kredi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kredi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ocak 2019 Perşembe

Hangi para biriminde borçlanılmalıdır?

Kişilerin veya şirketlerin, kendilerini uzun vadede daha güvende hissetmeleri ve kur riskinden korunmak için TL bazlı borçlanmaları tercih etmeleri, döviz ile borçlanmaktan daha akılcı olacaktır.

ParamKart ve TIRPORT’dan dev işbirliği

Elektronik para ve ödeme sistemlerinin öncü kuruluşu Turk Para ve lojistik yönetiminin parlayan teknoloji şirketi TIRPORT, 2019’a önemli bir işbirliğini duyurarak girdiler.

24 Eylül 2017 Pazar

Ev hanımları kredi kullanabilir mi?

Ev hanımlarının kredi kullanıp kullanamayacakları en çok merak edilen soruların başında geliyor. Ev hanımları hangi şartlarda kredi kullanabiliyor? İşte merak edilenler.

Kredi hesaplama sitesi Hesapkurdu.com'un haberine göre devlet kurumları ile çeşitli vakıfların iş kurmak isteyen ev hanımlarını desteklemesi dışında, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK'ya) kayıtlı olarak çalışılmadığı sürece birkaç istisnai durumun haricinde ev hanımlarının bankalardan kredi kullanma şansı yok.
Ev hanımlarının kredi kullanmasında istisna durumlar ise kredi talebini karşılayacak kira gelirlerinin olması ve şirket ortaklılarından dolayı düzenli olarak gelir elde etmesidir.
Bunların dışında ev hanımlarının kendi adına ve düzenli olarak elde ettikleri gelirler ile kredi kullanma ihtimali de mevcut. Ancak bu gelirler elde edilse bile bankaların çoğunluğu yine de ev hanımlarının kredi taleplerini riskli olarak değerlendirmekte.
EV HANIMLARININ KREDİ KULLANMA ŞARTLARI
Krediden dolayı açıkta herhangi bir yasal veya idari takibin olmaması, resmi olarak gelirin beyan edilebilmesi, kredi talebinin 48 ayı geçmemesi (konut kredisi hariç), talep edilen taksitlerin aylık gelirin yarısını geçmemesi, ipotek verilecekse eş rızasının yazılı olarak bankaya verilebilmesi.
İPOTEK VEYA KEFİL YETERLİ Mİ?
İpotek veya kefil gösterilmesi bankalar açısından ek teminat olmasından dolayı kredi kullanma ihtimalini yükseltir. Ancak yine de sigortalı olarak çalışmayan bir kişinin kredi kullanması için yeterli değildir.
EV HANIMLARINA KOSGEB KREDİSİ DESTEĞİ
KOSGEB kendi işini kurmak isteyen girişimci kadınlara maddi destek de bulunuyor. Genellikle 50 bin TL hibe, 100 bin TL kadar da geri ödemeli 60 ay vadeli ve faizsiz kredi veriliyor. Eğer kendi işinizi kurmak istiyor fakat kredi kullanamıyorsanız, bu seçeneği siz de deneyebilirsiniz. Fakat bu desteği alabilmek için öncelikle KOSGEB'in zorunlu tutmuş olduğu eğitimlere katılarak, projenizi KOSGEB'e kabul ettirmelisiniz.
EV HANIMLARI KREDİ KARTI ALABİLİR Mİ?
Genel olarak bankalar kredi kartı başvurularında SGK'lı olarak çalışılması şartı arıyor. Ancak kredi kadar SGK kaydının olması olmazsa olmaz bir şart olarak sunulmuyor. Yani kredi kartı başvurusunda bulunan ev hanımının kredi notu iyi veya kredi kartı ödemelerini yapabilecek seviyede olduğuna banka kanaat getirirse kredi kartı verebiliyor. Çünkü ilgili mevzuat gereğince bankaların gelirini tespit edemediği kişilere güncel asgari ücretin 4 katına kadar limiti olan kredi kartı verme şanları var.
EV HANIMLARI ÇEKTİKLERİ KREDİYİ ÖDEYEMEDİKLERİNDE NE OLUR?
KOSGEB üzerinden yani devlet destekli olarak belirli bir sürecin sonucunda ev hanımlarına hibe olarak verilen paranın geri ödemesi yok. Ancak hibe dışında KOSGEB üzerinden bile kredi kullanılsa geri ödemesinin yapılması şart. Aksi durumda yasal olarak süreçler başlatılabilir. Bunun yanında bankalar üzerinden kullanılan kredinin iki taksit ödememesinin yapılmaması durumunda ise bankaların yasal olarak icra sürecini başlatma hakkı bulunuyor.
EV HANIMLARININ ÖNCEKİ SGK’LI ÇALIŞMALARI DİKKATE ALINIR MI?
Bankalar açısından gelirin kredi ödemesi için yeterli olması ve düzenli olarak elde ediliyor olması gerekli. Bu sayede verilecek olan kredinin geri ödenmeme riski azaltılmış oluyor. Bunun için bankalar açısından önemli olan aktif olarak SGK'lı çalışılmasıdır. Yani geçmiş SGK'lı olarak çalışmaların aktif olarak çalışmadığı sürece bankalar açısında bir önemi yoktur.
EV HANIMLARI NE KADAR SÜRE SGK’LI OLARAK ÇALIŞIRSA KREDİ KULLANABİLİR?
Bankaların istediği SGK'lı olarak çalışma süresi değişkenlik göstermekle birlikte, genel olarak son iş yerinde 3 ay olmak üzere toplamda 12 aydır. Ayrıca son iş yerinde 6 ay isteyen bankalar mevcut olmakla birlikte devlet memuru olarak işe başlanması durumunda herhangi bir süre şartı da genel olarak aranmıyor. (Kaynak:sözcü.com.tr)

6 Ağustos 2017 Pazar

İş kurmak isteyen destek kredisi ve hibe nasıl alabilir?

Yıllardır aklınızda bir iş fikri var ve bir türlü üzerine yoğunlaşamıyorsunuz. Pek çok etkenin yanında en önemlisi de, maddi olanaklar… İşte tam bu noktada devreye destek kredileri giriyor. İş kurmak isteyen kişiler nasıl destek kredisi ve hibe alır? İşte detaylar…
Doğru adım atabilmenize yardımcı olabilmek ve aynı zamanda ülke ekonomisine katkıda bulunabilmek amacıyla projesini geliştirmek ve iş kurmak isteyenlere, pek çok kuruluş kol kanat geriyor. Devlet destekli kuruluşlar bu konuda başı çekiyor. Üstelik birçok maddi olanakla birlikte KDV istisnası ve kurumlar / gelir vergisi muafiyeti de sağlanıyor. Size yalnızca projenizi en ince ayrıntısına kadar detaylandırmak ve iş kurmak isteyenlere destek kredisi ve hibe veren kurumlara başvurmak kalıyor.
İŞ KURMAK İSTEYEN DESTEK KREDİSİ VE HİBE NASIL ALIR?
İş kurmak ve projesini hayata geçirmek isteyenler için karşılıksız kredi desteği pek çok kurum mevcut. Özel sektörde gerek bankalar gerekse dev şirketler kredi desteği sunsa da kamu kurumları bu konuda oldukça güvenilir ve istikrarlı. Bu kurumların başında; ülke ekonomisinin hacmini büyütmek ve özellikle kırsal alanda ekonomik kalkınmayı sağlama yönünde girişimcileri destekleyerek büyük adımlar atan: Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) bulunuyor. Bu kurumun, Türkiye'deki varlık amacı AB ve uluslararası kuruluşlardan sağlanan kaynakların Türkiye'de kırsal kalkınma programlarının uygulanmasına yönelik faaliyetlerde kullanılmasını sağlamak. Kurum, tarımsal kalkınmanın, Türkiye'nin kalkınması anlamına geldiğinin farkında. Bu bilinçle kendini yetiştirmiş profesyonel kadrolar ile yönetiliyor. Kurumun amacı, 2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilen, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Fonları ile desteklenecek Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını (IPARD) uygulamak. Bu amaçla TKDK, hali hazırda var olan işletmelerinin gelişmesini sağlıyor, yeni kurulacak olan işletmelerin Avrupa Birliği'ne uygun, en iyi verim alınabilecek şekilde, en yeni teknolojilerle üretim yapmalarına yardım ediyor. 2011'den bu yana, 6,7 milyar TL gibi büyük bir oranda yatırım yapan kurum, yalnızca 42 ilde sağlanan destek ve hibe ile 10 binden fazla girişimciye destek sağladı. Peki siz, Tarım ve Kırsal Kalkınma Programını'ndan destek kredisi ve hibe almak ister misiniz? TKDK'nın başvuru koşulları nedir? Kime nasıl destek oluyor?
TKDK’YA BAŞVURU KOŞULLARI NELERDİR?
TKDK, “Tarım ve Kırsal Kalkınma Programı” doğrultusunda girişimcilere yüzde 70'lere varan hibe desteği veriyor. Farklı sektörlere destek verilecek şekilde yapılandırılan IPARD programı şu alanları kapsıyor: Tarımsal işletmelere yönelik olarak süt üretimi, et besiciliği ve yumurta tavukçuluğu, işleme ve pazarlama sektöründe et, süt, meyve sebze ve su ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması; kırsal ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi kapsamında arıcılık, seracılık, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, yerel ürünler ve el sanatlarıyla kırsal turizm ve kültür balıkçılığı ve yenilenebilir enerji tesisleri ve makine parkları.
TKDK'dan destek kredisi alabilmeniz için, projenizin, kırsal alanda faaliyet göstermesi gerekiyor. Ayrıca, Afyon, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa ve Çanakkale gibi proje kapsamında olan toplam 42 ilden birinde yatırımınızı gerçekleştirmeniz bekleniyor.
Şayet 65 yaşını doldurmadıysanız ve projeniz tüm bu kıstasları taşıyorsa; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun web sitesini ziyaret edip, tam 11 bin girişimci gibi hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. İş kurmak isteyen destek kredisi ve hibe nasıl alır? Sorusunun yanıtı aslında sizde! Önce hayallerinizi projelendirin sonra TKDK'ya başvurun… Haydi… Projenizi hayata geçirmek için ne duruyorsunuz? (Kaynak:sözcü.com.tr)

7 Mart 2017 Salı

Temassız ödemelerde yeni dönem başlıyor

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, 2020 yılında tüm ödeme terminallerinin ücretsiz olacağını açıkladı.

BKM Genel Müdürü Canko, "2016 yılında Avrupa'nın ilk temassız kartı Türkiye’de kullanıldı. Bugün temassız ödemelerde yeni bir dönem başlıyor." dedi. Canko, bankaların ortak platformu ve ödeme sistemleri alanında Türkiye’nin inovasyon merkezi olan BKM’nin Türkiye’de hızla yayılan temassız ödeme alışkanlığına dair gelişmeleri ve son bir yılda yapılan temassız ödeme bilgilerini düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
30 yıl evvel kartlı ödemede işlem süresinin 15 dakika sürdüğünü anımsatan Canko, şimdi temassız ödemelerde bu sürenin 1 saniyeye kadar indiğini söyledi.
Canko, geçen yıl Türkiye’de 4,2 milyar adet kartlı ödeme işlemi yapıldığını, bunun yüzde 63’ünün mikro işlmelerden oluştuğunu ve 45 milyon temassız işlem gerçekleştirildiğini aktardı.
2016 yılında Avrupa'nın ilk temassız kartının Türkiye’de kullanılmaya başlandığını hatırlatan Canko, bugün temassız ödemelerde yeni bir dönemin başladığını dile getirdi. "Temassız ödemeler asıl şimdi başlıyor" diyen Canko, "temassız kartlarda dolandırıcılık işlemi çok fazla” şeklindeki yorumların tam bir şehir efsanesi ve bunun olma ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu vurguladı.
Toplu taşımada kredi kartı dönemi
"İstanbul'da toplu taşımada temassız kartla ödeme yapılabilmesi ne zaman gerçekleşecek?" sorusu üzerine Canko, "Biz buna hazırız. Bunun kararını yerel idare verecek. İstanbul ve diğer şehirlerde bu uygulamayı yapacak altyapıya, bilgi ve birikime sahibiz." şeklinde cevap verdi.
"Temassız ödemelerde 50 TL'nin altında bazen şifre istiyor neden?" sorusuna, Canko, "Bu bir oto kontrol aslında. Örneğin peşpeşe 9 TL'lik üç adet kahve ödemesi yaptınız, dördüncü 9 TL'lik kahve ödemesinde şifre ister. Bu olası kötü niyetli kullanımları engellemek için bir kontroldür. Aksi takdirde kötü niyetli birisi 49 TL'lik 49 ödeme yapsaydı ve hiç şifre sormasaydı yaklaşık 2 bin 500 TL'lik zarar verebilirdi." ifadelerini kullandı.
"Bir yılda aktif temassız terminal sayısı yüzde 137 arttı"
BKM Ödeme Platformları Genel Müdür Yardımcısı Celal Cündoğlu ise geçen yıl yapılan 4,2 milyar kartlı ödemenin 2,65 milyar adedinin 50 TL ve altındaki ödemeleri ifade eden mikro ödemeler olduğunu belirtti.
Temassız ödeme yönteminin hijyenik olmama, bozuk para taşıma, yırtılma, kaybolma ya da çalınma gibi, nakit paranın getirdiği riskleri taşımadığına dikkati çeken Cündoğlu, ayrıca temassız özellikli kartların bu yönleriyle özellikle mikro ödemeler tarafında tercih edildiğini dile getirdi.
Cündoğlu, temassız kartlarla yapılan ödemelerin, nakit ödemeye kıyasla 7 saniyelik avantaj sağladığını ifade etti.
Nakitle yapılan ödemelerin ortalama 16 saniye, temassız kartlarla yapılan ödemelerin ise 9 saniye sürdüğüne işaret eden Cündoğlu, şöyle devam etti: "Zamana karşı yarıştığımız günümüzde temassız ödemelerin, hem kart kullanıcılarına hem de iş yerlerine zaman kazandırıyor. Türkiye'de aralık ayında kredi kartıyla gerçekleşen ortalama 3,9 milyon adet temassız işlemle nakit ödemeye göre 317 gün (10,6 ay) kazanıldı. Temassız ödemenin yaygın olduğu İngiltere’de ise bu rakam Türkiye’nin 10 katı olduğu görülüyor." Cündoğlu, 2017 itibarıyla 18,5 milyon temassız kredi kartı ve 608 bin adet temassız ödeme kabul eden cihaz ile sektör olarak yeniliğin tanınması, altyapının oluşması ve denenmesi süreçlerinde çok büyük adımlar atıldığını anlattı.
Bir yılda aktif temassız terminal sayısının yüzde 137, aktif temassız kredi kartı sayısının yüzde 86, aylık temassız kredi kartı işlem adetlerinin ise yüzde 77 arttığına işaret eden Cündoğlu, "Ödeme sistemlerinde lider olan Türkiye’de kartlı ödemelerin yüzde 1,5’i temassız olarak gerçekleşti. Hedefimiz bu oranı 2020 yılında yüzde 10’lara çıkarmak." dedi.
Cündoğlu, temassız ödemenin en çok market, gıda ve hizmet sektörlerinde kullanıldığını, temassızın üniversite kampüsleri, eczane, sağlık ve kozmetik ürünleri, benzin ve akaryakıt istasyonları, otomatlar ve otopark ödemelerinde de yoğun olarak tercih edildiğini aktardı.
"2020'de tüm ödeme terminalleri temassız olacak"
Celal Cündoğlu, temassız ödemenin dalga dalga yayılan bir alışkanlığa dönüştüğünü, bilinçlendirme ve yaygınlaştırma süreçlerinin tamamlanmasının ardından temassız ödemenin artık standartlaşmaya başlayacağını dile getirdi. Bu amaçla BKM olarak tüketici ve iş yerlerini bilinçlendirmeye yönelik "Bir Temassızlık Var İyi ki Var" reklam kampanyası yürüttüklerini ifade eden Cündoğlu, Türkiye'de temassız ödemelerde yeni bir dönemin başladığını belirtti.
Cündoğlu, 2016'nın bu süreçte bir milat olduğunu, tüm kredi kartları içinde her 3 karttan, tüm ödeme terminalleri arasından da her 4 terminalden birinin temassız özellikli hale geldiğini söyledi. 2020 yılı ocak ayı itibarıyla tüm ödeme terminallerinin temassız özellikli olması hedeflerinin olduğunu ifade eden Cündoğlu, gelecekte temassız ödemelerin form değiştirerek mobil ödemeler, bağış ve sosyal sorumluluk projeleri, giyilebilir teknolojiler alanlarında da kullanılacağını dile getirdi.
Cündoğlu, BKM olarak sektörü gelecek nesil temassız ödeme çözümlerine hazırladıklarını belirterek, temeassız kartlardaki dolandırıcılık bildirimlerinin normal kartlardaki bildirimlerin çok altında olduğunu sözlerine ekledi. cnntürk

20 Şubat 2017 Pazartesi

Bankalardan vatandaşlara dolandırıcılık uyarısı

Türkiye Bankalar Birliği, telefonda kendilerini "Türkiye Bankalar Birliği Bireysel Müşteri Hakem Heyeti çalışanı" olarak tanıtan şahısların dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşları uyardı.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) telefonda kendilerini Türkiye Bankalar Birliği Bireysel Müşteri Hakem Heyeti çalışanı olarak tanıtan şahısların dolandırıcılık girişimlerine karşı vatandaşları uyardı.
Birlikten yapılan açıklamada telefonda kendilerini Türkiye Bankalar Birliği Bireysel Müşteri Hakem Heyeti çalışanı olarak tanıtan şahısların 'bankacılık işlemlerine ilişkin komisyon ve masrafların iadesinin yapılacağı' vaadiyle dolandırıcılık girişimlerinde bulunduklarına ilişkin bilgi edinildiği, bu tür dolandırıcılık eylemlerine ilişkin kamuoyunun bilgilendirilmesini teminen aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görüldüğü belirtildi.
"Bireysel müşteri hakem heyeti hizmeti ücretsizdir"
Açıklamada Türkiye Bankalar Birliği'nin, kar amacı gütmeyen bir meslek örgütü olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"TBB sunmuş olduğu Bireysel Müşteri Hakem Heyeti hizmeti ücretsizdir. Bu hizmete aracılık eden bir şirket, kurum veya kuruluş bulunmamaktadır. "
"Bireysel Müşteri Hakem Heyeti'ne başvuru yapmamış kişilere, Türkiye Bankalar Birliği çalışanlarının telefonla ulaşması mümkün değildir."
Bu nedenle başvurusu olmayan kişiler, Bireysel Hakem Heyeti'ne atfen yapılan telefon aramalarına, SMS veya elektronik postalara kesinlikle itibar etmemeli, bir dolandırıcılık olayına maruz kalmamak için kişisel bilgilerini asla paylaşmamalıdır. Bu tür dolandırıcılık eylemleri ile karşılaşanların ivedilikle savcılık ve emniyet müdürlüklerine başvurması gerekmektedir" denildi.

13 Şubat 2017 Pazartesi

Koşulsuz ve faizsiz 1000 TL kredi

Türkiye'nin en büyük bankalarından biri müşterilerine 6 ay vadeli 1.000 TL'lik sıfır faizli kredi dağıtmaya başladı.

Hükümet kredi ve kart borcu olanlar için Eylül 2016’da yasal bir düzenleme yapmasının ardından kredi ve kart borcu olanlara, borçlarını 72 aya kadar yapılandırma hakkı tanınmıştı.
Milyarlarca liralık borç bu kapsama yapılandırılmış, ödeme zorluğu çekenler ise rahat bir nefes aldı. Ardından bankalardan bir hamle daha gelmiş, ekonomiyi canlandırmak için kredi faizlerinde indirime gitmişti.
Posta gazetesinden Bilal Emin Turan'ın haberine göre, bankaların ekonomiye verdiği destek sürüyor. Belki de tarihte ilk olabilecek uygulamaları da hayata geçiriyorlar. Nasıl mı?
Bir banka düşünün ve size kredi kartı yoluyla 6 ay taksitle 1000 lira nakit avans versin. Akla ilk ‘Faizi yüzde kaç?’, ‘Geri ödemesi ne kadar?’ soruları gelir.
Formalitesiz kredi
Ancak, istihdam seferberliğinin ve teşvik hamlelerinin art arda açıklandığı bu ortamda bankalar da elini taşın altına koyup destek mesajı verdi.
Türkiye’nin en büyük bankaları müşteriye kredi kartıyla çekilen 1000 liralık nakit avansı sıfır faizle vermeye başladı.
Formalitesiz bir ihtiyaç kredisi olan nakit avansın normalde aylık faizi yüzde 1.84. Faizden de yüzde 5 (3.29 lira) vergi ve yüzde 15 (9.85 lira) fon (KKDF) ücreti alınıyor.
Faiz olsa maliyet 1079 lira olacaktı
Kredi kartı müşterilerine SMS’le ulaşan bankalar, 166.67 lira taksitle 6 ayda geri ödemeli 1000 liralık avanstan tek kuruş almıyor.
Faiz uygulansa vergi ve fon kesintisi dahil geri ödeme tutarı 1079 lira olacaktı. 1000 lira nakit avansı çekip bugün vadeli hesaba koysanız yüzde 11.50 faizle 6 ay sonunda paranız 1049 lira olur. Yani faiz ödemediğiniz gibi üstüne para alıyorsunuz.

11 Şubat 2017 Cumartesi

KOBİ'lere faizsiz kredi başvuruları başladı

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Başbakan Binali Yıldırım'ın talimatıyla KOBİ'lere yönelik faizsiz kredi desteği uygulamasını 2017 yılında da devam ettirmeye karar verdiklerini belirterek, "Bu yıl, 2,5 milyar lira bütçeyle kredi faiz desteği uygulamasını yeniden başlatıyoruz. Mikro işletmelere öncelik vererek KOBİ’lere üst sınırı 50 bin lira olacak şekilde faizsiz kredi vereceğiz. Daha doğrusu, kredinin faizini işletmelerimiz yerine KOSGEB karşılayacak." dedi.

Özlü, KOSGEB Merkez Bina'da KOSGEB Başkanı Recep Biçer ile KOBİ'lere yönelik faizsiz kredi uygulamasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Geçen yılın birçok açıdan Türkiye tarihinin en zor yıllarından biri olduğuna işaret eden Özlü, yaşanan gelişmelerin Türkiye'yi ve ekonomisini etkilediğini, hükümet olarak bunların en aza indirilmesi için yapısal reformları sürdürdüklerini anımsattı.
Otomatik Bireysel Emeklilik Sistemi’nden Türkiye Varlık Fonu’na, Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan teşvik sistemindeki revizyonlara kadar birçok önemli adımın 2016 yılında hayata geçtiğini hatırlatan Özlü, özellikle KOBİ’lerin kısa dönem ihtiyaçlarını gözeterek piyasayı canlandırmaya yönelik önemli adımlar attıklarını, bunlardan birinin de KOSGEB aracılığıyla KOBİ’lere 50 bin lira faizsiz kredi desteği sağladıklarını anlattı.
KOBİ'lerin geçen yılki bu kredi faiz destek programına yoğun başvuruda bulunduklarını anımsatan Özlü, 249 bin işletmenin bu destekten yararlanabilmek için başvuruda bulunduğunu ancak bütçe imkanları dahilinde sadece 15 bini için destek kararı alabildiklerini, hak sahibi işletmelerin büyük çoğunluğunun kredi işlemlerini tamamladıklarını söyledi. Özlü, şöyle devam etti:
"Destekten yararlanamayan çok sayıda işletme olmasına gönlümüz razı olmadı. Bu nedenle sayın Başbakan'ımızın da talimatıyla 2017 yılında bu desteği devam ettirmeye karar verdik. Bu yıl, 2,5 milyar lira bütçeyle kredi faiz desteği uygulamasını yeniden başlatıyoruz. Mikro işletmelere öncelik vererek KOBİ’lere üst sınırı 50 bin lira olacak şekilde faizsiz kredi vereceğiz. Daha doğrusu, kredinin faizini işletmelerimiz yerine KOSGEB karşılayacak. Bunun neticesinde, KOBİ’lerimize 10 milyar liranın üzerinde faizsiz kredi hacmi oluşturmuş olacağız. Bu da Türkiye ekonomisine çok ciddi bir ivme ve canlılık kazandıracaktır."
"Dostlarınızdan bile bu şartlarda borç alamazsınız"
Bakan Özlü, 50 bin lira üst limitli bu kredinin faizsiz, ayrıca kredinin geri ödeme koşullarını da cazip tutarak ilk 12 ay ödemesiz, kalanı ise üçer aylık eşit taksitler halinde ödenebilecek toplam 36 ay vadeli bir kredi olacağını bildirdi. Özlü, "İlk bir yılı ödemesiz, 36 ay vadeli ve sıfır faizli kredi KOBİ’lerimize verilecek. İnanın, bu devirde en yakın akrabalarınızdan ve dostlarınızdan bile bu şartlarda borç alamazsınız." ifadelerini kullandı. Kredinin kefaletiyle ilgili de KOBİ’lere destek vereceklerini kaydeden Özlü, şöyle konuştu:
"Bankalarla yapacağımız protokole Kredi Garanti Fonu AŞ ve Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği de taraf olacak. Protokol yapılan bankalar, teminat ve kefalet konusunda daha olumlu değerlendirme yapacaklar. Bir önceki programa başvuran ama destekten yararlanamayan yaklaşık 230 bin KOBİ’mizden gerekli şartları taşıyanlar bu destekten faydalanabilecek. Altını çizerek ifade ediyorum bu KOBİ’lerimizin tekrar başvuru yapmalarına gerek yok. Onların önceki başvuruları geçerli sayılacak. Ayrıca daha önce başvuru yapamayan özellikle mikro işletmelerimizin yeni başvuru yapmalarına da imkan sağlayacağız Başvuru yapan tüm işletmeler güvenlik soruşturmasından geçirilecek. Güvenlik soruşturmasında sorun çıkmayanları, çalışan sayısı ve Net Satış Hasılatı daha az olandan başlayarak sıralayacağız. Mikro işletmeler, yani yıllık net satış hasılatı 1 milyon liranın altında olan ve 10 kişiden az çalışan sayısı olan işletmeler destekten öncelikli olarak yararlanacaklar."
Özlü, 14 Aralık 2015 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile esnaf ve sanatkarlara kullandırılan 30 bin liralık faizsiz krediden yararlanan esnaf ve sanatkarların bu programdan yararlanamayacağını da bildirdi.
Başvurular başladı
Kredi uygulaması başvuruları için ekranı açan Özlü, başvuruların an itibarıyla başladığını ve 20 Şubat'a kadar "sifirfaiz2017.kosgeb.gov.tr" internet adresinden başvuruda bulunabileceklerini belirtti. KOBİ'lerden başvuru öncesinde KOSGEB veri tabanına kayıtlı olma şartı aramadıklarına işaret eden Özlü, "Desteğe hak kazanan KOBİ’lerin, kredi kullanımından önce KOSGEB veri tabanına kayıt olmaları ve onaylı KOBİ Bilgi Beyannamelerini oluşturmaları gerekecektir. İnşallah 27 Şubat 2017 tarihinden itibaren kredi faiz desteğine hak kazanan işletmelerimiz belli olmaya başlayacak. Hak kazanan işletmelerimize SMS ve bilgilendirme e-postası göndereceğiz.Bu aşamadan sonra belirlenen işletmeler bankalara başvurarak kredi işlemlerini başlatabileceklerdir.
Akbank, Denizbank, QNB Finansbank, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ile Ziraat Bankası ile protokol yaptık." açıklamalarında bulundu. Özlü, bu krediden daha önce yararlanamayan finans ve sigorta sektörünün de kapsama alınması için Bakanlar Kurulu kararı çıkarılacağını ve bu sektörlerin de uygulamadan yararlanabileceklerini bildirdi. AK Parti döneminde KOSGEB'in desteklerinin önemli oranda arttığını vurgulayan Özlü, "Bu yılki bütçemiz 2,5 milyar liradır. 2002'den bugüne kadar yaklaşık 6 milyar liralık destek sağlamış oluyoruz." dedi.
Özlü, şartları sağlayan ve daha önceden başvuru yapanları değerlendirmeye alacaklarını ifade ederek, "Yaklaşık piyasaya 10,3 milyar liralık bir kredi girecek ve yaklaşık 206-207 bin civarında küçük işletmeci faydalanacak. Buradaki şartımız mikro işletmeci olması. lütfen ihtiyacı olanlar başvursunlar, daha önceki başvurularda ihtiyacı olmayanların da başvurduğu bilgisi ulaştı. Bu krediyi şartları sağlayanlara kullandıracağız." ifadelerini kullandı. Bakan Özlü, ayrıca illere kontenjan verileceğini, adil bir şekilde tüm illerdeki mikro işletmecilerin bu imkandan faydalanmalarını sağlayacaklarını söyledi.
"Referandum sonuçları da 'evet' çıkacak"
Bu uygulamayla KOBİ’lerin işletmelerini büyüteceklerine, geliştireceklerine, daha iyi bir pozisyona taşıyacaklarına yönelik inancını dile getiren Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Esnaf, KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz rahat olsunlar 2017 yılı 2016’ya göre çok daha iyi, güzel, başarılı bir yıl olacak. Biz de Hükümet olarak, KOSGEB olarak, onların her zaman yanında olmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle, milletimizin takdiriyle, referandum sonuçları da 'evet' çıkacak. Milletimizin 'evet' kararı, ülkemize ve özellikle ekonomimiz büyük güç katacak."
KOSGEB Başkanı Biçer de KOBİ'lerin ihtiyaçları kadar krediye başvurmalarını, bunun bir kredi olduğunu, hibe olmadığını ve faizini devletin ödediğini unutmamaları gerektiğini söyledi. Bankalarla bire bir yaptıkları görüşmelerde de ifade ettikleri gibi KOBİ'lere teminat ve kefalet kolaylığı sağlanmasını isteyen Biçer, Türkiye'deki yaklaşık 400 milyon liralık KOBİ kredisinin 100 milyon lirasının mikro KOBİ'lerin olduğunu, bu bağlamda toplam tutarı dikkate alındığında uygulamanın öneminin görülebileceğini kaydetti.

18 Aralık 2016 Pazar

11.5 milyon kişiye sicil affı geliyor

Türkiye ticaretinde beyaz bir sayfa açmayı hedefleyen sicil affı ile 11.5 milyon kişi ile 2.3 milyon şirket kara listeden çıkacak. Bunun için kişilerin ve şirketlerin 6 ay içinde borçlarını ödemesi veya yeniden yapılandırması gerekiyor.

Meclis’e geçtiğimiz cuma günü sunulan torba yasada yer alan sicil affı, 11 milyon 561 bin 202 kişi ve 2 milyon 331 bin 460 şirketin sicillerini sıfırlama imkanı getirecek. Kişi ve şirketlere, kullandırılan kredilerden dolayı da bankalara veya finans kuruluşlarına herhangi bir hukuki cezai sorumluluk yüklenemeyecek.
Hürriyet'in haberine göre, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın rakamlarına göre düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, 12 Aralık 2016 itibariyle halen ödenmemiş çeki olan 566 bin 116 kişi, 31 Ekim itibarıyla kredi kartı nedeniyle yasal takip borcu bulunan 2 milyon 233 bin 188 kişi sicil affından yararlanabilecek. Aynı şekilde 31 Ekim 2016 tarihi itibariyle tüketici kredileri ve diğer bireysel kredilerden yasal takip borcu bulunan 1 milyon 729 bin 846 kişi ve yine 31 Ekim itibariyle ticari kredilerden yasal takip borcu bulunan 533 bin 379 şahıs şirketi ve 99 bin 928 sermaye şirketi de kapsama girecek. Bu kişilerin ve şirketlerin 6 ay içinde borçlarını ödemesi veya yeniden yapılandırması gerecek. Bu şartı yerine getirirlerse, bankaların kara listesinden çıkabilecek.
1,5 milyon şahıs şirketi
Ayrıca kara listeye giren ancak borcunu daha önceden ödemiş bulunan kişiler de, aftan yararlanacak. Bu nitelikte bulunan karşılıksız çek borçlusu 198 bin 434 kişi, bireysel kredi kartı müşterisi olan 3 milyon 975 bin 423 kişi, tüketici kredisi ve diğer bireysel kredi müşterisi 2 milyon 858 bin 195 kişi, ticari nitelikli kredisi kullanan 1 milyon 573 bin 758 şahıs şirketi ile 122 bin 394 sermaye şirketi de doğrudan düzenleme kapsamına girecek. Bu kişiler ve şirketler için herhangi bir ön koşul söz konusu olmadan, sicil temizleme işlemi gerçekleştirilecek.
Esnaf bekliyor
Sicil affını özellikle esnaf yoğun bir şekilde talep ediyordu. TESK Başkanı Bendevi Palandöken, “Ekonominin çarklarının dönmesi için etkin bir sicil affı gerekiyor. Çünkü bankalar esnafa sicillerine göre kredi veriyor. Atılan bu adım ekonominin çarklarını hareketlendirecek. Can suyu kredisi çok önemli” demişti. Kredi kartı veya bireysel kredilerini ödeyememiş veya takibe düştükten sonra ödemiş yurttaşların, kara listeye bağlı olarak 5 yıllık süreçte kredi işlemlerinin olumsuz etkilenmesi nedeniyle de, sicil affı önem taşıyor.
Kayıtlar Risk Merkezi'nde
DAHA önce Merkez Bankası tarafından tutulan mali sicil bilgileri, 2011 yılında çıkarılan kanunla Bankalar Birliği bünyesindeki Risk Merkezi’ne devredildi. Buna göre kredi kuruluşları ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nca uygun görülecek finansal kuruluşların müşterilerinin risk bilgileri bu merkezde toplanıyor ve söz konusu bilgiler bu kuruluşlarla, gerçek veya tüzel kişilerin kendileriyle paylaşılıyor. Kişilerin onay vermeleri koşuluyla, risk bilgileri özel hukuk tüzel kişileri ve üçüncü gerçek kişilerle de paylaşılabiliyor.

22 Kasım 2016 Salı

Faturalarını otomatik ödeyenler, ekstreyi kontrol edin!

Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, elektrik, su, doğalgaz, telefon, kira gibi faturalarını "otomatik ödeme talimatı" ile kredi kartından ödeyen tüketicilere faiz yansıtılmaya başlandığı yönünde kendilerine şikayetler geldiğini belirterek, ekstresinde bununla ilgili ayrıntı gören tüketicilerin itiraz edebileceğini söyledi.


Ağaoğlu, ülkede milyonlarca kredi kartı kullanıldığını, birçok tüketicinin bu kartlara otomatik ödeme talimatları verdiğini belirtti.

Faturaların bankalar aracılığıyla karttan otomatik ödendiği için birçok tüketicinin ekstreye yansıtılan fatura tutarlarını detaylı incelemediğini ifade eden Ağaoğlu, bugüne kadar otomatik ödenen faturalara faiz yansıtılmadığını söyledi.

Ağaoğlu, "Tüketici Kanununa göre sözleşmelerde tüketici aleyhine tek taraflı değişiklik yapılamaz ancak kredi kartı hesabından otomatik ödenen doğalgaz, elektrik, su, telefon gibi faturalar için bazı bankalar faiz yansıtmaya başlamış. Bunu tüketiciye haber vermeden yapmaları haksız ve hukuksuzdur" dedi.

"Uygulama kötü bir sürpriz"

Bu uygulamanın tüketiciler için kötü bir sürpriz olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, şunları kaydetti:

"Son günlerde bu konuda şikayetler ve faiz yansıtıldığına dair kredi kartı ekstreleri gelmeye başladı. İki tüketici bu konuda bize başvuruda bulundu. 'Otomatik fatura ödeme faizi' adı altında bir müşteriden 7,63 lira, diğerinden de buna yakın kesinti yapılmış.

"Tüketiciler dikkatli olmalı"

Şu anda bütün bankalar yapıyor diyemeyiz ancak tüketiciler bu konuda dikkatli olmalı. Bazı bankalar, bu değişikliği, ödendiği tarihten hesap kesim tarihine kadar faiz yürütüleceğini, kredi kartı hesap özetinin altına yazarak tüketiciye fark ettirmeden uygulamaya sokmuşlar.

Bankaların önceden haber vermeden, tüketicinin onayını almadan yansıttıkları bu faizlere itiraz edilebilir.

"Ekstreleri sürekli kontrol edin"

Yürürlükteki mevzuata göre bankalar, faizle ilgili değişiklikleri en az 30 gün önceden tüketiciye bildirmesi gerekir. Hesap özeti bildirimine birtakım notlar yazılmak suretiyle tüketici aleyhine yapılan değişiklikler, geçersizdir. Bu konuda tüketiciler ekstrelerini sürekli kontrol etmeli, hakkını savunmalıdır."

Ağaoğlu, otomatik ödemelere yansıtılan faiz gibi ilave ücretlendirmelere yasal dayanak oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayarak, "Bankalar fatura tahsilatından herhangi bir ücret ve komisyon almak istiyorlarsa bunu tüketicilerden değil adına tahsilat yaptıkları şirket ve kurumlardan talep etmelidirler çünkü o kurumlar alacaklarını tahsil etmek için kuracakları sistem, ofis, personel ve birçok giderden tasarruf sağlıyorlar. Zaten bankalar o kurumlarla anlaşırken ya belli oranda bir komisyon alıyorlar veya ödemelerini 30-45 gün gibi süre sonra aktarıyorlar" ifadelerini kullandı.

4 Ekim 2016 Salı

Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak

Maliye, konut kredileri ile tapudaki satış bedellerini karşılaştırıp konut alınıp satılan konutların değerinin altında gösterenleri tespit ediyor. Bu tespitler sonucu Maliye, konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyenden de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyenden de bunun nedenini izah etmelerini isteyecek. İzah edemezse ceza ödeyecek.


Maliye’nin yeni uygulaması izaha davet için geri sayım başladı. 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi amacıyla çıkarılan yasada altyapısı kurulan izaha davet uygulamasına yönelik şimdi de tebliğ taslağı hazırlandı. Tebliğ taslağında konutlarını değerinin altında gösterenlerin izaha davet edilmesi ayrı bir başlık altında yer aldı. Buna göre Maliye’nin bankalardan elde ettiği bilgilere göre kullanılan konut kredi tutarları ile tapu dairelerinden elde edilen satış bedellerinin karşılaştırılması sonucunda satış bedelinin düşük beyan edilmesine dair haklarında ön tespit yapılan mükellefler izaha davet edilecek.

Bu yolla Maliye, “Gel aradaki farkı izah et” diyecek. Yani alırken konut alırken değerini düşük gösterip daha az tapu harcı ödeyen de, satarken düşük gösterip daha az vergi ödeyen de bunun nedenini izah edecek.

ZARARIN YÜZDE 20’Sİ ÖDENECEK

Vergi Usul Genel tebliğ taslağında, vergiye gönüllü uyum amacıyla izaha davet müessesesinin getirildiği belirtilerek, “İzaha davet; İdarenin verginin ziyaa uğramış olabileceğini harici karinelerle tespit edildiği hallerde, haklarında vergi incelemesine veya takdir işlemlerine başlanılmamış mükelleflerden yetkili merciler tarafından izahat talep edilmesidir” olarak tanımlandı. Buna göre Maliye, bir mükellefle ilgili başka veriler kullanarak vergi zararı olabileceğini tespit etmesi halinde mükellefe çağrı yapılacak. Eğer mükellef vergiyi ziyaa uğrattığını yani daha düşük gösterdiğini kabul ederse beyanname verecek. Tahakkuk eden vergiler ile izahat zammını süresinde öderse vergi zararının yüzde 20’sini ödeyecek. Bunun sonucunda mükellef vergi incelemesine tabi tutulmayacak ve takdir komisyonuna sevk edilmeyecek.

Maliye, konutlarını değerinin altında alanı, satanı çağıracak

NELER KAPSAMDA?

Yasa çıkarken Maliye Bakanlığı’na izaha davetin kapsamını belirleme yetkisi verilmişti. Tebliğ taslağında da kapsama giren konular tek tek sıralandı. Buna göre tapu daireleri ve bankalardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucu ulaşılan bulgulardan hareketle mükellefler izaha davet edilebilecek. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, 5 bin lira üzerindeki mal ve hizmet alım ve satışlarına ilişkin Ba ve Bs formları veriyorlar. Maliye bu formlar üzerinden çapraz kontroller yapıyor. Gerçek alış-satışların beyan edilip edilmediği inceleniyor. Bu konu ile ilgili de Maliye, mükellefleri izaha davet edebilecek.

İzah nasıl istenecek?

*Mükelleflerin faaliyet grupları ve sektörlerine göre Vergi Denetim Kurulu risk analizleri yapıyor.

*Yapılan risk analizleri sonucunda vergi zararı olabildiğine ilişkin ön tespit yapılırsa mükellef, izaha çağrılabilecek.

*50 bin liranın altında sahte belge düzenleyenler için de izaha davet uygulaması devreye girebilecek.

*Ancak bu mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alımlarının yüzde 5’ini aşması halinde izaha davet uygulaması geçerli olmayacak.  (hürriyet.com.tr)

29 Eylül 2016 Perşembe

Kredi ve kart borcu olanlar dikkat!

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren tüketici ve kredi kartı borçları için tüketiciler bankaları aşındırmaya başladı. Bankalar faizin yüzde 1.20 ile 1.50 arasında olmasını öngörürken tüketiciler sistemi anlamaya çalışıyor.


Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklaması ve ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayınladığı yönetmelikle resmen başlayan kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının 72 aya kadar yapılandırılması tüketicide heyecan yarattı. Ancak kredi kartında gelirini aşmış borç bakiyesini daha düşük aylık taksitlerle ödeyip rahatlamayı isteyen tüketici ilk günü yapılandırmanın koşullarını anlamaya çalışarak geçirdi.
Bankalar cephesinde ise, yapılandırmanın şartlarının nasıl şekilleneceğine henüz karar verilmiş değil. Bankalar şimdilik 48 ay vadeli kredi kullandırmaya başladı. Ancak yapılandırma konusunda çoğu banka şubelerine hangi faizden ve hangi kriterlere uyan müşterilerin bundan yararlanabileceği konusunda herhangi bir bildirimde bulunmadı.

Yüzde 2.52’den düşük olur

Hürriyet'in haberine göre bankacılar yapılandırma konusunda özellikle asgari ödeme tutarı yüksek olduğu için ödemekte zorluk çeken tüketicilerin kendilerini arayıp, şartları sorduklarını belirterek, “İlgi var ama tüketici şimdilik durumu anlamaya çalışıyor. Önümüzdeki günlerde genel tablo daha net ortaya çıkar” yorumunu yaptı. Tüketicinin daha çok faiz oranı ve borç transferinin mümkün olup olmadığını sorduğunu belirten bankacılar getirilen düzenlemenin başarılı olması için faizin kredi kartı gecikme faizi olan yüzde 2.52’den daha düşük olması gerektiğini vurguluyor. Aksi halde müşterilerin tüketici kredilerine yönelebileceği belirtiliyor.


Karşılık oranları düşürüldü

BDDK’nın son düzenlemesinde bankaların izlemeye alınan ve takipteki alacakları için ayırdıkları karşılık oranlarını düşürdüğünü bunun da bankaların maliyetlerini olumlu etkilediğine işaret eden bankacılar, “BDDK’nın son yönetmeliği ile karşılık oranlarında sağladığı düşüşü bankalar da yapılandırmaya başvuran tüketicilere düşük faiz olarak yansıtacaklardır. Yapılandırmada faizin yüzde 1.20-1.50 arasında olması beklenebilir. Ama tabi bu yine de bankadan bankaya değişir. Ayrıca her başvuran da bundan yararlanamıyor. Özellikle halen asgarisini ödeyen ama miktar yüksek olduğu için zorlanan yani bir diğer deyişle canlı kredilerin yapılandırılması hedefleniyor” değerlendirmesini yaptı.

Bankacılar ayrıca tüketici kredilerinde yeniden yapılandırma yaparken kredi ilk alındığında uygulanan faizin de geçerli olabileceğini belirttiler.

48 ay vade mutlu etti

Tüketici kredilerinde vadenin 36 aydan 48 aya çıkmasının müşterilerin ilgisini artırdığına değinen bankacılar, “İlk etapta gözlemlenen vadenin uzamasından müşterinin memnun olduğu. Vade uzayıp aylık ödenecek taksitin düşmesinden dolayı ilgi genelde tüketici kredilerinde yoğunlaştı” dedi.

27 Eylül 2016 Salı

Taksit sayısı 9 aydan 12 aya çıkarıldı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kredi işlemleri ile banka ve kredi kartları hakkında değişiklik içeren yönetmelikleri yürürlüğe girdi. Buna göre, taksitlendirme süresi sınırı 9 aydan 12 aya çıkarıldı.

BDDK'nın "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" ile "Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı.

Mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi sınırı 9 aydan 12 aya çıkarıldı.

Bu süre, kuyumla ilgili harcamalarda 4, elektronik eşya ve bilgisayar alımlarında 6, havayolları, seyahat acenteleri, taşımacılık, konaklama, sağlık ve sosyal hizmetler ile ilgili harcamalar, sağlık ürünü alımları, kulüp ve derneklere yapılan ödemeler ve vergi ödemelerinde 9 ay olarak uygulanacak.
Kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon, doğrudan pazarlama ile ilgili harcamalar, yurtdışında yapılan harcamalar ve yemek, gıda, alkollü içecek, akaryakıt, kozmetik, ofis malzemesi ile hediye kart, hediye çeki ve benzeri şekillerde herhangi somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanmayacak.

Kurumsal kredi kartları ile mal veya hizmet alımı sonrası belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme süresi sınırı da 9'dan 12 aya yükseltildi.
Kredi kartlarının mevcut borç bakiyeleri kart hamilleri tarafından talep edilmesi durumunda en fazla 72 ay ile sınırlı olmak üzere taksitlendirilebilecek. Her aya düşen taksit tutarı ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek.

Kredi işlemlerine yönelik yönetmelik değişikliği

BDDK'nın "Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik"inde yapılan değişikliğe göre, tüketicilere, konut edinmeleri amacıyla kullandırılacak krediler ile taşıt kredileri hariç konut teminatlı kredilerde, kredi tutarının teminat olarak alınan konutun değerine oranı yüzde 80'i aşamayacak.
Sınırlamaya konu krediler için teminat olarak alınan gayrimenkullerin değerlemesinin, Kurul veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş değerleme şirketlerine yaptırılması ve sınırlamada bu değerlerin kullanılması zorunlu olacak.

Mal veya hizmet alımı amacıyla tüketicilere kullandırılan krediler, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, diğer gayrimenkul alımı amaçlı krediler, eğitim ve öğrenim ücretinin finansmanı amacıyla kullandırılacak krediler ile bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler hariç olmak üzere, tüketici kredilerinin vadesi 48 ayı geçemeyecek.

22 Eylül 2016 Perşembe

Genel kredi kartlarında taksit sayısı 12'ye çıktı

Başbakan Binali Yıldırım, kredi kartlarına yönelik düzenleme hakkında bilgi verdi. Genel kredi kartlarında taksit sayısı 9 aydan 12 aya çıkarken, tüketici kredilerindeki vade 36 aydan 48 aya yükseltildi. Konut kredilerinde bankaların azami katılımı ise yüzde 80 oldu.


Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde çalışmalarını sürdürdü.
Parti çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yıldırım, dün Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı yaptıklarını belirtti.

Taksit sayısı 12'ye çıkarıldı

Yıldırım, dünkü toplantıda belli başlı birkaç konuyu ele aldıklarını anlatarak, "Bunlardan bir tanesi tüketici kredileri ve kredi kartlarıyla ilgili uygulamalarda bazı değişiklikler yapıldı. Genel kredi taksit sınırını 9 aydan 12 aya çıkardık. Bazı ürünlerde kredi taksit sayısı az olabiliyor ama her halükarda 12 aydan daha fazla olmuyor. Kredi kartlarının borç bakiyelerini yeniden yapılandırma imkanı getiriyoruz. Yani, ödüyorsunuz baştan yapmışsınız taksitleri sonradan ödeme zorluğuna girerseniz 72 aya kadar yeniden yapılandırma, bir kereye mahsus, imkanı getiriyoruz. Bu ihtiyaç kredileriyle ilgili düzenleme. Ayrıca, tüketici kredilerindeki vade azami 36 aydı, bunu 48 aya çıkarıyoruz. Konut kredilerinde özkaynak kredi diye iki bölüm vardı, 100 bin liraya ev alacaksanız 75 bini kredilendiriyor, 25 bini siz veriyordunuz. Burada 5 puan arttırdık. Bankalar yüzde 80'e kadar kredilendirecek, yüzde 20'sini de alıcı verecek" ifadelerini kullandı.

Bankalarla katılım bankaları arasındaki fark kalkıyor

"Yatırım ve katılım bankaları, finansal kiralama işlemlerinde kredi teminat oranı uygulamasında istisna getiriyor ve yüzde 100'ünü kredilendirebilecekler" diyen Yıldırım, "Bir başka düzenleme, bankaların verdiği kredilerde sermaye yeterlilik oranı diye bir şey var. Verdiği kredi ödenmezse bunun bir karşılığı var. Burada, katılım bankalarıyla diğer bankalar arasına farklılıklar vardı. O farkı aradan kaldırıyoruz, aynı kriter, aynı kural katılım bankalarına da uygulanacak. Bankalarla katılım bankaları arasındaki fark tamamen kalkmış olacak. Malum, kredi kartı gelirinin dört katı ile sınırlı. Yani, kredili alışveriş. Diyelim bin lira geliriniz varsa 4 bin lira. Asgari ücret bin 300 TL olduğu için 5 bin 200 en az kredi kullanma limiti, kredi kartı için, çıkmış oluyor" şeklinde konuştu.

"Gıda komitesinin yeniden yapılandırılmasını kararlaştırdık"

Enflasyonun arttığını belirten Yıldırım, "Artış sebebine baktığımız zaman gıda fiyatlarındaki ani dalgalanmaların genel anlamda enflasyonun artmasına sebep olduğunu görüyoruz. Bunun için bu artışlar, bir ay sivri biber, bir ay limon artıyor. Bu artış enflasyonu, o ay ki, neredeyse üçte birini teşkil ediyor. Bu durumun dikkatle incelenmesi lazım. Bu amaca yönelik olarak da gıda komitesi zaten vardı, gıda komitesinin yeniden yapılandırılmasını kararlaştırdık. Buna göre, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi, Gıda Tarım Bakanı, Gümrük Bakanı, Kalkınma Bakanı ve Maliye Bakanından oluşan gıda komitesi gıda enflasyonundaki ani dalgalanmaları mercek altına alacak ve burada alınması gereken tedbirleri vakit geciktirmeden anında alacak. Bu komitenin sekretaryasında Merkez Bankası yürütecek." dedi.

Yıldırım, "Bu komite, ne zaman ne iş yapacak? Bir kere gıda fiyatları üreticiden tüketiciye giderken takip altına alacak. Tarlada bir lira olan mal, tezgahta 10 liraya kadar çıkabiliyor. Üretici ben üretiyorum, kazanamıyorum diyor. Peki bu para nereye gidiyor? Bunun ortaya çıkarılması konusunda gıda komitesi ciddi bir çalışma yapacak. Bir kötü amaçlı fiyatlarla oynama varsa gerekirse ette yaptığımız gibi geçici ithalat yapacak. Hal yasasından kaynaklanan bazı sorunlar var. Bunları inceleyecek ve buradaki aksaklıkları giderecek. Desteklerin üreticiye doğrudan yansıması için gerekli kararlar alacak. Lisanslı depoculuk yaygınlaştırılacak. Fiyat artışlarının önüne geçilecek. Tarım bankacılığı teşvik edilecek. Gıda komitesinin işi, gıda, sebzede, meyvede temel gıda maddelerinde yaşanan artışın olmaması için tedbir almak ve piyasada kontrol altına almak için faaliyet içine girmiş olacak. Haksız yere enflasyonun yükselmesinin önüne geçilecek" diye konuştu.

“Kredi kartında gıda alımında taksit yok”

Yıldırım, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, kredi kartı kullanımında gıda alışverişinde taksitlendirme yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusuna, Yıldırım, "Kredi kartında gıda alımında taksit yok. Elektronik ile ilgili, yerli elektroniklerin teşvik edilmesi konusunda tedbirler var" cevabını verdi. Kredi kartının borç bakiyelerinin yapılandırılmasına ilişkin Yıldırım, "Şu kadarını söyleyeyim. Takipteki alacaklar, yüzde 4 seviyesinde toplam kullanımın. Öyle çok büyük oranlar değil ama yine de bir sıkışıklık var" dedi. cnntürk

16 Ağustos 2016 Salı

Konut kredisinde ikinci bir indirim geliyor mu?

Birçok banka geçen hafta konut kredi faiz oranlarını çeşitli vadelerde aylık yüzde 1'in altına düşürdü. Ancak beklentilerin karşılanmaması piyasalarda ikinci bir indirimi gündeme getirdi.



Emlak Konut ile GYODER'in Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası ekonominin çarklarının dönmesi ve inşaat sektörünün canlılığını koruması amacıyla başlattığı seferberliğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bankalara, konut kredilerinde yıllık faiz oranlarını yüzde 9'a doğru çekmeleri çağrısı yapmış, Başbakan Binali Yıldırım da konut kredilerinde faizi
düşürmek için çalışmalara başladıklarını duyurmuştu.

Söz konusu çağrılara destek veren bankalar, geçen haftadan başlayarak en düşüğü yüzde 0,80 olmak üzere konut kredisi faiz oranlarını çeşitli vadelerde yüzde 1'in altına çekti.

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, 5 Ağustos 2016 itibarıyla bankacılık sektörünün kullandırdığı toplam konut kredisi tutarı 151 milyar liraya ulaştı.

Söz konusu tutarın 123 milyar lirası (yüzde 81,7) 61-120 ay vadeli, 27 milyar lirası (yüzde 18,2) 13-60 ay vadeli ve 176 milyon lirası (yüzde 0,1) 1-12 ay vadeli kullanımdan oluştu.

Kampanyalar öncesi yüzde 1,10'un üzerinde seyreden konut kredi faiz oranları, bankaların geçen hafta yaptığı indirimlerle 0-24 ay vadelerde ortalama yüzde 0,90'a, 25-60 ay vadelerde yüzde 0,96'ya ve 61-120 ay vadelerde de yüzde 0,98'e çekildi.

Piyasalar indirimin devamını bekliyor

Uzmanlar, konut kredi faiz oranlarının yüzde 1'in altına düşmesine karşın konut kredilerinin ağırlıkla 5-10 yıllık vadelerde kullanıldığı göz önüne alındığında yıllık faiz oranlarının hala yüzde 11,5'in üzerinde seyrettiğine dikkati çekiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısında belirttiği yüzde 9'a doğru çekilmesi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben'in konut kredilerindeki faiz indirimlerinin bir başlangıç olduğunu, arkasının geleceğini belirtmesi ve konut kredilerinde uzun vadeli kullanımın yaygın olması piyasalarda faizlerin daha da aşağıya çekileceği beklentisi oluşturdu.

Bankacılık analistleri ise konut kredi faizlerinin düşmesinin kar marjları üzerinde baskı oluşturduğuna dikkati çekerek, Türkiye'deki tasarruf açığı nedeniyle mevduatın kısıtlı kaldığını, bankaların mevduat konusunda rekabetçi oran vermekte zorlandığını belirtti.

Bankaların mevduat için rekabet etmesinin maliyetlerini yükselttiğine işaret eden analistler, bunu aşmanın yolunun bankaların kaynak maliyetini rahatlatmaktan geçtiğini ifade etti.

Analistler, "Merkez Bankasının zorunlu karşılıkları düşürmeye başlaması bankaların kaynak maliyetini gözeten bir karardı. Bu yönde yeni adımlar atılabilir. Alternatif olarak, Merkez Bankası, bankalara konut kredileri için ayrı bir fonlama gerçekleştirebilir ya da BDDK'nın uygulamaya alacağı diğer makroihtiyati yöntemlerle konut kredilerindeki maliyet unsuru risk parametreleri, Basel kriterleriyle ters düşmeyecek şekilde bankaları rahatlatıcı şekilde kullanılabilir" görüşünü dile getirdi.

Hangi banka konut kredi faizini ne kadar indirdi?

Konut kredisi faiz oranlarını ilk düşüren banka Türk Ekonomi Bankası (TEB), faiz oranlarını 1 yıldan 10 yıla kadar olan tüm vadelerde yüzde 0.99'a indirdi.

Aktif büyüklük ve karlılıkta Türkiye'nin en büyük bankası konumundaki Ziraat Bankası, konut kredisi faiz oranlarını 1-24 ay vadelerde yüzde 0,82'ye, 25-60 ay vadelerde yüzde 0,90'a ve 61-120 ay vadelerde yüzde 0,95'e çekti.

Halkbank, konut kredi faiz oranlarını 1-24 ay için yüzde 0,80'e, 25-48 ay için yüzde 0,89'a, 49-60 ay için yüzde 0,90'a ve 61-120 ay için yüzde 0,95'e düşürdü.

VakıfBank ise "SarıPanjur Halden Anlayan Konut Kredisi" kampanyası ile konut kredi faiz oranlarını 3-12 ay vadede yüzde 0,80'e, 13-36 ay vadede yüzde 0,88'e, 37-60 ay vadede yüzde 0,90'a ve 61-120 ay vadede yüzde 0,95'e indirdi.

İş Bankası konut kredi faizini yüzde 0,95'e çekti

İş Bankası, yeni kredi kullanımlarında farklı vadeler ve geri ödeme seçenekleriyle yüzde 0,95'ten başlayan faiz oranı ile konut kredisi imkanı sunuyor.

Akbank ve Yapı Kredi, 5 yıla kadar konut kredisi faiz oranlarını yüzde 0,99'a indirirken, DenizBank, konut finansman kredilerini 2 yıla kadar yüzde 0,89, 5 yıla kadar yüzde 0,99, 10 yıla kadar ise yüzde 1,14 seviyesine düşürdü.

Garanti Mortgage, 24 aya kadar vadeli kredi faiz oranını yüzde 0,95'e, 24-60 ay arası vadelerdeki konut kredi faiz oranlarını da yüzde 0,99'a çekti.

Finansbank, 10 yıla kadar tüm vadelerde konut kredisi faizlerini yüzde 0.99'a kadar düşürürken, HSBC Türkiye, konut kredisi faiz oranını 60 aya kadar yüzde 0,99 olarak belirledi.

Şekerbank, farklı vadelerde uygulanacak indirimle konut kredisi faiz oranlarını 1-24 ay vadelerde yüzde 0,89'a, 25-60 ay vadelerde ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Abank, 2 yıla kadar vadeli konut kredisi faiz oranını yüzde 1,05'ten yüzde 0,89'a, 2-5 yıl arası vadede ise yüzde 1,10'dan yüzde 0,99'a indirdi.

Burgan Bank, konut kredilerinde yaptığı faiz indirimiyle 60 aya kadar tüm vadelerde yüzde 0,99 faiz oranı imkanı sunarken, Fibabanka, 500 bin TL'ye kadar "Güzel Evim Konut Kredisi" faiz oranını 5 yıl vadeye kadar yüzde 0,97'ye, 5 yıl üzeri vadede ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Odeabank ise konut kredisi faiz oranını 5 yıl vadeye kadar yüzde 0,99'a, 5 yıl üzeri vadede yüzde 1,05'e çekti.

Türkiye'de faaliyete geçen ilk Çin bankası olan ICBC Turkey de 24 aya kadar vadelerde yüzde 0,88, diğer tüm vadelerde de yüzde 0,98 faiz oranı sunuyor.

Katılım bankaları konut finansman oranlarını düşürdü

Albaraka Türk, konut finansman kar oranlarını 0-24 ay vadelerde yüzde 0,88'e, 24-60 ay vadelerde yüzde 0,97'ye, 60-120 ay vadelerde ise yüzde 0,99'a düşürdü.

Kuveyt Türk, 0-24 ay vadelerde yüzde 0.89, 24-60 ay vadelerde yüzde 0,99, 60-120 ay vadelerde yüzde 1,09 oranıyla tüketicilerine finansman sunuyor.

Vakıf Katılım, konut sahibi olmak isteyen müşterilerine konut finansman oranlarını 1-24 ay aralığında yüzde 0,80'e, 25-60 ay aralığında yüzde 0,88'e, 61-120 ay aralığında ise yüzde 0,93'e düşürdü.

Ziraat Katılım ise konut sahibi olmak isteyen müşterilerine konut finansman oranlarını 1-24 ay aralığında yüzde 0,82'ye, 25-60 ay aralığında yüzde 0,90'a, 61-120 ay aralığında yüzde 0,95'e indirdi. (cnntürk)

KYK yurt başvurusu E-Devlet üzerinden başladı

Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) burs başvurusu tarihi tam net değilken, KYK yurt başvurusu E-Devlet sitesinden yapılmaktadır. Sonuçların ve tercihlerin açıklamasından sonra öğrencilerin en çok beklediği KYK burs, yurt ve öğrenim kredisine dair haberler... Kredi ve Yurtlar Kurumu, kendi sitesinden kapatılan eğitim kurumlarındaki öğrencilerin aldığı burs ve öğrenim kredisi üzerine bir açıklama yaptı.


2016 KYK burs, öğrenim kredisi başvuru tarihleri net değilken, yurt başvuruları süresi başlamıştır. . ÖSYM/LYS tercih sonuçları açıklandıktan sonra gözler KYK'ya çevrilmiş durumda. LYS tercih sonuçlarının ardından öğrenciler, üniversite seçimin ardından kurum başvuruları kabul etmeye başlayacak. Kredi ve Yurtlar Kurumu burs alanında oldukça hassas davranıyor. Öğrencilerin ekonomik durumları baz alınarak burs ve kredi verilmektedir.

Kapatılan okullardaki öğrencilerim durumları

Kredi ve Yurlar Kurumu'nun sitesinden bir ilan yayımlandı. Buna göre "kanun hükmünde kararname" ile kapatılan eğitim kurumlarında yer alan öğrencilerin bursları iptal edilmiştir. Tekrardan dilekçe verilerek değerlendirme altına alınacaktır.

Yurtlara başvuru hakkı

ÖSYM'de herhangi bir üniversiteye giren öğrencinin hazırlık sınıfı, birinci sınıf dahili içerisinde başvuru hakkına sahiptir. Bu yurt başvuruları, kurumun kendi sitesinden yapılmaktadır.
Yurtta kalmayı hak kazanan öğrenciler, yüksek lisans veya özel yetenek sınavı sonrasında dilekçe vererek, yurtta kalma hakkına sahip olabilir. Dilekçeyi inceleyen kurum, onayladığında kaldığı yurtta veya başka bir yurtta kalabilir.

Bursa dair genel açıklama

Üniversitesi öğrencisi burs alırken, "öğrenci katkı payı"nı kuruma vermez. Katkı payını, öğrencinin yerine devlet karşılamaktadır. Bu durum 2012 yılından beri devam etmektedir. Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra işleme girmiştir.

Türkiye'deki üniversitelerde burs sistemi

Burs verilme durumu iki şekilde olmaktadır. Öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı kendi alanında başarılı olduğunda burs verilir; TC vatandaşı olup üniversiteye giden ama "ihtiyaç" içinde olan öğrenciye burs verilmektedir.

Kimler burslardan yararlanabilir?

Kurumun en çok hassas olduğu alanlardan biri olarak kimlere burs veriliyor:

- Herhangi bir üniversitede "ön lisans" öğrencisi olana

- Bir üniversitede "lisans" öğrencisine

- Açık Öğretimde okuyan "önceliğe sahip olan öğrenciler"e. Önceliğe sahip olanlar: Şehit çocuğu veya kardeşi, gazi çocuğuna, anne ve babası ölü olanlara.

- İki yıllık bir üniversiteyi bitirdikten sonra, dört yıllık üniversiteye geçenlere.

- Öğrenci, yüksek lisans yapıyorsa veya doktora öğrencisiyse. (Dikkat edilmesi gereken husus: hazırlık sınıfında okuyan öğrencilere burs verilmemektedir.)

- ÖSYM'nin yaptığı sınavda ilk 100'e giren öğrencilere otomatik olarak verilmesi

- Öğrenci şayet "amatör milli sporcu" belgesine sahipse

Bu maddeleri karşılayanlara kurum tarafından burs verilmektedir.

Kimler burslardan yararlanamaz

- Kurumdan önceden burs alanlar öğrenim kredisi alan öğrencilere

- Öğrenciyken, öğretim yılına bir yıl ara verenlere

- Yabancı uyruklu öğrencilere (farklı bir kurum tarafından karşılanabilme durumuna sahipler)

- Polis akademisinde okuyan öğrencilere ve askeri okulda okuyan öğrencilere

- Normal eğitim süresi haricindeki süreçte olan öğrencilere

- Yüksek lisans veya mastır alanında "hazırlık sınıfı"nda okuyan öğrencilere

- Dilekçede "yalan" beyanda bulunan öğrencilere (Kurumun en çok dikkat ettiği bölüm)

- Burs alabilme konusunda yeterli sebeplere sahip olmayan öğrencilere

Öğrenim kredisi dair genel bilgi

Öğrenim kredisini alan öğrencinin kredi durumunu Türkiye İstatistik Kurumu Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki artışlar belirler ve ona göre kredi hakkına sahip olur.

Öğrenim kredisi alabilen öğrenciler:

- Bursta olduğu gibi önlisan ve lisans ve açık öğretimde okuyan öğrenciler

- İki yıllıktan dört yıllığa ara vermeksizin geçen öğrencilere

- Yüksek lisans veya master yapan öğrencilere
öğrenim kredisi verilmektedir.

Öğrenim kredisi alamayan öğrenciler:

- Üniversitesi ile ilişkisi biten veya kesilen öğrenci veya mezunlar

- Ek süre zarfında öğrenim süresi uzayan öğrenciler

- Öğrencinin sağlık sebebi haricindeki öğrenimine ara veren öğrencilere

- Bursta olduğu gibi önceden burs veya öğrenim kredisi alan öğrencilere

- Yabancı uyruklu olan öğrencilere

- Kuruma ait yurtlarda süresiz çıkarma cezası alan öğrencilere

- Türkiye'de "kesin hükmü" bulunan öğrencilere

öğrenim kredisi verilmemektedir.

10 Ağustos 2016 Çarşamba

Cep telefonlarındaki taksit yasağı kalkıyor

Kredi kartı ve bireysel tüketici kredilerine yönelik kısıtlamalar esnetiliyor. Cep telefonundaki taksitli satış yasağı kaldırılacak, bireysel kredilerin vadeleri 48 aya uzatılacak, kredi kartındaki 9 taksit 12'ye çıkarılacak.


Milliyet'ten Kadife Şahin'in haberine göre, 2 yıl önce iç tüketimi kısıtlamak ve cari açığın büyümesinin önüne geçmek için kredi kartı ve bireysel tüketici kredilerine getirilen sınırlamalarda gevşemeye gidiliyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), yürüttüğü çalışmalara göre kredi kartına taksitli satışı yapılamayan cep telefonundaki yasak kalkıyor.

Tüketiciler yapılacak düzenleme ile kredi kartlarıyla cep telefonu satın alabilecek. 2014 yılında getirilen tedbirlerle gıda, akaryakıt, cep telefonu ve restoran olmak üzere dört alanda yapılan harcamalarda kredi kartı taksitleri yasaklanmıştı.

O dönemden önce 60 aya kadar olan bireysel tüketici (destek ve ihtiyaç kredileri) kredisi vadeleri de 36 ay vade ile sınırlandırılmıştı.

BDDK, kredi kartı ile yapılan harcamalarda genel taksit sayısını maksimum olarak dokuz ile sınırlandırmıştı. Elektrikli ve elektronik eşya, bilgisayar, araç kiralama, telekomünikasyon ve kuyumculukla ilgili işlemlerde taksit sayısı 6, beyaz eşya ve mobilya satışında is 9 ay ile kısıtlanmıştı. Gıda, akaryakıt restoran ve cep telefonu satışlarında taksitlendirme kaldırılmıştı. Konut kredileri hariç tüketici kredilerinin vadesi ise 36 ay, taşıt kredilerinin vadesi ise 48 ay ile kısıtlanmıştı.

12 ay ekstra vade

Şimdi başlatılan yeni düzenleme çalışmalarıyla başta cep telefonu olmak üzere bazı alanlardaki kredi kartı taksit yasağının kaldırılması, taksit sayılarının artırılması ve tüketici kredilerindeki 36 ay sınırlandırılmasının da 48 aya çıkarılması bekleniyor.

BDDK nezdinde hükümet tarafından başlatılan yeni çalışmalara ilişkin bilgilerine başvurduğumuz bankacılar, cep telefonunda yasak olan taksitli kredi kartı satışlarının kaldırılacağını ifade ettiler. Beyaz eşyada 9 ay ile sınırlı olan taksitli satışın ise 12 aya çıkarılması bekleniyor.

KOBİ'ler rahatlar

Bankacılık sektörü, Türkiye'deki bireysel kredilerin yüzde 30'nun aslında birey tarafından alınmış KOBİ (küçük ve orta ölçekli işletme) kredisi olduğunu belirtiyor. Sektöre göre kredi kartı ve bireysel kredi kullanımındaki kısıtlamaların esnetilmesi küçük şirketleri rahatlatacak.

Kredi kartında taksit sayısının artırılmasından çok minimum ödeme oranının düşürülmesinin etkili olacağını belirten bir bankacı, "Dünyanın hiçbir ülkesinde gelen ekstrenin yüzde 30'u ödenir diye bir şey yok. Bu oran dünyada 10'dur" dedi. Bankacı tüketici kredilerinin vadesinin 36 aydan 48 aya çıkarılmasının ise tüketicilerin kredi kullanım tutarlarını yükselteceğini, örneğin kısıtlamalarla 10 bin liradan 6 bin liraya düşen bireysel kredi tutarının yeniden yükseleceğini ifade etti.

Kredi notu değişmesin

Bankaların kredi ve kredi kartı verirken dikkate aldıkları bireylerin kredi puanlarına yönelik de çalışma yapılması planlanıyor. Ancak bankalar, Kredi Kayıt Bürosu'nun (KKB) kayıtlarını tuttuğu bu sicillere yönelik olarak yeniden bir düzenlemeye gidilmesine sıcak bakmıyorlar. Bunun kısa vadeli bir rahatlama yaratacağını belirten bankacılar, kısa süre sonra ödeme zorluğu çeken kişilerin tekrar aynı zorluğa düştüklerine dikkat çekiyor.  

Zorluğa düşenler için çalışma...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben tüketici kredileri ve kredi kartları kullanımlarına ilişkin çalışma yaptıklarını açıkladı.

Akben, konunun Finansal İstikrar Komitesi'nde (FİK) tartışıldığını ve çalışma yapılması kararı alındığını söyledi. Her iki konuda da ödemelerin esnetilebilmesi çalışmalarının bulunduğunu belirten Akben, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Türkiye Bankalar Birliği başta olmak üzere diğer ilgili kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Detaylı çalışma en kısa sürede tamamlanacak" dedi. Akben, kredi kartları konusunda da, "Gecikmeye düşen alacaklarla ilgili de yapılandırmaya yönelik bir çalışma içerisindeyiz" dedi.

4 Ağustos 2016 Perşembe

Yeniden yapılandırma Meclis'te kabul edildi

Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.

Maliye Bakanlığı'na bağlı tahsil dairelerince takip edilen vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, askerlik, seçim, nüfus, trafik karayolu geçiş ücreti ve RTÜK idari para cezaları, gümrük vergileri, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, genel sağlık sigortası prim alacakları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz ve gecikme cezaları yeniden yapılandırılacak.

Ayrıca belediyelerin idari para cezaları, su, atık su ve katı atık ücreti alacakları, belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç, beyana dayanan vergilerde ve 2016'ya ilişkin 30 Haziran'dan önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları da yeniden yapılandırma kapsamında yer alacak.

Yapılandırmalar, 30 Haziran da dahil, bu tarihten önceki dönemi kapsayacak.

Kesinleşmiş kamu alacakların asıl tutarlarının tahsilinden vazgeçilmeyecek. Bu asıllara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek.

Düzenleme neleri kapsıyor?

-Düzenleme 30 Haziran 2016 tarihine kadar olan borçları kapsayacak.

- Vergi ve prim borçlarında indirim yapılmayacak.

- Borçlara uygulanan gecikme zammı silinecek ve yurtiçi fiyat endeksi artışı kadar fark eklenecek

- İndirimle belirlenen yeni borca 18 ay taksit imkanı verilecek.

- Borcunu peşin ödeyene 'faiz ve gecikme zammı'nın yüzde 50'si oranında ilave bir indirim daha yapılacak.

- İtilaflı vergi ve sigorta borçları yeniden yapılandırılacak.

- Devam eden bir vergi incelemesine dönük olarak belli oranda bildirimde bulunulur ve bu ödemeler yapılırsa vergi ödemeleri de süratle tamamlanır.

-Stok affı getirilecek.

- Gecikme zammı silinecek, kalan tutara yurtiçi fiyat endeksi artışı kadar fark eklenecek

- İndirimle belirlenen yeni borca 18 ay taksit imkanı sağlanacak.

-Borcunu peşin ödeyenlere ise ilave bir indirim daha sağlanacak.

- Başta emlak vergisi olmak üzere belediyeler tarafından tahsil edilen vergiler ve hizmet bedelleri de yeniden yapılandırma kapsamına giriyor.

- Vergi ve prim borcu peşin ödenirse faiz ve gecikme zammının yüzde 50'si alınmayacak.

- Düzenleme ile işletmelerin kasa ve ortaklardan alacaklarına ilişkin düzenlemeye gidilecek.

- İşletmede olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizatın kayıt altına alınması sağlanacak.

- Kasa mevcutları düzeltilecek. 

- Gelir ve kurumlar vergisi ile KDV mükelleflerinin geçmiş 5 yıla ilişkin olarak daha önce beyan ettikleri tutarları belli oranlarda artırmaları halinde Maliye Bakanlığı'nın geçmişe dönük herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacak.(cnntürk)

26 Haziran 2016 Pazar

Emekliye maaş promosyonunda 'gizli kredi' iddiası

Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, bazı bankaların maaş promosyonu adı altında emekli aylıklarına kullanılabilir kredi ekleyerek, mağduriyet yaşattığını iddia etti.


Yılmaz, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, bankaların emeklilere maaş taşıma konusunda reklam ve ilanlarında "300 lira promosyon", "çeyrek altın" ve "düşük faizli kredi" gibi cazip tekliflerde bulunduğunu söyledi. 

Emeklilerin de bu cazip tekliflerden yararlanmak istediğini belirten Yılmaz, "Maaşlar bankaya yattıktan sonra bazı bankalar emeklinin maaşına 300 lira promosyon parası koymak yerine 500 lira tutarında kullanılabilir kredi koymaktadırlar. Maaş ve kredi ayrı ayrı tanımlanmadığı için de emekli çok yüksek faizli kredi kullandığının farkına geç varmaktadır. Bazı bankalar bir elden emekliye vermiş gibi gözüktüğü parayı, diğer elden fazlasıyla geri almaktadır. Tüketicinin bu mağduriyetine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) duyarlı olmalı ve denetim görevini yerine getirmelidir." diye konuştu. 

Yılmaz, Bursa'da maaşını bankaya taşıyan bir emeklinin, promosyon adı altında mağdur edildiğini öne sürdü. 

İlgili bankanın, bu emeklinin maaşına 500 lira kullanılabilir kredi koyduğunu iddia eden Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Emekli, maaşının son 50 lirasını çekerken kredi uyarısını fark etti ve durumu banka yetkileriyle görüştü. Maaşının içine hangi yetkiyle kredi konulduğunu sordu ve banka yetkilisi emekliye cevap veremedi. Banka yetkilileri emekliye verdiği 300 liranın yanı sıra 150 lirayı tüketiciden alarak krediyi kapattı. 4-5 günlük süre içinde bu kredi nedeniyle Yılmaz bankaya 5,82 lira faiz ödeme durumuyla karşı karşıya kaldı. Bankaya itirazda bulunan emekli haklı bulundu ve banka 5,82 liralık faizi sildi. Yanlışlıkla çektiği krediye karşılık birkaç gün içinde bankaya 5,82 lira borçlanan emekli, maaşının tümünü bankaya vadeli yatırsaydı aylık bu kadar gelir elde etmesi mümkün değildi. Emeklilerimiz maaşlarını taşırken çok dikkatli davranmalı, sadece promosyona kanmamalı, hesap işletim ücretine ve diğer kesintilere kadar bankalarla müzakere etmeli, ondan sonra kararını vermelidir." 

Banka yetkililerine çağrıda bulunan Yılmaz, haksız hukuksuz uygulamaların er ya da geç yargıdan döneceğini sözlerine ekledi. Hürriyet

27 Mayıs 2016 Cuma

Türkiye hangi parayla tatile gidiyor?

Ek iş mi, para biriktirmek mi? Yoksa kredi mi? İşte Türkiye ve dünyada tatile çıkanların tatil masraflarını karşılama yöntemleri…


Tatil mevsimi başlamak üzere; haliyle planlar yapılıyor, bütçeler denkleştiriliyor. Peki bütçeyi yormamak için en çok hangi yöntemler kullanılıyor? Para biriktirmek mi, taksitle ödemek mi, borç ya da kredi almak mı, ek iş yapmak mı yoksa diğerleri mi? Seyahat sitesi momondo, bu sorunun yanıtını bulmak için Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 20 ülkede katılımcılara tatil masraflarının bütçeleri üzerindeki yükünü azaltmak için hangi yöntemlere başvurduklarını sordu. Katılımcıların birden fazla yanıtı tercih edebildikleri araştırmanın en dikkat çekici sonuçları şöyle:

HER İKİ KİŞİDEN BİRİ YIL BOYU KENARA PARA AYIRIYOR

Türklerin yüzde 50'si, güzel bir tatil yapabilmek için yıl boyunca düzenli olarak kenara para ayırdığını söylüyor. 18-22 yaş arası gençlerde yıl içinde tasarruf yapma oranı daha da yükselirken, oranın en düşük olduğu grup 56-65 yaş grubu. Coğrafi bölgeler arasındaysa liderlik yüzde 55'le Ege Bölgesi'nde.

TAKSİTLE ÖDEMEDE DÜNYA İKİNCİSİYİZ

İkinci sırada yüzde 30'la tatilini taksit taksit ödemeyi seçerek tatil harcamalarını farklı aylara bölüştürmeyi seçenler yer alıyor. Taksitli ödemeyi en çok tercih edenlerse 23-35 yaş grubu. Diğer yandan Türkiye bu oranla Brezilya'nın (yüzde 41) ardından tatilini en çok taksitle ödeyen ülke konumunda

ORTAKLAŞA PARA BİRİKTİRENLERİN ORANI YÜZDE 20

Üçüncü sırada ise tatil planları doğrultusunda yıl içinde arkadaşları veya ailesiyle konuşup, onlarla ortaklaşa bir hesaba para yatıranlar yer alıyor. Tahmin edilebileceği üzere bu tür birikim yapma oranın en yüksek olduğu grup, yüzde 30'la 18-22 yaş grubu.

GENÇLER TATİL İÇİN EK İŞ YAPIYOR

Katılımcıların yüzde 15, tatil bütçesini denkleştirmek için yıl içerisinde ek iş yaparak para biriktirdiğini söylüyor. Oran erkeklerde yüzde 17'ye, 18-22 yaş arası gençlerde yüzde 19'a kadar çıkıyor. Bu sonuçlara göre Türkler, tatil için ek işe en çok ihtiyaç duyan üçüncü ülke konumunda. İlk iki sırada ise yüzde 20'lik oranla Çinliler ve Ruslar yer alıyor.

TATİL KREDİSİNE EN ÇOK BAŞVURAN ÜLKEYİZ

Yüzde 13 ise güzel bir tatil için banka kredisi aldığını söylüyor. En çok kredi alanlar 56-65 yaşları arasındakiler. Ailesinden veya arkadaşlarından borç alanların oranı ise yüzde 7. 18-22 yaş arası gençlerde borç alma oranı yüzde 13'e kadar çıkıyor. Sonuçlara göre Türkiye dünyada en çok tatil kredisine başvuran ülke. İkinci sırada yüzde 10'la Çin ve üçüncü sırada yüzde 6'yle Brezilya yer alıyor.

TATİL İÇİN EŞYA SATAN DA VAR

Son olarak tatildeyken evini kiraya vererek para kazananların oranı yüzde 4, tatil bütçesi için bazı eşyalarını bit pazarında ya da online platformlarda satanların oranı ise yüzde 3.

PARA BİRİKTİRMEYE İHTİYAÇ DUYMAYAN DA VAR

Diğer yandan Türkiye'nin yüzde 18'i tatile çıkmadan önce herhangi bir yöntemle para biriktirmediğini söylüyor.