hamile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hamile etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Eylül 2016 Çarşamba

Çalışan anne düzenlemesinin ayrıntıları belli oldu

Çalışan annelere getirilen yeni düzenlemenin ayrıntıları belli oldu. Buna göre yeni doğum yapan anneler yarım gün çalışıp tam gün maaşlarını alabilecekler. Bu süreçte annelerin ücretlerine devlet katkısı 823 TL olacak.



İlk olarak Ocak 2015’te açıklanan çalışan annelerin yarım gün çalışıp tam gün maaş alması düzenlemesinin detayları belli oldu.

Buna göre kadınlar doğum yapmaları halinde analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay ikincisinde 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay süreyle yarım gün çalışıp tam maaş alacaklar.

Özel sektörde anne şirketiyle anlaşarak üç gün çalışıp üç gün çalışmama yoluna da gidebilecek.
Devlet annenin maaşının tamamını aldığı süreçte annenin aylık ücretinin içinde olmak üzere 823 TL katkıda bulunacak.

Engelli çocuk dünyaya getiren anneler 12 ay boyunca yarım gün çalışıp tam maaş alabilecek.
Bu haklardan faydalanmak isteyen annelerin son üç yıl içerisinde toplam 600 gün sigortalı çalışmış olmaları gerekiyor. Sözcü

14 Mart 2016 Pazartesi

Anne karnında terör kurbanı oldu

Ankara Kızılay'da düzenlenen bombalı saldırıda ağır yaralanan Songül Bektaş, karnındaki 6,5 aylık bebeğini kaybetti.

Songül Bektaş’ın hayati tehlikesinin devam ettiği ve yoğun bakımda olduğu öğrenildi.
Polis memuru eşiyle birlikte 2,5 ay sonra doğacak olan bebekleri için alışverişe çıkan 42 yaşındaki Songül Bektaş, Güvenpark’ta bulunan banklara soluklanmak için oturdu. Bombalı saldırının etkisiyle Songül Bektaş, savrularak yere yığıldı. Songül Bektaş’ın üzerine siper olan eşi patlamayı hafif yaralı olarak atlattı.

Ambulansla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Songül Bektaş’ın 2 kere kalbi durmasına rağmen hayata tutundu. Songül Bektaş, karnındaki 6,5 aylık bebeğini kaybetti. Songül Bektaş’ın hayati tehlikesinin devam ettiği ve yoğun bakımda olduğu öğrenildi.  DHA

12 Mart 2016 Cumartesi

Hamilesin dediler kanserden öldü

22 yaşındaki makyaj uzmanı genç kadına "hamilesin" dediler, kısa bir süre sonra ise kanser olduğu ortaya çıktı ve hayatını kaybetti. Demi Wright'a doktorlar karnındaki ağrının sebebinin hamilelik olabileceğini söylemişti.


Hemen testler yapılan Wright'ın ise vücudunda 12 santim çapında, hızlı ilerleyen bir tümör olduğu belirlendi. Genç kadın teşhisin ardından yalnızca 3 hafta sonra hayatını kaybetti.

HAMİLELİK HORMONLARI YÜKSELDİ

Kasım ayında hastaneye giden genç kadına yapılan testlerde hamileliğe bağlı bazı hormonların yükseldiği belirlendi. Bu nedenle de kadın doğum servisine yönlendirildi. Ancak ağrıları devam edince Cambridge'de başka bir hastaneye gitti. Wright'a burada kanser teşhisi koyuldu. Etrafı tarafından çok neşeli, hayat dolu olarak nitelendirilen Wright, tedaviye başladıktan 3 hafta sonra ise hayatını kaybetti. Hürriyet

25 Aralık 2015 Cuma

3 yaşındaki çocuk hamile annesini kurtardı

İngiltere'de hamile annesi merdivenlerden düşerek bayılan 3 yaşındaki bir kız, acil servis numarası olan 999'u arayarak annesi ve doğmamış kardeşinin hayatlarını kurtardı.
Yayınlanan konuşma kaydında çocuk sakin bir şekilde olanları anlattığı duyuluyor.Kasım ayında yaşanan olayın ardından acil yardım görevlileri Emma'ya cesaret madalyası verdi.Annesi de Emma'nın kardeşini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirdi. (BBC Türkçe)


5 Kasım 2015 Perşembe

Karnından canlı hayvan çıktı

İngiltere'de 14-15 yaşlarındaki kız durup dururken hamilelik belirtileriyle hastaneye başvuru yaptı. İncelemelerde kızın hamile değil, karnında ahtapot olduğu ortaya çıktı.


14-15 yaşlarındaki bir kızda durup dururken hamilelik belirtileri başlayınca başına gelmeyen kalmadı. Karnı hafiften şişen kızın, kusma nöbetleri başladı. Sabahları yataktan da çok zor kalkınca annesi durumdan iyice şüphelenmeye başlayınca olay iyice büyüdü.
ANNESİNİ İKNA EDEMEDİ
Genç kız, annesine ısrarla hamile olmasının mümkün olamayacağını, çünkü hiç bir erkekle bu sonucu doğuracak kadar yakın temasta bulunmadığını iddia etti.
KARNI BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ
Fakat zaman geçtikçe kızın karnı büyümeye devam etti. Diğer belirtilerde de değişiklik olmadı. Annesi, 'Bu yaşta kepazelik bu' dese de kız hala hamile olmadığını söyledi.
HASTANEYE GİTTİLER
Sonunda anne küçük bir kasabada yaşıyor olmalarına rağmen çıkacak söylentileri göze alarak kızını hastaneye götürdü. Ancak çekilen ultrasondan sonra kızın inkarlarında samimi olduğu anlaşıldı.
KARNINDAN AHTAPOT ÇIKTI
Çünkü karnında son derece büyük boyutlara ulaşmış bir tümör tespit edilince şişkinliğin ve diğer belirtilerin asıl sebebi ortaya çıktı. Genç kız, vakit kaybetmeden, apar topar ameliyata alındı.
CANLI HAYVAN ÇIKTI
Doktorlar, genç kızın karnını açtıklarında gördükleri manzara karşısında şok olmuşlar. Çünkü tümör sanılan şeyin kocaman bir ahtapot olduğu ortaya çıktı. Üstelik hayvan canlıydı.
OLAYIN ASLI SONRADAN ANLAŞILDI
Olayın aslı sonradan anlaşıldı. Kız, üç-dört ay önce ailesiyle birlikte okyanus kenarındaki bir kasabada tatil yapmış. Ahtapot yumurtaları da mikroskobik boyutlarda olduğundan milyonda bir olacak olay genç kızın başına geldi.
YÜZERKEN YUTMUŞ
Kız muhtemelen yüzerken yuttuğu sularla beraber bu yumurtalardan yutmuş. İşte bunlardan biri de milyonda bir görülecek biçimde de olsa, kızın vücudunun içinde yaşamayı, hatta büyüyüp gelişmeyi başarmış. Milliyet

18 Mayıs 2015 Pazartesi

14 yaşında hamile kaldı annesine dava açıldı

Kızı hamile kalan anneye, kızına sahip çıkmıyor diye istismar davası açıldı. Hamile kalan kız yurda konurken, 'ablasının yaşadığı hatayı tekrarlayabileceği ve psikolojisinin bozulacağı' gerekçesiyle kız kardeşi hakkında da koruma kararı çıkarıldı.


Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Sinop’ta, 14 yaşındaki D.M.Y. adlı kız çocuğu 17 yaşındaki sevgilisi H.G. ile birlikte olup hamile kaldı. Savcılık, erkek çocuğun evlerinde kalmasına müsaade ettiği için kızın annesi S.Ç.’ye, “bakım gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, meydana gelen ilişki açısından kasti sorumluluğunun olduğu” iddiasıyla dava açtı. Hamile kalan kız yurda konurken, ‘ablasının yaşadığı hatayı tekrarlayabileceği ve psikolojisinin bozulacağı’ gerekçesiyle kız kardeşi hakkında da koruma kararı çıkarıldı. Bunun üzerine anne S.Ç. küçük kızını alıp bir başka şehre kaçtı. Anne S.Ç., “Çocuğumu istismar eden H.G.’nin de kız kardeşleri var. O kötü örnek olmuyor mu? Onun kardeşleri koruma altına alınmıyor da neden benim küçük kızım alınmak isteniyor?” diye soruyor.

Sinop’ta ikamet eden S.Ç. adlı 41 yaşındaki kadın, bir süre önce eşinden ayrılıp iki kızıyla yaşamaya başladı. S.Ç.’nin 14 yaşındaki kızı D.M.Y., iddiaya göre, bir gün annesine gelerek, H.G. adlı çocukla sevgili olduklarını söyledi. Anne S.Ç. de kızının “Bizde kalsın” baskılarına dayanamayarak, ayrı odada uyumak kaydıyla H.G.’nin zaman zaman gelip kendi evlerine kalmasına izin verdi. S.G.’nin ve kızının anlatımına göre H.G., ayrı bir odada tek başına kalmaktaydı. Fakat 2014’ün ekim ayında iki çocuk yakınlaştı ve annenin evde olmadığı bir gün cinsel ilişkiye girdi. Bu ilişkinin ardından D.M.Y. hamile kaldı. D.M.Y. de çaresiz kalıp hamileliğini annesine söyledi. Anne S.Ç. sinirlenerek, “O H.G.’yi öldüreceğim” dedi. Korkan H.G. karakola giderek, şikayetçi oldu.

Bunun üzerine anne S.Ç. hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi gereğince “çocuğun cinsel istismarı” suçundan sekiz yıldan on beş yıla, TCK’nın 106. maddesine göre “tehdit” suçundan da altı aydan iki yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sinop Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, “Annenin 17 yaşında olan H. ile 14-15 yaş aralığında olan kızının aynı evde, aynı odada kalmalarına müsaade etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kızı üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği, meydana gelen ilişki açısından kasti sorumluluğunun olduğu” belirtildi. Bu arada, 17 yaşındaki H.G., geçen 15 Şubat’ta cezaevine kondu. Kısa süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

D.M.Y. adlı kız çocuğu ise koruma altına alınıp Samsun’da devlet yurduna yerleştirildi. Savcılık, “İsterse çocuk doğurabilir” diyerek, gebeliği sonlandırma izni vermeyince kürtaj ihtimali de ortadan kalktı. Savcılık ayrıca, S.Ç.’nin diğer kızı A.Y. için de koruma kararı aldırdı. Anne S.Ç. de küçük kızını alıp bir başka şehre kaçtı. Küçük kız, polis tarafından yakalanacağı gerekçesiyle halen okula gidemiyor. S.Ç., “Küçük kızımı, ‘ablasının yaşadığı hatayı tekrarlayabileceği ve psikolojisinin bozulacağı’ gerekçesiyle almak istiyorlar. Kızımı vermeyeceğim. Çocuğumu istismar eden H.G.’nin de kız kardeşleri var. O kötü örnek olmuyor mu? Onun kardeşleri koruma altına alınmıyor da neden benim küçük kızım alınmak isteniyor?” diye soruyor. Büyük kızının yedi aylık hamile olduğunu anlatan S.G., “Ben imza verdiğim takdirde evlenebiliyor. Fakat o imzayı vermeyeceğim. Ben kızımı yanıma almak istiyorum” diyor. Hamileliğin sonlandırılması için başvurduğu savcılığın, “15 yaşındaki bir çocuk kendi inisiyatifiyle doğurabilir” dediğini savunan S.Ç., “15 yaşındaki çocuk doğurabiliyorsa neden hâlâ yurtta tutuluyor?” diye konuşuyor.

23 Aralık 2014 Salı

Kızının nereye atandığı ortaya çıktı

Kadınların çalışmaması gerektiğini düşünen İnançer'ir kızı Avea Kurumsal İletişim Direktörlüğü'ne atandı.



Kadınların çalışmaması gerektiği üzere konuşmaları nedeniyle tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer’in kızının Avea Kurumsal İletişim Direktörlüğü’ne atandığı öğrenildi.

Ramazan ayında TRT’de çıktığı programda “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil” diyen ve geçtiğimiz haftada Habertürk’e verdiği röportajda “Çalışan kadın ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor” açıklamalarıyla büyük tepki toplayan Ömer Tuğrul İnançer’in kızı Eren İnançer Luş’un Avea Kurumsal İletişim Direktörü olduğu iddia edildi.
hurileti.com sitesinin haberine göre, bu sözleri ile kadının çalışma hayatı içerisinde olmaması gerektiğini belirten Ömer Tuğrul İnançer’in kızı Eren İnançer Luş ise 3 Kasım itibariyle Avea Kurumsal İletişim Direktörü olarak atandı.

İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölüm mezunu olan Eren İnançer Luş yüksek lisansını, yine aynı üniversitenin Halkla ilişkiler Bölümü’nde tamamladı. Luş Avea’ya katılmadan önce, Zarakol Halkla İlişkiler bünyesinde finans, bankacılık, GSM, hızlı tüketim ürünleri, eğitim, enerji, ilaç gibi farklı sektörlerden şirketlerin medya direktörlüğü görevini yürüttü. Luş, Avea’daki görevi kapsamında; kurumsal iletişim stratejilerinin belirlenmesi, kurumsal sorumluluk projelerinin yürütülmesi, sponsorluklar gibi alanlardan sorumlu.

NE DEMİŞTİ?
İnançer’in tepki gören sözleri şöyle;
İnançer, Evlilik kurumunun bugünkü empoze edilen, “Ben kendi ayaklarımın üzerinde dururum” “kadının ekonomik hürriyeti” gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi lazımdır. İstatistikle meşgul olanlar boşanmaların kimler arasında olduğunu bir istatistiki anket yapıversinler.

Çalışan kadından bahsediyorum. “Ben kocama muhtaç değilim” diye evvela ailesinin dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor. Kocasının emrinde olmayı haysiyetine uygun bulmuyor. Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur. Karı da kurumsallığı anlatmak için kullanılır. Sözcü