hakan şükür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakan şükür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ocak 2017 Perşembe

Hakan Şükür için 'zorla getirme' kararı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası hakkında yakalama kararı çıkarılan Hakan Şükür'ün, Twitter üzerinden bir kişiye hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına başlandı. Mahkeme, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya katılmayıp, geçerli bir mazeret de bildirmeyen sanık Hakan Şükür hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi.

Anadolu 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Hakan Şükür katılmazken, müşteki İsmail Loyan ile avukatı hazır bulundu. Duruşmada, söz verilen şikayetçi Loyan, "Şükür'ün Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımı gördüm. Herkesin görebileceği şekilde paylaşımının altına yorum yazdım. Bunun üzerine kendisi bana özel olarak mesaj göndermiştir. Bu mesajda bana hakaret etmiştir. Beni önce listesine ekleyip bu mesajı göndermiş, daha sonra beni engellemiştir" dedi. Loyan'ın avukatı Mehmet Çetintürk de müvekkilinin hakarete uğradığını belirterek, "Şikayetçiyiz. Davaya katılma talebimiz vardır. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz." diye konuştu.
2 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor
Mahkeme hakimi, sanık Hakan Şükür'e gönderilen çağrı kağıdının tebliğ edildiğini tutanağa geçirdi. Müşteki İsmail Loyan'ın davaya katılma talebini kabul eden hakim, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya katılmayıp, geçerli bir mazeret de bildirmeyen sanık Hakan Şükür hakkında, zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Psikolojik Danışman İsmail Loyan'ın kendisine yönelik Twitter üzerinden hakaret ettiği iddiasıyla Hakan Şükür hakkında yaptığı şikayet üzerine soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Müşteki Loyan'ın 24 Kasım 2015 tarihinde sosyal paylaşım sitesi Twitter'da Hakan Şükür adlı kullanıcının Atatürk'le ilgili bir paylaşımını görmesi üzerine yorum yaptığı belirtilen iddianamede, bunun üzerine şüpheli Şükür'ün de müştekiye hitaben onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde ileti göndererek hakaret suçunu işlediği belirtildi. İddianamede, Şükür'ün söz konusu suçla ilgili ifadesinin alınması için tüm adreslerinden arandığı ancak bulunamadığı için ifadesinin alınamadığı belirtilerek, "Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçundan 3 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

19 Ekim 2016 Çarşamba

Hakan Şükür'le ilgili yeni iddia

Tokat'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan, kapatılan Zaman Gazetesi yazarı Süleyman Sargın'ın 'basın imamı' olduğu ve Hakan Şükür'ün AK Parti'den istifa dilekçesini yazdığı ileri sürüldü.


Tokat'ta 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma devam ediyor. Yürütülen soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan şüphelilerin beyanları üzerine geçen hafta örgütün üst düzey yöneticilerinden 13 kişi hakkında yakalama ve gözaltı kararı çıkartıldı. Aralarında darbe girişiminden 15 gün sonra yurt dışına kaçtığı açıklanan örgütün Türkiye polis imamı 'Cemal' kod adlı T.S. ile birlikte en dikkat çeken isimlerden biri de Başsavcılık tarafından T.S.'den önce bu görevi yürüten ve yurt dışına kaçtığı belirtilen S.S. oldu.

Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında S.S. rumuzuyla belirtilen kişinin, kapatılan Zaman Gazetesi yazarı ve Irmak TV Genel Müdürü Süleyman Sargın olduğu öğrenildi. Sargın'ın darbe girişiminden sonra yurt dışına kaçtığı açıklandı. Ayrıca örgütün 'basın imamı' olduğu öğrenilen Sargın'ın, ABD'de bulunan AK Parti eski Milletvekili Hakan Şükür'ün partisinden istifa ettiği dönemdeki dilekçesini yazdığı öne sürüldü. Soruşturma sürüyor. DHA

18 Ekim 2016 Salı

Hakan Şükür "turuncu" listeye alınmış

Eski milletvekili Hakan Şükür'ün, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin kullandığı ve MİT tarafından deşifre edilen ByLock kullanıcıları arasında bulunduğu ve hazırlanan listede "turuncu" kategoride yer aldığı tespit edildi.


15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ mensuplarının tespitinde önemli bir kriter olarak görülen ByLock uygulamasına ilişkin çalışmalar devam ederken, MİT tarafından hazırlanan listede yer alan isimler de gün ışığına çıkıyor.

Eski milletvekili ve futbolcu Hakan Şükür'ün de ByLock uygulamasını aktif olarak kullananlar arasında bulunduğu öğrenildi. Uygulamanın MİT tarafından deşifre edilmesinin ardından hazırlanan ve aktif kullanım durumuna göre, "kırmızı", "turuncu" ve "mavi" şeklinde renk gruplarına ayrılarak hazırlanan listede Şükür'ün adı, "programı indiren ve normal yoğunlukta kullananların" bulunduğu "turuncu" kategoride yer alıyor. Söz konusu listede "kırmızı" kategoride programı indiren ve çok yoğun kullanan, "mavi" kategoride ise programı indirip az kullanan örgüt üyeleri bulunuyor.

17-25 Aralık süreci öncesinde AK Parti'den istifa eden ve bağımsız milletvekili olarak TBMM'de yer alan Şükür'ün, 19 Kasım 2015'te Atatürk Havalimanından yurt dışına çıktığı belirlenmişti.

ABD'nin Kaliforniya eyaletine gittiği tespit edilen Şükür, "kaçtığı" yönündeki iddialar üzerine sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, "spor akademisi kurmak için ABD'ye geldiğini" ifade etmişti. Habertürk

8 Eylül 2016 Perşembe

Hakan Şükür’den 200 milyon dolarlık mal varlığı açıklaması

FETÖ soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı olan ve malvarlığına el konulan olan eski milli futbolcu ve eski AKP milletvekili Hakan Şükür, kendisini Fethullah Gülen ile FETÖ'nün hava kuvvetleri imamı Adil Öksüz'ün görüştürdüğü iddiasını Twitter'dan reddetti. Hakan Şükür, ayrıca servetinin 200 milyon dolar olmadığını savundu.


15 Temmuz darbe girişimi sonrası Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınan ve serbest bırakılan TSK’nın imamı olduğu iddia edilen Adil Öksüz’ün, Hakan Şükür’ü Gülen’le görüştüren kişi olduğu açıklanmıştı. Hakan Şükür, bu iddiaya Twitter’dan yanıt verdi. Eski milli futbolcu eski AKP’li milletvekili Şükür, “Beni FETÖ diye tabir edilen örgüt ile tanıştırdığı iddia edilen Adil Öksüz isimli şahsı tanımam bilmem ve kendisi ile uzaktan yakından hiçbir ilgim alakam olmadığının bilinmesini isterim” dedi Şükür ayrıca 200 milyon dolar serveti olduğu iddialarını da reddetti. Hakan Şükür, ”Ortalıkta 200 milyon gibi bir servetten bahsediliyor. Çok abartılmış bir rakam ve kesinlikle doğru değil” ifadelerini kullandı. Sözcü

25 Ağustos 2016 Perşembe

Hakan Şükür sessizliğini bozdu

15 Temmuz darbe girişimi sonrası hakkında yakalama kararı çıkarılan Hakan Şükür ailesinin FETÖ'nün karşısında olduğunu iddia etti.


Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hakkında yakalama kararı çıkarılan ve babası bu kapsamda tutuklanan Hakan Şükür sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla geri adım attı.

17 Aralık'tan bir gün önce milletvekili olduğu AK Parti'den istifa eden ve her fırsatta teröristbaşı Fetullah Gülen'e kalkan olan Hakan Şükür, ailesinden kimsenin FETÖ ile bağlantısı olmadığını iddia etti.

FETÖ'nün yaptıkları karşısında üzgün ve şaşkın olduğunu açıklayan Şükür, darbe girişimi lanetledi ve şehitlere rahmet diledi.

Hakan Şükür'ün 200 milyon değerindeki gayri menkuluna el konulmasının ardından bu açıklamayı yapması dikkat çekti. Sosyal medya kullanıcıları da Şükür'ün açıklamalarına tepki gösterdi.

FETÖ soruşturması kapsamında Sakar Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür'ün FETÖ'ye finansal destek sağladıklarının belirlenmesi üzerine tüm mal varlıklarına el konulmasına karar vermişti.

Hakan Şükür ve babasının 200 milyon değerinde gayri menkulu olduğu ortaya çıkmıştı.

İşte Hakan Şükür'ün açıklamalarının tamamı:

"Değerli dostlar, yaşadıklarım, hakkımda söylenenler ve yapılanları hiç hak etmiyor ve çok üzülüyorum.

Vatan, Bayrak, Millet, Türkçe'mizin, Milli ve manevi değerlerimizin Dünya'ya anlatılması konusunda birçok devlet büyüğü, sanatçı, siyasetçi ve sporcu gibi sempati duyduğumuz günler yaşadık.

Hangimiz bu duyguda değildi ki?

Bugün ise bir çok yetkili ve makam sahiplerinin yıllardır farkına varamadığı devlete sızmış bir örgütten bahsediliyor.

Biz ise sadece anlam veremediğimiz bir sürecin yargısız infaz kısmını yaşıyoruz.

Bir sporcu olarak, kimi tanırsınız, neyini bilebilirsiniz neresinde olabilirsiniz ki yaşananların?

Bütün herşeyin hukuki ve yasal olduğu anlarda yaptığınız bir hayrın, söylediğiniz bir sözün, bugün suç olabileceğini nasıl bilebiliriz ki..

Ailemden öğrendiğim tek şey "Yetebildiğin her yere yardıma koş gönlüne huzur biriktir" sözü olmuştur her daim.

Şeffaf yaşadım, böyle yaptım, iyilik düşündüm. Her zaman yasal olan, halka açık olan ve ihtiyacı olan her yere herkese yardım etmeye çalıştım.

Bazen Doğu'daki kardeşime, bazen mahallemdeki komşuma bazen de bana söylenen, desteğe ihtiyacı olana kimliğine bakmadan yardım ettim.

İçimde her zaman bu duygu vardı ve hep huzurluydum. Ne zaman ki siyasete girdim; ki bana göre değildi siyaset, bu duygum hep devam etti.

Yapamadım, beceremedim belki de... Bir sporcu olarak kıramadım kimseyi ve "evet" dedim makama ihtiyacım olmadan bu teklife..

"Keşke" demiyorum hiçbir zaman, ama konumumu haksızlığa kullanmadım, 'hak yerim' duygusu ile ailem dahil kimseye ihtimas geçmedim.

Hep aktif sporcu kalamıyor insan, bazen iyi niyetinizin kurbanı oluyorsunuz, kimseye "hayır" diyememek hatanız oluyor işte. Ama hayat bu!

"Bunları niye yazıyorsun?" diyebilir, ağır şeyler söyleyebilirsiniz bana belki ama, ne bileyim, içimden sizlerle paylaşmak geldi işte..

Sevdiklerimden uzak, herkesin hakkımda ağır ithamlarda bulunduğu bir ortamda susmayı tercih ettim ortamın karanlığında.

Keşke bana söz hakkı verilseydi de sizlerle dertleşebilseydim.

Çocukluğumdan beri hayatım mücadele ile geçti. Bazı şeyleri yaşamak gerekirmiş hayatı ve başkalarını da anlayabilmek için.

Yaşadıklarından sorumlu olmadığım halde, yaşadıklarımın hayatı daha iyi anlamamı sağladığını söyleyebilirim rahatlıkla.

Öyle bazısının anlattığı gibi kimsenin dizinin dibinde, kimsenin dediğini yapan biri değilim. O yüzden hata yapıyor, duygusal davranıyorum.

İnanın Kanser tedavisinden yeni çıkmış Annem başta, kardeşlerim, eşim ve çocuklarım ile ağır şeker hastası tutuklu Babam'a çok üzülüyoruz.

Tamamen başka dünyanın insanları olan ailemin hiçbir ferdinin bahsi geçen Fetö ile hiçbir bağı yok. Bunu kime sorsanız bilir.

Bahsi geçen harekete tamamen karşı olan biri olan ağır şeker hastası Babam, şu anda tutuklu ve hukuken birşey yapamıyoruz.

Tüm kalbimle söylüyorum bir çok sporcu arkadaşımın dediği gibi bizler de geçmişte milli ve manevi değerlerimizin, Türkçemiz'in tanıtımı ve Bayrağımızın Dünya'da dalgalandırılması çerçevesinde sempati duyduğumuz bu hareketin, bugüne bakan ortadaki iddiaları bilebilmemiz imkansız. Ortadaki iddiaların kabul edilebilir yanı kesinlikle yok ve olamaz..

İddialar karşısında, şaşkın ve bir o kadar da üzgünüm. Umarım suçun şahsiliği ve hukuk kuralları işler..

Yıllarını ülkesine hizmet için vermiş, ülkesini her alanda tanıtmış, bayrağını dalgalandırmış bir sporcu olarak bu durumu yaşamak çok zor.

Ben içimden geçenleri söyledim. Kim ne yaptıysa cezasını çeksin inşallah..

Kalbini kırdıklarım varsa hepsinden özür diliyor, haklarını helal etmelerini istiyorum.

Faydası olacaksa, yakında ülkemde son dönemlerde yaşananlarla ilgili vicdanen duygu ve düşüncelerimi sizlerle zaman zaman paylaşacağım.

Tekrar seçilmiş Cumhurbaşkanı'na Hükümetine, Demokrasimize yapılan hain teşebbüsü lanetliyor, 

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Ülkemi, bayrağımı, milletimi çok sevdiğimi ve nasıl temsil ettiğimi söylememe gerek olmadığını düşünüyor, canım ülkemin toplumsal barış ile huzura kavuşmasını diliyorum.

Allah Devletimi, Ülkemi, Milletimi korusun. Amin.."

16 Ağustos 2016 Salı

Hakan Şükür hakkında yakalama kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Hakan Şükür hakkında "FETÖ / PDY Terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yakalama kararı çıkardı.


Eski Milli Futbolcu Hakan Şükür, sosyal paylaşım sitesi twitter üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle ifadesinin alınmasına yönelik hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli Hakan Şükür hakkında “FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak” suçundan soruşturma başlatıldı. Savcılık, soruşturma kapsamında Hakan Şükür hakkında ifadesinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılması talep etti. Talebi değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, Hakan Şükür hakkında “FETÖ / PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmak” suçundan ifadesinin alınmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Öte yandan geçtiğimiz günlerde Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı da Hakan Şükür hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.

VİLLASINDA ARAMA YAPILDI

Bugün ayrıca FETÖ darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında eski milletvekili ve futbolcu Hakan Şükür’ün Kocaeli’nin Kandıra ilçesindeki villasında arama yapıldı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Fethullahçı Terör Örgütü'ne finansal destek sağladığı iddiasıyla hakkında res'en yakalama kararı çıkardığı Hakar Şükür'ün Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'ndeki villasında arama yapıldı. Jandarma, Hakan Şükür'ün el konulan villasında belge aradı.

ŞÜKÜR’ÜN BABASI TUTUKLANDI

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında  gözaltına alınan Hakan Şükür’ün babası Selmet Şükür tutuklandı. Hakan Şükür ile babası Selmet Şükür'ün mallarına ise el konuldu. Sözcü

13 Ağustos 2016 Cumartesi

Hakan Şükür'ün babası Selmet Şükür tutuklandı

Sakarya'da gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen Hakan Şükür'ün babası Selmet Şükür, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.


Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Sakarya'da gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen eski milletvekili Hakan Şükür'ün babası Selmet Şükür, tutuklandı.

Edinilen bilgiye göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, 2 gün önce hakkında resen yakalama kararı çıkartılan ve dün Adapazarı ilçesinde gözaltına alınan Selmet Şükür'ün emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Sağlık kontrolünden geçirilen Şükür, adliyeye getirildi. Savcılıkta ifade veren Selmet Şükür, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince sorgusu yapılan Selmet Şükür, tutuklandı.

Suçlamaları kabul etmedi

Selmet Şükür, FETÖ'ye maddi destek sağlamak suçundan tutuklanırken, ifadesinde terör örgütü üyeliğini kabul etmedi. İşyerinde terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen'in 2 kitabı bulunan Selmet Şükür savunmasında, "Ben kimseye para aktarmadım. Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum. Ben inşaat sektöründeyim, ticaret yapıyorum" dedi. Selmet Şükür'ün oğlu Hakan Şükür ile ilgili sorulan soruları ise cevapsız bıraktığı öğrenildi.

Gazetecinin sorusuna Arnavutca cevap verdi

Selmet Şükür adliyeye getirilirken bir gazetecinin, "Söyleyeceğiniz bir şey var mı?" sorusunu Arnavutca konuşarak cevap verdi. Selmet Şükür'ün, "Biz söylüyorduk, beceremiyorduk" dediği belirtildi.

Hakan Şükür'ün babası gözaltında fenalaşıp hastaneye kaldırıldı

Eski milli futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür'ün dün gözaltına alınan babası Selmet Şükür, Sakarya Emniyet Müdürlüğünde fenalaşınca hastaneye kaldırıldı.


Alınan bilgiye göre, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, iki gün önce hakkında resen yakalama kararı çıkartılan ve dün Adapazarı ilçesinde gözaltına alınan Selmet Şükür, il emniyet müdürlüğünde sorgu sırasında fenalaştı.

Yüksek şeker sorunu bulunan Selmet Şükür, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında, iki gün önce hakkında resen yakalama kararı çıkartılan Selmet Şükür, dün Adapazarı ilçesinde gözaltına alınmıştı.

12 Ağustos 2016 Cuma

Hakan Şükür ve babasının mal varlığına el konuldu

FETÖ'ye finansman sağladığı belirlenen Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür'ün mal varlıklarına el konuldu.


Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında eski milletvekili ve futbolcu Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür'ün tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verildi.

cnntürk'ün haberine göre; Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, haklarında resen yakalama kararı çıkarılan Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür'ün FETÖ'ye finansman sağladıklarına ilişkin delillere ulaştı.

Bu kapsamda, başvuruyu inceleyen Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür'ün taşınmazlarına, kara ulaşım araçlarına, banka veya diğer mali kurumlardaki hesaplarına, gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına, uhdelerinde bulunan kıymetli evraklara, şirketlerdeki ortaklık paylarına, kiralık kasa mevcutlarına ve diğer mal varlığı değerlerine el konulmasına karar verdi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca Hakan Şükür ve babası Selmet Şükür hakkında dün resen yakalama kararı çıkartılmıştı.

200 milyonluk servet

Hakan Şükür ve babası Sermet Şükür’ün yapılan ilk araştırmada gayri menkul zengini oldukları belirlendi. Hakan Şükür ve babasının Sakarya, Antalya, Bodrum, İstanbul Bakırköy, Beşiktaş, Büyükçekmece’de daireler, Adapazarı ve Sapanca’da bina, Kandıra’da arsaları olduğu tespit edildi. Sermet Şükür’ün, Sakarya’nın Serdivan ilçesinde 10 dönüm arsa üzerinde lüks villalar yaptırdığı belirlendi.

Hakan Şükür’ün, Adapazarı şehir merkezinde, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Sakarya Grup Başkanlığı’na bağlı vergi müfettişleri tarafından FETÖ soruşturması tarafından kapatılan bir dershanesinin de bulunduğu belirlendi. Hakan ve babası Selmet Şükür’ün tüm mal varlıklarının değerinin yaklaşık 200 milyon lira civarında olduğu ifade ediliyor.

11 Ağustos 2016 Perşembe

Hakan Şükür ve babası için gözaltı kararı çıkarıldı

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Amerika'da bulunan Hakan Şükür ile babası Sermet Şükür hakkında gözaltı kararı çıkardı.


Sakarya Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin, Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Hakan Şükür'ün İstanbul'da bulunan evinde arama yaptığı öğrenildi. Adapazarı'nda yaşayan Sermet Şükür ise bulunamadı.

Amerika'da bulunan Hakan Şükür için kırımızı bülten ile yakalama kararının da çıkarılacağı belirtildi.  DHA

3 Ağustos 2016 Çarşamba

'Hakan Şükür, FETÖ yapılanmasının başıydı'

Galatasaray'ın eski futbolcusu Mustafa Kocabey, Türk futbolundaki FETÖ yapılanması ile ilgili olarak, "Ben Galatasaray'da oynarken kulüp içerisinde FETÖ yapılanması vardı. Bu sistemin elebaşı Hakan Şükür'dür" dedi.


Altyapısından yetiştiği Galatasaray'da 1992-1994 yılları arasında profesyonel futbol oynayan ancak sonra bileti kesilen Mustafa Kocabey, 29 Ocak 2015 tarihinde verdiği röportajda, "Hakan Şükür'e hakkımı helal etmiyorum. Onunla ahirette hesaplaşacağım" sözleri ile büyük ses getirmişti.
15 Temmuz gecesi ülkemize darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün sosyal mağdurlarından olan Kocabey, geçen seneki röportajın arkasından yaşadıklarını ve futbol dünyasının içindeki yapılanmanın detaylarını anlattı.

İşte Mustafa Kocabey'in Sabah Gazetesi'ne yaptığı açıklamalar:

FETÖ'cüler engel oldu

- Galatasaray'dan ayrılık sürecin merak ediliyor, bir kez daha anlatır mısın?

Galatasaray Kulübü'nde formamı terletmek dışında, herhangi bir oluşum içinde bulunmak aklımın ucundan geçmedi. Orası bir futbol kulübü, Hakan Şükür gibi FETÖ terör örgütü, cemaatçi bir oluşum içinde olanlarla birlikte olmam. Galatasaray'dan 20 yaşımdayken, ligde ve Avrupa kupalarında gol atarken gönderildim. Yıllardır herkes "Seni yediler" diyor. Bunun da tek bir nedeni olabilir, bir oluşumun parçası olmadığınız için siz istenmeyen oluyorsunuz. Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra takıma dönmek için mücadele ettim fakat yine karşıma bu FETÖ'cüler, Hakan Şükür ve yalakaları çıktı. 309 gol atmışım futbol kariyerimde ve Türkiye'nin en çok gol atan futbolcusuyum, sayısız şampiyonluklar ve başarı görmüşüm ama hayal ettiğim yere asla gelemedim, A Milli Takım'da bir kez bile top oynayamadım!
Galatasaray'da yapılanma vardı

- Peki o zaman "Hakan Şükür'e hakkımı helal etmiyorum" sözlerini daha sonra neden yalanladın?
Beni Zaman Gazetesi'ne çağırdılar. "Sen demedin değil mi bu sözleri... Dava aç... Tazminat kazanırsın, hemen yalanlamalısın" dediler. Beni böyle bir açıklama yapmam için zorladılar. Öyle bir baskı oldu ki devamlı beni telefonumdan arıyorlardı. Sürekli olarak "Yalanla yalanla" dediler ve ben de bu kadar baskıya dayanamayıp böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Ben bu oluşumu sevmeyen bir adamım.

- Senin Galatasaray'da top koşturduğun zamanlarda FETÖ Terör Örgütü'nün yapılanması ne durumdaydı? Neler yapılıyordu ve isteniyordu?

1992-1994 yıllarında ben Galatasaray'da oynarken kulüp içerisinde FETÖ yapılanması vardı. Bu işin bu kadar büyüyeceğini bu kadar cemaat ortamına gidileceğini hiç düşünmemiştim. Kulüpte sohbetler oluyordu, daha sonra gittiğim birçok kulüpte etkililerdi, sohbetler her yerde vardı.

- Hangi kulüpler bunlar?

Çoğu takımda vardı bu. Oynadığım çoğu kulüpte belli başlı abileri vardı. Orada bize Allah'tan, kitaptan bahsediyorlardı. Bu oluşumun bu kadar ihanet içerisine girecek bir terör örgütü olduğunu anlasaydım o sohbetlere dahi girmezdim. Yıllar sonra bu olayları görünce o zamanlardaki yapılaşmanın masum olmadığını görüyorum.

Elebaşı Hakan Şükür

- Peki bu FETÖ'yü destekleyen senin bildiğin spor camiasından kimler var?

"Ben elebaşı olarak Hakan Şükür'ü görüyorum... Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra bunlar sürekli bu işin içindeydiler sohbetler, muhabbetler... Böyle bir gücün olduğunu biliyordum ama çıkıp da insanları terörize edeceklerini, halka kurşun sıkacak kadar ileri gideceklerini herhalde kimse beklemiyordu. Askeriyenin içine girip, yargıyı ele geçirip insana ateş edecekleri, kimsenin aklına gelmezdi. Cumhurbaşkanımızın dahi aklına gelmemiştir."

Hamzaoğlu, Tütüneker, Arslan...

- Sporda bu yapının etkisi var mıdır, varsa nasıl işliyor?

"Sadece Şükür'ün etrafındaki isimlere bakın, bunu rahatlıkla çözebilirsiniz. Ben Yozgatspor'daydım orada takım arkadaşım vardı aynı zamanda kaptanımız Cihat Arslan. O mesela çok önemserdi, sürekli sohbetlere katılırdı. Sürekli bizi o yönlendirirdi. Sohbetin olacağı günleri haber verirdi mesela. O dönem bize sürekli Allah, kitap konuşurlardı, böyle olacağını tahmin edemedik. Hakan Şükür özellikle futbolu bırakıp milletvekili olduktan sonra takımlara antrenör gönderme yetkisine sahipti... Benim anlayamadığım olayların başında yer alır."

- Bu yapı kimi, nereye gönderdi?

Hamza Hamzaoğlu'nu önce Eyüp'e, ardından da Akhisar'a göndermiştir. Asıl komik olan Hamzaoğlu'nun bıraktığı takımları Cihat Arslan'ın devralmasıdır... Diğer kulüplerde dolaşan bir başka isim de Uğur Tütüneker'dir. Uğur abi de bu çarkın içerisindeydi. Şu an neresinde bilmiyorum. Şükür'e yakın olanların hepsi dikkat ederseniz kulüp buldu. Türkiye'deyken göreve getirilen çoğu hocayı araştırırsak en sonunda Şükür çıkar. FETÖ Terör Örgütü'ne bağlı olanlar kulüp buluyor zaten. Onlar futbolcu transferi yapabiliyor. Onların menajerleri transfer yapıyor.

Aylar önce kaçtı gitti!

- Milli Takım dedin... Peki Hakan Şükür Milli Takım'da da etkili miydi?

Tabii ki... Milli Takım'a gidemedim çünkü Hakan Şükür oradaydı. Galatasaray taraftarı ve Türk halkı mantıklı düşünsün: Neden Hakan hep sabit kaldı? Ben FETÖ'cü olmadığım için mi Hakan Şükür'ün yanında oynayamadım! Açık yüreklilikle söylüyorum. 'Hakan Şükür'e hakkımı helal etmiyorum ve Türk halkından da rica ediyorum, buna kimse hakkını helal etmesin. Aylar önce ülkeden kaçıp giden bir adamdan söz ediyoruz. 'Ben kaçmadım' dese de, buna çocuklar bile inanmaz. Hakan Şükür'ün kendisine değil ben evlatları için üzülüyorum. Çünkü vatan haini damgası yemek çok onursuzca... Damarlarında asil Türk kanı taşıyan bir kişi bu ülkeye asla ihanet etmez.

31 Temmuz 2016 Pazar

Atalay Demirci'nin Hakan Şükür ve Enes Kanter ile olan konuşmaları ortaya çıktı!

Twitter hesabı hacklenen Atalay Demirci'nin Hakan Şükür ve Enes Kanter ile yaptığı konuşmalar yayınlandı. Atalay Demirci'nin Enes Kanter'e, "Tedbiren takibi bırakmak zorundayım kardeşim" diye yazdığı ortaya çıktı. Atalay Demirci görüşmelerin ortaya çıkmasının ardından Instagram hesabından bir açıklama yaptı.


Bir hack grubu, 15 Temmuz'dan sonra meydanlara çıkarak demokrasi nöbetine katılan ve darbe girişimini lanetleyen bir konuşma yapan Demirci 'nin basketbolcu Gülen'e yakınlığıyla bilinen Enes Kanter ve Hakan Şükür ile sosyal medya üzerinden yaptığı konuşmaları yayınladı.

"TEDBİREN TAKİBİ BIRAKMAK ZORUNDAYIM"

Demirci'nin, sosyal medyada  FETÖ yanlısı paylaşımlarla büyük tepki çeken Enes Kanter'e, 29 Temmuz tarihli olduğu öne sürülen mesajda "Tedbiren takibi bırakmak zorundayım bu arada, anlarsın kardeşim. Nelere bakarak insan avlıyorlar, dur bakalım geleceğiz gibi biz de oralara, ne olur dua et, Allah'a emanet ol" dediği iddia ediliyor.

Konuşmada Enes Kanter'in ise "Şu an bende biraz sıkışığım abi. İleride olabilir de ama şu an biraz zor olabilir. Kusura bakma abi bizde diğer taraflarada da yetişmeye çalışıyoruz yoksa bir çok Hizmet duracak Allah korusun" dediği öne sürüldü.

Daha önce yapılan, 22 Haziran tarihli konuşmada ise Hakan Şükür'ün "Benim alanıma bakıyorum, halime bakıyorum sıfırlandık. Neydik ne olduk. Nasıl bir sınav. Ev araba boyuna masraf kimse yardım etmedi. Ona da gittim ve boş döndüm bizle uğraşacak vakti yok. Çok sıkıldık" dediği iddia ediliyor.

ATALAY DEMİRCİ AÇIKLAMA YAPTI

Sosyal medyadaki paylaşımların ardından Atalay Demirci, instagram'dan bir açıklama yaptı.

"KANDIRILMIŞ OLMANIN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUM..."

Bu mektubu hain bir terör örgütü ile bağdaştırılmaya çalışılan ve bu yüzden acaba ölsem daha mı iyi olur diye intiharı bile aklından geçirirken, halkından özür dileyen bir ahmağın ifadeleri olarak okuyunuz lütfen...

Twiter hesabımın hacker'lar tarafından ele geçirilmesi sonucunda, hakkımda "fetö" üyesiymişim gibi oluşturulmaya çalışılan algının karşılık bulmaması umuduyla yapacağım açıklamamı Milletimizin, Devletimizin ve bu topraklarda yaşayan herkesin samimiyetimle yaptığımı bilmesini isterim....
Anne Babasını küçük yaşta kaybetmiş ve Yetiştirme Yurtlarında büyümüş, yani Annesi de Babası da Devlet olan ve Devletin ekmeğini yiyerek büyümüş, küçük yaştan itibaren en ufak bir kötü alışkanlığa ya da illegal gruplara meyletmemiş, her zaman Allah'ın muhafazasını iliklerine kadar hissetmiş bir kardeşiniz olarak, şu an bu ithamlarla karşı karşıya kalmanın şoku ve üzüntüsü içerisindeyim. Söz konusu örgütle geçmiş yıllarda Okullarında ve Dersanelerinde işim gereği gösteriler yapmışlığım aşikardır. En az Ülkemizin yöneticileri, iş adamları, sporcuları, sanatçıları ve diğer kesimleri kadar temasım olmuştur. Safiyane niyetle sadece dinimi daha doğru yaşamama vesile olan insanların yönlendirmeleri neticesinde, bana bu anlamda da faydaları olmuştur. Yaptığım mesleğin zeka seviyesine yakışmayacak bir aptallığın içerisine düşmenin mahçubiyetini yaşamaktayım. Bu manada içinde bulunduğum durumun bir hata olduğunu kabullenmem ile birlikte, son zamanlardaki oluşan örgütsel yapının ve getirdiklerinin rahatsızlığını yaşamış ve yaşanan 15 Temmuz gecesi Fettullah Gülen Terör Örgütü tarafından yapılan darbe girişiminden sonra benim de herkes gibi fikrim değişmiştir ve Ankara Kızılay Meydanına çıkıp bu hain terör örgütünü lanetlemiş ve kendi sosyal medya hesaplarımdan da örgütle ilgili görüşlerimi bildirmişimdir. (Biraz araştırılınca görülecektir)... Geçmişte bir çoğumuzunda yaşadığı üzere manevi duygularımın kullanılarak kandırılmış olmanın üzüntüsünü yaşamaktayım. Hürriyet

22 Temmuz 2016 Cuma

Hakan Şükür: Kendi halkına kurşun sıkanlar haindir!

Geçtiğimiz günlerde tepkilerin ardınan Twitter hesabını gizleyen Hakan Şükür hesabından çok konuşulacak bir tweet attı. İşte Hakan Şükür'ün o tweeti.


5 Temmuz'da yaşanan darbe girişimi sonrasında FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle sosyal medyada tepki yağmuruna tutulan Hakan Şükür, Twitter adresinden isyan etti. Boğaz Köprüsü'nde darbeci askerlerin halkın üzerine ateş açtığı görüntüleri paylaşan eski milli futbolcu, açtı ağzını yumdu gözünü.

"ŞEREFSİZDİR, HAİNDİR..."

Şükür, darbeci askerleri hedef alarak "Kendi halkına kurşun sıkanlar ve onların ardında kim varsa şerefsizdir, haindir. İzahı yok cezalandırılmalıdır. Yuh!" ifadelerini kullandı.

Öte yandan Hakan Şükür, darbe girişimiyle ilgili attığı tweet'ler tepki çekince twitter adresini takipçisi olmayanlara kapatmıştı.


16 Temmuz 2016 Cumartesi

Kenan Sofuoğlu'ndan Hakan Şükür'e çok sert sözler

Dünya Şampiyonu milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan eski milli futbolcu Hakan Şükür hakkında sosyal medya hesabından ağır sözler kullandı.


Sofuoğlu, sosyal medya hesabından, ’Rabbim halkımızdan ve Reis’imizden razı olsun dimdik ayakta durdukları için. Hakan Şükür sakın Sakarya’ya gelme bu halk seni linç eder. Biz abdestimizi alip adam gibi ölmeye koştuk. Sakarya Valiliği önünde elinde silah olan askerlerle karşı karşıya geldik. Rabbim halkımızdan ve reisimizden razı olsun. Dimdik ayakta durduklari için. Hakan Şükür sakın Sakarya’ya gelme bu halk seni linç eder. Ne mutlu bu vatan icin şehit olanlara’ yazdı. Hürriyet

24 Şubat 2016 Çarşamba

Hakan Şükür'e Cumhurbaşkanı'na hakaret davası

Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile eski Ak Parti milletvekili Hakan Şükür hakkında 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Eski milli futbolcu ve eski Ak Parti milletvekili Hakan Şükür hakkında, 15 Şubat 2015 tarihinde Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesi ile yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili İdris Kurt tarafından hazırlanan iddianamede, Hakan Şükür'ün suça konu tweeti üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Ahmet Özel ve Bekir Savram isimli bir vatandaşın şikayetçi olduğu bilgisine yer verildi.

İhbarcı Bekir Savram'ın avukatı tarafından sunulan şikayet dilekçesinde, Hakan Şükür'ün Twitter hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu hakkında hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğu belirtildi. Şüpheli Hakan Şükür'ün sunmuş olduğu savunma dilekçesinde suça konu sözleri Cumhurbaşkanını kastederek söylemediği bilgisine yer verilen iddianamede, ihbarcının sunmuş olduğu paylaşım dökümlerinde konunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile alakalı olduğunun açıkça belli olduğu kaydedilerek, “Dolayısı ile şüphelinin kastının sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğu, böylece üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakta" denildi.

İddianamede şüpheli Şükür'ün, “Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianamenin gönderildiği Bakırköy 28. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi. DHA

9 Haziran 2015 Salı

Ünlü isimler meclise girebildi mi

Merakla beklenen 7 Haziran seçimlerinin ardından sandıkların tamamı sayıldı. Çıkan rakamlara göre Mehmet Aslan, Metin Şentürk ve Hakan Şükür meclis dışında kalırken AK Parti milletvekili adayı şarkıcı Uğur Işılak meclise girdi.


İstanbul 3. Bölge adayı olan Mehmet Aslan, MHP'nin milletvekili listesinin 6. sırasında yer alıyordu.

Açıklanan sonuçlara göre MHP, meclise İstanbul 3. Bölge 'den sadece üç milletvekili sokabildi. Mehmet Aslan ise bu isimlerin dışında kaldı.



O ARTIK MİLLETVEKİLİ

AK Parti'nin milletvekili adayı olan Uğur Işılak ise oy sonuçlarına göre meclise girmeyi başardı.

Işılak, 3. Bölge'den 13 ismi meclise sokmayı başaran AK Parti'nin milletvekili lisetesinin 9. sırasında yer alıyordu.


METİN ŞENTÜRK SEÇİLEMEDİ

İstanbul 2. bölgeden bağımsız milletvekili adayı olan ünlü sanatçı Metin Şentürk, seçmenden beklediği ilgiyi göremedi. Ünlü sanatçı yaklaşık 3500 oy alarak büyük hayal kırıklığı yaşadı.



ŞÜKÜR DE MECLİSE GİREMEDİ

Ak Parti eski milletvekili Hakan Şükür, bağımsız aday olduğu İstanbul 3. Bölgede 32.436 oy aldı. Meclis'e girmesi için yaklaşık 100 bin oy alması gereken Şükür, Twitter'da ''İstanbul'da 450 bin oyun geçersiz sayıldığı bir seçim gününün detaylarını sanırım siyasi tarihimiz satır aralarında yazacaktır'' dedi.


8 Haziran 2015 Pazartesi

Hakan Şükür milletvekili seçilebildi mi?

AK Parti eski milletvekili Hakan Şükür, aday olduğu İstanbul 3. Bölgede 32.436 oy aldı. Şükür'ün Meclis'e girmesi için yaklaşık 100 bin oy alması gerekiyordu.


Bağımsız milletvekili adayı olan Hakan Şükür, bağımsız katıldığı seçimlerde İstanbul 3. Bölgede yarıştı. İstanbul 3. Bölge bağımsız milletvekili adayı Hakan Şükür, 32.436 oy aldı (yüzde 1.14). Şükür'ün Meclis'e girmesi için yaklaşık 100 bin oy alması gerekiyordu.

Bu sonuç ile Hakan Şükür yeni dönemde milletvekili seçilemedi.

28 Nisan 2015 Salı

Hakan Şükür'den sosyal medyayı sallayan tweet

'Paralel yapı' iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan 62 polis ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında dün gece Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili Milletvekili Hakan Şükür de attığı bir tweetle tartışmaya katıldı.

Eski milli futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür Twitter hesabından Deniz Gezmiş'le ilgili paylaşımı sosyal medyayı salladı.

Hakan Şükür, Deniz Gezmiş'in mahkemede  çekilen ve altında "Hakim: Neye gülüyorsun? Deniz Gezmiş: Duvarda adalet yazıyor ona gülüyorum" diyalogu bulunan fotoğrafını paylaşarak, "Şimdi de duvarlarda adalet değil 'saray' yazıyor Deniz!" diye yazdı.


21 Nisan 2015 Salı

Hakan Şükür 3'üncü Şentürk 11. sırada

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İl Seçim Kurulu’nda gerçekleşen kura çekimiyle 7 Haziran’daki seçime bağımsız olarak girecek 49 adayın oy pusulasındaki sırası belirlendi.

HAKAN ŞÜKÜR: "HİZMET YOLUNDA..."

Kura çekimine eski futbolcu ve bağımsız milletvekili olan Hakan Şükür de katıldı. İstanbul 3’üncü bölgeden aday olan Şükür, kura çekimine katılmak için geldiğini belirterek, "Hizmet yolunda böylesine şerefli bir görevi alabilmek ve millete hizmet edebilmek için buradayız, inşallah hayırlı olur" diye konuştu. Şükür pusulada 3. sırada yeraldı.

CEZAEVİNDEKİ ESKİ POLİS MÜDÜRLERİ...

Seçime cezaevinden katılan eski Emniyet Müdürleri Yakup Saygılı ve Ali Fuat Yılmazer’in yerine avukatları kura çekimine katıldı. İstanbul 2’nci Bölge’den aday olan şarkıcı Metin Şentürk’ü temsilen kimse bulunmadığı için İl Seçim Kurulu tarafından kurası çekildi. Şentürk ise 11. sırada yeraldı.

"YURTDIŞI SEÇMENİNİN OYU BİZE YANSIMAYACAK"

Adaylar, kura işleminin tamamlanmasının ardından ’oy pusulasında bağımsız adayların isimlerinin görünür olmadığını ve yurtdışındaki pusulalarda isimlerinin yer almadığını’ dile getirerek, bu durumun giderilmesine yönelik Yüksek Seçim Kurulu’na verilmek üzere ortak dilekçe yazdı.
Bağımsız aday Ersan Gökgöz, "Daha önceki bağımsız adaylardan öğrendiğimiz tecrübeyle, pusulada bağımsız adayların resminin olmadığı gibi isimlerinin de küçük yazıldığını, partilerin isimlerinin daha büyük puntoyla yazıldığı halde bağımsız adayların daha küçük puntoyla yazıldığı ve alt alta birkaç adayın yazıldığını, partiler gibi yan yana değil de alt alta yazıldığını, bunun da seçmende karışıklık yarattığını, okuma yazmayı az bilenlerde veya görme bozukluğu olan insanlarda, bu anlamda bağımsız adayların oy almalarını engelleyecek bir durum oluştuğunu öğrendik" dedi.

Bununla ilgili imza topladıklarını belirten Gökgöz, "YSK’ya dilekçelerimizi vereceğiz. İki dilekçe var. Birincisi puntoların büyük olması, ikincisi yurt dışı seçmenin 8 Mayıs’ta oy kullanması başlıyor ve bizim hala pusulada adımız yok. Onların verdiği oylar bize yaramayacak. Bu da adaletsizliktir. Anayasada eşitlik ilkesine aykırıdır" diye konuştu. (hürriyet.com.tr)

9 Nisan 2015 Perşembe

Hakan Şükür: 'Kızım bir ay okula gitmedi'

Eski milli futbolcu ve Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, geçmişte başarılar yaşadığı arkadaşlarının kendisiyle görüşmemeleri için tehdit edildiğini iddia ederek, ''Çocuklarım benden daha zor günler yaşıyor. Benim kızım yaklaşık 1 ay okula gitmedi. Arkadaşları başka başka şeyler söylüyorlar'' dedi.

Hakan Şükür, Ankara’da bir üniversitede düzenlenen söyleyişe katıldı. Söyleşinin öncesinde Hakan Şükür’ün futbol hayatını anlatan bir video izletildi. Başarılarla dolu futbol hayatını anlatan Şükür, siyasete nasıl atıldığını ve burada yaşadığı serüveni öğrencilerle paylaştı.

Ülkede bir baskı ortamı olduğunu öne süren Şükür, ''Ülkenin içinde düştüğü durum kutuplaşma, ayrışma bize de yansıdı. Açıkçası bir baskı ortamı var. O günlerde başarılar yaşadığım arkadaşlarım tehdit ediliyorlar benimle görüşmemeleri üzerine... ‘Onunla görüşürseniz bakın başınız belaya girer, yarın bir şey olur’ gibi. Çocuklarım benden daha zor günler yaşıyor. Benim çocuklarım olmanın bedelini sosyal yaşamda yaşıyorlar. Benim kızım yaklaşık 1 ay okula gitmedi. Arkadaşları başka başka şeyler söylüyorlar. Ben buna katlanıyorum artık, alıştım’’ ifadelerini kullandı.