cumhurbaşkanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cumhurbaşkanı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Aralık 2017 Çarşamba

İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy bundan 81 yıl önce yaşama veda etti

2 Mart 1921 yılında kabul edilen İstiklal Marşı'nın şairi ve güftecisi Mehmet Akif Ersoy, bundan tam 81 yıl önce hayata gözlerini yumdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ersoy'un ölüm yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy, bundan 81 yıl önce 27 Aralık 1936’da hayata gözlerini yumdu.
20 Aralık 1873’te İstanbul’da doğan Ersoy’ın babası Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi, Osmanlı Devleti’ne bağlı Arnavutluk’un İpek kazasına bağlı Şuşise Köyü’nden İstanbul’a gelmişti. Ersoy’un annesi Emine Cemile Hanım ise Buharalı Mehmet Efendi’nin kızı olarak Samsun’da doğmuştu. Mehmet Tahir Efendi, ona ebced hesabıyla doğduğu yıl olan 1290’a karşılık gelen Rağıf ismini vermişse de çevresi tarafından Akif olarak çağrıldı. Akif dışında bir de Nuriye adında bir kızları bulunuyordu.
Mehmet Akif, İstanbul’da Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh Mahallesi’nde doğdu. Çocukluğu Osmanlı Devleti’nin “hasta adam” olarak nitelendirildiği döneme denk geldi. 1878 yılında, Akif 4 yaşındayken Fatih’de Emir Buhari Mahalle Mektebi’ne başladı. Burada iki yıl eğitim gördükten sonra Fatih İbtidaisi’ne geçti. Aynı yıl babası ona Arapça dersleri vermeye başladı.
Babasının yazın Emin Paşa’nın çocuklarına ders vermesi sebebiyle Emin Paşa’nın çocukları ile arkadaşlık kurdu. Mehmet Akif, 1882 yılında ilköğretimini tamamlayarak Fatih Merkez Rüştiyesi’ne başladı. Ayrıca Fatih Camii’nde Esad Dede’nin İran Edebiyatı derslerine katılıyordu. Lise eğitiminde Mülkiye’nin İdadi bölümünde başladıktan sonra yüksek kısmına geçti. Kısa bir süre sonra evlerinin yanması ve babasının vefatı sebebiyle okula devam edemeyip sivil veterinerlik okulu olan Baytar Mektebi’ne geçti. Şiirle ilgisi bu dönemde başlayan Mehmet Akif, ilk şiirlerini bu dönemde yazmaya başladı.
BİRİNCİLİKLE MEZUN OLDU
22 Aralık 1893 tarihinde birincilik ile mezun olmasından sonra Orman ve Ma’adin ve Ziraat Nezare’Baytar Müfettiş Muavini olarak tayin edildi. 1895 yılında ilk eseri olan 7 beyitlik gazeli “Kur’an’a Hitab”, Servet-i Fünun Gazetesi’nde yayınlandı. 4 yıl boyunca Rumeli, Anadolu ve Arabistan’da görev yaptı. Bu seyahatler Mehmet Akif’in düşünce ve yazın hayatını çok etkiledi.
1 Eylül 1898’de 25 yaşında iken Tophane-i Amire veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım ile evlendi. Aynı yıllarda Maarif Dergisi’nde ve Resimli Gazete’de şiir yazıları ve Arapça, Farsça ve Fransızca’dan yaptığı çevirilen yayınlandı. 1906 yılında Halkalı Ziraat Mektebi’ne Kitabet-i Resmiye Muallimi ve 1907’de Çiftlik Makinist Okulu’na Türkçe öğretmeni olarak atandı. Ardından bir yıl sonra II. Meşrutiyet’in ilan edildiği dönem İstanbul’da Umur-i Baytariye Dairesi Müdür Muavinliği’ne getirildi. 1908-1910 yılları arasında “Sırat’ı Müstakim” dergisinde yazdığı dönem en ünlü şiirleri “Küfe” ve “Seyfi Baba” yayınlandı.
KURTULUŞ HAREKETİNE DESTEK VERDİ, GÖREVDEN ALINDI
Kısa bir süre sonra Darülfünun Edebiyat-ı Umumiye müderrisliğine tayin edilen Mehmet Akif, uzun süre bu kadroda kaldı. 1913’te İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girdi. I. Dünya Savaşı sırasında bu cemiyete bağlı bir örgüt olan Teşkilat-ı Mahsusa aracılığıyla Almanya’daki Müslüman tutsakların durumunu incelemek üzere Berlin’e gönderildi. Ardından Arabistan ve Lübnan’a gitmiş ve burada batı-doğu ayrımına şahit oldu. İstanbul’a döndükten sonra Darül-Hikmet-i İslamiye’nin başkatipliğine atandı. Miili Mütareke döneminde kurtuluş hareketine destek verdi. Balıkesir’de yaptığı konuşmadan dolayı İstanbul’daki görevinden alındı. Ankara Hükümeti’nin kurulmasından sonra Burdur Milletvekili olarak meclise girdi.
500 LİRAYI KABUL ETMEDİ, ORDUYA VERDİ
O sırada Maarif Vekili Hamdullah Suphi’nin desteği ile İstiklal Marşı için açılan yarışmaya giren Mehmet Akif Ersoy, 724 şiir arasından yarışmayı kazandı. 18 Mart 1921’de kabul edilen şiir, 1924 yılında Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek “Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Marşı” olarak ilan edildi. Mehmet Akif Ersoy yarışmadan kazandığı 500 lirayı kabul etmeyerek Türk Ordusu’na armağan etti.
EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ’NE DEFNEDİLDİ
Sakarya Zaferi’nden sonra İstanbul’a geldi ancak İslami uyanışçı düşünürlerden olan Mehmet Akif Ersoy, Cumhuriyet’in laik düzeninin oturması sebebiyle Mısır’a gitti. 1936 yılına kadar Mısır’da Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. Siroz’a yakalanması üzerine 1935’te Lübnan’a, 1936’da Antakya’ya gitti. Hastalığının ilerlemesi üzerine ülkesine döndü ve 27 Aralık 1936’da İstanbul’da vefat etti. Mezarı Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır.
İSTİKLAL MARŞI’NI TÜRK MİLLETİ’NE ARMAĞAN ETTİ
Mehmet Akif Ersoy’un en önemli eseri olan “Safahat”, 7 kitaptan oluşmaktadır. 1911 yılında yazdığı birinci bölümde osmanlı toplumunun meşrutiyet dönemini; 1912 yılında yazdığı “Süleymaniye Kürsüsünde” adlı ikinci kitapta, Osmanlı aydınlarını işlemiştir. 1913’de Safahat’ın üçüncü bölümü olan “Halkın Sesleri”ni ve 1914 yılında dördüncü bölüm “Fatih Kürsüsünde”yi yazdı. Ardından 1917 tarihli “Hatıralar” ve I. Dünya Savaşı hakkında görüşlerinin yer aldığı 1924 tarihli “Asım”ı yazdı. Son ve 7. bölüm olan “Gölgeler”i 1933 yılında yazdı. Şiirlerinin toplu olarak yer aldığı 7 kitaplık eserine “İstiklal Marşı”nı koymayarak bu eserini Türk Milleti’ne armağan etmişti.
Başlangıcı 1911 olan “Safahat”, 1933 yılında tamamlandı. Özmer Ziya Doğrul, Mehmet Akif Ersoy’un kitaplarına almadığı şiirlerini de ekleyerek eseri, 1943 yılında tekrar yayımladı. Ardından 1987 yılında M. Ertuğrul Düzdağ, eseri önceki baskıları arasındaki farkı gösteren yeni bir basımını yaptı. “Kur’an’dan Ayet ve Hadisler” ve “Mehmet Akif Ersoy’un Makaleleri” adlı çalışmaları da ölümünden sonra yayımlanmıştır.
MİLLİ EDEBİYATA KARŞI ÇIKTI
Mesnevi, Hafız Divanı, Güllistan, Fuzuli’nin Leyla ve Mecnu’nu, Victor Hugo, Lamartine ve Emile Zola gibi eserleri okumuş olan Mehmet Akif Ersoy’un eserleri anlatıya ve övgüye dayalıdır. “Sanat sanat içindir” görüşüne karşı çıkmış dini yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzı benimsemiştir. Edebiyat dili olarak Milli Edebiyat akımına karşı çıkmış, aruz kullanmıştır. Hatta edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır.
ESERLERİ
Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 8 kitaptan oluşmuştur. Şair, İstiklâl Marşı’nı Safahat’a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: “Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm”.
Safahat (1911) – 44 manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir.
Süleymaniye Kürsüsünde (1912) – Süleymaniye Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim’in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder.
Hakkın Sesleri (1913) – Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir.
Fatih Kürsüsünde (1914) – Fatih Camisi’ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder.
Hatıralar (1917) – Âkif’in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah’a yakarışını içerir.
Asım (1924) – Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir.
Gölgeler (1933) – 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Her biri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır.
Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahatını bir araya getirir.
Mehmet Akif Ersoy'un ölümünün 75. ve İstiklal Marşı'nın Kabulünün 90. Yılı olması nedeniyle 2011 yılı T.C. Başbakanlığı tarafından “Mehmet Akif Ersoy Yılı” olarak ilan edilmiştir. Yıl boyunca yapılacak çalışmaların sorumluluğu Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verilmiştir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN MESAJ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Akif Ersoy'un vefat yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı. İşte, o mesaj:
“Milli değerlerimizi, karakterimizi ve ideallerimizi yansıtan eserleriyle, şiirleriyle ve mücadeleci kişiliğiyle bugünümüzü aydınlatmaya, bizlere yol göstermeye devam eden Mehmet Akif Ersoy'u vefat yıl dönümünde rahmetle, minnetle yad ediyoruz. İstiklal ve istikbal mücadelemizin en çetin geçtiği dönemlerinde bağımsızlık fikrini İslam coğrafyasına taşıyan Mehmet Akif Ersoy, dünyadaki tüm Müslümanların kalplerinin bir ve beraber atması için mücadele vermiştir. Mehmet Akif, Balkanlardan Kafkasya'ya, Afrika'dan Ortadoğu ve Hint alt kıtasına kadar tüm Müslümanların; kendine Mekke'yi, Kudüs'ü kıble bilen tüm kardeşlerimizin ittihadını savunuyor, zalimlere karşı hep birlikte mücadele idealini taşıyordu. Coşkulu, heyecanlı ve daima umutlu kişiliğiyle milletimize öncülük eden istiklal şairimiz, çıkardığı dergiler, yazıları, kürsü konuşmalarıyla bir düşüncenin, inancın, idealin taşıyıcısı olmuş; şiirleri ve İstiklal Marşı ile bu misyonu en veciz ifadelerle dile getirmiştir. Aldığı geleneksel ve modern eğitim ile son derece donanımlı bir alim, idrak kabiliyetiyle arif, savaşta cepheye atılacak kadar vatansever biri olan Mehmet Akif, hakiki bir mütefekkirdir. Ülkemizin bekasını sürdürmenin, İslam coğrafyasındaki haksızlıkları, hukuksuzlukları, zulmü sona erdirmenin yolu, İstiklal Marşımızdaki o ruhu daima canlı tutmayı başarmaktan geçiyor. Samimi, sahici kişiliği, tertemiz ahlakı, mütevazılığı, ahde vefası ve dinine, milletine sadakati İstiklal Marşı'nda tecessüm eden Akif'in bu mirasını gelecek nesillere aktarmak, onun düşünce ve ideallerini yaşatmak en büyük vazifemizdir. Ebedi aleme irtihalinin yıl dönümünde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u hürmet, rahmet ve minnetle yad ediyor, vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum.”
Kaynak:sözcü.com.tr

11 Aralık 2017 Pazartesi

Uyumsoft, İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi

Uyumsoft, Türkiye’nin inovasyon liderleri arasına adını yazdırdı. Uyumsoft, 971 katılımcı firma arasından, İnovaLİG 2017’nin şampiyonları arasına girdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen ‘İnovasyon ve İnovaLİG 2017 ödülleri’ töreni, 9 Aralık 2017 tarihinde İstanbul Kongre Merkezi’nde yapıldı. 
Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder ‘Uyumsoft’un İnovasyon Döngüsü kategorisindeki 3.’lük ödülünü’, diğer ödül alan firmalarla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ellerinden aldı.
Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması oldu
İnovaLİG 2017 ödülleri töreninde, yazılım ve ERP sektöründe tek ödül alan firma olan Uyumsoft, yerli yazılımda Türkiye’nin lider firması olarak adını yazdırdı. HAVELSAN’ın A-Grubu tedarikçisi olan Uyumsoft, en iyi yazılım ve ERP firması olarak, bu yılın ilk yarısında akredite edildi.
EkoTicari ürün ailesini 4 kıtaya ihraç etmeyi hedefliyor  
Türkiye’nin inovasyon liderleri arasında yer almaktan duydukları gururu ve mutluluğu dile getiren Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “20.yılımızda aldığımız bu anlamlı ödülün haklı gururunu yaşıyoruz. Bu ödülü almamızda, Uyumsoft’a bugüne kadar değer katan tüm çalışma arkadaşlarımızı canı gönülden kutluyoruz. Bizleri bu ödüle layık gören TİM’e ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyoruz. Uyumsoft, yerli yazılımda ülkemizin gurur kaynağı olan firmalarından birisidir. 20 yıldır inovasyon ve ar-ge’ye yaptığımız yatırımlarla, global bir marka olma yolunda ilerliyoruz. İleri teknoloji konularına odaklanarak, yıllık gelirimizin %43’nü ar-ge faaliyetlerine ayırmaktayız. Gelecek yıllarda da, ileri teknoloji uygulamaları ve üniversite-sanayi işbirlikleri konularında yaptığımız çalışmalara yenilerini eklemeyi sürdüreceğiz. 20.yılımızda, Cloud ERP, Mobil ERP ve iDönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, e-Defter, e-Bilet) kurumsal iş çözümlerinde, binlerce yerli ve yabancı işletmeye hizmet vermekteyiz. Bu yıl büyümekte olan KOBİ’ler için bulut ürünümüz olan EkoTicari ve EkoHR’ı pazarın hizmetine sunduk. 10 ülkede çalışan yazılımlarımızı, EkoTicari ürün ailesiyle birlikte 4 kıtaya satmak için çalışmalara başladık. Yerli ve milli ERP’nin temelini oluşturan EkoTicari ürün ailesini, 2023 yılına kadar bir dünya markası yapmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki süreçte, iş yazılımları kadar, ülke güvenliğini ilgilendiren savunma sanayi yazılımlarına da yönelerek, bu projeleri eko-sistemimizde bulunan iş ve çözüm ortaklarımızla birlikte geliştirmeyi planlıyoruz. Uyumsoft ailesi olarak, hedeflerimiz çok büyük. Yazılım ve danışmanlıktaki öncü rolümüz ile ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için daha çok çalışacağız” diye konuştu. 

17 Eylül 2017 Pazar

TEOG kalkıyor mu?

TEOG kalkıyor mu sorusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları ardından gündeme oturdu. Cumhurbaşkanı Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi olan TEOG hakkında Başbakan Yıldırım ile de görüştü. Peki TEOG sistemi kalkıyor mu? TEOG bu yıl kaldırılacak mı? sorularının yanıtı merak ediliyor.

TEOG sistemi ile her yıl 1 milyonun üzerinde öğrenci sınava giriyor. Yapılan açıklamaların ardından TEOG kalkıyor mu sorusu herkesin araştırdığı konu oldu. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş sistemi yerine yeni bir sistem mi gelecek? Erdoğan “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum.” demişti. Peki TEOG sistemi kaldırılacak mı? TEOG bu yıl mı kaldırılıyor?
TEOG KALDIRILIYOR MU?
TEOG hakkında Beylerbeyi’nde toplanan Erdoğan ve Yıldırım kritik görüşmesi sona erdi. TEOG sisteminin kaldırılması gerekli diyen Erdoğan, Yıldırım ile görüştü fakat TEOG kaldırılacak mı henüz belli değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, orada da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanında da sosyalde, sayısalda başarı durumun neyse bu başarıya göre girmen gereken yer nereyse girersin.” demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Binali Yıldırım'ı kabulü sona erdi. Beylerbeyi Sarayı'nda basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 2,5 saat sürdü.
Görüşmede Uluslararası ilşkiler, Kuzey Irak'ta yapılacak olan referandum, MGK ve öğrencileri yakından ilgilendiren TEOG'un ele alındığı bilgiler arasında…
Bu arada Başbakan Binali Yıldırım'ın görüşme öncesi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan TEOG konusunda telefonla bilgi aldığı öğrenildi.

26 Ağustos 2017 Cumartesi

Yeni KHK ile çok önemli değişiklikler

Yeni KHK ile ekonomiden askeriyeye, eğitimden yargıya ve sağlığa kadar bir çok alanda çok önemli değişiklikler yapıldı.

ARTIK TSK’DA BEKLEME SÜRESİNE BAKILMAYACAK
Albaylarla rütbe bekleme süresi üç yıldan az olan general ve amiraller, rütbe bekleme süresine bakılmaksızın ve sicil şartı aranmaksızın terfi edebilecek. Kadrosuzluktan emekli edilenler rütbe bekleme sürelerini tamamlamış sayılacak.
CUMHURBAŞKANI’NIN ONAYI İLE HÜKÜMLÜ TAKASI
Türk vatandaşları hariç milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanı’nın talebi, Adalet Bakanı’nın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile hükümlüler başka bir ülkeye iade ya da takas edilebilecek.
BAHİS SORUŞTURMASINA TELEKULAK VE AJAN
Bahis soruşturmalarında telefon dinlenebilecek, gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek. Terör ve anayasal suçlarda tutukluluk süresi 7 yıla kadar uzayabilecek. Böylece darbeciler mahkûm olmadan, 7 yıl cezaevinde tutuklu kalabilecek.
SAĞLIKTA YENİDEN TEK ÇATI DÖNEMİ
Sağlık Bakanlığı’nda yeniden tek çatı dönemi başladı. Halk Sağlığı Kurumu ve Kamu Hastaneleri Kurumu, başkanlık düzeyinden genel müdürlük seviyesine indirildi. Aile hekimleri, her yıl bakanlıkça uygun görülmek şartıyla 72 yaşına kadar çalışabilecek.
İADE EDİLEN AKADEMİSYEN BAŞKA ÜNİVERSİTEYE
İhraç edilen akademisyenler iade edilirlerse başka üniversitelerde görevlendirilecek.
Yurtdışındaki memurlar sürelerinin bitiminden itibaren 15 gün içinde dönmezlerse memuriyetten çekilmiş sayılacak. Yurtlarda kayıt dışı öğrenci barındırana ceza geldi. (hürriyet.com.tr)

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok özel fotoğraflar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Twitter adresinden torunuyla fotoğraflarını paylaştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi Twitter hesabından torunu Ömer Tayyip Erdoğan ile çekildiği fotoğraflarını "Bugünkü mesai arkadaşım torunum Ömer Tayyip" notu ile paylaştı.
Erdoğan bugün Cuma namazına torunu Ömer Tayyip Erdoğan'ı da götürmüştü. Torunuyla birlikte Dolmabahçe'deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii'nde Cuma namazını kılan Erdoğan daha sonra katıldığı programın ardından Mabeyn Köşkü'nde bulunan çalışma ofisine geçti. Erdoğan burada torunu Ömer Tayyip Erdoğan ile çalışma ofisinde çeklidiği üç kare fotoğrafı resmi Twitter hesabından paylaştı. "Bugünkü mesai arkadaşım torunum Ömer Tayyip" notu ile paylaşılan fotoğraflarda Erdoğan ile torunu Ömer Tayyip masa üzerinde bulunan bir kağıdı inceliyor.


7 Mayıs 2017 Pazar

Macron Fransa'nın yeni cumhurbaşkanı

Fransa'da halk cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına geçti. Demokrat aday 39 yaşındaki Emmanuel Macron, cumhurbaşkanlığı yarışını oyların yüzde 65'ini alarak rakibi Marine Le Pen'in önünde bitirdi.

Fransa'da bugün ikinci turu gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, sandıktan yüzde 65,9 oyla Emmanuel Macron önde çıkarak yeni cumhurbaşkanı oldu.
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre yeni cumhurbaşkanı, En Marche (Yürüyüş) hareketinin lideri 39 yaşındaki Emmanuel Macron oldu.
Sonuçların açıklanmasından sonra ellerinde Fransa bayrağı ile Yürüyüş hareketinin renklerini taşıyan Macron taraftarları, kutlamaların yapılacağı Louvre Müzesi'nin önünde yer alan meydanı doldurdu.
Fransa'da aşırı sağ, tarihin en yüksek oy oranına ulaştıİkinci turda Macron'un rakibi aşırı sağ Marine Le Pen'e verilen oylar ise yüzde 34,1'de kaldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybeden Le Pen'in aldığı oy oranı ise aşırı sağın elde ettiği en yüksek oy oldu.
Tarihin en düşük ikinci katılımı
Seçimlere katılım oranı yüzde 74de kaldı. Bu oran 1969 yılındaki ikinci tur seçimlerinden sonraki en düşük katılımlı seçim olarak kayıtlara geçti. 2012 yılında ikinci tur seçimlerine katılım oranı yüzde 80 olarak gerçekleşmişti.
'Daha iyi bir gelecek'
Emmanuel Macron, “Daha iyi bir gelecek inşa etmek istiyorum” dedi.
Sandık çıkış anketlerine göre Fransa cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron, Fransa'yı yeniden birleştireceğini belirterek, "Bizi bölen şeylere karşı mücadele edeceğim." dedi.
Macron, sandık çıkış anketlerinde cumhurbaşkanlığını kazandığının açıklanmasının ardından zafer konuşması yaptı.
Fransa'nın bölünmüş olduğunu bildiğini ifade eden Macron, bu konudaki kızgınlığı, endişeyi ve şüpheyi anladığını ifade etti. Macron, "Bizi bölen şeylere karşı mücadele edeceğim." ifadesini kullandı.
Fransa tarihinde yeni bir sayfanın açıldığını vurgulayan Macron, bundan sonra da Fransa ve Avrupa'yı savunmaya devam edeceğini kaydetti.
Macron, terörizmle de sonuna kadar savaşacağını vurgulayarak, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'a da desteğinden dolayı teşekkür etti.
Macron'un bu akşam ilerleyen saatlerde Louvre'da seçmenleri ile bir araya gelmesi bekleniyor.
İçişleri Bakanlığının oy sayımına ilişkin verileri gelecek saatlerde açıklamaya başlamasıyla Macron'un galibiyetinin gece saatlerinde resmen netleşeceği tahmin ediliyor.
Yasal resmi sonuçlar ise Fransa Anayasa Konseyi tarafından 10 Mayıs'ta açıklanacak.
Yeni Cumhurbaşkanı'nın görevi 14 Mayıs'a kadar François Hollande'dan devralması bekleniyor.

İngiltere: 'Çalışmak için heyecanla bekliyoruz'
İngiltere Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada Başbakan Theresa May’in, Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda sandık çıkış anketlerine göre zaferini ilan eden Macron’u seçim başarısından dolayı içtenlikle tebrik ettiği belirtilerek, “Fransa en yakın müttefiklerimizden biri. Yeni Cumhurbaşkanı ile geniş bir yelpazeye yayılan ortak önceliklerimiz üzerinde çalışmak için heyecanla bekliyoruz.” denildi.
Aşırı sağcı Marine Le Pen’e karşı zafer elde eden Macron’un seçimi kazanmasını coşkuyla karşılayan İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni ise sosyal paylaşım platformu Twitter’daki şahsi hesabından yazdığı iletisinde, "Yaşasın, Macron cumhurbaşkanı. Avrupa’yı bir umut sarıyor." ifadesini kullandı.
Almanya sonuçtan memnun
Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu Emmanuel Macron'un kazanması Almanya'da memnuniyetle karşılandı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel adına ilk açıklama federal hükümet sözcüsü Steffen Seibert'ten geldi. Seibert, twitter üzerinden gönderdiği mesajda, "Tebrikle Emmanuel Macron. Sizin zaferiniz güçlü birleşmiş bir Avrupa'nın ve Alman-Fransız dostluğunun zaferidir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Steinmeier'dan tebrik
Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de Fransa'da seçimleri kazanan Macron'u tebrik etti. Steinmeier, yaptığı yazılı açıklamada, Fransız seçmenin verdiği karardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Steinmeier, açıklamasında Avrupa ve komşu bölgelerdeki sorunların üstesinden ancak Fransa ile birlikte gelinebileceğini ifade ederek, "Almanya'nın güçlü bir Fransa'ya ihtiyacı var. Almanya ve Fransa'nın gelecek yıllarda sıkı, güven dolu ve başarılı işbirliğini devam ettireceğine inanıyorum” dedi.

Gabriel: Bu Avrupa ve Almanya için iyi bir gün
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Macron'un seçilmesinden duyduğu memnuniyeti "Bu Fransa için iyi bir gün! Avrupa ve Almanya için de iyi bir gün” sözleriyle dile getirdi. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Gabriel, pazar günü yaptığı yazılı açıklamada, Fransızların "dışlama, sinizm ve nefreti değil iyimserliği, reformları, dünyaya açık olmayı, özgürlüğü, eşitliği ve kardeşliği seçtiğini” vurguladı.
Macron'un "milliyetçi ve popülistlere karşı koyulabildiğini” gösterdiğini işaret eden Gabriel, Almanya'nın önümüzdeki dönemde Macron'u destekleyeceğini ifade etti.
Fransız siyasetçilerden tebrik yağmuru
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Başbakan Bernard Cazeneuve ve Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault'un, sandık çıkış anketlerine göre cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi olan Yürüyüş Hareketinin lideri Emmanuel Macron'u tebrik ettiği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Hollande, yaptığı yazılı açıklamada, Macron'la telefonla görüştüğünü ve seçim sonuçları dolayısıyla kendisini tebrik ettiğini belirtti.
Hollande, açıklamasında, "Macron'un zaferi, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun cumhuriyetin değerleri etrafında birleşmek istediğini, Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı olduğunu ve dünyaya açılan bir Fransa istediğini gösteriyor." ifadesine yer verdi.
François Hollande, "Asıl sorun, Fransa'yı başarıya ve sosyal adalete götürecek yolda devam edebilmek için birleşmektir." değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Cazeneuve de yazılı açıklamayla Macron'u tebrik ederek başarı dileklerini iletti.
"Seçim sonuçları, aşırı sağın feci projesini reddeden seçmenlerin akıllarının berraklığını ve cumhuriyetin değerlerine sarsılmaz bir şeklide bağlı olduklarını gösterdi." ifadesini kullanan Cazeneuve, seçmenlerin Fransa'nın genel çıkarlarını gözetme endişesiyle dünyada yaşanan sorunlara, özellikle de terör sorununa karşı AB'ye bağlı kalmayı tercih ettiklerini kaydetti.
Macron'un zaferinin bütün Fransızların zaferi olması gerektiğini belirten Cazeneuve, sol partinin şu anki tarihi zamanın ve sorumluluğun bilincinde olduğunu ve Fransa'nın başarısına katkıda bulunması gerektiğini vurguladı.
Bakanı Ayrault da sosyal medya hesabından "Yeni cumhurbaşkanına tebrikler. Fransa ve Avrupa için başarı dileklerimi iletiyorum." mesajını paylaştı.

Abdullah Gül’ün babası Ahmet Hamdi Gül hayatını kaybetti

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 'ün babası 91 yaşındaki Ahmet Hamdi Gül, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Bir süreden beri yaşlılığa bağlı olarak hastanede tedavi gören, son bir aydır ise özel doktor ve hemşire gözetiminde evinde bakım altına alınan Ahmet Hamdi Gül dün gece yarısı fenalaştı. Özel ambulansla tedavi gördüğü  Acıbadem Kayseri Hastanesi’ne kaldırılan Ahmet Hamdi Gül, saat 18.40’ta yaşamını yitirdi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Baştabibi Ömer Akbeyaz, ”Hastamız  Ahmet  Hamdi Gül, dün gece saat 00.05 sıralarında evinden ambulansla alınarak bilinç bulanıklığı, solunum sıkıntısı, bulantı ve kusma şikayetleriyle, septik şok tanısıyla yoğun bakıma alındı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen  kalp durması sonucu 18.40 itibarıyla kaybedildi” dedi.

ABDULLAH GÜL KAYSERİ’DEYDİ
Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, babası Ahmet Hamdi Gül’ü rahatsızlığının ilerlemesi nedeniyle son bir ayda 3 kez ziyaret etmiş, cuma günü de İstanbul’dan Kayseri’ye gelmişti.
Ahmet Haldi Gül, Kayseri’deki 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezinde uzun yıllar torna ustası olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra Sanayi Bölgesi ve Organize Sanayi Bölgesi’nde Asteksan Şirketi’ni kuran Ahmet Hamdi Gül, ilerlemiş yaşına karşın uzun süre çalışmayı sürdürdü.
Adeviye Gül ile evli olan Ahmet Hamdi Gül, 3 çocuk babasıydı.

CENAZE TÖRENİ YARIN
Onbirinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu akşam Kayseri’de vefat eden babası Ahmet Hamdi Gül yarın toprağa verilecek. Ahmet Hamdi Gül’ün cenaze namazı yarın öğleyin Melikgazi İlcesi Cami-i Kebir’de kılınacak.
DHA

17 Nisan 2017 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemindeki ilk başlığı açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde referandum sonuçlarıyla ilgili açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu anayasa değişikliği herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve bu çok çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa, tamamen TBMM ve milletimizin iradesiyle böylesine önemli bir değişime milletimiz karar vermiştir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa tamamen sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu bakımdan bu çok çok çok önemli" dedi. Erdoğan, halka yaptığı konuşmada ise "İdam için Sayın Yıldırım ve Bahçeli ile görüşeceğim. Gerekirse bir halk oylaması daha yaparız." diye konuştu. "Bazı televizyonlarda falan, aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var." diyen Erdoğan, "Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
16 Nisan 2017 anayasa değişikliğiyle ilgili sonuçların değerlendirmesine yönelik basın toplantısını ilk defa bu mekanda yapıyoruz. Bu mekan basın toplantısına ev sahipliği yapıyor. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bizleri dinleyen değerli vatandaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum.
Bugün yapılan anayasa değişikliği halk oylaması sonuçlarının, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Milletimiz bir kez daha farklı bir olgunluk içerisinde sandık başına gitmiş, hür iradesiyle TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişikliği konusundaki görüşünü ifade etmiştir. Resmi olmayan sonuçlar, yaklaşık 25 milyon evet oyuyla ve 1 milyon 300 bin farkla anayasa değişikliğinin kabul edildiğini göstermektedir.
'TARİHİ BİR KARAR'
Öncelikle oyunun rengi ne olursa olsun, sandığa giden milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
16 Nisan halk oylaması milletimizin geleceğine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir. Ekranları başında bizi izleyen sevgili milletim, bugün Türkiye 200 yıllık tartışma konusu olan yönetim sistemi konusunda tarihi bir karar vermiştir. Bu karar sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir yönetim sistemi üzerindeki dönüşüm kararının verildiği gündür bugün.
Her zaman olduğu gibi bu halk oylamasında mevcudu savunmak kolay, değişimi savunmak zor olmuştur. Hamd olsun bu zoru başardık. Tarihimizin en önemli yönetim reformunu hayata geçiriyoruz. Bilindiği gibi anayasa değişikliği sadece 18 maddeden oluşmasına rağmen, içeriği itibariyle köklü bir değişim arz etmektedir. Bu mesele ülkemizin gündeminde aslında uzun zamandır konuşuluyor.
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemindeki ilk başlığı açıkladı
'TÜRKİYE 25 MİLYON OYLA EVET KARARI VERDİ'
Örneğin büyükşehir belediye başkanı olduğum dönemden bu yana, sürekli medyanın bana sorduğu sorulardan biri olmuştur. Daha sonra panellerde karşılaştığım sorulardan biri olmuştur. Bu soruyla her zaman karşı karşıya olduk. Şimdiyse, 2015 yılı başında başkanlık sistemine geçiş konusunda verilen desteğin yüzde 25-30’lar düzeyinde olduğunu gösteriyordu. İşte böyle zor bir süreç sonunda, bugün Türkiye 25 milyon evet oyuyla kararını vermiştir.
AK Parti Genel Başkanı Sayın Binali Yıldırım’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye, STK’lara ve bütün kurumlara teşekkür ediyorum.
'SİVİL SİYASET ELİYLE YÖNETİM DEĞİŞİYOR'
Doğu Güneydoğu’daki oyların önemini vurgulamak isterim. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tüm illerde 10 ila 20 puanlık artışlar olduğunu görüyoruz. İnşallah bu sonuçlar ülkemizin önünde yeni bir dönemin başladığının müjdecisi olacaktır. Gerek halk oylaması sürecinde gerekse sandık başında tercihini evet yönünde ortaya koyan herkese, şahsıma gösterdikleri güven ve teveccüh için şükranlarımı sunuyorum.
Bugün oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu anayasa değişikliği herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve bu çok çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa, tamamen TBMM ve milletimizin iradesiyle böylesine önemli bir değişime milletimiz karar vermiştir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa tamamen sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu bakımdan bu çok çok çok önemli.
'TÜM TÜRKİYE'NİN ZAFERİ'
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yürütme yasama ve yargı erkleriyle arasındaki ilişkiler birbirlerinden tamamen ayrılmıştır. Bu üç organ, aynı ortak hedefe yani tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet amacı doğrultusunda hizmet verecektir. 16 Nisan Evet veya Hayır diyen herkese, 80 milyon nüfusun, tüm Türkiye’nin zaferidir. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bu zaferin önemli bir mimarıdır. Ve onlar demokrasi mücadelesini gurbette verdiler ama asla demokrasiden taviz vermeden bu mücadeleyi verdiler. Şimdi nihai neticeler açıklandığında, verdikleri bu mücadelenin ne kadar bereketli olduğunu da gördük, görüyoruz.
Halk oylaması bitmiş ve o süreçte yaşanan tartışmalar geride kalmıştır. Ama önümüzde yepyeni bir dönem vardır. Anayasa değişikliğinin tüm maddeleri bir anda yürürlüğe girmiyor. 2019’da yapılması ön görülen seçimle devreye girecektir. Önümüzde pek çok iş var. Artık sadece sloganlarla, belirli değerlerin istismarıyla bu ülkede cumhurbaşkanı seçilip yönetimi üstlenmek mümkün değildir.
Milletimizin gönlünü kazanmanın, geleceği için de söyleyecek sözünüz hayata geçirecek projeleriniz, projelendirilmiş yatırımlarınız olmak zorundadır. Başka türlü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neticeye ulaşmak mümkün değildir. Herkes için hazırlık yapmak için 2019’a kadar önemli bir zaman vardır. Bu sekizinci halk oylamasıydı. Masaya yatırıp ne getirmiştir, ne götürmüştür diye baktığımızda bu referandumun çok çok anlamlı olduğunu göreceksiniz. Çünkü bu gerçekten Türkiye’nin geleceğine, ihya adımı olrak büyük önem arz etmektedir.
Diğer ülkelerin ve kurumların milletin kararlarına saygı duymasını bekliyoruz. Bir kez daha halk oylaması sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Başta YSK olmak üzere, tüm sandıklarda görev alan vatandaşlarıma çok çok teşekkür ediyorum. Sandığa giderek demokrasisine sahip çıkan tüm vatandaşlarıma kalbi şükranlarımı iletiyorum. Sizlere çok çok teşekkür ediyorum.
CUMHURBAŞKANI HALKA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Huber Köşkü'ndeki basına yaptığı açıklamadan sonra Huber Köşkü önünde toplanan halka sesleniyor. Erdoğan'ın buradaki açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;
- Sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum. Gerçekten ir olduk, bir olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. Ve adeta yedi düvel saldırdı. Ama bütün bunlara karşı milletim dik durdu. Bölünmedi, parçalanmadı, yurt içi yurt dışı, işte sandıkları siz patlattınız.
- Sizlerle beraber yapacağımız çok iş var. Ama bilesiniz ki bu bizim burada çıkışımızın ilk anı değil. Biz şu anda zaten yoldaydık, şimdi vites değiştirerek daha hızlı şekilde gideceğiz.
- Bunlar hep bize patinaj yaptırdılar, artık Türkiye'nin kitabında Allah'ın izniyle patinaj olmayacak.
- Ve her alanda Türkiye çok daha önemli adımları, büyük adımları atmak üzere muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak, hiç endişeniz olmasın.
- İşte şurada bir saat içerisinde toplandınız. bu ne büyük bir aşktır?
- Bugüne kadar projesi olmayanlar bizim karşımızda konuştu ama biz projelerimizle konuştuk. Bundan sonra da projelerimizle yol almaya devam edeceğiz. Şimdi biliyorsunuz bugünkü çıkan neticeyle, dikkat edin dünya yüzde 50-55'lerle, bazı yerlerde yüzde 35'lerle seçim yapıyor, bakın biz bugün yüzde 86 ile bir seçim gerçekleştirdik. Böyle bir katılım var mı ya?
"BOŞUNA UĞRAŞMAYIN ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ HABERİNİZ YOK"
- Ve bunun yüzde 51 buçuğunu evet aldı. Ve şimdi bazı televizyonlarda falan, aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok.
- Bundan sonra birlikte, beraber yapacağımız çok iş var. Birinci safha neydi, parlamento. Anayasa Komisyonu'nda biliyorsunuz pet şişeler nasıl fırlatıldı, engellemek istediler, başaramadılar. Genel Kurul'a geldi, orada ne oldu? Hamd olsun 339'la parlamentodan geçti. AK Parti ve MHP'nin milletvekillerinin dayanışmasıyla.
- Ben buradan öncelikle Sayın Yıldırım'a, Sayın Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Dik durdular, gruplarına sahip çıktılar ve böylece Meclis'ten geçti. Ne dedik? Şimdi sıra millette dedik. Milletimizde burada el ele verdi. Sıra dedik millette, millet görevini yaptı mı? Ve millete sopa gösterilmez. Gösterenler cevabını sandıkta aldı mı?
- Şimdi ben diyorum ki, AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum, MHP'ye gönül veren kardeşlerime teşekküre diyorum, BBP'ye gönül veren kardeşlerime teşekküre diyorum. HÜDAPAR'a gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum. Güneydoğu'da çok ciddi değişim dönüşüm yaşandı, bundan sonrası daha iyi olacak. Fakat bu demek değildir ki, diğer siyasi partileri destekleyenlerden destek gelmedi.
- Bundan sonra vites büyüteceğiz. İşimiz çok, yapacağımız çok şey var bu ülkede. İlk iş... ('İdam' sesleri) Hemen bu konuyu Sayın Başbakan ile Sayın Bahçeli ile de görüşeceğim. Meydanlarda hep bununla karşılaştım diyeceğim, zaten Sayın Bahçeli ben desteklerim dedi, Sayın Yıldırım aynı şekilde. Fakat Kılıçdaroğlu da destekleyeceğini söylemişti. Eğer gerçekten destekler de önüme gelirse ben bunu onaylarım. Ha desteklemedi, o zaman yapacağımız şey ne? Bir halk oylaması da bunun için yaparız.

11 Mart 2017 Cumartesi

Nihat Hatipoğlu'na sürpriz görev

Cumhurbaşkanlığı tarafından Rektör atamalarına ilişkin açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nu Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine atarken, 6 üniversiteye de rektör atadı.

Yükseköğretim Kurulunun önerdiği adaylar arasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atadığı Rektör isimleri şu şekilde: “Sayın Cumhurbaşkanımız, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 130 uncu ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 13 üncü maddeleri uyarınca, Yükseköğretim Kurulunun önerdiği adaylar arasından; Abdullah Gül Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. İhsan SABUNCUOĞLU’nu, Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Hasan AYRANCI’yı, – Iğdır Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Hakkı ALMA’yı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mazhar BAĞLI’yı, Siirt Üniversitesi Rektörlüğüne yeniden Prof. Dr. Murat ERMAN’ı, İbn Haldun Üniversitesi Rektörlüğüne ise mütevelli heyetinin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine, Prof. Dr. Recep ŞENTÜRK’ü, atamışlardır.”
ERDOĞAN, HATİPOĞLU’NUN YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÜYELİĞİNİ ONAYLADI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) üyeliği için Bakanlar Kurulunca yapılan seçimi onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine seçildiğini açıkladı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle:” Sayın Cumhurbaşkanımız, Yükseköğretim Kurulu Üyeliğine, Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu’nun Bakanlar Kurulunca yapılan seçimini, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 6’ncı maddesinin (b) fıkrası gereğince onaylamıştır” denildi. Sözcü

7 Mart 2017 Salı

Eski Cumhurbaşkanı yasakladığı Twitter'a üye oldu

İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 2009 yılındaki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından İran’da yasaklanan Twitter’a üye oldu.

Eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, 2009’da yeniden cumhurbaşkanı seçildiğinde başlayan protestoların ardından yasaklanan Twitter’a ‘Ahmedinejad1956’ adıyla üye oldu.
İlk tweetini İngilizce olarak paylaşan Ahmedinejad, beslemeyle başladığı mesajında “Barış, özgürlüğü seven tüm insanlarla olsun” diye yazdı.
 Ahmedinejad mesajını ‘I am on Twitter’ (Twitter’dayım) etiketiyle bitirdi.
11 saniyelik bir video yayınlayarak insanların kendisini takip etmesini isteyen Ahmedinejad, Cumhurbaşkanlığı döneminde Twitter’ı yasaklamıştı.
Ahmedinejad'ın biyografi bölümünde ise, ‘eş, baba, dede, akademisyen ve İranlı olmaktan gururlu’ ifadeleri yer aldı.

21 Şubat 2017 Salı

Aliyev, karısını cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atadı

Azerbaycan'da geçen sene referandumla yapılan anayasa değişikliğine istinaden Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, eşi Mihriban Aliyeva'yı "Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı" ilân etti.

Kırgız haber ajansı AKIPress’in haberine göre İlham Aliyev’in 52 yaşındaki eşi Mihriban Aliyeva “Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı” olarak atandı.

Aliyeva 2003’ten bu yana Firsd Lady görevinin yanı sıra Haydar Aliyev Vakfı’nın da yöneticiliğini yapıyordu.

Azerbaycan’da 2016’nın eylül ayında bir referandum yapılarak anayasada Aliyev’in yetkilerinin arttırılmasını öngören bir takım değişikliklere gidilmişti. Azerbaycan halkının yüzde 80’ininden fazlası anayasa değişikliğini onaylamıştı.

Muhaliflerin demokratik olmadığı için karşı çıktığı anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldan 7 yıla çıkarıldı. Değişiklik sayesinde Cumhurbaşkanı meclisi feshedip, ülkeyi erken seçime götürebiliyor. Sözcü




19 Şubat 2017 Pazar

Saadet Partisi'nden referandum açıklaması

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Necmettin Erbakan'ı Anma ve Şehitler Gecesi'nde yaptığı konuşmada; "Başkanlık sisteminde kuvvetler ayrımına uyulması icap eder. Başkan bütün yetkiyi elinde bulundurur, parlamentoyu kendisi kabul eder adalet mekanizmasını kendisi kontrol edecek tarzda bir düzenleme olursa burada adalet olmaz. Bu dikta rejimine evrilmek demektir" dedi.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından, ölümünün 6. yılında Necmettin Erbakan'ı anma programı organize edildi. Sultanbeyli Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen programa Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve partililer katıldı. Karamollaoğlu referandum süreci öncesi Anayasa değişiklik teklifi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, "Biz prensip itibarı ile başkanlık sisteminin karşısında değiliz. Hatta taraftarız ancak Başkanlık sistemi kabul edilecekse mutlaka bu başkanlık sisteminde kuvvetler ayrımına uyulması icap eder" dedi.
"Yargı vesayet altına alınacak"
Yeni sistemde Cumhurbaşkanının meclis üzerinde vesayet kuracağını belirten Karamollaoğlu, "Başkan bütün yetkiyi elinde bulundurur, parlamentoyu kendisi kabul eder adalet mekanizmasını kendisi kontrol edecek tarzda bir düzenleme olursa burada adalet olmaz. Bu dikta rejimine evrilmek demektir. Biz bunları hem hükümete hem mecliste grubu bulunan parti başkanlarına ilettik. Talep ettiğimiz değişiklikler mecliste yapılmadı. Cumhurbaşkanının meclisi fesih etme, seçime götürme yetkisi var mı? yok mu? Böyle bir yetkisi varsa meclisin üzerinde vesayet kuracak. Bu değişiklikle yargı organlarının yarısına yakınını Cumhurbaşkanı, kalanını da meclis seçecek. Yargı vesayet altına alınacak" diye konuştu.
"Bizi Kandil ile yan yana getirmeye çalışıyorlar"
Karamollaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz böyle bir düzenlemeye evet demeyiz, dedik. Nazik olsun diye de 'Hayır' demedik. Şimdi bizi Kandil ile yan yana getirmeye çalışıyorlar. Siz Avrupa Birliği ile CHP ile yan yana mısınız? Aynı kulübün içinde misiniz? Kandil de o kulübün içinde mi değil mi? onu söyleyin. Siz Ortadoğu'da en güçlü müttefik olarak İsrail'i görüyor musunuz? Görmüyor musunuz? Kandil de görüyor. CHP de görüyor. Neremiz benziyor bizim onlarla."
"Paralel yapıyı bu memlekette kim besledi, bu noktaya getirdi?"
"Haksız ithamlara razı olmayacağız. Bunu bu dünyada bir kavga meselesi de yapmayacağız" " diyen Karamollaoğlu, "Siz benzetmelere kalkarsanız, hiçbir zaman bir araya gelmediğimiz Paralel yapıyı bu memlekette kim besledi, bu noktaya getirdi? 15 yıl beslediniz. Bir ihtilal denemesi olunca milletimiz biz affetsin, Allah bağışlasın diyorsunuz. Milletten özür diliyorsunuz. Sen bu hakkı kendinde görüyorsan, öbür taraftakilerin de aynı tövbeyi yapmaları durumunda onları da serbest bırakman icap eder" şeklinde konuştu. cnntürk

17 Şubat 2017 Cuma

Siber güvenlik için Saray'da merkez kurulacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla siber güvenlik çalışmaları tek çatı altında birleştirilecek. Bu kapsamda başta akademisyenler olmak üzere bilişim uzmanlarıyla siber güvenlik otoritelerinden görüş alınıyor. Çalışmalar raporlaştırılarak Saray'da bir siber güvenlik merkezinin hayata geçirilmesi amaçlanıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, siber güvenlik altyapısının yerlileştirilmesi, durum analizi yapılması ve alınması gereken tedbirler ortaya konulacak. Hürriyet gazetesinin haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurmaylarına siber güvenlik altyapısının incelenmesi için talimat verdi. Devlet Denetleme Kurulu ve Erdoğan’ın teknoloji kurmaylarının yer aldığı çalışma kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ile TÜBİTAK gibi kurumlarda ayrı ayrı yapılan siber güvenlik çalışmalarının tek çatı altında birleştirilmesi planlanıyor. Bu kapsamda başta akademisyenler olmak üzere, bilişim uzmanlarıyla siber güvenlik otoritelerinden gelen görüş ve öneriler toplanıyor.
Açıklar kapatılacak
Kritik kamu kurumlarına yapılan korsan saldırılar, telefon dinlemeleri, böcek yazılımlar detaylı inceleniyor. Gelen öneriler doğrultusunda özellikle 15 Temmuz’un ardından ortaya çıkan siber güvenlik açıklarının kapatılması, siber saldırılara karşı yeni tedbirler alınması ve bilişim alanında ‘yerlileşmeye’ gidilmesi hedefleniyor. Uzmanlar çalışma kapsamında dünyadaki başarılı siber güvenlik uygulamalarını da inceliyor. Çalışmaların raporlaştırılarak tek çatı altında toplanmasıyla Saray’da bir siber güvenlik merkezinin hayata geçirilmesi de amaçlanıyor.

13 Şubat 2017 Pazartesi

Madem öyle, seçenekler Evet/Evet olsun!

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın referandum ile ilgili söylediği sözleri köşesine taşıdı. Erdoğan'ın "Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır" sözünü değerlendiren Hakan, "Hayır seçeneği böylesine kötü, böylesine gayrimeşru, böylesine terörist böylesine hain ise... Milletin önüne şu iki seçeneği koyun: Evet/Evet" diye yazdı. 

İşte Ahmet Hakan'ın köşe yazısı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan dün şöyle dedi:
“Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz’un yanında yer almaktır.”
*
15 Temmuz nedir?
- Katliamdır.
- Alçaklıktır.
- Darbedir.
- Terördür.
- Şiddettir.
*
Eğer “Hayır” demek, gerçekten de 15 Temmuz’un yanında yer almak anlamına geliyorsa...
Yani “Hayır” demek meşru değilse...
O zaman...
Referandumda milletin önüne niye “Hayır” seçeneği koyuyorsunuz ki?
*
Ne yani?
Referandumda bu millete...
Darbenin, katliamın, cinayetin, alçaklığın, terörün, şiddetin, kısacası 15 Temmuz’un yanında yer alma hakkı mı tanınıyor?
*
Ne yani?
Millet “Hayır” seçeneğine abanırsa...
15 Temmuz mu kazanmış olacak?
İyi ama o zaman ne diye 15 Temmuz’a kazanma şansı veriyorsunuz ki?
*
“Hayır” seçeneği...
Böylesine kötü, böylesine gayrimeşru, böylesine terörist, böylesine hain ise...
Milletin önüne şu iki seçeneği koyun:
- EVET
- EVET
Aradaki farkı da...
- BEYAZ EVET
- KAHVERENGİ EVET
İle gösterin.
*
Ya da referanduma falan gitmeyin.
Çıkarın bir Kanun Hükmünde Kararname...
Olsun bitsin.

11 Şubat 2017 Cumartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgecan Aslan tweet'i

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 yıl önce vahşice katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Twitter'dan #ÖzgecanAslan hashtag'ı ile "Özgecan Aslan kızımızın acısı yüreğimizde hala çok derin, çok taze" mesajını paylaştı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 yıl önce vahşice katledilen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Twitter üzerinden anma mesajı yayınladı.
Erdoğan, mesajında "Tam iki yıl önce vahşi bir cinayet sonucu genç yaşında hayatını kaybeden Özgecan Aslan kızımızın acısı yüreğimizde hala çok derin, çok taze" dedi.
#ÖzgecanAslan hashtag'ı ile paylaşımlarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları yazdı:
"Biricik kızımız Özgecan'ı bu vesileyle rahmetle yad ediyor, kadına yönelik şiddetin ülkemizde ve tüm dünyada son bulmasını diliyorum. Özgecan Aslan cinayeti, kadına yönelik şiddetin durmaksızın mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğunu bizlere anlattı. Özgecan ve kaybettiğimiz tüm canların hatırasını yaşatmak, kadına yönelik şiddete her zaman güçlü bir şekilde DUR demekle mümkündür.Biricik kızımız Özgecan'ı bu vesileyle rahmetle yad ediyor, kadına yönelik şiddetin ülkemizde ve tüm dünyada son bulmasını diliyorum" dedi.

10 Şubat 2017 Cuma

Anayasa Değişikliği hakkında kanun Resmi Gazete'de yayımlandı

Anayasa da Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"ni içeren, halkoyuna sunulacak 6771 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak, milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek.
TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir aynı gün yapılacak
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir aynı günde yapılacak ve süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek.
TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.
Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.
Partisiyle ilişiği kesilmeyecek
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilmeyecek.
Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri ile teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenecek.
Cumhurbaşkanının, seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis, seçimlerin yenilenmesine karar verirse cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek.

Abdullah Gül'den KHK yorumu

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül son kanun hükmünde kararname ile akademisyenlerin ihraç edilmesini değerlendirdi. Gül, "Özellikle bilim dünyasında, üniversitelerde bu işin sıklaşması çok rahatsız edici ve çok vicdan yaralayıcı. Ümit ediyorum ki süratle düzeltilir bunlar" dedi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kanun Hükmünde Kararname ile akademisyenlerin ihraç edilmesini üzüntüyle takip ettiğini belirterek, "Özellikle bilim dünyasında, üniversitelerde üniversitelerde bu işin sıklaşması çok rahatsız edici ve çok vicdan yaralayıcıdır" diye konuştu.
Abdullah Gül, Ressam Zeynep Aslı Türkeli'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla Harbiye Cemal Reşit Rey Salonu'nda düzenlenen 'Kasdım Budur Şehre Varam, Feryad ü Figan Koparam" adlı sergisinin açılışına katıldı. Törene Abdullah Gül'ün yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Ak Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci katıldı.
Gündeme ilişkin soruları yanıtladı
Abdullah Gül ve Nabi Avcı serginin açılış kurdelesini kestikten sonra sergi alanını gezdi. Gül, açılış programının sonunda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Akademisyenlerin ihraç edilmesi
OHAL kapsamında çıkarılan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile akademisyenlerin ihraç edilmesine yönelik bir soru üzerine Abdullah Gül, "Doğrusu bunu üzüntüyle takip ettiğimi beyan etmek isterim. Çünkü hem vicdanla hem de çok adaletle bağdaşmayan birçok durumlar görüyorum, bu kanun hükmünde kararnamelerle ve görevlerine son verilenlerle ilgili. Özellikle bilim dünyasında, üniversitelerde üniversitelerde bu işin sıklaşması çok rahatsız edici ve çok vicdan yaralayıcıdır" diye konuştu.
"28 Şubat'ta olanları herkes bilir"
Gül, "Ben hatırlıyorum; 12 Eylül'de güvenlik soruşturmaları vardı. Üniversitede hocaydım. Güvenlik soruşturmasından dolayı üniversiteden ayrılıp yurtdışına gitmek durumunda kaldım. 28 Şubat'ta olanları herkes bilir. Dolayısıyla bu tip vicdanlara ve adalete ters gelen konularda hep prensipli, ilkeli durmak gerekir. Bunları çok rahatsız edici görüyorum. Ümit ederim ki bunlar süratle düzeltilir" seklinde konuştu.
"Bu bataklıklardan sakin bir şekilde sıyrılmayı tavsiye ederim"
Abdullah Gül'e Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında son günlerde Suriye'den gelen şehit haberleri ve dün Rus uçağının El Bab'ta Türk askerlerinin bulunduğu binayı vurması da soruldu. Gül, "Çok sayıda şehitlerimiz var. Bu hepimizi derinden üzüyor. Hepsine Allah'tan rahmet dilerim. Bütün ailelerinin acılarını hep beraber paylaşıyoruz. Şüphesiz ki çok üzücü. Şehitleri görünce hiç kimsenin ağzının tadı kalmıyor. Ümit ederim ki, dua ederim ki yeni bu tip üzücü olaylar olmaz. Söylediğiniz kısım teknik bir kısım. Memleketi yöneten arkadaşlar sorumlular, görevlerinin başında bulunan arkadaşların bileceği bir şey. Ama bu bataklıklardan sakin bir şekilde, emin bir şekilde sıyrılmayı tavsiye ederim" ifadelerini kullandı.

4 Şubat 2017 Cumartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kanseri yenmek elimizde'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Kanser Günü sebebiyle Twitter'dan mesaj paylaştı. Erken teşhisin önemine dikkat çeken Erdoğan, "Yüzde 90 oranında dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan kanser asla tedavi edilemez değildir. Kanseri yenmek bizim elimizde" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Kanser Günü sebebiyle Twitter'dan bizzat yazarak mesaj yayınladı; erken teşhisin önemine dikkat çekerek, "Yüzde 90 oranında dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan kanser asla tedavi edilemez değildir. Kanseri yenmek bizim elimizde" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dünkü Mersin programının ardından gece İstanbul'a geldi. Geceyi Kısıklı'daki konutunda geçiren Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün saat 13.00 sıralarında konutundan çıkarak, Beylerbeyi Sarayı'na geçti. Erdoğan'ın konvoyu Kısıklı'dan çıkarken aynı anda, "görüşeceği kişinin" konvoyu da 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü geçerek Beylerbeyi Sarayı'na yöneldi.
Beylerbeyi'nde özel görüşme
Erdoğan'ın konvoyunu ve "özel görüşme" gerçekleştireceği kişinin, bekleyen bu ikinci konvoyu, aynı anda Beylerbeyi Sarayı'na girdi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beylerbeyi'ndeki Ofisi'nde özel bir görüşme gerçekleştireceğini bildirdi.
4 Şubat Dünya Kanser Günü mesajları
Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi Twitter hesabından 4 Şubat Dünya Kanser Günü sebebiyle, mesaj paylaştı. "RTE" imzalı mesajlar şöyle:
"Kanser hastalığı, maalesef günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olarak her geçen gün daha fazla insanı etkiliyor. Ülkemizde her yıl 175 bin kişiye kanser teşhisi konulurken, dünya genelinde 10 milyona yakın insan kanser sebebiyle hayatını kaybediyor. Yüzde 90 oranında dış etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan kanser asla tedavi edilemez değildir. Kanseri yenmek bizim elimizde.Tütün, alkol ve hareketsizlik gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durarak sağlığımızı koruyabilir, kansere yakalanma riskini azaltabiliriz. Ayrıca, tüm hastalıklarda olduğu gibi kanserle başarılı mücadelede en önemli unsurun erken teşhis olduğunu da unutmamalıyız. Sağlık Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızın erken teşhis konusunda yaptığı bilinçlendirme çalışmalarına el birliğiyle destek olmalıyız. 4 Şubat Dünya KanserGünü'nün bu hastalıkla ilgili farkındalığın artmasına katkı sağlamasını temenni ediyorum. RTE"

Mesajları bizzat yazdı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Milyona yakın takipçisi bulunan resmi Twitter hesabından zaman zaman bizzat yazdığı mesajlar da yayınlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mesajların sonuna RTE imzasını atıyor. DHA

2 Şubat 2017 Perşembe

2017 Referandum ne zaman? | İşte Referandum maddeleri ve tarihi

Referandum ne zaman merak konusu... Anayasa değişikliği maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen iki oturumda oy çokluğuyla kabul edilirken, gelecek aylarda Türkiye'yi bir referandum süreci bekliyor. Diğer yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan henüz yapılan değişikliğe imzasını atmadı. Bu nedenle, referandum ne zaman, sorusuna da henüz net bir yanıt verilemiyor. Referandumda AK Parti ve MHP vatandaşları daha güçlü devlet yapısı için 'evet' demeye çağırırken, CHP ve HDP ise tek adam rejimi endişesinde olduklarını belirterek vatandaşları referandumda 'hayır' demeye davet ediyor. Bir yandan referandum tarihi beklenirken, bir yandan da referandum maddeleri neleri değiştirecek merak konusu...

Türkiye'de referandum ne zaman olacak merak konusu... 18 maddelik anayasa değişikliği TBMM'ye sunulmasının ardından Meclis'te büyük tartışmalar ve protestolar yaşanırken, AK Parti ve MHP'nin desteklediği tasarı oy çokluğuyla kabul edildi. Maddelerin kabul edilmesine rağmen vatandaşların referandum maddeleri neleri değiştirecek sorusuna yanıt aradığı görülüyor. Bugünlerde ülkede en fazla tartışılan konu olan referandumda iktidardaki AK Parti ve MHP değişikliğe 'evet' derken, muhalefet partileri CHP ve HDP ise 'hayır' diyecek. Başkanlık sistemi konusunda az çok bilgi sahibi olanlar da referandum maddeleri ile nasıl bir sistem oluşacağını araştırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkıda Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaşmasının sonrasında Türkiye, şimdi referanduma hazırlanıyor. Bu nedenle vatandaşlar, "Referandum ne zaman" sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 günlük yasal süre içerisinde düzenleme hakkında kararını verecek. "Referandum ne zaman" sorusu bu aşamaların ardından belirlenmeye başlayacak.
2017 Referandum ne zaman?
Başkanlık referandumunun, kabul edilen Anayasa değişikliği düzenlemesinin T.C. Resmi Gazete'de yayımlanmasını takip eden 60. günden sonraki ilk pazar günü yapılması bekleniyor. Buradan yola çıkarak, referandumun en geç 16 Nisan 2017 Pazar tarihinde yapılması bekleniyor.
Referandum nedir?
Anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi önemli meselerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamaya referandum denilmektedir. Demokrasi uygulamasının en güzel örneklerinden biri olan referandumda, halkın iradesi doğrudan doğruya sonuca yansımaktadır. Temsili demokrasilerde halkın seçtiği insanlar halkın iradesini yansıtmaya çalışırlar. Ancak bu tür oylamalar muhalefetin onayı olmadan, popüler uygulamaları hayata geçirmek için kullanılabileceğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edebilirler.
Türkiye'de referandumlar
1961 Türkiye anayasa referandumu
Ülkemizde ilk halk oylaması 1961 Türkiye anayasa değişikliğ için yapıldı. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından 9 Temmuz 1961'de yapılan halk oylaması ile düzenleme %61.7 'evet' oyuyla kabul edildi. Hayır oyu verenlerin oranı ise %38.3 oldu.
1982 Türkiye anayasa referandumu
Türkiye'de ikinci halk oylaması 12 Eylül Darbesi'nin ardından hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasına %91.37 'evet' oyu çıkarken, hayır verenlerin oranı ise %8.63 oldu.
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu Türkiye'de yapılan üçüncü halk oylaması oldu. 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda yapılan referandumdan %50.16 'evet' oyu çıkarken, hayır oyu verenlerin oranı ise %49.83 oldu.
1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Ülkemizde yapılan dördüncü halk oylaması 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumudur. 1982 Anayasası'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda yapılan referandumda %65 'hayır' oyu çıktı. Evet oyunun oranı ise %35 oldu. Ülkemizde sonucu 'hayır' çıkan ilk referandum budur.
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu ile 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikler oylandı. Halk oylamasından %68.95 'evet', %31.05 'hayır' oyu çıktı. Bunun sonucunda şu değişiklikler kabul edildi:
*Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
*Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 96. maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.'
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101. maddesinin "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" şeklinde değiştirilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102. maddesinin "Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir." şeklinde değiştirilmesi
2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Anayasada yapılan bir takım değişiklikler 12 Eylül 2010'da halk oylamasına sunuldu. 26 maddelik değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edilmesinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet, %42.12 hayır oyu çıktı ve anayasa değişiklikleri kabul edildi.
Bu referandum sonucunda şu maddeler değişti:
*Anayasa Mahkemesi'nde yedek üyelik sistemi kaldırılıyor. Mahkeme, "11 asıl 4 yedek" üye yerine "17 asıl" üyeden oluşacak. Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi durumunda mevcut yedek üyeler asıl üye sıfatını kazanacak.
*Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi 12 yıl olarak belirleniyor.
*Vatandaşlara Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkı veriliyor.
*Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
*Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az oniki üye ile toplanır.
*Anayasa değişikliğinin iptali ve siyasi parti kapatma davalarında üyelerin 3/5'i yerine 2/3'ünün oyu aranacak.
*Anayasa Mahkemesi'nin üye yapısı değişti.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üye sayısı "7 asıl 5 yedek" üyeden "22 asıl 12 yedek" üyeye çıkarılıyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun meslekten çıkarma cezalarına yargı denetimi getiriliyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değiştirildi.
*Yüksek Askeri Şura'daki ihraç kararlarına yargı denetimi getiriliyor.
*Memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargıya gidilebilecek.
*Askeri yargının görev alanı daraltılıyor. Askerler ağır cezalık suçlarda sivil mahkemelerde yargılanacak.
*Savaş hali dışında siviller askeri mahkemede yargılanamayacak.
*Askeri yargı organlarının kuruluş ve işleyişinin "askerlik hizmetlerinin gereklerine göre düzenlenceceği" ibaresi anayasadan çıkarılıyor.
*12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen "geçici 15. madde" kaldırılıyor.
*Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsmanlık) kuruluyor. TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak Kamu Denetçiliği Kurumu'nun başkanı olan "Kamu Başdenetçisi" TBMM'de gizli oyla seçilecek. İlk iki oylamada üye tam sayısının 2/3'ü, üçüncü oylamada salt çoğunluğu arancak. Salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde en çok oy alan iki aday arasında yapılacak seçimde 1. olan aday Kamu Başdenetçisi olacak.
*Partisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına eylem ve söylemleriyle neden olan milletvekillerinin milletvekilliği düşmeyecek.
*Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gazilere pozitif ayrımcılık getiriliyor.
*Kişilerin yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç sorusturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilecek.
*Memurlara toplu sözleşme hakkı veriliyor. Toplu sözleşme sırasında uyuşmazlık çıkması durumunda Uzlaştırma Kurulu'na başvurulacak. Uzlaştırma Kurulu ile ilgili hususlar kanunla düzenlenecek.
*TBMM Başkanlık Divanı için yasama dönemi başında seçilenlerin görev süresi 2 yıl, 2. devre için seçilenlerin görev süresi yasama döneminin sonuna kadar devam edecek.
*"Yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunu denetimi ile sınırlı olduğu" ve "hiçbir suretle yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı" vurgulanıyor.
(Kaynak:cnntürk.com.tr)

24 Ocak 2017 Salı

Bülent Arınç, Erdoğan'a yazdığı mektubu yayınladı

AK Parti'nin kurucularından ve eski TBMM Başkanı olan Bülent Arınç, hakkında çıkan 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür diledi' iddialarına yanıt verdi. Erdoğan'a yazdığı mektubu sosyal medyada yayınladı.

Bir gazete tarafından Bülent Arınç'ın Erdoğan'a yazdığı mektupta "17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün gerçek yüzünü göremediğini, bu konuda çok yanıldığını, yanıltıldığını; menfur 15 Temmuz darbe girişimiyle bütün gerçeklerin gün gibi ortaya çıktığını" yazdığı öne sürülmüştü.
Arınç bu iddialara karşı sosyal medya sitesi Twitter'dan Erdoğan'ya yazdığı mektubu yayınlayarak yanıt verdi.
Arınç'ın mektubunda "Şahsen ben de bu olay vesilesiyle geçmişte birlikte olduğum ve hüsn-ü zanda bulunduğum sivil-asker bazı kişiler için şimdi daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliyorum", "Zat-ı alilerinizi bütün gönlümle tebrik ve takdir ediyor; Rabbimden sağlık ve uzun ömürler dileği ile selam ve saygılarımın kabulünü istirham ediyorum" ifadeleri yer alıyor.
Arınç'ın mektubu şöyle:
"Sayın Cumhurbaşkanım,
Yaşadığımız darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması nedeni ile başta Zat-i alilerinize, Hükümetimize ve Aziz Milletimize geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum. Milletimizin maruz kaldığı bu ihanet ve alçaklık hiçbir zaman unutulmayacak ve sebep olanlar en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Bu ihanet şebekesinin tüm unsurları da yok edilmelidir.
Sayın Cumhurbaşkanım,
Darbe girişiminin sonuçsuz kalmasının en baştaki sebebi Zat-i alilerinizin güçlü liderliği, cesareti ve kahramanlığıdır. Verdiğiniz cesaret ile halkımız sokağa çıkmış, darbecilere karşı durmuş, Hükümetimiz de krizi fevkalade başarılı yöneterek, tüm tedbiri almıştır. Demokrasimizi ve özgürlüğümüzü en çok sizlere borçlu olduğumuza inanıyorum. Zat-ı alilerinizle birlikte Milli Güvenlik Kurulu'nda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesinde ve Yüksek Askeri Şura'nın içerisinde mesai arkadaşları olarak bulunan bazı kişilerin ihanetini görmek bizleri çok üzdü. Şahsen ben de bu olay vesilesiyle geçmişte birlikte olduğum ve hüsn-ü zanda bulunduğum sivil-asker bazı kişiler için şimdi daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliyorum.
Zat-ı alilerinizi bütün gönlümle tebrik ve takdir ediyor; Rabbimden sağlık ve uzun ömürler dileği ile selam ve saygılarımın kabulünü istirham ediyorum." cnntürk