Bir gıda denetleme derneğinin başkanı Dr. Hüseyin Kami Büközer, "Batı kaynaklı dev ilaç endüstrisi Musevileri, vejeteryanları düşündüğü kadar Müslümanları düşünmüyor" diyerek "helal ilaç" tartışması başlattı. "En büyük şifa kaynağımız, Kuran-ı Kerim" diyen Büközer, "İlaçların birçoğu Müslümanlar için haram kılınan maddelerden meydana geliyor" dedi.
Gıda denetleme ve sertifikalandırma faaliyeti yürüten GİMDES adlı derneğin başkanı Dr. Hüseyin Kami Büközer, "Batı kaynaklı dev ilaç endüstrisi Musevileri, vejeteryanları düşündüğü kadar Müslümanları düşünmüyor" diyerek "helal ilaç" tartışması başlattı. "En büyük şifa kaynağımız, Kuran-ı Kerim" ifadesini kullanan Büközer, "Hastalıklardan kurtulmak için kullandığımız ilaç, şurup, kremlerin içeriklerinin birçoğu Müslümanlar için haram kılınan maddelerden meydana gelebilmektedir" dedi.
GİMDES Başkanı Dr. Büyüközer, ilaç sektörü ve gıda sanayinde kullanılan koku verici aromalar ile ilgili açıklama yaptı.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, ilaç sektörü ve gıda sanayinde kullanılan koku verici aromalar ile ilgili açıklama yaptı.
'İlaç endüstrisi Museviler kadar Müslümanları düşünmüyor'
"Batı kaynaklı dev ilaç endüstrisi Musevileri, vejeteryanları düşündüğü kadar Müslümanları düşünmüyor" ifadesini kullanan Büyüközer, şöyle konuştu:
"Bunun en önemli sebebi Müslüman tüketicilerin bu duruma sessiz kalması, Müslüman alimlerin yüz yıldır zaruret kavramına sığınması, Müslüman bilim adamlarının helal alternatifler oluşturmaması olarak görebiliriz. Dev ilaç firmaları 30 yıl önce planladıkları ’Daha çok ilaç satmak için hastalıklar icat edelim’ projelerini 2000’li yıllarda gerçekleştirme imkanı buldular. Bu projelerinin en büyük tüketici pazar kitlesi ise Müslüman tüketicilerdir. Hastalıklardan kurtulmak için kullandığımız ilaç, şurup, kremlerin içeriklerinin birçoğu Müslümanlar için haram kılınan maddelerden meydana gelebilmektedir."
'En büyük şifa kaynağımız Kuran-ı Kerim'
Dr. Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti:
"İslam ümmeti üretken olamadığı için zarurete muhtaç kalmamız sonucu karşılaştığımız, sağlığımızın önündeki temel problemler hakkında yıllardır kardeşlerimize bilgi vererek, ’emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker’ vazifemizi yerine getirmeye çalıştık. En büyük şifa kaynağımız, Kuran-ı Kerim’in ifadesiyle ’bütün insanlığa sevgi ve rahmet duyguları ile dolu olan’ efendimizin sağlık, beslenme ve tüketim konularında da bütün insanlığa verdiği ilahi mesajları hatırlatmak istedik. Aslında çoğu insanın şöyle dediğini duyar gibiyiz. 'Tedavi bu, haramı helali mi olur? Önemli olan insan sağlığı. Ne yapsın ölsün mü insan.' Biz inanıyoruz ki bir gün şu hadisin doğruluğunu tüm dünya görecektir."
Gıda maddelerinde alkol
Büyüközer, gıda sanayiinde kullanılan koku verici aromalar ile ilgili de "Gıda aromalarının; ekseriyetle alkolde eritilmiş, tabii veya sentetik esanslardan oluştuğunu, büyük çoğunluktaki İslam düşünürü, alkol içinde eritilmiş aroma ihtiva eden gıda maddesinin de helal olmadığı görüşündedir. Çünkü, çoğu içildiği zaman sarhoşluk veren alkol, çok az da olsa bu gıda maddesine karışmıştır.Gıda ürünlerinde kullanılan tüm katkı maddeleri için şüphe söz konusudur. Çünkü, hepsi de haram veya helal kökenli olabilirler. Mesela pek çok gıda ürününde kullanılan Mono ve Digliserid ’lerin kökeni bitkisel yağlar olduğu takdirde helal olduğu halde, domuz ve helal kesim olmayan hayvanların yağları olduğu takdirde de haram söz konusudur" ifadelerini kullandı.
'Mayalar helal de olabilir, haram da olabilir'
Büyüközer; gliserin, lesitin gibi peynir üretiminde kullanılan enzimlerin maya kökenleri itibari ile helal de haram da olabileceğini belirtirken sözlerini şöyle tamamladı: "Maalesef, market raflarını dolduran gıda ürünlerinin üzerindeki etiketlerde bu katkı maddeleri için ayrıntılı bilgi ekseriyetle mevcut değildir. İster ecnebi ülkelerde, ister İslâm ülkelerinde olsun Müslüman’ın işi zor gözükmektedir." cnntürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder