Cumhurbaşkanı Erdoğan Bilim ve Teknoloji Konferansı'nda konuştu. Mülteci sorununda Türkiye'yi yalnız bırakan ülkelere sitem etti. Fetullah Gülen'i iade etmeyen ABD için 'Biz Amerika istediğinde teröristleri paket yapıp gönderiyoruz. Ama onlar 17 yıldır, 400 dönüm arazi üzerinde yaşayan teröristi hala iade etmediler' dedi.
Konuşmasından satır başları:
cnntürk'ün haberine göre; 14 yıl boyunca bilim ve teknoloji konusunu önceliklerimiz arasına yerleştirdik. Başbakanlığım döneminde Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun ihmal edilen adeta bir kenara atılan toplantılarını yılda 2 defa yapmak suretiyle tamamına bizzat katıldım. Pek çok bilim ve teknoloji projesini himayeme alarak yürütülmesini sağladım.
Türkiye'deki teknolojik gelişmeler
Türkiye'nin 14 yılda yaptığı büyük sıçramada bilim ve teknoloji alanına yaptığımız bu yatırımların önemli bir payı olduğunu biliyorum. Biz ilme ve ilim erbabına önem veren bir kültürün mensubuyuz.
Son devletimiz Türkiye'nin 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedefler belirledik. 2002 yılında araştırma geliştirme harcamalarının milli gelirimiz içindeki payı sadece binde 5. Biz bu oranı önce yüzde 1 seviyesine çıkarmayı başardık. Aslında hedefimiz 2002'de yüzde 2'ye çıkarmaktı. 2023 yılına kadar mill gelirden AR-GE'ye ayrılan payı yüzde 3'e çıkarmaya planlıyoruz.
Bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarımızı daha da yoğunlaştıracağız. Şuanda savunma sanayiinde attığımız adımlar ortada. Bizler bir basit tüfek yapamıyorduk. Artık kendi gemilerimizi üretiyoruz. Sadece geminin tasarımı. Artık biz bunun makinesini de üretir hale gelmeliyiz. Artık Türkiye insansız hava aracını mühimmatlı olarak üretir hale geldi. En son İsrail'den almıştık. Amerika'dan ses çıkmadı. Sağolsun komşular bizi mal sahibi yaptı. İnsansız hava aracımız testlerden geçti, iş görür vaziyette. Bu noktaya geldik. Küresel ve bölgesel bu sorunların insani kriz tehditlerine, ekonomik sorunlara neden olduğunu görüyoruz.
Çok güçlü zırhlı taşıyıcılar yapıyoruz. 2008 yılında başlayan küresel finans krizi Avrupa'da etkisini sürdürüyor. Suriye ve Irak'ta süren terör tehditi küreselleşme yolunda ilerliyor. Hiçbir rasyonel sebebi olmayan DEAŞ yüzünden insanlık tarihinin en kadim halkları adım adım yok ediliyor. Bu vesileyle bölgemizdeki sorunların çözümünün terör örgütleri karşısında özellikle ilkeli bir duruş sergilenmeden mümkün olmadığını vurgulamak istiyorum.
Mülteci sorunu
Güney Asya'da insanlar, dünyanın gözü önünde sistematik bir şekilde inanç ve etnik kökenli bir soykırıma tabi tutuluyor. Terörizmin yan etkilerinden biri olan mülteci sorunu sadece en başta Türkiye'nin yer aldığı birkaç ülkenin sırtına yüklenmiş durumda. Gelişmiş ülkeler bu durum karşısında sınırları kapatmaktan, duvarları yükseltmekten başka hiçbir şey yapmadı, yapmıyorlar. Şuanda 3 milyon mülteci Türkiye'de. Amerika'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaydık. Bu sorun gündeme geldi. Bakıyorsunuz Türkiye'de bu sahiplenmeyi gündeme getiren yok gibi. Görmüyorlar, unutturmak istiyorlar. Söz verdiler 3 milyar avro dediler hala 3 milyar avro'dan Türkiye'ye gelen 179 milyon avro. Söz verilen 3 milyar avro. Ah ah bunlar söz verirler ama yerine getirmezler.
15 Temmuz darbe girişimi
Aynı kayıtsızlık terör örgütleriyle mücadele konusunda da geçerli. Terörün de biçim değiştirdiğine şahit oluyoruz. Ülkemizin 15 Temmuz'da maruz kaldığı darbe girişimi aynı zamanda yeni nesil bir terör eylemidir. Devletin çeşitli birimlerine sızmış Fetullahçı terör örgütünün son yıllarda yürüttüğü saldırılar 15 Temmuz'da bir grup asker elbisesi giymiş teröristin girişimiyle zirveye ulaşmıştır. Bu girişim milletimizin büyük bie cesaret ve fedakarlıkla darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde başarısızlığa uğratılmıştır. Bu teröristler zannediyorlardı ki F-16'ları F-16'lar durdurur, tankları tanklar durdurur. Öyle zannediyorlardı ama insanın büyük bir güç olduğunu bilmiyorlardı.
Amerika bizden terörist istediği zaman paketleyip gönderiyoruz. Ama biz aynı karşılığı stratejik ortağımızdan göremedik. Konuştuğumuz zamanda 'bunu medya üzerinden yapmayalım.' Tamam yapmayalım ama zaten biz bunu sizlerle paylaşıyoruz ama bir teröristi hala 17 yıldır 400 dönüm arazide saltanat sürüyor, bize teslim etmiyorsunuz. Bunu her yerde söylediğim için burada da rahat rahat söylüyorum. Kendi içimizde bile diyorlar ki, 'bizim cumhurbaşkanımız her zaman dik konuşuyor.' Ya olduğun gibi görüneceksin ya göründüğün gibi olacaksın. Biz benzer terör eylemlerine karşı tüm dünyanın teyakkuz halinde bulunmasında yarar görüyoruz.
Dünya 5'ten büyüktür
Baş döndürücü gelişmeler yaşandı. İnternet, uydu teknolojileri... Her geçen gün daha çok insan teknolojiden faydalanıyor. Bu sayede bölgeler arasındaki mesafe anlamsız hale geliyor, sorunlar ortadan kalkıyor. Hayata tutunmaya çalışan 100 milyonlarca insan var. İnsanlığun tarihinin en muazzam üretim gücüne karıştığı dönemde dünyanın bir yerinde hala asgari hayat şartlarından mahrum toplumların bulunması utanç vericidir. Uluslararası toplum adına tüm bu problemlerin çözümünde öncü olması gereken Birleşmiş Milletler gibi mekanizmalar çalışmıyor. Dünya hızla tehlikeli bir kaos dönemine doğru sürükleniyor. Türkiye olarak bu sorunlu gidişe, 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek karşı çıkıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder