Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, İslam dininin süt akrabalığını bir evlenme engeli olarak gördüğünü belirterek, "Onun için bu tür girişimlerin mutlaka kayıt altına alınması yani süt sahiplerinin ve kime verildiğinin bilinmesi gerekmektedir. Yetkililerin de bu yönde tedbir alması yerinde olacaktır." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, Bursa'da annesi trafik kazasında hayatını kaybeden bebeğin sezaryenle doğumunun ardından yakınlarının başlattığı "anne sütü" kampanyası üzerine gündeme gelen "süt akrabaları arası evlilik" konusunu AA muhabirine değerlendirdi.
Yaman, öksüz kalan bir bebek için herkesin yardımcı olmaya çalışması ve bunun sorumluluğunu hissedip tedbirler almasının dini bir vecibe olduğunu söyledi. "Yetim ve öksüzler, Müslüman topluma verilmiş birer emanettir. Onların haklarının çiğnenmemesinin yanı sıra ihtiyaçlarının giderilmesi, yaralarının sarılması ve iyi birer insan olarak yetiştirilmeleri farz-ı kifaye yani toplumsal bir görevdir. Halkımızın Kaan bebek dolayısıyla sergilediği yardımlaşma duygusu takdire şayandır." diyen Yaman, bu sorumluluk yerine getirilirken dini değer ve hükümlerin de göz önüne alınması gerektiğini belirtti.
Yaman, şöyle devam etti:
'SÜT AKRABALAR MEYDANA GELEBİLİR'
"Bu bağlamda bebeğin beslenmesi sağlanırken, süt akrabalığının meydana gelip gelmediği de dikkate alınmalıdır. Zira İslam dini, süt akrabalığını bir evlenme engeli olarak görmüş, Nisa Suresi'nin 23. ayetinde ve pek çok hadis-i şerifte bu açıkça vurgulanmıştır. Buna göre süt kardeşler ve süt teyze, süt amca gibi tıpkı nesep/doğum yoluyla evlenilemeyen süt akrabalarla evlenmek yasaklanmıştır. Bu sebeple süt veren anne ve yakınları ile süt verilen bebek arasında bu akrabalığın meydana gelip gelmediğini tespit ve bunu kayıt altına almak son derece önemlidir. Dolayısıyla sırf insani duygularla başlatılan kampanyanın, farkında olmadan ileride evlenmesi söz konusu olabilecek süt akrabalar meydana getirmesi de ihtimal dahilindedir. Onun için bu tür girişimlerin mutlaka kayıt altına alınması yani süt sahiplerinin ve kime verildiğinin bilinmesi gerekmektedir. Yetkililerin de bu yönde tedbir alması yerinde olacaktır."
Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde 11 Ekim'de geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan 8 aylık hamile Tuğba Dilmeç, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılmış, kadın doğum, genel cerrahi ve beyin cerrahi uzmanlarının müdahalesi sonucu bebek, sağlıklı bir şekilde sezaryenle dünyaya gelmişti. Anne Dilmeç, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiş, organları başka hastalara nakledilmişti. Olayın ardından yakınları, annesiz kalan Kaan bebek için "anne sütü" kampanyası başlatmış, çok sayıda duyarlı vatandaş da hastaneye anne sütü göndermişti. Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder