tbmm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tbmm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mart 2019 Pazartesi

İstiklal Marşı 98 yaşında

İstiklal Marşı'nın kabülünün 98. yıldönümü yaklaştı. Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser, 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından “İstiklâl Marşı” olarak kabul edilmiştir. 1921 yılında yapılan yarışmaya 724 eser katılmış ama Mehmet Akif Ersoy'un yazdığı eser, 12 Mart 1921'de TBMM'de İstiklal Marşı olarak kabul edilmiştir. İşte İstiklal Marşı’mızın kabulü Mehmet Akif Ersoy’un hayat öyküsü ve bilinmeyenler…

29 Ekim 2017 Pazar

Cumhuriyet 94 yaşında; Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun

Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğramasından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın ardından 94 yıl önce bugün kuruldu. Atatürk, Büyük Millet Meclisi'nde yapılan oylamada oybirliğiyle, saltanata son verilerek ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkan oldu.
30 Ekim 1918'de Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu, Mondros Mütarekesi'ni imzaladı. Mustafa Kemal Paşa, 31 Ekim günü Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı göreviyle karargâhın bulunduğu Adana'ya gitti. 10 Kasım 1918'de görevinden ayrılan Mustafa Kemal, Adana'dan trenle İstanbul'a hareket etti.
Bu sırada Osmanlı toprakları üzerinde işgal yayılıyoprdu. 13 Kasım'da İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan İtilaf Ordusu, İstanbul'a gelerek karaya kuvvet çıkardı.
9 Kasım 1918'de İngilizler İskenderun'u, 6 Aralık'ta İngilizler Kilis'i, 7 Aralık'ta Fransızlar Antakya'yı işgal etti, ardından Mersin'e çıkarma başladı.

23 Aralık'ta Islahiye, Osmaniye, Bahçe, Hassa, Mamure'yi düşman çizmesi çiğnedi. 1 Ocak 1919'da İngiliz askerleri Antep'e girdi, 12 Ocak'ta Kars'a yerleşti. 1 Şubat'ta Aydın demiryolu, İngiliz ve Fransız işgaline uğradı. 22 Şubat 1919'da Maraş İngilizlerin, 8 Mart'ta Zonguldak Fransızların, 9 Mart'ta Samsun, 24 Mart'ta da Urfa İngilizlerin, 28 Mart'ta Antalya İtalyanların işgali altına girmişti. 16 Nisan 1919'da Fransızlar Afyonkarahisar istasyonuna el koyarken, 20 Nisan 1919'da da Gürcü ordusu Ardahan'a girdi.
İşgal süreci eşliğinde İtilaf devletleri temsilcileri Paris'te toplandı. Toplantıda Yunanların İzmir'i işgali konusunda karar alındı. Yunan ordusu 15 Mayıs'ta İzmir'i işgal etti.

Mustafa Kemal 'milli mücadele' için Anadolu'da
Mustafa Kemal, maiyetiyle 16 Mayıs 1919'da Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan ayrıldı ve ertesi günü İnebolu'ya, 18 Mayıs'ta Sinop'a ulaştı.
Cumhuriyet tarihi için dönüm noktası sayılan 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Samsun'a çıktı. Mustafa Kemal, Samsun'dan Havza'ya geçerken işgaller devam ediyordu. Yunan ordusu 26 Mayıs'ta Manisa'ya, 27 Mayıs'ta Aydın'a girdi.
Damat Ferit Paşa, 17 Haziran'da Paris Barış Konferansı'na, Osmanlı Devleti'nin barış isteklerini bildiren muhtıra gönderirken Mustafa Kemal, bu tarihten dört gün sonra İstanbul'da bulunan çok sayıda önemli isme Amasya'dan mektup göndererek milli mücadeleye davet ediyordu.
Mustafa Kemal Paşa, 21 Haziran 1919'da "Amasya Tamimi"ni yaveri Cevat Abbas'a dikte ettirdi.
Amasya Tamimi, ertesi sabah, Anadolu'daki mülki ve askeri makamlara tarihe geçen şu ifadelerle ulaştı:

"Vatanın tamamiyeti, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır. Sivas'ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaştırılmıştır..."
Bu arada, Posta ve Telgraf Umum Müdürü Refik Halit, 24 Haziran'da telgrafhanelere "Mustafa Kemal'in azledildiğini, bu sebeple telgraflarının kabul edilmemesini bildiren" bir şifre gönderdi.
Harbiye Nazırı Ali Ferit Paşa, 5 Temmuz'da Mustafa Kemal Paşa'yı padişah adına İstanbul'a çağırdı.
Mustafa Kemal, Harbiye Nazırı'na "Vilayet-i Şarkiye ahalisi arasından çıkıp gelmek hususundaki yüksek tekliflerinizi yerine getirmede şahsi irademi kullanmaktan manen ve maddeten memnu bulunuyorum" yanıtını verdi ve 14 Temmuz 1919'da ordudan istifa ederek, Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin başına geçti.

Erzurum ve Sivas kongreleri: Ya istiklal, ya ölüm
Milli mücadelenin dönüm noktalarından olan Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919'da toplandı.
Bu arada Mustafa Kemal Paşa, 9 Ağustos'ta askerlik mesleğinden ihraç edildi, rütbesinin kaldırılmasına, nişanlarının da geri alınmasına karar verildi.
Erzurum Kongresi adına ilan edilen beyanname, 10 Ağustos'ta Erzurum'da çoğaltılarak, binlerce nüsha hâlinde tüm yurda gönderildi.
Mustafa Kemal Paşa, Erzurum'da arkadaşlarına "İstanbul, bir Amerikan mandasıdır tutturmuş gidiyor. Bu olmayacaktır. Türkiye istiklal bütünlüğüne sahip olacaktır. Hayır paşalar hayır, hayır beyefendiler... Manda yok, ya istiklal ya ölüm var" diyordu.

Erzurum Kongresi'nin ardından, 4 Eylül'de açılan Sivas Kongresi, 11 Eylül'de son buldu.
10 maddelik "Umumi Kongre Beyannamesi" yayımlandı. Milli mücadele tüm hızıyla sürerken, Osmanlı padişahı adına Damat Ferit ile İngiltere temsilcisi arasında İngiliz mandasının kabul edildiğine ilişkin gizli bir anlaşma imzalandı.
27 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Paşa, Heyet-i Temsiliye üyeleriyle Ankara'ya geldi. 29 Aralık'ta Mustafa Kemal hakkındaki askerlikten çıkarılma ve madalyalarının geri alınma kararı Meclis-i Vükela tarafından düzeltildi.
Mustafa Kemal Paşa'nın kendisinin Osmanlı ordusundan istifa etmiş olduğu ve madalyalarının iadesi kararı alındı. Bu arada Erzurum'da Mustafa Kemal'in Erzurum Mebusu seçildiğine dair mazbata düzenlenirken, 12 Ocak 1920 tarihinde İstanbul'da son Osmanlı Meclis-i Mebusan'ı açıldı.

İstanbul'un işgali
16 Mart 1920'de saat 10.00'dan itibaren İstanbul'un askeri işgal altına alınacağına dair İtilaf Devletleri adına İngiltere, Fransa ve İtalya yüksek komiserlerinin birlikte imzaladıkları nota, Sadrazam Salih Paşa'ya tebliğ edildi. İstanbul, artık işgal altındaydı.
Telgraf memuru Manastırlı Hamdi Efendi, işgali Mustafa Kemal Paşa'ya iletti. Ankara'da 6 Nisan 1920'de ulusal mücadeleyi tüm dünyaya duyuran Anadolu Ajansı kuruldu.
İlk Meclis, ilk anayasa
21 Nisan 1920'de de Mustafa Kemal, vilayetlere Meclis'in 23 Nisan 1920 günü açılacağını bildirdi. 23 Nisan 1920'de Millet Meclisi açıldı, ertesi günü Mustafa Kemal Meclis Başkanlığı'na seçildi.
Mustafa Kemal Paşa, 11 Mayıs 1920 tarihinde, İstanbul'da Divan-ı Harb tarafından idama mahkûm edildi. Bu arada TBMM Hükümeti ile Fransız hükümeti arasında imzalanan 20 günlük ateşkes anlaşması yapılırken, 10 Ağustos 1920'de İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Anlaşması imzalandı. Bu arada, Ermeniler ile Gümrü Anlaşması'na da imza koyuldu.
Ulusun Kurtuluş Savaşı, 10 Ocak 1920'de İnönü mevzilerinde Yunanlarla çarpışmaların ardından İsmet Paşa komutasında 1. İnönü Zaferi'nin kazanılmasıyla başarıya ulaşmaya başlamıştı.
20 Ocak 1921'de ilk Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası) kabul edilirken, 5 Şubat'ta TBMM'nin gizli oturumunda Londra Konferansı'na Ankara Hükümeti adına heyet gönderilmesi ve heyetin Meclis üyelerinden oluşması kararlaştırıldı.
6 Şubat'ta Bekir Sami Bey başkanlığındaki heyet Ankara'dan hareket etti ve 21 Şubat'ta başlayan konferans, 12 Mart'ta sona erdi. TBMM Hükümeti ile Rusya arasında 16 Mart'ta Moskova Anlaşması imzalandı.

Saltanat kaldırıldı
TBMM, 1 Kasım 1922'de bir devri sona erdirdi. Hilafet ve saltanatın birbirinden ayrılarak, saltanatın lağvına karar verildi. Hilafet de, Cumhuriyet'in ilanının ardından 3 Mart 1924'te kaldırılacaktı.
Meclis Hükümeti, 5 Kasım 1922 sabahı idareye el konulduğuna dair Ankara'nın kararını Refet Paşa aracılığıyla İstanbul Hükümeti'ne tebliğ etti:
"5 Kasım 1922 öğle vaktinden itibaren İstanbul'un idaresine el konulmuştur!"
Ardından, Vahdettin'in halifelikten de uzaklaştırıldığına dair Şeriye Vekili Vehbi Efendi 18 Kasımda fetva çıkardı.
'Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz'
Ulusal Kurtuluş Savaşı sona ermiş, sıra anlaşmaya gelmişti. Lozan Konferansı, 20 Kasım 1922 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde açıldı.
Konferans, 2 ay süren görüşmelerden sonra, 4 Şubat'ta kesintiye uğradı. Ardından İsmet Paşa başkanlığındaki heyet anlaşmayla geri döndü.
25 Ağustosta itilaf kuvvetleri, Lozan Anlaşması gereğince İstanbul'u boşaltma hazırlıklarına başladı ve 27 Ekimde Halk Fırkası Meclis Grubu, Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında toplandı.
Akşam Çankaya'da yemek esnasında Mustafa Kemal Paşa, hazır bulunanlara haberi verdi:

"Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz!"
Bütün hazırlıklar bitmiş ve 29 Ekim günü gelmişti. Mustafa Kemal Paşa'nın cumhuriyet ilan edilmesi teklifi, Halk Fırkası toplantısında kabul edildi. Halk Fırkası toplantısından sonra Büyük Millet Meclisi, saat 18.00'de toplandı ve Kanun-u Esasi Encümeni tarafından Cumhuriyet teklifi mazbatası hazırlandı. Daha sonra Büyük Millet Meclisi'nde Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun bazı maddeleri değiştirilerek "Türkiye Devleti'nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğu" 1921 Anayasası'na geçirildi. Yeni rejim, "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında kabul edildi.

3 Eylül 2017 Pazar

Vatandaşlığa geçişte 'ikinci eş' yasaya takıldı

Türk vatandaşlığına alınan ancak ülkelerinde yasal olan ikinci, üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden çocukları olanlar, Nüfus Hizmetleri Kanunu’na takıldı. Meclis’te görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısıyla, aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, ‘velayet ve vesayete’ ilişkin detaylar eklenecek
Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin nüfus aile kütüğü kayıtları, velayet ve vesayete ilişkin işlemlerde bazı güçlükler yaşanıyor. Suriyeli, Suudi ya da başka bir ülke vatandaşı olup Türk vatandaşlığına alınan bazı kişilerde, kendi ülkelerinde yasal olan ikinci veya üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden olma çocukları, Türk Medeni Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğer mevzuata takıldı. Şikâyetler üzerine ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak Meclis’e gönderilen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na sorunu çözmeye dönük maddeler konuldu. Talepler ve öneriler doğrultusunda, Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin sorunlarına çözüm getiriliyor.
UYGULANABİLİR BULUNMADI
İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün tesis edeceği işlemler ve aile kütüklerinde yer alacak bilgilere ilişkin ilgili bakanlıklardan görüş aldı. Aile kütüğünde, “görüş ve öneriler” bölümüne Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişilerin varsa birden fazla eşi ve bunlardan olma çocuklarının kaydedilmesi önerisi uygulanabilir bulunmadı. Bu konuda yasa değişikliğine gidilmesi kararlaştırıldı.
YENİ TASARIDA ÇÖZÜM
Meclis’e sevk edilen kanun tasarısında bu tür sorunlara çözüm getirilebileceği belirtiliyor. Aksi durumda Türk vatandaşlığına alınmış olanların, eşlerinin ve çocuklarının mağdur olacakları, velayet ve vesayete ilişkin sorunlar çıkacağı, miras haklarından yararlanamayacakları ifade ediliyor. TBMM’de görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısının 3’üncü maddesinde; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, “velayet ve vesayete” ilişkin detaylar da ilave ediliyor. Bu kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.
Yine Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklikle ikamet izni olmayan yabancılara da kimlik numarası verilmesi ayrıca yabancıların Türkiye’de meydana gelen nüfus olaylarına ilişkin başvuruları üzerine ilgili olay formlarının düzenlenmesi ve formların bir örneğinin kendilerine verilmesi öngörülüyor. Bu formlar özel bir dosyada saklanacak.
ŞARTLARI BAKANLIK BELİRLEYECEK
Kanun tasarısıyla, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10’uncu maddesine eklenen fıkra ile Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasında uygulanacak temel ilke ve esasları, günün değişen şartlarına göre İçişleri Bakanlığı belirleyecek. Milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri bakanlıkça reddedilebilecek. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan evlilik öncesi genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunmuş olanların Türk vatandaşlığını kazanmalarını önleme amacıyla “kamu düzeni” kriteri, “kamu düzeni ve genel ahlak” olarak değiştiriliyor.
Mevzuattaki bu boşluk, sonradan Türk vatandaşlığı hakkı kazanmış olan sadece Arap ülkeleri veya Müslüman ülke vatandaşları için söz konusu değil. Aynı cinsle evliliğin yasal olduğu bir Avrupa ülkesi vatandaşının Türk vatandaşlığına geçmesi durumunda, bilgilerin nüfus kaydına ve kütüğüne işlenmesinde yasal engeller var. Bu kimselerin, kendi ülkelerindeki kanunlarla Türk Medeni Kanunu arasında; kazanılmış haklar, uluslararası hukuk ve mütekabiliyet ilkesi açısından aykırılıklar bulunuyor. Türkiye’de tek eşlilik var ve eşcinsel evliliklerin mevzuatta karşılığı yok.

25 Mayıs 2017 Perşembe

Pet Shop'larda kedi ve köpek satılamayacak

Daha önce TBMM Çevre Komisyonu'ndan geçen 'Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı' yeniden TBMM gündemine getirilecek. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın gündeme sunacağı tasarıyla pet shop’larda kedi ve köpek satışına yasak getirilecek.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, “Kedi Köpek ve Gelinciklerin Kimliklendirilmesi ve Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik” taslağı hazırladı. Buna göre, evde bakılan kedi ve köpeğe pasaport verilecek ve çip takılacak. Bu hayvanlar 15 gün içerisinde veri tabanına kaydedilecek. Mikroçiplerin seri numaraları, hayvan sahiplerinin ad ve soyadları ile adresleri yer alacak. Evde bakımını yaptığı kedi ve köpeği sokağa atarak kaderine terk edenlere para cezası uygulanacak.
Belgeyle bakımı devredilecek
Habertürk gazetesinde yer alan habere göre taslağa göre ev hayvanlarının sahip değişikliğinde bir belge düzenlenecek. Belgede, hayvanın adı, mikroçip numarası, doğum tarihi, cinsiyeti, ırkı, türü, rengi, annesinin adı yer alacak. Söz konusu belgenin altına hayvanın eski ve yeni sahibi imza atacak. Ev hayvanını devralan kişi bu belge ile il müdürlüklerine başvuru yapacak.
Daha önce komisyondan geçmişti
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, daha önce TBMM Çevre Komisyonu’ndan geçen ancak kadük olan ‘Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nı yeniden TBMM gündemine getirmeye hazırlanıyor. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, pet shop’ta balık ve bazı kuş türleri dışında hayvan bulundurulması yasaklanıyor. Kedi, köpek gibi hayvanlar ısı ve ışık dengesi olan üretim yerlerinde kalacak. Bu hayvanları almak isteyen kişiler, pet shop’lardaki kataloglardan seçim yapacak.

22 Mayıs 2017 Pazartesi

Erdoğan yeniden AK Parti Genel Başkanı

AK Parti'nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara'da yapıldı. Kongrede tek aday olarak yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1414 oyla 3 yıl sonra yeniden genel başkan olarak seçildi. Teşekkür konuşması yapan Erdoğan, "Yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz" dedi. Kongrede genel başkan vekilliği için tüzük değişikliği de kabul edildi.

AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi Ankara Spor Salonu'nda yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tek aday olarak yer aldığı kongrede 1414 oyla yeniden AK Parti Genel Başkanlığı'na seçildi.
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından 27 Ağustos 2014'te genel başkanlık koltuğunu Ahmet Davutoğlu'na bırakan Erdoğan, 998 gün aradan sonra genel başkanlığa dönüş yaptı.
Erdoğan'ın kurucusu olduğu partiye yeniden genel başkan seçilmesiyle cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişte önemli bir adım da atıldı.
22 Mayıs 2016'da yapılan 2. Olağanüstü Büyük Kongre ile genel başkanlığa seçilen Başbakan Yıldırım, 364 gün genel başkanlık yapmış oldu.
"YENİ BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
Teşekkür konuşması yapan Erdoğan şunları söyledi: "Şahsımı bir kez daha genel başkanlık görevine layık gördüğünüz için ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bu kongre yeni bir başlangıçtır. Hizmetlerde yeni bir döneme giriyoruz. Yeni ve çok daha büyük reformları hayata geçireceğiz. Bundan sonraki dönem icraatta da sıçrama dönemi olacak. 2019 yılına kadar milletimizin talebi olan reformları süretla hayata geçirmekte kararlıyız. 2019'a kadar büyüme ve istihdam rakamlarını hızla yukarıya doğru çıkartacağız."
Kongre için hareketlilik sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım saat 11.20'de kongre alanına geldi.
Erdoğan ve Yıldırım, kongre için sabahın erken saatlerinden itibaren Ankara Spor Salonu önünde toplanan kalabalığı selamladı.
YILDIRIM: HASRETİN VUSLATA DÖNÜŞTÜĞÜ ANI YAŞIYORUZ
Kısa bir konuşma yapan Başbakan Yıldırım şunları söyledi: "Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. AK Parti kongreleri bir şölendir, bir bayramdır. Güzel bir bayramı bugün birlikte yaşıyoruz. AK Parti teşkilatının mensupları olarak hasretin vuslata dönüştüğü anı yaşıyoruz. Hoş geldiniz sayın cumhurbaşkanım."
ERDOĞAN: 998 GÜN SONRA YİNE BERABERİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında şunları kaydetti: "Değerli yol arkadaşım, sayın Binali Yıldırım bey, sevgili yol arkadaşlarım sizleri 998 gün sonra en kalbi duygularla selamlıyorum. Fiili bir ayrılığımız vardı ama bugün yine sizlerle beraberiz. Sizlerin heyecanı heyecanımızdır, sizlerin coşkusu coşkumuzdur. 3. olağanüstü kongredeki heyecanı paylaşmak üzere buradasınız. Emaneti bugünlere kadar taşıyan gönüldaşım Binali Yıldırım'a tekrar teşekkür ediyorum. Önümüzde 2019 var. Martında yerel seçimler var. Kasımda parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimi var. Durmak yok yola devam. Kapı kapı dolaşmaya devam edeceğiz. Üzerimizdeki spekülasyonları sandıkta cevabını vererek yine yok edeceğiz."
SALONDA 15 TEMMUZ DEMOKRASİ MARŞI İLE KARŞILANDI
Konuşmaların ardından salona birlikte giriş yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım partilileri selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ı, salona girişinde Başbakan Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım'ın yanı sıra bakanlar, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri karşıladı.
Erdoğan'ın gelişi sırasında "15 Temmuz Demokrasi Marşı" çalındı.
Yöresel kıyafetli çocuklar tarafından karşılanan Erdoğan daha sonra eşi, Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım ile salondaki platform üzerinden izleyicilere beyaz ve kırmızı karanfiller dağıttı. Bu sırada Erdoğan'ın seslendirdiği "Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda" şiiri okundu
Salon içinde ve dışında AK Parti seçim şarkıları çalınırken, partililer şarkılara eşlik etti ve tezahüratlarda bulundu.
Dev Türk bayrağı asılan salonda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın posterleri yer aldı.
"Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform" temasını taşıyan kongrenin yapılacağı salonda, "Yürüyeceksin... Gençler yürüyecek arkandan", "Millete efendilik için değil millete hizmet için varız", "Hep birlikte yeni hedeflere", "Değişimin lideri, milletin partisi", "Kutlu dava, güçlü Türkiye", "Sağlam irade, güçlü Türkiye" pankartları asıldı.
ERDOĞAN DA OY KULLANDI
Kurucu genel başkan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da kongrede oy kullandı. Erdoğan partiye yeni üye olduğu için delege olamıyor.
11 MADDELİK TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ 
Kongrede, Tüzük Değişikliği Komisyonunca hazırlanan parti tüzüğünün 11 maddesine ilişkin değişiklik teklifi, yapılan oylamayla kabul edildi.
Buna göre, tüzüğün "Temel Amaçlar" başlıklı 4. maddesine, "AK Parti, köklü devlet geleneğimizin üzerine bina edildiği 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesini siyasetinin merkezi olarak görür. Milletin tüm fertleri, hiçbir ayrım gözetilmeksizin ülkemizin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak, vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti, yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder" fıkrası eklendi.
Tüzüğün 69. maddesinin 3. fıkrasına "Ancak en az 5 delegece imzalı yazılı teklif gelmesi halinde, genel başkan ve diğer bütün seçimlerin aynı anda yapılmasına büyük kongrece karar verilebilir. Bu halde 76. maddenin 3. fıkrası uygulanmaz" ibaresi eklendi. Değişiklikle genel merkez ve diğer merkez organ seçimlerinin aynı anda yapılmasına imkan sağlanacak.
Tüzüğün 73. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" şeklinde değiştirildi. Söz konusu maddeyle Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantılarına başkanlık etme konusundaki temel ilke düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 74. maddesinin 4. fıkrasında yer alan "Gerek görülen yerlerde teşkilat kurmak" ibaresinden sonra "kaldırma" ibaresi eklenirken, 14. fıkradaki "yürütme organlarının" ibaresi "yönetim ve yürütme organlarının" şeklinde yeniden düzenlendi.
"ÜÇ DÖNEM" KURALI ESNETİLEBİLECEK
İlgili maddenin 16. fıkrası "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu ile diğer ilgili kanuni mevzuatın açıkça yasakladığı veya sınırladığı konular ile tüzükte belli bir Genel Merkez organının görev ve yetkisinde olan konular dışında parti politikaları, adaylık şartları ve kısıtlamaları, seçimler ve benzeri konularla ilgili her türlü prensip veya istisnai nitelikte kararlar almak ve uygulamak gibi görevler yapar, yetkiler kullanır" şeklinde değiştirildi.
Buna göre, partideki "üç dönem kuralı" devam edecek ancak MKYK, gerekmesi halinde istisnai nitelikte karar alabilecek donanıma kavuşturulacak. MKYK, bu alanlarda parti politikaları dikkate alınmak suretiyle inisiyatif kullanma yetkisiyle donatılacak.
Değişiklikle partinin il, ilçe ve belde teşkilatlarının kurulması yanında kaldırılmasına yönelik yetkiyle bu teşkilatların yönetim organ üye sayılarının tüzükte belirlenen asgari ve azami üye sayıları kapsamında belirlenmesi yetkisi MKYK'ya verildi.
GENEL BAŞKAN VEKİLLİĞİ GETİRİLDİ
AK Parti Tüzüğü'ne "77/A" sayılı yeni madde eklendi. Tüzüğe eklenen "Genel Başkan Vekili" başlıklı maddeye göre, genel başkan vekili, MKYK üyeleri arasından genel başkan tarafından belirlenecek. Genel başkan vekili, genel başkanın verdiği görevleri yürütecek, yetkileri kullanacak. Genel başkanın yokluğunda, genel başkan vekili MKYK ve MYK toplantılarına başkanlık edecek. Bu madde hükmü, yan kuruluşlarla genel merkez dışındaki teşkilat kademelerinde uygulanmayacak.
Düzenlemeye göre bir genel başkan vekili belirlenecek, alt kademeler ise "kademe başkanlarının vekili" şeklinde statü oluşturamayacak.
Tüzüğün 79. maddesinin birinci fıkrasına "Genel Başkan Vekili" ibaresi eklendi. İlgili maddenin ikinci fıkrası, "TBMM Parti Grup Başkanı ve Grup Başkan Vekilleri dışındaki MYK üyeleri, Genel Başkan tarafından MKYK üyeleri arasından belirlenir." şeklinde, üçüncü fıkrasındaki "Genel Başkanın yokluğunda" ibaresi ise "Genel Başkanın veya Genel Başkan Vekilinin yokluğunda" olarak değiştirildi.
Maddeyle MYK'nın oluşumu, üyelerinin belirlenmesi usulü ve toplantıya başkanlık etme konusu yeniden düzenlendi.
Ayrıca tüzüğün 81. maddesinin kenar başlığı "Genel Başkan Yardımcıları" şeklinde değiştirildi, "MYK'nın MKYK tarafından seçilen" ibaresi madde metninden çıkarıldı.
AK Parti 3. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde, söz konusu tüzük değişikliğine ilişkin hükümler madde madde oylandı ve kabul edilerek yürürlüğe girdi.
GÜL'DEN KONGREYE MESAJ
Parti kurucuları, eski milletvekilleri, başbakan ve bakanlarla birlikte 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edildi. Ancak Abdullah Gül, kongreye katılmadı.
Gül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Değerli gönüldaşlarım, kıymetli delegeler, fedakar ve cefakar çalışmalarıyla partimizi daima zafere ulaştıran teşkilat mensubu kardeşlerim, arkadaşlarım, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 3. Olağanüstü Kongresi'nin memleketimiz, Türk demokrasisi ve kutlu davamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 14 Ağustos 2001'de o günkü arkadaşlarımızla birlikte kurduğumuz AK Parti, 16 yıllık zaman sürecinde ülkemizde pek çok tabuları yıkmış, kronik sorunlara çözüm üretmiş, siyasi, ekonomik ve sosyal konularda çoklu reformlarla halkımıza çok büyük hizmetler yapmıştır. Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum." (Kaynak:ntvmsnc.com.tr)

18 Nisan 2017 Salı

OHAL 3 ay daha uzatılıyor

MGK ardından toplanan Bakanlar Kurulu'ndan alınan karar sonrası OHAL yeniden uzatılması gündeme geldiği ve kararın TBMM gönderildiği açıklandı. OHAL, TBMM'de geçerse OHAL'de 4. dönem başlamış olacak. 3. dönem OHAL süresi 19 Nisan'da sona erecek yeni dönem başlayacak.

Referandumun ardından dün, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği MGK, ardından Bakanlar Kurulu toplandı. Bakanlar Kurulu ardından yapılan açıklamada “OHAL'in bir kez daha uzatılması kararı alındı. Kararın TBMM’ye gönderildiği ifade edildi
OHAL’in uzatılmasına yönelik tavsiye kararının MGK’da alındığı ve Bakanlar Kurulu’nda onaylandığı ifade edildi.
OHAL 20 Temmuz’da ilan edilmiş, Temmuz ve Ekim 2016  ve Ocak 2017’de olmak üzere 3 kez uzatılmıştı. Dün yeniden uzatılmasıyla OHAL’de dördüncü dönem başladı ve Türkiye olağanüstü hal dönemini böylece bir yıl yaşamış olacak.
KURTULMUŞ: TBMM ONAYIYLA OHAL 3 AY DAHA UZATILACAK
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle;
“Bu seçim kampanyasıyla ilgili 4 temel değerlendirmenin önemli olacağını düşünmekteyim.”
“Katılımın yüksekliği… Yaşlı, çocuk, sakat herkes demokratik bir şekilde katılıma ortak oldular.”
“Türkiye gelişmiş bir şekilde referandum kampanyası geçirdi. Son derece olgun, keyifli, barışçıl bir şekilde kampanya süreci geçirdik. Bu referandumla Türkiye önemli kazanımlar elde etti.”
“Seçim güvenliği ve her sandığın sonuçları alınarak il ve ilçe seçim kuruluna olaysız şekilde ulaştırılmıştır.”
“En çok önemle altını çizerek üstünde duracağım konu Türkiye’de, anayasa yapma ve değişikliği… Hep askerlerin dipçikleriyle önü kesilmiştir. Şimdi bütünüyle sivil iradeyle Türkiye çok önemli yönetim sistemi değişikliği ortaya koydu. Kazanan millettir.”
“Bundan sonraki süreçte TBMM üzerine düşen, uyum sürecini geçirmek. YSK kararından sonra hemen uygulamaya konulacak. Uyum sürecini parlamentonun hızlı çalışarak geçireceğimizi biliyorum. Yeni yönetim sistemimiz Türkiye için hayırlı olsun.”
“Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde MGK toplantısı yaptık. Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra OHAL, Bakanlar Kurulu toplantımızda ele alındı. Bugünden itibaren 3 ay uzatılması için Bakanlar Kurulu’na verildi. İmzalandı. TBMM onayıyla OHAL 3 ay daha uzatılacaktır. Türkiye 15 Temmuz’da darbenin kıyısından dönmüştür. Devletin içine sızmış olan FETÖ’cü eşkıyalar başta olmak üzere terörle mücadeleye girilmiştir. Devletin içine sızmış olan ayaklarının temizlenmesi, finans kaynakları için OHAL’ın uzatılması gerekmekteydi. Terör örgütüyle mücadele sürdürülmeli. Bu sadece hükümetin değil, Tükiye’nin milli güvenlik meselesidir.”
SONUÇLARA GÖLGE DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İDDİASI
“Bununla ilgili muhatap YSK’dır.. Bu konuda taraf değiliz. YSK gerekli açıklamayı yapmıştır.”
“RESMİ GAZETEDE YAYINLANDIĞI AN CUMHURBAŞKANI NE ZAMAN İSTERSE AK PARTİ’YE ÜYE OLABİLİR”
“YSK’ya itirazlar olacak tamamlanması süre alır. Sonra YSK resmen seçim sonuçlarını ilan edecek. Resmi gazetede yayınlandığı andan itibaren yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanı isterse Ak Parti’nin üyesi olabilir. Hiçbir engel kalmıyor istediği zaman partiye üye olabilir.”
“18 maddenin bir an evvel yasalaşmasıdır. Bu aziz millet işinin sahibidir. Milletimiz bu süreçte ne şekilde karar verirse, TBMM halleder halledemezse millete gidebilir. Türkiye’nin bundan sonra hakimi de, sahibi de, sözünde sahibi millettir. Zaman zaman belli konularda milletin görüşüne gidilebilir.”
“Bu yapılan parti seçimi değildir. Dolayısıyla herhangi bir şekilde her hangi partinin önceki seçimlere göre kıyaslanması doğru değildir. Bu halk oylamasıdır. Diğer yerel ve genel seçimlerle karıştırmamak lazım.”
AB İLE İLİŞKİLER – VİZESİZ SEYAHAT
“Mayıs ayı içerisinde Avrupa Birliği ile görüşeceğiz. Her gün binlerce ifade edilen göçmenler neredeyse sıfıra inmiştir. Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Avrupa Birliği, Türkiye vatandaşlarına vize olayında ipe un serdiler. Bunları tekliflerimizi Mayıs’ta onlara ileteceğiz, konuşacağız.” Sözcü

8 Mart 2017 Çarşamba

Milli Eğitim Fazıl Say'ın adını müfredat taslağından çıkardı

Milli Eğitim Bakanlığı askıya çıkarttığı ortaöğretim müzik dersi taslağından dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın adını çıkardı. CHP'li Zeynep Altıok, Say'ın adının, "Ülkemizdeki klasik batı müziği yorumcularına örnekler verilmesi" gereken Müzik Kültürü ünitesinden çıkarılmasını Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a sordu, "Fazıl Say’ın adının müzik dersi taslağından çıkarılmasının gerekçeleri arasında, zaman zaman AKP Hükümetini eleştirmesi var mıdır?" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı askıya çıkarttığı ortaöğretim müzik dersi taslağından dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say'ın adını çıkardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın isminin müfredattan çıkartılmasını Meclis gündemine taşıdı.
Altıok, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle hazırladığı yazılı soru önergesinde “Kariyeri ulusal ve uluslararası başarılarla dolu dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say’ın adı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın askıya çıkardığı ortaöğretim müzik dersi taslağında 12’nci sınıfta işlenecek konular arasında yer alan ‘Müzik Kültürü’ ünitesindeki 'ülkemizdeki klasik batı müziği yorumcularına örnekler verir' maddesinden çıkarılmıştır” ifadelerini kullandı.
Zeynep Altıok’un İsmet Yılmaz’a yönelttiği sorular şöyle:
1. Dünyaca tanınmış ve kariyeri başarılarla dolu piyanistimiz Fazıl Say dışında, MEB’in askıya çıkarttığı ortaöğretim müzik dersi taslağından çıkartılan başka örnek ve usta sanatçı var mıdır? Varsa bu sanatçılar kimlerdir? Sanatçıların, müzik dersi taslağından çıkarılmasının gerekçeleri nelerdir?
2. Fazıl Say’ın adının müzik dersi taslağından çıkarılmasının gerekçeleri arasında, zaman zaman AKP Hükümetini eleştirmesi var mıdır? Varsa hangi eleştiri ya da eleştirileri hükümetinizi rahatsız etmiştir? Hükümetinizi eleştiren her sanatçı için böyle kararlar mı alacaksınız?
3. Müzik dersi kitaplarına konulan örnek sanatçılar hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Bu kriterler içinde AKP iktidarını eleştirmemek ya da övmek var mıdır?
4. MEB’in askıya çıkarttığı bu müzik dersi taslağı kimler tarafından hazırlanmıştır? Taslağı hazırlayanlar daha önce MEB’e böyle çalışmalar yaptılar mı? Yaptılar ise bu çalışmalar hangileridir ve kaçıncı sınıflar içindir?
5. Söz konusu taslaktan Fazıl Say’ın adının çıkartılması için sizin veya bir başka hükümet yetkilisinin verdiği yazılı ya da sözlü bir talimat var mıdır?
6. Dünyanın sayılı sanatçılarından biri olan piyanist Fazıl Say’ın adının müzik dersi taslağından çıkartılmasını bir hata olarak değerlendiriyorsanız, bu büyük hatadan bir an önce dönmeyi düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız hatanın düzeltilmesi için nasıl bir çalışma yapacaksınız? (cnntürk)

1 Mart 2017 Çarşamba

Yurt dışındaki kamu görevlilerinin izinleri durduruldu

Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık genelgesine göre yurt dışında görevli kamu personelinin izinleri durduruldu. Referandum nedeniyle 57 ülkede 27 Mart-9 Nisan tarihleri arasında oy kullanılacağı belirtilen genelgede bu tarihler arasında tüm kamu görevlilerinin izinlerinin durdurulduğu belirtildi.

Resmi Gazete'de yayımlanan "yurt dışında görevli kamu personelinin izinlerinin durdurulmasına ilişkin Başbakanlık genelgesi"nde, TBMM Genel Kurulunca kabul edilen 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 11 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yer aldığı hatırlatıldı.
3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun'un 2'nci maddesinde, "Anayasa değişikliğinin halk oylaması, ilgili Anayasa değişikliği Kanununun Resmi Gazete'de yayımını takip eden altmışıncı günden sonraki ilk pazar günü yapılır." hükmüne yer verildiği belirtilen genelgede, bu hüküm çerçevesinde anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması tarihinin Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 11 Şubat tarihli kararı ile 16 Nisan olarak belirlendiği ifade edildi.
27 Mart - 9 Nisan tarihleri arasında
Bununla birlikte yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin 16 Nisan Pazar günü yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasında, bulundukları ülkelerde veya oy verme günlerinde bulundukları yerlerdeki temsilciliklerde kurulacak sandıklarda oy kullanabileceği bildirilen genelgede, şunlar kaydedildi:
"Bu kapsamda; YSK'nın 15 Şubat 2017 tarihli ve 101 sayılı kararı ile 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan Anayasa değişikliği yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin 57 ülkede 27 Mart-9 Nisan tarihleri arasında ve azami 14 gün süre ile oy kullandırılmasına, oy verme başlangıç tarihlerinin ve oy kullanma sürelerinin ülkelerine göre farklı olabileceğine ancak oy kullanmanın son gününün 9 Nisan olduğuna karar verilmiştir.
YSK'nın 101 sayılı kararı ile oy kullanma tarihleri belirlenen 57 ülkedeki tüm kamu görevlilerinin yurt dışında yapılacak halk oylamasında görev almalarının gerekmesi nedeniyle, mezkur kararda belirtilen ülkelerde görev yapan tüm kamu görevlilerinin izinleri, kararda belirtilen oy kullanma tarihleri süresince durdurulmuştur."

24 Şubat 2017 Cuma

Gurbetçilere de konut satışında KDV istisnası

Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da yabancılar gibi, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için KDV ödemeyecek.

TBMM Genel Kurulunda görüşülen Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 7. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ve milletvekili arkadaşlarının önergesi kabul edildi.
Önergeyle, yabancılara, Türkiye'de aldıkları ilk konut ve iş yeri için tanınan KDV istisnası, çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına da tanındı.
KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya iş yeri satın alanlara, bu gayrimenkullerini bir yıl satmama şartı getirildi. Bu konut ve iş yerlerinin bir yıl içerisinde satılması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.
İlk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek
Önergeyle değiştirilen maddeye göre, Türkiye'ye yerleşmeyen yabancı uyruklu kişiler ile iş merkezi Türkiye'de olmayan iş yeri ya da Türkiye'de kazanç elde etmeyen kurumlar, satış bedelini yurt dışından getirilecek dövizle ödemeleri şartıyla, ilk aldıkları iş yeri ve konutta KDV ödemeyecek.
Çalışma veya oturma izni alarak 6 aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları da Türkiye'den konut ya da işyeri almaları durumunda KDV ödemeyecek. Ancak, resmi daire ve müesseseler ile merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup; bu daire müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk vatandaşları bu haktan yararlanamayacak.
Düzenlemede yer alan şartları taşımadığı halde, yaptıkları satışlarda istisna uygulayanlar ile istisna hükmünden yararlananlar, zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacak. KDV istisnasından yararlanarak Türkiye'de konut veya işyeri satın alanlar bu gayrimenkullerini bir yıl satamayacak; bu konut ve işyerlerini bir yıl içerisinde satması halinde, zamanında alınmayan vergi tahsil edilecek.

10 Şubat 2017 Cuma

Anayasa Değişikliği hakkında kanun Resmi Gazete'de yayımlandı

Anayasa da Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"ni içeren, halkoyuna sunulacak 6771 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkarılacak, milletvekili seçilebilme yaşı 25'ten 18'e indirilecek.
TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir aynı gün yapılacak
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve cumhurbaşkanı seçimleri 5 yılda bir aynı günde yapılacak ve süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek.
TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğu ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilecek.
Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5'ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek.
Partisiyle ilişiği kesilmeyecek
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilmeyecek.
Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, cumhurbaşkanı tarafından atanacak ve görevden alınacak. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri ile teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenecek.
Cumhurbaşkanının, seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde TBMM genel seçimi ile cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis, seçimlerin yenilenmesine karar verirse cumhurbaşkanı bir kez daha aday olabilecek.

9 Şubat 2017 Perşembe

2017 Referandum ne zaman?

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referanfum tarihi konusunda açıklama yaptı. Anayasa çalışmalarının TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesinin ardından vatandaşların en fazla merak ettiği konuların başında, "Referandum ne zaman?" sorusu geliyor. AK Parti tarafından TBMM Genel Kurulu'na taşınan yeni anayasa taslağına destek MHP'den gelirken, CHP ve HDP ise değişikliklerin Türkiye'de tek adam rejimi ortaya çıkarabileceği iddiasıyla destek vermedi. Yapılan görüşmeler sonucunda 18 maddelik yeni anayasa taslağı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Tüm bu gelişmelerin ardından vatandaşlar şimdi referandum yapılmasını beklemeye başladı. Peki referandum ne zaman yapılacak? İşte Bozdağ'ın açıkladığı referandum tarihi... 

Türkiye'de en çok merak edilen konuların başında referandum tarihi geliyor. 18 maddelik anayasa değişikliği TBMM'ye sunulmasının ardından Meclis'te büyük tartışmalar ve protestolar yaşanırken, AK Parti ve MHP'nin desteklediği tasarı oy çokluğuyla kabul edildi. Maddelerin kabul edilmesine rağmen vatandaşların referandum maddeleri neleri değiştirecek sorusuna yanıt aradığı görülüyor. Bugünlerde ülkede en fazla tartışılan konu olan referandumda iktidardaki AK Parti ve MHP değişikliğe 'evet' derken, muhalefet partileri CHP ve HDP ise 'hayır' diyecek. Başkanlık sistemi konusunda az çok bilgi sahibi olanlar da referandum maddeleri ile nasıl bir sistem oluşacağını araştırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkıda Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaşmasının sonrasında Türkiye, şimdi referanduma hazırlanıyor. Bu nedenle vatandaşlar, "Referandum ne zaman" sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 günlük yasal süre içerisinde düzenleme hakkında kararını verecek. "Referandum ne zaman" sorusu bu aşamaların ardından belirlenmeye başlayacak.
Bekir Bozdağ referandum tarihini açıkladı!
TRT Haber'e konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referandumun ne zaman yapılacağını açıkladı. Bozdağ'ın açıklamaları şöyle:
"Cumhurbaşkanının KHK’larla halkı yöneteceği de abartılı bir çarpıtma. Cumhurbaşkanına meclisi fesetme yetkisi verilmiyor. Halkın gözüne baka baka yalan söyleniyor. Cumhurbaşkanımızın bir tereddütü yok. Referandum tarihi 16 Nisan olarak görülüyor.
Referandum sürecinde AK Parti ve MHP’den fire olmaz. Bahçeli’nin son konuşması tarihi bir konuşmadır. Fire bekleyenlere en güzel cevap oldu.
CHP AYM’ye başvurabilir zaten alışkanlıkları böyle. Halka sorulacak bir konuda AYM’ye gitmek siyasi etiğe uymaz. FETÖ elebaşısının iadesi ABD ile ilşkilerimizin en önemli gündem maddesidir."
Referandum nedir?
Anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi önemli meselerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamaya referandum denilmektedir. Demokrasi uygulamasının en güzel örneklerinden biri olan referandumda, halkın iradesi doğrudan doğruya sonuca yansımaktadır. Temsili demokrasilerde halkın seçtiği insanlar halkın iradesini yansıtmaya çalışırlar. Ancak bu tür oylamalar muhalefetin onayı olmadan, popüler uygulamaları hayata geçirmek için kullanılabileceğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edebilirler.
Türkiye'de referandumlar
1961 Türkiye anayasa referandumu
Ülkemizde ilk halk oylaması 1961 Türkiye anayasa değişikliğ için yapıldı. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından 9 Temmuz 1961'de yapılan halk oylaması ile düzenleme %61.7 'evet' oyuyla kabul edildi. Hayır oyu verenlerin oranı ise %38.3 oldu.
1982 Türkiye anayasa referandumu
Türkiye'de ikinci halk oylaması 12 Eylül Darbesi'nin ardından hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasına %91.37 'evet' oyu çıkarken, hayır verenlerin oranı ise %8.63 oldu.
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu Türkiye'de yapılan üçüncü halk oylaması oldu. 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda yapılan referandumdan %50.16 'evet' oyu çıkarken, hayır oyu verenlerin oranı ise %49.83 oldu.
1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Ülkemizde yapılan dördüncü halk oylaması 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumudur. 1982 Anayasası'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda yapılan referandumda %65 'hayır' oyu çıktı. Evet oyunun oranı ise %35 oldu. Ülkemizde sonucu 'hayır' çıkan ilk referandum budur.
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu ile 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikler oylandı. Halk oylamasından %68.95 'evet', %31.05 'hayır' oyu çıktı. Bunun sonucunda şu değişiklikler kabul edildi:
*Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
*Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 96. maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.'
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101. maddesinin "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" şeklinde değiştirilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102. maddesinin "Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir." şeklinde değiştirilmesi.
2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Anayasada yapılan bir takım değişiklikler 12 Eylül 2010'da halk oylamasına sunuldu. 26 maddelik değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edilmesinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet, %42.12 hayır oyu çıktı ve anayasa değişiklikleri kabul edildi. Bu referandum sonucunda şu maddeler değişti:
*Anayasa Mahkemesi'nde yedek üyelik sistemi kaldırılıyor. Mahkeme, "11 asıl 4 yedek" üye yerine "17 asıl" üyeden oluşacak. Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi durumunda mevcut yedek üyeler asıl üye sıfatını kazanacak.
*Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi 12 yıl olarak belirleniyor.
*Vatandaşlara Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkı veriliyor.
*Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
*Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az oniki üye ile toplanır.
*Anayasa değişikliğinin iptali ve siyasi parti kapatma davalarında üyelerin 3/5'i yerine 2/3'ünün oyu aranacak.
*Anayasa Mahkemesi'nin üye yapısı değişti.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üye sayısı "7 asıl 5 yedek" üyeden "22 asıl 12 yedek" üyeye çıkarılıyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun meslekten çıkarma cezalarına yargı denetimi getiriliyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değiştirildi.
*Yüksek Askeri Şura'daki ihraç kararlarına yargı denetimi getiriliyor.
*Memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargıya gidilebilecek.
*Askeri yargının görev alanı daraltılıyor. Askerler ağır cezalık suçlarda sivil mahkemelerde yargılanacak.
*Savaş hali dışında siviller askeri mahkemede yargılanamayacak.
*Askeri yargı organlarının kuruluş ve işleyişinin "askerlik hizmetlerinin gereklerine göre düzenlenceceği" ibaresi anayasadan çıkarılıyor.
*12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen "geçici 15. madde" kaldırılıyor.
*Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsmanlık) kuruluyor. TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak Kamu Denetçiliği Kurumu'nun başkanı olan "Kamu Başdenetçisi" TBMM'de gizli oyla seçilecek. İlk iki oylamada üye tam sayısının 2/3'ü, üçüncü oylamada salt çoğunluğu arancak. Salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde en çok oy alan iki aday arasında yapılacak seçimde 1. olan aday Kamu Başdenetçisi olacak.
*Partisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına eylem ve söylemleriyle neden olan milletvekillerinin milletvekilliği düşmeyecek.
*Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gazilere pozitif ayrımcılık getiriliyor.
*Kişilerin yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç sorusturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilecek.
*Memurlara toplu sözleşme hakkı veriliyor. Toplu sözleşme sırasında uyuşmazlık çıkması durumunda Uzlaştırma Kurulu'na başvurulacak. Uzlaştırma Kurulu ile ilgili hususlar kanunla düzenlenecek.
*TBMM Başkanlık Divanı için yasama dönemi başında seçilenlerin görev süresi 2 yıl, 2. devre için seçilenlerin görev süresi yasama döneminin sonuna kadar devam edecek.
*"Yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunu denetimi ile sınırlı olduğu" ve "hiçbir suretle yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı" vurgulanıyor. (cnntürk)

2 Şubat 2017 Perşembe

İşte TBMM personel maaşları

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine yanıt veren TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, TBMM'de görev yapan kadrolu personel ücretlerine ilişkin açıklama yaptı.

Aydın'ın verdiği bilgiye göre, öğretmen unvanlı kadro net ücreti 9. derece için TBMM Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'ndan önce başlayanlar 4 bin 480 lira, kanundan sonra göreve başlayanlar için 2 bin 992 lira.
Bakıcı anne unvanlı kadro net ücreti 11. derecede aynı kanundan önce başlayanlar için 3 bin 733 lira, kanundan sonra göreve başlayanlar için ise 2 bin 465 lira oldu.
11. derecede usta unvanlı kadro net ücreti de, söz konusu kanun öncesi göreve başlayanlar için 3 bin 904 lira, kanun sonrası göreve başlayanlar için 2 bin 638 lira olarak gerçekleşti.
Yine aynı derecede aşçı unvanlı kadro net ücreti ise kanun öncesi göreve başlayanlarda 3 bin 717 lira, kanun sonrası işe başlayanlarda ise 2 bin 457 lira.
Aynı dereceden garson unvanlı kadro net ücreti, kanun öncesi göreve başlayanlarda 3 bin 715 lira, kanun sonrası göreve başlayanlarda 2 bin 457 lira,
Bulaşıkçı unvanlı kadro net ücreti kanun öncesi göreve başlayanlar için 3 bin 707 lira, kanun sonrası göreve başlayanlar için 2 bin 457 lira
Hizmetli unvanlı kadro net ücreti kanun öncesi göreve başlayanlar için 3 bin 707 lira, kanun sonrası göreve başlayanlar için ise 2 bin 457 lira oldu.
Meclisin Ankara dışında yerleşik birimlerinde benzeri hizmetlerde görev yapan kadrolu personelden halıcı unvanlı kadrolu personel maaş ve diğer gelirler ortalaması 3 bin 980 lira oldu.
Dokumacı unvanlı geçici personel maaş ve diğer gelirler ortalaması 2 bin 907 lira, desinatör unvanlı geçici personel maaş ve diğer gelirlerin ortalaması 3 bin 29 lira olarak belirlendi.

2017 Referandum ne zaman? | İşte Referandum maddeleri ve tarihi

Referandum ne zaman merak konusu... Anayasa değişikliği maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen iki oturumda oy çokluğuyla kabul edilirken, gelecek aylarda Türkiye'yi bir referandum süreci bekliyor. Diğer yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan henüz yapılan değişikliğe imzasını atmadı. Bu nedenle, referandum ne zaman, sorusuna da henüz net bir yanıt verilemiyor. Referandumda AK Parti ve MHP vatandaşları daha güçlü devlet yapısı için 'evet' demeye çağırırken, CHP ve HDP ise tek adam rejimi endişesinde olduklarını belirterek vatandaşları referandumda 'hayır' demeye davet ediyor. Bir yandan referandum tarihi beklenirken, bir yandan da referandum maddeleri neleri değiştirecek merak konusu...

Türkiye'de referandum ne zaman olacak merak konusu... 18 maddelik anayasa değişikliği TBMM'ye sunulmasının ardından Meclis'te büyük tartışmalar ve protestolar yaşanırken, AK Parti ve MHP'nin desteklediği tasarı oy çokluğuyla kabul edildi. Maddelerin kabul edilmesine rağmen vatandaşların referandum maddeleri neleri değiştirecek sorusuna yanıt aradığı görülüyor. Bugünlerde ülkede en fazla tartışılan konu olan referandumda iktidardaki AK Parti ve MHP değişikliğe 'evet' derken, muhalefet partileri CHP ve HDP ise 'hayır' diyecek. Başkanlık sistemi konusunda az çok bilgi sahibi olanlar da referandum maddeleri ile nasıl bir sistem oluşacağını araştırıyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkıda Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaşmasının sonrasında Türkiye, şimdi referanduma hazırlanıyor. Bu nedenle vatandaşlar, "Referandum ne zaman" sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunulacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 günlük yasal süre içerisinde düzenleme hakkında kararını verecek. "Referandum ne zaman" sorusu bu aşamaların ardından belirlenmeye başlayacak.
2017 Referandum ne zaman?
Başkanlık referandumunun, kabul edilen Anayasa değişikliği düzenlemesinin T.C. Resmi Gazete'de yayımlanmasını takip eden 60. günden sonraki ilk pazar günü yapılması bekleniyor. Buradan yola çıkarak, referandumun en geç 16 Nisan 2017 Pazar tarihinde yapılması bekleniyor.
Referandum nedir?
Anayasa değişikliği, yasaların kabulü gibi önemli meselerde halkın iradesini belirlemek amacıyla yapılan oylamaya referandum denilmektedir. Demokrasi uygulamasının en güzel örneklerinden biri olan referandumda, halkın iradesi doğrudan doğruya sonuca yansımaktadır. Temsili demokrasilerde halkın seçtiği insanlar halkın iradesini yansıtmaya çalışırlar. Ancak bu tür oylamalar muhalefetin onayı olmadan, popüler uygulamaları hayata geçirmek için kullanılabileceğinden, totaliter rejimlerde yönetimin isteklerini hukuka uydurmaya alet edebilirler.
Türkiye'de referandumlar
1961 Türkiye anayasa referandumu
Ülkemizde ilk halk oylaması 1961 Türkiye anayasa değişikliğ için yapıldı. 27 Mayıs Darbesi'nin ardından 9 Temmuz 1961'de yapılan halk oylaması ile düzenleme %61.7 'evet' oyuyla kabul edildi. Hayır oyu verenlerin oranı ise %38.3 oldu.
1982 Türkiye anayasa referandumu
Türkiye'de ikinci halk oylaması 12 Eylül Darbesi'nin ardından hazırlanan 1982 Anayasası için yapıldı. 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasına %91.37 'evet' oyu çıkarken, hayır verenlerin oranı ise %8.63 oldu.
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
1987 Türkiye anayasa değişikliği referandumu Türkiye'de yapılan üçüncü halk oylaması oldu. 1982 Anayasası'nın geçici 4. maddesi ile getirilen 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda yapılan referandumdan %50.16 'evet' oyu çıkarken, hayır oyu verenlerin oranı ise %49.83 oldu.
1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Ülkemizde yapılan dördüncü halk oylaması 1988 Türkiye anayasa değişikliği referandumudur. 1982 Anayasası'nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda yapılan referandumda %65 'hayır' oyu çıktı. Evet oyunun oranı ise %35 oldu. Ülkemizde sonucu 'hayır' çıkan ilk referandum budur.
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu ile 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikler oylandı. Halk oylamasından %68.95 'evet', %31.05 'hayır' oyu çıktı. Bunun sonucunda şu değişiklikler kabul edildi:
*Milletvekili genel seçimlerinin beş yıl değil dört yılda bir yapılması.
*Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 96. maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.'
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 101. maddesinin "Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" şeklinde değiştirilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 102. maddesinin "Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin ölümü veya seçilme yeterliğini kaybetmesi halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir." şeklinde değiştirilmesi
2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu
Anayasada yapılan bir takım değişiklikler 12 Eylül 2010'da halk oylamasına sunuldu. 26 maddelik değişikliği içeren paket, TBMM tarafından kabul edilmesinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından referanduma sunuldu. Referandum sonucunda %57.88 evet, %42.12 hayır oyu çıktı ve anayasa değişiklikleri kabul edildi.
Bu referandum sonucunda şu maddeler değişti:
*Anayasa Mahkemesi'nde yedek üyelik sistemi kaldırılıyor. Mahkeme, "11 asıl 4 yedek" üye yerine "17 asıl" üyeden oluşacak. Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi durumunda mevcut yedek üyeler asıl üye sıfatını kazanacak.
*Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi 12 yıl olarak belirleniyor.
*Vatandaşlara Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkı veriliyor.
*Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.
*Anayasa Mahkemesi iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az oniki üye ile toplanır.
*Anayasa değişikliğinin iptali ve siyasi parti kapatma davalarında üyelerin 3/5'i yerine 2/3'ünün oyu aranacak.
*Anayasa Mahkemesi'nin üye yapısı değişti.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun üye sayısı "7 asıl 5 yedek" üyeden "22 asıl 12 yedek" üyeye çıkarılıyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun meslekten çıkarma cezalarına yargı denetimi getiriliyor.
*Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısı değiştirildi.
*Yüksek Askeri Şura'daki ihraç kararlarına yargı denetimi getiriliyor.
*Memurlara verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı yargıya gidilebilecek.
*Askeri yargının görev alanı daraltılıyor. Askerler ağır cezalık suçlarda sivil mahkemelerde yargılanacak.
*Savaş hali dışında siviller askeri mahkemede yargılanamayacak.
*Askeri yargı organlarının kuruluş ve işleyişinin "askerlik hizmetlerinin gereklerine göre düzenlenceceği" ibaresi anayasadan çıkarılıyor.
*12 Eylül Darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen "geçici 15. madde" kaldırılıyor.
*Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsmanlık) kuruluyor. TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak Kamu Denetçiliği Kurumu'nun başkanı olan "Kamu Başdenetçisi" TBMM'de gizli oyla seçilecek. İlk iki oylamada üye tam sayısının 2/3'ü, üçüncü oylamada salt çoğunluğu arancak. Salt çoğunluk sağlanamadığı takdirde en çok oy alan iki aday arasında yapılacak seçimde 1. olan aday Kamu Başdenetçisi olacak.
*Partisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına eylem ve söylemleriyle neden olan milletvekillerinin milletvekilliği düşmeyecek.
*Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gazilere pozitif ayrımcılık getiriliyor.
*Kişilerin yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç sorusturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilecek.
*Memurlara toplu sözleşme hakkı veriliyor. Toplu sözleşme sırasında uyuşmazlık çıkması durumunda Uzlaştırma Kurulu'na başvurulacak. Uzlaştırma Kurulu ile ilgili hususlar kanunla düzenlenecek.
*TBMM Başkanlık Divanı için yasama dönemi başında seçilenlerin görev süresi 2 yıl, 2. devre için seçilenlerin görev süresi yasama döneminin sonuna kadar devam edecek.
*"Yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunu denetimi ile sınırlı olduğu" ve "hiçbir suretle yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı" vurgulanıyor.
(Kaynak:cnntürk.com.tr)

29 Ocak 2017 Pazar

Bakan'dan İstanbul için ürküten açıklama

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Allah korusun Anadolu'da bir deprem olursa bunun altından kalkarız. Ancak, İstanbul'da bir deprem olursa perişan oluruz, ekonomimiz çöker" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ankara'daki Şehircilik Şurası ardından hafta sonunu geçirmek için baba ocağı Kayseri'ye geldi. Dün , Ulaştırma bakanı Ahmet Arslan ile birlikte çeşitli etkinliklere katılan Özhaseki, bu günü ailesiyle birlikte geçirdi. DHA muhabirine konuşan ve sık sık dile getirilen İstanbul depremiyle ilgili kaygılarını anlatan bakan Özhaseki, şöyle devam etti:
"Geçenlerde Anayasa oylamasının TBMM'den geçmesinin ardından İstanbul'a gittim. Burada, tüm başkanlarını topladım. İstanbul'daki deprem riski anlattım. Bazıları gözümün içine bakıyor. Bir fay hattı var 250 senede kırılıyor. Şu anda 249'uncu senesi. Bir başka fay hattı var 400 sene oluyor kırılalı. Şu anda 462'nci senesindeyiz. Allah korusun Anadolu'da bir deprem olursa bunun altından kalkarız. Ama, İstanbul'da bir deprem olursa perişan oluruz, ekonomimiz çöker. Onun için bakanlık olarak bunu kendimize dert ettik. Dönüşüm ve depreme ilişkin alınacak işlerin bir de finansman ayağı var. Milyonlarca dolar tutuyor. Bunun karşılanması lazım. Bunun rezerv alanı sorunu var? rezerv alanını nereden çıkaracağız? İstanbul'un nüfusu 30 milyona çıkacak. Yollar aynı, otoparklar, okullar hep aynı. Pekiyi, nüfus 2 misline çıktı, hayat çekilmez bir hal alacak. Bu sorun nasıl çözülecek? İstanbul'da böyle sorular var. Bunu kendinize dert etmezseniz size göre ne var? Ama, dert ederseniz uyku yitirecek bir ortam var. O nedenle birçok alanda bir gayret içerisindeyiz. Çaba gösteriyoruz, uğraşıyoruz, güzel işler de oluyor. Rabbim bizi mahçup etmesin."
Fethullahçı Terör Örgütü'nün çirkin yüzü görüldüğü halde hala bunlara sahip çıkan, bunların sözcülüğünü yapan, bundan medet umanların bulunduğunu anlatan Bakan Özhaseki, bu konuda şöyle dedi:
"Kuran ve Hz. Peygamberimizin hayatına bağlı alim var ise ,başımızın üzerinde yeri va Gerçek hoca işte odur. Yok ona uymuyorsa, Amerikalıların kucağına oturmuş fetva veriyorsa ,yüz paralıktır. Onun hiç hükmü yoktur. Kuran'a bağlı olmayan adam sapık olur,ondan başka bir şey olmaz. FETÖ'cüler ar fakirin çocuğunu, bir de çok parası olan zenginleri sevdiler Fakirin çocuğunu kandırıp,istedikleri gibi yönlendirdiler. Şimdi,bir tarafta Doğu'da PKK temizleniyor, bir tarafta FETÖ temizleniyor, bir tarafta DEAŞ temizleniyor. Zaten bu örgütler birbiriyle ilintili. 17 Aralık 2016 tarihinde Kayseri'deki bombalı araçla yapılan terör saldırısını PKK yaptı. Aradan 10-15 gün geçti bu kez Rusya elçisi öldürüldü. Bunu da FETÖ yaptı. Üstünden 10 gün daha geçti, yılbaşında Reina'da kendi başına eğlenen masum insanları biri geldi hepsini taradı. Altından DEAŞ çıktı. Nasıl oluyor da zamanlamalarda hiç sekme olmuyor, birbirlerinin işine ve zamanlamasına karışmıyorlar? Önce biri yapıyor, sonra diğerine sıra geliyor.. Böyle bir sıra içerisinde bu ahlaksızlığı yapıyorlar."
Bakan Mehmet Özhaseki, bu gece bir yakın arkadaşının oğlunun nişan törenine katıldıktan sonra karayoluyla Ankara'ya dönecek. DHA

27 Ocak 2017 Cuma

MHP'li muhalifler sahaya iniyor

MHP'de yeni anayasa değişikliğine 'hayır' diyen muhalifler sahaya iniyor. Kurulacak platformla 81 ilde çalışma yapılacak.

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, 'hayır' kampanyası için STK'larla işbirliği yapacaklarını, ayrıca sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanacaklarını söyledi.
Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, MHP'li muhalifler ise sahaya çıkmak için hazırlıklarını bitirmek üzere.
Meclis'teki oylamalarda 'hayır' diyen MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, parti tabanının genel merkeze ateş püskürdüğünü söyledi. Parti tabanının yüzde 70-80 oranında 'hayır' dediğini söyleyen Halaçoğlu, "Biz sahaya çıkarız da onlar çıkabilir mi?" diye sordu.
Halaçoğlu türütecekleri kampanyanın ayrıntılarını şöyle anlattı:
"Biz parti olarak hareket etmiyoruz. Partilerle de işbirliği içinde çalışmayacağız. Bir platform oluşturup sadece MHP tabanına değil, -MHP tabanı zaten yüzde 70-80 hayır diyor- tüm seçmenlere sesleneceğiz. Biliyoruz ki AKP tabanında da hayır diyecek çok insan var. Bu mesele şu anki hükümet, cumhurbaşkanı meselesi değil, bu mesele Türkiye'nin geleceği meselesi. Kim gelirse gelsin tek başına bir yönetim tarzını kabullenmemiz mümkün değil. Türkiye'nin her yanını dolaşacağız. STK'larla işbirliği yapacağız. Siyasi nitelikte düşünmediğimiz için bir çok kesimin destek olacağını, birlikte hareket edeceğini düşünüyoruz. Biz 'hayır' derken bunun nedenlerini çok iyi açıklayabiliyoruz. Bunların yer aldığı kısa metinler yayınlayacağız. Sosyal medyayı en etkin şekilde kullanacağız. Türkiye'nin 81 iline gitmeye çalışacağız. MHP tabanının yüzde 70-80'i hayır diyor, bu oylamada yüzde 90 olur. Devlet Bey'in yanında tavır alanlar da aslında lider doktrininden kaynaklı Bahçeli'nin yanında yer alıyorlar.

Yeni anayasa maddeleri neleri değiştiriyor?

Anayasa değişikliği maddeleri, TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. Yapılan görüşmeler neticesinde anayasa değişikliği maddeleri oy çokluğuyla kabul edildi. Yeni anayasa maddeleri için yapılan görüşmeler oldukça sert geçti. Milletvekilleri arasında oldukça sert tartışmalar yaşanırken, yapılan protestolar görüşmelere damga vurdu. Anayasa değişikliği maddelerine tasarıyı sunan AK Parti ile MHP destek verirken, CHP ve HDP bu değişikliklerin karşısında yer aldı. İktidar yeni anayasa maddelerinin 'daha güçlü bir Türkiye' yaratacağını ifade ederken, muhalefet partileri CHP ve HDP ise anayasa değişikliği maddelerinin 'tek adam rejimi' tehlikesini doğurabileceğini ifade etti. Görüşmelerin ardından Türkiye referandum sürecine hazırlanıyor. Peki anayasa değişikliği maddeleri Türkiye'de neleri değiştirecek? İşte yeni anayasa maddelerinin tamamı ve süreç hakkında detaylar...

Anayasa değişikliği maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda yapılan görüşmelerinde ardından oy çoğunluğu ile kabul edildi.Anayasa değişikliği maddeleri TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti ve MHP milletvekillerinin desteğiyle kabul edildi. Yıllardır Türkiye'de anayasa değişikliği konusunda tartışmalar devam ederken, iktidar ile muhalefet arasında bir orta yol bulunamayınca görüşmeler tıkanmıştı. Anayasa değişikliği için iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) baştan bu yana ısrarcı durumdayken, muhalefet partilerinden beklediği desteği bir türlü görememişti. Ancak 1 Kasım'da gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından başlayan süreçte ve ardından 15 Temmuz darbe girişimini sonrasında Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Başkanlık Sistemi ve yeni Anayasa konusunda iktidar partisine destek vereceklerini açıkladı. Öte yandan ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demoktarik Partisi (HDP) yapılacak değişikliği desteklemediklerini belirtmeye devam etti. İktidarın Anayasa değişikliği maddeleri ile "devlet yapısının güçleneceği" iddiasına muhalefet partileri, "tek adam rejimi" yaratılacağı şeklindeki görüşleriyle karşı çıktı. TBMM'de gerçekleştirilen 1. ve 2. oturumlarda 18 maddelik Anayasa değişikliği kabul edildi. Fakat bu önemli görüşmelerin sadece günün belirli saatlerinde TBMM TV'de yayınlanması tepkilere neden oldu. Muhalefet bu denli önemli bir konunun televizyonlardan yayınlanması gerektiğine vurgu yaptı. Yine pek çok vatandaş da görüşmelere daha fazla yer verilmesinden yana. Peki Anayasa değişikliği süreci nasıl işliyor? 18 maddelik Anayasa değişikliği neleri değiştiriyor?
Anayasa değişikliği maddeleri kabul edildi
AK Parti'nin 18 maddeden oluşan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, 339 oyla kabul edilerek yasalaştı. Teklifin tümü üzerinde yapılan gizli oylamaya 488 milletvekili katıldı. Yapılan oylamada 339 kabul, 142 ret oyu kullanılırken, 5 oy boş, 2 oy ise geçersiz sayıldı. İstedikleri sonucu alan AK Parti milletvekilleri sonucu ayakta alkışladı.
Başbakan Yıldırım teşekkür etti
Başbakan Binali Yıldırım, 18 maddelik Anayasa değişikliği maddelerinin kabul edilmesinin ardından kürsüye gelerek bir teşekkür konuşması yaptı. Yıldırım konuşmasında, "Bugün burada bir anayasa değişikliği yapmadık. Bir anayasa değişikliği teklifi yaptık. Anayasayı değiştirecek olan aziz Türk milletidir. Biz üzerimize düşen görevi yaptık, asıl görevi milletimize arz ediyoruz. Şimdi söz milletindir, yetki milletindir, karar milletindir, mühür milletin elindedir. Halkımız son sözü söyleyecek, son kararı verecektir" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu'nda, ikinci tur görüşmeleri yapılan anayasa değişikliği teklifinin 18. maddesi, 343 oyla kabul edildi. ​TBMM Genel Kurulundaki gizli oylamaya 488 milletvekili katıldı. Maddeye 343 kabul, 142 ret oyu çıktı. 2 oy boş kullanılırken, 1 oy geçersiz sayıldı. Teklifin tümü üzerindeki oylamaya geçildi.
YENİ ANAYASA MADDELERİ NELERDİR?
MADDE 1: 7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9 uncu maddesine “bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 2: 2709 sayılı Kanunun 75 inci maddesinde yer alan “beşyüzelli” ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3: 2709 sayılı Kanunun 76 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 4: 2709 sayılı Kanunun 77 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“C. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi MADDE 77- Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama yapılır.”
MADDE 5: 2709 sayılı Kanunun 87 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“MADDE 87: Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”
MADDE 6: 2709 sayılı Kanunun 98 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlığı metinden çıkarılmıştır;
“MADDE 98: Türkiye Büyük Millet Meclisi; meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır. Meclis araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir. Genel görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir. Meclis soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir. Yazılı soru; yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından ibarettir. Meclis araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.”
MADDE 7: 2709 sayılı Kanunun 101 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"A. Adaylık ve seçimi MADDE 101: Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer. Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir. Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve esaslar kanunla düzenlenir.”
MADDE 8: 2709 sayılı Kanunun 104 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“MADDE 104: Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder. Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar. Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj verir. Kanunları yayımlar. Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar. Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve görevlerine son verir. Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenler. Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul eder. Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar. Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunar. Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli tedbirleri alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir. Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir. Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir. Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.”
MADDE 9: 2709 sayılı Kanunun 105 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“E. Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu MADDE 105- Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanının görevi sona erer. Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.”
MADDE 10: 2709 sayılı Kanunun 106 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“F. Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar MADDE 106- Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir. Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır. Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde and içerler. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa üyelikleri sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir. Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır. Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır. Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.”
MADDE 11: 2709 sayılı Kanunun 116 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“H. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi
MADDE 116: Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha
aday olabilir. Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder.
Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev süreleri de beş yıldır.”
MADDE 12: 2709 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve kenar başlıkları metinden çıkarılmıştır.
“III. Olağanüstü hal yönetimi MADDE 119: Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir. Olağanüstü hal ilanı kararı verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir. Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz. Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.”
MADDE 13: 2709 sayılı Kanunun 142 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli askeri mahkemeler kurulabilir.”
MADDE 14: 2709 sayılı Kanunun 159’uncu maddesinin başlığı ile birinci ve dokuzuncu fıkralarında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metninden çıkarılmış; iki, üç, dört ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş; altıncı fıkrasında yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmış; dokuzuncu fıkrasında yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere” ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.
“Hâkimler ve Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.
Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
Üyeler dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir. Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır. Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.”
MADDE 15: 2709 sayılı Kanunun 161 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir;
“A. Bütçe ve kesin hesap MADDE 161: Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır. Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır. Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek, harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm konulamaz. Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur. Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar. Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve bunların karara bağlandığı anlamına gelmez. Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır.”
MADDE 16: 2709 sayılı Kanunun;
A) 8 inci maddesinde yer alan “ve Bakanlar Kurulu”; 15 inci maddesinin birinci fıkrasında, 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasında ve 19 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “, sıkıyönetim”; 88 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu ve”, ikinci fıkrasında yer alan “tasarı ve”; 93 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “, doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,”; 125 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ve altıncı fıkrasında yer alan “sıkıyönetim,”; 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “, sıkıyönetim”, altıncı fıkrasında yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek”, yedinci fıkrasında yer alan “ile Jandarma Genel Komutanı”; 153 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “tasarı veya”; 154 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Yüksek”; 155 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ve “tüzük tasarılarını incelemek,”, üçüncü fıkrasında yer alan “Yüksek” ibareleri madde metinlerinden çıkarılmıştır.
B) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına”; 78 inci maddesinin başlığı “D. Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler”; 117 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı”; 118 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından”, üçüncü fıkrasında yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına”, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca”, dördüncü fıkrasında yer alan “Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları”, beşinci fıkrasında yer alan “Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının”, altıncı fıkrasında yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle”; 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle”; 124 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı” ve “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin”; 127 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının”; 131 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından”; 134 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana”; 137 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tüzük” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi”; 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin”, altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,”; 149 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “oniki” ibaresi “on”; 150’nci maddesinde yer alan “kanun hükmündeki kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” ve “iktidar ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi” ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna ve”; 151 inci maddesi ile 153 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “kanun hükmünde kararname” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi”; 152 nci maddesinin birinci fıkrası ile 153 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “kanun hükmünde kararnamenin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin”; 158 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi “adli ve idari”; 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına”; 167 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
C) 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “geri gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt çoğunluğuyla” ve “117 nci” maddesinin üçüncü fıkrasının başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibareleri eklenmiştir.
Ç) 108 inci maddesinin birinci fıkrasına “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere “idari soruşturma,” ibaresi eklenmiş; ikinci fıkrasında yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi madde metninden çıkarılmış; üçüncü fıkrasında yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve üyeleri,” şeklinde ve dördüncü fıkrasında yer alan “kanunla” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir. D) 146’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasında yer alan “, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi ile dördüncü fıkrasında yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
E) 82’nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 96’ncı maddesinin ikinci fıkrası, 117’nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları, 127’nci maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi, 150’nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ile 91, 99, 100, 102, 107, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 120, 121, 122, 145, 156, 157, 162, 163 ve 164 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 17: 2709 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir;
“GEÇİCİ MADDE 21:
A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir.
C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.
D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder.
E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler kaldırılmıştır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler (yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak;
a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler.
b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir. Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir.
F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152’nci ve 153’üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur.
G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.
H) Anayasanın 67’nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz.”
MADDE 18: Bu Kanun ile Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125’inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127’nci maddenin son fıkrasına dair değişiklik; 131, 134, 137’nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148’inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin ikinci fıkrası,161, 162, 163, 164, 166 ncı ve 167 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile Geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları, birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. cnntürk