Kahramanmaraş'tan Yozgat'ın Yerköy İlçesi'ndeki mitinge gittiği helikopterin Göksun İlçesi'nde düşmesi sonucu 5 kişiyle birlikte yaşamını yitiren Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Kahramanmaraş 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bildiklerini müşteki sıfatıyla anlattığını söyledi.
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın kaldırılmasının ardından Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından Kahramanmaraş’a gönderilen, 25 Mart 2009 tarihinde meydana gelen ve Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 1'i gazeteci, 5 kişinin ölümüne ilişkin davanın ilk duruşması bugün görüldü. 7'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinde başlayan duruşmayı BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, çocukları Firuze ile Furkan, avukat Kemal Yavuz ve partililer katıldı. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun eşi, çocukları ile bazı partililerin dinlendiği ve akşam saatlerinde kadar süren duruşma, mahkeme tarafından 4 Aralık'a ertelendi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, toplumda yer edinen 6-7 şüphenin görüşüldüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Bugün buruda rahmetli Muhsin başkanımızın, şehit liderimizin ve onunla birlikte hayatını kaybeden arkadaşlarımızın şehadet süreci diye adlandırdığımız soruşturmayla ilgili ilk duruşma gerçekleştirildi. Tabi duruşmanın içeriğiyle ilgili bilgi vermemiz çok doğru olmaz. Ama şunu söyleyebiliriz ki bugünkü duruşmanın konusu biliyorsunuz biz hep 6-7 şüpheden bahsettik. Yani toplumda Muhsin başkanımız ve arkadaşlarımız öldürüldü yada bir suikasta kurban gitti, işte helikopter bir sabotajla algısını oluşturan 6-7 tane ana şüphe vardı. Bunlardan birincisi de 'Kurtuldu geliyorlar' bilgisi. Yani işte 'Helikoptere ulaşıldı, rahmetli Muhsin başkanımızın ayağı kırık, kaburgaları kırık, kurtuldu' geliyor diye bu bilgi Kayseri Valiliği'nden çıktı. En önemli mahreci orasıydı. Bu bilgiyle birlikte bir arama-kurtarma engellendi ve geciktirilmiş oldu. Bir manipülasyon yapıldı. Yani başta işte bizim gönüldaşlarımız, ocaktaki partili arkadaşlarımız ve sevenleri üzerinde bir manipüle yapıldı. Üçüncüsü de büyük bir infial uyandırılmasına da sebep oldu. Duruşmanın konusu buydu. İlgili tanıklar dinlendi. Bizler müşteki sıfatıyla; hem aileler, hem biz parti olarak, hem de avukatlarımız burada tanıklık ettik. Yani bildiklerimizi anlattık. Mahkeme 4 Aralık'a gün verdi. Bu süreç bu şekilde devam edecek."
Destici, küçük olan duruşma salonunun büyütülmesi yönünde mahkeme heyetine talepte bulunduklarını ve bunun da olumlu karşılandığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"Bu tamamen mahkemenin tasarrufu. Biz arzu ederdik ki Arife Günü'nde olmasın. Çünkü biliyorsunuz adliye tamamen kapalı. Sadece bu duruşma görüşülür bugün. Biz buruda bunda bir kasıt aramıyoruz. Ama tabi ki sonraki duruşmaların böyle bir sürece yada böyle bir güne denk gelmesini arzu etmeyiz. Tabi içeride yaşadığımız olumsuzluk olarak değerlendirebileceğimiz bir konu mahkemenin küçük bir salonda yapılıyor olması. Biliyorsunuz bu duruşmayı bugün yüzlerce kişi takip etti. Yarın binlerce arkadaşımız gelecek buraya. Dolayısıyla da bundan sonraki duruşmalar daha büyük salonlarda yapılır ve buraya gelenler de duruşmayı izleyebilir. Çünkü biz bu sürecin açık bir şekilde toplum önünde, şeffaf bir şekilde yürütülmesini istiyoruz. Çünkü bunu sadece biz, aileler, avukatlarımız takip etmiyor; Türk milletinin tamamı hatta Tür İslam coğrafyasındaki pek çok kardeşimiz, soydaşımız bu davanın akıbetini merak ediyor. Dolayısıyla bu dava süreçlerinin daha geniş salonlarda daha şeffaf yürütülmesini, daha müsait günlerde yapılması. Bu arzumuzu ve talebimizi de içeride ilettik. Şu an itibariyle bütün taleplerimize olumlu yaklaşıldı."
Mücahit YOLCU/KAHRAMANMARAŞ / DHA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder