14 Aralık 2015 Pazartesi

'Başkanlık' sorusuna cevap verdi

Başbakan Ahmet Davutoğlu ‘başkanlık’ tartışmalarıyla ilgili konuştu.

Davutoğlu, A Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"İKİ MEYDAN OKUMAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

"Başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan iki ayrı referandumdan bahsetti. Sizin düşünceniz nedir?" sorusu üzerine Davutoğlu, 12 Eylül Anayasası'nın, yetersizliği, getirdiği keşmekeş konusundaki tartışmaların hep olduğunu hatırlattı.

Bazı şeyleri AK Parti'nin tek başına yapabileceğini, bazılarında ise diğer partilerle işbirliği yapmak zorunda olunduğunu belirten Davutoğlu, "Önümüzde çok ciddi iki meydan okumayla tabiri caizse karşı karşıyayız, hemen, acil. Birisi güvenlikle ilgili, terörle mücadele. Bu konuda toplantılar yaptık. Yoğun bir terörle mücadele sürüyor. Bu konuda Irak ve Suriye'den kaynaklanan ek güvenlik riskleri de söz konusu. Dolayısıyla bu konuda atılacak adımlar, aciliyet kesbeden adımlar, toplumu bütünleştirmesi gereken adımlar" dedi.

DİKKATLERİ DAĞITMADAN TERÖRLE MÜCADELE VURGUSU

Rus uçağının sınırda düşmesi dolayısıyla bir güvenlik krizi yaşandığını, çarşamba günü açıklanması beklenen FED kararının, ekonomi üzerindeki etkileri de başta olmak üzere, dünyadaki küresel ekonomik krizin sancılarıyla uğraşmak durumunda olduklarını, hükümetin vaatlerinin, reform programlarının bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, bütün bu denklem içinde dikkatlerini, hiç dağıtmadan terörle mücadele, ekonomik yapılanma, Irak-Suriye bağlamındaki gelişmelere vermek durumunda olduklarını söyledi.

Başbakan Davutoğlu, dikkatlerin dağılması, muhalefetle ortak tutum alınmaması durumunda, özellikle terörle mücadelede doğabilecek sıkıntılar olabileceğine dikkati çekti.

"DİKKAT DAĞILMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ"

Bütün bunların içinde yeni anayasanın da unutulmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "ana gibi herkesi kuşatacak bir anayasa yapalım" çağrısında bulunduğunu, bu mücadeleyi sürdüreceklerini dile getirdi.

Bütçe ile ilgili atacakları adımlar sonrasında muhalefetle anayasayı, bütçeyi, iç tüzüğü, reformları konuşacaklarına işaret eden Davutoğlu, gelecek hafta bu görüşmelerin gerçekleşebileceğini ifade etti.

Toplumun bütününün sükunet içinde anayasayı konuşması gerektiğini belirten Davutoğlu, kimseye bir şey dayatmadan, sakin bir tartışmaya ihtiyaç olduğunu bildirdi. Başbakan olarak görevinin, Türkiye'de bu sükuneti sağlamak olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu sükunet sağlanmadan, kutuplaşma içinde bir anayasa yapılamayacağını geçmişte gördük. Matematiksel olarak da mümkün değil, psikolojik olarak da mümkün değil. Terörle mücadele ve ekonomik alanda bir kriz olmaması için çaba sarf edeceğiz, kendime biçtiğim misyon budur. Bunlarla ilgili hükümetimizin dikkati dağılmadan mücadele edeceğiz. Yoksa soyut olarak anayasa tartışmasını başlattığınız anda, buradan dikkat dağıldığında buralarda zaafa uğrarız. Öbür tarafta da anayasanın başkanlık sistemi de dahil olmak üzere sükunetle tartışılmasını, konuşulmasını, istişare edilmesini sağlayabilecek bir ortam hazırlayacağız. Bu nasıl olur? 2013'ten bu yana süregiden kutuplaşma atmosferinden çıkmak, herkesin kendi mahallesinden çıkması, herkesin kendi çevresiyle konuşmaktan çıkması ve başka çevrelerle konuşur hale gelmesi... Ben onun için sivil toplumla temasa geçeceğim, muhalefet liderleriyle..."

KILIÇDAROĞLU'NA ÇAĞRI

"Türkiye'de en büyük tehlike Alevilerin Alevilerle, Sunnilerin Sunnilerle, Kürtlerin Kürtlerle, Türklerin Türklerle konuşup ya da muhafazakarların muhafazakarlarla, ulusalcıların ulusalcılarla konuşup birbirleriyle konuşmamaları" diyen Davutoğlu, herkesin birbiriyle konuşmasını istedi.
Yeni anayasa konusunda kimsenin itirazının olmadığını belirten Davutoğlu, anayasanın muhtevası ve siyasal sistemin niteliğiyle ilgili farklılıkların olduğuna işaret etti.

Başkanlık sistemi de dahil olmak üzere bazı tartışmaların, 27 Nisan e-muhtırası yapılmasaydı, belki gündemde bile olmayacağına dikkati çeken Davutoğlu, "İhtiyaç olmadığı anlamında değil. Ama cumhurbaşkanını 'şuradan seçtiremezsiniz' dediğinde, 'o zaman halka gideriz' dedik ve başka bir yol ve yöntem benimsendi" dedi.

Davutoğlu, bütün bu tecrübeler ışığında, özellikle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na şart getirmeden, herhangi bir bariyer ortaya koymadan her şeyi tartışma çağrısında bulunarak, "Sonra da sivil toplumumuza... Ben en aykırı fikirlerde olan kimlerse, onları bulacağım, konuşacağım, dinleyeceğim, buna söz veriyorum. En aykırı fikirde olan kimse... Onlara bu anayasanın getirdiği zaafları bizzat anlatacağım. Sonrasında o psikolojik ortam oluştuğunda bulacağımız yöntem; şu veya bu kişiye, ne Sayın Cumhurbaşkanımıza ne bana ne de başka bir isme bağlı olmayacak şekilde, kalıcı bir sistemin temellerini oluşturabilir" ifadesini kullandı.

"GÖNÜL İSTER Kİ TBMM'DE MUTABAKAT SAĞLANSIN"

Hiç kimsenin anayasa tartışmasını konjonktürel bir tartışma olarak yapmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'de sistemik ve anayasanın felsefesi açısından problem olduğunu söyledi.

"20-30 sene sonra biz yokken de şimdi nasıl 12 Eylül Anayasasını, 27 Mayıs'ı bırakanlara sitem ediyoruz, bize sitem etmemesi lazım yeni nesillerin. Ben bu konuda hiçbir fikrin dışlanmaması gerektiğini düşünüyorum" diyen Davutoğlu, "ortam psikolojisinin" önemine işaret etti.

Davutoğlu, hiçbir şeyi dayatmayacaklarına, hiç kimsenin dışlanmayacağına değinerek, "Sayın Cumhurbaşkanının zikrettiği iki referandum, farklı yöntemler, bunların hepsi konuşulabilir, konuşulmalı da" dedi.

TBMM'nin aldığı kararın da milletin kararı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Gönül ister ki TBMM'de mutabakat sağlansın, referanduma bile gitmeye ihtiyaç kalmasın. O da milletin kararıdır, çünkü biz başkası adına karar vermiyoruz" diye konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partilerin anlaşmasından milletin memnun olacağını belirterek, bu anlaşmanın olmaması durumunda referandum üzerinden millete gidilebileceğini kaydetti. Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder