Türkiye’nin 2017 yılı inovasyon liderleri arasında yer alan Uyumsoft AŞ, 17- 18 Ekim 2018 tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Mimar ve Mühendisler Grubu MMG tarafından düzenlenen 3.Arge İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’ne katıldı.
Uyumsoft’un fuardaki standına, kamudan yetkililer, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) başkanları ve bilişim dünyasından temsilciler ziyaretlerde bulundu.
Ar-ge ve inovasyon odaklı Uyumsoft firması, ileri teknoloji konularına odaklanarak yıllık gelirinin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırmaya devam ediyor. %100 yerli olan Uyumsoft’un ürün ailesi arasında; ERP (cloud, bulut, mobil); iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-İrsaliye, e-Bilet) uygulamaları, EkoTicari (EkoTicari ve EkoHR) ürün ailesi, Banka Bakiyem, Uyumpos ve 30’u aşkın kamu projesi yer alıyor.
Teknoloji odaklı, katma değeri yüksek üretim yapılmalı
3.Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi'nin açılışında bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine gelebilmesi için teknoloji odaklı, katma değeri yüksek üretime ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Milli teknoloji ve güçlü sanayi vizyonuyla hareket ettikleri anlatan Mustafa Varank, şunları söyledi: “Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge kültürü ve insan kaynağı bakımından önemli yol aldık ve almaya devam ediyoruz. Milli Gelir içindeki Ar-Ge harcamalarının payını ikiye katladık. Ar-Ge ve yenilik destek programlarını; iş birliğine dayalı, hedef odaklı ve yüksek katma değer üretmeye yönelik hazırlamaktayız. Ar-Ge konusunda; Bakanlık, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığı ile birçok destek ve kolaylıklar sağlamaya devam ediyoruz” dedi.
“Açık Kaynak Kodu” ile yazılımcı ordusu kurulması hedefi
Zirve kapsamında “Sanayinin Dönüşümü: Yapay Zeka, Robotlar ve Nesnelerin İnterneti” başlıklı panelin moderatörlüğünü yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Bakanlık olarak açık kaynak kodu önemsediklerini ve yakın zamanda, açık kaynak kod platformu kuracakların söyleyerek, şunları kaydetti:
"Açık kaynak kodlu yazılımların kamuda kullanımlarını teşvik edeceğiz. Güvenlik ve bağımlılıktan kurtulmak adına, bu projeye önem veriyoruz. Aynı zamanda bu proje ile hızlıca eğiteceğimiz büyük bir yazılımcı ordusunu Türkiye'de kurabiliriz. Şuan olmamız gereken noktanın gerisindeyiz. Dünyadaki 24 milyon geliştiriciden, tahminen 18-20 bini Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Dünya nüfusundaki payımızı en az 200 bin geliştirici ile artırmamız gerekiyor. Bakanlık olarak, bu projenin öncülüğünü yapacağız” dedi.
Yapay zeka, insanın eline su dökemez
Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel, yapay zekanın, insan zekasıyla kıyaslanamayacağını söyleyerek, “Yapay zeka, insanın eline su dökemez” dedi. Bugün ne kadar finansal sermayeyi yönetmek önemliyse, gelecekte de entelektüel sermayeyi yönetmenin ön plana çıkacağının altını çizen Prof. Dr. Ercan Öztemel, şunları anlattı:
“Dijital dönüşümü doğru anlamamız gerekiyor. Dijital demek, bilgi teknolojilerinin yoğun olarak kullanıldığı bir sistem demektir. Geleceğin dünyasında, sanayinin en önemli enerjisi bilgi olacaktır. Kısaca geçmişte tarımdı, sonra elektrik oldu, şimdi bilgidir. Bilgiyi en doğru ve verimli bir şekilde kullanmalıyız. Dünyada yapay zekanın örnekleri çeşitleniyor; bilgiyi işleme yetenekleri hızla gelişiyor. Örneğin: İki robot birlikte sohbet edebilecekler, bir olay karşısında inisiyatif kullanarak karar verebilecekler ve insanların yaptığı birçok şeyi yapabileceklerdir. Gelecekte robot teknolojileri her ne kadar ilerleme kaydetse de, bizim doğal zekamız, onların yapay zekasından çok daha ileride olacaktır” diye konuştu.
Geleceğin, 2050’ler Türkiye’sini milli ve özgün tasarlamalıyız
Düne kadar müşterinin ihtiyaçlarına göre üretim yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Ercan Öztemel, sürdürülebilir ekonomide yarınlar için de ürün satmayı istiyorsak, gelecekteki ihtiyaçlara göre üretimler yapıyor olmamız gerekiyor diyerek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mademki, teknoloji hızlı bir şekilde ilerliyor, robotlar, makineler geliyor; o zaman insan profilini de değiştirmemiz gerekiyor. Gelecekte, teknolojik işsizlik başımıza bela olmadan, şimdiden Türkiye’nin 2030’ları, 2050’leri tasarlayıp; sağlık, eğitim, tarım, yeni meslekler, istihdam vb. konular üzerinde çalışmalar yapmalıyız. Kamu politikalarımız ile 10 yıl sonrasını hedeflemeliyiz. Biz milli teknoloji hamlesine çok vurgu yapıyoruz. Bütün sektörlerde kritik teknolojiler var; savunmada, sağlıkta, finansta, o kritik bileşenleri milli ve özgün olarak üretmeliyiz. Yoksa bağımsızlığı kaybedebiliriz. Milli ve özgün olarak geliştireceğimiz, yüksek katma değerli ürünleri üretip, dünya pazarlarına satmalıyız. Sanayicilerimizin de teknolojik gelişmelere duyarsız kalmayarak; ar-ge’ye gereken önemi ve desteği vermeleri gerekmektedir. Bu yarışta, geri kalamayız” dedi.
Yerli otomobil projesi önemli bir fırsat
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Gürcan Karakaş, yerli otomobil projesinin Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Teknolojinin egemenliğine sahip olmamız çok önemli. Otomotiv sanayimizi, yan sanayimizi teknolojik dönüşüme hazırlamamız gerekir. Varolan altyapımız ile nitelikli elemanlarımızı birleştirerek, otomotiv sektörünün teknolojik dönüşümünü gerçekleştirebilir ve Türkiye’nin otomobilini yapabiliriz” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder