Adana'da bir ilkokulda "folklor" öğretmeni olarak görev yapan bir kişi, 2. sınıf öğrencisi 5 kız öğrenciyi taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre, olay, Seyhan ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, ilköğretim okulundan folklor öğretmeni olarak görev alan M.Y.G. (40), öğrencileri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda gösteri sunmaları için çalıştırmaya başladı.
Bir süre sonra 2. sınıf öğrencisi 5 kız çocuğu, rehber öğretmenlerine giderek folklor öğretmeninin kendilerini kucağına alıp yanağından öptüğünü, kendilerine sarıldığını söyledi. Bunun üzerine rehber öğretmeni de durumu ailelere bildirdi. Bu ailelerden üçü Ahlak Büro Amirliği'ne gelerek şikayetçi oldu. Bunun üzerine polis Kenan Evren Bulvarı'nda folklor öğretmeni gözaltına alındı. M.Y.G. sorguda suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben çocukları öğretmen öğrenci ilişkisi çerçevesinde sevdim. Folklorde başarılı olan öğrencileri onları yanağında öperek ve kucaklayarak kutladım, kesinlikle öğrencileri taciz etmedim" dediği öğrenildi.
Öğretmen sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Sanık, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
14 Mart 2015 Cumartesi
13 Mart 2015 Cuma
Bugünden itibaren yasak
Tüketicinin korunması maksadıyla Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın getirdiği değişiklik bugün yürürlüğe girdi.
Bugünden (13 Mart 2015) itibaren kasaplar ve marketler ambalajsız tavuk eti satamayacak. 13 Şubat 2015'te yayınlanan, et ve et ürünleri satışına yeni kurallar getiren tebliğe göre, tüketici talep ederse tavuk parçalara ayrılabilecek.
Ayrıca perakende işletmelerde kıyma, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı et karışımları üretimi yapılamayacak, bunlar hazır halde satışa sunulamayacak. Tüketici talep ederse kıyma çekilebilecek. Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut, yüksek teknolojide üretim yapan ambalaj sektörünün tüketicinin korunmasına katkı sağlayacağını söyledi.
GÜVEN DE ARTACAK
Ambalajlı et ürünlerinin, üretici şirket tarafından garanti altına alındığını belirten ASD Başkanı, "Aksi halde market ya da kasaba güvenmek zorundayız" dedi.
Bugünden (13 Mart 2015) itibaren kasaplar ve marketler ambalajsız tavuk eti satamayacak. 13 Şubat 2015'te yayınlanan, et ve et ürünleri satışına yeni kurallar getiren tebliğe göre, tüketici talep ederse tavuk parçalara ayrılabilecek.
Ayrıca perakende işletmelerde kıyma, hazırlanmış kırmızı et karışımları ve hazırlanmış kanatlı et karışımları üretimi yapılamayacak, bunlar hazır halde satışa sunulamayacak. Tüketici talep ederse kıyma çekilebilecek. Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Korkut, yüksek teknolojide üretim yapan ambalaj sektörünün tüketicinin korunmasına katkı sağlayacağını söyledi.
GÜVEN DE ARTACAK
Ambalajlı et ürünlerinin, üretici şirket tarafından garanti altına alındığını belirten ASD Başkanı, "Aksi halde market ya da kasaba güvenmek zorundayız" dedi.
O dava başladı!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile haber spikeri ve eski Türkiye güzeli Defne Samyeli'nin fotoğraflarını, kurduğu web sitesinde yan yana koyarak, yazdığı yazı ile hakaret ettiği iddia edilen sanık Semih K. hakim karşısına çıktı.
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Semih K. katılırken, şikayetçi Defne Samyeli katılmadı. Kimlik tespiti yapılan Semih K. bilgisayar programcısı olduğunu belirterek, davaya konu olan web sitesini kendisinin kurduğunu söyledi.
"Amacım hakaret etmek değildi"
Hakaret içerdiği iddia edilen ifadenin kendisinin yarattığı bir ifade olmadığını söyleyen sanık Semih K. " Fotoğrafları ve yazıyı siteye koyan benim. Buradaki cümlelerin hiçbiri benim şahsi düşüncem ve fikrim değildir. İnternet ve basında çıkan yazılar ve cümlelerdir. Onların birleşimidir. Onları alıp web sitesine koydum. Art niyetim yoktur. Defne Samyeli'nin avukatını arayarak fotoğrafları koyduğumuzu söyledim. İstemediklerini söyleyince aynı gün kaldırdım. Yerine müştekinin konuyla ilgili daha önceki röportajını siteye koydum. Amacım hakaret etmek değildi. Suçu kabul etmiyorum" dedi.
"Eylem nedeniyle müvekkilim yeteri kadar zarar görmüştür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aynı konuyla ilgili şikayetçi olduğu ve sanık hakkında Anadolu Adalet Sarayı'nda dava açıldığını belirten hakim, Erdoğan'ın şikayetçi olduğu dava ile kendi mahkemelerindeki davanın birleştirilmesi için muvafakat istendiğini söyledi. Defne Samyeli'nin avukatı, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, "Eylem nedeniyle müvekkilim yeteri kadar zarar görmüştür. Her iki davanın da birleştirilmemesini talep ediyoruz" dedi.
Her iki dava da birleştirildi
Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikayetçi olduğu dava ile kendi mahkemelerinde görülen dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan birleştirilmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianamede sanığın hakaretten 2 yıla kadar hapsi isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Semih K.'nın 2014 yılında 'defnevetayyip' isimli web sitesinde Erdoğan ve Samyeli'nin fotoğraflarını yan yana koyarak, yazdığı yazı ile Defne Samyeli'ye hakaret ettiği iddia ediliyor. Şüpheli Semih K.nın 'hakaret' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor. Öte yandan söz konusu internet sitesi 25 Mart 2014 tarihinde 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla kapatılmıştı. (kaynak:sözcü.com.tr)
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Semih K. katılırken, şikayetçi Defne Samyeli katılmadı. Kimlik tespiti yapılan Semih K. bilgisayar programcısı olduğunu belirterek, davaya konu olan web sitesini kendisinin kurduğunu söyledi.
"Amacım hakaret etmek değildi"
Hakaret içerdiği iddia edilen ifadenin kendisinin yarattığı bir ifade olmadığını söyleyen sanık Semih K. " Fotoğrafları ve yazıyı siteye koyan benim. Buradaki cümlelerin hiçbiri benim şahsi düşüncem ve fikrim değildir. İnternet ve basında çıkan yazılar ve cümlelerdir. Onların birleşimidir. Onları alıp web sitesine koydum. Art niyetim yoktur. Defne Samyeli'nin avukatını arayarak fotoğrafları koyduğumuzu söyledim. İstemediklerini söyleyince aynı gün kaldırdım. Yerine müştekinin konuyla ilgili daha önceki röportajını siteye koydum. Amacım hakaret etmek değildi. Suçu kabul etmiyorum" dedi.
"Eylem nedeniyle müvekkilim yeteri kadar zarar görmüştür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aynı konuyla ilgili şikayetçi olduğu ve sanık hakkında Anadolu Adalet Sarayı'nda dava açıldığını belirten hakim, Erdoğan'ın şikayetçi olduğu dava ile kendi mahkemelerindeki davanın birleştirilmesi için muvafakat istendiğini söyledi. Defne Samyeli'nin avukatı, şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, "Eylem nedeniyle müvekkilim yeteri kadar zarar görmüştür. Her iki davanın da birleştirilmemesini talep ediyoruz" dedi.
Her iki dava da birleştirildi
Anadolu 11. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikayetçi olduğu dava ile kendi mahkemelerinde görülen dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan birleştirilmesine karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianamede sanığın hakaretten 2 yıla kadar hapsi isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Semih K.'nın 2014 yılında 'defnevetayyip' isimli web sitesinde Erdoğan ve Samyeli'nin fotoğraflarını yan yana koyarak, yazdığı yazı ile Defne Samyeli'ye hakaret ettiği iddia ediliyor. Şüpheli Semih K.nın 'hakaret' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor. Öte yandan söz konusu internet sitesi 25 Mart 2014 tarihinde 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla kapatılmıştı. (kaynak:sözcü.com.tr)
Van'da kaybolan Nehir'in cesedi bulundu
Van'ın Gürpınar ilçesinde yaklaşık 4,5 ay önce kaybolan 4 yaşındaki Nehir'in cesedi, evinin 50 metre ilerisinde bir metre derinliğindeki bataklık alanda bulundu.
Van'ın Gürpınar İlçesi Kırkgeçit Mahallesi'nde 29 Ekim 2014'te evinin önünde oynarken ortadan kaybolan 4 yaşındaki Nehir Aslan'a ait olduğu ileri sürülen bir çocuk cesedi bulundu. Cesedin, Nehir'e ait olup olmadığı araştırılıyor.
Kırkgeçit Mahallesi'ndeki evlerinin önünde oynarken kaybolan ve bir daha kendisinden haber alınamayan 4 yaşındaki küçük Nehir'in cesedini evinin 50 metre ilerisinde bir metre derinliğindeki bataklıkta gören bir vatandaşlar, durumu ailesine bildirdi.
Bataklığın bulunduğu yere gelerek Nehir'i giydiği kıyafetlerden teşhis eden baba Erkan Aslan, jandarmaya haber verdi.
Köye gelen Jandarma Olay Yeri İnceleme ekiplerinin, Nehir'in bulunduğu yerdeki incelemeleri devam ediyor.
OLAY
Gürpınar'ın Kırkgeçit Mahallesi'ndeki evlerinin önünde oynayan 4 yaşındaki Nehir Aslan, 29 Ekim'de kaybolmuştu. Küçük kızın bulunabilmesi için mahalle ve çevresinde atlı birliklerle jandarma ve AFAD ekiplerince helikopter destekli yaklaşık 20 gün boyunca arama çalışması yapılmıştı.
Van'ın Gürpınar İlçesi Kırkgeçit Mahallesi'nde 29 Ekim 2014'te evinin önünde oynarken ortadan kaybolan 4 yaşındaki Nehir Aslan'a ait olduğu ileri sürülen bir çocuk cesedi bulundu. Cesedin, Nehir'e ait olup olmadığı araştırılıyor.
Kırkgeçit Mahallesi'ndeki evlerinin önünde oynarken kaybolan ve bir daha kendisinden haber alınamayan 4 yaşındaki küçük Nehir'in cesedini evinin 50 metre ilerisinde bir metre derinliğindeki bataklıkta gören bir vatandaşlar, durumu ailesine bildirdi.
Bataklığın bulunduğu yere gelerek Nehir'i giydiği kıyafetlerden teşhis eden baba Erkan Aslan, jandarmaya haber verdi.
Köye gelen Jandarma Olay Yeri İnceleme ekiplerinin, Nehir'in bulunduğu yerdeki incelemeleri devam ediyor.
OLAY
Gürpınar'ın Kırkgeçit Mahallesi'ndeki evlerinin önünde oynayan 4 yaşındaki Nehir Aslan, 29 Ekim'de kaybolmuştu. Küçük kızın bulunabilmesi için mahalle ve çevresinde atlı birliklerle jandarma ve AFAD ekiplerince helikopter destekli yaklaşık 20 gün boyunca arama çalışması yapılmıştı.
Gizli kamera sapığından güldüren savunma
Zonguldak Belediyesi'nce işletilen Kapuz Belediye Plajı'nda havlusunun altına yerleştirdiği gizli kamerayla görüntü çektiği iddiasıyla yargılanan sanık, 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık S. H. (65) ile mağdurlar ve avukatlar katıldı. Sanık S.H, savunmasında, suça konu kameranın gizli kamera olmadığını belirterek, "Araç kamerasıdır. O gün sahile ayar yapmak için götürmüştüm. Herhangi bir çekim yapma amacım yoktu. Özellikle belli kişi ya da kişileri hedef alarak çekim yapmadım. Genel olarak çekim yaptım, bunun suç olduğunu bilmiyordum. Mağdurların özel hayatlarının gizliliğini ihlal etme kastım yoktur. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme, sanığın "özel hayatın gizliliğini ihlal etme" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Zonguldak Belediyesi'nce işletilen Kapuz Belediye Plajı'nda 10 Temmuz 2014'te plajdaki bazı kadınlar, hareketlerinden şüphelendikleri ve gizli kamerayla çekim yaptığını iddia ettikleri S.H'yi polis ve zabıta ekiplerine şikayet etmişti. Polis ekipleri yaptığı incelemede, S.H'nin plaj havlusunun altına gizli kamera yerleştirdiğini tespit etmiş ve gözaltına almış, daha sonra savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı.
Zonguldak 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık S. H. (65) ile mağdurlar ve avukatlar katıldı. Sanık S.H, savunmasında, suça konu kameranın gizli kamera olmadığını belirterek, "Araç kamerasıdır. O gün sahile ayar yapmak için götürmüştüm. Herhangi bir çekim yapma amacım yoktu. Özellikle belli kişi ya da kişileri hedef alarak çekim yapmadım. Genel olarak çekim yaptım, bunun suç olduğunu bilmiyordum. Mağdurların özel hayatlarının gizliliğini ihlal etme kastım yoktur. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme, sanığın "özel hayatın gizliliğini ihlal etme" suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Zonguldak Belediyesi'nce işletilen Kapuz Belediye Plajı'nda 10 Temmuz 2014'te plajdaki bazı kadınlar, hareketlerinden şüphelendikleri ve gizli kamerayla çekim yaptığını iddia ettikleri S.H'yi polis ve zabıta ekiplerine şikayet etmişti. Polis ekipleri yaptığı incelemede, S.H'nin plaj havlusunun altına gizli kamera yerleştirdiğini tespit etmiş ve gözaltına almış, daha sonra savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı.
Üniversiteli genç Erdoğan'a hakaretten hapse atıldı
Kayseri'de Gezi eylemleri protestosu sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılan üniversite öğrencisi ve Vatan Partisi'nin Öncü Gençlik İl Başkanı Aykutalp Avşar, polisler tarafından yakalanıp cezaevine konuldu.
Gezi eylemleri sonrası Kayseri Cumhuriyet meydanındaki protesto eylemleri sırasında, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'diktatör' olmakla suçlayan slogan attığı iddiasıyla Aykutalp Avşar hakkında soruşturma başlatıldı. Öncü Gençlik Kayseri İl Başkanı olan, Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Aykutalp Avşar, hakkında Kayseri 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 'devlet büyüklerine hakaret' suçlamasıyla 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aykutalp Avşar dün polisler tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi.
Vatan Partisi'nden yapılan açıklamada Aykutalp Avşar'ın dün akşam saat 17.00 sıralarında Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü Yılı Törenleri için Çanakkale'ye gitme hazırlığı yaparken polisler tarafından alındığı belirtildi.
Aykutalp Avşar'ın avukatı İlhami Şimşek, tutuklanmasına itiraz ederek, denetimli serbestlik yasasından yararlanmak için başvuracaklarını söyledi. medyafaresi.com.tr
Gezi eylemleri sonrası Kayseri Cumhuriyet meydanındaki protesto eylemleri sırasında, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'diktatör' olmakla suçlayan slogan attığı iddiasıyla Aykutalp Avşar hakkında soruşturma başlatıldı. Öncü Gençlik Kayseri İl Başkanı olan, Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Aykutalp Avşar, hakkında Kayseri 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 'devlet büyüklerine hakaret' suçlamasıyla 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aykutalp Avşar dün polisler tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi.
Vatan Partisi'nden yapılan açıklamada Aykutalp Avşar'ın dün akşam saat 17.00 sıralarında Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü Yılı Törenleri için Çanakkale'ye gitme hazırlığı yaparken polisler tarafından alındığı belirtildi.
Aykutalp Avşar'ın avukatı İlhami Şimşek, tutuklanmasına itiraz ederek, denetimli serbestlik yasasından yararlanmak için başvuracaklarını söyledi. medyafaresi.com.tr
Büyükşehirlerde Özgecan korkusu
Gediz Üniversitesi öğrencileri, Özgecan Aslan cinayetinin ardından "Kadının Adı Platformu" kurdu. Kadınların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekmek, toplumda bu yönde farkındalık oluşturmak amaçlandı. Bu kapsamda peşpeşe etkinlikler yapan duyarlı gençler, son olarak "Kadın İstihdamının Toplumsal Hayata Etkisi" konulu bir panel düzenledi. Panelde konuşan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, kadınların yaşadığı en büyük korkulardan birinin de toplu taşıma araçlarında son yolcu veya son kadın yolcu durumunda kalmak olduğuna işaret etti. Pekdaş, Özgecan Aslan’ın bindiği minibüsün şoförü tarafından diğer yolcular indikten sonra vahşice öldürülmesinin bu korkuyu daha da büyüttüğünü söyledi.
Gediz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Erdoğdu Erkarslan’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülsün Aygörmez Uğurlubay konuştu.
Aynı zamanda İzmir Barosu eski başkanı olan Pekdaş, kadınların yaşadığı en büyük korkulardan birinin de toplu taşıma araçlarında son yolcu veya son kadın yolcu durumunda kalmak olduğuna işaret etti.
Başkan Pekdaş, Tarsus’ta üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın bindiği minibüsün şoförü tarafından diğer yolcular indikten sonra vahşice öldürülmesinin bu korkuyu daha da büyüttüğünü dile getirdi.
Pekdaş, “Bir kadın için son yolcu durumuna düşmek, son derece tedirgin edici bir durum. Ne yazık ki ülkemizin doğusunda da böyle, batısında da böyle. Son cinayetin ardından ise daha da derinleşti” dedi.
Pekdaş, kadınların yüreğini ağzına getiren bu travmaya çözüm bulunması gerektiğini ifade ederek, “Hep birlikte harekete geçmeli, bu korkuyu nasıl yeneceğimizi konuşup tartışmalıyız” çağrısında bulundu.
Pekdaş, Türkiye'de çalışanların en az üçte birinin kadın olması gerektiğini, bunun için öncelikle kadınların siyasette daha çok yer bulabilmesinin şart olduğunu da belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Uğurlubay da iş hayatındaki kadın erkek eşitsizliğini Avrupa’nın da henüz tam olarak çözemediğini vurguladı. Uğurlubay, “AB genelinde kadınların istihdamda yeri fazla fakat erkeklere göre yüzde 16 daha az kazanıyorlar. Aynı işi yapmalarına rağmen erkekler daha çok gelir elde ediyor.” diye konuştu. Hürriyet
Gediz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Erdoğdu Erkarslan’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülsün Aygörmez Uğurlubay konuştu.
Aynı zamanda İzmir Barosu eski başkanı olan Pekdaş, kadınların yaşadığı en büyük korkulardan birinin de toplu taşıma araçlarında son yolcu veya son kadın yolcu durumunda kalmak olduğuna işaret etti.
Başkan Pekdaş, Tarsus’ta üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın bindiği minibüsün şoförü tarafından diğer yolcular indikten sonra vahşice öldürülmesinin bu korkuyu daha da büyüttüğünü dile getirdi.
Pekdaş, “Bir kadın için son yolcu durumuna düşmek, son derece tedirgin edici bir durum. Ne yazık ki ülkemizin doğusunda da böyle, batısında da böyle. Son cinayetin ardından ise daha da derinleşti” dedi.
Pekdaş, kadınların yüreğini ağzına getiren bu travmaya çözüm bulunması gerektiğini ifade ederek, “Hep birlikte harekete geçmeli, bu korkuyu nasıl yeneceğimizi konuşup tartışmalıyız” çağrısında bulundu.
Pekdaş, Türkiye'de çalışanların en az üçte birinin kadın olması gerektiğini, bunun için öncelikle kadınların siyasette daha çok yer bulabilmesinin şart olduğunu da belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Uğurlubay da iş hayatındaki kadın erkek eşitsizliğini Avrupa’nın da henüz tam olarak çözemediğini vurguladı. Uğurlubay, “AB genelinde kadınların istihdamda yeri fazla fakat erkeklere göre yüzde 16 daha az kazanıyorlar. Aynı işi yapmalarına rağmen erkekler daha çok gelir elde ediyor.” diye konuştu. Hürriyet
Putin böyle Müslüman oldu!
Rusya'nın resmi haber ajansı İnterfax'a dayandırılarak yapılan 'Putin Müslüman oldu' haberi asparagas çıktı.
Rus medyası tarafından dile getirildiği iddia edilen "Putin Müslüman oldu" haberi asparagas çıktı. iddiaya göre, Rusya Başkanı Vladimir Putin’in basın danışmanı Dmitri Peskov, Putin’in Müslümanlığı seçtiğini belirtti. Peskov’un bu yöndeki sorulara, “Evet, Putin böyle bir karar aldı” cevabını verdiği iddia edildi. Hatta Putin’in danışmanı Peskov’un “Putin’in özel nedenlerle böyle bir karar aldığını” söylediği savunuldu. Haber Türkiye 'de bir anda yayıldı.. Ancak ne Interfax ajansında ne de Rus medyasında böyle bir haber yoktu. Böylece Putin, sadece Türkiye'de Müslüman oldu! (radikal.com.tr)
Rus medyası tarafından dile getirildiği iddia edilen "Putin Müslüman oldu" haberi asparagas çıktı. iddiaya göre, Rusya Başkanı Vladimir Putin’in basın danışmanı Dmitri Peskov, Putin’in Müslümanlığı seçtiğini belirtti. Peskov’un bu yöndeki sorulara, “Evet, Putin böyle bir karar aldı” cevabını verdiği iddia edildi. Hatta Putin’in danışmanı Peskov’un “Putin’in özel nedenlerle böyle bir karar aldığını” söylediği savunuldu. Haber Türkiye 'de bir anda yayıldı.. Ancak ne Interfax ajansında ne de Rus medyasında böyle bir haber yoktu. Böylece Putin, sadece Türkiye'de Müslüman oldu! (radikal.com.tr)
Erdoğan: Erol Büyükburç'un programı öncesi ölümü düşündürücü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erol Büyükburç'un ölümü üzerine açıklama yaptı. Erdoğan, Büyükburç'un yarınki (bugün) programı öncesi ölümünün düşündürücü olduğunu söyledi.
Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader'i Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ağırlayan Erdoğan yaptığı görüşme sonrası basın mensuplarının sorularına cevap verdi.
Erol Büyükburç'un ölümüne değinen Erdoğan, Büyükburç'a Allah'tan rahmet yakınlarına ise başsağlığı diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bizim pop müziğinde değerli sanatçımız Erol Büyükburç'un bugün (dün) evinde ölü olarak bulunduğuna dair haberi aldık. Bundan dolayı hüznümüz var. Kendisine rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Özellikle de yarınki (bugün) bir program öncesinde böyle bir şeyin gerçekleşmiş olması düşündürücüdür. Şu anda güvenlik güçlerimizden henüz bu işin neticesini almadık. Nedir, ne değildir... Bu bir adli tıp konusudur. Adli Tıp incelemelerini yapacaktır, ondan sonra da bizlere gerekli bilgiler bu konuyla ilgili verilecektir" (hürriyet.com.tr)
Anayasa Mahkemesi'nden başörtüsü kararı
Almanya Anayasa Mahkemesi, okullarda tüm öğretmenleri kapsayan bir başörtüsü yasağının din özgürlüğü ile bağdaşmadığına hükmetti.
Karlsruhe'de bulunan mahkeme, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinden yapılan iki başvuruda başörtüsü yasağının ‘anayasaya uygun olarak sınırlandırılmasına' hükmetti.
Kararda tarafsızlık ve okul barışı açısından soyut bir tehdidin başörtüsü yasağına gerekçe oluşturmadığı, yasak için başörtüsünden yola çıkarak ‘yeterli derecede somut bir tehdit' oluşması gerektiği belirtildi.
Almanya'nın en yüksek yargı mercii olan Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili kararını bugün açıklamaya hazırlanıyordu. Ancak Die Tageszeitung'un haberine göre bilgisayarlarda yaşanan bir hata üzerine karar metni dün internete yansıdı. Anayasa Mahkemesi basın açıklamasının kendilerinden kaynaklanan bir hata nedeniyle kısa bir süreliğine internet sayfasında yer aldığını doğruladı.
Anayasa Mahkemesi 2003 yılında Stuttgartlı öğretmen Fereshta Ludin davasında, yasal temeli olduğu takdirde tedbir olarak başörtüsü yasağı getirilebileceğine hükmetmişti. Bu karar üzerine birçok eyalet yönetimi eğitim yasalarına başörtüsü yasağı koymuştu.
Die Tageszeitung'un haberine göre Anayasa Mahkemesi, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin yasalarında yer alan bir maddenin de anayasaya uygun olmadığına hükmetti. Mahkeme, ‘Hrıstiyan ve Batı eğitim ve kültür değerlerinin veya geleneklerinin sunulmasına” öncelik tanınmasını öngören maddenin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Kararda, bu maddenin anayasanın dini temelde eşitsizlik oluşmasına engel olma maddesiyle bağdaşmadığı kaydedildi. (hürriyet.com.tr)
Karlsruhe'de bulunan mahkeme, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinden yapılan iki başvuruda başörtüsü yasağının ‘anayasaya uygun olarak sınırlandırılmasına' hükmetti.
Kararda tarafsızlık ve okul barışı açısından soyut bir tehdidin başörtüsü yasağına gerekçe oluşturmadığı, yasak için başörtüsünden yola çıkarak ‘yeterli derecede somut bir tehdit' oluşması gerektiği belirtildi.
Almanya'nın en yüksek yargı mercii olan Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili kararını bugün açıklamaya hazırlanıyordu. Ancak Die Tageszeitung'un haberine göre bilgisayarlarda yaşanan bir hata üzerine karar metni dün internete yansıdı. Anayasa Mahkemesi basın açıklamasının kendilerinden kaynaklanan bir hata nedeniyle kısa bir süreliğine internet sayfasında yer aldığını doğruladı.
Anayasa Mahkemesi 2003 yılında Stuttgartlı öğretmen Fereshta Ludin davasında, yasal temeli olduğu takdirde tedbir olarak başörtüsü yasağı getirilebileceğine hükmetmişti. Bu karar üzerine birçok eyalet yönetimi eğitim yasalarına başörtüsü yasağı koymuştu.
Die Tageszeitung'un haberine göre Anayasa Mahkemesi, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin yasalarında yer alan bir maddenin de anayasaya uygun olmadığına hükmetti. Mahkeme, ‘Hrıstiyan ve Batı eğitim ve kültür değerlerinin veya geleneklerinin sunulmasına” öncelik tanınmasını öngören maddenin anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Kararda, bu maddenin anayasanın dini temelde eşitsizlik oluşmasına engel olma maddesiyle bağdaşmadığı kaydedildi. (hürriyet.com.tr)
Hac kuraları 2015 sonuç sorgulama
Diyanet Hac kuraları 2015 sonuçlarını açıkladı. Hac kurasında adı çıkan hacı adayları Hac kura sonuçlarını T.C numaraları ile sorgulatabilecekler.
2015 yılı hac kura sonuçları bugün diyanet.gov.tr adresinde açıklandı. Hacı adayları hac kura sonuçlarını T.C numaraları ile sorgulatabilecekler. Kura sonuçlarını öğrenen adayların sonuçları ile birlikte il müftülüğüne gitmesi gerekiyor.
2015 yılı hac kura sonuçları bugün (perşembe) bilgisayar ortamında Ankara'da çekildi. Diyanet kura sonuçlarını 21.00'da açıklayacağını bildirmişti ama 17.00'da hac kura sonuçları erişime açıldı.
BU SENE BİR İLK UYGULANACAK
2015 yılı hac kurası bugün saat 11:00'den sonra Ankara'da bilgisayar ortamında çekilen sonuçlar bugün 17.00'den itibaren erişime açıldı. Adaylar sonuçlarınıhttp://hac.diyanet.gov.tr/adresinden TC kimlik numarasıyla sorgulanabilecek. 2007 yılından beri aralıksız kayıt yaptırıp kurasız hacca gidecekler ile 2008 yılı ve sonrasında ön kayıtlı olanlar için çekilecek kura sonucu hacca gitmeye hak kazanacakların kesin kayıtları 16-27 Mart 2015 tarihleri arasında il müftülüklerinde yapılacak. Kesin kayıt yaptıracakların kontenjan belgeleri 2007 yılından kalanlar öncelikli olmak üzere, kura sonucunda yapılacak sıralamaya göre (internetteki sorguda yayınlanacak olan sıraya riayet edilerek) il müftülüklerince verilecek.
HACI ADAYLARI BU BELGEYE DİKKAT!
Hacı adaylarının durumlarını internetten sorgulayarak tespit ettikleri sıralarına göre il müftülüklerine müracaat etmeleri gerekiyor. Bu yıl kesinlikle il müftülüğü önünde kendiliğinden sıra oluşturulmayacak. Adaylar, 16-27 Mart 2015 tarihleri arasında müftülükteki sıra numarası takip edilerek ve isim okunarak içeriye alınacak. Kontenjan belgelerini bizzat hacı adayının kendisi alacak, başka birine kesinlikle verilmeyecek. Hacı adayları kontenjan belgesini almaya gelirken beraberinde internetten kura sorgulama belgesini ve nüfus cüzdanının aslını getirecek.
Diyanet İşleri Başkanlığında yapılan kura çekimi, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, burada yaptığı konuşmada, Diyanetİşleri Başkanlığı olarak kutsal topraklara gidenlere rehberlik ettiklerini belirtti. Organizasyonun her sene geliştiğini vurgulayan Günenç, kısıtlı imkanlar sebebiyle 1 milyon 244 bin 629 kişinin sırada bekliyor olmasının kendilerini üzdüğünü söyledi.
Günenç, Kabe ve çevresinde yapımı devam eden genişletme çalışmaları nedeniyle 2013 yılında uygulamaya konulan yüzde 20 kontenjan kısıtlamasının 2014 yılında olduğu gibi bu yılda devam edeceğini ifade etti.
KAYIT HAKKI KAZANAN HACILAR
Bu yıl yeni hac müracaatı alınmadığını dile getiren Günenç, 2007 yılında kayıtlı olan ve 2014 yılına kadar kesintisiz kayıt yenileten hacı ve adaylarına 2014 yılı kura sıra numarasına göre kayıt hakkı verildiğini söyledi.
Günenç, "Ülkemize tanınan hac kontenjanından görevliler ile 2007 yılından bekleyenler, yani 43 bin 810 kişi düşürdükten sonra kalan 11 bin 588 kontenjan, 2008-2014 yılları arasında kayıt yenileten hacı adayları arasından kura çekilerek dağıtılacaktır" dedi.
Kura çekiminde katsayı uygulaması yapılacağını, bu sayede hac kayıt sayısı fazla olanların kurada çıkma oranının da fazla olacağını ifade eden Günenç, kayıt olup 7 yıl bekleyenlerin yedinin katları kadar kuraya gireceğini, bununla daha önce yazılıp çok bekleyenlerin kurada çıkma şansının daha yüksek olmasının amaçlandığını belirtti.
2014 yılında hacca gitmeye hak kazandığı halde mazeretsiz olarak gitmeyenlerin, ön kayıt yaptırdığı yıllara göre katsayı verilerek kuraya dahil edileceklerini dile getiren Günenç, kura sonuçlarının Başkanlığın internet sitesinden kimlik numarasıyla aynı gün sorgulanabileceğini aktardı.
55 BİN VATANDAŞ HACCA GİDECEK
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Hac kontenjanları, 1987 yılında Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan "İslam Ülkeleri Dış İşleri Bakanları Toplantısı'nda alınan karara dayanıyor. Burada alınan karar gereği her ülkenin nüfusunun binde biri oranında kontenjan verilerek hac kontenjanları tespit ediliyor. Ancak Kabe'nin çevresini genişletme çalışmaları sebebiyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Suudi Arabistan makamlarıyla imzalan protokol gereği yüzde 20'lik bir kontenjan kısıtlamasına gidildi. Buna göre bu yıl ülkemizden 55 bin 540 vatandaş hacca gidebilecek. Kesin kayıt hakkı elde ettiği halde heyet raporuyla sağlık durumlarının elverişli olmadığını beyan edenler için bir kolaylık getirildi. Bu durumda olan hacı adayları, istedikleri bir kişiye noterden vekalet vererek hac vazifesini vekalet yoluyla yerine getirebilecek. Hacca gidecek vatandaşlara farklı hizmet seçenekleri sunabilmek amacıyla Mekke ve Medine'deki bina ve otellerin fizik yapıları ve Harem'e olan mesafeleri dikkate alınarak hac konaklama türleri de belirlendi. Buna göre hacılara normal, müstakil ve otel konaklama türlerinde hizmet verilecek. Bu yıl hacca gitmeye hak kazananlar, belirlenen konaklama tipine göre farklı ücretlendirmeye tabi olacaklar. Buna göre "normal konaklama" seçeneğini tercih edenler 3 bin 600 dolar, "müstakil konaklama"yı tercih edenler 5 bin dolar ödeyecekler. Otel tipi konaklama tercih edenler ise 6 bin 900 dolar ile 9 bin 900 dolar arasında değişen hizmet bedelini ödeyecekler" denildi.
DİYANET'TEN HACI ADAYLARINA ÖNEMLİ AÇIKLAMA
"Suudi Arabistan'daki bütün ücretlendirme ve kiralamalar dolar kuru üzerinden yapılıyor. Bu nedenle Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu, 2014 yılı kasım ayında aldığı kararla Hac ve Umre hizmetleri için alınan ücreti dolar kuru olarak değiştirildi. 5 ay önce yapılan söz konusu değişikliğin son dönemdeki dolar kurunda yaşanan yükselmeyle bir ilgisi bulunmuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bütün hizmetlerini ticari bir kaygı gözetmeden yerine getiriyor. Yurt dışından hacca gitmek isteyenlerin hac başvuruları Din Hizmetleri Müşavirlik ve Ataşeliklerinden yapılıyor. Bu başvurular neticesinde her yıl yaklaşık 8 bin kişi yurt dışından hacca gitme imkanı buluyor. Bu yıl da aynı sayıda kişinin kutsal topraklara gitmesi bekleniyor."
2015 yılı hac kura sonuçları bugün diyanet.gov.tr adresinde açıklandı. Hacı adayları hac kura sonuçlarını T.C numaraları ile sorgulatabilecekler. Kura sonuçlarını öğrenen adayların sonuçları ile birlikte il müftülüğüne gitmesi gerekiyor.
2015 yılı hac kura sonuçları bugün (perşembe) bilgisayar ortamında Ankara'da çekildi. Diyanet kura sonuçlarını 21.00'da açıklayacağını bildirmişti ama 17.00'da hac kura sonuçları erişime açıldı.
BU SENE BİR İLK UYGULANACAK
2015 yılı hac kurası bugün saat 11:00'den sonra Ankara'da bilgisayar ortamında çekilen sonuçlar bugün 17.00'den itibaren erişime açıldı. Adaylar sonuçlarınıhttp://hac.diyanet.gov.tr/adresinden TC kimlik numarasıyla sorgulanabilecek. 2007 yılından beri aralıksız kayıt yaptırıp kurasız hacca gidecekler ile 2008 yılı ve sonrasında ön kayıtlı olanlar için çekilecek kura sonucu hacca gitmeye hak kazanacakların kesin kayıtları 16-27 Mart 2015 tarihleri arasında il müftülüklerinde yapılacak. Kesin kayıt yaptıracakların kontenjan belgeleri 2007 yılından kalanlar öncelikli olmak üzere, kura sonucunda yapılacak sıralamaya göre (internetteki sorguda yayınlanacak olan sıraya riayet edilerek) il müftülüklerince verilecek.
HACI ADAYLARI BU BELGEYE DİKKAT!
Hacı adaylarının durumlarını internetten sorgulayarak tespit ettikleri sıralarına göre il müftülüklerine müracaat etmeleri gerekiyor. Bu yıl kesinlikle il müftülüğü önünde kendiliğinden sıra oluşturulmayacak. Adaylar, 16-27 Mart 2015 tarihleri arasında müftülükteki sıra numarası takip edilerek ve isim okunarak içeriye alınacak. Kontenjan belgelerini bizzat hacı adayının kendisi alacak, başka birine kesinlikle verilmeyecek. Hacı adayları kontenjan belgesini almaya gelirken beraberinde internetten kura sorgulama belgesini ve nüfus cüzdanının aslını getirecek.
Diyanet İşleri Başkanlığında yapılan kura çekimi, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, burada yaptığı konuşmada, Diyanetİşleri Başkanlığı olarak kutsal topraklara gidenlere rehberlik ettiklerini belirtti. Organizasyonun her sene geliştiğini vurgulayan Günenç, kısıtlı imkanlar sebebiyle 1 milyon 244 bin 629 kişinin sırada bekliyor olmasının kendilerini üzdüğünü söyledi.
Günenç, Kabe ve çevresinde yapımı devam eden genişletme çalışmaları nedeniyle 2013 yılında uygulamaya konulan yüzde 20 kontenjan kısıtlamasının 2014 yılında olduğu gibi bu yılda devam edeceğini ifade etti.
KAYIT HAKKI KAZANAN HACILAR
Bu yıl yeni hac müracaatı alınmadığını dile getiren Günenç, 2007 yılında kayıtlı olan ve 2014 yılına kadar kesintisiz kayıt yenileten hacı ve adaylarına 2014 yılı kura sıra numarasına göre kayıt hakkı verildiğini söyledi.
Günenç, "Ülkemize tanınan hac kontenjanından görevliler ile 2007 yılından bekleyenler, yani 43 bin 810 kişi düşürdükten sonra kalan 11 bin 588 kontenjan, 2008-2014 yılları arasında kayıt yenileten hacı adayları arasından kura çekilerek dağıtılacaktır" dedi.
Kura çekiminde katsayı uygulaması yapılacağını, bu sayede hac kayıt sayısı fazla olanların kurada çıkma oranının da fazla olacağını ifade eden Günenç, kayıt olup 7 yıl bekleyenlerin yedinin katları kadar kuraya gireceğini, bununla daha önce yazılıp çok bekleyenlerin kurada çıkma şansının daha yüksek olmasının amaçlandığını belirtti.
2014 yılında hacca gitmeye hak kazandığı halde mazeretsiz olarak gitmeyenlerin, ön kayıt yaptırdığı yıllara göre katsayı verilerek kuraya dahil edileceklerini dile getiren Günenç, kura sonuçlarının Başkanlığın internet sitesinden kimlik numarasıyla aynı gün sorgulanabileceğini aktardı.
55 BİN VATANDAŞ HACCA GİDECEK
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Hac kontenjanları, 1987 yılında Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan "İslam Ülkeleri Dış İşleri Bakanları Toplantısı'nda alınan karara dayanıyor. Burada alınan karar gereği her ülkenin nüfusunun binde biri oranında kontenjan verilerek hac kontenjanları tespit ediliyor. Ancak Kabe'nin çevresini genişletme çalışmaları sebebiyle geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Suudi Arabistan makamlarıyla imzalan protokol gereği yüzde 20'lik bir kontenjan kısıtlamasına gidildi. Buna göre bu yıl ülkemizden 55 bin 540 vatandaş hacca gidebilecek. Kesin kayıt hakkı elde ettiği halde heyet raporuyla sağlık durumlarının elverişli olmadığını beyan edenler için bir kolaylık getirildi. Bu durumda olan hacı adayları, istedikleri bir kişiye noterden vekalet vererek hac vazifesini vekalet yoluyla yerine getirebilecek. Hacca gidecek vatandaşlara farklı hizmet seçenekleri sunabilmek amacıyla Mekke ve Medine'deki bina ve otellerin fizik yapıları ve Harem'e olan mesafeleri dikkate alınarak hac konaklama türleri de belirlendi. Buna göre hacılara normal, müstakil ve otel konaklama türlerinde hizmet verilecek. Bu yıl hacca gitmeye hak kazananlar, belirlenen konaklama tipine göre farklı ücretlendirmeye tabi olacaklar. Buna göre "normal konaklama" seçeneğini tercih edenler 3 bin 600 dolar, "müstakil konaklama"yı tercih edenler 5 bin dolar ödeyecekler. Otel tipi konaklama tercih edenler ise 6 bin 900 dolar ile 9 bin 900 dolar arasında değişen hizmet bedelini ödeyecekler" denildi.
DİYANET'TEN HACI ADAYLARINA ÖNEMLİ AÇIKLAMA
"Suudi Arabistan'daki bütün ücretlendirme ve kiralamalar dolar kuru üzerinden yapılıyor. Bu nedenle Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu, 2014 yılı kasım ayında aldığı kararla Hac ve Umre hizmetleri için alınan ücreti dolar kuru olarak değiştirildi. 5 ay önce yapılan söz konusu değişikliğin son dönemdeki dolar kurunda yaşanan yükselmeyle bir ilgisi bulunmuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bütün hizmetlerini ticari bir kaygı gözetmeden yerine getiriyor. Yurt dışından hacca gitmek isteyenlerin hac başvuruları Din Hizmetleri Müşavirlik ve Ataşeliklerinden yapılıyor. Bu başvurular neticesinde her yıl yaklaşık 8 bin kişi yurt dışından hacca gitme imkanı buluyor. Bu yıl da aynı sayıda kişinin kutsal topraklara gitmesi bekleniyor."
Cübbeli: Bursa'dan aday olsam kazanır mıyım acaba?
Cübbeli Ahmet adı ile anılan Ahmet Mahmut Ünlü, neden milletvekili olmayacağını Vahdet gazetesinde yazdığı köşe yazısında açıkladı.
Bu dünya hayatında verilen imkânların ve makamların hepsinin geçici olduğuna dikkat çeken Cübbeli Ahmet, "Koltuk sevdalısı olmamak lazım. Bazı insanlar koltuğu altından çekildiği zaman ağzından emziği alınan çocuk gibi ağlıyor" değerlendirmesinde bulundu. Cübbeli, milletvekili olma hırsı içinde olanları da eleştirdi.
Cübbeli vekillik peşinde koşanlara seslenen Cübbeli milletvekili olmak gibi bir hedefinin niye olmayacağını şu ifadelerle açıkladı:
"NE MERAKLISINIZ VEKİL OLMAYA YAHU!"
Allah-u Teâlâ’nın verdiği mallar geçici, oğullar geçici, ziynetler geçici, imkânlar, itibarlar geçici, makamlar, mevkiler, koltuklar geçici. Adam geçen dönem milletvekili oluyor, şimdi benim gibi milletten biri oluyor ve üzülüyor buna. Ne üzülüyorsun?! Kurtuldun işte sevinsene. Yine illa milletvekili olmayı istiyor. 40 senedir milletvekili olanlar var mecliste. 40 senedir mecliste olmana rağmen bu memleket düzelmediyse sen fuzulisin demek ki. Makam, makam, makam… Koltuğunu altından çektikleri zaman ağzından emziği alınan çocuk gibi ağlıyor. Ne kadar meraklısınız vekil olmaya yahu! Bir acayip iş.
"ADAY OLSAM KAZANIR MIYIM?"
Ben Bursa’dan koysam adaylığımı kazanır mıyım acaba? Bursa’nın hepsini bana verseler girer miyim bu işlere acaba? Bütün Bursa’nın kadrolarını verseler girer miyim? Girmem çünkü akıllıyım.
"SADDAM’IN SONU ORTADA"
Milleti namaza başlatmak lazım, Ehl-i Sünnet itikadını tashih etmek lazım, insanları haramdan, zinadan kurtarmak lazım. Siyasetin ehli var, Allah onlara becerttirsin, muvaffak eylesin. Biz o işin ehli değiliz. Biz size hizmet edeceğiz. Onun için dünya geçer, makam, mevki, mertebe biter. 10 sene de, 20 sene de, 40 sene de geçer.
Kral olsan ne olur?! Bir de sonunun kötü olma ihtimali de var. Saddam’ın sonu ne hale geldi?! Kaddafi’nin durumu ne hale geldi?! 40 senelik krallık kurtaramadı onları. Zalimlik etti, hainlik etti Mevla da belasını verdi.
Bu dünya hayatında verilen imkânların ve makamların hepsinin geçici olduğuna dikkat çeken Cübbeli Ahmet, "Koltuk sevdalısı olmamak lazım. Bazı insanlar koltuğu altından çekildiği zaman ağzından emziği alınan çocuk gibi ağlıyor" değerlendirmesinde bulundu. Cübbeli, milletvekili olma hırsı içinde olanları da eleştirdi.
Cübbeli vekillik peşinde koşanlara seslenen Cübbeli milletvekili olmak gibi bir hedefinin niye olmayacağını şu ifadelerle açıkladı:
"NE MERAKLISINIZ VEKİL OLMAYA YAHU!"
Allah-u Teâlâ’nın verdiği mallar geçici, oğullar geçici, ziynetler geçici, imkânlar, itibarlar geçici, makamlar, mevkiler, koltuklar geçici. Adam geçen dönem milletvekili oluyor, şimdi benim gibi milletten biri oluyor ve üzülüyor buna. Ne üzülüyorsun?! Kurtuldun işte sevinsene. Yine illa milletvekili olmayı istiyor. 40 senedir milletvekili olanlar var mecliste. 40 senedir mecliste olmana rağmen bu memleket düzelmediyse sen fuzulisin demek ki. Makam, makam, makam… Koltuğunu altından çektikleri zaman ağzından emziği alınan çocuk gibi ağlıyor. Ne kadar meraklısınız vekil olmaya yahu! Bir acayip iş.
"ADAY OLSAM KAZANIR MIYIM?"
Ben Bursa’dan koysam adaylığımı kazanır mıyım acaba? Bursa’nın hepsini bana verseler girer miyim bu işlere acaba? Bütün Bursa’nın kadrolarını verseler girer miyim? Girmem çünkü akıllıyım.
"SADDAM’IN SONU ORTADA"
Milleti namaza başlatmak lazım, Ehl-i Sünnet itikadını tashih etmek lazım, insanları haramdan, zinadan kurtarmak lazım. Siyasetin ehli var, Allah onlara becerttirsin, muvaffak eylesin. Biz o işin ehli değiliz. Biz size hizmet edeceğiz. Onun için dünya geçer, makam, mevki, mertebe biter. 10 sene de, 20 sene de, 40 sene de geçer.
Kral olsan ne olur?! Bir de sonunun kötü olma ihtimali de var. Saddam’ın sonu ne hale geldi?! Kaddafi’nin durumu ne hale geldi?! 40 senelik krallık kurtaramadı onları. Zalimlik etti, hainlik etti Mevla da belasını verdi.
12 Mart 2015 Perşembe
“Çocuk infazcı Fransa vatandaşı olabilir”
IŞİD'in yayınladığı son videoda yer alan IŞİD militanı ile infazı gerçekleştiren çocuğun Fransız vatandaşı olduğu öne sürülüyor.
IŞİD’in yayımladığı son infaz videosunda, İsrail ajanı olmakla suçlanan Filistinli Muhammed Said İsmail Musellem’i tabancayla vuran çocuğun ve yanındaki militanın Fransa vatandaşı olduğu belirtildi. Rusya kaynaklı Sputnik News sitesinin haberine göre, Fransız güvenlik birimleriyle bağlantılı olan bir yetkili, militanın 2012’de Fransa’nın Toulouse kentindeki bir Yahudi okuluna yapılan saldırıda da yer almış olabileceğini söyledi. Videoda güney Fransa aksanıyla konuşan militanın, 7 kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırının sorumlusu Muhammed Merah’ın üvey kardeşi Sabri Essid’e benziyor.
4 ÇOCUĞUYLA TÜRKİYE ÜZERİNDEN SURİYE’YE
El Kaide bağlantılı olduğu sanılan Merah, 32 saatlik bir operasyonun ardından kendi evinde öldürülmüştü. Essid’in de geçen yıl Fransa ile bağını koparıp Suriye’ye gittiği biliniyor. Birkaç ay sonra üvey kız kardeşi Souad Merah da 4 çocuğuyla birlikte Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmişti.
OCAKTAN BERİ 1400 FRANSIZ IŞİD’E GİTTİ
Mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin öldüğü saldırı sonrası yeni terörle mücadele yöntemleri geliştiren Fransa Başbakanı Manuel Valls’e göre, ocaktan bu yana 1400 Fransa vatandaşı IŞİD safında savaşmak için Suriye ve Irak’a doğru yola çıktı. (sözcü.com.tr)
IŞİD’in yayımladığı son infaz videosunda, İsrail ajanı olmakla suçlanan Filistinli Muhammed Said İsmail Musellem’i tabancayla vuran çocuğun ve yanındaki militanın Fransa vatandaşı olduğu belirtildi. Rusya kaynaklı Sputnik News sitesinin haberine göre, Fransız güvenlik birimleriyle bağlantılı olan bir yetkili, militanın 2012’de Fransa’nın Toulouse kentindeki bir Yahudi okuluna yapılan saldırıda da yer almış olabileceğini söyledi. Videoda güney Fransa aksanıyla konuşan militanın, 7 kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırının sorumlusu Muhammed Merah’ın üvey kardeşi Sabri Essid’e benziyor.
4 ÇOCUĞUYLA TÜRKİYE ÜZERİNDEN SURİYE’YE
El Kaide bağlantılı olduğu sanılan Merah, 32 saatlik bir operasyonun ardından kendi evinde öldürülmüştü. Essid’in de geçen yıl Fransa ile bağını koparıp Suriye’ye gittiği biliniyor. Birkaç ay sonra üvey kız kardeşi Souad Merah da 4 çocuğuyla birlikte Türkiye üzerinden Suriye’ye geçmişti.
OCAKTAN BERİ 1400 FRANSIZ IŞİD’E GİTTİ
Mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin öldüğü saldırı sonrası yeni terörle mücadele yöntemleri geliştiren Fransa Başbakanı Manuel Valls’e göre, ocaktan bu yana 1400 Fransa vatandaşı IŞİD safında savaşmak için Suriye ve Irak’a doğru yola çıktı. (sözcü.com.tr)
Recep Sert hastanelik oldu!
Geçen yıl yüz ve çene nakli yapıldıktan sonra İnegöl Belediyesi Yeniceköy ek hizmet binasında çalışmaya başlayan Recep Sert, yüzünde ve midesindeki şişkinlikler nedeniyle hastanelik oldu.
Temizlediği tüfeğin aniden ateş alması sonucu yüzü tanınmayacak hale gelen Recep Sert'e geçen yıl Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından başarılı bir operasyonla, beyin ölümü gerçekleşen Polonyalı turist 43 yaşındaki Andrzej Kucza'nın yüzü ve çenesi nakledilmişti. Akdeniz Üniversitesi'nde uzun süre yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra normal odaya alınan Recep Sert, kısa sürede iyileşerek taburcu edilmişti. Sert, tedavi gördüğü hastanede çalışan Esma Akyurt’la geçtiğimiz yaz dünya evine girmişti.
İŞE BAŞLADI, RAHATSIZLANDI
Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın desteği ile İnegöl Belediyesi Yeniceköy Mahallesi ek hizmet binasında taşeron hizmetli olarak 1 Mart’ta işe başlayan Recep Sert, yüzünde ve midesinde şişme oluşması nedeniyle İnegöl Devlet Hastanesi acil servisine kaldırıldı.
ANTALYA’YA SEVK EDİLECEK
Babası ve eşi tarafından getirildiği hastanede tedavi gören Sert, bir süre müşahede altında tutuldu. Acil servis doktorunun, Sert’in ameliyatını yapan doktoru arayarak rahatsızlığı ile ilgili bilgi vermesi üzerine, Sert’in durumunun kötüye gitmesi halinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilmesi istendi. Sert’in bugün kontrol için Antalya’ya gideceği bildirildi. Millliyet
Temizlediği tüfeğin aniden ateş alması sonucu yüzü tanınmayacak hale gelen Recep Sert'e geçen yıl Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından başarılı bir operasyonla, beyin ölümü gerçekleşen Polonyalı turist 43 yaşındaki Andrzej Kucza'nın yüzü ve çenesi nakledilmişti. Akdeniz Üniversitesi'nde uzun süre yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra normal odaya alınan Recep Sert, kısa sürede iyileşerek taburcu edilmişti. Sert, tedavi gördüğü hastanede çalışan Esma Akyurt’la geçtiğimiz yaz dünya evine girmişti.
İŞE BAŞLADI, RAHATSIZLANDI
Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın desteği ile İnegöl Belediyesi Yeniceköy Mahallesi ek hizmet binasında taşeron hizmetli olarak 1 Mart’ta işe başlayan Recep Sert, yüzünde ve midesinde şişme oluşması nedeniyle İnegöl Devlet Hastanesi acil servisine kaldırıldı.
ANTALYA’YA SEVK EDİLECEK
Babası ve eşi tarafından getirildiği hastanede tedavi gören Sert, bir süre müşahede altında tutuldu. Acil servis doktorunun, Sert’in ameliyatını yapan doktoru arayarak rahatsızlığı ile ilgili bilgi vermesi üzerine, Sert’in durumunun kötüye gitmesi halinde Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edilmesi istendi. Sert’in bugün kontrol için Antalya’ya gideceği bildirildi. Millliyet
19 yaşındaki Büşra kazada öldü
Bursa’nın Orhangazi İlçesi’nde kavşakta kırmızı ışıkta geçen otomobil, önce başka bir araca, ardından sinyalizasyon direğine çarptı. Kazada otomobilin ön koltuğunda bulunan 19 yaşındaki Büşra Garip yaşamını yitirdi, 3 kişi yaralandı.
Kaza, dün gece saat 24.00 sıralarında İznik yolu kavşağında meydana geldi. 25 yaşındaki Hasan Yener yönetimindeki otomobil, Yalova’dan Bursa yönünde giderken, görgü tanıklarının iddiasına göre, İznik yolu kavşağında kırmızı ışıkta en sağ şeritten hızla geçmek istedi. Bu sırada kavşakta dönüş yapmak isteyen 30 yaşındaki Özen Solak’ın kullandığı otomobile yandan çarpan Hasan Yener, otomobiliyle daha sonra trafik sinyalizasyon direğine vurdu.
Otomobilin hurda yığınına döndüğü kazada, aracın ön koltuğunda oturan Büşra Garip olay yerinde yaşamını yitirdi. Kazada otomobil sürücüsü Hasan Yener ağır yaralanırken, otomobilin arka koltuğunda oturan ve ölen Büşra Garip’in babası 49 yaşındaki Hüseyin Garip ile 23 yaşındaki Çiğdem Gebelek yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Orhangazi ve Gemlik Devlet Hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kazada hayatını kaybeden Büşra Garip’in cenazesi ise Orhangazi Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Orhangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kaza sonrasında olay yerine çok sayıda vatandaş akın ederken, kazada ölen Büşra Garip’in yakınları sinir krizleri geçirdi.
Kaza ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Kaza, dün gece saat 24.00 sıralarında İznik yolu kavşağında meydana geldi. 25 yaşındaki Hasan Yener yönetimindeki otomobil, Yalova’dan Bursa yönünde giderken, görgü tanıklarının iddiasına göre, İznik yolu kavşağında kırmızı ışıkta en sağ şeritten hızla geçmek istedi. Bu sırada kavşakta dönüş yapmak isteyen 30 yaşındaki Özen Solak’ın kullandığı otomobile yandan çarpan Hasan Yener, otomobiliyle daha sonra trafik sinyalizasyon direğine vurdu.
Otomobilin hurda yığınına döndüğü kazada, aracın ön koltuğunda oturan Büşra Garip olay yerinde yaşamını yitirdi. Kazada otomobil sürücüsü Hasan Yener ağır yaralanırken, otomobilin arka koltuğunda oturan ve ölen Büşra Garip’in babası 49 yaşındaki Hüseyin Garip ile 23 yaşındaki Çiğdem Gebelek yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla Orhangazi ve Gemlik Devlet Hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kazada hayatını kaybeden Büşra Garip’in cenazesi ise Orhangazi Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından Orhangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kaza sonrasında olay yerine çok sayıda vatandaş akın ederken, kazada ölen Büşra Garip’in yakınları sinir krizleri geçirdi.
Kaza ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)