rıza sarraf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
rıza sarraf etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Şubat 2017 Çarşamba

Reza Zarrab davasında kritik son dakika gelişmesi

İranlı işadamı Reza Zarrab'ın New York'ta devam eden duruşmasında önemli gelişmeler yaşandı. Zarrab, suçsuz olduğunu ifade ederken duruşma Ağustos ayına ertelendi.

New York Times muhabiri Benjamin Weiser'ın aktardığı bilgilere göre, Reza Zarrab'ın New York'ta devam eden davasında bugün savcı Preet Bharara'nın talebi görüşüldü. Bharara'nın Kirkland and Ellis hukuk firmasının Zarrab'ı savunmasına yaptığı itiraz reddedildi. Duruşmada suçsuz olduğunu beyan eden Zarrab'ın avukatlarından Ben Brafman da hakimin kararından memnun olduklarını açıkladı.
Duruşma Ağustos ayına ertelendi.

13 Ocak 2017 Cuma

Reza Zarrab hakkında dava açıldı

Kandilli'de bulunan ve korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenen taşınmazda, izinsiz inşai ve fiziki müdahale yaptırdığı iddia edilen Reza Zarrab ile inşaatı yapan müteahhit Firuz Akın Han hakkında, "imar kirliliğine neden olma" ve "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından 10'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Üsküdar Kandilli Mahallesi 958 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda aykırı ve izinsiz olarak yapılan fiziki ve inşai uygulamalar ile ağaç kesilmesi hususlarına dair gelen ihbarlar doğrultusunda soruşturmaya başlandığı anlatıldı.
Boğaziçi sit alanında kalan söz konusu taşınmazın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillendiği belirtilen iddianamede, aynı kararla taşınmazdaki tek çam ağacının da korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil olunduğu aktarıldı.
İddianamede, Kültür ve Tabiat Varlıkları İstanbul Bölge Kurulu üyelerince, taşınmaza ilişkin yerinde yapılan inceleme sırasında parselde izinsiz fiziki ve inşai uygulamaların yapıldığının tespiti üzerine, Cumhuriyet
Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün de aynı taşınmaza ilişkin ruhsat eki projesine aykırı inşaat yapıldığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğu kaydedildi.
İkinci bodrum katının büyütülerek birinci bodrum katıyla birleştirildiği
Şüpheli Reza Zarrab tarafından yaptırıldığı anlaşılan söz konusu izinsiz inşaatın fenni mes'ulünün de şüpheli Firuz Akın Han olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı belirtilen iddianamede, İBB Boğaziçi İmar Müdürlüğünce yapı tadil ruhsatının incelenmesinde, söz konusu taşınmazda döşemelerin kaydırılarak kat yüksekliklerinin değiştirildiği, ikinci bodrum katının büyütülerek birinci bodrum katıyla birleştirildiği, çatı mahyasının yüksek kurulduğu gibi hususların yapıldığının tespit edildiği anlatıldı.
İddianamede, suça konu taşınmazdaki inşaatı yapan müteahhit şüpheli Firuz Akın Han'ın savunmasında, ana binanın kontur ve gabari olarak ruhsatlı projesine uygun olduğunu, projeye aykırı kısmının bina henüz bitmediği için düzeltilebileceğini ifade ettiği belirtildi.
Şüpheli Reza Zarrab'ın savunmasına da yer verilen iddianamede, inşaatta tüm izin ve ruhsatların alınarak işlemlere başlanıldığını, tadilat aşamasında tüm işlemlerin profesyonel kişiler tarafından yürütüldüğünü, konuyla ilgili restorasyon, tadilat uygulama projesinin hazırlandığını ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü'ne sunulduğunu, bu haliyle atılı suçların unsurlarının oluşmadığını ve suçsuz olduğunu söylediği belirtildi.
İddianamede, taşınmazda, izinsiz ve ruhsata aykırı müdahalelerin devam edip etmediğinin İBB Boğaziçi İmar Müdürülüğünden sorulduğu belirtilerek, gelen cevap yazısında tespit edilen aykırılıkların mevcudiyetini koruduğunun bildirildiği aktarıldı.
Yargılanmalarına ilerleyen günlerde başlanacak
Tüm dosya kapsamına göre şüpheli savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varıldığı aktarılan iddianamede, sit alanı olarak tescil edilen ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olan bahçeli ev niteliğindeki taşınmazda, Reza Zarrab'ın, Koruma Bölge Kurullarından izin almaksızın inşai ve fiziki müdahale yaptırdığı vurgulandı.
İddianamede, şüpheli Firuz Akın Han'ın da suça konu yerde yine Bölge Koruma Kurullarından izin almaksızın inşai ve fiziki müdahale yaptığı belirtilerek, şüphelilerin eyleminin aynı zamanda "imar kirliliğine neden olma" suçuna da karşılık geldiği bilgisi verildi.
Suça konu taşınmazda ruhsata aykırı olarak bina yapıldığının dosyada mevcut yapı tadil tutanağından anlaşıldığı belirtilen iddianamede, şüpheliler Sarraf ve Han'ın "imar kirliliğine neden olma" ve "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından 3'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İddianame, gönderildiği 9. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Şüphelilerin yargılanmalarına ilerleyen günlerde başlanacak.

5 Ekim 2016 Çarşamba

Reza Zarrab yargıç karşısına çıkıyor

ABD'nin New York kentinde, tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab, bugün Türkiye saatiyle 17.30'da yargıç karşısına çıkacak.


Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme gerekçeleri ile dava açılan Zarrab kendisini savunmalar için ABD'nin önde gelen avukatlarını tuttu ancak bugüne kadar yaptığı başvurulardan olumlu bir sonuç alamadı. Zarrab, avukatları aracılığıyla davanın temelden düşürülmesi, 50 milyon dolar kefalet karşılığı tutuksuz yargılanma, 'reddi hakim' taleplerinde bulunmuş, bu taleplerin hepsi de davaya bakan Yargıç Richard Berman tarafından geri çevrilmişti.

Yeraltı tünelinden mahkemeye

Zarrab, New York'un Manhattan bölgesinde kalmakta olduğu, mahkeme binasına yeraltından tünellerle bağlı olan cezaevinden sabah saatlerinde alınarak, getirilecek.

Zarrab, Türkiye saati ile 17.30'da Yargıç Berman'ın karşısında olacak. Mart ayında, ABD'nin Miami kenti havalimanına indiğinde, şimdi kendisinden boşanma girişimlerinde bulunan şarkıcı eşi Ebru Gündeş de yanındayken gözaltına alınan, New York'a getirildikten sonra mahkeme kararı ile tutuklanan Zarrab hakkında toplam 75 yıl hapis cezası isteniyor.

5 Eylül 2016 Pazartesi

Reza Zarrab'ın Kılıçdaroğlu'na açtığı 300 bin liralık dava reddedildi

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi, iş adamı Reza Zarrab'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı toplam 300 bin TL'lik manevi tazminat davasının reddine karar verdi.

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, davacı Rıza Sarraf ile davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatları katıldı.

Duruşmada, Zarrab'ın avukatı Ayten Yılmaz, davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiğini çünkü davalının beyanlarının, müvekkiline yönelik hakaret içerdiğini ve kişilik haklarına zarar verici nitelikte olduğunu savunarak, davalının müvekkili hakkında açıkça "rüşvetçi, soyguncu" şeklinde beyanda bulunduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik de davanın reddedilmesini talep etti. Çelik, müvekkilinin beyanlarının doğruluğunu, dosyaya sundukları delillerle ispatlandığını anlatarak, "Bakanlara rüşvet verildiği, 700 bin dolarlık saat hediye edildiği, çikolata kutularında yüz binlerce dolar rüşvet gönderildiği tape kayıtlarında sabittir" dedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme, 3 farklı tarihte açılan ve birleştirilmesine karar verilen 100'er bin TL'lik manevi tazminat davalarının, eylemi ifade edenin bulunduğu konum ve söyleniş şekli ile eylemlerin manevi tazminat gerektirir nitelikte olmadığı gerekçesiyle reddedilmesine hükmetti.

Davanın geçmişi

İş adamı Reza Zarrab avukatı aracılığıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 27 Ocak 2014'te grup toplantısında, 6 Şubat 2014'te bir televizyon programında ve 9 Şubat 2014'te MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda, hakkında alenen "hakaret" ve "iftira" içeren sözler sarf ettiği gerekçesiyle 100'er bin TL'lik olmak üzere toplamda 300 bin TL'lik manevi tazminat davası açmıştı. 3 dava da mahkemece birleştirilmişti.

1 Eylül 2016 Perşembe

Reza Zarrab'ın duruşması iptal edildi

Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımları delme suçlamasıyla New York'ta tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab'ın, 6 Eylül'de yapılması gereken duruşması iptal edildi. Zarrab'ın 'reddi hakim' isteğinde bulunduğu, davaya bakan yargıç Richard Berman, önümüzdeki Salı günü yapılacak duruşmanın iptal edildiğini duyurdu.


New York'ta tutuklu olarak yargılanan Reza Zarrab, avukatları aracılığıyla dün mahkemeye verdiği dilekçede 'reddi hakim' talebinde bulunmuştu. Bunun üzerine harekete geçen New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara'nın ofisi, dilekçeye karşı yanıt vereceğini Yargıç Berman'a iletti.
Durumu değerlendiren Yargıç Berman, savcılığın Zarrab'ın dilekçesine 14 Eylül'e kadar yanıt vermesini karara bağladı.

Zarrab'ın avukatlarının da, savcılığın mahkemeye vereceği dilekçeye en geç 21 Eylül'e kadar yanıt vermesi gerekiyor. Yaşanan gelişmelerin ardından Yargıç Berman, 6 Eylül'de görülecek davanın iptal edildiğini açıkladı. DHA

31 Ağustos 2016 Çarşamba

Reza Zarrab "reddi hakim" talebinde bulundu

Kara para aklama, bankacılık sahtekarlığı ve ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme suçlamaları ile New York'ta tutuklu olarak yargılanan İran asıllı işadamı Reza Zarrab, 'reddi hakim' talebinde bulundu. Gerekçe olarak davaya bakan Amerikalı hakimin Türkiye'de katıldığı bir konferanstaki sözleri gösterildi.


Zarrab'ın avukatları tarafından bugün mahkemeye sunulan dilekçede, Yargıç Richard Berman'ın Mayıs 2014'te İstanbul'da düzenlenen "Adalet ve Hukuk Devleti" konulu uluslararası sempozyuma katıldığı, bu konferansta Türk yargısı hakkında olumsuz eleştiriler yaptığı ve Zarrab'ın Türkiye'de yargılandığı davanın düşmesini, buna örnek gösterdiği belirtildi.

"Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye'de son günlerde darbe girişimi ile ilgili yaşanan gelişmeler ışığında, ne yazık ki mahkemenin taraf tutmasının kaçınılmaz olduğu bir görünüm ortaya çıkacaktır. Zarrab, bundan dolayı reddi hakim talebinde bulunuyor" denildi.

cnntürk'ün haberine göre; Zarrab'ın avukatları, Berman'ın sempozyum sonrası Türk basınına verdiği röportajlara ve Zarrab'ın yargılandığı 17 Aralık soruşturmasına atfen açıklamalarda bulunduğuna dikkat çekti.

6 Eylül'de tekrar hakim karşısında

Zarrab'ın New York'ta nisan ayında yapılan ilk duruşmasında Hakim Berman, konuşmasına İstanbul'da katıldığı sempozyumu detaylı bir şekilde anlatarak başlamıştı. Zarrab'ın avukatı Benjamin Brahman da Berman'ın sempozyuma katılmasını 'tarafsız olmasını etkilemeyecek' şeklinde değerlendirmişti. Zarrab, 6 Eylül'de yine yargıç karşısına çıkacak.

2 Ağustos 2016 Salı

Reza Zarrab’ın avukatlardan oluşturduğu ‘rüya takımı’ uluslararası medyanın dilinde

ABD'de tutuklu olan Reza Zarrab'ın, New York Güney Bölge Federal Savcısı Preet Bharara'ya karşı kendini savunmak için kurduğu "avukatlar ordusu" uluslararası medyanın diline düştü. New York Times, Zarrab'ın anlaştığı 16 ünlü avukatı tek tek tanıtıp, "Zarrab rüya takımı kurdu" yorumunu yaptı. 

New York Times gazetesinde bugün yayınlanan haberde, Zarrab’ın “rüya takımında”, yargılandığı Manhattan federal mahkemesinin eski savcılarından, hakkında iddianame yayınlayan Savcı Bharara’nın üniversiteden en iyi arkadaşına kadar, çok sayıda tanınmış ismin yer aldığına dikkat çekildi.

Haberde, Zarrab’ın davayı kaybedip, suçlu bulunması halinde, kendisini temyizde savunacak kişiyi bile daha şimdiden “rüya takımına” dahil ettiği ifade edildi; Bu kişi, bir dönem ABD hükümetini ABD Yüksek Mahkemesi’nde Savunan, Federal Adalet Bakanlığı’nın 3 numaralı ismi olan Paul D. Clement.

TEK BİR AVUKATIN SAAT ÜCRETİ 1350 DOLAR!

Haberde, Reza Zarrab’ın varlıklı bir insan olduğu, bu mal varlığını da kendisini savunmak için kullanmaktan çekinmediği vurgulanırken, anlaştığı ünlü avukatların ücretlerinin “onlarca milyon doları” bulabileceği ifade edildi. Haberde, avukatların alabileceği ücretlere örnek olarak da, “rüya takımında” yer alan, eski Federal Adalet Bakan Yardımcısı Paul D. Clement’in 2014 yılında bir davada aldığı ücreti gösterdi; Saatte 1350 ABD doları.

İŞTE REZA’NIN RÜYA TAKIMINDAN İSİMLER:

* Benjamin Brafman- Yargılamanın başından beri Reza Zarrab’ın savunmasını üstlenen New York’lu ünlü avukat. Brafman daha önce, IMF eski Başkanı Strauss-Kahn başta olmak üzere, çok sayıda ünlü ismi savunmuştu.

* Paul D. Clement- ABD hükümetini ABD Yüksek Mahkemesi’nde savunan, eski Adalet Bakan Yardımcısı.

* Viet D. Dinh- ABD eski Adalet Bakan Yardımcısı.

* William A. Burck- Beyaz Saray eski danışmanı. Aynı zamanda Reza Zarrab’ın yargılandığı New York Güney Bölge Federal Savcılığında savcılık da yapmıştı. Şimdi uluslararası davalarda uzman. Daha önce FIFA’yı da yolsuzluk skandalında savunmuştu.

* Christine H.Chung ve Edward O’Callaghan- Reza’nın yargılandığı New York Güney Bölge eski savcıları. Chung, temyiz bölümünde, O’Callaghen ise terörizm bölümünde savcılık yapmıştı.

* Marc A.Agnifilo- New Jersey eski Federal Savcısı.

* Joshua Kirshner- Brafman’la birlikte çalışan ünlü savunma avukatı.

* Şeyma Yıldırım- Zarrab’ın Türkiye’deki avukatı da, New York’taki savunma ekibi içinde yer alıyor.

GERİ TEPER Mİ?

New York Times, bu kadar ünlü avukatın bir arada tek bir kişiyi savunmalarının, “sorun çıkartıp çıkartmayacağını” da araştırmış.

Haberde görüşüne başvurulan Harward Hukuk Fakültesi’nden Prof Alan M Dershowitz, kendisinin de savunma ekibinde yer aldığı ünlü O.J. Simpson davasında, duruşmaların kamuoyunda büyük ilgi görmesinin avukatlar arasında “ego çatışmalarına neden olduğunu” belirterek, herkesin o dönemde “takımın bir numaralı ismi olmaya çalıştığını” söyledi.

REZA’NIN AVUKATI BRAFMAN: ZARRAB, HAYATI İÇİN MÜCADELE EDİYOR

Reza’nın ABD’deki ilk avukatı Brafman ise, Zarrab’ın “zeki bir insan olduğunu” ve “hayatı için mücadele ettiğini” belirterek, böyle bir savunma ekibinin kurulmasının normal karşılanması gerektiğini söyledi.

Brafman, Zarrab’ın savunma takımında “ego sorunu bulunmadığını” da vurgulayarak, “Bu kadar yüksek yetenekte ve tecrübede savunma avukatlarını bir araya getirmek, savcılığın çok geniş imkanlarıyla mücadele etmenin tek yolu” dedi.

DURUŞMA SALONU DEĞİŞEBİLİR

Bu arada, Zarrab’ın savunma ekibinin genişlemesi sonrasında, yargılandığı New York Güney Bölge Federal Mahkemesi’ndeki duruşma salonunun da değiştirilebileceği ifade edildi.

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Suriyelilere Reza Zarrab tipi vatandaşlık

Hükümetin Suriyelilere Reza Zarrab tipi 'istisnai vatandaşlık' vereceği öğrenildi.


Suriyeliler’e “Reza Zarrab tipi vatandaşlık” geliyor. Bunun anlamı şu; AKP hükümeti, Türkiye’de “geçici sığınmacı” statüsünde bulunan Suriyelileri, daha önce Reza Zarrab’a uygulanan “istisnai vatandaşlık” kapsamında vatandaşlığa kabul edecek.

İstisnai vatandaşlık sistemi, herhangi bir hükümet üyesi bakan tarafından önerilen yabancı uyruklu kişilerin, Bakanlar Kurulu’nun onayı ile vatandaşlığa kabulünü içeriyor. Reza Zarrab’ın vatandaşlığa alınması, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in önerisi ile gerçekleştirilmiş, Bakanlar Kurulu’nun kararıyla Kasım 2013’te Zarrab, “istisnai vatandaşlık” kapsamında Türk vatandaşlığına kabul edilmişti. AKP hükümeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemde tuttuğu, Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık konusunda da aynı yolu izleyecek.

Bu çerçevede, herhangi bir bakanın “vatandaşlığa alınsın” önerisi getirdiği Suriyeli’nin durumu Bakanlar Kurulu’nda ele alınıp, karar verilecek. Suriyelilere “toplu” değil, tek tek, durumları değerlendirilerek vatandaşlık verilecek.

5 YIL BEKLEME SÜRESİ SURİYELİLER İÇİN GEÇERLİ DEĞİL

Sözcü'de yer alan habere göre; İstisnai vatandaşlık sistemi çerçevesinde Türk vatandaşlığa kabul işlemi dışında, yabancı uyruklular için bir de normal yoldan vatandaş olma imkanı bulunuyor. Bunun için ise, yabancı uyruklu kişinin Türkiye’de, ikamet izni alarak, en az beş yıl yaşamış olması gerekiyor. Türk vatandaşlarıyla evlenen yabancı uyruklular için ise, en az üç yıl Türk vatandaşı ile evli kalmak ve bu evliliğin Türk makamlarına kaydedilmiş olması gerekiyor.
Ancak Suriyeliler için, Türkiye’de beş yıl geçirmiş olmak, vatandaşlık için başvuru yapabilme hakkı getirmiyor.

Çünkü Türkiye’deki Suriyeliler, “geçici koruma statüsü” ile Türkiye’de bulunuyor. Bu statüde bulundukları süre de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alabilmek için bekleme süresine sayılmıyor. Yani Suriyeliler Türkiye’de beş yıl da, çok daha fazla da Türkiye’de ikamet etseler, geçici koruma statüsü nedeniyle yasal olarak vatandaşlık için başvuruda bulunamıyorlar.

Suriyelilere verilen çalışma izni de bu durumu değiştirmiyor. Suriyelilere yönetmelikle verilen çalışma izinlerinde de, Türkiye’deki durumlarının “geçici koruma statüsü” çerçevesinde olduğu, dolayısıyla vatandaşlık için beş yıl bekleme sistemine dahil olmadıkları kayıtlara geçiriliyor.

6 Temmuz 2016 Çarşamba

Zarrab, dünyanın en büyük hukuk bürosu ile anlaştı

ABD'de tutuklu yargılanan, kefalet başvurusu da reddedilen Reza Zarrab, kurtulmak için her şeyi deniyor; Zarrab son olarak, dünyanın en büyük hukuk firmalarından Clifford Chance ile anlaştı.

Türkiye’de de bürosu olan, dünyanın tüm önemli merkezlerinde şubesi bulunan Clifford Chance, aynı zamanda dünyanın en pahalı avukatlık hizmetini sunan firmalardan da biri.
Merkezi İngiktere Londra’da olan firmanın bir saatlik danışmanlık ücreti 600 Euro. Firmanın daimi müşterileri arasında dünyanın en büyük şirketleri bulunuyor. Firmadan hukuki danışmanlık alan şirketler arasında şunlar bulunuyor;

Fibans alanında faaliyet gösteren;
Alliance Capital
BNP Paribas
Bank of America
Citigroup
Credit Suisse Group
Deutsche Bank
Goldman Sachs
JP Morgan Chase
Lehman Brothers
Merrill Lynch
Morgan Stanley
Prudential Financial
UBS

Enerji alanında faaliyet gösteren;
Electricite de France
Intergen
Petrobras
RWE
Shell Oil

İletişim, medya ve teknoloji alanında;
Amazon.com
AOL Time Warner
Deutsche Telekom
Hearst
Lindows
McGraw-Hill
Sun Microsystems
Symbol Technologies

Endüstri alanında;
DaimlerChrysler
EADS/Airbus Industrie
General Electric
Honda
Inveresk Holdings
Kimberly Clark
Siemens
Volkswagen

21 Haziran 2016 Salı

Anlaşmazsa ocakta jüri karşısında

ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın dünkü duruşmasında 7 ay sonrasına yani 23 Ocak 2017’ye jürili yargılama tarihi belirlendi. 10 dakika süren duruşmada, dava sözlü savunma için ise 6 Eylül’e ertelendi.


Zarrab 23 Ocak 2017’ye kadar başsavcılıkla anlaşmazsa suçlu olup olmadığına 3 hafta içinde yani şubatta karar verilecek. Zarrab’ın avukatı, geçen hafta kefalet başvuruları yargıç tarafından reddedilse de New York’taki son duruşmada müvekkilinin suçsuz olduğunu savunmaya devam edeceğini açıkladı ve eğer arada savunma ve başsavcılık arasında bir anlaşma olmazsa, Zarrab’ın 23 Ocak 2017’de jüri karşısına çıkarılmasına karar verildi. Önce 16 Haziran için planlanan ancak daha sonra tarafların mutabakatıyla 20 Haziran’a kaydırılan duruşmada davanın hâkimi Richard Berman, Zarrab için 18 Mayıs’ta yapılan 50 milyon dolarlık kefaletle yargılanma başvurusunu geçen hafta reddettiğini hatırlattı. Berman, “Bunu yaparken, davanın daha hızlı ilerlemesi için bir ihtiyaç doğmuş olabileceğini kabul ediyorum ve benim buna hazır olduğumu bilmenizi isterim” dedi. Ardından planlandığı gibi taraflardan davanın jürili savunması için bir tarih vermelerini istedi.

TEMYİZİ DÜŞÜNÜYORUZ

Duruşmada ilk sözü Zarrab’ın avukatı Brafman aldı. Ve o da söze Berman’ın reddettiği kefalet başvurusuna ilişkin değerlendirmeyle başlayarak, “Mahkemenin kararını gözden geçiriyoruz ve şu aşamada bir temyiz başvurusu yapıp yapmamayı düşünüyoruz. Henüz yapmadık, ancak elbette eğer yaparsak mahkemeyi ve savcılığı bilgilendireceğiz” dedi. Zarrab’ın kefalet talebinin reddiyle ilgili temyiz başvurusu yapılırsa, bunun 2. Temyiz Dairesi’nde görüleceği öğrenildi. Kaynaklar başvurunun yüzde 90 yapılacağını ama bundan Zarrab lehine karar çıkmasının beklenmediğini aktardı.

Brafman, başsavcılıkla “yargılama sürecinin hızlandırılması konusunda mutabakat sağladıklarını” belirterek, Zarrab aleyhine başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamenin düşürülmesi için 15 Temmuz’a kadar bir dilekçe vereceklerini söyledi. Böylece Zarrab’ın suçsuz olduğunu savunmaya devam edeceklerini de gösterdi. Brafman, varılan mutabakat sonucu başsavcılığın 5 Ağustos’a kadar bu dilekçeye cevap vereceğini, 19 Ağustos’ta ise kendilerinin başsavcılığın cevabına karşı yeni bir dilekçe sunacaklarını ifade etti. Yargıç Berman da verilen tarihleri takvimine işleyerek sözlü savunma için 6 Eylül’e yeni bir duruşma tarihi belirledi.

ANLAŞMA NASIL OLUR

Reza Zarrab’ın önünde bundan sonra iki yol var:  Pazartesi günkü duruşmada olduğu gibi avukatı Zarrab’ın suçsuz olduğunu savunmaya devam edecek ve 23 Ocak’ta jürili yargılama başlayacak. Böylece Zarrab hakkında öne sürülen dört ayrı suçlamadan her biri için suçlu olup olmadığına vatandaşlardan oluşan bir jüri karar verecek. Bu suçların herhangi birinden suçlu görülmesi halinde de Zarrab, hâkimin belirleyeceği bir cezaya çarptırılacak.  Zarrab, jürili yargılama riskine girmeden başsavcılıkla başlayacak müzakerelerde suçlu olduğunu kabul edip başsavcılık ve Zarrab’ın avukatları arasında varılacak mutabakat sonucu belirlenecek bir cezaya çarptırılacak. Bu müzakerelerde tespit edilecek cezada da, Zarrab’ın başsavcılığa vereceği bilgiler, itirafçı olmayı kabul edip etmeyeceği gibi koşullar etkili olacak. (Tolga Tanış / Hürriyet)

20 Haziran 2016 Pazartesi

Reza Zarrab'ın duruşması 6 Eylül'e ertelendi

Kara para aklama, dolandırıcılık ve İran'a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile ABD'de tutuklanan İran asıllı Türkiye vatandaşı işadamı Reza Zarrab'ın New York'ta görülen davasının bir sonraki duruşması 6 Eylül'de yapılacak.


Yerel saatle 09.00'da (Türkiye saatiyle 16.00) başlayan ve 10 dakika süren duruşmada, Zarrab'ın avukatı Brafman, iddianameye itiraz ederek, davanın düşürülmesini isteyeceklerini söyledi. Davanın düşürülmesine ilişkin duruşma 6 Eylül'de yapılacak.

6 Eylül'de davanın düşürülmesine karar verilmezse, 23 Ocak'ta 2017'de Zarrab'ın yargılanmasına başlanacak.

Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Zarrab'ın avukatı Benjamin Brafman aracılığıyla yaptığı kefaletle serbest kalma başvurusunu; Türkiye, İran ve Makedonya pasaportları bulunan Zarrab'ın kefaletle serbest bırakılması durumunda kaçma riski bulunduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.

Brafman'ın, kefalet talebinin reddini de temyize götürmesi bekleniyor.

New York'taki Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve hakkında 75 yıl hapis cezası istenen işadamı Zarrab'ın, 16 Haziran'da görülmesi gereken duruşması, iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara'nın iş seyahatlerinin yoğunluğu gerekçesiyle 20 Haziran tarihine ertelenmişti. DHA

Reza Zarrab bugün hakim karşısına çıkıyor

Hakkında 75 yıl hapis istenen Reza Zarrab, bugün New York'ta hakim karşısına çıkacak.


Karapara aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan İran asıllı Türkiye vatandaşı işadamı Reza Zarrab, bugün New York’ta hakim karşısına çıkacak. Davaya bakan Yargıç Richard Berman, Reza Zarrab’ın avukatı aracılığıyla yaptığı kefaletle serbest kalma başvurusunu, Türkiye, İran ve Makedonya pasaportları bulunan Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılması durumunda kaçma riski bulunduğu gerekçesiyle geri çevirmişti.

ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan ve hakkında 75 yıl hapis cezası istenen işadamı Reza Zarrab’ın, 16 Haziran’da görülmesi gereken duruşması, iddianameyi hazırlayan  New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın iş seyahatlerinin yoğunluğunu gerekçesiyle 20 Haziran tarihine ertelenmişti.

New York’ta, Metropolitan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zarrab, yerel saatle 09:00’da, Türkiye saatiyle saat 16:00’da duruşmaya çıkacak. (DHA)

16 Haziran 2016 Perşembe

Zarrab'ın kefalet talebi reddedildi

New York Güney Bölgesi Savcısı Preet Bharara, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusunun reddedildiğini açıkladı.

İran asıllı Türkiye vatandaşı Reza Zarrab, 19 Mart günü tatil için gittiği belirtilen Miami'de gözaltına alınmış ve sorgusu sonrası tutuklanmıştı.

Hakkında düzenlenen iddianame ABD Adalet Bakanlığı tarafından basına da duyurulan Zarrab'ın kara para aklama, ABD devletini ve bankalarını dolandırmak gibi suçları işlediği iddiasıyla yargılanması talep ediliyor.

Zarrab, avukatı Benjamin Brafman aracılığıyla mahkemeye 10 milyon doları nakit, toplam 50 milyon dolarlık kefalet ödemeyi önermişti. Brafman, bu kefalet karşılığında müvekkilinin New York’ta kapısında 24 saat boyunca silahlı güvenlik görevlilerinin nöbet tutacağı bir evde, GPS ile takip edilerek kalmasını talep etmişti.


TWITTER'DAN DUYURDU

Savcı Bharara, mahkemenin bu talebi reddettiğini az önce Twitter hesabından duyurdu. Ünlü savcı, "Federal yargıç müdafii Reza Zarrab'ın kefalet talebini reddetti, yargılama devam edecek" ifadesini kullandı.

15 Haziran 2016 Çarşamba

Reza Zarrab’ın duruşması ertelendi

ABD'nin Miami kentinde tutuklanan Reza Zarrab'ın 16 Haziran günü görülmesi gereken duruşması 20 Haziran'a ertelendi.


Kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a uygulanan yaptırımları delme suçlamaları ile ABD’nin New York kentinde tutuklu olarak yargılanan 17-25 Aralık’ın kilit isimlerinden birisi olan Reza Zarrab’ın, 16 Haziran’da görülmesi gereken duruşması 20 Haziran’a bırakıldı.

REZA ZARRAB’IN DURUŞMASI NEDEN ERTELENDİ?

Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, davaya bakan Yargıç Richard Berman’a yolladığı dilekçede, iş seyahatlerinin yoğunluğunu gerekçe gösterip, Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’ın da tarih değişikliğine rıza gösterdiğini belirterek, duruşmanın 20 Haziran tarihine ertelenmesini istedi.

Mahkeme yargıcı, bu isteği uygun bularak, duruşmanın 20 Haziran Pazartesi gününe ertelenmesine karar verdi.

Zarrab, önümüzdeki pazartesi günü yerel saat ile sabah 09:00’da (TSİ 16:00) yargıç karşısına çıkacak. (DHA)

10 Haziran 2016 Cuma

Reza Zarrab davasında flaş gelişme: Hakim, Reza’nın pasaportlarını istedi

ABD'de Tutuklu yargılanan Reza Zarrab'ın davasında çok önemli bir gelişme yaşandı; Davaya bakan Hakim Berman, "incelemek üzere" Zarrab'ın tüm pasaportlarının kendisine teslim edilmesini istedi.

Pasaportlar, Reza Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılıp bırakılmayacağı için büyük önem taşıyor.

Zarrab’ın kefaletle serbest kalması halinde, pasaportlarını mahkemeye teslim etmesi gerekiyor.

Hakim Berman, Zarrab’ın avukatlarına ve Savcılık makamına gönderdiği yazılarda, Avukatlarda olan iki pasaport ile, tutuklandığında savcılığın el koyduğu bir pasaportun mahkemeye en geç Pazartesi günü öğle saatlerine kadar teslim edilmesini istedi. Pasaportların “elden ve güvenli zarflar içinde teslim edilmesi” istenirken, hakim hem Zarrab’ın avukatına, hem de savclığa, pasaportların fotokopilerini çektirmeleri, böylece her iki tarafın elinde de üç pasaportun da fotokopilerinin bulunabileceğini bildirdi.

Zarrab’ın avukatı, müvekkilinin kefaletle salıverilme şartlarının içine, pasaportlarının mahkemeye teslim edilmesini de dahil etmişti. Avukat, Zarrab’ın 50 milyon Dolar kefalet ücreti, New York’ta güvenli bir dairede ayak bileğinde bir kelepçe ile salıverilmesini, dairenin kapısında da sürekli silahlı özel gardiyanların görevlendirilmesini önermişti.

Savcılık ise, Zarrab’ın tutukluluk halinin hapishanede devam etmesinde ısrarcı olmuştu. Sözcü


8 Haziran 2016 Çarşamba

Zarrab davasında yeni belgeler

Savcı Bharara, Reza'nın ifadesinde hiç bahsetmediği yatını, uçağını, denizaltısını telefonundaki WhatsApp mesajlarından buldu. Öte yandan Zarrab'ın pasaport başvurusunda "beş dil bildiğini" beyan ettiği ortaya çıktı. Öte yandan delil dosyasında bulunan Reza'nın lise karnesindeki okul müdürünün ismi ise sosyal medyanın gündemine oturdu.


ABD’de tutuklanan Reza Zarrab’ın, tutukluluğunun devamı için mahkemeye yeni deliller sunuldu. Savcı Preet Bharara’nın ofisi Zarrab’ın “ifadesinde yalan söylediğini”, İngilizce ve Farsça bildiğini gösteren kanıtları mahkemeye bir dilekçeyle iletti.  Zarrab’ın avukatı Brafman’ın “müvekkilim İngilizce’yi iyi bilmediği için ilk ifadesindeki soruları tam anlamadı, dolayısıyla da doğru yanıtlamadı” savunmasına karşılık Savcılık, Zarrab’ın İngilizce e-ticaret kursunu bitirdiğine ilişkin bir Amerikan Üniversitesi’nden aldığı diplomayı da, İngilizce yaptığı WhatsApp yazışmalarını da delil olarak sundu.  Savcılık delillerinden en ilginçlerinden biri ise Zarrab’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan aldığı “temiz kağıdının” Noter tasdikli İngilizce çevirisi oldu.  “Kanıt G” olarak geçen “savcılık temiz kağıdı”  29 Nisan 2015 tarihini taşıyor.


SAVCI, YATI, JETİ, DENİZALTIYI WHATSAPP MESAJLARINDAN BULDU

Savcı, Zarrab’ın ABD’de verdiği ilk ifadelerde “mal varlığını gizlediğini” ise, telefonunda ele geçen WhatsAppp mesajlaşmalarından ortaya çıkardı. WhatsApp mesajlaşmalarının İngilizce yapılmasını ise Savcılık, “Zarrab’ın İngilizce’yi iyi bildiğine,” ilişkin kanıt olarak da sundu.

Zarrab’ın telefonunda “Ademturkey” adına kayıtlı telefon numarası ile yaptığı yazışmalarda, yatının bakımı, özel jetinin kullanılması ve denizaltısına şirketinin logosunun koyulup koyulmaması konusunda mesajlar yer aldı. Savcılık, hem mesajlaşmanın İngilizce yapıldığına dikkat çekti, hem de Zarrab’ın ilk ifadesinde mal varlığı sorulduğunda, ne yatından, ne jetten ne de denizaltısından bahsetmediğine vurgu yaptı. Savcı’nın kanıt olarak sunduğu what’s up mesajlaşmasında, alınacak yeni gemiler ve bu gemilerin bandıraları konusunda da, Zarrab’ın çocuğuna tutulacak olan dadının hangi nitelikleri taşıması gerektiğine ilişkin mesajların olması dikkat çekti.

ST KİTTS PASAPORTUNA BAŞVURMUŞ, “BEŞ DİL BİLİYORUM” YAZMIŞ…

Yine Savcılığın sunduğu belgelerden ortaya çıkan bir başka gerçek ise, İran, Türkiye ve Makedonya pasaportlarına sahip olan Reza Zarrab’ın St Kitts’e de pasaport başvurusunda bulunduğu oldu.  Savcılık, Zarrab’ın StKitts’e yaptığı pasaport başvurusunda “beş dil bildiğini” beyan ettiğini, bu dillerden birinin de İngilizce olduğunu söylediğini belgeledi.


SMS MESAJLARI VE E-MAİLLER FARSÇA BİLDİĞİNE KANIT OLDU

Zarrab’ın, avukatının mahkemeye “Farsça okuyup yazamıyor” iddiasının aksine, cep telefonundaki SMS’lerde ve e-maillerinde Farsça kullanıldığına ilişkin kanıtlar da mahkemeye sunuldu. Savcılık bu çerçevede Zarrab’ın ‘Kahalzadeh’ adına kayıtlı bir numara ile Zarrab’ın pekçok kez Farsça mesajlaştığını, ayrıca şirketinden kendisine Farsça yazılmış kontratların da “onay için” gönderildiğine ilişkin kanıtları dilekçesine ekledi. Savcılık dilekçesinin sonunda, Zarrab’ın avukatının kefalet talebinin reddedilmesi isteği de yer aldı.

ZARRAB’IN AVUKATINDAN İLKOKUL KARNELİ SAVUNMA

Savcı Bharara’nın, Reza Zarrab’ın İngilizce bildiğine ilişkin kanıtlara karşı, Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman da, “müvekilimin İngilizcesi iyi değil” dilekçesi sundu. Kanıt olarak ise, Zarrab’ın İstanbul’da gittiği ortaokulda 3. sınıfta aldığı karneyi koydu. Zarrab’ın orta üçüncü sınıfta aldığı karnede İngilizce notu zayıf görünüyor.

DİN KÜLTÜRÜ İLE İNKILAP TARİHİ DERSLERİ DE ZAYIF

Ancak karneden, Zarrab’ın sadece İngilizcesinin değil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi derslerinin de “zayıf” olduğu ortaya çıkıyor.

MALLARINI EL YAZISIYLA YAZMIŞ

Avukat Brafman’ın sunduğu kanıtlar arasında, Zarrab’ın ön sorgu sırasında kendisine mal varlığını soran FBI yetkilisine el yazısıyla yazdığı kağıt da bulunuyor.

Avukatının dilekçesinde, Zarrab’ın “kefaletle serbest bırakılması” bir kez daha isteniyor.


KARNEDEKİ MÜDÜRÜN İSMİ SOSYAL MEDYANIN GÜNDEMİNDE

Öte yandan Reza Zarrab’ın karnesindeki okul müdürünün Tayyip Saygılı olması sosyal medyanın diline dolandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile adaş olan okul müdürünün soy isminin de 17 Aralık soruşturmasında Reza Zarrab’ı sorgulayan ve şu an cezaevinde olan emniyet müdürü Yakup Saygılı ile aynı soy ismi taşıması esprilere neden oldu.

Sosyal medyada Zarrab’ın karnesini paylaşanlar “müdürün ismi de manidarmış” yorumunda bulundular. DHA
 17/25 Aralık operasyonlarını yürüten isimlerden birisi olan Yakup Saygılı daha sonra yapılan cemaat operasyonlarında tutuklanmıştı.

5 Haziran 2016 Pazar

Avukatından Reza Zarrab’ı vurma önerisi

Reza Zarrab'ın avukatı mahkemeye "yanına iki güvenlik görevlisi verelim kaçarsa vururlar" dedi, savcılık "parasını ondan alacak adamlara emanet edilemez" diye öneriyi reddetti.


Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’ın 2 Haziran'daki duruşmada yaptığı bir saati aşan sunumunda yargıç Richard Berman'a müvekkili ile ilgili ilginç bir öneride bulunduğu ortaya çıktı.
Hürriyet’ten Razi Canikligil’in haberine göre; avukat Brafman, başsavcılığın Reza Zarrab'ın kefalet başvurusunun rededilmesi üzerindeki aşırı ısrarcı tutumu üzerine, “Zarrab'ın kaçmaya teşebbüsü olursa, eğer uygun görürseniz güvenlik yetkilileri makul güç kullanabilecekler, hatta eğer izin verilirse onu vurabilirler. Mükemmel değil mi” dedi.

‘GÜVENLİK ŞİRKETİ İLE ANLAŞTIK’

50 milyon dolarlık kefalet paketi ile birlikte ‘Guidepost' isimli bir güvenlik şirketiyle anlaştıklarını belirten avukat Brafman,  firmanın Manhattan'da bir apartmanın 15'nci katında bulunan bir daireyi Zarrab için hazırladığını belirterek, cami, doktor ziyaretleri ve mahkemeye ulaşım için özel şoförlü bir minibüsün de hazırlandığını anlattı.

TALEP REDDEDİLDİ

Başsavcı Preet Bharara'yı temsilen bulunan yardımcısı Michael Lockard ise “Bunlar parasını mahkumdan alan gardiyanlar. Kefalet ile dışarıdayken kaçmak, cezaevinden kaçmaktan daha kolay. Zarrab hakkındaki suçlamalar çok güçlü ve olağanüstü kaçma riski var. Bu durumda kendisini Manhattan'da hafif silahlı 2 güvenlik görevlisine teslim etmek, komşuları ve çevresindekilerin yaşamını riske sokar” diye itiraz etti. Sözcü

3 Haziran 2016 Cuma

Zarrab’ın kefalet kararı 7 Haziran’a kaldı

ABD'de tutuklu yargılanan Reza Zarrab'ın bugün yapılan kefalet davasında, Yargıç Richard Berman karar vermedi. Yargıç "Belgeleri inceleyeceğim" dedi, kararı 7 Haziran'a bıraktı.


New York Güney Bölge Savcısı Preet Bharara ve Zarrab’ın avukatı Brafman’ın mahkemeye sunduğu çok sayıda belgeyi “inceleyeceğini” söyleyen Yargıç Berman, kararını daha sonra vereceğini açıkladı. Mahkemede tarafların 7 Haziran’da tekrar biraraya gelmelerine karar verildi.

50 MİLYON DOLAR KEFALET ÜCRETİ, ELEKTRONİK KELEPÇE VE PARASINI KENDİSİNİN ÖDEYECEĞİ “GARDİYANLAR” ÖNERMİŞTİ

Reza Zarrab’ın avukatı, müvekkilinin tutuksuz yargılanabilmesi için, “elektronik kelepçe ile ev hapsi” seçeneğini önermişti. Mahkemeye 10 milyon doları nakit, toplam 50 milyon dolarlık güvence vermeyi de öneren avukat, Zarrab’ın kirasını kendi ödeyeceği kiralık bir evde, masraflarını kendisinin karşılayacağı ancak Savcılığın da onaylayacağı güvenlik şirketi elemanlarının gözetiminde, elektronik kelepçe ile serbest bırakılmasını istemişti.

Davanın Savcısı Bharara ise, Zarrab’ın “çok zengin olması”, ABD ile hiçbir bağının bulunmaması, pekçok ülke vatandaşlığı taşıması nedeniyle “kaçma riskinin büyük olduğunu” vurgulayarak, yargılamanın tutuklu devam etmesini istemişti. Savcı Bharara, Zarrab’ın pasaportunu taşıdığı İran ve Makedonya’ya kaçması halinde, bu ülkelerle iade anlaşmasının bulunmadığını vurgulamış, yine vatandaşı olduğu Türkiye’ye kaçması halinde ise, “Türkiye’deki üst düzey siyasilerle kurduğu yolsuzluk ve rüşvet ilişkisini” kullanarak, iadeyi engelleyebileceğini belirtmişti. Savcı Bharara, buna delil olarak da Türkiye’deki 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet soruşturması iddianamesini göstermişti.

Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara ise Zarrab'ın Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin en üst düzey yöneticileri ile bağlantısı olduğunu ve ev hapsine çıkması halinde bir daha mahkemeye gelmeyeceğini belirterek, kefaletle serbest bırakılma isteğine karşı çıkıyor. Bharara tarafından hazırlanan iddianamede, Zarrab hakkında toplam 75 yıl hapis cezası isteniyor. 33 yaşındaki Zarrab, New York'un Manhattan bölgesindeki Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Sözcü

1 Haziran 2016 Çarşamba

Zarrab’ı ‘Meclis Raporu’yla savundu

ABD’de tutuklu bulunan işadamı Reza Zarrab’ın avukatı Brafman, Başsavcı Bharara’nın 17 Aralık dosyasıyla tutuksuz yargılanma talebine yaptığı itiraza TBMM Soruşturma Komisyonu’nun raporuyla karşılık verdi. Bu arada Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karşı çıkan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara da yarın görülecek olan kefalet duruşması öncesi mahkeme yargıcına bugün Türkiye saati ile 21.00’a kadar yeni belgeler sunmak istediğini bildirdi.

ABD’de tutuklu yargılanan işadamı Reza Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman, 50 milyon dolarlık kefalet karşılığı tutuksuz yargılanma taleplerine, New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara’nın 17 Aralık dosyasıyla yaptığı itiraza karşı, mahkemeye TBMM Soruşturma Komisyonu’nun hazırladığı raporu delil olarak sundu.

RÜŞVET İDDİASI SALDIRGANCA

Avukat Brafman, 58 safyadan oluşan dilekçesinde, Başsavcı Bharara’nın kefalet başvurusuna yaptığı itiraza beş başlıkta cevap verdi. Bharara’nın Zarrab’ın onlarca yıl cezaevinde kalmasını gerektiren suçları işlediği iddiasını kanıtlayacak ezici kanıtları mahkemeye sunamadığı görüşüne yer verilen dilekçede, “Zarrab’a yönelik suçlamalar, ABD’li olmayan bir kişiyi kovuşturmak için benzeri görülmemiş erişimi mahkemeye açıklamayı beceremiyor” denildi. İtiraz dilekçesinde, “Başsavcılığın Zarrab hakkındaki Türkiye’deki suçlamaların, hükümet yetkililerine rüşvet verilerek düşürüldüğü iddiası saldırganca olduğu kadar hatalı ve desteksiz. Ayrıca, savcılığın bu iddiası diğer ulusların hukuk sistemlerini tanıma prensipleri ile bağdaşmamaktadır” denildi.

Zarrab’ın terörist olmadığı ve İran İslam Devrimi Muhafızları ile iş ilişkisine asla girmediğini öne süren Brafman, Zarrab’ın İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bağlılığını ifade ettiği iddiasına delil olarak sunulan e-postanın asla gönderilmediğini kaydetti. Müvekkilinin henüz 1 yaşındayken Türkiye’ye göç ettiğini ve Türkiye’de eğitim gördüğünü anımsatan Brafman, Zarrab’ın Farsça yazıp okuyamadığını ileri sürdü.

KÖŞE YAZARLARI DELİL OLDU

Brafman dilekçesinde, bazı köşe yazarlarının, 17 Aralık soruşturmasının arkasında Fethullah Gülen Cemaati’nin olduğuna dair köşe yazılarını da mahkemeye delil olarak sundu.
Zarrab’ın 18 Mayıs’ta yaptığı 10 milyon doları peşin olmak üzere, 50 milyon dolarlık kefalet talebine, Bharara 25 Mayıs’ta 17 Aralık dosyasını gerekçe göstererek itiraz etmişti. Bu itirazın üzerine, Avukat Brafman 2 Haziran’da açıklanacağı belirtilen kefalet başvurusu kararı öncesi mahkemeye Bharara’nın itirazına karşı yeni deliller sunacaklarını söylemişti.

‘TÜRKİYE’DEN GELEN BELGELER ETKİLEMEZ’

ABD’nin New Jersey eyaletinde 9 yıl süreyle başsavcı yardımcılığı yaptıktan sonra halen ceza avukatı olarak New York ve New Jersey Federal Mahkemelerine kayıtlı olarak ‘Hükümet Yolsuzluğu ve Sigorta Sahkekarlığı’ üzerine Ceza Avukatlığı yapan Rıza Dağlı, “Zarrab davasının ilginç yanı, her iki tarafında Türk savcıları, mahkemeleri ve polisi tarafından alınan kararları dayanarak belge olarak sunmaları” diyerek şöyle devam etti: “Ben yargıcın kefalet konusunda kararını verirken Türkiye’den gelen raporların doğru olup olmadığına bakarak değil, bunun yerine Zarrab hakkında ABD’de yönetilen suçlamalara bakarak geleneksel analizi kullanacağını ve Zarrab’ın zenginliğini ve kaçabilme becerisini göz önünde tutacağına inanıyorum.”

SAVCI YENİ BELGELER SUNACAK

Zarrab’ın avukatı Brafman’ın verdiği dilekçenin ardından, Başsavcı Bharara yeni bir girişimde bulunarak, bugün yerel saat ile 14.00’a (TSİ 21.00) kadar mahkemeye ek belge sunma talebinde bulunduğunu duyurdu. Açıklama Bharara'nın ofisinden yapıldı.

hürriyet.com.tr

27 Mayıs 2016 Cuma

Bharara: Zarrab Türkiye’ye kaçarsa iadesi mümkün değil, rüşvetle işini görür

Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) New York’ta görülen davasında 17 Aralık iddianamesini mahkemeye delil olarak sunan Başsavcı Preet Bharara mahkemeyi de uyardı. Bharara, kefalet başvurusuna 29 sayfalık dosya ile itiraz ederken, Türkiye kaçması durumunda iade edilmesinin imkansızlaşacağı, Zarrab’ın Türkiye’de siyasilerle işini rüşvetle gördüğünü kaydetti.


ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın (Rıza Sarraf) New York’ta görülen davasında Başsavcı Preet Bharara’nın iddiaları damga vurdu. Zarrab’ın avukatı Benjamin Brafman’ın mahkemeye sunduğu kefalet başvurusuna itiraz eden başsavcı Bharara, “Zarrab Türkiye’ye kaçarsa iadesi mümkün değil, rüşvetle işini görür” dedi.

Başsavcı Bharara, Zarrab’ın kefalet başvurusuna neden itiraz ettiklerini davaya bakan yargıç Richard Berman’a sunduğu 29 sayfadan oluşan müzekkeresinde kanıtlarla açıkladı. Zarrab’ın 19 Mart 2016’da Miami’ye ailesi ve çalışanları ile birlikte giriş yaparken gümrüğe verdiği bilgide yanında 103 bin dolar nakit para getirdiğini beyan ettiği belirtildi. FBI’ın kendisini tutuklamasından sonra Zarrab’ın üzerinin arandığını ve bir iPhone ile bir çok şeyin bulunduğu kaydediliyor. Zarrab’ın sorgulamasında sadece Türk pasaportu bulunduğunu, son 10 yılda Londra, Avrupa, Çin, Singapur ve Tayland’a seyahat ettiğini, Rusya, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Mısır ve Lübnan’a yaptığı seyahatleri beyan etmeyerek yalan söylediği, kendisine ait İran ve Makedonya pasaportları ile nerelere seyahat ettiğininin bilinmediği belirtildi.

ZARRAB’IN VARLIĞI

Zarrab’ın ön sorgulaması sırasında, altın ticareti, mobilya işi ve dükkan kira geliri olarak yılda 720 bin dolar kazandığını beyan ettiği, ancak bu rakamın kendisine ait büyük holdingleri, özel uçağı, 17 otomobili ve yatları olduğundan eksik ve yanlış olduğu kaydedildi. Buna örnek olarak Zarrab’ın 19 Nisan 2014 tarihinde konuk olduğu A-Haber’de yayınlanan ‘Yaz Boz’ isimli programda yaptığı açıklamaları delil olarak gösterildi. Zarrab’ın röportajını kelimesi kelimesine baştan sonra mahkemeye delil olarak sunan Başsavcılık, Amerikan ambargosu empoze edilmeden önce bir dönem, günde bir ton altın ihracat ettiğini söylediği ve ayrıca programın Youtube’daki video linkini delil olarak gösterdi.

İADE EDİLMİYOR

Raporda ayrıca Zarrab’ın kefalet koşullarının suçlamaların özellikleri ve delillerin ağırlığı nedeniyle ciddi bir kaçma riski oluşturduğuna dikkat çekildi. Ayrıca son 10 yılda seyahat ettiği ülkelerin ismi sorulduğunda Zarrab’ın yalan söylediği, geçmişte giriş yaptığı ülkeler arasında ABD ile “Suçlu İade Anlaşması” bulunmayan ülkelerin de bulunmasına da yer verildi. Türkiye’nin ABD ile Suçlu İade Anlaşması bulunduğunu hatırlatan Bharara, buna rağmen Türkiye’nin vatandaşlarını iade etmediğini, ayrıca Türk savcının hazırladığı rapora dikkat çekerek, Zarrab’ın ABD’ye iade edilme ihtimalini görmediğini belirtti. Başsavcı, 17 Aralık soruşturma raporunu kaynak göstererek, “Türkiye, vatandaşının iadesine izin verse bile, raporda görüldüğü üzere, davalı yüksek mevkideki Türk yetkililere rüşvet vererek işini görüyor. Türk cezaevinden bile kurtuldu” dedi.

17 ARALIK İLE FBI KANITLARI TUTUYOR

Başsavcı Preet Bharara’nın mahkemeye sunduğu belgeler üzerinde değerlendirme yapan ABD’deki Türk Ceza Avukatı Rıza Dağlı, Zarrab’ın kefalet başvurusunu başsavcının neden reddettiğini şöyle açıkladı: “Başsavcı, öncelikle 17 Aralık iddianamesinin doğru ve hatasız olduğuna inandığını kaydediyor. En önemlisi, Türk savcının hazırladığı 17 Aralık iddianamesi ile ilgili rapor ile FBI’ın ele geçirdiği elektronik posta kayıtları ve diğer kanıtlarla tutarlı olduğunu iddia ediyor.”
New York’un dışında New Jersey Federal Mahkemeleri’ne 9 yıl süreyle Başsavcı yardımcılığı görevinde bulunduktan sonra Brach/Eichler Hukuk Firması’nda ceza avukatı olarak çalışmaya başlayan Rıza Dağlı, Hürriyet’e yaptığı açıklamada ayrıca şunlara dikkat çekti: “Başsavcının kefalete razı olmaması için çok etken var. Birincisi çok zengin olduğu için kaçmasının kolay olacağını düşünüyor. Zarrab’ın Miami’deki ilk sorgulamasındaki ifadelerinin doğru olmadığını ve FBI’a yalan söylediğini tespit etmiş. Mal varlığını gerçeğinden çok daha daha az göstermiş, bazı ülkelere giriş yaptığını saklamış. Başsavcı, Zarrab’ın ABD ile iade anlaşması olmayan ülkelere kaçabileceğine dair inandırıcı kanıtlar sunmuş. Bizim için sürpriz olan bir şey yok. 17 Aralık iddianamesi bilenen bir şeydi. Mahkemeye sunulan kanıtlar içinde FBI’ın sorgulması yeni, ancak çok çarpıcı bir unsur yok.” Dağlı, Zarrab hakkında Türkiye’deki siyasi yolsuzluk iddialarının da davaya kanıt olarak ilişitirilmesi ile Zarrab’ın Türkiye’deki siyasi figürlerle rüşvete dayalı bağlarını mahkemenin yargıcına gösterilerek, ABD’den kaçması durumunda iade edilmesini yine rüşvet yoluyla engelleyebileceğine dikkat çekilmiş. cnntürk

Reza Zarrab'ın cep telefonundan çıkan görüntüler