İstanbul Büyükşehir Belediyesinin talebi üzerine Bursa'da bir firma tarafından imal edilen, 3 kabinli, 290 kişi kapasiteli metrobüslerle İstanbul trafiğinde rahatlama sağlanması amaçlanıyor.
Metrobüsleri üreten otomotiv fabrikasının Genel Müdürü Remzi Baka, yaptığı açıklamada, firmalarının 2013'ün sonunda Bursa'nın Kestel ilçesinde kurulduğunu söyledi. Baka, bugüne kadar 9 ve 12 metre uzunluğunda otobüsler ürettiklerini, 6 metreden 25 metreye kadar otobüs üretecek kapasiteleri bulunduğunu anlattı. Baka, "Ürettiğimiz otobüslerin yüzde 40'ını ihraç ediyoruz. İhraç ettiğimiz otobüslerin büyük bir kısmı Avrupa'nın değişik ülkelerinde çalışıyor." dedi.
Baka, 2014'te İstanbul Büyükşehir Belediyesinin talebi üzerine, kitlesel toplu taşıma araçlarından biri olan metrobüsün tasarımına ve üretimine başladıklarını bildirdi. Baka, "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve teknik ekibinin katkılarıyla bugünlere geldik. 25 metre uzunluğunda, 290 kişi kapasiteli metrobüs aracını geliştirdik. Yıl sonuna kadar metrobüsün testlerini ve homologasyon (onay) işlemlerini bitireceğiz" diye konuştu.
Taşıma kapasitesini yüzde 40 artıracak
cnntürk'ün haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 2007'de kurduğu metrobüs hattının dünyada hızlı gelişen şehirlere çok büyük örnek olduğuna dikkati çeken Baka, şöyle devam etti:
"Metrobüsler, özellikle hızlı kurulabilmesi ve ekonomik olması açısından şehirler için kitlesel toplu taşıma aracı olarak demir yoluna alternatif olmasıyla öne çıktı. Türkiye ve Avrupa'da çok yüksek kapasiteli otobüsler pek yok. İETT'nin talebi doğrultusunda metrobüs hattına ve bölgesel şartlara uygun, çift kapılı, yüksek kapasiteli araçlara ihtiyaç olduğu görüldü. Bu süreçte biz de bu metrobüsü geliştirdik. Metrobüs hatlarının daha kullanışlı hale gelmesi için çalıştık." Yeni metrobüs aracının şu anda kullanılanlardan daha gelişmiş olduğunu dile getiren Baka, "İstanbul'daki metrobüs hattında şu anda yaklaşık 480 araç çalışıyor ve günde ortalama 750 bin yolcu taşınıyor. Şu anda çalışan metrobüs araçları yaklaşık 190 kişilik kapasiteye sahip. Aracımızın kapasitesi 290 kişi olduğu için İstanbul'daki mevcut taşıma kapasitesini yüzde 40 civarında artıracaktır" dedi.
İstanbul'daki hattın bazı sorunlarının bulunduğunu anlatan Baka, metrobüs araçlarının bazen trafikte ters yönde gittiğini ve bu nedenle zaman zaman can kayıplarının da yaşandığı büyük kazalar olabildiğini aktardı.
Dizel, elektrikli ve hibrit olacak
Bu sorunu ortadan kaldırmak için aracı çift kapılı olarak tasarladıklarına dikkati çeken Baka, şöyle devam etti:
"Taşıma kapasitesinin artması, trafiğe büyük bir rahatlık getirecektir. Önceki metrobüsler yurt dışından ithal edilmişti. Bu aracın yerli olması da büyük bir avantaj. Aracın yerli olması Büyükşehir Belediyemizin talebidir. Hem sanayimize hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Yıl sonunda bu araçlarımızı İstanbul metrobüs hatlarında görmeyi arzu ediyoruz. Araçlarımızı dizel, elektrikli ve hibrit olarak üç ayrı modelde geliştirdik. Şu andaki aracımızı dizel Euro-6 Avrupa standartlarına ve belgelendirmelerine uygun olarak geliştirdik. Süreç içinde bu aracın elektrikli ve hibrit versiyonunu da belediyelerin talebi üzerine üretebiliriz. Bu araçlarımızı yurt dışına satabilmek için Avrupa standartlarına uygun olarak geliştirdik."
"Hedef Avrupa ülkeleri"
Avrupa'da da taşımada kullanılan bu kapasitede bir araç olmadığını ifade eden Baka, kitlesel toplu taşıma araçlarının üretimine devam etmeyi hedeflediklerini söyledi. Kendilerini bu alanda geliştirip büyümeyi amaçladıklarına işaret eden Baka, şunları kaydetti:
"İlk hedefimiz İstanbul pazarı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinden sonra büyük belediyelerin ürettiğimiz metrobüse daha çok ilgi göstereceğine inanıyorum. Metrobüs projeleri daha ekonomik ve hızlı yapılan projeler. Ayrıca bu kaliteli projemiz, tramvaya yakın yolcu taşıma kapasitesi sağlar. Hedefimiz, bu aracın Türkiye'den sonra Avrupa ülkelerine satışını gerçekleştirmek. İstersek aracımızı daha yüksek kapasiteli bir metrobüs haline getirebiliriz. Ülkenin trafik kurallarına, şartlarına ve standartlarına göre farklı modeller geliştirebiliriz. Müşterinin taleplerine göre esnek bir yapımız var. Müşterilerimizin isteklerini metrobüs aracına uygulayabiliyoruz."
6 Eylül 2016 Salı
ByLock kullanan 147 öğretmen gözaltına alındı
Kayseri'de FETÖ soruşturması kapsamında, açığa alınan öğretmenler içerisinde örgütün kriptolu iletişim programı olan 'ByLock' kullanan 147’si hakkında gözaltı kararı verildi.
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, gözaltı kararı verilen öğretmenlerin yakalanması için 400 polisle operasyona başladı. FETÖ terör örgütü üyelerinin kullandığı belirtilen kriptolu iletişim programı ‘ByLock’ kullanan ve ‘Anayasal İhlal', ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Düşürmeye Teşebbüs' ve ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçlarından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açığa alınan 147 öğretmen hakkında gözaltı kararı verildi. Bu sabah evlerinde gözaltına alınan erkek öğretmenlerin ellerine plastik kelepçe takılarak sağlık kontrolü için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. (DHA)
Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, gözaltı kararı verilen öğretmenlerin yakalanması için 400 polisle operasyona başladı. FETÖ terör örgütü üyelerinin kullandığı belirtilen kriptolu iletişim programı ‘ByLock’ kullanan ve ‘Anayasal İhlal', ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Düşürmeye Teşebbüs' ve ‘Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçlarından Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açığa alınan 147 öğretmen hakkında gözaltı kararı verildi. Bu sabah evlerinde gözaltına alınan erkek öğretmenlerin ellerine plastik kelepçe takılarak sağlık kontrolü için Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. (DHA)
Üniversitelere yüzlerce personel alınacak
Darbe girişimi sonrası boşalan akademik ve idari kadroların doldurulması için personel alımı başlıyor. Üniversitelerde oluşan yüzlerce kişilik boş kadroya profesör, doçent, hemşire, ebe, avukat ve daha birçok alanda personel alımı yapılacak. Başvurular için son tarih Eylül ortası.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye yönelik ağırlıklı operasyonların yapıldığı alanlardan biri de üniversiteler oldu. Darbe girişiminin hemen ardından YÖK, tüm devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinden FETÖ ile bağlantılı akademik ve idari personelin tespitini istedi. Ardından terör örgütü ile bağlantılı üniversiteler birer birer kapatıldı. Ve bu süreçte, Türkiye’nin dört bir tarafındaki üniversitelerden 4 bine yakın akademisyen ve idari personel hakkında soruşturma başlatıldı; kimileri açığa, kimileri gözaltına alındı. Halen de üniversitelere ve akademisyenlere yönelik operasyonlar bitmiş değil.
PROFESÖR DE VAR, DOÇENT DE
Kritik soru ise, üniversitelerin açılmasına az bir zaman kala, boşalan kadroların nasıl ve ne zaman doldurulacağı? Sorunun çözümü için de düğmeye basıldı. Son 15 gün içinde üniversiteler hem akademik hem de idari personel alımı için birer birer ilana çıkmaya başladı. Sadece Anadolu’da değil Marmara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi gibi büyük şehirlerdeki üniversiteler de ihtiyaçları doğrultusunda personel alacak. Arananlar arasında kimler yok ki; profesörler, doçentler, araştırma görevlileri. Bunlar akademik personel. Bir de sözleşmeli alınacak olan idari ve destek personeli var. Hemşiresinden ebesine, güvenlik görevlisinden avukatına kadar her alanda üniversiteler, eleman arıyor.
2 BİNE YAKIN PERSONEL ALINACAK
Önümüzdeki iki ay içinde de üniversitelerin 2 bine yakın akademik ve idari personel alımı yapması bekleniyor. Peki, başvurular ne zaman? İhtiyaçtan dolayı çok uzun bir zaman yok. Üniversitesine göre değişmekle birlikte başvuru için son tarih Eylül ortası. Yani şu sıralar adayların başvurması gerekiyor.
Akademik personel için aranan genel şartlar ise belli. Türk vatandaşı olmak, başvurulacak kadro için gerekli öğretim şartını yerine getirmek gibi devlet memurluğu için gerekli olan şartlar. Özel şartlar ise; öğretim üyesi dışındaki öğretim elemanı kadrolarına yapılacak atamalarda ALES’ten en az 70 puan almış olmak, YÖK tarafından kabul edilen merkezi yabancı dil sınavından gerekli puanı almış olmak, yabancı ülkelerden alınan diplomaların denkliğinin onaylanmış olması.
Sözleşmeli personele gelince, genel şartların dışında hizmet göreceği alanda ilgili öğretim ve eğitim kurumlarından diploma almış olmak. Hürriyet
Hükümet 14 bin öğretmen için harekete geçiyor
Diyarbakır'da konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Ancak bunların ne kadarının doğrudan terör örgütüyle ilişkili olduğu, ne kadarının olmadığı yapılacak incelemelerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Bayramdan sonra okullar açılıyor, Milli Eğitim Bakanımız ile konuştuk, tedbir olarak üzerinde şüphe bulunan, gerekli tespitleri yapılan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders döneminde bunlara görev verilmeyecek" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı” ve toplu açılış törenine katılmak için geldiği Diyarbakır’da, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Darbe girişiminden önce PKK ve FETÖ’nün bir araya gelip, plan yaptığına işaret eden Yıldırım, “15 Temmuz’dan sonra işler kötü gidince FETÖ tekrar randevu istiyor. Yeniden bir araya geliyorlar ve bölücü terör örgütünden başka taleplerde bulunuyorlar. Bu da, ‘Efendim bu işi halledemedik, bari Cumhurbaşkanına, Başbakanına suikast yapın da maliyeti neyse verelim.’ Alçaklığın bu kadarını görmedi bu millet. Bunların hepsinin hesabı görülecek" dedi.
Yıldırım şöyle konuştu: "Yolları mayınlayan, insanların üzerine bombaları atan, bu milletin fidan gibi yavrularını toprağa düşüren alçaklara bu millet dersini verecek. Hedefimiz, amacımız terörü Türkiye’nin gündeminden düşürmek, Türkiye’nin gündeminden terörü düşüremezsek, burada yatırım alanları da, fabrikalar da hayal olur, gecikir. En büyük varlık yaşamdır. İnsan hayatının tehlikede olduğu yerde ne ticaret konuşulur, ne iş konuşulur, ne de gelecek konuşulur.
Onun için devlet olarak, hükümet olarak birinci görevimiz Türkiye’nin her karışında vatandaşımızın rahatça seyahat etmesini sağlamak. Can korkusu yaşamadan bunu temin etmek. Terör örgütlerinin sivillere, askere, polise ve korucuya zarar verecek durumdan tamamen çıkarmak. Bütün bunlar sağlanınca operasyonlar duracak. Aksi halde operasyonlar artarak, devam edecek. Terör örgütü PKK’nın ‘Kürtler’ diye bir sorunu yok. Ancak Kürt ve Türklerin PKK sorunu var. Bunu çözmenin yolu da millet ve devlet arasından kana doymayan eşkıyaları çıkarmak. Başka çaremiz yok.”
“Öğretmenlerle ilgili sözlerim yanlış anlaşıldı”
İki gün önce yaptığı bir konuşmada, öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığına da dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki gün önce bir konuşmamda bölgedeki öğretmenlerle ilgili bir şey söylemiştim. Orada belli ki bir yanlış anlaşılma var. Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin civarında öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Bunların ne kadarının doğrudan ilişkili olduğu, olmadığı yapılacak incelemelerle teftişlerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Okul zamanı geliyor, bayramdan sonra okullar açılıyor.
MEB bakanımızla görüştük, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders görevinde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz. Öbürleri ne olacak? Öbürleri de FETÖ’cülerin başına ne geldiyse onların başına da aynı şey gelecek. Sadece öğretmenlerle sınırlı değil. Terör sadece dağda değil, devletin içinde de var. Devletin yerel yönetimi içinde de var. Terörle haşır neşir olmuş bütün kamu görevlilerinin üzerine gideceğiz. Onları da tek tek ayıklayacağız. Aksi halde bu mücadeleyi sadece silahla kırda, şehirde yapamayız." cnntürk
Başbakan Binali Yıldırım, “Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi Tanıtım Programı” ve toplu açılış törenine katılmak için geldiği Diyarbakır’da, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi.
Darbe girişiminden önce PKK ve FETÖ’nün bir araya gelip, plan yaptığına işaret eden Yıldırım, “15 Temmuz’dan sonra işler kötü gidince FETÖ tekrar randevu istiyor. Yeniden bir araya geliyorlar ve bölücü terör örgütünden başka taleplerde bulunuyorlar. Bu da, ‘Efendim bu işi halledemedik, bari Cumhurbaşkanına, Başbakanına suikast yapın da maliyeti neyse verelim.’ Alçaklığın bu kadarını görmedi bu millet. Bunların hepsinin hesabı görülecek" dedi.
Yıldırım şöyle konuştu: "Yolları mayınlayan, insanların üzerine bombaları atan, bu milletin fidan gibi yavrularını toprağa düşüren alçaklara bu millet dersini verecek. Hedefimiz, amacımız terörü Türkiye’nin gündeminden düşürmek, Türkiye’nin gündeminden terörü düşüremezsek, burada yatırım alanları da, fabrikalar da hayal olur, gecikir. En büyük varlık yaşamdır. İnsan hayatının tehlikede olduğu yerde ne ticaret konuşulur, ne iş konuşulur, ne de gelecek konuşulur.
Onun için devlet olarak, hükümet olarak birinci görevimiz Türkiye’nin her karışında vatandaşımızın rahatça seyahat etmesini sağlamak. Can korkusu yaşamadan bunu temin etmek. Terör örgütlerinin sivillere, askere, polise ve korucuya zarar verecek durumdan tamamen çıkarmak. Bütün bunlar sağlanınca operasyonlar duracak. Aksi halde operasyonlar artarak, devam edecek. Terör örgütü PKK’nın ‘Kürtler’ diye bir sorunu yok. Ancak Kürt ve Türklerin PKK sorunu var. Bunu çözmenin yolu da millet ve devlet arasından kana doymayan eşkıyaları çıkarmak. Başka çaremiz yok.”
“Öğretmenlerle ilgili sözlerim yanlış anlaşıldı”
İki gün önce yaptığı bir konuşmada, öğretmenlerle ilgili yaptığı açıklamanın yanlış anlaşıldığına da dikkat çeken Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki gün önce bir konuşmamda bölgedeki öğretmenlerle ilgili bir şey söylemiştim. Orada belli ki bir yanlış anlaşılma var. Bu bölgede görev yapan, terörle bir şekilde iç içe olmuş 14 bin civarında öğretmen olduğu tahmin ediliyor. Bunların ne kadarının doğrudan ilişkili olduğu, olmadığı yapılacak incelemelerle teftişlerle, soruşturmalarla ortaya çıkacak. Okul zamanı geliyor, bayramdan sonra okullar açılıyor.
MEB bakanımızla görüştük, üzerinde şüphe bulunan bütün öğretmenler açığa alınacak, yeni ders görevinde bunlara görev verilmeyecek. Bunun yerine yeni baştan öğretmenlerimizi buraya göndereceğiz. Öbürleri ne olacak? Öbürleri de FETÖ’cülerin başına ne geldiyse onların başına da aynı şey gelecek. Sadece öğretmenlerle sınırlı değil. Terör sadece dağda değil, devletin içinde de var. Devletin yerel yönetimi içinde de var. Terörle haşır neşir olmuş bütün kamu görevlilerinin üzerine gideceğiz. Onları da tek tek ayıklayacağız. Aksi halde bu mücadeleyi sadece silahla kırda, şehirde yapamayız." cnntürk
5 Eylül 2016 Pazartesi
Reza Zarrab'ın Kılıçdaroğlu'na açtığı 300 bin liralık dava reddedildi
İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, iş adamı Reza Zarrab'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı toplam 300 bin TL'lik manevi tazminat davasının reddine karar verdi.
İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, davacı Rıza Sarraf ile davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatları katıldı.
Duruşmada, Zarrab'ın avukatı Ayten Yılmaz, davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini çünkü davalının beyanlarının, müvekkiline yönelik hakaret içerdiğini ve kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğunu savunarak, davalının müvekkili hakkında açıkça "rüşvetçi, soyguncu" şeklinde beyanda bulunduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik de davanın reddedilmesini talep etti. Çelik, müvekkilinin beyanlarının doğruluğunu, dosyaya sundukları delillerle ispatlandığını anlatarak, "Bakanlara rüşvet verildiği, 700 bin dolarlık saat hediye edildiği, çikolata kutularında yüz binlerce dolar rüşvet gönderildiği tape kayıtlarında sabittir" dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, 3 farklı tarihte açılan ve birleştirilmesine karar verilen 100'er bin TL'lik manevi tazminat davalarının, eylemi ifade edenin bulunduğu konum ve söyleniş şekli ile eylemlerin manevi tazminat gerektirir nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmesine hükmetti.
Davanın geçmişi
İş adamı Reza Zarrab avukatı aracılığıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Ocak 2014'te grup toplantısında, 6 Şubat 2014'te bir televizyon programında ve 9 Şubat 2014'te MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, hakkında alenen "hakaret" ve "iftira" içeren sözler sarf ettiği gerekçesiyle 100'er bin TL'lik olmak üzere toplamda 300 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı. 3 dava da mahkemece birleştirilmişti.
İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, davacı Rıza Sarraf ile davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatları katıldı.
Duruşmada, Zarrab'ın avukatı Ayten Yılmaz, davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini çünkü davalının beyanlarının, müvekkiline yönelik hakaret içerdiğini ve kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğunu savunarak, davalının müvekkili hakkında açıkça "rüşvetçi, soyguncu" şeklinde beyanda bulunduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik de davanın reddedilmesini talep etti. Çelik, müvekkilinin beyanlarının doğruluğunu, dosyaya sundukları delillerle ispatlandığını anlatarak, "Bakanlara rüşvet verildiği, 700 bin dolarlık saat hediye edildiği, çikolata kutularında yüz binlerce dolar rüşvet gönderildiği tape kayıtlarında sabittir" dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, 3 farklı tarihte açılan ve birleştirilmesine karar verilen 100'er bin TL'lik manevi tazminat davalarının, eylemi ifade edenin bulunduğu konum ve söyleniş şekli ile eylemlerin manevi tazminat gerektirir nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmesine hükmetti.
Davanın geçmişi
İş adamı Reza Zarrab avukatı aracılığıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Ocak 2014'te grup toplantısında, 6 Şubat 2014'te bir televizyon programında ve 9 Şubat 2014'te MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, hakkında alenen "hakaret" ve "iftira" içeren sözler sarf ettiği gerekçesiyle 100'er bin TL'lik olmak üzere toplamda 300 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı. 3 dava da mahkemece birleştirilmişti.
İlber Ortaylı: Cehaletimizden haklarımızı savunamıyoruz
Ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Sürekli Avrupa İnsan Hakları Divanı'nda, mahkemede dava kaybediyoruz. Emin olun hepsi bizim haksız olduğumuzdan ileri gelmiyor. Yani bazı haklarımızı cehaletimizden savunamıyoruz" dedi.
Ortaylı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda (İEF) söyleşiye katıldı.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Ortaylı, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında şunları söyledi:
"Darbe teşebbüsü hassas bir konu. Ne oldu? Kime karşı yapıldığı mühim değil. Burada inanılmaz şekilde toplum üzerinde, toplumun yaşadığı tarihe, kurumlara karşı küstahça bir davranış, bir talep söz konusudur.
Adamın birisi adamlarıyla dünyayı yeniden kendine göre kurmak istiyor. Yani bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor. İran'da Muhammed Rıza Pehlevi rejimine son verip İslam Cumhuriyeti'ni kuran ve devrimden sonraki tüm dini yetkileri elinde tutan Şii önderdir Humeyni.
Size Humeyni'yi tanıyan, gören, okuyan bir adam olarak açık söyleyeyim; Türkiye'de din alimleri arasında Humeyni ayarında biri yoktur, açık söyleyeyim."
"Türkler asker bir millettir"
Konuşmasında Türkiye tarihi ile ilgili önemli bilgiler aktaran ve güncel konuları değerlendiren Ortaylı, Türkiye'de adliye konusunda kurulu düzenin devam ettiğini belirterek, "Bu ülkede hukuk sistemi değişmiştir. Hukuk devrimi olmuştur. Romanist hukuk sistemine geçmişizdir ama bunu hiçbir zaman memlekette adli sistemin çökmesi duraklaması davaların görülmemesi veya bir takım insanların hapishaneye koyulup unutulması veya hapishanelerdeki insanların cezalarını çekmeden başıboş şekilde sokağa çıkması gibi olayları neticelenmemiştir. Bunların üzerinde durmamız lazım. Türklerin ordusu eski bir kurumdur ve Türkler asker bir millettir. Bu sadece askerlik hocasının derste söylediği ortaya attığı bir slogan değildir" ifadelerine yer verdi.
"Cehaletimizden haklarımızı savunamıyoruz"
"Cehaletimizden dolayı Avrupa'da haklarımızı savunamıyoruz" diyerek konuşmasını sürdüren İlber Ortaylı, "Sürekli Avrupa İnsan Hakları Divanı'nda, mahkemede dava kaybediyoruz. Emin olun hepsi bizim haksız olduğumuzdan ileri gelmiyor. Yani bazı haklarımızı cehaletimizden savunamıyoruz. Bakın hukuk fakültesi sayısını artırdılar, hoca yok. Tıp fakültesi kurmaya kalksan nerede kurarsan kur, gerekli hocayı buluyorsun kürsüleri kurabiliyorsun. Hatta mühendislik için de bu geçerli. Ama hukuk fakültesi açtın mı, yok hoca. Yani bu demektir ki hukuk eğitimine sistem yeteri önemi vermemiş. Ülke olarak kaybediyoruz. Buna dikkat etmiyoruz" diye konuştu.
"Türkiye eski bir devletin değiştirilmiş rejimidir" diyen Ortaylı, Türkiye'nin belli kurumlar üzerinde durduğunu, yapılan araştırmalarda Türkiye'de adliyenin vatandaşların en çok güvendiği kurum olmadığını söyledi.
Ortaylı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda (İEF) söyleşiye katıldı.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşide Ortaylı, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında şunları söyledi:
"Darbe teşebbüsü hassas bir konu. Ne oldu? Kime karşı yapıldığı mühim değil. Burada inanılmaz şekilde toplum üzerinde, toplumun yaşadığı tarihe, kurumlara karşı küstahça bir davranış, bir talep söz konusudur.
Adamın birisi adamlarıyla dünyayı yeniden kendine göre kurmak istiyor. Yani bu adam belki bir Humeyni olmak istiyor. İran'da Muhammed Rıza Pehlevi rejimine son verip İslam Cumhuriyeti'ni kuran ve devrimden sonraki tüm dini yetkileri elinde tutan Şii önderdir Humeyni.
Size Humeyni'yi tanıyan, gören, okuyan bir adam olarak açık söyleyeyim; Türkiye'de din alimleri arasında Humeyni ayarında biri yoktur, açık söyleyeyim."
"Türkler asker bir millettir"
Konuşmasında Türkiye tarihi ile ilgili önemli bilgiler aktaran ve güncel konuları değerlendiren Ortaylı, Türkiye'de adliye konusunda kurulu düzenin devam ettiğini belirterek, "Bu ülkede hukuk sistemi değişmiştir. Hukuk devrimi olmuştur. Romanist hukuk sistemine geçmişizdir ama bunu hiçbir zaman memlekette adli sistemin çökmesi duraklaması davaların görülmemesi veya bir takım insanların hapishaneye koyulup unutulması veya hapishanelerdeki insanların cezalarını çekmeden başıboş şekilde sokağa çıkması gibi olayları neticelenmemiştir. Bunların üzerinde durmamız lazım. Türklerin ordusu eski bir kurumdur ve Türkler asker bir millettir. Bu sadece askerlik hocasının derste söylediği ortaya attığı bir slogan değildir" ifadelerine yer verdi.
"Cehaletimizden haklarımızı savunamıyoruz"
"Cehaletimizden dolayı Avrupa'da haklarımızı savunamıyoruz" diyerek konuşmasını sürdüren İlber Ortaylı, "Sürekli Avrupa İnsan Hakları Divanı'nda, mahkemede dava kaybediyoruz. Emin olun hepsi bizim haksız olduğumuzdan ileri gelmiyor. Yani bazı haklarımızı cehaletimizden savunamıyoruz. Bakın hukuk fakültesi sayısını artırdılar, hoca yok. Tıp fakültesi kurmaya kalksan nerede kurarsan kur, gerekli hocayı buluyorsun kürsüleri kurabiliyorsun. Hatta mühendislik için de bu geçerli. Ama hukuk fakültesi açtın mı, yok hoca. Yani bu demektir ki hukuk eğitimine sistem yeteri önemi vermemiş. Ülke olarak kaybediyoruz. Buna dikkat etmiyoruz" diye konuştu.
"Türkiye eski bir devletin değiştirilmiş rejimidir" diyen Ortaylı, Türkiye'nin belli kurumlar üzerinde durduğunu, yapılan araştırmalarda Türkiye'de adliyenin vatandaşların en çok güvendiği kurum olmadığını söyledi.
4 Eylül 2016 Pazar
İstanbul'da bazı ilçelerde 2 gün elektrik kesintisi uygulanacak
Anadolu Yakası'nda bazı ilçelere 6 Eylül'de elektrik verilemeyecek. Avrupa yakasında ise planlı yatırım, bakım ve onarım çalışması nedeniyle 7 Eylül'de, 13 ilçenin bazı bölgelerinde elektrik kesintisi uygulanacak.
Anadolu Yakası'nda 6 Eylül Salı günü elektrik kesintisi uygulanacak ilçeler ve saatleri şöyle:
Beykoz'da
08.00-16.00'da, Anadolu Hisarı Mahallesi Yenigün Çıkmaz, Alyapsokakları, Kavacık Mahallesi Göksu Otağtepe Sanal Sokağı,
Çekmeköy'de
10.00-14.00'te, Hüseyinli Mahallesi Ormankent, Kınalı Keklik sokakları elektrik alamayacak.
Kadıköy'de
09.00-12.00'de, Rasimpaşa Mahallesi Rıhtım, İskele, Uzun Hafız, Taşlıbayır, Karakolhane, Duatepe, Ortaç, İzzettin, Yeldeğirmeni,Nemlizade, Orgeneral Şahap Gürler, Çeltikçi, Uzun Hafız sokakları
09.00-13.00'te, Caddebostan Mahallesi Köşk, Kantarcı Rıza, Bağdat, Bilim, Noter sokakları, Suadiye Mahallesi Berna, Bağdat, Noter, Ülkü, Hamiyet Yüceses, Şenyurt, Kazım Özalp sokakları, 09.00-17.00'de, Caddebostan Mahallesi NihatKızıltan, Dr. Abdul Kadir Noyan, Yeşillik, Agahefendi, Hamiyet Yüceses, Yenersokakları, Erenköy Mahallesi Bilim Sokağı,
Kartal'da
09.30-18.00'de, ÇavuşoğluMahallesi Merdivenli Sokağı'nda elektrik kesintisi yapılacak.
Maltepe'de
09.00-13.00'te, Esenkent Mahallesi Aydın, Adem Yavuz, Uçan, Kani paşa, Gayret, Bilim, İETT, İncir, Işık, Eski Üsküdar, Akbaba, Adakale, Esen,Emniyet, Meşale, Tahbin Paşa, Ömer Bey, Temel Tepesi, Eser, Nadire, Nergiz, Günnur, Yeşil Pınar, Zencegil, Yonca, Eğitim, Sinan, Bilim, İlkay sokakları, Gülsuyu Mahallesi Eski Üsküdar, Kazım Karabekir, Pınar, Kavaklı, And, Çalışkan,Girne, Dostlar, Rüya Çıkmazı, Güleken Ara, Derin sokakları,
09.00-14.00'te, Büyükbakkalköy Mahallesi Çiftlik Yolu Sokağı,
09.00-17.00'de, Büyükbakkalköy Mahallesi Büyükbakkalköy Yolu'nda elektrik kesintisi uygulanacak.
Pendik'te
09.00-14.00'te, Harmandere Mahallesi Dede Paşa Sokağı,
09.30-13.30'da, Dumlupınar Mahallesi Altındağ, İnönü sokakları,
10.00-14.00'de, Ertuğrul Gazi Mahallesi Meltem, Şeyh Şamil sokakları, Sanayi Mahallesi Kudüs Sokağı, Kurtköy Mahallesi Şafak Sokağı, Sülüntepe Mahallesi Ahmet Yesevi, Ali Kuşçu, Yarim, Aydos, Baba Mansur, Ahval, Hayrat, Ezel, Farabi, Göktürk, Kazak, Kırım, Talha, Meltem, Meram, Mevlana, Necip, Özbek, Palandöken, Semerkant, Son,Sönmez, Süleymaniye, Şamil, Yavuz Sultan Selim sokakları, Ertuğrul Gazi Mahallesi Yemişçi, Zemheri, Ziyaret, Huzur, Ersoy, Gülnur, Gürses, Damar, Kazanç, Sevdalı,Orman, Çuhacı, Şeyh Galip, Şahadet, Mevla, Şeyh Şamil, Uhud, Uluocak, Vişne, Aydos, Alemdar, Bilal Habeşi sokakları, Esenler Mahallesi Lale Sokağı, Velibaba Mahallesi Kartepe Sokağı, Çamçeşme Mahallesi Selamet Sokağı'nda elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da
09.00-13.00'te, Aydınlı Mahallesi Çakır, Kapusuz, Server,Kuşkonmaz, Serin, Aydınlı Yolu, Güldefne, Gürpınar sokakları,
Ümraniye'de
11.00-17.00'de, Dumlupınar Mahallesi Kısa Sokağı,
Üsküdar'da
09.00-12.00'de,Murat Reis Mahallesi Bostaniçi, Silahtarbahçe, Muratreis sokakları, Selamiali Mahallesi Selanikliler sokaklarına elektrik verilemeyecek.
Avrupa Yakası'nda 7 Eylül Çarşamba günü, elektrik kesintisi uygulanacak 13 ilçe:
Bakırköy'de
00.00-11.30 arası Şenlikköy Mahallesi Ay, Ayar, Bakış ve Billur sokaklar, Çekmece Yolu Caddesi Düzgün, Ekşi, Ekşi Nar, Erdemli, Ertürk sokaklar, Florya Caddesi Gümüş Sokak, Hürriyet Caddesi Özgen, Selvi, Tarımcılar, Vişneli, Yeni Bağlar sokaklar ile Yeşilköy Caddesi Yüksel Sokak ve civarlarında
09.00-11.00 arası Ataköy 2. Kısım, 5. Kısım, 6. Kısım, Adnan Kahveci Bulvarı, Rauf Orbay Caddesi civarlarına,
11.40 ile13.00 arasında, 2. Kısım, 5. Kısım, 6. Kısım Rauf OrbayCaddesi, Yeşilköy Mahallesi, Eksi Havaalanı Caddesi ve civarlarına
Sultangazi'de
08.00 ile 12.00 arasında İsmetpaşa Mahallesi 146. Sokak,47. Sokak, 45. Sokak, 48. Sokak, 49. Sokak, 50. Sokak, Ordu Caddesi 150. Sokak,147. Sokak ve civarlarında,
12.10 ile 15.30 arasında Esentepe Mahallesi Şehit Eyüp Gönen Caddesi 2369.Sokak, 2399. Sokak, 2389. Sokak, 2378. Sokak ve civarlarında
13.30 ile 19.30 arasında İsmetpaşa Mahallesi Ordu Caddesi 76. Sokak, 75. Sokak, 69. Sokak, 74.Sokak ve civarlarında
Esenler'de
Mimarsinan Mahallesi 78. Sokak, 84. Sokak, 91. Sokak, 90.Sokak, 89. Sokak, Selimiye Caddesi 81. Sokak, İstanbul Caddesi 82. Sokak, 83.Sokak, Fevzi Çakmak Mahallesi İstanbul Caddesi ve civarlarına 08.00 ile 17.00 arasında
Başakşehir'de
Şahintepe Mahallesi Kızılağaç Sokak ve civarlarına 09.00ile 18.00 arasında
Bahçelievler'de
Yenibosna Merkez Mahallesi Asena Sokak, Şehit Ümit Alay Sokak ve civarları 09.00 ile 13.00 arasında
Şişli'de
Bozkurt Mahallesi Eşref Efendi Sokak, Ergenekon Sokak,Cumhuriyet Mahallesi Abide-i Hürriyet Caddesi Efe Sokak, Meşrutiyet Mahallesi Rumeli Caddesi Matbaacı Osmanbey Sokak ve civarlarında 09.00 ile 13.00 arasında
Büyükçekmece'de
Celaliye Mahallesi İnönü-1 Caddesi Çavuş-1 Sokak,Hasret-1 Sokak, Türkali Sokak, Alan Sokak, Hürriyetim Caddesi Buğra Sokak,Serap-1 Sokak, Karşıyaka Caddesi, Karadeniz Caddesi, Barbaros Caddesi, MeryemSokak, Atatürk 1 Caddesi, İsmetpaşa 1 Caddesi, Namık Kemal Caddesi, Yavru Vatan Caddesi, Muratbey Caddesi, Yavuztürk Sokak, Ümit Sokak, Lavanta 2 Sokak,Çeşmibadem Sokak ve civarlarına 09.00 ile 16.00 arasında
Silivri'de
Sekirli Mahallesi Bekirli Caddesi Desi Sokak, Cami Kuyusu Caddesi Desi Sokak ve civarları, 09.00 ile 17.00 arasında
Fatih'te
Atikali Mahallesi Sarayağası Caddesi, Beyceğiz Caddesi, Mutaf Çıkmazı Sokak, Cemali Sokak, Lodos Sokak, Nureddin Tekkesi Sokak, Selvili Kuyu Sokak, Arif Efendi Sokak, Kurtağa Çeşmesi Sokak, Mehmetağa Hamamı Sokak, Tercüman Yunus Sokak ve civarları, 09.00 ile 13.00 arasında
Sarıyer'de
Tarabya Mahallesi Hoca Ahmet Yesevi Sokak Atadan Sokak, Güzelce Ali Paşa Caddesi, Kalender Caddesi ve civarlarında 09.00 ile 17.00 arasında
Çatalca'da
Kaleiçi Mahallesi İstasyon Caddesi Ziya Otçu Caddesi, İzzetin Mahallesi Umut Sokak, Nadide Sokak, Niyazi Toptoprak Sokak, Sadullah Boz Sokak, Nafi Talu Sokak, Hülya Cömert Sokak, Bülent Karpat Sokak, İbrahim Kolcuoğlu Sokak, Taşlı Para Caddesi Adım Sokak, Kamelya Sokak, Semerkant Caddesi Başarı Sokak, Lalezar Sokak, Buhara Caddesi Arif Sokak, Özsu Sokak, Büklüm Sokak, Kudret Sokak, İzzetbaba Caddesi Destan Sokak ve civarlarında 09.00 ile 16.00 arasında
Şişli'de
Cumhuriyet Mahallesi, Abide-i Hürriyet Caddesi Arpa Suyu Sokak, Efe Sokak, Halaskargazi Caddesi, Ergenekon Caddesi, Nakiye Elgün Sokak, Rumeli Caddesi, Tavukçu Fetih Sokak ve civarlarına, 12.00 ile 14.00 arasında
Kağıthane'de
Merkez Mahallesi Lale Sokak, Kemerburgaz Caddesi Mezbaha Sokak ve civarları 13.00 ile 15.00 arasında,
Hamidiye Mahallesi Safa Sokak, GülSokak, Kafkas Sokak ve civarları 15.30 ile 17.30 arasında, ayrıca Merkez Mahallesi Alan Sokak, Bircan Sokak, Bengü Sokak, Kemerburgaz Caddesi Lale Sokak, Nuh Sokak, Taş Sokak ve civarı 09.30 ile 11.30 arasında elektriksiz kalacak.
Anadolu Yakası'nda 6 Eylül Salı günü elektrik kesintisi uygulanacak ilçeler ve saatleri şöyle:
Beykoz'da
08.00-16.00'da, Anadolu Hisarı Mahallesi Yenigün Çıkmaz, Alyapsokakları, Kavacık Mahallesi Göksu Otağtepe Sanal Sokağı,
Çekmeköy'de
10.00-14.00'te, Hüseyinli Mahallesi Ormankent, Kınalı Keklik sokakları elektrik alamayacak.
Kadıköy'de
09.00-12.00'de, Rasimpaşa Mahallesi Rıhtım, İskele, Uzun Hafız, Taşlıbayır, Karakolhane, Duatepe, Ortaç, İzzettin, Yeldeğirmeni,Nemlizade, Orgeneral Şahap Gürler, Çeltikçi, Uzun Hafız sokakları
09.00-13.00'te, Caddebostan Mahallesi Köşk, Kantarcı Rıza, Bağdat, Bilim, Noter sokakları, Suadiye Mahallesi Berna, Bağdat, Noter, Ülkü, Hamiyet Yüceses, Şenyurt, Kazım Özalp sokakları, 09.00-17.00'de, Caddebostan Mahallesi NihatKızıltan, Dr. Abdul Kadir Noyan, Yeşillik, Agahefendi, Hamiyet Yüceses, Yenersokakları, Erenköy Mahallesi Bilim Sokağı,
Kartal'da
09.30-18.00'de, ÇavuşoğluMahallesi Merdivenli Sokağı'nda elektrik kesintisi yapılacak.
Maltepe'de
09.00-13.00'te, Esenkent Mahallesi Aydın, Adem Yavuz, Uçan, Kani paşa, Gayret, Bilim, İETT, İncir, Işık, Eski Üsküdar, Akbaba, Adakale, Esen,Emniyet, Meşale, Tahbin Paşa, Ömer Bey, Temel Tepesi, Eser, Nadire, Nergiz, Günnur, Yeşil Pınar, Zencegil, Yonca, Eğitim, Sinan, Bilim, İlkay sokakları, Gülsuyu Mahallesi Eski Üsküdar, Kazım Karabekir, Pınar, Kavaklı, And, Çalışkan,Girne, Dostlar, Rüya Çıkmazı, Güleken Ara, Derin sokakları,
09.00-14.00'te, Büyükbakkalköy Mahallesi Çiftlik Yolu Sokağı,
09.00-17.00'de, Büyükbakkalköy Mahallesi Büyükbakkalköy Yolu'nda elektrik kesintisi uygulanacak.
Pendik'te
09.00-14.00'te, Harmandere Mahallesi Dede Paşa Sokağı,
09.30-13.30'da, Dumlupınar Mahallesi Altındağ, İnönü sokakları,
10.00-14.00'de, Ertuğrul Gazi Mahallesi Meltem, Şeyh Şamil sokakları, Sanayi Mahallesi Kudüs Sokağı, Kurtköy Mahallesi Şafak Sokağı, Sülüntepe Mahallesi Ahmet Yesevi, Ali Kuşçu, Yarim, Aydos, Baba Mansur, Ahval, Hayrat, Ezel, Farabi, Göktürk, Kazak, Kırım, Talha, Meltem, Meram, Mevlana, Necip, Özbek, Palandöken, Semerkant, Son,Sönmez, Süleymaniye, Şamil, Yavuz Sultan Selim sokakları, Ertuğrul Gazi Mahallesi Yemişçi, Zemheri, Ziyaret, Huzur, Ersoy, Gülnur, Gürses, Damar, Kazanç, Sevdalı,Orman, Çuhacı, Şeyh Galip, Şahadet, Mevla, Şeyh Şamil, Uhud, Uluocak, Vişne, Aydos, Alemdar, Bilal Habeşi sokakları, Esenler Mahallesi Lale Sokağı, Velibaba Mahallesi Kartepe Sokağı, Çamçeşme Mahallesi Selamet Sokağı'nda elektrik kesintisi yapılacak.
Tuzla'da
09.00-13.00'te, Aydınlı Mahallesi Çakır, Kapusuz, Server,Kuşkonmaz, Serin, Aydınlı Yolu, Güldefne, Gürpınar sokakları,
Ümraniye'de
11.00-17.00'de, Dumlupınar Mahallesi Kısa Sokağı,
Üsküdar'da
09.00-12.00'de,Murat Reis Mahallesi Bostaniçi, Silahtarbahçe, Muratreis sokakları, Selamiali Mahallesi Selanikliler sokaklarına elektrik verilemeyecek.
Avrupa Yakası'nda 7 Eylül Çarşamba günü, elektrik kesintisi uygulanacak 13 ilçe:
Bakırköy'de
00.00-11.30 arası Şenlikköy Mahallesi Ay, Ayar, Bakış ve Billur sokaklar, Çekmece Yolu Caddesi Düzgün, Ekşi, Ekşi Nar, Erdemli, Ertürk sokaklar, Florya Caddesi Gümüş Sokak, Hürriyet Caddesi Özgen, Selvi, Tarımcılar, Vişneli, Yeni Bağlar sokaklar ile Yeşilköy Caddesi Yüksel Sokak ve civarlarında
09.00-11.00 arası Ataköy 2. Kısım, 5. Kısım, 6. Kısım, Adnan Kahveci Bulvarı, Rauf Orbay Caddesi civarlarına,
11.40 ile13.00 arasında, 2. Kısım, 5. Kısım, 6. Kısım Rauf OrbayCaddesi, Yeşilköy Mahallesi, Eksi Havaalanı Caddesi ve civarlarına
Sultangazi'de
08.00 ile 12.00 arasında İsmetpaşa Mahallesi 146. Sokak,47. Sokak, 45. Sokak, 48. Sokak, 49. Sokak, 50. Sokak, Ordu Caddesi 150. Sokak,147. Sokak ve civarlarında,
12.10 ile 15.30 arasında Esentepe Mahallesi Şehit Eyüp Gönen Caddesi 2369.Sokak, 2399. Sokak, 2389. Sokak, 2378. Sokak ve civarlarında
13.30 ile 19.30 arasında İsmetpaşa Mahallesi Ordu Caddesi 76. Sokak, 75. Sokak, 69. Sokak, 74.Sokak ve civarlarında
Esenler'de
Mimarsinan Mahallesi 78. Sokak, 84. Sokak, 91. Sokak, 90.Sokak, 89. Sokak, Selimiye Caddesi 81. Sokak, İstanbul Caddesi 82. Sokak, 83.Sokak, Fevzi Çakmak Mahallesi İstanbul Caddesi ve civarlarına 08.00 ile 17.00 arasında
Başakşehir'de
Şahintepe Mahallesi Kızılağaç Sokak ve civarlarına 09.00ile 18.00 arasında
Bahçelievler'de
Yenibosna Merkez Mahallesi Asena Sokak, Şehit Ümit Alay Sokak ve civarları 09.00 ile 13.00 arasında
Şişli'de
Bozkurt Mahallesi Eşref Efendi Sokak, Ergenekon Sokak,Cumhuriyet Mahallesi Abide-i Hürriyet Caddesi Efe Sokak, Meşrutiyet Mahallesi Rumeli Caddesi Matbaacı Osmanbey Sokak ve civarlarında 09.00 ile 13.00 arasında
Büyükçekmece'de
Celaliye Mahallesi İnönü-1 Caddesi Çavuş-1 Sokak,Hasret-1 Sokak, Türkali Sokak, Alan Sokak, Hürriyetim Caddesi Buğra Sokak,Serap-1 Sokak, Karşıyaka Caddesi, Karadeniz Caddesi, Barbaros Caddesi, MeryemSokak, Atatürk 1 Caddesi, İsmetpaşa 1 Caddesi, Namık Kemal Caddesi, Yavru Vatan Caddesi, Muratbey Caddesi, Yavuztürk Sokak, Ümit Sokak, Lavanta 2 Sokak,Çeşmibadem Sokak ve civarlarına 09.00 ile 16.00 arasında
Silivri'de
Sekirli Mahallesi Bekirli Caddesi Desi Sokak, Cami Kuyusu Caddesi Desi Sokak ve civarları, 09.00 ile 17.00 arasında
Fatih'te
Atikali Mahallesi Sarayağası Caddesi, Beyceğiz Caddesi, Mutaf Çıkmazı Sokak, Cemali Sokak, Lodos Sokak, Nureddin Tekkesi Sokak, Selvili Kuyu Sokak, Arif Efendi Sokak, Kurtağa Çeşmesi Sokak, Mehmetağa Hamamı Sokak, Tercüman Yunus Sokak ve civarları, 09.00 ile 13.00 arasında
Sarıyer'de
Tarabya Mahallesi Hoca Ahmet Yesevi Sokak Atadan Sokak, Güzelce Ali Paşa Caddesi, Kalender Caddesi ve civarlarında 09.00 ile 17.00 arasında
Çatalca'da
Kaleiçi Mahallesi İstasyon Caddesi Ziya Otçu Caddesi, İzzetin Mahallesi Umut Sokak, Nadide Sokak, Niyazi Toptoprak Sokak, Sadullah Boz Sokak, Nafi Talu Sokak, Hülya Cömert Sokak, Bülent Karpat Sokak, İbrahim Kolcuoğlu Sokak, Taşlı Para Caddesi Adım Sokak, Kamelya Sokak, Semerkant Caddesi Başarı Sokak, Lalezar Sokak, Buhara Caddesi Arif Sokak, Özsu Sokak, Büklüm Sokak, Kudret Sokak, İzzetbaba Caddesi Destan Sokak ve civarlarında 09.00 ile 16.00 arasında
Şişli'de
Cumhuriyet Mahallesi, Abide-i Hürriyet Caddesi Arpa Suyu Sokak, Efe Sokak, Halaskargazi Caddesi, Ergenekon Caddesi, Nakiye Elgün Sokak, Rumeli Caddesi, Tavukçu Fetih Sokak ve civarlarına, 12.00 ile 14.00 arasında
Kağıthane'de
Merkez Mahallesi Lale Sokak, Kemerburgaz Caddesi Mezbaha Sokak ve civarları 13.00 ile 15.00 arasında,
Hamidiye Mahallesi Safa Sokak, GülSokak, Kafkas Sokak ve civarları 15.30 ile 17.30 arasında, ayrıca Merkez Mahallesi Alan Sokak, Bircan Sokak, Bengü Sokak, Kemerburgaz Caddesi Lale Sokak, Nuh Sokak, Taş Sokak ve civarı 09.30 ile 11.30 arasında elektriksiz kalacak.
Suriye sınırının tamamı duvarla örülecek
Genişliği 2, yüksekliği 4 metre olan duvarlar, Suriye sınırının tamamına örülecek.
TSK’nın Suriye’nin kuzeyinde operasyonları sürerken, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yürürlükteki Sınır Kalkanı Projesi de hızlandırıldı. Bugüne kadar 911 kilometrelik Suriye sınırının ancak 200 kilometrelik bölümüne duvar örülebilmişti.
15 Temmuz’un ardından sınıra duvar örme işi durmuştu. Habertürk'ün haberine göre, Fırat Kalkanı harekâtıyla devletin zirvesinde alınan karar gereği, önümüzdeki yılın sonuna kadar Suriye sınırının tamamına beton duvar örülecek.
Bu yıl 400 km bitirilecek
Duvar örülemeyen hattın farklı noktalarında başlayan 200+200, toplam 400 kilometrelik bölümü bu yıl içinde, kalan 300 kilometrelik bölümü de önümüzdeki yıl bitirilecek. Böylelikle 911 kilometrelik sınırın tamamı, 2 metre genişliğinde ve 4 metre yüksekliğindeki duvarla kapatılmış olacak. Sınırdan Türkiye’ye terörist ve kaçakçı sızmalarının önüne geçilecek.
Ayrıca 300 metre aralıklarla yerleştirilecek akıllı kulelere; makineli silah sistemleri, termal kameralar ve uyarı için anons sistemleri kurulacak. Her biri 7 ton olan seyyar blokların üzerlerine geçişi zorlaştıran jiletli tel çekiliyor, kazarak geçişi zorlaştırmak içinse zemine beton dökülüyor.
Hem içeride hem dışarıda güvenlik sağlanacak
Fırat Kalkanı harekâtı, sınırın terör örgütlerinden temizlenmesi, sınırda beton duvar ve güvenlik sistemlerinin devreye sokulmasıyla terörist ve kaçakçı sızmalarının önüne geçilecek. Yeni göç dalgaları durdurulacak ancak beton blokların aralarında kontrollü olarak askeri unsurların geçişleri ve insani yardımlar için güvenli geçiş noktaları oluşturulacak. Fırat Nehri’nden Karkamış Gümrük Kapısı’na kadar getirilen duvar, Cerablus’un batısına doğru devam ediyor. Duvar bittikten sonra havadan da İHA’larla bölgenin ve hattın güvenliği sağlanacak.
TSK’nın Suriye’nin kuzeyinde operasyonları sürerken, sınır güvenliğini sağlamak amacıyla yürürlükteki Sınır Kalkanı Projesi de hızlandırıldı. Bugüne kadar 911 kilometrelik Suriye sınırının ancak 200 kilometrelik bölümüne duvar örülebilmişti.
15 Temmuz’un ardından sınıra duvar örme işi durmuştu. Habertürk'ün haberine göre, Fırat Kalkanı harekâtıyla devletin zirvesinde alınan karar gereği, önümüzdeki yılın sonuna kadar Suriye sınırının tamamına beton duvar örülecek.
Bu yıl 400 km bitirilecek
Duvar örülemeyen hattın farklı noktalarında başlayan 200+200, toplam 400 kilometrelik bölümü bu yıl içinde, kalan 300 kilometrelik bölümü de önümüzdeki yıl bitirilecek. Böylelikle 911 kilometrelik sınırın tamamı, 2 metre genişliğinde ve 4 metre yüksekliğindeki duvarla kapatılmış olacak. Sınırdan Türkiye’ye terörist ve kaçakçı sızmalarının önüne geçilecek.
Ayrıca 300 metre aralıklarla yerleştirilecek akıllı kulelere; makineli silah sistemleri, termal kameralar ve uyarı için anons sistemleri kurulacak. Her biri 7 ton olan seyyar blokların üzerlerine geçişi zorlaştıran jiletli tel çekiliyor, kazarak geçişi zorlaştırmak içinse zemine beton dökülüyor.
Hem içeride hem dışarıda güvenlik sağlanacak
Fırat Kalkanı harekâtı, sınırın terör örgütlerinden temizlenmesi, sınırda beton duvar ve güvenlik sistemlerinin devreye sokulmasıyla terörist ve kaçakçı sızmalarının önüne geçilecek. Yeni göç dalgaları durdurulacak ancak beton blokların aralarında kontrollü olarak askeri unsurların geçişleri ve insani yardımlar için güvenli geçiş noktaları oluşturulacak. Fırat Nehri’nden Karkamış Gümrük Kapısı’na kadar getirilen duvar, Cerablus’un batısına doğru devam ediyor. Duvar bittikten sonra havadan da İHA’larla bölgenin ve hattın güvenliği sağlanacak.
Atilla Taş'ın da aralarında olduğu 4 kişi tutuklandı
FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan 8 kişiden Murat Aksoy, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Mutlu Çölgeçen tutuklandı. hurriyet.com.tr editörü Dinçer Gökçe'nin de aralarında bulunduğu 4 kişi ise adli kontrol kaydıyla serbest bırakıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcılığı'nca gözaltına alınan 12 kişiden Atilla Taş, Mutlu Çölgeçen ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da aralarında bulunduğu isimler, dün tutuklanma istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkedildi.
Abdullah Alparslan Akkuş, Nurullah Öztürk, Rasih Yılmaz ve Ömer Şahin savcılık ifadesinden sonra serbest bırakıldı.
Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen 8 kişiden Murat Aksoy, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Mutlu Çölgeçen tutuklandı.
hurriyet.com.tr editörü Dinçer Gökçe ile İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap ve Ayhan Şimşek de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
12 kişi gözaltına alınmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar ile Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen ve aralarında gazetecilerin de olduğu 35 kişiden 12'si gözaltına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcılığı'nca gözaltına alınan 12 kişiden Atilla Taş, Mutlu Çölgeçen ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da aralarında bulunduğu isimler, dün tutuklanma istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkedildi.
Abdullah Alparslan Akkuş, Nurullah Öztürk, Rasih Yılmaz ve Ömer Şahin savcılık ifadesinden sonra serbest bırakıldı.
Tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen 8 kişiden Murat Aksoy, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Mutlu Çölgeçen tutuklandı.
hurriyet.com.tr editörü Dinçer Gökçe ile İskender Yunus Tiryaki, Levent Arap ve Ayhan Şimşek de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
12 kişi gözaltına alınmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar ile Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Murat Çağlak tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı verilen ve aralarında gazetecilerin de olduğu 35 kişiden 12'si gözaltına alınmıştı.
672 Sayılı Khk İle Görevden Alınan Öğretmen Listesi
Hükümet, olağanüstü hal ilanı ile yayınlamaya başladığı kanun hükmünde kararnamelere bir yenisini eklerken dikkatler bu kararnamelerin üzerine çekildi. 672 sayılı kararname ile birçok kamu personeli, devletin üst kademelerindeki birçok memur, kamu görevinden atıldı.
Bu haberimizde ise kamu görevinden uzaklaştırılan öğretmenlerin listesini sizlerle paylaşacağız.
NOT: Sayfa sayısı çok olduğu için Google Drive hesabımız üzerinden paylaşıyoruz. Görüntülemekte sorun yaşıyorsanız sayfanın sağ üst kısmında bulunan aşağı yönlü ok butonuna tıklayarak dosyayı bilgisayarınıza indirebilirsiniz.
GÖREVDEN ALINAN ÖĞRETMEN LİSTESİ - AD SOYAD-İL İL- İL-İLÇE İLÇE-TÜRKİYE
MEB-1 Sayılı Liste-3(Adana,Adıyaman,Afyonkarahisar,Aksaray,Amasya,Ankara,Antalya,Ardahan,Artvin,Aydın,Ağrı,Balıkesir,Bartın,Batman,Bayburt,Bilecik,Bingöl,Bitlis,Bolu,Burdur,Bursa(İnegöl))
MEB-1 Sayılı Liste-4(Bursa(İnegöl),Çanakkale,Çankırı,Çorum,Denizli,Diyarbakır,Düzce,Elazığ,Erzincan,Erzurum,Eskişehir,Gaziantep,Giresun,Gümüşhane,Hakkari,Hatay,Iğdır,Isparta,İstanbul(Bahçelievler))
MEB-1 Sayılı Liste-5 (İstanbul(Bahçelievler),İzmir,Kahramanmaraş,Karabük,Karaman,Kars,Kastamonu,Kayseri(Melikgazi))
MEB-1 Sayılı Liste-6(Kayseri(Melikgazi),Kırıkkale,Kırklareli,Kırşehir,Kilis,Kocaeli,Konya,Kütahya,Malatya,Manisa,Mardin,Mersin,Muğla,Muş,Nevşehir,Niğde,Ordu,Osmaniye,Rize(Merkez))
MEB-1 Sayılı Liste-7(Rize(merkez),Sakarya,Samsun,Siirt,Sinop,Sivas,Şanlıurfa,Şırnak,Tekirdağ,Tokat,Trabzon,Tunceli,Uşak,Van,Yalova,Yozgat,Zonguldak)
Vize serbestisi için çok net açıklama
Başbakan Binali Yıldırım ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme ardından gerçekleştirilen basın toplantısında Türkiye-AB arasında uygulanması düşünülen vize serbestisi hakkında önemli açıklamalar yapıldı.
Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile ortak basın toplantısında konuştu. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, Martin Schulz şu ifadeleri kullandı:
"Bugünkü ziyaretim AB'nin Türk milleti ile tam bir dayanışma içinde olduğunun nişanesidir. Biz AB olarak ağır bir saldırıya maruz kalmış bir halkın yanında duruyoruz. Ülkenin bütünlüğüne yapılan bir saldırıydı. Hepimiz son derece duygulandık. Özgür bir biçimde seçilmiş bir cumhurbaşkanı, iPhone üzerinden telefon ile canlı yayına bağlandı. Halkına bir çağrıda bulundu. Herkesin sokaklara dökülmesi silahları olmadan vahşi darbe denmesine karşı çıktı. Türk ulusunun tarihinde şanlı bir sayfadır bu. Hayranlıkla izlediğimiz bir gelişmeydi. Bu konuyu görüşürken, belli gerginlikler sürtüşmeler de var. Sayın başbakan bu konuda eleştirilerini açıkça bize dile getirdi.
AB ülkeleri olarak Türkiye'ye yeterince destek olmadığımızı ifade etti. Ben ise AB üyesi ülkeler olarak darbe denemesinin sonrasındaki bütün süreçlerin son derece sürtünmesiz, pürüzsüz ilerlediğini ve bunun bizim kafamızda soru işaretlerine sebep olduğunu ifade ettim. Ama bu konuyla ilgili açıklamaları dinledim ve hali hazırda bilmiyordum yeni öğrendim.
Bilgileri derinleştirmemiz gerekiyor. Gülen hareketi ve bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki bir kanattan bahsetti. Sayın Yıldırım'a teşekkür etmek istiyorum. Bu konuyu bilmiyorduk. Bu kapsamı ile o yüzden gerekli tepkiyi zamanında veremedik."
"AB Bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti"
Mülteci krizine ilişkin Schulz, "Türkiye ile AB arasında göçmen sorunun halledilmesi için önemli bir adım attık. Bir anlaşma imzalandı. Anlaşma çerçevesinde AB'nin yapması gereken mali destekler de yapılıyor. AB bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti. Türkiye'de göçmenler ile ilgili çalışma yapan kurumaların son derece koordineli bir şekilde çalıştığını görüyorum" diye konuştu.
Terör ile mücadele konusunda AB'nin desteği tam
AB'nin desteğinin terör ile mücadelede tam olduğunu belirten Schulz, "Terörün hiçbir çeşidinin meşru zemini olamaz. Masum insanları, düğün konuklarını öldüren bir örgüt hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun yüzde yüz sert bir şekilde mücadele edilmeli. Bu konuda da AB'nin desteğini tam olarak almıştır" dedi.
"Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır"
Yıldırım, "Bir düzeltme ihtiyacı var. belki de yanlış tercümeden kaynaklı. Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır. TSK'nın bir hareketi değildir. Ordu içindeki bazı FETÖ terör örgütü mensuplarının gerçekleştirdiği bir olaydır. Bunu düzeltmek isterim teşekkürler" dedi.
Vize serbestisi
Basın mensuplarının sorduğu vize serbestisi sorusuna yanıt veren Martin Schulz, "Şu anda Türkiye-AB arasında farklılıklar nedeniyle vize serbestisi hakkında adım atılmıyor ancak bu başarısız olunacağı anlamına gelmiyor. Çok net söyleyebilrim terörle mücadele yasası reformu gerçekleşmediği için bir adım atılamıyor" diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım ise konuya ilişkin, "Açık ve seçik AB'ye, Sayın Schulz'a da bir kez daha söyledik ki bugünkü içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı biz burada Terörle Mücadele Yasası'nda bir iyileştirme yapamayız.
Bu bizim ölüm kalım meselemiz. Bu,Türkiye'nin güvenliği meselesi, aynı zamanda Avrupa'nın da terörle mücadelesiiçin olması gereken bir konu. Bunu bir kenara bırakırsak, diğer bütün konuların çözüme kavuşturulmasında bir sorun görmüyoruz." ifadelerini kullandı. DHA
Başbakan Binali Yıldırım, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile ortak basın toplantısında konuştu. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, Martin Schulz şu ifadeleri kullandı:
"Bugünkü ziyaretim AB'nin Türk milleti ile tam bir dayanışma içinde olduğunun nişanesidir. Biz AB olarak ağır bir saldırıya maruz kalmış bir halkın yanında duruyoruz. Ülkenin bütünlüğüne yapılan bir saldırıydı. Hepimiz son derece duygulandık. Özgür bir biçimde seçilmiş bir cumhurbaşkanı, iPhone üzerinden telefon ile canlı yayına bağlandı. Halkına bir çağrıda bulundu. Herkesin sokaklara dökülmesi silahları olmadan vahşi darbe denmesine karşı çıktı. Türk ulusunun tarihinde şanlı bir sayfadır bu. Hayranlıkla izlediğimiz bir gelişmeydi. Bu konuyu görüşürken, belli gerginlikler sürtüşmeler de var. Sayın başbakan bu konuda eleştirilerini açıkça bize dile getirdi.
AB ülkeleri olarak Türkiye'ye yeterince destek olmadığımızı ifade etti. Ben ise AB üyesi ülkeler olarak darbe denemesinin sonrasındaki bütün süreçlerin son derece sürtünmesiz, pürüzsüz ilerlediğini ve bunun bizim kafamızda soru işaretlerine sebep olduğunu ifade ettim. Ama bu konuyla ilgili açıklamaları dinledim ve hali hazırda bilmiyordum yeni öğrendim.
Bilgileri derinleştirmemiz gerekiyor. Gülen hareketi ve bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki bir kanattan bahsetti. Sayın Yıldırım'a teşekkür etmek istiyorum. Bu konuyu bilmiyorduk. Bu kapsamı ile o yüzden gerekli tepkiyi zamanında veremedik."
"AB Bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti"
Mülteci krizine ilişkin Schulz, "Türkiye ile AB arasında göçmen sorunun halledilmesi için önemli bir adım attık. Bir anlaşma imzalandı. Anlaşma çerçevesinde AB'nin yapması gereken mali destekler de yapılıyor. AB bakanı, 3 milyar Euro'dan 720 milyon Euro'luk bir kısmının aktarıldığını ifade etti. Türkiye'de göçmenler ile ilgili çalışma yapan kurumaların son derece koordineli bir şekilde çalıştığını görüyorum" diye konuştu.
Terör ile mücadele konusunda AB'nin desteği tam
AB'nin desteğinin terör ile mücadelede tam olduğunu belirten Schulz, "Terörün hiçbir çeşidinin meşru zemini olamaz. Masum insanları, düğün konuklarını öldüren bir örgüt hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun yüzde yüz sert bir şekilde mücadele edilmeli. Bu konuda da AB'nin desteğini tam olarak almıştır" dedi.
"Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır"
Yıldırım, "Bir düzeltme ihtiyacı var. belki de yanlış tercümeden kaynaklı. Darbeyi ordu değil, asker kıyafeti giymiş terör örgütünün mensupları yapmıştır. TSK'nın bir hareketi değildir. Ordu içindeki bazı FETÖ terör örgütü mensuplarının gerçekleştirdiği bir olaydır. Bunu düzeltmek isterim teşekkürler" dedi.
Vize serbestisi
Basın mensuplarının sorduğu vize serbestisi sorusuna yanıt veren Martin Schulz, "Şu anda Türkiye-AB arasında farklılıklar nedeniyle vize serbestisi hakkında adım atılmıyor ancak bu başarısız olunacağı anlamına gelmiyor. Çok net söyleyebilrim terörle mücadele yasası reformu gerçekleşmediği için bir adım atılamıyor" diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım ise konuya ilişkin, "Açık ve seçik AB'ye, Sayın Schulz'a da bir kez daha söyledik ki bugünkü içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı biz burada Terörle Mücadele Yasası'nda bir iyileştirme yapamayız.
Bu bizim ölüm kalım meselemiz. Bu,Türkiye'nin güvenliği meselesi, aynı zamanda Avrupa'nın da terörle mücadelesiiçin olması gereken bir konu. Bunu bir kenara bırakırsak, diğer bütün konuların çözüme kavuşturulmasında bir sorun görmüyoruz." ifadelerini kullandı. DHA
2 bin 346 akademisyen üniversiteden atıldı
672 sayılı KHK ile yükseköğretim kurumlarında görev yapan 2 bin 346 akademisyen kamu görevinden çıkarıldı.
Resmi Gazete’de yayımlanan kamu personeli hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile çeşitli üniversitelerden 2 bin 346 akademik personelin işine son verildi. Bu çerçevede Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde ise değişik bölümlerde, değişik unvanlara sahip toplam 71 akademik personelin işine son verildiği ifade edildi.
Tunceli Munzur Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı görevinden hakkındaki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 3 ay önce görevden alınan Doç. Dr. Candan Badem, yayınlanan son Kanun Hükmündeki Kararname ile üniversiteden atıldı.
Akademik personelin atılmasıyla ilgili olarak “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan sayılı listede yer alan kişiler kamu görevlerinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir” ifadeleri yer aldı.
GÖREVDEN ALMALAR SÜRÜYOR
Diğer yandan, Atatürk Üniversitesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 93 akademik personelin açığa alınarak, bunlardan 29'unun kamu görevinden çıkarılmasının Yüksek Öğretim Kurulu'na teklif edildiği belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada da, FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişinin daha açığa alındığı belirtildi. Açıklamada, “FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında yapılan incelemeler ve elde edilen deliller ışığında Selçuk Üniversitesi bünyesinde çeşitli birimlerde görev yapan 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişi daha açığa alınmıştır. Böylelikle Üniversitemiz bünyesinde açığa alınan toplam akademik ve idari personel sayısı 279‘a ulaşmıştır” denildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kamu personeli hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ile çeşitli üniversitelerden 2 bin 346 akademik personelin işine son verildi. Bu çerçevede Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde ise değişik bölümlerde, değişik unvanlara sahip toplam 71 akademik personelin işine son verildiği ifade edildi.
Tunceli Munzur Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı görevinden hakkındaki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 3 ay önce görevden alınan Doç. Dr. Candan Badem, yayınlanan son Kanun Hükmündeki Kararname ile üniversiteden atıldı.
Akademik personelin atılmasıyla ilgili olarak “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan sayılı listede yer alan kişiler kamu görevlerinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir” ifadeleri yer aldı.
GÖREVDEN ALMALAR SÜRÜYOR
Diğer yandan, Atatürk Üniversitesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 93 akademik personelin açığa alınarak, bunlardan 29'unun kamu görevinden çıkarılmasının Yüksek Öğretim Kurulu'na teklif edildiği belirtildi.
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada da, FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişinin daha açığa alındığı belirtildi. Açıklamada, “FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında yapılan incelemeler ve elde edilen deliller ışığında Selçuk Üniversitesi bünyesinde çeşitli birimlerde görev yapan 15 akademik ve 1 idari olmak üzere 16 kişi daha açığa alınmıştır. Böylelikle Üniversitemiz bünyesinde açığa alınan toplam akademik ve idari personel sayısı 279‘a ulaşmıştır” denildi.
+1 dolandırıcılığı başladı
Büyük bankaların cep telefonu numaraları ve SMS şablonlarını dahi kopyalayan dolandırıcılar vatandaşları ağlarına düşünüyor. Numaralarının başına +1 ekleyen sahtekarlar bu yöntemle vatandaşların hesabını boşaltıyor.
Alternatif dağıtım kanallarından yapılan dolandırıcılık deyim yerindeyse artık ‘tam teşekküllü' hale gelmiş durumda. Dolandırıcılar artık neredeyse bankaların telefon numaralarını ve SMS formatlarını bire bir kopyalıyor. Bankalar şube maliyetlerini azaltmak için, son yıllarda müşterilerini son sürat alternatif dağıtım kanalları olan telefon bankacılığı, internet ve mobil bankacılığına yönlendirirken, bir yandan da dolandırıcılığa karşı da önemli bir mücadele veriyor.
Ancak her ne kadar bankacılık sektörü güvenlik duvarlarını yükseltse de dolandırıcılar da boş durmuyor ve bu duvarı aşmak için akıl almaz yollara başvuruyor. Son dönemde hızla yayılan ve vatandaşları ciddi anlamda mağdur eden yeni dolandırıcılık neredeyse gerçek bankacılık işlemi yaparken izlenen yol ile bire bir aynı.
Şöyle ki, dolandırıcılar vatandaşı kendi çalıştığı banka ile aynı numaradan arıyor. Habertürk Gazetesi’nden Sefer Yüksel’in haberine göre; Burada banka telefonu ile tek fark numaranın başında (+1) gibi bir kod bulunuyor. Eğer bu önemli detay iş yoğunluğunuz içinde gözünüzden kaçarsa dolandırılmamamız neredeyse imkânsız. Çünkü, kendini bankacı olarak tanıtan dolandırıcı direkt vatandaşın TC kimlik numarasını söylüyor. Adres ve limit bilgisi gibi bilgiler vererek güven kazanıp ve kredi kartı ile yurtdışından işlem yapıldığını söylüyor. İşlem sırasında vatandaşa bankadan yüksek miktarlarda online kredi talebi yapıldığı da söyleniyor.
Vatandaşa, bu yapılan işlemlerin iptali için şifre gönderileceği, kartın bloke olması için bu şifreleri telefona girilmesi gerektiği söyleniyor. Birden fazla işlem yapıldığı iddia edilerek her işlem için ayrı şifre gönderiliyor. Burada önemli bir detay ortaya çıkıyor. Vatandaşa kesinlikle şifre vs bir bilgi sormuyor.
Vatandaşa, cep telefonuna bankadan gelen SMS şifresini tuşlaması söyleniyor. Gelen SMS ise vatandaşın çalıştığı bankanın SMS formatı ile neredeyse aynı olduğu için şüphe çekmiyor. Gönderilen bu şifreler ve tuşlamalar sonucunda da vatandaşın kredi kartından yüksek tutarda para çekip dolandırıyorlar.
ARTAN DOLANDIRICILIK ŞUBEYE YÖNELTİR Mİ!
Alternatif dağıtım kanallarında dolandırıcılık vakalarının artması bir yandan bankalar için önemli bir tutar oluşturmaya başlarken, bir yandan da vatandaşların şube kullanımını artırmaya başladığı belirtiliyor. Dolandırıcılık vakaları ve güvenlik kaygısı kendini online alışverişte de gösteriyor. Temmuz ayında açıklanan Global Lifestyle Monitor raporuna göre, tüketicilerin yüzde 35'i internetten giysi satın alıyor. Rapora göre bu oranın 35 yaş üstünde yüzde 28'e indiği görülüyor. Tüketicilerin yüzde 86'sı bilgi gizliliğinden, yüzde 85'i de ödeme güvenliğinden endişe duyuyor.
Alternatif dağıtım kanallarından yapılan dolandırıcılık deyim yerindeyse artık ‘tam teşekküllü' hale gelmiş durumda. Dolandırıcılar artık neredeyse bankaların telefon numaralarını ve SMS formatlarını bire bir kopyalıyor. Bankalar şube maliyetlerini azaltmak için, son yıllarda müşterilerini son sürat alternatif dağıtım kanalları olan telefon bankacılığı, internet ve mobil bankacılığına yönlendirirken, bir yandan da dolandırıcılığa karşı da önemli bir mücadele veriyor.
Ancak her ne kadar bankacılık sektörü güvenlik duvarlarını yükseltse de dolandırıcılar da boş durmuyor ve bu duvarı aşmak için akıl almaz yollara başvuruyor. Son dönemde hızla yayılan ve vatandaşları ciddi anlamda mağdur eden yeni dolandırıcılık neredeyse gerçek bankacılık işlemi yaparken izlenen yol ile bire bir aynı.
Şöyle ki, dolandırıcılar vatandaşı kendi çalıştığı banka ile aynı numaradan arıyor. Habertürk Gazetesi’nden Sefer Yüksel’in haberine göre; Burada banka telefonu ile tek fark numaranın başında (+1) gibi bir kod bulunuyor. Eğer bu önemli detay iş yoğunluğunuz içinde gözünüzden kaçarsa dolandırılmamamız neredeyse imkânsız. Çünkü, kendini bankacı olarak tanıtan dolandırıcı direkt vatandaşın TC kimlik numarasını söylüyor. Adres ve limit bilgisi gibi bilgiler vererek güven kazanıp ve kredi kartı ile yurtdışından işlem yapıldığını söylüyor. İşlem sırasında vatandaşa bankadan yüksek miktarlarda online kredi talebi yapıldığı da söyleniyor.
Vatandaşa, bu yapılan işlemlerin iptali için şifre gönderileceği, kartın bloke olması için bu şifreleri telefona girilmesi gerektiği söyleniyor. Birden fazla işlem yapıldığı iddia edilerek her işlem için ayrı şifre gönderiliyor. Burada önemli bir detay ortaya çıkıyor. Vatandaşa kesinlikle şifre vs bir bilgi sormuyor.
Vatandaşa, cep telefonuna bankadan gelen SMS şifresini tuşlaması söyleniyor. Gelen SMS ise vatandaşın çalıştığı bankanın SMS formatı ile neredeyse aynı olduğu için şüphe çekmiyor. Gönderilen bu şifreler ve tuşlamalar sonucunda da vatandaşın kredi kartından yüksek tutarda para çekip dolandırıyorlar.
ARTAN DOLANDIRICILIK ŞUBEYE YÖNELTİR Mİ!
Alternatif dağıtım kanallarında dolandırıcılık vakalarının artması bir yandan bankalar için önemli bir tutar oluşturmaya başlarken, bir yandan da vatandaşların şube kullanımını artırmaya başladığı belirtiliyor. Dolandırıcılık vakaları ve güvenlik kaygısı kendini online alışverişte de gösteriyor. Temmuz ayında açıklanan Global Lifestyle Monitor raporuna göre, tüketicilerin yüzde 35'i internetten giysi satın alıyor. Rapora göre bu oranın 35 yaş üstünde yüzde 28'e indiği görülüyor. Tüketicilerin yüzde 86'sı bilgi gizliliğinden, yüzde 85'i de ödeme güvenliğinden endişe duyuyor.
Hüseyin Çapkın tutuklandı
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın tutuklandı.
FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve beraberindeki Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Tunç ve Gürkan Polat sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Savcılık sorgusunun ardından ’tutuklama talebiyle’ mahkemeye sevkedilen Çapkın ve beraberindekiler tutuklandı.
Çapkın’ın ’silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.
Çapkın Silivri'de
Tutuklanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın Silivri Cezaevi'ne konuldu. Sivil polis araçlarıyla getirilen Çapkın saat 22.00 sırlarında Silivri Cezaevi'ne giriş yaptı. Çapkın'la birlikte tutuklanan Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Kurt ve Gürkan Polat da Silivri Cezaevi'ne getirildi. DHA
FETÖ/ PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan İstanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve beraberindeki Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Tunç ve Gürkan Polat sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Savcılık sorgusunun ardından ’tutuklama talebiyle’ mahkemeye sevkedilen Çapkın ve beraberindekiler tutuklandı.
Çapkın’ın ’silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklandığı öğrenildi.
Çapkın Silivri'de
Tutuklanan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın Silivri Cezaevi'ne konuldu. Sivil polis araçlarıyla getirilen Çapkın saat 22.00 sırlarında Silivri Cezaevi'ne giriş yaptı. Çapkın'la birlikte tutuklanan Pendik Kaymakamı Osman Tunç, Mülkiye müfettişleri Yılmaz Kurt ve Gürkan Polat da Silivri Cezaevi'ne getirildi. DHA
Etiketler:
cemaat,
darbe,
fethullah gülen,
istanbul,
ohal
Cemaat-i İslami liderlerinden Mir Kasım Ali idam edildi
Bangladeş'te, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.
Bangladeş'te hükümetin kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesince, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.
Kashimpur Cezaevinden sorumlu Başkomiser Proshanto Kumar Banik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ali'nin ailesiyle görüştükten sonra yerel saatle 22.30'da idam edildiğini söyledi.
Başkent Dakka yakınlarındaki Kashimpur Cezaevinde idam öncesinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı kaydedildi.
Yüksek Mahkeme, Mir Kasım Ali hakkındaki idam kararını 30 Ağustos'ta onamış, iç hukuk yolları tükenen Ali'nin af için devlet başkanına başvurmayı reddettiği cuma günü açıklanmıştı.
Ali, 2 Kasım 2014'te bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idama mahkum edilmişti. Bir gencin kaçırılıp işkenceyle öldürülmesi dahil 8 farklı suçlama yöneltilen müvekkillerine karşı mahkemeye yalancı şahitler çıkarıldığını ifade eden Ali'nin avukatları, karara karşı çıkmıştı. cnntürk
Bangladeş'te hükümetin kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesince, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.
Kashimpur Cezaevinden sorumlu Başkomiser Proshanto Kumar Banik, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ali'nin ailesiyle görüştükten sonra yerel saatle 22.30'da idam edildiğini söyledi.
Başkent Dakka yakınlarındaki Kashimpur Cezaevinde idam öncesinde güvenlik önlemlerinin artırıldığı kaydedildi.
Yüksek Mahkeme, Mir Kasım Ali hakkındaki idam kararını 30 Ağustos'ta onamış, iç hukuk yolları tükenen Ali'nin af için devlet başkanına başvurmayı reddettiği cuma günü açıklanmıştı.
Ali, 2 Kasım 2014'te bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan idama mahkum edilmişti. Bir gencin kaçırılıp işkenceyle öldürülmesi dahil 8 farklı suçlama yöneltilen müvekkillerine karşı mahkemeye yalancı şahitler çıkarıldığını ifade eden Ali'nin avukatları, karara karşı çıkmıştı. cnntürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)