taciz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
taciz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ocak 2017 Salı

Hollywood yıldızından Donald Trump'a şok suçlama

Hollywood'un ünlü yıldızlarından Kristen Stewart, ABD'nin 45'inci Başkanı Donald Trump hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Dünyaca ünlü sinema oyuncusu Kristen Stewart, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2012 yılında kendisine yönelik söylediği sözlere henüz yanıt verdi.

Alacakaranlık film serisinin yıldızı Kristen Stewart, ABD Başkanı Donald Trump'ın özel hayatına dair bazı iddialarda bulundu.

Trump, 2012 yılında aynı filmde rol aldığı Robert Pattinson ile ilişki yaşayan Kristen Stewart hakkında "Robert Pattinson, Kristen Stewart'ı bir köpek gibi aldattı ve tekrar yapacak - o ise sadece seyredecek - Çok daha fazlasını yapacak." diye tweet atmıştı.

Stewart bu iddialara yanıt verdi.
Ünlü yıldız Variety dergisi muhabirine; "O bir kaç yıl önce benim için deliriyordu. Bana gerçekten takıntısı vardı. Bu delilik!" ifadelerini kullandı.

Stewart, "Ancak o (Trump) o yıllarda şov yıldızı gibiydi. Bu söylediklerinin hiç bir önemi yoktu. Bugüne gelindiğinde bir yakınım bana o anları hatırlattı" dedi.

Ünlü aktris, kameralara dönerek, "Eminim ki Trump bu söylediklerimle ilgili olarak da tweet atacaktır "dedi.

Trump'a, başkanlık seçimine bir aydan az bir süre kala cinsel taciz suçlamaları yöneltilmiş, ABD Başkanı bu suçlamaları sert bir dille reddetmişti.

Kristen Stewart ve Robert Pattinson Alacakaranlık film çekimleri sırasında birliktelik yaşamaya başlamıştı.
Ünlü çift, aldatma iddialarının ardından yollarını ayırmıştı.

17 Aralık 2016 Cumartesi

Çocukları sosyal medyada korkutup taciz eden adam tutuklandı

Tekirdağ'da sosyal medya üzerinden çocuklarla iletişime geçip onları korkutarak cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen 33 yaşındaki G.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. G.K.'nin en son 2 kız çocuğundan cinsel içerikli fotoğraf ve görüntü istediği öne sürüldü.
Tekirdağ’da sosyal medya üzerinden çocuklarla iletişime geçip onları korkutarak, cinsel tacizde bulunduğu ileri sürülen şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu .Edinilen bilgiye göre Tekirdağ’da sosyal medyadan yaşları 9 ile 15 arasında değişen çocuklarla iletişim kurarak, cinsel tacizde bulunduğu öne sürülen 33 yaşındaki G.K. 2 kız çocuğuyla iletişime geçti.
Aileler şikayetçi oldu
Sosyal medya üzerinden 2 kız çocuğuyla iletişim kuran G.K. çocuklara baskı kurarak ve korkutarak onlardan cinsel içerikli fotoğraf ve görüntü istedi. Çocukları tarafından durumdan haberdar olan aileler ise durumu polis ekiplerine bildirdi. Bunun üzerine hareket geçen polis ekipleri, G.K.’yi kaldığı evde kıskıvrak yakaladı. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan G.K. emniyetteki işlemlerinin ardından, adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen G.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

16 Aralık 2016 Cuma

Eğitimli suçlular iflastan, eğitimsizler cinsel suçtan yatıyor

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri 2015” araştırmasına göre, yüksekokul ve üniversite mezunlarının cezaevine en çok icra ve iflas suçlarından, ilkokul mezunlarının ise cinsel suçlardan girdiği belirlendi.

TÜİK tarafından yapılan araştırmada, öğrenim durumuna göre cezaevlerinde cinsel suçtan yatanların yüzde 34.3’ünü ilköğretim mezunları oluşturdu. Ceza infaz kurumuna 1 Ocak- 31 Aralık 2015 tarihleri arasında giren hükümlüler eğitim durumu itibarıyla değerlendirildi. Okur-yazar olup bir okul bitirmeyenlerde yüzde 35.7, okumayazma bilmeyenlerde yüzde 29.4 ilköğretim mezunlarında yüzde 23.1, ilkokul mezunlarında yüzde 15.5 ile hırsızlık suçu; ortaokul ve dengi meslek okulu yüzde 16, lise ve dengi meslek okulu mezunlarında yüzde 13.7 ile yaralama suçu ve yükseköğretim mezunlarında yüzde 17.4 ile İcra İflas Kanunu’na muhalefet suçu ilk sıralarda yer aldı.

Cezaevlerindekilerin yüzde 85'i hükümlü

TÜİK tarafından, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi veri tabanından manyetik ortamda derlenen bilgiler sonucu oluşturulan “Ceza İnfaz Kurumu İstatistikleri, 2015” araştırmasına göre, ceza infaz kurumlarının 31 Aralık 2015 tarihindeki nüfusunun yüzde 85.4’ünü hükümlüler, yüzde 14.6’sını tutuklular oluşturdu. Bu sayının yüzde 96.3’ü erkekler, yüzde 3.7’sini ise kadınlardan oluştu

8 Aralık 2016 Perşembe

İzmir'de gönüllü öğretmenlik için köye giden 6 kadına cinsel saldırı

İzmir’in Karabağlar İlçesi’ne bağlı bir köyde kursa gidemeyen 35 öğrenciye gönüllü olarak ders veren 6 kadın öğretmen, misafir olarak kaldıkları konteyner evde tecavüze uğramaktan son anda kurtuldu. Kadınlar dava açtı. Emekli matematik öğretmeni F.Ö., ''İlk duruşmada hâkimin olayı basit bir laf atma olarak görmesi, ‘Sizin orada ne işiniz vardı?’ şeklinde yaklaşması bizi çok üzdü'' dedi.


Habertürk Gazetesi'nden Melis Apaydın İde'nin haberine göre saldırı, kadınların şikâyetçi olup dava açmalarıyla ortaya çıktı.

S.C. (39), İ.P. (26), B.D. (26), E.Ş. (40), F.Ö. (66) ve B.Ö. (26) adlı 6 gönüllü öğretmen, 2015 yılının eylül ayında Karabağlar’a bağlı bir köyde yaşayan çocukların eğitimlerine destek olmak için gönüllü olarak çalışmaya karar verdi. Haftanın belirli günlerinde köyün çocuklarıyla bir araya gelen 6 kadın öğretmen; matematik, Türkçe ve İngilizce dersleri vererek 35 çocuğun gelişimine katkıda bulundu.
Köyün kadınlarından T.D. (53), 14 Mayıs 2016’da gönüllü öğretmenleri akşam yemeği için evine davet etti. Akşam yemeğinin ardından öğrenci ve velilerle görüşen 6 öğretmen, saat 00.10’da geceyi geçirmek üzere T.D.’ye ait konteyner eve gitmek istedi. Bu sırada köy meydanında araç içinde alkol alan Y.I. (48), M.A. (36), M.B. (23) ve A.Ç. (18), kadınları ıslık çalıp laf atarak taciz etti.

Araçtakilerle herhangi bir diyaloğa girmeyen öğretmenler, ev sahibi T.D. ile birlikte konteyner eve gitti.

Kapıyı zorladılar

İddiaya göre saat 01.30’da A.Ç.’yi gözcü olarak dışarıda bırakarak konteyner eve giden Y.I., M.A. ve M.B., kapıyı yumruklamaya başladı. İçeride korku dolu anlar yaşayan 6 öğretmenle ev sahibi T. D., çığlık atarak yardım istedi. Kadınların kaçamaması için ayakkabılarını uçurumdan aşağıya atan, araçlarının lastiklerini indiren saldırganlar, kapıyı zorlayarak içeriye girmeye çalıştı. Zanlılar, ev sahibi T.D.’nin erkek kardeşi H.Y.’nin olay yerine gelmesiyle kaçarak uzaklaştı.

Olayın ardından büyük şok yaşayan öğretmenler, 4 saldırgandan şikâyetçi oldu. İlk etapta zanlıların 4’ü de suçlamaları kabul etmedi. Dışarıda gözcü olarak beklediğini ikinci ifadesinde itiraf eden A.Ç., arkadaşlarının kadınlara tecavüz etmek amacıyla konteyner eve gittiğini söyledi. İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, zanlılar “mala zarar verme ve cinsel taciz” suçundan toplam 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.

''Hakimin 'sizin orada ne işiniz vardı' demesi bizi çok üzdü''

Olayın üzerinden 7 ay geçmesine rağmen hâlâ psikolojik olarak toparlanamadıklarını söyleyen emekli matematik öğretmeni F.Ö., şunları dedi: “Davanın ilk duruşması 13 Ekim’deydi. İkinci duruşma hâkimin sağlık problemi nedeniyle şubata ertelendi. İlk duruşmada hâkimin olayı basit bir laf atma olarak görmesi, ‘Sizin orada ne işiniz vardı?’ şeklinde yaklaşması bizi çok üzdü. O kapıyı açabilselerdi, ev sahibimizin kardeşi o anda gelmeseydi çok daha kötü şeyler olabilirdi. Zanlılardan birinin burs vermek istediğimiz bir öğrencinin babası olması bizi çok sarstı. Çocuklarımız için yapacağımız çok şey vardı. Maalesef yapamadık.”

‘Köyümüzün yüz karaları’

Öğretmenlerin saldırıya maruz kalması, köylüleri çok üzdü. Tutuksuz olarak yargılanan zanlıların köyün erkekleri tarafından darp edildiğini söyleyen konteyner evin sahibi T.D., “Bunlar köyümüzün yüz karası. Çocuklarımıza eğitim vermek için gelen öğretmenlere yapılanları bu köy affetmez. Onları artık burada barındırmayız. Hâlâ aileleri köyde yaşıyor. Kendileri de gizlenerek evlerine gelip gidiyor. Bu kişilerin bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Öğretmenlerimize her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

7 Aralık 2016 Çarşamba

Facebook'tan cinsel tacize 7 yıl 4 ay hapis istendi

Sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden sahte hesap açarak O.C isimli kadına cinsel organının fotoğrafını yollayan ve hakaret ve tehdit eden Ö.D. isimli erkek hakkında 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşmasına katılan O.C., sanık Ö.D.'nin telefon numarasını internette çıplak kadın fotoğrafları ile birlikte yayınladığını belirterek, bu olayın psikolojisini bozduğunu söyledi.

Facebook üzerinden tanıştığı O.C.'ye hakaret içerikli mesajlar ve cinsel organının fotoğrafını çekerek oluşturuduğu sahte hesapla yine Facebook üzerinden yollayan Ö.D. hakkında, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Bursa'da oturan sanık Ö.D., İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya katılmazken, müşteki O.C., hazır bulundu. Sanık ile facebook üzerinden 5 yıl önce tanıştığını belirten O.C., geçen yıl anlaşmazlığa düştüklerini belirtti. Bunun üzerine sanık Ö.D.'nin şahsına ait telefonu facebook sayfasından paylaştığını belirten O.C., "Çıplak kadın fotoğrafları ile sayfalar açarak telefonumu orada da paylaştı. Erkeklerin beni rahatsız etmesine neden oldu. Bu paylaşımları kendi adresinden ve farklı adreslerden yapıyor. Cinsel içerikli sözlerle benim numaramı paylaşıyordu. Kendisine ait profilden uyardım, yaptığının suç olduğunu söyledim. Cinsel organının resmini gönderdi. Ben de suç duyurusunda bulundum. Olaydan dolayı maddi zararım olmadı ancak manevi zararım oldu. Psikolojim bozuldu, ilaç kullandım, yüz felci geçirdim. Halen de tedavime devam ediyorum" dedi.

Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

İddianameden

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ö.D.'nin Facebook sayfası üzerinden yaptığı paylaşımlarda şikayetçi O.C.'ye hakaret ettiği belirtildi. İddianamede, Ö.D.'nin, "Sesli, yazılı veya görsel bir ileti ile hakaret", "Tehdit", "Cinsel taciz" suçlarından 7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor. cnntürk

24 Kasım 2016 Perşembe

Tacizcisini görme korkusu canına mal oldu

İlkokul öğrencisi 9 yaşındaki Y. K evde kalp krizi geçirdikten sonra hastanede hayatını kaybetti. Y. K'nin kalp krizi geçirmesinin nedeni ise 4 ay önce kendisine cinsel istismarda bulunan 56 yaşındaki T. Ç'yi mahkemede görme korkusuydu.


İzmir Bornova'da geçen 29 Temmuz'da meydana geldiği belirtilen olayda; ilkokul öğrencisi Y.K., babasından izin alıp komşularının kızıyla balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Y.K.'nin yanına gelen, arkadaşının dedesi T.Ç., bebek alacağı vaadiyle küçük kızı, torununun odasına götürdü. Hem odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada T.Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Y.K., bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak, karşıdaki evlerine gitti.

Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan T.Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da T.Ç., hakkında İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak'tan dava açıldı.

Küçük kız olayın travamasını atlamadı

Yaşadığı travmanın ve büyük korkunun etkisinden kurtulamayan Y.K., o günden sonra okula gitmedi, psikolojik tedavi gördü, tek başına kalamamaya başladı. Ailesinin sürekli yanında bulunduğu Y.K., davanın ilk duruşması öncesinde büyük stres yaşadı. Duruşma günü pedagog eşliğinde ifade vermesi beklenen Y.K., bunun neden olduğu stres ve tacizcisiyle karşılaşacak olmanın yaratacağı korkuyu yaşamaya başladı.

Duruşmadan 2 gün önce fenalaştı

Yaşadığı strese minik kalbinin dayanamadığı öne sürülen Y.K., duruşmadan iki gün önce geçen pazartesi günü evinde fenalaştı. Kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Göz yaşlarıyla toprağa verilen Y.K.'nin tacizden sonra ve dava gününün yaklaşmasından dolayı yaşadığı ağır stres ortamından dolayı kalp krizi geçirdiği ileri sürüldü.

Davanın geçen çarşamba günü yapılan duruşması ertelenirken, olayın peşini bırakmayacaklarını söyleyen baba T.K., "Tacizden sonra kızım çok korktu. Biz olaydan kısa süre önce bu sokağa taşınmıştık. Meğer bütün komşularımız biliyormuş adamın öyle olduğunu. Kızım hayatını kaybetti, şimdi taşınıp gittiler ama ben ceza alması için elimden geleni yapacağım" dedi.

21 Kasım 2016 Pazartesi

Erdoğan'dan 'cinsel istismar' önergesiyle ilgili flaş açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyunda tartışmalara neden olan önergeyle ilgili ilk kez açıklama yaptı. Erdoğan, ''Hükümetin toplumun değişik kesimlerinden gelen eleştiri ve önerileri dikkate alarak, geniş bir mutabakat içerisinde bu sorunu çözmesinde büyük fayda görüyorum'' dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, erken yaşta evlendirilenlerin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin düzenlemeye yönelik AA'ya açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan kanun tasarısı vesilesiyle, kamuoyunda geniş bir tartışma başladığını ifade etti.

Tartışmaya konu kanun tasarısına eklenen bir fıkranın, ülkede önemli bir toplumsal sorun olan, kanunun izin verdiği yaşın altındaki evlilikler sebebiyle ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi niyetiyle hazırlandığının anlaşıldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Görevi, sorunlara çözüm üretmek olan siyaset kurumunun, bu önemli toplumsal sıkıntının çözümüne yönelik arayış içinde olmasından daha tabii bir durum yoktur.


Ancak, söz konusu kanun tasarısının görüşmeleri esnasında başlayan tartışmanın, kamuoyunda çok farklı tepkilere, eleştirilere, önerilere neden olmasının, konunun yeniden ele alınmasını gerektirdiği açıktır. Hükümetin toplumun değişik kesimlerinden gelen eleştiri ve önerileri dikkate alarak, geniş bir mutabakat içerisinde bu sorunu çözmesinde büyük fayda görüyorum." cnntürk

İşte çocuk gelin haritası

Meclis Genel Kurulunda kabul edilen cinsel istismar cezalarına erteleme düzenlemesiyle yeniden tartışılan çocuk gelinler konusunda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) oransal harita çıkardı. Çocuk gelin oranı en yüksek 10 şehir belli oldu: Kilis, Kars, Ağrı, Muş, Niğde, Bitlis, Kahramanmaraş, Aksaray, Gaziantep, Yozgat.


TÜİK’in 2015 verilerine göre 2015’te toplam 602 bin 982 resmi evlilikten 31 bin 337’sinde 16-17 yaşındaki kız çocukları gelin oldu. Bu sayı, toplam evliliklerin yüzde 5,2’sine denk geliyor.
Hürriyet'in haberine göre illerin içindeki evlilik oranlarında çocuk yaşta evliliğin en yükkek olduğu şehir yüzde 15,3 oranıyla Kilis. Bu ili yüzde 15,2 ile Kars, yüzde 15,1 ile Ağrı, yüzde 14,4 ile Muş, yüzde 13,7 ile Niğde, yüzde 12,7 ile Bitlis, yüzde 12,5 ile Kahramanmaraş, yüzde 12,1 ile Aksaray, yüzde 11,8 ile Gaziantep ve yüzde 11,5 ile Yozgat izliyor.

Tunceli son, İstanbul alt sırada

Çocuk evliliklerin en düşük olduğu il ise Tunceli. Tunceli’de 2015’te 513 evlilikten sadece 5’inde gelinler 16-17 yaşlarındaydı. Bu şehirdeki evliliklerde çocuk gelin oranı yüzde 1’de kaldı. Bu oranı yakalayan başka bir şehir bulunmuyor. Çocuk gelinlerin en düşük olduğu diğer 9 şehir, yüzde 1,5 oranıyla Rize, yüzde 1,6 ile Trabzon, yüzde 2 ile Artvin, yüzde 2,1 ile Bolu, yüzde 2,1 ile İstanbul, yüzde 2,2 ile Eskişehir, yüzde 2,5 ile Yalova, yüzde 2,6 ile Karabük ve yüzde 2,7 ile Bursa olarak sıralandı. Çocuk evlilik oranında sondan 6’ncı sırada yer alan İstanbul’da 114 bin 382 evlilikten 2 bin 438’inde gelinler 16-17 yaşındaydı. Ankara’da 38 bin 139 evlilikten bin 293’ünde çocuk gelin, İzmir’de 32 bin 469 evlilikten 937’sinde çocuklar gelin oldu. İzmir’de çocuk gelin oranı yüzde 2,9 ile düşük iller arasında bulunuyor. İzmir, 81 il içinde 69’uncu sırada yer aldı.

Resmi evlilikler düştü

İstatistiklere göre resmi olarak evlenen kız çocuklarının toplam içindeki oranı son 13 yılda düştü. 2002’de tüm evlilikler içinde kız çocuklarının sayısı 37 bin 263 ile yüzde 7,3 oranında yer tutuyordu. Bu oran 2010’da yüzde 7,8’e, 2011’de yüzde 7,2’ye, 2012’de yüzde 6,7’ye, 2013’te yüzde 6,2’ye, 2014’te yüzde 5,8’e ve 2015’te yüzde 5,2’ye geriledi.


14-15’inde anneler

Buna karşın istatistikler resmi olmayan evliliklerle ilgili ipuçları veriyor. Nüfus idaresine bildirilmeyen çocuk evlilikler TÜİK kayıtlarına geçmiyor. Ancak TÜİK, 15 yaşın altında doğum yapan kadınları kayıt altına alıyor. Bu veri de 13-14 yaşlarında kayıtdışı evliliklerinin bir bölümünü gün yüzüne çıkarıyor. Buna göre 15 yaşın altında doğum yapan anne sayısı 2001’de 2 bin 729, 2002’de 2 bin 561, 2003’te 2 bin 348, 2004’te bin 940, 2005’te bin 715, 2006’da bin 635, 2007’de bin 415, 2008’de bin 188, 2009’da 822, 2010’da 533, 2011’de 385, 2012’de 377 anne oldu. 15-17 yaş arasında 2010’da 28 bin 901, 2011’de 25 bin 292, 2012’de 21 bin 992 kız çocuğu anne oldu.

20 Kasım 2016 Pazar

İşte dehşete düşüren istatistikler

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Adalet Bakanlığı’nın son 10 yıllık verileri, inanılmaz bir tablo ortaya çıkarıyor. Çocuk istismarında dava sayısı 3 kat artmış. Bunlar resmi kayıtlara geçen rakamlar.


Çocuk haklarının gündeminde ise çocuk istismarına karşı alınması gereken önlemler var. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat arttı.

Hürriyet'in haberine göre, bu konudaki son gündem tarışmalarından biri de, TBMM’de görüşülen ve kamuoyunda büyük tepki çeken, cinsel istismarla ilgili son kanun tasarısı.

Birçok sivil toplum kuruluşu tasarıya tepki gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu evlendirildi. 2015 yılında evlendirilenlerin 31 bin 337’si kız, bin 483’ü erkek çocuğuydu. Bu sayı, 2015’teki toplam evlilik oranında kızlarda yüzde 5.2’ye, erkeklerde yüzde 0.2’ye denk geliyor. En çarpıcı rakamlar ise ‘çocuk anneler’de. Yine TÜİK rakamlarına göre 2015’te 15-17 yaş arası tam 17 bin 789 kız çocuk doğum yaptı. Kız çocuklarında 15 yaş altı doğum yapanların sayısı ise aynı yıl 244 oldu.

‘Çocuk ticareti yasallaşır'

Öneriyi değerlendiren Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı Koordinatörü Avukat Şahin Antakyalıoğlu ise, şu çarpıcı gözlemlerini aktardı, yorumda bulundu:

“Bu resmen çocukların cinsel yönden sömürülmesi, baskı altına alınması, tehdit edilmesi sonuçlarını doğuracak. Çocuk ticaretinin yolunu açacak. Türkiye maalesef uluslararası sözleşmeleri ihlal eder nitelikte davranıyor. Tasarı hem hukuk hem etik açıdan ciddi sorunlar barındırıyor. Yasalaşırsa, telafisi imkânsız zararlar doğar. Birçok çocuk intihara sürüklenebilir. Değil evlenmek, istismar mağduru çocukların faillerin tahliyesini duyduğunda bile intihara teşebbüs ettiğini gördük. Bu açıkca anayasal bir ihlaldir. Bundan derhal dönülmeli. Bir çocuk bile intihara kalkışırsa bunun sorumlusu öneriyi verenlerdir.”

Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü

Çocukların ihlal edilen diğer bazı haklarıyla ilgili bilgiler şöyle:

Eğitim hakkı: Tohum Otizm Vakfı verilerine göre, Türkiye’deki 0-18 yaş arası 352 bin otizmli çocuk ve gencin sadece 29 bin 905’i eğitim alabiliyor. Yani okula gidenlerin oranı 10’da 1 bile değil. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın açıkladığı verilere göre de, okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 834 bin. Şu ana kadar okula gönderilen Suriyeli öğrenci sayısı, 479 bin.

Çalışmama hakkı: Türkiye İstatistik Kurumu’nun çocuk işçiliği konusunda en son 2012’de yaptığı Çocuk İşgücü Anketi’ne göre, çalışan çocuk sayısı 6-14 yaşta 292 bin, 15-17 yaş grubunda 601 bin. Çocuk işçilerin yüzde 52.6’sı ücretli veya yevmiyeli, yüzde 46.2’si ücretsiz aile işçisi.

Vatandaş olma hakkı: Çocuk hakları bildirgesinde, “Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır” ifadesi yer alıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Kasım 2015 tarihli ‘Vatansız Çocuklar’ raporuna göre, dünyada her 10 dakikada bir vatansız (haymatlos) çocuk doğuyor. Raporda etnik kimlik, din, savaşlar, yerinden edilme gibi nedenlerle herhangi bir yere ait olamayan kişilerin yaşadığı 20 ülkede, her yıl en az 70 bin vatansız çocuğun dünyaya geldiği belirtiliyor.

11 Kasım 2016 Cuma

Tacizci serbest kalınca 8 yaşındaki çocuk intihara kalkıştı

Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde iddiaya göre, geçen haziran ayında 8 yaşındaki M.B., 70 yaşındaki H. B tarafından tacize uğradı. Ailenin durumu öğrenmesi üzerine açılan davada sanık H. B tutuklandı. Üç ay sonra görülen mahkemede ise sanık serbest bırakıldı. Taciz travmasını atlatamayan M. B ise bugün intihara kalkıştı. Halen yoğun bakımda olan küçük kızın hayati tehlikesi devam ediyor.


2016 haziran ayında 8 yaşındaki M.B aynı mahallede oturan 70 yaşındaki H.B tarafından tacize uğradığını iddia etti. İddiaya göre, H.B, küçük kızı okul çıkışı metruk binaya götürerek cinsel istismarda bulundu, ailesine söylememesi için tehdit etti.

Daha önce de aynı kişi tarafından tacize uğramış olan M.B bu sefer olayı ailesine anlattı. Ailenin şikayeti üzerine H.B şikayet üzerine tutuklandı fakat tutukluluğu 3 ay sürdü. Bu sırada H.B'nin mahallede bir çocuğu daha taciz ettiği ortaya çıktı. O çocuğun ailesi de sanıktan şikayetçi oldu. Fakat mahkeme, 'müsnet deliller oluşmadığından ve mağdurun çelişkili ifadeler vermesi' sebebiyle sanığın beraatine karar verdi.

Aile karar isyan etmişti

Aile mahkemenin beraat kararına tepki göstermiş, anne Fadime B., ''Benim kızım 8 yaşında ilkokul ikinci sınıfta cinsel istismara uğradı. Bir değil iki çocuk cinsel tacize uğradı. Bu çocukların geleceği için ben adalete güveniyorum. Ancak adam dışarı çıktı ve her gün evimin önünden gelip geçiyor. Ben şimdi nasıl güvenip de çocuğumu okula göndereyim? Yetkililer sesimizi duysun. Yarın daha kötü şeyler olduğunda mı adalet bize sahip çıkacak? Adalet istiyorum ben. Benim çocuğum şu an psikolojik tedavi görüyor. Doktor bile bunu söylüyor. Çocuğumuzu dışarıya güvenemeyeceksek ne yapacağız? Ben çocuğuma tertemiz bir dünya istiyorum. Çocuğumun korkulu rüyası olan bu adamdan kurtulmak istiyoruz. Çocuğum korkusundan kitaplarını, elbisesini yırtıp attı. Bu adamın tekrar yargılanmasını istiyorum" demişti.

Küçük kız intihara kalkıştı

Ailenin avukatlığını üstelenen Ozan Kayahan'dan ise bugün bir açıklama geldi. Kayahan, küçük M.B'nin yaşadığı travmayı atlatamadığı için intihara kalkıştığını söyledi. ''Minik kızımız öğlen saatlerinde evde ailesinin yanında olmadığı bir sırada bulduğu ilaçları içerek intihar etmek istedi. Annenin durumu sonradan fark etmesi üzerine çağrılan ambulansla küçük kız derhal hastaneye kaldırıldı. Derhal müdahale edilen ve yoğun bakım ünitesinde müşahede altında tutulan kızımızın hayati tehlikesi devam etmektedir'' dedi.

17 Ekim 2016 Pazartesi

3 yaşındaki çocuğun ölümünün nedeni cinsel istismar

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde geçtiğimiz aylarda yüksekten düşme iddiasıyla hayatını kaybettiği söylenen 3 yaşındaki çocuğun asıl ölüm nedeninin cinsel istismar ve öldürülme olduğu ortaya çıktı.


Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde geçtiğimiz aylarda merdivenden düştüğü iddiasıyla ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan ve 11 gün süren tedavisinin ardından hayatını kaybeden 3 yaşındaki A.C.K. adlı erkek çocuğunun ölümündeki gerçek, Adli Tıp raporu ile ortaya çıktı. Rapora göre, merdivenden düşme iddiasıyla hayatını kaybeden A.C.K.'nın cinsel istismara maruz kaldığı ve hırpalanmak ya da sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü belirlendi.

2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor

Olayın ardından A.C.K.'nın annesi G.K. ile üvey babası İ.Y. tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 3 yaşındaki çocuğun ölümünü şüpheli bulan savcılık, çocuğun kesin ölüm nedenini öğrenmek için Adli Tıp raporu istemişti. Adli Tıp raporuna göre harekete geçen savcılık, konuyla ilgili iddianamesini hazırladı. Hazırlanan iddianameye göre, 3 yaşındaki A.C.K.'ya cinsel istismarda bulunan ve öldüren anne G.K. ile üvey baba İ.Y. için "Çocuğu kasten öldürmeye iştirak" ve "Çocuğa cinsel saldırıya iştirak" suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Tutuklu olan anne ve üvey baba için hazırlanan iddianamenin Gebze Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği öğrenildi. cnntürk

17 Eylül 2016 Cumartesi

Kadın öğretmen sokak ortasında dövüldü

İzmir'in Bornova ilçesinde atama bekleyen Türkçe öğretmeni 23 yaşındaki Neriman G., part time garsonluk yaptığı işyerinden dönerken, giydiği elbisenin dekoltesinden aldıkları cesaretle yanına yaklaşıp, tanışmak isteyen iki erkeğe "hayır" deyince, hayatının şokunu yaşadı.


Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe öğretmenliği bölümünden mezun olan Neriman G., ataması yapılmayınca part time işlerde çalışmaya başladı.

Dün gece de, iddiaya göre kafeteryaların yoğun olarak bulunduğu Bornova Süvari Caddesi üzerinde yürüyen Neriman G., taksiye durağına gitmek için ara sokağa girdiği sırada yanına iki kişi yaklaştı.
Üzerindeki elbisenin dekoltesinden de cesaret alan iki maganda, Neriman G.'yle tanışmak istediklerini söyledi.

Sokak ortasında dayak yedi

Durmayıp yoluna devam eden, iki erkeğin tanışma isteğine "hayır" yanıtı veren genç kadın, bu andan sonra hayatının şokunu yaşadı.

Teklifte bulunan erkeklerden birisi, "Bana kimse hayır diyemez" diye bağırdıktan sonra genç kadına saldırdı.

Maganda, sokak ortasında Neriman G.'nin yüzüne peş peşe yumruk attı, tekmeledi. Dayağa dakikalarca direnmeye çalışan Neriman G.'yi görüp, karı koca yada sevgili kavgası sanan vatandaşlar ise bir süre müdahalede bulunmadı.

Ancak genç kadının yardım çığlıkları sonrasında, yanına gelen birkaç kişi, onu kurtardı. Taksiye binip hızla olay yerinden uzaklaşan Neriman G., üstü başı kan içinde hastaneye gitti. Neriman G.'nin karakola gidip şikayetçi olması üzerine polis iki sokak magandasını armaya başladı.

Sosyal medya hesabından kadınlara seslendi

İstanbul'da, şort giyen bir kadının belediye otobüsünde dayak yemesinden sonra kendi başına da benzer bir olay gelen ve evinde dinlenen Neriman G., yaşadıklarını ve olaydan sonrasındaki fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaştı.

Neriman G., "Bu yüze iyi bakın sadece yolda yürürken tanışma istedğini reddettiğim biri tarafından bu hale getirildi. Üstelik etrafta insanlar da vardı. Bana saldırdığı zaman biri de demedi bu napıyor diye. Adeta çedirdek çitler modda izlediler. Elini tuttum gücüm yetmedi. Bu mu adamlık bu mu insanlık? Burası nasıl bir ülke oldu böyle. Çıkmayın kadın arkadaşlarım aman sokağa çıkmayın, tek yürümeyin, dikkat edin" sözleriyle tepkisini ifade etti.

Neriman G., bu insanların biran önce bulunup cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Taylan Yıldırım/ İzmir-DHA

11 Eylül 2016 Pazar

10 yaşında çocuğa taciz

Beypazarı ilçesinde kız çocuğunu taciz ettiği ileri sürülen kişi tutuklandı.


Alınan bilgiye göre, S.E. (70), Ayvaşık Mahallesi'nde ikamet eden kız çocuğu S.V'yi (10) taciz ettiği iddiası üzerine gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğüne götürülen şüpheli, işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklandı.

28 Ağustos 2016 Pazar

Aile Bakanı Kaya'dan Gaziantep'teki bebeğe cinsel istismar olayıyla ilgili açıklama

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Gaziantep'teki cinsel istismar iddiasına ilişkin, "Bu iğrenç istismar olayı toplumumuzun tüm fertleri ile bir anne olarak şahsımın da vicdanında büyük birinfial yaratmıştır" dedi.


Kaya, kentteki temasları kapsamında, Aile ve Sosyal Politikalar Gaziantep İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan Suriyeli aile ile görüştü.

Bebekle bir süre ilgilenen ve sağlık durumu hakkında bilgi alan Kaya, daha sonra yaptığı açıklamada, olayın meydana geldiği ilk andan itibaren Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde görevli uzman personelin aile ile görüşerek her türlü desteği verdiğini ifade etti.

Bakan Kaya, şunları kaydetti:

"Ailemizi ve bebeğimizi hemen koruma altına aldık. Bazı basın yayın mecralarında ve sosyal medyada çıkan 'bebeğin öldüğü' şeklindeki asılsız haberler aileyi ve bizleri çok üzüyor. Çok şükür bebeğimizin sağlık durumu iyi. Doktorlarımız ve uzman psikologlarımızla bebeğimiz ve ailesinin yanındayız. Bakanlık olarak, bu insanlık dışı suçun failinin en kısa sürede ve en ağır şekilde cezalandırılması için mahkeme sürecinin takipçisiyiz.

Bu iğrenç istismar olayı toplumumuzun tüm fertleri ile bir anne olarak şahsımın da vicdanında büyük bir infial yaratmıştır."

Gaziantep'in İslahiye ilçesinde 19 Ağustos 2016 tarihinde bir çobanın aynı çiftlikte çalışan Suriye vatandaşı aile tarafından emanet edilen kız bebeğe cinsel istismarda bulunduğu iddia edilmiş, zanlı gözaltına alınmıştı. cnntürk

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Cinsel istismarda 15 yaş iptali

Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), çocuğun cinsel yönden istismarına ilişkin cezaları düzenleyen 103. maddesinin birinci fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı"na ilişkin hükmün iptaline ilişkin kararın, kategorik olarak 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmasını ima dahi etmediği vurgulandı.


Anayasa Mahkemesi Başkanlığından yapılan açıklamada, bazı dış basın yayın organlarında Anayasa Mahkemesinin 26 Mayıs 2016 tarihli kararının çarpıtılmak suretiyle maksatlı haberlerin yapıldığı ve bunlar üzerinden Türkiye'nin karalanmak istendiği görüldüğünden açıklama yapılmasına gerek duyulduğu belirtildi.

İleri sürüldüğünün aksine anılan kararla 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmadığı, TCK'nın 103. maddesinin (1) numaralı fıkrasında cezanın alt sınırı belirlenirken, somut olayın özelliklerine göre ihtiyaç duyulabilecek kademelendirmeye imkan tanınmamış olunmasının, "orantılılık ilkesi"ne aykırı bulunduğu hatırlatıldı.

"Söz konusu ceza hükmü halen yürürlüktedir"

Açıklamada, kuralın teknik, hukuki nedenlere dayanılarak iptal edildiği kaydedilerek, şöyle denildi: "Buna göre, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı, kategorik olarak 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiillerinin suç olmaktan çıkarılmasını ima dahi etmemektedir. Nitekim iptal sonucu yasal boşluk doğmaması, böylelikle yeni düzenleme yapılıncaya kadar çocuklara yönelik cinsel istismar eylemlerinin suç olmaktan çıkıp cezasız kalmaması, yasama organına gerekçede belirtilen çerçevede yeni düzenleme yapma imkanı tanınması için iptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Bu süre 13 Temmuz 2016 tarihinden itibaren işlemeye başlamıştır. Dolayısıyla yapılan tüm spekülasyonların aksine söz konusu ceza hükmü halen yürürlüktedir ve 15 yaşından küçük çocuklara karşı işlenen cinsel istismar fiilleri, Türk hukukunda suç olmaya devam etmektedir. Yasama organının belirlenen sürede iptal kararında belirtilen teknik hukuki sorunları karşılayacak yeni bir düzenleme yapma imkanı bulunmaktadır."
Anayasa Mahkemesi, TCK'nın 103. maddesinin birinci fıkrasındaki "15 yaşını tamamlamamış her çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılacağı"na ilişkin hükmünü iptal etmişti. 6'ya karşı 7 üyenin oyu ile alınan iptal kararının 6 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmişti.

Gerekçede, itiraz konusu kuralın, "bazı durumlarda somut olayın özellikleriyle bağdaşmayacak ve suçla yaptırım arasında bulunması gereken adil dengeyi ortadan kaldıracak ölçüde ağır cezaların verilmesi sonucunu ortaya çıkarabilecek bir niteliğe sahip olduğu" belirtilmişti. (cnntürk.com)

2 Ağustos 2016 Salı

Tecavüz mağdurları için özel doğum kliniği

İngiltere'de ilk kez cinsel saldırı ve tecavüz mağduru kadınlar için özel bir doğum kliniği açıldı. Klinikte cinsel saldırıya maruz kalmış kadınlara özel eğitimli ebeler, psikologlar ve çocuk doktorları destek verecek.




Uygulama başarılı olursa Britanya'nın diğer bölgelerindeki hastanelerde de bu tür klinikler açılacak. BBC Türkçe'de yayınlanan haberde, uzman ebe Inderjeet Kaur, özel desteğin çok önemli olduğunu çünkü doğumun kadının uğradığı saldırının korkutucu anılarına dönüşünü tetikleyebileceğini söylüyor.

Son istatistikler İngiltere ile Galler'de 16 ile 59 yaş arasındaki her 5 kadından birinin bir tür cinsel şiddete maruz kaldığını gösteriyor.

Tecavüz mağdurları da kuruluşta destek vermiş

Tecavüz mağdurları için özel doğum kliniği projesinin tasarlanmasına, cinsel saldırıya uğramış kadınlar da katkı sağladılar, danışmanlık yaptılar. BBC'nin görüştüğü ve kimliğinin gizli tutulması için Melanie adıyla anacağımız 37 yaşındaki bir mağdur bunlardan biri:


"Doğum için beklediğim sırada birden halusinasyon görmeye başladım. Bana saldıran adamın doğum odasında olduğunu hayal ediyordum. Doğumu izleyen eşime anlatmaya çalıştım ama ne yapacağını bilmiyordu. Odada başka kimse de yoktu" diyor. Melanie gördüğü halusinasyonun dehşetiyle çığlıklar atmaya başlamış. Doğumda mutlaka bu konuda deneyimli sağlık personeli olması gerektiğini söylüyor.

Açılan ilk klinik Londra'daki Royal London Hastanesi'nin içinde fakat tecavüz mağduru kadınlar başvurdukları andan itibaren farklı bir doğum öncesi bakıma alınacak. Özel eğitimli sağlık personeli kadınlarla daha çok vakit geçirecek, kadınlara doğumu yapacakları odanın düzeniyle ilgili daha çok söz hakkı ve tıbbi bakımlarıyla ilgili hukuki destek de sağlanacak. Normal olarak tüm hamile kadınlara sağlanan doğum öncesi eğitimler ve danışmanlık hizmetleri, cinsel şiddete uğramış kadınların ihtiyaçları gözönüne alınarak değiştirilecek ve kadınlara doğum sonrası özel jinekolojik kontrol ve psikolojik destek olanakları da sunulacak.


'Tecavüzcünün sözlerinin tekrarı'

"Bedenimi Geri Alıyorum" projesinin kurucularından Pavan Amara, doğumları sırasında travma yaşayan çok sayıda kadınla konuşmuş. Örneğin bu kadınlardan biri, bir sağlık çalışanının kendisine doğum sırasında "Rahat olursan, daha çabuk bitecek" dediğini anlatmış. Sağlıkçı aslında farkında olmadan kadına, kendisine tecavüz eden adamın söylediği cümleyi  tekrarlıyormuş. Amara, "Bu tür çok küçük şeyler, travmatik bir deneyim geçirmiş olan kadının psikolojik durumu üzerinde dev etkiler yaratıyor" diyor.

Başvurular e-posta ile

Kadınlar bu özel kliniğe e-posta ile doğrudan kendileri başvurabilecek ve randevu alabilecekler.
Amara, "Kendilerine ne olduğunu anlatmaları gerekmiyor. Sadece isterlerse anlatacaklar. Kendilerine neyin iyi geleceğini düşünüyorlarsa o şekilde davranacaklar. Onlara hemen randevu vereceğiz" diyor.
Amara da daha çocuk yaşta iken tecavüze uğramış bir kadın. Gönüllü olarak başka kadınlara yardımcı olabilmek için desteklediği bu proje için, geçmişine ait bu bilgiyi de paylaşmaya karar vermiş.

Geçen yıldan bu yana kuruluş çalışmaları süren kliniğin bir benzerinin İskoçya'da Glasgow kentinde de açılması düşünülüyor.

31 Temmuz 2016 Pazar

Erkek öğrenci yurdunda tecavüz skandalı

Kahramanmaraş’taki erkek öğrenci yurdunda 19 yaşındaki M.A.’nın, 10 yaşındaki 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Çocuklardan birinin ailesinin şikayeti üzerine gözaltına alınan M.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


Olay, geçen çarşamba günü Ertuğrulgazi Mahallesi’nde bulunan Hamidiye Yurdu Sosyal Tesisleri’nde meydana geldi. İddiaya göre, yurda gidip geldiği, ancak herhangi bir görevi bulunmadığı öğrenilen M.A., 2 erkek çocuğa cinsel istismarda bulundu. Çocuklardan birisinin olayı anlattığı ailesi polise başvurdu. Çocuklardan B.Z., Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilerek rapor alınırken, M.A. ise polisler tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.A., çıkarıldığı mahkemece ’cinsel istismar’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.

RUHSATSIZ OLDUĞU BELİRLENEN YURT KAPATILDI

Öte yandan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, konuyla ilgili idari soruşturma başlatıldığı belirtilerek şöyle denildi:

"Kahramanmaraş İlimizde iki çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı iddiası ile ilgili olarak; İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce iddia edilen fiilin işlendiği yerdeki bina ve ilgililere yönelik çok yönlü idari soruşturma derhal başlatılmış, ruhsatsız olarak faaliyette bulunduğu tespit edilen bina ise kapatılarak mühürlenmiştir." DHA

26 Temmuz 2016 Salı

Tecavüzcüye 'kimyasal hadım' Resmi Gazete'de yayınlandı

Cinsel saldırı suçlularına, 'kimyasal hadım' olarak da adlandırılan ilaçla tedaviyi de içeren, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik” Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.


Yönetmeliğe göre, cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında cezanın infazı sırasında ya da koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içerisinde cinsel isteği azaltıcı tıbbı tedavi de dahil önemli yaptırımlar getirilebilecek. Yargı kararıyla getirilecek yükümlülükler arasında, “Tedavi amaçlı programlara katılmak, suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak, mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak, çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak” da yer alıyor.

İlaçla tedavi dönemi

Cinsel saldırı suçlularına yönelik olmak üzere ayakta ya da yatarak, ilaçla ya da ilaçsız olarak veyahut her iki usul ile cinsel dürtünün azaltılmasına ya da denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azılmasını ya da yok edilmesini sağlayan yöntem olarak tanımlaman tedaviye ilişkin yönetmelikte şu düzenlemeye gidildi:

“Hakkında tıbbi tedavi yükümlülüğüne karar verilen hükümlü, gerek duyulması halinde bulunduğu kurum tarafından tedavinin uygulanması için ilgili sağlık kurumuna sevk edilir. Hükümlünün bulunduğu ceza infaz kurumu bölgesinde tıbbi tedavi kararının uygulanmasını sağlayacak sağlık kuruluşu yok ise hükümlü Bakanlık tarafından uygun başka bir kuruma nakledilir. Tedavi için kullanılacak ilaçların bedelleri Adalet ve Sağlık Bakanlıkları arasında düzenlenecek protokol kapsamında ödenir. Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ve hastanede yatarak tedavi edilmesine karar verilen hükümlülerin tedavileri mahkûm koğuşu bulunan devlet veya üniversite hastanelerinde yerine getirilir. Tedaviye yönelik işlemler, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler için ceza infaz kurumu müdürlüğü, denetimli serbestlik altında ve koşullu salıverilen hükümlüler için ise denetimli serbestlik müdürlüğünce takip edilir.”

Uymayana ceza

Yönetmeliğe göre hükümlüler, “Cezalarının infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde; yapılan çağrılara, düzenlenen programlara ve hazırlanan denetim planına, tedavi ve iyileştirme çalışmaları kapsamında belirlenen yükümlülüklere, kararın infazı ve denetim için belirlenen kurallara, infazın yerine getirilmesinde görev alan personelin uyarı ve önerilerine uymak zorunda” olacaklar. Buna aykırı davranılması yükümlülüğün ihlali sayılacak.

Uyarıya karşın yükümlülüklerini yerine getirmeyen hükümlülerden cezaevlerinde bulunanlara disiplin cezası uygulanacak, bu durum koşullu salıverme kararlarlarında da etkili olacak. Bu yükümlülüklerin mazereksiz ve kasıtlı bir şekilde yerine getirilmemesi halinde ise hükümlü uyarılmayacak. Hükümlüler getirilen bu yükümlülüklere infaz hakimliği nezdinde itiraz edebilecek. Bu şekilde şikayet yoluna gidilmesi yapılan işlem ya da faaliyetin yerine getirilmesini durdurmayacak ancak infaz hakimi giderilmesi güç ya da imkansız sonuçların doğması ya da uygulamanın açıkça hukuka aykırı olduğunu saptaması halinde uygulamanın ertelenmesine ya da durdurulmasına karar verebilecek. ağı denetim süresi hak ederek salıverme tarihini geçemez. Yönetmelik hükümleri suça sürüklenen çocuklara ise uygulanamayacak.

Yasayla getirilmişti

Ceza İnfaz Kanunu’da yapılan değişiklikle cinsen dokunulmazlığa karşı suçlarda verilecek cezalar belirlenmiş, uygulmaya ilişkin yönetmelik çıkarılması düzenlenmişti. Yasada belirtilen bazı durumlar hariç bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, şu tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilmesi hükme bağlanmıştı:

a) Tıbbi tedaviye tabi tutulmak

b) Tedavi amaçlı programlara katılmak

c) Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak

d) Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak

e) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak

f) Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak (cnntürk)

25 Haziran 2016 Cumartesi

Metrobüs sapığı aranıyor

Metrobüste vatandaşları taciz eden ve tacizi videoya çekerek sosyal medya üzerinden yayan kişiye tepkiler çığ gibi büyüyor.

Habertürk Gazetesi'nden Nagihan Alan'ın haberine göre, Twitter üzerinden toplu taşımalarda tacizde bulunan ve çektiği görüntüleri yayınlayıp müstehcen paylaşımlar yapan şahsın bulunması için sosyal medya üzerinden şikâyetler yükselmeye başladı.

Sosyal medyada 2 bini aşkın takipçisi bulunan bu kişi, oturan veya ayakta yolculuk eden kadınların yanına gidip cinsel tacizde bulunuyor ve bu anları da videoya çekiyor. İşte bu videolar sosyal medyada çığ gibi yayılınca vatandaşlar da harekete geçti.

HESAP ASKIDA AMA...

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı İnternet Bilgi İhbar Merkezi’ne şikâyet için kampanya başlatan vatandaşların şikâyetinin ardından hesap askıya alındı ama bu şahıs hâlâ elini kolunu sallayarak geziyor.

‘EMNİYET ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ’

Avukat Aydeniz Asilbah Tüskan olayla ilgili emniyetin acilen harekete geçmesi ve suçluyu yakalaması gerektiğini söyleyerek, “Ceza Kanunu’na göre hem bilişim hem taciz hem tecavüze yeltenme gibi farklı suçlardan yargılanması gerek. Tacizi alenileştiriyor. Bir an önce takibe alınıp yakalanmalı. Hemen tutuklanmalı. Şikâyetçi taraf olmasa da bu bir kamu davasıdır artık. Emniyet vakit kaybetmeden gerekeni yapmalı” dedi.

‘TALEP ETMELİLER’

İETT konu hakkında, “565 metrobüs aracı var günde 1 milyona yakın yolcu taşınıyor. Saat, gün, durak bilgisi olmadan kameralardan şahsı tespit etmek zor ki bu talep emniyetten gelmeden herhangi bir şey yapamıyoruz” açıklamasında bulundu. Emniyet ise harekete geçmeleri için şikayetin gelmesi gerektiğini, bu konuda bir şikayetin de henüz kendilerine gelmediğini söylüyor.

8 Haziran 2016 Çarşamba

Bakkal 6 çocuğu taciz iddiasıyla tutuklandı

Balıkesir’in Edremit İlçesi’nde bakkal dükkanı işleten 58 yaşındaki M.B., hepsi kız çocuğu olan 6 ilkokul öğrencisini elle taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinni ardından adliyeye sevk edilen M.B., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.


Edremit’te bakkal dükkanı işleten evli M.B., değişik zamanlarda işyerine gelen ilkokul öğrencisi 6 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla geçen cuma günü gözaltına alındı.

Bir erkek öğrencinin durumu fark edip öğretmenine anlatmasıyla olayın ortaya çıktığı öğrenildi. Çocukların psikolog eşliğinde alınan ifadelerinin ardından jandarma tarafından gözaltına alınan M.B., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. DHA