ırak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ırak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ekim 2017 Çarşamba

Prof. Dr. İlber Ortaylı: Irak diye bir memleket yok

TARİH profesörü İlber Ortaylı, "Irak diye bir memleket yok, onu bilin. Bunların hepsi maalesef 1’inci Cihan Harbi’nden çizilen coğrafyalardır. Cetvelle çizildi" dedi.

DTI University, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), Alanya Hamdullah Emin Paşa (AHEP) Üniversitesi, Amasya Üniversitesi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ile Alanya Belediyesi işbirliğinde Alanya’da düzenlenen 2’nci Uluslararası Akademik Araştırmalar Kongresi (INES-2017) başladı. Kongrenin ilk gününde Prof. Dr.İlber Ortaylı, Alanya Kültür Merkezi’nde (AKM) konferans verdi.
Konuşmasına Kerkük meselesiyle başlayanProf. Dr. İlber Ortaylı, salondan gelen uğultudan dolayı konuşmasını böldü. İçeri giremeyenlerin devamlı konuşarak salonu da rahatsız ettiğini söyleyenProf. Dr. Ortaylı,sesin devam etmesi üzerinetepki gösterdi. Daha sonra konuşmasını sürdüren Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Bugünkü konumuz Kerkük, çok sıcak bir konu. Son olarak dün yine 4 şehit verildi, Kerkük’ün kurtarılması babında. Haberlerde dikkatinizi çekmiştir, ’Irak ordusu’ diye bahsediliyor. Irak ordusu diye bir şeyin ne kadar mevcut olduğunu bilmiyorum. Oradaki büyük destek Türk ordusundan geliyor ve İran da var. Hatta ve hatta çok belirgin bir ölçüde başka tür gerillalar da katılıyor. Irak’ın kuzeyinde Kürt Muhtar Bölgesi var. Bunun güney bölgesinde çok münakaşalı olarak ilhak edilmeye çalışılan Kerkük ve Erbil var. Bunlar iki tane büyük ve Türklerin yaşadığı kentlerdir. Bu bir coğrafyadır, onun üzerinde duracağım. Irak diye bir memleket yok, onu bilin. Bunların hepsi maalesef 1’inci Cihan Harbi’nde çizilen coğrafyalardır. Cetvelle çizildi. Amerika haritasına bakarsanız, böyle cetvelle çizilen bir sürü eyalet var. Bunlar gerçekten otonomdur, onu da söyleyeyim, fakat burada farklı etnikler yaşamaz, göçmenler dışında. Fakat Ortadoğu’da böyle bir sınır olamaz. Çünkü Ortadoğu’da muhtelif etnik gruplar vardır. Bunlar aynı dili konuşsa bile dinleri uymaz. Dinleri uysa, tarihleri uymaz, o uysa mantaliteleri uymaz. Ortadoğu çok alengirli olması lazım. İşte o Irak haritası zengin bir İngiliz olan Gertude Bell tarafından çizilmiştir. Kolonyal ofis bunu, Irak’ı çizmek için görevlendirdi ve o da cetvelle çizdi" dedi.
’IRAKLI ’IRAKLIYIM’ DİYEMİYOR’
Büyük Ortadoğu Projesi olarak adlandırılan şeyin gerçekleşemeyeceğini anlatanProf. Dr. İlber Ortaylı, şunları söyledi:
"Büyük Ortadoğu Projesi falan diyorlar, yok öyle bir şey. Şimdi bu suni olarak çizilen dünya patladı. Öyle büyük projeleri burada kimse çizemez. Onu aklınızdan çıkarın. Burada oturan insanlar, derbeder milletlerdir. Aralarında sağlam bir ideoloji yoktur. Devletlerinde, ’devlet nedir’ farkında değillerdir. Bağlılık ve sadakatleri vatan ve devlet değil, aynı sülale ve aşirettir. Vatan-ül Arap tamamen suni ve siyasi bir laftır. Hiçbir şey de ifade etmiyor. Mısırlı ’Mısırlıyım’ diyor, Suriyeli ’Suriyeliyim’ diyor, Filistinli ’Filistinliyim’ diyor, ama Iraklı ’Iraklıyım’ diyemiyor. Çünkü bir bütünlük değil, kendine ’Bağdadi’ diyor. Bağdadi de bir eyalet, bir kültür. Bizim bugün Irak dediğimiz yerdeki Türklük, Anadolu’dan daha evveldir. Yani bugün, hani böyle başladılar, ’Bayır-Bucak Türkmenleri’ falan gibi aptal laflar. Yani 4’üncü Levent Türkleri ile Beşiktaş Türkmenleri gibi laflar söylesen, İstanbul’da bu kadar manasız olur. Bayır-Bucak diye bir şey yok, orası Türkmen bölgesi. Şurası bir gerçek; Türkiye inşallah çok uzun sürecek bir Ortadoğu probleminin içine girmez ve kendini zamanında toparlayarak bazı meseleleri halleder."
’İYİ Kİ YOK’
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayanProf. Dr. İlber Ortaylı, bir öğrencinin yeni sınav sisteminde tarih dersinin çıkarılması konusundaki sorusuna, "İyi ki yok. Tarihin kaldırılması ÖSYM’de problem yaratacak, fakat bazı adamların yazdığı tarihin de okunmamasında büyük fayda görüyorum" karşılığını verdi.
Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)

7 Şubat 2017 Salı

10 yaşındaki kız çocuğuna korkunç işkence

Irak’ın Musul kentinde 10 yaşındaki bir kız çocuğu terör örgütü DEAŞ’ın kadın taraftarları tarafından korkunç bir işkence yöntemiyle öldürüldü.

DEAŞ'ın kadın taraftarları Irak'ın Musul kentinde kan donduran bir infaz gerçekleştirdi. 10 yaşındaki bir kız çocuğu orta çağdan kalma “ısırıcı” anlamına geldiği belirtilen bir aletle işkence edilerek öldürüldü.
Sputnik'in haberine göre; Henüz 10 yaşındaki Faten isimli kız çocuğu, evi temizledikten sonra çöpleri dışarı atmak için kapının önüne çıktığı için ölümle cezalandırıldı. Küçük kızın infazı annesinin gözleri önünde gerçekleştirildi.
Küçük kızın gördüğü işkence sonucu kan kaybederek hayatını kaybettiği belirtildi.
Görgü tanıkları Faten’in kan kaybından öldüğünü aktardı. Küçük kızın infaz edildiği olay dışında 20’li yaşlarda genç bir kadının da kendi peçesiyle 30 kez kırbaçlandıktan sonra öldüğü öğrenildi. (cnntürk.com.tr)

24 Ocak 2017 Salı

ABD 7 ülkeden gelenlere kapılarını kapatıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın, birçok ülkeden göçmenlerin ABD'ye girişini geçici olarak yasaklayan, Suriye'nin yanı sıra 6 ülkeden daha vize başvurularını geçici süreyle durduran ve Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnamelere bugün imza atması bekleniyor

Amerikan medyasında yer alan ve Trump'ın yakın ekibindeki bazı isimlere dayandırılan haberlere göre, 20 Ocak Cuma günü başkanlık koltuğuna oturan Trump, bugün göçmenlere vize kısıtlaması ve Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnamelere imza atacak.
Seçim kampanyası döneminde "Müslümanların ABD'ye alınmaması" önerisini yapan ve sonraki açıklamalarında bununla "daha sıkı güvenli prosedürlerini kastettiğini" söyleyen Trump'ın, imzalayacağı kararnameyle birçok ülkeden gelen göçmenlerin birkaç aylığına ülkeye girişini yasaklayacağı öne sürüldü.
Bazı medya kuruluşlarında "4 ay" olarak belirtilen sürenin ne kadar olacağının, söz konusu kararnamenin açıklanmasıyla netleşmesi bekleniyor.
Suriye, İran ve Irak da var
Benzer bir kararname ile Trump'ın Suriye, Irak, İran, Libya, Sudan, Somali ve Yemen'den gelen vize başvurularının "daha sıkı güvenlik prosedürleri tanımlanıncaya kadar" geçici süreyle askıya alacağı iddiası da ortaya atıldı.
Amerikan medyasındaki bazı haberlerde bu sürenin 30 gün olacağı ileri sürüldü.
Seçim kampanyası döneminde Trump, "teröristlerin olduğu bazı Müslüman ülkelerden gelen kişilerle ilgili daha sıkı güvenlik denetimi yapılması gerektiğini" dile getirmiş, bu kişilerin ülkeye girişinin engellenmesi için gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar söz konusu ülkelere vize kısıtlaması getirilebileceğini ifade etmişti.
Meksika sınırına duvar
Trump'ın bugün, Meksika sınırına duvar örülmesini öngören bir kararnameye de imza atması bekleniyor.
Twitter hesabından salı günü yaptığı açıklamada Trump, "Yarın ulusal güvenlikle ilgili büyük bir gün planladık. Başka birçok şeyin yanında duvarı da inşa edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
Seçim döneminde, Meksika'dan gelen kaçak göçmenleri önlemek için birçok kez sınıra duvar öreceğini kaydeden Trump'ın, başkanlık koltuğuna oturduktan 5 gün sonra bu yönde bir kararnameye imza atacağı öngörülüyor.
Donald Trump, 20 Ocak'ta yemin edip görevine başladıktan sonra seçim döneminde sözünü verdiği şekilde ilk imzasını, kendinden önceki ABD Başkanı Barack Obama döneminde çıkarılan sağlık reformu yasası Obamacare'in iptalini öngören kararnameye atmıştı.

11 Kasım 2016 Cuma

Ayaklarından bağlayıp yerde sürüklediler

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, Musul'da kuşatma altında tutulan DEAŞ'ın hainlik ve işbirliğiyle suçladığı 40 sivili öldürdükten sonra cansız bedenlerini elektrik direğine astığını duyurdu. Reuters haber ajansı da önceki haftalarda girilen Musul'un kenarındaki Karama mahallesinde öldürülen DEAŞ militanlarının fotoğraflarını geçti. Irak polisi, bir binadaki cesetleri iplere bağlayarak sürükledi ve ardından toprağa gömdü.


Uluslararası ajansların son dakika olarak geçtiği açıklamaya göre, DEAŞ idam ettiği sivillerin bedenlerini elektrik direklerine astı. Katledilen sivillere 'Irak Güvenlik Güçleri ajanı ve hain' yazan turuncu giysiler giydirildi.Hürriyet'in haberine göre DEAŞ’ın cep telefonu kullanılması yasağına uymadığı ifade edilen bir sivilin de öldürüldüğü belirtildi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, DEAŞ'ın kaçırdığı kadınların bazılarının örgüt militanlarına verildiğini bazılarının da konvoylarda kullanıldığını söyledi. Shamdasani'nin verdiği bilgiye göre, sivillerin yaşadığı bölgelerde amonyum ve sülfür depolayan terör örgütü önümüzdeki günlerde kimyasal saldırı yapabilir.

DEAŞ'lıların cesetleri sürüklendi

Reuters haber ajansı, önceki haftalarda girilen Musul'un kenarındaki Karama mahallesinde öldürülen DEAŞ militanlarının fotoğraflarını geçti. Irak polisi, bir binadaki cesetleri iplere bağlayarak sürükledi ve ardından toprağa gömdü.

18 Ekim 2016 Salı

Türkiye’ye yeni göç dalgası

İngiliz Reuters haber ajansı, Birleşmiş Milletler'e dayandırdığı haberinde, Musul harekâtı sonucunda 100 bin Iraklının Türkiye ve Suriye'ye akın edebileceği uyarısında bulundu.


Hazırlıkları uzun süredir devam eden Musul Harekâtı, bu sabah saatlerinde başladı.
Peşmerge güçleri, 8 köyü IŞİD’den temizledi.

Irak ordusu ve Şii milisler güneyden, Peşmerge güçleri ve Türkiye destekli Sünni yerel güçlerse kuzeyden ve doğudan Musul çevresindeki yerleşim yerlerini kontrol altına almaya çalışıyor.

BM yetkilileri, Musul Harekâtı’ndan 1.5 milyon kişinin etkileneceği uyarısında bulunmuştu.

BM ve insani yardım partnerleri, Musul ve çevre bölgelerden kaçması beklenen yaklaşık 200 bin sivil için kamplar kurdu.

Haziran 2014’ten bu yana IŞİD kontrolünde olan Musul’da yaklaşık 700 bin sivilin yaşadığı tahmin ediliyor.

Tahminler çeşitli olmakla birlikte bölgede IŞİD'in 4 ila 8 bin arasında savaşçısı olduğu sanılıyor.

Öte yandan, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, az önce yaptığı açıklamada, Musul operasyonu doğru bir şekilde yapılırsa, Türkiye’nin yeni bir göç dalgasıyla karşılaşmayacağını savundu. Sözcü

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Hakkarililer: İlçe olursak Irak’a göç ederiz

Hakkari'nin il statüsünden çıkarılma kararını protesto eden Hakkarililer kornalı eylem yaptı. Eylem sonrası açıklama yapan Hakkari Şöförler ve Otomobilciler Cemiyeti Başkanı Abdi Aslan, Hakkari'nin ilçe olması halinde Irak'a göç edeceklerini söyledi.


İl statüsünden çıkarılma kararı sonrası her gün farklı eylemler yapan Hakkarililer, bu kez araçlarıyla konvoy halinde korna eylemi yaptı.

İl merkezinden araçlarına 'Hakkarime dokunma' yazısı asarak yola çıkan Hakkarililer, korna çalarak il çıkışındaki Depin mevkiine geldi. Burada araçlarından inen Hakarililer adına Hakkari Şöförler ve Otomobilciler Cemiyeti Başkanı Abdi Arslan açıklama yaptı.

Hakkari göç edecek

Hakkari'nin il statüsünden çıkarılması halinde en yakın komşu ülkeye göç edecelerini belirten Arslan, bu tablonun da 3 milyon mülteci barından Türkiye'ye yakışmayacağını söyledi.

Arslan,"1936'da il olan Hakkari; Sümerler, Asuriler, Babiller, Medler gibi büyük medeniyetleri içine sığdıran ve her zaman gündemde kalma özelliğini taşımıştır. Hakkari'nin il olmaktan çıkarılması ile ilgili tasarının halka rağmen, halkın gönlü alınmadan meclise gönderilmesi ilde yaşayan tüm halkımızı derinden üzmüştür. 15 Temmuz'da ülkemizi darbelerle yıkmaya çalışan çete zihniyetin planları tutmuş ve bararılı olmuş olsaydı, bugün Hakkari ilimizde de belki bir çoğumuz hayatta olmayabilirdik. Bu darbe girişimi yürekli halkın canları pahasına direnişiyle püskürtülmüştür. Görülüyor ki, halka rağmen halkın hesaba katılmadığı her çalışma darbede olduğu gibi, tekrar halktan geri dönecek ve başarısız olacaktır" dedi. DHA

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Bağdat’taki IŞİD saldırısında ölenlerin sayısı 250’ye yükseldi

Irak hükümeti, başkent Bağdat'ta Cumartesi gece yarısı sivillere yönelik düzenlenen intihar saldırısında ölenlerin sayısının 250'ye yükseldiğini duyurdu.


BBC Türkçe’nin aktardığı habere göre bu saldırı, Irak’ın 2003 yılında ABD öncülüğündeki işgalinden bu yana ülkede gerçekleşen en kanlı eylem oldu.

Bağdat’ın alışveriş merkezleri ve restoranların bulunduğu Karada mahallesinde Hadi merkezi yakınlarında bomba yüklü bir kamyonla düzenlenen saldırıyı IŞİD üstlendi.

Ramazan Bayramı öncesi çoğunlukla ailelerin alışveriş için gittiği mahallede ölenler arasında çok sayıda çocuk da var.

Saldırı, sahur öncesi sokakların, meydanların kalabalık olduğu sırada düzenlendi.
Ülkenin en kanlı saldırısından sonra ülkede üç gün ulusal yas ilan edildi.

Irak Sağlık Bakanlığı, yaralıların çoğunun hastanelerden taburcu edildiğini duyurdu. Bakanlık, durumu ağır olanların ise tedavi için ülke dışına nakledildiğini söyledi ancak ayrıntı vermedi.
Irak İçişleri Bakanı Muhammed Gabban da görevinden istifa ettiğini açıkladı. İstifa mektubunu Başbakan Haydar el Abadi’ye sunan Gabban, Abadi kararını verene kadar sorumluluklarını yardımcısına devrettiğini söyledi.

Başbakan Abadi de olay yerini ziyareti sırasında öfkeli kalabalık tarafından protesto edildi.

IRAK’TA 2003 YILINDAN BU YANA DÜZENLENEN EN BÜYÜK SALDIRILAR

3 Temmuz 2016: IŞİD Bağdat’ta sivilleri hedef aldı, 250 kişi öldü

Ağustos 2014: IŞİD Bağdat’ın kuzeybatısındaki Ninova vilayetinde yüzlerce Ezidi erkeği öldürdü
12 Haziran 2014: IŞİD, eski bir ABD üssünde 1700’e yakın askeri personeli öldürdü. Bu eylem, Speicher Kampı katliamı olarak biliniyor

19 Ağustos 2009: Bağdat’ta Yeşil Bölge’de bomba yüklü araçla iki saldırı düzenlendi en az 155 kişi öldü

14 Ağustos 2007: Irak’ın kuzeyinde Ezidileri hedef alan bir dizi bombalı saldırı düzenlendi 500’den fazla kişi öldü

23 Kasım 2006: Bağdat’ın Sadr kentinde altı bomba yüklü araçla düzenlenen saldırılarda 200’den fazla kişi öldü Sözcü

5 Ocak 2016 Salı

Ayvalık'ta cansız bedenler sahile vurdu

Balıkesir’in Ayvalık İlçesi’ne bağlı Altınova Mahallesi’ndeki Martı Sitesi sahiline şu ana kadar çoğu çocuk olan 10 kaçak göçmenin cansız bedeni vurdu. Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.

Bugün saat 05.00 sıralarında, İzmir'in Dikili İlçesi'ne bağlı Salihleraltı bölgesinden Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için denize açılan 22 kaçak göçmenin içinde bulunduğu lastik bot, bir süre sonra alabora oldu.

Fırtınalı havada, dalgalı denizde suya düşen kaçaklardan çoğu çocuk olan 10 kişinin cesedi Balıkesir'in Ayvalık İlçesi'ne bağlı Altınova Mahallesi'ndeki Martı Sitesi Sahili'ne vurdu.

Yüzerek mendireğe çıkıp canlarını kurtaran 6 kaçak da sahil güvenlik ekipleri tarafından, fırtına nedeniyle güçlükle yanaşılıp kurtarıldı.

Kurtarılan kaçaklar Cunda Adası'na götürüldü. Sağ kurtarılan ve uzun süre suda kaldıkları için vücut ısılarının düşmesiyle hipotermi geçirdikleri belirlenen diğer 6 kaçak ise Ayvalık Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp, tedaviye alındı.

12'si kurtarılan, 10'u ise yaşamını yitiren kaçakların tamamının Irak ve Cezayir uyruklu olduğu belirtildi.  (Hüsnü EVREN/AYVALIK (Balıkesir) (DHA))

19 Aralık 2015 Cumartesi

ABD’den Türkiye’ye en güçlü Irak mesajı

Washington, Ankara’nın geçen hafta Musul Başika’ya yaptığı asker takviyesinin ardından Irak ve Türkiye arasında süren gerginlikte, Türkiye’ye askerlerini bölgeden çekmesi konusunda en üst seviyeden mesaj verdi. ABD Başkanı Obama, bu nedenle dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı.

Hürriyet'in haberine göre; Amerikan Yönetimi’nin, Ankara ve Bağdat arasında gerginliğe neden olan konuya üst seviyeden dahli ilk olarak 10 Aralık’ta ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Başbakan Ahmet Davutoğlu’na açtığı telefonla olmuştu. Biden’ın asker takviyesi konusundaki rahatsızlığı iletmesinin ardından hafta başı Türkiye’nin Başika’daki güçlerinin bir bölümünü kuzeye kaydırması üzerine de 14 Aralık’ta Biden Davutoğlu’nu bir kez daha aramış ve bu konudaki memnuniyetini dile getirmiş, Irak’ta Bağdat Yönetimi’nin onaylamadığı hiçbr yabancı askeri kuvvetin bulunmaması gerekliliğinin önemine vurgu yapmıştı. Ancak Türkiye’nin Bağdat’tan onay almamış Başika’daki askerlerinin tamamını geri çekmeme yönünde devam eden tutumunun ardından cuma akşamı devreye Başkan Obama girdi. Ve Beyaz Saray, bu konuda Irak Hükümeti’nin dile getirdiği noktalara destek verdiğini, Türkiye’nin çekilmeye devam etmesi konusundaki görüşünü bu kez en üst düzeyden bir kez daha vurguladı. Beyaz Saray’ın Obama ve Erdoğan arasındaki telefon görüşmesine ilişkin yayınladığı bilgi notunda şöyle denildi:

ÇEKİLMENİN DEVAM ETMESİNİ İSTEDİ

“Başkan Obama, Kuzey Irak’taki Türk askeri hareketleri nedeniyle Türkiye ve Irak arasındaki mevcut anlaşmazlığı görüşmek için bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la telefonda konuştu. Başkan Obama, Türk askeri kuvvetlerinin çekilmeye devam etmesi dahil Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Irak’la olan gerginliği azaltmak için ilave adımlar atmasını istedi ve Türkiye’nin Irak’ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi ihtiyacına güçlü biçimde vurgu yaptı. Bu açıdan, iki lider, tansiyonu düşürmek ve IŞİD’e karşı askeri çabaları koordine etmek için ABD, Türkiye ve Irak arasındaki diplomatik çabalar için beraber çalışma konusunda mutabık kaldılar. Başkan Obama IŞİD karşıtı harekâtına Türk katkısının değerine vurgu yaptı. İki lider ayrıca ılımlı Suriye muhalefetini güçlendirme, IŞİD’in üzerindeki baskıyı artırma ve (Suriye’deki) ihtilafa müzakere edilmiş bir çözüm bulmak için şartlar oluşturma yönündeki devam eden çabalar dahil Suriye’deki yoğunlaşan işbirliğini ele aldılar.”

CUMHURBAŞKANLIĞI AÇIKLAMA YAPTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı Barack Obama ile telefonda görüştüğü bildirildi. Görüşmenin detayıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı tarafından yazılı bir açıklama yapıldı. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasında bu akşam gerçekleşen telefon görüşmesinde, Kuzey Irak'ta Türk askerlerinin son durumuna ilişkin Türkiye ve Irak arasındaki görüş ayrılıklarının giderilmesine yönelik çabaların koordinasyonu ele alınmıştır.

ABD Başkanı Obama, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk güvenlik güçlerinin tanzimi dâhil, Irak ile gerilimi düşürmek için ilave adımlar atılması talebinde bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduğunu teyit etmiştir. Türk güvenlik güçlerinin Irak'ta bulunma amacının DAİŞ'le mücadele olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Türkiye'nin gerekse Irak'ın güvenliği bakımından bunun önemli olduğunu da vurgulamıştır.

İki lider, gerilimi düşürmeye yönelik diplomatik temaslar ve DAİŞ'e karşı yürütülen askeri çabaların koordinasyonu için Türkiye, ABD ve Irak'ın beraberce çalışması konusunda mutabık kalmışlardır. ABD Başkanı Obama, DAİŞ'e karşı verilen mücadelede Türkiye'nin sağladığı katkıların önemine dikkati çekmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama, DAİŞ'e karşı baskıyı artırmak ve ılımlı muhalifleri desteklemek konusunda ortak çalışmaların güçlendirilmesi, ayrıca Cenevre ve Viyana deklarasyonları doğrultusunda sorunun müzakerelerle çözüme kavuşturulmasını sağlayacak zemin oluşturmaya yönelik çabaların sürdürülmesi konularını da değerlendirmişlerdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."