“ORTA ÇAĞ YÖNTEMİ”
Emir komuta zincirinin en altında yer alan er ve erbaşların siviller tarafından linç edilmeye kalkışıldığı görüntülerin insanlık adına utanç verici olduğunu söyleyen Aksoy, kendi kendine hak almanın orta çağ karanlığında görülen bir yöntem olduğunu ifade etti.
“ASKER EMRE İTAATLE YÜKÜMLÜ”
Türk Silahlı Kuvvetleri ç hizmet kanununda bütün kurgunun mutlak itaat üzerine kurulu olduğunun altını çizen Aksoy, “Amir emretmek selahiyetine sahiptir. Diğerleri, yani er, erbaş ve onbaşılar mutlak itaat etmekle görevlidir. Emir komuta zincirinde, aldığı emri yapma zorunluluğu vardır” dedi.
“SUÇ EMRİ VERENDE”
Er ve erbaşların yaptıklarının kesinlikle suç teşkil etmediğini ifade eden Aksoy, Türk Silahlı Kuvvetleri iç hizmet kanununun, icradan doğan mesuliyeti emri verene yüklediğini söyledi.
“HEPİMİZİN ÇOCUĞU OLABİLİR”
Emir altındaki er ve erbaşların herkesin çocuğu olabileceğini belirten Aksoy, “Bu çocuklar, ağzından salyalar akarak onlara saldıranların, kemerini çıkarıp linç etmeye çalışanların kendi evlatları da olabilir. Bu şiddet olayını yaratanlar hemen tespit edilip cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
EMRE MUTLAK İTAAT
Bu er ve erbaşların teröre karşı canlarını ortaya koyarak mücadele ettiklerinin de unutulmaması gerektiğini belirten Avukat Aksoy, askeriyedeki emre mutlak itaatle ilgili şöyle bir hikaye de anlattı: “Bir komutan askere ağacı sulamasını söyler. Ancak yağmur yağıyordur ve asker de, ‘Zaten yağmur yağıyor' diye ağacı sulamaz. Komutanı ‘Suladın mı diye?' sorar. Asker ‘Hayır yağmur yağıyordu sulamadım' diye cevaplayınca komutan, “Sulamak zorundasın. Önemli olan yağmurun yağması değil, benim verdiğim emre uymandır' der.”
ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU: “HALKIN ŞİDDETE BAŞVURMASI HUKUKLA AÇIKLANAMAZ”
YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, er ve erbaşların siviller tarafından linç edilmeye kalkışılması görüntülerini şöyle değerlendirdi:
“Hukukta, can güvenliğine yönelik tehlikeyi defetme zorunluluğu durumunda ancak orantılı olarak şiddete başvurulabilir. Bunun dışında halkın şiddete başvurması hukukla açıklanamaz. Hukuk ve demokrasiye sahip çıkma adına sokaklara dökülenlerin şiddete başvurmaları, savunduklarının hukuk ve demokrasi olmadığını göstermektedir.
Kamu görevlilerine yapılanları, kamu görevlilerinin yaptıklarının boyutları gerçek yönleriyle bilinememektedir. Net olan ise, bu sürecin kendi hukukunu yarattığı, hukukun üstünlüğünün sözde kaldığıdır.” (Fırat Tur// Sözcü)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder