türban etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türban etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2017 Salı

Avrupa'da çalışanlara 'başörtüsü' yasağı geliyor

Avrupa Adalet Divanı; iş verenlerin, çalışanların "gözle görülebilir dini sembol niteliğindeki kıyafetleri" giymelerine yasak getirebileceğine hükmetti.

Avrupa Birliği'nin üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı (ECJ), kadınların çalışırken başörtüsü takıp takmamasına dair verdiği ilk kararda, işverenlerin gözle görülebilir dini semboller giyilmesini yasaklayabileceği kararını verdi.
Reuters'ın haberine göre, Avrupa Adalet Divanı, Fransa ve Belçika'da iki kadının başörtülerini çıkarmayı reddetmelerinin ardından işten çıkarılmaları üzerine açtıkları dava sonucu ortak karar verdi.
Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, "Herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün giyilmesini yasaklayan bir iç kural, direkt olarak ayrımcılık anlamına gelmez" denildi.

30 Ağustos 2016 Salı

İşte ilk türbanlı polis fotoğrafı

30 Ağustos Zafer Bayramı Taksim Meydanı'da düzenlenen törenle kutlandı. Törende bir ilk de yaşandı. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kadın polislerin başörtüsü kullanmasının serbest hale gelmesinin ardından bir kadın emniyet müdürü, törene başörtüsüyle katıldı.


30 Ağustos Zafer Bayramı bu sabah saat 09.30'da Taksim Meydanı'nda düzenlenen törenle kutlandı. Törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. Tören öncesi çevrede geniş çaplı güvenlik önlemi alındı. Çevreye yerleştirilen özel harekat polisleri güvenliği sağlarken sivil polisler de İstiklal Caddesi'nin girişinde vatandaşlarının üzerini ve çantalarını aradı.

Taksim'deki törende bir ilk yaşandı

Tören İstanbul Valisi Vasip Şahin'in Atatürk heykeli önüne çelenk bırakmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından tören sona erdi. Öte yandan törende bir ilk de yaşandı. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, kadın polislerin başörtüsü kullanmasının serbest hale gelmesinin ardından, bir kadın emniyet müdürü törene başörtüsüyle katıldı. Hürriyet


19 Ağustos 2016 Cuma

'Burkini'yi yasaklayan Fransa'da laiklik tartışması

IŞİD'in saldırılarının hedefindeki Fransa, laiklik tartışmalarıyla çalkalanıyor. Fitili ateşleyen ise, İslamcı bir kadın örgütünün düzenleyeceği "Burkini Partisi"nin ölüm tehditleri nedeniyle iptal edilmesi oldu. Sonra da başta Cannes, 6 kentte plajlarda burkini giyme yasağı geldi.


Fransa, 2010'daki burkanın ardından şimdi de burkini tartışmasıyla yıkılıyor. Ülkede IŞİD saldırılarına paralel olarak artan İslamofobiyle mücadele eden Smile 13 adlı İslamcı kadın kuruluşu, Marsilya'daki Les Pennes-Mirabeau'da bir yüzme havuzunda 11 Ağustos'ta "Burkini Partisi" düzenleyecekti. "Burkini", bikini ve burka sözcüklerinin bileşiminden üretilen "tesettür mayosu" anlamında. Partiye de sadece burkini giyen Müslüman kadınlar katılacaktı. Ancak parti grubun Facebook sayfasından duyurulduktan sonra, organize edenler bir zarf içinde mermi gönderilerek ölümle tehdit edildi. Bu gelişmenin ardından yerel yetkililer, Smile 13'den güvenliği gerekçe göstererek organizasyonu yapmamalarını istedi ve "Burkini Partisi" iptal edildi.

Yaşananların ardından önce 6 sahil kentindeki plajlarda, "kamu düzenini tehdit ettiği" ve "laiklik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle burkini giyme yasağı geldi. Bu kentlerin başında da Cannes geliyor. Cannes'ın dışında Villeneuve-Loubet, Leucate, Le Toquet, Oye Plage ve Korsika'nın Sisco kentlerinde de plajlarda burkini giymek yasak. Yasağı ihlal edenler 38 Euro da para cezası uygulanıyor. Cannes'da 3 kadına ceza kesildi bile... Cannes'daki yasağı uygulayan Nice Mahkemesi, "kamu güvenliğini tehlikeye atıyor" hükmü verdi.

Gelişmelerin ardından burkini Fransa'da gündemin en üst sırasına tırmandı. Ülke, laiklik tartışmasıyla çalkalanıyor. Başbakan Manuel Valls, "Burkini, Fransa'nın ve cumhuriyetin değerleriyle örtüşmüyor" diyerek yasakları destekledi. Milletvekili Valerie Boyer, burkini giymenin "Kadınların katı İslami kurallara boyun eğdirilmesi" anlamı taşıdığını söyledi.

Burkini yasağına karşı çıkanlar da var. Anadolu Ajansı'na konuşan Paris-Est Creteil Üniversitesi'nden Kamu Hukuku Profesörü Patrice Rolland, "Laiklik kurumsal bir kavram. Ancak Fransa devleti laik olabilir, kişiler değil. Laikliğin temelinde yatan her türlü dini simgeden arınmış nötr tavır ancak kamu alanlarında uygulanabilir. Halk plajını kullanan ya da sokaktaki sade vatandaştan nötr olması beklenemez. Burkini yasağı da hukuken uygulanamaz" değerlendirmesinde bulundu.

Güney Fransa Müslümanları Derneği Sözücü Feyza Ben Mohamed de yasağı, "hukuk dışı, anayasaya aykırı ve ayırıştırıcı" diye niteleyerek, "Cannes Belediye Başkanı kamu düzeninden bahsediyor ve Müslüman kadın burkiniyle sahillere inerse bunun sorun yaratacağını savunuyor. Ve aynı zamanda terörle mücadeleden de dem vuruyor. Yani Belediye Başkanı tesettür mayosu giyen kadının terörist olduğunu düşünüyor" diye konuştu. cnntürk

14 Ağustos 2016 Pazar

Orduevine 'kıyafet'e açıklık getirildi

Yönetmelik değişikliğiyle "kıyafet" kavramına, "kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü" ifadesi eklendi.


Uygulamadaki bazı aksaklıklar nedeniyle yapılan yönetmelik değişikliğiyle kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü şekilde orduevlerine girebilecekleri konusuna açıklık getirildi.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan "Türk Silahlı Kuvvetleri Orduevleri, Askeri Gazinolar, Kışla Gazinoları ve Vardiya Yatakhaneleri ile Eğitim Merkezleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Değişiklikle, mevcut yönetmeliğin 11. maddesinde geçen "kıyafet" kavramına, uygulamadaki bazı aksaklıklar nedeniyle açıklık getirildi.

Böylece, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 131'inci maddesinin birinci fıkrası esaslarına uygun şekilde tanımlanan "Kıyafet" kavramına, "kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü" ifadesi eklendi. cnntürk.com

31 Mayıs 2016 Salı

Avrupa Adalet Divanı’ndan başörtüsü yasağına onay

Avrupa Adalet Divanı, bir işyerinin "dini ve ideolojik tarafsızlık ilkesi gereği" kadın çalışanlarına başörtüsü yasağı uygulayabileceğine karar verdi.


BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre; karar, Belçika vatandaşı Müslüman bir kadın çalışanın açtığı dava üzerine alındı.

G4S Secure Solutions aslı şirkette resepsiyon görevlisi olarak çalışan adlı kadın, üç yıl sonra başörtüsü takmaya başladı.

İşyerinde başörtüsü kullanılmayacağını belirten şirket, Achibata’yı işten çıkardı.

Bunun üzerine kadın çalışan, şirket aleyhine Belçika Mahkemesi’ne dava açtı.

Tazminat talebiyle açılan davaya Belçika Ayrımcılık Kurumu ve Müslüman örgütleri de destek verdi.
Mahkeme, dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Belçika Yargıtayı da, konuyu Avrupa Birliği’nin en üst hukuk organı olan Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’na havale etti.

ADALET DİVANI: AYRIMCILIK DEĞİL

Avrupa Adalet Divanı, başörtüsü yasağının ayrımcılık içerip içermediğine ilişkin başvuruyu karara bağladı.

AB Mahkemesi, işverenin başörtüsü yasağını haklı buldu.

Kararda, bir işyerinin dini ya da politik sembollerin açıkça kullanılmaması konusunda aldığı bir kuralı varsa, buna uyulması gerektiğine işaret edildi.

İşyerinin siyasi ve dini konularda tarafsız kalmak amacıyla, kadın çalışanlarına başörtüsü yasağı uygulayabileceği belirtildi ve bunun ayrımcılık olmadığı vurgulandı.

Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı karar tavsiye niteliğinde.
Ancak Avrupa mahkemelerinin, verdikleri kararlarda bu tavsiyeleri genellikle dikkate aldıkları belirtiliyor.

13 Şubat 2016 Cumartesi

Tesettürlü Barbie Instagram fenomeni oldu

Hicap giydirilen Barbie bebekler sosyal medya platformu Instagram'da fenomen haline geldi.

BBC Barbie bebeklerin başörtülü fotoğraflarını açtığı Instagram hesabına koyan Nijeryalı öğrenciyle konuştu.
Başörtülü Barbie bebekleri "Hijarbie" şeklinde tanımlayan eczacılık fakültesi öğrencisi Hanife Adam kendisine "Eğer Barbie hicap giyseydi nasıl olurdu" sorusunu sorduğunu söylüyor.
Kendisi de hicap giyen 24 yaşındaki Adam, "Bir boşluk gördüm. Hicap giyen bir bebek daha önce hiç görmemiştim" diyor.
Adam Barbie bebeklerin tesettürlü giysiler içindeki fotoğraflarını Hijarbie adı altında Instagram'da yayınlamaya başlayınca hesaba ilgi bir anda patlamış.
Bugün hesabın 31 binden fazla takipçisi var.
Bu tür bir tepki beklemediğini söyleyen Adam, "Pek çok insan buna benzer bir şey görmemişti. Ebeveynler kendi çocuklarına benzeyen oyuncak bebekler almak istiyor" dedi.
Hesabın popülaritesi Adam'in daha fazla resim için daha fazla dikiş dikmesi anlamına geliyor.
Çünkü bebeklerin giysilerini Adam kendisi dikiyor.
"Bebeğe tek bir giysi yapmak 2 saatimi alıyor çünkü gerçekten küçükler ve detaylar konusunda dikkatli olmak gerekiyor" diyor.
Ancak Hijarbe fikri herkes tarafından iyi karşılanmıyor.
Adam "Pek çok insan hicaplı bebekleri satın almak istedi ama İslam düşmanlığıyla da karşılaştım" dedi.
"İnsanlar bebeklerle dalga geçiyordu ve bomba taşıdığını ima ediyordu" diye ekledi.
Hanife Adam Hijarbie'nin hicap giyen kadınlarla ilgili yanlış anlamaları değiştireceğini umuyor.
Adam "Bazı insanlar kızların hicabı kendi tercihleri olmadan baskı altında oldukları için giydiklerini düşünüyor. Ama hicap baskı demek değil. Bu daha çok özgürlük ve kendini kapatmakla ilgili bir şey" diyor.
H&M ve Dolce & Gabbana gibi moda markaları yakın dönemde hicaba uygun koleksiyonlar hazırlamıştı.
Adam ise hem oyuncak bebeklere hem de yetişkinlere göre hicap modası yaratmayı sürdüreceğini belirtiyor.
"Ben Müslüman kızlara ilham vermek ve kendilerine benzeyen bebeklerle oynama seçenekleri olsun diye bu hesabı açtım" diyor Adam. (medyafaresi.com.tr)

7 Ekim 2015 Çarşamba

Baba 4 yaşındaki kızını başörtüsü kaydı diye öldürdü

Hindistan'da Zafer Hüseyin adlı baba, akşam yemeğinde başörtüsü kayan 4 yaşındaki kızını döverek öldürdü.

 Hindistan’ın Uttar Pradesh eyaletinde yaşayan Zafer Hüseyin adlı baba, akşam yemeğinde başörtüsü başından kayan 4 yaşındaki kızını döverek ölümüne neden oldu.

Duyanları dehşete düşüren olay, cumartesi günü yaşandı. İddialara göre, ‘dupatta’ adı verilen geleneksel başörtüsü yemek yediği sırada başından kayan 4 yaşındaki kız çocuğu, babası tarafından feci şekilde dövüldü.

Kızının kafasını defalarca sert zemine vuran zalim baba, küçük kızını öldürdü. Karısından, küçük kızın cansız bedenini gömmesini isteyen Hüseyin, bunu reddeden eşinin ihbarı üzerine polis tarafından yakalandı.

Zavallı kızın cansız bedeni, otopsi için morga gönderildi.


Komşuları Zafer Hüseyin’in, zihin sağlığının yerinde olmadığını ve dini kuralları sıkı sıkıya takip ettiğini belirtti.

Hindistan’ın kuzeyinde yer alan ve çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Uttar Paradesh eyaletinde, kadınların ev de dahil özel ve kamusal alanda başörtüsü takmalarıyla ilgili sert kanunlar bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl Mart ayında, Polonya vatandaşı bir kadın, hicab giymeyi reddettiği gerekçesiyle Müslüman kocası tarafından Londra’daki dairesinde bıçaklanarak öldürülmüştü. Sözcü

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Meşhur markaya 'başörtüsü' cezası

ABD Yüksek Mahkemesi tarafından kadın adayın iş başvurusunu başörtülü olduğu gerekçesiyle reddettiği için haksız bulunan Abercrombie&Fitch, kadına 25 bin dolar ödemeyi kabul etti.

Samantha Elauf, doğum yeri olan Oklahoma eyaletinin Tulsa kentindeki Abercrombie & Fitch mağazasının çocuk bölümüne, 2008 yılında, 17 yaşındayken iş başvurusunda bulunmuş ancak başörtüsünün mağazanın giyim politikasına aykırı olduğu gerekçesiyle işe alınmamıştı.

Mahkeme kayıtlarında, Elauf'un siyah başörtüsüyle katıldığı iş mülakatının mağaza müdür yardımcısı tarafından onaylandığı ancak sonrasında işe alımın daha üst bir yönetici tarafından geri çevrildiği belirtiliyordu.

Eşit İstihdam Fırsatı Komisyonu (EEOC) adlı federal kurum tarafından Elauf adına açılan davada, önce Tusla'daki bölge mahkemesi Elauf lehine karar vererek şirketin 20 bin dolar tazminat ödemesine karar vermişti. Ancak, Denver'daki temyiz mahkemesi ise Elauf'un başörtüsünü dini gerekçeyle taktığını belirterek, giyim politikasından muafiyet isteme yoluna gitmediği gerekçesiyle şirket lehine karara varmıştı.

DİNİ İNANCA UYGUN ORTAN SUNMAK ZORUNDA

Konu, alt mahkemelerdeki süreçlerin ardından Ekim 2014'te Yüksek Mahkeme'ye intikal etmişti. Yüksek Mahkeme yargıçları, geçen ay 1'e karşı 8 oyla, iş yeri sahiplerinin kendilerine çalışma başvurusu yapanların ve çalışanlarının dini gerekçelerini yerine getirebilecek ortamı sunması gerektiğine hükmetmişti.

Konunun Yüksek Mahkeme tarafından Elauf lehine sonuçlanması nedeniyle Abercrombie&Fitch Elauf'a 25 bin dolar ödemeyi kabul etti.

ABD'de 1964 yılındaki Sivil Haklar Yasası, işverenlere çalışanlarına dini inançlar ya da uygulamalar yüzünden ayrımcılık yapılmasını yasaklıyor. hürriyet.com.tr

7 Kasım 2014 Cuma

Meclis’te türbanlılara özel kuaför

TBMM Başkanlığı, türbanlı personel için kadın çalışanlardan oluşan ilave bir kuaför salonu açmak için kolları sıvadı.

Konuyla ilgili yapılan çalışmalar, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın soru önergesiyle ortaya çıktı. Geçen ağustos ayında TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanıtlaması istemiyle bir önerge veren Tan, “TBMM Halkla İlişkiler Binası içinde kadın personellerin ve erkek personel eşlerinin kuaför hizmetlerinden faydalandıkları alt zeminde bulunan odalarında erkek kuaförlerin çalışmasından dolayı başörtülü kadınlar mağdur olmaktadır” diyerek şu soruları yöneltti: “Başörtülü çalışanların daha rahat bir şekilde kuaför hizmetlerinden faydalanmaları için sadece kadın personellerin çalışabileceği bir özel alan yapılması düşünülmekte midir? TBMM Ana Binası’nda bulunan ve sadece milletvekillerine ayrılmış olan kuaförde Meclis tatile girdiği vakit kuaförlerin genelde boş kaldığı söylenmektedir. TBMM’nin tatile girdiği sürelerde Ana Bina’da bulunan kadın kuaförünün de tüm personele hizmet vermesi düşünülmekte midir?”
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ise 24 Eylül’de Tan’a verdiği yanıtta başörtülü kadınlar için yapılacak çalışmalara değinmemişti. Bunun üzere Meclis Başkanlığı’na yeni bir önerge daha veren Tan, “Önergemizde sormuş olduğumuz soruya yanıt verilmemiştir. Başörtülü çalışanların ve başörtülü personel eşlerinin daha rahat bir şekilde personel hizmetlerinden faydalanması için sadece kadın personellerin çalışacağı bir yer açılması düşünülmekte midir? Eski milletvekili odalarının bulunduğu alanda sadece kadın personellerin çalıştığı bir kadın kuaförlüğü bulunmasına rağmen yeni binada başörtülü kadınları mağdur eden bu uygulamanın yapılmasının gerekçeleri nelerdir?” sorularını yöneltti. Yakut bu önergeye 24 Ekim’de verdiği yanıtta ise “İlgi önergenizde yer alan konu ile ilgili olarak çalışmalar devam etmekte olup, uygun bir mekanın oluşturulmasını müteakip ilave bir kuaför salonu hizmete açılacaktır” dedi.

İKİ KUAFÖR BULUNUYOR

Meclis’te şu anda kadınlar için 2 kuaför salonu bulunuyor. Burada 7’si kadın, 2’si erkek 9 kişi çalışıyor. Milletvekillerine, eşlerine, çocuklarına, Meclis personeline hizmet veriliyor.