30 Ekim 2018 Salı

Uyumsoft'a, 3.Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nde yoğun ilgi oldu

Türkiye’nin 2017 yılı inovasyon liderleri arasında yer alan Uyumsoft AŞ, 17- 18 Ekim 2018 tarihleri arasında, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Mimar ve Mühendisler Grubu MMG tarafından düzenlenen 3.Arge İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’ne katıldı.
Uyumsoft’un fuardaki standına, kamudan yetkililer, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) başkanları ve bilişim dünyasından temsilciler ziyaretlerde bulundu.

23 Ekim 2018 Salı

Ukrayna’dan, Radisson Blu Hotel Kayseri’ye yoğun ilgi

Radisson Blu Hotel Kayseri, Kiev’de “Erciyes Kayak Merkezi” temalı workshop ve UITM 2018 Fuarı’na katıldı
Ukrayna Kiev’de 25.cisi düzenlenen UITM 2018 Fuarı ve “Erciyes Kayak Merkezi” tanıtım temalı workshop etkinliğine katılan Radisson Blu Hotel Kayseri, Ukraynalı seyahat acentelerinin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Radisson Blu Hotel Kayseri Satış ve Pazarlama Direktörü Menderes Karaküçük, Kayseri’nin Ukrayna turizm dünyasında tanınmaya başladığını kaydederek, şunları söyledi:
“Ukrayna Kiev’de, bu ayın ilk haftası düzenlenen Erciyes Kayak Merkezi tanıtımı temalı workshop ve sonrasında katıldığımız 25.UITM 2018 Fuarı beklentilerimizin üzerinde bir yoğunlukta geçti. Geçen Ekim ayındaki fuardan itibaren, Ukrayna pazarında, THY, TÜROB, Erciyes Kayak Merkezi ve otelimizin sponsor olduğu tanıtım faaliyetlerinin neticesinde Kayseri, Ukrayna pazarında tanınmaya başladı. Türkiye’de kayak yapılacak yer olabileceğini akıllarına bile getirmeyen Ukraynalıların, bu sene ilk defa Kayseri şehri ve kayak merkezi hakkında bilgi sahibi olduklarına şahit olduk. Bir senedir yaptığımız çalışmalarımızın başarılı olduğunu görmek bizleri mutlu etti” dedi.
Ukrayna’dan, rezervasyonlar gelmeye başladı
Kiev’de düzenlenen fuar ve etkinlikte birçok turizm acentesi ile görüşme fırsatı bulduklarını anlatan Menderes Karaküçük, konuşmasına şöyle devam etti:
“T.C. Kiev Büyükelçiliği, THY ve TÜROB’un organizasyonunda, T.C. Kiev Büyükelçisi Yönet Can Tezel’in katılımı ile gerçekleştirilen workshop’ta, Erciyes ve Kayseri tüm özellikleriyle, Ukraynalı turizmcilere tanıtıldı. Yaklaşık 100’ün üzerinde seyahat acentesiyle görüştüğümüz etkinlikte, geniş bilgiler aktarırken, sorularını yanıtladık. Ertesi gün başlayan UITM Fuarında ise, Türkiye’den tek katılımcı otel, Radisson Blu Hotel Kayseri oldu. Özetle, beklediğimizin üzerinde yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Bu sene kayak turizminden çok umutluyuz; otelimize rezervasyonlar gelmeye devam ediyor” diye konuştu.
Coral Travel, ilk defa Kiev-Kayseri uçuşlarına başlayacak
Aynı zamanda, bu yıl ilk defa Kiev-Kayseri uçuşlarına başlayacak olan Coral Travel’ın, fuar boyunca her gün gerçekleşen Erciyes tanıtım seminerlerine katıldığını belirten Menderes Karaküçük, Coral Travel’ın Ukrayna’daki yaklaşık 200 temsilciliği ile fuar sırasında görüşmelerin yapıldığını söyledi.
Kayseri ve Erciyes’in dünya turizminden hak ettiği payı alabilmesi için otel olarak faaliyete başladıkları ilk günden itibaren destek verdiklerini kaydeden Menderes Karaküçük, Radisson Blu Hotel Kayseri olarak tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini artırarak devam ettireceklerini sözlerine ekledi.

28 Mayıs 2018 Pazartesi

Vadistanbul’un 5 yıldızlı oteli için, Radisson Hotel Group ile anlaşma yapıldı

İstanbul’un yeni iş ve yaşam merkezi olarak Ayazağa’da hayata geçirilen Vadistanbul bünyesinde bulunan 5 yıldızlı otelin, Radisson Blu markasıyla hizmete açılması için ön hazırlıklar tamamlandı. Radisson Blu Hotel Vadistanbul, bölgenin en değerli noktasında Kasım 2018’de misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. Otelde, 193 oda, balo ve toplantı salonları yer alıyor.
Artaş İnşaat, İnvest Eba İnşaat ve Evyap ortaklığıyla Ayazağa’da inşa edilen Vadistanbul, Türkiye’nin en büyük karma projeleri arasında öne çıkıyor. İstanbul’un Maslak, Nişantaşı, İstiklal Caddesi gibi merkezlerinin alternatifi olarak geliştirilen Vadistanbul, AVM’si, ofisleri ve konutlarıyla gündüz nüfusu 40 bin kişiyi bulan yeni bir şehir merkezi niteliğinde konumlanıyor.
Metropolün Kalbinde, Metrosu İçinde
Türkiye’de birçok “İlk”lere ve “En”lere imza atılan proje dâhilinde Türkiye’nin ilk Havaray’ı Vadistanbul için hayata geçirildi ve şehrin Metro ağına doğrudan özel bağlantı sağlandı. Yeni havalimanına yakın bir noktada konumlanan Vadistanbul, TEM ve E-5 Otoyollarına da kolay ulaşım imkânıyla dikkat çekiyor.
Vadistanbul’un 4. Nesil AVM’si, ofisleri ve alışveriş caddesinin bulunduğu Bulvar etabında yer alan Vadistanbul Otelcilik A.Ş. tarafından inşaatı gerçekleştirilen 5 yıldızlı otel, Radisson Blu Hotel kalitesiyle hizmete girecek.
Artaş Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, Radisson Hotel Group’un 109 yılı aşkın tecrübesi ile Artaş’ın 40 yıllık otel tecrübesini birleştirerek, bölgenin en yeni ve en modern tasarıma sahip oteli olarak öne çıkacaklarını belirtti. Recep Arifoğlu, Radisson Blu Hotel markasının yeni yüzünü, bu heyecan verici projede yansıtabilmek için sabırsızlandıklarını sözlerine ekledi.

30 Nisan 2018 Pazartesi

Dijital baskı makinelerinde, leasing’te kdv’nin %1 olması yatırımları hızlandırır

Dövizle borçlanmaya sınırlama getirecek olan düzenlemenin, 2 Mayıs’ta uygulamaya girmesi bekleniyor. Döviz geliri olmayanlar, bu tarihten itibaren yurtiçi veya yurtdışından dövizle borçlanmayacak. 15 milyon doların altında döviz borcu olanların da, dövizle borçlanmasına sınırlama kaydedilmişti.
Yeni düzenlemede, sadece Leasing’te KDV’si %1 olan makine ve teçhizat yatırımları uygulamanın dışında tutuluyor. Traktör, greyder gibi yatırımların leasing kdv’si %1 olurken, bilgisayar, dijital baskı makinesi, yazıcı gibi makinelerin leasing kdv’si %18’dir. Leasing KDV’si %18 olan makinelerin, döviz ile borçlanma seçeneğinden yararlanamayacak olmaları da, sektörde iş yapan firmaları sınırlıyor.
Endüstriyel dijital baskı makinelerinde de, leasing KDV’si %1 olmalıdır
Milyon dolarlık makinelere yatırım yapacak olan girişimcilerin, TL’nin yanı sıra, döviz ile de borçlanabilme seçeneğini değerlendirebilmesinin önemli olduğunu kaydeden Lidya Grup Yönetim Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:
“2 Mayıs’ta yürürlüğe girmesi beklenen uygulama ile dövizle borçlanmaya sınırlama getiriliyor. Girişimciler, birkaç milyon dolar olan bir dijital baskı makinesi satın alırken, TL ile mi - döviz ile mi borçlanacağı kararını kendileri verebilmelidir. Nitekim,  traktör, greyder gibi makineler yatırım kapsamına giriyorsa, ekonomiye aynı doğrultuda katkı sağlayan endüstriyel baskı makinelerinin ve bu türev ürünlerin leasing kdv’sinin de %1 olması gerekmektedir. Çünkü, endüstriyel ürünler, tüm sektörler için gelişim aracı ve aynı zamanda yeni iş alanları açması nedeniyle de dikkate alınmalıdır. Ancak, yeni teknolojilere geçerek üretim kapasitelerini artırmak isteyenler, Leasing KDV’nin %18 olması nedeniyle ortaya çıkan fiyatlama, yatırım iştahını köreltebilir” dedi.
Aslında TL borçlanması daha sağlıklı, ancak reel faizler yüksek
Girişimciler açısından TL borçlanmasının, döviz riskini ortadan kaldıracağı için daha sağlıklı bir borçlanma olduğunu da ifade eden Bekir Öz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Son dönemlerde Dolar ve Euro’da ciddi bir dalgalanma var. Bu da, döviz borçlanmalarında bir belirsizliği ortaya çıkarabiliyor. Aslında TL borçlanması, döviz riskini ortadan kaldıracağı için yatırımcılar açısından daha sağlıklı bir borçlanma modeli olabilir. Ancak, reel faizler şuan yüksek ve girişimciler, TL borçlanması yapmak istemeyeceğinden yatırımlarda frene basacaklardır” diye konuştu.

Uyumsoft, web Erp Sql Raporlama Eğitimini düzenledi

Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin, çalışanlarına, iş ortaklarına ve müşterilerine düzenlediği eğitim çalışmaları aralıksız devam ediyor. Uyum Akademi tarafından 10-11 Nisan 2018 tarihleri arasında “Web Erp Sql Raporlama Eğitimi” yapıldı. Uyumsoft’un müşterisi olan firmalardaki proje yöneticileri, IT yöneticileri ve raporlama tasarım konusunda kendini yetiştirmek isteyenlerin katıldığı eğitimde katılımcılar, bir yandan sql yeteneklerini geliştirirken, diğer yandan rapor ekranlarını firmalarının ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirmelerini sağlayacak yeteneklerini geliştirmiş oldular. Yoğun ilginin olduğu eğitimin sonunda katılımcılar, Erp süreçlerinin en önemli ve somut çıktılarının alındığı raporlama sürecini, kurumları içinde hızlı ve esnek bir şekilde yapabilmenin püf noktalarını öğrendiler.
Raporlama konusundaki talep, her geçen gün artıyor
Erp sürecinin, yaşayan dinamik bir süreç olduğunu kaydeden Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin, şunları söyledi:
“Zaman içinde, kurumun ihtiyaçları, karar destek süreçleri ve beklentileri doğrultusunda, özellikle de raporlama konusunda, sürekli talepler artıyor. Bu nedenle işletmelerin içinde, raporlama konusunda yetenekli proje yöneticilerine ihtiyaç bulunuyor. İşletmelerde gözlemlediğimiz bu ihtiyacın sonucunda, müşterilerimizdeki projelerin yöneticilerine bu eğitimleri düzenlemekteyiz. Sql yeteneği olan bir yöneticisi, dataları hızlı analiz edebilir. Sadece raporlama için değil, kullanıcıların zaman zaman yaptığı hatalı işlemlerin tespit edilmesi ve düzeltilmesinde de yardımcı olabilir. Dinamik liste raporlarıyla, sql sorgularını hızlı şekilde rapora çevirebilirler. Özetle, eğitim sonunda katılımcılar, Uyumsoft veritabanı mimarisine hakim olarak, tablo ve alanlar arasındaki ilişkileri daha kolay çözeceklerdir ve böylece sql sorgularını ve raporlama çalışmalarını en iyi şekilde yapabileceklerdir” dedi.
ERP data yapısına hakim olarak, raporlamalarını yapabilecekler
Düzenlenen eğitimi veren Uyumsoft İş Zekası ve Raporlama Proje Yöneticisi Doğan Afşin, şunları kaydetti:
“Web Erp Sql raporlama eğitimi kapsamında; web Erp database mimarisi, Temel sql sorgu yazımı, Rapor prosedürlerinin oluşturulması, Rapor ekran kodlamasında kullanılan xml yapısı, dinamik liste ve dashboard oluşturma hakkında teknik bilgileri anlattım. Bu eğitim sayesinde katılımcılar, Erp data yapısına hakim olarak, kendi sql sorgulamaları ile hızlı ve esnek raporlama yapabileceklerdir. Ayrıca, Erp içindeki standart raporların, kuruma özel daha güçlü görsellerle geliştirilerek, yönetim ve diğer yöneticilerin taleplerine daha hızlı sonuçlar üretebileceklerdir. Eğitimin sonunda, hem sql ve ekran kodlama ile yazılım yeteneğine, hem de rapor tasarlama ile rapor tasarım yeteneğine sahip olmaktadırlar” diye konuştu.

Doğalgaza ihtiyaç kalmayacak

Isı pompalarının Türkiye’deki ilk ve tek yerli üreticisi konumunda olan Canovate Enerji, tek bir sistemle, hem ısıtma hem soğutma hem de sıcak su ihtiyacını karşılayarak enerji giderlerinde yüzde 70’e kadar tasarruf sağlıyor.
Isıtma ve soğutma elde etmek için kullanılan, “en ekonomik ve verimli sistemin ısı pompaları” olduğunu belirten Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi: “Yenilenebilir enerji kaynağı olan toprak, su veya havadaki mevcut ısıyı değerlendirerek çalışan  ısı pompaları, standart iklimlendirme cihazlarından %70 oranında daha az bir maliyetle, ısıtma-soğutma-sıcak su ihtiyacını karşılıyor. Örneğin toprak kaynaklı sistemlerde, yerin 25 cm altına döşenen borularla, toprakta varolan 12-15 derecedeki jeotermal ısı alınarak, az bir elektrik takviyesiyle ısıtma ve soğutma sağlanmaktadır” dedi.
Cari açığın çaresi ısı pompaları
Sistemin konutlarda, sanayide, otellerde ve avm’lerde kullanılmaya başladığını ifade eden Can Gür, şunları kaydetti:
“Isı pompaları, doğalgaz bağımlılığından kurtulmak ve cari açığın azaltılması için en verimli ve etkili, alternatif ısıtma ve soğutma teknolojisidir. Bu nedenledir ki, doğalgazlı sistemler yerine, Avrupa ülkeleri ve Amerika’da %70 oranında yaygın olarak ısı pompaları kullanılıyor. Türkiye’deki ısı pompası üreten tek üreticiyiz ve bu konuda bilinçlendirme sağlamak ve yenilenebilir enerji konusunda bilgi vermek için kamu ve özel sektörde faaliyetler yürütüyoruz. Eğer bugün, ülkemizdeki konutların yarısında ısı pompası kullanılmış olsaydı, daha az doğalgaz ithal ederek, yılda 6-8 milyar dolar arasında enerji tasarrufu sağlayabilirdik. Cari açığı düşürme ve doğalgaza bağımlılığı azaltma noktasında, tüm Avrupa ülkelerinde 2000’li yılların başından beri yapıldığı gibi, ülkemizde de sistemin yaygınlaşması için devlet tarafından teşvik edici önlemlerin alınmasının önemli olduğuna inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
25 yıl ömrü olan ve enerjide yarı yarıya tasarruf sağlayan ısı pompalarının ekonomik ve verimli bir sistem olduğunun altını çizen Can Gür, ilk sabit yatırımı doğalgazla çalışan sistemlere göre biraz daha fazla olan ısı pompalarının kendisini en fazla 36 ay içinde amorti ettiğini belirtti.
600 okul ısı pompasıyla ısınacak
Isı pompaları sayesinde, doğalgaz, odun ve kömürün temin edilmesinin zor olduğu bölgelerde ısınma sorununa çözüm sağlanacağına dikkat çeken Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizin doğalgazı olmayan, 600’e yakın okuluna ısı pompası uygulaması yapacağız. Böylece ısıtma-soğutma konusunda, köy okullarının sorunlarına ebedi çözüm sağlamış olacağız. Ayrıca, yurtdışında Moğolistan ve Kırgızistan’a da hizmet veriyoruz. Doğalgaz olmadığı için kömür kullanan bazı şehirlerin, ısıtma- soğutmasını ısı pompasıyla yapabilmelerinin çalışmalarını yapmaktayız” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin ısıtma, soğutma, havalandırmada Avrupa’nın 6.’ncı pazarı olduğuna da değinen Can Gür, ihtiyacın önemli bir oranın ithal ürünlerden karşılanmasından, yerli bir sanayici olarak mutlu olmadıklarını sözlerine ekledi.
Isı Pompalarının kullanım alanlarına göre tasarruf değerleri:
*Otellerde ısıtma, soğutma ve sıcak su amaçlı %80’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*Konutlarda yakıt cinsine göre, %40- % 60’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*Fabrikalarda imalat operasyon çıktılarına göre, %60 - %80’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
*AVM’ler de, kamu binalarında, okullarda, ofislerde, seralarda ve kümeslerde %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanabiliyor.
Isı pompalarını diğer cihazlardan ayıran özellikler:
1-Isı Pompaları bir numaralı enerji verimli cihazlardır,
2-Isıtma ve soğutma için iki sistem yerine, yalnızca tek bir sisteme ihtiyaç bulunur,
3-Mekan içi hava kalitesini artırır,
4-Mekanlara eşit ve tutarlı bir ısıtma sağlarlar,
5-Düşük işletme maliyeti vardır,
6-Daha az bakım gerektirir,
7-Karbon sürümünü azaltır,
8-Uzun ömürlüdürler,
Sektöründe, Türkiye’nin ve Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmalarından olan Canovate Group, 50 yıldır bilişim, telekom, ısıtma/soğutma sistemleri, savunma sanayi, elektro optik sistemler ve balistik sistemler alanlarında ar-ge’ler yaparak ileri teknoloji geliştirmeye devam ediyor.  Türk firması Canovate Group, Data Center (veri merkezi) ve uçtan uca Fiber Optik Sistemlerinde, teknolojisi ve uçtan uca ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasında yer almanın haklı gururunu yaşıyor.




Beykoz QR kodlu mobil tanıtımla, turizmin cazibe ilçesi olacak

İstanbul’un ilk “QR Kodlu Mobil Turizm Tanıtım Projesi”, Anadolu Hisarı’ndan start aldı. Anadolu Hisarı’nın tarihi, QR kod ile mobilden tanıtılacak.
İstanbul’un ilk “QR Kodlu Mobil Turizm Tanıtım Projesi”, Beykoz ilçesine bağlı Anadolu Hisarı’ndan start aldı. QR kodlu mobil tanıtım ile Anadolu Hisarı, turizmin yeni cazibe bölgesi olmaya aday. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in ev sahipliğindeki Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında, 20 Nisan Cuma günü Küçüksu Kasrı’nda, İstanbul’un diğer ilçelerine de yaygınlaştırılması planlanan QR kodlu turizm tanıtım projesinin açılışı, kamu, yerel yönetimler ve turizm sivil toplum örgütlerinin katılımıyla yapıldı.
Turizm Haftası boyunca, tarihi Baruthane çayırında sergilenen Hacivat&Karagöz, Meddah ve Orta oyunları da, İstanbullulara coşku dolu anlar yaşatıyor.
Beykoz, Dünyanın İncisidir
Beykoz’un, Boğaz’ın ve İstanbul’un incisi olduğunu kaydeden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, şunları söyledi:
“Beykoz hepimizin, Beykoz hepinizin. Beykoz’umuzu daha iyi tanıtmak için, birçok projeyi hayata geçirmekteyiz. Turizmde de bir atılım içerisindeyiz ve önümüzdeki dönemde turizmden daha fazla pay alacağız” dedi.
Bacasız sanayi olan turizmden Beykoz olarak gelecek yıllarda daha fazla yararlanacaklarını ifade eden Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, “Beykoz, dünyanın incisidir. Turizme yönelik yapılmakta olan çalışmalar ile gelecek birkaç yıl içinde yerli ve yabancı misafirlerimizi daha fazla ağırlayacağız” diye konuştu.
QR kodlu yürüyüş yolu, İstanbulluları ve turistleri bekliyor
Küçük Ayasofya Camii ve Sfendon Duvarı ile ilgili farkındalık yaratma projeleri dahil birçok projeyi gerçekleştiren Sultanahmet’teki Arena Hotel’in sahibi Gül Küçükserim, kendisini tarihi ve kültürel eserlerin korunmasına ve tanıtımına adadı. Anadolu Hisarı’nın tanıtımı için QR kodlu mobil turizm tanıtım projesini hazırlayan Gül Küçükserim, şunları söyledi:
“Anadolu Hisarı’nın tarihini, teknolojiyle buluşturduk. Tarihe tanıklık etmek isteyenler, telefonlarına indirecekleri ücretsiz QR kodu ile Anadolu Hisarı ve çevresinin, geçmişten günümüze hikâyesini seçecekleri dilde öğrenecektir. İstanbullular ve turistler için, QR kodlu yürüyüş yolu haritamızı da hazırladık ve herkesi bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz Kaymakamı Ahmet Katırcı, İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile turizm sektörü dernekleri TÜROB, TÜRSAB, TUREB, SKAL, İRO’nun üst düzey temsilcilerinin katıldığı protokol; QR kodlu yürüyüş yolu haritasında yer alan tarihi eserleri birlikte gezdiler.

Uyumsoft, e-İhracat Konferansına katıldı

Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, 26 - 27 Nisan 2018 tarihleri arasında, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Avrupa’nın en büyük “e-İhracat Konferansı”na katıldı.  
Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ve ekibi, iki gün süren konferans boyunca standı ziyaret edenlere, Kurumsal Kaynak Planlama ERP, ekoTicari ürün ailesi, iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter vd) uygulamaları ve kamuda hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgiler verdi.
Uzmanlar, e-İhracatın püf noktalarına değindiler
e-İhracat konferansında, yerli ve yabancı uzmanlar; e-ihracatta devlet teşvikleri, Ortadoğu’da satış fırsatları, dijitalleşen dünyada ekonominin itici gücü e-Ticaret, dünyada online ödeme trendleri, sınır ötesi e-Ticarette lojistik sorunlar, Avrupa’da kişisel verilerin korunması, ihracatta bir çıkış yolu: e-Ticaret ve e-İhracatta stratejik yaklaşımlar gibi çeşitli konuları masaya yatırdılar.  Aynı zamanda, e-ihracata yönelik verilmekte olan destekler hakkında da bilgiler aktarıldı.

YAPDER "Almanya dünya ticaretinin kalbidir"

YAPDER, Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki yatırım fırsatlarını masaya yatırdı 
 Almanya, dünya ticaretinin kalbidir ve Türk yatırımcılar, Almanya’ya yatırımda geç kalıyor. 
Dr. Adem Akkaya, “Dünyaya mal satmak için Almanya’da bir merkezin olması önemlidir”
Büyük Kulüp Safran Toplantı Salonu’nda, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki yatırım fırsatları masaya yatırıldı.
YAPDER ve Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğündeki geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda, Büyük Kulüp Genç Girişimciler Komitesi Başkanı Hakan Kefoğlu, NRW.INVEST Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya, Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nden YMM Cevdet Kocaş, Köln Emili Avukatlık Bürosundan Av. Dr. Abdullah Emili ve Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu birer konuşma yaptılar. Büyük Kulüp’de düzenlenen etkinliğe, Büyük Kulüp üyeleri ve iş dünyası yoğun ilgi gösterdi.
Panelde, Dr. Adem Akkaya Avrupa pazarlarına çıkış kapısı, YMM Cevdet Kocaş Uluslararası Vergi Hukuku, Av.Dr. Abdullah Emili Kuzey Ren-Vestfalya’da Şirketleşmenin Amaçları, Uygulamalar ve Hukuki Süreç konuları hakkında bilgi verirken; Süleyman Orakçıoğlu ise D’S Damat’ın yurtdışı yatırımlarını ve başarı hikayesini anlattı. Konuşmacılar yaptıkları konuşmanın ana fikrinde, “Almanya, dünya ticaretinin kalbidir ve Türk yatırımcılar, Almanya’ya yatırımda geç kalıyor” dediler.
Toplantının açılış konuşmasını yapan YAPDER ve EGD Başkanı Celal Toprak ve Büyük Kulüp Genç Girişimciler Komitesi Başkanı Hakan Kefoğlu, Türk şirketlerinin Almanya pazarına girişlerinin stratejik olduğunun altını çizerek, Almanya pazarından dünyaya açılma yolculuğunun önemine değendiler.
Avrupa’ya ve dünyaya mal satmak için pazarın içinde olmak gerekiyor
NRW.INVEST Türkiye Temsilcilik Müdürü Dr. Adem Akkaya, konuşmasında Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine yatırım yapmaya davet ederek, bürokratik destek vermekte olduklarını belirtti. konuşmasında Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin dünyanın en geniş fuar alanlarından birisi olduğunu kaydeden Adem Akkaya, Almanya’nın en büyük 50 firmasından 19’nun bölgede olduğunu söyledi. Dünyaya mal satmak için Almanya’da bir merkezin olmasının önemine değinen Adem Akkaya, “Avrupa’ya ve dünyaya mal satmak için, pazarın içinde olmak gerekiyor. Almanya, Avrupa’nın kalbi ve Almanya’da bir merkezin olması önemlidir. Türk yatırımcıları, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletine yatırıma davet ediyoruz” dedi.
Türk vergi usulü, Almanya’dan alınmıştır
Yurtdışında yatırım yapıldığında, gidilen ülkenin vergi hukukuna göre süreçlerin yönetileceğini kaydeden Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nden YMM Cevdet Kocaş, Almanya’da şahıs veya sermaye şirketi kurulabileceğini söyledi. Şirket kurulumuna ilişkin noterde yapılacak sözleşmenin ardından, firmanın çalışmalarına başlayabileceğini anlatan Cevdet Kocaş, tüm şirket kurulum işlemlerinin 4/5 haftayı alabileceğini belirtti. Türk vergi usulünün Almanya’dan alındığını da hatırlatan Cevdet Kocaş, vergiler ve sorumlulukların birbirine benzer olduğunu sözlerine ekledi. 
Türkiye ile Almanya arasında, 80 milyar Euro iş potansiyeli gerçekleşiyor
Almanya’da şirket kurmanın uygulamaları ve hukuki süreçleri hakkında bilgi veren Köln Emili Avukatlık Bürosundan Av. Dr. Abdullah Emili, şirket kurulduktan sonra oturum izniyle birlikte çalışmaya başlandığını söyledi. Şirket kurulduğunda şirketin başında olacak kişinin oturum ve çalışma izni alabileceğini anlatan Abdullah Emili, ardından eşin ve çocukların da gelebileceğini ifade etti. İki ülke arasındaki iş potansiyeline değinen Abdullah Emili, Türkiye ile Almanya arasında yaklaşık 80 milyar Euro iş potansiyelinin gerçekleşmekte olduğunu belirtti.
Türk markaları, gelecek birkaç yıl içinde dünyada daha çok konuşulacak
Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu konuşmasında, panelin ana başlığı Almanya olduğu için önce fuarlar ve mağazaları dahil, Almanya pazarındaki deneyimlerini izleyiciler ile paylaştı. Ardından D’S Damat’ın, Almanya’nın yanı sıra dünya genelindeki yurtdışı yatırımlarını ve markanın başarı hikayesini anlattı. Almanya’nın, Türk hazır giyim sektöründe büyük bir pazar olduğuna da vurgu yapan Süleyman Orakçıoğlu, ihracatın yaklaşık %40’nın Almanya pazarına yapılmakta olduğunu söyledi.
“Almanya pazarında işlerimiz iyi gidiyor” diyerek konuşmasına devam eden Süleyman Orakçıoğlu, şunları kaydetti:
“Almanya’da mağazalar açıyoruz, açılışlarımız büyük ses getiriyor ve işlerimizi iyi gidiyor. Her iki ülke de, birbirini tamamlayan başarılı işler yapıyor. Alman pazarında 1+1: 2 değil, bazen 1+1:11 olabiliyor. Bu yıl içinde, Almanya’daki mağaza sayımızı 9’a çıkartacağız. Ben, Türk markalarının, gelecek birkaç yıl içinde, dünyada daha çok konuşulacağını biliyorum. Türk hazır giyim markaları olarak, gerek tasarımlarımız, gerek yaptığımız inovasyon çalışmalarıyla, iyi bir noktadayız ve sektörümüzde dünyaya yön vermeye devam edeceğiz. Orka Group olarak, Almanya’nın dışında, diğer ülkelerde de mağazalar açmayı sürdürüyoruz. Mesela, İtalya’da 9 günde 9 mağaza açılışımız oldu ve şuan İtalya’daki mağaza sayımız 16’ya ulaştı. Markamız, Brezilya’dan Şili’ye, İspanya’dan Rusya’ya kadar 80 ülkede satışa sunulurken, pazarlama politikası olarak, lüksü ulaşabilir hale getirdiğimiz için yoğun ilgi görüyoruz ve talep almaktayız” şeklinde konuştu.
Panelistlerin ve salondaki konukların konuya ilişkin değerlendirmeleri ve soruların ardından, konuşmaların sonunda panelistlere teşekkür plaketleri verildi.

5 Nisan 2018 Perşembe

“Marka itibari, işletmelerin uzun soluklu olmasını sağlıyor”

Butik oteller gurusu İzim Bozada, otellerde itibar yönetiminin ipuçlarını paylaştı. Hotel Care Kurucu Ortağı İzim Bozada, “Marka itibari, işletmelerin uzun soluklu olmasını sağlıyor”

İnternetin hayatımıza girmesiyle, iletişim kavramı hız ve şeffaflık kazandı. İşletmeler tarafından atılan adımlar, kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor oldu. Olumlu girişimler toplumdan destek bulurken, olumsuz girişimler markaların itibarına zarar vermeye başladı.
Marka itibarının, işletmelerin uzun soluklu olmasını sağlayan önemli unsurlardan birisi olduğunu kaydeden Hotel Care kurucu ortağı İzim Bozada, şunları söyledi:
“İç müşterilerimiz olan çalışanlarımız, dış müşterilerimiz olan konuklarımız, tedarikçilerimiz ve toplum ile iletişim kurarken, marka bilinirliğini arttıracak etkinlikler yaparken, sosyal sorumluluk projelerini düzenlerken, oluşacak algıyı doğru yönetmemiz gerekiyor. Nitekim marka itibarı doğru yönetildiğinde, şirketlerin toplam değeri artıyor. Bu da pazar paylarının artmasını, rakiplerine karşı üstünlük kazanmalarını ve gelecekte var olma şanslarını arttırıyor” dedi.
Otellerde, online itibar yönetiminin ipuçları
Dijital ortamlardaki online itibar yönetiminin ipuçları hakkında bilgi veren İzim Bozada, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hotel Care olarak, arama motoru optimizasyonundan, web sitesi ve sosyal medya takibine, online misafir ilişkileri yönetiminden, otelin iç operasyonlarına kadar birçok farklı konuda uzmanlık gerektiren bir süreci yönetiyoruz. İşbirliği içinde olduğumuz küçük ve butik otellerde hayata geçirdiğimiz online itibar yönetiminde, şu başlıkları ele alıyoruz. Öncelikle kurumsal kimlik detaylarını oluşturuyoruz. Sosyal medya aktivitelerindeki görsel seçimi ve iletişim yöntemini sağlıyoruz. Misafir ile e-posta, telefon ya da online rezervasyon ile başlayan ve işletme içinde devam eden misafir deneyiminin süreç yönetimi gerçekleştiriyoruz. Online satış portallarındaki yorumları ve bu yorumlara yazılan cevaplardaki iletişimi yönetiyoruz. ‘Meta Search’ adını verdiğimiz yorum sitelerinde yorumlara verilen cevaplar ve bu iletişimde korunacak yöntemleri oluşturuyoruz. Bu başlıklar altında yer alan, onlarca detayın üzerinde yoğunlaşarak, dijital pazarlama ile işletmelerin hedeflerine ulaşmalarına ve daha da ‘sürdürülebilir’ olmalarına destek sağlıyoruz” diye konuştu.
Otellerin vitrini olan web sitesinde, ürün ve hizmetler en iyi şekilde anlatmalı
Web sitesinin otellerin vitrini olduğunun altını çizen aynı zamanda Küçük Oteller Sitesi’nin kurucusu İzim Bozada, şunları anlattı:
“Web sitesi, otel işletmelerinin vitrinleridir. Dolayısıyla, ürünlerini (hizmetlerini) en iyi şekilde anlatmaları gerekiyor. Bu noktada şunlara önem verilmelidir. Web sitesinde, profesyonel fotoğraflar olmalıdır; SEO uyumlu içerikler hazırlanmalıdır; özel teklifler (web sitesinden ya da doğrudan rezervasyonu teşvik edecek ek değer üreten teklifler) sunulmalıdır; Call to Action mesajları (sadece ana sayfada değil, ara sayfalarda da rezervasyon girişimine davet edici) hazırlanmalıdır; online rezervasyon motoru yapılmalıdır. Nitekim web sitesinde, çok uzun metinlere ve çok sayıda sayfaya ihtiyaç olduğunu da düşünmüyoruz. Potansiyel misafirlerin zamanları yok ve otelin web sitesi kararlarını çabuklaştıracak kadar net olmalıdır. Sosyal medya da ise, süreklilik, otel kapalı olsa bile ilham verici paylaşımların devamı, yapılan paylaşımlardaki özen, kurgu, görüntü ve paylaşım kalitesi, kullanılan hashtagler ile konuklara arada sırada jestler yapmak, onlarla sürekli etkileşimde olmak, rezervasyon ve sorularını cevaplamak gerekiyor. Biz, https://www.hotelcare.co/ danışmanlığımız kapsamında, gelir yönetiminden iş geliştirmeye, web ve sosyal medya yönetiminden web satışa, doluluk oranlarının maksimize edilmesinden dağıtım kanallarının yönetilmesi ve e-marketinge kadar çok geniş bir yelpazede, konusunda uzman bir ekibimizle hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.

14 Mart 2018 Çarşamba

“Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl”

İş dünyasının liderleri, “Değişim Dinamikleri” toplantısında buluştu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, “Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl”
Ülkemizdeki işletmelerin %95’ni oluşturan aile şirketlerinin ortalama ömrünün 25 yıl olduğuna işaret eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, “Türkiye’deki aile şirketlerinin %30’u 2. kuşak, %12'si 3. kuşak ve %3’ü 4. kuşağa geçebiliyor. Aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Şirketlerin ömrünü uzatmak için, kuşak çatışmasının önüne geçmek, kurumsallaşmak ve sürdürülebilir bir şekilde bu grafiği korumak gerekiyor. Bu noktada şirketlerle beraber, aileyi de kurumsallaştırabilirsek, profesyonel bir yaklaşımla sürdürülebilir bir aile şirketi oluşturmak daha mümkün olabilecek” dedi.
Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi tarafından, 4.’sü düzenlenen “Büyüme ve Kurumsallaşma Sürecinde Değişim Yönetimi” konulu toplantı, iş dünyasının liderlerini geçtiğimiz gün Çırağan Sarayı’nda buluşturdu. Gümrük ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Fatih Çiftçi, İstanbul Ticaret Odası Eski Başkanı Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin, Gezer Ayakkabı Kurumsal Yönetim ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Şen, Emin Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Tuğrul, Erçal Group Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Erçal’ın aralarında bulunduğu işadamları; Değişim Dinamikleri Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Erdemir ve Değişim Dinamikleri Genel Müdürü Ahmet Nedim Erdemir’in organize ettiği toplantıda  bir araya geldi. Gezer Ayakkabı, Uyumsoft AŞ’nin aralarında bulunduğu sponsorların katkılarıyla yapılan ve gün boyu süren panellerde, aile şirketlerinde büyüme ve kurumsallaşmanın getirdiği değişimin yönetimi, intikal yönetimi, insan kaynakları, mali değişim, hukuki değişim, marka ve kurumsal iletişim süreçleri gibi birçok konu ele alınarak, masaya yatırıldı.
Çiftçi, “Değişime uyum sağlayıp, yönetenler ayakta kalabilir”
Bilgiye önce ulaşıp, değer katabilmenin önemine işaret eden Fatih Çiftçi, “Bir ulusun zenginliği, rekabetçiliğinin, inovasyon kapasitesinin ve endüstrisinin kalitesinin yükselmesine bağlıdır. Günümüz dünyasının rekabet üstünlüğü, büyük ölçüde bilgi ekonomisine dayanıyor. Artık zenginliğin kaynağı, yeni fikirler ile yeni fikirleri içeren ürün, hizmet ve çözüm de olacak. Değişen dünya şartlarına uyum sağlayanlar ve değişimi yönetenler ayakta kalabilir” dedi. 
Acar, “Destekler,  işletmeleri rehavete düşürmemeli”
Kamunun vermekte olduğu destekler hakkında değerlendirme yapan Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Ahmet Cevat Acar,  “KOSGEB, yenilikçi girişimlere destek veriyor. Ancak bu destekler kimi zaman, şirketleri rehavete düşürme gibi bir handikap da yaratabiliyor. Yatırımları doğru yönetmek gerekir. Ülkemizdeki aile şirketlerinin geçmişleri uzun bir tarihe dayanmıyor, değişim süreçlerine adaptasyon gerekiyor” dedi.
Yıkıcı dönüşüme hazır olmalıyız
Teknolojideki gelişmeler, dijitalleşme, endüstri 4.0 vb ile yeni bir dönüşümün başladığını ifade eden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, “Bireylerin, şirketlerin ve ülkelerin, gelecek 5 – 10 yıl içerisindeki değişime hazırlanmaları gerekiyor. Değişim ve dönüşümün yıkıcı etkilerini azaltmak için, bugünden sürecin iyi algılanarak niteliklerini ve değerlerini ortaya çıkartıp, yol haritasının belirlenmesi lazımdır. Bu süreçte, yeni iş modelleri olacak ve değişim bu iş modellerini hayata geçiren liderlerle gerçekleşecek. Bugüne baktığımızda, gelişmenin temelinde üretim ve pazarlama olmakla birlikte, know-how ve danışmanlıklar, şirketlere kaldıraç etkisi yapmaktadırlar. Değişim Dinamikleri firmasının işletmelerde elde ettiği kurumsallığın üzerine, Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) gerçekleştiğinde, kurumlardaki verimlilik, katma değerli olma, ölçeklenebilirlik gibi kavramlar artarak, iş süreçlerinin yönetimi daha etkin olmaktadır” dedi.
Yalçıntaş: “Kötü yönetim, şirketlerin batmasına neden oluyor”
Kötü yönetimlerin, işletmelerin batmasına neden olduğunun altını çizen Doç. Dr. Murat Yalçıntaş, aile şirketlerinde nesilden nesile geçişin doğru yapılamaması ve yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle, birçok aile şirketinin faaliyetlerini sonlandırdığını belirti.
Grup olarak fındık, otomotiv, inşaat sektörlerinde faaliyet gösterdiklerini kaydeden Erçal Group Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Erçal ise, 4. kuşağa gittiklerini anlatarak, “Aile şirketlerinin geleceği için, zamanında tedbir alınamıyorsa, başarı kazanılmaz. Şirketler var oldukça, sürekli yenilenerek, kurumsallaşma tedbirlerini almalıdır” dedi.

8 Mart 2018 Perşembe

Küçük otellerin 2018 hedefi 5 milyon turist

Küçük oteller 2018’de, 5 milyona yakın yerli ve yabancı turisti ağırlayıp, 3 milyar dolara yakın turizm geliri elde etmeyi hedefliyor.  
Küçük otellere yerli misafirlerin yanı sıra Avrupa, Uzakdoğu, Rusya ve Ortadoğu ülkelerinden talebin olacağını kaydeden Küçük Oteller Sitesi kurucusu İzim Bozada, şunları söyledi:
“Küçük otellerde yaz sezonunda özellikle haftasonları yer bulma sıkıntısı yaşandığından, geçtiğimiz yıla oranla bu yıl, erken rezervasyonlarda bir artış gözleniyor. Yerli misafirlerin yanı sıra, Almanya, İngiltere, Çin, Hindistan, İran ve Rusya’dan yoğun bir ilgi bekleniyor. Nitekim özellikle Çin büyüyecek bir pazar olarak görülürken, Hindistan acentalarının ve bireysel rezervasyon taleplerinde artışlar yaşanıyor. Küçük oteller bu yıl, ağırlıklı yerli misafirler olmak üzere 5 milyona yakın turisti ağırlayıp, 3 milyar dolara yakın turizm geliri elde edecektir. Ülkemizde yaklaşık 60 bin yatağı temsil eden 1600’e yakın Küçük ve Butik Otellerin, turizm gelirlerindeki payı %12 civarlarına ulaştı” dedi.
Oteller, tanıtımda rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdi
İç pazarın yanı sıra, yurtdışındaki hedef ülkelerde tanıtım ve pazarlama çalışmalarına devam edildiğini anlatan İzim Bozada, şunları kaydetti:
Küçük Oteller'in tanıtım ve pazarlama çalışmalarında, 2015 yılının öncesinde Avrupa ve Amerika pazarlarına ağırlık veriyorduk. 2015 yılından sonra bu pazarlardan beklenen dönüş alınmadığı için rotayı Uzakdoğu ve Ortadoğu pazarlarına çevirdik. Hedef pazarlarımız arasında, Çin, Hindistan, Kore, Japonya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeleri sıralayabiliriz. Tanıtım ve pazarlama adına yapılan çalışmalar değerlidir ve kısa zamanda meyvelerini almaya başlarsınız” diye konuştu.
Küçük otel yatırımları hız kesmiyor
Hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesinin olduğunu ifade eden İzim Bozada, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizde, hayallerini ertelemek istemeyen muazzam bir girişimci kitlesi gözlemliyorum. Yeni yapılan oteller ağırlıklı olarak, Assos, Ayvalık Cunda, Çeşme, Datça, Kaş, Çıralı, Kapadokya ve Fethiye bölgelerinde yoğunlaşıyor. Ege ve Akdeniz bölgelerinin yanı sıra, son dönemlerde Artvin ve Rize’nin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Yerli yatırımcıların yanı sıra, son yıllarda Ortadoğu ve Uzakdoğu’dan yabancı yatırımcıların da ülkemize ilgisi var. İstanbul, Bolu ve Bursa bölgeleri ile Karadeniz yaylarına yabancı yatırımcıların ilgisi yüksek” şeklinde konuştu.
Ülkemizdeki 1600 otelin bölgesel dağılımı
Ege: %52.5
Marmara: %20
Akdeniz: %15
Karadeniz: %5
İç Anadolu: %5
Güneydoğu Anadolu: %2
Doğu Anadolu: %0.5
Küçük Oteller Sitesi - www.kucukoteller.com.tr 
Small Hotels of Turkey - www.smallhotels.com.tr
The Small Hotels of the World - 
www.thesmallhotels.com

5 Ocak 2018 Cuma

Canovate Isı Pompaları, enerji giderlerinde %80 kadar tasarruf ettiriyor

Bilişim, iletişim ve savunma sanayi alanlarında faaliyet gösteren %100 yerli sermayeli Canovate Group’un, şirketleri arasında yer alan Canovate Enerji’nin %85 yerlilik oranıyla imal ettiği ısı pompaları, enerji giderlerinde %80’e kadar tasarruf ettiriyor.
Toprak, su ve havada var olan ısıyı kullanan Canovate Isı Pompaları, ısınmada kömür, fueloil ve doğalgaza alternatif en etkin çözümlerden birisidir. Böylece, enerji bağımlılığından kurtulmak, cari açığı düşürmek, karbon salınımını düşürmek, enerjiyi verimli kullanmak ve milyarlarca doların ülke dışına çıkmasını önlemek gerçekleşebilir.
Canovate, ısı pompalarının yanında, chiler üniteleri, crac ve adyabatik sistemlerini yurtdışına ihraç etmeye başlıyor.
Otellerde ve fabrikalarda yoğun olarak tercih ediliyor
Canovate Enerji bünyesinde Türk mühendisleriyle geliştirilen “Canovate Isı Pompası” nın, 10 yılı aşkın ar-ge ve tasarım geçmişi bulunuyor. Konutlar, fabrikalar ve otellerde yoğun talep görüyor. Mesela, bir turizm tesisinde, kışın ısıtma görevini yapan Canovate Isı Pompaları, yazın da soğutma görevini yerine getirebiliyor. Bu durumda, ayrıca bir klima veya VRV sistemi kurulmasına da gerek bulunmuyor. Projenin büyüklüğüne göre, sistem kendisini 8 - 24 ay arasında amorti edebiliyor. Canovate Isı Pompaları kullanıldığı tesislere birkaç örnek verilirse, Eskişehir’de Hızlı Tren Test ve Arge merkezi olan URAYSİM, Admiral Hotel Resort &Spa, Sunrise Park Resort & Spa, Bursa Beyçelik, Bursa Sanko gibi işletmeler belirtilebilir.
Avrupa’da yasaklanan konvansiyonel kombiler, Türkiye pazarında satılıyor 
Verimsiz çalışması ve emisyon değerlerinin yüksek olması nedeniyle Avrupa’da satışı yasaklanan birçok kombinin, Türkiye pazarına satılmakta olduğunu kaydeden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, şunları söyledi:
“Ülkemizde, neredeyse Avrupa’nın tümü kadar inşaat yapılıyor. Bu nedenle Türkiye, ısıtma, soğutma, havalandırma konusunda, dünyanın 5.’ci pazarı konumunda bulunuyor. Ülkemizdeki birçok firma, yurtdışından ithal ettiği kazanların, kombilerin ve klimaların satışını iç pazara yapıyor. Özetle, Avrupa’da satışı yasaklanmış olan bu kombiler, Türkiye pazarında satılmaya devam ediyor. Nitekim, Avrupa ülkeleri ve Amerika’da yoğun olarak ‘Isı Pompaları- Heat Pump’lar kullanılıyor. Isı pompasında, enerjinin %70- %80’i toprak, su veya havadan bedavaya alınıyor. Böylece, Isı pompaları sayesinde, enerji giderleri çok ciddi oranda düşüyor. Ülkemizin, doğalgaz bağımlılığından ve ithal gelen kontrolsüz cihazlarından kurtulmasında; %100 yerli olan ısı pompaları büyük rol oynayabilir” dedi.
Canovate Isı Pompası kullanım alanı ve tasarruf değerleri:
-Otellerde ısıtma, soğutma ve sıcak su amaçlı %80’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Konutlarda yakıt cinsine göre, %50- % 80’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Fabrikalarda prosese göre, %60-%80’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-AVM’lerde, %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Seralarda, %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Kümeslerde, % 70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Kamu binalarında, %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Okullarda, % 70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
-Ofislerde, % 70’e kadar enerji tasarrufu sağlanıyor.
Bir uygulama örneği verilirse, yerden ısıtma ve fancoillerle soğutma yapılan bir binada; 3 bin 600 metrekare kapalı alanın, 150 metreküp havuzunun ısıtılması ve sıcak suyun temini için aylık yakıt gideri olarak (LPG olarak) 40 bin TL ödeniyordu. Çözüm olarak, toprak kaynaklı Canovate Isı Pompası uygulaması yapıldı ve maksimum aylık gider yaklaşık 5 bin TL’ye düşürüldü.
Canovate Group, veri merkezi ve fiber optikte dünyada ilk 10’a girdi  
Canovate Group, veri merkezi (data center) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uça ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasına girdi. 50 yıllık geçmişiyle %100 Türk firması olan Canovate Group, bilişim, telekom, savunma sanayi, balistik sistemler, elektro-optik sistemler, ısıtma/soğutma alanlarında birçok ar-ge projesi yaparak, ileri teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyor.
İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerinde 100’ü aşan mühendis ekibi ve (tüm grubun bünyesindeki) 1000’in üzerinde çalışanı ile yüksek teknoloji üretim yapan mühendislik odaklı bir grup olan Canovate, özellikle veri merkezi (data center) ve fiber optik teknolojilerindeki geniş ürün gamını 4 kıtada 71 ülkeye ihracat ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın ileri gelen ar-ge ve inovasyon odaklı global firmalarından birisi olduklarını kaydeden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, “Geçen 20 yılda, ar-ge’ye 20 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Ar-Ge’ye her yıl, 1 - 1.5 milyon dolar arasında kaynak ayırmaya devam edeceğiz” dedi.

3 Ocak 2018 Çarşamba

“Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika’da, tur operatörlerimiz olmalıdır”

Geçtiğimiz yıl 31 milyon turisti ağırlayan Türk turizmi, bu yıl 35 milyon turisti misafir etmeyi hedefliyor. Bu yıl turizmde yaraların sarılacağını kaydeden turizmciler, turist sayısındaki artışla birlikte, gelirde de artışın süreceğini belirtiyorlar. Turizmde bu yıl mevcut pazarların yanı sıra, Çin, Hindistan, Malezya, Endonezya, Güney Kore gibi hedef ülkelerde tanıtım ve pazarlama çalışmalarına ağırlık verilmesi planlanıyor.
Geçtiğimiz yıl ve bu yıla dair İstanbul turizmini değerlendiren Artaş Grubu Turizm Yatırımları Koordinatörü Recep Arifoğlu, şunları söyledi: “İstanbul turizmi açısından, 2017 yılına pek umutla başlamamıştık; ancak Mart ayındaki yükselmelerle birlikte 2017 yılını, 2016 yılına göre daha başarılı geçirdik. Geçtiğimiz yıl ağırlıklı olarak Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinden turistleri ağırladık. Gelen turist sayısındaki artışa rağmen, kentimizin oda geliri 2015 yılının %50 gerisinde kaldı. Özetle, İstanbul olarak 2018 yılında da yoğun olarak, Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinden turistleri misafir edeceğiz ve bu yıl da %20- %30 arasında bir büyüme öngörüyoruz” dedi.
Yoğun turistin geldiği üç pazarda tur operatörü bulunmuyor
Son yıllarda, Ortadoğu, Asya ve Afrika ülkelerinden gelen turistlerin, İstanbul’da turizmcilerin yüzünü güldürdüğünü anlatan Recep Arifoğlu, şunları kaydetti: “Avrupa’dan gelen turist sayısında ciddi düşüşler yaşanınca, bizler de yeni pazarlar olarak Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerine yöneldik ve bu pazarları mercek altına aldık. Örneğin, Asya’da yaşayan 1 milyar 100 milyon Müslüman nüfusun yaklaşık 250 milyonunun gelir düzeyi yüksek ve bunların büyük çoğunluğu sık sık seyahat edebiliyor. Bu pazarlardan daha fazla turist alabilmemiz için tanıtım ve pazarlama çalışmalarının yanı sıra, tur operatörlerimizin de olması gerekiyor. Ancak, bu üç pazarda (Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika) tur operatörümüz bulunmuyor. Gerekli destek ve teşvikler ile bu pazarlarda biran önce Türk tur operatörlerimizi oluşturmalıyız. Mesela, Cezayir’den ülkemize gelmeyi isteyen ciddi bir turist kitlesi bulunuyor. Cezayir ile karşılıklı vize uyguluyoruz. Eğer vize problemi ortadan kalkarsa, daha fazla Cezayirli turist tatil için ülkemize gelebilir.” diye konuştu.
Çin ile Türkiye arasındaki uçuş sayısı arttırılmalıdır
Çin’de 2018 yılının Türkiye Turizm Yılı ilan edildiğini hatırlatan Recep Arifoğlu, şunları anlattı: “Çin’de bu yıl, Bakanlığımız ve özel sektör olarak çeşitli etkinlikler organize edeceğiz. Ancak, bir konunun da buradan altını çizmeyi isterim ki, eğer Çin’den daha fazla turist almayı istiyorsak, iki ülke arasındaki uçuş sayısının arttırılması gerekiyor. Şuan rakamsal olarak telaffuz edilen Çinli turistleri, ülkemize getirebilecek kadar koltuk bulunmuyor. Mesela, Beijing’den Atina’ya direk uçuş var, ama İstanbul’a yok. Nitekim, 3. Havalimanı’nın devreye girmesiyle birlikte, İstanbul küresel bir havacılık merkezi olacaktır.” dedi.
Avrupalı turistler, 2019’dan sonra daha yoğun gelebilir
Son yıllarda, İstanbul’a gelen Avrupalı turist sayısının düşüşüne de değinen Recep Arifoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Geçtiğimiz yıl gelen, Avrupalı turist olarak ifade edilen misafirlerimizin büyük çoğunluğu Türk pasaportuna sahipti. Avrupa’dan gelen turist sayısındaki ciddi düşüşün arkasında bazı olumsuz olayların yanı sıra, sigorta maliyetlerinin yükselmesinin de büyük rolü bulunuyor. Sigorta firmaları Türkiye seyahatlerine yüksek sigorta yaptıklarından, bu durum Avrupalı turistlerin seyahat maliyetini yükseltiyor. Özetle, Avrupa’dan bu yıl da, İstanbul’a ciddi bir turist gelmesini beklemiyoruz. Ancak, tanıtım ve pazarlama çalışmalarımızı bu pazarlarda arttırarak ve aralıksız olarak sürdürmeliyiz. 2019 yılından sonra, gerek tanıtım- pazarlama çalışmaların etkisi, gerek Galataport’ un açılması ve gerekse 3. Havalimanının açılması gibi birçok olumlu gelişmeyle, daha fazla Avrupalı turisti yeniden ağırlamaya başlayacağımızı öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.

29 Aralık 2017 Cuma

Canovate, veri merkezi ve fiber optikte dünyada ilk 10’a girdi

Veri merkezi (data center) ve fiber optik sistemlerindeki teknolojisi ve uçtan uça ürün portföyü ile dünyanın ilk 10 global markası arasına giren Canovate Group, 27- 30 Aralık 2017 tarihleri arasında, bu yıl ikincisi düzenlenen Kastamonu Sanayi ve İş Dünyası Fuarı (KASTEXPO)’ya katıldı.
50 yıllık geçmişiyle %100 Türk firması olan Canovate, bilişim, telekom, savunma sanayi, balistik sistemler, elektro-optik sistemler, ısıtma/soğutma alanlarında birçok ar-ge projesi yaparak, ileri teknoloji ürünleri geliştirmeye devam ediyor.
30 farklı sektörden 175 firma katıldı
Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nin (İFM) 9. ve 10. salonlarında ziyaretçilerini ağırlamakta olan fuara, 30 farklı sektörden 175 firma katıldı. Ülkemizin ilk ve tek resmi şehir fuarı olma özelliği bulunan KASTEXPO Fuarı’nın açılışına, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Kastamonu Valisi Yaşar Karadeniz, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ve protokol ile Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür’ün aralarında bulunduğu işadamları katıldı.

Canovate, 4 kıtada 71 ülkeye ihracat yaptı, ciroda %48 büyüdü  
İstanbul Çekmeköy’de 30 bin metrekare alan üzerinde 100’ü aşan mühendis ekibi ve (tüm grubun bünyesindeki) 1000’in üzerinde çalışanı ile yüksek teknoloji üretim yapan mühendislik odaklı bir grup olan Canovate, özellikle veri merkezi (data center) ve fiber optik teknolojilerindeki geniş ürün gamını 4 kıtada 71 ülkeye ihracat ediyor.
Türkiye’nin ve dünyanın ileri gelen ar-ge ve inovasyon odaklı global firmalarından birisi olduklarını kaydeden Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür, “Geçen 20 yılda, ar-ge’ye 20 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Ar-Ge’ye her yıl, 1 - 1.5 milyon dolar arasında kaynak ayırmaya devam edeceğiz” dedi.
Canovate Group açısından, 2017 yılının global pazarlarda atılım yılı olduğunu ifade eden Can Gür, konuşmasına şöyle devam etti: “Canovate olarak 2017’de, üretim kapasitemizin %66’sını 4 kıtada 71 ülkeye ihraç ettik ve cirosal olarak %48 büyüme sağladık. Avusturya, Danimarka, İspanya, Suudi Arabistan, Umman, Filipinler, Nijerya, Etiyopya, Sudan gibi birçok ülkeye veri merkezleri ihraç ediyoruz. Yine, Suudi Arabistan Endonezya, Fas, Cezayir, Hollanda, Almanya, Fransa, Şili, Guantanamo gibi birçok ülkeye FTTH (evlere kadar fiber) ihracatı yapıyoruz. 2018 yılında dünyadaki mevcut pazarlarımızın yanı sıra, özellikle Amerika pazarında ciddi bir tanıtım ve pazarlama faaliyeti yürütmeyi planlıyoruz. Canovate Group olarak, bilişim ve iletişim konularında, Türkiye’yi 4 kıtada en iyi şekilde temsil etmenin haklı gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.