Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla buluşma toplantısının 12’ncisinde, Balıkesir, Bursa, Edirne, Erzurum, Gümüşhane, İstanbul, Kocaeli, Malatya, Sakarya ve Mersin’den gelen muhtarları Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ağırladı. Erdoğan, “Teröre Allah’ın izniyle diz çöktüreceğiz. Türkiye’yi rotasından çıkarmak hedefinde yürüyenlere sesleniyorum; başaramayacaksınız. Bizim için kurduğunuz tuzaklara inşallah siz düşeceksiniz” dedi.
KAÇAK SARAY KAÇAK SARAY
“(1998 yılında aldığı hapis cezası sonrası ‘Muhtar bile olamaz’ manşetini anımsatarak) En makbul muhtar, belediye başkanı, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı milletin değil kendilerinin emrinde olanlardır. Biz 1994 yılında bu vesayet odaklarının değil, İstanbul halkının emrinde belediye başkanlığı yaptığımız için o manşete maruz kaldık. Burada onların değil, sizin bulunmanızdan, onların değil, sizin sesinizin duyuluyor olmasından rahatsızlar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesiyle ilgili eleştirilerin gerisindeki asıl sebep de budur. Yoksa onlar da bu külliyeyle ilgili sorun olmadığını biliyorlar. Tek sıkıntıları Beştepe’nin kendilerinin değil, milletin emrinde olmasıdır. İkide bir tutturmuşlar ‘kaçak saray, kaçak saray’. Elinde bir belgen mi var, bir bilgi mi var? Varsa çık açıkla. Danıştay kararlarını açıklamamıza rağmen ısrarla bunu söylemeye devam ettiler. Geçenlerde bir muhalefet partisinin genel başkanı televizyonda konuşuyor, ‘kaçak saray’ diyor. Anamuhalefetin genel başkanı zaten bunları söylüyordu. Bu sefer ‘Çağırırlarsa gelirim’ demeye başladı. Önce ‘Ben kaçak saraya çıkmam’ diyordu.
TUZAĞA SİZ DÜŞECEKSİNİZ
Hürriyet'in haberine göre; Biz hizmet siyasetine mi önem vereceğiz, teröre mi? Teröre Allah’ın izniyle diz çöktüreceğiz, kimsenin şüphesi olmasın. Şehitlerimiz bizim kanayan yaramız. Ama şunu bilin ki bir milletin zaferinin, geleceğinin altında şehitler yatmaktadır. Bu vatan şehit kanları ile yoğruldu. Önceki hafta sonu Ankara Garı önünde meydana gelen bombalı saldırıda kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısı tüm tazeliği ile içimizi yakıyor. Terörün amacının Türkiye’yi bu gündeminden, yatırımlardan uzaklaştırmak olduğunu biliyoruz. Türkiye’yi rotasından çıkarmak hedefinde yürüyenlere sesleniyorum; Başaramayacaksınız, kardeşliğimizi bozamayacaksınız, bayrağımızı indiremeyeceksiniz, ezanlarımızı susturamayacaksınız, bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçiremeyeceksiniz. Bizim için kurduğunuz tuzaklara inşallah siz düşeceksiniz.
DEMOKRASİ BU DEĞİL
Demokrasilerde muhalefet ve eleştiri olmazsa olmaz bir unsurdur. Hiçbir muhalefetin kendi ülkesine, kendi toplumuna karşı olma hatta düşmanlık yapma hakkı yoktur. Ülkemizde hükümeti ve devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerine, bölücü örgütün güdümündeki siyasi organizasyona ki bakınız ‘parti’ demeye bile dilim varmıyor. Bunun için ‘organizasyon’ diyorum. Bu tür yapılara destek vermeyi, muhalefet adı altında meşrulaştırmaya çalışanlar var. Bir takım medya kuruluşları, akademisyenler, siyasetçiler, işi gücü bırakmış terör örgütünün ve onun güdümündeki siyasi organizasyonun propaganda makinesi haline dönmüştür. Demokrasi bu değil. Bunun adı terör örgütü yandaşlığıdır.
1 KASIM’DA YETKİYİ ALIN...
Kendi çıkarları için 78 milyonun geleceğini tehlikeye atanlar, istiyorlar ki Cumhurbaşkanı devreden çıksın, biz de eskiden olduğu gibi Türkiye’yi yönetelim. Allah ömür, halkımız destek verdiği sürece milli iradeden gücünü almayan hiç kimse at oynatamayacak, borusunu öttüremeyecek. Türkiye’yi yönetmek mi istiyorsunuz? İşte sandık orada. Geçin milletin karşısına, anlatın derdinizi. Şayet 1 Kasım’da yetkiyi alırsanız, o zaman gelin karşımıza. Bizim için esas olan milletimizin tercihidir. O tercihe saygı duymak bugüne kadar savunduğumuz değerlerin de, bulunduğumuz makamın da gereğidir. . Tekrar seçim bu ülkede güveni ve istikrarı getirecek. Bu sağlanırsa Türkiye 13 yıldır yakaladığı bu yükseliş trendini devam ettirir.”
AKADEMİSYENLERE: BUNLAR MANKURT
ERDOĞAN, Merkel’e mektup yazarak bu dönemde Türkiye’ye ziyarette bulunmasını eleştiren 100 akademisyene ‘mankurt’ dedi: “Kendilerine akademisyen diyen bir güruh, bir sürü gerekçenin ardından ‘Gelmeyin, ziyaret Erdoğan ve Davutoğlu’na destek anlamı taşır’ diyor. Bu girişimin adı 5. kol faaliyetidir, içinde yer alanları birer mankurt olarak görüyorum. Önemli bir bölümü devletten maaş alan, milletin sağladığı imkânlarla refah içinde yaşayan kişilerdir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder