Ali İsmail Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesine ilişkin davada yargılanan dönemin Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün'ün 'firari' olduğu ortaya çıktı.
Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterilerinde Ali İsmail Korkmaz ’ın dövülerek öldürülmesine ilişkin “görevi kötüye kullanmak” suçundan yargılanan o dönemin Terörle Mücadeleden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Aygün’ün “firari” olduğu ortaya çıktı. Eskişehir’deki, Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğu iddia edilen polislere yönelik “usulsüz dinleme” davasında sanıklar arasında bulunan Aygün’ün açığa alındıktan sonra kayıplara karıştığı anlaşıldı.
Eskişehir 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen ilk duruşmaya, firari olan Aygün katılmadı. Avukatı Yahya Ünaldı, Aygün’ün Eskişehir 1. Ağır Ceza’da görülen “usulsüz dinleme” davasından ötürü arandığını, soruşturma aşamasında alınmış olan ifadesiyle yetinilmesini istedi. Ünaldı, isimsiz ve imzasız ihbarla dava açıldığını savunan Ünaldı, bu ihbarda da Korkmaz’ın öldürülmesinden değil, Gezi Parkı gösterilerindeki polis şiddetinden söz edildiğini ifade etti. Korkmaz Ailesi’nin avukatları ise Korkmaz’ın dövüldüğü şiddetten Aygün’ün de sorumluluğunun bulunduğunu belirterek ve şikayetçi olduklarını kaydetti. Bir sonraki duruşma, 19 Nisan’a bırakıldı.
ERTAY'I DA DÖVMEKLE SUÇLANIYOR
Ali İsmail Korkmaz Davası’nın görüldüğü Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen ihbar mektubunda, “Gezi olaylarında Terörden Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olan Mustafa Aygün olaylarla bağlantılıdır. Olaylar sırasında emrinde bulunan polislere ‘Jop dağıtın, göstericilerin canına okuyun, eylemcileri joplayın’ diyerek emir verdi” denilmişti. Bu nedenle mahkemece Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı‘na suç duyurusunda bulunulmuştu. Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında Eskişehir Valiliği tarafından ön inceleme yapılmıştı.
Ön inceleme sonucu “toplumsal olaylarda görev alan bazı sivil emniyet personelinin Korkmaz’ın ölümü olayında resmi sıfatlarının gerektirdiği saygınlık ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunduğu” ifade edilmişti. Aygün’ün protesto öncesi, sırası ve sonrasında alınacak önlemlerden sorumlu olduğu belirtilmişti. Aygün’ün emir verdiği polislerin “zor kullanma sınırlarının aşılması suretiyle Korkmaz’ın ölümüne sebebiyet verdikleri” için yargıladığı hatırlatılarak, “sivil vatandaşların görevlilerin yanında eylemciye şiddet uyguladığı halde görevliler tarafından engellenmediği” anlatılmıştı. Aygün hakkında “görevini kötüye kullanma” suçundan dava açılmıştı.
Aygün, ifadesinde; Gezi olaylarında öğrencileri dövmek, Korkmaz’ın dövüldüğü gün telsizden ‘Cop dağıtılsın’ diye bağırmak, Korkmaz’ın ölümüne ilişkin Vali Güngör Azim Tuna’ya yanıltıcı bilgi vermek ve gerekli soruşturmayı yapmamakla suçlandığı anlatmış ve iddiaların asılsız olduğunu savunmuştu.
Aygün’ün adı, Korkmaz ile aynı gece yakın bir noktada dövülen Tevfik Caner Ertay’ın darp edilmesinde de geçmişti. Aygün’ün, yanındaki Çevik Kuvvet Şube Müdürü Halil Kısalar ve İstihbarat Şube Müdürü Mustafa Arık ile birlikte Ertay’ı konduğu bagajdan çıkararak, dövdükleri belirtilmişti. İdari soruşturmanın sonunda, Aygün hakkında “Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” suçundan 16 ay süreli durdurma cezası talep edilmişti. Aygün, Eskişehir’deki usulsüz dinleme soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve görevinden uzaklaştırılmıştı.
İsmail Saymaz / radikal.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder