29 Ekim 2014 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan maden açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karaman'ın Ermenek ilçesinde su baskını nedeniyle 18 işçinin mahsur kaldığı maden ocağında incelemelerde bulundu. 

Cumhurbaşkanı, "Soma olayından sonra çok daha farklı şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. İşverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi" dedi.

Erdoğan, ocaktaki 'yemek' uygulamasına da tepki gösterdi.


Helikopterle, eşi Emine Erdoğan ile Ermenek'e gelen Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ı, maden ocağında, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar  Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ulaştırma,  Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı  Ayşenur İslam ile diğer yetkililer karşıladı. Maden ocağı önüne kurulan Türk Kızılayı çadırına giden Erdoğan, kömür  ocağında mahsur kalan işçilerin yakınlarını dinledi. Erdoğan, ardından Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Mobil  Koordinasyon Merkezi'ne geçti. Burada, yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi alan  Erdoğan, daha sonra maden ocağındaki çalışmaları yerinde inceledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, su basması sonucu linyit kömür ocağında mahsur kalan 18 işçinin kurtarılma çalışmalarının devam ettiği karaman'ın Ermenek İlçesi'ne geldi. Erdoğan, olayın meydana geldiği maden ocağında incelemelerde bulunduktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Mesai saatini 8 saatten 6 saate indiren yasayı bazı işverenlerin hazmedemediğini vurgulayan Erdoğan; "Ülkemizde madencilik ile ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı bir şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenleme ile birlikte buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. İşverenlerin bunu hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Bütün bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu devlet olarak daha da arttırıyor. Burada da şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan ki 180 burada çalışan sigortalı işçi söz konusu, 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manası ile alabiliyor mu? Sosyal haklarını alabiliyor mu? Ücretlerdeki durumları ne merkezde? Mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebi ile bunu düşünerek böyle bir adımı attık. Ama gel gör ki yine burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu olayın olduğu anda özellikle yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Bu 8 saatten 6 saate inmesi, bu tür işveren anlayışını bir defa farklı ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor" diye konuştu.

"YOĞUN BİR EKİP ÇALIŞMA HALİNDE"
Madende meydana gelen su basması olayının ardından yapılan çalışmaları aktaran Erdoğan, "Madene su dolması sebebi ile malum 34 işçimiz mahsur kalmış, bu işçilerimizin biri yaralı olmak üzere 16'sı madenden çıkmayı başarmışlardır. 18 işçimiz ise halen madende mahsur durumda. Bu işçilerimizin çıkarılması için devletimizin tüm imkanları seferber edilmiş durumdadır. Olay Ankara'ya geldiği andan itibaren gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız gerekse Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız hemen olay yerine intikal ettiler. Yine bugün gerek Başbakanımız gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız da Ankara'daki törenlerden sonra olay yerine intikal etmiş durumdalar. Milletvekili arkadaşlarımızla birlikte şu anda olay yerinde bütün ailelerle belde sakinleriyle iç içe şu anda süreci takip ediyorlar. Süreç ile ilgili olarak başta AFAD merkezden ve çevre illerden gelen uzman personeli ve çok sayıda aracı ile burada görev yapıyor. Genelkurmay Başkanlığımız 2 uçak ve 2 helikopter ile burada teyakkuzda bulunuyor. Kızılay'ımız aynı şekilde devrede. Sağlık Bakanlığımızın burada hazır olduğunu görüyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin aynı şekilde Ankara Büyükşehir Belediyemizin yine çevreden Konya Büyükşehir Belediyemiz personelleri ve araçları ile burada. İzmir Büyükşehir Belediyemiz aynı şekilde çalışmalara iştirak ediyor. Toplamda yoğun bir ekip burada çalışma halinde" diye konuştu.

"İŞVERENLERİN HAZMEDEMEYİŞİ BAZI SIKINTILARI DOĞURACAĞI BELLİYDİ"
Mesai saatini 8 saatten 6 saate indiren yasayı bazı işverenlerin hazmedemediğini belirten Erdoğan, "Mahsur kalan 18 işçimizin oradan çıkarılmaları için son derece dikkatli sabırlı kararlı bir çalışma yürütülüyor. Özellikle ülkemizde madencilik ile ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı bir şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenleme ile birlikte buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var. İşverenlerin bunu hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Bütün bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu devlet olarak daha da arttırıyor. Burada da şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan ki 180 burada çalışan sigortalı işçi söz konusu, 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manası ile alabiliyor mu? Sosyal haklarını alabiliyor mu? Ücretlerdeki durumları ne merkezde? Mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebi ile bunu düşünerek böyle bir adımı attık. Ama gel gör ki yine burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bu olayın olduğu anda özellikle yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur. Bu 8 saatten 6 saate inmesi, bu tür işveren anlayışını bir defa farklı ele almamız gerektiğini ortaya koyuyor. Bu 6 saat kendisinin orada çalışma olayıdır. Siz kalkıp buradaki yemek ile ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir. Siz bu hakkı ondan alamazsınız. Aynı şekilde servise yönelik şikayetler var. Bunlar ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız gerektiği tetkikleri yapıyor. Burada şimdi adli ve idari soruşturma başlamış durumda. Adli ve idari soruşturmalarda ne çıkacak, bunu göreceğiz. Hemen sürat ile bunu takibi ve bunun neticesini de tabi almamız gerekiyor. Bu neticeyi alacağız. Çünkü iş sağlığı ve güvenliği noktasında yapılan düzenlemelerin harfiyen uygulamaya girmiş olması ve bu noktada da özellikle bakanlığımızın bunu takip ettiğini bilmenizi isterim" ifadelerini kullandı.

"İMKANLARI BÖYLE BİR BELDEDE NASIL SÖMÜRÜRÜZ, ANLAYIŞI İLE HAREKET ETMEYİ DOĞRU BULMAYIZ"
İşçi ve işveren arasındaki ilişkinin sağlıklı yürütülebilmesi için imkanların sömürülmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, yasa ile işçi ve işveren arasındaki uyumun gerçekleşeceğini kaydetti. Erdoğan şöyle devam etti; "Burada vatandaşlarımızı dezenformasyon yolu ile yanlış bilgilendirenler de ne yazık ki oluyor. Bu noktada yine tüm çalışanlara ve işverenlere eğer işçi-işveren münasebetlerinin sağlıklı yürümesini istiyorsak burada farklı imkanları veya böyle bir beldede bunu nasıl sömürürüz, anlayışı ile hareket etmeyi doğru bulmayız. Eğer buradaki oluşan yasa ile bu uyumu bu iş bölümünü tam manası ile gerçekleştirebilirsek bu türden acı hadiseleri asgariye düşürmüş oluruz. İşverenlerimizden ve işveren örgütlerimizden bu acı olayların önüne geçecek daha sıkı tedbirler almalarını uygulamalarını bekliyoruz. Burada biz de üzerimize düşen görevleri çok daha hassas bir şekilde özellikle hükümetimizin takip edeceğine olan inancım tamdır. Tüm işçi kardeşlerimden aileleri, çocukları adına güvenlik tedbirlerine dikkat etmelerini eksiklere de mutlaka dikkat çekmelerini burada hatırlatmak istiyorum. Mahsur kardeşlerimiz konusunda umutlarımızı elbette muhafaza etmek istiyoruz. Bu hususta bizler şu anda elimizden gelen son gayreti vermek sureti ile devam ediyoruz. Bakan arkadaşlarım bu işi sonuna kadar burada takip edecekler. İşçi kardeşlerimizi kurtarmak için fedakarca çalışan tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Kazadan kurtulan işçi kardeşlerimize madende çalışan tüm işçilerimize geçmiş olsun dileklerimi ifade etmek istiyorum. Yakınları aşağıda olan ailelere sabırlar diliyorum. Şu anda içinde bulundukları halet-i ruhiyeyi anlamamak mümkün değil. Çalışmaları yakından takip edeceğim" şeklinde konuştu.

MADEN OCAĞINDA İNCELEMELERDE BULUNDU
Eşi Emine Erdoğan ile birlikte karayoluyla maden ocağına gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam karşıladı. Maden ocağı yakınındaki Kızılay çadırına giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kömür ocağında mahsur kalan maden işçilerinin yakınlarını dinledi. Ardından Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) Mobil Koordinasyon Merkezi'ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verildi. 35 dakika süren brifingin ardından maden ocağının girişine gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD yetkililerinden çalışmaları hakkında yerinde bilgi aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra açıklamalarda bulundu. (Milliyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder