obama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
obama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2017 Cuma

Barack Obama yeni kitabını Brando adasından yazacak

Emekli ABD Başkanı Barack Obama, anı kitabını yazmak için ilk sahibi Marlon Brando olan Tetiaroa Adası’nda inzivaya çekildi.

Sekiz yıllık başkanlık serüveninin ardından koltuğunu Donald Trump’a teslim eden Barck Obama, Beyaz Saray'da yaşadıklarını anlatmak için bir kitap yazıyor.
Eşi Michelle Obama ile birlikte 60 milyon dolarlık bir kitap sözleşmesi imzalayan Barack Obama'nın hatıralarını nerede yazacağı ortaya çıktı.

55 yaşındaki eski başkan, tatil için Fransa'nın Güney Pasifik'teki toprakları olan Tahiti açıklarındaki Fransız Polinezyası'nda bir ay boyunca kalacak.

Obama'nın Polinezya tatilindeki ilk durağı Tetiaroa Adası'ndaki "The Brando" isimli ekolojik tatil köyü olacak.
Eskiden oyuncu Marlon Brando'nun sahibi olduğu adanın ekolojik tatil köyü Conde Nast Traveller dergisi tarafından dünyanın en iyi tatil köyü seçilmişti.

Obama Tetiaroa Adası'ndan sonra Fransız Polinezyası'ndaki, Bora Bora Adası'nın da içinde bulunduğu diğer adaları da gezecek.

Polinezya'nın en büyük adası Tahiti'ye önceki gün ulaşan Obama'ya kitabını yazdıktan sonra eşi Michelle Obama ile kızları Malia ve Sasha da eşlik edecek.

Oscar’lı efsanevi oyuncu Marlon Brando, 1962'de "Denizde İsyan" filmi çekimleri için gittiği Tetiaroa Adası'nda eşi Tarita Teripaia tanışmış ve hayran olduğu adayı satın alıp eşiyle birlikte yerleşmişti.

Brando'nun ölümünden sonra adayı satın alan turizmci, adaya ekolojik olmasının yanı sıra oldukça lüks bir tatil köyü inşa ettirdi ve tatil köyüne Brando'nun adını verdi. 35 villadan oluşan tatil köyünde her villanın kendine özel havuzu ve plajı bulunuyor.

Yıllar önce Brandon çifti özel kısırlaştırma tekniğiyle adadaki sivrisineklerin soyunu tamamen yok ettirdiği için adada hiç sivrisinek de bulunmuyor. Dünyanın en lüks adalarından biri olarak bilinen ve ulaşımı sadece özel jetle yapılan Tetiaroa daha önce de, Angelina Jolie ve Brad Pitt çifti, Beyonce ve Leonardo DiCaprio'yu ağırlamıştı. (ntvmsnc)





16 Şubat 2017 Perşembe

ABD, FETÖ okulları için 60 milyon dolar verdi iddiası

ABD'nin New Jersey eyaletinde bulunan FETÖ bağlantılı sözleşmeli (charter) okulların geçen yıl vergi mükelleflerinin ödediği paralarla ABD yönetiminden 60 milyon doları (220 milyon TL) aşkın finansal destek aldığı iddia edildi.

New Jersey eyaletinde günlük yayımlanan Record gazetesi ve 'NorthJersey.com'un haberinde, New Jersey'deki bazı charter okulların kurucularının Fethullah Gülen ile yakın ilişkisine ve 2016 yılında ABD yönetiminden aldığı finansal desteğe dikkat çekildi.
ABD'de vergi mükelleflerinin ödediği paralarla beslenen FETÖ'nün New Jersey'de yönettiği 7 okulun geçen yıl 60 milyon dolardan fazla finansal destek aldığı belirtilen haberde, bu eğitim kurumlarından bazılarının kurucularının ise yüz binlerce dolar siyasi bağışta bulunduğu iddia edildi.
Obama'nın seçim kapmanyasına bağış
FETÖ'nün New Jersey'de yönettiği Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulunun eski başkanı ve Türki Amerikan Dernekleri Konseyi Başkanı'nın, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın 2012 yılındaki seçim kampanyasına 500 bin dolardan fazla bağışta bulunduğu da iddialar arasında
Haberde, bazı charter okulların kurucularının ise Türkiye'ye geziler düzenleyerek eyalet yetkililerinden destek almaya çalıştığı aktarıldı.
Gülen ile bağlantılı özel kuruluşların bu sözleşmeli eğitim kuruluşlarına hizmet de verdiği belirtilen haberde, Amsterdam & Partners hukuk firmasının yöneticisi Robert Amsterdam'ın, "Bu okulların hem Gülen için para toplamak hem de Gülen'in takipçileri ve öğretmenlerini istihdam ederek onların gelirlerinin yüzde birini Gülen'e bağlamak için kullanıldığı açık" ifadesine yer verildi.
Ayrıca Amsterdam, FETÖ okullarının charter okulu görevi yürütmediğini ve ABD'de Gülen'e siyasi destek toplama faaliyetleri içinde olduklarını kaydetti.
New Jersey'deki Bergen Sanat ve Bilim Sözleşmeli Okulu, Paterson Bilim ve Teknoloji Sözleşmeli Okulu, Passaic Sanat ve Bilim Sözleşmeli Okulu, Thomas Edison EnergySmart Sözleşmeli Okulu, Central Jersey Koleji Hazırlık Okulu, Paterson Sözleşmeli Bilim ve Teknoloji Okulunun FETÖ'nün kontrolü altında olduğu belirtiliyor. cnntürk

24 Ocak 2017 Salı

ABD 7 ülkeden gelenlere kapılarını kapatıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın, birçok ülkeden göçmenlerin ABD'ye girişini geçici olarak yasaklayan, Suriye'nin yanı sıra 6 ülkeden daha vize başvurularını geçici süreyle durduran ve Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnamelere bugün imza atması bekleniyor

Amerikan medyasında yer alan ve Trump'ın yakın ekibindeki bazı isimlere dayandırılan haberlere göre, 20 Ocak Cuma günü başkanlık koltuğuna oturan Trump, bugün göçmenlere vize kısıtlaması ve Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnamelere imza atacak.
Seçim kampanyası döneminde "Müslümanların ABD'ye alınmaması" önerisini yapan ve sonraki açıklamalarında bununla "daha sıkı güvenli prosedürlerini kastettiğini" söyleyen Trump'ın, imzalayacağı kararnameyle birçok ülkeden gelen göçmenlerin birkaç aylığına ülkeye girişini yasaklayacağı öne sürüldü.
Bazı medya kuruluşlarında "4 ay" olarak belirtilen sürenin ne kadar olacağının, söz konusu kararnamenin açıklanmasıyla netleşmesi bekleniyor.
Suriye, İran ve Irak da var
Benzer bir kararname ile Trump'ın Suriye, Irak, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemen'den gelen vize başvurularının "daha sıkı güvenlik prosedürleri tanımlanıncaya kadar" geçici süreyle askıya alacağı iddiası da ortaya atıldı.
Amerikan medyasındaki bazı haberlerde bu sürenin 30 gün olacağı ileri sürüldü.
Seçim kampanyası döneminde Trump, "teröristlerin olduğu bazı Müslüman ülkelerden gelen kişilerle ilgili daha sıkı güvenlik denetimi yapılması gerektiğini" dile getirmiş, bu kişilerin ülkeye girişinin engellenmesi için gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar söz konusu ülkelere vize kısıtlaması getirilebileceğini ifade etmişti.
Meksika sınırına duvar
Trump'ın bugün, Meksika sınırına duvar örülmesini öngören bir kararnameye de imza atması bekleniyor.
Twitter hesabından salı günü yaptığı açıklamada Trump, "Yarın ulusal güvenlikle ilgili büyük bir gün planladık. Başka birçok şeyin yanında duvarı da inşa edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
Seçim döneminde, Meksika'dan gelen kaçak göçmenleri önlemek için birçok kez sınıra duvar öreceğini kaydeden Trump'ın, başkanlık koltuğuna oturduktan 5 gün sonra bu yönde bir kararnameye imza atacağı öngörülüyor.
Donald Trump, 20 Ocak'ta yemin edip görevine başladıktan sonra seçim döneminde sözünü verdiği şekilde ilk imzasını, kendinden önceki ABD Başkanı Barack Obama döneminde çıkarılan sağlık reformu yasası Obamacare'in iptalini öngören kararnameye atmıştı.

21 Ocak 2017 Cumartesi

Trump'ın yemin töreninden satır başları

Sekiz yıldır Beyaz Saray'da oturan Demokrat Barack Obama'dan görevi devralan Cumhuriyetçi Donald Trump, Kongre'de yemin ederek ABD'nin 45. Başkanı oldu. Trump'dan önce ABD Başkan yardımcısı Mike Pence de yemin etti. 
İşte Trump'ın konuşmasından önemli satır başları;
ABD'nin 45'inci başkanı seçilen Donald Trump'ın yemin töreni gerçekleşti.
"Amerika birleşirse, Amerika durdurulamaz. Büyük düşünmeli, daha da büyük hayaller kurmalıyız. Artık konuşan ama yapmayan politikacıları dinlemeyeceğiz. Boş konuşma devri bitti, aksiyon zamanı geldi. Birlikte Amerika’yı daha güçlü yapacağız. Birlikte Amerika’yı daha zengin yapacağız. Birlikte Amerika’yı daha gururlu yapacağız Washington yüceldi, halk değil. Fabrikalar kapandı, kurulu düzen kendini korudu ama vatandaşlarımız değil Onların zaferleri sizin zaferleri sizin zaferleriniz olmadı. Bunların tamamı değişecek. Bu değişim bugün ve şu anda başlıyor.
Güç Beyaz Saray'dan halka geçiyor.
Politikamızın iki basit kuralı olacak: Amerikan malı al ve Amerikan işçi çalıştır!
Radikal İslam'ı yok edeceğiz.
ABD yaşam tarzını diğer ülkelere empoze etmek istemiyoruz ama onlara örnek olmak bizim için önemli.
Dünyadaki diğer uluslarla dostluk içerisinde olmak istediğini belirten Trump, ancak ulusal çıkarların ilk sırada yer alacağını söyledi.
En önemlisi hangi partinin yönetimi elde ettiği değili halkın yönetimde söz sahibi olup olmadığı. 20 ocak 2017 halkın iktidarının başladığı gün olarak hatırlanacak.
ABD'nin unutulan kadınları ve erkekleri bundan sonra unutulmayacak.
Bugün ettiğim yemin tüm Amerikalılara bağlılık yeminidir.
Amerikalılar güvenli mahalleler, çocukları için iyi okullar ve işler istiyor.
Kökenleri fark etmeksizin tüm Amerikalılar aynı vatanseverlik özelliklerine sahiptir.
Washington yüceldi, halk değil. Fabrikalar kapandı, kurulu düzen kendini korudu ama vatandaşlarımız değil Onların zaferleri sizin zaferleri sizin zaferleriniz olmadı. Bunların tamamı değişecek. Bu değişim bugün ve şu anda başlıyor.
Boş konuşma devri bitti, aksiyon zamanı geldi
Trump, "Ülkemizin altyapısı kötü durumdayken, yurt dışında trilyonlarca dolar harcandı" eleştirisinde bulundu. (cnntürk)











17 Ocak 2017 Salı

Görevi bırakmaya hazırlanan Obama'dan sürpriz karar

ABD'de başkanlık koltuğunu Cuma günü Donald Trump’a devredecek olan Barack Obama, 2013 senesinde casusluk ve diğer suçlardan 35 yıla mahkûm edilen Chelsea Manning için af yetkisini kullandı. Cezası hafifletilecek Manning'in 17 Mayıs'ta serbest kalacağı belirtildi. Wikileaks’in kurucusu Julian Assange geçen hafta yaptığı açıklamada, Manning’in affedilmesi halinde ABD’ye iade edilmeyi kabul edeceğini duyurmuştu.

Hürriyet'te yer alan habere göre Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, Obama'nın farklı suçlardan ceza alan toplam 273 mahkûm için "özel af" yetkisini kullandığı bildirildi.
Koltuğu devretmeden önce 64 mahkûmu affeden, 209 mahkumun ise cezasını hafifleten Obama’nın listesinde ABD ordusu ve hükümetine ait gizli belgeleri Wikileaks'e sızdıran Manning de bulunuyor.
Görevi bırakmasına günler kala Obamadan sürpriz kararManning, 2013'te 35 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan bir gün sonra, artık hayatına kadın olarak devam etmek istediğini açıkladı. Eski asker, adını da Chelsea Manning olarak değiştirdi.
Beyaz Saray açıklamasında, Obama’nın af listesine alınan Manning’in cezasının hafifletileceği ve 17 Mayıs'ta serbest kalacağı bildirildi.
29 yaşındaki Manning, 2010 yılında Bağdat’ta görev yaptığı sırada elde ettiği gizli askeri bilgileri Wikileaks aracılığıyla sızdırdığı suçlamasıyla 2013 senesinde toplam 35 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
27 Mayıs 2010'dan beri tutuklu olan Manning, geçen yıl iki kez intihara kalkışmıştı.
Assange şartını açıklamıştı
Wikileaks’in Twitter hesabından geçen hafta yapılan açıklamada "Adalet Bakanlığı’ndaki davanın açıkça anayasa ihlali olmasına karşın, eğer (ABD Başkanı Barack) Obama, Manning’i affederse; Assange ABD’ye iade edilmesini kabul edecektir" denilmişti.
Assange 2012 yılından bu yana, ABD’ye iade edilme riski olduğundan endişe ederek sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinde yaşıyor.
Cartwrıght'ı da affetti
20 Ocak'ta görevini devredecek Obama’nın af listesinde, 2007-2011 yılları arasında ABD Genelkurmay Başkanı Yardımcısı olarak görev yapan James Cartwright da bulunuyor. Cartwright, 2012 yılında verdiği yanlış bir ifadeden dolayı suçlu bulunmuştu.
Tarihe geçti
Cezası kaldırılan veya hafifletilen mahkumların önemli bir bölümünün, şiddete bulaşmamış kişiler arasından belirlenen "uyuşturucu madde ile ilgili suçlardan" ceza almış kişiler olduğu kaydedildi.
Obama, görev süresi içinde en fazla sayıda mahkûmu affeden ABD başkanı olarak kayıtlara geçti.
ABD Başkanı Obama 20 Ocak Cuma günü görevi Trump'a teslim edecek.

12 Ocak 2017 Perşembe

ABD basınından Obama değerlendirmesi: Hayal kırıklığı

Veda konuşmasının ardından ABD Başkanı Obama, gazeteler tarafından verdiği sözleri tutmamakla eleştirildi. Boston Herald gazetesi "Obama'yı tarif edecek en iyi kelime; hayal kırıklığı" derken Financial Times, "Obama, Ortadoğu konusunda verdiği sözleri yerine getiremedi" değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanlığını 20 Ocak'ta devredecek Başkan Barack Obama'nın veda konuşmasını "Yes we did." (Evet yaptık.) diyerek tamamlamasını bazı gazeteciler eleştirdi. Barack Obama, 8 yıllık başkanlık döneminin son konuşmasını yaptığı Chicago'da, başkanlığı döneminde başta ekonomi olmak üzere birçok alanda başarılı olduğunu ve göreve geldiği günden daha iyi bir ülke bıraktığını savunarak, Amerikan halkına "umutlu ve dirayetli olmaları" çağrısında bulunmuştu.
"Timsah gözyaşları döküyor"
ABD ve dünya basınında Obama'nın verdiği sözler içinde başardıkları ve başaramadıkları konusu tartışılıyor. Bazı medya kuruluşları, Obama'nın verdiği birçok sözü yerine getirmediğini savundu. Siyasi yorumcu ve radyo programcısı Laura Ingraham, Fox News'e yaptığı açıklamada, veda konuşmasını yaparken duygusal anlar yaşayan Obama'yı "timsah gözyaşları" dökmekle itham etti.
Veda konuşması etkinliğinin iyi organize edildiğini ancak Obama'nın "işe yaramayan politikalarını" gizleyemediği değerlendirmesinde bulunan Ingraham, "Obama çok popüler ve bu beni şaşırtmıyor ama verimliliğimizi, canlı bir ekonomi ve pragmatik bir dış politika fikrini yerle bir etti." ifadesini kullandı. "ABD daha mı güçlü daha mı özgür, daha mı etkili? Ekonomi 2008'a bakarak daha mı iyi?" diye soran Ingraham, birçok fırsatın kaçırıldığı düşüncesinde olduğunu anlattı. Başkanlığının ilk döneminde birçok Amerikalının Obama'ya inandığını söyleyen Ingraham, "Obama'nın elinde ülkeyi daha iyi bir yere taşımak için büyük bir fırsat vardı ama maalesef bu fırsatı kaçırdı." dedi.
"ABD'nin Ortadoğu'da kredibilitesi düştü"
Financial Times gazetesinden David Gardner da Obama'nın vedasına ilişkin kaleme aldığı "Obama, Ortadoğu konusunda verdiği sözleri yerine getiremedi" başlıklı makalesinde, Başkan'ın bölgede bir travmaya neden olduğunu, bunun kolay kolay geçmeyeceğini ve birçok kişinin onu kolayca affedemeyeceğini belirtti. Obama döneminde özellikle Ortadoğu'da ve dünya genelindeki ABD nüfuzunun tehlikeli bir şekilde azaldığını kaydeden Gardner, "Bölgede eski müttefikler uzaklaştı ve Putin'in Rusya'sı Obama'nın gözü önünde Suriye'yi koruması altına aldı." yorumunu yaptı.
Suriye'de 2013 yılında Esed rejimi kimyasal silah kullanmasına rağmen "kırmızı çizgisi" aşılan Obama'nın onu cezalandırmamasını da eleştiren Gardner, makalesinde "Bu eylemsizlik ABD'nin kredibilitesi için bir felaketti. Putin bunu çok iyi istismar etti ve Halep'teki muhalifleri bitirerek Esed rejimini kurtardı." ifadelerine yer verdi. Thomas Walkom da The Star gazetesindeki makalesinde, Obama'nın yerine getiremediği sözlerine dikkati çekerek, Guantanamo'yu kapatamaması, Afganistan'daki savaşı kazanamaması, İsrail'in yeni yerleşim yeri kurmasını engelleyememesini bunlara örnek gösterdi.
Sağlık reformunun Obama daha görevden ayrılmadan başarısız olduğunun tescillendiğini vurgulayan Walkom, Obama'nın Kongreyle de sorunlar yaşadığını ve istediği düzenlemeleri geçiremediğini kaydetti. Walkom, birçok sözünü yerine getiremeyen Obama'nın yine de rasyonel bir kişi ve ABD'nin ilk siyahi başkanı olarak hatırlanacağına değindi.
- "Obama'yı en iyi tarif eden kelime; hayal kırıklığı"
Barack Obama'yı bazılarının kahraman, kimilerinin ise kötü adam olarak gördüğü yorumunu yapan Boston Herald gazetesi ise "Barack Obama'yı tarif edecek en iyi kelime; hayal kırıklığı." değerlendirmesinde bulundu. Obama'nın ülkeyi birleştirme sözlerine rağmen 8 yıl önceye göre ABD'nin daha da kutuplaşmış bir duruma geldiği öne sürülen haberde, "Obama, sağlık reformu olan Obamacare, terörle savaş ve işsizlik konularından çok verdiği sözleri tutmamasıyla hatırlanacak." ifadesi kullanıldı. ABD Başkanı'nın değişim sözü vermesine rağmen Washington'da hiçbir şeyin değişmediği de savunulan haberde, hala lobi gruplarının Kongre ve başkenti yönetmeyi sürdürdüğü belirtildi.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Obama veda etti

ABD Başkanı Barack Obama, Chicago kentindeki veda konuşmasında, 8 yıllık başkanlığı döneminde başta ekonomi olmak üzere birçok alanda başarılı olduğunu ve göreve geldiği günden daha iyi bir ülke bıraktığını savunarak, Amerikan halkına "umutlu ve dirayetli olmaları" çağrısında bulundu.
Beyaz Saray'daki koltuğunu, seçilmiş Başkan Donald Trump'a 20 Ocak'ta devredecek olan Barack Obama, veda konuşmasını siyasete
başladığı ve "memleketim" diye tanımladığı Chicago'da yaptı.
Konuşmasında ağırlıklı olarak Amerikan kamuoyunun beklentilerine 8 yıllık başkanlığı döneminde nasıl karşılık verdiğini anlatan Obama, Trump'a başkanlığı "sorunsuz bir şekilde" devredeceğini söyledi.

"Obamacare" olarak bilinen sağlık reformundan Amerikan ekonomisinin 2008'deki finansal krizden sonraki performansına kadar büyük ölçüde ABD vatandaşlarının hayatlarını yakından ilgilendiren konular hakkında konuşan Obama, 8 yıllık yönetiminde "ülkeyi daha iyi bir yer haline getirdiğini" savundu.
Trump'ın başkanlık koltuğuna oturduğunda ilk iş olarak değiştirmeyi vadettiği sağlık reformuyla ilgili ifadelerinde Obama, "Eğer daha iyi bir alternatif getirilirse onu açıkça destekleyeceğim." dedi.
Demokrasiye sıkça vurgu yaptığı konuşmasında Obama, ABD'deki farklı ırklar arasındaki hoşgörünün kendi başkanlığı döneminde eskiye göre daha iyi hale geldiğini öne sürdü.

Dış politikayla ilgili sınırlı yorumlar yapan Obama, dünyanın en çok tartıştığı ve kendi yönetiminin de sıkça eleştirildiği konuların
başında gelen Suriye'deki iç savaşa hiç temas etmedi. Obama, Ortadoğu ile ilgili sorunlara da değinmedi.
Aşırılıklarla mücadelenin süreceğini bildiren Obama, "DEAŞ masum insanları öldürmeye çalışacaktır ancak biz anayasamıza ve ilkelerimize ihanet etmediğimiz sürece Amerika'yı yenemeyecekler." değerlendirmesinde bulundu.
Obama, DEAŞ ile verdikleri kararlı mücadelede bu terör örgütünün birçok liderini öldürüldüklerini ve "DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon sayesinde örgütün elindeki toprakların yarısından fazlasını kaybettiğini" iddia etti.

Başkanlığı dönemindeki terörle mücadelede "yasal zeminde" kalmaya çalıştığını vurgulayan Obama, "Bunun için işkenceye son verdik,
Guantanamo Tutukevi'ni kapatmak için mücadele ettik ve Amerikalı Müslümanlara ayrımcılık yapılmasına karşı çıktık. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü kaygılarıyla hareket ettik. Dış tahriklere karşı uyanık olmalıyız ve bizi biz yapan değerlerin zayıflamaması için çaba
göstermeliyiz." diye konuştu.
Rusya ve Çin gibi rakiplerinin "ABD ayarında olmadığını" savunan Obama, kendi değerlerinden vazgeçmedikleri sürece bu üstünlüklerini koruyacaklarını ifade etti.
Göreve geldiğinde dış politikada çok önemli sorunlarla yüzleşmesi gerektiğini hatırlatan Barack Obama, Küba, İran ve Usame bin Ladin örnekleriyle "başarılı olduğunu" ileri sürdü.

Obama, "8 yıl önce size Küba ile beyaz bir sayfa açacağımızı, tek bir kurşun sıkılmadan İran'ın nükleer programını sonlandıracağımızı ve 11 Eylül'ün planlayıcısını ortadan kaldıracağımızı söyleseydim bunların kolay işler olmayacağını söyleyebilirdiniz ama yaptığımız şey bu." ifadesini kullandı.
Amerikan halkına "umutlu olmaları" ve "dirayetli durmaları" çağrısını yapan Obama, "Evet yapabiliriz. Evet yaptık." diyerek sözlerini tamamladı.
Obama, konuşmasının ardından eşi Michelle ve kızı Malia Obama, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve onun eşi Jill Biden ile sahneden
katılımcıları selamladı.

5 Ağustos 2016 Cuma

Obama'nın kızı Sasha, restoranda kasiyerliğe başladı

ABD Başkanı Barack Obama'nın 15 yaşındaki kızı Sasha, bir deniz ürünleri restoranında kasiyer olarak çalışmaya başladı. Sasha Obama'yı 6 gizli servis ajanı koruyor.


ABD basınında yer alan haberlerde, 15 yaşındaki Sasha Obama'nın Massachusetts eyaletininin Martha's Vineyard Adası'nda bir deniz restoranında kasiyerlik yapmaya başladığı bildirildi.

Obama ailesinin genelde yazlarını geçirmek için tercih ettiği Martha's Vineyard'daki restoranda çalışan Sasha Obama'nın güvenliğinin 6 gizli servis ajanı tarafından sağlandığı belirtildi. First Lady Michelle Obama, daha önce yaptığı açıklamalarda kızlarını olabildiğince normal koşullarda büyütmek istediğini söylemişti.

Sasha'nın ablası Malia ise film setlerinde stajyerlik yapmıştı.

ABD Başkanı Obama daha önce aynı restoranda sipariş verirken... 

26 Temmuz 2016 Salı

Fethullah Gülen'den "İade etmeyin" çağrısı: Batı'nın hizmetindeyiz

FETÖ lideri Fethullah Gülen ABD'ye çağrı yaparak, 'Beni Türkiye'ye iade etmeyin. Ben ve arkadaşlarım Batı'nın hizmetindeyiz' dedi. Terör örgütü elebaşı Gülen, ABD'nin New York Times gazetesine kendi adıyla yazdığı makalede, “Batılı demokrasilerin ılımlı Müslümanlara ihtiyaç duydukları bir dönemde, "hizmet" içindeki ben ve arkadaşlarım Batının yanında yer aldık” diyerek Obama yönetimine mesaj verdi.


Türkiye'nin ABD'den iadesini istediği Fethullah Gülen, New York Times gazetesinde çıkan yazısında ABD yönetimine çağrı yaparak "Türkiye'ye gönderilmesi durumunda adil yargılanmayacağını" iddia etti.

Gülen'in, yazısında, "ABD, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a istediğini vermeye direnmeli" ifadeleri yer aldı. Fethullah Gülen, darbe girişiminin arkasında olmadığını da öne sürdü.

New York Times gazetesinde Fethullah Gülen imzasıyla yayımlanan makelede “Batı'nın ılımlı Müslüman seslere ihtiyacı olan bu dönemde” kendisi ve arkadaşlarının Batı'nın hizmetinde olduğunu söyledi. Hürriyet

8 Temmuz 2016 Cuma

Takkeli Obama

Fox News’ın muhafazakâr sunucusu Bill O’Reilly, programında ABD Başkanı Barack Obama’nın takke ve entari giydiği bir düğünden fotoğraflarını yayınladı.


O’Reilly, 90’lı yılların başında Obama’ nın üvey erkek kardeşinin Maryland’deki düğününde çekilen görüntülerinin, Başkan’ın İslam’la derin duygusal bağları olduğunu gösterdiğini söyledi.
Obama’nın Kenyalı babası Müslüman’dı.


28 Mayıs 2016 Cumartesi

Obama’nın yeni sarayı!

Barack Obama’nın Başkanlık’tan ayrıldıktan sonra yaşayacağı ev belli oldu.


2014 yılında 4,3 milyon dolara satılan evin büyüklüğü 8200 metrekare.

Obama, 9 yatak odası, 1 egzersiz odası ve 8 banyosu bulunan evi, Bill Clinton’un bir zamanlar basın sekreterliği görevini yürüten Joe Lockhart’tan aldı.

1928 yılında inşa edilen evin üst katında Obama’nın çalışabileceği bir ofis yer alıyor.