"Askeri casusluk" davasında mağdur Ertürk, ortada bir kumpas olduğunu beyan ettiğini belirterek, "Kumpası kuran kişi Fethullah Gülen ve onun askeriyeye sızmış uzantısıdır'' dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin, İstanbul'daki "askeri casusluk" davasında sanıkların haklarının ihlal edildiğine ilişkin kararının ardından Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, 10 tutuksuz sanık ile mağdurlar Yelda Gargun, Türker Ertürk ve taraf avukatları katıldı.
Sanıkların kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı Selçuk Kaya, Yargıtay'ın bozma ilamını sanıklara ve avukatlara okuyarak, taraflara bozma ilamına karşı diyeceklerini sordu.
Mağdur Türker Ertürk, Beşiktaş'ta yapılan yargılamalar sırasında sanıklardan şikayetçi olmadığını ve en yetkili ağızlara ortada bir kumpas olduğunu beyan ettiğini anlatarak, ''Ben kumpası kuranlardan şikayetçi olduğumu söyledim. Benim adımın iddianamede mağdur olarak geçmesi bile bu kumpasın belirtisidir. Bugün salonda oturan ve oturmayan arkadaşlara kumpas kuran kişinin adını da vermiştim. Tekrar veriyorum. Bugün bu kumpası kuran kişi Fethullah Gülen'dir ve onun askeriyeye sızmış uzantısıdır'' dedi.
Duruşmada söz alan mağdur Yelda Gargun da daha önceki gibi şimdi de sanıklardan şikayetçi olmadığını ifade ederek, böyle bir şey yaptıklarına inanmadığını söyledi.
Sanık Burak Çetin'in avukatı Celal Ülgen, mahkemece şu anda usul kuralı gereği Yargıtay bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulduğunu hatırlatarak, ''Ortada hukuksal bir karar yoktur. Hukuksal süsü verilmiş bir mahkeme kararı vardır. Gerek yerel mahkemenin gerekse Yargıtay'ın kararları bu yöndedir. Yargı içerisine sızmış aşağılık bir çetenin kumpası neticesinde görülen ve verilen karara karşı beyanda bulunmamız mümkün değildir'' diye konuştu.
Sanıklardan Deniz Mehmet Irak, bu davaların tek bir çete tarafından organize edildiğini savunarak, şunları söyledi:
''Ben yaklaşık 2 sene askeri cezaevinde kaldım. Biz bu davalarda devlete ve mesleğimize olan inancımızı kaybettik. Devletin içerisine çöreklenmiş, bizleri ordu içerisinde istemeyen bir çetenin yaptıklarına maruz kaldık. Ben ne yerel mahkemenin verdiği kararı ne de Yargıtay 9. Dairesi'nin verdiği kararı tasvip etmiyorum. Bir an önce adil bir yargılama yapılarak tarafımıza onurlarımızın geri verilmesini istiyoruz.''
Sanıklardan İbrahim Sezer de kapatılan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararlarını tasvip etmemekle birlikte Yargıtay'ın bozma ilamındaki aleyhine olan hususlara uyulmamasını, lehine olanlara ise uyulmasını istedi.
Mahkeme heyeti, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına uyulmasına hükmederek, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali yapıldığına ilişkin gerekçeli kararının beklenilmesine karar verdi.
(kaynak:medyafaresi.com.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder