22 Temmuz 2017 Cumartesi

İnegöl’de turizm konuşulacak

Bursa’nın İnegöl ilçesi şimdiye kadar mobilyası ve köftesiyle tanınıyordu. İnegöl’ün özellikle doğa turizminde sahip olduğu saklı kalmış değerler bundan sonra çok konuşulacak. Bu değerleri belediye bünyesinde kurulan İNTURAŞ (İnegöl Turizm A.Ş) koordinasyonunda oluşturulan İnegöl Turizm Tanıtım Platformu dünya ve Türkiye’de vitrine çıkaracak.
İnegöl’ün saklı kalmış güzelliklerinin artık açığa çıkma zamanın geldiğine inanan İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu güzellikleri Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nden (TUYED) bir heyete tanıttı. İnegöl’ün mobilya, kaplıca, köfte ve ayçekirdeğinde markalara sahip olduğunu belirten Aktaş, “Doğa turizminde de ciddi artılarımız var. Bunları Türkiye ve dünyaya daha iyi tanıtmak adına İnegöl Turizm Tanıtım Platformunu kurduk” dedi.

TUYED üyelerinin turizmde bir hedefiniz var mı sorusunu yanıtlayan Aktaş şunları söyledi: “Turizme biraz geç girdik bu yüzden şimdilik rakamsal bir hedef belirlemedik. Belediye olarak özel sektör mantığıyla iş yapıyoruz. İnegöl’de üniversite açarak gençleri de bölgemize çekeceğiz. Kurşunlu’da bir eko turizm alanı oluşturacağız. İlçemizde artık birileri turizme kafa yoruyor. Kent Müzesi, Mobilya Ağaç Sanayi Müzesi, Ortaköy Kervansarayı, İshakpaşa Külliyesi, Cuma Camii, Tarihi Kapalı Çarşı ve termal merkezimiz Oylat ile Oylat Mağarasını öne çıkaracağız. Doğa turizminde saklı güzelliklerimizi de tanıtıp, yakın olduğumuz Ankara ve İstanbul’daki doğaseverleri ilçemize çekeceğiz.”

Doğaya saygı DOSTUM!
Tanıtım gezisi boyunca TUYED heyetiyle birlikte olan İNTURAŞ Koordinatörü Nezir Kuyumcu, doğaseverlere hizmet vermek üzere Doğa Sporları ve Turizm Merkezi (DOSTUM) oluşturdukları belirterek faaliyetler hakkında şu bilgileri verdi: DOSTUM 80 bin metrekarelik bir alana sahip. Burada, atv, motocross sahası, bisiklet parkuru, uçuş pisti, okçuluk eğitim sahası, deniz bisikleti, kampçılık, balıkçılık alanı, yamaç paraşütü hangar ve kafeteryamızla hizmet veriyoruz. Hem doğaseverler hem de çocuklar burada keyifle zaman geçirebiliyor.”

Yerel lezzetleri anneannelerinin yaptığı şekilde ortaya çıkarıp, İnegöl’e geleceklere ikram edeceklerini belirten Kuyumcu, İNTURAŞ bünyesinde faaliyet gösteren, kadın emeğini değerlendirmek adına Hilmiye Köyü’nde Oylat Çiftlik adıyla hizmet veren birim hakkında ise şunları söyledi: “Burada İnegöl’e gelen doğaseverlere yöresel kahvaltı yapma imkanı sunuyoruz. Bakraçta yoğurdu eskiden yapıldığı gibi, gerçek ev mayasıyla hazırlayıp misafirlerimize ikram etmeyi planlıyoruz. Kimyon ile kekik arası bir tadı olan yöreye özgü Çıbrıka baharatını da tanıtacağız.”
Orhan Köfte’nin sahibi Orhan Çelik, TUYED heyetine İnegöl köftesi, Oylat AŞ Pazarlama Müdürü Özgür Yıldız bölgedeki termal sularının yararları, Oylat ATV’nin sahibi Agah Oktay Özcan da doğanın içinde düzenlenen parkurlar hakkında bilgiler verdi. TUYED üyeleri ayrıca Hamamlı Köyü Muhtarı Recep Ötünmek’in davetlisi olarak Sabahattin Oruç’un nektarı bahçesinde dalından meyve koparıp yediler. Baldan Dondurma’nın sahibi Ercan Yıldız’ın ikramıyla da serinlediler.

21 Temmuz 2017 Cuma

Dünyaca ünlü kahve zincirlerinde koliform şoku

Aralarında Starbucks ve Nero gibi dünyaca ünlü kahve zincirlerinin de bulunduğu kahvecilerden alınan örneklerde koliform bakterilere rastlandı. Bakteri direkt hasta etmese de hastalık oluşturabilen mikroplar için uygun zemin sağlayabiliyor.
BBC’nin yaptığı bir araştırma, Starbucks ve Cafe Nero gibi dünyaca ünlü kahve zincirlerinde insan sağlığı için tehlikeli özellik taşıyan koliform bakteriye rastlandığını gösterdi.
Sputnik’in BBC’nin Watchdog adlı televizyon programından aktardığına göre BBC, Starbucks ve Cafe Nero başta olmak üzere kahve zincirlerinden aldığı örnekleri laboratuvar ortamında inceletti. Sonuçlar, Costa Cafe’nin ürünlerinde 7/10, Caffe Nero ve Starbucks’ın ürünlerinde ise 3/10 oranında koliform bakteri olduğunu gösterdi. Kolfiorm bakteriler, hastalığa yol açan patojenler taşımasından ötürü insan sağlığı için tehlike arz ediyor.
İngiltere Çevre Sağlığı Enstitüsü’nden Tony Lewis, kontaminasyon oranıyla ilgili olarak ‘son derece endişeli olduğunu’ söyledi. Lewis, bu bakterilerin insan sağlığını tehdit eden hastalıkların kaynağı olduğunu belirtti ve gıdalarda, oranı ne olursa olsun hiçbir şekilde mevcut olmaması gerektiğini söyledi.
STARBUCKS: MÜŞTERİ SAĞLIĞI BİZLER İÇİN HER ŞEYDEN ÖNEMLİ
Starbucks sözcüsü hijyen sorununu ‘son derece ciddiye aldıklarını’ ve müşteri sağlığının kendileri için ‘her şeyden önemli olduğunu’ söyledi. Dünyanın dört bir yanındaki çalışanların hijyen standartlarıyla ilgili sürekli güncellenen eğitimlere tabi tutuklarını belirten sözcü, iddialarla ilgili olarak araştırma başlattıklarını da ekledi. Costa ve Caffe Nero sözcüleri ise sonuçlar üzerine kapsamlı araştırma yapılacağını ve özellikle buzun nasıl tutulacağı ile ilgili prosedürlerle kullanılacak malzemenin yenileneceğini belirtti. Sözcü
KOLİFORM NEDİR?
Koliform bakteriler gıda ve suların sıhhi durumunu gösteren göstergeç bakterileri olarak tanımlanıyor. Tanım olarak çubuksu, Gram-negatif olup 35-37 °C'de laktoz fermante ederek asit ve gaz üretebiliyorlar. Koliformlar sıcak kanlı hayvanların dışkılarında bolca bulunurlar, ama sulak ortamlarda, toprakta ve bitkilerde de bulunurlar. Çoğu zaman kloliformalar kendileri hastalığa neden olmazlar ama kolay kültürlenirler, ve varlıkları dışkı kaynaklı zararlı patojenlerin de mevcut olabileceğine işaret edebilir. Dışkıya ait (fekal) patojenlere bakteriler, virüsler, protozoalar ve parazitler dahil olarak yorumlanır. Kaynak: Wikipedia

Fast food devlerinde koliform skandalı

İngiltere'deki McDonalds, Burger King ve KFC restoranlarındaki içeceklerde dışkıda bulunan bakteri saptandı. Her gün onlarca kişinin yemek yediği dev şirketler konuyla ilgili açıklamada bulundu.
İngiltere’deki McDonalds, Burger King ve KFC restoranlarındaki içeceklerde dışkıda bulunan bakteri saptandı.
BBC’de yayımlanan Watchdog isimli program her zaman yaptığı gibi restorandan topladığı 10 numuneyi test laboratuvarlarına gönderdi ve çarpıcı sonuçları ekrana yansıttı.
McDonald’s’tan alınan üç numunede Burger King’den alınan altı numunede ve KFC’den alınan 7 numunede koliform bakterisi saptandı.
KFC’den konuyla ilgili yapılan açıklamada, “Şok içindeyiz ciddi hayal kırıklığı yaşıyoruz” açıklamasında bulunuldu.
Burger King, “Temizlik ve hijyen önceliğimizdir” derken CNBC’ye konuşan McDonald’s yetkilileri, “Bizim için insan sağlığından daha önemlisi yok” diye konuştu. (Sözcü)
KALİFORM NEDİR?
Koliform bakteriler gıda ve suların sıhhi durumunu gösteren göstergeç bakterileri olarak tanımlanıyor. Tanım olarak çubuksu, Gram-negatif olup 35-37 °C'de laktoz fermante ederek asit ve gaz üretebiliyorlar. Koliformlar sıcak kanlı hayvanların dışkılarında bolca bulunurlar, ama sulak ortamlarda, toprakta ve bitkilerde de bulunurlar. Çoğu zaman kloliformalar kendileri hastalığa neden olmazlar ama kolay kültürlenirler, ve varlıkları dışkı kaynaklı zararlı patojenlerin de mevcut olabileceğine işaret edebilir. Dışkıya ait (fekal) patojenlere bakteriler, virüsler, protozoalar ve parazitler dahil olarak yorumlanır. Kaynak: Wikipedia

Bekir Coşkun’dan sevindiren haber!

Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle yazılarına ara veren yazarımız Bekir Coşkun'dan sevindirici haber geldi. İstanbul'daki Amerikan Hastanesi'nde başarılı bir operasyon geçiren Coşkun'un sağlık durumunun iyi olduğunu açıklayan doktorlar kısa sürede Bekir Coşkun'un normal yaşamına döneceğini söyledi.
Yapılan açıklamada, “Hastaneden taburcu olan Coşkun için, internet ve sosyal medya üzerinden yoğun bakıma alındığı yönündeki haberlerin gerçek dışı olduğunu belirtir, yazarımızın kısa sürede okuyucularıyla bulaşacağını sevenlerine duyururuz” denildi.

Ege’den gelen haberler çok vahim!

Bodrum açıklarında yaşanan 6,3 büyüklüğündeki deprem Yunan adası Kos'ta (İstanköy) can alırken, ciddi anlamda maddi hasara da yol açtı.
Ölenlerden birinin Türk, diğerinin ise İsveç vatandaşı olduğu öğrenildi. Güney Ege Bölge Valisi Yorgo Çatzimarkos, hayatını kaybeden Türk vatandaşının 30, İsveç vatandaşının ise 20 yaşında olduğunu ifade etti.
İtfaiye yetkilileri deprem nedeniyle oluşan dalgaların sahilde bir barın çatısının çökmesine neden olduğunu ve ölenlerin bu sırada barda bulunanlar olduğunu belirtti.
Kos Belediye Başkanı Yorgo Kyritsis, turistlerin de aralarında bulunduğu 100 kişinin yaralandığını açıkladı.
Deprem adada büyük paniğe yol açarken, on binlerce turist geceyi sokaklarda geçirdi.
Kos’taki Defterdar Camii’nin minaresi yıkıldı. Arama-kurtarma ekipleri, enkaz altında kalan olup olmadığını tespit etmek için bölgede çalışma yürüttü.

TSİ 01.31’de Bodrum ve Kos Adası (İstanköy) açıklarında meydana gelen depremin büyüklüğü konusunda yetkililerden farklı açıklamalar geldi.
ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi’nin 6.7 olarak belirlediği deprem için AFAD 6.3 açıklaması yaptı.
Yunan yetkililer ise depremin büyüklüğünü 6.5 olarak duyurdu. Kandilli’nin açıklamasında ise depremin büyüklüğü 6.2 olarak ifade edildi.
Deprem Muğla’nın yanı sıra Ege bölgesi ile Akdeniz’in bazı bölgelerinde de hissedildi. Türkiye’de deprem nedeniyle şu ana kadar can kaybı yaşanmadığı ancak yaralıların olduğu haber verildi. Sözcü

Ege’de 6.3’lük deprem!

Türkiye geceyarısı Ege'den gelen son dakika haberiyle sarsıldı. Merkez üssü Kos Adası açıkları olan 6.3 büyüklüğündeki deprem, başta Muğla'nın Bodrum ilçesi olmak üzere bir çok ilde de oldukça şiddetli hissedildi. AFAD'ın 6.3 büyüklüğünde olduğunu açıkladığı deprem sonrası vatandaşlar büyük panik yaşarken, bazı insanlar tatillerini iptal ederek yaşadıkları şehirlere geri dönmek üzere yola çıktılar. Sarsıntının merkez üssü Yunanistan'ın Kos adasında ise birisi Türk 2 kişinin yaşamını yitirdiği öğrenildi. Depremin yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan ise "Bu depremin ana deprem olduğu, ardından daha büyük bir depremin gelmesinin şaşırtıcı olacağı kanısındayım. Artçı depremler gün boyu, ayrıca gelecek 3 hafta yoğun olarak sürecektir. Bunların büyüklükleri 5.2'ye dek varabilir" diye konuştu. İşte 21 Temmuz 2017 Ege Denizi depremininin detayları...
Muğla’nın Bodrum ilçesinde bugün saat 01.31’de meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki depremin ardından Bodrumlular ile yerli ve yabancı turistler geceyi sokaklarda ve parklarda geçirdi.
Depremin hemen ardından Gümbet İnceburun’da meydana gelen tsunamide 12 tur teknesi ile 5 balıkçı teknesi karaya sürüklenirken, onlarca ev ve işyeri sular altında kaldı. O anları anlatan kaptan Metin Kestaneci (40), “Teknenin kaptanıyım. Teknede uyuyordum, önce bir gürültü ardından uğultu geldi. Ne oluyor demeye kalmadan birden tekne karaya doğru sürüklendi. Tekne ile birlikte kendimizi karada bulduk. Böyle bir şöy görmedim” dedi.
TEKNELER KARAYA ÇIKTI, BİRÇOK İŞYERİNİ SULAR BASTI
Yaklaşık 3 dakika boyunca gelen dev dalgalar nedeniyle sahildeki otellerin alt katları ile restoran bölümlerini su bastı, 16 işyeri sular altında kaldı. Deprem sırasında 30’a yakın otomobilde, ağaç dalları ve kayaların düşmesi sonucu maddi hasar meydana gelirken, Bodrum’un Mumcular, Yalıçiftlik, Mazı mahallelerindeki bazı evlerde çatlak meydana geldiği belirtildi.
Parklarda, kaldıkları otellerin sahilindeki şezlonglarda ve restoranların masalarında sabahlayan Bodrumlular art arda gelen depremler nedeniyle sabaha kadar uyuyamadı. Yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistler de battaniyeleri ve havlularını alarak geceyi dışarıda geçirdi. Bazı turistler valizlerini toplayarak otellerini terk ederken, birçok turist ise tatillerinedevam edeceklerini belirttiler.

“BODRUM BOŞALDI SÖYLENTİLERİ DOĞRU DEĞİL”
Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu yaptığı açıklamada, “Bodrum’un deprem nedeniyle boşaldığı söylentileri çıkmaya başladı, bunlar kesinlikle doğru değil. Konuklarımız otellerinde tatillerine devam ediyor, sadece isteyenlere bahçede konaklayabilecekleri ortamlar yarattık. Evet, tedirgin olduk ama Bodrum’da turistin boşalması diye bir şey söz konusu değil, bu tür söylentiler gerçekçi olmadığı gibi turizme de büyük zarar veriyor” dedi.
MİNARE EĞİLDİ ÇEVRESİ BOŞALTILDI
Depremde, Neyzen Tevfik Caddesi’nde bulunan Adliye Camii’nin minaresinin tepe bölümünde sarsıntıdan dolayı eğilme meydana geldi. Minarenin yıkılma tehlikesine karşı belediye ekipleri caddeyi trafiğe kapattı.
BODRUM DEVLET HASTANESİ ACİL SERVİSİ BOŞALTILDI
Ayrıca 80 hastanın yatarak tedavi gördüğü ve acil serviste de 12 hastanın tedavisinin devam ettiği Bodrum Devlet Hastanesi’nin asma tavanı kaplamalarının bir bölümü çökerken, duvarlarda da küçük çatlaklar oluştu. Acil servis otoparkına çıkarılan hastaların burada tedavilerine devam edilirken, daha sonra AFAD tarafından kurulmaya başlanan sahra hastanesine taşınacakları bildirildi.
KAYMAKAMDAN 70 YARALI AÇIKLAMASI
Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz da yaptığı açıklamada, “Can kaybının ve ağır yaralının olmaması sevindirici. Sarsıntıdan dolayı panik yaşayıp atlayan bazı vatandaşlarda kırık vakaları yaşandı. Böyle bir depremde bunlar da normal. Yaşanan büyük sarsıntıya rağmen bazı evlerde çatlamalar var. Ancak herhangi bir yıkılma söz konusu değil. Bu büyüklükte bir sarsıntıda, binalarımızın ilçede en fazla iki kat olması büyük hasar yaşanmasını önledi. Kırsal kesimde, özellikle kerpiç yapılı ve eski evlerde kısmi göçmeler var. Gümbet’te denizin yükselmesinden dolayı su baskınları yaşandı. Ve bazı teknelerde maddi zararlar meydana geldi. Hastanelerimize yaklaşık 70 yaralı müracaat etti. Devlet hastanesinde taşıyıcı kolonlarda bir sorun yok, sadece asma tavandaki bazı plastik bölmelerde çökmeler oldu. Bu da hastalarımızda tedirginliğe neden oldu. Hastane bahçesine çıkardık hastalarımızı. Teknik ekipler hastanede inceleme yapacaklar. Bu incelemeler sonuçlanıncaya kadar da hastalarımızın tedavileri burada sürecek. Ayrıca ilçeden Kos’a yapılan feribot seferleri de durduruldu” dedi.

PROF. DR. ERCAN: DAHA BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUM
6.3 büyüklüğündeki depremi değerlendiren İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Övgün Ahmet Ercan, bu bölgede daha büyük bir deprem beklenmediğini söyledi. Jeofizik profesörü, deprem bilimci Prof. Dr. Ercan, bu depremin belirtisinin 3-4 yıl önce başladığını belirterek, “Karada ile Gündoğan arasındaki, Bodrum’u kesip geçen bir depremcik etkinliği vardı. Deprem bu kırıkla Gökova kırığının kesim yerinde olmuştur. Ve bu düşüntü türünde bir kırıktır, yanal atımlı değildir. İlk kez deniz sularında bir süpürtü (tsunami) gördük. Bunun yüksekliği 1 metreye kadar varabildi ve karaya doğru ilerlerdi. Teknelere zarar verdi ve tekrar geri çekildi. Bundan daha büyüğü artık gelemez. Çünkü düşey atım çok büyük değildi. Burada olabilecek en büyük deprem 7- 7.2 büyüklüğünde olabilirdi. 6.3’lük deprem ile bu gerginlik boşaldı. Bu büyük oranda bundan sonra büyük bir deprem olasılığını azaltmıştır. Bunun oranı yüzde 20’nin altındadır. Bölgede artıçı depremler ise sürecektir. Bu deprem özellikle İstanköy adasında etkili olmuştur” dedi.
Bodrum’da yıkım görülmemesinin 2007 deprem yönetmeliğinin başarısı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan şöyle devam etti:
“AFERİN TÜRKİYE’NİN BİLİMİNE”
“Bu yönetmelikle sağlam yerde sağlam yapılar yapılmıştır. Türkiye büyük bir sınavdan başarı ile çıkmıştır. Bodrum’daki yapılar 6.6’lık bir depreme kadar dayanıklıdır. Ancak köylerdeki yığma yapılarda hasar görülebilir. Bodrum Kalesi’nin 6.3’lük bu depreme dayanabilmesi çok iyi bir şeydir. Bodrum Kalesi yıkılmadıysa, bölgedeki turustik tesislerin ve yazlık konutların yıkılması zaten beklenemez. Bodrum’un zemine topraktan oluşmamaktadır, kayadan oluşmaktadır. Bu denenle depremin yıkım gücü ‘5’ olmuştur. Eğer aynı deprem Doğu Anadolu’da olsaydı, yıkım gücü 8-9 olurdu. Deperimin süresi 16-17 saniyedir. Bu uzun bir süredir. Yıkım yapsa bu sürede yapardı. 1894 İstanbul Adalar depremi bu büyüklükteydi, o da 16 saniye sürmüştü, kapalı Çarşı ve camiler yıkılmıştı, ölümcül olmuştu. Türkiye’de yapı niteliği arttı. Gerek yer bilimcileri gerekse inşaat mühendisleri ve mimarları, ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı kutluyorum. Türkiye büyük bir sınavdan olumlu olarak geçmiştir. Aferin Türkiye’nin bilimine. Yazlıkçıların bölgeden kaçışmasına neden yoktur. Denize girebilirler. İki yıldır kötü olan turizme deprem yüzünden darbe vurulmasın.”

3 İLE 4 ATOM BOMBASI GÜCÜNDE
Depremin yaklaşık 3-4 atom bombası gücünde olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, “Bu depremin ana deprem olduğu, ardından daha büyük bir depremin gelmesinin şaşırtıcı olacağı kanısındayım. Artçı depremler gün boyu, ayrıca gelecek 3 hafta yoğun olarak sürecektir. Bunların büyüklükleri 5.2’ye dek varabilir” diye konuştu.
YAKIN GEÇMİŞTEKİ YIKICI DEPREMLER
Prof. Dr. Ercan, bu bölgede, yakın geçmişte yaşanan yıkıcı depremlerin 1926’da Finike’de 6.9, 1941’de Muğla’da 6.0, 1941’de Muğla’da 5.7, 1957’de Fethiye’de 7.1, 1956’da Köyceğiz’de 5.7, 1961’de Marmaris’te 6.5, 1969’da Fethiye’de 6.2, 2004’te Gökova’da (Bodrum) 5.5, 5.4, 5.0 olduğu bilgisini de verdi.
50 TRAFO HASAR GÖRDÜ
Gökova Körfezi merkezli 6.3 büyüklüğündeki depremden en fazla etkilenen yer olan Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan 200 kadar elelektrik trafosundan yaklaşık 50’si hasar gördü. Trafoların hasar görmesi nedeniyle ilçedeki birçok yerde elektrik kesintisi meydana geldi.
Trafoların onarımı için ekipler harekete geçti. Büyük bölümünün onarınının tamamlandığı, diğerlerindeki çalışmaların sürdüğü belirtildi. Onarılan trafoların bulunduğu bölgelere tekrar elektrik verildiği kaydedildi.
KOS’TA 2 CAN KAYBI VAR BİRİSİ TÜRK
Yunanistan Güney Ege Eyaleti Valisi Yorgos Hacimarkos Yunan basınına yaptığı açıklamada, deprem sonrası İstanköy Adası'ndaki bir eğlence merkezinde duvarın çökmesi sonucu iki kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Vali; burada ölen iki kişiden birinin 30 yaşında Türk diğerinin ise 20 yaşında bir İsveçli olduğunu söyledi. Vali Hacimarkos, olayda yaralananların çoğunluğunun ise adadaki turistler olduğunu belirtti. Edinilen bilgiye göre; Ada'da sarsıntı sonrası Osmanlı döneminden kalan Defterdar Camisi'nin minaresi de yıkıldı. Ayrıca, Agios Nikolaos Katedrali'nin bir bölümü çöktü. (Kaynak:sözcü.com.tr)

20 Temmuz 2017 Perşembe

FETÖ, ilk kez ABD’nin terör raporunda

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ABD Dışişleri Bakanlığının yayınladığı terör raporunda ilk kez yer aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığının yayınladığı Terörizm 2016 Ülkeler Raporu'nda FETÖ ilk kez yer aldı. Milli Güvenlik Kurulunun, FETÖ’yü 26 Mayıs 2016’da terör örgütü olarak tanımladığı belirtildi. Raporda, “Hükümet, 240‘tan fazla kişinin öldüğü, 2 bin 100‘den fazlasının yaralandığı 15 Temmuz'daki darbe girişiminden Gülen hareketini sorumlu tutuyor.” ifadesine yer verildi.
PYD YİNE TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK ANILMADI
PKK'nın, 2016'da Türkiye'de terör saldırıları düzenlemeye devam ettiğine dikkat çekilen raporda,  Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) 2015 yılı Temmuz ayından bu yana 8 bin PKK teröristini öldürdüğü, yaraladığı ya da ele geçirdiği belirtildi. PKK saldırılarında şehit düşen güvenlik güçlerinin sayısının ise 750‘den fazla olduğu kaydedildi. PKK'nın uzantısı olan Kürdistan Özgürlük Şahinleri'nin (TAK) de güvenlik güçlerine, altyapılara ve turistik tesislere yönelik saldırılarını artırdığına işaret edildi.
Raporda PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG terör örgütü olarak anılmazken ilgili bölümde şu ifadelere yer verildi:
“Türk hükümeti, ülke içindeki bazı örgütleri, terör örgütü ilan etti. Bu örgütler, Türk Hizbullahı, Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP-ML), Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) ve Marksist Leninist Komünist Partisi (MLKP). Türkiye ayrıca Suriye merkezli Demokratik Birlik Partisini (PYD) ve partinin silahlı kanadı YPG'yi, PKK'yla yakın ilişki içindeki terör örgütleri olarak tanımlıyor.” (Kaynak:sözcü.com.tr)

19 Temmuz 2017 Çarşamba

Başbakan Binali Yıldırım yeni kabineyi açıkladı! İşte yeni kabine

Ankara kulislerinde aylardır konuşulan kabine değişikliği bugün gerçekleştirildi. Başbakan Binali Yıldırım, Ak Saray'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştükten sonra yeni kabineyi açıkladı. Kabinede flaş değişiklikler var. İşte detaylar...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Saray'da Başbakan Binali Yıldırım'ı kabul etti. Görüşmede yeni kabine masaya yatırıldı. Görüşmenin ardından Başbakan Yıldırım, yeni kabineyi açıkladı. Kabineye 6 yeni bakan geldi, 5 bakanın da yeri değişti. Yeri değişenler arasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da var.
11 KOLTUKTA DEĞİŞİKLİK
İşte yeni kabine;
Başbakan: Binali Yıldırım
Başbakan Yardımcıları: Bekir Bozdağ, Mehmet Şimşek, Fikri Işık, Recep Akdağ, Hakan Çavuşoğlu
Adalet Bakanı: Abdulhamit Gül
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Fatma Betül Sayan Kaya
Avrupa Birliği Bakanı: Ömer Çelik
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Faruk Özlü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Jülide Sarıeroğlu
Çevre ve Şehircilik Bakanı: Mehmet Özhaseki
Dışişleri Bakanı: Mevlüt Çavuşoğlu
Ekonomi Bakanı: Nihat Zeybekçi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Berat Albayrak
Gençlik ve Spor Bakanı: Osman Aşkın Bak
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Ahmet Eşref Fakıbaba
Gümrük ve Ticaret Bakanı: Bülent Tüfengci
İçişleri Bakanı: Süleyman Soylu
Kalkınma Bakanı: Lütfi Elvan
Kültür ve Turizm Bakanı: Numan Kurtulmuş
Maliye Bakanı: Naci Ağbal
Milli Eğitim Bakanı: İsmet Yılmaz
Milli Savunma Bakanı: Nurettin Canikli
Orman ve Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu
Sağlık Bakanı: Ahmet Demircan
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı: Ahmet Arslan
GELENLER
– Hakan Çavuşoğlu (Başbakan Yardımcısı)
-Abdülhamit Gül (Adalet Bakanı)
– Jülide Sarıeroğlu (Çalışma Ve Şehircilik Bakanı)
– Osman Aşkın Bak (Gençlik Ve Spor Bakanı)
– Ahmet Eşref Fakıbaba ( Gıda ve Hayvancılık Bakanı)
– Ahmet Demircan (Sağlık Bakanı)
GİDENLER:
– Tuğrul Türkeş (Başbakan Yardımcısıydı)
– Akif Çağatay Kılıç (Gençlik ve Spor Bakanıydı)
– Mehmet Müezzinoğlu ( Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıydı)
– Faruk Çelik (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanıydı)
– Nabi Avcı (Maliye Bakanıydı)
– Veysi Kaynak ( Başbakan Yardımcısıydı)
GÖREVİ DEĞİŞENLER:
– Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı'ydı Başbakan Yardımcısı oldu
– Numan Kurtulmuş, Başbakan Yardımcısıydı Kültür ve Turizm Bakanı oldu
– Recep Akdağ, Başbakan Yardımcısı Sağlık Bakanıydı Başbakan Yardımcısı oldu
– Fikri Işık,  Milli Savunma Bakanıydı Başbakan Yardımcısı oldu
– Nurettin Canikli, Başbakan Yardımcısıydı Milli Savunma Bakanı oldu
ESKİ KABİNE ŞU ŞEKİLDEYDİ
BAŞBAKAN Binali YILDIRIM
BAŞBAKAN YARDIMCISI Nurettin CANİKLİ
BAŞBAKAN YARDIMCISI Mehmet ŞİMŞEK
BAŞBAKAN YARDIMCISI Numan KURTULMUŞ
BAŞBAKAN YARDIMCISI Yıldırım Tuğrul TÜRKEŞ
BAŞBAKAN YARDIMCISI Veysi KAYNAK
ADALET BAKANI Bekir BOZDAĞ
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI Fatma Betül Sayan KAYA
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI Ömer ÇELİK
BİLİM SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANI Faruk ÖZLÜ
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI Mehmet MÜEZZİNOĞLU
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI Mehmet ÖZHASEKİ
DIŞİŞLERİ BAKANI Mevlüt ÇAVUŞOĞLU
EKONOMİ BAKANI Nihat ZEYBEKCİ
ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANI Berat ALBAYRAK
GENÇLİK ve SPOR BAKANI Akif Çağatay  KILIÇ
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI Faruk ÇELİK
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI Bülent TÜFENKCİ
İÇİŞLERİ BAKANI Süleyman SOYLU
KALKINMA BAKANI Lütfi ELVAN
KÜLTÜR ve TURIZM BAKANI Nabi AVCI
MALİYE BAKANI Naci AĞBAL
MİLLİ EĞİTİM BAKANI İsmet YILMAZ
MİLLİ SAVUNMA BAKANI Fikri IŞIK
ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANI Veysel EROĞLU
SAĞLIK BAKANI Recep AKDAĞ
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI Ahmet ARSLAN
(Kaynak:sözcü.com.tr)

FETÖ'nün 48 milyar lirası devletin kasasına girdi

Milli Güvenlik Kurulu'nun son toplantısında FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele masaya yatırıldı. Kurula sunulan rapora göre immet, bağış gibi adlar altında, çoğu zaman baskı ve tehditle milletten elde ettiği haksız servet, yine millete iade edildi. Terör örgütünün 7.5 milyar liralık gayrimenkul, 41 milyar liralık şirket varlığı olmak üzere toplam 48 milyar lirası devlete geçti.
Milli Güvenlik Kurulu'nun son toplantısında FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri ile mücadele masaya yatırıldı. Kurula sunulan FETÖ Raporu'nda, mücadelede gelinen nokta kapsamlı olarak değerlendirildi. FETÖ'nün gücünün kırılması sürecinde en fazla mesafe alınan alan olarak "finans" boyutu ön plana çıktı. FETÖ'nün, himmet, bağış gibi adlar altında, çoğu zaman baskı ve tehditle milletten elde ettiği haksız servet, yine millete iade edildi. Terör örgütünün 7.5 milyar liralık gayrimenkul, 41 milyar liralık şirket varlığı olmak üzere toplam 48 milyar lirası devlete geçti.
Dudak uçuklatan servet
Sabah Gazetesi'nin haberine göre, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından kararlılıkla sürdürülen FETÖ ile mücadelede, bugüne kadar örgütün 7.5 milyar liralık gayrimenkulüne el konuldu. Ayrıca, FETÖ ile bağlantılı 966 şirketin kayyuma devredilen aktif toplamı da 41 milyar lira olarak hesaplandı. Böylece toplamda, yaklaşık 15 milyar dolarlık varlığının FETÖ terör örgütü tarafından kullanılması önlendi.
Dış ayağı da inceleniyor
MGK'daki değerlendirmede, FETÖ ile mücadelenin dış ayağı üzerinde de duruldu. FETÖ lobisinin faaliyetlerinin önlenmesi noktasında, özellikle darbe yargılamalarının sonuçlanmasının önemine işaret edildi. Kesinleşmiş yargı kararları, gerekçeleri ve eklerindeki belgelerin, uluslararası alanda FETÖ'nün etkisizleştirilmesi ve elebaşının iade sürecini hızlandırabileceği sonucuna varıldı. Bu aşamada Yargıtay'ın, Erzurum'daki FETÖ davasında, gerekçeli kararını açıklamış olması yeni bir aşama olarak görülüyor. Yargıtay, darbenin FETÖ tarafından tasarlanıp uygulandığını, ByLock'un örgütün gizli haberleşme kanalı olduğunu tüm yönleri ve gerekçeleri ile somut bir karara bağladı. Devam etmekte olan davaların önemli bölümünün yıl sonuna kadar sonuçlanmasının beklendiği, mahkemelerden çıkacak kararların tercümesi üzerinden, FETÖ'cüleri himaye eden ülkeler nezdinde diplomatik ve hukuki zeminde takiplerin sıkılaştırılması planlanıyor.
50 bin 344 kişi tutuklandı
FETÖ ile yürütülen yoğun mücadele kapsamında kamuda büyük bir temizlik yapıldı. Bu güne kadar kamudan 111 bin 240 kişi ihraç edilirken, 33 bin 180 kişi açığa alınarak görevinden uzaklaştırıldı. Hain darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından 168 bin 977 kişi hakkında hukuki işlem yapıldı. Soruşturmalar çerçevesinde gözaltına alınan 50 bin 344 kişi tutuklandı. 47 bin 136 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Halen 55 bin 495 kişi ise tutuksuz olarak yargılanıyor. 7 bin 605 şüpheli hakkında ise FETÖ üyeliğinden yakalama kararı bulunuyor.
En önemli gelir kaynağı Türkiye
MGK'daki sunumlarda, FETÖ'nün en önemli gelir kaynağının Türkiye olduğu, esnaf ve işadamlarından sağlanan paraların yurtdışına transfer edildiği, bu musluğun kesildiği vurgulandı. FETÖ okulları için her bir ilde farklı iş ve meslek gruplarından, örgüte mensup isimler tarafından "himmet" tahsil edildiği ve genelde nakit olarak ülke dışına çıkarıldığı tespitine yer verildi.Sabah

18 Temmuz 2017 Salı

İstanbul Valiliği ve AKOM'dan uyarı

İstanbul'da sağanak yağış hayatı olumsuz etkiledi. AKOM, meydana gelebilecek su baskını ve sel nedeniyle vatandaşları uyardı. İstanbul Valiliği de zorunlu olmadıkça özel araçla trafiğe çıkılmamasını istedi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Marmara Bölgesi için uyarıların ardından, İstanbul’da şiddetli yağış etkili oldu.
Sağanak yağış nedeniyle caddeleri su bastı, trafik kilitlendi.
Aşırı yağışın ardından Avrasya Tüneli Anadolu-Avrupa Yönü olumsuz hava koşulları nedeniyle geçici süreyle trafiğe kapatıldı.
Şehirde birçok kavşak ve viyadük sular altında kalırken, aşırı yağış nedeniyle trafikte seyretmeye çalışan bazı metrobüslerin içine su doldu, kimi metro, metrobüs, duraklarını su bastı.
Sabah saatlerinde işe gitmek için evlerinden çıkan vatandaşlar zor anlar yaşadı.
Yaşanan son gelimelerle ilgili İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi'nde (AKOM) düzenlenen basın toplantısında konuştu.
"SAAT 14.00'TEN SONRA YENİ YAĞIŞ BEKLENİYOR"
Vali Şahin, saat 14.00'ten sonra yeniden bir yağışın beklendiğini ve akşam saatlerine kadar sürmesinin tahmin edildiğini söyledi.
Ciddi sıkıntı yaşanan bir bölge olmadığını da söyleyen Şahin, şunları kaydetti:
Yaşanan sıkıntılara ekipler müdahale ediyor. Birkaç noktada çalışmalar yoğunlaştı. Bazı altgeçitlerde fiziki yapı ve aşırı yağış nedeniyle su birikmeleri oldu. Ekipler bu noktalara hızla müdahale ediyor. Trafik akışının düzenlenmesi için ekipler görev başında. Trafiğin rahat akışı için çalışılıyor. Vatandaşlarımızdan ricamız, yağış akşama kadar devam edecek, trafiğe zorunlu olmadıkça özel araçlarıyla çıkmamaları ve toplu taşıma araçlarını kullanmaları. Bu uzun yıllardır yaşanmayan ölçüde bir yağış. Bunları inşallah hızla telafi edeceğiz."
"DAHA CİDDİ YAĞIŞ BEKLENİYOR"
İstanbul'un normal yağışın çok üzerinde bir yağış aldığını belirten Kadir Topbaş ise "Bir saatte metrekareye 65-110 kilogram yağış düştü" dedi.
Vali Şahin'in saat 14.00'te beklendiğini söylediği yağışın "daha ciddi" olacağını belirten Topbaş, "Toprak doyduğu için yağacak yağmur çukur bölgelere inebilir. Hassasiyet gösterilirse bu sıkıntıyı aşarız" diye konuştu.
"CAN KAYBI YOK"
Su basmanı seviyesinin altında inşa edilen konutların boşaltıldığını ve burada yaşayanların otellere yerleştirildiğini söyleyen İBB Başkanı, herhangi bir can kaybı yaşanmadığını bilgisini verdi. Topbaş Avrasya Tüneli'nin de tek yönlü kapatıldığını Asya'dan Avrupa yönüne geçişte bir sıkıntı yaşanmadığını da dile getirdi.
"SEL RİSKİ VE FIRTINAYA DİKKAT"
AKOM su baskını ve sel olabileceği konusunda uyarıda bulundu. AKOM'un hesabından atılan tweette ''#İstanbul bugün sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı. SEL RİSKİ ve FIRTINAYA DİKKAT! Yağmur ile birlikte hava serinliyor'' denildi.
İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN UYARI
İstanbul Valiliği'nden de bir uyarı geldi. Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Bugün ilimiz yoğun yağış aldığından ulaşımda sıkıntı yaşanmaması için zorunlu olmadıkça özel araçlarla trafiğe çıkılmaması rica olunur" denildi.
YAĞIŞ NE KADAR SÜRECEK?
İstanbul'da gece saatlerinden itibaren etkili olan ve sağanağın, öğlen saatlerinde etkisini artırıp, akşama kadar fırtına şeklinde devam etmesi bekleniyor.
METREKAREYE 65 KİLOGRAM
Temmuz ayı ortalaması metrekareye 30 kilogram olan İstanbul'da bir saat içerisinde metrekareye 65 kilogram yağış düştüğü belirtiliyor. Bazı yerlerde ortalamanın 100 kilograma kadar çıkabileceği öngörülüyor. ntvmsnc

İstanbul yağmura teslim

İstanbul'da gece saatlerinden itibaren etkili olan yağış, sabah saatlerinde şiddetini artırdı. Şiddetli yağış nedeniyle su baskınları oluşurken, trafikte de kilitlenmeler yaşandı. Aşırı yağışın ardından Avrasya Tüneli Anadolu-Avrupa Yönü geçici süreyle trafiğe kapatıldı. İBB, metrekareye 65 kilogram yağış düştüğünü bildirdi. Sağanağın, öğlen saatlerinde etkisini artırıp, akşama kadar fırtına şeklinde devam etmesi bekleniyor.
İstanbul genelinde etkili olan sağanak, kentte hayatı olumsuz etkiledi.
Sabah saatlerinde etkili olan gök gürültülü şiddetli yağış nedeniyle yollarda su birikintileri oluşurken sürücüler zor anlar yaşadı, trafik durma noktasına geldi.
Yollarda meydana gelen su birikintisi nedeniyle araçlar ilerleyemezken, birçok araç yolda kaldı. Sağanak, yol üzerindeki bazı ağaç ve direkleri de devirdi.
Şehrin ana arterlerinde trafik tıkanırken, toplu taşımada da kent genelinde aksama yaşandı.
Kentte ulaşımda yaşanan sorunların dışında birçok işyeri, çarşı ve iş hanını su bastı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) tarafından da kentin serin ve yağışlı havanın etkisi altında olduğu belirtilerek, fırtına şeklindeki yağışların sel ve su baskınlarına neden olabileceği uyarısı yapıldı.
Yağmura yakalanan bazı vatandaşlar üst geçitlerin altına, bina saçaklarına ve otobüs duraklarına sığındı.
Şehirde birçok kavşak ve viyadük sular altında kalırken, aşırı yağış nedeniyle trafikte seyretmeye çalışan bazı metrobüslerin içine su doldu, kimi metro, metrobüs, duraklarını su bastı.
AVRASYA TÜNELİ KAPATILDI
Aşırı yağışın ardından Avrasya Tüneli Anadolu-Avrupa Yönü olumsuz hava koşulları nedeniyle geçici süreyle trafiğe kapatıldı.
Yağışın öğlen saatlerine doğru kent genelinde etkisini artırması ve akşam saatlerine kadar fırtına eşliğinde devam etmesi bekleniyor.
VALİLİKTEN UYARI
İstanbul Valiliği, sosyal medya hesabında, "Bugün ilimiz yoğun yağış aldığından ulaşımda sıkıntı yaşanmaması için zorunlu olmadıkça özel araçlarla trafiğe çıkılmaması rica olunur" uyarısında bulundu.
Bu arada kentte hava ulaşımında da aksamalar yaşandı.
METREKAREYE 65 KİLOGRAM YAĞIŞ
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), metrekareye 65 kilogram yağış düştüğünü bildirdi. (ntvmsnc)

14 Temmuz 2017 Cuma

100 TL ve 50 TL'lik banknotlarda imzalar değişiyor

Yenilenecek olan 100 TL ve 50 TL banknotlarında Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ile birlikte başkan yardımcıları Murat Uysal ve Emrah Şener'in imzaları yer alacak.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) III. tertip 100 TL ve 50 TL banknotların imzalarında değişiklik yapıldığını açıkladı. Banknotlardaki imzalar Başkan Murat Çetinkaya ile birlikte; 100 TL banknotlarda Başkan Yardımcısı Murat Uysal'a, 50 TL banknotlarda Başkan Yardımcısı Dr. Emrah Şener'e ait olacak şekilde yeniden düzenlendi.
Görünümleri aynı kalacak
Banknotlar imzalar dışında boyutları, ön ve arka yüz kompozisyonları ile genel nitelik ve görünümleri bakımından I. ve II. tertipleriyle tamamen aynı olacak. E-9 Emisyon Grubu III. tertip 100 TL ve 50 TL banknotlar 17 Temmuz 2017 tarihinden itibaren tedavüle verilecek.
TCMB, III. tertip 200 TL, 10 TL ve 5 TL banknotları 27 Mart 2017 tarihinde tedavüle çıkarılmış, 100 TL, 50 TL ve 20 TL banknotlara ilişkin duyurunun daha sonra yapılacağını duyurmuştu. cnntürk

13 Temmuz 2017 Perşembe

Uyumsoft yatırımlara hız verdi, %65 büyüdü

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından geçen bir yılı değerlendiren Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Başkanı Mehmet Önder, “yine, yeni, yeniden daha güçlü Türkiye” için Uyumsoft olarak yatırımlara hız verdiklerini ve aradan geçen bir yılda %65 büyüme gösterdiklerini açıkladı.
Hain darbe girişimi sırasında, milletimizin meydanlara inerek kahramanlık destanı yazdıklarını vurgulayan Mehmet Önder, şunları söyledi: “15 Temmuz hain darbe girişiminde şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu. Şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına ve milletimize başsağlığı dilerken, gazilerimize geçmiş olsun diyoruz. Millet olarak, hain darbe girişimde tankların karşısına geçerek, dimdik ayakta durduk. Ertesi gün ve devam eden günlerde kaos ortamına izin vermeyip, hiçbir şey olmamış gibi işlerimize gittik. Uyumsoft olarak o tarihte bize düşen milli görev, işleyen bir ekonomi için ülkemizdeki işletmeleri, işlerini geliştirecek kurumsal sistemlerle desteklemekti. Darbe girişiminin hemen ardından bir kampanya düzenleyerek, ERP lisans ücretlerimizi sıfırladık. Firmamızın 3 milyon Euro’luk lisans gelirinden feragat ettiği kampanyamıza, iş dünyası yoğun ilgi gösterdi. Uyumsoft olarak, ülkemizin geleceğine güveniyoruz. Çalışanlarımız ve ekosistemimizde yer alan iş ve çözüm ortaklarımız ile yatırımlarımızı aralıksız sürdürerek, işletmelerimize değer katmaya devam edeceğiz. Bizi güçsüz bırakmaya gayret edenlere inat, daima ve her zaman daha güçlü ve dimdik ayakta olacağız” dedi.
Ülkemizin her alandaki verisi, çok değerli ve kıymetlidir
Ülkemizin her alandaki verisinin çok değerli ve kıymetli olduğunu kaydeden Mehmet Önder, konuşmasına şöyle devam etti: “15 Temmuz 2016, dünyayı ve Türkiye’yi algılama, anlama, anlamlandırma, adlandırma ve kendimizi konumlandırmada tüm ezberlerimizin bozulduğu tarihtir. Artık, dünya sisteminin doğrularının, alışkanlıklarının, kabullerinin, kavramlarının kendi tanımlarımızla değiştirilmesi gerektiğinin idrakidir. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından, ülkemizin iktisadi ve sosyal verisinin de; en az askeri ve siyasi verisi kadar stratejik olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Ülkemizde, milli olma hassasiyeti arttı ve kurumlar bu konudaki çalışmalarını hızlandırdı. Son bir yılda daha yoğun ortak toplantılar yapılarak, fikirler ve projeler değerlendirilmeye başlandı. Önümüzdeki yıllarda, bu çalışmaların, ürünlere ve hizmetlere dönüşmüş sonuçlarını almaya başlayacağız. Bu ürünleri ve hizmetleri, ülkemizin yanı sıra, bulunduğumuz coğrafyaya da ihraç edeceğiz. Biz, kamu ve sivil toplum kurumlarına ve iş dünyasına yönelik kurumsal takip sistemleri geliştirmek, yerleştirmek ve sürdürmek üzere enformasyon teknolojileri alanında çalışan bir firmayız. Uyumsoft olarak, ülkemizin enformatik dönüşümüne katkı sağlamak için yapılanmamızı ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin yerli ve milli yazılım firması olarak, gerek iş ve çözüm ortaklarımız, gerek kamu kurum ve kuruluşları, gerek üniversite- sanayi işbirliği kapsamında birçok çalışmayı eş zamanlı yürütüyoruz. Geçen yılın Temmuz ayından bu yılın Temmuz ayına geçen bir yılda, yatırımlarımızı arttırarak ekosistem ve ciroda %65 büyüme gösterdik. Yatırımlarımıza, bu yılın ikinci yarısında da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

İstanbul'da 15 ve 16 Temmuz'da ulaşım ücretsiz

İstanbul'da 15 ve 16 Temmuz tarihlerinde toplu taşıma iki gün boyunca ücretsiz olacak.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla 15-16 Temmuz'da İstanbul'da toplu taşıma ücretsiz olacak.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün yan tarafında inşa edilen 15 Temmuz Şehitler Abidesi'ni ziyaret edip incelemelerde bulundu.
Topbaş, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişiminin yıl dönümünde, 15-16 Temmuz tarihlerinde kentte toplu taşıma araçlarının ücretsiz hizmet vereceğini belirtti.
Kadir Topbaş, 15 Temmuz saat 06:00'dan, 17 Temmuz saat 06:00'ya kadar toplu taşıma araçlarının ücretsiz hizmet vereceğini söyledi.
Ücretsiz toplu taşıma kararına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisinin karar alması bekleniyor. ntvmsnc

Kurşunlu Şelalesi kurudu

Antalya'da dünyaca ünlü doğa harikalarından Kurşunlu Şelalesi, bölgedeki 3 bine yakın kaçak sondaj kuyusu ve bu yıl yağışların az olması nedeniyle neredeyse tamamen kurudu. Akıllara hep pozitif anlamda kullanılan 'Akmasa damlar' atasözünü getiren durum, ilk defa sevindirici bir söz olmaktan bu kadar uzaklaştı.
Antalya- Isparta karayolu üzerinde Aksu İlçesi sınırlarındaki Kurşunlu Şelalesi’nde, kaynağını aldığı Kurşunlu, Yurtpınar, Fettahlı ve Topallı mahallelerinde yoğun seracılık faaliyetleri ve neredeyse her seranın kenarındaki kaçak sondajlar nedeniyle su kalmadı. Bölgedeki 4 mahallede yaklaşık 3 bin kaçak sondaj olduğu tahmin ediliyor. Son yıllarda kaçak sondajların şelaleyi de besleyen yeraltı su kaynaklarını hızla yok etmesiyle doğa harikası Kurşunlu’nun su seviyesi giderek azaldı. Bu yıl kaçak sondaj sorununa kuraklık da eklenince, neredeyse su kalmadı.
Bölgede Doğa Koruma ve Milli Parklar 6’ncı Bölge Müdürlüğü’nce, şelalenin su seviyesindeki kaybın nedenlerine yönelik önceki yıllarda yapılan incelemede, şelaleyi besleyen su kaynakları üzerinde kurulmuş 3 bine yakın kaçak sondaj belirlendi. Özellikle yaz döneminde kaçak sondajla elde edilen suyun tarımsal sulamada kullanılıyor olmasının, şelalenin kurumasına yol açtığı saptandı.
BÜYÜK ÜZÜNTÜ YARATTI
Şelalenin neredeyse tamamen kurumasında, bu yıl yağışların az olması da önemli etken oldu. 18 metre yükseklik ve 20 metrenin üzerinde genişlikten akan şelalenin son hali büyük üzüntü yarattı. Görkemli şelaleden geriye sadece iki noktada ve yok denecek kadar ölçüde su miktarı kaldı. Şelaleyi de içine alan milli park alanının yaklaşık 200 dönüm olduğunu belirten Kurşunlu Şelalesi park alanı işletmecisi Erol Avcı, yüzde 75’i yerli, yıllık ziyaretçi sayısının 200- 250 bin civarında olduğunu söyledi. Suyun esas azalma sebebinin şelalenin üzerindeki köylerde yer alan 3 bin civarındaki kaçak sondajlar olduğunu belirten Erol Avcı, şelaleye Gebiz’de inşası devam Küçük Aksu Barajı’ndan su getirilmesinin planlandığını, ancak 40 kilometre boru döşenmesi gerektiği ve bunun da kaç yıl içinde uygulanacağını bilmediklerini kaydetti.

SU KAYNAĞI TEMİZLENMELİ
Şelalenin doğduğu Gelingöz su kaynağının yaklaşık 6 kilometre mesafede olduğunu ve su kaynağı ile havzasının da temizlenmesi gerektiğini anlatan Avcı, 3 yıl önce Antalya Valiliği bünyesinde Kurşunlu Şelalesi’ndeki su sorununun giderilmesine ilişkin teknik personel ve akademisyenlerin de olduğu bir komisyon kurulduğunu, ancak henüz hiçbir işlem yapılmadığını söyledi.
ZENGİN DOĞAL YAŞAM
Bu büyük sorun, şelaledeki doğal hayat başta olmak üzere turizmi de olumsuz etkiliyor. 2 kilometrelik kanyonda 18 metrelik büyük şelalenin yanı sıra, küçük şelalecikler, birbirine bağlı 7 küçük göletten oluşan Kurşunlu Şelalesi, toplam büyüklüğü 394 hektarlık alanı kapsayan Milli Park konumunda.
Yaz dönemi günde en az 1500 kişinin ziyaret ettiği şelale, yılın diğer aylarında da Antalya’nın en çok ilgi gören doğal turizm alanlarının başında geliyor. Zengin bitki topluluğu, su ve kaya formları, 200 yıllık su değirmeni ve orman dokusuyla eşsiz bir doğal alana sahip Kurşunlu Şelalesi’nde ağırlıklı kızılçam olmak üzere doğu çınarı, defne, harnup, yabani zeytin, sakız, söğüt ve incir ağaçları bulunuyor. Mersin, alıç, zakkum, böğürtlen, yabani gül, sütleğen, ılgın, ladin, kermes meşesi, kekik, yabani nane, kayıt, eğrelti ve sarmaşıkların alt florayı meydana getirdiği şelalede, topalak, su nanesi, kamış, su avizeleri, nilüfer gibi su bitkilerini görmek mümkün. Milli park içinde yaban domuzu, tilki, tavşan, sincap, yarasa, ibibik, ağaçkakan, üveyik, sazan, su kaplumbağası gibi yaban hayvanlarıyla köpek, yılan ve kertenkele yaşıyor.
Baraj ve şelaleyi besleyecek hat projesi tamamlandıktan sonra, şelalede su sorununun yaşanmayacağı öngörülüyor. Sözcü