CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Olağan Kurultayı'nda 1238 delegenin kullandığı 990 geçerli oyun tamamını alarak yeniden CHP genel başkanı oldu. 248 oy ise geçersiz sayıldı. Kılıçdaroğlu, 35. Olağan Kurultay’da hükümeti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı sert sözlerle hedef aldı. “Güneydoğu’daki fotoğrafların Suriye’deki, Lübnan’dakilerden ne farkı var” diye soran Kılıçdaroğlu, “2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Sorumlusu kimdir? Diyarbakır’daki taksi şoförü Şehmuz mu? Akan kanın, gözyaşının tamamının sorumlusu iktidardır” dedi.
CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu, yeniden genel başkan seçildi. Oy kullanan bin 238 delegeden 990'ının oyunu alan Kılıçdaroğlu, yeniden gelen başkan oldu. Kullanılan oylardan 248'i geçersiz sayıldı.
Sonucun açıklanmasının ardından, partililer sevinç gösterisinde bulundu. CHP'nin toplam bin 275 delegesi bulunuyordu. Kurultay Pazar günü saat 10.00'da toplanmak üzere çalışmalarını tamamladı.
Kılıçdaroğlu kurultayda özetle şunları söyledi:
TÜRKÜLER SÖYLEMEK İSTERDİK
“Burada oyunlar oynanmasını, türküler söylenmesini isterdik. Ama geldiğimizi nokta iç açıcı değil. Yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. Oluşan atmosfer bunların tümünü gölgeliyor. Karamsar tablonun sebebi ülkeyi yönetenlerdir.
TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR
CHP’liler olarak terör nereden gelirse gelsin, nasıl gelirse gelsin, karşıyız. Terör, bir insanlık suçudur ve teröristler asla affedilmemelidir. Terörle mücadele akılla yapılır, bilgiyle yapılır, irfanla yapılır. Elbette mücadele edelim, kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Suriye’deki, Lübnan’daki fotoğraflardan ne farkı var, Güneydoğu’daki fotoğrafların? Masaya otururken, ciddi yanlışlar yaptılar. Akan kanın, gözyaşının, ölenlerin tamamının sorumlusu iktidardır. 2002’de sıfır terörle ülkeyi teslim aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Bunların sorumlusu kimdir? Diyarbakır’daki taksi şoförü Şehmuz mu? Neyin bedelini ödüyor Türkiye?
DARBE RUHUNU DEĞİŞTİRELİM
Darbe yasalarının değişmesi konusunda samimi olarak toplantılara katılacağız, düşüncelerimizi aktaracağız. Kimsenin kişisel görüşleri üzerine bir ülke inşa edilmesine izin vermeyeceğiz. ‘Gelin darbeci ruhu değiştirelim’ diyorum. Bu ülkenin aydınları düşüncelerini açıkladılar diye sabahın köründe evleri basılıyor, gözaltına alınıyor. Bizim de katılmadığımız yönleri var, ama insanlar düşüncelerini özgürce dile getirebilmeli. Bu diktatör bozuntusu diyor ki, ‘Devletin ekmeğini yiyip devlete düşmanlık eden.’ Ben de ona sormak istiyorum, devletin ekmeğini yiyip devletin tüm imkanlarından yararlananlar devleti soyarken acaba niye düşünmüyorlardı?
4. BÜYÜK DEVRİME HAZIRLIK
CHP en büyük değişimleri bu ülkeye getiren partidir. Dördüncü büyük devrime hep beraber hazırlık yapacağız. Bedeli ne olursa olsun, bu ülkeye özgürlükçü demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Bizi tutuklayabilirler, gözaltına alabilirler, ne yaparlarsa yapsınlar, bedeli ne kadar ağır olursa olsun bu ülkeye özgürlüğü CHP getirecek. Sana açık net çağrı yapıyorum, Davutoğlu. Darbe hukukunun arkasına saklanma, saklanan adam darbe zihniyetini kafasından atmamıştır. Size muhtıra veren adama üstün hizmet madalyası verdiniz. Hangi darbeden bahsediyorsunuz? Tamamen halkı kandırmaya dönük. (Parti yetkilileri diğer 3 devrimi şöyle sıraladı: 1. büyük devrim saltanata son verilip Cumhuriyet’in kurulması; 2. büyük devrim İnönü zamanında tek partili dönemden çok partili döneme gidilmesi; 3. devrim Bülent Ecevit ile sosyal demokrasiye geçilmesi...)
DİKTATÖR BOZUNTUSU
Cumhurbaşkanını nitelikleri, görevleri vardır. 103. maddede cumhurbaşkanının yemini vardır. Namus ve şeref kavramının, bu toplumda ne kadar önemli bir kavram olduğunu biliyoruz. Bir kişi çıkıp bu sözü verdiyse, ölümüne bunu yerine getirir. Çünkü namus ve şeref bizim için tartışılmaz. Diktatör bozuntusu olan adam, senin için şeref ve namus ne anlama geliyor. Sen namus ve şereften neyi anlıyorsun, sen bu yemini neden ettin? Sende namus ve şeref ne anlama geliyor? Bunu öğrenmek istiyorum. Dindar adamda namus ve şeref kavramı baş tacıdır.”
PATRONLU BAŞKANLIK İSTİYORLAR
Onların niyeti darbe hukukunu kaldırmak değil, darbe hukukunu tahkim etmek. Yetmiyor başkanlık sistemini istiyorlar. Nasıl başkanlık; patronlu başkanlık sistemi. Buna asla izin vermeyeceğiz. Neden Osmanlı’nın parlamenter sistemini reddediyorsun. Bir kişi emredecek herkes gereğini yapacak. Türkiye’de parlamenter sağlıklı çalışıyor mu? Hayır çalışmıyor. Özgürlükçü demokrasiyi getirirsek, sistem çalışır. 12 Darbe darbe diyorlar ama darbe hukukunu güçlendirdiler.
TRİBÜN MUHALEFETİ
Genel başkanlık için aday adaylığını açıklayan İzmir milletvekili Mustafa Balbay, adaylık için gerekli 128 delegenin imzasını toplayamadığı için yarışa katılamadı. 92 imza toplayabilen Balbay, “Mevcut şartlarda aday olamıyorum” dedi. Kurultay salonunda milletvekilleri parti meclisi (PM), merkez yürütme kurulu (MYK) ve ve onur kurulu üyelerine ayrılmış yerler varken eski CHP Lideri Deniz Baykal’ın partililerle birlikte tribünlerde oturması dikkat çekti.
İstanbul milletvekili Gülay Yedekçi ise milletvekilleri için ayrılan yerde oturmak yerine, erken gelerek Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ayrılan yerin yanına oturdu.
Yalova milletvekili Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme de kurultay kulisinde konuşulan konulardan biri oldu.
İnce, kendisine PM üyeliği teklif edildiğini kendisinin de kabul etmediğini açıkladı. Ancak genel merkez kaynaklarından, görüşme talebinin İnce’den geldiği ve PM üyeliği önerilmediği iddiası geldi. İnce ise Twitter’dan, “Kimse bu genel merkez kaynakları, görüşmenin içeriği İstanbul milletvekili Ali Özcan’dan öğrenilebilir” mesajını paylaştı. Özcan da “İki kişinin görüşmesinden benim haberim nasıl olabilir. Gitmiş görüşmüş” demekle yetindi. (hürriyet.com.tr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder