Dünya bu iddiayı tartışıyor. Yaklaşık 5 bin kişinin ölümüne neden olan Ebola salgınının, geçen yıl Gine'de ölen 2 yaşındaki Emile Ouamouno adlı erkek bebekten çıktığı belirtiliyor.
Emile'nin annesi, kız kardeşi ve anneannesinin de aralarında bulunduğu 14 kişinin de Ebola’dan öldüğünü kaydediyor. Dünya sağlık Örgütü verilerine göre, Ebola salgınında hayatını kaybedenlerin sayısı 5 bine yaklaştı.
Örgüt küresel düzeyde Ebola vakası sayısı, son rapordan bu yana 3000 daha arttığını ve 13 bin 703'e ulaştığını açıkladı. Geçen Cumartesi ise, Ebola vakalarının sayısı 10 bin 141 olarak açıklanmıştı. Ancak kısa bir sürede bu kadar büyük artışın, yeni vakaların duyurulmasından değil, verilerin, eski vakalarla güncellenmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Eboladan ölenlerin sayısı son açıklanan rakama göre 4920. Bu ölümlerin 10'u dışında hepsi Liberya, Sierra Leone ve Gine'de meydana geldi.
ebola etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ebola etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
30 Ekim 2014 Perşembe
28 Ekim 2014 Salı
ABD'de iki çocuğa Ebola dayağı
ABD'nin New York kentinde, Senegalli kardeşlerin “Ebola” virüsü taşıdıkları gerekçesiyle dövülmesi üzerine, New York Polis Teşkilatı (NYPD) ve İl Eğitim Müdürlüğü soruşturma başlattı.
Senegal'den bir ay önce gelen 13 yaşındaki Pape Drama ve 11 yaşındaki kardeşi Amadou Drama'nın eğitime başladıkları Bronx semtindeki okulda dövülmesi, büyük tepki topladı. Yerel medyanın haberine göre, Bronx'taki Tremont İlkokulu'nda okuyan çocuklarının bir kaç haftadır “Ebolalı” oldukları ileri sürülerek, alay edildiğini belirten baba Ousmane Drame, çocuklarının 15 kişilik bir grup tarafından “tekme-tokat” dövüldüğünü söyledi.
Dövülmeden önce de çocuklarının aşağılandığını belirten baba Drame, spor salonuna gittiklerinde sınıf arkadaşlarının çocuklarına, topa dokunmamalarını, dokunurlarsa, Ebola kapacaklarını söylediklerini kaydetti. NYPD ve New York Eğitim Müdürlüğü olayla ilgili soruşturma başlatırken, Baba Ousmane Drame, 25 yıldır ABD'de böyle bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtti. Afrika Danışma Konseyi Başkanı Charles Cooper olayın ardından yaptığı açıklamada, toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
New York Eğitim Müdürü ve Okullar Başkanı Carmen Farina yayımladığı açıklamasında, “Özellikle New Yorklular'ın birlikte olması gerektiği bir dönemde, öğrencilerimizi sindirme ve zorbalığa karşı hoşgörümüz olmayacak” ifadesini kullandı. Olayın üzerinde önemle durularak soruşturulduğu belirten Farina, Eğitim Müdürlüğü okul güvenlik personelinin okulda öğrenci ve okul personeliyle görüştüğünü, mağdur öğrencilerin desteklenmesinin sağlanacağını bildirdi. Hürriyet
Senegal'den bir ay önce gelen 13 yaşındaki Pape Drama ve 11 yaşındaki kardeşi Amadou Drama'nın eğitime başladıkları Bronx semtindeki okulda dövülmesi, büyük tepki topladı. Yerel medyanın haberine göre, Bronx'taki Tremont İlkokulu'nda okuyan çocuklarının bir kaç haftadır “Ebolalı” oldukları ileri sürülerek, alay edildiğini belirten baba Ousmane Drame, çocuklarının 15 kişilik bir grup tarafından “tekme-tokat” dövüldüğünü söyledi.
Dövülmeden önce de çocuklarının aşağılandığını belirten baba Drame, spor salonuna gittiklerinde sınıf arkadaşlarının çocuklarına, topa dokunmamalarını, dokunurlarsa, Ebola kapacaklarını söylediklerini kaydetti. NYPD ve New York Eğitim Müdürlüğü olayla ilgili soruşturma başlatırken, Baba Ousmane Drame, 25 yıldır ABD'de böyle bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtti. Afrika Danışma Konseyi Başkanı Charles Cooper olayın ardından yaptığı açıklamada, toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.
New York Eğitim Müdürü ve Okullar Başkanı Carmen Farina yayımladığı açıklamasında, “Özellikle New Yorklular'ın birlikte olması gerektiği bir dönemde, öğrencilerimizi sindirme ve zorbalığa karşı hoşgörümüz olmayacak” ifadesini kullandı. Olayın üzerinde önemle durularak soruşturulduğu belirten Farina, Eğitim Müdürlüğü okul güvenlik personelinin okulda öğrenci ve okul personeliyle görüştüğünü, mağdur öğrencilerin desteklenmesinin sağlanacağını bildirdi. Hürriyet
Ebolaya karşı korunmada püf noktaları
Tedavisi yok, korunmak şart; ama nasıl!?
Ebola virüsü ortaya çıktığı günden bu yana binlerce can aldı. Dünyada giderek büyüyen ve ne yazık ki tüm önlemlerin yetersiz kaldığı bu ölümcül salgın nedeniyle ortalama 4 bin kişi hayatını kaybetti. Peki dünyanın bu korkulu salgın hastalığı Ebola virüsünden korunmak için kişisel ne gibi önlemler alabiliriz, nelere dikkat etmeliyiz? Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi ve Acıbadem Fulya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, milliyet.com.tr'ye önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Ne ilacı var ne aşısı! Korkunun adı, Ebola virüsü. Üstelik tehdit önlenemez şekilde artarak devam ediyor. Afrika'dan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa için de risk oluşturan, adını Kongo'daki nehirden alan 'Ebola' salgını Türkiye için de uluslararası seyahatlerin olduğu her ülke kadar tehlike oluşturuyor. Ebola virüs hastalığı 1976’dan bu yana bilinmekte ancak bu yıl ilk görülmeye başlandığı mart ayından bu yana binlerce can aldı. Dört binden fazla kişi tıbbın şimdilik çaresiz kaldığı bu ölümcül virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi ve Acıbadem Fulya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, hastalığın virüs ile enfekte kişilerden temas yoluyla geçebileceği için kişisel korunma tedbirlerinin önemine dikkat çekiyor. Ebola virüsü nefes yoluyla bulaşmıyor. Hastanın vücut sıvılarının (kan, idrar, dışkı, kusmuk, tükürük, balgam ve diğer vücut sıvıları) başkasının ağız, göz, burun içine veya ciltteki açık yaralarına bulaşması ile hastalık oluşturuyor. Salgın yaşanan ülkelerde enfekte olan kişilerin vücut sıvılarıyla temastan kaçınılması gerekiyor. Her şeyde olduğu gibi Ebola’dan korunmada da su ve sabunun son derece önemli rol oynadığını vurgulayan Dr. Kuşoğlu "Ebola virüsü insandan insana her türlü tükürük, kan, idrar, ter gibi vücut sıvıları ile bulaşan bir hastalık olduğu için su ve sabun en önemli tedbirlerin başında geliyor. 20-30 saniye süren el yıkama pek çok enfeksiyon için en güzel korunma yöntemi olduğu gibi hayat kurtarıcı da oluyor" diyor.
Şüpheli teması olanlar 21 gün süre ile izlenmeli
Henüz ülkemizde bir vaka yaşanmamasına rağmen, Dünya sağlık Örgütü ve TC Sağlık Bakanlığının tedbir amaçlı hazırlık önerileri sık sık güncellenerek hastanelere bildiriliyor. Salgının yaşandığı ülkeler ile teması olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini belirten Dr. Kuşoğlu “Enfekte kişiler salgının yaşandığı ülkeler ile teması olan kişilerdir. Uluslararası seyahatlerin giderek yaygınlaştığı, havayoluyla insanların bir günde birkaç ülkeyi birden dolaşabildiği günümüzde, kişiler sağlıklı görünse dahi, salgının aktif olarak yaşandığı ülkelerle bir teması olduğunda hastalığın kuluçka süresi olan 21 gün süre ile klinik belirtiler yönünden yakından izlenmelidir” diyor. Dr. Kuşoğlu çok önemli bir noktanın da altını çiziyor: “Riskli bölgelerden gelip enfeksiyon bulguları olan kişilere karşı temkinli olunması şart. Ayrıca o ülkelerde bulunanlar Ebola virüsünün belirtilerine karşı da son derece uyanık olmalı. Salgının olduğu ülkelerle teması olup ek olarak grip gibi başlayan yüksek ateş, bulantı, halsizlik, kusma, kas ağrısı gibi durumlarda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Ancak şu unutulmamalıdır ki kişide ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi bulgular yokken başka insanlara virüs bulaştırması olası değildir." Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kuşoğlu, "Kişiler yurt dışında bilmedikleri yerlerde avlanmış hayvanların etlerini kesinlikle tüketmemeli. Hayvanlarla temas etmemek de büyük önem taşıyor" diyor.
Salgının yaşandığı ülkeler ile temasınız varsa hekime danışın
Hastalığın henüz aşısı da yok tedavi edici ilacı da. Antibiyotik tedavisi dahil hiçbir tedavi yöntemi fayda sağlamıyor. Dünya alarmda ve çalışmalar hızla devam ediyor ancak ne zaman işe yarayacağı belirsiz. Dr. Kuşoğlu bu noktada sık sık el yıkamanın yanısıra, kişilerle öpüşme yerine uzaktan selamlaşılması, çantada Alkol bazlı güvenilir dezenfektan ürünleri bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Grip benzeri belirtileri olduğundan dolayı hastanelere Ebola şüphesi ile başvuran hastaların sayısında son dönemde büyük artış yaşanırken, Dr. Kuşoğlu "Bilinmelidir ki öncelikle salgının yaşandığı ülkeler ile temasın olması gerekiyor. Salgın olan ülkelere seyahati olan, Ebola ile enfekte olan kişi ile teması olup ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi belirtilerin başlaması halinde hastaneye başvurmalı ve başvurana kadar başka kişilere dokunmamalı. Hastane personelini enfeksiyon riskinden dolayı bilgilendirmeli, hasta, kişisel korunma önlemlerini almış hastane personeli tarafından tetkik edilmelidir” diyor.
Ebola virüsü ortaya çıktığı günden bu yana binlerce can aldı. Dünyada giderek büyüyen ve ne yazık ki tüm önlemlerin yetersiz kaldığı bu ölümcül salgın nedeniyle ortalama 4 bin kişi hayatını kaybetti. Peki dünyanın bu korkulu salgın hastalığı Ebola virüsünden korunmak için kişisel ne gibi önlemler alabiliriz, nelere dikkat etmeliyiz? Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi ve Acıbadem Fulya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, milliyet.com.tr'ye önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Ne ilacı var ne aşısı! Korkunun adı, Ebola virüsü. Üstelik tehdit önlenemez şekilde artarak devam ediyor. Afrika'dan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa için de risk oluşturan, adını Kongo'daki nehirden alan 'Ebola' salgını Türkiye için de uluslararası seyahatlerin olduğu her ülke kadar tehlike oluşturuyor. Ebola virüs hastalığı 1976’dan bu yana bilinmekte ancak bu yıl ilk görülmeye başlandığı mart ayından bu yana binlerce can aldı. Dört binden fazla kişi tıbbın şimdilik çaresiz kaldığı bu ölümcül virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi ve Acıbadem Fulya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, hastalığın virüs ile enfekte kişilerden temas yoluyla geçebileceği için kişisel korunma tedbirlerinin önemine dikkat çekiyor. Ebola virüsü nefes yoluyla bulaşmıyor. Hastanın vücut sıvılarının (kan, idrar, dışkı, kusmuk, tükürük, balgam ve diğer vücut sıvıları) başkasının ağız, göz, burun içine veya ciltteki açık yaralarına bulaşması ile hastalık oluşturuyor. Salgın yaşanan ülkelerde enfekte olan kişilerin vücut sıvılarıyla temastan kaçınılması gerekiyor. Her şeyde olduğu gibi Ebola’dan korunmada da su ve sabunun son derece önemli rol oynadığını vurgulayan Dr. Kuşoğlu "Ebola virüsü insandan insana her türlü tükürük, kan, idrar, ter gibi vücut sıvıları ile bulaşan bir hastalık olduğu için su ve sabun en önemli tedbirlerin başında geliyor. 20-30 saniye süren el yıkama pek çok enfeksiyon için en güzel korunma yöntemi olduğu gibi hayat kurtarıcı da oluyor" diyor.
Şüpheli teması olanlar 21 gün süre ile izlenmeli
Henüz ülkemizde bir vaka yaşanmamasına rağmen, Dünya sağlık Örgütü ve TC Sağlık Bakanlığının tedbir amaçlı hazırlık önerileri sık sık güncellenerek hastanelere bildiriliyor. Salgının yaşandığı ülkeler ile teması olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini belirten Dr. Kuşoğlu “Enfekte kişiler salgının yaşandığı ülkeler ile teması olan kişilerdir. Uluslararası seyahatlerin giderek yaygınlaştığı, havayoluyla insanların bir günde birkaç ülkeyi birden dolaşabildiği günümüzde, kişiler sağlıklı görünse dahi, salgının aktif olarak yaşandığı ülkelerle bir teması olduğunda hastalığın kuluçka süresi olan 21 gün süre ile klinik belirtiler yönünden yakından izlenmelidir” diyor. Dr. Kuşoğlu çok önemli bir noktanın da altını çiziyor: “Riskli bölgelerden gelip enfeksiyon bulguları olan kişilere karşı temkinli olunması şart. Ayrıca o ülkelerde bulunanlar Ebola virüsünün belirtilerine karşı da son derece uyanık olmalı. Salgının olduğu ülkelerle teması olup ek olarak grip gibi başlayan yüksek ateş, bulantı, halsizlik, kusma, kas ağrısı gibi durumlarda hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Ancak şu unutulmamalıdır ki kişide ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi bulgular yokken başka insanlara virüs bulaştırması olası değildir." Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Kuşoğlu, "Kişiler yurt dışında bilmedikleri yerlerde avlanmış hayvanların etlerini kesinlikle tüketmemeli. Hayvanlarla temas etmemek de büyük önem taşıyor" diyor.
Salgının yaşandığı ülkeler ile temasınız varsa hekime danışın
Hastalığın henüz aşısı da yok tedavi edici ilacı da. Antibiyotik tedavisi dahil hiçbir tedavi yöntemi fayda sağlamıyor. Dünya alarmda ve çalışmalar hızla devam ediyor ancak ne zaman işe yarayacağı belirsiz. Dr. Kuşoğlu bu noktada sık sık el yıkamanın yanısıra, kişilerle öpüşme yerine uzaktan selamlaşılması, çantada Alkol bazlı güvenilir dezenfektan ürünleri bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Grip benzeri belirtileri olduğundan dolayı hastanelere Ebola şüphesi ile başvuran hastaların sayısında son dönemde büyük artış yaşanırken, Dr. Kuşoğlu "Bilinmelidir ki öncelikle salgının yaşandığı ülkeler ile temasın olması gerekiyor. Salgın olan ülkelere seyahati olan, Ebola ile enfekte olan kişi ile teması olup ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi belirtilerin başlaması halinde hastaneye başvurmalı ve başvurana kadar başka kişilere dokunmamalı. Hastane personelini enfeksiyon riskinden dolayı bilgilendirmeli, hasta, kişisel korunma önlemlerini almış hastane personeli tarafından tetkik edilmelidir” diyor.
3 Ekim 2014 Cuma
Ebola hastasına dava açacak
Liberyalı yetkililer, ABD'de Ebola teşhisi konan hastaya, virüsü kapan bir akrabasının 'hasta olmadığını' belirterek 'yalan söylediği' suçlamasıyla dava açacaklarını söyledi.
ABD'de tedavi altına alınan ve durumu ağır olan Liberya vatandaşı Thomas Eric Duncan, geçen ay ülkeden çıkarken doldurduğu formda 'hiçbir akrabasının hasta olmadığını' ifade etmişti.
Liberya Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolbert Nyenswah ise, Duncan'ın 'hasta bir yakınını el arabasıyla bir kliniğe getirdiğini' söyledi.
ABD'deki ilk Ebola vakası olan Duncan'ın durumu hakkında Liberya Havaalanı İdaresi yetkilisi Binyah Kesselly, "Hızla iyileşmesini umuyoruz, dava açmak için Liberya'ya dönüşünü bekleyeceğiz" dedi.
Liberya Enformasyon Bakanı Yardımcısı Isaac Jackson da Duncan'ın 'Ebola vakasıyla ilgili yalancı şahitlik yapma suçlamasından' yargılanabileceğini doğruladı.
BBC'ye konuşan Kesselly, Duncan'ın Ebola hakkındaki tüm sorulara 'Hayır' yanıtını verdiğini ve formda 'yolcunun Ebola hastalığına yakalanan bir akrabası olup olmadığı' sorusunun da bulunduğunu söyledi.
Liberya'da uluslararası kargo şirketi FedEx'in Liberya kolu olan bir şirkette şoför olarak çalışan Duncan, 19 Eylül'de Liberya'dan ABD'ye gitmişti.
Duncan'ın hasta yakınını el arabasıyla bir kliniğe götürdüğü iddia edildi.
“VİRÜSÜ LİBERYA’DA KAPMADI”
Liberya'dan bildiren BBC muhabiri, bunun yasak olduğunu, virüsün bulaşmaması için hastaların yalnızca telefonla bilgilendirilen sağlık çalışanları tarafından taşınabileceğini aktarıyor.
Sağlık Bakanı yardımcısı, Duncan'ın hastalığı Liberya'dayken kapma ihtimalinin düşük olduğunu çünkü ülkeden ayrılmadan önce hastalık belirtisi göstermediğini söylüyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre çoğu Sierra Leone, Liberya ve Gine'de olmak üzere 7.178 Ebola vakası tespit edildi.
Ebola virüsünden ölenlerin sayısı 3.330'u geçti. Yardım kuruluşları virüsün hızla yayıldığı uyarısını yapıyor.
Dünyanın en ölümcül hastalığı olarak bilinen Ebola virüsüyle ilgili bilinenler şöyle:
- Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, kanama ve merkezi sinir sisteminin hasar görmesi öne çıkıyor.
- Virüs kan ve tükürük gibi vücut sıvıları ile bulaşıyor. Virüsün bulaştıktan sonra öldürdüğü insanların oranı yüzde 90'a tırmanabiliyor. Fakat şu anki salgında ölümle sonuçlanan vaka oranı yaklaşık yüzde 70'de seyrediyor.
- Virüsün kuluçka dönemi iki ila 21 gün arasında değişiyor.
- Kanıtlanmış herhangi bir tedavi yöntemi ya da aşı mevcut değil.
- İshal ve kusmadan muzdarip hastalarda su seviyesinin düşmemesi için önlemler alınırsa, hastalıktan kurtulma oranı artıyor.
- Batı Afrika mutfağında kimi yerlerde lezzetli bir besin olarak kabul edilen meyve yarasaları, virüsün ana taşıyıcısı olarak biliniyor. Hürriyet
ABD'de tedavi altına alınan ve durumu ağır olan Liberya vatandaşı Thomas Eric Duncan, geçen ay ülkeden çıkarken doldurduğu formda 'hiçbir akrabasının hasta olmadığını' ifade etmişti.
Liberya Sağlık Bakanı Yardımcısı Tolbert Nyenswah ise, Duncan'ın 'hasta bir yakınını el arabasıyla bir kliniğe getirdiğini' söyledi.
ABD'deki ilk Ebola vakası olan Duncan'ın durumu hakkında Liberya Havaalanı İdaresi yetkilisi Binyah Kesselly, "Hızla iyileşmesini umuyoruz, dava açmak için Liberya'ya dönüşünü bekleyeceğiz" dedi.
Liberya Enformasyon Bakanı Yardımcısı Isaac Jackson da Duncan'ın 'Ebola vakasıyla ilgili yalancı şahitlik yapma suçlamasından' yargılanabileceğini doğruladı.
BBC'ye konuşan Kesselly, Duncan'ın Ebola hakkındaki tüm sorulara 'Hayır' yanıtını verdiğini ve formda 'yolcunun Ebola hastalığına yakalanan bir akrabası olup olmadığı' sorusunun da bulunduğunu söyledi.
Liberya'da uluslararası kargo şirketi FedEx'in Liberya kolu olan bir şirkette şoför olarak çalışan Duncan, 19 Eylül'de Liberya'dan ABD'ye gitmişti.
Duncan'ın hasta yakınını el arabasıyla bir kliniğe götürdüğü iddia edildi.
“VİRÜSÜ LİBERYA’DA KAPMADI”
Liberya'dan bildiren BBC muhabiri, bunun yasak olduğunu, virüsün bulaşmaması için hastaların yalnızca telefonla bilgilendirilen sağlık çalışanları tarafından taşınabileceğini aktarıyor.
Sağlık Bakanı yardımcısı, Duncan'ın hastalığı Liberya'dayken kapma ihtimalinin düşük olduğunu çünkü ülkeden ayrılmadan önce hastalık belirtisi göstermediğini söylüyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre çoğu Sierra Leone, Liberya ve Gine'de olmak üzere 7.178 Ebola vakası tespit edildi.
Ebola virüsünden ölenlerin sayısı 3.330'u geçti. Yardım kuruluşları virüsün hızla yayıldığı uyarısını yapıyor.
Dünyanın en ölümcül hastalığı olarak bilinen Ebola virüsüyle ilgili bilinenler şöyle:
- Hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, kanama ve merkezi sinir sisteminin hasar görmesi öne çıkıyor.
- Virüs kan ve tükürük gibi vücut sıvıları ile bulaşıyor. Virüsün bulaştıktan sonra öldürdüğü insanların oranı yüzde 90'a tırmanabiliyor. Fakat şu anki salgında ölümle sonuçlanan vaka oranı yaklaşık yüzde 70'de seyrediyor.
- Virüsün kuluçka dönemi iki ila 21 gün arasında değişiyor.
- Kanıtlanmış herhangi bir tedavi yöntemi ya da aşı mevcut değil.
- İshal ve kusmadan muzdarip hastalarda su seviyesinin düşmemesi için önlemler alınırsa, hastalıktan kurtulma oranı artıyor.
- Batı Afrika mutfağında kimi yerlerde lezzetli bir besin olarak kabul edilen meyve yarasaları, virüsün ana taşıyıcısı olarak biliniyor. Hürriyet
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)