Anadolu Partisi Genel Başkanı Emine Ülker Tarhan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Meclis'in 95'inci yaşı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu'nda konuştu
Hükümeti eleştirdiği konuşmasında Tarhan, "Kindar ve tehlikeli adamlara, 400 emir eri peşine düşüp, öfkeden kıpkırmızı kesilip kutuplaştıranlara yüz vermeyin, doğasını dizginleyemeyenlere, diktatörlük de diktatörlük diye yanıp tutuşanlara dikkat edin diyeceğim. Onlara inat, bin kez düşmüş ama bin kez ayağa kalkmış özgürlüklerinize sahip çıkın diyeceğim.
"MASUMİYETİNİZLE DERS VERİN"
Kızlı erkekli oturmayı yoldan çıkmak olarak görenlere masumiyetinizle ders verin, sarsın onları kendine getirin diyeceğim. Her şeyi sadece çıkarları için yaptılar, zenginleştiler. Üstelik kendilerine yoksul süsü vererek. Ve acımadan, oy veren iyi insanları da bu suça ortak etmek istediler diyeceğim. Hem terörist terörist diye bağırıp, hem terörle pazarlık yapanları sakın ciddiye almayın diyeceğim. Sağlıklı bir eğitim sistemi, bağımsız ahlaklı bir yargı, cumhuriyet kardeşliğini yeniden inşa etmek için şansımız varken, hepsini onlar yüzünden kaçırdı bu ülke" dedi.
"ASMAYIN, KESMEYİN"
Meclis kürsüsünde konuşan Tarhan, "Şu an bu kürsüden seslenmemi sağlayan büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk, sığ sulardan ayrılıp zorlu bir yolculuğu göze almış, kadınıyla, erkeğiyle bu topraklarda ilk kez halkın egemenliğini kurmuştu. Çocuklarıyla olacağız bugün. İşledikleri günahları tek bir dua ile bağışlatmak isteyenler, 23 Nisan'da çocukları koltuklarına oturtup 'Artık asarsın da kesersin de' demişlerdi ya, ben de onlara inat asmayın da kesmeyin de diyeceğim. Çünkü, asmaya kesmeye, destana meraklı olanlar yüzünden ölen çocuklar, çocuğu ölen nice kadınlar gördüm.
"GAZ FİŞEĞİ İLE VURULAN OĞULLARI İÇİN AĞLAYAN ANNELER GÖRDÜM"
Tekmelerle öldürülen, gaz fişeği ile vurulan çocuk yaştaki oğulları için ağlayan anneler gördüm. Onlarla beraber yeryüzü, gökyüzü ağladı. Duvarlar ağladı. Tüm canlılar ağıtlarına eşlik etti. Ben böyle dehşetli, korkunç anlar görmedim. Kıyamadığı oğlunu, gözünün nurunu, canından bir parçayı kaybetmişti onlar. Başını göğsüne dayayan diğer oğluna o haldeyken bile, anne işte, 'Üzülme sen üzülme oğlum' diyebiliyordu gördüm. Evet, öldürmekten, asmaktan, kesmekten, yakmaktan çok acılar yaşadı bu ülke. Kafa kesmeye pek meraklı olanlara, dahilde ve hariçte kanlı oyunlar oynayanlara inat kindarlığı değil, şiddeti değil, sevgiyi öğrenin, diyeceğim onlara" diye konuştu.
"KENDİLERİNE YOKSUL SÜSÜ VEREREK ZENGİNLEŞTİLER"
Anadolu Partisi Genel Başkanı Tarhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kindar ve tehlikeli adamlara, 400 emir eri peşine düşüp, öfkeden kıpkırmızı kesilip kutuplaştıranlara yüz vermeyin, doğasını dizginleyemeyenlere, diktatörlük de diktatörlük diye yanıp tutuşanlara dikkat edin diyeceğim. Onlara inat, bin kez düşmüş ama bin kez ayağa kalkmış özgürlüklerinize sahip çıkın diyeceğim. Kızlı erkekli oturmayı yoldan çıkmak olarak görenlere masumiyetinizle ders verin, sarsın onları kendine getirin diyeceğim. Her şeyi sadece çıkarları için yaptılar, zenginleştiler. Üstelik kendilerine yoksul süsü vererek. Ve acımadan, oy veren iyi insanları da bu suça ortak etmek istediler diyeceğim.
"MACERALARI BİTTİ"
Hem terörist terörist diye bağırıp, hem terörle pazarlık yapanları sakın ciddiye almayın diyeceğim. Sağlıklı bir eğitim sistemi, bağımsız ahlaklı bir yargı, cumhuriyet kardeşliğini yeniden inşa etmek için şansımız varken, hepsini onlar yüzünden kaçırdı bu ülke. Oysa Türkiye, sadece sizin için değil çocuklar, genç ortadoğulular için de parlamenter demokrasisi ve laik birikimiyle örnek olabilecek bir ülkeydi. Her şey daha güzel olabilirdi. Şimdilik olmadı diyeceğim. Ama bekleyin, üzülmeyin, geçmişi birer tutam minare tozu ve davul gölgesi eşliğinde piyasaya sürüp, saraylarda altın varaklı kadehler eşliğinde yeni Osmanlıcılık yapmaya kalkışanların maceraları bitiyor.
Öyle Ortadoğu'nun lideriymiş, halifesiymiş geçmiş ola diyeceğim. İstedikleri kadar geçmişi çarpıtıp, belleklerimizi silmeye çalışsınlar, kazanımlarımızı asla geri alamayacaklar. Heyhat öyle meskunlar ki yerlerinde, yıkmak istediklerini yıkamayacaklar diyeceğim. Geçmiş ola tadını almışız ki, aydınlanmanın, eşit yurttaşlığın, kadın olarak var olmanın geçmiş ola. Yeni Osmanlıcılığı tutturamayanlar şimdi başka kapıya. Gidip kendilerine oyalanacak başka akımlar bulsunlar. Dillerinden düşürmedikleri, muassır medeniyeti, neye borçlusun diye sorun onlara. Sizin soru zamanınız artık. cevap alamayacaksınız ama sorun korkmayın, diyeceğim. Yoksul Anadolu'nun üzerine soğuk kış gecesinin ardından doğan güneşi hatırlayın, güzel gözlerinizden öperim, bayramınız kutlu olsun, onu size armağan eden, o temiz kalbi hiç unutmayın çocuklar"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder