borç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
borç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Nisan 2017 Çarşamba

Milyonlarca borçluyu ilgilendiren 70 milyar liralık yapılandırma

Maliye Bakanı Naci Ağbal, hazırlıklarını yaptıkları yeniden yapılandırmanın 70 milyar liralık vergi ve prim borcunu kapsayacağını açıkladı. Ağbal, kamunun alacaklarını tahsil etmek ve borçlulara yeni bir imkan tanınacak yapılandırmayla en az 4 milyar liralık gelir beklediklerini söyledi.

Maliye Bakanı Ağbal, Temmuz 2016-Mart 2017 dönemine ilişkin yeni çıkarılacak Yeniden Kapılandırma Kanunu ile 70 milyar liralık ödenmemiş vergi ve prim borcunun yapılandırılacağını ve bütçeye 2 milyar TL’si Haziran’da olmak üzere en az 4 milyar TL gelir öngördüklerini söyledi. Ağbal, geçmiş yeniden yapılandırma tahsilatının bu rakamlara dahil olmadığını, bugüne kadar 15 milyar TL tahsilat gerçekleşen bir önceki yapılandırmadan bu yıl öngörülen 5 milyar liralık gelir öngörüsünün de aşılacağını belirtti.
BAŞVURU MAYISTA, İLK ÖDEME HAZİRANDA 
Yeniden yapılandırmayı ekonomiye destek olmak amacıyla alınan tedbirlerden biri olduğunu kaydeden Ağbal, “Bütçenin gelir tarafına katkı olacak. Yeni yapılandırmada başvuruları Mayıs’ta, ilk ödemeleri Haziran’da almayı planlıyoruz. Haziran’da bütçenin gelir tarafına önemli destek gelmesini bekliyoruz. Yeni yapılacak yeniden yapılandırmadan Temmuz 2016-Mart 2017 sonuna ilişkin dönemine tekabül etmek üzere Haziran ayında en az 2 milyar TL, yıl sonuna kadar en az 4 milyar TL vergi geliri tahsil edebiliriz” dedi..
TAHMİNLERİMİZİ AŞAR
Geçmiş yeniden yapılandırmada vergi gelirleri tahsilatının bu rakamlara dahil olmadığına dikkat çeken Ağbal “Bütçede buradan 5 milyar lira öngörmüştük. Gerçekleşme daha fazla olacak” diye konuştu.
ÖDEMESİNİ AKSATAN DA BAŞVURABİLECEK
Naci Ağbal, geçen yıl gerçekleşen darbe girişimi sonrası 1 Temmuz 2016’dan Mart 2017 sonuna kadarki dönemde ekonomide genel ve sektörel olarak ortaya çıkan yavaşlama nedeniyle mükelleflerin ödemelerini zamanında yapmasını engellediğini, yapılandırmada ile bunun giderilmesinin amaçlandığını belirtti. Ağbal, yeni yapılandırmadan bir önceki dönem başvuruda bulunup ödeme gerçekleştiremeyenlerin de yararlanabileceğini belirtti. Ağbal, yeniden yapılandırmanın vergide gönüllü uyumu olumsuz etkilediğine de dikkat çekti. Hürriyet

7 Mart 2017 Salı

Temassız ödemelerde yeni dönem başlıyor

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, 2020 yılında tüm ödeme terminallerinin ücretsiz olacağını açıkladı.

BKM Genel Müdürü Canko, "2016 yılında Avrupa'nın ilk temassız kartı Türkiye’de kullanıldı. Bugün temassız ödemelerde yeni bir dönem başlıyor." dedi. Canko, bankaların ortak platformu ve ödeme sistemleri alanında Türkiye’nin inovasyon merkezi olan BKM’nin Türkiye’de hızla yayılan temassız ödeme alışkanlığına dair gelişmeleri ve son bir yılda yapılan temassız ödeme bilgilerini düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
30 yıl evvel kartlı ödemede işlem süresinin 15 dakika sürdüğünü anımsatan Canko, şimdi temassız ödemelerde bu sürenin 1 saniyeye kadar indiğini söyledi.
Canko, geçen yıl Türkiye’de 4,2 milyar adet kartlı ödeme işlemi yapıldığını, bunun yüzde 63’ünün mikro işlmelerden oluştuğunu ve 45 milyon temassız işlem gerçekleştirildiğini aktardı.
2016 yılında Avrupa'nın ilk temassız kartının Türkiye’de kullanılmaya başlandığını hatırlatan Canko, bugün temassız ödemelerde yeni bir dönemin başladığını dile getirdi. "Temassız ödemeler asıl şimdi başlıyor" diyen Canko, "temassız kartlarda dolandırıcılık işlemi çok fazla” şeklindeki yorumların tam bir şehir efsanesi ve bunun olma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu vurguladı.
Toplu taşımada kredi kartı dönemi
"İstanbul'da toplu taşımada temassız kartla ödeme yapılabilmesi ne zaman gerçekleşecek?" sorusu üzerine Canko, "Biz buna hazırız. Bunun kararını yerel idare verecek. İstanbul ve diğer şehirlerde bu uygulamayı yapacak altyapıya, bilgi ve birikime sahibiz." şeklinde cevap verdi.
"Temassız ödemelerde 50 TL'nin altında bazen şifre istiyor neden?" sorusuna, Canko, "Bu bir oto kontrol aslında. Örneğin peşpeşe 9 TL'lik üç adet kahve ödemesi yaptınız, dördüncü 9 TL'lik kahve ödemesinde şifre ister. Bu olası kötü niyetli kullanımları engellemek için bir kontroldür. Aksi takdirde kötü niyetli birisi 49 TL'lik 49 ödeme yapsaydı ve hiç şifre sormasaydı yaklaşık 2 bin 500 TL'lik zarar verebilirdi." ifadelerini kullandı.
"Bir yılda aktif temassız terminal sayısı yüzde 137 arttı"
BKM Ödeme Platformları Genel Müdür Yardımcısı Celal Cündoğlu ise geçen yıl yapılan 4,2 milyar kartlı ödemenin 2,65 milyar adedinin 50 TL ve altındaki ödemeleri ifade eden mikro ödemeler olduğunu belirtti.
Temassız ödeme yönteminin hijyenik olmama, bozuk para taşıma, yırtılma, kaybolma ya da çalınma gibi, nakit paranın getirdiği riskleri taşımadığına dikkati çeken Cündoğlu, ayrıca temassız özellikli kartların bu yönleriyle özellikle mikro ödemeler tarafında tercih edildiğini dile getirdi.
Cündoğlu, temassız kartlarla yapılan ödemelerin, nakit ödemeye kıyasla 7 saniyelik avantaj sağladığını ifade etti.
Nakitle yapılan ödemelerin ortalama 16 saniye, temassız kartlarla yapılan ödemelerin ise 9 saniye sürdüğüne işaret eden Cündoğlu, şöyle devam etti: "Zamana karşı yarıştığımız günümüzde temassız ödemelerin, hem kart kullanıcılarına hem de iş yerlerine zaman kazandırıyor. Türkiye'de aralık ayında kredi kartıyla gerçekleşen ortalama 3,9 milyon adet temassız işlemle nakit ödemeye göre 317 gün (10,6 ay) kazanıldı. Temassız ödemenin yaygın olduğu İngiltere’de ise bu rakam Türkiye’nin 10 katı olduğu görülüyor." Cündoğlu, 2017 itibarıyla 18,5 milyon temassız kredi kartı ve 608 bin adet temassız ödeme kabul eden cihaz ile sektör olarak yeniliğin tanınması, altyapının oluşması ve denenmesi süreçlerinde çok büyük adımlar atıldığını anlattı.
Bir yılda aktif temassız terminal sayısının yüzde 137, aktif temassız kredi kartı sayısının yüzde 86, aylık temassız kredi kartı işlem adetlerinin ise yüzde 77 arttığına işaret eden Cündoğlu, "Ödeme sistemlerinde lider olan Türkiye’de kartlı ödemelerin yüzde 1,5’i temassız olarak gerçekleşti. Hedefimiz bu oranı 2020 yılında yüzde 10’lara çıkarmak." dedi.
Cündoğlu, temassız ödemenin en çok market, gıda ve hizmet sektörlerinde kullanıldığını, temassızın üniversite kampüsleri, eczane, sağlık ve kozmetik ürünleri, benzin ve akaryakıt istasyonları, otomatlar ve otopark ödemelerinde de yoğun olarak tercih edildiğini aktardı.
"2020'de tüm ödeme terminalleri temassız olacak"
Celal Cündoğlu, temassız ödemenin dalga dalga yayılan bir alışkanlığa dönüştüğünü, bilinçlendirme ve yaygınlaştırma süreçlerinin tamamlanmasının ardından temassız ödemenin artık standartlaşmaya başlayacağını dile getirdi. Bu amaçla BKM olarak tüketici ve iş yerlerini bilinçlendirmeye yönelik "Bir Temassızlık Var İyi ki Var" reklam kampanyası yürüttüklerini ifade eden Cündoğlu, Türkiye'de temassız ödemelerde yeni bir dönemin başladığını belirtti.
Cündoğlu, 2016'nın bu süreçte bir milat olduğunu, tüm kredi kartları içinde her 3 karttan, tüm ödeme terminalleri arasından da her 4 terminalden birinin temassız özellikli hale geldiğini söyledi. 2020 yılı ocak ayı itibarıyla tüm ödeme terminallerinin temassız özellikli olması hedeflerinin olduğunu ifade eden Cündoğlu, gelecekte temassız ödemelerin form değiştirerek mobil ödemeler, bağış ve sosyal sorumluluk projeleri, giyilebilir teknolojiler alanlarında da kullanılacağını dile getirdi.
Cündoğlu, BKM olarak sektörü gelecek nesil temassız ödeme çözümlerine hazırladıklarını belirterek, temeassız kartlardaki dolandırıcılık bildirimlerinin normal kartlardaki bildirimlerin çok altında olduğunu sözlerine ekledi. cnntürk

13 Şubat 2017 Pazartesi

GSS borcu olan 4.2 milyon kişiye af geliyor

Genel Sağlık Sigortası borcu olan 4.2 milyon kişinin borcu hazırlanan yeni torba yasa ile silinecek. Aylık ödenecek prim 53 lirayı geçmeyecek, 53 lira prim ödeyen sağlık haklarından yararlanacak.

Hazırlanan yeni torba yasa tasarısı ile GSS borcu bulunan 4.2 milyon kişinin borçları silinecek. Posta gazetesinde yer alan habere göre ödenen prim miktarı da azaltılacak.
Türkiye'de 2012 yılında herkes Genel Sağlık Sigortalısı (GSS) oldu ve prim ödeme zorunluluğu doğdu. Çalışmayan, bir geliri olmayan ve sigortalı yakını olmayanların gelir testi yaptırması şartı geldi. Test sonucuna göre hane içerisindeki gelir asgari ücretin 3'te 1'nden düşük olanların primlerini devlet üstlendi. Ancak kişi gelir testi yaptırmaz ise her ay adına prim borcu birikiyor.
Toplam borç 8 milyon lirayı buluyor
Gelir testi yaptırmayanlar ise otomatik olarak GSS kapsamına alınıyor ve en yüksek tutardan prim borcu çıkarılıyordu. 2016'da çıkan afla binlerce lira borcu olan GSS'lilere borçlarını cezasız ödeme şansı verildi. Ancak bu imkandan çok az kişi yararlandı. GSS borcu olanların sayısı 4 milyonu, toplam borç ise 8 milyon lirayı buluyor. Meclis'e getirilen yeni torba yasa tasarısı ile bu kişilere yeni bir af geliyor.
Söz konusu tasarıya göre gelir testine hiç girmeyenler için düzenlenecek olan aftan yararlanmak için kişi 12 ay içerisinde bu testi yaptıracak. Bu kişilerin geçmiş borçları, gecikme zamları ve cezaları silinecek. Tasarıda primin herkes için sabitlenmesi hükmü var. Bu tutar asgari ücretin brüt tutarının yüzde 3'ü olarak belirlenecek. Kanun tasarısı sonrası cebinden prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanacak kişilerin primleri 53 liraya düşecek. cnntürk

29 Aralık 2016 Perşembe

Devlet karar aldı 9 bin kişinin borcu silinecek

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan düzenlemeyle, geçmişte aldıkları evde bakım yardımından dolayı icraya düşen 9 bin 200 yoksul vatandaşın toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinecek.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan düzenlemeyle, geçmişte aldıkları evde bakım yardımından dolayı icraya düşen 9 bin 200 yoksul vatandaşın toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinecek.
Torba Kanun'da yer aldı
Bakanlıkça hazırlanan ve geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen "Torba Kanun Tasarısı"nda yer alan düzenleme ile evde bakım yardımı alan yoksul durumdaki binlerce vatandaşın devlete sehven zamanında bildirimde bulunmaması sebebiyle borçlu duruma düşmesi sonucu yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Yersiz ödemelerin tahsilinden vazgeçilecek
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen geçici maddeyle gerçekleştirilecek düzenleme ile evde bakım yardımı uygulamasından yararlanan ihtiyaç sahibi engelli vatandaşların gelirindeki değişikler, sağlık raporu süresinin bitmesi, kurumsal bakıma geçme, kişinin ölümü veya adres değişikliği gibi durumları zamanında devlete bildirmemesi nedeniyle aldığı yersiz ödemelere yönelik oluşan borçlarının yasal faizleriyle birlikte tahsilinden vazgeçilecek.
Haksız ödeme alanlar yararlanamayacak
Yapılacak düzenlemeden, gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurulu raporu kullanmak suretiyle haksız ödeme alanlar yararlanamayacak. Daha önce tahsil edilen tutarlara yönelik olarak ise hak talebinde bulunulamayacak.
51 milyon liralık borç silinecek
Düzenleme yasalaştığında söz konusu sebepler dolayısıyla oluşan ancak Bakanlıkça takibi yapılıp, haczedilecek herhangi bir mal varlığı bulunmayan yoksul vatandaşların toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinmiş olacak.
9 bin 200 engelli ve yakınları yararlanacak
Düzenlemeden 9 bin 200 engelli vatandaş veya yakını faydalanacak. Bakanlık ayrıca yersiz ödeme olaylarının tekrar yaşanmaması amacıyla evde bakım yardımına ilişkin tüm iş ve işlemleri Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sisteminde yeni hazırlanan "Evde Bakım Modülü" aracılığıyla yürütecek.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca uygulanacak sistem sayesinde vatandaşların tüm bilgileri kontrol edilerek ödeme dosyaları oluşturulacağından, önceki dönemlerde oluşan olumsuzluklar ile yersiz ödemelerin son bulacağı yeni bir dönem de başlamış olacak.

21 Aralık 2016 Çarşamba

SGK, Fethullah Gülen'den verdiği maaşları geri istedi

15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na gelen belgeler Fethullah Gülen'in emeklilik için sahtecilik yaptığını gösterince SGK harekete geçti. SGK, Gülen'e ödenen 110 bin 547 lira 2 kuruşu geri istedi. Gülen yasal faiziyle beraber 155 bin lira geri ödeyecek.

Fethullah Gülen'in son 10 yılda kardeşi Salih Gülen'in Erzurum'daki Gülen Matbaası'nda kâğıt üzerinde redaktör olarak gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) emekli olduğu ortaya çıktı. Sahte hizmeti ortaya çıkaran SGK, Gülen'den son 10 yılda ödenen emekli maaşını faiziyle birlikte geri istedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, emeklilik hakkı da elde edemeyen Gülen'in sahte evrak kullanarak bu maaşı almaya hak kazandığı anlaşıldı. Sahtecilik olayının ortaya çıkması üzerine SGK, Gülen'e bu sürede ödenen 110 bin 547 lira 02 kuruşu, 45 bin 47 lira 83 kuruş yasal faiz olmak üzere toplam 155 bin 594 lira 85 kuruş olarak geri almak için harekete geçti.

18 Aralık 2016 Pazar

11.5 milyon kişiye sicil affı geliyor

Türkiye ticaretinde beyaz bir sayfa açmayı hedefleyen sicil affı ile 11.5 milyon kişi ile 2.3 milyon şirket kara listeden çıkacak. Bunun için kişilerin ve şirketlerin 6 ay içinde borçlarını ödemesi veya yeniden yapılandırması gerekiyor.

Meclis’e geçtiğimiz cuma günü sunulan torba yasada yer alan sicil affı, 11 milyon 561 bin 202 kişi ve 2 milyon 331 bin 460 şirketin sicillerini sıfırlama imkanı getirecek. Kişi ve şirketlere, kullandırılan kredilerden dolayı da bankalara veya finans kuruluşlarına herhangi bir hukuki cezai sorumluluk yüklenemeyecek.
Hürriyet'in haberine göre, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın rakamlarına göre düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, 12 Aralık 2016 itibariyle halen ödenmemiş çeki olan 566 bin 116 kişi, 31 Ekim itibarıyla kredi kartı nedeniyle yasal takip borcu bulunan 2 milyon 233 bin 188 kişi sicil affından yararlanabilecek. Aynı şekilde 31 Ekim 2016 tarihi itibariyle tüketici kredileri ve diğer bireysel kredilerden yasal takip borcu bulunan 1 milyon 729 bin 846 kişi ve yine 31 Ekim itibariyle ticari kredilerden yasal takip borcu bulunan 533 bin 379 şahıs şirketi ve 99 bin 928 sermaye şirketi de kapsama girecek. Bu kişilerin ve şirketlerin 6 ay içinde borçlarını ödemesi veya yeniden yapılandırması gerecek. Bu şartı yerine getirirlerse, bankaların kara listesinden çıkabilecek.
1,5 milyon şahıs şirketi
Ayrıca kara listeye giren ancak borcunu daha önceden ödemiş bulunan kişiler de, aftan yararlanacak. Bu nitelikte bulunan karşılıksız çek borçlusu 198 bin 434 kişi, bireysel kredi kartı müşterisi olan 3 milyon 975 bin 423 kişi, tüketici kredisi ve diğer bireysel kredi müşterisi 2 milyon 858 bin 195 kişi, ticari nitelikli kredisi kullanan 1 milyon 573 bin 758 şahıs şirketi ile 122 bin 394 sermaye şirketi de doğrudan düzenleme kapsamına girecek. Bu kişiler ve şirketler için herhangi bir ön koşul söz konusu olmadan, sicil temizleme işlemi gerçekleştirilecek.
Esnaf bekliyor
Sicil affını özellikle esnaf yoğun bir şekilde talep ediyordu. TESK Başkanı Bendevi Palandöken, “Ekonominin çarklarının dönmesi için etkin bir sicil affı gerekiyor. Çünkü bankalar esnafa sicillerine göre kredi veriyor. Atılan bu adım ekonominin çarklarını hareketlendirecek. Can suyu kredisi çok önemli” demişti. Kredi kartı veya bireysel kredilerini ödeyememiş veya takibe düştükten sonra ödemiş yurttaşların, kara listeye bağlı olarak 5 yıllık süreçte kredi işlemlerinin olumsuz etkilenmesi nedeniyle de, sicil affı önem taşıyor.
Kayıtlar Risk Merkezi'nde
DAHA önce Merkez Bankası tarafından tutulan mali sicil bilgileri, 2011 yılında çıkarılan kanunla Bankalar Birliği bünyesindeki Risk Merkezi’ne devredildi. Buna göre kredi kuruluşları ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nca uygun görülecek finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgileri bu merkezde toplanıyor ve söz konusu bilgiler bu kuruluşlarla, gerçek veya tüzel kişilerin kendileriyle paylaşılıyor. Kişilerin onay vermeleri koşuluyla, risk bilgileri özel hukuk tüzel kişileri ve üçüncü gerçek kişilerle de paylaşılabiliyor.

14 Kasım 2016 Pazartesi

Doğum borçlanması nedir? Kimler doğum borçlanması talep edebilir?

Doğum borçlanması hakkında birçok konu merak ediliyor... Doğum borçlanması için nereye başvurulur, doğum borçlanmasının koşulları nelerdir? İşte doğum borçlanması hakkında merak edilenler...

Doğum yapmış olan kadınlar doğum borçlanması sayesinde daha erken emeklilik hakkına sahip olabilmekte. Peki doğum borçlanması için vatandaşlar nereye başvurmalı? Doğum borçlanmasından faydalanmak için gereken şartlar neler? İşte ayrıntılar…

NEREYE, NASIL BAŞVURULUR?

İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle çalışanlar ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya başlayan sigortalılar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile mülga 506 sayılı Kanun, 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanununa tabi olan sigortalılar ve hak sahipleri, sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvurarak,

Kamu görevlileri (eski kamu görevlileri sigortalıları veya hak sahipleri “SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Daire Başkanlığı Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA” adresine borçlanma talep dilekçesiyle başvuruda bulunarak doğum borçlanması yapabileceklerdir.
Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmeksizin Kurum hizmet kayıtlarından tespiti yapılarak işlem sonuçlandırılacaktır.

KİMLER BORÇLANMA TALEBİNDE BULUNABİLİR?

Doğumdan önce,

– Hizmet akdine tabi çalışması bulunan kadın sigortalılar (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/1-a ),

– Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b),

– Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) ile bunların hak sahipleri,talepte bulunabilirler.

DOĞUM BORÇLANMASININ KOŞULLARI NELERDİR?

Sigortalı kadının doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;

– Hizmet akdi kapsamında çalışanlar için (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/a) sigortalılıklarının tescil edilmiş ve adına prim bildirilmiş/tahakkuk etmiş olması,

– Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında olan sigortalılar için (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b) prim ödenip ödenmediğine bakılmaksızın sigortalılıklarının tescil edilmiş/tahakkuk etmiş olması,

-Kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılanlar için sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) sigortalılıklarının tescil edilmiş olması,

– Kadın sigortalının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine
getirmesi,

– Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi,

– Borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması,
gerekmektedir.

BORÇLANMA SÜRELERİ

– Sigortalı kadının doğumdan sonraki sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise on haftalık süreleri, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süre dahil toplam istirahat süresi ile birlikte toplam iki yıllık süre borçlanılabilir.

– Kadın sigortalılar doğum nedeniyle çalışamadıkları en fazla üç defa olmak üzere ikişer yıllık sürelerini (toplamda en fazla 6 yıla tekabül etmektedir.) borçlanabilir.

– Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmaz. Prim ödenmiş süreler iki yıllık süreden düşülerek kalan süre borçlandırılacaktır

– Doğum borçlanması yapılacak sürede çocuğun vefat etmesi halinde vefat tarihine kadar olan süreler borçlanılabilir.

– İlk doğumunu yaptıktan sonra iki yıl dolmadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı, ilk doğumdan ikinci doğuma kadar geçen süre ile ikinci doğum için borçlanabileceği iki yıllık sürenin toplamı kadar geçen süreyi borçlanılabilir. Sözcü

29 Eylül 2016 Perşembe

Kredi ve kart borcu olanlar dikkat!

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tüketici ve kredi kartı borçları için tüketiciler bankaları aşındırmaya başladı. Bankalar faizin yüzde 1.20 ile 1.50 arasında olmasını öngörürken tüketiciler sistemi anlamaya çalışıyor.


Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklaması ve ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayınladığı yönetmelikle resmen başlayan kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının 72 aya kadar yapılandırılması tüketicide heyecan yarattı. Ancak kredi kartında gelirini aşmış borç bakiyesini daha düşük aylık taksitlerle ödeyip rahatlamayı isteyen tüketici ilk günü yapılandırmanın koşullarını anlamaya çalışarak geçirdi.
Bankalar cephesinde ise, yapılandırmanın şartlarının nasıl şekilleneceğine henüz karar verilmiş değil. Bankalar şimdilik 48 ay vadeli kredi kullandırmaya başladı. Ancak yapılandırma konusunda çoğu banka şubelerine hangi faizden ve hangi kriterlere uyan müşterilerin bundan yararlanabileceği konusunda herhangi bir bildirimde bulunmadı.

Yüzde 2.52’den düşük olur

Hürriyet'in haberine göre bankacılar yapılandırma konusunda özellikle asgari ödeme tutarı yüksek olduğu için ödemekte zorluk çeken tüketicilerin kendilerini arayıp, şartları sorduklarını belirterek, “İlgi var ama tüketici şimdilik durumu anlamaya çalışıyor. Önümüzdeki günlerde genel tablo daha net ortaya çıkar” yorumunu yaptı. Tüketicinin daha çok faiz oranı ve borç transferinin mümkün olup olmadığını sorduğunu belirten bankacılar getirilen düzenlemenin başarılı olması için faizin kredi kartı gecikme faizi olan yüzde 2.52’den daha düşük olması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde müşterilerin tüketici kredilerine yönelebileceği belirtiliyor.


Karşılık oranları düşürüldü

BDDK’nın son düzenlemesinde bankaların izlemeye alınan ve takipteki alacakları için ayırdıkları karşılık oranlarını düşürdüğünü bunun da bankaların maliyetlerini olumlu etkilediğine işaret eden bankacılar, “BDDK’nın son yönetmeliği ile karşılık oranlarında sağladığı düşüşü bankalar da yapılandırmaya başvuran tüketicilere düşük faiz olarak yansıtacaklardır. Yapılandırmada faizin yüzde 1.20-1.50 arasında olması beklenebilir. Ama tabi bu yine de bankadan bankaya değişir. Ayrıca her başvuran da bundan yararlanamıyor. Özellikle halen asgarisini ödeyen ama miktar yüksek olduğu için zorlanan yani bir diğer deyişle canlı kredilerin yapılandırılması hedefleniyor” değerlendirmesini yaptı.

Bankacılar ayrıca tüketici kredilerinde yeniden yapılandırma yaparken kredi ilk alındığında uygulanan faizin de geçerli olabileceğini belirttiler.

48 ay vade mutlu etti

Tüketici kredilerinde vadenin 36 aydan 48 aya çıkmasının müşterilerin ilgisini artırdığına değinen bankacılar, “İlk etapta gözlemlenen vadenin uzamasından müşterinin memnun olduğu. Vade uzayıp aylık ödenecek taksitin düşmesinden dolayı ilgi genelde tüketici kredilerinde yoğunlaştı” dedi.

25 Eylül 2016 Pazar

Emekli olamayan Bağ-Kur'lulara yapılandırma yasası ile müjde

Emekli olmak için yıl, yaş ve prim gibi bütün şartları tamamlamalarına rağmen 4B (Bağ-Kur) prim borcu bulunması nedeniyle emekli olamayanlar, yapılandırma yasası ile emekli olabilecekler.

Bu kişilerin, 31 Ekim'e kadar Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) başvurarak borçlarını yapılandırabilecekleri müjdesi verildi.

Takvim'in haberine göre, borcunu yapılandırarak emekli olmak isteyen ancak para sıkıntısı yaşayanlara da düşük faizli kredi imkanı geldi.
SGK ile Ziraat Bankası arasında imzalanan protokolle, yeniden yapılandırma kapsamındaki Bağ-Kur'lu vatandaşlara, borçlarını ödeyip emekli olabilmeleri için herhangi bir teminat göstermeden kredi kullanma imkanı sağlandı.

SGK'dan yapılan açıklamada, şu bilgiler verildi:

"Bu imkandan yararlanmak isteyen sigortalılarımız prim yapılandırma başvurularını öncelikle sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerine yapacak, kurumdan alacakları 'prim borcunu ödemesi halinde emekli olabilecek' yazısıyla Ziraat Bankası şubelerine müracaat edecek. Bu imkanla, birikmiş prim borcunu ödemesi durumunda, 4B'den yaşlılık aylığı bağlanabilecekler, 4B prim borcunu ödemesi durumunda 4A'dan yaşlılık aylığı bağlanabilecekler, askerlik ve doğum borçlanmasını yapması durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecekler ile durdurulan hizmet sürelerinin ihya edilmesi durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecekler yararlanabilecek."

Hemen emekli olunabilecek

İsteyenler Ziraat Bankası ile imzalanan protokol kapsamında kredi kullanarak borcunu peşin kapatacak. Böylece hem borcundan kurtulacak hem de emeklilik için beklemesine gerek kalmayacak.
Kredinin taksitlerini de emekli maaşı bağlanınca ödeyebilecek. Banka kredi taksitlerini emekli maaşından küçük miktarlarla keserek tahsil edecek.

4 Ağustos 2016 Perşembe

Yeniden yapılandırma Meclis'te kabul edildi

Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Maliye Bakanlığı'na bağlı tahsil dairelerince takip edilen vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, askerlik, seçim, nüfus, trafik karayolu geçiş ücreti ve RTÜK idari para cezaları, gümrük vergileri, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, genel sağlık sigortası prim alacakları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz ve gecikme cezaları yeniden yapılandırılacak.

Ayrıca belediyelerin idari para cezaları, su, atık su ve katı atık ücreti alacakları, belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç, beyana dayanan vergilerde ve 2016'ya ilişkin 30 Haziran'dan önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları da yeniden yapılandırma kapsamında yer alacak.

Yapılandırmalar, 30 Haziran da dahil, bu tarihten önceki dönemi kapsayacak.

Kesinleşmiş kamu alacakların asıl tutarlarının tahsilinden vazgeçilmeyecek. Bu asıllara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek.

Düzenleme neleri kapsıyor?

-Düzenleme 30 Haziran 2016 tarihine kadar olan borçları kapsayacak.

- Vergi ve prim borçlarında indirim yapılmayacak.

- Borçlara uygulanan gecikme zammı silinecek ve yurtiçi fiyat endeksi artışı kadar fark eklenecek

- İndirimle belirlenen yeni borca 18 ay taksit imkanı verilecek.

- Borcunu peşin ödeyene 'faiz ve gecikme zammı'nın yüzde 50'si oranında ilave bir indirim daha yapılacak.

- İtilaflı vergi ve sigorta borçları yeniden yapılandırılacak.

- Devam eden bir vergi incelemesine dönük olarak belli oranda bildirimde bulunulur ve bu ödemeler yapılırsa vergi ödemeleri de süratle tamamlanır.

-Stok affı getirilecek.

- Gecikme zammı silinecek, kalan tutara yurtiçi fiyat endeksi artışı kadar fark eklenecek

- İndirimle belirlenen yeni borca 18 ay taksit imkanı sağlanacak.

-Borcunu peşin ödeyenlere ise ilave bir indirim daha sağlanacak.

- Başta emlak vergisi olmak üzere belediyeler tarafından tahsil edilen vergiler ve hizmet bedelleri de yeniden yapılandırma kapsamına giriyor.

- Vergi ve prim borcu peşin ödenirse faiz ve gecikme zammının yüzde 50'si alınmayacak.

- Düzenleme ile işletmelerin kasa ve ortaklardan alacaklarına ilişkin düzenlemeye gidilecek.

- İşletmede olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizatın kayıt altına alınması sağlanacak.

- Kasa mevcutları düzeltilecek. 

- Gelir ve kurumlar vergisi ile KDV mükelleflerinin geçmiş 5 yıla ilişkin olarak daha önce beyan ettikleri tutarları belli oranlarda artırmaları halinde Maliye Bakanlığı'nın geçmişe dönük herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacak.(cnntürk)

29 Temmuz 2016 Cuma

Gelir testi borcunda 6 milyon kişiye af müjdesi

Gelir testi yaptırmayan yaklaşık 6 milyon kişiye af müjdesi geldi. Borca ait ceza ve faizler silinirken 12 ay da taksitli ödeme imkânı getirildi.


Meclis, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen varlık barışı teklifiyle gelir testi yaptırmayan yaklaşık 6 milyon kişiye ceza ve faizleri silinerek 12 ay taksitli ödeme imkânı getirildi. Bu kişilerde 10 milyar 35 milyon lira alacak bulunuyor.

Sabah'ın haberine göre, komisyon görüşmeleri sırasında SGK Sigorta Primleri Genel Müdür Yardımcısı Özge Songül, SSK prim payını ödemeyen şirketlere ilişkin tabloyu anlattı. 
Songül, 1 milyon 750 şirketten 1 milyon 250 bininin yani üçte ikisinin SSK prim borçlarını ödemediğini açıkladı. Songül, "Toplam alacağımız 67 milyar. Bunun 17. 6 milyarı da gecikme cezası olmak üzere 85.3 milyar alacağımız söz konusu" diye konuştu. 

Yine Songül'ün verdiği bilgiye göre; genel sağlık sigortasını yaptırmamış 5 milyon 950 bin 394 kişiye yeniden yaptırma imkanı da getiriliyor. 

Bu kişilere prim borçlarını taksitlendirme imkânının yer verildiği düzenlemede, gelir testine girmek istemeyenlerin borçlarının faiz ve gecikme cezası silinerek ana parasını 12 ay taksitle ya da peşin olarak ödeme imkânı veriliyor.

Önerge ile Maliye, Gümrük Bakanlıklarının ve SSK'nın tahsil dairelerinde olan 50 liranın altındaki tutarların tahsilinden de vazgeçiliyor. 

Bu kapsamda 31/12/2011 tarihi öncesinde Maliye'de 21 milyon adet işlem tutarı bulunduğunu belirten Maliye Bakanı Ağbal, burada bekleyen tutarın 385 milyon lira olduğunu gecikme cezası tutarının 552 milyon olmak üzere toplam 937 milyon lira olduğunu kaydetti. 

Maliye bu alacağından vazgeçmiş olacak. Ayrıca, yeminli mali müşavirler odası ile TOBB'un oda aidat alacaklarının da yeniden yapılandırılması sağlandı.

Ağbal: Bankalar sorgulayacak

Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması başlıklı maddeyi değerlendirirken, "Bu yasa kapsamında varlıklarını bankalar üzerinden Türkiye'ye getirenler açısından bankalarımız her türlü sorgulamayı yapacak" dedi. 

Ağbal, "Hangi kaynak getirilirse getirilsin, adrese teslim" iddiasını külliyen reddettiğini ifade etti. cnntürk

25 Temmuz 2016 Pazartesi

4 milyon 250 bin kişinin trafik borcu için önemli karar

Maliye Bakanı Naci Ağbal, yeniden yapılandırma düzenlemesi kapsamına trafik para cezalarının da dahil edileceğini belirterek, "Bu kapsamda yaklaşık 4 milyon 250 bin vatandaşımızın trafik cezası borcu ve yaklaşık 6 milyar liralık alacak var" dedi.


Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) alçakça saldırısına karşı milletin büyük bir basiretle, vatanına, milletine, demokrasisine sahip çıktığını anlatan Ağbal, devletin olağanüstü hal (OHAL) çerçevesinde gösterdiği olağanüstü çaba, gayret bulunduğunu, vatandaşın normal hayatını sürdürmesini sağlayacak tedbirlerin alındığını ve ekonominin her geçen saat normalleştiğini kaydetti.

Söz konusu darbe girişiminin ekonomide de birtakım yansımaları olduğuna işaret eden Ağbal, bu konuda da ilk andan itibaren tam bir koordinasyon içinde kurumların gerekli tedbirleri aldığını, kimsenin endişe etmemesi gerektiğini söyledi.

YENİDEN YAPILANMAYA TRAFİK CEZALARININ DAHİL EDİLMESİ

Ağbal, ödenmemiş vergi, prim ve gümrük vergisi borçlarına yeniden yapılandırma imkanı getirildiğini anımsatarak, düzenlemenin cuma günü TBMM Genel Kurulu'nun gündemine gelmesinin planlandığını aktardı.

Söz konusu teklif içerisinde trafik para cezalarının yer almadığına işaret eden Ağbal, trafik para cezalarını da düzenleme kapsamına alacaklarını bildirdi. Ağbal, "Bugün yaptığımız değerlendirmede bu konuda da bir olumlu görüş oluşturduk. İstiyoruz ki vatandaşlarımızın vergi dairelerine olan trafik para cezalarını da yeniden yapılandırmaya dahil edelim. Bu kapsamda yaklaşık 4 milyon 250 bin vatandaşımızın trafik para cezası borcu varmış. Yaklaşık 6 milyar liralık alacak. İnşallah bunları da yapılandıralım." ifadelerine yer verdi.

 ZARAR GÖREN KAMU BİNALARI

Darbe girişimi sonrasında zarar gören kamu binalarına ilişkin bir soru üzerine Ağbal, kamunun faaliyetlerinin hiçbir şekilde aksamayacağını vurguladı.

Ağbal, "Zarar gören bütün kamu binalarının nerede ihtiyacı varsa, ister hazırda olan kamu binaları olsun, gerekse kiralama yoluyla olsun, bütün yaraları süratle sarılacak. Mesela Ankara Emniyet Müdürlüğü binamız hasar gördü. Bugün daha sabahleyin İçişleri Bakanımız ile görüştük. Maliye Bakanlığı olarak bizim Milli Piyango Genel Müdürlüğüne yaptığımız bir bina vardı. İki bakan kendi aramızda görüştük. Ankara Emniyet Müdürlüğünü süratle o binaya taşıyoruz." şeklinde konuştu.

"MİLLETTEN ALINANLAR MİLLETE DÖNMÜŞ OLDU"
FETÖ'ye ait el konulan varlık ve kurumların nasıl değerlendirileceğinin sorulması üzerine Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu anda esas olan, bu terör örgütünün elinde olan, ona bir ekonomik güç oluşturan, bir nüfuz alanı oluşturan bütün bu ekonomik varlıklarının devlete geçmesini sağlamak. El konulan varlıklar arasında faaliyetine devam etmesi gereken sağlık kuruluşlarını süratle Sağlık Bakanlığının tasarrufuna bıraktık. Eğitim kuruluşlarını Milli Eğitim Bakanlığının tasarrufuna bırakıyoruz. Bugün sanıyorum YÖK Genel Kurulu toplanıyor, üniversitelerle ilgili ne yapılacak o konuda da kararlar verilecek. Şu anda yapmaya çalıştığımız şey bütün bu paralel terör örgütünün sağlık, eğitim ve sivil toplum ayağındaki ekonomik varlıkları tekrar millete döndürmek. Milletten alınan, milletin paralarıyla oluşturulan yapılar vardı. Sevindirici olan paralel yapının milletten aldığını; Allah'ın takdiri, milletten alınanlar bu şekilde tekrar millete dönmüş oldu."

Söz konusu varlıkları tek tek tespit ettiklerini ve her birini kayda aldıklarını anlatan Ağbal, bu varlıkların kamunun ihtiyaç duyduğu noktalarda nasıl kullanılacağı konusunda önümüzdeki süreçte değerlendirme yapılacağını sözlerine ekledi.

Bakan Ağbal, kamudaki görevden uzaklaştırmalara değinerek, işlerin aksamaması için gereken çalışmaları yaptıklarını söyledi. Ağbal, "Kanun Hükmünde Kararnameye gerekli hükmü koyduk. Bütçe kanundaki sınırlamalara tabii olmaksızın bu şekilde boşalacak kadrolara Bakanlar Kurulu kararıyla açıktan atama yapma imkanı getirdik." ifadelerini kullandı.

Darbe girişimi sırasında şehit ve gazi olan vatandaşlara yönelik birtakım düzenlemeler yaptıklarına dikkati çeken Ağbal, "Bu kardeşlerimizden şehit olanlarla ilgili olarak, güvenlik güçlerimizden bugün şehit olanlarımıza hangi mali hakları sağlamışsak bu kardeşlerimize de aynı hakları sağladık. O insanların hepsi bunları yaparken sadece vatan ve millet için yaptılar ama devlet olarak biz onların geride kalanlarına ve yaralanan kardeşlerimize sahip çıkacağız." diye konuştu. Hürriyet

9 Temmuz 2016 Cumartesi

Prim ve vergi borcu olanlara ikinci şans

Maliye Bakanı Naci Ağbal, prim borçlarıyla ilgili olarak en az 3 milyon vatandaşın başvurabileceğini belirterek, "Prim ve vergi borçlarını ödeyemeyen vatandaşlarımıza ikinci bir şans tanıyacağız" dedi.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, 2014 yılının Ağustos ayında çıkarttıkları 6552 Sayılı Kanun ile prim ve vergi borçlarının taksitlendirilmesine imkan sağladıklarını hatırlattı.

Bu uygulamayla vergisini, sosyal güvenlik primini süresinde ödemeyenlere 36 aya kadar taksit olanağı getirdiklerini anlatan Ağbal, uygulamadan yararlanan bir grup mükellefin, imkanları olmaması nedeniyle taksitlerini ödeyemediklerini ve haklarını kaybettiklerini söyledi.

Ağbal, tekrar sisteme dahil olmak isteyen mükellefler bulunduğunu belirterek, "Vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılması esnafın epeydir bizden talep ettiği bir konu. Bu talebi karşılamak amacıyla yasal düzenleme yoluna gittik" diye konuştu.

Hazırladıkları yasal düzenlemeyle esnafın talebini karşılamanın önünü açtıklarını dile getiren Ağbal, şöyle devam etti:

"Yapacağımız yasal düzenlemeyle geçmişte taksitlerini ödemeyenlere bir hak getiriyoruz. Geçmişte ödeyemedikleri taksitleri ödemeleri durumunda bu kişilerin yeniden sisteme dahil olmasına imkan tanınacak ve bundan sonra kalan taksitlerini de ödeyebilecekler. Böylelikle vergi borcundan dolayı, prim borcundan dolayı ödeyecekleri rakam aşağıya gelecek."

ÜÇ MİLYON KİŞİ BAŞVURU YAPABİLECEK

Ağbal, 2011'de Vergi Barışı Kanunu ile bunu bir defa yaptıklarını anımsatarak, "Buna yeniden imkan veriyoruz. Sistemden çıkanlara onu getiriyoruz. Bu, milyonlarca vergi mükellefini, sosyal güvenlik mükellefini ilgilendiriyor. Önemli bir düzenleme inşallah Meclis açılır açılmaz bu düzenlemeyi süratle yapacağız. En az 3 milyon civarında vatandaş bu düzenleme için tekrar müracaat edebilecek” dedi.

Vergi ve prim borçları için sağlanan 36 aylık taksit imkanı süresinin yarısına gelindiğine işaret eden Ağbal, şunları kaydetti:

"Sistemden çıkanlara diyoruz ki 'gelin aksattığınız birkaç taksit vardır onları ödeyin, tekrar sisteme girin.' Bunun faydası ne? Diyelim ki 100 lira ödeyeceğine vergi cezasını daha düşük ödeyecek. Bu önemli bir imkan. Bu imkanı tekrar elde etmiş olacaklar. Prim ve vergi borçlarını geçmişte taksitlendirdiği halde ödeyemeyen vatandaşlarımıza böylece ikinci bir şans tanımış olacağız."
Naci Ağbal, uygulamanın yürürlüğe girmesinin, özellikle yaz aylarında esnaf açısından bir rahatlama sağlayacağını da sözlerine ekledi. ntvmsnc

9 Haziran 2016 Perşembe

Genel Sağlık Sigortası borçları siliniyor

Yaklaşık 3.5 milyon gencin beklediği Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarının silinmesiyle ilgili yönetmeliğin detayları netleşti.


Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerini ödemeyen 25 yaşının altındaki gençlerin prim borçları silinmeye başladı. Hürriyet Gazetesi’nden Noyan Doğan, bugün yayımlanan yazısında 25 yaşın altındakilerin Genel Sağlık Sigortası (GSS), prim borçlarının affı ile ilgili detaylarını yazdı. 2012 yılından itibaren gelir testi yaptırmayıp Genel Sağlık Sigortası primlerini ödemeyen yaklaşık 3.5 milyon gencin borçları silinecek, 1 veya 2 ayın ardından sağlık hizmeti de almaya başlayacaklar.

Anne ve babası sigortalı olsun veya olmasın, 18 yaşından küçük gençler veya 25 yaşından küçük eğitim hayatına devam eden öğrenciler otomatik olarak GSS kapsamında sayılıyordu. Ancak 2012’den bu yana öğrenci olmayıp da Genel Sağlık Sigortası primlerini ödemeyen 18 ila 25 yaşında arasındaki gençler sağlık hizmetlerinden yararlanamıyordu. Yayımlanan genelgeyle bu gençlerin prim borçları sıfırlanmaya başlandı. Borçların silinecek olmasına karşın bu güne kadar primlerini ödeyenlere para iadesi yapılmayacak.

Nisan ayındaki torba kanun ile yasalaşan düzenleme 25 Nisan 2016 tarihine kadar olan borçların silinmesini öngörüyor. Buna göre sadece 25 nisana kadar olan borçlar silinecek. Borcu silinen vatandaş bu tarihten itibaren olan primlerini ödemeye devam edecek. 2012 ile 2016 yılları arasında 25 yaşını dolduran gençlerin ise 25 yaşını doldurduğu tarihe kadar olan prim borçları silinecek.

8 Haziran 2016 Çarşamba

Ünlü talk show’cu 9 bin ABD’linin 15 milyon dolarlık borcunu sildi

ABD'de talk show programı yapan ünlü İngiliz komedyen John Oliver dün akşam televizyon tarihinde yaşanmamış bir olaya imza attı.



ABD’de borç satın alma şirketlerinin giderek çoğalmasına ve bunun kirli bir sektör haline gelmesine tepki gösteren John Oliver konuya dikkat çekmek için oldukça etkili bir yol seçti.

Bu tür şirketlerinin ne kadar kolay kurulabildiğine ve bu sektörün ne kadar tehlikeli hâle geldiğini gözler önüne sermek için Oliver bir borç satın alma şirketi kurduğunu HBO kanalında pazar gecesi yayınlanan programında açıkladı.

Oliver kurduğu şirket ile 9 bin Amerikalının 15 milyon dolarlık sağlık borcunu 60 bin dolar karşılığında satın aldı.

Pazar gecesi yayınlanan programda Oliver önce bunları anlattı ve ardından tüm borçları affettiğini açıkladı.

9 bin ABD’linin sağlık borçlarını silen Oliver Türkiye’yle de oldukça alakalı bir isim.
“Last Week Tonight with John Oliver” isimli programında Türkiye’ye sıklıkla yer veren Oliver, kaçak sarayla ilgili programında bir bölüm yapmış ve sarayın büyüklüğünü eleştirmişti. Almanya ile yaşanan şiir krizinde de komedyan Jan Böhmermann’ın yanında durarak programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmişti. Sözcü

21 Nisan 2016 Perşembe

5 yıl alınmayan borç silinecek!

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi’nin yayımladığı yeni tebliğle tahsil edilmeyen kamu alacakları için zaman aşımı süresi 5 yıl olarak belirlendi. Bu süre boyunca ödenmeyen tüm borçlar silinecek

Kamu alacaklarıyla ilgili Maliye Bakanlığı önemli bir yenilik yaptı. Sabah Gazetesi'nden Faruk Erdem konuyu köşesine taşıdı.

İşte o yazı:

Özellikle şirketler ve borçlu vatandaşlar için avantajlı düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yeni düzenlemeler Gelir İdaresi Başkanlığı'nın, "Tahsilat Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"i ile geldi. Tebliğde birçok detay bulunuyor. Size özet olarak bazı bilgileri aktarmak istiyorum. En önemli değişikliklerden biri şu; kamu alacağı, vadesinin olduğu takvim yılından sonraki yıldan itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacak. Yani vadesi 2016 içinde dolacak bir alacak için zaman aşımı süresi 2017'den itibaren 5 yıl olarak düzenlenecek. Bu süre içinde devlet alacağını tahsil edemezse borç ortadan kalkacak. Böylece kamu, kendine de süre sınırı koymuş oluyor. Tahsilat için 5 yıl süre tanınıyor.

İFLAS 'TA 20, ADLİ CEZADA 10 YIL

Borçlunun iflası söz konusu olduğunda ise zaman aşımı süresi değişiyor. Mallar tasfiye edilmesine rağmen kamu alacağı tahsil edilemezse borç için aciz vesikası düzenleniyor. Bu vesika genel olarak borçlunun bu miktarı ödeyecek bir malının ya da varlığının olmadığını gösteren belgeden oluşuyor. Burada kamu alacağı için zaman aşımı süresi belgenin düzenlenmesinden sonraki 20 yıl olarak belirlenmiş. Adli para cezalarında ise zaman aşımı süresi 10 yıl olarak uygulanıyor. Adli para cezasına çarptırılan kişinin yaşı da bazı indirimler sağlıyor. Ayrıca bu cezaların zaman aşımının tayininde mahkeme kararının kesinleştiği gün esas alınıyor.

DİKKAT! 1 LİRA BİLE BOZAR!

Zaman aşımında önemli bir uyarı yapalım. Tahsil edilmeme durumu borcun tamamı için geçerli değil. 5 yıl içinde 1 liralık bile bir tahsilat olsa, zaman aşımı yeniden başlatılıyor. Özellikle vergi alacaklarında bu durum sıkça karşımıza çıkıyor.

HİLELİ İFLASTA FARKLI UYGULAMA

Tebliğin dördüncü maddesinde özel bir durum tarif ediliyor. Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekenin tasfiyesi dolayısıyla zaman aşımının işlememesi halinde 5 yıllık süre, sebeplerin kalktığı günün bitmesinden itibaren başlıyor. Burada da yine 5 yıllık süre dikkate alınıyor fakat başlangıç tarihi değiştiriliyor.

İFLAS ERTELEMEDE YENİ DURUM

İflas erteleme kararı çıktıktan sonra borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamıyor. Daha önce başlamış takipler de duruyor. Bu durumda yeni tebliğe göre kamu alacaklarına ilişkin zaman aşımı, iflas erteleme süresince işlemiyor.

İDARİ CEZA VE SGK'YA 10 YIL

İdari para cezalarında 5 yıllık süre uygulanmıyor. Burada tebliğ özel kanunlara ve Kabahatler Kanunu'na atıfta bulunuyor. İdari para cezalarındaki zaman aşımı ise 10 yıl olarak belirleniyor. Örneğin SGK'ca kesilen idari para cezaları için 10 yıllık zaman aşımı uygulanıyor.

İSTEYEN ÖDEYEBİLİR

Zaman aşımından sonra mükellef, bu parayı ödemek isterse tebliğ buna da izin veriyor. Yani vatandaş isterse borcunu silinmesine rağmen ödeyebilecek. Bunun önünde bir engel bulunmuyor.

13 Nisan 2016 Çarşamba

3.5 milyon gencin prim borcu siliniyor

Kamuoyunda ‘işsiz evlat vergisi’ olarak tartışılan sorun, Meclis’teki torba yasa ile çözülüyor. 25 yaşına kadar olan ve GSS prim borcu bulunan 3.5 milyon gence af geliyor. Devlet, 3.6 milyar liralık alacağının tahsilatından vazgeçiyor.


Önce bir özet yapayım, sonra Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında sigorta prim borçlarının nasıl silineceğini ve bu imkandan kimlerin yararlanacağı bilgisini vereyim. Şunu kabul edelim, GSS uygulamasına geçtiğimiz 2012 yılından bu yana işleyişte bazı aksaklıklar oldu ki, bunlara son iki yazımızda da değindik. Ama en büyük sorun, gençlerin devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanmasında yaşandı. Şöyle anlatayım:

Sistem kurgulanırken, 18 yaşından küçükleri, anne-babası sigortalı olsun, olmasın otomatik GSS kapsamında sayıldı. Hatta lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde de 25 yaşını doldurmamış gençlerin de anne-babasının sağlık güvencesinden yararlanmasına da imkan tanındı. Buraya kadar sorun yok.

18 YAŞ ÜSTÜ 

Ancak GSS’ye bir şart daha eklendi; o da, 18 ve 25 yaş üstü okumayan, çalışmayan gençlerin, kendilerinin sigorta kapsamına alınacağı, haliyle de gelir testi yaptırmak zorunda olduklarıydı. İşte, asıl sorun da buradan kaynaklandı. 18 yaşından büyük olup da okumayan, 25 yaşından büyük olup da eğitim hayatı devam eden ya da üniversiteden mezun olup da iş bulamayan 3,5 milyona yakın genç, biranda 400-500 liraları bulan prim borçları ile karşı karşıya kaldı. Uygulamadan haberdar olmayanlar -ki, çoğunluk bilmiyordu- sağlık hizmetinden yararlanamadı. Yetmedi, sorun öyle hal aldı ki, gençlerden dolayı anne-babalar prim borçlusu çıktı, onlar da hastane kapılarından geri döndü. Ve bu sorun, aylarca kamuoyunda ‘işsiz evlat vergisi’ olarak tartışıldı.

TÜM BORÇLAR SİLİNMİYOR

Meclis’teki torba yasa ile bu sorun artık çözülüyor ve gençlerin prim borçlarına af geliyor. Kanun tasarısı komisyonlardan geçti, önümüzdeki günlerde torba yasanın tüm maddeleri onaylandıktan sonra muhtemelen bir-iki hafta içinde prim affı uygulamaya girecek.
Peki, kimler, nasıl yararlanacak? Bu haktan, 25 yaşına kadar olan ve prim borcu bulunan 3.5 milyon genç yararlanacak. Bir başka ifadeyle, yeni yasa ile devlet, 3.6 milyar liralık alacağının tahsilatından vazgeçiyor. Yeri gelmişken belirteyim, kamuoyunda, ‘tüm GSS prim borçları siliniyor’ şeklinde yanlış bir kanı var. Sadece gençlerin prim borcu siliniyor; geri kalan 4 milyondan fazla kişinin borcu baki. Ama şunu da söyleyeyim, önümüzdeki dönemde GSS konusunda yeniden bir yapılandırılmaya gidilerek, sistemdeki gelir testi, prim ödenmesi gibi mevcut diğer sorunları da çözmek için çalışma başlatılacak.

YENİ YASADAN KİM NASIL YARARLANACAK?

18 yaşını doldurmuş, okumayan ve çalışmayan gençlerin prim borçları silinecek.
20 yaşında olup da okuyan ya da işsiz olanların borçları silinecek.

25 yaşında olup da yükseköğrenim gören ya da iş bulamayanların borçları silinecek.
Yeni yasa ile 18 yaşını dolduran ve eğitimine devam eden gençlerin 25 yaşına kadar primleri devlet tarafından karşılanacak.

Lise mezunu olan ancak üniversiteyi kazamayanların 20 yaşına ve iş bulana kadar primlerini devlet ödeyecek.

Üniversiteden mezun olup da iş bulamayan gençlerin iş bulana kadarki sürede primlerini devlet karşılayacak.

SORUN CEVAPLAYALIM

Türk vatandaşı olan bayan yabancı ile evli, ikametgahı yabancı ülkede ve yabancı ülkede çalışıyor. Türkiye’de SGK’ya tabi bir işi yok. GSS kapsamında mıdır? Ahmet Sevinç Erdogan
GSS, sadece yerleşim yeri Türkiye olan ve yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler GSS kapsamına giriyor.

70 yaşındayım, SGK emeklisiyim ve de Kıbrıs gazisiyim. SGK, maaşımı tahakkuk edip ödediğine göre, benim gelirimi biliyor ve her türlü sağlık giderlerimi karşılıyor. Bu durumda benim gelir  testi yaptırmama gerek var mıdır? Yavuz Kunter

Sosyal güvenlik kurumundan emekli olduğunuz için devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorsunuz. Bu nedenle gelir testi sizi ilgilendirmiyor, yaptırmanıza gerek yok.
2004 yılında SGK’dan emekli oldum, halen sağlık sigortasından yararlanıyorum. Gelir testi biz emekliler için de gerekiyor mu? Mustafa Talat Ertekin

Emeklilerin gelir testi yaptırmasına gerek yok.

27 Ocak 2016 da haksız olarak işte çıkartıldım, işsizlik maaşı da almıyorum, eşim çalışmıyor. 2,12,14 yaşlarında üç çocuğum var. Ben bu testi yaptırmak zorunda mıyım? Bu konuda ne gibi haklarım var? Mustafa Çavdar

GSS, zorunlu bir sistem ve devletin sunduğu sağlık hizmetinden yararlanmanızın tek yolu gelir testini yaptırmanız. Çocuklarınız 18 yaşından küçük olduğu için sağlık hizmetinden yararlanabilir ancak sizin ve eşinizin yararlanabilmesi için gelir testi şart. (hürriyet.com.tr)

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Dilekçeyi teslim et Bağ-Kur borcundan kurtul

1.3 milyon Bağ-Kur'lunun borçlarının silinme yöntemi belirlendi. Genelgeye göre, dilekçe ile müracaat edenlerin borçları hemen silinecek, emeklilik ve hastane hizmetleri açılacak.


Devlete borcu olduğu için emekli olamayan ya da hastane hizmetlerinden yararlanamayan 1.3 milyon Bağ-Kur'lunun borçlarından kurtulması için yapılacak işlemler belirlendi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yayımladığı genelge ile borcun nasıl silineceğini açıkladı. Böylece borcu olan vatandaşlar için süreç de başlamış oldu. Genelgeye göre; şirket ortakları da dahil tüm Bağ-Kur'lular borç sildirmeden yararlanabilecek. Tarım Bağ-Kur'luları ve esnaf da kapsamda olacak. Borçları sildirmek için en önemli şart ise borç süresinin en az 12 ay olması. Buna göre, 30 Nisan 2015 tarihi itibariyle geriye doğru en az 12 ay borcu olan her Bağ-Kur'lu, borcunu tamamen sildirebilecek. 12 aydan daha az borcu olanlar ise yasadan yararlanamayacak ama onlar da borçlarını yapılandırarak taksitler halinde ödeyebilecek.

İSTEYEN TEMMUZ'U BEKLER
Borçları sildirmek için 3 aylık bir süre öngörüldü. Bu süre 31 Temmuz 2015'te sona erecek. Bu tarihe kadar borcunu ödemeyen, yapılandırmayan herkes sildirme işleminden yararlanacak ve kurum kendiliğinden borçları silecek. Borçlarla birlikte hizmetler de dondurulacak ve ileride istenirse yeniden para ödenerek emeklilik hesabına katılacak. Ama ödeme yapılırken o zaman geçerli olan asgari ücret baz alınacak.

DİLEKÇE HIZLANDIRACAK
Temmuz ayını beklemek istemeyenler ise bağlı bulundukları SGK müdürlüğüne başvurarak bir dilekçe ile hemen borçlarından kurtulabilecek. Dilekçe verildikten sonra işlemler başlatılacak ve borçlar silinecek. Borcu silinen tüm Bağ-Kur'lular, eğer emeklilik şartlarını taşıyorlarsa hemen emekli olacak. Taşımıyorlarsa bu kez alamadıkları hastane hizmetlerine kavuşacak ve emeklilik için primlerini ödemeye başlayabilecek.

YAPILANDIRANA VAR
Borcunu daha önce çıkan yapılandırma yasalarından yararlanarak taksitlendirenler için de hak tanındı. Bu vatandaşlar, taksitleri ödemeye başlamış olsalar da 3 aylık sürenin sonunu beklemeden bağlı bulundukları SGK müdürlüğüne dilekçe ile başvurarak borçlarından kurtulacak. Böylece artık taksit ödemeyecekler ama sildirdikleri borca karşılık gelen hizmetleri de dondurulacak. İleri de isterlerse bu süreleri yeniden canlandırabilecekler.

TAMAMI ÖDENECEK
Borcunu ileride canlandırmak isteyen Bağ-Kur'lular, sildirdikleri sürenin tamamını ödemek zorunda kalacak. Bir kısmını ödemek gibi bir uygulama olmayacak. Bu arada borcunu yapılandırmayıp peşin ödeyenler ise yasadan yararlanamayacak. Geriye doğru bir silme işlemi olmayacak.

ÖNCE ÖDE SONRA BEKLE
Sosyal güvenlik uzmanımız Ali Şerbetçi, emeklilik için belli bir süreye ihtiyacı olan vatandaşlara şu bilgiyi verdi: "Söz gelimi 3 yıl borcunuz var ama 3 aya ihtiyacınız var. Bu 3 aylık kısmı önceden ödeyip sonra borcu sildirirseniz ileride hizmetleri yeniden canlandırmak istediğinizde 3 yılın tamamını ödemek zorunda kalmazsınız."

ADIM ADIM iŞLEMLER
Bağ-Kur'lu olmanız gerekiyor.

Borç süresinin 12 ay ve daha fazla olması şartı aranıyor.

Hemen sildirmek için dilekçe vermeniz şart.

Dilekçe vermeyenler için son tarih 31 Temmuz 2015.

Borcunu yapılandıranların mutlaka dilekçe vermesi isteniyor.

Dilekçeler bağlı bulunulan SGK müdürlüğüne veriliyor.

Borcun tamamı siliniyor ve hizmetler donduruluyor.

BAŞVURU NASIL YAPILACAK ?
Aşağıda örneği bulunan dilekçe ile müracaat etmeniz gerekiyor.

Eğer 3 aylık süreyi beklemeyecekseniz, 1 numaralı kutucuğu işaretleyin.

Eğer 6552 sayılı Kanun kapsamında borcunuzu yapılandırarak taksitlendirmişseniz, 2 numaralı kutucuğu işaretleyin.

6183 sayılı Kanun kapsamında borcunuzu yapılandırarak taksitlendirmişseniz, 3 numaralı kutucuğu işaretleyin.

(Kaynak:sabah.com.tr)

24 Eylül 2014 Çarşamba

Bankaya borcu olanlar dikkat! 6 bin liralık borç 21 bin lira oldu...

Vatandaşların bankalardan çektiği çile bitmiyor. Bankalar şimdi de borcu olan müşterilerinin borç takibini yapmak için aracı finans kurumlarına dosyaları devrediyor. Ana borcu ödeyemeyen vatandaşlar bu sefer de katlanmış faizlerle karşı karşıya kalıyor.



Şikayetvar’ın haberine göre: Bankalar, borçlu müşterilerinin dosyalarını aracı finans kurumlarına devrediyor borcu olan vatandaşlar ise artık bankayla değil aradaki kurumla muhatap oluyor. Ancak borçlu vatandaşlar bu kurumların, ana borcun üzerine çok fazla faiz koyduğunu  belirtiyor. Ödeme koşullarının da daha çok zorlaştırıldığını aktaran tüketiciler, belirtilen rakamların insafsızlık olduğunu, mağdur edildiklerini ifade ediyor.

Borçlarını ödemekte zorlanan vatandaşlar, aracı kurumun eklediği faizlerle çıkmaza girdiklerini şöyle aktarıyor:

“Ana Para 6 Bin Liraydı Şimdi 21 Bin Lira Oldu İnsaf!”

“Bankaya olan kredi kartı borcum bir firmaya devredildi. Geçen hafta mesaj attılar 6 bin 500 lira anapara 12 ay taksitle ödeyebilirsiniz. Büyük bir heyecanla dosya yetkilisi görevliyi aradım. Dosyama maaş haciz uygulanacakmış ayrıca borç 21 bin liraya çıkmış...Bu nasıl vicdan? Yemeye ekmek bulamıyoruz 21 bin lirayı nereden bulalım? Neden mesaj attınız? Size zaten 3 bin lira ödedim. Bu bayram hürmetine indirim yapın, anaparayı ödeyeyim kapatalım bu işi. Personeliniz de çocuk azarlar gibi azarlamasın lütfen...”

“Fazladan Para İstediği Gibi İnsanları da Aşağılıyorlar!”

“Firma görevlisi konuşurken insanların yüzüne neden telefonu kapatıyor anlamam, insanlara cevap vermek yerine telefonu insanın yüzüne kapamakta ne oluyor? Size olumlu olmayan ne kadar söz söylesek haklı olduğumuzu düşünüyorum. 8 bin 500 liralık bir borç yapılandırılmasında 12 bin lira ödedik ve hala 4 bin lira borcumuz olduğu söyleniyor bu yaptığınıza ne denir? Yasal yollarda hakkımızı arayacağız...”

“Lütfen İnsaflı Olun!”

“Bir bankaya 2001 yılında 650 lira borcum vardı 2010 yılında 27 bin lira borç olmuş, 2010 yılında aradılar 1300 lira yatırırsam borçtan kurtulacağımı belirttiler, gittim yatırdım. Vekil avukattan ve varlık firmasından hiçbir borcu yoktur yazısı aldım ve borçtan kurtulmuştum. Şimdi öyle mi! ‘Hepsini ver’ diyorlar!

“Mahkeme Kararına Uymadı Bizden Fazla Para Aldı!”

“Babamdan intikal eden borcu mahkemeye taşıdık. Kardeşimin maaşına icra koydular. 3 bin 400 lira 2 sene maaşından kesildi ve mahkeme karara bağladıktan sonra 7 bin lira ödediğimiz halde kardeşimin icra yoluyla kestikleri parayı, iade etmeyeceklerini ve mahkeme kararında ki 5 bin liraya uymayıp bizden tam 10 bin 400 lira tahsil edildi! Firmadan bizi arayanlar tarafından yanıltıldık. Bu şirketten şikayetçiyim! Gerekli işlemlerin yapılmasını arz ederim.”

“Borçlu Olmadığımız Halde Arıyor!”

“Hiçbir bankaya borcumuz olmadığı halde, firma tarafından arandık, kendilerini tanıtıp borcumuz olduğunu söylediler. Biz de ısrarla borcumuz olmadığını söylememize rağmen gayet kendilerinden emin bir şekilde bankadan borcu devraldık vs. konuşmalarla yarım saat bizi strese soktular. En sonunda ana adınız şu mu baba adınız şu mu diyerek yanlış kişiyi aradıklarını anlatmaya çalıştılar. Boşu boşuna canımız sıkıldı, günümüz mahvoldu.

Eğer gerçekten böyle bir kurumsal şirket varsa telefonla arayan müşteri temsilcilerine eğitim verilsin, rehberden numara bulup yanlış insanları arayarak strese sokup oyalamasınlar.”

“Siz İnsanlara Asla Kolaylık Sağlamıyorsunuz!”

“6 bin liralık borcum dolayısıyla firmadaki vatandaşınızla görüşme yaptım. Bütün kararı kendisi verirmiş gibi konuştu, bunun yöneticisi yok mu, anlaşmak ne mümkün. Ne kadar anlaşmaya yakın çalışırsanız, o kadar uzak davranmaya başlıyor. Firma yetkilileri eğitim vermediniz mi? Borcumu ödemek istiyorum yahu, ama bu anlayışsızlığınız, politikanız ve her şeyden öte bu davranış yüzünden borcumu ödemeyeceğimi, ödersem hata etmiş olacağımı anladım.”

“Personele Borçluya Telefon Aç Sadece Tehdit Et mi Diyor?”

“Kart borcum firmaya devredilmiş. Borcumu ödemek istiyorum ama hiçbir şekilde yanaşmıyorlar. Konuştuğum kişi hep aynı kelimeleri, tehditleri söylüyor nasıl çözeceğiz bu olayı yardım edin diyorum ben bilmem deyip duruyor! Başka yetkiliye bağlayın telefonu diyorum bağlasam ne olacak ki diyor nasıl çözeceğiz biz bu işi anlamadım!”

“Beni Aradılar Borcun Var Dediler Hiçbir Belge Yok!”

“Firmadan gelen kişi apartmanda ismimden beni soruşturuyor. Komşumun bir tanesi G*** beye bir hayli yardımcı oluyor. İsmimin yazılı olduğu bir mektup bırakıyor. Borcunuz var şurayı arayın diyorlar ama hiçbir belge yok... Sonrasında yetkili 12 bin 500 TL borcunuz var peşin öderseniz 6 bin 400 lira bir hafta müddet dedi. Maaş haczi, çocuklarımdan tahsil bilgisi verdiler. Bunun üzerine ilgili şirket hakkında Google'de arama yaptım ilk çıkan bilgiler kafa karıştırıcı idi. 2005 yılında memur oldum. BBDK'da tüm bilgilerimiz var. Kredi kartı verelim diye hemen hemen her bankadan aranıyorum. Ama bu banka bana ulaşamıyor.” (Milliyet)