Ahmet Mahmut Ünlü şunları söyledi:
80 sene namaz kılsan ama sonra bıraksan namazına itibar yok, çünkü itibar sonadır. Hadis-i şerifte “Adam sonuna kadar iyi gider, ölümüne yakın sapıtır, cehenneme gider” diyor. Bu tehlikeyi beş paralık keyif için göze almayalım! Yılbaşı gecesi normal günlerde yaptığımız şeylerde hiçbir değişiklik yapmayalım. Yılbaşına özel hangi program olursa olsun merasime girer. Haber, açık oturum fark etmez, illa magazin olmasına gerek yok.
Ahmet Mahmut Ünlü’nün Vahdet gazetesinin bugünkü (25 Aralık 2014) nüshasında yayımlanan, "Yılbaşında hindi yemek caiz değildir" başlıklı yazısı şöyle:
'Yılbaşında hindi yemek caiz değildir'
Bir insan günah olduğunu bilerek ve şirk merasimine tazim kastetmeyerek KATILIRSA kafir olmaz, günahkâr olur. Ama tazim kastederse namaz kılsa da kafir olur.
Yeni yıl kutlaması konusunda daha önce çok sohbetler yaptık, çok beyanlarda bulunduk ama günü gelmişken bir kez daha bahsetmekte fayda var.
Bu konuda evvela şunu belirtmek gerekiyor. Bizim takvimimiz miladi takvim değildir. Miladi takvim bizim dini hiçbir vazifemizi tespit etmiyor. Ramazanımız, kurbanımız, haccımız vs… Bunların hiçbiri miladi takvimle belirlenmiyor. Çünkü miladi takvim güneş, hicri takvim ay senesidir. Bunların arasında da 10 gün fark vardır. Bu yüzden her sene Ramazan, Kurban 10 gün geri geliyor. Bu da zekâtta bile hesap yapıldığı zaman sıkıntı çıkarır.
Dolayısıyla bu takvimlerimiz tahrip ettiler. Saatimizi, yazımızı, kıyafetimizi, yüzümüzü, huyumuzu, suyumuzu bozdular. Her yer kirlendi!
Hicri takvim bizi geri bırakmaz. Kendimiz gâvur özentiliğinden kurtaralım. Biz Müslümanız, İslam âlemiyle birlikte hicri yılbaşımızı kutlayalım.
Sorunun aslı budur. Öncelikle bunun düzeltilmesi lazım. Sen bunu düzeltmedikçe, millet 2015’e giriyoruz diye televizyonda yılbaşı özel programlarını açıyor, seyretmeye başlıyor. Bunda tehlike var, asla caiz değil.
Çünkü bu Hristiyanların kutsalıdır, yani dini bayramıdır. Bu günü İsa (Aleyhisselâm) doğduğu gün olarak belirlemişler. Biz Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in mevlidini kutluyoruz. Peki İsa (Aleyhisselâm)ın doğumunda ne zarar var?
Yeni yıl kutlaması şirk merasimi
İsa (Aleyhisselâm)ın doğduğu günde ona rahmet okumanın, sadaka verip ruhuna göndermenin, Kur’an okuyup hediye etmenin (ki ölmemiştir kendisi ama ruhaniyetine gider) bunda bir sıkıntı yok.
Ama İsa (Aleyhisselâm) normal bir peygamber değil. Yahudiler Musa (Aleyhisselâm)a tapmıyor ama Hristiyanlar İsa (Aleyhisselâm)a tapıyor. Ondan dolayı bu şirk merasimi oluyor. Kur’ân-ı Kerîm: “Allah üçün üçüncüsüdür diyenler muhakkak kâfir olmuşlardır” (Mâide Sûresi:3) diyor. Baba, oğul, kutsal ruh bu nedir?! Meryem annemizi de büyük iftirayla Allah’ın hanımı yapmışlar. Haşa! Tam bir şirk merasimi!
Dolayısıyla mesele Hazreti İsa (Aleyhisselâm) ın doğumunun kutlanmasından ileri geçmiş, ona tapınma, Allah’ın oğlu olduğu iddiası boyutuna ulaşmıştır ki, bu da şirklerin en büyüğüdür. İhlas Sûresi sırf bunun için nazil olmuştur. “O Allah doğurmadı ve doğrulmadı.” Doğurmadıysa oğlu yok. Doğrulmadıysa ana-babası yok. Bizim ihlasımızın, imanımızın temeli “Doğurmadı ve doğrulmadı” ilkesidir.
Sen şimdi bu noktada “Allah’ın oğlu var” diyorsan, Allah’a şirk koşuyorsun. Bunlar bu kafadandır. Allah ıslah etsin. Bunların kutsal saydığı gece Hazreti İsa (Aleyhisselâm)ın doğumunu kutlamaktan ileri geçip ona tapınmalarına dönmüştür. Yani bu olay mevlit merasiminden çıkmış ve şirk merasimine dönmüştür.
Şirk merasimi de olduğu zaman senin buna katılıp kutlaman tehlike. Bu hususta birçok ayeti kerime var. “Ey inanmış kullar sakın Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin.” (Mâide Sûresi:51)
Onların kutladığı bu gecede kutlama yapmaktan önemli bir dostluk olabilir mi?! Sen onun kutsal gecesini kutluyorsun. Kutluyorsun derken Hristiyan’a “Benim gecem değil ama senin geceni tebrik ederim” manasında bir kutlama da değil.
Azıcık dahi meyletmeyin
Evine, ocağına sokarak, masana, sofrana yansıtarak, programlarını ona özel yaparak ve içki, kumar, fuhuş, dans vs. gibi sonu olmayan münkerât ve müstehcenât… Allah’ın dininin ve kitabının kabul etmediği şekillerde onları taklit ediyorsun. Ama Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Kim sizin içinizde onları dost ediniyorsa onlardandır.” (Mâide Sûresi:51)
“Zalimlere azıcık dahi meyletmeyin.” (Hûd Sûresi:113)
Yahudi, Hristiyan demedi ki. Kur’an birbirini tefsir eder. Öbür ayet “En büyük zülüm şirktir” (LokmânSûresi:13) diyor. Sen bir adama haksızlık yapıyorsan zalim oluyorsun. Burada Allah’a haksızlık yapıyorsun ve “Doğurdu” diyorsun.
Allah’a iftira atıyorsun haşa!
Kur’an-ı Kerim’de de geçiyor. “Az kalsın gökler üstten aşağı yarılacak, yerler yarılacak, dağlar üstlerine düşecek, kıyamet kopacaktı Allah’ın çocuğu var dediler diye.” (Meryem Sûresi:90-91) “Bu çok ağır bir söz! Kıyametin saatini belirlediğim için gökler duruyor” diyor Mevla. Yoksa bu söz göğü yere indirir. Kur’an-ı Kerim ile sabit.
Ateş size de dokunur
Tabi ki Müslüman da olsa zalime meyledilmez ama kâfir olup da zalimse, Allah’ın hakkını yiyorsa ve Allah’a iftira atıyorsa bunlara meyletmeyin. Ne olur? “Ateş size de dokunur” (Hûd Sûresi:113)
Yani onları tamamen ve ebedi yakacak. Kur’an-ı Kerim’in ifadelerine çok dikkat edelim. “Ateş sizi de kaplar, ebedi kalırsı-nız” demiyor ama “Size de dokunur” diyor. Çünkü hitap Müslümanlaradır.
Noel kutlamaya hazırlanan zavallı Müslümanlaradır!
Yılbaşında değil, iki gün sonra ye!
Burada tehlike çok büyük! Hadis-i şerifte “Kim bir topluluğun karartısını çoğaltırsa o onlardandır.” (Deylemî, no:5621, 3/519) buyurulur. Karaltı kalabalık demek. Bir milyar ise bunu kutlayan, sen de kutladın oldu bir milyar bir. O birle kutlayanların karaltısını çoğalttın. Onlardansın! Hristiyan değilsin ama onlara benzeyenlerdensin. “Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa o onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs:5, no:4033, 4/78) Hindi o zamanlarda ucuz oluyorsa alabilirsiniz ama o gün kesmeyin, 2 gün sonra kesin. Ama sen kurban bayramından kurban keser gibi aynı gece aynı gün hindi merasimi yaparsan bu haramdır.
Hindi helal olabilir ama sen kafirin şirk merasimine katıldığın anda harama girdin. Bunu bütün kitaplarımız beyan ediyor.
Herkese İmam-ı Rabbani gelmez
İmam-ı Rabbani Hazretleri Mektubat’ında komşusunu anlatıyor. “Komşum hastalandı, beni ziyarete çağırdılar. Gittim ziyaretine. Baktım çok fena gördüm. Yüzünde Müslüman olarak öleceğinin alametleri yok. Anladım ki imanı pır pır ediyor, söndü sönecek ve imansız gidecek.
Bir gram karanlık kalkmadı
Hemen kalbine teveccüh etti. Bir defa etti bir gram karanlık kalkmadı kalbinden, bir kere daha etti gene değişen bir şey olmadı, bir kere daha denedi ama 1 gram karanlık kaldıramadı kalbinden. Mevla (Celle Celâlühû) Hazretleri’ne müracaat etti. “Ya Rabbi! Acaba bendemi bir şey var. 3 kere teveccüh ettim bir zerre karanlık kaldıramadım.” dedi. Kalbine ilham gelmiş: “Ey İmam!
Sen bu teveccühleri dağlara yapsaydın dağları yerinden oynatırdım. Ama bu adamın kalbindeki karanlık kâfirlerin merasimlerine katılmak, gecelerini kutlamaktan gelen şirktir. Bunu ateş paklar.”
İmanını zor kurtardı
“Ateş paklar” sözünde de yine müjde var. Yani cehennemde yanıp temizlenmek var. Eğer imanını kurtaramamış olsa ebedi cehennem zaten. Bunun üzere İmam-ı Rabbani Hazretleri evine çekiliyor ve istihare yapıyor cenazesine gideyim mi, gitmeyeyim mi diye. İstiharede “İmanını zor kurtardı cenazesine git” buyruluyor.
Karanlığa başını sokma
Adamın az kalsın iman nuru sönecekmiş. Sen kendini bu kadar zor duruma niye sokuyorsun? Yani bu Noel kutlamasına karışmak öyle bir felaket açar ki adamın başına son nefeste imanını kaybettirebilir. Haram olduğuna inandığı sürece içki, kumar, faiz, fuhuştan iman tehlikeye gitmez ama bu şirk merasimine değer vermekten son nefeste iman tehlikeye gidebilir.
Beş paralık keyif için yapma
Herkese İmam-ı Rabbani gelmez ölürken! Bir de İmam-ı Rabbani gibi yetmiş bin evliyanın reisi, ikinci binin müceddidinin bile açamayacağı bir karanlığa başını niye sokuyorsun?!
80 sene namaz kılsan ama sonra bıraksan namazına itibar yok, çünkü itibar sonadır. Hadis-i şerifte “Adam sonuna kadar iyi gider, ölümüne yakın sapıtır, cehenneme gider” diyor. Bu tehlikeyi beş paralık keyif için göze almayalım! Yılbaşı gecesi normal günlerde yaptığımız şeylerde hiçbir değişiklik yapmayalım. Yılbaşına özel hangi program olursa olsun merasime girer. Haber, açık oturum fark etmez, illa magazin olmasına gerek yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder