28 Şubat 2015 Cumartesi

"Deniz hep 25 yaşında"

Deniz Gezmiş'in doğum günü, Ataşehir Deniz Gezmiş Parkı'ndaki heykelinin önünde kutlandı. 6 Mayıs 1972 tarihinde 2 arkadaşıyla beraber idam edilen Deniz Gezmiş yaşasaydı bugün 68 yaşında olacaktı. Türk devrimci hareketin simgelerinden biri olarak tanınan ve Yusuf Aslan ile Hüseyin İnan ile birlikte idam edilen Deniz Gezmiş 68. Yaş günü sebebiyle anıldı. Sosyal medyada en çok paylaşılan videolardan biri ise Gezmiş'in idam kararının yüzüne okunduğu o anlar oldu...

25 yaşında idam edilen Deniz Gezmiş'in bugün doğum günü. Türk devrimci hareketin simgelerinden biri olan Deniz Gezmiş, 68.yaş gününde anılıyor. 1968 yılında Amerikan 6. Filosunu protesto edip 1971 yılında da 4 Amerikan askerini kaçıran Deniz Gezmiş ve arkadaşları Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yakalanmışlardı.

Yakalanmasının ardından idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 sabahı Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde idam edilmişti.

"DENİZ HEP 25 YAŞINDA"

Ağabeyi Bora Gezmiş ve sevenleri Türkiye'deki ilk ve tek heykelinin önünde bir araya geldi. Heykelin önüne yerleştirilen 25 adet mumu yaktılar, güvercin uçurdular. Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi, "Devrim denen uzun koşunun en güzel 100 metresini koşan Deniz hep 25 yaşında bizim için" diyerek sözü Ağabeyi Bora Gezmiş'e bıraktı.

Bora Gezmiş, "Bana bir gün heykeli dikilecek dediklerinde, inanmamıştım. Şimdi gençleri zaman zaman buraya getiriyorum. Onlara Deniz'i anlatıyorum. Bu halk için yapılan hiçbir şeyi halk unutmuyor. Kardeşimin boşuna ölmediğini biliyorum" dedi.

Deniz Gezmiş’in babasına yazdığı son mektup…

“Baba,
Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım.

Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder