Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığına atanan emekli general Adnan Tanrıverdi ve kurucusu olduğu kuruluş Sadat bir çok iddia ile gündeme geldi. Peki Adnan Tanrıverdi kimdir ve Sadat adlı şirket ne faaliyetler yürütüyor? İşte iddialar ve kamuoyuna yapılan açıklamalarıyla bu soruların yanıtları...
Sadat adlı uluslararası savunma danışmanlığı firmasının kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına getirilmesi kamuoyunda da merak edilen soruları beraraberinde getirdi. Peki Adnan Tanrıverdi kimdir ve Sadat firması ne yapmaktadır?
1944 Konya Akşehir doğumlu olan Adnan Tanrıverdi, 1963-1964'te İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Zooloji Bölümündeki öğreniminin ardından 1964 yılında girdiği Kara Harp Okulun'dan 1966'da topçu subayı olarak mezun oldu ve 1996 yılındaki emekliliğine kadar 30 yıl TSK'da görev yaptı. 1980'de kurmay subay olan ve "Gayrinizami Harp Kursu" de gören Tanrıverdi'nin görev yaptığı birlikler arasında Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı ile KKTC Sivil savunma Teşkilat Başkanlığı da bulunuyor.
"İrticai faaliyet" iddiası
1992'de tuğgeneralliğe yükseltilen Tanrıverdi, İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın ardından Kara Kuvvetleri Sağlık Daire Başkanlığı yaptı ve 1996'da kadrosuzluk gerekçesiyle emekli edildi. Tanrıverdi'nin geçmişte ve atamasının ardından "TSK içinde irticai faaliyetler yürüttüğü için" emekli edildiği iddiaları sıkça gündeme getirildi. Emeklilikten sonra da Üsküdar FM Radyosunun Genel Koordinatörlüğünü, İhlâs Marmara Evleri Camii Yaptırma ve Yardım Derneği Yönetim Kurulu üyeliğini yapan Tanrıverdi'nin genel başkanlığını yaptığı, 2000 yılında kurulan Adaleti Savunanlar Derneği'nin (ASDER) TSK'dan ihraç edilen ve emekli askerlerden oluştuğu sıkça eleştiri konusu oldu. Kuruluş, bünyesindeki Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) aracılığıyla TSK'nın yeniden yapılandırılmasına yönelik eleştiriler geliştirdi. Atama sonrasında basında yer alan iddialar arasında 15 Temmuz sonrasındaki kararnamelerle TSK'ya getirilen yeni düzenlemelerin bu önerilerle paralellik taşıdığı da var.
Eski istihbarat başkanından 'Dini kışlaya sokan adam' iddiası
Atama kararının ardından Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in, "Bu adam TSK'daki görev yaptığı süre boyunca dini kendi amaçlarına alet eden uygulamalar içinde olmuştur. İstanbul Maltepe'deki Tugay Komutanlığı sırasında kışlanın içine dini sokmuş, kendine orada bir grup yaratamaya çalışmış, kışla içinde toplu sihir namazları kıldığına yönelik gelen bilgiler doğrultusunda kızak bir göreve çekilerek emekli edilmiştir" şeklindeki iddiası basına yansıdı.
'Atatürk düşmanı' iddiası
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz da Tanrıverdi'yi "Atatürk düşmanı" diye niteleyerek, "Atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı bir adamla yoluna devam edenler bu ülkeyi bu felaketten kurtaramaz" açıklaması yaptı.
Sadat'ın faaliyetleri ne?
Adnan Tanrıveri'nin 2012'de kurucusu olduğu Sadat Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi, özellikle Suriye savaşı bağlamında sıkça gündeme gelen bir kuruluş.
Misyonu: 'İslam dünyasının dünya süper güçleri arasındaki yerini almasına yardımcı olmak'
Gayri nizami harp eğitimi veren şirketin çeşitli yerlerde açtığı eğitim kamplarında 2 bin 800 kişinin gayri nizamı harp ya da gerilla eğitimi aldığı 3 Eylül 2012'deki Aydınlık gazetesinin bir haberinde yer aldı. Peki Sadat kendisini nasıl anlatıyor? Şirketin internet sitesinde misyonu, "Silahlı Kuvvetlerin ve İç Güvenlik Güçlerinin organizasyonu, iç güvenlik ve savunma alanında stratejik danışmanlık, iç güvenlik ve askeri eğitim ile donatım alanlarında hizmet vererek, İslam Ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmayı ve İslam Dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasındaki hak ettiği yerini almasına yardımcı olmaktır" şeklinde tanımlanıyor.
Askeri eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyor
Türkiye'de uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek şirket olduğu belirtilen ve eski TSK mensuplarının görev aldığı Sadat, askeri ve "iç güvenlik" yani "terörle mücadele" alanında danışmanlık ve eğitim hizmeti veriyor. Askeri ve güvenlik alanında pek çok eğitimi veren şirketin, kursları arasında "Gayri Nizamı Harp" ve "Keskin Nişancılık" gibi başlıklar da dikkat çekiyor. "Kara Harekatı", "Keskin Nişancılık", "Koruma", "Tahrip", "Gayri Nizami Harp", "İleri Tek Er Muharebe", "Topçu ve Havan İleri Gözetleyicilik", "Tank / Zırhlı Araç Avcılığı" gibi kurs eğitim paketleri bulunuyor.
Gayri Nizami Harp Eğitim Paketi
Şirketin "Gayri Nizami Harp Kursu Eğitim Paketi" kapsamında, "Gayri Nizami Harp teşkilatlanması ve bu teşkilatın unsurlarının pusu, baskın, yol kapaması, tahrip, sabotaj ve kurtarma-kaçırma harekatları ile bu harekatlara karşı koyma faaliyetlerinin eğitimini" verdiği anlatılıyor. Şirketin bu kurs kapsamında verdiği dersler arasında, "istihbarat", "gerilla harekatı", "kurtarma-kaçırma harekatı", "özel kuvvetler harekatı", "psikolojik harp" dikkat çekiyor. Bu kurs sonucunda "kazandırılacak kabiliyetler" başlığı altında da şunlar sayılıyor:
"Suikast kabiliyeti kazandırılır"
"Kursiyerler, GNH Kursları sonucunda; Başta psikolojik harp ve harekat olmak üzere, Sabotaj, Baskın, Pusu, Tahrip, Suikast, Kurtarma ve kaçırma, Tedhiş, Sokak hareketleri türü eylemlerde ve gizli etkinliklerden oluşan harekat teknikleri, imkân ve kabiliyetine ulaştırılır ve yapılacak test ve değerlendirmelerde başarılı olanlara GNH Uzmanlığı Sertifika verilir."
Sadat TBMM gündeminde
Kurulduğu 2012'de Ali Rıza Öztürk, Bülent Tezcan ve Ali İhsan Köktürk tarafından verilen Soru ve Meclis Araştırması önergesiyle TBMM gündemine taşınan Sadat'la ilgili son olarak CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması talebiyle 1 Temmuz'da soru önergesi vermişti. Suriye savaşındaki etkinliği ve faaliyetleri sorgulanan Sadat'la ilgili önergede, "Sadat'ın TSK'ya alternatif oluşturduğu" iddiaları hatırlatılmıştı. Sağlar'ın deyimiyle şirketin "kontrgerilla eğitimi" verdiği belirtilen soru önergesinde, şirketin "Suriye'de savaşan IŞİD türevi radikal İslamcı örgütlere gayrı nizami harp eğitimi" verdiği iddiaları sorulmuştu. Sağlar soru önergesinde, şirketin kamplarında "Osmanlı Ocaklarından gelen gençlerin" de bulunduğu iddialarını hatırlatarak, Sadat'ın resmi kurumlarca verilmiş bir izninin olup olmadığını, "TSK'ya alternatif oluşturması için hükümet tarafından izin verilip verilmediğini" ve hangi gruplara ne tür eğitimler verdiğinin takip edilip edilmediğini sormuştu. Sağlar, "Eğer takip ediliyorsa hangi gruplara, ne tür eğitimler hangi tarihler aralığında ve nerede verilmiştir?" sorusuna da yanıt istemişti. Soru önergesinde Sağlar, "Gerilla eğitimi veren SADAT’ın kontrol edilmemesi durumunda, ne gibi sıkıntılara gebe olduğumuzu ön görüyor musunuz?" diye de sormuştu.
Sadat'tan yanıt: Fuat Avni ve Mehmet Eymür'ün iftiraları
Fikri Sağlar'ın soru önergesine 12 Temmuz'da Sadat'ın internet sitesi üzerinden yanıt verilmiş ve bu iddiaların arkasında sosyal medyada "Fuat Avni" olarak bilinen ve kim olduğu bilinmeyen bir kişiyle, eski MİT'çi Mehmet Eymür'ün bulunduğu belirtilerek, bunların iftira olduğu ileri sürülmüştü. Cevapta Eymür'ün bu iddiaları, "CIA'nin yönlendirmesiyle" gündeme getirdiği iddia edilerek, "Bu ülkelerin silahlı kuvvetlerine ihtiyaç duydukları askeri eğitimleri SADAT A.Ş. vermesin de ABD şirketleri mi versin?" denilmişti.
'Hiçbir ülkeye gerilla eğitimi verilmedi'
Şirketten soru önergesi üzerine yapılan açıklamada, Ticaret Kanunu kapsamında faaliyet gösterdikleri, şirketin kuruluşunun Ticaret ve Milli Savunma Bakanlıkları'na bildirildiği ve "Türk Silahlı kuvvetlerine alternatif olmak gibi bir amacı ve iddiası" olmadığı söylendi. Kurulduğu günden bu güne kadar herhangi bir ülke veya gruba, yurt içinde ve yurt dışında nizami-gayri nizami veya herhangi bir konuda eğitim hizmeti verilmediği belirtilen açıklamada, bazı ülkeler ile proje bazında danışmanlık için görüşme yapıldığı ifade edildi. Savunma Sanayi ürünleri alıp-satmak için girişimlerde bulundukları anlatılan açıklamada, "Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlıklarının izni olmadan, savunma sanayi ürünlerinin yurt içi ve uluslararası sevkiyatı mümkün değildir. SADAT A.Ş. de aynı hükümlere tabidir" denildi. Yurt içinde ve yurt dışında herhangi bir eğitim tesisi ve kamplarının bulunmadığı dile getirilen açıklamada, bu yöndeki iddialar "iftira" olarak nitelendirildi. Açıklamada, "SADAT A.Ş.'nin eğitim kampları yoktur. SADAT A.Ş.'nin İŞİD (DAEŞ - DEAŞ - ISIS - ISIL) ile ve başka her hangi bir terör örgütü ile hiç bir ilgi ve bağlantısı yoktur ve olması da mümkün değildir. SADAT A.Ş. yurt içinde ve dışında hali hazırda hiç bir ülkeye veya örgüte gerilla eğitimi vermemiştir" denildi.
'Gayri nizami harp eğitimi verme kabiliyetimiz var'
Ancak şirketin gayri nizami harp eğitimi verme imkan ve kabiliyeti bulunduğu ifade edilen açıklamada, şu ifade ve iddialar yer aldı:
"Şu anda ihtiyaç duyan ülkelere küresel güçlerin benzer şirketleri bu eğitimi vermektedir. SADAT A.Ş. için kuşku ile bakılan bu husus ülkelerin milli ihtiyaçlarına bağlıdır. Özellikle küresel güçlerin kontrolündeki terör örgütleri ile mücadelede İslâm Ülkeleri bu tür özel eğitimli birlikler yetiştirme ihtiyacı duymaktadırlar. SADAT veya bir başka Türk şirketi veya TSK bu talebi karşılamazsa, ilgili ülkedeki teröristi de, terörle mücadele kuvvetlerini de küresel güçler eğitmektedirler. Bu tür eğitimlerin yurt dışında SADAT A.Ş. tarafından verilmesinin devlete her hangi bir sıkıntı vermesi mümkün değildir. Sadece bu imkandan haberi olmayan devlet, bu imkanı bir dış politika enstrümanı olarak kullanmaktan mahrum olacaktır."
İddiaların karalama kampanyası olarak nitelendirildiği açıklamada, Sadat'ın "ülke çıkarları için endişe edilecek değil teşvik edilecek bir şirket" olduğu öne sürülmüştü. (cnntürk.com.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder