Bu Resmi Gazete'de Yatırımların Proje Bazında desteklenmesi ve bazı kanun hükmünde kararnamelerde tadil yapılması kararı yayımlandı. Buna göre şehit eş ve çocuklarına ÖTV'siz araç verilecek. Turizmcilerin bazı ödemeleri bir yıl ertelenecek.
İşte resmi gazetede yer alan yeni düzenlemedeki bazı ekonomik maddeler:
-Şehit eş veya çocukları, şehidin eş ve çocuğunun bulunmaması halinde ise anne veya babası ÖTV ödemeksizin araç alabilecek.
-Kamudaki teftiş veya denetim elemanlarının işlemlerindeki kişisel kusur, haksız fiil veya sorumluluklarına dair idare aleyhine tazminat davası açılabilecek. Ancak bu görevlilerin eylemlerini kin, garez, hatır, baskı veya telkinle yaptığı kanaati oluşursa idarenin ödediği tazminat görevliye rücu edilebilecek.
-Turizm tesisleri yapmak üzere kamu arazisi tahsis edilen işletmecilerden 2016’da alınması gereken kira, kullanma izni bedelleri ve hasılat payları ile izinsiz kullandıkları Hazine taşınmazlarının ecrimisillerin ödeme süreleri bir yıl ertelenecek.
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI, İŞ YERİ HEKİMİ İÇİN SÜRE…
-Düzenlemeye göre, kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan iş yerlerinin iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi görevlendirme yükümlülüğünün süresi 1 Temmuz 2017’ye uzatılacak.
9 Eylül 2016 Cuma
Ev alacaklar dikkat! KDV yüzde 18'den yüzde 8'e indi
Bakanlar Kurulu, 150 m2'nin üzerindeki konutlar için yüzde 18 olan KDV oranını yüzde 8'e indirdi.
Kararla KDV oranlarının tespitine ilişkin karara eklenen geçici bir maddeyle, konut teslimlerinde yüzde 18 olarak uygulanan KDV'nin 31 Mart 2017'ye kadar yüzde 8 olarak uygulanması hüküm altına alındı.
Yetkililer, konut teslimlerinde yüzde 1 ve yüzde 8 olarak uygulanan KDV oranlarında herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını bildirdi.
Vergi oranları artırıldı
Akaryakıt ürünlerini içeren özel tüketim vergisi (ÖTV) (I) sayılı listesindeki benzin, motorin, ev kullanımı hariç LPG ile madeni yağlar ve solventlerde vergi oranları artırıldı.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan kararname ile benzin, motorin ve ev kullanımı hariç LPG'de 20 kuruşluk artışa gidildi.
Karar uyarınca, ÖTV tutarları litre başına 95 oktan benzin için 2,1765 TL'den 2,3765 TL'ye, kurşunsuz benzin için 2,2985 TL'den 2,4985 TL'ye, motorin çeşitleri için 1,5945 TL'den 1,7945 TL ile 1,5245 TL'den 1,7245 TL'ye yükseltildi.
Rakamlar neler?
Karar kapsamında LPG'ye uygulanan ÖTV tutarı da kilogram başına 1,5780 TL'den 1,7780 TL'ye çıkarıldı.
Değişiklik kapsamında benzol, tuluol, ksiol, solvent nafta gibi ürünler ile madeni yağlama ürünlerinin ÖTV tutarlarında yapılan düzenlemeler de yer alıyor.
Ekonomi yetkilileri, motorinde artırılan ancak madeni yağda artırılmayan ÖTV maktu tutarlarının bazı ticari nakil vasıtalarında yakıt olarak kullanılabilen 10 numara yağ yapımına yol açtığını belirterek, motorin ve madeni yağda maktu vergi artış düzenlemesinin bunun önüne geçilmesi için paralel olarak yapıldığını söylediler.
Kararla KDV oranlarının tespitine ilişkin karara eklenen geçici bir maddeyle, konut teslimlerinde yüzde 18 olarak uygulanan KDV'nin 31 Mart 2017'ye kadar yüzde 8 olarak uygulanması hüküm altına alındı.
Yetkililer, konut teslimlerinde yüzde 1 ve yüzde 8 olarak uygulanan KDV oranlarında herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını bildirdi.
Vergi oranları artırıldı
Akaryakıt ürünlerini içeren özel tüketim vergisi (ÖTV) (I) sayılı listesindeki benzin, motorin, ev kullanımı hariç LPG ile madeni yağlar ve solventlerde vergi oranları artırıldı.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan kararname ile benzin, motorin ve ev kullanımı hariç LPG'de 20 kuruşluk artışa gidildi.
Karar uyarınca, ÖTV tutarları litre başına 95 oktan benzin için 2,1765 TL'den 2,3765 TL'ye, kurşunsuz benzin için 2,2985 TL'den 2,4985 TL'ye, motorin çeşitleri için 1,5945 TL'den 1,7945 TL ile 1,5245 TL'den 1,7245 TL'ye yükseltildi.
Rakamlar neler?
Karar kapsamında LPG'ye uygulanan ÖTV tutarı da kilogram başına 1,5780 TL'den 1,7780 TL'ye çıkarıldı.
Değişiklik kapsamında benzol, tuluol, ksiol, solvent nafta gibi ürünler ile madeni yağlama ürünlerinin ÖTV tutarlarında yapılan düzenlemeler de yer alıyor.
Ekonomi yetkilileri, motorinde artırılan ancak madeni yağda artırılmayan ÖTV maktu tutarlarının bazı ticari nakil vasıtalarında yakıt olarak kullanılabilen 10 numara yağ yapımına yol açtığını belirterek, motorin ve madeni yağda maktu vergi artış düzenlemesinin bunun önüne geçilmesi için paralel olarak yapıldığını söylediler.
Nihat Hatipoğlu, Fetullah Gülen'e yüklendi
Ölüm korkusu nasıl yenilir sorusunu cevaplayan Nihat Hatipoğlu, isim vermeden Fetullah Gülen'e sert sözlerle yüklenirken "Bu tür insanlar ölümü ebediyen yenemeyecektir" dedi.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, ölüm korkusu nasıl yenilir sorusunu cevaplarken Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine de değindi.
"ÖLÜMÜ YENMENİN YOLU..."
Hatipoğlu, mümin insanın ölüm korkusunu yenmesini değil, ölüme kendisini hazırlaması gerektiğini belirtti. "Ölümü yenmenin yolu ölümü aşmaktır" diyen Prof. Dr. Hatipoğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sizin ölüm korkunuzu yenmeye değil, ölüme hazırlanmaya kendinizi yakınlaştırmanız gerekir.
"İNSANLARI TANKLARLA İKİYE BÖLMEK DEĞİL"
Ölümü yenmenin yolu, ölümü aşmaktır. Ölümü aşmanın yolu teslimiyettir. Ölümü aşmanın yolu, ölüme hazır olmaktır, namaz kılmaktır, merhamet etmektir, karınca incitmemektir. Ama gerçekten karınca incitmemektir. Karınca yuvası bozmamaktır. İnsanları tanklarla ikiye bölmek değil. Şehit olmuş olan bir insanın önünde 3 yudum suyu içerken 'Ben sünnet uyguluyorum' diyecek kadar vahşileşmemektir.
"ÖLÜM ONLARI YENECEKTİR"
Bu tür insanlar ölümü ebediyen yenemeyecektir. Ölüm onları yenecektir. Çünkü ölüm onların azaba kavuşması için bir merdiven olacaktır. Temiz olman, ihlâslı olman, samimi olman, sineği incitmemen hakikaten gerektir. Ama sözde değil gerçekte. Ölümü yenmenin yolu, Şeb-i Arus gibi yani evlenme gecesi gibi Mevlana'nın dediği gibi ölüme hazır olmaktır."
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, ölüm korkusu nasıl yenilir sorusunu cevaplarken Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine de değindi.
"ÖLÜMÜ YENMENİN YOLU..."
Hatipoğlu, mümin insanın ölüm korkusunu yenmesini değil, ölüme kendisini hazırlaması gerektiğini belirtti. "Ölümü yenmenin yolu ölümü aşmaktır" diyen Prof. Dr. Hatipoğlu, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Sizin ölüm korkunuzu yenmeye değil, ölüme hazırlanmaya kendinizi yakınlaştırmanız gerekir.
"İNSANLARI TANKLARLA İKİYE BÖLMEK DEĞİL"
Ölümü yenmenin yolu, ölümü aşmaktır. Ölümü aşmanın yolu teslimiyettir. Ölümü aşmanın yolu, ölüme hazır olmaktır, namaz kılmaktır, merhamet etmektir, karınca incitmemektir. Ama gerçekten karınca incitmemektir. Karınca yuvası bozmamaktır. İnsanları tanklarla ikiye bölmek değil. Şehit olmuş olan bir insanın önünde 3 yudum suyu içerken 'Ben sünnet uyguluyorum' diyecek kadar vahşileşmemektir.
"ÖLÜM ONLARI YENECEKTİR"
Bu tür insanlar ölümü ebediyen yenemeyecektir. Ölüm onları yenecektir. Çünkü ölüm onların azaba kavuşması için bir merdiven olacaktır. Temiz olman, ihlâslı olman, samimi olman, sineği incitmemen hakikaten gerektir. Ama sözde değil gerçekte. Ölümü yenmenin yolu, Şeb-i Arus gibi yani evlenme gecesi gibi Mevlana'nın dediği gibi ölüme hazır olmaktır."
8 Eylül 2016 Perşembe
Karısını tornavidayla 43 yerinden yaraladı, ceza indirimi aldı
Eşi Hasret Çamoğlu'nu "kasten öldürmeye teşebbüs" ten suçlu bulunup önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yakup Kara hakkındaki ceza 11 yıl 3 aya indirildi. Mahkeme ceza indirimini "Sanığın eylemini kapılmış olduğu hiddet ve şiddetli elemin etkisiyle tahrik altında işlemesi, eylemin teşebbüs aşamasında kalması, duruşmadaki saygılı tutum ve davranışları ile pişmanlığı" gibi gerekçelere dayandırdı. Yakup Kara'nın bir televizyon programında konuk edilmesi büyük tepki çekmişti.
Çekmeköy'de, 4 çocuğunun annesi eşi Hasret Çamoğlu'nu 43 yerinden tornavida ile öldürmeye teşebbüs eden Yakup Kara'nın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
"İyi hal indirimi almadan cezalandırılsın"
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıldır süren yargılamanın karar duruşmasına tutuklu sanık Yakup Kara, şikayetçi Hasret Çamoğlu ve taraf avukatları katıldı. Hasret Çamoğlu'nun avukatı Perihan Meşeli, Çamoğlu'nun sistematik olarak şiddete maruz kaldığını belirterek, "Kadın cinayetlerinde erkek sanıkların otomatik olarak iyi hal indirimi aldıkları görülmektedir. Sanığın iyi hal indirimi almadan cezalandırılmasını talep ediyoruz. Pişman hali yoktur. Ambulans dahi çağırmamıştır" dedi.
"Kendisini öldürmek istemedim"
Duruşmada son sözü sorulan sanık Kara da, "Ambulansı dahi beklemeden kendi imkanlarımla Hasret'i hastaneye gönderdim. Kendisini öldürmek istemedim. Kendisi beni cezaevindeyken de 7-8 kere ziyaret etti. Beraatime karar verilsin" şeklinde konuştu.
"Öldürmek isteseydi, rahatlıkla öldürebilirdi"
Sanık avukatı Alican Aktay ise, suçun öldürmeye teşebbüs olmadığını savunarak, "Müvekkilim öldürmek isteseydi rahatlıkla eşini öldürebilirdi, önünde engel yoktu. Yaralama kastıyla hareket etmiştir. Mağdur Hasret'e gelen cinsel içerikli mesajlar nedeniyle öfkeye kapılan müvekkilim bu suçu işlemiştir. Haksız tahrik hükümleri uygulansın" dedi.
Önce ağırlaştırılmış müebbet, indirimle 11 yıl 3 ay hapis cezası
Mahkeme heyeti, sanık Yakup Kara'yı nikahli eşini kasten öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini kapılmış olduğu hiddet ve şiddetli elemin etkisiyle tahrik altında işlediği ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirten mahkeme heyeti, sanığın duruşmadaki saygılı tutum ve davranışları ile pişmanlığını da takdiri hafifletici neden kabul ederek cezayı 11 yıl 3 aya indirdi.Mahkeme, sanık Kara'yı ayrıca çocukları Yağmur Kara'ya yönelik "Kasten yaralama" suçunu da işlediği gerekçesiyle 3 bin lira adli para cezasına çarptırdı.
İddianameden
4 dört çocuk sahibi olan Hasret Çamoğlu(Kara), boşanma davası açtığı eşi tarafından 8 Ağustos 2014 tarihinde 43 yerinden tornavida ile yaralandı. Hasret Çamoğlu komşuları tarafından hastaneye kaldırılırken, yakalanan Yakup Kara tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunun üzerine avukatlar, Adli Tıp'tan gelen ve genç kadının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını belirten raporla birlikte tekrar tutuklama talebinde bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan 37 yaşındaki Yakup Kara 29 Ağustos 2014'te tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından Yakup Kara hakkında, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
"43 yerinden tornavida darbeleri ile..."
Dava sonrası adliye bahçesinde açıklama yapan Hasret Kara'nın avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, "Hasret kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz kadınlardan biri olabilirdi ölüme ramak kalmıştı. Ölümün kıyısından döndü. Vahşi bir şekilde 43 yerinden tornavida darbeleri ile ve bütünü de vücudunun baş, boyun, göğüs bölgesine yani ölümcül yerlerine gelen darbelerle çok ağır yaralandı. Bu saldırıya yapan tutuklanmamıştı. Mahallede kadınlar Hasret'in kapısı önünde nöbet tuttular. 11 yıl 3 aylık bir hapis cezası verildi. Haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulandı bu davada. Yani Yakup Kara sadece takım elbiseli olduğu için iyi hal indirimi aldı. Neden uygulandı? Karşı tarafın 'Telefonunda mesaj gördüm' demesi nedeniyle uygulandı. Bu mesajlar var mı, yok. Yani mahkeme görmediği mesajları sanık erkeğin iddiasına dayanarak yeterli buldu ve haksız tahrik indirimi uyguladı" dedi. Bir diğer avukatı Fulya Gürsoy ise, "Geç de olsa adalet tecelli etmiştir. Kadına ve çocuğa karşı şiddetin namus, örf, gelenek gibi hiçbir açıklaması olamaz" diye konuştu. DHA
Çekmeköy'de, 4 çocuğunun annesi eşi Hasret Çamoğlu'nu 43 yerinden tornavida ile öldürmeye teşebbüs eden Yakup Kara'nın yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
"İyi hal indirimi almadan cezalandırılsın"
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 yıldır süren yargılamanın karar duruşmasına tutuklu sanık Yakup Kara, şikayetçi Hasret Çamoğlu ve taraf avukatları katıldı. Hasret Çamoğlu'nun avukatı Perihan Meşeli, Çamoğlu'nun sistematik olarak şiddete maruz kaldığını belirterek, "Kadın cinayetlerinde erkek sanıkların otomatik olarak iyi hal indirimi aldıkları görülmektedir. Sanığın iyi hal indirimi almadan cezalandırılmasını talep ediyoruz. Pişman hali yoktur. Ambulans dahi çağırmamıştır" dedi.
"Kendisini öldürmek istemedim"
Duruşmada son sözü sorulan sanık Kara da, "Ambulansı dahi beklemeden kendi imkanlarımla Hasret'i hastaneye gönderdim. Kendisini öldürmek istemedim. Kendisi beni cezaevindeyken de 7-8 kere ziyaret etti. Beraatime karar verilsin" şeklinde konuştu.
"Öldürmek isteseydi, rahatlıkla öldürebilirdi"
Sanık avukatı Alican Aktay ise, suçun öldürmeye teşebbüs olmadığını savunarak, "Müvekkilim öldürmek isteseydi rahatlıkla eşini öldürebilirdi, önünde engel yoktu. Yaralama kastıyla hareket etmiştir. Mağdur Hasret'e gelen cinsel içerikli mesajlar nedeniyle öfkeye kapılan müvekkilim bu suçu işlemiştir. Haksız tahrik hükümleri uygulansın" dedi.
Önce ağırlaştırılmış müebbet, indirimle 11 yıl 3 ay hapis cezası
Mahkeme heyeti, sanık Yakup Kara'yı nikahli eşini kasten öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini kapılmış olduğu hiddet ve şiddetli elemin etkisiyle tahrik altında işlediği ve eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını belirten mahkeme heyeti, sanığın duruşmadaki saygılı tutum ve davranışları ile pişmanlığını da takdiri hafifletici neden kabul ederek cezayı 11 yıl 3 aya indirdi.Mahkeme, sanık Kara'yı ayrıca çocukları Yağmur Kara'ya yönelik "Kasten yaralama" suçunu da işlediği gerekçesiyle 3 bin lira adli para cezasına çarptırdı.
İddianameden
4 dört çocuk sahibi olan Hasret Çamoğlu(Kara), boşanma davası açtığı eşi tarafından 8 Ağustos 2014 tarihinde 43 yerinden tornavida ile yaralandı. Hasret Çamoğlu komşuları tarafından hastaneye kaldırılırken, yakalanan Yakup Kara tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunun üzerine avukatlar, Adli Tıp'tan gelen ve genç kadının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını belirten raporla birlikte tekrar tutuklama talebinde bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan 37 yaşındaki Yakup Kara 29 Ağustos 2014'te tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından Yakup Kara hakkında, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
"43 yerinden tornavida darbeleri ile..."
Dava sonrası adliye bahçesinde açıklama yapan Hasret Kara'nın avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, "Hasret kadın cinayetlerinde kaybettiğimiz kadınlardan biri olabilirdi ölüme ramak kalmıştı. Ölümün kıyısından döndü. Vahşi bir şekilde 43 yerinden tornavida darbeleri ile ve bütünü de vücudunun baş, boyun, göğüs bölgesine yani ölümcül yerlerine gelen darbelerle çok ağır yaralandı. Bu saldırıya yapan tutuklanmamıştı. Mahallede kadınlar Hasret'in kapısı önünde nöbet tuttular. 11 yıl 3 aylık bir hapis cezası verildi. Haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulandı bu davada. Yani Yakup Kara sadece takım elbiseli olduğu için iyi hal indirimi aldı. Neden uygulandı? Karşı tarafın 'Telefonunda mesaj gördüm' demesi nedeniyle uygulandı. Bu mesajlar var mı, yok. Yani mahkeme görmediği mesajları sanık erkeğin iddiasına dayanarak yeterli buldu ve haksız tahrik indirimi uyguladı" dedi. Bir diğer avukatı Fulya Gürsoy ise, "Geç de olsa adalet tecelli etmiştir. Kadına ve çocuğa karşı şiddetin namus, örf, gelenek gibi hiçbir açıklaması olamaz" diye konuştu. DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Açığa alma yarışına girmeyin
Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan valilere FETÖ ile ilgili yürütülen sorşturmalara ilişkin üst üste uyarılar geldi. Valiler Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan soruşturmalarda adil davranılması konusunda uyarılar yaptı. Erdoğan "açığa alma yarışına girmeyin" dedi. Benzer uyarılar Başbakan Binali Yıldırım'dan da gelmişti. Valilere seslenen Yıldırım "Zaman zaman titiz davranılmadığı serzenişleri geliyor. İşin başında hepsini söyledik; intikam duygusuyla değil adaletle çalışacağız"demişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "PKK ile FETÖ'nun, DEAŞ ile DHKP-C'nin bizim nezdimizde bir farkı yoktur. Hepsi de ülkemizin, milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin düşmanıdır. İşte bunları 15 Temmuz'dan sonra çok daha açık ve net gördük, yaşadık. Öyleyse hepsinin de kökünü kazıyana kadar, azimle, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Tek fert kalıncaya kadar, şahsım için söylüyorum, bu mücadeleyi sürdüreceğim. Bu can bu tende olduğu sürece bu mücadeleyi sürdüreceğim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Fetullahçı Terör Örgütü) Belediye başkanlığımdan bu yana tanıdığım bu örgüt, ne yazık ki bizlere ihanet etmiştir, vatana ihanet etmiştir. İşte 1999, ondan sonra da kaçıp gitmiştir. Bölücü terör örgütünün başı buraya teslim edilirken, o da buradan malum yere gitmiştir, Pensilvanya'ya." diye konuştu.
Yurt dışındaki FETÖ okulları
cnntürk'ün haberine göre;Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün Bakanlar Kurulu toplantısında hemen bir düzenleme yapalım, Bakanlar Kurulu kararı ile olursa öyle yapacağız, veyahut da KHK içerisine sokup, dünyadaki bizim bilgimiz dışında nerede 'Türk', 'Türkiye' ünvanı varsa bunların hepsini yasaklamamız lazım. Hemen dışişleri bakanlıklarına bunları bildirelim ve o ülkelerin yönetimlerine bunu bildirmek suretiyle bir daha bu ünvanların yasaklanmasını isteyelim. Çünkü bunun üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar, hala bu mevcut." dedi.
"Sınırlarımızı terör koridoru olmaktan çıkartıp, barış koridoru haline getireceğiz"
Erdoğan, "Şu anda Cerablus'ta artık DEAŞ diye bir şey kalmadı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Rai'de aynı şekilde. Orada da adımlarımızı attık, orada da yürüyoruz. Devam edeceğiz. Nereye kadar? Onu da açıklamaya gerek yok, bizim de kendimize göre bir planımız var. Bu plan nedir? Bu plan, Türkiye'nin sınırlarını güvence altına alma planıdır. Biz bir terör koridorunun oluşturulma gayretlerine 'evet' diyemeyiz. Hem burada diplomatik görüşmelerimizi yaptık, yapacağız ama bir diğer taraftan da biz bu sınırlarımızı terör koridoru olmaktan çıkartıp, bir barış koridoru haline getireceğiz. Bizim Suriye'nin topraklarında zerre kadar gözümüz yok." diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye operasyonlarının hiç unutulmayan ve hesap edilmeyen bir şekilde hızlı ve başarılı yürümesi, dünya kamuoyunun bölgeye bakışını da değiştirdi. Bundan sonra bölgedeTürkiye'nin içinde olmadığı, Türkiye'nin rızasının alınmadığı hiçbir senaryonun devreye sokulması mümkün değildir.
"Açığa alma yarışına girmeyin, adil olun"
Gerek FETÖ gerekse PKK terör örgütüyle mücadelenin önemli bir boyutunu da bunların kamu görevlileri içindeki uzantılarının tasfiyesi oluşturuyor. FETÖ konusunda ilan ettiğimiz olağanüstü hal çerçevesinde süratle birtakım adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Aynı süreci PKK terör örgütünün kamu kuruluşları içindeki destekçileriyle ilgili de yürütmeye başladık. Sizlerden ricam, bulunduğunuz illerde bu konuda kararlı ve dikkatli çalışmalar yapmanızdır. Benim tavsiyem şu, sizlerden memurları açığa alma noktasında bir yarışa girmenizi istemiyorum sadece adil davranmanızı istiyorum. Çünkü bizim değerlerimizde zulüm yoktur, adil davranalım, zulmedenleri yerinden alalım.
Başbakan Binali Yıldırım da uyarmıştı
Başbakan Binali Yıldırım valilere yaptığı konuşmada FETö soruşturmalarında titiz davranılması noktasında uyarılar yapmıştı. Başbakan Yıldırım "FETÖ soruşturmalarında ciddi tasfiyeler yapılıyor. Zaman zaman titiz davranılmadığı serzenişleri geliyor. İşin başında hepsini söyledik; intikam duygusuyla değil adaletle çalışacağız. Yurdun her köşesine gidecek, kontrol edecek şansımız yok.
Bizim sizlerin adaletinize güvenmekten başka kaynağımız yok. Toplumda güven duygusunu sarsmamak için kılı kırk yaracaksınız. Burada ölçümüz belli; 17-25 Aralık sonrası bu örgütle irtibatı varsa bunların mazur görülmesi imkansızdır dedik." ifadelerini kullanmıştı.
Meral Akşener MHP'den ihraç edildi
MHP Disiplin Kurulu Meral Akşener'i ihraç etti. MHP Merkez Disiplin Kurulunca, Meral Akşener'in parti üyeliğinden kesin çıkarma cezası ile cezalandırılmasına oy birliğiyle karar verildi.
MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener'in yapılan gizli oylama ile parti üyeliğinden 'kesin çıkarma' cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini açıkladı.
MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, Meral Akşener'in ihracına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Öztürk, Milliyetçi Hareket Partisi Tüzüğü’nün 11., 79. ve 81. maddeleri uyarınca tedbirli olarak kesin çıkarma cezası ile cezalandırılması istemiyle Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmiş bulunan Meral Akşener hakkında düzenlenen disiplin soruşturması dosyası münderecatının Merkez Disiplin Kurulu'nca müzakere edildiğini belirterek, "Müzakereler sonucunda yapılan gizli oylama ile, Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İli, Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener'in Milliyetçi Hareket Partisi Tüzüğü’nün 78/4 - (c) , (e) , (g) , (h) ve (i) maddeleri uyarınca parti üyeliğinden 'kesin çıkarma' cezası ile cezalandırılmasına, 08.09.2016 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir. Ayrıca çağrı heyeti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç hakkındaki disiplin soruşturması da eksik evrak ikmali sonrasında ileriki bir tarihte sonuçlandırılacaktır" dedi.
MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener'in yapılan gizli oylama ile parti üyeliğinden 'kesin çıkarma' cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini açıkladı.
MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Halil Öztürk, Meral Akşener'in ihracına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Öztürk, Milliyetçi Hareket Partisi Tüzüğü’nün 11., 79. ve 81. maddeleri uyarınca tedbirli olarak kesin çıkarma cezası ile cezalandırılması istemiyle Merkez Disiplin Kuruluna sevk edilmiş bulunan Meral Akşener hakkında düzenlenen disiplin soruşturması dosyası münderecatının Merkez Disiplin Kurulu'nca müzakere edildiğini belirterek, "Müzakereler sonucunda yapılan gizli oylama ile, Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İli, Üsküdar İlçe Teşkilatı üyesi Meral Akşener'in Milliyetçi Hareket Partisi Tüzüğü’nün 78/4 - (c) , (e) , (g) , (h) ve (i) maddeleri uyarınca parti üyeliğinden 'kesin çıkarma' cezası ile cezalandırılmasına, 08.09.2016 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir. Ayrıca çağrı heyeti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ve Mehmet Bilgiç hakkındaki disiplin soruşturması da eksik evrak ikmali sonrasında ileriki bir tarihte sonuçlandırılacaktır" dedi.
11 bin 500 öğretmen açığa alındı
Milli Eğitim Bakanlığınca, bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle 11 bin 500 öğretmen açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu belirlenen 11 bin 285 öğretmen açığa alındı. Valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşması bekleniyor.
Bakanlık tarafından illere gönderilen yazıda, ekli listede adları ve görevlerine yer verilen 11 bin 285 Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevli personelin, güvenlik kuvvetlerince bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.
Yazıda, şu ifadelere yer verildi:
"Personelin bu fiilleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 6, 7, 8, 10 ve 11'inci maddelerine aykırı hareket ettikleri anlaşıldığından, 21 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanan olağanüstü hal kararı, 23 Temmuz tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince eyleme katılan ya da destek veren personelin görev başında kalmasında sakınca görüldüğünden aynı kanunun 137'inci maddesi gereğince ilgililer hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri alınmıştır."
Bakanlığın yazısında, söz konusu personele tebligat işlemlerinin acilen yapılması istendi.
Öte yandan Bakanlık yetkililerince, valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşmasının beklendiği bildirildi. Hürriyet
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), bölücü terör örgütü ve uzantılarına destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğu belirlenen 11 bin 285 öğretmen açığa alındı. Valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşması bekleniyor.
Bakanlık tarafından illere gönderilen yazıda, ekli listede adları ve görevlerine yer verilen 11 bin 285 Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görevli personelin, güvenlik kuvvetlerince bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan diğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim öğretim hakkını engelleyici nitelikte eylemlere katılarak terör örgütüne destek verici nitelikte faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği bildirildi.
Yazıda, şu ifadelere yer verildi:
"Personelin bu fiilleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 6, 7, 8, 10 ve 11'inci maddelerine aykırı hareket ettikleri anlaşıldığından, 21 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanan olağanüstü hal kararı, 23 Temmuz tarihli ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname gereğince eyleme katılan ya da destek veren personelin görev başında kalmasında sakınca görüldüğünden aynı kanunun 137'inci maddesi gereğince ilgililer hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri alınmıştır."
Bakanlığın yazısında, söz konusu personele tebligat işlemlerinin acilen yapılması istendi.
Öte yandan Bakanlık yetkililerince, valiliklerin koordinasyonunda yürütülen soruşturma sonuçları ile birlikte açığa alınan öğretmen sayısının 14 bine ulaşmasının beklendiği bildirildi. Hürriyet
Burçların tarihi gerçekten değişti mi?
Pek çok haber sitesinde NASA'nın burçların tarihini değiştirdiğine dair haberler yayınlandı. Fakat kısa süre içinde haberin asılsız olduğu ortaya çıktı.
NASA'nın burçların tarihlerini değiştirdiğine yönelik haberler gündeme oturdu. "NASA burçların tarihlerini değiştirdi", "Burçlar değişti" gibi başlıklarla aynı şekilde kısa sürede yayılan haberlerin doğru olmadığı ise kısa sürede ortaya çıktı.
Bu haberlerden birinde, NASA açıklaması şöyle duyurulmuştu:
ABD Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) 12 burcun tarihlerini güncelleyerek gökbilimciler yani astronomlar ve astrologlar arasında yeni bir tartışmaya neden oldu. Dünya'nın yörüngesel salınımı nedeniyle yıldızların Dünya'ya göre olan pozisyonunun değiştiği belirtildi. Bu nedenle, şimdiki gökyüzünün antik zamanlardakinden çok farklı olduğu; Güneş'in 12 burcu oluşturan takımyıldızların üzerinde bulunduğu zamanının da bu yüzden değiştiği ifade edildi.
Haberlerin genelinde, gökyüzünün antik zamanlardakinden çok farklı olduğu; Güneş'in 12 burcu oluşturan takımyıldızlarının üzerinde bulunduğu zamanının da bu yüzden değiştiği ifade edildi.
Yıldızların pozisyonları genel olarak sıklıkla değişiklik gösteriyor. Fakat, burçlarla takımyıldızlar aynı şey değildir. Haberde söz edildiği gibi 13 burç yoktur. Yılan ise bir burç ismi değil, bir takımyıldız ismidir. Ayrıca antik zamanda kullanılan burçlar yıllar önce zaten değişti.
Astronomi ve astroloji arasında bir bağlantı yok
Habersol.org'un haberinde ise iddianın nasıl ortaya çıktığı anlatıldı. Buna göre NASA'nın, "NASA Space Place - Explore Eart and Space (NASA Uzay Mekanı - Dünyayı ve Uzayı Keşfet)" isimli, bir internet sitesi bulunuyor. Bu sitede, çocuklara astroloji ile astronominin farkı anlatılıyor. Metinde aynı şekilde astronomi ile astroloji arasında bir bağlantı olmadığı açıkça belirtiliyor.
Burçlarla ilgili olan açıklama ise şöyle: "Babiller, burçlar kuşağının 12 işaretini ilk kez icat ettiğinde, takribi 23 Temmuz ile 22 Ağustos tarihleri arasında doğmak, Aslan Burcu olmak anlamına geliyordu. Fakat bugün, 3 bin yıl sonra, gökyüzü değişti çünkü dünyanın ekseni (Kuzey Kutbu) tamamiyle aynı yönü göstermiyor. Şimdi, Mimi'nin 4 Ağustos'taki doğum tarihi onun Aslan değil, Yengeç işareti altında doğduğunu gösteriyor."
Şu anki burçlar doğru
Bu açıklamada ise NASA, Dünya'nın Güneş ve yıldızlara göre konumuyla bağlantılı olarak geliştirilen astrolojinin 3 bin yıl önceki durumunun değiştiğini, dolayısıyla da şu an bildiğimiz burçların doğru olduğunu anlatıyor. Ortada aksi bir açıklama veya iddia edildiği gibi burçların değişiklikleriyle ilgili bir durum yok.
NASA'nın burçların tarihlerini değiştirdiğine yönelik haberler gündeme oturdu. "NASA burçların tarihlerini değiştirdi", "Burçlar değişti" gibi başlıklarla aynı şekilde kısa sürede yayılan haberlerin doğru olmadığı ise kısa sürede ortaya çıktı.
Bu haberlerden birinde, NASA açıklaması şöyle duyurulmuştu:
ABD Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) 12 burcun tarihlerini güncelleyerek gökbilimciler yani astronomlar ve astrologlar arasında yeni bir tartışmaya neden oldu. Dünya'nın yörüngesel salınımı nedeniyle yıldızların Dünya'ya göre olan pozisyonunun değiştiği belirtildi. Bu nedenle, şimdiki gökyüzünün antik zamanlardakinden çok farklı olduğu; Güneş'in 12 burcu oluşturan takımyıldızların üzerinde bulunduğu zamanının da bu yüzden değiştiği ifade edildi.
Haberlerin genelinde, gökyüzünün antik zamanlardakinden çok farklı olduğu; Güneş'in 12 burcu oluşturan takımyıldızlarının üzerinde bulunduğu zamanının da bu yüzden değiştiği ifade edildi.
Yıldızların pozisyonları genel olarak sıklıkla değişiklik gösteriyor. Fakat, burçlarla takımyıldızlar aynı şey değildir. Haberde söz edildiği gibi 13 burç yoktur. Yılan ise bir burç ismi değil, bir takımyıldız ismidir. Ayrıca antik zamanda kullanılan burçlar yıllar önce zaten değişti.
Astronomi ve astroloji arasında bir bağlantı yok
Habersol.org'un haberinde ise iddianın nasıl ortaya çıktığı anlatıldı. Buna göre NASA'nın, "NASA Space Place - Explore Eart and Space (NASA Uzay Mekanı - Dünyayı ve Uzayı Keşfet)" isimli, bir internet sitesi bulunuyor. Bu sitede, çocuklara astroloji ile astronominin farkı anlatılıyor. Metinde aynı şekilde astronomi ile astroloji arasında bir bağlantı olmadığı açıkça belirtiliyor.
Burçlarla ilgili olan açıklama ise şöyle: "Babiller, burçlar kuşağının 12 işaretini ilk kez icat ettiğinde, takribi 23 Temmuz ile 22 Ağustos tarihleri arasında doğmak, Aslan Burcu olmak anlamına geliyordu. Fakat bugün, 3 bin yıl sonra, gökyüzü değişti çünkü dünyanın ekseni (Kuzey Kutbu) tamamiyle aynı yönü göstermiyor. Şimdi, Mimi'nin 4 Ağustos'taki doğum tarihi onun Aslan değil, Yengeç işareti altında doğduğunu gösteriyor."
Şu anki burçlar doğru
Bu açıklamada ise NASA, Dünya'nın Güneş ve yıldızlara göre konumuyla bağlantılı olarak geliştirilen astrolojinin 3 bin yıl önceki durumunun değiştiğini, dolayısıyla da şu an bildiğimiz burçların doğru olduğunu anlatıyor. Ortada aksi bir açıklama veya iddia edildiği gibi burçların değişiklikleriyle ilgili bir durum yok.
Kış saati uygulaması bu sene kaldırılıyor
Kış saati uygulansın mı, uygulanmasın mı tartışması senelerce devam ederken, beklenen haber geldi. Kış saati uygulaması kaldırıldı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu sene 30 Ekim'de saatleri bir saat geriye alınmayacak. Yaz saati uygulaması daimi olarak devam edecek.
Kış saati uygulaması, üzerine nice iddialar atıldı ve bu iddialar sabah saatlerinde sona erdi. Artık o uygulama olmayacak.
Yaz saati uygulamasının yıl boyu sürdürülmesi hakkındaki karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre; gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 26 Mart 2016 tarihinden itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat ileri alınması şeklinde başlayan yaz saati uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Ayrıca, güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla tüm yurtta saatlerin yeniden düzenlenmesi hakkındaki 2016/8589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda yer alan "30 Ekim 2016 Pazar günü saat 04.00'ten itibaren bir saat geri alınması" ibaresi de yürürlükten kaldırıldı.
Bu uygulamayı yapan ülke sayısı çok az
Bu kararla birlikte saatleri ileri - geri alma devri kapandı. Artık kış saati uygulamı adı altında saatleri geri almayacağız. Bunun ilk başta sıkıntılar çıkarma ihtimali bulunuyor ancak bir çok ülke saat değişikliği yapmıyor.
Saat uygulamalarında memur mesaisi değişiyordu, şimdi?
Bilindiği gibi kış saati uygulaması ile birlikte özellikle büyük kentlerde memurların mesai saatlerinde değişiklik yapılıyordu. Kış saati uygulamasına geçilmeyeceği için şimdi bu değişiklik yapılacak mı henüz bilinmiyor. Memur mesai saatleri trafiği rahatlatmak adına değiştirildiği için yeni bir düzenlemeye gidilebilir. Bu konunun önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.
Kış saati uygulaması, üzerine nice iddialar atıldı ve bu iddialar sabah saatlerinde sona erdi. Artık o uygulama olmayacak.
Yaz saati uygulamasının yıl boyu sürdürülmesi hakkındaki karar, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre; gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 26 Mart 2016 tarihinden itibaren bütün yurtta saatlerin bir saat ileri alınması şeklinde başlayan yaz saati uygulamasının her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırıldı.
Ayrıca, güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla tüm yurtta saatlerin yeniden düzenlenmesi hakkındaki 2016/8589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda yer alan "30 Ekim 2016 Pazar günü saat 04.00'ten itibaren bir saat geri alınması" ibaresi de yürürlükten kaldırıldı.
Bu uygulamayı yapan ülke sayısı çok az
Bu kararla birlikte saatleri ileri - geri alma devri kapandı. Artık kış saati uygulamı adı altında saatleri geri almayacağız. Bunun ilk başta sıkıntılar çıkarma ihtimali bulunuyor ancak bir çok ülke saat değişikliği yapmıyor.
Saat uygulamalarında memur mesaisi değişiyordu, şimdi?
Bilindiği gibi kış saati uygulaması ile birlikte özellikle büyük kentlerde memurların mesai saatlerinde değişiklik yapılıyordu. Kış saati uygulamasına geçilmeyeceği için şimdi bu değişiklik yapılacak mı henüz bilinmiyor. Memur mesai saatleri trafiği rahatlatmak adına değiştirildiği için yeni bir düzenlemeye gidilebilir. Bu konunun önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.
Kadir Topbaş'ın damadı tutuklandı
20 gün önce gözaltına alınan 80 kişiden, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın da bulunduğu 27 kişi tutuklandı. 38 kişi serbest kaldı. 15 kişinin ise işlemleri sürüyor.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, örgütün mali yapısına yönelik operasyonlarda 80 iş adamı gözaltına alınmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından yürütülen soruşturmada 80 iş adamından 65’i dün akşam tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmişti. Mahkemeye sevk edilen 44 kişiden aralarında Faruk Güllü'nün de bulunduğu 16 iş adamı sabah saatlerinde “silahlı terör örgütü üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı.
TOPBAŞ’IN DAMADI DA TUTUKLANDI
Çağlayan adliyesinde öğle saatlerinde bir son dakika haberi daha geldi. Mahkemesi süren isimlerden aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın da bulunduğu 11 iş adamı daha “silahlı terör örgütü üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı. Soruşturmada tutuklu iş adamı sayısı 27’ye çıktı. Faruk Güllü’nün kardeşi Nejat Güllü’nün de aralarında bulunduğu diğer iş adamları ise “adli kontrol” uygulanarak serbest bırakıldı.
BABASI DA GÖZALTINA ALINMIŞTI
Öte yandan aynı operasyonda gözaltına alınan damat Kavurmacı’nın babası Mustafa Şevki Kavurmacı ise polis sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
İŞTE TUTUKLANAN İSİMLER
Operasyonda tutuklananların isimleri ise şöyle; Yüksel Nalbant, Şener Nalbant, Semih Sadır, Tolga Güven, Uğur Murat Gültekin, Süleyman Taşbaş, Süleyman Düzgün, İlhan Karagöz, Doğan Geco, Çetin Tekdemir, Faruk Güllü, Levent Dursun Akın, Ahmet Şener Gülenç, Emrullah Emre Topal, Barış Şengül, Salih Zeki Azak, Salih Zenginer, Ruhi Gürer, Ramazan Alpay, Ömer Faruk Kavurmacı, Nihat Kurt, Mustafa Zenginer, Murat Atakan Kayalar, Mehmet Zenginer, Selahattin Altuntaş, Selahattin Keleş
TOPBAŞ “17/25’TEN SONRA İLİŞKİSİNİ KESTİ” DEMİŞTİ
İBB Başkanı Topbaş dünürü ve damadının gözaltına alınmasından sonra yaptığı açıklamada “FETÖ operasyonunda damadım Ömer Faruk Kavurmacı gözaltına alındı. 17/25 Aralık'tan sonra damadım bu ihanet şebekesi ile yollarını ayırdığını beyan etti. Yargı süreci elbette gerçeği ortaya çıkaracaktır. Eğer damadım beyanının aksine davranmışsa hak ettiği cezayı çekecektir. ‘Kızım Fatıma dahi olsa elini keserim’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan ile 42 yıldır omuz omuza yürüyen biri olarak tavrım nettir” demişti.
TUSKON BAŞKANI FİRARİ
Öte yandan hakkında gözaltı kararı bulunan TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral’in de aralarında olduğu bazı şüpheliler ise firari olarak aranıyor. Sözcü
15 Temmuz darbe girişiminin ardından yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında, örgütün mali yapısına yönelik operasyonlarda 80 iş adamı gözaltına alınmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar tarafından yürütülen soruşturmada 80 iş adamından 65’i dün akşam tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmişti. Mahkemeye sevk edilen 44 kişiden aralarında Faruk Güllü'nün de bulunduğu 16 iş adamı sabah saatlerinde “silahlı terör örgütü üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı.
Tutuklananlar arasında ünlü baklavacı Faruk Güllü de bulunuyor. |
TOPBAŞ’IN DAMADI DA TUTUKLANDI
Çağlayan adliyesinde öğle saatlerinde bir son dakika haberi daha geldi. Mahkemesi süren isimlerden aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’nın da bulunduğu 11 iş adamı daha “silahlı terör örgütü üyeliği” gerekçesiyle tutuklandı. Soruşturmada tutuklu iş adamı sayısı 27’ye çıktı. Faruk Güllü’nün kardeşi Nejat Güllü’nün de aralarında bulunduğu diğer iş adamları ise “adli kontrol” uygulanarak serbest bırakıldı.
BABASI DA GÖZALTINA ALINMIŞTI
Öte yandan aynı operasyonda gözaltına alınan damat Kavurmacı’nın babası Mustafa Şevki Kavurmacı ise polis sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
İŞTE TUTUKLANAN İSİMLER
Operasyonda tutuklananların isimleri ise şöyle; Yüksel Nalbant, Şener Nalbant, Semih Sadır, Tolga Güven, Uğur Murat Gültekin, Süleyman Taşbaş, Süleyman Düzgün, İlhan Karagöz, Doğan Geco, Çetin Tekdemir, Faruk Güllü, Levent Dursun Akın, Ahmet Şener Gülenç, Emrullah Emre Topal, Barış Şengül, Salih Zeki Azak, Salih Zenginer, Ruhi Gürer, Ramazan Alpay, Ömer Faruk Kavurmacı, Nihat Kurt, Mustafa Zenginer, Murat Atakan Kayalar, Mehmet Zenginer, Selahattin Altuntaş, Selahattin Keleş
Ömer Faruk Kavurmacı Topbaş'ın kızı Kübra ile evli. |
TOPBAŞ “17/25’TEN SONRA İLİŞKİSİNİ KESTİ” DEMİŞTİ
İBB Başkanı Topbaş dünürü ve damadının gözaltına alınmasından sonra yaptığı açıklamada “FETÖ operasyonunda damadım Ömer Faruk Kavurmacı gözaltına alındı. 17/25 Aralık'tan sonra damadım bu ihanet şebekesi ile yollarını ayırdığını beyan etti. Yargı süreci elbette gerçeği ortaya çıkaracaktır. Eğer damadım beyanının aksine davranmışsa hak ettiği cezayı çekecektir. ‘Kızım Fatıma dahi olsa elini keserim’ diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan ile 42 yıldır omuz omuza yürüyen biri olarak tavrım nettir” demişti.
TUSKON BAŞKANI FİRARİ
Öte yandan hakkında gözaltı kararı bulunan TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral’in de aralarında olduğu bazı şüpheliler ise firari olarak aranıyor. Sözcü
Etiketler:
cemaat,
fethullah gülen,
haber,
istanbul
Hakan Şükür’den 200 milyon dolarlık mal varlığı açıklaması
FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı olan ve malvarlığına el konulan olan eski milli futbolcu ve eski AKP milletvekili Hakan Şükür, kendisini Fethullah Gülen ile FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün görüştürdüğü iddiasını Twitter'dan reddetti. Hakan Şükür, ayrıca servetinin 200 milyon dolar olmadığını savundu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve serbest bırakılan TSK’nın imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz’ün, Hakan Şükür’ü Gülen’le görüştüren kişi olduğu açıklanmıştı. Hakan Şükür, bu iddiaya Twitter’dan yanıt verdi. Eski milli futbolcu eski AKP’li milletvekili Şükür, “Beni FETÖ diye tabir edilen örgüt ile tanıştırdığı iddia edilen Adil Öksüz isimli şahsı tanımam bilmem ve kendisi ile uzaktan yakından hiçbir ilgim alakam olmadığının bilinmesini isterim” dedi Şükür ayrıca 200 milyon dolar serveti olduğu iddialarını da reddetti. Hakan Şükür, ”Ortalıkta 200 milyon gibi bir servetten bahsediliyor. Çok abartılmış bir rakam ve kesinlikle doğru değil” ifadelerini kullandı. Sözcü
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve serbest bırakılan TSK’nın imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz’ün, Hakan Şükür’ü Gülen’le görüştüren kişi olduğu açıklanmıştı. Hakan Şükür, bu iddiaya Twitter’dan yanıt verdi. Eski milli futbolcu eski AKP’li milletvekili Şükür, “Beni FETÖ diye tabir edilen örgüt ile tanıştırdığı iddia edilen Adil Öksüz isimli şahsı tanımam bilmem ve kendisi ile uzaktan yakından hiçbir ilgim alakam olmadığının bilinmesini isterim” dedi Şükür ayrıca 200 milyon dolar serveti olduğu iddialarını da reddetti. Hakan Şükür, ”Ortalıkta 200 milyon gibi bir servetten bahsediliyor. Çok abartılmış bir rakam ve kesinlikle doğru değil” ifadelerini kullandı. Sözcü
‘Süleymancılar’ın lideri yaşamını yitirdi
Süleymancılar diye bilinen Süleymanlılar cemaatinin lideri ve eski Ulaştırma Bakanı Arif Ahmet Denizolgun bu sabah saatlerinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Beykoz’daki evinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle gece 03.00 sıralarında hastaneye kaldırılan Ahmet Arif Denizolgun yapılan müdahalelere rağmen hayatın kaybetti. Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arif Denizolgun’un cenazesinin bugün Şakirin Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI
Arif Ahmet Denizolgun 1956 yılında İstanbul’da doğdu. Ahmet Arif Denizolgun, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi, bugunkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi.
Daha sonra Columbia University Wagner College Ekonomi İş İdaresi bölümünden mezun olan Arif Ahmet Denizolgun Beyefendi Serbest Mimar ve Müteahhitlik yaptı. 1994 seçimlerinde Antalya’da milletvekili seçilen Denizolgun; 20. Dönem Antalya Milletvekilliği ile Ulaştırma Bakanlığı yaptı. NATO Komisyon Başkanlığı, Teknoloji ve Bilim Komisyon üyeliği görevlerinde bulundu. Sözcü
Beykoz’daki evinde geçirdiği beyin kanaması nedeniyle gece 03.00 sıralarında hastaneye kaldırılan Ahmet Arif Denizolgun yapılan müdahalelere rağmen hayatın kaybetti. Eski Ulaştırma Bakanı Ahmet Arif Denizolgun’un cenazesinin bugün Şakirin Camii’nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi.
ESKİ ULAŞTIRMA BAKANI
Arif Ahmet Denizolgun 1956 yılında İstanbul’da doğdu. Ahmet Arif Denizolgun, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi, bugunkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar akademisi Mimarlık Bölümünü bitirdi.
Daha sonra Columbia University Wagner College Ekonomi İş İdaresi bölümünden mezun olan Arif Ahmet Denizolgun Beyefendi Serbest Mimar ve Müteahhitlik yaptı. 1994 seçimlerinde Antalya’da milletvekili seçilen Denizolgun; 20. Dönem Antalya Milletvekilliği ile Ulaştırma Bakanlığı yaptı. NATO Komisyon Başkanlığı, Teknoloji ve Bilim Komisyon üyeliği görevlerinde bulundu. Sözcü
7 Eylül 2016 Çarşamba
Meslekten ihraç edilen öğretmen Mustafa Güneyler intihar etti
Bilecik'in Osmaneli ilçesindeki Çok Programlı Lise'de elektrik ve elektronik dersi öğretmeni 50 yaşındaki Mustafa Güneyler, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilmesi üzerine bunalıma girerek evinde tüpgazı açarak intihar etti.
Osmaneli İlçesi Cami Kebir Mahallesi Beşevler Sokak'ta oturan ve bekar olan Mustafa Güneyler'den geçen cuma gününden buyana haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi.
Kapısı çilingirle açılan evde Mustafa Güneyler'in cesediyle karşılaşıldı.
Tüpgazı açarak intihar ettiği belirtilen Mustafa Güneyler'in bir süre önce FETÖ/PYD soruşturması kapsamında açığa alındığı ve ardından da meslekten ihraç edildiği belirlendi.
Geride yakınları için bıraktığı notta vasiyetini yazdığı belirtilen Güneyler'in cesedi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi, olayla ilgili soruşturma sürüyor. DHA
Osmaneli İlçesi Cami Kebir Mahallesi Beşevler Sokak'ta oturan ve bekar olan Mustafa Güneyler'den geçen cuma gününden buyana haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi.
Kapısı çilingirle açılan evde Mustafa Güneyler'in cesediyle karşılaşıldı.
Tüpgazı açarak intihar ettiği belirtilen Mustafa Güneyler'in bir süre önce FETÖ/PYD soruşturması kapsamında açığa alındığı ve ardından da meslekten ihraç edildiği belirlendi.
Geride yakınları için bıraktığı notta vasiyetini yazdığı belirtilen Güneyler'in cesedi otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu'na gönderildi, olayla ilgili soruşturma sürüyor. DHA
MEB: 5 bin yeni sözleşmeli öğretmen alınacak
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), dershane ve etüt eğitim merkezlerinde görev yapanlardan seçilmek üzere, 5 bin yeni sözleşmeli öğretmen alınacağını duyurdu. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da, okulların açılış tarihinin erteleneceğine ilişkin iddialara ilişkin, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." dedi.
MEB'in sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabı üzerinden yapılan açıklamada, "Dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak görev yapanlar arasından 5 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılacak" denildi.
Okulların açılış tarihi 19 Eylül
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, okulların açılış tarihinin erteleneceğine ilişkin iddialara ilişkin, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." dedi.
Yılmaz, Uğur Okulları 15 Temmuz Şehitleri Kampüsü'nün açılış töreni öncesinde, basın mensuplarının okulların açılış tarihinin ertelenip ertelenmeyeceğine yönelik sorusunu yanıtladı.
Okulların açılışının ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirten Bakan Yılmaz, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." ifadelerini kullandı. DHA
MEB'in sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabı üzerinden yapılan açıklamada, "Dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinde eğitim personeli olarak görev yapanlar arasından 5 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapılacak" denildi.
Okulların açılış tarihi 19 Eylül
Öte yandan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, okulların açılış tarihinin erteleneceğine ilişkin iddialara ilişkin, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." dedi.
Yılmaz, Uğur Okulları 15 Temmuz Şehitleri Kampüsü'nün açılış töreni öncesinde, basın mensuplarının okulların açılış tarihinin ertelenip ertelenmeyeceğine yönelik sorusunu yanıtladı.
Okulların açılışının ertelenmesinin söz konusu olmadığını belirten Bakan Yılmaz, "Okulların açılış tarihi 19 Eylül 2016'dır." ifadelerini kullandı. DHA
Konut kirasında enflasyon 7 yılın zirvesine çıktı!
Merkez Bankası, Ağustos ayında, kirada yıllık enflasyonun yedi yılın zirvesine, tütün ve ürünlerindeki yıllık enflasyonun da yüzde 23.55 ile 2010 yılından bu yana en yükseğe çıktığına dikkat çekti.
Merkez Bankası’nın Ağustos’a ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri raporunda, “Ağustos ayında tüketici
fiyatları yüzde 0,29 oranında azalmış ve yıllık enflasyon 0,74 puan düşüşle yüzde 8,05 olmuştur. Ağustos ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde de ifade edildiği üzere tüketici enflasyonundaki düşüşte işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme belirleyici olmuştur. Bu dönemde çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları gerilerken ana eğilimleri temel mal kaynaklı olarak bir miktar yükselmiştir” denildi. Raporda hizmet fiyatları yüzde 0.71 artarken grup yıllık enflasyonunun 0.46 puan azalarak yüzde 8.09’a gerilediğine işaret edilerek, bu dönemde yıllık enflasyonun kira dışındaki tüm alt gruplarda düştüğü, kira yıllık enflasyonunun ise yüzde 8.92 ile son yedi yılın en yüksek düzeyine ulaştığı vurgulandı.
Raporda, lokanta-otel grubunda yıllık enflasyonun da baz etkisinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki düşüşle birlikte yüzde 8.63'e gerilediği belirtilerek, “Aylık gelişmeler incelendiğinde, diğer hizmetler grubundaki yüksek fiyat artışlarının özellikle emek yoğun hizmetler (bakım-onarım, ev hizmetleri vb.), eğitim (üniversite eğitimi) ve sağlık kalemlerinde gerçekleştiği görülmüştür. Ulaştırma hizmetleri fiyatlarının artış hızı ise Ağustos ayında yavaşladı” değerlendirmesi yapıldı ve şöyle denildi:
“Temel mal grubu yıllık enflasyonu Ağustos ayında 0,15 puan azalarak yüzde 8,67 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon dayanıklı mal grubunda sınırlı bir oranda yükselirken diğer gruplarda azalış kaydetti. Temmuz ayında Türk lirasında gözlenen değer kaybının yansımaları bu dönemde otomobil ve beyaz eşya fiyatlarında izlendi. Diğer taraftan, beyaz eşya dışındaki elektrikli/elektriksiz alet ve mobilya fiyatları ise yatay seyretti. Giyim fiyatları Ağustos ayında mevsimsel ortalamaların bir miktar üzerinde düşüş kaydetmiş; giyim ve dayanıklı dışı temel mal grubu fiyatları ise ılımlı bir artış sergiledi.”
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonunun 3.50 puan azalarak yüzde 6.19’a gerilediği de belirtilen raporda, “Taze meyve ve sebze fiyatları, Ağustos ayında yüzde 11.54 gerilerken bu grupta yıllık enflasyon yüzde 11.97 oldu. Taze meyve sebze dışı gıda grubunda ise yıllık enflasyon yüzde 5.36'ya geriledi. İşlenmemiş gıda grubunda kırmızı et fiyatları son iki aydaki yüksek artışların ardından Ağustos ayında yüzde 0.74 ile daha sınırlı bir artış kaydetti, grup yıllık enflasyonundaki gerileme devam etti. Böylelikle işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 4.42'ye geriledi” denildi ve şöyle devam edildi:
“Tütün ürünlerinde, Temmuz ayının ortasında gerçekleşen yüksek fiyat artışının Ağustos ayına sarkan etkisiyle, fiyatlar yüzde 3,64 oranında yükselmiştir. Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 23.55 ile 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış ve tütün ürünlerinin yıllık tüketici enflasyonuna katkısı 1.12 puana yükseldi.” (DHA)
Merkez Bankası’nın Ağustos’a ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri raporunda, “Ağustos ayında tüketici
fiyatları yüzde 0,29 oranında azalmış ve yıllık enflasyon 0,74 puan düşüşle yüzde 8,05 olmuştur. Ağustos ayı Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti'nde de ifade edildiği üzere tüketici enflasyonundaki düşüşte işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düzeltme belirleyici olmuştur. Bu dönemde çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları gerilerken ana eğilimleri temel mal kaynaklı olarak bir miktar yükselmiştir” denildi. Raporda hizmet fiyatları yüzde 0.71 artarken grup yıllık enflasyonunun 0.46 puan azalarak yüzde 8.09’a gerilediğine işaret edilerek, bu dönemde yıllık enflasyonun kira dışındaki tüm alt gruplarda düştüğü, kira yıllık enflasyonunun ise yüzde 8.92 ile son yedi yılın en yüksek düzeyine ulaştığı vurgulandı.
Raporda, lokanta-otel grubunda yıllık enflasyonun da baz etkisinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki düşüşle birlikte yüzde 8.63'e gerilediği belirtilerek, “Aylık gelişmeler incelendiğinde, diğer hizmetler grubundaki yüksek fiyat artışlarının özellikle emek yoğun hizmetler (bakım-onarım, ev hizmetleri vb.), eğitim (üniversite eğitimi) ve sağlık kalemlerinde gerçekleştiği görülmüştür. Ulaştırma hizmetleri fiyatlarının artış hızı ise Ağustos ayında yavaşladı” değerlendirmesi yapıldı ve şöyle denildi:
“Temel mal grubu yıllık enflasyonu Ağustos ayında 0,15 puan azalarak yüzde 8,67 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon dayanıklı mal grubunda sınırlı bir oranda yükselirken diğer gruplarda azalış kaydetti. Temmuz ayında Türk lirasında gözlenen değer kaybının yansımaları bu dönemde otomobil ve beyaz eşya fiyatlarında izlendi. Diğer taraftan, beyaz eşya dışındaki elektrikli/elektriksiz alet ve mobilya fiyatları ise yatay seyretti. Giyim fiyatları Ağustos ayında mevsimsel ortalamaların bir miktar üzerinde düşüş kaydetmiş; giyim ve dayanıklı dışı temel mal grubu fiyatları ise ılımlı bir artış sergiledi.”
Gıda ve alkolsüz içecekler grubu yıllık enflasyonunun 3.50 puan azalarak yüzde 6.19’a gerilediği de belirtilen raporda, “Taze meyve ve sebze fiyatları, Ağustos ayında yüzde 11.54 gerilerken bu grupta yıllık enflasyon yüzde 11.97 oldu. Taze meyve sebze dışı gıda grubunda ise yıllık enflasyon yüzde 5.36'ya geriledi. İşlenmemiş gıda grubunda kırmızı et fiyatları son iki aydaki yüksek artışların ardından Ağustos ayında yüzde 0.74 ile daha sınırlı bir artış kaydetti, grup yıllık enflasyonundaki gerileme devam etti. Böylelikle işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 4.42'ye geriledi” denildi ve şöyle devam edildi:
“Tütün ürünlerinde, Temmuz ayının ortasında gerçekleşen yüksek fiyat artışının Ağustos ayına sarkan etkisiyle, fiyatlar yüzde 3,64 oranında yükselmiştir. Böylelikle, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 23.55 ile 2010 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaşmış ve tütün ürünlerinin yıllık tüketici enflasyonuna katkısı 1.12 puana yükseldi.” (DHA)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)