13 Ekim 2014 Pazartesi

Ölümünde şüphe var mı?

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Garipoğlu'nun cezaevindeki görüntülerini istedi - Epözdemir: "Ailenin talebi kamu vicdanının rahatlaması, gerçeğin ortaya çıkması, adaletin tecellisi için bir başvuru yaptık. Sosyal medyada ortaya çıkan senaryonun doğru olmasını, hayatın olağan akışına uygun bulmuyorum.

Münevver Karabulut'u öldürmekten 24 yıl hapis cezasına  mahkum edilen Cem Garipoğlu'nun kaldığı Silivri 5 No'lu cezaevi'nde intiharına  ilişkin soruşturmayla ilgili Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, Silivri  Cumhuriyet Başsavcılığı'na müdahillik talebinde bulunarak, cezaevindeki  görüntülerin kendilerine verilmesi talep etti.  Silivri Adliyesi'ne gelen Epözdemir, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı  Lütfi Dursun ile görüştü.

  Epözdemir, yargılama aşamasındaki ihmallere ek olarak sosyal medyada  ve basında, bu olayın bir intihar değil kaçırılma olduğuna dair iddiaların  bulunduğunu belirterek, ''Bütün bunlar bir araya geldiğinde müvekkillerim olan  Karabulut ailesinin bu olayın bir intihar olamayacağı, Garipoğlu'nun kaçmış ya da  kaçırılmış olma ihtimaline karşı birtakım makul şüpheleri oluştu. Biz de vekillik  görevimize karşı müdahillik talebinde bulunduk. Hem Silivri Cumhuriyet Başsavcısı  Lütfi Dursun hem soruşturma savcısıyla görüştük. Kapsamlı bir değerlendirme yapma  fırsatımız oldu'' dedi. Cezaevindeki kamera kayıtlarının çalıştığını söyleyen Epözdemir şöyle  konuştu:

 ÇAMAŞIR İPİ MEVZUATTA VAR

    ''Başsavcı, cezaevine adli tıp uzmanı götürmüş. Kendisi de olay  yerinde öğle saatlerine kadar bulunmuş. Cem Garipoğlu'nun 3 defa çamaşır ipini  kendisine dolamak suretiyle, 2 defa da sıkmak suretiyle intihar olayı vuku  bulmuş. Adli ve idari sürecin devam ettiğine dair açıkça beyanlar var. Çamaşır  ipi ne yazık ki cezaevi kantinlerinde satılan, hükümlülerin kıyafetlerini asmak  veya kurutmak üzere kullandığı mevzuatta yer alan bir uygulamadır. Başka bir ip  olsaydı bu tabii kabul edilemezdi ama çamaşır ipi ne yazık ki cezaevlerinde sıkça  kullanılan bir araçmış.

İNTİHAR OLDUĞUNDA TARTIŞMA YOK

Kamera kayıtlarının çalışmadığına dair söylentiler  dayanaktan yoksundur. Olay yeri incelemesi 6 saat sürmüş. Tırnaklar ve DNA  incelemesine kadar hepsi savcılık makamında yapılarak tamamı kayıt altına  alınmış. Bu kayıt ve görüntülerde olayın intihar olduğu tartışmaya mahal  vermeyecek kadar açık.''

EN AZINDAN İNCELEME YAPILSIN

 Garipoğlu'nun cezaevinden kaçırıldığı algısı oluştuğu için  müvekkillerinin resmi talebi üzerine başvuru yaptıklarını ifade eden Rezan  Epözdemir, görüntü ve kayıtların taraflarına verilmesini, bu talepler kabul  olmazsa en azından başsavcılık nezaretinde inceleme yapılmasına izin verilmesini  istediklerini dile getirdi.

  Avukat Epözdemir, görüşmelerinde olayın intihar olduğunun kayıtlara  girdiğini, olay yeri incelemesinin 6 saat sürdüğünü, kamera görüntüleri ve  fotoğraflarla intiharın kayıt altına alındığını ve adli tahkikat dosyası gelince  başsavcılık değerlendirmesini yapacağını da anlattı.

  Karabulut ailesinin psikolojisine ilişkin soruya Epözdemir, "Kolay  değil, ciddi bir travma. Onların tepkisi daha duygusal. O tepkiyi, beyanlarını  açıklamam çok doğru olmaz. Kendileri gerekli görürse açıklarlar'' şeklinde cevap  verdi. Cinayete ilişkin bir şüphe olup olmadığının sorulması üzerine  Epözdemir, şunları söyledi:

 CİNAYET ŞÜPHESİ YOK

  ''Cinayete ilişkin bir şüphe yok. Kamera kayıtlarında hiç kimse  girmemiş. Kendi talebi üzerine zaten 3 kişilik hücrede tek başına kalıyor. Giriş  ve çıkışlardaki tüm kamera kayıtları da çalışıyor. Otopsiyi Bakırköy Cumhuriyet  Başsavcılığı yapmış fakat olay yeri incelemeyi Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı  yapmış. Durumun hassasiyetin karşılık başsavcı kendisi de yapmış. Adli tahkikat  Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülüyor. Otopsi raporu bekleniyor.  Cezaevi memurlarının bir kusurları olabilir. İdari soruşturmada devam ediyor.  Olayın intihar olduğuna dair ilk aşamada bir kanı var çünkü kimse girip çıkmamış.  Cinayete ilişkin bir algı ve kanaat yok. Otopsi raporundan sonra olay daha  sağlıklı bir zemine oturur.''

Avukat Epözdemir, Adli Tıp Kurumu'nda meydana gelen sperm skandalı  nedeniyle kendi başvuruları sonrasında Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme  Kurulu'nun bir rapor tanzim ettiğini, bu rapor sonrasında kendilerinde olmayan  bir otopsi yönetmeliğinin çıkarıldığını, hem bu otopsi yönetmeliği hem de  Türkiye'nin tarafı olduğu Minnesota Sözleşmesi uyarınca otopsinin kamerayla  görüntülendiğini belirtti.

Başsavcılık tarafından olay meydana geldikten sonra zaten kamerayla  kayıtların alındığını kaydeden Epözdemir, ''Cezaevi müdürü, cezaevi savcısı,  infaz koruma memurları, başsavcı, soruşturma savcısı kamera kayıtları  görüntülerin olduğu bir yerde böyle bir spekülatif birşeyin olması hayatın olağan  akışına aykırı, mantık ve fizik kurallarına uygun görünmüyor'' dedi.  (Milliyet)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder