Uyum Akademi 11.Yaz Staj Okulu kapsamında, uluslararası öğrencilere yönelik staj programını başarıyla tamamlayan uluslararası öğrenciler sertifikalarını aldı.
eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eğitim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Eylül 2019 Cuma
13 Eylül 2019 Cuma
Uyum Akademi 11.Yaz Staj Okulu Sertifikaları sahiplerini buldu
Uyumsoft’un üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirdiği “Uyum Akademi 11.Yaz Staj Okulu Sertifikaları” sahiplerini buldu.
28 Nisan 2019 Pazar
Gençlerin dijital becerilerini geliştirecek işbirliği
Milli Eğitim Bakanlığı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), Yıldız Teknopark ve Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri A.Ş arasında bir işbirliği protokolü imzalandı. Bu işbirliği kapsamında, liseli gençler, kod yazmadan robot yapımına kadar birçok konuda akademisyenlerden ve iş dünyasındaki tecrübeli isimlerden eğitim alacak.
Lidya Grup’a, eğitim sektöründen yoğun talep geliyor
Lidya Grup, eğitim sektöründe başarılı projelere imza atmaya devam ediyor. Kamu ve özel sektördeki eğitim kurumlarından yoğun talep alan Lidya Grup, baskı süreçlerini otomatikleştirme, veri güvenliğini sağlama, sadeleştirme ve kesintisiz işlerin yapılması gibi tüm sürecin yönetilmesini sağlıyor.
29 Mart 2019 Cuma
6 Mart 2019 Çarşamba
Uçtan Uca Marka ve Turquality Uzmanlık ve Vizyon Programı başladı.
Devlet Eski Bakanı Kürşat Tüzmen, “Şirketlerin kilogram başına ihracatı 1,38 - 1,5 dolar civarında iken, Turquality alan işletmelerde kilogram başına ihracat 4 – 4.5 dolar arasında değişiyor. Turquality alan işletmeler, kilogram başına ihracatını 3 kat artırdı. Bizim, ihracat rakamlarını yükseltmekten başta, ihracattan başka sansımız yok. Başka çıkış yok” dedi.
7 Ocak 2019 Pazartesi
6 Aralık 2018 Perşembe
Canovate Group, “Akıllı Şeyler-Bilen Teknolojiler” zirvesinde
Veri Merkezi (Data Center) ve Fiber Optik çözümlerinde dünyanın ilk 10 global firması arasında yer alan Canovate Group, 21 ve 22 Kasım 2018 tarihleri arasında, Bilişim Zirvesi’18 “Akıllı Şeyler-Bilen Teknolojiler” toplantısına katılıyor. İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak olan zirvenin sponsorları arasında bulunan Canovate Group, standını ziyaret edenlere, Veri Merkezi (Data Center) ve Fiber Optik’teki ürün portföyünü ve çözümlerini anlatacak.
Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmaları arasında yer alıyor
Dünya’nın sayılı ar-ge ve inovasyon odaklı firmaları arasında yer alıyor
16 Kasım 2017 Perşembe
YTÜ ve Uyumsoft, ‘Akademik İşbirliği’ yaptı
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ile Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ arasında ‘Eğitim, Öğretim ve Bilimsel Faaliyet İşbirliği Protokolü’ Ekim ayı içerisinde imzalandı. YTÜ ve Uyumsoft’un bünyesindeki Uyum Akademi arasında yapılan akademik işbirliği imza törenine, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, YTÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Galip Cansever, Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, Uyumsoft Genel Müdürü Hüseyin Şahin ve Uyum Akademi Yöneticisi Kerim Şahin katıldı.
Üniversite- sanayi işbirliği kapsamında, Uyum Akademi tarafından yürütülecek olan projede; Uyumsoft’un üretmiş olduğu her türlü yazılım ve sistemlerinin, üniversitenin ön lisans, lisans, lisansüstü eğitim programlarında ders aracı olarak kullanılması, gerekli desteğin sağlanması ve bilimsel faaliyet konularında işbirliğinin sürdürülmesi konuları yer alıyor.
Üniversitenin ve teknoparkın potansiyeli ‘sinerjiye’ dönüşüyor
Uyumsoft ile yaptıkları akademik işbirliği protokolüne değinen YTÜ Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, şunları söyledi: “Üniversitemizin, çok büyük bir potansiyeli var. Üniversitemizin potansiyeli ile YTÜ Teknoparkımızdaki firmaların potansiyelini birleştirip, bir sinerji oluşturmayı istiyoruz. Bunun için üniversitemizde kümelenme çalışması yaptık. YTÜ’nün 18 alanda faaliyet gösterdiğini ve bunların arasında ileri malzeme teknolojisi, biyomühendislik, otomotiv enerjileri gibi alanlarda yoğunlaşma olduğunu gördük. Kısaca bu kümeleri, teknoparkımızda karşılığı olan firmalar ile buluşturacağız. Ülkemizin yazılım ve danışmanlığında öncü firmalarından olan Uyumsoft ile yaptığımız işbirliğini, diğer şirketlere de yaygınlaştırmayı istiyoruz. Nitekim YTÜ Teknoparkımızda, yaklaşık 360 şirket, 70 kuluçka merkezi ve 7 bin ar-ge çalışanı bulunuyor” diye konuştu.
YTÜ, ülkemizin önde gelen AR-GE üniversiteleri arasındadır
YTÜ’nün bir ar-ge üniversitesi olduğunu ifade eden YTÜ Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Üniversitemizde, 1700 civarında öğretim üyemiz bulunuyor ve bunların %50’si ar-ge çalışmalarının içerisindedir. Yaklaşık 36 bin öğrencimizin, 10 bin 500’ü lisanüstü öğrencisidir ve bu öğrencilerimizin %20’si olan 2 bin 100 öğrencimiz doktora yapmaktadır. Kısaca, proje çıktıları, yayın çıktıları ve üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarıyla YTÜ, ülkemizin önde gelen ar-ge üniversiteleri arasındadır. Buradan ilk kez açıklıyorum ki, üniversitemizde, Uygulamalı Bilimler Fakültesini hayata geçiriyoruz. Dekan ataması yapıldı. Uygulamalı Bilimler Fakültesi bölümlerinden bir tanesi de, Uygulamalı Yazılım Mühendisliği bölümü olacaktır. Burada, 3 yıl üniversitede, 1 yıl sanayinin içinde olunacak. Böylece 4 yılın sonunda, teorik bilginin yanı sıra, iş dünyası bilgisi olan mezunlar yetiştireceğiz” şeklinde konuştu.
Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarına hız veriyor
Uyumsoft’un önümüzdeki dönemde üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarına hız vereceğini kaydeden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarımıza hız vererek, yeni dönemde arttıracağız. Uyumsoft olarak sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübemizi, gelecek nesillerle ve ülkemizle paylaşırken, diğer taraftan dünyaya açılma ve yazılımda bir dünya markası olma yolunda ilerliyoruz. YTÜ ile yaptığımız akademik işbirliğini, diğer üniversitelerimize yaygınlaştırmaya devam ediyoruz” dedi.
Teorik eğitimlerin gerçek dünya pratikleri ile desteklenmesi
Ülkemizdeki teorik ve pratik eğitim arasındaki ilişkiye dikkatleri çeken Mehmet Önder, şunları kaydetti: “Üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri, artık teorik eğitimlerini pratik bilgi ve gerçek verilere dayanan senaryolar üzerinden pekiştirebileceklerdir. Bu kapsamda gerekli olan gerçek dünyada uygulanan sistemler ve veriler Uyumsoft yazılımları tarafından sağlanacaktır. Akademisyenler teorik çalışmaları için gerekli olan alt yapıyı, Uyumoft ürünleri üzerinden oluşturabileceklerdir. İnovatif düşüncelerini hayata geçirmeleri için önemli bir imkan kazanmış olacaklardır” diye konuştu.
Öğrencilere sertifikaların verilmesi
Bu işbirliği ile öğrenciler, derslerde gördükleri eğitimlerin neticesinde Uyum Akademi tarafından sertifikalandırılarak, mezun olduklarında iş bulabilmeleri için önemli bir avantaj sağlamış olacaklardır. Uyumsoft ürünlerini kullanan işletmeler başta olmak üzere, diğer işletmelerin de ERP sistemlerini kullanacak olan eleman ihtiyaçlarının karşılanması mümkün olabilecektir.
Editöre bilgi: YTÜ ve Uyumsoft arasındaki protokol kapsamında; Uyumsoft tarafından ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim programlarında Uyumsoft’un üretmiş olduğu her türlü yazılım ve sistemlerin kullanılması konusunda eğitim programı tasarlayıcılarına gereken bilgi ve desteğin (eğitim desteğini) verilmesi; Uyumsoft sistemlerine erişim imkanı sunulması; Bilimsel faaliyetin yürütülebilmesi için gerekli olan diğer alt yapı (ERP sistemleri, e-dönüşüm uygulamaları) ve test ortamlarının sağlanması; Eğitim desteği kapsamında ilgili derslerde kullanılacak olan veri setleri, senaryo örnekleri, gerçek endüstriyel sorunlar vb. gibi materyaller ile eğitim programının içeriğinin zenginleştirilmesi; Uyumsoft ürünlerinin, akademik amaçlı olarak, üniversite mensubu öğretim üyelerinin kullanabilmesi için her türlü alt yapı ve danışmanlık desteğinin verilmesi gibi başlıklar yer alıyor.
Üniversite- sanayi işbirliği kapsamında, Uyum Akademi tarafından yürütülecek olan projede; Uyumsoft’un üretmiş olduğu her türlü yazılım ve sistemlerinin, üniversitenin ön lisans, lisans, lisansüstü eğitim programlarında ders aracı olarak kullanılması, gerekli desteğin sağlanması ve bilimsel faaliyet konularında işbirliğinin sürdürülmesi konuları yer alıyor.
Üniversitenin ve teknoparkın potansiyeli ‘sinerjiye’ dönüşüyor
Uyumsoft ile yaptıkları akademik işbirliği protokolüne değinen YTÜ Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, şunları söyledi: “Üniversitemizin, çok büyük bir potansiyeli var. Üniversitemizin potansiyeli ile YTÜ Teknoparkımızdaki firmaların potansiyelini birleştirip, bir sinerji oluşturmayı istiyoruz. Bunun için üniversitemizde kümelenme çalışması yaptık. YTÜ’nün 18 alanda faaliyet gösterdiğini ve bunların arasında ileri malzeme teknolojisi, biyomühendislik, otomotiv enerjileri gibi alanlarda yoğunlaşma olduğunu gördük. Kısaca bu kümeleri, teknoparkımızda karşılığı olan firmalar ile buluşturacağız. Ülkemizin yazılım ve danışmanlığında öncü firmalarından olan Uyumsoft ile yaptığımız işbirliğini, diğer şirketlere de yaygınlaştırmayı istiyoruz. Nitekim YTÜ Teknoparkımızda, yaklaşık 360 şirket, 70 kuluçka merkezi ve 7 bin ar-ge çalışanı bulunuyor” diye konuştu.
YTÜ, ülkemizin önde gelen AR-GE üniversiteleri arasındadır
YTÜ’nün bir ar-ge üniversitesi olduğunu ifade eden YTÜ Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Üniversitemizde, 1700 civarında öğretim üyemiz bulunuyor ve bunların %50’si ar-ge çalışmalarının içerisindedir. Yaklaşık 36 bin öğrencimizin, 10 bin 500’ü lisanüstü öğrencisidir ve bu öğrencilerimizin %20’si olan 2 bin 100 öğrencimiz doktora yapmaktadır. Kısaca, proje çıktıları, yayın çıktıları ve üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarıyla YTÜ, ülkemizin önde gelen ar-ge üniversiteleri arasındadır. Buradan ilk kez açıklıyorum ki, üniversitemizde, Uygulamalı Bilimler Fakültesini hayata geçiriyoruz. Dekan ataması yapıldı. Uygulamalı Bilimler Fakültesi bölümlerinden bir tanesi de, Uygulamalı Yazılım Mühendisliği bölümü olacaktır. Burada, 3 yıl üniversitede, 1 yıl sanayinin içinde olunacak. Böylece 4 yılın sonunda, teorik bilginin yanı sıra, iş dünyası bilgisi olan mezunlar yetiştireceğiz” şeklinde konuştu.
Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarına hız veriyor
Uyumsoft’un önümüzdeki dönemde üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarına hız vereceğini kaydeden Uyumsoft Başkanı Mehmet Önder, şunları söyledi: “Üniversite-sanayi işbirliği çalışmalarımıza hız vererek, yeni dönemde arttıracağız. Uyumsoft olarak sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübemizi, gelecek nesillerle ve ülkemizle paylaşırken, diğer taraftan dünyaya açılma ve yazılımda bir dünya markası olma yolunda ilerliyoruz. YTÜ ile yaptığımız akademik işbirliğini, diğer üniversitelerimize yaygınlaştırmaya devam ediyoruz” dedi.
Teorik eğitimlerin gerçek dünya pratikleri ile desteklenmesi
Ülkemizdeki teorik ve pratik eğitim arasındaki ilişkiye dikkatleri çeken Mehmet Önder, şunları kaydetti: “Üniversite öğretim üyeleri ve öğrencileri, artık teorik eğitimlerini pratik bilgi ve gerçek verilere dayanan senaryolar üzerinden pekiştirebileceklerdir. Bu kapsamda gerekli olan gerçek dünyada uygulanan sistemler ve veriler Uyumsoft yazılımları tarafından sağlanacaktır. Akademisyenler teorik çalışmaları için gerekli olan alt yapıyı, Uyumoft ürünleri üzerinden oluşturabileceklerdir. İnovatif düşüncelerini hayata geçirmeleri için önemli bir imkan kazanmış olacaklardır” diye konuştu.
Bu işbirliği ile öğrenciler, derslerde gördükleri eğitimlerin neticesinde Uyum Akademi tarafından sertifikalandırılarak, mezun olduklarında iş bulabilmeleri için önemli bir avantaj sağlamış olacaklardır. Uyumsoft ürünlerini kullanan işletmeler başta olmak üzere, diğer işletmelerin de ERP sistemlerini kullanacak olan eleman ihtiyaçlarının karşılanması mümkün olabilecektir.
Editöre bilgi: YTÜ ve Uyumsoft arasındaki protokol kapsamında; Uyumsoft tarafından ön lisans, lisans ve lisansüstü eğitim programlarında Uyumsoft’un üretmiş olduğu her türlü yazılım ve sistemlerin kullanılması konusunda eğitim programı tasarlayıcılarına gereken bilgi ve desteğin (eğitim desteğini) verilmesi; Uyumsoft sistemlerine erişim imkanı sunulması; Bilimsel faaliyetin yürütülebilmesi için gerekli olan diğer alt yapı (ERP sistemleri, e-dönüşüm uygulamaları) ve test ortamlarının sağlanması; Eğitim desteği kapsamında ilgili derslerde kullanılacak olan veri setleri, senaryo örnekleri, gerçek endüstriyel sorunlar vb. gibi materyaller ile eğitim programının içeriğinin zenginleştirilmesi; Uyumsoft ürünlerinin, akademik amaçlı olarak, üniversite mensubu öğretim üyelerinin kullanabilmesi için her türlü alt yapı ve danışmanlık desteğinin verilmesi gibi başlıklar yer alıyor.
14 Kasım 2017 Salı
Bu konferans özgüven aşılıyor
DİKKAT! Uzmanlar uyarıyor: ‘’Azı da zarar çoğu da’’
BU KONFERANS ÖZGÜVEN AŞILIYOR
EĞİTİM BİLİMİ DUAYENLERİNDEN BOĞAZİÇİ'NDE‘ÖZGÜVEN’ DERSİ!
Kişisel gelişim ve başarıda olumlu rol oynayan özgüven, aynı zamanda sağlam bir geleceğin de anahtarı... Ancak uzmanlar, kazanılan özgüven miktarının çok iyi ayarlanması gerektiğine dikkat çekiyor ve uyarıyor: ‘’Azı da zarar çoğu da’’
Boğaziçi Üniversitesi, bu konuda önemli bir konferansa ev sahipliği yapacak.
BÜMED MEÇ Okullarının düzenlediği 'Özgüven Dengesi Konferansı'nda, özgüvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği, dengeli olarak kazandırmak için neler yapılması gerektiği, çocuklar arasında görülen özgüven farklılıkları eğitim biliminin öncü akademisyenleri tarafından irdelenecek.
18 Kasım Cumartesi günü, Güney Kampüs Albert Long Hall'de (Saatli Bina) gerçekleştirilecek program sonrasında katılımcılara birer sertifika verilecek.
Konferans ücretli olup, detaylı bilgiye ve davetiyeye BÜMED MEÇ Okulları internet adresinden ulaşılabilinir.
BU KONFERANS ÖZGÜVEN AŞILIYOR
EĞİTİM BİLİMİ DUAYENLERİNDEN BOĞAZİÇİ'NDE‘ÖZGÜVEN’ DERSİ!
Kişisel gelişim ve başarıda olumlu rol oynayan özgüven, aynı zamanda sağlam bir geleceğin de anahtarı... Ancak uzmanlar, kazanılan özgüven miktarının çok iyi ayarlanması gerektiğine dikkat çekiyor ve uyarıyor: ‘’Azı da zarar çoğu da’’
Boğaziçi Üniversitesi, bu konuda önemli bir konferansa ev sahipliği yapacak.
BÜMED MEÇ Okullarının düzenlediği 'Özgüven Dengesi Konferansı'nda, özgüvenin ailede ve okulda nasıl ve ne şartlarda geliştiği, dengeli olarak kazandırmak için neler yapılması gerektiği, çocuklar arasında görülen özgüven farklılıkları eğitim biliminin öncü akademisyenleri tarafından irdelenecek.
18 Kasım Cumartesi günü, Güney Kampüs Albert Long Hall'de (Saatli Bina) gerçekleştirilecek program sonrasında katılımcılara birer sertifika verilecek.
Konferans ücretli olup, detaylı bilgiye ve davetiyeye BÜMED MEÇ Okulları internet adresinden ulaşılabilinir.
7 Kasım 2017 Salı
UNESCO: Türkiye, kitap okuma oranında 86'ıncı sırada
Türkiye’de, kitap okuma alışkanlığı yayıncılara göre ne durumda? Türkiye’de kitaba ne kadar zaman ve para harcanıyor? Bu soruların cevapları, pek iç açıcı değil. Çözüm önerilerinin odak noktasında ise, çocuklar var.
İstanbul’da Kadıköy-Beşiktaş vapurundaki yüzlerce yolcudan Merve Ulus, 20-25 dakikalık o sefer sırasında kitap okuyan yalnızca birkaç kişiden biriydi. Oysa, İstanbul vapurları kitap okumak için belki de en konforlu toplu taşıma aracı. Ancak, diğerlerinde de olduğu gibi kitap okuyanların sayısı oldukça az.
30 yaşındaki doktora öğrencisi Ulus, önünde engel bulunmadığı her ortamda okumaya çalıştığını anlatıyor. “Okuma alışkanlığım ailemden geliyor. Hem annem hem babam hem de dedelerim, hepsi kitap okumayı bana küçük yaşta öğreten insanlar oldular. Benim çevremde kitap okunuyor, arkadaşlarım da okuyor” diyor Ulus, “Sanırım bu, hem sosyo-ekonomik ve kültürel yapıyla, hem de alışkanlıklarla alakalı. Okuduğumuz kitapları tartışıyoruz sonra aramızda.”
Araştırmalar, Ulus gibi okuyucuların Türkiye’de çok az olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen yıl yayınladığı verilere göre, Türkiye'de kitap okumaya kişi başına ayırılan süre günde yalnızca bir dakika. Buna karşın, televizyon izlemeye 6 saat, internete 3 saat harcanıyor.
İstanbul’da dün 36’ncısı açılan Uluslararası Kitap Fuarı’nın 9 gün içinde en az yarım milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Yayıncılara göre, İstanbul’daki fuar dünyanın en çok ziyaretçi çeken kitap fuarı. Ama, Türkiye'de düzenli kitap okuyanların oranı neredeyse binde bir. Bu oran, en fazla kitap okuyan ülkelerin başında gelen İngiltere ve Fransa’da yüzde 21, Japonya'da yüzde 14, ABD'de yüzde 12 civarında.
UNESCO: Türkiye, kitap okuma oranında 86'ıncı sırada
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sırada, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de çeyrek dolar.
Yalnızca İstanbul’daki değil, dünyadaki önemli kitap fuarlarının da gediklilerinden yazar Esmahan Aykol, İstanbul Kitap Fuarı'nı ziyaret edenlerin önemli bir kısmının aslında okuyucu olmadığını gözlemlediğini söylüyor. "Çevredeki semtlerden, sitelerden ve hatta İstanbul’a komşu kentlerden pazar günü ya da hafta sonu yapacak işi olmayan, bir gezelim görelim, diyerek gelen pek çok kişi var” diyor.
Kadıköy’deki Akademi Kitabevi’nin sahiplerinden yayıncı Özcan Sapan da İstanbul’da en çok kitapçı ve sahafın bulunduğu birkaç semt arasında bulunan Kadıköy’e gezmeye ve eğlenmeye gelen pek çok kişinin kitap alıcısı olmadığını belirtiyor. Sapan, "Kitap alanlar Kadıköy’ün yerlileri ve öğrenciler” diyor, “Bir de, bazı ebeveynler çocukları için kitap alıyor. Ama, kendileri okumuyorlar. Satışlar iyi bir yerde değil. İyi edebiyat, felsefe ve araştırma kitaplarının çok az okuyucusu var.”
Kitap endüstrisi büyüyor
Buna karşın, Türkiye’de kitap endüstrisi hızla büyüyor. Türkiye, 2 milyar 100 milyon doları aşan hacmiyle dünya sıralamasında 11'inci en büyük kitap cirosuna sahip ülke. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yıllık baskı sayısının 660 milyonu aştığını belirtiyor. 2016’da 56 bin yeni kitap çıkmış. Bu sayının yıl sonunda 60 bine yaklaşmasını bekliyor.
Kocatürk, “Bir şehir efsanesi var, ‘Türkiye'de kitap okunmuyor' deniliyor. Elbette, istenen durumda değil, ideal durumda hiç değil, yapısal pek çok sorun var. Ama, okunmasa bu kadar kitap üretimi nasıl olabilir? Üretim artıyor sonuçta” diyor.
Ancak, bu üretimin önemli bir kısmı, devletin okullarda ücretsiz olarak dağıttığı eğitimle ilgili kitaplar. Sınavlara hazırlık kitapları ve yardımcı kitaplar da bu kategoride önemli yer tutuyor. Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu verilerine göre, bu yıl eylül ayında basılan 45 milyondan fazla kitabın kategorileri hakkındaki veriler, Türkiye’deki okurların hangi kitapları okuduğu hakkında da bilgi veriyor.
Bu verilere göre, eğitimle ilgili yayınların oranı yüzde 63. Yetişkin inceleme, araştırma kitaplarının payı yüzde 15. Bunu, yüzde 8’le çocuk ve gençlik kitapları, yüzde 7’yle inanç kitapları takip ediyor. Yetişkin edebiyat ve sanat kitaplarının oranı ise, yüzde 4.
Çocuk kitaplarının satış payı artıyor
Peki, neden kitap okuma oranları çok düşük Türkiye’de? Pek çok yazar ve yayıncı, bunun siyaset ve yarattığı atmosferden bağımsız olmadığı görüşünde. Çocuk kitapları yazarı ve eski gazeteci Hakan Bayhan, “İktidarın okuyana, yazana karşı bir öfkesi var. Bütün siyasi argümanlarında, söylemlerinde bunu kullanmaya başladılar ve bunu kullanırken de tabanlarına yaydılar” diyor; "ve bu o kadar çok konuşulur, dile getirilir oldu ki, insanlar artık kitap okuyana, kitap yazana, kitapla ilgilenene farklı bakmaya başladı.”
UNESCO'ya göre Türkiye, birkaç yıl önce çocuklara kitap hediye etme konusunda 180 ülke arasında 140'ıncı sıradaydı. Yayıncılar ve yazarlar, son yıllarda çocuk kitaplarının satışındaki payda önemli yükselişlere dikkat çekiyor. Ancak yazar Bayhan, yalnızca kitaba ulaşabilmelerinin, sahip olmalarının, çocukların kitap okuma alışkanlığı edinebilmeleri için yeterli olmayacağının altını çiziyor.
“Çocuklar rol model olarak anne-babalarını örnek alır” diyor yazar Bayhan, “ama siz televizyon seyretmek, telefonunuzla ilgilenmek gibi başka şeylerle uğraşıyorsanız, çocuklar da aynısını yapar. Eğer hakikaten okumasını istiyorsanız, iyi bir insan olması için, bu dünyayı anlaması için, adalet duygusunun gelişmesi için kitap en önemli araçlardan biri. Ancak, bu alışkanlığı kazandırmanız için önce kendinizin okuması lazım.”
(Kaynak: dw.com/turkish)
İstanbul’da Kadıköy-Beşiktaş vapurundaki yüzlerce yolcudan Merve Ulus, 20-25 dakikalık o sefer sırasında kitap okuyan yalnızca birkaç kişiden biriydi. Oysa, İstanbul vapurları kitap okumak için belki de en konforlu toplu taşıma aracı. Ancak, diğerlerinde de olduğu gibi kitap okuyanların sayısı oldukça az.
30 yaşındaki doktora öğrencisi Ulus, önünde engel bulunmadığı her ortamda okumaya çalıştığını anlatıyor. “Okuma alışkanlığım ailemden geliyor. Hem annem hem babam hem de dedelerim, hepsi kitap okumayı bana küçük yaşta öğreten insanlar oldular. Benim çevremde kitap okunuyor, arkadaşlarım da okuyor” diyor Ulus, “Sanırım bu, hem sosyo-ekonomik ve kültürel yapıyla, hem de alışkanlıklarla alakalı. Okuduğumuz kitapları tartışıyoruz sonra aramızda.”
Araştırmalar, Ulus gibi okuyucuların Türkiye’de çok az olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçen yıl yayınladığı verilere göre, Türkiye'de kitap okumaya kişi başına ayırılan süre günde yalnızca bir dakika. Buna karşın, televizyon izlemeye 6 saat, internete 3 saat harcanıyor.
İstanbul’da dün 36’ncısı açılan Uluslararası Kitap Fuarı’nın 9 gün içinde en az yarım milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Yayıncılara göre, İstanbul’daki fuar dünyanın en çok ziyaretçi çeken kitap fuarı. Ama, Türkiye'de düzenli kitap okuyanların oranı neredeyse binde bir. Bu oran, en fazla kitap okuyan ülkelerin başında gelen İngiltere ve Fransa’da yüzde 21, Japonya'da yüzde 14, ABD'de yüzde 12 civarında.
UNESCO: Türkiye, kitap okuma oranında 86'ıncı sırada
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86'ncı sırada, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235'inci sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de çeyrek dolar.
Yalnızca İstanbul’daki değil, dünyadaki önemli kitap fuarlarının da gediklilerinden yazar Esmahan Aykol, İstanbul Kitap Fuarı'nı ziyaret edenlerin önemli bir kısmının aslında okuyucu olmadığını gözlemlediğini söylüyor. "Çevredeki semtlerden, sitelerden ve hatta İstanbul’a komşu kentlerden pazar günü ya da hafta sonu yapacak işi olmayan, bir gezelim görelim, diyerek gelen pek çok kişi var” diyor.
Kadıköy’deki Akademi Kitabevi’nin sahiplerinden yayıncı Özcan Sapan da İstanbul’da en çok kitapçı ve sahafın bulunduğu birkaç semt arasında bulunan Kadıköy’e gezmeye ve eğlenmeye gelen pek çok kişinin kitap alıcısı olmadığını belirtiyor. Sapan, "Kitap alanlar Kadıköy’ün yerlileri ve öğrenciler” diyor, “Bir de, bazı ebeveynler çocukları için kitap alıyor. Ama, kendileri okumuyorlar. Satışlar iyi bir yerde değil. İyi edebiyat, felsefe ve araştırma kitaplarının çok az okuyucusu var.”
Kitap endüstrisi büyüyor
Buna karşın, Türkiye’de kitap endüstrisi hızla büyüyor. Türkiye, 2 milyar 100 milyon doları aşan hacmiyle dünya sıralamasında 11'inci en büyük kitap cirosuna sahip ülke. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yıllık baskı sayısının 660 milyonu aştığını belirtiyor. 2016’da 56 bin yeni kitap çıkmış. Bu sayının yıl sonunda 60 bine yaklaşmasını bekliyor.
Kocatürk, “Bir şehir efsanesi var, ‘Türkiye'de kitap okunmuyor' deniliyor. Elbette, istenen durumda değil, ideal durumda hiç değil, yapısal pek çok sorun var. Ama, okunmasa bu kadar kitap üretimi nasıl olabilir? Üretim artıyor sonuçta” diyor.
Ancak, bu üretimin önemli bir kısmı, devletin okullarda ücretsiz olarak dağıttığı eğitimle ilgili kitaplar. Sınavlara hazırlık kitapları ve yardımcı kitaplar da bu kategoride önemli yer tutuyor. Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu verilerine göre, bu yıl eylül ayında basılan 45 milyondan fazla kitabın kategorileri hakkındaki veriler, Türkiye’deki okurların hangi kitapları okuduğu hakkında da bilgi veriyor.
Bu verilere göre, eğitimle ilgili yayınların oranı yüzde 63. Yetişkin inceleme, araştırma kitaplarının payı yüzde 15. Bunu, yüzde 8’le çocuk ve gençlik kitapları, yüzde 7’yle inanç kitapları takip ediyor. Yetişkin edebiyat ve sanat kitaplarının oranı ise, yüzde 4.
Çocuk kitaplarının satış payı artıyor
Peki, neden kitap okuma oranları çok düşük Türkiye’de? Pek çok yazar ve yayıncı, bunun siyaset ve yarattığı atmosferden bağımsız olmadığı görüşünde. Çocuk kitapları yazarı ve eski gazeteci Hakan Bayhan, “İktidarın okuyana, yazana karşı bir öfkesi var. Bütün siyasi argümanlarında, söylemlerinde bunu kullanmaya başladılar ve bunu kullanırken de tabanlarına yaydılar” diyor; "ve bu o kadar çok konuşulur, dile getirilir oldu ki, insanlar artık kitap okuyana, kitap yazana, kitapla ilgilenene farklı bakmaya başladı.”
UNESCO'ya göre Türkiye, birkaç yıl önce çocuklara kitap hediye etme konusunda 180 ülke arasında 140'ıncı sıradaydı. Yayıncılar ve yazarlar, son yıllarda çocuk kitaplarının satışındaki payda önemli yükselişlere dikkat çekiyor. Ancak yazar Bayhan, yalnızca kitaba ulaşabilmelerinin, sahip olmalarının, çocukların kitap okuma alışkanlığı edinebilmeleri için yeterli olmayacağının altını çiziyor.
“Çocuklar rol model olarak anne-babalarını örnek alır” diyor yazar Bayhan, “ama siz televizyon seyretmek, telefonunuzla ilgilenmek gibi başka şeylerle uğraşıyorsanız, çocuklar da aynısını yapar. Eğer hakikaten okumasını istiyorsanız, iyi bir insan olması için, bu dünyayı anlaması için, adalet duygusunun gelişmesi için kitap en önemli araçlardan biri. Ancak, bu alışkanlığı kazandırmanız için önce kendinizin okuması lazım.”
(Kaynak: dw.com/turkish)
6 Kasım 2017 Pazartesi
Abbas Güçlü: Orman Bakanlığı yapsa daha iyisini yapardı
TEOG kaldırıldı, TEOG'un yerine gelen sistemi Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz dün açıkladı. 'Mahalli Yerleştirme Sistemi' adı verilen sistemde sınava girme zorunluluğu kalktı.. Yılmaz, ''Öğrencilerin yüzde 90'ı adresine yakın okullara yerleştirilecek. Kalan yüzde 10 için, isteyen 8. sınıf öğrencilerinin gireceği bir sınav sistemi hazırladık' diye konuştu. Fakat yeni sistem tartışmalara neden oldu. Eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemi sert sözlerle eleştirdi, 'Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı' diye konuştu.
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz'ın yeni sistem açıklaması tartışmalara neden oldu. Kanal D sabah haberlerine konuşan eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemin TEOG'dan çok daha kötü olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: 'Derin hayalkırıklığı yarattı. Derinin ötesinde bir ifade kullanmak lazım. Sınav olmayacak dendi ama sınavın daha koyusu olacak. Bu sistem dershaneye bağımlılığı da arttıracak. Daha da kötüsü ekonomik durumu olanı bir adım daha öteye geçirecek. İyi mahalleler ya da yoksul mahalleler var. 5 tercih hakkı veriyorsunuz ama pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul yok. O zaman onun günahı ne? Bu iç göçü daha da arttıracak. Sahtekarlığın boyutunu da arttıracak. Veliler diyor ben gider muhtardan kağıt alırım, gidecekler ev tutacaklar, 2-3 aylık faturayı alacak. Velileri, öğrencileri daha çok yoracaklar.
60 soruda bu öğrencileri nasıl ayırt edecekler? Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu sistemin çıkmasını anlamak mümkün değil. Sayın Bakan, bakan olmadan önceki mahallesine çocuğunu göndersinler. ' (cnntürk)
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz'ın yeni sistem açıklaması tartışmalara neden oldu. Kanal D sabah haberlerine konuşan eğitim uzmanı gazeteci Abbas Güçlü yeni sistemin TEOG'dan çok daha kötü olduğunu söyledi. Güçlü şöyle konuştu: 'Derin hayalkırıklığı yarattı. Derinin ötesinde bir ifade kullanmak lazım. Sınav olmayacak dendi ama sınavın daha koyusu olacak. Bu sistem dershaneye bağımlılığı da arttıracak. Daha da kötüsü ekonomik durumu olanı bir adım daha öteye geçirecek. İyi mahalleler ya da yoksul mahalleler var. 5 tercih hakkı veriyorsunuz ama pek çok mahallede ikinci tercihi yapabilecek okul yok. O zaman onun günahı ne? Bu iç göçü daha da arttıracak. Sahtekarlığın boyutunu da arttıracak. Veliler diyor ben gider muhtardan kağıt alırım, gidecekler ev tutacaklar, 2-3 aylık faturayı alacak. Velileri, öğrencileri daha çok yoracaklar.
60 soruda bu öğrencileri nasıl ayırt edecekler? Orman Bakanlığı bir sınav sistemi yapsaydı daha iyi yapardı. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bu sistemin çıkmasını anlamak mümkün değil. Sayın Bakan, bakan olmadan önceki mahallesine çocuğunu göndersinler. ' (cnntürk)
5 Kasım 2017 Pazar
TEOG'un yerine "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" geldi
Liseye geçişte kaldırılan TEOG sistemi yerine getirilecek sistem Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından açıklandı. Yeni sistemin adı; "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" oldu. Yılmaz, bu sistemle sınav zorunluluğun kalktığını açıkladı. ''Öğrencilerin yüzde 90'ı adresine yakın okullara yerleştirilecek. Kalan yüzde 10 için, isteyen 8. sınıf öğrencilerinin gireceği bir sınav sistemi hazırladık' dedi. Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
Konuşmasından satır başları:
Yeni sistem tamamlandı. Mevcut sistem bu ana kadar gelenlerin en iyisiydi. Bu sınav yarışının okul dışı kaynaklara öğrenciyi yönlendirdiği şeklinde algı var.
İşte yeni sistem
'Mahalli Yerleştirme Sistemi'ni getirdik. Öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirelecek.Esas şey bu. Bizim biliyorsunuz AK Parti hükümetlerinin programında da var. en iyi okul, eve en yakın okuldur diye sözümüz de var. Peki 2012 yılında 10’ncu kalkınma planı hazırlanıyor. 2014-2018 yıllarını içeren. Deniyor ki eğitimle ilgili bunlar bunlar bunlar yapılsın.
Evlatlarımızı kendi tercihlerine alacağız, başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek, bu ekrandan 5 tercih yapacak. Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek. Bundan sonra her okul da her öğrenci de başarılı olacak. Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım bütün okulları fen liseleri ayarına çıkarmaktır.
11 bin 57 lisemiz var. 1 milyon 200 bine yakın, 8. sınıfta öğrencimiz var. Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza, isteyen 8. sınıf öğrencilerin girebileceği bir sınav hazırladık. Bu liselerin ismini ve sayısı mayıs ayı gibi açıklayacağız.
İsteyen sınava girecek
Bu sistem kaldırıldığında Hakkari'deki bir çocuk istediği liseye girebilecek mi? Bu sistemle onu getirmiş olduk. Haziran ayının ilk hafta sonunda bu sınav yapılacak. Tek sınav olacak. Sonuçlar haziran ayında açıklanacak. Sınav 60 sorudan oluşacak, 90 dakika olacak ve tek oturum olacak. 6.7.8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Çoktan seçmeli olacak, sayısal ve sözel bölümleri olacak. Öğrenciler sınava girince 5 tercih yapabilecekler. Sınava giren ve girmeyen öğrencilerin yerleştirme sonucu aynı anda açıklanacak.
Yeni sistemin temel felsefesi isteyenin sınava girmesi. TEOG'da sınava girmek zorundaydınız.
3 model geri çevrilmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’un kaldırılması lazım” sözlerinden 84 saat sonra, 19 Eylül’de TEOG kaldırılmıştı. Liselere geçişte açık uçlu sorulardan oluşacak bir sınav yapılacağı, hem Başbakan Binali Yıldırım hem de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından duyurulmuştu. Bu sınava ise yüzde 5 ile yüzde 10 diliminde yer alan öğrencilerin katılacağı, geri kalanların da adrese dayalı olarak liselere yerleştirileceği gündeme gelmişti. Veliler, gözde liselere yerleşmenin mümkün olması için “Taşınalım mı?” sorusunu sıkça sormaya başlamıştı. Daha önce MEB tarafından hazırlanan 3 model, Cumhurbaşkanlığı tarafından “uygun” bulunmayarak geri çevrilmişti.
Çocuğu 6. sınıftan itibaren yarışa sokacak değil de, stresi kaldıracak bir sistem getirelim dedik.
(cnntürk.com.tr)
TEOG'un yerine liselere geçişteki yeni sistem açıklandı. Yeni sistemde sınava girmek isteğe bağlı oldu. Adrese dayalı olan yeni sistemi Bakan Yılmaz, "Eğitim Bölgesi ve Sınavsız Mahalli Yerleştirme Sistemi" olarak açıkladı. Sınav, Haziran ayının ilk haftasında yapılacak. Farklı illerdeki belirli okullara girmek isteyen öğrenciler, ayrıca Haziran ayının son haftasında gerçekleştirilecek, merkezi sisteme dayalı bir sınava da girebilecek. Sınav süresinin 90 dakika olduğu, soru sayısının ise 60 olduğunu açıklandı. 6, 7 ve 8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Bakan Yılmaz, yeni sistemin felsefesini, "Sınava girmek isteğe bağlı" olarak açıkladı.
Yılmaz yeni sistemin adının ise, 'Veli Tercihli Yeni Kayıt Sistemi' olduğunu açıkladı.
Konuşmasından satır başları:
Yeni sistem tamamlandı. Mevcut sistem bu ana kadar gelenlerin en iyisiydi. Bu sınav yarışının okul dışı kaynaklara öğrenciyi yönlendirdiği şeklinde algı var.
İşte yeni sistem
'Mahalli Yerleştirme Sistemi'ni getirdik. Öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirelecek.Esas şey bu. Bizim biliyorsunuz AK Parti hükümetlerinin programında da var. en iyi okul, eve en yakın okuldur diye sözümüz de var. Peki 2012 yılında 10’ncu kalkınma planı hazırlanıyor. 2014-2018 yıllarını içeren. Deniyor ki eğitimle ilgili bunlar bunlar bunlar yapılsın.
Evlatlarımızı kendi tercihlerine alacağız, başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek, bu ekrandan 5 tercih yapacak. Hiçbir öğrenci istemediği okula gitmeyecek. Bundan sonra her okul da her öğrenci de başarılı olacak. Bundan sonra, adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım bütün okulları fen liseleri ayarına çıkarmaktır.
11 bin 57 lisemiz var. 1 milyon 200 bine yakın, 8. sınıfta öğrencimiz var. Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza, isteyen 8. sınıf öğrencilerin girebileceği bir sınav hazırladık. Bu liselerin ismini ve sayısı mayıs ayı gibi açıklayacağız.
İsteyen sınava girecek
Bu sistem kaldırıldığında Hakkari'deki bir çocuk istediği liseye girebilecek mi? Bu sistemle onu getirmiş olduk. Haziran ayının ilk hafta sonunda bu sınav yapılacak. Tek sınav olacak. Sonuçlar haziran ayında açıklanacak. Sınav 60 sorudan oluşacak, 90 dakika olacak ve tek oturum olacak. 6.7.8. sınıf müfredatından sorular hazırlanacak. Çoktan seçmeli olacak, sayısal ve sözel bölümleri olacak. Öğrenciler sınava girince 5 tercih yapabilecekler. Sınava giren ve girmeyen öğrencilerin yerleştirme sonucu aynı anda açıklanacak.
Yeni sistemin temel felsefesi isteyenin sınava girmesi. TEOG'da sınava girmek zorundaydınız.
3 model geri çevrilmişti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “TEOG’un kaldırılması lazım” sözlerinden 84 saat sonra, 19 Eylül’de TEOG kaldırılmıştı. Liselere geçişte açık uçlu sorulardan oluşacak bir sınav yapılacağı, hem Başbakan Binali Yıldırım hem de Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından duyurulmuştu. Bu sınava ise yüzde 5 ile yüzde 10 diliminde yer alan öğrencilerin katılacağı, geri kalanların da adrese dayalı olarak liselere yerleştirileceği gündeme gelmişti. Veliler, gözde liselere yerleşmenin mümkün olması için “Taşınalım mı?” sorusunu sıkça sormaya başlamıştı. Daha önce MEB tarafından hazırlanan 3 model, Cumhurbaşkanlığı tarafından “uygun” bulunmayarak geri çevrilmişti.
Çocuğu 6. sınıftan itibaren yarışa sokacak değil de, stresi kaldıracak bir sistem getirelim dedik.
(cnntürk.com.tr)
29 Eylül 2017 Cuma
TEOG yerine yeni sistem... Başbakan açıkladı...
TEOG'un yerine liseye geçişte getirilecek yeni sisteme ilişkin konuşan Başbakan Yıldırım, ''Sorular test değil, klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak'' dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışında konuştu.
TEOG yerine gelecek yeni sistemi anlatan Başbakan Yıldırım, soruların test değil klasik sorular olacağını belirtti.
Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:
''4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor.
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.''
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olmuş bir ülke. Daha alçak darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçti. Maalesef güzel duygularımızı milli duygularımızı bayrak ülke sevdamızı dini duygularımızı bütün değerlerimizi istismar eden kökleri dışarıda olan bir terör örgütü ile bu ülke yüzleşti. Destan bağımsızlık deyince Çanakkale akla gelir. Düşman geçemez deyince Çanakkale akla gelir. Bugün Türkiye, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen istikrarla, kararlılıkla 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir.
Çanakkale millet için geçilen bir yerdir. Millet her taraftan Çanakkale'ye gelmelidir. Bizim için siyaset millete hizmet. Millete hizmet etmeyen bir siyaset olmaz olsun. Böyle bir siyaset bize lazım değil.
Türkiye aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden tek ülke. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin arkasında olan FETÖ terör örgütü... FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz'dan sonra artık tam anlamıyla açığa çıkmış, gerçek niyetleri ortaya çıkmış ve 250 şehidimiz olan, 2 bin 194 gazimiz olan adeta bir savaş sonucu bağımsızlığımızı, demokrasimizi kazandığımız bir sürecin arkasından hukuk içerisinde bu alçak örgütle mücadele tüm hızıyla devam etmektedir. Her ne kadar mahkemelerde tiyatro oynasalar da yargıyı yanıltmaya gayret etseler de terörist başının gönderdiği rüya tabirlerine göre rollerini oynasalar da hiçbir faydası yok. Hukukun içerisinde hak ettikleri en ağır cezayı mutlaka alacaklardır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, gazilerimizin ahı yerini bulacak ve bunlar gerekli şekilde cezalandırılacak.
Bir bakıyorsunuz hiçbir birikimi olmayan, diploması olmayan bir adamın etrafında üniversite okumuş adamlar, profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor. Yarım bıraktığı ekmeği kapıp yemek için birbiriyle kavga ediyorlar Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar. Akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey olur mu? Allah akıl fikir vermiş. Allah bize engin bir muhakeme kabiliyeti vermiş. Tabii inancımız var. İnanacağız ama inancımızın istismar edilmesine, kullanılmasına, belirli kötü niyetli örgütlere değerlerimizi satmayacağız. Kafalarımızı kiraya vermeyeceğiz. Bizim sahip olduğumuz değerler bize yeter.
Şunu büyük bir rahatlıkla söylerim ki son iki yıldır yaptığımız mücadele sonucu terör örgütü belini doğrultamaz hale gelmiştir. Çok değil iki yıl önce bir yılda dağa götürdükleri genç sayısı 3 binin üzerindeydi. Şu anda bu sayı onun altında. Götüremiyorlar. Çünkü gençler gördüler, çıkmaz yolu da gördüler, geleceği de gördüler. Gelecek Türkiye'de, gelecek Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 milyonuyla bir ve beraber olmasıdır. Bunu gördü.
KUZEY IRAK'TAKİ TARTIŞMALI REFERANDUM
Kuzey Irak'ta bir referandum oldu. Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşamasına niye karşı çıkıyorsunuz? Kim söylüyor? O referandumu bütün dünyaya inatla Irak merkezi hükümetinin karşı çıkmasına rağmen inatla yapmak isteyen yapan bu yöneticilerin orada yaşayan Kürtleri Arapları düşündüğünü mü zannediyorsun? Kendi iktidarlarının devamı için milyonlarca insanı maceraya sürüklemeden tereddüt etmediler. Asıl sorunlar bundan sonra başlıyor. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok.
AB'YE TEPKİ
Avrupa Birliği'nden (AB) şunu bekliyoruz; gelecek vizyonunuzu belirleyin artık. Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye mecbur değil size. En fazla sizin kazancınız. Türkiye'yi bu sisteme dahil etmenin Avrupa'ya Türkiye'den daha fazla faydası var.
ÜNİVERSİTE SINAVI SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK
Üniversite girişi sınav stresinin azaltılması lazım. Mezun olan sayısı da aynı üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Herkes 18 Mart'a gitmek isterse orada sorun başlıyor.
TEOG YERİNE SİSTEM ARAYIŞI
Bunu öğrenciler ve veliler üzerinde oluşturduğu stres var. 4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor. 6. sınıfa giden torunum var Bahar. Gittim sarıldı boynuma 'Dede TEOG kalktı ne güzel' Kızım senin ne işin var TEOG'la. O bile TEOG stresine girmiş. Daha 2 sene var. Yazık günah değil mi bu evlatlarımıza?
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.
ÇANAKKALE HAVALİMANI TERMİNAL BİNASI AÇILIŞ TÖRENİ
Başbakan Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışındaki konuşmasından önce Çanakkale Havalimanı Terminal Binası açılış törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında Çanakkale'nin 15 yıllık hükümetleri döneminde ulaşım ve diğer birçok alanda çok büyük hizmetler gördüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Çanakkale deniz taşımacılığı hemen hemen bitmişti. Bugün adalar dahil olmak üzere Çanakkale'de çok düzenli, gelişmiş bir deniz yolcu taşımacılığı hizmeti verilir hale geldi. Çanakkale'nin komşu illerle bağlantısı yoktu. Edirne, Tekirdağ, Bandırma, Balıkesir ve İzmir'le bağlantıları çok zayıftı. Bütün bunları bölünmüş yollar haline getirdik ve Çanakkale'yi hem Ege'ye hem Marmara'ya hem de orta Anadolu'ya ulaşılır hale getirdik. Çanakkale'de tarihi yarımadanının önceki halini biliyorsunuz. Nereden nereye geldi. 'Çanakkale geçilmez' diyen ecdadımızın, şehitlerimizin meftun olduğu o bölge bugün Türkiye'nin en onurlu, en prestijli alanları haline geldi. 18 Mart'ta, 24-25 Nisan'da akın akın insanlar geliyor, tarihini, geçmişini öğreniyor ve geleceğe heyecanla, umutla bakıyor."
Başbakan Yıldırım, Çanakkale'de 15 yıl önce hava ulaşımının da olmadığını dile getirerek, havalanını açtıklarını, pistini de büyüttüklerini, şimdi de 12-13 bin metrekarelik, hem iç hatlara hem dış hatlara hizmet edecek bu terminali armağan ettiklerini söyledi.
"1 KASIM'DAN İTİBAREN İSTANBUL'DAN DA GÜNLÜK SEFERLER BAŞLAYACAK"
Çanakkale'ye Ankara'dan günlük seferler yapıldığını dile getiren Yıldırım, "1 Kasım'dan itibaren inşallah İstanbul'a da günlük seferler yapılacak. Atatürk Havalimanı'na, böylelikle iki büyük şehrimize, oradan da yurt dışına bağlantılar gerçekleşmiş olacak" dedi.
Yıldırım, Çanakkale'ye 2003'te ilk defa geldiğinde bir şey fark ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çanakkale geçilmez, yazısı her yerde yazıyordu. Atalarımız, ecdadımız düşmana karşı 'Çanakka'le geçilmez' dedi ve geçilmedi. Ama daha sonra Çanakkale ulaşımda da geçilmez hale gelmiştir. Denizde yok, karada yok, havada yok. Ecdat düşman için geçilmez dedi. Çanakkale Türkiye için geçilir, Türk milleti için geçilir, havadan da gelinir, karadan da gelinir, denizden de gelinir. Çanakkale yolu en fazlasıyla hak eden bir ilimiz. Çünkü Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık yürüşüyünde en önemli direnişin, destanların yazıldığı şehrin adıdır."
"TÜRKİYE HAVACILIKTA DESTAN YAZDI"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin son 15 yılda havacılıkta sadece Türkiye'de değil, dünyada destan yazdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bugün havacılıkta dünyada 11'inci, 28 Avrupa ülkesi arasında 5'inci sıraya yükseldi. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, Avrupa'nın ikinci büyük şirketi haline geldi. Nereden nereye... İç-dış hat, 34 milyon yolcudan bugün 174 milyon yolcuya çıktı. Bu sene sonunda 190'ı geçecek. 350'den fazla noktaya uçuş yapıyoruz. Dünyada daha fazla uçuş yapan bir başka havayolu yok. 159 ülkeye doğrudan uçuşlarımız var. Bu ne kadardı 60 ülke. 60'tan 159'a geldi. 55 uçağımız vardı şimdi sayısını bilmiyorum. 500 uçağı buldu özel sektör, Türk Hava Yolları... Daha çok şey anlatılabilir. Hava alanlarında çalışanların sayısı 4 kat arttı. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyorsa boşuna yapmıyor, bu 15 yıllık bir başarının bir sonucudur. Türkiye'ye yakışan da budur."
Terminalin Çanakkale'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Yıldırım, kentin buradan yapılacak seyahatlerle ekonomik olarak ve turizm bakımından çok daha büyük bir fayda sağlayacağını vurguladı.
Yıldırım, 2018'in "Troia Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız buna yönelik de çok büyük bir etkinlik, program planlıyor. Böylece Çanakkale'ye hem yurt içinden hem yurt dışından çok daha fazla misafer gelecek. Çanakkale'mizi çok daha iyi tanıtma imkanına sahip olacağız" dedi.
Yapımı tamamlanarak hizmete alınan Çanakkale terminalinin hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Yıldırım, emeği geçenlere de teşekkür etti. Başbakan Binali Yıldırım ve berabarindekiler daha sonra kurdele keserek Çanakkale Havalimanı yeni terminal binasını hizmete açtı. (ntvmsnc.com.tr)
Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışında konuştu.
TEOG yerine gelecek yeni sistemi anlatan Başbakan Yıldırım, soruların test değil klasik sorular olacağını belirtti.
Başbakan Yıldırım şöyle konuştu:
''4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor.
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.''
Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Türkiye bulunduğu bölgede çok önemli sınamalara tabi olmuş bir ülke. Daha alçak darbe girişiminin üzerinden 1 yıl geçti. Maalesef güzel duygularımızı milli duygularımızı bayrak ülke sevdamızı dini duygularımızı bütün değerlerimizi istismar eden kökleri dışarıda olan bir terör örgütü ile bu ülke yüzleşti. Destan bağımsızlık deyince Çanakkale akla gelir. Düşman geçemez deyince Çanakkale akla gelir. Bugün Türkiye, etrafı ateş çemberi olan bir ülke olmasına rağmen istikrarla, kararlılıkla 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılına emin adımlarla ilerlemektedir.
Çanakkale millet için geçilen bir yerdir. Millet her taraftan Çanakkale'ye gelmelidir. Bizim için siyaset millete hizmet. Millete hizmet etmeyen bir siyaset olmaz olsun. Böyle bir siyaset bize lazım değil.
Türkiye aynı anda 3 terör örgütüyle mücadele eden tek ülke. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin arkasında olan FETÖ terör örgütü... FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz'dan sonra artık tam anlamıyla açığa çıkmış, gerçek niyetleri ortaya çıkmış ve 250 şehidimiz olan, 2 bin 194 gazimiz olan adeta bir savaş sonucu bağımsızlığımızı, demokrasimizi kazandığımız bir sürecin arkasından hukuk içerisinde bu alçak örgütle mücadele tüm hızıyla devam etmektedir. Her ne kadar mahkemelerde tiyatro oynasalar da yargıyı yanıltmaya gayret etseler de terörist başının gönderdiği rüya tabirlerine göre rollerini oynasalar da hiçbir faydası yok. Hukukun içerisinde hak ettikleri en ağır cezayı mutlaka alacaklardır. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, gazilerimizin ahı yerini bulacak ve bunlar gerekli şekilde cezalandırılacak.
Bir bakıyorsunuz hiçbir birikimi olmayan, diploması olmayan bir adamın etrafında üniversite okumuş adamlar, profesör olmuş adamlar fırıl fırıl dönüyor. Yarım bıraktığı ekmeği kapıp yemek için birbiriyle kavga ediyorlar Tabağında bıraktığı yemek için birbirlerine giriyorlar. Akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey olur mu? Allah akıl fikir vermiş. Allah bize engin bir muhakeme kabiliyeti vermiş. Tabii inancımız var. İnanacağız ama inancımızın istismar edilmesine, kullanılmasına, belirli kötü niyetli örgütlere değerlerimizi satmayacağız. Kafalarımızı kiraya vermeyeceğiz. Bizim sahip olduğumuz değerler bize yeter.
Şunu büyük bir rahatlıkla söylerim ki son iki yıldır yaptığımız mücadele sonucu terör örgütü belini doğrultamaz hale gelmiştir. Çok değil iki yıl önce bir yılda dağa götürdükleri genç sayısı 3 binin üzerindeydi. Şu anda bu sayı onun altında. Götüremiyorlar. Çünkü gençler gördüler, çıkmaz yolu da gördüler, geleceği de gördüler. Gelecek Türkiye'de, gelecek Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 milyonuyla bir ve beraber olmasıdır. Bunu gördü.
KUZEY IRAK'TAKİ TARTIŞMALI REFERANDUM
Kuzey Irak'ta bir referandum oldu. Kürtlerin daha iyi şartlarda yaşamasına niye karşı çıkıyorsunuz? Kim söylüyor? O referandumu bütün dünyaya inatla Irak merkezi hükümetinin karşı çıkmasına rağmen inatla yapmak isteyen yapan bu yöneticilerin orada yaşayan Kürtleri Arapları düşündüğünü mü zannediyorsun? Kendi iktidarlarının devamı için milyonlarca insanı maceraya sürüklemeden tereddüt etmediler. Asıl sorunlar bundan sonra başlıyor. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir problemimiz yok.
AB'YE TEPKİ
Avrupa Birliği'nden (AB) şunu bekliyoruz; gelecek vizyonunuzu belirleyin artık. Nereye gitmek istiyorsunuz, kiminle gitmek istiyorsunuz? Türkiye mecbur değil size. En fazla sizin kazancınız. Türkiye'yi bu sisteme dahil etmenin Avrupa'ya Türkiye'den daha fazla faydası var.
ÜNİVERSİTE SINAVI SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK
Üniversite girişi sınav stresinin azaltılması lazım. Mezun olan sayısı da aynı üniversitelerin sunduğu kontenjan da aynı. Herkes 18 Mart'a gitmek isterse orada sorun başlıyor.
TEOG YERİNE SİSTEM ARAYIŞI
Bunu öğrenciler ve veliler üzerinde oluşturduğu stres var. 4 yılını ilkokul 4 yılını ortaokul olarak okuyor. Spor lisesine mi gidecek fen bilimlerine mi imam hatip'e mi gidecek. Sınav kalkıyor. Her yılın yıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğrencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spor mu sanat mı matematik mi? Buralar tespit ediliyor buna belirli oranda katkı yapan 8. sınıfta sınav yapılıyor. O sınavın soruları soru bankasından geliyor. Her okul kendine göre yapmıyor. Okuma sistemi de dışarıda okunuyor. Mezuniyet puanı çıkıyor o puana göre öğrenci istediği yere yerleşiyor. 6. sınıfa giden torunum var Bahar. Gittim sarıldı boynuma 'Dede TEOG kalktı ne güzel' Kızım senin ne işin var TEOG'la. O bile TEOG stresine girmiş. Daha 2 sene var. Yazık günah değil mi bu evlatlarımıza?
''SORULAR TEST DEĞİL''
Sorular test değil. Sınıfta yaptığı klasik sorular olacak. Açık uçlu sorular sosyal bilgiler şunu anlat. Matematik şu problemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok. Açık uçlu sorular sorulacak. Buradan alınacak sonuçlar da mezuniyete esas belirleyici notlar olacak.
''ÜNİVERSİTELERDE DE SINAVLAR BASİTLEŞTİRİLECEK''
Üniversitelerde de sınavlar basitleştirilecek. Buna benzer bir şey. Bir sınav olacak tek bir sınav bir müddet daha ama bu da esasında ortaokuldan, liseden gelen başarıyla birleştirilerek bu sınav gerçekleştirilecek. Bu sınav tek başına belirleyici bir sınav olmayacak.
ÇANAKKALE HAVALİMANI TERMİNAL BİNASI AÇILIŞ TÖRENİ
Başbakan Yıldırım, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi akademik yılı açılışındaki konuşmasından önce Çanakkale Havalimanı Terminal Binası açılış törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında Çanakkale'nin 15 yıllık hükümetleri döneminde ulaşım ve diğer birçok alanda çok büyük hizmetler gördüğünü anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Çanakkale deniz taşımacılığı hemen hemen bitmişti. Bugün adalar dahil olmak üzere Çanakkale'de çok düzenli, gelişmiş bir deniz yolcu taşımacılığı hizmeti verilir hale geldi. Çanakkale'nin komşu illerle bağlantısı yoktu. Edirne, Tekirdağ, Bandırma, Balıkesir ve İzmir'le bağlantıları çok zayıftı. Bütün bunları bölünmüş yollar haline getirdik ve Çanakkale'yi hem Ege'ye hem Marmara'ya hem de orta Anadolu'ya ulaşılır hale getirdik. Çanakkale'de tarihi yarımadanının önceki halini biliyorsunuz. Nereden nereye geldi. 'Çanakkale geçilmez' diyen ecdadımızın, şehitlerimizin meftun olduğu o bölge bugün Türkiye'nin en onurlu, en prestijli alanları haline geldi. 18 Mart'ta, 24-25 Nisan'da akın akın insanlar geliyor, tarihini, geçmişini öğreniyor ve geleceğe heyecanla, umutla bakıyor."
Başbakan Yıldırım, Çanakkale'de 15 yıl önce hava ulaşımının da olmadığını dile getirerek, havalanını açtıklarını, pistini de büyüttüklerini, şimdi de 12-13 bin metrekarelik, hem iç hatlara hem dış hatlara hizmet edecek bu terminali armağan ettiklerini söyledi.
"1 KASIM'DAN İTİBAREN İSTANBUL'DAN DA GÜNLÜK SEFERLER BAŞLAYACAK"
Çanakkale'ye Ankara'dan günlük seferler yapıldığını dile getiren Yıldırım, "1 Kasım'dan itibaren inşallah İstanbul'a da günlük seferler yapılacak. Atatürk Havalimanı'na, böylelikle iki büyük şehrimize, oradan da yurt dışına bağlantılar gerçekleşmiş olacak" dedi.
Yıldırım, Çanakkale'ye 2003'te ilk defa geldiğinde bir şey fark ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Çanakkale geçilmez, yazısı her yerde yazıyordu. Atalarımız, ecdadımız düşmana karşı 'Çanakka'le geçilmez' dedi ve geçilmedi. Ama daha sonra Çanakkale ulaşımda da geçilmez hale gelmiştir. Denizde yok, karada yok, havada yok. Ecdat düşman için geçilmez dedi. Çanakkale Türkiye için geçilir, Türk milleti için geçilir, havadan da gelinir, karadan da gelinir, denizden de gelinir. Çanakkale yolu en fazlasıyla hak eden bir ilimiz. Çünkü Türkiye'nin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık yürüşüyünde en önemli direnişin, destanların yazıldığı şehrin adıdır."
"TÜRKİYE HAVACILIKTA DESTAN YAZDI"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin son 15 yılda havacılıkta sadece Türkiye'de değil, dünyada destan yazdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bugün havacılıkta dünyada 11'inci, 28 Avrupa ülkesi arasında 5'inci sıraya yükseldi. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları, Avrupa'nın ikinci büyük şirketi haline geldi. Nereden nereye... İç-dış hat, 34 milyon yolcudan bugün 174 milyon yolcuya çıktı. Bu sene sonunda 190'ı geçecek. 350'den fazla noktaya uçuş yapıyoruz. Dünyada daha fazla uçuş yapan bir başka havayolu yok. 159 ülkeye doğrudan uçuşlarımız var. Bu ne kadardı 60 ülke. 60'tan 159'a geldi. 55 uçağımız vardı şimdi sayısını bilmiyorum. 500 uçağı buldu özel sektör, Türk Hava Yolları... Daha çok şey anlatılabilir. Hava alanlarında çalışanların sayısı 4 kat arttı. Dünyanın en büyük havalimanını Türkiye yapıyorsa boşuna yapmıyor, bu 15 yıllık bir başarının bir sonucudur. Türkiye'ye yakışan da budur."
Terminalin Çanakkale'ye hayırlı olması temennisinde bulunan Yıldırım, kentin buradan yapılacak seyahatlerle ekonomik olarak ve turizm bakımından çok daha büyük bir fayda sağlayacağını vurguladı.
Yıldırım, 2018'in "Troia Yılı" ilan edildiğini hatırlatarak, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız buna yönelik de çok büyük bir etkinlik, program planlıyor. Böylece Çanakkale'ye hem yurt içinden hem yurt dışından çok daha fazla misafer gelecek. Çanakkale'mizi çok daha iyi tanıtma imkanına sahip olacağız" dedi.
Yapımı tamamlanarak hizmete alınan Çanakkale terminalinin hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Yıldırım, emeği geçenlere de teşekkür etti. Başbakan Binali Yıldırım ve berabarindekiler daha sonra kurdele keserek Çanakkale Havalimanı yeni terminal binasını hizmete açtı. (ntvmsnc.com.tr)
Etiketler:
başbakan,
binali yıldırım,
eğitim,
haber
19 Eylül 2017 Salı
İsmet Yılmaz: Bu sene TEOG sınavı yapılmayacak
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bu yıl TEOG sınavının yapılmayacağını açıkladı.
'EVLATLARIMIZI YARIŞ ATI YERİNE KOYDUK'
Canlı yayında açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitim sistemiyle ilgili 'TEOG'un kaldırılmasına karar verildi. TEOG'un kaldırılması da Türkiye'nin önünün açılması. Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk yani. İnanın evlatlarımız büyüyor, büyüdüğünü fark edemiyorsunuz. Etüd merkezleri ne kadar artmıştı değil mi? Niye arttı? TEOG yüzünden arttı. Evladının yarış atı konumuna girmesini hangi aile ister? Biraz sevin, biraz sayın... Son sözümüz şu. Bize güvenin. Niyetimiz halis, Türkiye'yi hep beraber 21'nci yüzyıla taşıyacağız' dedi.
'TEOG UYGULANMAYACAK, KİMSE KAYGILANMASIN'
Bu sene TEOG sınavının uygulanmayacağını söyleyen Bakan Yılmaz, hangi sistemin geleceği sorusu üzerine ise 'Üzerinde bakanlığımız çalışma yapıyor. Bakanlar Kurulu'na sunacağız. Çıkan kararı da milletimize sunacağız. Özü şu, hiç kimsenin kaygılanmasına gerek yok.' diye konuştu.
'EVLATLARIMIZI YARIŞ ATI YERİNE KOYDUK'
Canlı yayında açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, eğitim sistemiyle ilgili 'TEOG'un kaldırılmasına karar verildi. TEOG'un kaldırılması da Türkiye'nin önünün açılması. Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk yani. İnanın evlatlarımız büyüyor, büyüdüğünü fark edemiyorsunuz. Etüd merkezleri ne kadar artmıştı değil mi? Niye arttı? TEOG yüzünden arttı. Evladının yarış atı konumuna girmesini hangi aile ister? Biraz sevin, biraz sayın... Son sözümüz şu. Bize güvenin. Niyetimiz halis, Türkiye'yi hep beraber 21'nci yüzyıla taşıyacağız' dedi.
'TEOG UYGULANMAYACAK, KİMSE KAYGILANMASIN'
Bu sene TEOG sınavının uygulanmayacağını söyleyen Bakan Yılmaz, hangi sistemin geleceği sorusu üzerine ise 'Üzerinde bakanlığımız çalışma yapıyor. Bakanlar Kurulu'na sunacağız. Çıkan kararı da milletimize sunacağız. Özü şu, hiç kimsenin kaygılanmasına gerek yok.' diye konuştu.
6 Nisan 2017 Perşembe
POMEM başvuruları başladı: POMEM başvurusu nasıl yapılır? (2017)
Polis Meslek Eğitim Merkezi (POMEM) başvuruları başladı, POMEM'le kaç kişi alınacak? POMEM başvuruları nasıl yapılacak? POMEM başvuruları ne zaman sona erecek?
Polis olmak isteyen adayların heyecanla bekledikleri gün geldi, POMEM başvuları bugün başlıyor. POMEM başvuruları nasıl yapılır? POMEM başvurusu yapmak isteyenler hangi işlemleri gerçekleştirmeli? İşte ayrıntılar… POMEM’le 10 bin kişi alınacak, bu kişilerin 9 bini erkek bini ise kadın olacak.
POMEM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Adaylar, 03-14 Nisan 2017 tarihleri arasında http://www.pa.edu.tr adresinden e-devlet şifresi ile giriş yaparak ön başvurularını yapabileceklerdir. Polis Akademisi Başkanlığına bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerine lisans mezunu 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (60,00) ve üzeri puan alanlar arasından 06/06/2015 tarihli ve 29378 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartları taşımak kaydıyla (9.000) erkek ve (1.000) kadın olmak üzere toplam (10.000) öğrenci alımı yapılacaktır. Sınavlarda başarılı olarak Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde eğitim gören ve eğitim sonunda başarılı olan adayların polis memuru olarak atamaları yapılacaktır.
Söz konusu alıma ilişkin giriş koşulları aşağıda belirtilmiştir. Alıma ilişkin sınav takvimi Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sitesinden (www.pa.edu.tr) ilan edilecektir.
Diğer kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar edilmemesi önemle duyurulur.
POMEM BAŞVURU ŞARTLARI NELER?
a) T.C. vatandaşı olmak,
b) Lisans mezunu veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak
c) Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından lisans mezunları için yapılan 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (60,00) puan almış olmak,
ç) Emniyet Teşkilatı şehit ve vazife malullerinin eş ve çocukları için ise Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından lisans mezunları için yapılan 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (48,00) puan almış olmak, (Emniyet Teşkilatında çalışan veya Emniyet Teşkilatından emekli olanların eş ve çocukları bu kapsamda yer almamaktadır)
d) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde, düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak şartıyla, sınavın yapıldığı yılın 31 Aralık tarihi itibariyle 30 yaşından gün almamış olmak (31 Aralık 1988 ve daha sonraki tarihlerde doğmuş olmak),
e) Kadınlar için 162 cm, erkekler için 167 cm’den kısa boylu olmamak, beden kitle endeksi, 18 (dahil) ile 27 (dahil) arasında olmak,
f) Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak,
g) Sağlık durumu yönünden, Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirlenen koşulları taşımak,
ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,
h) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak,
ı) Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak,
i) Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak,
j) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,
k) Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak,
l) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak.
UYARI: EMNİYET TEŞKİLATI PERSONELİNDEN ŞEHİT VEYA VAZİFE MALULÜ OLANLARIN EŞ VEYA ÇOCUKLARI SINAV ÜCRETİ YATIRMAYACAKTIR.
UYARI: 2017 yılı 20.Dönem POMEM Giriş Sınavına başvuruda bulunan adaylardan;
Başvuru ücretini yatırdığı halde internet üzerinden ön başvuru yapmayan ya da yapamayan,
Ön başvurusunu yaptığı halde şahsen başvurusunu yapmayan ya da başvuru şartlarından herhangi birini taşımayan, sınava girmeyen, giremeyen, sınava alınmayan, sınavdan çıkarılan, sınavı geçersiz sayılan,
Aday Değerlendirme ve Seçme Sınavında başarısız olan,
Ücret gerektirmeyen bir işlem için ücret yatıran veya aynı işlem için birden fazla ücret yatıran,
Sınav ücretini kendi adına yatırmayan adayların sınav başvuru ücretleri hiçbir şekilde geri ödenmeyecektir.
Adaylar hangi tarihte ve nerede başvuru ve sınava katılacaklarını www.pa.edu.tr internet adresinden öğreneceklerdir. Ayrıca adaylara posta yoluyla veya değişik iletişim araçları ile tebligat yapılmayacaktır. İnternet ilanı tebligat niteliğindedir. Adayların sınav tarihleri kesinleşip internet üzerinden ilan edildikten sonra değiştirilemez. İnternet ilanının takip edilmemesi sebebiyle şahsen başvuru ve sınavlara katılamamaktan doğan sorumluluk adaylara aittir.
UYARI: Şahsen Başvuru ve Sınav Merkezine gelirken adayların; cep telefonu, ses, görüntü, kayıt cihazı veya değişik benzeri elektronik eşya bulundurmaları yasaktır.
Polis olmak isteyen adayların heyecanla bekledikleri gün geldi, POMEM başvuları bugün başlıyor. POMEM başvuruları nasıl yapılır? POMEM başvurusu yapmak isteyenler hangi işlemleri gerçekleştirmeli? İşte ayrıntılar… POMEM’le 10 bin kişi alınacak, bu kişilerin 9 bini erkek bini ise kadın olacak.
POMEM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?
Adaylar, 03-14 Nisan 2017 tarihleri arasında http://www.pa.edu.tr adresinden e-devlet şifresi ile giriş yaparak ön başvurularını yapabileceklerdir. Polis Akademisi Başkanlığına bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerine lisans mezunu 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (60,00) ve üzeri puan alanlar arasından 06/06/2015 tarihli ve 29378 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartları taşımak kaydıyla (9.000) erkek ve (1.000) kadın olmak üzere toplam (10.000) öğrenci alımı yapılacaktır. Sınavlarda başarılı olarak Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde eğitim gören ve eğitim sonunda başarılı olan adayların polis memuru olarak atamaları yapılacaktır.
Söz konusu alıma ilişkin giriş koşulları aşağıda belirtilmiştir. Alıma ilişkin sınav takvimi Polis Akademisi Başkanlığının resmi internet sitesinden (www.pa.edu.tr) ilan edilecektir.
Diğer kaynaklardan yapılan açıklamalara itibar edilmemesi önemle duyurulur.
POMEM BAŞVURU ŞARTLARI NELER?
a) T.C. vatandaşı olmak,
b) Lisans mezunu veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak
c) Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından lisans mezunları için yapılan 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (60,00) puan almış olmak,
ç) Emniyet Teşkilatı şehit ve vazife malullerinin eş ve çocukları için ise Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından lisans mezunları için yapılan 2015 veya 2016 yılı Kamu Personeli Seçme Sınavlarının birinden P3 puan türünden en az (48,00) puan almış olmak, (Emniyet Teşkilatında çalışan veya Emniyet Teşkilatından emekli olanların eş ve çocukları bu kapsamda yer almamaktadır)
d) 18 yaşını tamamladıktan sonra yaptırılan yaş düzeltmelerinde, düzeltmeden önceki yaş dikkate alınmak şartıyla, sınavın yapıldığı yılın 31 Aralık tarihi itibariyle 30 yaşından gün almamış olmak (31 Aralık 1988 ve daha sonraki tarihlerde doğmuş olmak),
e) Kadınlar için 162 cm, erkekler için 167 cm’den kısa boylu olmamak, beden kitle endeksi, 18 (dahil) ile 27 (dahil) arasında olmak,
f) Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak,
g) Sağlık durumu yönünden, Sağlık Şartları Yönetmeliğinde belirlenen koşulları taşımak,
ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,
h) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak,
ı) Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye veya siyasi partilerin yan kuruluşlarına üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak,
i) Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak,
j) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,
k) Sağlık Yönetmeliği hükümleri hariç, polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış olmak,
l) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak.
UYARI: EMNİYET TEŞKİLATI PERSONELİNDEN ŞEHİT VEYA VAZİFE MALULÜ OLANLARIN EŞ VEYA ÇOCUKLARI SINAV ÜCRETİ YATIRMAYACAKTIR.
UYARI: 2017 yılı 20.Dönem POMEM Giriş Sınavına başvuruda bulunan adaylardan;
Başvuru ücretini yatırdığı halde internet üzerinden ön başvuru yapmayan ya da yapamayan,
Ön başvurusunu yaptığı halde şahsen başvurusunu yapmayan ya da başvuru şartlarından herhangi birini taşımayan, sınava girmeyen, giremeyen, sınava alınmayan, sınavdan çıkarılan, sınavı geçersiz sayılan,
Aday Değerlendirme ve Seçme Sınavında başarısız olan,
Ücret gerektirmeyen bir işlem için ücret yatıran veya aynı işlem için birden fazla ücret yatıran,
Sınav ücretini kendi adına yatırmayan adayların sınav başvuru ücretleri hiçbir şekilde geri ödenmeyecektir.
Adaylar hangi tarihte ve nerede başvuru ve sınava katılacaklarını www.pa.edu.tr internet adresinden öğreneceklerdir. Ayrıca adaylara posta yoluyla veya değişik iletişim araçları ile tebligat yapılmayacaktır. İnternet ilanı tebligat niteliğindedir. Adayların sınav tarihleri kesinleşip internet üzerinden ilan edildikten sonra değiştirilemez. İnternet ilanının takip edilmemesi sebebiyle şahsen başvuru ve sınavlara katılamamaktan doğan sorumluluk adaylara aittir.
UYARI: Şahsen Başvuru ve Sınav Merkezine gelirken adayların; cep telefonu, ses, görüntü, kayıt cihazı veya değişik benzeri elektronik eşya bulundurmaları yasaktır.
1 Nisan 2017 Cumartesi
Okullarda el yazısı uygulaması kaldırılıyor
Sıkça tartışılan ‘bitişik eğik el yazısı' 2017-2018 eğıitim-öğretim döneminde uygulanmayacak mı? Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'dan okullardaki el yazısıyla ilgili bir son dakika açıklaması geldi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tartışmalara neden olan ve öğrencileri zorladığı savunulan ‘bitişik eğik el yazısı’na son verileceğini, onun yerine dik temel harfler kullanılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın Twitter adresinden açıklama yapan Bakan Yılmaz: "Yazma eğitiminde önümüzdeki yıl (2017-2018) bitişik eğik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harfler kullanılacak." dedi.
Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne 10 bin öğrenci alınacak, işte başvuru koşulları
Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Meslek Eğitim Merkezleri'ne (POMEM) 9 bini erkek ve bini kadın olmak üzere toplam 10 bin öğrenci alınacağını açıkladı. Adaylarda başvuruda aranacak şartların açıklandığı duyuruda, sınava giriş koşulları ve sınav takviminin daha sonra resmi internet sitesi üzerinden ilan edileceği bildirildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Polis Akademisi Başkanlığı'na bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerine (POMEM) 20'nci dönem polis meslek eğitimi için bini kadın, 9 bini erkek olmak üzere toplam 10 bin polis memuru adayı alımı yapılacak.
Ön başvurular 03-14 Nisan 2017 tarihleri arasında Polis Akademisi Başkanlığına ait www.pa.edu.tr adresinden online olarak gerçekleştirilecek.
Adaylarda aranan şartlar
20'nci dönem polis meslek eğitimi için adaylarda aranacak şartlar ise şöyle:
- Lisans mezunu olmak veya denkliği Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak.
- 31 Aralık 2017 tarihi itibari ile 30 yaşından gün almamış olmak.
- 2015 veya 2016 yıllarında yapılan KPSS lisans P3 Puan türünden en az (60,00) taban puanı almış olmak.
- Emniyet Teşkilatı personeli şehit veya vazife malulü eş veya çocuklarından KPSS lisans P3 puanı en az (48,00) taban puan almış olmak.
Öğrencilerin yemek, barınma ve sağlık giderleri Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacak.
Eğitim sonunda başarılı olanlar polis memuru olarak göreve başlayacak.
Sınava giriş koşulları, sınav takvimi ve diğer hususlar www.pa.edu.tr resmi internet sitesinden ilan edilecek. DHA
Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Polis Akademisi Başkanlığı'na bağlı Polis Meslek Eğitim Merkezlerine (POMEM) 20'nci dönem polis meslek eğitimi için bini kadın, 9 bini erkek olmak üzere toplam 10 bin polis memuru adayı alımı yapılacak.
Ön başvurular 03-14 Nisan 2017 tarihleri arasında Polis Akademisi Başkanlığına ait www.pa.edu.tr adresinden online olarak gerçekleştirilecek.
Adaylarda aranan şartlar
20'nci dönem polis meslek eğitimi için adaylarda aranacak şartlar ise şöyle:
- Lisans mezunu olmak veya denkliği Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından kabul edilen yurtdışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olmak.
- 31 Aralık 2017 tarihi itibari ile 30 yaşından gün almamış olmak.
- 2015 veya 2016 yıllarında yapılan KPSS lisans P3 Puan türünden en az (60,00) taban puanı almış olmak.
- Emniyet Teşkilatı personeli şehit veya vazife malulü eş veya çocuklarından KPSS lisans P3 puanı en az (48,00) taban puan almış olmak.
Öğrencilerin yemek, barınma ve sağlık giderleri Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından karşılanacak.
Eğitim sonunda başarılı olanlar polis memuru olarak göreve başlayacak.
Sınava giriş koşulları, sınav takvimi ve diğer hususlar www.pa.edu.tr resmi internet sitesinden ilan edilecek. DHA
21 Şubat 2017 Salı
MEB'den okullara yeni yabancı dil: Urduca, Farsça ve Korece
Bakanlar Kurulu'nun aldığı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında bazı dillerde eğitim ve öğretim yapılması hakkında karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre okullarda Farsça, Korece ve Urduca eğitim ve öğretim yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda öğretilebilecek yabancı dillere yenileri eklendi. Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında bazı dillerde eğitim ve öğretim yapılması hakkındaki Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkındaki Kanun'un 2'nci maddesi doğrultusunda okullarda Farsça, Korece ve Urduca dillerinin eğitim ve öğretiminin yapılması kararlaştırıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda öğretilebilecek yabancı dillere yenileri eklendi. Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında bazı dillerde eğitim ve öğretim yapılması hakkındaki Bakanlar Kurulu kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkındaki Kanun'un 2'nci maddesi doğrultusunda okullarda Farsça, Korece ve Urduca dillerinin eğitim ve öğretiminin yapılması kararlaştırıldı.
14 Şubat 2017 Salı
Müfredat önerisine en fazla talep Atatürk'e
13 Ocak'ta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görüş ve öneriye sunulan 52 derse ilişkin askı süreci sona erdi. 1 aylık sürede Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesine 175 bin görüş ve öneri iletilirken bakanlığı kurumsal elektronik posta adreslerine de 8 bin 700 görüş gönderildi. En fazla görüş Atatürk'e daha fazla yer verilmesi ve evrim teorinisin yeniden kitaplarda yer alması. Öneriler arasında Nutuk'un ders kitabı olarak öğrencilere okutulması önerisi de geldi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 13 Ocak’ta görüş ve öneriye sunduğu 52 dersin taslak öğretim programına ilişkin askı süreci sona erdi. Bir aylık sürede ‘müfredat.meb.gov.tr’ adresinde 175 bin 342 görüş ve öneri iletildi. Bakanlığın kurumsal e-posta adreslerine ise 8 bin 700 görüş gönderildi. Hürriyet gazetesinin haberine göre en fazla görüş ve öneri, lise 4’üncü sınıf müfredatında bulunan evrim teorisinin tekrar kitapta yer alması ve Atatürk’e daha fazla yer verilmesi konularında yapıldı. Taslak programlara, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması ve Nutuk’un ders kitabı olarak öğrencilere okutulması önerileri de geldi. 175 bin 342 görüş, öneri, şikâyet ve talebin eğitim kademeleri ve derslere dağılımı şöyle:
Yurttaşlık ve demokrasi dersi
İlkokuldaki 11 ders için toplam 33 bin 648 görüş iletildi. 7 bin 882 görüşle insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersi ilk sırada yer aldı. Bunu 5 bin 76 iletiyle Türkçe, 3 bin 621 iletiyle görsel sanatlar, 3 bin 579 görüşle hayat bilgisi, 3 bin 21 iletiyle fen bilimleri, 2 bin 863 iletiyle matematik takip etti. İlkokulda en az görüş 499 iletiyle trafik güvenliği dersine bildirildi.14 dersin taslak programının askıya çıkarıldığı ortaokul kademesinde 47 bin 536 görüş iletildi. Atatürk kazanımlarının azaltıldığı T.C. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi 12 bin 799 görüş ve öneriyle ilk sıraya yerleşti. 8 bin 67 öneriyle sosyal bilgiler, 4 bin 553 öneriyle fen bilimleri, 3 bin 477 öneriyle görsel sanatlar dersi en çok görüş bildirilen dersler oldu.
Tarih için 41 bin ileti
Lisede okutulacak 25 ders için 94 bin 158 görüş iletildi. En çok öneri ve şikâyet 41 bin 10 iletiyle tarih dersine yapıldı. 2. Dünya Savaşı incelenirken İnönü’nün çıkarıldığı çağdaş Türk ve dünya tarihi dersiyle ilgili de 1674 görüş geldi. Tarihi, 15 bin 743 öneriyle fizik, 9 bin 958 öneriyle evrim teorisinin çıkarıldığı biyoloji ve 4 bin 467 öneriyle felsefe dersi takip etti. Lisede en az öneri ise 71 görüşle Fransızca, 90 görüşle trafik kültürü ve ilk yardıma yapıldı.
Son şekil 23 Şubat'ta
Bugünden itibaren ders komisyonları uygun buldukları görüşleri taslaklara ek yaparak Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı ile paylaşacak. TTK Başkanlığı, 23 Şubat’a kadar taslak öğretim programlarına son şeklini verecek. Bundan sonra da ders kitaplarının yazım süreci ve öğretmen eğitimleri başlayacak. Din kültürü ve ahlak bilgisi taslak öğretim programı açıklanmamıştı. Derse ilişkin olarak hazırlanan taslak müfredatın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderildiği öğrenildi. Dersin programı, AİHM değerlendirmesinin ardından açıklanacak. cnntürk
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 13 Ocak’ta görüş ve öneriye sunduğu 52 dersin taslak öğretim programına ilişkin askı süreci sona erdi. Bir aylık sürede ‘müfredat.meb.gov.tr’ adresinde 175 bin 342 görüş ve öneri iletildi. Bakanlığın kurumsal e-posta adreslerine ise 8 bin 700 görüş gönderildi. Hürriyet gazetesinin haberine göre en fazla görüş ve öneri, lise 4’üncü sınıf müfredatında bulunan evrim teorisinin tekrar kitapta yer alması ve Atatürk’e daha fazla yer verilmesi konularında yapıldı. Taslak programlara, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olmaktan çıkarılması ve Nutuk’un ders kitabı olarak öğrencilere okutulması önerileri de geldi. 175 bin 342 görüş, öneri, şikâyet ve talebin eğitim kademeleri ve derslere dağılımı şöyle:
Yurttaşlık ve demokrasi dersi
İlkokuldaki 11 ders için toplam 33 bin 648 görüş iletildi. 7 bin 882 görüşle insan hakları, yurttaşlık ve demokrasi dersi ilk sırada yer aldı. Bunu 5 bin 76 iletiyle Türkçe, 3 bin 621 iletiyle görsel sanatlar, 3 bin 579 görüşle hayat bilgisi, 3 bin 21 iletiyle fen bilimleri, 2 bin 863 iletiyle matematik takip etti. İlkokulda en az görüş 499 iletiyle trafik güvenliği dersine bildirildi.14 dersin taslak programının askıya çıkarıldığı ortaokul kademesinde 47 bin 536 görüş iletildi. Atatürk kazanımlarının azaltıldığı T.C. İnkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi 12 bin 799 görüş ve öneriyle ilk sıraya yerleşti. 8 bin 67 öneriyle sosyal bilgiler, 4 bin 553 öneriyle fen bilimleri, 3 bin 477 öneriyle görsel sanatlar dersi en çok görüş bildirilen dersler oldu.
Tarih için 41 bin ileti
Lisede okutulacak 25 ders için 94 bin 158 görüş iletildi. En çok öneri ve şikâyet 41 bin 10 iletiyle tarih dersine yapıldı. 2. Dünya Savaşı incelenirken İnönü’nün çıkarıldığı çağdaş Türk ve dünya tarihi dersiyle ilgili de 1674 görüş geldi. Tarihi, 15 bin 743 öneriyle fizik, 9 bin 958 öneriyle evrim teorisinin çıkarıldığı biyoloji ve 4 bin 467 öneriyle felsefe dersi takip etti. Lisede en az öneri ise 71 görüşle Fransızca, 90 görüşle trafik kültürü ve ilk yardıma yapıldı.
Son şekil 23 Şubat'ta
Bugünden itibaren ders komisyonları uygun buldukları görüşleri taslaklara ek yaparak Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı ile paylaşacak. TTK Başkanlığı, 23 Şubat’a kadar taslak öğretim programlarına son şeklini verecek. Bundan sonra da ders kitaplarının yazım süreci ve öğretmen eğitimleri başlayacak. Din kültürü ve ahlak bilgisi taslak öğretim programı açıklanmamıştı. Derse ilişkin olarak hazırlanan taslak müfredatın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gönderildiği öğrenildi. Dersin programı, AİHM değerlendirmesinin ardından açıklanacak. cnntürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)