SESRIC ve Uyumsoft, uluslararası öğrencilerin staj programlarında işbirliği yapıyor
öğrenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öğrenci etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
26 Şubat 2019 Salı
6 Aralık 2018 Perşembe
Canovate Group, “Akıllı Şeyler-Bilen Teknolojiler” zirvesinde
Veri Merkezi (Data Center) ve Fiber Optik çözümlerinde dünyanın ilk 10 global firması arasında yer alan Canovate Group, 21 ve 22 Kasım 2018 tarihleri arasında, Bilişim Zirvesi’18 “Akıllı Şeyler-Bilen Teknolojiler” toplantısına katılıyor. İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak olan zirvenin sponsorları arasında bulunan Canovate Group, standını ziyaret edenlere, Veri Merkezi (Data Center) ve Fiber Optik’teki ürün portföyünü ve çözümlerini anlatacak.
Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmaları arasında yer alıyor
Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmaları arasında yer alıyor
7 Kasım 2017 Salı
10 Kasım’da okullar tatil mi? 10 Kasım Cuma resmi tatil mi?
10 Kasım tatil mi? sorusu hem öğrenciler hem de velileri tarafından sorulmaya başlandı. Milyonlarca öğrenci ve veli bu sene Cuma gününe rastlayan 10 Kasım'da resmi tatil olacak mı diye merak ediyor. 10 Kasım 1938'de kaybettiğimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönemi nedeniyle bu sene de saat tam 09.05'te sirenlerle hatırlanacak. Peki 10 Kasım Cuma günü okullar tatil mi?
Bu sene Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 79. ölüm yıldönümü. Günün anlam ve önemine uygun çeşitli program ve anma törenleri yapılacak. Bu törenlerin 10 Kasım’ın Cuma gününe denk gelmesi ile birlikte hem öğrenciler hem de veliler Cuma günü tatil olacak mı sorusuna cevap arıyor. İşte tüm bu sorulara cevap olacak 10 Kasım tatil mi sorusunun cevabı…
10 KASIM RESMİ TATİL Mİ? 10 KASIMDA OKULLAR TATİL OLACAK MI?
10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümüdür. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de 10 Kasım resmi tatil olarak kabul edilmemektedir. Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te hayata gözlerini yummuştur. Her yıl Atatürk’ü anmak için resmi kurumlarda, okullarda anma törenleri ve etkinlikleri düzenlenir.
10 Kasım Cuma günü okullarda eğitim ve öğretim kaldığı yerden devam edecektir.
10 KASIM RESMİ TATİL Mİ? 10 KASIMDA OKULLAR TATİL OLACAK MI?
10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümüdür. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu sene de 10 Kasım resmi tatil olarak kabul edilmemektedir. Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te hayata gözlerini yummuştur. Her yıl Atatürk’ü anmak için resmi kurumlarda, okullarda anma törenleri ve etkinlikleri düzenlenir.
10 Kasım Cuma günü okullarda eğitim ve öğretim kaldığı yerden devam edecektir.
6 Kasım 2017 Pazartesi
Abbas Güçlü: Orman Bakanlığı yapsa daha iyisini yapardı
TEOG kaldırıldı, TEOG'un yerine gelen sistemi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz dün açıkladı. 'Mahalli Yerleştirme Sistemi' adı verilen sistemde sınava girme zorunluluğu kalktı.. Yılmaz, ''Öğrencilerin yüzde 90'ı adresine yakın okullara yerleştirilecek. Kalan yüzde 10 için, isteyen 8. sınıf öğrencilerinin gireceği bir sınav sistemi hazırladık' diye konuştu. Fakat yeni sistem tartışmalara neden oldu. Eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemi sert sözlerle eleştirdi, 'Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı' diye konuştu.
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz'ın yeni sistem açıklaması tartışmalara neden oldu. Kanal D sabah haberlerine konuşan eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemin TEOG'dan çok daha kötü olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: 'Derin hayalkırıklığı yarattı. Derinin ötesinde bir ifade kullanmak lazım. Sınav olmayacak dendi ama sınavın daha koyusu olacak. Bu sistem dershaneye bağımlılığı da arttıracak. Daha da kötüsü ekonomik durumu olanı bir adım daha öteye geçirecek. İyi mahalleler ya da yoksul mahalleler var. 5 tercih hakkı veriyorsunuz ama pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul yok. O zaman onun günahı ne? Bu iç göçü daha da arttıracak. Sahtekarlığın boyutunu da arttıracak. Veliler diyor ben gider muhtardan kağıt alırım, gidecekler ev tutacaklar, 2-3 aylık faturayı alacak. Velileri, öğrencileri daha çok yoracaklar.
60 soruda bu öğrencileri nasıl ayırt edecekler? Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu sistemin çıkmasını anlamak mümkün değil. Sayın Bakan, bakan olmadan önceki mahallesine çocuğunu göndersinler. ' (cnntürk)
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz'ın yeni sistem açıklaması tartışmalara neden oldu. Kanal D sabah haberlerine konuşan eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemin TEOG'dan çok daha kötü olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: 'Derin hayalkırıklığı yarattı. Derinin ötesinde bir ifade kullanmak lazım. Sınav olmayacak dendi ama sınavın daha koyusu olacak. Bu sistem dershaneye bağımlılığı da arttıracak. Daha da kötüsü ekonomik durumu olanı bir adım daha öteye geçirecek. İyi mahalleler ya da yoksul mahalleler var. 5 tercih hakkı veriyorsunuz ama pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul yok. O zaman onun günahı ne? Bu iç göçü daha da arttıracak. Sahtekarlığın boyutunu da arttıracak. Veliler diyor ben gider muhtardan kağıt alırım, gidecekler ev tutacaklar, 2-3 aylık faturayı alacak. Velileri, öğrencileri daha çok yoracaklar.
60 soruda bu öğrencileri nasıl ayırt edecekler? Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu sistemin çıkmasını anlamak mümkün değil. Sayın Bakan, bakan olmadan önceki mahallesine çocuğunu göndersinler. ' (cnntürk)
5 Kasım 2017 Pazar
Trafik rahatlar emlak borsası patlar
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG'un yerine 'Mahalli Yerleştirme Sistemi'nin getirildiğini açıkladı. Bakan Yılmaz'ın açıklamalarına göre yeni sistemde sınav zorunlu olmaktan çıktı ve adrese dayalı kayıt sistemi getirildi. Bakan Yılmaz'ın açıklamalarının ardından TEOG'un yerine getirilen yeni sistemle ilgili tartışmalar da yeniden alevlendi. Peki bu sistem ne getirir ne götürür? Vatan gazetesi yazarı ve eğitim uzmanı Sadık Gültekin, 'Mahalli Yerleştirme Sistemi'nin köşesine taşıdı ve yeni sistemi değerlendirdi.
İşte Sadık Gültekin'in yeni sistemle ilgili köşe yazısı;
Bakan Yılmaz, siyaset arası yeni sistemi açıkladı...
Muhabirler, konuyu yeni sisteme, Bakan siyasete çekmeye çalıştı...
Köprülerden, yollardan, son 14 yılda yapılanlardan, 80 yılda yapılamayanlardan söz etti...
58 fen lisesini 302’ye, öğrenci sayısını da 12 binden 120 bine artırdıklarını vurguladı... Ancak imam hatip liselerinin sayısına hiç değinmedi!
Bu okulların 80 yılda kaç adet, son 14 yılda kaç adete olduğunu söylemedi!
Tüm okulları Anadolu lisesine dönüştürdüklerini, niceliği artırırken niteliği düşürdüklerine değinmedi!
Bakan, Milli eğitimin iyi yolda olduğunu söyledi...
Sormak lazım...
PISA’da ilk 50 ülke arasına giremeyen öğrenciler, acaba hangi ülkenin çocukları?
TIMMS’de dünya ortalamasının altında kalan öğrenciler, acaba hangi milletin çocukları?
Sayın Cumhurbaşkanı, ne dedi?
‘En çok aksayan tarafımız eğitim, o konuda başarılı olamadık’ demedi mi?
Samimi bir şekilde itiraf etmedi mi?
Bakan, ‘başarılıyım’ mesajı vermek istiyor, ben öyle anladım...
***
Yılmaz, ‘basit, yalın, sade bir sistem hazırladık’ diyor...
Bence sadece ‘basit’ bir sistem hazırlanmış... Farklı düzeydeki öğrencileri aynı sınıflarda toplamak, hangi aklın ürünü?
Biz, üniversiteyi boşuna okumuşuz, pedagojiyi de yanlış anlamışız!
Bu yöntem, kaliteyi yükseltmek şöyle dursun, başarılı öğrencileri de yok eder! Aynen Anadolu liselerinde olduğu gibi...
Diğer okulları Anadolu lisesi seviyesine çıkaramazsan, Anadolu liselerini diğer okulların seviyesine indirirsin!
Okullar için yapılanın aynısını, şimdi öğrenciler için yapılıyor...
Başarılı öğrenciler, bilgi seviyesi düşük grupların arasında yok olacak!
Durum bu!
***
Serbest Kayıt Sistemi, trafiği rahatlatır mı bilmem, ama emlak piyasasını patlatır!
TEOG puanı yüksek olan okul semtlerine ‘göç’ başlar!
Her ne kadar inkar edilse de, ilkokullara kayıtta ‘bağış’ adı altında para toplanıyor... Bu, bilindik bir durum...
Aynı durum, ortaokul ve lise kayıtlarında da yaşanır...
Önce göç, sonra bağış!
İsteyen öğrenci ‘Nitelikli Okullar Sınavı’na girecek, istemeyen ‘Niteliksiz Okullar’da okumaya devam edebilir...
Ben, açıklamalardan böyle anladım...
Bu sistem, niteliksiz okulların, nitelikli öğrencilerini ‘basit, sade ve yalın’ bir şekilde niteliksizleştirir...
Ben, bunu da böyle anladım...
Önce okullar niteliksizleştirildi, şimdi de öğrenciler...
Bu, böyle biline!
***
Daha önceki açıklamalarda: ‘Çocukların sanatsal, sportif ve kültürel etkinliklerini sınav puanına yansıtacağız’ denildi...
Yanılıyor muyum, aynen böyle denilmişti... N’oldu, bu da ortadan kalktı!
Sanki böyle bir şey hiç gündeme gelmedi?
TEOG’un etüt merkezlerine, özel derslere eğilimi artırdığı vurgulandı.
Nitelikli okullara girecek öğrenci sayısının yüzde 8-10 olacağı belirtiliyor...
Ancak bu okullara aday olacak aday sayısı yüzde 30 dolaylarında olur!
Peki, bu öğrenciler sadece sportif, sanatsal ve kültürel etkinliklerle mi bu okullara kabul edilecek?
Bu öğrenciler etüt merkezlerine gitmeyecek mi, özel ders almayacak mı, nasıl olacak bu iş?
***
‘En iyi okul, en yakın okuldur’ kavramı öne çıkarıldı...
Doğru!
Peki, ‘en yakın okul’ herkesi alabilecek mi?
Hayır!
O zaman... En yakın imam hatip lisesine... Bakan diyor ki: “Seçimi öğrenci ve veli yapacak, 5 tercih yapacak’
Eee, zaten seçilecek başka alternatif yok ki!
Ya Anadolu... Ya imam hatip...
Ya meslek lisesi...
Ya da paran varsa özel okul...
Sınav ortadan kalktı, kaygı ortadan kalktı, rekabet ortadan kalktı, nitelikli bir avuç öğrenci de ortadan kalktı...
Sen sağ, ben selamet...
Yeni sistemin özeti bu!
Bakan Yılmaz, siyaset arası yeni sistemi açıkladı...
Muhabirler, konuyu yeni sisteme, Bakan siyasete çekmeye çalıştı...
Köprülerden, yollardan, son 14 yılda yapılanlardan, 80 yılda yapılamayanlardan söz etti...
58 fen lisesini 302’ye, öğrenci sayısını da 12 binden 120 bine artırdıklarını vurguladı... Ancak imam hatip liselerinin sayısına hiç değinmedi!
Bu okulların 80 yılda kaç adet, son 14 yılda kaç adete olduğunu söylemedi!
Tüm okulları Anadolu lisesine dönüştürdüklerini, niceliği artırırken niteliği düşürdüklerine değinmedi!
Bakan, Milli eğitimin iyi yolda olduğunu söyledi...
Sormak lazım...
PISA’da ilk 50 ülke arasına giremeyen öğrenciler, acaba hangi ülkenin çocukları?
TIMMS’de dünya ortalamasının altında kalan öğrenciler, acaba hangi milletin çocukları?
Sayın Cumhurbaşkanı, ne dedi?
‘En çok aksayan tarafımız eğitim, o konuda başarılı olamadık’ demedi mi?
Samimi bir şekilde itiraf etmedi mi?
Bakan, ‘başarılıyım’ mesajı vermek istiyor, ben öyle anladım...
***
Yılmaz, ‘basit, yalın, sade bir sistem hazırladık’ diyor...
Bence sadece ‘basit’ bir sistem hazırlanmış... Farklı düzeydeki öğrencileri aynı sınıflarda toplamak, hangi aklın ürünü?
Biz, üniversiteyi boşuna okumuşuz, pedagojiyi de yanlış anlamışız!
Bu yöntem, kaliteyi yükseltmek şöyle dursun, başarılı öğrencileri de yok eder! Aynen Anadolu liselerinde olduğu gibi...
Diğer okulları Anadolu lisesi seviyesine çıkaramazsan, Anadolu liselerini diğer okulların seviyesine indirirsin!
Okullar için yapılanın aynısını, şimdi öğrenciler için yapılıyor...
Başarılı öğrenciler, bilgi seviyesi düşük grupların arasında yok olacak!
Durum bu!
***
Serbest Kayıt Sistemi, trafiği rahatlatır mı bilmem, ama emlak piyasasını patlatır!
TEOG puanı yüksek olan okul semtlerine ‘göç’ başlar!
Her ne kadar inkar edilse de, ilkokullara kayıtta ‘bağış’ adı altında para toplanıyor... Bu, bilindik bir durum...
Aynı durum, ortaokul ve lise kayıtlarında da yaşanır...
Önce göç, sonra bağış!
İsteyen öğrenci ‘Nitelikli Okullar Sınavı’na girecek, istemeyen ‘Niteliksiz Okullar’da okumaya devam edebilir...
Ben, açıklamalardan böyle anladım...
Bu sistem, niteliksiz okulların, nitelikli öğrencilerini ‘basit, sade ve yalın’ bir şekilde niteliksizleştirir...
Ben, bunu da böyle anladım...
Önce okullar niteliksizleştirildi, şimdi de öğrenciler...
Bu, böyle biline!
***
Daha önceki açıklamalarda: ‘Çocukların sanatsal, sportif ve kültürel etkinliklerini sınav puanına yansıtacağız’ denildi...
Yanılıyor muyum, aynen böyle denilmişti... N’oldu, bu da ortadan kalktı!
Sanki böyle bir şey hiç gündeme gelmedi?
TEOG’un etüt merkezlerine, özel derslere eğilimi artırdığı vurgulandı.
Nitelikli okullara girecek öğrenci sayısının yüzde 8-10 olacağı belirtiliyor...
Ancak bu okullara aday olacak aday sayısı yüzde 30 dolaylarında olur!
Peki, bu öğrenciler sadece sportif, sanatsal ve kültürel etkinliklerle mi bu okullara kabul edilecek?
Bu öğrenciler etüt merkezlerine gitmeyecek mi, özel ders almayacak mı, nasıl olacak bu iş?
***
‘En iyi okul, en yakın okuldur’ kavramı öne çıkarıldı...
Doğru!
Peki, ‘en yakın okul’ herkesi alabilecek mi?
Hayır!
O zaman... En yakın imam hatip lisesine... Bakan diyor ki: “Seçimi öğrenci ve veli yapacak, 5 tercih yapacak’
Eee, zaten seçilecek başka alternatif yok ki!
Ya Anadolu... Ya imam hatip...
Ya meslek lisesi...
Ya da paran varsa özel okul...
Sınav ortadan kalktı, kaygı ortadan kalktı, rekabet ortadan kalktı, nitelikli bir avuç öğrenci de ortadan kalktı...
Sen sağ, ben selamet...
Yeni sistemin özeti bu!
TEOG'un yerine "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" geldi
Liseye geçişte kaldırılan TEOG sistemi yerine getirilecek sistem Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından açıklandı. Yeni sistemin adı; "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" oldu. Yılmaz, bu sistemle sınav zorunluluğun kalktığını açıkladı. ''Öğrencilerin yüzde 90'ı adresine yakın okullara yerleştirilecek. Kalan yüzde 10 için, isteyen 8. sınıf öğrencilerinin gireceği bir sınav sistemi hazırladık' dedi. Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
Konuşmasından satır başları:
Yeni sistem tamamlandı. Mevcut sistem bu ana kadar gelenlerin en iyisiydi. Bu sınav yarışının okul dışı kaynaklara öğrenciyi yönlendirdiği şeklinde algı var.
İşte yeni sistem
'Mahalli Yerleştirme Sistemi'ni getirdik. Öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirelecek.Esas şey bu. Bizim biliyorsunuz AK Parti hükümetlerinin programında da var. en iyi okul, eve en yakın okuldur diye sözümüz de var. Peki 2012 yılında 10’ncu kalkınma planı hazırlanıyor. 2014-2018 yıllarını içeren. Deniyor ki eğitimle ilgili bunlar bunlar bunlar yapılsın.
Evlatlarımızı kendi tercihlerine alacağız, başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek, bu ekrandan 5 tercih yapacak. Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek. Bundan sonra her okul da her öğrenci de başarılı olacak. Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım bütün okulları fen liseleri ayarına çıkarmaktır.
11 bin 57 lisemiz var. 1 milyon 200 bine yakın, 8. sınıfta öğrencimiz var. Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza, isteyen 8. sınıf öğrencilerin girebileceği bir sınav hazırladık. Bu liselerin ismini ve sayısı mayıs ayı gibi açıklayacağız.
İsteyen sınava girecek
Bu sistem kaldırıldığında Hakkari'deki bir çocuk istediği liseye girebilecek mi? Bu sistemle onu getirmiş olduk. Haziran ayının ilk hafta sonunda bu sınav yapılacak. Tek sınav olacak. Sonuçlar haziran ayında açıklanacak. Sınav 60 sorudan oluşacak, 90 dakika olacak ve tek oturum olacak. 6.7.8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Çoktan seçmeli olacak, sayısal ve sözel bölümleri olacak. Öğrenciler sınava girince 5 tercih yapabilecekler. Sınava giren ve girmeyen öğrencilerin yerleştirme sonucu aynı anda açıklanacak.
Yeni sistemin temel felsefesi isteyenin sınava girmesi. TEOG'da sınava girmek zorundaydınız.
3 model geri çevrilmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’un kaldırılması lazım” sözlerinden 84 saat sonra, 19 Eylül’de TEOG kaldırılmıştı. Liselere geçişte açık uçlu sorulardan oluşacak bir sınav yapılacağı, hem Başbakan Binali Yıldırım hem de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından duyurulmuştu. Bu sınava ise yüzde 5 ile yüzde 10 diliminde yer alan öğrencilerin katılacağı, geri kalanların da adrese dayalı olarak liselere yerleştirileceği gündeme gelmişti. Veliler, gözde liselere yerleşmenin mümkün olması için “Taşınalım mı?” sorusunu sıkça sormaya başlamıştı. Daha önce MEB tarafından hazırlanan 3 model, Cumhurbaşkanlığı tarafından “uygun” bulunmayarak geri çevrilmişti.
Çocuğu 6. sınıftan itibaren yarışa sokacak değil de, stresi kaldıracak bir sistem getirelim dedik.
(cnntürk.com.tr)
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
Konuşmasından satır başları:
Yeni sistem tamamlandı. Mevcut sistem bu ana kadar gelenlerin en iyisiydi. Bu sınav yarışının okul dışı kaynaklara öğrenciyi yönlendirdiği şeklinde algı var.
İşte yeni sistem
'Mahalli Yerleştirme Sistemi'ni getirdik. Öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirelecek.Esas şey bu. Bizim biliyorsunuz AK Parti hükümetlerinin programında da var. en iyi okul, eve en yakın okuldur diye sözümüz de var. Peki 2012 yılında 10’ncu kalkınma planı hazırlanıyor. 2014-2018 yıllarını içeren. Deniyor ki eğitimle ilgili bunlar bunlar bunlar yapılsın.
Evlatlarımızı kendi tercihlerine alacağız, başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek, bu ekrandan 5 tercih yapacak. Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek. Bundan sonra her okul da her öğrenci de başarılı olacak. Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım bütün okulları fen liseleri ayarına çıkarmaktır.
11 bin 57 lisemiz var. 1 milyon 200 bine yakın, 8. sınıfta öğrencimiz var. Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza, isteyen 8. sınıf öğrencilerin girebileceği bir sınav hazırladık. Bu liselerin ismini ve sayısı mayıs ayı gibi açıklayacağız.
İsteyen sınava girecek
Bu sistem kaldırıldığında Hakkari'deki bir çocuk istediği liseye girebilecek mi? Bu sistemle onu getirmiş olduk. Haziran ayının ilk hafta sonunda bu sınav yapılacak. Tek sınav olacak. Sonuçlar haziran ayında açıklanacak. Sınav 60 sorudan oluşacak, 90 dakika olacak ve tek oturum olacak. 6.7.8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Çoktan seçmeli olacak, sayısal ve sözel bölümleri olacak. Öğrenciler sınava girince 5 tercih yapabilecekler. Sınava giren ve girmeyen öğrencilerin yerleştirme sonucu aynı anda açıklanacak.
Yeni sistemin temel felsefesi isteyenin sınava girmesi. TEOG'da sınava girmek zorundaydınız.
3 model geri çevrilmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’un kaldırılması lazım” sözlerinden 84 saat sonra, 19 Eylül’de TEOG kaldırılmıştı. Liselere geçişte açık uçlu sorulardan oluşacak bir sınav yapılacağı, hem Başbakan Binali Yıldırım hem de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından duyurulmuştu. Bu sınava ise yüzde 5 ile yüzde 10 diliminde yer alan öğrencilerin katılacağı, geri kalanların da adrese dayalı olarak liselere yerleştirileceği gündeme gelmişti. Veliler, gözde liselere yerleşmenin mümkün olması için “Taşınalım mı?” sorusunu sıkça sormaya başlamıştı. Daha önce MEB tarafından hazırlanan 3 model, Cumhurbaşkanlığı tarafından “uygun” bulunmayarak geri çevrilmişti.
Çocuğu 6. sınıftan itibaren yarışa sokacak değil de, stresi kaldıracak bir sistem getirelim dedik.
(cnntürk.com.tr)
29 Eylül 2017 Cuma
Günün fotoğrafı
Edirne merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu öğrencileri 7 yaşındaki Damla İnceoğlu, aynı yaştaki Dilay Büyükpiliç ile 8 yaşındaki Öykü Cam, yağmur sırasında çıktıkları teneffüste okul bahçesindeki Atatürk büstünün ıslandığını görünce, şemsiye tutarak yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrencilerden Büyükpiliç, "Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Edirne'nin merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu'nun birinci sınıf öğrencileri Damla İnceoğlu, sınıf arkadaşı Dilay Büyükkılıç ve ikinci sınıf öğrencisi Masal Cam, yağmur sırasında teneffüse çıktıklarında okul bahçesindeki Atatürk büstünün yağmurda ıslandığını gördü. Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, arkadaşlarına Atatürk'ü yağmurdan korumaları gerektiğini söyledi. Öğrenciler, yağmur altında çıktıkları iki teneffüs boyunca şemsiye tutarak Atatürk'ü yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrenciler, büste şemsiye tuttukları sırada bir veli fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşılan fotoğraflar çok sayıda beğeni aldı.
'BİZ ISLANDIK, ATATÜRK ISLANMADI'
Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, Atatürk'ü çok sevdiğini ve yağmurda ıslanmasına dayanamadığını belirterek, "Dışarı çıktığımda Atatürk'ün yağmurdan ıslandığını gördüm. Arkadaşım Damla'ya, 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedim. O da bana 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedi. Boyum büste ulaşmadığından dolayı şemsiyemi Damla'ya verdim. Bu sırada arkadaşım Masal'da yanımıza geldi. Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Şemsiyeyi Atatürk'ün büstüne tutan Damla İnceoğlu da "Dilay yağmur yağınca 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedi. Ben de 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedim. Benim boyum uzun olduğu için şemsiyeyi ben tuttum. Atatürk'ü yağmurdan koruduğumuz için çok mutluyum. Yağmur yağdığında yine atamızı şemsiye ile koruyacağız" dedi.
İkinci sınıf öğrencisi Öykü Cam, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyerek, "Her yağmur yağdığında çok üzülüyorduk. Yağmurda ıslanmasın diye böyle bir karar aldık" dedi. DHA
Edirne'nin merkeze bağlı Tayakadın Köyü'nde bulunan Şehit Cem Havale İlkokulu'nun birinci sınıf öğrencileri Damla İnceoğlu, sınıf arkadaşı Dilay Büyükkılıç ve ikinci sınıf öğrencisi Masal Cam, yağmur sırasında teneffüse çıktıklarında okul bahçesindeki Atatürk büstünün yağmurda ıslandığını gördü. Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, arkadaşlarına Atatürk'ü yağmurdan korumaları gerektiğini söyledi. Öğrenciler, yağmur altında çıktıkları iki teneffüs boyunca şemsiye tutarak Atatürk'ü yağmurdan korumaya çalıştı. Öğrenciler, büste şemsiye tuttukları sırada bir veli fotoğraflarını çekerek sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşılan fotoğraflar çok sayıda beğeni aldı.
'BİZ ISLANDIK, ATATÜRK ISLANMADI'
Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç, Atatürk'ü çok sevdiğini ve yağmurda ıslanmasına dayanamadığını belirterek, "Dışarı çıktığımda Atatürk'ün yağmurdan ıslandığını gördüm. Arkadaşım Damla'ya, 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedim. O da bana 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedi. Boyum büste ulaşmadığından dolayı şemsiyemi Damla'ya verdim. Bu sırada arkadaşım Masal'da yanımıza geldi. Hep beraber Atatürk ıslanmasın diye şemsiye tuttuk. Biraz biz ıslandık ama olsun, Atatürk ıslanmadı" dedi.
Şemsiyeyi Atatürk'ün büstüne tutan Damla İnceoğlu da "Dilay yağmur yağınca 'Atatürk'ü yağmurdan korumamız lazım' dedi. Ben de 'Ver şemsiyeni koruyalım' dedim. Benim boyum uzun olduğu için şemsiyeyi ben tuttum. Atatürk'ü yağmurdan koruduğumuz için çok mutluyum. Yağmur yağdığında yine atamızı şemsiye ile koruyacağız" dedi.
İkinci sınıf öğrencisi Öykü Cam, Atatürk'ü çok sevdiğini söyleyerek, "Her yağmur yağdığında çok üzülüyorduk. Yağmurda ıslanmasın diye böyle bir karar aldık" dedi. DHA
16 Eylül 2017 Cumartesi
Karikatürün olduğu sayfa nasıl imha edilecek?
Yeni müfredat ders kitapları yayımlandığında tartışılan konulardan biri de 6. Sınıf Türkçe Dersi Öğrenci Çalışma Kitabı’nda uygunsuz hareket yapan kutup ayısı karikatürü oldu.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre; karikatürist Selçuk Erdem’in kutup ayısının pençesi ile yaptığı uygunsuz karikatürün ders kitabına nasıl girdiği tartışılırken, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş karikatürün kitabın bir sayfasında bir milimetre civarında yer kapladığını söyleyerek, “Bu sayfanın imha edilmesi gerekiyor diye arkadaşlarımıza talimat gönderdik. Bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere bekletilen Türkçe 6. Sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek” dedi.
ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE DAĞITMADAN ÖNCE YIRTACAK
Kitapların okullara ulaşmasıyla “kutup ayılı” karikatürün olduğu sayfanın “imha” edilmediği ortaya çıktı. Okul yönetimleri kitaplardan bu sayfaları yırtma görevini öğretmenlere verdi. Öğretmenler öğrencilere dağıtmadan önce bu sayfaları yırtacak.
Habertürk Gazetesi'nin haberine göre; karikatürist Selçuk Erdem’in kutup ayısının pençesi ile yaptığı uygunsuz karikatürün ders kitabına nasıl girdiği tartışılırken, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş karikatürün kitabın bir sayfasında bir milimetre civarında yer kapladığını söyleyerek, “Bu sayfanın imha edilmesi gerekiyor diye arkadaşlarımıza talimat gönderdik. Bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz öğrencilere dağıtılmak üzere bekletilen Türkçe 6. Sınıf kitaplarından sayfa 13’ü imha etmiş durumdalar. Öğrencilerimizin eline gitmeyecek” dedi.
ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE DAĞITMADAN ÖNCE YIRTACAK
Kitapların okullara ulaşmasıyla “kutup ayılı” karikatürün olduğu sayfanın “imha” edilmediği ortaya çıktı. Okul yönetimleri kitaplardan bu sayfaları yırtma görevini öğretmenlere verdi. Öğretmenler öğrencilere dağıtmadan önce bu sayfaları yırtacak.
11 Mayıs 2017 Perşembe
Üniversite sınavında toplu ulaşım ücretsiz
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 10 -11 - 17- 18 Haziran 2017 tarihlerinde yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenci ve görevlilere toplu ulaşım araçlarının ücretsiz hizmet vermesini kararlaştırdı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mayıs ayı toplantılarının ilk birleşiminde, AKP ve CHP Grupları LYS sınavlarında toplu ulaşım araçlarının öğrenci ve görevlilere ücretsiz hizmet vermesi için önerge verdi. Önerge, Meclis Üyelerinin oy birliğiyle kabul edildi.
Öğrenci ve görevlilerin sınav yerlerine rahat ulaşabilmesi alınan karara göre; 2017-ÖSYS kapsamında 10 – 11 – 17 – 18 Haziran 2017 tarihlerinde yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenci ve görevliler, sınav giriş veya görevli belgelerini ibraz ederek İETT Otobüsleri, Otobüs A.Ş. Otobüsleri, Özel Halk Otobüsleri, Metrobüs, Nostaljik Tramvay ve Tünel) araçları, Şehir Hatları Vapurları, Özel Deniz Motorları, Tramvay, Metro, Hafif Metro, Füniküler, Teleferik ve Kadıköy Moda Nostaljik Tramvayı’nı ücretsiz kullanacak.
DHA
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mayıs ayı toplantılarının ilk birleşiminde, AKP ve CHP Grupları LYS sınavlarında toplu ulaşım araçlarının öğrenci ve görevlilere ücretsiz hizmet vermesi için önerge verdi. Önerge, Meclis Üyelerinin oy birliğiyle kabul edildi.
Öğrenci ve görevlilerin sınav yerlerine rahat ulaşabilmesi alınan karara göre; 2017-ÖSYS kapsamında 10 – 11 – 17 – 18 Haziran 2017 tarihlerinde yapılacak olan Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenci ve görevliler, sınav giriş veya görevli belgelerini ibraz ederek İETT Otobüsleri, Otobüs A.Ş. Otobüsleri, Özel Halk Otobüsleri, Metrobüs, Nostaljik Tramvay ve Tünel) araçları, Şehir Hatları Vapurları, Özel Deniz Motorları, Tramvay, Metro, Hafif Metro, Füniküler, Teleferik ve Kadıköy Moda Nostaljik Tramvayı’nı ücretsiz kullanacak.
DHA
25 Nisan 2017 Salı
Eğitim- Sen: Anaokulunda 'Cihad' tavsiyeli kitap dağıtıldı
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın çocukluğunu konu alan ve 'Cihad'ı öven 'Necmettin'in Dünyası' adlı boyama kitabının Diyanet-Sen aracılığıyla anaokullarında dağıtılarak, çocukların zihinlerinin bulandırıldığını iddia etti. Diyanet-Sen yetkilileri ise kitabın sadece kendi üyelerinin çocuklarına yönelik dağıtıldığını kabul ederken, Milli Eğitim Müdürü Adem Koca eğitim kurumlarında bu tür bir kitabın dağıtılmadığını söyledi.
Diyanet-Sen tarafından hazırlanan boyama kitabının içeriğini değerlendiren Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, kitabı inceleyince ‘iyi niyetle hazırlanmış olmadığının anlaşıldığını’ kaydetti.
Muşlu şöyle dedi:
‘Bu boyama kitaplarının Mersin’de ana okullarında dağıtıldığı bilgisi ulaştı bize. Kitabın girişinde, başkanının kısa bir giriş yazısı var. Burada, ‘Milli ve manevi değerler ışığında, tarihimizin önemli devlet adamlarından Necmettin Erbakan’ın çocukluğundan esinlenerek hazırlanan bu eserleri beğeneceğinizi umuyorum’ ifadeleri yer alıyor. Ama kitapta anaokulu çocuklarına aktarılan çok çarpıcı noktalar var. Bu ülkede siz ‘Mustafa Kemal’in Dünyası’ diye bir boyama kitabı duydunuz mu’
CİHAD TAVSİYE EDİLİYOR
Bilinçaltına cihad düşüncesi yerleştirilmeye çalışıldığını belirten Muşlu, ‘Kitapta, ‘Namaz dinin direği, cihad ise zirvesidir’ yazıyor. Anaokulundaki bir çocuğa cihad tavsiye ediliyor. Bir diğeri, Necmettin Erbakan’ın siyasi yaşamında bir adil düzen çağrısı vardı. Kitapta, ‘Adil bir dünya mutlaka kurulacaktır’ cümlesi var. Erbakan’ın meşhur el işareti ile birlikte yer alıyor. Siyasi talepler, siyasi projeler anaokulundaki çocuğun zihnine şırınga edilmeye çalışılıyor’ diye konuştu.
DİNCİ VE GERİCİ AKIM NE DÜZEYE GELDİ
Erbakan’ın bir siyaset ve devlet adamı olduğunu hatırlatan Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu şunları söyledi:
‘Necmettin Erbakan da Başbakandı, ama burada ana okullarında siyasi propagandaya dayalı kitapçıkların dağıtılması, hele hele anaokulundaki çocuğa cihadın tavsiye edilmesi korkunç bir durum. Ülkemizde eğitimin bilimden ve laik değerlerden uzaklaştırıldığını hep söylüyorduk. Ama bir sendikanın bu kadar rahat ve çarpıcı şekilde anaokullarında bunu dağıtıyor olabilmesi, Türkiye’nin gerici ve dinci akımın ne düzeye geldiğinin bir göstergesidir.’
BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL
Diyanet-Sen Genel Merkez yetkilileri, kitabın sendika üyelerinin çocuklarına yönelik hazırlanıp sadece üyelere gönderildiğini, bu rakamın da Mersin için yaklaşık bin 500 olduğunu söyledi. Mersin Milli Eğitim Müdürü Adem Koca ise konu hakkında bilgilerinin olduğunu, gerekli incelemeyi yaptırdıklarını ve eğitim kurumlarında böyle bir kitabın dağıtılmadığını kaydetti. DHA
Muşlu şöyle dedi:
‘Bu boyama kitaplarının Mersin’de ana okullarında dağıtıldığı bilgisi ulaştı bize. Kitabın girişinde, başkanının kısa bir giriş yazısı var. Burada, ‘Milli ve manevi değerler ışığında, tarihimizin önemli devlet adamlarından Necmettin Erbakan’ın çocukluğundan esinlenerek hazırlanan bu eserleri beğeneceğinizi umuyorum’ ifadeleri yer alıyor. Ama kitapta anaokulu çocuklarına aktarılan çok çarpıcı noktalar var. Bu ülkede siz ‘Mustafa Kemal’in Dünyası’ diye bir boyama kitabı duydunuz mu’
CİHAD TAVSİYE EDİLİYOR
Bilinçaltına cihad düşüncesi yerleştirilmeye çalışıldığını belirten Muşlu, ‘Kitapta, ‘Namaz dinin direği, cihad ise zirvesidir’ yazıyor. Anaokulundaki bir çocuğa cihad tavsiye ediliyor. Bir diğeri, Necmettin Erbakan’ın siyasi yaşamında bir adil düzen çağrısı vardı. Kitapta, ‘Adil bir dünya mutlaka kurulacaktır’ cümlesi var. Erbakan’ın meşhur el işareti ile birlikte yer alıyor. Siyasi talepler, siyasi projeler anaokulundaki çocuğun zihnine şırınga edilmeye çalışılıyor’ diye konuştu.
DİNCİ VE GERİCİ AKIM NE DÜZEYE GELDİ
Erbakan’ın bir siyaset ve devlet adamı olduğunu hatırlatan Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu şunları söyledi:
‘Necmettin Erbakan da Başbakandı, ama burada ana okullarında siyasi propagandaya dayalı kitapçıkların dağıtılması, hele hele anaokulundaki çocuğa cihadın tavsiye edilmesi korkunç bir durum. Ülkemizde eğitimin bilimden ve laik değerlerden uzaklaştırıldığını hep söylüyorduk. Ama bir sendikanın bu kadar rahat ve çarpıcı şekilde anaokullarında bunu dağıtıyor olabilmesi, Türkiye’nin gerici ve dinci akımın ne düzeye geldiğinin bir göstergesidir.’
BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL
Diyanet-Sen Genel Merkez yetkilileri, kitabın sendika üyelerinin çocuklarına yönelik hazırlanıp sadece üyelere gönderildiğini, bu rakamın da Mersin için yaklaşık bin 500 olduğunu söyledi. Mersin Milli Eğitim Müdürü Adem Koca ise konu hakkında bilgilerinin olduğunu, gerekli incelemeyi yaptırdıklarını ve eğitim kurumlarında böyle bir kitabın dağıtılmadığını kaydetti. DHA
12 Nisan 2017 Çarşamba
Öğrencisinin elini cetvelle kıran öğretmenin cezası belli oldu
Beyoğlu’ndaki bir ilköğretim okulunda ödevini yapmayan öğrencisinin elini tahta cetvelle kırdığı iddiasıyla yargılanan öğretmen, 3 bin TL adli para cezasına çarptırıldı.
Beyoğlu’ndaki bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Serdar T.’nin (28) ödevini yapmadığı gerekçesiyle öğrencisi Tuba K.’nın elini tahta cetvelle kırdığı iddia edilmişti. Küçük kızın ailesinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda 4,5 yıla kadar hapsi talep edilen öğretmenin davası karara bağlandı.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık Serdar T. katıldı. Esasa dair savunması sorulan sanık Serdar T., “Ödevini yapmayan mağdura sadece uyarılarım olmuştur ve 5 gün sonra kırık raporu alınmıştır. Beraatımı istiyorum” dedi.
Mahkeme, Serdar T.’yi “kasten basit yaralamak” suçundan 120 gün adli para cezasına çarptırdı. Öğrencisini, “Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaraladığı” gerekçesiyle cezada artırıma giden mahkeme, sanığın 150 gün karşılığı olan 3 bin TL adli para cezasına mahkum edilmesine karar verdi. Verilen cezanın miktarı ve sanığın sabıkasız oluşu nedeniyle ceza 5 yıl süreyle ertelendi.
Olayın geçmişi
İddiaya göre, geçen yıl Beyoğlu’nda bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni Serdar T. öğrencilerine verdiği ödevleri kontrol etmek istedi. 13 yaşındaki öğrencisi Tuba K.’nın ödevini yapmadığını gören öğretmen ‘bir daha ödevlerinizi yapmadan buraya gelmeyeceksiniz’ diyerek eline 3 adet tahta cetvel aldı. Cetvelleri birleştirerek Tuba K.’nın avucuna sertçe vurdu. Acıdan ağlayan küçük kız eve gitti ve annesi krem sürerek sargı bezi ile sardı. Hafta sonu tatili nedeniyle iki gün sonra okula eli sarılı giden Tuba K.’nın ağrıları gittikçe arttı. Daha sonra annesi tarafından hastaneye götürülen küçük kızın başparmak kısmında bulunan kemikte kırık tespit edildi. Bunun üzerine küçük kızın ailesi öğretmen Serdar T.’den şikayetçi oldu. Savcılık öğretmen hakkında kasten yaralama suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Beyoğlu’ndaki bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Serdar T.’nin (28) ödevini yapmadığı gerekçesiyle öğrencisi Tuba K.’nın elini tahta cetvelle kırdığı iddia edilmişti. Küçük kızın ailesinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sonucunda 4,5 yıla kadar hapsi talep edilen öğretmenin davası karara bağlandı.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık Serdar T. katıldı. Esasa dair savunması sorulan sanık Serdar T., “Ödevini yapmayan mağdura sadece uyarılarım olmuştur ve 5 gün sonra kırık raporu alınmıştır. Beraatımı istiyorum” dedi.
Mahkeme, Serdar T.’yi “kasten basit yaralamak” suçundan 120 gün adli para cezasına çarptırdı. Öğrencisini, “Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaraladığı” gerekçesiyle cezada artırıma giden mahkeme, sanığın 150 gün karşılığı olan 3 bin TL adli para cezasına mahkum edilmesine karar verdi. Verilen cezanın miktarı ve sanığın sabıkasız oluşu nedeniyle ceza 5 yıl süreyle ertelendi.
Olayın geçmişi
İddiaya göre, geçen yıl Beyoğlu’nda bir ilköğretim okulunda Türkçe öğretmeni Serdar T. öğrencilerine verdiği ödevleri kontrol etmek istedi. 13 yaşındaki öğrencisi Tuba K.’nın ödevini yapmadığını gören öğretmen ‘bir daha ödevlerinizi yapmadan buraya gelmeyeceksiniz’ diyerek eline 3 adet tahta cetvel aldı. Cetvelleri birleştirerek Tuba K.’nın avucuna sertçe vurdu. Acıdan ağlayan küçük kız eve gitti ve annesi krem sürerek sargı bezi ile sardı. Hafta sonu tatili nedeniyle iki gün sonra okula eli sarılı giden Tuba K.’nın ağrıları gittikçe arttı. Daha sonra annesi tarafından hastaneye götürülen küçük kızın başparmak kısmında bulunan kemikte kırık tespit edildi. Bunun üzerine küçük kızın ailesi öğretmen Serdar T.’den şikayetçi oldu. Savcılık öğretmen hakkında kasten yaralama suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
1 Nisan 2017 Cumartesi
Okullarda el yazısı uygulaması kaldırılıyor
Sıkça tartışılan ‘bitişik eğik el yazısı' 2017-2018 eğıitim-öğretim döneminde uygulanmayacak mı? Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan okullardaki el yazısıyla ilgili bir son dakika açıklaması geldi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
31 Mart 2017 Cuma
Bingöl'de bir ilk yaşandı: 4 puan türünde 500 tam puan
YGS'ye Bingöl'den katılan Ahsen Zeynep Kaya, YGS-1, YGS-2, YGS-5 ve YGS-6'da 500 tam puan yaparak 4 puan türünde Türkiye birincisi oldu.
Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Türkiye birincisi olan Ahsen Zeynep Kaya, ilk kez bu başarının elde edildiği Bingöl'e büyük gurur yaşattı. YGS-1, YGS-2, YGS-5 ve YGS-6'da 500 tam puan yaparak 4 puan türünde Türkiye birincisi olmaya hak kazanan, özel bir okulda okuyan Kaya, başarısının mutluluğunu yaşıyor.
Sonuçların açıklanmasıyla ÖSYM Başkanı Ömer Demir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger ve İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin telefonla arayarak Kaya'yı başarısından dolayı tebrik etti.
YGS şampiyonu Bingöle bir ilki yaşattı
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Abdulaziz Döger, öğrenim gördüğü okulun kurucu müdürü Nizamettin Etdöger ve okul müdürü Abdulsabur Şığva, Kaya ailesini ziyaret ederek mutluluklarını paylaştı.
Sınav sonuçlarının açıklanmasını heyecan ve merakla beklediğini belirten Kaya, birinci olacağını hiç düşünmediğini söyledi. Arkadaşları ve öğretmenlerinin kendisinden birincilik beklediğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
300 kez sayfayı yeniledim
"Okulda sonuçları uzunca bir süre bekledim. En az 300 kez ÖSYM sayfasını yeniledim. Akşama kadar bekledik. Kuzenimle etüt yaparken sınav sonuçlarının açıklandığını bağırarak söylediler, inanamadım. Birinci olduğumu görünce hem şaşırdım hem mutlu oldum hem de şoka girdim. Sonra öğretmenlerime koşup sonucu gösterdim."
Kitap okumaya da vakit ayırmalı
Kaya, düzenli çalışmaya gayret ettiğini dile getirerek çok fazla çalışmaya gerek olmadığını düşündüğünü aktardı.
"Önemli olan çok çalışmak değil, düzenli ve planlı çalışmaktır. Daha çok belirlediğim konuları bitirmeye çalıştım. Çözemediğim soruları hocalara sordum. Önemli olan bilmediklerinizi öğrenmeniz. O nedenle hocalara soru götürmek çok önemli. Okuldaki hocalarımın çok fazla emeği ve katkısı oldu." diyen Kaya, kitap okumaya da vakit ayrılması gerektiğini vurguladı.
Hedefi Cerrahpaşa Tıp
Kaya, küçük yaşlardan bu yana tıp eğitimi almak istediğine işaret ederek "Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gitmek istiyorum." dedi.
Sınavlara girecek öğrencilere tavsiyelerde bulunan Kaya, "Konuları tam olarak kavramaya çalışsınlar. 'Çabuk çalışayım, konularım bitsin' değil, 'Konularım uzun sürsün ama tam olarak bitsin.' demek önemli. Önüme gelen soruları çözebilmeliyim." diye konuştu.
Baba esnaf, 2 kardeşi var
Kaya'nın babası Mehmet Emin Kaya ise esnaflık yaptığını, 3 çocuğunun olduğunu söyledi.
Kızına dersleri konusunda hiçbir zaman baskı yapmadığına dikkati çeken Kaya, kızı adına yaşadığı mutluluğu ve sevinci anlattı. Kaya, kızının başarısını öğrendiğinde ilk olarak öğretmenlerini arayıp teşekkür ettiğini aktaran Kaya, şunları söyledi: "İlkokuldan liseye kadar emeği olan tüm öğretmenlerine çok teşekkür ediyorum. Bütün öğretmenleri beni aradı. Ahsen beni mutlu etti, Allah da onu mutlu etsin. Bu başarı Ahsen'in ve okulunundur çünkü ben pek katkı sunamadım."
Kaya'nın eğitim gördüğü okulun kurucu müdürü Etdöger, Türkiye birincisi öğrencilerinin takdir ve övgünün en büyüğüne layık olduğunu belirtti.
Başta anne ve babası olmak üzere bu başarıda emeği geçen herkesi kutladığını dile getiren Etdöger, Bingöl'ün gururu olan dürüst kişiliğiyle tanıdıkları Kaya'yı gönülden tebrik ettiğini belirtti.
Bingöl'de bir ilk
Okul müdürü Abdulsabur Şığva, Bingöl'de daha önce böyle bir başarının yaşanmadığını ifade etti.
Şığva, Kaya’nın çok güzel bir çalışma programı uygulayıp bu başarıyı elde ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu başarı Bingöl'de bir ilktir. Bu başarıyla Bingöllü çocukların geleceğe daha güvenle bakabileceklerine inanıyorum. Umarım bundan sonraki süreçte Bingöl eğitimde hak ettiği yeri alacaktır. Bu başarı ailesinin, Ahsen'in ve Milli Eğitim camiasınındır."
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Abdulaziz Döger, Bingöl'de büyük bir mutluluk yaşadıklarını dile getirdi.
"Daha önce Bingöl'de böyle bir başarı elde edilmemişti. İlk defa bir öğrencimiz 500 tam puan alarak Türkiye birincisi oldu. Bu son derece önemli ve sevindirici bir başarı." diyen Döger, bu başarının sürmesini dilediklerini kaydetti.
Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Türkiye birincisi olan Ahsen Zeynep Kaya, ilk kez bu başarının elde edildiği Bingöl'e büyük gurur yaşattı. YGS-1, YGS-2, YGS-5 ve YGS-6'da 500 tam puan yaparak 4 puan türünde Türkiye birincisi olmaya hak kazanan, özel bir okulda okuyan Kaya, başarısının mutluluğunu yaşıyor.
Sonuçların açıklanmasıyla ÖSYM Başkanı Ömer Demir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger ve İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin telefonla arayarak Kaya'yı başarısından dolayı tebrik etti.
YGS şampiyonu Bingöle bir ilki yaşattı
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Abdulaziz Döger, öğrenim gördüğü okulun kurucu müdürü Nizamettin Etdöger ve okul müdürü Abdulsabur Şığva, Kaya ailesini ziyaret ederek mutluluklarını paylaştı.
Sınav sonuçlarının açıklanmasını heyecan ve merakla beklediğini belirten Kaya, birinci olacağını hiç düşünmediğini söyledi. Arkadaşları ve öğretmenlerinin kendisinden birincilik beklediğini ifade eden Kaya, şöyle devam etti:
300 kez sayfayı yeniledim
"Okulda sonuçları uzunca bir süre bekledim. En az 300 kez ÖSYM sayfasını yeniledim. Akşama kadar bekledik. Kuzenimle etüt yaparken sınav sonuçlarının açıklandığını bağırarak söylediler, inanamadım. Birinci olduğumu görünce hem şaşırdım hem mutlu oldum hem de şoka girdim. Sonra öğretmenlerime koşup sonucu gösterdim."
Kitap okumaya da vakit ayırmalı
Kaya, düzenli çalışmaya gayret ettiğini dile getirerek çok fazla çalışmaya gerek olmadığını düşündüğünü aktardı.
"Önemli olan çok çalışmak değil, düzenli ve planlı çalışmaktır. Daha çok belirlediğim konuları bitirmeye çalıştım. Çözemediğim soruları hocalara sordum. Önemli olan bilmediklerinizi öğrenmeniz. O nedenle hocalara soru götürmek çok önemli. Okuldaki hocalarımın çok fazla emeği ve katkısı oldu." diyen Kaya, kitap okumaya da vakit ayrılması gerektiğini vurguladı.
Hedefi Cerrahpaşa Tıp
Kaya, küçük yaşlardan bu yana tıp eğitimi almak istediğine işaret ederek "Cerrahpaşa Tıp Fakültesine gitmek istiyorum." dedi.
Sınavlara girecek öğrencilere tavsiyelerde bulunan Kaya, "Konuları tam olarak kavramaya çalışsınlar. 'Çabuk çalışayım, konularım bitsin' değil, 'Konularım uzun sürsün ama tam olarak bitsin.' demek önemli. Önüme gelen soruları çözebilmeliyim." diye konuştu.
Baba esnaf, 2 kardeşi var
Kaya'nın babası Mehmet Emin Kaya ise esnaflık yaptığını, 3 çocuğunun olduğunu söyledi.
Kızına dersleri konusunda hiçbir zaman baskı yapmadığına dikkati çeken Kaya, kızı adına yaşadığı mutluluğu ve sevinci anlattı. Kaya, kızının başarısını öğrendiğinde ilk olarak öğretmenlerini arayıp teşekkür ettiğini aktaran Kaya, şunları söyledi: "İlkokuldan liseye kadar emeği olan tüm öğretmenlerine çok teşekkür ediyorum. Bütün öğretmenleri beni aradı. Ahsen beni mutlu etti, Allah da onu mutlu etsin. Bu başarı Ahsen'in ve okulunundur çünkü ben pek katkı sunamadım."
Kaya'nın eğitim gördüğü okulun kurucu müdürü Etdöger, Türkiye birincisi öğrencilerinin takdir ve övgünün en büyüğüne layık olduğunu belirtti.
Başta anne ve babası olmak üzere bu başarıda emeği geçen herkesi kutladığını dile getiren Etdöger, Bingöl'ün gururu olan dürüst kişiliğiyle tanıdıkları Kaya'yı gönülden tebrik ettiğini belirtti.
Bingöl'de bir ilk
Okul müdürü Abdulsabur Şığva, Bingöl'de daha önce böyle bir başarının yaşanmadığını ifade etti.
Şığva, Kaya’nın çok güzel bir çalışma programı uygulayıp bu başarıyı elde ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu başarı Bingöl'de bir ilktir. Bu başarıyla Bingöllü çocukların geleceğe daha güvenle bakabileceklerine inanıyorum. Umarım bundan sonraki süreçte Bingöl eğitimde hak ettiği yeri alacaktır. Bu başarı ailesinin, Ahsen'in ve Milli Eğitim camiasınındır."
İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Abdulaziz Döger, Bingöl'de büyük bir mutluluk yaşadıklarını dile getirdi.
"Daha önce Bingöl'de böyle bir başarı elde edilmemişti. İlk defa bir öğrencimiz 500 tam puan alarak Türkiye birincisi oldu. Bu son derece önemli ve sevindirici bir başarı." diyen Döger, bu başarının sürmesini dilediklerini kaydetti.
20 Mart 2017 Pazartesi
Okulda tepki çeken gösteri
Bağcılar'da bulunan Vali Cahit Bayar İlkokulu 2. sınıf öğrencilerine Çanakkale Savaşı'nın 102. yılı kapsamında hazırlatılan etkinlikte sahneye tabutlar koyuldu, tabutların üzerine ise çocukların fotoğrafları yerleştirildi.
İstanbul Bağcılar’da bulunan Vali Cahit Bayar İlkokulu öğrencilerinin Çanakkale Savaşı’nın 102. yılı kapsamında hazırladığı temsilde, skandal görüntüler ortaya çıktı. Savaş temsilinde hayatını kaybedenler için sahneye tabutlar yerleştirildi, tabutların üzerine de temsilde yer alan erkek çocukların fotoğrafları koyuldu.
SAVAŞ VE ÖLÜM TEMSİLİ
Birgün gazetesinden Deniz Sarı’nın haberine göre; İlkokul ikinci sınıf çocukları tarafından hazırlanan ve Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü 102. Yıl Programı” isimli etkinlik çerçevesinde, erkek öğrencilere asker kıyafeti giydirilerek, temsili savaş anı sergilendi. Ardından savaşta hayatını kaybedenler için sahneye tabutlar yerleştirildi. Tabutların üzerine ise asker kıyafeti giydirilen ve savaş temsili sergileyen erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Yerleştirilen tabutların üzerine ise, etkinliği hazırlayan sınıfta bulunan erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Kız çocukları ise, tabutların başında toplanarak, savaşta hayatını kaybedenler için temsilen ağladı.
ÇOCUKLAR SAVAŞ KONSEPTİNE DAHİL EDİLEMEZ
Söz konusu etkinlikte çocukların pedagojik durumlarının değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Yürütme Kurulu üyesi Murat Durmuş, “Bu tarz etkinlikler, çocukların pedagojik durumlarına göre düzenlemelidir. Çocukların savaş konseptine dahil edilmesi ve tabutlara resimlerini koyulması, çok sıkıntılı bir durum. Savaş, şehitlik ve ölüm kavramları üzerinden toplumda gerici uygulamalar yükseltilmek isteniyor. Bu etkinliğin, 10’lu yaşlardaki çocuklar üzerinden yapılması eğitim pedagojisi açısında çok ciddi sıkıntılar barındırıyor. Bu çocuklar, bu etkinliklerde edindikleri tramvalarla büyüyecekler. Bu etkinlik hiçbir açıdan kabul edilecek bir yapıya sahip değildir” diye konuştu. Sözcü
SAVAŞ VE ÖLÜM TEMSİLİ
Birgün gazetesinden Deniz Sarı’nın haberine göre; İlkokul ikinci sınıf çocukları tarafından hazırlanan ve Bağcılar Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü 102. Yıl Programı” isimli etkinlik çerçevesinde, erkek öğrencilere asker kıyafeti giydirilerek, temsili savaş anı sergilendi. Ardından savaşta hayatını kaybedenler için sahneye tabutlar yerleştirildi. Tabutların üzerine ise asker kıyafeti giydirilen ve savaş temsili sergileyen erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Yerleştirilen tabutların üzerine ise, etkinliği hazırlayan sınıfta bulunan erkek çocuklarının fotoğrafları koyuldu. Kız çocukları ise, tabutların başında toplanarak, savaşta hayatını kaybedenler için temsilen ağladı.
ÇOCUKLAR SAVAŞ KONSEPTİNE DAHİL EDİLEMEZ
Söz konusu etkinlikte çocukların pedagojik durumlarının değerlendirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Eğitim Sen 1 No’lu Şube Yürütme Kurulu üyesi Murat Durmuş, “Bu tarz etkinlikler, çocukların pedagojik durumlarına göre düzenlemelidir. Çocukların savaş konseptine dahil edilmesi ve tabutlara resimlerini koyulması, çok sıkıntılı bir durum. Savaş, şehitlik ve ölüm kavramları üzerinden toplumda gerici uygulamalar yükseltilmek isteniyor. Bu etkinliğin, 10’lu yaşlardaki çocuklar üzerinden yapılması eğitim pedagojisi açısında çok ciddi sıkıntılar barındırıyor. Bu çocuklar, bu etkinliklerde edindikleri tramvalarla büyüyecekler. Bu etkinlik hiçbir açıdan kabul edilecek bir yapıya sahip değildir” diye konuştu. Sözcü
15 Şubat 2017 Çarşamba
15 yaşındaki Saadet Bayar'dan 2 gündür haber alınamıyor
Denizli'de okula gitmek için evden çıkan lise öğrencisi 15 yaşındaki Saadet Bayar'dan 2 gündür haber alınamıyor. En son iki erkekle birlikte görüldüğü iddia edilen Bayar'ın kaçırıldığı iddia edilirken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Pamukkale'nin İncilipınar Mahallesi'ndeki evinden geçen Pazartesi günü okula gitmek için çıkan lise öğrencisi Saadet Bayar, akşam dönmedi.
Kızlarına cep telefonundan da ulaşamayan aile, kendi imkanlarıyla arama çalışması başlattı.
Aile bireylerinin görüştüğü bir taksici, Saadet Bayar'n iki erkekle aracına bindiğini iddia etti.
Taksici, Eskihisar Mahallesi'nde aracından inen gençlerin, Bayar'ın telefonunu zor kullanarak elinden aldığını söyledi.
Kayıp ihbarında bulundular
Bunun üzerine aile, Kınıklı Polis Merkezi'ni arayıp, kaçırldığından şüphelendikleri kızları için kayıp ihbarında bulundu. Polis, taksicinin ifadesi doğrultusunda arama çalışmalarını mahalle ve çevresinde yoğunlaştırdı.
Kızının hayatından endişe ettiklerini belirten Sebahat Bayar, "Kızımın hiçbir sorunu yoktu. Ortadan kaybolduğu gün de evden neşeli olarak çıkmıştı. Kendisiyle şakalaşmıştım. Kızım arkadaşları tarafından da çok sevilen biri. Onu görenlerin ya da yerini bilenlerin polise bilgi vermesini istiyoruz" dedi.
Pamukkale'nin İncilipınar Mahallesi'ndeki evinden geçen Pazartesi günü okula gitmek için çıkan lise öğrencisi Saadet Bayar, akşam dönmedi.
Kızlarına cep telefonundan da ulaşamayan aile, kendi imkanlarıyla arama çalışması başlattı.
Aile bireylerinin görüştüğü bir taksici, Saadet Bayar'n iki erkekle aracına bindiğini iddia etti.
Taksici, Eskihisar Mahallesi'nde aracından inen gençlerin, Bayar'ın telefonunu zor kullanarak elinden aldığını söyledi.
Kayıp ihbarında bulundular
Bunun üzerine aile, Kınıklı Polis Merkezi'ni arayıp, kaçırldığından şüphelendikleri kızları için kayıp ihbarında bulundu. Polis, taksicinin ifadesi doğrultusunda arama çalışmalarını mahalle ve çevresinde yoğunlaştırdı.
Kızının hayatından endişe ettiklerini belirten Sebahat Bayar, "Kızımın hiçbir sorunu yoktu. Ortadan kaybolduğu gün de evden neşeli olarak çıkmıştı. Kendisiyle şakalaşmıştım. Kızım arkadaşları tarafından da çok sevilen biri. Onu görenlerin ya da yerini bilenlerin polise bilgi vermesini istiyoruz" dedi.
9 Şubat 2017 Perşembe
Çalışan liselilere 1000 TL maaş geliyor
Meslek lisesi öğrencilerinin çalışma ve üretim yapıp satmalarına olanak sağlayacak yeni düzenlemeye gidiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen yeni düzenlemeye göre lise öğrencileri saat başı 11 TL'den ayda bin TL kazanabilecek.
Çalışma hayatının 'taze gücü' liseliler olacak. Meslek lisesinde okuyan öğrenciye saat başı brüt 11 TL'den aylık bin TL maaş bağlanacak. Yeni modelle maddi sorun yaşayan öğrencilerin çalışmak için okulu bırakmaları gerekmeyecek, sektörler ise nitelikli eleman ihtiyacını karşılayacak. Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde üretim yapılmasının önü açıldı. Yeni düzenleme ile özel meslek ve teknik Anadolu liselerinde okuyan öğrenciler, belirlenen bölümlerde, standartlara uygun laboratuvar ve atölyelerde ürettimde bulundukları sürece para kazanabilecekler.
Yarıyıl tatilinde iş
Öğrenci hafta içi günlerde en fazla 3 saat, cumartesi günü ise en fazla 8 saat, yarıyıl ve yaz tatillerinde ise pazar günleri hariç günde en fazla 8 saat çalışabilecek. Buna göre yarıyıl ve yaz tatillerinde çalışmadan bir öğrenci eğitim görürken ayda bin TL maaş alabilecek. SadecE yaz tatillerinde ve yarıyıl tatilinde çalışan bir öğrenci ise toplam 6 bin 688 TL ücret alabilecek. Öğrencilere ürettiğini satma imkânı verilen özel meslek liseleri ise biyomedikal, elektrikelektronik, endüstriyel otomasyon, gıda, hayvan yetiştiriciliği, kimya, makine, matbaa, metal, mobilya, motorlu araçlar, tarım, tekstil, tesisat ve yenilenebilir enerji, bilişim, gemi yapımı, inşaat, kuyumculuk, metalürji, plastik, raylı sistemler, seramik cam, tarım ve uçak bakım alanları olarak belirlendi.
Sektörlerin talepleri ile kamunun ihtiyacı belirlendi
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu, yeni modelle özel meslek liselerinin ülke ekonomisine katkısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Şamlıoğlu, "Sektörlerden gelen taleplerle, kamunun ihtiyaçlarını harmanlayarak ihtiyaç olan alan ve dalları belirledik. Buralarda üretilen malların satışından elde edilecek gelir eğitim, öğretim ve yönetim hizmetlerinde kullanılacak" dedi.
Asgari ücrete yaklaşıyor
Uygulamayla özel meslek liselerinde okuyan öğrencilerin eğitim öğretimin yanı sıra, yaklaşık asgari ücretli çalışan kadar para kazanmalarının önü açılıyor.
Çalışma hayatının 'taze gücü' liseliler olacak. Meslek lisesinde okuyan öğrenciye saat başı brüt 11 TL'den aylık bin TL maaş bağlanacak. Yeni modelle maddi sorun yaşayan öğrencilerin çalışmak için okulu bırakmaları gerekmeyecek, sektörler ise nitelikli eleman ihtiyacını karşılayacak. Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle özel mesleki ve teknik Anadolu liselerinde üretim yapılmasının önü açıldı. Yeni düzenleme ile özel meslek ve teknik Anadolu liselerinde okuyan öğrenciler, belirlenen bölümlerde, standartlara uygun laboratuvar ve atölyelerde ürettimde bulundukları sürece para kazanabilecekler.
Yarıyıl tatilinde iş
Öğrenci hafta içi günlerde en fazla 3 saat, cumartesi günü ise en fazla 8 saat, yarıyıl ve yaz tatillerinde ise pazar günleri hariç günde en fazla 8 saat çalışabilecek. Buna göre yarıyıl ve yaz tatillerinde çalışmadan bir öğrenci eğitim görürken ayda bin TL maaş alabilecek. SadecE yaz tatillerinde ve yarıyıl tatilinde çalışan bir öğrenci ise toplam 6 bin 688 TL ücret alabilecek. Öğrencilere ürettiğini satma imkânı verilen özel meslek liseleri ise biyomedikal, elektrikelektronik, endüstriyel otomasyon, gıda, hayvan yetiştiriciliği, kimya, makine, matbaa, metal, mobilya, motorlu araçlar, tarım, tekstil, tesisat ve yenilenebilir enerji, bilişim, gemi yapımı, inşaat, kuyumculuk, metalürji, plastik, raylı sistemler, seramik cam, tarım ve uçak bakım alanları olarak belirlendi.
Sektörlerin talepleri ile kamunun ihtiyacı belirlendi
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu, yeni modelle özel meslek liselerinin ülke ekonomisine katkısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Şamlıoğlu, "Sektörlerden gelen taleplerle, kamunun ihtiyaçlarını harmanlayarak ihtiyaç olan alan ve dalları belirledik. Buralarda üretilen malların satışından elde edilecek gelir eğitim, öğretim ve yönetim hizmetlerinde kullanılacak" dedi.
Asgari ücrete yaklaşıyor
Uygulamayla özel meslek liselerinde okuyan öğrencilerin eğitim öğretimin yanı sıra, yaklaşık asgari ücretli çalışan kadar para kazanmalarının önü açılıyor.
5 Şubat 2017 Pazar
ÖSYM şifresini kuzeniyle paylaştı, gelen sonuçla şaşkına döndü
Mersin'de ÖSYM şifresini kuzeniyle paylaşan Irmak Uysal, yerleştirme sonuçları geldiğinde hiç tercih etmediği bir okulu kazandığını gördü
Mersin'in Anamur ilçesinde LYS'den 357 puan alan ve tercih etmediği bir yer gelen Irmak Uysal'ın üniversite tercihlerinin kuzeni tarafından değiştirildiği ortaya çıktı.
ÖSYM tercih sonuçları gelince şoka uğrayan Irman Uysal, isteği dışında tercihler yapılarak mağdur edildiği iddiasıyla Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesine başvurarak ÖSYM'ye dava açtı. Yapılan araştırmalar sonucu IP adresi tespiti yapılmasıyla gerçek ortaya çıktı. ÖSYM giriş şifresini bilen kuzeni Cansu S. tarafından sisteme girilerek tercihlerinin tamamen değiştirildiği tespit edildi.
Şok yaşayan Irmak Uysal, başından geçenleri şu şekilde anlattı:
''Anamur'da LYS'ye hazırlandım, LYS'den 357 puan aldım. İlk 5 tercihim de ilköğretim Matematik bölümü vardı. Kontrol ettiğimde Artvin Çoruh Üniversitesi Matemetik bölümü tutuyordu. Ama tercih sonucuna baktığımda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ebelik Bölümü olduğunu gördüm. Benim tercihlerimde böyle bir bölüm de böyle bir şehirde yoktu. Ben de mahkemeye başvurdum. ÖSYM'nin sistem hatası olduğunu düşündüm. Mahkemeden gelen sonuç ise ÖSYM'nin bir suçu olmadığı tercihlerimin kuzenim tarafından değiştirildiği ortaya çıktı. Kuzenim mahkemenin sonuçlanmasına rağmen hala suçunu inkar ediyor. Ben yapmadım diyor. Bunun sonucunda ben tekrar ÖSYM ile görüştüm, tercihlerimin tekrar değiştirilip değiştirilemeyeceğini sordum. ÖSYM tercihlerimi tekrar değiştiremeyeceğimi aynı bölümde devam etmem gerektiğini bildirdi. Hala ben istemediğim bir şehirde istemediğim bir bölümde okumaktayım. Benim eğitim hayatım suistimal edildi. Okuduğum onca yıl boşa gitti, 4 yıl boşu boşuna başka bir bölümde okuyorum'' dedi.
Baba Mehmet Şahap Uysal ise "Benim kızım istemediği bir okulda istemediği bir bölümde okuyor. Lütfen en yakınınız bile olsa şifrelerinizi kimseye vermeyin. Kızım mağdur oldu, başkası mağdur olması'' dedi.
Mersin'in Anamur ilçesinde LYS'den 357 puan alan ve tercih etmediği bir yer gelen Irmak Uysal'ın üniversite tercihlerinin kuzeni tarafından değiştirildiği ortaya çıktı.
ÖSYM tercih sonuçları gelince şoka uğrayan Irman Uysal, isteği dışında tercihler yapılarak mağdur edildiği iddiasıyla Anamur 2. Asliye Ceza Mahkemesine başvurarak ÖSYM'ye dava açtı. Yapılan araştırmalar sonucu IP adresi tespiti yapılmasıyla gerçek ortaya çıktı. ÖSYM giriş şifresini bilen kuzeni Cansu S. tarafından sisteme girilerek tercihlerinin tamamen değiştirildiği tespit edildi.
Şok yaşayan Irmak Uysal, başından geçenleri şu şekilde anlattı:
''Anamur'da LYS'ye hazırlandım, LYS'den 357 puan aldım. İlk 5 tercihim de ilköğretim Matematik bölümü vardı. Kontrol ettiğimde Artvin Çoruh Üniversitesi Matemetik bölümü tutuyordu. Ama tercih sonucuna baktığımda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ebelik Bölümü olduğunu gördüm. Benim tercihlerimde böyle bir bölüm de böyle bir şehirde yoktu. Ben de mahkemeye başvurdum. ÖSYM'nin sistem hatası olduğunu düşündüm. Mahkemeden gelen sonuç ise ÖSYM'nin bir suçu olmadığı tercihlerimin kuzenim tarafından değiştirildiği ortaya çıktı. Kuzenim mahkemenin sonuçlanmasına rağmen hala suçunu inkar ediyor. Ben yapmadım diyor. Bunun sonucunda ben tekrar ÖSYM ile görüştüm, tercihlerimin tekrar değiştirilip değiştirilemeyeceğini sordum. ÖSYM tercihlerimi tekrar değiştiremeyeceğimi aynı bölümde devam etmem gerektiğini bildirdi. Hala ben istemediğim bir şehirde istemediğim bir bölümde okumaktayım. Benim eğitim hayatım suistimal edildi. Okuduğum onca yıl boşa gitti, 4 yıl boşu boşuna başka bir bölümde okuyorum'' dedi.
Baba Mehmet Şahap Uysal ise "Benim kızım istemediği bir okulda istemediği bir bölümde okuyor. Lütfen en yakınınız bile olsa şifrelerinizi kimseye vermeyin. Kızım mağdur oldu, başkası mağdur olması'' dedi.
29 Ocak 2017 Pazar
MEB ve valiliklere 'okul servisi' uyarısı
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il valiliklerine okul servisleriyle ilgili uyarısı yazısı gönderildi. Yazıda, 2016 yılında öğrenci servisleri ile ilgili yapılan denetimlerle ilgili çarpıcı istatistiklere de yer verildi.
İstatistiklere göre, yapılan tüm denetimlerde ve alınan önlemlere karşın 2016 yılında okul servis araçları 1588 trafik kazasına karıştı. Bu kazalarda 8 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 182 kişi de yaralandı. Yazıda, okul servis araçlarındaki eksikliklerin giderilmesinin sadece trafik polislerinin denetimi ile mümkün olmadığı da belirtilerek, "Okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı" belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il Valiliğine gönderilen, 'Okul servis araçlarının denetimi' başlıklı yazıda, 2016 yılında okul servisleri üzerinde yapılan denetim sonuçlarına ait istatistiki bilgiler de paylaşıldı. Yazıda, okul servis araçlarının karıştığı trafik kazalarıyla mücadele etmek ve taşımanın disiplin altında tutulmasını sağlamak amacıyla her eğitim ve öğretim döneminde okul servis araçları, sürücüleri ve öğrencilere yönelik eğitim ve denetim faaliyetinin aralıksız olarak sürdürüldüğü belirtildi. Yazıda, denetim istatistiklerine göre 2015 yılında otobüs ve minibüs türü taşıtlara ilişkin TÜVTÜRK muayene sonuçları incelendiğinde, 699 bin 997 taşıttan yüzde 65.74'ünün 'hafif' kusurlu, yüzde 31.76'sının 'ağır' kusurlu, yüzde 1.50'sinin 'emniyetsiz' oldukları ve kontrol edilen taşıtlardan sadece yüzde 1'inin ise 'kusursuz' olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Geçen yıl 8 ölü, 3 bin 182 yaralı
Emniyet Genel Müdürlüğünün yazısında, 2015- 2016 eğitim ve öğretim yılında ülke genelinde yapılan okul servis aracı denetimlerinde 218 bin 64 taşıt-sürücü kontrol edildiği, kusurlu görülen 13 bin 156'sına ceza uygulandığı belirtilerek, "Yapılan tüm denetimlerde ve alınan tedbirlere rağmen 2016 yılında okul servis araçlarının karıştığı toplam bin 588 adet trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetmiş, 3 bin 182 yaralanmıştır" denildi.
Uygulanan cezalar
2016 yılı Aralık ayı itibariyle il, ilçe belediyelerinden alınan verilere göre, ülke genelinde 81 bin 779 okul servis aracının faaliyet gösterdiği, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan temin edilen verilere göre ise 92 bin 492 aracın taşıma yoluyla eğitime erişim yönetmeliği kapsamında taşıma yaptığı anlaşıldığı belirtilen yazıda, "2016 eğitim ve öğretim döneminde yapılan özel denetimlerde, 88 bin 335 okul servis aracı denetlenmiş, bin 646'sına okul servis araçları hizmet yönetmeliğine uymamak, bin 298'ine fenni muayene süresini geçirmek, 526'sına fazla yolcu taşımak, 131'ine araçlarında teknik değişiklik yapmak, 130'una emniyet kemeri takmamak ve 27'sine sigortasız trafiğe çıkmak nedeniyle toplam 4 bin 672 araca cezai işlem uygulanmış ve 629 araç da trafikten men edilmiştir" denildi.
Okul yönetimi ve öğretmenlerden destek istendi
Yazının sonunda ise, ortaya çıkan istatistiki verilerden, çocukların okula güvenle erişmeleri amacıyla bedelini ailelerin ödediği, öğrenci servis hizmeti veren taşıtların önemli yasal ve teknik eksikliklerinin bulunduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu eksikliklerin sürekli olarak trafik polisince denetlenmesinin ve giderilmesinin, diğer asli görevlerimiz de dikkate alındığında her zaman mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle okul servis aracıyla öğrencilerin erişim ihtiyacının karşılandığı okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin, özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı gibi, bu uygulamayla çocuklarımıza olumlu ve koruyucu davranışların kazandırılması da mümkün olacaktır." DHA
İstatistiklere göre, yapılan tüm denetimlerde ve alınan önlemlere karşın 2016 yılında okul servis araçları 1588 trafik kazasına karıştı. Bu kazalarda 8 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 182 kişi de yaralandı. Yazıda, okul servis araçlarındaki eksikliklerin giderilmesinin sadece trafik polislerinin denetimi ile mümkün olmadığı da belirtilerek, "Okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı" belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ve 81 il Valiliğine gönderilen, 'Okul servis araçlarının denetimi' başlıklı yazıda, 2016 yılında okul servisleri üzerinde yapılan denetim sonuçlarına ait istatistiki bilgiler de paylaşıldı. Yazıda, okul servis araçlarının karıştığı trafik kazalarıyla mücadele etmek ve taşımanın disiplin altında tutulmasını sağlamak amacıyla her eğitim ve öğretim döneminde okul servis araçları, sürücüleri ve öğrencilere yönelik eğitim ve denetim faaliyetinin aralıksız olarak sürdürüldüğü belirtildi. Yazıda, denetim istatistiklerine göre 2015 yılında otobüs ve minibüs türü taşıtlara ilişkin TÜVTÜRK muayene sonuçları incelendiğinde, 699 bin 997 taşıttan yüzde 65.74'ünün 'hafif' kusurlu, yüzde 31.76'sının 'ağır' kusurlu, yüzde 1.50'sinin 'emniyetsiz' oldukları ve kontrol edilen taşıtlardan sadece yüzde 1'inin ise 'kusursuz' olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Geçen yıl 8 ölü, 3 bin 182 yaralı
Emniyet Genel Müdürlüğünün yazısında, 2015- 2016 eğitim ve öğretim yılında ülke genelinde yapılan okul servis aracı denetimlerinde 218 bin 64 taşıt-sürücü kontrol edildiği, kusurlu görülen 13 bin 156'sına ceza uygulandığı belirtilerek, "Yapılan tüm denetimlerde ve alınan tedbirlere rağmen 2016 yılında okul servis araçlarının karıştığı toplam bin 588 adet trafik kazasında 8 kişi hayatını kaybetmiş, 3 bin 182 yaralanmıştır" denildi.
Uygulanan cezalar
2016 yılı Aralık ayı itibariyle il, ilçe belediyelerinden alınan verilere göre, ülke genelinde 81 bin 779 okul servis aracının faaliyet gösterdiği, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan temin edilen verilere göre ise 92 bin 492 aracın taşıma yoluyla eğitime erişim yönetmeliği kapsamında taşıma yaptığı anlaşıldığı belirtilen yazıda, "2016 eğitim ve öğretim döneminde yapılan özel denetimlerde, 88 bin 335 okul servis aracı denetlenmiş, bin 646'sına okul servis araçları hizmet yönetmeliğine uymamak, bin 298'ine fenni muayene süresini geçirmek, 526'sına fazla yolcu taşımak, 131'ine araçlarında teknik değişiklik yapmak, 130'una emniyet kemeri takmamak ve 27'sine sigortasız trafiğe çıkmak nedeniyle toplam 4 bin 672 araca cezai işlem uygulanmış ve 629 araç da trafikten men edilmiştir" denildi.
Okul yönetimi ve öğretmenlerden destek istendi
Yazının sonunda ise, ortaya çıkan istatistiki verilerden, çocukların okula güvenle erişmeleri amacıyla bedelini ailelerin ödediği, öğrenci servis hizmeti veren taşıtların önemli yasal ve teknik eksikliklerinin bulunduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:
"Bu eksikliklerin sürekli olarak trafik polisince denetlenmesinin ve giderilmesinin, diğer asli görevlerimiz de dikkate alındığında her zaman mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle okul servis aracıyla öğrencilerin erişim ihtiyacının karşılandığı okul yönetimleri tarafından araçların denetiminin, özellikle zorunlu sigorta ve teknik muayene bakımından yapılması, öğrencilerin serviste emniyet kemerlerinin takılı olduğunun öğretmenler tarafından kontrol edildikten sonra okuldan ayrılmalarına izin verilmesi gibi önlemlerin muhtemel kazalardaki ölüm ve yaralanmaları azaltacağı gibi, bu uygulamayla çocuklarımıza olumlu ve koruyucu davranışların kazandırılması da mümkün olacaktır." DHA
26 Ocak 2017 Perşembe
Türkiye'den sipariş ettiği haplar öldürdü
İngiltere'de yaşayan tıp öğrencisi Anna Phillips kilo vermek için Türkiye'den online olarak sipariş ettiği zayıflama haplarından içti. Sokakta kalp krizi geçiren Anna Phillips hayatını kaybetti. Genç kızın ölümüne bu hapların sebep olduğu iddia ediliyor.
Daily Mail'in haberine göre İngiltere'nin Falmouth kentinde yaşayan 20 yaşındaki tıp öğrencisi Anna Phillips diyet hapları yüzünden yaşamını kaybetti. 3 yıl önce psikiyatri merkezinde tedavi gördüğü belirtilen genç kız, Türkiye merkezli bir internet sitesinden diyet hapları sipariş etti.
Kalp krizi geçirdi
Bu ilaçlardan aşırı dozda alan Phillips, sokakta kalp krizi geçirdi. Bir bankta hareketsiz halde bulunan Phillips olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ancak Phillips, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu Phillips'in cesedine otopsi yaptı. Otopsiye giren doktor Cornwall Cox, “Durumu Sağlık Bakanlığı'na bildireceğim. Bu ilaçların ülkeye kolay giriş yapması dehşet verici” dedi.
Kendisi de doktor olan anne Penny Phillips, “Hükümeti bu ilaçlar konusunda uyaran doktora minnettarım. Umarım bu tavsiye bu ilaçları kullanan başka kişilerin de hayatını kurtarır” dedi. cnntürk
Daily Mail'in haberine göre İngiltere'nin Falmouth kentinde yaşayan 20 yaşındaki tıp öğrencisi Anna Phillips diyet hapları yüzünden yaşamını kaybetti. 3 yıl önce psikiyatri merkezinde tedavi gördüğü belirtilen genç kız, Türkiye merkezli bir internet sitesinden diyet hapları sipariş etti.
Kalp krizi geçirdi
Bu ilaçlardan aşırı dozda alan Phillips, sokakta kalp krizi geçirdi. Bir bankta hareketsiz halde bulunan Phillips olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ancak Phillips, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu Phillips'in cesedine otopsi yaptı. Otopsiye giren doktor Cornwall Cox, “Durumu Sağlık Bakanlığı'na bildireceğim. Bu ilaçların ülkeye kolay giriş yapması dehşet verici” dedi.
Kendisi de doktor olan anne Penny Phillips, “Hükümeti bu ilaçlar konusunda uyaran doktora minnettarım. Umarım bu tavsiye bu ilaçları kullanan başka kişilerin de hayatını kurtarır” dedi. cnntürk
23 Ocak 2017 Pazartesi
12 kişinin öldüğü yangında tahliyeler
Adana’nın Aladağ İlçesi’nde 11’i öğrenci 12 kişinin hayatını kaybettiği yurt yangınıyla ilgili tutuklanan dernek yöneticisi 4 kişi, avukatların itirazı üzerine tahliye edildi.
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 12 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı 29 Kasım’daki yurt yangınıyla ilgili olarak kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, müdür yardımcısı İsmail Uğur ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç tutuklanmıştı.
4 Aralık’ta tutuklanan şüphelilerle ilgili olarak avukatları Aladağ Sulh Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulundu. Mahkeme, 22 Ocak’ta Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç’ı tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti.
Cumali Genç ile yardımcısı İsmail Uğur’un ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dernek yöneticilerinin tahliye edilmesi üzerine ölen çocukların ailelerinin avukatları, bu kararı itiraz edeceklerini bildirdi.
Yangınla ilgili ise Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturması ise halen devam ediyor.
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 12 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı 29 Kasım’daki yurt yangınıyla ilgili olarak kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, müdür yardımcısı İsmail Uğur ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç tutuklanmıştı.
4 Aralık’ta tutuklanan şüphelilerle ilgili olarak avukatları Aladağ Sulh Ceza Mahkemesi’ne tahliye talebinde bulundu. Mahkeme, 22 Ocak’ta Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç’ı tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti.
Cumali Genç ile yardımcısı İsmail Uğur’un ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Dernek yöneticilerinin tahliye edilmesi üzerine ölen çocukların ailelerinin avukatları, bu kararı itiraz edeceklerini bildirdi.
Yangınla ilgili ise Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturması ise halen devam ediyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)