TÜRSAB Bölgesel Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Güldemir, hac ve umre için yurt dışına çıkan vatandaşlara Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 50 dolar ücret karşılığı verilen kimlik kartlarının sahtelerinin basılarak bazı acenteler tarafından kullanıldığını ileri sürdü. Güldemir, geçen yıl 30 bine yakın kişinin bu şekilde mağdur edildiğini söyledi. Hac ve Umre Seyahat Acentaları Derneği de yazılı bir açıklama yaparak Umre'ye gidecek olan vatandaşları uyardı.
Sahte kimlik kartı basan acentelerin kişi başına 50 dolar haksız kazanç elde ettiğine dikkat çeken Turizmciler ve Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) BYK Yönetim Kurulu Üyesi ve Uzman Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Güldemir, bu konuda TÜRSAB ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetim görevini yerine getirmediğini ileri sürdü.
Hac ve Umre operasyonu yapan tüm acentelere, geriye dönük araştırma yapılması gerektiğini savunan Muharrem Güldemir, bu yıl sahte kart miktarında ciddi bir artış yaşandığını söyledi. 50 civarında acentenin sahte kart kullandığını iddia eden Muharrem Güldemir konuyla ilgili olarak yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı.
"Diyanet, Suudi Arabistan'da yakaladı"
Konuyla ilgili olarak cnnturk.com'dan Murat Aydın'ın sorularını cevaplayan Muharrem Güldemir, bu kartların dağıtımını Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığını belirterek, "Diyanet İşleri, daha önce Suudi Arabistan'da sahte kart kullananları yakaladı. Bununla ilgili gerekli işlemler yapıldı. Fakat hala aynı yerdeyiz" dedi.
Diyanet'in bununla ilgili bir işlemi olmadığını idida eden Güldemir, yine aynı kişiler tarafından bu sahtekarlığın devam ettiğini söyledi.
"50 dolar verip kimlik kartlarını alıyorlar"
Güldemir, "Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu var. Bu kurul kararı doğrultusunda umreye gidecek her aday şirketler aracılığıyla 50 dolar ücret vererek bu hac ve umre kimlik kartını alıyor. Bunu ödemekle yükümlü hacı adayı bunun karşılığında bir takım hizmetler alıyor. Bu ödemenni karşılığı olarak Diyanet'in görevlendirdiği bir din görevlisi, hastane hizmetlerii, PTT'nin Mekke ve Medine'deki bürolarından kargo hizmetinden faydalanıyorlar" diye konuştu.
SAHTE KART ÖRNEĞİ
Muharrem Güldemir, "Kurul kararında diyor ki bu kartı olmayanların yurt dışına çıkışı yapılamaz, yasak diyor. Biz bu konuda gerekli ihbarları İçişleri Bakanlığı'na, havaalanlarına yaptık. Ama bu adamlar hala bu işi yapıyor. Bu çok yüksek bir rakam" ifadelerini kullandı.
Kişi başına 125 dolarlık haksız kazanç
2016 yılında 30 bin kişinin bu şekilde mağdur edilidiğini iddia eden Güldemir, sahte kart kullanan acentelerin bu şekilde her hacı adayı başına 125 dolarlık bir haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.
Güldemir bu durumu ise şöyle açıkladı: Bu kartları acenteler, gidip Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alıyor. Şayet, örnek veriyorum. Bu bedeli ödemeyeceksem eğer, gidiyorum bir matbaya diyorum ki bana bu karttan yap kardeşim, yaptırıyorsun 50 dolar yok. Seyahat sigortası yok. HURSAD hizmet bedeli yok. Mesela öğlen yemeğinde kumanya verilecek, verilmiyor. Vergi de yok. Bunlarla beraber acentenin 125 dolara yakın karı var.
SAHTE KART ÖRNEĞİ
Hacı adaylarının bundan haberi olmadığını söyleyen Güldemir, "sahte olduğunu bilmez ki, parayı tahsil etmiş acente zaten. Gidip herhangi bir matbadan bu kartları yapıp getirip veriyorlar hacı adayına. Hacı adayı nereden bilecek bunun sahte olduğunu" dedi.
Dernekten yazılı açıklama
Öte yandan kısa adı HURSAD olan, Hac ve Umre Seyahat Acenteleri Derneği de yazılı bir açıklama yaparak Umre'ye gidecek olan vatandaşları uyardı.
İşte o uyarı
Umre'ye gidecek vatandaşlarımızın seyahatlerine başlamadan önce aşağıdaki konularda dikkatli olmaları kendileri ve ülkemiz menfaatine olacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Seyahat acentelerin Umre organizasyonlarında uyması gereken kurallar, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu kararları ve Diyanet İşleri Başkanlığının denetim ve gözetimi altında gerçekleştirilmektedir.
2016 Umre sezonu ile birlikte kötü niyetli kişi ve kurumların Diyanet İşleri Başkanlığı ile sözleşme imzalamadan veya sözleşme imzalamış olsa dahi usulsüz işlem yaparak tur düzenlediği yönünde kanıt ve bilgiler bulunmaktadır.
Diğer yandan, seyahat acentelerimiz dahil Umre'ye gidecek vatandaşlarımıza Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “UMRE KİMLİK BELGESİ” verilme zorunluluğu vardır. Umre kimlik belgesinin üzerinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın logosu bulunan hologramı bulunmaktadır.
Vatandaşlarımızın bu belgeleri kontrol etmeleri ve havalimanı çıkışlarında pasaport polisleri sormasa dahi umre kimlik belgelerini özellikle göstermelerini öneriyoruz.
Mağdur edilmemek için dikkat!
Vatandaşlarımızın bu kimlik belgelerine dikkat etmemeleri durumunda;
- Seyahatlerini ve kendilerinden tahsil edilen ücretleri de kapsayan sigorta kapsamında olmayacaklarını bilmelidirler.
- Rahatsızlanmaları durumunda geri dönüşlerini sağlayacak olan masraflar kendilerine ödenmeyecektir.
- Mekke ve Medine’de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklardır.
- Medine’de yine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen kargo hizmetlerinden faydalanamayacaklardır.
- Konaklama, ulaşım ve yemek konularında denetleneme yapılamayacağı için eksik hizmet alacaklardır.
- Devlet kurumları tarafından verilecek hizmetler ile ilgili yapılan çalışmalar aksatıldığı için kurumların maddi kayıplarına sebep olacaklardır.
- Kayıtsız gerçekleştirilen işlemler nedeni haksız kazanç ve vergi kaçırılmasına alet olacaklardır.
İbadet amacında olan vatandaşlarımızın bu hususlara dikkat etmeleri maddi manevi menfaatlerine olacaktır.
Bu güne kadar yapılan çalışmalarda binlerce kişinin sahte kart ile çıkış yaptığı bu kartların üzerinde “TRAVELTUR” yazdığı, böyle bir seyahat acentesinin olmadığı tespit edilmiştir.
İlgili tüm kurumları, vatandaşlarımızın ve ülkemizin haklarını korumaya, sektör içerisinde yıllardır emek harcayarak evlerini geçindirmeye çalışan acentelarımızın zan altında kalmamaları ve zarara uğramamaları adına göreve davet ediyoruz.
Murat Aydın / Cnnturk.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder