İş dünyasının liderleri, “Değişim Dinamikleri” toplantısında buluştu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, “Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl”
Ülkemizdeki işletmelerin %95’ni oluşturan aile şirketlerinin ortalama ömrünün 25 yıl olduğuna işaret eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, “Türkiye’deki aile şirketlerinin %30’u 2. kuşak, %12'si 3. kuşak ve %3’ü 4. kuşağa geçebiliyor. Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Şirketlerin ömrünü uzatmak için, kuşak çatışmasının önüne geçmek, kurumsallaşmak ve sürdürülebilir bir şekilde bu grafiği korumak gerekiyor. Bu noktada şirketlerle beraber, aileyi de kurumsallaştırabilirsek, profesyonel bir yaklaşımla sürdürülebilir bir aile şirketi oluşturmak daha mümkün olabilecek” dedi.
Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi tarafından, 4.’sü düzenlenen “Büyüme ve Kurumsallaşma Sürecinde Değişim Yönetimi” konulu toplantı, iş dünyasının liderlerini geçtiğimiz gün Çırağan Sarayı’nda buluşturdu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, İstanbul Ticaret Odası Eski Başkanı Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, Gezer Ayakkabı Kurumsal Yönetim ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Şen, Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Tuğrul, Erçal Group Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Erçal’ın aralarında bulunduğu işadamları; Değişim Dinamikleri Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Erdemir ve Değişim Dinamikleri Genel Müdürü Ahmet Nedim Erdemir’in organize ettiği toplantıda bir araya geldi. Gezer Ayakkabı, Uyumsoft AŞ’nin aralarında bulunduğu sponsorların katkılarıyla yapılan ve gün boyu süren panellerde, aile şirketlerinde büyüme ve kurumsallaşmanın getirdiği değişimin yönetimi, intikal yönetimi, insan kaynakları, mali değişim, hukuki değişim, marka ve kurumsal iletişim süreçleri gibi birçok konu ele alınarak, masaya yatırıldı.
Çiftçi, “Değişime uyum sağlayıp, yönetenler ayakta kalabilir”
Bilgiye önce ulaşıp, değer katabilmenin önemine işaret eden Fatih Çiftçi, “Bir ulusun zenginliği, rekabetçiliğinin, inovasyon kapasitesinin ve endüstrisinin kalitesinin yükselmesine bağlıdır. Günümüz dünyasının rekabet üstünlüğü, büyük ölçüde bilgi ekonomisine dayanıyor. Artık zenginliğin kaynağı, yeni fikirler ile yeni fikirleri içeren ürün, hizmet ve çözüm de olacak. Değişen dünya şartlarına uyum sağlayanlar ve değişimi yönetenler ayakta kalabilir” dedi.
Acar, “Destekler, işletmeleri rehavete düşürmemeli”
Kamunun vermekte olduğu destekler hakkında değerlendirme yapan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Ahmet Cevat Acar, “KOSGEB, yenilikçi girişimlere destek veriyor. Ancak bu destekler kimi zaman, şirketleri rehavete düşürme gibi bir handikap da yaratabiliyor. Yatırımları doğru yönetmek gerekir. Ülkemizdeki aile şirketlerinin geçmişleri uzun bir tarihe dayanmıyor, değişim süreçlerine adaptasyon gerekiyor” dedi.
Yıkıcı dönüşüme hazır olmalıyız
Teknolojideki gelişmeler, dijitalleşme, endüstri 4.0 vb ile yeni bir dönüşümün başladığını ifade eden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, “Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin, gelecek 5 – 10 yıl içerisindeki değişime hazırlanmaları gerekiyor. Değişim ve dönüşümün yıkıcı etkilerini azaltmak için, bugünden sürecin iyi algılanarak niteliklerini ve değerlerini ortaya çıkartıp, yol haritasının belirlenmesi lazımdır. Bu süreçte, yeni iş modelleri olacak ve değişim bu iş modellerini hayata geçiren liderlerle gerçekleşecek. Bugüne baktığımızda, gelişmenin temelinde üretim ve pazarlama olmakla birlikte, know-how ve danışmanlıklar, şirketlere kaldıraç etkisi yapmaktadırlar. Değişim Dinamikleri firmasının işletmelerde elde ettiği kurumsallığın üzerine, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) gerçekleştiğinde, kurumlardaki verimlilik, katma değerli olma, ölçeklenebilirlik gibi kavramlar artarak, iş süreçlerinin yönetimi daha etkin olmaktadır” dedi.
Yalçıntaş: “Kötü yönetim, şirketlerin batmasına neden oluyor”
Kötü yönetimlerin, işletmelerin batmasına neden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, aile şirketlerinde nesilden nesile geçişin doğru yapılamaması ve yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle, birçok aile şirketinin faaliyetlerini sonlandırdığını belirti.
Grup olarak fındık, otomotiv, inşaat sektörlerinde faaliyet gösterdiklerini kaydeden Erçal Group Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Erçal ise, 4. kuşağa gittiklerini anlatarak, “Aile şirketlerinin geleceği için, zamanında tedbir alınamıyorsa, başarı kazanılmaz. Şirketler var oldukça, sürekli yenilenerek, kurumsallaşma tedbirlerini almalıdır” dedi.
14 Mart 2018 Çarşamba
8 Mart 2018 Perşembe
Küçük otellerin 2018 hedefi 5 milyon turist
Küçük oteller 2018’de, 5 milyona yakın yerli ve yabancı turisti ağırlayıp, 3 milyar dolara yakın turizm geliri elde etmeyi hedefliyor.
Küçük otellere yerli misafirlerin yanı sıra Avrupa, Uzakdoğu, Rusya ve Ortadoğu ülkelerinden talebin olacağını kaydeden Küçük Oteller Sitesi kurucusu İzim Bozada, şunları söyledi:
“Küçük otellerde yaz sezonunda özellikle haftasonları yer bulma sıkıntısı yaşandığından, geçtiğimiz yıla oranla bu yıl, erken rezervasyonlarda bir artış gözleniyor. Yerli misafirlerin yanı sıra, Almanya, İngiltere, Çin, Hindistan, İran ve Rusya’dan yoğun bir ilgi bekleniyor. Nitekim özellikle Çin büyüyecek bir pazar olarak görülürken, Hindistan acentalarının ve bireysel rezervasyon taleplerinde artışlar yaşanıyor. Küçük oteller bu yıl, ağırlıklı yerli misafirler olmak üzere 5 milyona yakın turisti ağırlayıp, 3 milyar dolara yakın turizm geliri elde edecektir. Ülkemizde yaklaşık 60 bin yatağı temsil eden 1600’e yakın Küçük ve Butik Otellerin, turizm gelirlerindeki payı %12 civarlarına ulaştı” dedi.
Oteller, tanıtımda rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdi
İç pazarın yanı sıra, yurtdışındaki hedef ülkelerde tanıtım ve pazarlama çalışmalarına devam edildiğini anlatan İzim Bozada, şunları kaydetti:
“Küçük Oteller'in tanıtım ve pazarlama çalışmalarında, 2015 yılının öncesinde Avrupa ve Amerika pazarlarına ağırlık veriyorduk. 2015 yılından sonra bu pazarlardan beklenen dönüş alınmadığı için rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdik. Hedef pazarlarımız arasında, Çin, Hindistan, Kore, Japonya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeleri sıralayabiliriz. Tanıtım ve pazarlama adına yapılan çalışmalar değerlidir ve kısa zamanda meyvelerini almaya başlarsınız” diye konuştu.
Küçük otel yatırımları hız kesmiyor
Hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesinin olduğunu ifade eden İzim Bozada, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizde, hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesi gözlemliyorum. Yeni yapılan oteller ağırlıklı olarak, Assos, Ayvalık Cunda, Çeşme, Datça, Kaş, Çıralı, Kapadokya ve Fethiye bölgelerinde yoğunlaşıyor. Ege ve Akdeniz bölgelerinin yanı sıra, son dönemlerde Artvin ve Rize’nin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yerli yatırımcıların yanı sıra, son yıllarda Ortadoğu ve Uzakdoğu’dan yabancı yatırımcıların da ülkemize ilgisi var. İstanbul, Bolu ve Bursa bölgeleri ile Karadeniz yaylarına yabancı yatırımcıların ilgisi yüksek” şeklinde konuştu.
Ülkemizdeki 1600 otelin bölgesel dağılımı
Ege: %52.5
Marmara: %20
Akdeniz: %15
Karadeniz: %5
İç Anadolu: %5
Güneydoğu Anadolu: %2
Doğu Anadolu: %0.5
Small Hotels of Turkey - www.smallhotels.com.t r
The Small Hotels of the World - www.thesmallhotels.com
Küçük otellere yerli misafirlerin yanı sıra Avrupa, Uzakdoğu, Rusya ve Ortadoğu ülkelerinden talebin olacağını kaydeden Küçük Oteller Sitesi kurucusu İzim Bozada, şunları söyledi:
“Küçük otellerde yaz sezonunda özellikle haftasonları yer bulma sıkıntısı yaşandığından, geçtiğimiz yıla oranla bu yıl, erken rezervasyonlarda bir artış gözleniyor. Yerli misafirlerin yanı sıra, Almanya, İngiltere, Çin, Hindistan, İran ve Rusya’dan yoğun bir ilgi bekleniyor. Nitekim özellikle Çin büyüyecek bir pazar olarak görülürken, Hindistan acentalarının ve bireysel rezervasyon taleplerinde artışlar yaşanıyor. Küçük oteller bu yıl, ağırlıklı yerli misafirler olmak üzere 5 milyona yakın turisti ağırlayıp, 3 milyar dolara yakın turizm geliri elde edecektir. Ülkemizde yaklaşık 60 bin yatağı temsil eden 1600’e yakın Küçük ve Butik Otellerin, turizm gelirlerindeki payı %12 civarlarına ulaştı” dedi.
Oteller, tanıtımda rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdi
İç pazarın yanı sıra, yurtdışındaki hedef ülkelerde tanıtım ve pazarlama çalışmalarına devam edildiğini anlatan İzim Bozada, şunları kaydetti:
“Küçük Oteller'in tanıtım ve pazarlama çalışmalarında, 2015 yılının öncesinde Avrupa ve Amerika pazarlarına ağırlık veriyorduk. 2015 yılından sonra bu pazarlardan beklenen dönüş alınmadığı için rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdik. Hedef pazarlarımız arasında, Çin, Hindistan, Kore, Japonya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeleri sıralayabiliriz. Tanıtım ve pazarlama adına yapılan çalışmalar değerlidir ve kısa zamanda meyvelerini almaya başlarsınız” diye konuştu.
Küçük otel yatırımları hız kesmiyor
Hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesinin olduğunu ifade eden İzim Bozada, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizde, hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesi gözlemliyorum. Yeni yapılan oteller ağırlıklı olarak, Assos, Ayvalık Cunda, Çeşme, Datça, Kaş, Çıralı, Kapadokya ve Fethiye bölgelerinde yoğunlaşıyor. Ege ve Akdeniz bölgelerinin yanı sıra, son dönemlerde Artvin ve Rize’nin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yerli yatırımcıların yanı sıra, son yıllarda Ortadoğu ve Uzakdoğu’dan yabancı yatırımcıların da ülkemize ilgisi var. İstanbul, Bolu ve Bursa bölgeleri ile Karadeniz yaylarına yabancı yatırımcıların ilgisi yüksek” şeklinde konuştu.
Ülkemizdeki 1600 otelin bölgesel dağılımı
Ege: %52.5
Marmara: %20
Akdeniz: %15
Karadeniz: %5
İç Anadolu: %5
Güneydoğu Anadolu: %2
Doğu Anadolu: %0.5
Small Hotels of Turkey - www.smallhotels.com.t
The Small Hotels of the World - www.thesmallhotels.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)