Suudi Arabistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Suudi Arabistan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Şubat 2019 Çarşamba

Körfez ülkelerinden residencelere yoğun talep

Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt gibi ülkelerden gelen turistler, ev konforu sunması ve geniş odalarının olması nedeniyle residencelerde konaklamayı tercih ediyor.  

15 Kasım 2018 Perşembe

Anadolu Yakası otelleri, dünyanın dört bir yanından misafirlerini ağırlıyor

Anadolu Yakası otelleri, Avrupa ülkelerinden Amerika’ya, Ortadoğu ülkelerinden Rusya’ya kadar dünyanın dört bir yanından misafirlerini ağırlıyor. Mevcut pazarların yanı sıra, bu yıl yeniden canlanan Hintli turistlerin, Anadolu Yakası’na çekilmesi hedefleniyor.

Bu yıl beklentilerin üzerinde başarılı bir yıl geçirdiklerini belirten Hilton Garden Inn Canpark Ümraniye Satış ve Pazarlama Direktörü Bahar Aşık Erdin, şunları söyledi:
“Bu yıl Türk misafirlerimizin yanı sıra, Suudi Arabistan, Almanya, Danimarka, Körfez ülkeleri, Amerika, İsveç, Fransa, İngiltere gibi birçok pazardan konuklarımız oldu. 2019 yılının için ilk üç ayına rezervasyonlar almaya başladık. Ayrıca, sağlık turizmi nedeniyle tercih edilen otellerin başında geliyoruz. Gelecek yıl, bu yıldan çok daha başarılı bir yıl olacak” dedi.
İçinde bulunduğumuz Kasım ayı ve Aralık aylarını da değerlendiren Bahar Aşık Erdin, son iki ayda artan toplantı trafiğiyle yerli ve yabancı firmaların organizasyonlarına ev sahipliği yapmakta olduklarını kaydetti.
Hedef ülkelerde, tanıtım ve pazarlama çalışmaları yapıyor

23 Kasım 2017 Perşembe

Hac uyarısı yapıldı! Herkese yasaklandı!

Hacca gidecekler dikkat! Suudi Arabistan Krallığı, Dışişleri Bakanlığı tarafından, Mekke şehrinde bulunan Mescid-i Haram (Kabe) ve Medine şehrinde bulunan Mescid-i Nebevi (Ravzai Mutahhara) içinde ve bu ibadethanelerin yerleşkesine ait açık ve kapalı alanlarda, fotoğraf ve video çekimine yasak getirildiği bildirildi.
Yasağın, her ne suret ve amaçla olursa olsun, tüm ziyaretçiler yanında, `medya temsilcilerini´ de kapsadığı ifade edilen genelgede, kutsal mekanları koruma amaçlı olarak bu tedbirin alındığı vurgulandı. Özellikle fotoğraf ve görüntü kaydeden cihazların yaygınlaşması ile birlikte, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi içinde, ziyaretçilerin ‘geldikleri ülkelerin bayraklarının havaya kaldırılması, bu şekilde hatıra fotoğrafları çekilmesi ve yapılan konuşmalarla’ söz konusu mekanlarda ibadet amaçlı bulunan cemaatin rahatsız edildiği vurgulanırken, ziyaretçilerden de ‘kendilerine daha önce bu konuda uyarı yapılmadığı’ bilgisi alındığı belirtildi.
CİHAZLARA EL KONULUP, YASAL İŞLEM YAPILACAK
Suudi Arabistan Krallığı Dışişleri Bakanlığı tarafından, aynı genelge ile ibadetlerin daha sağlıklı bir şekilde yerine getirilebilmesi için yürürlüğe konulan yasağa aykırı davranılması durumunda, fotoğraf ve video tespitine yarayan aletlere el konulacağı ve yasal işlem yapılacağı ifade edilirken, ilgili ülkelerin de ziyaretçilere gerekli bilgilendirmeyi yapması talep edildi.

10 Mart 2017 Cuma

Umre'ye gitmek isteyen Türklere müjdeli haber!

Umre'ye gitmek isteyen Türkler için büyük kolaylık sağlanacak. Bundan böyle vize başvurusu için internetten müracaat etmek yeterli.

Suudi Arabistan umre ziyareti için büyük kolaylık sağlayacak karar aldı. Bundan böyle vize başvurusu için internetten müracaat etmek yeterli.
internetten başvurmak yeterli
Bundan böyle vize başvurusu için internetten müracat etmek yeterli. Başvuru sonucu yine internetten bildirilecek.
Suud hükümetinin bu kararı Türkiye, Bangladeş, Malezya, İngiltere ve Birleşik Arap Emirlikleri pasaportlu kişiler için geçerli olacak.
Konsolosluğa gitme kalktı
Eskiden umre için Suudi Arabistan konsolosluğuna bizzat başvuru gerekiyordu. Herhangi bir evrak eksik olduğunda ise onları tamamlayıp tekrardan konsolosluğa gitme zorluğu vardı. Yeni kararla bu çile bitti.

31 Ocak 2017 Salı

Suudi Prens yırtıcı şahin kuşları için 80 bilet aldı

Suudi bir prens, yırtıcı şahin kuşlarının uçak yolculuğu için 80 adet bilet parası ödedi.

Popüler paylaşım sitesi Reddit’te yayınlanan bir fotoğraf büyük ilgi çekti.
Bir kullanıcının "Kaptan arkadaşım gönderdi" diyerek yayınladığı fotoğrafta çok sayıda şahin uçağın kabininde görülüyor. Yırtıcı kuşların ismi açıklanmayan Suudi bir prense ait olduğu ve kuşlar için 80 bilet aldığı belirtildi.
Arapların şahinleri çok sevdiği ve şahinlere kuş, şahin gibi hayvan ismiyle hitap edilmelerine kızdıkları da biliniyor. Her şahine bir isim veren Araplar, onlara verdikleri isimle hitap edilmesini istiyor. Şahinlerin onlarda özel bir yeri olduğu, evlatları kadar değer gördüğü ve aileden sayıldığı da biliniyor.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Hac ve Umre'de 50 dolarlık sahte kimlik kartı vurgunu!

TÜRSAB Bölgesel Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Güldemir, hac ve umre için yurt dışına çıkan vatandaşlara Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 50 dolar ücret karşılığı verilen kimlik kartlarının sahtelerinin basılarak bazı acenteler tarafından kullanıldığını ileri sürdü. Güldemir, geçen yıl 30 bine yakın kişinin bu şekilde mağdur edildiğini söyledi. Hac ve Umre Seyahat Acentaları Derneği de yazılı bir açıklama yaparak Umre'ye gidecek olan vatandaşları uyardı.

Sahte kimlik kartı basan acentelerin kişi başına 50 dolar haksız kazanç elde ettiğine dikkat çeken Turizmciler ve Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) BYK Yönetim Kurulu Üyesi ve Uzman Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Güldemir, bu konuda TÜRSAB ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetim görevini yerine getirmediğini ileri sürdü.
Hac ve Umre operasyonu yapan tüm acentelere, geriye dönük araştırma yapılması gerektiğini savunan Muharrem Güldemir, bu yıl sahte kart miktarında ciddi bir artış yaşandığını söyledi. 50 civarında acentenin sahte kart kullandığını iddia eden Muharrem Güldemir konuyla ilgili olarak yetkilileri ve Cumhuriyet savcılarını göreve çağırdı.
"Diyanet, Suudi Arabistan'da yakaladı"
Konuyla ilgili olarak cnnturk.com'dan Murat Aydın'ın sorularını cevaplayan Muharrem Güldemir, bu kartların dağıtımını Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığını belirterek, "Diyanet İşleri, daha önce Suudi Arabistan'da sahte kart kullananları yakaladı. Bununla ilgili gerekli işlemler yapıldı. Fakat hala aynı yerdeyiz" dedi.
Diyanet'in bununla ilgili bir işlemi olmadığını idida eden Güldemir, yine aynı kişiler tarafından bu sahtekarlığın devam ettiğini söyledi.
"50 dolar verip kimlik kartlarını alıyorlar"
Güldemir, "Bakanlıklar arası Hac ve Umre Kurulu var. Bu kurul kararı doğrultusunda umreye gidecek her aday şirketler aracılığıyla 50 dolar ücret vererek bu hac ve umre kimlik kartını alıyor. Bunu ödemekle yükümlü hacı adayı bunun karşılığında bir takım hizmetler alıyor. Bu ödemenni karşılığı olarak Diyanet'in görevlendirdiği bir din görevlisi, hastane hizmetlerii, PTT'nin Mekke ve Medine'deki bürolarından kargo hizmetinden faydalanıyorlar" diye konuştu.

SAHTE KART ÖRNEĞİ
Muharrem Güldemir, "Kurul kararında diyor ki bu kartı olmayanların yurt dışına çıkışı yapılamaz, yasak diyor. Biz bu konuda gerekli ihbarları İçişleri Bakanlığı'na, havaalanlarına yaptık. Ama bu adamlar hala bu işi yapıyor. Bu çok yüksek bir rakam" ifadelerini kullandı.
Kişi başına 125 dolarlık haksız kazanç
2016 yılında 30 bin kişinin bu şekilde mağdur edilidiğini iddia eden Güldemir, sahte kart kullanan acentelerin bu şekilde her hacı adayı başına 125 dolarlık bir haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.
Güldemir bu durumu ise şöyle açıkladı: Bu kartları acenteler, gidip Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alıyor. Şayet, örnek veriyorum. Bu bedeli ödemeyeceksem eğer, gidiyorum bir matbaya diyorum ki bana bu karttan yap kardeşim, yaptırıyorsun 50 dolar yok. Seyahat sigortası yok. HURSAD hizmet bedeli yok. Mesela öğlen yemeğinde kumanya verilecek, verilmiyor. Vergi de yok. Bunlarla beraber acentenin 125 dolara yakın karı var.

SAHTE KART ÖRNEĞİ
Hacı adaylarının bundan haberi olmadığını söyleyen Güldemir, "sahte olduğunu bilmez ki, parayı tahsil etmiş acente zaten. Gidip herhangi bir matbadan bu kartları yapıp getirip veriyorlar hacı adayına. Hacı adayı nereden bilecek bunun sahte olduğunu" dedi.
Dernekten yazılı açıklama
Öte yandan kısa adı HURSAD olan, Hac ve Umre Seyahat Acenteleri Derneği de yazılı bir açıklama yaparak Umre'ye gidecek olan vatandaşları uyardı.
İşte o uyarı
Umre'ye gidecek vatandaşlarımızın seyahatlerine başlamadan önce aşağıdaki konularda dikkatli olmaları kendileri ve ülkemiz menfaatine olacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Seyahat acentelerin  Umre organizasyonlarında uyması gereken kurallar, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulu kararları ve Diyanet İşleri Başkanlığının denetim ve gözetimi altında gerçekleştirilmektedir.
2016 Umre sezonu ile birlikte kötü niyetli kişi ve kurumların Diyanet İşleri Başkanlığı ile sözleşme imzalamadan veya sözleşme imzalamış olsa dahi usulsüz işlem yaparak tur düzenlediği yönünde kanıt ve bilgiler bulunmaktadır.
Diğer yandan, seyahat acentelerimiz dahil Umre'ye gidecek vatandaşlarımıza Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “UMRE KİMLİK BELGESİ” verilme zorunluluğu vardır. Umre kimlik belgesinin üzerinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın logosu bulunan hologramı bulunmaktadır.
Vatandaşlarımızın bu belgeleri kontrol etmeleri ve havalimanı çıkışlarında pasaport polisleri sormasa dahi umre kimlik belgelerini özellikle göstermelerini öneriyoruz.
Mağdur edilmemek için dikkat!
Vatandaşlarımızın bu kimlik belgelerine dikkat etmemeleri durumunda;
- Seyahatlerini ve kendilerinden tahsil edilen ücretleri de kapsayan sigorta kapsamında olmayacaklarını bilmelidirler.
- Rahatsızlanmaları durumunda geri dönüşlerini sağlayacak olan masraflar kendilerine ödenmeyecektir.
- Mekke ve Medine’de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yürütülen ücretsiz sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklardır.
- Medine’de yine Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen kargo hizmetlerinden faydalanamayacaklardır.
- Konaklama, ulaşım ve yemek konularında denetleneme yapılamayacağı için eksik hizmet alacaklardır.
- Devlet kurumları tarafından verilecek hizmetler ile ilgili yapılan çalışmalar aksatıldığı için kurumların maddi kayıplarına sebep olacaklardır.
- Kayıtsız gerçekleştirilen işlemler nedeni haksız kazanç ve vergi kaçırılmasına alet olacaklardır.
İbadet amacında olan vatandaşlarımızın bu hususlara dikkat etmeleri maddi manevi menfaatlerine olacaktır.
Bu güne kadar yapılan çalışmalarda binlerce kişinin sahte kart ile çıkış yaptığı bu kartların üzerinde “TRAVELTUR” yazdığı, böyle bir seyahat acentesinin olmadığı tespit edilmiştir.
İlgili tüm kurumları, vatandaşlarımızın ve ülkemizin haklarını korumaya, sektör içerisinde yıllardır emek harcayarak evlerini geçindirmeye çalışan acentelarımızın zan altında kalmamaları ve zarara uğramamaları adına göreve davet ediyoruz.
Murat Aydın / Cnnturk.com

27 Kasım 2016 Pazar

Suudi Arabistan'a füze saldırısı

Yemen topraklarından Suudi Arabistan'a atılan balistik füze, ülkenin savunma sistemleri tarafından imha edildi.


Yemen topraklarından Suudi Arabistan'ın Hamis Muşeytkentine yönelik balistik füze saldırısı düzenlendiği bildirildi.Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon güçleri komutanlığından yapılan yazılı açıklamada, akşam saatlerinde Yemen topraklarından Hamis Muşeyt kentine yönelik balistik füze saldırısı yapıldığı belirtildi.Balistik füzenin Suudi Arabistan hava savunma sistemi tarafından havada imha edildiği kaydedilen açıklamada, olayda herhangi bir kaybın yaşanmadığı ifade edildi.

Rampalar imha edildi

Açıklamada, füze saldırısı sonrası Yemen'deki füze rampalarının imha edildiği bildirildi. Yemen'de meşru yönetime darbe yapan ve Eylül 2014'ten beri başta başkent Sana olmak üzere bazı bölgeleri kontrolü altında tutan Husilere, Mart2015'ten bu yana Yemen hükümetinin talebi doğrultusunda Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ülkeleri saldırılar düzenliyor.Ülkede halen başkent Sana ve diğer bazı kentleri kontrolünde bulunduran ve İran tarafından desteklendiği iddia edilen Husiler, Suudi Arabistan'ın Yemen sınırındaki Necran ve Cazan kentlerine katyuşa füzeleri, diğerşehirlere ise balistik füzelerle sık sık saldırıyor. Söz konusu saldırıların çoğunlukla hava savunma sistemleri tarafından engellenmesine rağmen, sınır kentleri Necran ve Cazan'a yönelik katyuşa saldırılarında mal ve can kayıpları yaşanıyor. cnntürk

27 Mayıs 2016 Cuma

Suudi Arabistan’da “hayvanlarla fotoğraf çektirmek günahtır” fetvası

El Arabiya’nın haberine göre, Suudi Arabistan’ın en yüksek dini otoritesi olan Din Adamları Yüksek Konseyi’nin üyesi Şeyh Salih Bir Favzan El-Fazvan, kedi, köpek gibi hayvanlarla fotoğraf çekmenin İslam’a aykırı bir Batı adeti olduğunu iddia ederek, bu tür fotoğraf çekilmesinin engellenmesi için fetva verdi.


“MODA HALİNE GELDİ, MECBUR KALMADIKÇA HAYVANLARLA FOTOĞRAF ÇEKİLMEYİN”

Düzenlediği haftalık dini programda izleyici sorularını yanıtlayan El-Favzan, bir soru üzerine Suudi Arabistan’da evcil hayvanlarla fotoğraf çekmenin tıpkı Batı’da olduğu gibi moda haline geldiğini söyleyerek, “Mecbur olmadıkça hayvanlarla fotoğraf çektirmek günahtır. Ne kedi, ne köpek, ne kurt, ne de başka bir şey” diye konuştu.


10 Şubat 2016 Çarşamba

Suudi genç yıllar sonra ilk kez yürüdü

Henüz 17 yaşındayken 610 kg olarak 'dünyanın en ağır genci' unvanını alan Halid Mohsen el Shaeri yıllar sonra ilk kez yürüdü.


Suudi Arabistanlı genç 2013 yılından bu yana hastanede özel tedavi görüyor. Düzenli olarak egzersiz yaptırılan genç iki senede 320 kg verince uzun yıllardan sonra ilk kez yürüyebildi.

Eski Suudi Kralı Abdullah'ın 2013 yılında verdiği emirle tedavi altına alınan genci evinden çıkarmak için ABD'den özel siparişle vinç getirilmişti.

30 kişilik sağlık ve kurtarma ekibi tarafından evinden çıkarılarak helikopterle başkent Riyad'a getirilen el Shaeri şimdi 24 yaşında ve vücut ağırlığının üçte ikisini kaybetti.

Yürüteç yardımıyla ilk adımlarını atan genç zayıflamak için programa devam ediyor.







29 Ocak 2016 Cuma

Başbakan Ahmet Davutoğlu umre yaptı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan ziyaretinin ilk gününde umre yaptı.


Bugün'de yer alan habere göre Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suudi Arabistan ziyaretinin ilk gününde umre yaptı.

Davutoğlu, gece saatlerinde geldiği Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde, Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'ndaki Kraliyet Konukevi'nde ihrama girerek, karayoluyla Mekke'ye geçti.

Davutoğlu, Mescid-i Haram'ın yanında yer alan Kraliyet Konukevi’nde bir süre dinlendikten sonra Kabe’ye geçti. Sabah namazını Kabe’de kılan Davutoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra Kabe'de umre tavafı ile Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa'yi gerçekleştirdi.

Başbakan Davutoğlu ile Başbakan Yardımcıları Yalçın Akdoğan ve Lütfi Elvan, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı milletvekilleri de umre yaptı.

Umre tavafı ile Merve ve Safa tepeleri arasındaki umre sa'yi sırasında Türk ve yabancı Müslümanların yoğun ilgi gösterdiği Başbakan Davutoğlu ve bakanlar, bu kişileri el sallayarak selamladı.

Başbakan Davutoğlu, bugün Mekke’de temaslarını sürdürecek, yarın da beraberindekilerle Medine'ye geçerek, Hazreti Muhammed'in kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi'yi de ziyaret edecek.

22 Ocak 2016 Cuma

Suudi Arabistan Başmüftüsü: Satranç haram, yasaklanmalı

Suudi Arabistan Başmüftüsü Şeyh Abdülaziz el-Şeyh verdiği fetvada İslam dinine uygun olmadığını savunduğu satrancın zaman kaybı olduğu ve kumarı teşvik ettiği gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini söyledi.

Satrancı 'haram' ve 'vakit kaybı' olarak niteleyen Başmüftü, "Oyunu oynayanlar arasında düşmanlığa yol açıyor" dedi.

Irak'ın en önemli Şii din adamı Ayetullah Ali el-Sistani de daha önce satrancın yasaklanması gerektiğini söylemişti.

Satranç oyunu, 1988'e kadar İran'da da 'haram' olarak kabul edildiği için yasaklanmıştı.

Ancak İran'ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni, kumar oyunu olarak kullanılmadığı sürece satranca izin verileceğini söylemişti. 
İran'ın uluslararası turnuvalara katılan bir ulusal satranç federasyonu da bulunuyor.

İngiltere, de yayınlanan Guardian gazetesi, "Satrancı yasaklamaya yönelik adımlar şaşkınlıkla karşılanıyor. 7. yüzyılda bugün İran'ın bulunduğu toprakları fetheden Müslümanlar satranç oyununu benimseyip Avrupa'ya kadar taşımışlardı" diyor.

Gazetenin haberinde Müslüman din adamlarının satrancı şanstan çok beceriye dayalı bir oyun olduğu için kumardan ayrıştırdığı da hatırlatılıyor.

BBC'ye konuşan İngiltere satranç şampiyonu Nigel Short, Suudi Arabistan'ın satrancı yasaklamasının 'büyük bir trajedi' olacağını ifade etti ve "Satrancın toplum için bir tehdit olduğunu düşünmüyorum. Ayetullah Humeyni bile zamanında satrancı yasaklayarak aşırıya kaçtığını kabul etmişti" dedi.

Bir soruya yanıt olarak verildiği için fetvanın daha çok tavsiye olarak görüleceği tahmin ediliyor ve bir yasağa dönüşmesi beklenmiyor.

BBC Türkçe

2 Ocak 2016 Cumartesi

Erkekler tacizci kadınlardan şikayetçi

Suudi Arabistan'da bir alışveriş merkezinde erkekler, kadınların kendilerine laf atmasından ve taciz etmesinden şikayetçi oldu.

Suudi Arabistan’ın Cidde kentindeki en büyük alışveriş merkezlerinden birinde, erkekler, kadınların kendilerine laf atmasından ve taciz etmesinden şikayetçi oldu. Erkekler, kadınların kendilerini takip ettiğini aktardı.
Independent’ın haberine göre, bugünde kadar ismi verilmeyen alışveriş merkezinde 16 kez kadınların erkeklere taciz ettiği vakalar yaşandı. Alışveriş merkezinin güvenlik kamerasının da erkeklerin iddialarını doğruladığını belirten yetkililer, videoların inceleme için polise verildiğini aktardı.Saudi Gazette, erkeklerin “toplumda damgalanmamak için” resmi olarak şikayetçi olmadığını kaydetti. Gazetenin röportaj yaptığı erkekler, çözümün, “kadınlara daha da sert cezalar vermek” olduğunu söyledi. Radikal

31 Aralık 2015 Perşembe

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe’nin kapısı açıldı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iki günlük resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Suudi Arabistan’da Kabe’yi ziyaret ederek, umre yaptı.

Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’ndaki Kraliyet Misafirhanesi’nde ihrama girerek karayoluyla Mekke’ye geçti. Önceki gece Mescid-i Haram’ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe’de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa’yini gerçekleştirdi.

Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman’ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe’nin kapısı da açıldı. Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra, Mescid-i Haram’ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi’ne geçti.

İÇİNDE NAMAZ KILDIK

2009 yılı şubat ayı başıydı. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Riyad’a resmi ziyaretini izleyen gazeteciler arasındaydım. Ekipte yer alan Güngör Uras’la seyahat öncesi niyetine girmiştik:- İnşallah umre de yaparız.Niyetimiz gerçeğe dönüştü. Riyad’dan Cidde’ye geçtik. Gül, orada görüşmelerini sürdürürken gazeteciler olarak ihrama girdik. Tekbir ve dualarla Mekke’ye gittik. Gece umre yaptık.

İhramdan çıktıktan sonra saat 01.00’de Kâbe’ye bakan merdivenlerde tavaftakileri izleyip dualarımızı sürdürdük. Derken Kâbe’nin güvenlik ekibi hazırlıklara başladı. Meslektaşımız Mustafa Karaalioğlu, aşırı titizlikle bize döndü:- Arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı umre yapacak. Bizi görürse rahatsız olur. Bırakalım rahat umresini yapsın.İtiraz etsek de ısrarcı davrandı. O gün Karaalioğlu’nun sözüne uyduk. Ertesi sabah Karaalioğlu’na uymakla yanlış yaptığımız anlaşıldı. Çünkü, başta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi olmak üzere Gül’le aynı anda umre yapan tüm işadamları Kâbe’nin içine girme şansı yakalamıştı. Biz o fırsatı kaçırmıştık.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Aralık 2015’te başlayan Suudi Arabistan seyahatini izleyeceğim belli olduğunda ekibine sordum:- Programda umre var mı?- Çok düşük ihtimal.29 Aralık sabahı TUR uçağına binerken umre planı yapıldığını öğrendim. O an düşündüm:- Bu sefer Kâbe’nin içi kısmet olur mu?O gün öğlenden sonra Riyad’a indik. Doğrudan Suudi Arabistan Kralı’nın sarayına gittik. Erdoğan’ın resmi görüşmeleri saat 21.45’e kadar sürdü. Ardından havalimanına döndük. TUR uçağıyla 1.5 saatlik uçuşun ardından Cidde’ye vardık. Kral’ın oradaki misafirhanesinde ihrama girdik. Dua ve tekbirle Mekke’ye hareket ettik. Mekke’de eşyalarımızı konuk sarayına bırakıp, Cumhurbaşkanı ile tavafa yetiştik.

KAÇ MÜSLÜMAN GİREBİLDİ

Suudi güvenlik ekibi Kâbe’nin hemen yanı başında çember oluşturmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve yakın ekibi ilk şaftı tamamlamıştı. Biz de ekibe katıldık.Ardından Kâbe’nin yanı başında tavaf namazı kıldık. Zemzem ikramı sonrası Kâbe’nin kapısı açıldı. Erdoğan ve ilk ekip içeri girdi.

Derken bize de sıra geldi. İçeri her giren şansına şükredip namaza duruyordu. Ben de iki rekat namaz kıldım. Heyecandan ve kalabalıktan Kâbe’nin içini ayrıntılı inceleyemedim. Zaten güvenlik güçleri içeri girmeyi bekleyenlere yer açma çabasındaydı. Namazı bitene kapıyı gösteriyordu.

Erdoğan ve beraberindekiler Safa-Merve tepeleri arasında ‘Say’a geçerken biz Cidde’deki Basın Ataşemiz Bahattin Akyön’ün önderliğinde tavafı tamamladık. Ardından ‘Say’la umre görevimizi yerine getirmiş olduk. Umreyi tamamladığımızda sabah namazı yaklaşmıştı. Bekleyip sabah namazını Kâbe’de kıldık.Sabah 07.00’de Konuk Sarayı’na dönerken bir meslektaşım sordu:- Kâbe’nin içine bugüne kadar kaç Müslüman girebilmiştir acaba? Hürriyet

Yeni Akit Genel Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya hayatını kaybetti

Yeni Akit gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

Edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suudi Arabistan ziyaretine eşlik eden 58 yaşındaki Karakaya, gezinin son durağı, Medine'de kaldığı otelde kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Karakaya'ya ilk müdahale kaldığı otelde Cumhurbaşkanlığı sağlık ekiplerince yapıldı. Daha sonra tam teşekküllü Kral Fahd Hastanesi'ne kaldırılan Hasan Karakaya, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

ERDOĞAN ZİYARETİNİ ERKEN BİTİRDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karakaya'nın sağlık durumuyla yakından ilgilenirken, hastaneye giderek doktorlardan bilgi aldı. Erdoğan, Karakaya'nın vefatı üzerine, ziyaretini erken bitirerek, bugün öğlen saatlerinde Türkiye'ye dönme kararı aldı.

Karakaya'nın cenazesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretinde kullandığı özel uçak "TUR" ile İstanbul'a getirilecek. Cenaze programı ise daha sonra belli olacak.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELEFONU

Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karakaya'nın  ölüm haberini almasının ardından, Karakaya'nın eşi Aysel Karakaya ve Yeni Akit'in sahibi Mustafa Karahasanoğlu ile birer telefon görüşmesi yaparak taziyelerini iletti.

HASAN KARAKAYA KİMDİR?

Akit Gazetesi Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya 1957 yılında Manisa’da doğdu. Yükseköğretimini gazetecilik alanında yapan Karakaya sırasıyla Başkent Gazetesi, Milli Gazete, Türkiye Gazetesi, Cuma Dergisi, Vakit ve Yeni Akit gazetelerinde çalıştı. Karakaya Nisan 2013’te ‘akil insanlar’ listesinin Ege Bölgesi’nden girmişti. (hürriyet.com.tr)

30 Aralık 2015 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan'da umre yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Suudi Arabistan'da umre yaptı.Kral Selman'ın emriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe'nin kapısı da açıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'ndaki Kraliyet Misafirhanesi'nde ihrama girerek, karayoluyla Mekke'ye geldi.

Gece saatlerinde Mescid-i Haram'ı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet, Kabe'de önce umre tavafını yaparak, Merve ve Safa tepeleri arasında umre sa'yini gerçekleştirdi.

Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da umre yaptı. Kral Selman'ın emriyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve heyeti için Kabe'nin kapısı da açıldı.

Umre ziyaretini tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Mescid-i Haram'ın yanındaki Suudi Arabistan Kraliyet Konukevi'ne geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilerin Medine'ye geçerek, Hazreti Muhammed'in kabrinin bulunduğu Mescidi Nebevi'yi de ziyaret etmesi planlanıyor.

FOTOĞRAFI TWITTER'DA PAYLAŞILDI

Erdoğan'ın Umre fotoğrafını gazeteci Taha Kılınç Twitter hesabından paylaştı.

23 Aralık 2015 Çarşamba

İngiltere bu komplo teorisini konuşuyor!

İngiltere'de komplo teorisyenleri Mescid-i Haram'ın altında antik bir silah olduğunu ve Suudi Arabistan'ın bu silahı Ruslara verdiğini iddia ediyor.

İngiltere’de Daily Star gazetesinin paylaştığı komplo teorisi tartışmalara neden oldu! Haberde yer verilen komplo teorisine göre Mekke’de Kâbe’nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen Mescid-i Haram’ın altında “Cebrail’in Sandığı” adı verilen antik bir silah bulundu. Bu komplo teorisyenlerinin dile getirdiği efsaneye göre Cebrail, Hz. Muhammed’e büyük bir güç barındıran bir kutu veya sandık vermiş ve onu bir ibadet mekanının altına gömmesini söylemiş. Kıyamet yaklaşırken sandık ortaya çıkacakmış.

RUSLARA TESLİM EDİLDİ

Paranoyak komplo teorileri Kabe çevresindeki inşaat çalışmaları sırasında Suudi Arabistan’ın bu sandığı bulduğu ve sandığı Rusya’ya verdiklerini iddia ediyor. Hatta Rusların da sandığı Antarktika’ya götürdüğü söyleniyor.

VİNÇ SANDIK YÜZÜNDEN DEVRİLDİ

Komplo teorisyeni blog yazarı Sorcha Faal, Kabe’de yaşanan vinç kazasını da sandığın bulunmasına bağlıyor. İddiaya göre işçiler sandığı bulduklarında büyük bir enerji çıkışı oldu ve vinç devrildi. Ancak yetkililer bunu saklamak için vincin rüzgar yüzünden devrildiğini açıkladı.

Sorcha Faal, daha da ileriye giderek şeytan taşlama sırasında yaşanan ve pek çok kişinin ölümüne neden olan trajediyi de sandığın ikinci çıkartılmaya çalışılmasına bağlıyor. Faal, sandığı öğrenen Putin’in onu almak üzere Amiral Vladimisky adlı araştırma gemisini ve Hint Denizi’ndeki bir dizi Rus savaş gemisini yolladığını ayrıca iki Rus savaş uydusunun da gemiyi ve sandığı korumak için yörüngeye oturtuluğunu ekliyor.

DOĞRULUK PAYI VAR!

Faal’ın ipe sapa gelmez iddialarının son bölümünde doğruluk payı var. Amiral Vladimisky gerçekten de Suudi Arabistan’a gitti, Rusya gerçekten de yörüngeye iki savaş uydusu gönderdi ve gerçekten de Hint Denizi’nde Rus savaş gemileri bulunuyordu. Amiral Vladimisky gemisinin ziyaret nedeni Rus denizcilerin mezarlıklarına Rusya toprağı konacak olması olarak açıklandı. Hint denizinde savaş gemilerinin olmasının nedeni de Rus gemilerinin Hindistan donanması ile tatbikat yapıyor olmasıydı. Sözcü

20 Ekim 2015 Salı

Hac faciasında ölenlerin sayısı en az 2 bin 177

Associated Press haber ajansı, Eylül ayı sonunda Hac'da şeytan taşlama sırasında yaşanan izdihamda hayatını kaybeden hacıların sayısının açıklanan resmi rakamların çok daha üzerinde olduğunu ve olayda en az 2 bin 177 kişinin hayatını kaybettiğini yazdı.


Suudi Arabistan, izdihamın ardından yaptığı açıklamalarda ölü sayısını önce 769 olarak vermiş ancak ardından sayının 1000'e yaklaştığını açıklamıştı.

Ancak Associated Press, çok sayıda cansız bedenin hâlâ teşhis edilemediğini ve birçok kişinin de kayıp olduğunu aktarıyor.

Pazar günü İçişleri Başkanı Prens Muhammed bin Naif Abdülaziz başkanlığında toplanan bir heyet, Mina'da yaşanan faciayı değerlendirdi.

Devlet haber ajansında yer alan haberde "Prens, yetkililere soruşturmanıun sağlıklı bir şekilde ilerlediği yönünde güvence verdi" deniyor.

Associated Press, hac faciasıyla ilgili 30 ülkeden gelen açıklamaların yanı sıra Suudi Arabistan devlet yayın organlarının haberlerini derleyerek toplam ölü sayısına ulaşmaya çalıştı.

İran 465 vatandaşının hayatını kaybettiğini açıklıyor. Mali 254, Nijerya 199, Kamerun ise 76 vatandaşının hayatını kaybettiğini açıkladı.

Nijer 72, Senegal 61, Fildişi Sahilleri ile Benin ise 52'şer vatandaşını hac faciasında yitirdiğini açıklamıştı.

BBC Türkçe

5 Ekim 2015 Pazartesi

Hacdaki izdihamda 1100'ün üzerinde hacı hayatını kaybetti

Suudi Arabistan'ın Mekke kenti yakınlarındaki Mina'da 24 Eylül'de gerçekleşen izdiham faciasında hayatını kaybedenlerin sayısı konusunda çelişkili ifadeler gelmeye devam ediyor.


Associated Press haber ajansına göre, faciada ölenlerin sayısı, yürek burkan olayda 769 hacının öldüğünü, 934'ünün de yaralandığını duyuran Suudi Arabistan'ın açıkladığı kaybın maalesef epey üzerinde.
16 ülkeden yapılan resmi açıklamaları ve devlete bağlı yayın organlarındaki haberleri inceleyen Associated Press'in hesabına göre, "şeytan taşlama" sırasında yaşanan izdihamda bin 112 hacı yaşamını yitirdi.
Ajansa göre: olayın ardından İran 465, Mısır 146, Endonezya 100, Pakistan 75, Nijerya 64, Mali 60, Hindistan 58, Kamerun 42, Bangladeş 41, Cezayir 18, Etiyopya 13, Çad 11, Kenya sekiz, Senegal beş, Türkiye ve Fas ise üçer vatandaşını yitirdiğini açıkladı. (hürriyet.com.tr)

29 Eylül 2015 Salı

İran'dan şok iddia: Hac'da 4 bin 700 kişi öldü

İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Evhedi, "Mina'daki izdihamda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz. Halen 21 TIR'da en az 3 bin ceset tahliye ve teşhis için bekliyor" dedi. Öte yandan, Pakistan, Suudi yetkililerin, "Mina'daki izdihamda hayatını kaybeden bin 100 kişinin fotoğrafını, kimlik tespiti için Cidde'deki yabancı misyon temsilcilerine dağıttığını" duyurdu.

Hürriyet'in haberine göre; İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Said Evhedi, "Mina'daki izdihamda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz" dedi.

İran televizyonu IRINN'e konuşan İran Hac ve Ziyaret Kurumu Başkanı Evhedi, Mina'daki izdihamda hayatını kaybeden İranlıların sayısının 228'e yükseldiğini söyledi.

Evhedi, "Akıbetleri hakkında bilgi alınamayan İranlı sayısı 248 kişi. Ölü sayısının artmasından endişeleniyoruz" diye konuştu.

İRAN: BUNA KESİNLİKLE KARŞIYIZ

Hayatını kaybeden hacıların onlarca ülkeden olduğuna dikkati çeken Evhedi, "Olayda ölen hacı sayısının en az 4 bin 700 kişi olduğunu düşünüyoruz. Halen 21 TIR'da en az 3 bin ceset tahliye ve teşhis için bekliyor" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan yönetiminin cenazeleri ülkelerine göndermeyerek toplu bir şekilde defnedeceğine yönelik haberlerle ilgili ise İran Dışişleri Bakanı Emir Hüseyin Abdullahiyan, "Buna kesinlikle karşıyız. Hiçbir surette Suudi Arabistan'a böyle bir izni vermeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

1100 KİŞİNİN FOTOĞRAFLARI GÖNDERİLDİ

Öte yandan, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'in, kazada hayatını kaybeden ve yaralanan Pakistanlı hacıların işlemlerini koordine etmesi için görevlendirdiği iktidardaki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz Partisi Milletvekili Dr. Tarık Fazıl Çodiri, son duruma ilişkin başkent İslamabad'da basın toplantısı düzenledi.

Çodiri, hükümetin, hacdaki izdihamda hayatını kaybedenlerin yakınları için yardım paketi hazırladığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Suudi yetkililer kazada hayatını kaybeden bin 100 kişinin fotoğrafını kimlik tespiti sürecinin gerçekleştirilmesi için Cidde'deki  yabancı misyonlara dağıttı. Bu fotoğraflar Pakistan'ın Cidde'deki konsolosluğunda da mevcut. Son olarak kazada hayatını kaybeden Pakisanlı hacı sayısı ise 40'a yükseldi. 63 Pakistanlı hacı ise kazanın ardından halen kayıp durumdadır. 228'i ise bulunarak aileleri ile görüşmeleri sağlanmıştır. 35 Pakistanlı hacının ise Mekke ve Cidde'deki farklı hastanelerde tedavileri sürüyor. Hükümet olarak,  kazada hayatını kaybeden ve yaralanan hacı yakınlarına 2 bin ila 5 bin dolar arasında yardımda bulunacağız."

HİNDİSTAN DA BENZER BİR AÇIKLAMA YAPTI

Çodiri'nin bu açıklaması ile aynı minvalde Hindistan Dışişleri Bakanı Sushma Swaraj'da resmi Twitter hesabından daha önce  yaptığı açıklamada "Suudi yetkililer, Hac'daki izdihamda hayatını kaybeden bin 90 hacının fotoğrafını yayınladı" ifadesini kullanmıştı.

Kurban Bayramı'nın ilk günü Mina'da yaşanan izdiham sonucunda Suudi yetkililere göre, 169 İranlının da aralarında olduğu 769 kişi hayatını kaybetmiş ve 934 kişi yaralanmıştı.

26 Eylül 2015 Cumartesi

VIP faciası mı

Mekke’de yaşanan Hac faciası ile ilgiyi yeni bir iddia ortaya atıldı. Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre bazı görgü tanıkları Suudi yetkililerin VIP araçların geçişi için kapıları kapattığını öne sürdü.

SUUDİ Arabistan’da önceki gün yaşanan 753 hacı adayının öldüğü facianın sebebine ilişin korkunç bir iddia ortaya atıldı. Amerikan New York Times gazesinin haberine göre bazı görgü tanıkları Suudi polisinin VIP araçların geçebilmesi için çıkışı yapatması üzerine izdihamın çıktığını anlattı. Gazeteye konuşan Suudi hükümet çalışanı Halid Salih, olay yerine gittiğinde hacıların kendisine VIP araçların geçebilmesi için çıkışların kapalı olduğunu anlattığını söyledi.
 HACILAR ÇOK BİTKİNDİ
45 yaşındaki Libyalı hacı adayı Ahmed Ebubekir, “Polis bir tek kapı dışında tüm giriş ve çıkışları kapatmıştı” dedi. Faciada 131 vatandaşını kaybeden İran’ın Hac Organizasyonu Müdürü Said Ohadi, olay yerinin yakınındaki iki yolun, ‘bilinmeyen nedenlerle’ kapalı olduğunu söyledi. Suudi İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tümgeneral Mansur Turki ise izdihamın aşırı sıcak ve hacıların bitkinliğiyle şiddetlendiğini söyledi. Turki, hacıların karşı karşıya geldiği iki sokağın nasıl bu kadar kalabalıklaştığı konusunda ise soruşturma tamamlanana kadar açıklama yapmayacağını söyledi. Önceki gün bölgede hava sıcaklığı 46 dereceye kadar yükseldi. Suudi yetkililer, kazanın ardından hacda görev yapan gazetecilerin olay yerine gitmesini de saatlerce engelledi.
SUUDİ POLİSİ DİL BİLMİYOR
Suudilere yönelik bir başka eleştiri de organizasyon yetersizliğiydi. Mekke merkezli İslami Miraslar Araştırma Vakfı’nın kurucularından İrfan el-Alavi, kutsal yerlerde çok sayıda polis bulundurulmasına rağmen polislerin yeterli eğitimden uzak olduğunu ve yabancı dil konusunda yetersiz oldukları için çoğu yabancı ülkelerden olan hacılarla iletişim kuramadıklarını anlattı. Alavi, “Bu insanlarla nasıl ilgileneceklerine dair en ufak bir ipuçları yok. Kitle kontrolü yok” dedi. Ahmed adındaki Mısırlı bir hacı adayı da “Gidenler için bir yol gelenler için ayrı bir yol yapabilirler. Eğer her yolun başında bir polis durup hacıları organize vetse böyle bir şey yaşanmaz” diyerek Suudilerin organizasyon eksikliğine dikkat çekti.
PARA KÖPRÜLERE GİDİYOR
Kabe çevresindeki inşaatlar da faciayla ilgili tartışmalarda konu oldu. İngiltere’deki London School of Economics’de antropolog olan Medevi el-Raşid, NYT’a yaptığı açıklamada “Yenileme ve genişletme çalışmaları Müslüman hacılara daha çok yer sağlama adına yapılıyor ancak toprak gasplarını, prensler ve diğer Suudiler tarafından kazanılan büyük paraları maskeliyor” ifadelerini kullandı.erine getirmeyi kolaylaştırdı. Suudi hükümeti, böyle yüksek bir sayıyla baş etmekte güçlük yaşıyor. 
SUUDİ TELEVİZYONU: BÖYLE ŞEYLER OLUR
İngİltere’nin eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Sir William Patey de bununla ilgili olarak “Suudi Arabistan dünyadaki en organize yer değil, doğru. Ancak bu konuda büyük çaba gösteriyorlar. ‘Kazalar olur’ deyip geçmiyorlar. Bu konuda ilgisiz değiller. Meselelerin üzerine gidiyorlar ve benzer kazalar asla tekrar yaşanmıyor. Hac’da dünyada benzeri görülmeyen, büyük bir lojistik sorunu var” şeklinde konuştu. Suudi Devlet Televizyonu, olayı hac yayını sırasında altyazıyla duyurmakla yetindi ve görüntülerde de kurtarma ekiplerinin, yaralı hacıları ambulanslara taşımasını kullandı. Suudi sunucu, “Böyle büyük toplanmalarda bu gibi şeyler olur” ifadesini kullandı. Sunucu, programı kapatırken, “Hac görevi sırasında ölmek fazilettir” dedi.
SUUDİ ARABİSTAN’I SUÇLAMAYI DOĞRU BULMUYORUM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov’la yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mekke’de meydana gelen faciayı değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi nihai bir durum olarak söylemiyorum ama 14 tane de Türk hacı olduğu rivayet ediliyor. Şunu çok iyi görmek lazım. Suudi yönetiminin hac organizasyonuyla ilgili plan yaptıklarını biliyorum. Hacı adaylarının taleplerini karşılayamadıkları için üzüldüklerini de çok iyi biliyorum. Yönetim boşluğu, organizasyonda sıkıntılar var vesaire gibi yaklaşımları ben doğrusu çok doğru bulmuyorum. Dünyanın her yerindeki organizasyonlarda da böyle şeyler oluyor. Tedbirler olacaktır. Suudi Arabistan’a saldırgan tavırları doğru bulmuyorum.”
‘MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİN ACISINI PAYLAŞIYORUM’
MEKKE Mina’daki Hac faciasına dünya liderlerinden taziyeler geldi. PapaFrançeşko, Suudi Arabistan’da Hac ziyareti sırasında yaşanan izdiham sonucu yaşamını yitirenler için, “Müslüman kardeşlerimin acısını paylaşıyorum. Böyle anlarda dualara sığınıyor, izdihamda hayatını kaybedenlerle bir oluyorum” dedi. Faciayla ilgili diğer bazı dünya liderlerinden gelen mesajlar şöyle:
BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon: “700’den fazla hacının ölümünden derin üzüntü duydum. Facianın Kurban Bayramı’nı denk gelmesi üzüntü verici.”
Beyaz Saray: “ABD, hayatını kaybeden yüzlerce hacının ailesine en derin taziyelerini gönderiyor. ”
İngiltere Başbakanı David Cameron: “Düşüncelerim ve dualarım hacda ölenlerin aileleriyle birlikte.”
YAŞAYANLAR FACİAYI ANLATTI
MEKKE’de şeytan taşlamaya giden 753 hacı adayının yaşamını yitirdiği faciadan kurtulmayı başaranlar, birbirlerine yardım edemediklerini, kendilerini güçlükle kurtarabildikleri can pazarını anlattılar.
‘Şeytan Taşlama’ bölgesine 500 metre mesafede çadırların bulunduğu dar bir sokakta meydana gelen faciadan kurtulan ve ilk tedavileri Türk Hastanesi’nde yapılan yaralılardan Mehmet Olgun, Ziya Koçak, Leyla Yıldırım, Hasibe Mert ve İltecim Sıradaş taburcu olurken, kurtulanlar o korkunç anları hâlâ yaşıyordu. Hac vazifesini, geçmiş dönem uygulamalarına göre Hz. Muhammed’in yaptığı şekilde yaşamak isteyerek kafilelerinden ayrı hareket ettiklerini söyleyen Ankaralı hacılardan Nuh Ünal, yaralı eniştesi Şirin Aydın, ablası ve eşiyle birlikte 8 kişi olduklarını belirterek şunları anlattı:
İHRAMLAR TERDEN 50 KİLOYDU
“Mina’da çadırların olduğu bölgeden Şeytan taşlamaya yürüyorduk. Biz grupta 8 kişi kolkola yürüyorduk. Şeytanlara 500 metre kala yürüdüğümüz yolda sıkıştık. Önümüzde bir kamyon duruyordu. Yolun ortasında duran kamyon akışı engelleyince sıkıştık. İzdiham yaşadığımız yerden 10 metre daha gidebilsek sıkışıklıktan kurtulacaktık. Yolun iki tarafında çadırlar diziliydi ve çadırların olduğu yere giden ara yollar demir kapılarla kapatılmıştı. Bir arkadaşımız, babasını tekerlekli sandalyesiyle çadırların o tarafa geçirmeyi başardığı için bir sıkıntı yaşamadığını söyledi. Biz ortada kaldık. Zaten ihramlar terden sanki 50 kilo olmuştu. Nefes alamıyorduk.

Ankaralı hacılardan Nuh Ünal:
“İzdihamdan kendinizi zorlukla kurtardık. 20 dakika geride kalan arkadaşlarımızı bekledik. Ancak daha uazla bekleseydik ölecektik. Suudi polisi çadırların arasındaki yollara geçmemize izin vermedi. “Açın” diye yalvardık. Açmadılar"
Kaynak:hürriyet.com.tr