Yoğun gündemden son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Türkiye'de 3 ay süre ile OHAL ilan edildiği dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. OHAL gece yarısı 02:00 sularında Resmi Gazete'de yayınlandı. Darbe girişiminden 5 gün sonra alınan kararla OHAL 14 yıl sonra yeniden Türkiye’nin hayatına girdi. Peki OHAL ne anlama geliyor? OHAL ile birlikte iktidara sınırsız kararname yetkisi, valilere süper yetki verildi. Ayrıca OHAL'de kamu düzeni veya kamu güvenini bozabilecek kişilerin belli bölgelere girişi yasaklanabilecek.
PKK terörüne karşı 19 Temmuz 1987’de Güneydoğu’da ilan edilip, 30 Kasım 2002’de de sona eren OHAL’in en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetlerin ‘yasal düzenleme gerektirmeden’ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sınırlandırılabilmesi olarak biliniyor. Bu aşamada önemli olan bir yanı da OHAL sırasında gözaltı süreleri uzatılabiliyor.
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar dün gece Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa’nın OHAL ile ilgili maddeleri şöyle:
HAK VE HÜRRİYETLERE SINIRLAMA
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlanacak ve ardından Meclis’in onayına sunulacak.
Anayasa’nın ilgili maddeleri şöyle:
OHAL, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) da görüşü alınarak ilan edilebiliyor. Hükümetin aldığı OHAL kararı, ülkenin bir ya da birden fazla bölgesinde ya da bütününde 6 ayı geçmemek üzere ilan edilebilebiliyor. Yasaya göre, OHAL uygulamasına, tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinden birinin veya birden fazlasının görülmesi durumunda, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde gidilebiliyor. Yasaya göre, genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla şunlar yapılabilecek:
SINIRSIZ KARARNAME YETKİSİ
OHAL süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91. maddesindeki “Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez” şeklindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnamemeler (KHK) çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
SÜPER YETKİLİ VALİLER
Süper yetkili valilerin de görevlendirildiği OHAL’de koordinasyon, Başbakanlık ya da Başbakanın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacak. Bunun için OHAL ilanına neden olan konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden oluşan OHAL Koordinasyon Kurulu’nun yanı sıra bölge OHAL kurulları da öngörülebilecek. OHAL valileri güvenlik konularının yanı sıra yerel yönetimlere ilişkin de önemli yetkilere sahip olacak. Buna göre, bölge valileri, OHAL’in gerektirdiği durumlarda yerel yönetimlerin organlarınca alınacak kararların uygulanmasında da yetkili olacak. OHAL’in bir ilde ilanı halinde bu konudaki karar alma yetkisi ise il valisinde bulunacak.
GÖZALTI SÜRESİ UZATILABİLİYOR
Anayasa’nın, “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesinde, gözaltı sürelerinin OHAL döneminde uzatılabileceğine ilişkin hüküm bulunuyor. Maddede, “Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir” deniliyor.
OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER
Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmaları ve toplanmaları, araçların seyirleri yasaklanabilecek. Kişilerin, üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el konulabilecek. Olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti getirilebilecek.
YAZILI VE GÖRSEL BASIN YASAKLARI
Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması, çoğaltılması, yayımlanması ve dağıtılması, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulması ve dağıtılması yasaklanabilecek. Yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuat toplatılabilecek. Söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Her nevi sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak gündeme gelebilecek.
TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARI
Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların belli bölgelere girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak sözkonusu olabilecek. Belli bölgelerde güvenliğin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı yasaklamak gündeme gelebilecek. Kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak veya toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yer ve zamanı tayin, tespit ve tahsis etmek, izne bağladığı her türlü toplantıyı izletmek, gözetim altında tutmak veya gerekiyorsa dağıtmak mümkün olavak. Dernek faaliyetlerini, her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak sözkonusu olacak.
OTUZ GÜN İÇİNDE MECLİS’TE
Meclis içtüzüğünün 128’inci maddesine göre, TBMM, olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini otuz gün içinde görüşüp sonuçlandırmak zorunda. TBMM, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim KHK’sini reddedebilecek, aynen veya değiştirerek kabul edebilecek. TBMM olağanüstü hâl KHK’sini reddetmiş ise bu KHK, ret kararının Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkacak. TBMM’nin olağanüstü hâl KHK’leri üzerindeki onay, değiştirerek onay ve ret işlemleri parlamento kararıyla değil, kanunla yapılabilecek.
VURMA EMRİ YETKİSİ
OHAL uygulamasında teslim ol emrine itaat edilmemesi veya silahla mukabeleye yeltenilmesi veya güvenlik kuvvetlerinin meşru müdafaa durumuna düşmeleri halinde görevli güvenlik kuvvetleri mensupları doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilecekler. Güvenlik güçleri hakkında bu nedenle açılan soruşturma işlemleri de tutuksuz yapılacak. Hürriyet
21 Temmuz 2016 Perşembe
20 Temmuz 2016 Çarşamba
Tüm askeri hakim ve savcılar hakkında soruşturma açıldı
Milli Savunma Bakanlığınca askeri yargıda görevli tüm askeri hakim ve savcılar hakkında soruşturma başlatıldı, bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcı görevden uzaklaştırıldı.
Milli Savunma Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, askeri yargıda görevli tüm askeri hakimler hakkında soruşturma başlatıldı. Bakanlık bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı. Hürriyet
Milli Savunma Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, askeri yargıda görevli tüm askeri hakimler hakkında soruşturma başlatıldı. Bakanlık bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı. Hürriyet
Yıllık izinden çağrılan memurlara müjde!
Başbakanlık Genelgesi ile ikinci bir emre kadar yıllık izinleri kaldırılan kamu çalışanlarından paket tur alanların sözleşmeden dönme hakları bulunuyor.
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kamuda çalışanların tüm izinlerinin ikinci bir emre kadar kaldırıldığını anımsattı.
İzinler iptal edildiği için tatil planları yapan ve paket tur sözleşmesi imzalayan tüketicilerin zor durumda kaldığını kaydeden Mumcuoğlu, tüketicilerin paket tur sözleşmelerinde hakları olduğunu ifade etti.
Mumcuoğlu, "Paket Tur Sözleşmesi Yönetmeliği"nin, "Sözleşmenin Feshi" başlıklı 16. maddesinde bunların düzenlendiğini belirtti.
Mumcuoğlu, şunları kaydetti:
"Sözleşmede 'Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan
bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir. Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur' hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, katılımcı gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngörülmeyen bu durum karşısında (darbeye teşebbüs nedeni ile izinlerin iptal edilmiş olması)
sözleşmeden dönme hakkına sahiptir."
TÜROFED: Hakları korunacak
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakanlık'ın 18 Temmuz 2016 tarihinde 1. Mükerrer Resmi Gazetesi'nde yayınlanan genelgesine istinaden TÜROFED olarak, tatilini erken kesip geri dönen kamu personeline, konaklama yapmadığı gün sayısı bedelinin hiçbir kesintiye uğramadan iadesinin yapılacağını kaydetti.
İleriye dönük rezervasyon yaptırmış kamu personellerinin önceden ödemiş oldukları tatil bedellerinin de hiçbir kesintiye uğramadan ve herhangi bir no-show bedeli (Müşterinin yer ayırttığı halde otele gelmemesi durumunda oda fiyatının tazmin edilmesi) iadesinin yapılacağını vurgulayan Ayık, sözlerine şöyle devam etti:
"Münferit seyahat edenlerin yaptırmış olduğu münferit veya bir acente üzerinden paket tur alarak yaptırmış oldukları rezervasyonlar için de aynı uygulama geçerli. Bu şekilde rezervasyon yaptırmış misafirlerin tatillerini ertelemek istemeleri durumunda, yine herhangi bir bedel ve kesinti talep edilmeden ertelemelerin yapılması hususlarında gereği yapılacak." cnntürk
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kamuda çalışanların tüm izinlerinin ikinci bir emre kadar kaldırıldığını anımsattı.
İzinler iptal edildiği için tatil planları yapan ve paket tur sözleşmesi imzalayan tüketicilerin zor durumda kaldığını kaydeden Mumcuoğlu, tüketicilerin paket tur sözleşmelerinde hakları olduğunu ifade etti.
Mumcuoğlu, "Paket Tur Sözleşmesi Yönetmeliği"nin, "Sözleşmenin Feshi" başlıklı 16. maddesinde bunların düzenlendiğini belirtti.
Mumcuoğlu, şunları kaydetti:
"Sözleşmede 'Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan
bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir. Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur' hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, katılımcı gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngörülmeyen bu durum karşısında (darbeye teşebbüs nedeni ile izinlerin iptal edilmiş olması)
sözleşmeden dönme hakkına sahiptir."
TÜROFED: Hakları korunacak
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakanlık'ın 18 Temmuz 2016 tarihinde 1. Mükerrer Resmi Gazetesi'nde yayınlanan genelgesine istinaden TÜROFED olarak, tatilini erken kesip geri dönen kamu personeline, konaklama yapmadığı gün sayısı bedelinin hiçbir kesintiye uğramadan iadesinin yapılacağını kaydetti.
İleriye dönük rezervasyon yaptırmış kamu personellerinin önceden ödemiş oldukları tatil bedellerinin de hiçbir kesintiye uğramadan ve herhangi bir no-show bedeli (Müşterinin yer ayırttığı halde otele gelmemesi durumunda oda fiyatının tazmin edilmesi) iadesinin yapılacağını vurgulayan Ayık, sözlerine şöyle devam etti:
"Münferit seyahat edenlerin yaptırmış olduğu münferit veya bir acente üzerinden paket tur alarak yaptırmış oldukları rezervasyonlar için de aynı uygulama geçerli. Bu şekilde rezervasyon yaptırmış misafirlerin tatillerini ertelemek istemeleri durumunda, yine herhangi bir bedel ve kesinti talep edilmeden ertelemelerin yapılması hususlarında gereği yapılacak." cnntürk
15 bin 200 Milli Eğitim personeli açığa alındı
15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 15 bin 200 kamu personeli açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin 200 kamu personelinin açığa alınarak, haklarında soruşturma başlatıldığını duyurdu. MEB’in resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, bakanlık olarak ‘FETÖ örgütü’ ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü bağlantılı cuntacı bir grup ülkemizin demokratik hukuk düzenine ve kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişine yönelik bir darbe teşebbüsünde bulunmuş, bu teşebbüs devletimizin ve milletimizin ortaya koyduğu ortak dayanışma ve üstün gayret sayesinde bertaraf edilmiştir. Bu olay da göstermiştir ki, mezkûr terör örgütüyle bağlantılı tüm kişi, kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde mücadele edilmeli ve bu örgütün bütün faaliyet alanları ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığı olarak, bu yapıya ait tüm özel eğitim kurumları ve okullar ile barınma merkezlerinin yanı sıra, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında görev yapan FETÖ örgütüyle irtibatlı kamu personeline yönelik olarak kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.” DHA
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin 200 kamu personelinin açığa alınarak, haklarında soruşturma başlatıldığını duyurdu. MEB’in resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, bakanlık olarak ‘FETÖ örgütü’ ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü bağlantılı cuntacı bir grup ülkemizin demokratik hukuk düzenine ve kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişine yönelik bir darbe teşebbüsünde bulunmuş, bu teşebbüs devletimizin ve milletimizin ortaya koyduğu ortak dayanışma ve üstün gayret sayesinde bertaraf edilmiştir. Bu olay da göstermiştir ki, mezkûr terör örgütüyle bağlantılı tüm kişi, kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde mücadele edilmeli ve bu örgütün bütün faaliyet alanları ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığı olarak, bu yapıya ait tüm özel eğitim kurumları ve okullar ile barınma merkezlerinin yanı sıra, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında görev yapan FETÖ örgütüyle irtibatlı kamu personeline yönelik olarak kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.” DHA
İstanbul’da 992 asker tutuklandı
15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul'da gözaltına alınanlardan 992'si tutuklanırken, 121 kişi 'adli kontrol hükmü' uygulanarak salıverildi. Şüphelilerden 58'i ise serbest bırakıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki FETÖ/PDY üyelerince gerçekleşen darbe kalkışmasında, İstanbul’da gözaltına alınan askerlerden, şu ana kadar bin 161 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 992’si tutuklanırken, 121 kişi ‘adli kontrol hükmü’ uygulanarak salıverildi.Şüphelilerden 58’i ise serbest bırakıldı. Sözcü
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki FETÖ/PDY üyelerince gerçekleşen darbe kalkışmasında, İstanbul’da gözaltına alınan askerlerden, şu ana kadar bin 161 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 992’si tutuklanırken, 121 kişi ‘adli kontrol hükmü’ uygulanarak salıverildi.Şüphelilerden 58’i ise serbest bırakıldı. Sözcü
Fuat Avni yakalandı iddiası
Twitter jurnalcisi Fuat Avni'nin yakalandığı iddia edildi.
Başbakanlık Ek Binası’na dün gece düzenlenen operasyonda, ‘Fuat Avni’ olarak bilinen Twitter hesabını yöneten kişinin yakalandığı iddia edildi.
Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Tolga Şardan, CNN Türk canlı yayınında “Dün gece Ankara’da Başbakanlık ek binada bir operasyon düzenlendi ve kamuoyunda Fuat Avni olarak bilinen kişiyle ilgili gözaltılar yapıldı. 9 kişi ve bu hesabın başındaki kişi gözaltına alındı” diye konuştu.
İşte Fuat Avni isimli hesaptan atılan son tweet:
Yılmaz Özdil'in rekor kıran "Demokrasi geldi ulan" yazısı
Yılmaz Özdil'in "Demokrasi geldi ulan!" başlığıyla yayımlanan (20 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
50'li yılların başı.
Demokrat parti iktidar.
Bursa'nın ünlü Çelik Palas Oteli'nde cumartesi geceleri orkestra eşliğinde keyifli anlar yaşanıyor, zarif hanımlar, şık beyler, dans ediliyor, yemekle başlayan müzik, yasa gereği makul bir saatte sona eriyor.
İşte gene böyle bi gecenin finalinde, solist kapanış selamını veriyor, salondakilere teşekkür ederek, enstrümanları toplatmaya başlıyor ki… O da ne? Arka masalardan tehditkar bir ses yükseliyor, dewvam edinn!
Herkes dönüp bakıyor, güya takım elbiseli ama, yaka bağır açık, erkek erkeğe oturan dört tip… Tatsızlık çıkmasın diye orkestra tekrar yerine oturuyor, solist tangoya başlıyor, papatya gibisin beyaz ve ince…
Tango bitiyor.
Çile bitmiyor.
Az önce devamm diyen herif, bu defa elini devamm devamm manasında sallıyor, devam edin dedim, duymadınız mı diye bağırıyor.
Orkestra soliste bakıyor, solist zoraki ses tonuyla, adeta mesaj verircesine son tangoyu tekrarlamaya başlıyor, nedir bu çektiğim senin elinden, yalvarırım gel üzme beni…
Herif aniden yerinden fırlıyor, ağzından köpükler saça saça sahneye yürüyor, çalacaksın ulan, coşkulu çalacaksın diye gürleyerek, solisti ıskalıyor, ayaklı mikrofona basıyor tokadı, deviriyor, orkestra donup kalıyor, az önce neşeli kahkahaların yükseldiği salona ölüm sessizliği hakim oluyor, herkes suspus…
Otel yetkilisi koşuyor, vaziyete müdahale etmeye çalışıyor, ortak bir tanıdık çağırıp işi tatlıya bağlamak için, gayet nazik ifadeyle soruyor, sayın beyefendi siz kimlerdensiniz acaba?
*
Herif kendini tanıtıyor:
Ben demokrasiyim ulan!
*
Sonra da salona dönüp,
nara atıyor:
Memlekette artık demokrasi var ulan, var mı itirazı olan!
*
Ve 2016…
Çok şükür ki demokrasimiz darbecilerden kurtarıldı.
*
Akp'ye oy vermeyen Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy, Şişli gibi semtlerde kornalarla demokrasi turuna çıkıp, otomobilinin penceresine oturan demokrat arkadaşlar, kafelerde oturanlara bağırıyor, alkışlasanıza ulann!
*
İstanbul'da kamyonet kasalarına doluşup, mahalledeki komşusunun kapısına dayanan
demokratlar var, sen niye
tura çıkmıyorsun ulann!
*
İzmir'e bile demokrasi geldi mesela…
Şehrin simgesi, tarihi Saat Kulesi, tee 1901'den beri, 115 yıldır orada huzurla duruyordu, İzmir yangınından bile sağ salim kurtuldu.
Demokrasi bi geldi… Demokrasi nöbeti'yle demir parmaklıklarını, işlemeli ahşap kapısını yıktılar, oymalı taşlarını, mermerlerini kırdılar, çeşmelerini söktüler, duvarlarındaki ay-yıldız işlemelerine zarar verdiler, benzerleri sadece Efes'te bulunan mozaiklerini parçaladılar, içerden tırmanan merdivenlerinde bile hasar var, denize bakan yüzündeki saatini taşla vura vura kırdılar, kadranını çaldılar. Gözümüz gibi baktığımız firuze çinili Konak camisi'nin etrafı çöplüğe döndü.
*
Allah “oku” diyor…
Darbe kurbanının cenaze namazını kıldıran imam “bizi bilhassa okumuşların şerrinden muhafaza eyle yarabbi” diye dua ediyor, cumhurbaşkanı orada, bakanlar orada, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu diyeceklerine, “amin” diyorlar.
*
TBMM bahçesine toplanan kalabalık, başbakana “idam isteriz idam isteriz” diye tempo tutuyor, odunla, kayışla, tekmeyle linç görüntülerini Japonya'dan Brezilya'ya kadar herkes seyrediyor, köprüden aşağı atalım diye bağırıyorlar, yağlı urganla darağacı yapıp, kamyon kasasına yüklemişler, sokak sokak gezdiriyorlar. Hâlâ inanmayıp… Askerin gırtlağını kestikleri doğru mu acaba diye merak ediliyor.
*
Medyanın gerisi zaten ampul broşürü ama… Bizim gazetenin bile şakülü kaydıysa kardeşim, Sözcü bile ebelek gübelek demeye başladıysa yani… Gelen demokrasiyi düşünün gari!
50'li yılların başı.
Demokrat parti iktidar.
Bursa'nın ünlü Çelik Palas Oteli'nde cumartesi geceleri orkestra eşliğinde keyifli anlar yaşanıyor, zarif hanımlar, şık beyler, dans ediliyor, yemekle başlayan müzik, yasa gereği makul bir saatte sona eriyor.
İşte gene böyle bi gecenin finalinde, solist kapanış selamını veriyor, salondakilere teşekkür ederek, enstrümanları toplatmaya başlıyor ki… O da ne? Arka masalardan tehditkar bir ses yükseliyor, dewvam edinn!
Herkes dönüp bakıyor, güya takım elbiseli ama, yaka bağır açık, erkek erkeğe oturan dört tip… Tatsızlık çıkmasın diye orkestra tekrar yerine oturuyor, solist tangoya başlıyor, papatya gibisin beyaz ve ince…
Tango bitiyor.
Çile bitmiyor.
Az önce devamm diyen herif, bu defa elini devamm devamm manasında sallıyor, devam edin dedim, duymadınız mı diye bağırıyor.
Orkestra soliste bakıyor, solist zoraki ses tonuyla, adeta mesaj verircesine son tangoyu tekrarlamaya başlıyor, nedir bu çektiğim senin elinden, yalvarırım gel üzme beni…
Herif aniden yerinden fırlıyor, ağzından köpükler saça saça sahneye yürüyor, çalacaksın ulan, coşkulu çalacaksın diye gürleyerek, solisti ıskalıyor, ayaklı mikrofona basıyor tokadı, deviriyor, orkestra donup kalıyor, az önce neşeli kahkahaların yükseldiği salona ölüm sessizliği hakim oluyor, herkes suspus…
Otel yetkilisi koşuyor, vaziyete müdahale etmeye çalışıyor, ortak bir tanıdık çağırıp işi tatlıya bağlamak için, gayet nazik ifadeyle soruyor, sayın beyefendi siz kimlerdensiniz acaba?
*
Herif kendini tanıtıyor:
Ben demokrasiyim ulan!
*
Sonra da salona dönüp,
nara atıyor:
Memlekette artık demokrasi var ulan, var mı itirazı olan!
*
Ve 2016…
Çok şükür ki demokrasimiz darbecilerden kurtarıldı.
*
Akp'ye oy vermeyen Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy, Şişli gibi semtlerde kornalarla demokrasi turuna çıkıp, otomobilinin penceresine oturan demokrat arkadaşlar, kafelerde oturanlara bağırıyor, alkışlasanıza ulann!
*
İstanbul'da kamyonet kasalarına doluşup, mahalledeki komşusunun kapısına dayanan
demokratlar var, sen niye
tura çıkmıyorsun ulann!
*
İzmir'e bile demokrasi geldi mesela…
Şehrin simgesi, tarihi Saat Kulesi, tee 1901'den beri, 115 yıldır orada huzurla duruyordu, İzmir yangınından bile sağ salim kurtuldu.
Demokrasi bi geldi… Demokrasi nöbeti'yle demir parmaklıklarını, işlemeli ahşap kapısını yıktılar, oymalı taşlarını, mermerlerini kırdılar, çeşmelerini söktüler, duvarlarındaki ay-yıldız işlemelerine zarar verdiler, benzerleri sadece Efes'te bulunan mozaiklerini parçaladılar, içerden tırmanan merdivenlerinde bile hasar var, denize bakan yüzündeki saatini taşla vura vura kırdılar, kadranını çaldılar. Gözümüz gibi baktığımız firuze çinili Konak camisi'nin etrafı çöplüğe döndü.
*
Allah “oku” diyor…
Darbe kurbanının cenaze namazını kıldıran imam “bizi bilhassa okumuşların şerrinden muhafaza eyle yarabbi” diye dua ediyor, cumhurbaşkanı orada, bakanlar orada, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu diyeceklerine, “amin” diyorlar.
*
TBMM bahçesine toplanan kalabalık, başbakana “idam isteriz idam isteriz” diye tempo tutuyor, odunla, kayışla, tekmeyle linç görüntülerini Japonya'dan Brezilya'ya kadar herkes seyrediyor, köprüden aşağı atalım diye bağırıyorlar, yağlı urganla darağacı yapıp, kamyon kasasına yüklemişler, sokak sokak gezdiriyorlar. Hâlâ inanmayıp… Askerin gırtlağını kestikleri doğru mu acaba diye merak ediliyor.
*
Medyanın gerisi zaten ampul broşürü ama… Bizim gazetenin bile şakülü kaydıysa kardeşim, Sözcü bile ebelek gübelek demeye başladıysa yani… Gelen demokrasiyi düşünün gari!
SGK Fethullah Gülen'in emekli maaşını kesti
SGK, Fethullah Gülen'in emekli maaşını kesti. Ayrıca Gülen'in tüm sosyal hakları da iptal edildi.
Sosyal Güvenlik Kurumu'dan (SGK), FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen ile ilgili bir adım geldi.
Gülen'in emekli maaşı kesilirken, tüm sosyal güvenlik haklarını da iptal etti.
SGK'nın aynı kararı darbe girişimine katılan isimler için de alacağı belirtiliyor. ntvmsnc
Sosyal Güvenlik Kurumu'dan (SGK), FETÖ'nün elebaşı Fethullah Gülen ile ilgili bir adım geldi.
Gülen'in emekli maaşı kesilirken, tüm sosyal güvenlik haklarını da iptal etti.
SGK'nın aynı kararı darbe girişimine katılan isimler için de alacağı belirtiliyor. ntvmsnc
Kamuda izinler iptal edildi, kafalar karıştı
Kamu çalışanlarının yıllık izinlerinin iptaline ilişkin genelge, memurlarda kafa karışıklığı yarattı. Pek çok kişi, çalıştığı kurumu ya da ilgili sendikaları arayarak, kendilerinin de bu kapsamda olup olmadığını sordu. Sendikalar, her kurumun çalışanları özelinde ayrıntılı açıklama yapmasını istedi. Başbakanlık tarafından yayımlanan genelgeyle, izindeki çalışanların da göreve dönmesi istendi.
GENELGE ÖĞRETMENLERİ KAPSAMIYOR
Habertürk Gazetesi'nden Deniz Çiçek'in haberine göre genelgenin, okulların tatil olması nedeniyle öğretmenleri kapsamadığı ortaya çıktı. Pek çok kişi, genelge sonrasında hem kendi kurumlarını, hem de bağlı olduğu sendikayı arayarak, kapsamda olup olmadığını sordu. Kamu kurumları da genelgeler yayımlayarak, personelin çağrılmasını istedi. İzindeki personel telefonla arandı ve iş başı yapması istendi.
Genelgede “memurlar” yerine “kamu çalışanı” ifadesi kullanıldığı için akademik personel de, kamu işçileri de izinden dönecek. Evlilik, ölüm, analık izninde olanların dönmesi gerekmiyor. Şehir dışında olanlar da görevlerine devam edecek. İzin döneminde yurtdışında olan personel de aynı şekilde iznini yarıda keserek görevine dönecek. Raporlu ya da refakatçi olan personel de kapsam dışında görülüyor. Ancak bundan sonraki rapor başvurularında zorluklar yaşanabilir.
KAMU SEN: ÖĞRETMENLE İLGİSİ YOK
Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk da sorular üzerine Facebook’tan, “MEB yetkilileri ile yaptığım görüşmeye göre izinlerin kaldırılmasının öğretmenlerle alakası yok. Tüm kurumlar detaylı açıklama yapmalı” dedi.
BİLET VE OTEL PARASI ÖDENDİ MAĞDURİYETE YOL AÇACAK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) açıklamasında da genelgenin geri çekilmesi istendi. Açıklamada, genelgenin belirsizliklerle dolu olduğu belirtilerek, “Genelge aileleri de etkileyecek. Bir ayrım gözetilmemiş. Dolayısıyla kamu yararı yok. İzin hakkı en temel sosyal hak. Kamu emekçisi, ulaşım ve konaklamada ödemelerini önceden yaptı. Ekonomik mağduriyetlere yol açacak. Motivasyon etkilenecek” denildi.
GENELGE ÖĞRETMENLERİ KAPSAMIYOR
Habertürk Gazetesi'nden Deniz Çiçek'in haberine göre genelgenin, okulların tatil olması nedeniyle öğretmenleri kapsamadığı ortaya çıktı. Pek çok kişi, genelge sonrasında hem kendi kurumlarını, hem de bağlı olduğu sendikayı arayarak, kapsamda olup olmadığını sordu. Kamu kurumları da genelgeler yayımlayarak, personelin çağrılmasını istedi. İzindeki personel telefonla arandı ve iş başı yapması istendi.
Genelgede “memurlar” yerine “kamu çalışanı” ifadesi kullanıldığı için akademik personel de, kamu işçileri de izinden dönecek. Evlilik, ölüm, analık izninde olanların dönmesi gerekmiyor. Şehir dışında olanlar da görevlerine devam edecek. İzin döneminde yurtdışında olan personel de aynı şekilde iznini yarıda keserek görevine dönecek. Raporlu ya da refakatçi olan personel de kapsam dışında görülüyor. Ancak bundan sonraki rapor başvurularında zorluklar yaşanabilir.
KAMU SEN: ÖĞRETMENLE İLGİSİ YOK
Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk da sorular üzerine Facebook’tan, “MEB yetkilileri ile yaptığım görüşmeye göre izinlerin kaldırılmasının öğretmenlerle alakası yok. Tüm kurumlar detaylı açıklama yapmalı” dedi.
BİLET VE OTEL PARASI ÖDENDİ MAĞDURİYETE YOL AÇACAK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) açıklamasında da genelgenin geri çekilmesi istendi. Açıklamada, genelgenin belirsizliklerle dolu olduğu belirtilerek, “Genelge aileleri de etkileyecek. Bir ayrım gözetilmemiş. Dolayısıyla kamu yararı yok. İzin hakkı en temel sosyal hak. Kamu emekçisi, ulaşım ve konaklamada ödemelerini önceden yaptı. Ekonomik mağduriyetlere yol açacak. Motivasyon etkilenecek” denildi.
ABD: Gülen’in iadesi için elimizde fiziksel talep yok!
ABD Dışişleri Bakanlığı önemli bir açıklama yaparak, Türkiye'den kendilerine Fethullah Gülen'in iadesi ile ilgili fiziksel bir talep gelmediğini duyurdu.
CNN Türk’ün Reuters’a dayandırdığı habere göre ABD’li bir yetkili, “Türk yetkililerle iletişim halindeyiz ancak şu ana kadar elimize fiziksel olarak bir talep ulaşmadı” ifadelerini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım AKP grup toplantısında Gülen’in iadesi için 4 dosya gönderilerek ABD’ye başvuru yapıldığını açıkladı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Gülen’in 60 gün içinde tutuklanması ve iade edilene kadar tutuklu kalması için ABD Adalet Bakanlığı’na yazı gönderildiğini duyurmuştu.
21 bin öğretmenin lisansı iptal!
Milli Eğitim Bakanlığı'da 15 bin 200 personelin açığa almasının ardından bir deprem de özel eğitim kurumlarında yaşandı. Özel eğitim kurumlarında görev yapan 21 bin öğretmenin lisansı iptal edildi.
Böylece toplamda 36 bin 200 öğretmen işinden oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yaptığı açıklamada FETÖ örgütü ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek ‘Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.’ denilmişti. Sözcü
Böylece toplamda 36 bin 200 öğretmen işinden oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yaptığı açıklamada FETÖ örgütü ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek ‘Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.’ denilmişti. Sözcü
Etiketler:
darbe,
fethullah gülen,
haber,
öğretmen
Erdoğan’ın oğlu, kızı ve damadı tek tek konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Kısıklı'daki konutunun önünde kurulan sahneye çıkan Bilal Erdoğan, kızı Sümeyye Bayraktar ve damadı Selçuk Bayraktar orada bekleyen kalabalığa hitap etti.
İstanbul Kısıklı’da toplanan binlerce kişi ellerinde Türk bayraklarıyla ‘demokrasi nöbeti’ne devam ediyor. Darbeye girişimine karşı Kısıklı’dan ayrılmayan kalabalığa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kızı Sümeyye Bayraktar ve damadı Selçuk Bayraktar seslendi.
Bilal Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Rabbimize ne kadar şükretsek bu nimetlerin şükrünü eda edemeyiz . Bu birliğin beraberliğin kardeşliğin bu dayanışmanın bu kuvvetin hamdını eda edemeyiz. Hepiniz hoşgeldiniz. Bizler belki hasbelkader Allahın takdiriyle bu aileye doğmuş kardeşleriz ama aslında bu lanet olası darbe girişimiyle birlikte şunu da gördük. Bizler Türkiye ailesine doğan kardeşlermişiz. Hepinizle kardeş olduğumuz için gurur duyuyoruz. Allah birliğimizi daim etsin. Memleketimizie, devletimize zeval vermesin ve bu gücü birlikteliği daim eylesin. İnanın ki geleceğimiz bu günden aydınlık olacaktır. Sağolun varolun Allah razı olsun.”
Sümeyye Bayraktar ise, “Bu millet, gerçek özgürlük neymiş, bir halk özgürlüğüne, bağımsızlığına nasıl sahip çıkarmış, bunu gösterdi. Hepiniz kahramanlarsınız. Allah hepinizden razı olsun” dedi.
Selçuk Bayraktar da “Bu mübarek ümmetin, milletin bir ferdi olmaktan büyük gurur duyduğumu bütün kardeşlerime ifade etmek istiyorum. Sizlerin coşkusu inanılmaz, dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir mücadele değil. Hepinizden Allah razı olsun, parçanız olmaktan büyük bir gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı. DHA
İstanbul Kısıklı’da toplanan binlerce kişi ellerinde Türk bayraklarıyla ‘demokrasi nöbeti’ne devam ediyor. Darbeye girişimine karşı Kısıklı’dan ayrılmayan kalabalığa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kızı Sümeyye Bayraktar ve damadı Selçuk Bayraktar seslendi.
Bilal Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Rabbimize ne kadar şükretsek bu nimetlerin şükrünü eda edemeyiz . Bu birliğin beraberliğin kardeşliğin bu dayanışmanın bu kuvvetin hamdını eda edemeyiz. Hepiniz hoşgeldiniz. Bizler belki hasbelkader Allahın takdiriyle bu aileye doğmuş kardeşleriz ama aslında bu lanet olası darbe girişimiyle birlikte şunu da gördük. Bizler Türkiye ailesine doğan kardeşlermişiz. Hepinizle kardeş olduğumuz için gurur duyuyoruz. Allah birliğimizi daim etsin. Memleketimizie, devletimize zeval vermesin ve bu gücü birlikteliği daim eylesin. İnanın ki geleceğimiz bu günden aydınlık olacaktır. Sağolun varolun Allah razı olsun.”
Sümeyye Bayraktar ise, “Bu millet, gerçek özgürlük neymiş, bir halk özgürlüğüne, bağımsızlığına nasıl sahip çıkarmış, bunu gösterdi. Hepiniz kahramanlarsınız. Allah hepinizden razı olsun” dedi.
Selçuk Bayraktar da “Bu mübarek ümmetin, milletin bir ferdi olmaktan büyük gurur duyduğumu bütün kardeşlerime ifade etmek istiyorum. Sizlerin coşkusu inanılmaz, dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir mücadele değil. Hepinizden Allah razı olsun, parçanız olmaktan büyük bir gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı. DHA
19 Temmuz 2016 Salı
Devlet Bahçeli’den o fotoğrafa tepki
Bahçeli, "Yaralı askerin başında bozkurt işareti yapan şerefsiz bulunup anasından doğduğuna pişman edilmelidir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında askeri döverek başında bozkurt işareti yapan kişi hakkında konuştu. Bahçeli, “Kimin suçlu kimin suçsuz olduğu bilinmeden Mehmetçiklerin kemerle dövülmesi, bıçaklanması tekmelenmesi milli vicdana terstir. İblis uşağı yaratık neredeyse bulunup darbecilerle birlikte cezalandırılmalıdır. Bu şerefsiz bulunup anasından doğduğuna pişman edilmelidir. Biz 12 Eylül’de haklı olduğumuz halde askere el kaldırmadık, için için ağladık ama içimize attık. Yürümezsem hak yolda erimezsem hak yolda çürümezsem hak yolda gök girsin kızıl çıksın! Mehmetçiğe zulüm ne demektir. TSK’yı topluca suçlamak kime ne kazandırır. Sela verilmesine verilsin ama halkla asker birbirine girmesin, askerle asker birbirine girmesin. Hele hele milliyetçi hareketi kimse olaylara çekmeye çalışmasın” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında askeri döverek başında bozkurt işareti yapan kişi hakkında konuştu. Bahçeli, “Kimin suçlu kimin suçsuz olduğu bilinmeden Mehmetçiklerin kemerle dövülmesi, bıçaklanması tekmelenmesi milli vicdana terstir. İblis uşağı yaratık neredeyse bulunup darbecilerle birlikte cezalandırılmalıdır. Bu şerefsiz bulunup anasından doğduğuna pişman edilmelidir. Biz 12 Eylül’de haklı olduğumuz halde askere el kaldırmadık, için için ağladık ama içimize attık. Yürümezsem hak yolda erimezsem hak yolda çürümezsem hak yolda gök girsin kızıl çıksın! Mehmetçiğe zulüm ne demektir. TSK’yı topluca suçlamak kime ne kazandırır. Sela verilmesine verilsin ama halkla asker birbirine girmesin, askerle asker birbirine girmesin. Hele hele milliyetçi hareketi kimse olaylara çekmeye çalışmasın” dedi.
IŞİD'li denilen kişi tiyatrocu Ali Nuri Türkoğlu çıktı
15 Temmuz Cuma günü Boğaziçi köprüsünde yaralanan askerleri taşıyanlar arasında bulunan tiyatrocu Ali Nuri Türkoğlu sosyal medyada IŞİD militanı olduğu yönünde başlayan tartışma üzerine katil damgası yedi. Ama gerçek öyle değildi. Türkoğlu iddialar üzerine açıklama yaparak büyük bir yanlışlığın kurbanı olduğunu anlattı.
Gelen tepkiler üzerine sosyal medya adreslerinden aynı yaralı askeri bir araca bindirirken çekilmiş fotoğrafını paylaşan ünlü oyuncu " Çok şükür! Daha önce de anlattığım gibi ambulans giremediği için yetişen siyah araca bindirdiğimizi söylemiştim, canımdan çoktan geçtim, eğer hedef gösterdiğiniz adamlardan biri dahi şimdiye öldürüldüyse nolacak şimdi!" yazdı.
Türkoğlu o anları böyle anlattı: "Bir an aşırı kalabalık birikti. Sebebini anlayamadım. Dediler ki sniper indi. Asansörden inerken sniper yakalamışlar. Koştum, nasıl koştuğumu bilmiyorum. Yerde insanların bir şeyi tekmelediğini gördüm. Kalabalığa daldım, bir tane adam ellerini germiş üzerine kapaklanmış "Yapmayın" diye bağırıyor. O IŞİD'li diye yargısız infaz ettikleri kardeşler de çıkmışlar refüjlerin üzerine "Yapmayın, bizim dinimizde bu yok" diye bağırıyorlar. Askerin kıyafetinden tutulacvak bir yer yok, sıyrılmış üzerinden. Maalesef kan revan içinde. Üzerinde kırık çıkık olma ihtimaline karşı da kıyafetini sedye gibi kullanıyoruz. Biz bunu ilk yardım dersinde gördük. O IŞİD'çi dedikleri kardeşler açtılar koridorları."
Türkoğlu, tehdit mesajları aldığını ve rol gereği bıraktığı sakalını kesmek zorunda kaldığını açıkladı.
Gelen tepkiler üzerine sosyal medya adreslerinden aynı yaralı askeri bir araca bindirirken çekilmiş fotoğrafını paylaşan ünlü oyuncu " Çok şükür! Daha önce de anlattığım gibi ambulans giremediği için yetişen siyah araca bindirdiğimizi söylemiştim, canımdan çoktan geçtim, eğer hedef gösterdiğiniz adamlardan biri dahi şimdiye öldürüldüyse nolacak şimdi!" yazdı.
Türkoğlu o anları böyle anlattı: "Bir an aşırı kalabalık birikti. Sebebini anlayamadım. Dediler ki sniper indi. Asansörden inerken sniper yakalamışlar. Koştum, nasıl koştuğumu bilmiyorum. Yerde insanların bir şeyi tekmelediğini gördüm. Kalabalığa daldım, bir tane adam ellerini germiş üzerine kapaklanmış "Yapmayın" diye bağırıyor. O IŞİD'li diye yargısız infaz ettikleri kardeşler de çıkmışlar refüjlerin üzerine "Yapmayın, bizim dinimizde bu yok" diye bağırıyorlar. Askerin kıyafetinden tutulacvak bir yer yok, sıyrılmış üzerinden. Maalesef kan revan içinde. Üzerinde kırık çıkık olma ihtimaline karşı da kıyafetini sedye gibi kullanıyoruz. Biz bunu ilk yardım dersinde gördük. O IŞİD'çi dedikleri kardeşler açtılar koridorları."
Türkoğlu, tehdit mesajları aldığını ve rol gereği bıraktığı sakalını kesmek zorunda kaldığını açıkladı.
17 Temmuz 2016 Pazar
Bozdağ: 6 bin gözaltı var
Darbe girişimi ardından düzenlenen gözaltı operasyonları ile ilgili açıklama Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan geldi. TRT haber'e konuşan Bakan Bozdağ, "6 bin civarında gözaltı var" dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ,' 'Şu anda temizlik devam ediyor. 6 bin civarında gözaltı var. 6 bini de geçecektir. Bunlarla ilgili adli süreç devam edecektir." dedi.
Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları;
-Bu girişim FETÖ terör örgütünün askerleri tarafından yapılmıştır.
-Milletimizin ölümüne meydanlara çıkması bu alçakları derdest etmiştir.
-Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükumet darbeciler karşısında şapkasını alıp gitmedi.
-Bu mücadele milletle beraber yürüyor. 6 bin kişi civarında gözaltı var, daha da olacak.
-Son ihanet olayıyla herkes bu paralel çetenin hangi noktaya geldiğini gördü.
-Yargıda yapılanlar Türk yargısını özgürleştirmek içindir. 15 Temmuz Türkiye için bir milattır, milleti birleştiren bir demokrasi bayramıdır.
-Artık Türkiye'nin FETÖ ile irtibatta olanlarla birlikte yaşama kabiliyeti kalmamıştır.
Adalet Bakanı Bozdağ,' 'Şu anda temizlik devam ediyor. 6 bin civarında gözaltı var. 6 bini de geçecektir. Bunlarla ilgili adli süreç devam edecektir." dedi.
Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından satır başları;
-Bu girişim FETÖ terör örgütünün askerleri tarafından yapılmıştır.
-Milletimizin ölümüne meydanlara çıkması bu alçakları derdest etmiştir.
-Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükumet darbeciler karşısında şapkasını alıp gitmedi.
-Bu mücadele milletle beraber yürüyor. 6 bin kişi civarında gözaltı var, daha da olacak.
-Son ihanet olayıyla herkes bu paralel çetenin hangi noktaya geldiğini gördü.
-Yargıda yapılanlar Türk yargısını özgürleştirmek içindir. 15 Temmuz Türkiye için bir milattır, milleti birleştiren bir demokrasi bayramıdır.
-Artık Türkiye'nin FETÖ ile irtibatta olanlarla birlikte yaşama kabiliyeti kalmamıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)