30 Mart 2017 Perşembe

Ali Koç Yapı Kredi Yönetim Kurulu Başkanı seçildi

Ali Koç, Yapı Kredi Bankası'nın 28 Mart'ta yapılan Olağan Genel Kurul toplantısı ile yönetim kurulu başkanı oldu. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği'ne ise Carlo Vivaldi seçildi.

Yapı Kredi Bankası'nın yeniden yönetim kurulu başkanlığına Ali Koç seçildi.
Bankanın KAP'a yaptığı açıklama şu şekilde; 
Bankamızın 28.03.2017 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında seçilen Yönetim Kurulu'muzun 29.03.2017 tarihli kararı ile;
-Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Sn. Yıldırım Ali Koç'un, Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği'ne Sn. Carlo Vivaldi'nin seçilmelerine,
-Evvelce Murahhas Üyeliğe atanmış bulunan Sn. H. Faik Açıkalın ve Sn. Niccolò Ubertalli'nin Murahhas Üye olarak göreve devam etmelerine karar verilmiştir.

29 Mart 2017 Çarşamba

Libya açıklarında facia! 146 göçmeni taşıyan bot battı

Libya'dan İtalya'ya gitmek üzere yola çıkan ve Akdeniz'in sularına gömülen bottan yalnızca bir göçmen kurtulabildi.

Akdeniz üzerinden Libya'dan İtalya'ya giden ve 147 göçmeni taşıyan bot battı. BM verilerine göre, meydana gelen faciada 146 kişin hayatını kaybederken, yalnızca bir kişi kurtarıldı.
Kurtulan göçmenin Gambia asıllı olduğu belirtildi.
Gambialı göçmenin İspanyol donanmasına ait bir gemiyle İtalya'nın Libya'ya en yakın noktası olan Lampedusa adasına götürüldüğü belirtildi.
Batan botta arama-kurtarma çalışmaları sürüyor. cnntürk

28 Mart 2017 Salı

ABD'den Türkiye'ye gelmek isteyenlere uyarı

ABD Dışişleri Bakanı'nın ziyareti öncesinde ABD, Türkiye için seyahat uyarısı yaptı. Uyarının gerekçesi olarak artan ABD karşıtı söylemler gösterildi.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretinden bir gün önce yayınlanan uyarıda, ABD vatandaşları "Türkiye'de terörist grupların artan tehdidi nedeniyle" uyarılırken, güneydoğu bölgelerine gitmekten kaçınmaları tavsiye edildi.
​Açıklamada ayrıca, ABD hükümetine bağlı çalışanların seyahat kısıtlamalarının devam ettiği, bunun güneydoğu bölgeleri ve Adana'yı kapsadığı hatırlatıldı.
'Amerikan karşıtı söylemler'
Türkiye'deki son terör saldırıları olan Reina saldırısı ve İnönü stadyumu yanındaki bombalı araç saldırısının hatırlatıldığı açıklamada, "Amerikan karşıtı söylemlerdeki artışın, bağımsız failleri ABD vatandaşlarına şiddet uygulamak konusunda teşvik edebileceği" de söylendi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın duyurusunda, Türkiye'deki terör saldırılarının, geniş katılımlı etkinliklerde, turistik bölgelerde, restoranlarda, gece kulüplerinde, ticari merkezlerde, ibadethanelerde, toplu ulaşım aktarma noktalarında ve otobüs, tren, vapur, metro gibi ulaşım araçlarında gerçekleşebileceği belirtildi.
Türkiye'ye yönelik seyahat uyarısı, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretinden bir gün önce gerçekleşti. Tillerson'ın Türkiye ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesi bekleniyor. cnntürk

Macaristan’da mültecilerin serbestçe dolaşımı yasaklandı

Macaristan’da mültecilerin ülke içinde serbestçe dolaşımı çıkarılan yeni kanunla birlikte bugünden itibaren yasaklandı. Karara göre iltica başvurusunda bulunan mülteciler, başvuruları sonuçlanana kadar kamplardan ayrılamayacaklar.

Alınan kararla yasal ya da yasa dışı yollardan Macaristan’a girerek iltica başvurusunda bulunan mülteciler, başvurularının Macar yetkililer tarafından cevaplanana kadar kaldıkları kamptan dışarı çıkamayacaklar.
Sığınmacılara karşı sert tutumuyla bilinen Macaristan Başbakanı Victor Orban daha önce yaptığı açıklamalarda mültecilerin ülkesini “işgal ettiğini” ifade etmişti.
İHA’nın aktardığı habere göre, Macar İçişleri Bakanlığı, Macaristan genelinde 320 mültecinin sığınma hakkı talebinde bulunduğunu, bu mültecilerin şimdiye dek kaldıkları kamplardan serbestçe dışarı çıkarak yaşadıklarını, ancak çıkarılan yeni kanunla birlikte mültecilerin sığınma talepleri cevaplanana kadar kamptan çıkamayacaklarını açıkladı.
Macaristan 2015’teki mülteci krizi sırasında Sırbistan ile 175 kilometre olan sınırını jiletli tel örgüyle örmüş, sığınmacıların ülkesine gelmesini engellemeye çalışmıştı.
Macaristan'ın Kiskunhalas şehrindeki kapalı mülteci kampında açıklamada bulunan Macar vatandaşı Karoly ise şehirlerinde iki adet mülteci kampının bulunduğunu, şehirlerinde mültecilerle ilgili hiçbir negatif olay yaşanmadığını, buradaki halkın neredeyse tamamının şehirlerindeki mülteci kamplarının kapanmasını istediklerini kaydetti. Bugünden itibaren geçerli olan karar yaklaşık 3 hafta önce alınmıştı. Sözcü

27 Mart 2017 Pazartesi

Bursa'daki okullarda Nutuk dağıtımı yasaklandı

Bursa'nın Nilüfer ilçesinde CHP okullara Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk adlı eserini dağıtabilmek için kaymakamlığa başvurdu. Kaymakam Mustafa Kılıç ise kitabın 'siyasi propanganda aracı' olduğu söyleyerek 16 Nisan anayasa referandumuna kadar eserin dağıtılmaması emrini verdi.

BirGün'ün haberine göre; Bursa'nın Nilüfer ilçesinde bulunan okullarda 'Nutuk'un dağıtımı yasaklandı.
CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı tarafından okullarda 'Nutuk' dağıtmak için Nilüfer Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yapılan başvuru reddedildi.
Kaymakam Mustafa Kılıç imzasıyla verilen yazılı yanıtta, 'siyasi propaganda aracı' olduğu savunulan 'Nutuk' kitabının dağıtılmasının yasak olduğu belirtildi.
Yanıtta Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 109 nolu kararı hatırlatıldı.
Siyasi partilerin herhangi bir hediye ve eşantiyon dağıtma yetkisinin olmadığını belirten Kılıç, kitabın 16 Nisan tarihine kadar okullara dağıtılmaması gerektiğini kaydetti.
CHP'nin dağıtmayı düşündüğü kitapları, Kaymakamlığın Destek Hizmetleri Bölümüne teslim etmesini de istedi.

Kaymakamlık'tan açıklama
Yasak üzerine başlayan tartışmaların yanı sıra CHP'den gelen tepkiler üzerine Nilüfer Kaymakamlığı bugün resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklama ile yanıt verdi. Açıklamada, haberlere yansıyan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ait Nutuk adlı eserin yasaklandığına dair haberler hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı belirtilirken siyasi partilerin seçim takvimlerinde izleyecekleri usul ve yollar ile uyulması gerekli kuralların Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlendiği hatırlatıldı. Açıklamada, uygulamanın Yüksek Seçim Kurulu’nun 109 nolu kararı doğrultusunda alındığı ifade edilerek şöyle denildi:
"Söz konusu uygulama Kaymakamlığımızın bir icraatı olmayıp tamamen Yüksek Seçim Kurulu Kararına dayanmaktadır. Gönderilen yazı incelendiğinde çıkan haberlerin doğruyu ve gerçeği yansıtmadığı kamuoyunun takdirlerine sunulur. Ulu önder Atatürk'ün Nutuk kitabı tüm okullarımızın kütüphanelerinde bulunmakta olup ayrıca öğrencilerimize ulaştırılmak üzere Kaymakamlığımıza gönderilmek istenilen Nutuk kitabı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz marifetiyle ilçemizdeki öğrencilere bizzat ulaştırılacaktır."

Gençleri yargılamayın, küpesine dövmesine karışmayın

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Afyonkarahisar'da düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde konuştu. Dini zorlaştırmayın diyen görmez sürekli üniversitedeki gençlerle bir araya geldiklerini söyleyerek, "Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın. Özel hayatına müdahil olmayın. Küpesine, dövmesine saçına, sakalına kıyafetine kotuna botuna asla müdahil olmayın. Bilakis ruhuna, kalbine hitap edin" diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın. Özel hayatına müdahil olmayın. Küpesine, dövmesine saçına, sakalına kıyafetine kotuna botuna asla müdahil olmayın." dedi. Görmez, Sandıklı ilçesinde bir termal otelde düzenlenen hizmet içi eğitim seminerinde, geçmişte üniversitelerde öğrencilerin ve çalışanların ibadetlerini zor şartlar altında yaptıklarını söyledi.
'Mabetsiz olması kabul edilemez'
Dünyada birçok üniversiteyi ziyaret ettiğini anlatan Görmez, Türkiye'deki üniversitelerin mabetsiz olmasının kabul edilemez olduğunu aktardı. Her üniversitede erkek ve kadın öğrencilerin, rahatlıkla ibadetlerini yapabilecekleri mekanların bulunmasının gençlerin geleceği için önemine işaret eden Görmez, şöyle konuştu:
"O fizik okuyan öğrencilerimizin, fiziğin arkasındaki metafizikle tanışması bakımından, matematik okuyan öğrencimizin tabiata, kainata Allah'ın yerleştirdiği kanunların yanında mabette Allah'ın kitabına yerleştirdiği kanunları öğrenmesi ona sadece bir zenginlik kazandırır. Onu mahrum etmez, onu fakirleştirmez. Onu çok daha geleceğe hazır hale gelen, kendi ülkesine yabancı olmayan, kendi ülkesinin tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle barışık bir insan, bir bilim adamı veya bir yönetici olmasını sağlamaktan başka bir faydası olmaz. Bütün bunlar kendisi için son derece faydalı şeylerdir. Onun için bu konuda gecikmiş olmamız affedilecek bir şey değildir. Her camimizi her kampüsün içinde, o kampüsün mimarisiyle barışık, bütün öğrencilerimizi kalplerine ruhlarına açık bir mabedin varlığı ülkemizin geleceği açısından da önem arz ediyordu."
'Üniversitedeki din gönüllüleri daha nitelikli olmalı'
Görmez, her din gönüllüsünün sahip olması gereken nitelikleri bulunduğuna dikkati çekerek, üniversitelerde görev yapacak din gönüllülerinin de daha farklı niteliklere ihtiyacı olduğunu belirtti. Diyarbakır'daki üniversiteside okunan hutbeden Yıldız Üniversitesindeki camide görev yapan imam hatibin bilgisinin olması gerektiğini anlatan Görmez, "ODTÜ'de görev yapan arkadaşımız ile Iğdır Üniversitesinde görev yapan arkadaşımız arasında bir iletişim olmalı. Her birimiz birbirimizin tecrübesinden istifade ederek, yararlanarak farklı uygulamaları, kendi illerimize, kendi üniversitelerimize, kendi camilerimize taşıyabilmeliyiz." diye konuştu.
'Sakın dini zorlaştırmaya kalkışmayın'
Görmez, sürekli üniversitedeki gençlerle bir araya geldiğini ve onların sıkıntılarını dinlemeye çalıştığını aktardı. Gençlerin de eleştirilerini kabul ettiklerini ve bu yönde çalışmalar yapıldığını anlatan Görmez, şöyle konuştu: "Gençlerimiz 'Hayat tarzımızdan dolayı bize ön yargılı bakmasınlar, küpemi görünce dudak bükmesinler, top sakalımı, kuyruklu saçımı görünce beni yadırgamasın' diyor. Daha önce 'Gençliğin küpesiyle, dövmesiyle uğraşmayın' demiştim. Ben bunu demeye devam edeceğim arkadaşlar. Şekle takılmayın, öze ve ruha yönelin, kalbe girin. Kalbe girdiğinizde sizi rahatsız eden hususlarda, inanın o kişi kendine çekin düzen verecektir zaten. Allah'ın mubah kıldığı alanları daraltmayın. Allah'ın yasak kıldıklarını ortadan kaldırmak için uğraşın. Allah'ın mubah kıldıklarıyla insanların kendi haline, örfüne, vicdanına bıraktığı alanları daraltırsanız, dini yaşanmaz kılarsınız. Her kim dini zorlaştırırsa ona bağlı mağdur olur yaşayamaz. Din kolaylıktır. Dini hele genç dostlarınızla konuşurken sakın dini zorlaştırmaya kalkışmayın. Gençleri yargılamayın, yargılayıcı bir dil kullanmayın. Özel hayatına müdahil olmayın. Küpesine, dövmesine saçına, sakalına kıyafetine kotuna botuna asla müdahil olmayın. Bilakis ruhuna kalbine hitap edin." cnntürk

26 Mart 2017 Pazar

"Türkiye'ye 3 milyon yeni mülteci gelebilir"

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak CNN Türk'te Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, CNN Türk canlı yayınına katıldı. Ortadoğu'daki mülteci krizine yönelik açıklamalarda bulunan Kaynak, "İran'dan 3 milyon yeni mülteci Türkiye'ye gelebilir" açıklamasında bulundu.

25 Mart 2017 Cumartesi

15 köpek 80 yerinden ısırdı

Kayseri'nin Talas ilçesinde 15 köpeğin saldırısına uğrayan ve 80 yerinden ısırılan 52 yaşındaki Hatice Uygur, "Tarla içinden gidiyordum. Önce bir köpek bana yaklaştı ve üzerime gelerek havladı. Ardından da tarladaki yaklaşık 15 köpek üzerime saldırdı" dedi.

Olay, Merkez Talas İlçesi Erenköy Mahallesi Komando Caddesi'nde dün meydana geldi. Başıboş 15 köpeğin saldırısına uğrayan ve 80 yerinden ısırılan kadın, çevredekiler tarafından kurtarılarak Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kuduz tedavisine alındı. 3 çocuk annesi Hatice Uygur, DHA muhabirine, olay anı ve sonrasını şöyle anlattı:
"Oğluma para göndermek için  çıktım. Tarlanın içinden gidiyordum. Önce bir köpek bana yaklaştı ve üzerime gelerek havladı. Ardından da tarladaki yaklaşık 15 köpek saldırdı. Uzaklaştırmaya çalışsam da sonuç alamadım. 'İmdat, can kurtaran yok mu?' diye bağırdım. Köpekler beni defalarca ısırdı. Tarla yakınındaki inşaatlarda çalışan işçiler yardımıma geldi. İşçiler ellerine aldıkları demirlerle köpekleri kovaladı. Çağrılan 112 ekipleri beni hastaneye getirdi. Kafama ve kollarıma dikiş atıldı. Kulaklarım parçalanmış. Bacaklarımı da ısırmışlar. Karnımı parçalayacaklardı. Ama, yüz üstüne yatarak kurtuldum.  Allah'a dua edip, 'Kurtar beni' dedim. Hala şoktayım." DHA

Şehrin ortasında bu hale getirildi, kimse dönüp bakmadı

Erzincan Üniversitesi Toplumsal Duyarlı Gençlik Kulübü öğrencileri, kentin en kalabalık caddesi üzerinde toplumsal duyarlılığı gözlemleme adına ‘Kadına Şiddet’ sosyal deney videosunu çekti. Deney kapsamında senaryo gereği erkek arkadaşı tarafından şiddete uğrayan kadını, yoldan gelip geçenlerin görmezlikten gelerek hiçbir müdahalede bulunmadan yollarına devam ettikleri görüldü.

Erzincan Üniversitesi Toplumsal Duyarlı Gençlik Kulübü öğrencileri "Erzincan'da şiddete maruz kalmış bir kadın görseydiniz ne yapardınız?" sorusundan yola çıkarak "Bir yunusun çığlığı gibidir. Kadının sessiz çığlığı. Duymayı istemek lazım! Korkmayın, susmayın, sessiz kalmayın! Çevremizi şiddet, eşitsizlik, cinayet kaplamasın; düşlerimize yer kalsın" sloganıyla sosyal deney yaptı.
Deney kapsamında sevgili rolündeki bir erkek ve kız öğrenci, Erzincan’da vatandaşların en yoğun olduğu cadde üzerinde tartışıp kavga etmeye başladı. Rol gereği erkek arkadaşının şiddetine uğrayan kadını yoldan gelip geçenler görmezlikten gelerek yollarına devam etti. Çekilen videoda vatandaşların yaşanan olaya kayıtsız kaldıkları ama iki polisin duruma hemen müdahale ettikleri gözlendi.
Videonun devamında ise şiddete uğrayan öğrencinin otobüs durağında yalnız beklediği ve ağladığını fark eden Erzincanlı iki kadının yardım etme çabaları yansıdı. Bir süre sonra öğrencilerin olayın sosyal deney için çekilen bir çalışma olduğunu söylemeleri üzerine kadınların şiddet gören kadın rolündeki öğrenciye sarılıp sevgiyle bağırlarına basmaları hoş bir görüntü oluşturdu. cnntürk

24 Mart 2017 Cuma

Trump'tan bir hamle daha... ABD'ye gitmek zorlaşıyor

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın, geçen hafta tüm dünyadaki ABD diplomatik misyonlarına gönderdiği yazıda, Amerikan vizesi için yapılan başvurularda daha sıkı güvenlik incelemesi yapılması talimatını verdiği bildirildi. Buna göre vize başvurusu yapan kişilerin son 15 yıldaki seyahat geçmişi, ikamet ettiği adresler ve çalıştığı işyerleri ile son 5 yıldaki e-posta adresleri ve sosyal medya hesapları sorulabilecek. Ayrıca İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Sudan'dan ABD'ye yapılacak vize başvurularında, başvuru sahiplerine "daha önce DEAŞ'ın kontrol ettiği bir bölgede bulunup bulunmadıkları" da sorulacak.

Amerikan New York Times gazetesinde yer alan ve söz konusu diplomatik belgenin de paylaşıldığı haberde, Trump yönetiminin yeni vize rejimine ilişkin katı güvenlik prosedürlerinin detayları yer aldı.
Belgeye göre, ABD'nin Vize Muafiyet Programı kapsamındaki 38 ülke hariç, dünya genelindeki vize başvurularında başvuru sahiplerinin birçok kişisel bilgisi detaylı olarak incelenebilecek.
Bakan Tillerson imzasını taşıyan 15 Mart tarihli belgede, "ülkenin terör tehdidine karşı korunması için yabancı girişlerinin daha sıkı güvenlik tedbirleriyle kontrol altına alınması" amacına vurgu yapıldı.
Son 5 yıldaki sosyal medya kullanımı sorulabilecek
Buna göre vize başvurusu yapan adayların son 15 yıldaki seyahat geçmişi, ikamet ettiği adresler, çalıştığı işyerleri ile son 5 yıldaki e-posta adresleri ile sosyal medya hesaplarıyla ilgili bilgiler sorulabilecek.
Vize başvurusu yapan kişilerin daha kapsamlı şekilde vize mülakatına alınması önerilen belgede, elçilik veya konsolosluklardaki yetkililerin "kimlerin ABD için tehdit olup olmadığına" karar vereceği ifade edildi.
6 ülkeye ekstra güvenlik prosedürü
Bunun yanı sıra İran, Suriye, Libya, Yemen, Somali ve Sudan'dan ABD'ye yapılacak vize başvurularında ise başvuru sahiplerinin bilgileri daha detaylı incelenirken, "daha önce DEAŞ'ın kontrol ettiği bir bölgede bulunup bulunmadıkları" da sorulacak.
Belgede daha önce DEAŞ'ın elindeki herhangi bir bölgede bulunan kişilerin tüm sosyal medya hesaplarının "zorunlu kontrole" tabi olacağı ve bu kişilerin sosyal medya hesaplarında terör örgütü ile ilgili paylaşım yapıp yapmadıklarının kontrol edileceği belirtildi.
Irak'a ayrı bir parantez açılan belgede, bu ülkenin Trump yönetiminin yeni vize düzenlemesinden muaf tutulduğu ancak özellikle daha önce DEAŞ'ın elinde olan bölgelerde bulunmuş Irak vatandaşlarının da aynı katı güvenlik prosedürlerine tabi olacağı ve tüm sosyal medya hesaplarının kontrol edileceği kaydedildi.
Vize prosedürü uzayacak 
Tillerson'ın konsolosluk görevlilerine, "Güvenlik endişesi duyduğunuz herhangi bir durumda başvuruyu reddetmekte tereddüt etmeyin." diye seslendiği belgedeki adımların, zaten uzun süren Amerikan vizesi prosedürünü daha da uzatacağı ifade ediliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 20 Ocak'ta göreve geldikten bir hafta sonra nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülke vatandaşlarına 3 ay ülkeye giriş yasağı getirmiş ancak kararın yürütmesi federal bir yargıç tarafından durdurulmuştu. 6 Mart'ta imzalanan, koşulları görece hafifletilmiş ve Irak'a muafiyet getiren yeni vize düzenlemesi de 16 Mart'ta yürürlüğe girmesine saatler kala federal bir yargıç tarafından askıya alınmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığının yürürlüğe soktuğu sıkı güvenlik incelemeleri, Trump'ın iki kez yargıya takılan vize düzenlemesinin tamamlayıcı bir unsuru olarak görülüyor. Hürriyet

Kanada'da İslamofobi karşıtı tasarıya onay

Kanada Federal Parlamentosu İslamofobiyi ve sistematik ırkçılığı kınayan tasarıyı kabul etti. Oylamada tasarı iktidardaki Liberal Parti tarafından sunuldu. İktidar partisine muhalefetteki Yeni Demokrat Parti milletvekilleri de destek verdi ve tasarı 91'e karşı 201 oyla kabul edildi.

Kanada Federal Parlamentosu, İslamofobiyi ve sistematik ırkçılığı kınayan bir tasarı geçirdi. Liberal Parti Milletvekili İkra Halid tarafından geçen yılın aralık ayında hazırlanan "Motion 103" adlı tasarı, parlamentonun öğleden sonraki oturumunda oylandı. Oylamada tasarı, iktidardaki Liberal Parti’ye muhalefetteki Yeni Demokrat Parti milletvekillerinin destek vermesiyle 91'e karşı 201 oyla kabul edildi.
Komisyona öncülük edecek
Herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan tasarı, İslamofobinin, her çeşit sistematik ırkçılığın ve dini ayrımcılığın kınanmasını içeriyor. Tasarıda, Kanada hükümetinden, İslamofobiyi, sistematik ırkçılığı ve dini ayrımcılığının her biçimini kınaması, kamuoyundaki nefret ve korku ikliminin kaldırılması yönünde adım atması ve İslamofobi dahil sistematik ırkçılık ve dini ayrımcılığı azaltmak veya ortadan kaldırmak için parlamentoda bir komisyon kurulmasına öncülük etmesi isteniyor. Tasarıyla kurulacak komisyonun, nefret suçuyla ilgili verileri toplaması, ayrımcılıktan etkilenen topluluklar için ihtiyaç değerlendirmeleri yapması ve bulguları sekiz ay içinde hükümete sunması öngörülüyor.
Saldırı sonrası önem kazandı
Ana muhalefetteki Muhafazakar Parti, şubat ayında, tasarıdan "İslamofobi" ifadesinin çıkarılması girişiminde bulunmuş, bu konuda yapılan oylamada 126'ya karşılık 165 oyla "İslamofobi" ifadesinin tasarıda kalması kabul edilmişti. Kanada’nın Quebec City kentinde 29 Ocak'ta, namaz vaktinde bir camiye düzenlenen ve 6 kişinin ölümüne yol açan olay sonrası daha da önem kazanan tasarı, son aylarda ülke gündemini meşgul eden konular arasındaydı. Milletvekili Halid, önergeyi sunmasının ardından 50 binin üzerinde hakaret ve küfür dolu mesajlarla tehdit edildiğini açıklamıştı. cnntürk

THY'den ABD ve İngiltere'nin yasaklarına karşı hamle

ABD ve İngiltere cep telefonu dışında elektronik cihazların uçak kabininde taşınmasını yasaklayınca, yolcu kaybetmek istemeyen THY harekete geçti. İlk plan tüm yolculara bedava internet sağlamak, ikinci plan ise ABD uçuşlarında yolculara tablet dağıtılması. 

Amerika ve İngiltere’nin, cep telefonu dışındaki elektronik malzemelerin uçak kabininde taşınmasını yasaklamasının ardından havayolu şirketleri de harekete geçti. Hürrriyet'in haberine göre Amerika uçuşlarından yılda 1 milyar dolara yakın ciro yapan Türk Hava Yolları (THY), bu hatta yolcu kaybetmemek için uçak içi eğlence sistemlerinde “Bedava internet ve yolcuya tablet” gibi uygulamalar üzerine çalışmalara başladığı öğrenildi. Bu çalışmaların Dubai merkezli Emirates Havayolları’nda da yapıldığı belirtildi.
Saati 9.99 dolar
Aralarında İstanbul’un da bulunduğu 8 şehirdeki 10 havalimanından ABD’ye, Türkiye’nin de olduğu 6 ülkedeki tüm noktalardan İngiltere’ye doğrudan sefer yapacak uçaklarda dizüstü bilgisayar, e-kitap ve tabletin yasaklanmasının ardından havayolu şirketleri uçak içi eğlence sistemine yöneldi. THY’nin kıtalar arası uçuşlarda ekonomi sınıfına ücretli olarak sunduğu internet hizmetini “bedava” yapmak için çalışmalara başladığı öğrenildi. Yetkililer, “Türkiye’den Amerika’ya yapılan uçuşlarda ekonomi sınıfı için 1 saati 9.99, 24 saati ise 14.99 dolar olan wi-fi hizmetini tüm yolculara bedava sunmak için çalışmalar yapılıyor. Burada asıl olan internetin yavaşlamaması. Tüm yolcuların bu hizmeti kesintisiz ve en iyi şekilde alabilmesi. Eğer bu hizmet kusursuz bir şekilde çalışırsa THY, yolcu kaybetmez aksine arttırır” dedi.
Yasağı aşması gerekiyor
Amerika ve İngiltere’nin kararına karşı THY’nin bir planı daha bulunuyor. Daha bazı uçaklarda denenen “yolcuya tablet” uygulamasını THY, tekrar hayata geçirmek için kolları sıvadı. THY daha önce Airbus A320 ve Boeing 737 uçaklarında koltuklarda kişisel ekranın olmadığı uçaklarda business class yolcularına tablet vermeye başlamıştı. Bu gelişmelerle birlikte uzun uçuşlarda da business ve ekonomi yolcularına uçakta tablet verilmesi planlanıyor. Yolcular böylelikle bedava internet hizmeti ile tabletlerinden her türlü çalışma ve film izleme imkananı yakalamış olacak. Ancak burada da Amerika ve İngiltere’nin uyguladığı yasağı aşmak gerekiyor. Önümüzdeki günlerde THY’nin bu yasağı aşması için gerekli mercilerle irtibata geçmesi bekleniyor.
Eğlence sistemi gelişecek
Yeni uçakları ve ikramlarıyla Avrupalı ve Amerikalı havayolu şirketlerinin pazar kaybetmesine neden olan THY ve Emirates gibi havayolu şirketlerinin bu yasaktan etkilenmemek için uçak içi eğlence sistemini de geliştirmesi bekleniyor. THY ilk etapta mevcut film, müzik, belgesel ve TV kanallarının sayısını arttıracak. Özellikle çocuk kanallarının içeriğini yenilemek için harekete geçen şirket, yeni oyunlarla uçuşları daha cazip hale getirecek.
Wi-Fi ilk olarak 2012'de başladı
Türk Hava Yolları (THY) yolcularının uçuş sırasında da iletiş kurmasını sağlamak için 2012 yılında yüksek hızlı wifi interneti hizmete açtı. Deneme süresince ücretsiz olarak tüm THY yolcuları beraberlerinde getirmiş oldukları dizüstü ve tablet bilgisayarlar ile kablosuz ağ bağlantısı özelliğine sahip cep telefonları vasıtasıyla kesintisiz olarak internet hizmeti aldı. Bu uygulama daha sonra business class yolcuları için ücretsiz, ekonomi sınıfı için ücretli hale getirildi. Türk Hava Yolları, 23 Eylül 2011 tarihinde ise B777-300ER uçağı ile aktif ettiği canlı televizyon ile kıtalararası uçuşlarda bu hizmeti sağlayan dünyada ilk havayolu şirketi olmuştu.
Arslan: Umarım bu işin bir arka planı yoktur
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ABD ve İngiltere’nin kararını değerlendirirken, konuyu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütüne (ICAO) taşıyarak, orada da gerekli mücadeleyi yapacaklarını söyledi. ABD ve İngiltere tarafından, uçaklarda cep telefonu dışındaki elektronik cihazların bagajda taşınması kararına ilişkin girişimlerde sonuç alınıp alınmadığı ve söz konusu kararın ardında başka bir niyet olup olmadığına ilişkin soruya Arslan, karara ilişkin beklentinin ve umudun, bu işin arka planının olmaması olduğunu söyledi.
Kararın, Türkiye’de havayolu şirketlerinin geldiği noktanın baltalanması yönünde bir arka planının bulunmamasını temenni ettiklerini dile getiren Arslan, şöyle konuştu: “Ancak bunu da her zaman göz önünde bulundurarak, gerekli girişimlerimizi sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Bize ifade edilen özellikle güvenlik nedeniyle ülkemiz dışından gelip, ülkemiz üzerinden ABD ve İngiltere’ye giden yolcularla ilgili böyle bir tedbirin alındığı yönündeki ifadeyi doğru kabul edip, bu ifade üzerinden, biz, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) kuralları gereği alınması gereken bütün tedbirleri almış durumdayız. Hatta onun üzerinde tedbirler almış durumdayız. Çünkü bulunduğumuz coğrafyada, bizim bütün tedbirleri almak gibi zorunluluğumuz var. Bunun gereğini yapıyoruz.”
Arslan, karar nedeniyle yolcuların konforunun düşeceğini, bu konuda tedbir almaya çalıştıklarını söyledi. Söz konusu kararın, Türk turizmini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Arslan, turizmi etkilemeyeceğini çünkü turistin gelme amacı ve yönteminin farklı olduğunu belirtti.

22 Mart 2017 Çarşamba

Londra'daki saldırıda ölen polise ilk müdahaleyi İngiliz bakan yaptı

Londra'daki saldırıda hayatını kaybeden polise ilk müdahaleyi İngiliz bakanın yaptığı ortaya çıktı.

İngiltere'nin başkenti Londra'daki terör saldırısında yaşamını yitiren polis memuruna ilk müdahaleyi, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Afrika'dan Sorumlu Devlet Bakanı Tobias Ellwood'un yaptığı ortaya çıktı.
Eski bir asker olan Ellwood, parlamentonun bahçesinde kanlar içinde yatan polisin kanamasını durdurmaya çalışırken ve polisi hayata döndürmek için suni solunum yaparken çevredeki bir vatandaş tarafından görüntülendi.
İngiliz bakanın polise yardım ederken kendi yüzünün de kanlar içinde kaldığını gösteren fotoğraflar, sosyal medyada paylaşıldı. Ellwood'un çabası, ülkedeki siyasetçilerin övgüsünü aldı.

Londra'da yaşanan olayda kimliği henüz açıklanmayan bir saldırgan, Westminster Köprüsü'nde aracını insanların üzerine sürmüş, ardından İngiliz Parlamentosunun demir parmaklıklarına çarparak durmuştu. Araçtan çıkan saldırgan, parlamentoda görevli bir polise bıçakla saldırmıştı. İngiliz polisi, saldırganı vurarak etkisiz hale getirmişti.
İngiltere Terörle Mücadele Birimi Komiser Yardımcısı Mark Rowley, Londra'yı hedef alan saldırıda, zanlı dahil 4 kişinin yaşamını yitirdiğini, 20 kişinin ise yaralandığını açıklamıştı.
Olayın gerçekleştiği bölgeye giden yollarda artırılan güvenlik önlemleri devam ediyor. Bazı yolların polis tarafından trafiğe kapatıldığı bölgede, silahlı devriye sayısı da artırıldı.
Saldırı, parlamentoda her hafta düzenlenen "Başbakana Sorular" oturumundan kısa bir süre sonra gerçekleşti. Saldırı sırasında Başbakan Theresa May parlamentodaydı ve korumalarınca dışarı çıkarıldı.
İngiltere'de terör tehdidi seviyesi uzun süredir en üst düzeyin bir altı olan "ciddi" basamağında tutuluyordu. ntvmsnc

Londra'da saldırı dehşeti... Ölü ve yaralılar var

İngiltere'nin başkenti Londra'da sıcak saatler yaşanıyor. Silah sesleri duyulan parlamento binası yakınlarında çok sayıda kişi yaralandı. Westminster Köprüsü üzerinde yerde yatanların olduğu görüldü. Biri kadın, iki kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Bölgede iki ayrı saldırı gerçekleştirildiği anlaşıldı. Saldırılardan ilkinde, 10'dan fazla insan 4x4 araçla ezilerek yaralandı. Diğer olayda ise parlamento bahçesindeki polise bıçakla saldıran bir şüpheli vuruldu. Polis, terör soruşturması başlattı.


İngiltere'nin başkenti Londra bugün akşamüstü saatlerinde, parlamento ve civarında yaşanan saldırılarla sarsıldı. Saldırılardan birinde, parlamento bahçesinde bir polise bıçaklı saldırı düzenlendi. Polisin yaralandığı, parlamento binasına girmeye çalıştığı tahmin edilen saldırganın ise vurulduğu açıklandı.
İngiliz basındaki haberlerde, bölgedeki bir başka saldırıda ise 4x4 araçla Westminster Köprüsü üzerinde 10'dan fazla insanın ezildiği belirtildi. Reuters'ın servis ettiği bir fotoğrafta, bir otobüsün lastiğinin altında yatan bir kadının bedeni görüldü.
İki saldırının da aynı kişi tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği henüz bilinmiyor. Ancak iddiaya göre, saldırgan önce araçla sivilleri ezdi, ardından da parlamento bahçesindeki polise bıçakla saldırdı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, saldırganın silahlı olduğu ve etrafa ateş açtığı yönünde iddialar da var.
GÖRGÜ TANIKLARI: ASYALI GÖRÜNÜMLÜ, 40'LI YAŞLARDA...
Bazı görgü tanıkları "Saldırgan Asyalı görünümlü, 40'lı yaşlardaydı. Aracını sivillere ve bisikletlilere çarpıp parlamento binasına sürdü" dedi.
PARLAMENTODA PANİK
Yerel saatle 14.35 sularında meydana gelen olayın ardından parlamento binası giriş ve çıkışlara kapatıldı. Milletvekillerinden parlamento binasından çıkmamaları söylendi.

ÖLÜ VE YARALILAR VAR
Reuters muhabiri, yaralı sayısının en az 12 olduğunu bildirdi. Yaralılardan bazılarının durumunun ciddi olduğu açıklandı. İlerleyen saatlerde ölüm haberi de geldi. Reuters'ın haberine göre, saldırılarda yaralanan bir kadın hayatını kaybetti. Daha sonra ise Sky News, ölü sayısının ikiye çıktığını bildirdi.
POLİSTEN HALKA UYARI YAPILDI: ORALARA GİTMEYİN
Scotland Yard’dan yapılan açıklamada ise halkın özellikle Parlamento Meydanı, bakanlıkların bulunduğu Whitehall, Westminster Köprüsü , Lambeth Köprüsü, Victoria Caddesi yakınlarında bulunmaması istendi.
İngiliz parlamentosu üzerinde helikopterler uçarken, yeni terör saldırılarının olabileceği şüphesiyle güvenlik güçleri İngiliz parlamentosunun kademeli olarak tahliyesine ara verdi.
BAŞBAKAN RESMİ KONUTA GETİRİLDİ
Öte yandan İngiltere Başbakanı Theresa May’in aracıyla resmi konutu 10 Numara'ya getirildiği, gelişmeleri burada takip ettiği kaydedildi.
"TERÖR SALDIRISI"
Londra polisi, aksi yönde bir bilgi edinilene dek, olayı "terör saldırısı" olarak değerlendirdiklerini açıkladı. Daha sonra yapılan polis açıklamasında ise olaya ilişkin terör soruşturması başlatıldı.
Olayın yaşandığı Westminster bölgesinde metro seferleri durduruldu, istasyonlar boşaltıldı. (hürriyet.com.tr)

Türk Hava Yolları ABD yolcularını uyardı: Yasak bugün başladı!

ABD tarafından getirilen elektronik cihaz yasağı kapsamında Türk Hava Yolları'ndan açıklama geldi. Yapılan açıklamada "İlk uygulama bugün sabah 08.30 New York uçağıyla başlıyor. Medikal cihazların hariç tutulduğu uygulama kapsamında elektronik eşyalar uçak altı kargo bölümünde taşınabilmektedir" denildi.

ABD Türkiye’nin de içinde bulunduğu Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yönelik yeni bir yasak getirdi. Buna göre ABD’ye yapılan uçuşlarda, yolcuların akıllı telefonlardan büyük elektronik cihazları yanlarına almaları yasaklandı. Söz konusu yasak, İstanbul’un da içinde bulunduğu Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki 17 şehrinden kalkan ve varış noktaları New York, Chicago, Detroit ve Montreal olan uçuşları kapsıyor.
"Bu sabahtan itibaren..."
Alınan karadan sonra Türk Hava Yolları’ndan (THY) açıklama geldi. Yapılan açıklamada, “ABD’ye seyahat edecek yolcularımızın dikkatine. ABD varışlı seferlerimizde geçerli olmak üzere, cep telefonu veya akıllı telefondan daha büyük elektronik cihazların kabin içinde taşınmaması konusunda ilgili otoritelerce karar alınmıştır. Medikal cihazların hariç tutulduğu uygulama kapsamında elektronik eşyalar uçak altı kargo bölümünde taşınabilmektedir” denildi. THY yetkilileri ilk uygulamanın bugün sabah 08.30 New York uçağı ile başladığını açıkladı. Ürdün Kraliyet Havayolları, Twitter hesabından, Kuzey Amerika uçuşlarında çoğu elektronik cihazın kabinlere alınmasını yasaklayacaklarını açıkladı. Saudia Hava Yolları da, Twitter hesabı üzerinden bu iddiayı doğruladı.
Bakan Arslan: Doğru bir uygulama değil
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ABD’nin uyguladığı yasağa tepki gösterdi. Arslan, “Doğru bir uygulama değil. Yılda 80 milyon yolcunun uçtuğu İstanbul’u başkalarıyla karıştırmasınlar. Bizim derdimiz bu uygulamanın yolcunun konforunu da sayısını da etkileyebileceği. Bu uygulamadan geri adım atılmasını veya uygulamanın hafifletilmesini konuşuyoruz. Bu uygulama ülkemiz açısından da ABD açısından da doğru değil, ABD’nin ilgili otoriteleriyle de görüşüyoruz” dedi.