SGK Hizmet Dökümü nedir?
SGK Hizmet Dökümü, sigortalı çalışanın prim bilgilerinin ayrıntılı bir şekilde yer aldığı belgedir.
sgk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sgk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12 Temmuz 2020 Pazar
27 Eylül 2017 Çarşamba
SGK’dan çok tartışılacak grip aşısı kararı
Yaşlılar ve kronik rahatsızlığı bulunan tüm vatandaşlara doktorun reçete etmesi durumunda ödemesi SGK tarafından yapılan grip aşılarına 'gün' zorunluluğu getirildi.
Medula sistemine göre, erken reçete edilse bile vatandaş aşısını bir önceki yıl yaptırdığı tarihte vurdurmak zorunda olacak. Aksi halde aşının parası ödenmeyecek. Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan konuyla ilgili şunları söyledi: “Grip aşısı, her yıl bir önceki mevsim en çok rastlanan grip türlerine göre her sene yeniden hazırlanıyor. Aşısının koruyucu etkisi 2-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle tavsiye edilen yıllık grip aşısının, aşı kullanımına sunulur sunulmaz, grip salgını başlamadan önce eylül-ekim aylarında yapılması gerekiyor. Ancak SGK, bu sene yeni bir uygulama ile geçen sene hangi gün vatandaş aşı olmuşsa, aşı olduğu o gün gelmeden bedelini ödememe kararı aldı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT), “Tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanır” ifadesi yıllık bir defa ödenme anlamında değil, 365 gün sonra anlamında yorumlanıyor ve Medula Provizyon Sistemi buna göre işlem yapıyor. Yani hastanın bir önceki sene aşı vurulduğu gün gelmeden sistem ödeme yapmıyor. Oysa grip aşısı hasta sağlıklıyken yapılmalıdır. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.”
Medula sistemine göre, erken reçete edilse bile vatandaş aşısını bir önceki yıl yaptırdığı tarihte vurdurmak zorunda olacak. Aksi halde aşının parası ödenmeyecek. Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan konuyla ilgili şunları söyledi: “Grip aşısı, her yıl bir önceki mevsim en çok rastlanan grip türlerine göre her sene yeniden hazırlanıyor. Aşısının koruyucu etkisi 2-3 hafta sonra ortaya çıkıyor. Bu nedenle tavsiye edilen yıllık grip aşısının, aşı kullanımına sunulur sunulmaz, grip salgını başlamadan önce eylül-ekim aylarında yapılması gerekiyor. Ancak SGK, bu sene yeni bir uygulama ile geçen sene hangi gün vatandaş aşı olmuşsa, aşı olduğu o gün gelmeden bedelini ödememe kararı aldı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT), “Tüm hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanır” ifadesi yıllık bir defa ödenme anlamında değil, 365 gün sonra anlamında yorumlanıyor ve Medula Provizyon Sistemi buna göre işlem yapıyor. Yani hastanın bir önceki sene aşı vurulduğu gün gelmeden sistem ödeme yapmıyor. Oysa grip aşısı hasta sağlıklıyken yapılmalıdır. Bir an önce bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.”
25 Eylül 2017 Pazartesi
CHP'li vekilden çarpıcı iddia: SGK '36 kod' ile fişleme yapıyor
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2 Ağustos 2016 tarihinde yayınladığı genelge ile SGK'nın işten çıkışlarda kullandığı kodlara '36' kod numarasını eklediğini söyledi. Buna göre çalıştığı işyeri OHAL KHK'sıyla kapatıldığı için işsiz kalan kişilerin sigorta siciline '36' kodu işlendiğini belirten İrgil, sicilinde bu kod bulunanların işverenlerin tercih etmediği için çalışmalarının zorlaştığını açıkladı.
'Bunun adı otomatik fişleme'
Açıklamasında, "36 kod işveren için bir alarm niteliği taşıyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“KHK ile kapatılan işyerlerinde çalışanların, OHAL KHK'ları ile doğrudan işten çıkarılan işçilerin yanısıra işverenin de kendi takdiriyle FETÖ/PDY ilişkisi veya irtibatı kanaatine vararak işten çıkardığı işçilerin sigorta sicillerine '36 kod' işleniyor. Bu keyfiyet doğru değildir. Ayrıca devlet izniyle açılmış, devlet denetiminde olan ve OHAL KHK'larıyla kapatılan eğitim kurumlarındaki tüm çalışanların da sigorta sicillerine bu kod işleniyor. Öte yandan kapatılan kurumlarda zorunlu staj yapmış öğrencilerin sigorta sicillerine de 36 kod işlendiğini görüyoruz. Zorunlu staja bile bu kod neden işlenir? Bu şu demektir; haklarında hiçbir suç bulunmayan insanlar otomatik olarak fişleniyor. Madem resmi bir fişleme yapıyorlar, hangi meslek gruplarından kaç kişi fişlenmiş açıklasınlar, bilelim."
CHP'li İrgil, hükümetin resmi olarak yaptığı fişlemeden insanların çoğunluğunun haberi olmadığını belirterek; “Kişi iş başvurusunda bulunduğunda, hatta İŞKUR'daki bir kursa başvurduğunda siciline 36 kodun işlendiğinden haberi oluyor. 36 kod nedeniyle ülke genelinde işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmış bir insan grubu var. Bunu yaratan da hükümet" dedi.
Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na konuyla ilgili verdiği soru önergeside, tarih itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kaç kişi olduğunu; tarih itibarıyla SGK'da işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kişilerin meslek gruplarına göre dağılımını; zorunlu stajını yaptığı kurum OHAL KHK'sıyla kapatılan öğrencilerin sigorta sicillerine neden 36 kod işlendiğini; sigorta sicillerindeki 36 kodun değiştirilmesi için başvuran sayısının kaç kişi olduğunu; 36 kodun değiştirildiği kişi sayısını ve bu mağduriyet ve haksızlığın giderilmesi için yapılan bir çalışmaların olup olmadığını sorduğunu sözlerine ekledi. DHA
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, SGK'nın, işten çıkış kodları arasına eklediği '36 kod' ile fişleme yaptığını ve insanların çoğunun bu fişlemeden habersiz olduğunu iddia etti.
CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 2 Ağustos 2016 tarihinde yayınladığı genelge ile SGK'nın işten çıkışlarda kullandığı kodlara '36' kod numarasını eklediğini söyledi. Buna göre çalıştığı işyeri OHAL KHK'sıyla kapatıldığı için işsiz kalan kişilerin sigorta siciline '36' kodu işlendiğini belirten İrgil, sicilinde bu kod bulunanların işverenlerin tercih etmediği için çalışmalarının zorlaştığını açıkladı.
'Bunun adı otomatik fişleme'
Açıklamasında, "36 kod işveren için bir alarm niteliği taşıyor" diyen CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi.
“KHK ile kapatılan işyerlerinde çalışanların, OHAL KHK'ları ile doğrudan işten çıkarılan işçilerin yanısıra işverenin de kendi takdiriyle FETÖ/PDY ilişkisi veya irtibatı kanaatine vararak işten çıkardığı işçilerin sigorta sicillerine '36 kod' işleniyor. Bu keyfiyet doğru değildir. Ayrıca devlet izniyle açılmış, devlet denetiminde olan ve OHAL KHK'larıyla kapatılan eğitim kurumlarındaki tüm çalışanların da sigorta sicillerine bu kod işleniyor. Öte yandan kapatılan kurumlarda zorunlu staj yapmış öğrencilerin sigorta sicillerine de 36 kod işlendiğini görüyoruz. Zorunlu staja bile bu kod neden işlenir? Bu şu demektir; haklarında hiçbir suç bulunmayan insanlar otomatik olarak fişleniyor. Madem resmi bir fişleme yapıyorlar, hangi meslek gruplarından kaç kişi fişlenmiş açıklasınlar, bilelim."
CHP'li İrgil, hükümetin resmi olarak yaptığı fişlemeden insanların çoğunluğunun haberi olmadığını belirterek; “Kişi iş başvurusunda bulunduğunda, hatta İŞKUR'daki bir kursa başvurduğunda siciline 36 kodun işlendiğinden haberi oluyor. 36 kod nedeniyle ülke genelinde işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmış bir insan grubu var. Bunu yaratan da hükümet" dedi.
Ceyhun İrgil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'na konuyla ilgili verdiği soru önergeside, tarih itibariyle Sosyal Güvenlik Kurumu işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kaç kişi olduğunu; tarih itibarıyla SGK'da işten çıkışı 36 koduyla gerçekleştirilmiş kişilerin meslek gruplarına göre dağılımını; zorunlu stajını yaptığı kurum OHAL KHK'sıyla kapatılan öğrencilerin sigorta sicillerine neden 36 kod işlendiğini; sigorta sicillerindeki 36 kodun değiştirilmesi için başvuran sayısının kaç kişi olduğunu; 36 kodun değiştirildiği kişi sayısını ve bu mağduriyet ve haksızlığın giderilmesi için yapılan bir çalışmaların olup olmadığını sorduğunu sözlerine ekledi. DHA
26 Mayıs 2017 Cuma
SMA hastaları için bakanlık devreye girdi!
SMA hastaları için Sağlık Bakanlığı devreye girdi. SGK'nın SMA ilaçlarını karşılaması için yazı yazıldı.
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
Bakanlık, SGK'nın SMA hastalarının ilaçlarını karşılaması için yazı gönderdi.
Sağlık Bakanlığı’nın SGK’ya ilettiği yazı şöyle:
“08/05/2017 tarihli 23642684-010.99- E.903 sayılı yazımız ile, bilimsel kanıtlar çerçevesinde, oluşturulan kullanım kriterlerine uyan SMA Tip 1 vakalarında, Nusinersen etkin maddeli Spinraza isimli ilacın kullanımının uygun olacağının değerlendirildiğini belirten görüşümüz kurumunuza iletilmişti.
22/05/2017 tarihi itibarı ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanlığına Spinraza isimli ilaç için, 253 hasta adına yurt dışı ilaç kullanım başvurusu ulaşmıştır (253 hastanın 132'si SMA Tip 1 tanılıdır). Bu başvurular; ilgili yazıda belirtilen 05/04/2017 tarihli toplantıda belirlenen yurt dışı ilaç kullanım kriterleri doğrultusunda TİTCK bünyesindeki bilimsel komisyon tarafından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonucunda, ülkemizde ruhsatı ve ruhsat başvurusu bulunmayan ilgili ilacın 31 hastada (Erken erişim programı kapsamına alınan 10 hasta dışında) yükleme dozu olan ilk 4 dozunun kullanımına onay verilmiştir. Onay yazıları başvuruyu yapan hekimlere ve ilacın temininin sağlanması amacıyla Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) iletilmiştir.
132 SMA Tip 1 tanılı hastamız, İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine göre değerlendirildiğinde ise, bu hastaların 114'ünün bu kriterleri karşıladığı görülmüştür (31 yurt dışı ilaç kullanım onayı alan hastamız dahil).
İlgili yazı kapsamındaki kriterlere uyan hastalarımız ile birlikte İnsani Amaçlı İlaca Erken Erişim Programı kriterlerine uygun SMA Tip 1 tanılı hastalarımız için de ilgili ilacın geri ödeme kapsamına alınması çalışmalarının yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”
11 Mayıs 2017 Perşembe
32 kilo olan Yağız bebeğin sağlığı, 15 bin TL’lik ilaca bağlı
Yağız bebek yardım bekliyor. Henüz 1,5 yaşında olmasına rağmen, "Leptin hormonu eksikliği" nedeniyle sürekli kilo alan 32 kiloya ulaşan Yağız bebeğin ailesi, yurt dışından getirilen ve değeri 15 bin TL olan ilaç için Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım istiyor.
Sedat ve Sevda Bekte çifti, ikinci çocukları Yağız'ı 5 aylıkken kilo problemi nedeniyle doktora götürdü. Yapılan araştırmalar sonucu çocuğa “leptin hormonu eksikliği” teşhisi konuldu. Doktorlar, aileye bebeğin tedavisi için yurt dışında bulunan ve SGK kapsamı dışında olan 4 bin 441 dolar değerindeki ilacın kullanması gerektiğini söyledi.
İlacın hastalık tanısının dışında kaldığını söyleyen aile, ilacı alacak güçlerinin olmadığını belirtti. Bebeklerinin hastalık tanısına göre ilacın SGK kapsamına alınmasını isteyen aile, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım istiyor. İlacın bir kutusunun 4 bin 441 dolar olduğunu belirten baba Sedat Bekte, ilacın bir kutusunun 3 gün gittiğini söyledi. Bebeğinin aşırı yemekten kilo almadığını vurgulayan anne Sevda Bekte, bebeğinin sadece anne sütüyle bile ayda iki kilo aldığına dikkat çekti.
“DAHA ÖNCE ÜÇ DEFA İLAÇ İÇİN BAŞVURDUK FAKAT REDDEDİLDİK”
Sanayide oto tamir dükkanında çalışan 32 yaşındaki Sedat Bekte, “Yağız 1,5 yaşında ve leptin hastası. Devamlı ve hızlı bir şekilde kilo alıyor. Alınması gereken ilaç Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı fakat farklı bir tanıda. Farklı bir tanıda onaylı olduğu için ilacı alamıyoruz. Bu ilacın SGK’dan Yağız’ın tanısına göre onaylanması ve yayınlanması gerekiyor. Yayınlanırsa biz ilacı alıp tedaviye başlayabiliyoruz. Daha önce üç defa ilaç için başvurduk fakat tanı kapsamında olmadığı için talebimiz reddedildi. Bu ilacın SGK’dan onaylanmasını istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum. SGK’dan bu ilacın tanımlanmasını ve Yağız’ın tedavisine başlanmasını istiyorum. Yağızın kullanması gereken ilacın bir kutusu 4 bin 441 dolar. Yağız bu ilacı doktorlar kesmediği sürece ömür boyu kullanacak. Türk lirası olarak yaklaşık 15 bin TL. İlacın bir kutusu 3 gün gidiyor. 3 aylık rapora göre 20 kutu ilaç kullanması gerekiyor. Dolar bugün 3,5 TL ise üç aylık ilacı tahminen 300 bin TL gibi bir rakam tutuyor. Yağız bu ilacı kullanmazsa kilo almaya devam edecek, yürüyemeyecek, koşamayacak, nefes almakta sıkıntı çekecek. Şu anda 12 santim karaciğer yağlanması var. Her geçen gün kilo alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızdan isteğimiz ilacımızın bir an önce onaylanıp, Yağız'ın tedavisine başlamak” dedi.
YAĞIZ’A BAYRAM HEDİYESİ OLSUN
Yağız’ın bir an önce sağlığına kavuşmasını istediğini belirten 26 yaşındaki Sevda Bekte, “Yağız’ın her çocuk gibi koşup yürümesini istiyorum. Yağız gerçekten çok zor durumda. Bir yıldır gitmediğimiz yer kalmadı. Nereye gittiysek elimiz boş döndük. Çalışma yapan arkadaşlarımız var ama zaman sabır diyorlar. Ben sabrımın bittiği yerdeyim şu anda. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize yardım etmesini istiyorum. Bu ilacı Yağız’a Ramazan Bayramı hediyesi olarak vermesini rica ediyorum. Kendilerine buradan sesimi duyurmak istiyorum. Şu an ilaç olarak Yağız’a hiçbir tedavi uygulanmıyor. Yağız sürekli yemek yemek istiyor. Ben onu oyalamaya çalışıyorum ama Yağız 32 kilo. Artık sıkıntılarımız başladı. Yağız dışarı çıkmak istiyor, yürümek istiyor, oynamak istiyor, kucağıma gelmek istiyor. Diyet falan dediler fakat Yağız’ın tedavisi diyetlik değil. Anne sütü alırken bile ayda 2 kilo alıyordu. Şu anda ek gıda alıyor ama hala ayda 2-2,5 kilo alıyor. Bu hastalığı 5 aylıkken doktora götürdüm araştırmalar yapıldı ve hormon eksikliği çıktı. Sağ olsun vatandaşlar yardım etmek istiyor ama ilaç pahalı olduğu için bu da zor oluyor. Bu ilacı devlet aracılığıyla bir doktor kontrolünde alabiliyoruz. Bunu da yapsa yapsa bize Cumhurbaşkanımız yapar, bakanlarımız yapar sağlık bakanımız yapar” diye konuştu. ntvmsnc
İlacın hastalık tanısının dışında kaldığını söyleyen aile, ilacı alacak güçlerinin olmadığını belirtti. Bebeklerinin hastalık tanısına göre ilacın SGK kapsamına alınmasını isteyen aile, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım istiyor. İlacın bir kutusunun 4 bin 441 dolar olduğunu belirten baba Sedat Bekte, ilacın bir kutusunun 3 gün gittiğini söyledi. Bebeğinin aşırı yemekten kilo almadığını vurgulayan anne Sevda Bekte, bebeğinin sadece anne sütüyle bile ayda iki kilo aldığına dikkat çekti.
“DAHA ÖNCE ÜÇ DEFA İLAÇ İÇİN BAŞVURDUK FAKAT REDDEDİLDİK”
Sanayide oto tamir dükkanında çalışan 32 yaşındaki Sedat Bekte, “Yağız 1,5 yaşında ve leptin hastası. Devamlı ve hızlı bir şekilde kilo alıyor. Alınması gereken ilaç Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı fakat farklı bir tanıda. Farklı bir tanıda onaylı olduğu için ilacı alamıyoruz. Bu ilacın SGK’dan Yağız’ın tanısına göre onaylanması ve yayınlanması gerekiyor. Yayınlanırsa biz ilacı alıp tedaviye başlayabiliyoruz. Daha önce üç defa ilaç için başvurduk fakat tanı kapsamında olmadığı için talebimiz reddedildi. Bu ilacın SGK’dan onaylanmasını istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum. SGK’dan bu ilacın tanımlanmasını ve Yağız’ın tedavisine başlanmasını istiyorum. Yağızın kullanması gereken ilacın bir kutusu 4 bin 441 dolar. Yağız bu ilacı doktorlar kesmediği sürece ömür boyu kullanacak. Türk lirası olarak yaklaşık 15 bin TL. İlacın bir kutusu 3 gün gidiyor. 3 aylık rapora göre 20 kutu ilaç kullanması gerekiyor. Dolar bugün 3,5 TL ise üç aylık ilacı tahminen 300 bin TL gibi bir rakam tutuyor. Yağız bu ilacı kullanmazsa kilo almaya devam edecek, yürüyemeyecek, koşamayacak, nefes almakta sıkıntı çekecek. Şu anda 12 santim karaciğer yağlanması var. Her geçen gün kilo alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızdan isteğimiz ilacımızın bir an önce onaylanıp, Yağız'ın tedavisine başlamak” dedi.
YAĞIZ’A BAYRAM HEDİYESİ OLSUN
Yağız’ın bir an önce sağlığına kavuşmasını istediğini belirten 26 yaşındaki Sevda Bekte, “Yağız’ın her çocuk gibi koşup yürümesini istiyorum. Yağız gerçekten çok zor durumda. Bir yıldır gitmediğimiz yer kalmadı. Nereye gittiysek elimiz boş döndük. Çalışma yapan arkadaşlarımız var ama zaman sabır diyorlar. Ben sabrımın bittiği yerdeyim şu anda. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize yardım etmesini istiyorum. Bu ilacı Yağız’a Ramazan Bayramı hediyesi olarak vermesini rica ediyorum. Kendilerine buradan sesimi duyurmak istiyorum. Şu an ilaç olarak Yağız’a hiçbir tedavi uygulanmıyor. Yağız sürekli yemek yemek istiyor. Ben onu oyalamaya çalışıyorum ama Yağız 32 kilo. Artık sıkıntılarımız başladı. Yağız dışarı çıkmak istiyor, yürümek istiyor, oynamak istiyor, kucağıma gelmek istiyor. Diyet falan dediler fakat Yağız’ın tedavisi diyetlik değil. Anne sütü alırken bile ayda 2 kilo alıyordu. Şu anda ek gıda alıyor ama hala ayda 2-2,5 kilo alıyor. Bu hastalığı 5 aylıkken doktora götürdüm araştırmalar yapıldı ve hormon eksikliği çıktı. Sağ olsun vatandaşlar yardım etmek istiyor ama ilaç pahalı olduğu için bu da zor oluyor. Bu ilacı devlet aracılığıyla bir doktor kontrolünde alabiliyoruz. Bunu da yapsa yapsa bize Cumhurbaşkanımız yapar, bakanlarımız yapar sağlık bakanımız yapar” diye konuştu. ntvmsnc
8 Mayıs 2017 Pazartesi
On binlerce kişiye ücretsiz verilecek
Sigara bırakma tedavisi alan 300 bin kişiye nikotin ilaçları ücretsiz verilecek. Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Sayıları 300 bini geçmemek şartıyla sigarayı bırakma tedavisi alanlara sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın nikotin replasman ve ilaçları ücretsiz verilecek.
Bakanlar Kurulu'nun 6 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan ve belirli kamu hizmetlerinden kimlerin ücretsiz veya indirimli yararlanabileceğini belirleyen, "kamuda tasarruf kararnamesi" olarak bilinen kararnameye bu yönde geçici bir madde ekleyen kararı yayımlandı.
Buna göre, sigarayı bırakma tedavisi alanlar, sayıları 300 bini geçmemek şartıyla herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sağlık Bakanlığı'nca temin edilerek birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına dağıtılacak nikotin replasman preparatları ile ilaçlardan, tütün bağımlılığı ve eğitim birimleri kanalıyla yaralanmada "Tasarruf kararnamesi" kapsamı dışında tutulacaklar.
Sayıları 300 bini geçmemek şartıyla sigarayı bırakma tedavisi alanlara sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın nikotin replasman ve ilaçları ücretsiz verilecek.
Bakanlar Kurulu'nun 6 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlanan ve belirli kamu hizmetlerinden kimlerin ücretsiz veya indirimli yararlanabileceğini belirleyen, "kamuda tasarruf kararnamesi" olarak bilinen kararnameye bu yönde geçici bir madde ekleyen kararı yayımlandı.
Buna göre, sigarayı bırakma tedavisi alanlar, sayıları 300 bini geçmemek şartıyla herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sağlık Bakanlığı'nca temin edilerek birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına dağıtılacak nikotin replasman preparatları ile ilaçlardan, tütün bağımlılığı ve eğitim birimleri kanalıyla yaralanmada "Tasarruf kararnamesi" kapsamı dışında tutulacaklar.
21 Şubat 2017 Salı
SGK 54 ilacı listeden çıkardı
SGK cari açığı azaltmak için Türkiye'de üretim çağrısı yapmaları çağrısını reddeden firmaların 54 ilacını ödeme listesinden çıkardı.
İthal ilaçların Türkiye’de üretilmesi için başlatılan yerelleşme müzakereleri çetin geçiyor. Müzakerelerin ilk aşamasında, Türkiye’de üretimi kabul edilmeyen ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme listesinden çıkarılırken; bundan sonraki süreçte de yeni ilaçlar için pazarlık masasına oturulması planlanıyor. SGK’nın ödeme listesinde bulunmak Türkiye’de firmalar için hayati nitelik taşıyor. Türkiye’de ilacın en büyük alıcısı devlet.
Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, Türkiye’de üretilmeyen ithal ilaçların “tedavinin sağlanmasında gerekli güvencenin sağlanması kaydıyla”, SGK’nın ödeme listesinden çıkarılacağı açıklanmış ve firmalarla masaya oturulmuştu. Görüşmelerin ilk turu geçtiğimiz günlerde sona erdi. Piyasada herhangi bir sıkıntı olmaması için başlangıçta, yüzde 50 pazar payına sahip olan ve piyasada 3 eşdeğeri bulunan ilaçlar için sektörle pazarlık yapıldı. Müzakereler sonucunda, birçok ilacın Türkiye’de üretilmesi konusunda uzlaşma sağlanırken, yurt içinde üretilmesi kabul edilmeyen 54 ilaç SGK’nın geri ödeme listesinden çıkarıldı. Kararın uygulaması da 2018 yılına bırakıldı.
Yakın bir zamanda da ikinci dalga görüşmelerin yapılması hedefleniyor. İkinci turda görüşülecek olan ilaçlarda ise en az 2 jeneriğinin olması ve bu jeneriklerin pazar payının yüzde 10 olmasına bakılacak.
Hedef cari açık
İlaçta yerelleşme müzakerelerinde amaç, ilaç firmalarını Türkiye’de üretime yönlendirerek cari açığı sınırlamak. İlk aşamada yapılan görüşmelerde 700 milyon TL’lik üretimin Türkiye’ye kaydırıldığı belirtilerek, ikinci turla birlikte hedefin 2 milyar TL’yi geçmek olduğu kaydediliyor. Bu yolla Türkiye’deki ilaç üretim tesislerinin kapasite kullanım oranlarının ve istihdamlarının da artırılması amaçlanıyor.
Ar-Ge ne olacak
Yapılan görüşmeler sektörde de iki farklı görüşün doğmasına neden oldu. Yerli üreticiler kararı desteklerken, yabancı ilaç firmaları bu kararın Türkiye’ye AR-Ge anlamında bir katkısı olmayacağını ifade ediyor. Firmalar, Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu sırasında da bu kararın sıkıntı oluşturabileceği görüşünü dile getiriyor.
İthal ilaçların Türkiye’de üretilmesi için başlatılan yerelleşme müzakereleri çetin geçiyor. Müzakerelerin ilk aşamasında, Türkiye’de üretimi kabul edilmeyen ilaçlar Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme listesinden çıkarılırken; bundan sonraki süreçte de yeni ilaçlar için pazarlık masasına oturulması planlanıyor. SGK’nın ödeme listesinde bulunmak Türkiye’de firmalar için hayati nitelik taşıyor. Türkiye’de ilacın en büyük alıcısı devlet.
Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, Türkiye’de üretilmeyen ithal ilaçların “tedavinin sağlanmasında gerekli güvencenin sağlanması kaydıyla”, SGK’nın ödeme listesinden çıkarılacağı açıklanmış ve firmalarla masaya oturulmuştu. Görüşmelerin ilk turu geçtiğimiz günlerde sona erdi. Piyasada herhangi bir sıkıntı olmaması için başlangıçta, yüzde 50 pazar payına sahip olan ve piyasada 3 eşdeğeri bulunan ilaçlar için sektörle pazarlık yapıldı. Müzakereler sonucunda, birçok ilacın Türkiye’de üretilmesi konusunda uzlaşma sağlanırken, yurt içinde üretilmesi kabul edilmeyen 54 ilaç SGK’nın geri ödeme listesinden çıkarıldı. Kararın uygulaması da 2018 yılına bırakıldı.
Yakın bir zamanda da ikinci dalga görüşmelerin yapılması hedefleniyor. İkinci turda görüşülecek olan ilaçlarda ise en az 2 jeneriğinin olması ve bu jeneriklerin pazar payının yüzde 10 olmasına bakılacak.
Hedef cari açık
İlaçta yerelleşme müzakerelerinde amaç, ilaç firmalarını Türkiye’de üretime yönlendirerek cari açığı sınırlamak. İlk aşamada yapılan görüşmelerde 700 milyon TL’lik üretimin Türkiye’ye kaydırıldığı belirtilerek, ikinci turla birlikte hedefin 2 milyar TL’yi geçmek olduğu kaydediliyor. Bu yolla Türkiye’deki ilaç üretim tesislerinin kapasite kullanım oranlarının ve istihdamlarının da artırılması amaçlanıyor.
Ar-Ge ne olacak
Yapılan görüşmeler sektörde de iki farklı görüşün doğmasına neden oldu. Yerli üreticiler kararı desteklerken, yabancı ilaç firmaları bu kararın Türkiye’ye AR-Ge anlamında bir katkısı olmayacağını ifade ediyor. Firmalar, Gümrük Birliği anlaşmasının modernizasyonu sırasında da bu kararın sıkıntı oluşturabileceği görüşünü dile getiriyor.
9 Şubat 2017 Perşembe
İşte SGK'dan çift maaş alabilecek kişiler
Dul ve yetim kadınların çift maaş alma şartı ölen kişinin SGK'tan emekli olma statüsüne göre alacağı maaş sayısında değişikliğe gidildi.
Çift maaş alma sistemi değişti. Yapılan değişiklikle ölen anne/ babasının ya da eşinin maaşını almak isteyen kadınlar için 1 Ekim 2008 önemli bir kriter oldu.
Star Gazetesi köşe yazarı Resul Kurt, kimlerin çift maaş alabileceğini bugün köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Geçmişten gelen norm ve standart ayrılığı bugün için giderilmiş olsa da geçmişten gelen haklar korunduğu için hala bir eşitsizlik söz konusu. Günümüzde var olan bu eşitsizlik en çok ölüm aylıklarında kendini göstermekte.
HER İKİ MAAŞI ALMA İMKANI
Çünkü, vefat eden sigortalının hak sahiplerine maaş bağlanması aşamasında ölümün gerçekleştiği tarihteki yasalar referans alınıyor. Bunun sonucunda hak sahibi dul ve yetimler ölüm tarihine göre ya tek maaş ya da her iki maaşı da alma imkanına sahip oluyor.
Ölen eşin ve anne-babanın sigorta statüsü aynı ise iki maaş değil tercih edilen maaş yani tek bir maaş ödeniyor. Yani eşi SSK, babası SSK veya eşi BAĞ-KUR babası BAĞ-KUR veyahut eşi Emekli Sandığı, babası Emekli Sandığı sigortalısı olan dul-yetim kadınlar tek maaş alabiliyor.
Ancak ölen eşin ve ölen anne-babanın sigorta statüsü farklı ise bu kez ölüm tarihlerine göre iki maaş veya tek maaş ödenmesi söz konusu olabiliyor. Sigortalılık statüsü farklı ve eş ve anne-babanın ikisi de 1 Ekim 2008 tarihinden önce ölmüşse iki maaş bağlanıyor.
1 EKİM 2008 ÖNEMLİ TARİH
Eş ve anne-babadan biri 1 Ekim 2008'den önce diğeri 1 Ekim 2008'den sonra ölmüşse yine iki maaş var. Eğer, iki ölüm de 1 Ekim 2008'den sonra ise sadece bir maaş ödenir.
Ancak ölümlerin ikisi de 1 Ekim 2008 sonrası olsa bile sigorta statüsü farklı olması koşuluyla istisnai olarak memur kızı veya memur eşi iki maaş alabilmekte.
ÖLÜM TARİHİNİN ÖNEMİ YOK
Örnek verecek olursak eşi memur emeklisi, babası SSK veya BAĞ-KUR emeklisi olan kadınlar için eşin ve babanın ölüm tarihinin önemi yok. Her halde iki maaş alma hakları var.
İŞTE O TABLO
Çift maaş alma sistemi değişti. Yapılan değişiklikle ölen anne/ babasının ya da eşinin maaşını almak isteyen kadınlar için 1 Ekim 2008 önemli bir kriter oldu.
Star Gazetesi köşe yazarı Resul Kurt, kimlerin çift maaş alabileceğini bugün köşesine taşıdı. İşte o yazı:
Geçmişten gelen norm ve standart ayrılığı bugün için giderilmiş olsa da geçmişten gelen haklar korunduğu için hala bir eşitsizlik söz konusu. Günümüzde var olan bu eşitsizlik en çok ölüm aylıklarında kendini göstermekte.
HER İKİ MAAŞI ALMA İMKANI
Çünkü, vefat eden sigortalının hak sahiplerine maaş bağlanması aşamasında ölümün gerçekleştiği tarihteki yasalar referans alınıyor. Bunun sonucunda hak sahibi dul ve yetimler ölüm tarihine göre ya tek maaş ya da her iki maaşı da alma imkanına sahip oluyor.
Ölen eşin ve anne-babanın sigorta statüsü aynı ise iki maaş değil tercih edilen maaş yani tek bir maaş ödeniyor. Yani eşi SSK, babası SSK veya eşi BAĞ-KUR babası BAĞ-KUR veyahut eşi Emekli Sandığı, babası Emekli Sandığı sigortalısı olan dul-yetim kadınlar tek maaş alabiliyor.
Ancak ölen eşin ve ölen anne-babanın sigorta statüsü farklı ise bu kez ölüm tarihlerine göre iki maaş veya tek maaş ödenmesi söz konusu olabiliyor. Sigortalılık statüsü farklı ve eş ve anne-babanın ikisi de 1 Ekim 2008 tarihinden önce ölmüşse iki maaş bağlanıyor.
1 EKİM 2008 ÖNEMLİ TARİH
Eş ve anne-babadan biri 1 Ekim 2008'den önce diğeri 1 Ekim 2008'den sonra ölmüşse yine iki maaş var. Eğer, iki ölüm de 1 Ekim 2008'den sonra ise sadece bir maaş ödenir.
Ancak ölümlerin ikisi de 1 Ekim 2008 sonrası olsa bile sigorta statüsü farklı olması koşuluyla istisnai olarak memur kızı veya memur eşi iki maaş alabilmekte.
ÖLÜM TARİHİNİN ÖNEMİ YOK
Örnek verecek olursak eşi memur emeklisi, babası SSK veya BAĞ-KUR emeklisi olan kadınlar için eşin ve babanın ölüm tarihinin önemi yok. Her halde iki maaş alma hakları var.
İŞTE O TABLO
2 Şubat 2017 Perşembe
Memurlara en az bin lira ikramiye
30 yılın üzerinde hizmeti olup 7 Ocak 2015 öncesi emekli olan 408 bin kişiye tanınan ek ikramiye için başvurular başladı. Şartları taşıyan kamu çalışanları geriye dönük yıllık 50 lira ile 2.587 lira arasında değişen tutarlarda ek ikramiye alacak. 2005 yılından sonra emekli olmuş polis ve öğretmenler de 30 yılı aşan her yıl için bin liradan başlayan ikramiye alabilecek.
Kamuda 30 yıldan fazla çalıştıktan sonra 7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olanlara ödenecek ikramiyeler için bir yıllık başvuru süresi başladı. Torba kanunla getirilen düzenleme çerçevesinde yaklaşık 408 bin kişiye 2.1 milyar lira emekli ikramiyesi ödenecek. 2005 yılından sonra emekli olan öğretmenlere yıllık en az bin TL ve üzerinde ikramiye ödemesi yapılacak.
Torba kanun uyarınca, 7 Ocak 2015 tarihinden önce 30 yılın üzerinde hizmetle kamudan emekli olanlara yapılacak ilave ikramiye ödemeleri için takvim işlemeye başladı. Kanun Resmi Gazete'de 27 Ocak 2017 tarihinde yayımlandığı için, ikramiye başvurularının 26 Ocak 2018 tarihine kadar bir yıllık sürede yapılması gerekiyor.
Emekli ikramiyesi ödemesinden, 7 Ocak 2017 tarihinden önce vefat eden memurların dul ve yetimleri gibi kanuni varisleri ile emeklilerin kendileri yararlanacak. Bunlara, 30 yılı aşan her "tam yıl" için emekli ikramiyesi ödenecek.
1 YILDA BAŞVURMAYAN HAKKINI KAYBEDER
Ödenecek emekli ikramiyesi, emeklilik ya da ölüm gibi nedenlerle görevin sona erdiği tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden ve emekli aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayılar esas alınarak yapılacak. Ancak, bir yıl için ödenecek ikramiye tutarı 50 liranın; ödenecek toplam ikramiye tutarı da 100 liranın altında olamayacak. 1995 ve öncesinde emekli olan ya da hayatını kaybedenler için yıllık 50 lira ikramiye ödenecek.
Kanundan yararlanmak için tanınan 1 yıllık başvuru süresi, "hak düşürücü süre" olarak kabul ediliyor. Bu süre içinde başvuru yapılmaması halinde, emekli ikramiyesi hakkı ortadan kalkacak. Bu nedenle hak sahiplerinin 26 Ocak 2018 tarihine kadar başvuruda bulunması gerekiyor. Torba kanun çıkmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) emekli ikramiyesi için başvuru yapıp dava açmamış olanların eski başvuruları, 27 Ocak 2017 tarihinde yapılmış kabul edilecek. Bunların yeniden başvuruda bulunmalarına gerek olmayacak.
Ancak, bu durumdaki kişilerin, 4 ay içinde paraları yatırılmadığı takdirde, bir yıllık sürenin dolmasını beklemeden, her ihtimale karşı başvuruda bulunmasında yarar var. Başvuru yapılan tarihi izleyen üç ay içinde ödemeler yapılacak.
1996 ÖNCESİ İÇİN YILLIK 50 LİRA
Yüksek öğrenim görmüş 1. derece 4. kademede yer alan 3600 ek göstergeli memurlar 1 Ocak 1996 ve öncesi yıllar için; 2200 ve 3000 ek göstergeli memurlar ise 1 Temmuz 1996 ve daha önceki tarihlerde emekli olmuşlarsa, çalıştıkları her yıl için 50 lira ikramiye alacaklar. Örneğin, 3600 ek göstergeli ve 35 yıl hizmeti bulunan bir memur 1 Ocak 1996 tarihinde emekli olduysa, 5 yıllık hizmeti için 250 lira ikramiye alacak.
Yükseköğrenim mezunu öğretmen, vaiz, avukat, polis gibi devlet memurları 3600 ek gösterge üzerinden emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2003; 3000 ek göstergeyle emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2005; 2200 ek göstergeyle emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2006 tarihinden itibaren her bir yıl için bin lira ve üzerinde ikramiye alacaklar.
3600 ek göstergeli bir öğretmen 35 yıl hizmet üzerinden 1 Ocak 2006 tarihinde emekli olmuşsa 6 bin 496.70 lira ikramiye alacak. Aynı öğretmen 2010'da emekli olmuşsa 5 yıl için kendisine 8 bin 964.75 lira ikramiye ödenecek.
7.500 LİRASI İLK YIL YATACAK
İkramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı ilk yıl ödenecek. Kalan kısmı ise bir yıl sonra yasal faiziyle birlikte yatırılacak.
DAVA AÇANLARA FAİZ DE ÖDENECEK
30 yıl üzeri hizmetleri için ikramiye almak amacıyla açılmış davası devam edenlerin de başvuruda bulunmaları gerekmeyecek. Bunlar da 27 Ocak itibarıyla doğrudan başvuru yapmış sayılacak. Dava açan ve davaları henüz sonuçlanmamış olan emekli ve hak sahiplerine ödenecek emekli ikramiyesi, dava öncesi yapmış oldukları başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödenecek.
DAVA DOSYALARI KAPATILACAK
Daha önce açılmış davalar, mahkemelerce, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmek suretiyle sonuçlandırılacak. Kapatılan davalarla ilgili yargılama giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinde bırakılacak. Ancak, SGK vekalet ücretinin dörtte birini ödeyecek. SGK, yerel mahkemelerce verilen kararlar hakkında temyize başvurmayacak, daha önce yapılan temyiz başvurularından da vazgeçmiş sayılacak.
VARİSLERİNE ÖDEME YAPILACAK
Emeklilik sonrası hayatını kaybedenler adına hesaplanacak ikramiyeler kanuni varislerine ödenecek. Görevleri sırasında hayatını kaybeden memurlar adına tahakkuk ettirilecek emekli ikramiyesi ise ölüm tarihinde aylığa müstehak olan dul ve yetimlerine yapılacak. Aylığa müstehak dul ve yetimi bulunmayanların ise varislerine ödenecek.
BİR YILLIK HİZMET İÇİN KİM NE KADAR İKRAMİYE ALACAK?
Not: Tablodaki rakamlar, ilgili yılda 1 Ocak'ta emekli olanlar için hesaplanmıştır.
ÖZEL BANKALAR DA İŞ'LE PROMOSYONA BAŞLIYOR
11.5 milyon emekliye, aylıkları karşılığında promosyon ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Ziraat Bankası arasında önceki gün atılan imzanın ardından dün de Türkiye İş Bankası ile protokol imzalandı. SGK'nın, promosyon ödemesi için özel bankalarla yürüttüğü görüşmeler sonuç verdi. 818 bin emekli müşterisiyle özel bankalar arasında ilk sırada yer alan İş Bankası ile protokol imzalanmasıyla, özel bankalar da promosyon sürecine dahil oldu. Promosyon ödemelerine en geç mart ayında başlanacak. Ödemelere nisan ve mayıs aylarında da devam edilecek. Banka promosyonu kapsamında emeklilere toplamda 6 milyar liraya yakın bir tutar ödenecek. Emekliler, SGK ile protokol imzalayan bankalara müracaat ederek paralarını alabilecekler. Kamu bankaları emeklilere, 3 yıl için bin liranın altında emekli aylığı alanlara 300 lira, bin ila 2 bin arasında aylık alanlara 375 lira, 2 bin liranın üzerinde aylık alanlara ise 450 lira promosyon verecek.
İŞ MAHKEMESİNDE VERDİĞİNİZ İFADE SONRA SİZİ ÜZMESİN
Yargıtay, mahkemede tanıklık yapan kişinin verdiği ifadenin, ileride kendisinin açacağı davada işveren tarafından delil olarak kullanılabileceğine hükmetti.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2016/1876 sayılı kararına konu olan dosyada, davacı işçinin bir başka davada tanık olarak verdiği ifade, aleyhine kullanıldı. Davacı işçi, açtığı davada günde 16 saat çalıştığını, çalışma saatlerinin gece 00.30'a kadar sürdüğünü, milli bayramlarda ve genel tatil günlerinde cumartesi ve pazar günleri de dahil olmak üzere çalıştırıldığını belirterek fazla mesai, hafta tatili ve milli bayram-genel tatil günlerine ilişkin ücretlerinin ödenmesini talep etti. Yerel mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak işçinin 7.30-22.30 saatleri arasında çalıştırıldığını kabul ederek fazla mesai ödenmesine hükmetti. Ancak, işveren, davacı işçinin daha önce bir başka işçinin açtığı davada tanık olarak ifade verdiğini, o davadaki ifadesinde genel olarak 8.00-18.00 saatleri arasında çalıştıklarını, bayram ve pazar günleri çalışmadıklarını söyledi. Yargıtay, bu beyanının davacı işçiyi bağladığını, fazla çalışma hesabının işçinin tanıklık yaptığı dosyada vermiş olduğu ifadeye göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ahmet KIVANÇ - Tahsin AKÇA / memurlar.net
Kamuda 30 yıldan fazla çalıştıktan sonra 7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olanlara ödenecek ikramiyeler için bir yıllık başvuru süresi başladı. Torba kanunla getirilen düzenleme çerçevesinde yaklaşık 408 bin kişiye 2.1 milyar lira emekli ikramiyesi ödenecek. 2005 yılından sonra emekli olan öğretmenlere yıllık en az bin TL ve üzerinde ikramiye ödemesi yapılacak.
Torba kanun uyarınca, 7 Ocak 2015 tarihinden önce 30 yılın üzerinde hizmetle kamudan emekli olanlara yapılacak ilave ikramiye ödemeleri için takvim işlemeye başladı. Kanun Resmi Gazete'de 27 Ocak 2017 tarihinde yayımlandığı için, ikramiye başvurularının 26 Ocak 2018 tarihine kadar bir yıllık sürede yapılması gerekiyor.
Emekli ikramiyesi ödemesinden, 7 Ocak 2017 tarihinden önce vefat eden memurların dul ve yetimleri gibi kanuni varisleri ile emeklilerin kendileri yararlanacak. Bunlara, 30 yılı aşan her "tam yıl" için emekli ikramiyesi ödenecek.
1 YILDA BAŞVURMAYAN HAKKINI KAYBEDER
Ödenecek emekli ikramiyesi, emeklilik ya da ölüm gibi nedenlerle görevin sona erdiği tarihteki emekli keseneğine esas aylık unsurları üzerinden ve emekli aylıklarının başlangıç tarihindeki katsayılar esas alınarak yapılacak. Ancak, bir yıl için ödenecek ikramiye tutarı 50 liranın; ödenecek toplam ikramiye tutarı da 100 liranın altında olamayacak. 1995 ve öncesinde emekli olan ya da hayatını kaybedenler için yıllık 50 lira ikramiye ödenecek.
Kanundan yararlanmak için tanınan 1 yıllık başvuru süresi, "hak düşürücü süre" olarak kabul ediliyor. Bu süre içinde başvuru yapılmaması halinde, emekli ikramiyesi hakkı ortadan kalkacak. Bu nedenle hak sahiplerinin 26 Ocak 2018 tarihine kadar başvuruda bulunması gerekiyor. Torba kanun çıkmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) emekli ikramiyesi için başvuru yapıp dava açmamış olanların eski başvuruları, 27 Ocak 2017 tarihinde yapılmış kabul edilecek. Bunların yeniden başvuruda bulunmalarına gerek olmayacak.
Ancak, bu durumdaki kişilerin, 4 ay içinde paraları yatırılmadığı takdirde, bir yıllık sürenin dolmasını beklemeden, her ihtimale karşı başvuruda bulunmasında yarar var. Başvuru yapılan tarihi izleyen üç ay içinde ödemeler yapılacak.
1996 ÖNCESİ İÇİN YILLIK 50 LİRA
Yüksek öğrenim görmüş 1. derece 4. kademede yer alan 3600 ek göstergeli memurlar 1 Ocak 1996 ve öncesi yıllar için; 2200 ve 3000 ek göstergeli memurlar ise 1 Temmuz 1996 ve daha önceki tarihlerde emekli olmuşlarsa, çalıştıkları her yıl için 50 lira ikramiye alacaklar. Örneğin, 3600 ek göstergeli ve 35 yıl hizmeti bulunan bir memur 1 Ocak 1996 tarihinde emekli olduysa, 5 yıllık hizmeti için 250 lira ikramiye alacak.
Yükseköğrenim mezunu öğretmen, vaiz, avukat, polis gibi devlet memurları 3600 ek gösterge üzerinden emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2003; 3000 ek göstergeyle emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2005; 2200 ek göstergeyle emekli olmuşlarsa 1 Temmuz 2006 tarihinden itibaren her bir yıl için bin lira ve üzerinde ikramiye alacaklar.
3600 ek göstergeli bir öğretmen 35 yıl hizmet üzerinden 1 Ocak 2006 tarihinde emekli olmuşsa 6 bin 496.70 lira ikramiye alacak. Aynı öğretmen 2010'da emekli olmuşsa 5 yıl için kendisine 8 bin 964.75 lira ikramiye ödenecek.
7.500 LİRASI İLK YIL YATACAK
İkramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı ilk yıl ödenecek. Kalan kısmı ise bir yıl sonra yasal faiziyle birlikte yatırılacak.
DAVA AÇANLARA FAİZ DE ÖDENECEK
30 yıl üzeri hizmetleri için ikramiye almak amacıyla açılmış davası devam edenlerin de başvuruda bulunmaları gerekmeyecek. Bunlar da 27 Ocak itibarıyla doğrudan başvuru yapmış sayılacak. Dava açan ve davaları henüz sonuçlanmamış olan emekli ve hak sahiplerine ödenecek emekli ikramiyesi, dava öncesi yapmış oldukları başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte ödenecek.
DAVA DOSYALARI KAPATILACAK
Daha önce açılmış davalar, mahkemelerce, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmek suretiyle sonuçlandırılacak. Kapatılan davalarla ilgili yargılama giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinde bırakılacak. Ancak, SGK vekalet ücretinin dörtte birini ödeyecek. SGK, yerel mahkemelerce verilen kararlar hakkında temyize başvurmayacak, daha önce yapılan temyiz başvurularından da vazgeçmiş sayılacak.
VARİSLERİNE ÖDEME YAPILACAK
Emeklilik sonrası hayatını kaybedenler adına hesaplanacak ikramiyeler kanuni varislerine ödenecek. Görevleri sırasında hayatını kaybeden memurlar adına tahakkuk ettirilecek emekli ikramiyesi ise ölüm tarihinde aylığa müstehak olan dul ve yetimlerine yapılacak. Aylığa müstehak dul ve yetimi bulunmayanların ise varislerine ödenecek.
BİR YILLIK HİZMET İÇİN KİM NE KADAR İKRAMİYE ALACAK?
Not: Tablodaki rakamlar, ilgili yılda 1 Ocak'ta emekli olanlar için hesaplanmıştır.
ÖZEL BANKALAR DA İŞ'LE PROMOSYONA BAŞLIYOR
11.5 milyon emekliye, aylıkları karşılığında promosyon ödenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Ziraat Bankası arasında önceki gün atılan imzanın ardından dün de Türkiye İş Bankası ile protokol imzalandı. SGK'nın, promosyon ödemesi için özel bankalarla yürüttüğü görüşmeler sonuç verdi. 818 bin emekli müşterisiyle özel bankalar arasında ilk sırada yer alan İş Bankası ile protokol imzalanmasıyla, özel bankalar da promosyon sürecine dahil oldu. Promosyon ödemelerine en geç mart ayında başlanacak. Ödemelere nisan ve mayıs aylarında da devam edilecek. Banka promosyonu kapsamında emeklilere toplamda 6 milyar liraya yakın bir tutar ödenecek. Emekliler, SGK ile protokol imzalayan bankalara müracaat ederek paralarını alabilecekler. Kamu bankaları emeklilere, 3 yıl için bin liranın altında emekli aylığı alanlara 300 lira, bin ila 2 bin arasında aylık alanlara 375 lira, 2 bin liranın üzerinde aylık alanlara ise 450 lira promosyon verecek.
İŞ MAHKEMESİNDE VERDİĞİNİZ İFADE SONRA SİZİ ÜZMESİN
Yargıtay, mahkemede tanıklık yapan kişinin verdiği ifadenin, ileride kendisinin açacağı davada işveren tarafından delil olarak kullanılabileceğine hükmetti.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 2016/1876 sayılı kararına konu olan dosyada, davacı işçinin bir başka davada tanık olarak verdiği ifade, aleyhine kullanıldı. Davacı işçi, açtığı davada günde 16 saat çalıştığını, çalışma saatlerinin gece 00.30'a kadar sürdüğünü, milli bayramlarda ve genel tatil günlerinde cumartesi ve pazar günleri de dahil olmak üzere çalıştırıldığını belirterek fazla mesai, hafta tatili ve milli bayram-genel tatil günlerine ilişkin ücretlerinin ödenmesini talep etti. Yerel mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak işçinin 7.30-22.30 saatleri arasında çalıştırıldığını kabul ederek fazla mesai ödenmesine hükmetti. Ancak, işveren, davacı işçinin daha önce bir başka işçinin açtığı davada tanık olarak ifade verdiğini, o davadaki ifadesinde genel olarak 8.00-18.00 saatleri arasında çalıştıklarını, bayram ve pazar günleri çalışmadıklarını söyledi. Yargıtay, bu beyanının davacı işçiyi bağladığını, fazla çalışma hesabının işçinin tanıklık yaptığı dosyada vermiş olduğu ifadeye göre belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Ahmet KIVANÇ - Tahsin AKÇA / memurlar.net
26 Ocak 2017 Perşembe
Ocak 2017 zam farkları bugün yatırılıyor
SGK emekli, vazife malülü, dul veya yetim aylığı alanların maaşlarına ait ocak 2017 zam farklarının ödenmesinin bugün yapılacağını duyurdu.
Konuya ilişkin yapılan açıklamada şu bilgilendirmelere yer verildi:
“2016 yılına ait ek ödeme (Tütün İkramiyesi) tutarları ile Emekli Sandığı Kanununun Mülga Hükümlerine göre emekli, vazife malulü, dul veya yetim aylığı alanların maaşlarına ait Ocak 2017 zam farklarının Ödenmesi 26 Ocak 2017'de yapılacaktır. Emekli Sandığı Kanununun Ek 79 uncu maddesi gereğince Harp veya vazife malullüğü aylığı bağlananlarla bunların hak sahiplerine, bu kapsamda olanlardan tekrar çalışmaya başlamaları sebebiyle maaşları kesilenlere ve vazife malulü olup aylık bağlanmadan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ödenmesi gereken 2016 yılına ait Ek Ödeme (Tütün İkramiyesi) tutarları hak sahiplerinin banka hesaplarına veya PTT merkezlerine gönderilerek 26 Ocak 2017 tarihinde ödenecektir.
Bu kapsamda yer alan 57.069 kişiye yapılacak toplam ödeme 113.655.140,42 TL'dir. Harp malulleri ile vazife maluliyetine neden olan olayın türüne bakılmaksızın tüm vazife malullerinin (Erbaş, Er, Subay, Astsubay, Uzman Jandarma, Polis gibi emniyet güçlerinin yanı sıra vazife malulü olan öğretmen, mühendis, doktor, memur gibi sivil vazife malulleri) faydalandığı bu ödeme, maluliyet dereceleri ve maluliyet göstergelerine göre 2.113,28 TL ile 3.842,32 TL arasında değişmektedir.
Emekli Sandığı Kanununun mülga hükümlerine göre emekli, malul, dul veya yetim aylığı alan toplam 2.096.822 kişinin 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere aylıklarında oluşan fark tutarları, aylık almakta oldukları Banka ve PTT Şubelerine gönderilerek 26.01.2017 tarihinde ödemeleri yapılacaktır.
Buna göre;
A- Aylıklarını üçer aylıklar halinde almakta olanlardan
1. Grupta Kasım-Aralık-Ocak Döneminde aylık alanlara Ocak ayı
olmak üzere, 1 aylık tutarında,
2. Grupta Aralık-Ocak-Şubat Döneminde aylık alanlara Ocak ve Şubat ayları olmak üzere, 2 aylık tutarında, 3. Grupta Ocak-Şubat-Mart Döneminde aylık alanlara Ocak, Şubat ve Mart ayları olmak üzere, 3 aylık tutarında,
B- Aylıklarını her ay alanlara Ocak ayı olmak üzere,
1 aylık tutarında, Aylık farkı tahakkuk ettirilmiştir. “
Konuya ilişkin yapılan açıklamada şu bilgilendirmelere yer verildi:
“2016 yılına ait ek ödeme (Tütün İkramiyesi) tutarları ile Emekli Sandığı Kanununun Mülga Hükümlerine göre emekli, vazife malulü, dul veya yetim aylığı alanların maaşlarına ait Ocak 2017 zam farklarının Ödenmesi 26 Ocak 2017'de yapılacaktır. Emekli Sandığı Kanununun Ek 79 uncu maddesi gereğince Harp veya vazife malullüğü aylığı bağlananlarla bunların hak sahiplerine, bu kapsamda olanlardan tekrar çalışmaya başlamaları sebebiyle maaşları kesilenlere ve vazife malulü olup aylık bağlanmadan sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ödenmesi gereken 2016 yılına ait Ek Ödeme (Tütün İkramiyesi) tutarları hak sahiplerinin banka hesaplarına veya PTT merkezlerine gönderilerek 26 Ocak 2017 tarihinde ödenecektir.
Bu kapsamda yer alan 57.069 kişiye yapılacak toplam ödeme 113.655.140,42 TL'dir. Harp malulleri ile vazife maluliyetine neden olan olayın türüne bakılmaksızın tüm vazife malullerinin (Erbaş, Er, Subay, Astsubay, Uzman Jandarma, Polis gibi emniyet güçlerinin yanı sıra vazife malulü olan öğretmen, mühendis, doktor, memur gibi sivil vazife malulleri) faydalandığı bu ödeme, maluliyet dereceleri ve maluliyet göstergelerine göre 2.113,28 TL ile 3.842,32 TL arasında değişmektedir.
Emekli Sandığı Kanununun mülga hükümlerine göre emekli, malul, dul veya yetim aylığı alan toplam 2.096.822 kişinin 1 Ocak 2017 tarihinden geçerli olmak üzere aylıklarında oluşan fark tutarları, aylık almakta oldukları Banka ve PTT Şubelerine gönderilerek 26.01.2017 tarihinde ödemeleri yapılacaktır.
Buna göre;
A- Aylıklarını üçer aylıklar halinde almakta olanlardan
1. Grupta Kasım-Aralık-Ocak Döneminde aylık alanlara Ocak ayı
olmak üzere, 1 aylık tutarında,
2. Grupta Aralık-Ocak-Şubat Döneminde aylık alanlara Ocak ve Şubat ayları olmak üzere, 2 aylık tutarında, 3. Grupta Ocak-Şubat-Mart Döneminde aylık alanlara Ocak, Şubat ve Mart ayları olmak üzere, 3 aylık tutarında,
B- Aylıklarını her ay alanlara Ocak ayı olmak üzere,
1 aylık tutarında, Aylık farkı tahakkuk ettirilmiştir. “
24 Ocak 2017 Salı
Engellilere 1.589 lira maaş bağlanıyor
Yüzde 40 ila 69 engellilik oranı bulunanlara 1.059 TL, yüzde 70 ve üstü engellilik oranı bulunan ve başkasının bakımına muhtaç olanlara ise 1.589 lira aylık bağlanıyor.
Engellilerin toplumsal hayatta görünür olmalarının sağlanması adına önemli düzenlemeler hayata geçti. Engellilerin yoksulluğa düşmemesi adına engelli aylığı uygulaması yürütülüyor. Engellilik oranına göre engelli aylığı bağlanıyor. Bu aylığı alabilmek için bir takım şartlar söz konusu. Bu şartlardan ilki sağlık kurulu raporuyla engelli olduğunun tespit edilmesi. Engelli aylığı bağlanabilmesi için aylık bağlanacak engellinin 18 yaşın üzerinde olması gerekiyor.
En az yüzde 40 şartı
2022 sayılı Kanun uyarınca sağlanan yardımlardan yararlanabilmek için sağlık kurulu raporu verebilecek hastanelerden alınan raporla belirlenen engellilik oranının en düşük yüzde 40 olması gerekir. Akşam'ın haberine göre, 2017 için belirtilen diğer şartları sağlayan ve yüzde 40 ila yüzde 69 engellilik oranı bulunan engellilere 1.059,64 TL, yüzde 70 ve üstü engellilik oranı bulunan ve başkasının bakımına muhtaç engellilere ise 1589,47 TL aylık bağlanıyor. 18 yaşından küçük engellilerin kendilerine değil, yakınlarına engelli aylığı bağlanıyor. 18 yaşından küçük engellinin SGK'dan aylık veya gelir almıyor olması, sigortalı olarak çalışmıyor olması ve en az yüzde 40 oranında engelli olduğunun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olması şart.
18 yaş altına bin 059 tl aylık
Engellinin bakımını yürüten kişinin Türk vatandaşı olması ve aynı hanede yaşaması da gerekiyor. Muhtaçlık sınırının üzerinde gelirin olması halinde aylık bağlanmıyor. 2017 için 18 yaş altı engelli aylığı 1059,64 TL. Yani 18 yaşının altındaki engellilerin yakınlarına 1059,64 TL aylık bağlanıyor.
Nasıl başvuruluyor?
Engelli aylığından yararlanmak için başvurular kişilerin ikamet ettikleri il veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yapılıyor. Engelli aylığından yararlanmak isteyen kişiler SYDV'lerden aldıkları sevkle sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelere gidiyorlar. Hastanede verilecek sağlık kurulu raporu için ücret alınmıyor. Raporda belirlenen engellilik oranı sonrası muhtaçlık değerlendirmesi yapılıyor ve engellilik oranına göre belirlenen engelli aylığı bağlanıyor.
Sağlıktan yararlanır
Engelli aylığı alan kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırlar. Bu kişilerin gelir testine girmeleri gerekmez. Engelli aylığı alanlar bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde olmasalar bile primleri SGK tarafından ödendiği için ücretsiz olarak sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler.
Hane içinde kişibaşı gelir sınırı 423 tl
Sigortalı olarak çalışan veya SGK'dan gelir veya aylık alan engellilere aylık bağlanmıyor. Nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olan engelliler de aylık alamıyorlar. Bunun dışında engelli aylığı bağlanacak kişinin yaşadığı hanedeki kişi başına düşen gelirin asgari ücretin üçte birinden az olması gerekiyor. Bu sınır 2017 yılı için 423,58 TL.
İstihdam kotaları doldurulmalı
Diğer taraftan engellilere aylık bağlanması ve yoksulluğa düşmelerinin engellenmesi çok önemli. Diğer yandan çalışabilir durumda olan engellilerin hem sosyal hayatta görünürlüklerinin sağlanması, hem de istihdam edilmeleri gerekiyor. Ancak bu sayede toplumsal hayata bu kişilerin entegre olması sağlanabilir. Bununla ilgili olarak uygulanan istihdam kotalarının ne yazık ki doldurulamadığı görülüyor. Bu konuda işyerlerinin engellilere uygun hale getirilmesini sağlayacak adımların atılması çok önemli.
Engellilerin toplumsal hayatta görünür olmalarının sağlanması adına önemli düzenlemeler hayata geçti. Engellilerin yoksulluğa düşmemesi adına engelli aylığı uygulaması yürütülüyor. Engellilik oranına göre engelli aylığı bağlanıyor. Bu aylığı alabilmek için bir takım şartlar söz konusu. Bu şartlardan ilki sağlık kurulu raporuyla engelli olduğunun tespit edilmesi. Engelli aylığı bağlanabilmesi için aylık bağlanacak engellinin 18 yaşın üzerinde olması gerekiyor.
En az yüzde 40 şartı
2022 sayılı Kanun uyarınca sağlanan yardımlardan yararlanabilmek için sağlık kurulu raporu verebilecek hastanelerden alınan raporla belirlenen engellilik oranının en düşük yüzde 40 olması gerekir. Akşam'ın haberine göre, 2017 için belirtilen diğer şartları sağlayan ve yüzde 40 ila yüzde 69 engellilik oranı bulunan engellilere 1.059,64 TL, yüzde 70 ve üstü engellilik oranı bulunan ve başkasının bakımına muhtaç engellilere ise 1589,47 TL aylık bağlanıyor. 18 yaşından küçük engellilerin kendilerine değil, yakınlarına engelli aylığı bağlanıyor. 18 yaşından küçük engellinin SGK'dan aylık veya gelir almıyor olması, sigortalı olarak çalışmıyor olması ve en az yüzde 40 oranında engelli olduğunun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olması şart.
18 yaş altına bin 059 tl aylık
Engellinin bakımını yürüten kişinin Türk vatandaşı olması ve aynı hanede yaşaması da gerekiyor. Muhtaçlık sınırının üzerinde gelirin olması halinde aylık bağlanmıyor. 2017 için 18 yaş altı engelli aylığı 1059,64 TL. Yani 18 yaşının altındaki engellilerin yakınlarına 1059,64 TL aylık bağlanıyor.
Nasıl başvuruluyor?
Engelli aylığından yararlanmak için başvurular kişilerin ikamet ettikleri il veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yapılıyor. Engelli aylığından yararlanmak isteyen kişiler SYDV'lerden aldıkları sevkle sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastanelere gidiyorlar. Hastanede verilecek sağlık kurulu raporu için ücret alınmıyor. Raporda belirlenen engellilik oranı sonrası muhtaçlık değerlendirmesi yapılıyor ve engellilik oranına göre belirlenen engelli aylığı bağlanıyor.
Sağlıktan yararlanır
Engelli aylığı alan kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırlar. Bu kişilerin gelir testine girmeleri gerekmez. Engelli aylığı alanlar bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde olmasalar bile primleri SGK tarafından ödendiği için ücretsiz olarak sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler.
Hane içinde kişibaşı gelir sınırı 423 tl
Sigortalı olarak çalışan veya SGK'dan gelir veya aylık alan engellilere aylık bağlanmıyor. Nafaka bağlanmış veya bağlanması mümkün olan engelliler de aylık alamıyorlar. Bunun dışında engelli aylığı bağlanacak kişinin yaşadığı hanedeki kişi başına düşen gelirin asgari ücretin üçte birinden az olması gerekiyor. Bu sınır 2017 yılı için 423,58 TL.
İstihdam kotaları doldurulmalı
Diğer taraftan engellilere aylık bağlanması ve yoksulluğa düşmelerinin engellenmesi çok önemli. Diğer yandan çalışabilir durumda olan engellilerin hem sosyal hayatta görünürlüklerinin sağlanması, hem de istihdam edilmeleri gerekiyor. Ancak bu sayede toplumsal hayata bu kişilerin entegre olması sağlanabilir. Bununla ilgili olarak uygulanan istihdam kotalarının ne yazık ki doldurulamadığı görülüyor. Bu konuda işyerlerinin engellilere uygun hale getirilmesini sağlayacak adımların atılması çok önemli.
20 Ocak 2017 Cuma
Emekliler için promosyonların ödeme tarihi belli oldu
SGK emeklilere verilecek promosyonlarla ilgili bankalarla yapılacak olan protokolü hazırladı. Promosyon ödemeleri Mart ayı itibariyle başlayacak. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 11.7 milyon emekliye verilecek promosyonla ilgili olarak bankalarla yapacağı protokolü hazırladı.
SGK, önümüzdeki hafta 12 milyon emekliyle ilgili önemli gelişme bankaları imza için Ankara'ya çağırdı. Emekli promosyonları Mart ayından itibaren dağıtılmaya başlanacak.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre, SGK hem Ziraat, Halk ve Vakıf Bank'ı hem de PTT Bank ile özel bankaları emekli promosyonlarıyla ilgili protokol imzalayacak. Yaklaşık 15 gün önce 4.2 milyon emeklinin maaş aldığı bankalarla SGK'de toplantı yapılmış, Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı promosyon şartları kendilerine anlatılmıştı. SGK yetkilileri Hürriyet'e, söz konusu toplantıda özel bankaların promosyona ilişkin bir itirazda bulunmadığını, konuyu yetkili organlarından değerlendireceklerini açıklamışlardı.
Aradan geçen 15 günün ardından yetkililer, bu hafta promosyon protokolünü tamamladıklarını ve önümüzdeki hafta tüm bankalarla tek tek görüşüp imzaların atılacağını söylediler. Hürriyet'e konuşan yetkililer, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu'nun onayından sonra protokol imzalarını önümüzdeki hafta bitirmeyi planlıyoruz" dediler.
Mart'ta dağıtılacak
Yetkililer, Mart ayından itibaren de emeklilerin maaş promosyonlarını alabileceklerini ifade ettiler. Başbakan Binali Yıldırım, 1000 lira altında emekli maaşı alanlara 300 lira; 1000-2000 lira arası 375 lira; 2000 lira üzerine 450 lira promosyon verileceğini duyurmuştu. Ancak yaklaşık 7.5 milyon emeklinin maaş aldığı Ziraat, Halk ve Vakıfbank ile promosyon konusunda anlaşılmış; 4.2 milyon emeklinin maaş aldığı PTT Bank ve diğer bankalarla ise görüşme yapılmamıştı. Hürriyet'in 4.2 milyon emeklinin durumunu gündeme getirmesi sonrasında SGK'nin ilgili bankalarla görüşme yapacağı nihayetinde Başbakanın söylediği gibi tüm emeklilerin bu promosyondan yararlanacağı vurgulanmıştı.
SGK, önümüzdeki hafta 12 milyon emekliyle ilgili önemli gelişme bankaları imza için Ankara'ya çağırdı. Emekli promosyonları Mart ayından itibaren dağıtılmaya başlanacak.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre, SGK hem Ziraat, Halk ve Vakıf Bank'ı hem de PTT Bank ile özel bankaları emekli promosyonlarıyla ilgili protokol imzalayacak. Yaklaşık 15 gün önce 4.2 milyon emeklinin maaş aldığı bankalarla SGK'de toplantı yapılmış, Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı promosyon şartları kendilerine anlatılmıştı. SGK yetkilileri Hürriyet'e, söz konusu toplantıda özel bankaların promosyona ilişkin bir itirazda bulunmadığını, konuyu yetkili organlarından değerlendireceklerini açıklamışlardı.
Aradan geçen 15 günün ardından yetkililer, bu hafta promosyon protokolünü tamamladıklarını ve önümüzdeki hafta tüm bankalarla tek tek görüşüp imzaların atılacağını söylediler. Hürriyet'e konuşan yetkililer, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu'nun onayından sonra protokol imzalarını önümüzdeki hafta bitirmeyi planlıyoruz" dediler.
Mart'ta dağıtılacak
Yetkililer, Mart ayından itibaren de emeklilerin maaş promosyonlarını alabileceklerini ifade ettiler. Başbakan Binali Yıldırım, 1000 lira altında emekli maaşı alanlara 300 lira; 1000-2000 lira arası 375 lira; 2000 lira üzerine 450 lira promosyon verileceğini duyurmuştu. Ancak yaklaşık 7.5 milyon emeklinin maaş aldığı Ziraat, Halk ve Vakıfbank ile promosyon konusunda anlaşılmış; 4.2 milyon emeklinin maaş aldığı PTT Bank ve diğer bankalarla ise görüşme yapılmamıştı. Hürriyet'in 4.2 milyon emeklinin durumunu gündeme getirmesi sonrasında SGK'nin ilgili bankalarla görüşme yapacağı nihayetinde Başbakanın söylediği gibi tüm emeklilerin bu promosyondan yararlanacağı vurgulanmıştı.
Çalışan annelere 1.500 TL destek
SGK, Ankara ve İstanbul'da "Çalışan annelere bakıcı desteği" kapsamında toplam 5 bin anneye ayda bin 500 liraya kadar yardımda bulunacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ankara ve İstanbul'da "Çalışan annelere bakıcı desteği" kapsamında toplam 5 bin anneye ayda bin 500 liraya kadar yardımda bulunacak. Bu imkandan, sigortalı çocuk bakıcısı çalıştırmaları halinde 0-2 yaş arası çocuğu olan çalışan ya da çalışmaya başlayacak işçi statüsündeki anneler yararlanabilecek.
Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen, SGK tarafından yürütülen "Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamın Desteklenmesi Projesi"ne Ankara ve İstanbul da dahil edildi.
Antalya, İzmir ve Bursa'da 2015'te uygulanan projeden bugüne kadar 6 bin 755 anne ve 8 bin 418 çocuk bakıcısı faydalanırken, toplam 15 milyon avro hibe dağıtıldı.
Projenin söz konusu üç ildeki başarısının ardından, Ankara'da bin 500, İstanbul'da 3 bin 500 olmak üzere, toplam 5 bin annenin daha desteklenmesi kararlaştırıldı.
Sigortalı çocuk bakıcısı çalıştırmaları halinde 0-2 yaş arası çocuğu olan çalışan ya da çalışmaya başlayacak işçi statüsündeki annelerin yararlanabileceği bu destekle, şartları karşılayan annelere yaklaşık bin 200 lira verilecek. Şartları karşılayan annenin engelli bir çocuğunun olması ya da çocuğuyla tek ebeveyn olarak yaşaması halinde bu destek yaklaşık bin 500 liraya kadar çıkacak.
Annenin ücreti asgari ücretin iki katını aşmayacak
Ankara ve İstanbul için ön kayıtlar www.sgk.gov.tr ve www.evdecocukbakimi.net adreslerinden, kesin kayıtlar ise Ankara ve İstanbul İl Müdürlüklerinde kurulan kayıt ofislerinden alınmaya başlanacak.Projeden yararlanmak isteyen annelerde aranan şartlar şunlar:
"Başvuru tarihi itibariyle 0-24 ay aralığında çocuk sahibi olması, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması, bir işverenin yanında SGK'lı işçi statüsünde sigortalı olarak tam zamanlı çalışıyor olması, İstanbul ve Ankara'da çocuğuyla aynı evde ikamet etmesi, analık izin süresini geçirmiş olması, son bir yıldaki ortalama brüt ücreti asgari ücretin brüt tutarının iki katını aşmaması, çalıştırdığı çocuk bakıcısıyla arasında kendisi veya eşi açısından birinci derecede akrabalık ilişkisi olmaması (çocuk bakıcısı ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar akrabalık ilişkisi bulunmaması), proje kapsamında çocuk bakıcısı olarak çalışmaması, en geç kesin kayıt tarihi itibarıyla sigorta kaydını yaptırmış olmak şartıyla tam zamanlı çocuk bakıcısı istihdam etmesi."
Bakıcı birinci derece akraba olmayacak
Proje kapsamında çocuk bakıcısı olmak isteyenler için gerekli şartlar ise şunlar:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve kadın olması, İstanbul ve Ankara'da ikamet ediyor olması, hizmet akdine tabi Ek-9 kapsamında tam zamanlı sigortalı çalışan olması, bakımını üstlendiği çocuğun anne veya babası ile birinci derece, ebeveyn ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar akrabalık ilişkisi bulunmaması, en az ilkokul mezunu ve en az 18 yaşında olması."
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ankara ve İstanbul'da "Çalışan annelere bakıcı desteği" kapsamında toplam 5 bin anneye ayda bin 500 liraya kadar yardımda bulunacak. Bu imkandan, sigortalı çocuk bakıcısı çalıştırmaları halinde 0-2 yaş arası çocuğu olan çalışan ya da çalışmaya başlayacak işçi statüsündeki anneler yararlanabilecek.
Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen, SGK tarafından yürütülen "Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamın Desteklenmesi Projesi"ne Ankara ve İstanbul da dahil edildi.
Antalya, İzmir ve Bursa'da 2015'te uygulanan projeden bugüne kadar 6 bin 755 anne ve 8 bin 418 çocuk bakıcısı faydalanırken, toplam 15 milyon avro hibe dağıtıldı.
Projenin söz konusu üç ildeki başarısının ardından, Ankara'da bin 500, İstanbul'da 3 bin 500 olmak üzere, toplam 5 bin annenin daha desteklenmesi kararlaştırıldı.
Sigortalı çocuk bakıcısı çalıştırmaları halinde 0-2 yaş arası çocuğu olan çalışan ya da çalışmaya başlayacak işçi statüsündeki annelerin yararlanabileceği bu destekle, şartları karşılayan annelere yaklaşık bin 200 lira verilecek. Şartları karşılayan annenin engelli bir çocuğunun olması ya da çocuğuyla tek ebeveyn olarak yaşaması halinde bu destek yaklaşık bin 500 liraya kadar çıkacak.
Annenin ücreti asgari ücretin iki katını aşmayacak
Ankara ve İstanbul için ön kayıtlar www.sgk.gov.tr ve www.evdecocukbakimi.net adreslerinden, kesin kayıtlar ise Ankara ve İstanbul İl Müdürlüklerinde kurulan kayıt ofislerinden alınmaya başlanacak.Projeden yararlanmak isteyen annelerde aranan şartlar şunlar:
"Başvuru tarihi itibariyle 0-24 ay aralığında çocuk sahibi olması, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması, bir işverenin yanında SGK'lı işçi statüsünde sigortalı olarak tam zamanlı çalışıyor olması, İstanbul ve Ankara'da çocuğuyla aynı evde ikamet etmesi, analık izin süresini geçirmiş olması, son bir yıldaki ortalama brüt ücreti asgari ücretin brüt tutarının iki katını aşmaması, çalıştırdığı çocuk bakıcısıyla arasında kendisi veya eşi açısından birinci derecede akrabalık ilişkisi olmaması (çocuk bakıcısı ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar akrabalık ilişkisi bulunmaması), proje kapsamında çocuk bakıcısı olarak çalışmaması, en geç kesin kayıt tarihi itibarıyla sigorta kaydını yaptırmış olmak şartıyla tam zamanlı çocuk bakıcısı istihdam etmesi."
Bakıcı birinci derece akraba olmayacak
Proje kapsamında çocuk bakıcısı olmak isteyenler için gerekli şartlar ise şunlar:
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve kadın olması, İstanbul ve Ankara'da ikamet ediyor olması, hizmet akdine tabi Ek-9 kapsamında tam zamanlı sigortalı çalışan olması, bakımını üstlendiği çocuğun anne veya babası ile birinci derece, ebeveyn ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar akrabalık ilişkisi bulunmaması, en az ilkokul mezunu ve en az 18 yaşında olması."
16 Ocak 2017 Pazartesi
Euro kuru değişti, ilaçlara yüzde 10.6 zam geliyor
Beş bakanlıktan temsilcilerin yer aldığı Fiyat Değerlendirme Komisyonu (FDK) ocak ayında yaptığı toplantıda ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kurunun değerinin 2.1166 TL’den 2.3421 Türk Lirası’na çıkarılmasına karar verdi. Tüm ilaçlar 20 Şubat’tan itibaren yüzde 10.6 oranında zamlı satılacak. SGK reçeteli ilaçların zamdan etkilenmemesi için çalışma yürütüyor.
Kurlardaki artış, muayene ücretlerinden sonra ilaçları da vurdu. Hastane muayene ücretlerine yüzde 20 ile 60 oranında zam yapılmasının ardından ilaçlara da zam geldi. Habertürk gazetesinin haberine göre beş bakanlıktan temsilcilerin yer aldığı Fiyat Değerlendirme Komisyonu (FDK) ocak ayında yaptığı toplantıda ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kurunun değerinin 2.1166 TL’den 2.3421 Türk Lirası’na çıkarılmasına karar verdi.
Piyasadaki tüm ilaçları kapsıyor
Böylece muayene ücretlerinin ardından ilaç fiyatları da yüzde 10.65 oranında artırıldı. İlaçlarda yeni fiyatların 20 Şubat’tan itibaren uygulanmaya başlayacağı açıklandı. Bu artış piyasada bulunan tüm ilaçları kapsayacak. Türkiye’de kamunun sağlık harcamalarını kontrol altına alabilmek için ilaç fiyatlarının belirlenmesinde “kur sabitleme” sistemi uygulanıyor.
SGK çalışma başlattı
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı temsilcilerinden oluşan Fiyat Değerlendirme Komisyonu 3 Ocak tarihinde bir toplantı yaptı. Toplantıda ilaçların Türkiye’deki fiyatları masaya yatırıldı. Bu konudaki ilaç firmalarının talepleri de değerlendirildi. Öte yandan SGK, vatandaşların ilaç fiyatlarındaki artıştan etkilenmemesi ve mağdur olmaması için çalışma başlattığını duyurdu.
300 milyon lira ek yük
Fiyat artışları ile beraber, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), tarafından belirlenen geri ödeme fiyatları tekrar gözden geçiriliyor. SGK, vatandaşların fiyat artışlarından etkilenmemesi ve mağdur olmaması için çalışmaları sürdürüyor. Yapılacak çalışmanın ardından reçeteli alınan ilaçlarda vatandaşların zamdan etkilenmeyeceği, reçetesiz alınan ilaçlarda vatandaşların zamlı ödeme yapacağı öğrenildi. Daha önce bu yıl için 1 milyar TL’lik ilaç fiyat artışı öngören ve buna yönelik bütçe ayıran SGK, son aylarda Euro ve doların yükselmesiyle bu rakama 300 milyon TL daha ekledi. Alınan karar SGK için de ek bir yük getirmiş oldu.
Kurlardaki artış, muayene ücretlerinden sonra ilaçları da vurdu. Hastane muayene ücretlerine yüzde 20 ile 60 oranında zam yapılmasının ardından ilaçlara da zam geldi. Habertürk gazetesinin haberine göre beş bakanlıktan temsilcilerin yer aldığı Fiyat Değerlendirme Komisyonu (FDK) ocak ayında yaptığı toplantıda ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kurunun değerinin 2.1166 TL’den 2.3421 Türk Lirası’na çıkarılmasına karar verdi.
Piyasadaki tüm ilaçları kapsıyor
Böylece muayene ücretlerinin ardından ilaç fiyatları da yüzde 10.65 oranında artırıldı. İlaçlarda yeni fiyatların 20 Şubat’tan itibaren uygulanmaya başlayacağı açıklandı. Bu artış piyasada bulunan tüm ilaçları kapsayacak. Türkiye’de kamunun sağlık harcamalarını kontrol altına alabilmek için ilaç fiyatlarının belirlenmesinde “kur sabitleme” sistemi uygulanıyor.
SGK çalışma başlattı
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Hazine Müsteşarlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı temsilcilerinden oluşan Fiyat Değerlendirme Komisyonu 3 Ocak tarihinde bir toplantı yaptı. Toplantıda ilaçların Türkiye’deki fiyatları masaya yatırıldı. Bu konudaki ilaç firmalarının talepleri de değerlendirildi. Öte yandan SGK, vatandaşların ilaç fiyatlarındaki artıştan etkilenmemesi ve mağdur olmaması için çalışma başlattığını duyurdu.
300 milyon lira ek yük
Fiyat artışları ile beraber, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), tarafından belirlenen geri ödeme fiyatları tekrar gözden geçiriliyor. SGK, vatandaşların fiyat artışlarından etkilenmemesi ve mağdur olmaması için çalışmaları sürdürüyor. Yapılacak çalışmanın ardından reçeteli alınan ilaçlarda vatandaşların zamdan etkilenmeyeceği, reçetesiz alınan ilaçlarda vatandaşların zamlı ödeme yapacağı öğrenildi. Daha önce bu yıl için 1 milyar TL’lik ilaç fiyat artışı öngören ve buna yönelik bütçe ayıran SGK, son aylarda Euro ve doların yükselmesiyle bu rakama 300 milyon TL daha ekledi. Alınan karar SGK için de ek bir yük getirmiş oldu.
13 Ocak 2017 Cuma
SGK memur alımı başvuruları için son gün!
SGK memur alımı yapacağını açıklamasının ardından başlayan başvuru süreci bugün tamamlanıyor. Bu nedenle başvuruda bulunacakların elini çabuk tutması gerekiyor. SGK memur alımı sonrasında sınav yerleri kurum tarafından 20 Ocak 2017 Cuma tarihinde ilan edilecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) memur alımı için başvurular bugün (13 Ocak Cuma) sona erecek. SGK internet sitesinden yapılacak başvurulara ilgi hayli çok oldu ve başvuru yapacakların belirlenen tarihleri kaçırmaması bekleniyor. SGK memur alımı başvuru koşulları ve başvurunun nasıl yapılacağına dair detaylar ilanda yer alıyor.
BAŞVURU TARİHLERİ
SGK personel alımı başvuruları 2 Ocak 2017 Pazartesi tarihinde başladı. 13 Ocak 2017 Cuma gününe kadar devam edecek başvuru süresince aranan koşulları yerine getirebilen vatandaşlar işlemlerini yapabilecekler.
SGK PERSONEL ALIMI BAŞVURU ŞARTLARI
*Giriş sınavının yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak.
*ÖSYM tarafından 4-5 Temmuz 2015 veya 22-29 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarına katılmış olup, bölümler itibarıyla KPSS 111 ve KPSS 113 puan türlerinden 75 ve üzeri puan almış olmak.
*Görevini devamlı olarak yapmaya engel bir durumu olmamak.
*Kurumca açılan giriş sınavlarında iki defadan fazla başarısız olmamak.
BAŞVURULAR NEREDEN VE NASIL YAPILIYOR?
SGK personel alımı başvurusu yapacakların öncelikle "https://uyg.sgk.gov.tr/kdsinavbasvuru/AnaSayfa.do" adresine giriş yapmaları gerekmektedir. Ardından açılan sayfada devam eden işlemler altında "Sosyal Güvenlik Kurumu Denetmen Yardımcılığı Giriş Sınav Başvurusu" yazısını ve "Başvur" butonunu göreceksiniz. Başvur butonuna tıkladığınızda açılan ekranda; T.C. Kimlik Numaranızı, Nüfus Cüzdanı Cilt Numaranızı ve Nüfus Cüzdanı Sıra Numaranızı girip doğrulama kodunu belirtilen alana yazın ve ardından "İleri" butonuna tıklayarak devam edin. Yine açılan ekranda istenen bilgileri doldurun ve işaretleri takip ederek başvuru işleminizi tamamlayın.
SGK tarafından sınav yerleri 20 Ocak 2017 Cuma günü ilan edilecek. Eğer başvurunuz kabul edilirse gereken belgeleri 31 Ocak 2017 tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı'na posta yoluyla gönderilecek yahut elden teslim edilecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) memur alımı için başvurular bugün (13 Ocak Cuma) sona erecek. SGK internet sitesinden yapılacak başvurulara ilgi hayli çok oldu ve başvuru yapacakların belirlenen tarihleri kaçırmaması bekleniyor. SGK memur alımı başvuru koşulları ve başvurunun nasıl yapılacağına dair detaylar ilanda yer alıyor.
BAŞVURU TARİHLERİ
SGK personel alımı başvuruları 2 Ocak 2017 Pazartesi tarihinde başladı. 13 Ocak 2017 Cuma gününe kadar devam edecek başvuru süresince aranan koşulları yerine getirebilen vatandaşlar işlemlerini yapabilecekler.
SGK PERSONEL ALIMI BAŞVURU ŞARTLARI
*Giriş sınavının yapıldığı yılın Ocak ayının birinci günü itibarıyla 35 yaşını doldurmamış olmak.
*ÖSYM tarafından 4-5 Temmuz 2015 veya 22-29 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavlarına katılmış olup, bölümler itibarıyla KPSS 111 ve KPSS 113 puan türlerinden 75 ve üzeri puan almış olmak.
*Görevini devamlı olarak yapmaya engel bir durumu olmamak.
*Kurumca açılan giriş sınavlarında iki defadan fazla başarısız olmamak.
BAŞVURULAR NEREDEN VE NASIL YAPILIYOR?
SGK personel alımı başvurusu yapacakların öncelikle "https://uyg.sgk.gov.tr/kdsinavbasvuru/AnaSayfa.do" adresine giriş yapmaları gerekmektedir. Ardından açılan sayfada devam eden işlemler altında "Sosyal Güvenlik Kurumu Denetmen Yardımcılığı Giriş Sınav Başvurusu" yazısını ve "Başvur" butonunu göreceksiniz. Başvur butonuna tıkladığınızda açılan ekranda; T.C. Kimlik Numaranızı, Nüfus Cüzdanı Cilt Numaranızı ve Nüfus Cüzdanı Sıra Numaranızı girip doğrulama kodunu belirtilen alana yazın ve ardından "İleri" butonuna tıklayarak devam edin. Yine açılan ekranda istenen bilgileri doldurun ve işaretleri takip ederek başvuru işleminizi tamamlayın.
SGK tarafından sınav yerleri 20 Ocak 2017 Cuma günü ilan edilecek. Eğer başvurunuz kabul edilirse gereken belgeleri 31 Ocak 2017 tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı'na posta yoluyla gönderilecek yahut elden teslim edilecek.
2 Ocak 2017 Pazartesi
SGK’dan muayene ücretlerine yüzde 20 ile 60 arasında zam
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) yeni yılda, vatandaşın muayene katkı paylarını yüzde 20 ila 60 oranında artırdı. Devlet hastanelerine gidenlerin muayene ücretleri 5 liradan 6 liraya, özel hasteneye gidenlerin muayene ücretleri ise 12 liradan 15 liraya yükseltildi. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan'ın tepkisini çekti. Saydan, yapılan zammın ülkenin ekonomik koşullarına aykırı olduğunu belirterek, "Artık muayene ücreti tahsildarlığı yapmaktan bıktık" dedi.
Emeklilerin maaşından kesilen, çalışanların eczanelerde ödedikleri muayene katılım paylarına SGK zam yaptı. Hastaların daha önce 5 lira verdikleri devlet hastanelerine ait muayene ücreti yüzde 20 arttırılarak 6 liraya, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira, yüzde 40 artış yapılarak 7 liraya, üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise yüzde 60 artışla 5 liradan 8 liraya yükseltildi. Özel hastanelerdeki muayene ücreti ise 12 liradan 15 liraya çıkarıldı.
TAHSİLDARLIK YAPMAKTAN BIKTIK
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, muayene ücretlerine yüzde 20 ila 60 oranında zam yapılmasının ülkenin ekonomik koşullarına aykırı olduğunu belirterek, “Artık muayene ücreti tahsildarlığı yapmaktan bıktık” dedi. Saydan açıklamasının devamında, “Vatandaşlarımız, devlet ve üniversite hastanelerine başvurduklarında oluşan, emekli vatandaşların maaşlarından kesilen, çalışan vatandaşlarımızın eczanelerimizde ödedikleri muayene ücretlerine SGK tarafından 31 Aralık tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Ocaktan itibaren yürürlüğe giren düzenleme ile zam yapılmış bulunmaktadır” dedi.
ÜZERİMİZE KALAN YÜK
Eczanelerden tahsil edilen muayene ücretlerinin, SGK tarafından eczane faturalarından kesildiğini vatandaşa bin bir zorlukla anlattıklarını dile getiren Saydan, “Vatandaşlar haklı olarak, ‘Beni sen mi muayene ettin, neden sen tahsil ediyorsun ‘ diyerek her gün eczanelerimizde bu tahsilat konusunda bize itiraz etmekte, gereksiz tartışma ve gerginlikler yaşanmaktadır” dedi. Saydan, konuyla ilgili açıklamasına şöyle devam etti:
“1 Ocak 2017 tarihinden itibaren vatandaşlarımız eskiden 5 lira verdikleri devlet hastanelerindeki muayene ücreti için 6 lira, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira yerine 7 lira verecekler. Üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise 5 liradan 8 liraya yükseldi. Özel hastanelerdeki muayene ücreti ise 12 liradan 15 liraya çıkarıldı. Vatandaşlarımızın reçetelerinde çıkan muayene katılım paylarında oluşan artışın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapıldığını, sadece tahsilatı bize istemediğimiz halde yüklenmiş olan muayene ücretlerindeki artışın bizimle hiçbir alakası olmadığını, görev ve sorumluluğumuz olmadığı halde üzerimizde kalan bu yükün artık üzerimizden alınması talebimizle birlikte kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Emeklilerin maaşından kesilen, çalışanların eczanelerde ödedikleri muayene katılım paylarına SGK zam yaptı. Hastaların daha önce 5 lira verdikleri devlet hastanelerine ait muayene ücreti yüzde 20 arttırılarak 6 liraya, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira, yüzde 40 artış yapılarak 7 liraya, üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise yüzde 60 artışla 5 liradan 8 liraya yükseltildi. Özel hastanelerdeki muayene ücreti ise 12 liradan 15 liraya çıkarıldı.
TAHSİLDARLIK YAPMAKTAN BIKTIK
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, muayene ücretlerine yüzde 20 ila 60 oranında zam yapılmasının ülkenin ekonomik koşullarına aykırı olduğunu belirterek, “Artık muayene ücreti tahsildarlığı yapmaktan bıktık” dedi. Saydan açıklamasının devamında, “Vatandaşlarımız, devlet ve üniversite hastanelerine başvurduklarında oluşan, emekli vatandaşların maaşlarından kesilen, çalışan vatandaşlarımızın eczanelerimizde ödedikleri muayene ücretlerine SGK tarafından 31 Aralık tarihli mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak 1 Ocaktan itibaren yürürlüğe giren düzenleme ile zam yapılmış bulunmaktadır” dedi.
ÜZERİMİZE KALAN YÜK
Eczanelerden tahsil edilen muayene ücretlerinin, SGK tarafından eczane faturalarından kesildiğini vatandaşa bin bir zorlukla anlattıklarını dile getiren Saydan, “Vatandaşlar haklı olarak, ‘Beni sen mi muayene ettin, neden sen tahsil ediyorsun ‘ diyerek her gün eczanelerimizde bu tahsilat konusunda bize itiraz etmekte, gereksiz tartışma ve gerginlikler yaşanmaktadır” dedi. Saydan, konuyla ilgili açıklamasına şöyle devam etti:
“1 Ocak 2017 tarihinden itibaren vatandaşlarımız eskiden 5 lira verdikleri devlet hastanelerindeki muayene ücreti için 6 lira, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira yerine 7 lira verecekler. Üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise 5 liradan 8 liraya yükseldi. Özel hastanelerdeki muayene ücreti ise 12 liradan 15 liraya çıkarıldı. Vatandaşlarımızın reçetelerinde çıkan muayene katılım paylarında oluşan artışın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapıldığını, sadece tahsilatı bize istemediğimiz halde yüklenmiş olan muayene ücretlerindeki artışın bizimle hiçbir alakası olmadığını, görev ve sorumluluğumuz olmadığı halde üzerimizde kalan bu yükün artık üzerimizden alınması talebimizle birlikte kamuoyunun bilgisine sunarız.”
29 Aralık 2016 Perşembe
Devlet karar aldı 9 bin kişinin borcu silinecek
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan düzenlemeyle, geçmişte aldıkları evde bakım yardımından dolayı icraya düşen 9 bin 200 yoksul vatandaşın toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan düzenlemeyle, geçmişte aldıkları evde bakım yardımından dolayı icraya düşen 9 bin 200 yoksul vatandaşın toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinecek.
Torba Kanun'da yer aldı
Bakanlıkça hazırlanan ve geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen "Torba Kanun Tasarısı"nda yer alan düzenleme ile evde bakım yardımı alan yoksul durumdaki binlerce vatandaşın devlete sehven zamanında bildirimde bulunmaması sebebiyle borçlu duruma düşmesi sonucu yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Yersiz ödemelerin tahsilinden vazgeçilecek
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen geçici maddeyle gerçekleştirilecek düzenleme ile evde bakım yardımı uygulamasından yararlanan ihtiyaç sahibi engelli vatandaşların gelirindeki değişikler, sağlık raporu süresinin bitmesi, kurumsal bakıma geçme, kişinin ölümü veya adres değişikliği gibi durumları zamanında devlete bildirmemesi nedeniyle aldığı yersiz ödemelere yönelik oluşan borçlarının yasal faizleriyle birlikte tahsilinden vazgeçilecek.
Haksız ödeme alanlar yararlanamayacak
Yapılacak düzenlemeden, gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurulu raporu kullanmak suretiyle haksız ödeme alanlar yararlanamayacak. Daha önce tahsil edilen tutarlara yönelik olarak ise hak talebinde bulunulamayacak.
51 milyon liralık borç silinecek
Düzenleme yasalaştığında söz konusu sebepler dolayısıyla oluşan ancak Bakanlıkça takibi yapılıp, haczedilecek herhangi bir mal varlığı bulunmayan yoksul vatandaşların toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinmiş olacak.
9 bin 200 engelli ve yakınları yararlanacak
Düzenlemeden 9 bin 200 engelli vatandaş veya yakını faydalanacak. Bakanlık ayrıca yersiz ödeme olaylarının tekrar yaşanmaması amacıyla evde bakım yardımına ilişkin tüm iş ve işlemleri Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sisteminde yeni hazırlanan "Evde Bakım Modülü" aracılığıyla yürütecek.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca uygulanacak sistem sayesinde vatandaşların tüm bilgileri kontrol edilerek ödeme dosyaları oluşturulacağından, önceki dönemlerde oluşan olumsuzluklar ile yersiz ödemelerin son bulacağı yeni bir dönem de başlamış olacak.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hazırlanan düzenlemeyle, geçmişte aldıkları evde bakım yardımından dolayı icraya düşen 9 bin 200 yoksul vatandaşın toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinecek.
Torba Kanun'da yer aldı
Bakanlıkça hazırlanan ve geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen "Torba Kanun Tasarısı"nda yer alan düzenleme ile evde bakım yardımı alan yoksul durumdaki binlerce vatandaşın devlete sehven zamanında bildirimde bulunmaması sebebiyle borçlu duruma düşmesi sonucu yaşadığı mağduriyetin ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Yersiz ödemelerin tahsilinden vazgeçilecek
2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'na eklenen geçici maddeyle gerçekleştirilecek düzenleme ile evde bakım yardımı uygulamasından yararlanan ihtiyaç sahibi engelli vatandaşların gelirindeki değişikler, sağlık raporu süresinin bitmesi, kurumsal bakıma geçme, kişinin ölümü veya adres değişikliği gibi durumları zamanında devlete bildirmemesi nedeniyle aldığı yersiz ödemelere yönelik oluşan borçlarının yasal faizleriyle birlikte tahsilinden vazgeçilecek.
Haksız ödeme alanlar yararlanamayacak
Yapılacak düzenlemeden, gerçeğe uygun olmayan belge ve sağlık kurulu raporu kullanmak suretiyle haksız ödeme alanlar yararlanamayacak. Daha önce tahsil edilen tutarlara yönelik olarak ise hak talebinde bulunulamayacak.
51 milyon liralık borç silinecek
Düzenleme yasalaştığında söz konusu sebepler dolayısıyla oluşan ancak Bakanlıkça takibi yapılıp, haczedilecek herhangi bir mal varlığı bulunmayan yoksul vatandaşların toplamda 51 milyon 870 bin liralık borcu silinmiş olacak.
9 bin 200 engelli ve yakınları yararlanacak
Düzenlemeden 9 bin 200 engelli vatandaş veya yakını faydalanacak. Bakanlık ayrıca yersiz ödeme olaylarının tekrar yaşanmaması amacıyla evde bakım yardımına ilişkin tüm iş ve işlemleri Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sisteminde yeni hazırlanan "Evde Bakım Modülü" aracılığıyla yürütecek.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca uygulanacak sistem sayesinde vatandaşların tüm bilgileri kontrol edilerek ödeme dosyaları oluşturulacağından, önceki dönemlerde oluşan olumsuzluklar ile yersiz ödemelerin son bulacağı yeni bir dönem de başlamış olacak.
21 Aralık 2016 Çarşamba
SGK, Fethullah Gülen'den verdiği maaşları geri istedi
15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na gelen belgeler Fethullah Gülen'in emeklilik için sahtecilik yaptığını gösterince SGK harekete geçti. SGK, Gülen'e ödenen 110 bin 547 lira 2 kuruşu geri istedi. Gülen yasal faiziyle beraber 155 bin lira geri ödeyecek.
Fethullah Gülen'in son 10 yılda kardeşi Salih Gülen'in Erzurum'daki Gülen Matbaası'nda kâğıt üzerinde redaktör olarak gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) emekli olduğu ortaya çıktı. Sahte hizmeti ortaya çıkaran SGK, Gülen'den son 10 yılda ödenen emekli maaşını faiziyle birlikte geri istedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, emeklilik hakkı da elde edemeyen Gülen'in sahte evrak kullanarak bu maaşı almaya hak kazandığı anlaşıldı. Sahtecilik olayının ortaya çıkması üzerine SGK, Gülen'e bu sürede ödenen 110 bin 547 lira 02 kuruşu, 45 bin 47 lira 83 kuruş yasal faiz olmak üzere toplam 155 bin 594 lira 85 kuruş olarak geri almak için harekete geçti.
Fethullah Gülen'in son 10 yılda kardeşi Salih Gülen'in Erzurum'daki Gülen Matbaası'nda kâğıt üzerinde redaktör olarak gösterilerek Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) emekli olduğu ortaya çıktı. Sahte hizmeti ortaya çıkaran SGK, Gülen'den son 10 yılda ödenen emekli maaşını faiziyle birlikte geri istedi.
T24'ten Hülya Karabağlı'nın haberine göre, emeklilik hakkı da elde edemeyen Gülen'in sahte evrak kullanarak bu maaşı almaya hak kazandığı anlaşıldı. Sahtecilik olayının ortaya çıkması üzerine SGK, Gülen'e bu sürede ödenen 110 bin 547 lira 02 kuruşu, 45 bin 47 lira 83 kuruş yasal faiz olmak üzere toplam 155 bin 594 lira 85 kuruş olarak geri almak için harekete geçti.
15 Aralık 2016 Perşembe
İkinci evliliği yapana 12 maaş veriliyor
Anne ve babasından maaş alan yetim kız çocuk evlendiğinde 24 maaş tutarında evlilik parası alıyor. Dul memur eşi ise yeniden evlenirse 12 aylık 'çeyiz parası' alıyor.
Sosyal güvenlik sistemi vefat eden sigortalıların geride kalanlarını koruyan düzenlemeler içeriyor. Bunlardan en önemlisi ise ölüm ve yetim maaşı diye tarif edilen ödemeler. Bu ödemeleri alan eşler ve kız çocukları için ayrıca evlenme ödeneği de bulunuyor.
Kız çocuklarına veriliyor
Sabah'ın sosyal güvenlik uzmanı Faruk Erdem'in yazısına göre, çeyiz parası olarak da olarak bilinen bu ödenek 4A'lı ve Bağ-Kur'lu anne veya babasının vefatı nedeniyle yetim maaşı alan kız çocuklarına veriliyor.
Evlendiğinde 24 maaş peşin veriliyor
Kız çocukları evlendiklerinde yetim maaşları kesiliyor. Bu kesilen maaşın 2 yıllık tutarı yani 24 maaş kadar olan miktar kız çocuğuna evlendiğinde toptan peşin olarak ödeniyor. Para sadece bir kez veriliyor. Yani kız çocuğu bu parayı daha önce almış ise ikinci evliliğinde tekrar verilmiyor. Ödenek için mutlak surette başvuru yapmak gerekiyor.
5 yıllık süre sınırı da var
Bunun için de 5 yıllık bir süre sınırı da var. Evlenme yardımı alan kız çocuğu eğer eşinden dolayı sağlık yardımı alamıyorsa, 2 yıl boyunca hastanelerde sağlık hizmeti de alabiliyor.
Kocaya da çeyiz parası
Dul eşlerin de evlilik yardımından yararlanabilmesi imkânı bulunuyor. Yani eşi ölen bir kadın ya da erkek dul maaşı alırken tekrar evlenirse kendisine de 'çeyiz parası' ödeniyor. Bunun için bazı şartlar gerekiyor. 5510 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008'den önce, Emekli Sandığı kapsamında olan kişilere evlenme ikramiyesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre verilmekteydi.
12 aylık evlenme ikramiyesi
Bu yasanın 90. maddesi, "Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının 12 aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir" hükmünü taşıyor.
Bu hükme göre erkekler de evlilik ikramiyesine hak kazanıyor. Dolayısıyla 1 Ekim 2008 öncesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre çalışan kamu görevlisi sigortalının hak sahibi eşi eğer dul maaşı alıyorsa, bugün evlendiğinde 12 maaş tutarında evlenme ikramiyesi alabiliyor.
Burada erkek ya da kadın ayrımı yapılmıyor. Evlilik 12 aydan önce biter ise maaşın yeniden bağlanması için 12 ayın beklenmesi gerekiyor.
Sosyal güvenlik sistemi vefat eden sigortalıların geride kalanlarını koruyan düzenlemeler içeriyor. Bunlardan en önemlisi ise ölüm ve yetim maaşı diye tarif edilen ödemeler. Bu ödemeleri alan eşler ve kız çocukları için ayrıca evlenme ödeneği de bulunuyor.
Kız çocuklarına veriliyor
Sabah'ın sosyal güvenlik uzmanı Faruk Erdem'in yazısına göre, çeyiz parası olarak da olarak bilinen bu ödenek 4A'lı ve Bağ-Kur'lu anne veya babasının vefatı nedeniyle yetim maaşı alan kız çocuklarına veriliyor.
Evlendiğinde 24 maaş peşin veriliyor
Kız çocukları evlendiklerinde yetim maaşları kesiliyor. Bu kesilen maaşın 2 yıllık tutarı yani 24 maaş kadar olan miktar kız çocuğuna evlendiğinde toptan peşin olarak ödeniyor. Para sadece bir kez veriliyor. Yani kız çocuğu bu parayı daha önce almış ise ikinci evliliğinde tekrar verilmiyor. Ödenek için mutlak surette başvuru yapmak gerekiyor.
5 yıllık süre sınırı da var
Bunun için de 5 yıllık bir süre sınırı da var. Evlenme yardımı alan kız çocuğu eğer eşinden dolayı sağlık yardımı alamıyorsa, 2 yıl boyunca hastanelerde sağlık hizmeti de alabiliyor.
Kocaya da çeyiz parası
Dul eşlerin de evlilik yardımından yararlanabilmesi imkânı bulunuyor. Yani eşi ölen bir kadın ya da erkek dul maaşı alırken tekrar evlenirse kendisine de 'çeyiz parası' ödeniyor. Bunun için bazı şartlar gerekiyor. 5510 sayılı İş Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008'den önce, Emekli Sandığı kapsamında olan kişilere evlenme ikramiyesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre verilmekteydi.
12 aylık evlenme ikramiyesi
Bu yasanın 90. maddesi, "Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının 12 aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir" hükmünü taşıyor.
Bu hükme göre erkekler de evlilik ikramiyesine hak kazanıyor. Dolayısıyla 1 Ekim 2008 öncesi Emekli Sandığı Kanunu'na göre çalışan kamu görevlisi sigortalının hak sahibi eşi eğer dul maaşı alıyorsa, bugün evlendiğinde 12 maaş tutarında evlenme ikramiyesi alabiliyor.
Burada erkek ya da kadın ayrımı yapılmıyor. Evlilik 12 aydan önce biter ise maaşın yeniden bağlanması için 12 ayın beklenmesi gerekiyor.
18 Kasım 2016 Cuma
Yaşlı yakınına bakana 924 TL
SGK, evde bakım aylığı alan 500 bin kişinin emekli olabilmesi için çalışma başlattı.
Engelli ya da çok yaşlı olduğu için bakıma muhtaç kişilerle aynı çatı altında yaşayanlara, evde bakım aylığı adı altında ödeme yapılıyor. Bu ödeme 924 lira civarında. Posta Gazetesi'nin haberine göre şu ana kadar 500 bin kişinin yararlandığı uygulama kapsamında 4 milyar liraya yakın ödeme yapıldı. Ancak çoğu kişi bu uygulamadan habersiz.
Gelir oranına dikkat
Raporda yüzde 50 ve üzerinde engel oranmm tespit edilmiş olması ve 'ağır engelli' bölümüne 'evet' yazılmış olması isteniyor. Evde bakım aylığı alınabilmesi için engelli ve kendisiyle aynı çatı altında yaşayanların kişi başına düşen gelirinin bugün itibarıyla 606.95 liradan az olması gerekiyor. Bu aylık, bakıma muhtaç kişiye değil bakana ödeniyor. Bakıcı, sigortası yoksa isteğe bağlı sigortalı olarak emekliliğe hak kazanabiliyor.
SGK, evde bakım aylığı alan 500 bin kişinin düşük sigorta primiyle emekli olmasını sağlayacak bir çalışma da yapıyor. Düzenlemenin 2017'de çıkması bekleniyor.
Evde bakım aylığını bakıma muhtaç kişinin eşi, çocukları ile çocuklarının eşleri, ana ve babası ile bunların ana ve babası gibi birinci derece yakınları da alabiliyor. İstenen şartları yerine getirenler en fazla iki farklı engelliye bakabilir.
Evde bakım aylığı alınabilmesi için tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu raporu gerekiyor. Bu düzenlemenin de 2017 yılında çıkması bekleniyor. cnntürk
Engelli ya da çok yaşlı olduğu için bakıma muhtaç kişilerle aynı çatı altında yaşayanlara, evde bakım aylığı adı altında ödeme yapılıyor. Bu ödeme 924 lira civarında. Posta Gazetesi'nin haberine göre şu ana kadar 500 bin kişinin yararlandığı uygulama kapsamında 4 milyar liraya yakın ödeme yapıldı. Ancak çoğu kişi bu uygulamadan habersiz.
Gelir oranına dikkat
Raporda yüzde 50 ve üzerinde engel oranmm tespit edilmiş olması ve 'ağır engelli' bölümüne 'evet' yazılmış olması isteniyor. Evde bakım aylığı alınabilmesi için engelli ve kendisiyle aynı çatı altında yaşayanların kişi başına düşen gelirinin bugün itibarıyla 606.95 liradan az olması gerekiyor. Bu aylık, bakıma muhtaç kişiye değil bakana ödeniyor. Bakıcı, sigortası yoksa isteğe bağlı sigortalı olarak emekliliğe hak kazanabiliyor.
SGK, evde bakım aylığı alan 500 bin kişinin düşük sigorta primiyle emekli olmasını sağlayacak bir çalışma da yapıyor. Düzenlemenin 2017'de çıkması bekleniyor.
Evde bakım aylığını bakıma muhtaç kişinin eşi, çocukları ile çocuklarının eşleri, ana ve babası ile bunların ana ve babası gibi birinci derece yakınları da alabiliyor. İstenen şartları yerine getirenler en fazla iki farklı engelliye bakabilir.
Evde bakım aylığı alınabilmesi için tam teşekküllü bir hastanenin sağlık kurulu raporu gerekiyor. Bu düzenlemenin de 2017 yılında çıkması bekleniyor. cnntürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)