Hükümetin OHAL tezkeresi Meclis'te görüşüldü. AKP ve MHP OHAL kararına "Evet" diyeceklerini, CHP ve HDP ise "Hayır" oyu vereceklerini açıkladı.OHAL tezkeresi Meclis Genel Kurulu'nda 346 kabul, 115 ret oyla kabul edildi.
3 ay süreli OHAL uygulanmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararına ilişkin tezkere, TBMM Genel Kurulunda ele alındı. Genel Kurulda, gruplar adına konuşma yapıldı. AKP ve MHP OHAL kararına "evet" diyeceklerini, CHP ve HDP ise OHAL yasasına "Hayır" oyu vereceklerini açıkladı. OHAL tezkeresi 3 ay süre ile geçerli olacak olan OHAL 346 kabul oyuyla Meclis Genel Kurulu'ndan geçti.
OHAL tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçti. TBMM, olağanüstü hal tezkeresini görüşmek üzere toplandı. Olağanüstü hal tezkeresi, elektronik oylama sonucunda 115 ret oyuna karşılık 346 oyla Genel Kurul’da kabul edildi. Buna göre Anayasa’nın 120’nci maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre, ülke genelinde 21.07.2016 Perşembe günü saat 01.00’den itibaren 90 gün süreyle olağanüstü hal ilan edilecek.
Oylamanın ardından Genel Kurul'a hitap eden Başbakan Binali Yıldırım, "OHAL kararı 15 Temmuz gecesi başlatılan silahlı darbe teşebbüsünün doğurduğu sonuçları ve yaptığı tahribatı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Geçmiş dönemlere baktığımız zaman OHAL tedbirleri vatandaşın yaşamını sınırlamaya yönelikti. Ama 15 Temmuz’da gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsüyle millet hükümetiyle, başkomutanıyla bir olmuş ve bu darbe bozuntularını bertaraf etmiştir" dedi.
Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Bu süreç içerisinde çok insan, çok kurum büyük bir kadir şinaslıkla, ülke sevgisiyle bu kalkışma hareketine en net şekilde duruş sergilemiş ve Türkiye dünyaya bir demokrasi destanı yazdığını göstermiştir. Bugün alınan karar ile devlet millete değil kendisine OHAL ilan etmiştir."
'ACELE VE MAKSATLI KARARLAR'
"Şunu herkes bilmelidir ki Türkiye ekonomisi dünyaya açık bir ekonomidir. İlk mesai günü normal piyasa şartları neyse hiçbir kesintiye uğramadan hayat devam etmiş ve bütün ekonomik faaliyetler sürdürülmüştür. Bütün bunlar ortadayken Türkiye’nin risk primiyle oynama faaliyetlerini iyi niyetten yoksun buluyoruz. Bunlar acele ve maksatlı verilmiş kararlardır."
"Şu Gazi Meclis’in çatısı altında, bombalanma altında bile demokrasiden, milli iradeden asla ödün verilmedi. Bizim siyasi parti gruplarından beklentimiz bu birlikteliğin yapılacak düzenlemelerde de devam etmesidir. Özellikle yatırımlara, ekonominin büyütülmesine yönelik getireceğimiz düzenlemeler, OHAL dışında önümüzdeki haftadan itibaren devam edecek."
'CUNTACILAR CONTA YAPTI'
"Hepimizin, insanımızın artık bu olayın etkisinden kurtulmasını temin edeceğiz. 15 Temmuz gününü artık demokrasinin günü olarak kutlayacağız, demokrasi şehitlerini anma günü olarak kutlayacağız. Tankın gücü halkın gücü önünde yetersiz kalmıştır. Cuntacılar conta yapmıştır. Milletimize bu asil duruşundan ötürü teşekkür ediyorum." Hürriyet
21 Temmuz 2016 Perşembe
El ele doğan ikizler büyüdü
El ele doğarak bütün dünyayı şaşırtan ünlü fotoğrafı veren Jenna ve Jillian kardeşler, şimdi iki yaşında oldu.
ABD’nin Ohio eyaletinde Orrville şehrinde yaşayan Jenna ve Jillian Thistlethwaite kardeşler, 9 Mayıs 2014’te el ele dünyaya gelmeleriyle haber oldular. Tek yumurta ikizlerinde tehlikeli bir hamilelik süreci yaşayan, doğum öncesi son 57 günü yatarak geçiren ve hem doğumda hem de doğum sonrasında bazı sağlık sorunları yaşamış olan anne Sarah Thistlethwaite, bebekleri için “Tanrı’nın bir mucizesi” açıklamasını yaptı.
Amerikan Today'e konuşan Thistlethwaite, yedi hafta erken doğan ikizlerin şu anda herhangi bir sağlık sorunu olmadığını ve birlikte çok iyi vakit geçirdiklerini söyledi. 3 yaşında Jaxon adlı ağabeyleri ile de iyi anlaşan ikizler, anne Thistlethwaite’ye göre birbirlerinden ayrılmaya hiç dayanamıyorlar.
“Üç kardeş birbirlerine çok yakınlar ama kızlar arasında açıklanamayacak bir bağ var. Herhangi bir durumda birini diğerinden ayırdığınızda hemen ağlıyorlar. Birbirlerinden uzakta olmayı hiç sevmiyorlar” dedi.
DOĞUM ANI
Sezaryenle doğum yapan anne Thistlethwaite, ikiz kızlarının el ele tutuşarak doğma anını şöyle anlattı:
“Doktorun ‘Aman Tanrı’m, el ele tutuşuyorlar’ dediğini duydum ve sonra diğer doktor ‘Yukarı kaldırın anne de görebilsin’ dedi. Sonra el ele tutuştuklarını gördüğümde buna inanamadım. İnanılmaz güzeldiler.”
İLGİ ODAĞI OLDULAR
Mayıs ayında ikinci yaş günlerini kutlayan ikizler, yaşadıkları küçük şehirde de ilgi oldağı olmuş durumda.
"HALK TELEVİZYONDA GÖRMEYİ SEVİYOR"
Anne Thistlethwaite, "İnsanlar ikizleri televizyonda ya da haberlerde görmekten gurur duyuyorlar. Ne kadar çok çıktıklarının da bir önemi yok. Herkes seviyor onları” şeklinde konuştu. (ntvmsnc)
ABD’nin Ohio eyaletinde Orrville şehrinde yaşayan Jenna ve Jillian Thistlethwaite kardeşler, 9 Mayıs 2014’te el ele dünyaya gelmeleriyle haber oldular. Tek yumurta ikizlerinde tehlikeli bir hamilelik süreci yaşayan, doğum öncesi son 57 günü yatarak geçiren ve hem doğumda hem de doğum sonrasında bazı sağlık sorunları yaşamış olan anne Sarah Thistlethwaite, bebekleri için “Tanrı’nın bir mucizesi” açıklamasını yaptı.
Amerikan Today'e konuşan Thistlethwaite, yedi hafta erken doğan ikizlerin şu anda herhangi bir sağlık sorunu olmadığını ve birlikte çok iyi vakit geçirdiklerini söyledi. 3 yaşında Jaxon adlı ağabeyleri ile de iyi anlaşan ikizler, anne Thistlethwaite’ye göre birbirlerinden ayrılmaya hiç dayanamıyorlar.
“Üç kardeş birbirlerine çok yakınlar ama kızlar arasında açıklanamayacak bir bağ var. Herhangi bir durumda birini diğerinden ayırdığınızda hemen ağlıyorlar. Birbirlerinden uzakta olmayı hiç sevmiyorlar” dedi.
DOĞUM ANI
Sezaryenle doğum yapan anne Thistlethwaite, ikiz kızlarının el ele tutuşarak doğma anını şöyle anlattı:
“Doktorun ‘Aman Tanrı’m, el ele tutuşuyorlar’ dediğini duydum ve sonra diğer doktor ‘Yukarı kaldırın anne de görebilsin’ dedi. Sonra el ele tutuştuklarını gördüğümde buna inanamadım. İnanılmaz güzeldiler.”
İLGİ ODAĞI OLDULAR
Mayıs ayında ikinci yaş günlerini kutlayan ikizler, yaşadıkları küçük şehirde de ilgi oldağı olmuş durumda.
"HALK TELEVİZYONDA GÖRMEYİ SEVİYOR"
Anne Thistlethwaite, "İnsanlar ikizleri televizyonda ya da haberlerde görmekten gurur duyuyorlar. Ne kadar çok çıktıklarının da bir önemi yok. Herkes seviyor onları” şeklinde konuştu. (ntvmsnc)
İstanbul Üniversitesi’nde 95 öğretim üyesi görevinden uzaklaştırıldı
Darbe girişiminin ardından dün YÖK, bin 577 dekanın istifasını isterken, bugün İstanbul Üniversitesi'nde 95 öğretim üyesi görevinden uzaklaştırıldı.
Dün YÖK, bütün üniversitelerdeki dekanların istifasını isterken, bugün İstanbul Üniversitesi’nde 95 öğretim üyesi görevinden uzaklaştırıldı.
Diğer yandan, 15 Temmuz gecesi FETÖ mensubu bir grup askerin darbe girişiminin ardından tüm yurtta süren kamuda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmalarına yönelik soruşturmalar kapsamında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının (YÖK) tarafından tüm dekanların istifası istendi.
YÖK’ün talebi doğrultusunda Gazi Üniversitesi’nde 22 fakültenin dekanı, Mersin Üniversitesi’nde 16, Toros Üniversitesi’nde 3 dekan, Yozgat Bozok Üniversitesi’nde 9 fakültenin dekanı, Erciyes Üniversitesi'ndeki 18 dekan, Celal Bayar Üniversitesi’nde 8 dekan, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde 17 dekan istifalarını üniversite yönetimlerine sundu. Sözcü
Dün YÖK, bütün üniversitelerdeki dekanların istifasını isterken, bugün İstanbul Üniversitesi’nde 95 öğretim üyesi görevinden uzaklaştırıldı.
Diğer yandan, 15 Temmuz gecesi FETÖ mensubu bir grup askerin darbe girişiminin ardından tüm yurtta süren kamuda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yapılanmalarına yönelik soruşturmalar kapsamında Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının (YÖK) tarafından tüm dekanların istifası istendi.
YÖK’ün talebi doğrultusunda Gazi Üniversitesi’nde 22 fakültenin dekanı, Mersin Üniversitesi’nde 16, Toros Üniversitesi’nde 3 dekan, Yozgat Bozok Üniversitesi’nde 9 fakültenin dekanı, Erciyes Üniversitesi'ndeki 18 dekan, Celal Bayar Üniversitesi’nde 8 dekan, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde 17 dekan istifalarını üniversite yönetimlerine sundu. Sözcü
Gülen’in iade dosyası ABD’ye gönderildi, peki şimdi ne olacak?
Türkiye Adalet Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki isim olmakla suçlanan Fethullah Gülen'in iadesine ilişkin dört ayrı dosyayı resmen ABD'ye gönderdi.
Adalet Bakanlığı, Türkiye’deki dört ayrı mahkemenin, Gülen’in farklı suçlarına ilişkin hazırladıkları dört ayrı iade dosyasını ABD’ye gönderirken, Amerikan makamlarından Gülen’in iade süreci işlerken, “tutuklanması” talebini de resmen iletti.
ABD’ye gönderilen dosyalarda Gülen “silahlı örgüt lideri” olmakla suçlanırken, henüz adli açıdan soruşturma aşamasında olan 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin herhangi bir atıf ise dosyalarda yer almadı.
Eğer Gülen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin iddianame hazırlanana kadar Türkiye’ye iade edilmezse, bu dosyada yer alan Fethullah Gülen bağlantısına ilişkin kanıtlar da ayrıca ABD makamlarına iletilecek.
ABD’YE GÖNDERİLEN DOSYADA NELER VAR?
ABD’ye giden dosyada Gülen’in Türkiye’de dört ayrı mahkemede yargılandığı davalara ilişkin belgeler bulunuyor;
Bunlar şöyle;
* Hakim tarafından çıkarılmış tutuklama müzekkeresi
* Dosyada mahkumiyet kararı verilmişse, bunun onaylı örneği
* İlgili dava konusunda maddi açıklama
* İsnat edilen suçlarla ilgili yasaların listesi ve bu yasalar uyarınca söz konusu suçlara öngörülen hapis cezaları
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK ?
ABD’ye iade dosyaları, iki ülke arasında 1981 tarihinde yürürlüğe giren “suçluların iadesi anlaşması” kapsamında gönderildi. Söz konusu anlaşma, “ülkelerinde bir yıldan fazla hapis cezasıyla suçlanan zanlıların iadesini” öngörüyor.
“SİYASİ SUÇ” SAVUNMASI YAPAR MI?
Ancak ABD ile Türkiye arasındaki bu anlaşma, “siyasi suçları” iade kapsamı dışında bırakıyor. Bu açıdan Fethullah Gülen’in ABD’de “kendisine isnat edilen suçların siyasi olduğunu” öne sürmesi ihtimal dahilinde.
“DEVLET BAŞKANI’NA KARŞI SUÇ” İADE NEDENİ
Türkiye ile ABD arasındaki iade anlaşmasında siyasi suçlar konusunda “istisna” getirilirken, “Devlet Başkanı’na karşı işlenmiş suçlar” ise doğrudan iade kapsamına dahil ediliyor. 15 Temmuz darbe girişimi, kaldığı otele baskın düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hedef alındığından, doğrudan bu kapsama giriyor.
Ancak 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin adli süreç henüz “soruşturma aşamasında” olduğundan, bu konuda ABD’ye iletilmiş Fethullah Gülen bağlantısını içeren herhangi bir kanıt bulunmuyor. 15 Temmuz’da Gülen bağlantısına ilişkin kanıtlar ABD’ye ancak, iddianame hazırlandıktan sonra iletilebilecek.
ABD DOSYAYI ALDI. ŞİMDİ NE OLACAK?
ABD, iadeye ilişkin dosyayı resmen teslim aldıktan sonra, ABD Adalet Bakanlığı makamları dosya üzerinde çalışmaya başlayacaklar. Çalışmada şu unsurlara bakılacak?
* Türkiye’nin gönderdiği iade dosyalarında Gülen’e isnat edilen suçlar Türkiye-ABD iade anlaşmasında suçluların iadesine olanak sağlayan maddeleri kapsamına giriyor mu?
* Eğer isnat edilen suçlar iade kapsamına giriyorsa, bunlara ilişkin kanıtlar var mı ?
ADALET BAKANLIĞI, DOSYAYI GÜLEN’İN BULUNDUĞU YERDEKİ FEDERAL SAVCIYA İLETECEK
ABD Adalet Bakanlığı yapılan inceleme sonucunda, Gülen hakkındaki dosyanın Türkiye-ABD iade anlaşması kapsamına girdiğine karar verirse, bunu Gülen’in ikamet ettiği yere en yakın olan Federal Savcı’ya gönderecek. O Federal Savcı da dava açacak. Davada kapsamında, Gülen hakkında tutuklama kararı verilebilecek. Davada, Gülen’in Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceğine karar verilecek.
TUTUKLAMA KARARI VERİLİRSE, GÜLEN YÜKSEK MAHKEMEYE GİDEBİLİYOR
Hakkında tutuklama kararı verilmesi halinde, Gülen’in bu kararı “habeas Corpus” ilkesi uyarınca, ABD Yüksek Mahkemesi’ne götürme hakkı bulunuyor. Amerikan adaletinin benimsediği “Habeas Corpus” ilkesi, birey özgürlüğünü çiğneyici işlemlerin giderilmesi için, tutuklanmanın yasallığının sorgulanması anlamına geliyor. Gülen’in, ABD’de tutuklanması halinde, bu ilke çerçevesinde Yüksek Mahkeme’ye başvuru hakkı bulunuyor. Eğer bu olasılık gerçekleşirse, ABD Yüksek Mahkemesi’nin kararının beklenmesi gerekiyor.
SON SÖZ YİNE ABD HÜKÜMETİNDE
ABD yasalarına göre, vatandaşı olmayan kişilerin iadesi konusunda son söz ABD Dışişleri Bakanlığı’nda. ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaş olmayan bir kişinin iadesi için tüm süreç tamamlanmış, federal düzeyde iade kararı alınmış bile olsa, “insani ya da siyasi nedenlerle” bu iadeyi durdurma hakkına sahip sahip. Yani Gülen’in iade edilip edilmeyeceğine ilişkin son kararı yine ABD Hükümeti verecek.
(Zeynep Gürcanlı / Sözcü)
Adalet Bakanlığı, Türkiye’deki dört ayrı mahkemenin, Gülen’in farklı suçlarına ilişkin hazırladıkları dört ayrı iade dosyasını ABD’ye gönderirken, Amerikan makamlarından Gülen’in iade süreci işlerken, “tutuklanması” talebini de resmen iletti.
ABD’ye gönderilen dosyalarda Gülen “silahlı örgüt lideri” olmakla suçlanırken, henüz adli açıdan soruşturma aşamasında olan 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin herhangi bir atıf ise dosyalarda yer almadı.
Eğer Gülen 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin iddianame hazırlanana kadar Türkiye’ye iade edilmezse, bu dosyada yer alan Fethullah Gülen bağlantısına ilişkin kanıtlar da ayrıca ABD makamlarına iletilecek.
ABD’YE GÖNDERİLEN DOSYADA NELER VAR?
ABD’ye giden dosyada Gülen’in Türkiye’de dört ayrı mahkemede yargılandığı davalara ilişkin belgeler bulunuyor;
Bunlar şöyle;
* Hakim tarafından çıkarılmış tutuklama müzekkeresi
* Dosyada mahkumiyet kararı verilmişse, bunun onaylı örneği
* İlgili dava konusunda maddi açıklama
* İsnat edilen suçlarla ilgili yasaların listesi ve bu yasalar uyarınca söz konusu suçlara öngörülen hapis cezaları
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK ?
ABD’ye iade dosyaları, iki ülke arasında 1981 tarihinde yürürlüğe giren “suçluların iadesi anlaşması” kapsamında gönderildi. Söz konusu anlaşma, “ülkelerinde bir yıldan fazla hapis cezasıyla suçlanan zanlıların iadesini” öngörüyor.
“SİYASİ SUÇ” SAVUNMASI YAPAR MI?
Ancak ABD ile Türkiye arasındaki bu anlaşma, “siyasi suçları” iade kapsamı dışında bırakıyor. Bu açıdan Fethullah Gülen’in ABD’de “kendisine isnat edilen suçların siyasi olduğunu” öne sürmesi ihtimal dahilinde.
“DEVLET BAŞKANI’NA KARŞI SUÇ” İADE NEDENİ
Türkiye ile ABD arasındaki iade anlaşmasında siyasi suçlar konusunda “istisna” getirilirken, “Devlet Başkanı’na karşı işlenmiş suçlar” ise doğrudan iade kapsamına dahil ediliyor. 15 Temmuz darbe girişimi, kaldığı otele baskın düzenlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hedef alındığından, doğrudan bu kapsama giriyor.
Ancak 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin adli süreç henüz “soruşturma aşamasında” olduğundan, bu konuda ABD’ye iletilmiş Fethullah Gülen bağlantısını içeren herhangi bir kanıt bulunmuyor. 15 Temmuz’da Gülen bağlantısına ilişkin kanıtlar ABD’ye ancak, iddianame hazırlandıktan sonra iletilebilecek.
ABD DOSYAYI ALDI. ŞİMDİ NE OLACAK?
ABD, iadeye ilişkin dosyayı resmen teslim aldıktan sonra, ABD Adalet Bakanlığı makamları dosya üzerinde çalışmaya başlayacaklar. Çalışmada şu unsurlara bakılacak?
* Türkiye’nin gönderdiği iade dosyalarında Gülen’e isnat edilen suçlar Türkiye-ABD iade anlaşmasında suçluların iadesine olanak sağlayan maddeleri kapsamına giriyor mu?
* Eğer isnat edilen suçlar iade kapsamına giriyorsa, bunlara ilişkin kanıtlar var mı ?
ADALET BAKANLIĞI, DOSYAYI GÜLEN’İN BULUNDUĞU YERDEKİ FEDERAL SAVCIYA İLETECEK
ABD Adalet Bakanlığı yapılan inceleme sonucunda, Gülen hakkındaki dosyanın Türkiye-ABD iade anlaşması kapsamına girdiğine karar verirse, bunu Gülen’in ikamet ettiği yere en yakın olan Federal Savcı’ya gönderecek. O Federal Savcı da dava açacak. Davada kapsamında, Gülen hakkında tutuklama kararı verilebilecek. Davada, Gülen’in Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceğine karar verilecek.
TUTUKLAMA KARARI VERİLİRSE, GÜLEN YÜKSEK MAHKEMEYE GİDEBİLİYOR
Hakkında tutuklama kararı verilmesi halinde, Gülen’in bu kararı “habeas Corpus” ilkesi uyarınca, ABD Yüksek Mahkemesi’ne götürme hakkı bulunuyor. Amerikan adaletinin benimsediği “Habeas Corpus” ilkesi, birey özgürlüğünü çiğneyici işlemlerin giderilmesi için, tutuklanmanın yasallığının sorgulanması anlamına geliyor. Gülen’in, ABD’de tutuklanması halinde, bu ilke çerçevesinde Yüksek Mahkeme’ye başvuru hakkı bulunuyor. Eğer bu olasılık gerçekleşirse, ABD Yüksek Mahkemesi’nin kararının beklenmesi gerekiyor.
SON SÖZ YİNE ABD HÜKÜMETİNDE
ABD yasalarına göre, vatandaşı olmayan kişilerin iadesi konusunda son söz ABD Dışişleri Bakanlığı’nda. ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaş olmayan bir kişinin iadesi için tüm süreç tamamlanmış, federal düzeyde iade kararı alınmış bile olsa, “insani ya da siyasi nedenlerle” bu iadeyi durdurma hakkına sahip sahip. Yani Gülen’in iade edilip edilmeyeceğine ilişkin son kararı yine ABD Hükümeti verecek.
(Zeynep Gürcanlı / Sözcü)
Celal Bayar Üniversitesi’nde 102 kişi görevden uzaklaştırıldı
Manisa Celal Bayar Üniversitesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında toplam 102 personel görevinden uzaklaştırıldı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde 8 dekanın YÖK’e istifalarını sunmasının ardından, Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, üniversitede bünyesindeki toplam 102 personel görevinden uzaklaştırıldı. Rektör Prof. Dr. Kemal Çelebi, FETÖ’nün darbe girişimine yönelik 15 Temmuz sonrasında üniversite personeline yönelik titiz bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “Üniversitemizde FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili olarak yürütülen çalışmalar sonucu Anayasa’nın 15. ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi gereği çeşitli birimlerde görevli 84’ü akademik, 18′ i idari personel olmak üzere toplam 102 kişi görevden uzaklaştırılmıştır” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Çelebi, soruşturmanın devam ettiğini belirterek, bundan sonra da görevden uzaklaştırmaların olabileceğini ifade etti. DHA
Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nde 8 dekanın YÖK’e istifalarını sunmasının ardından, Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe girişimine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, üniversitede bünyesindeki toplam 102 personel görevinden uzaklaştırıldı. Rektör Prof. Dr. Kemal Çelebi, FETÖ’nün darbe girişimine yönelik 15 Temmuz sonrasında üniversite personeline yönelik titiz bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “Üniversitemizde FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili olarak yürütülen çalışmalar sonucu Anayasa’nın 15. ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi gereği çeşitli birimlerde görevli 84’ü akademik, 18′ i idari personel olmak üzere toplam 102 kişi görevden uzaklaştırılmıştır” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Çelebi, soruşturmanın devam ettiğini belirterek, bundan sonra da görevden uzaklaştırmaların olabileceğini ifade etti. DHA
62 Kuleli Askeri Lise öğrencisi tutuklandı
Kuleli Askeri Lisesi’nde 9, 10, 11 ve 12’inci sınıflarda okuyan 62 askeri öğrenci, darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklandı. Öğrencilerin kokteyl var diye okula çağrıldıkları, tatbikat adı altında ise öğrencilere boş şarjörlü G3’ler verildiği ve başarılı olursalar bütünleme sınavından geçecekleri sözünün verildiği öğrenildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen darbe girişimine ilişkin soruşturmasında Nöbetçi Hakimliğe sevk edilen 62 askeri öğrencinin sorgusu sona erdi. Kuleli Askeri Lisesi'nde okuyan ve yaşları 14 ile 17 arasında değişen 62 öğrencinin sorgu esnasında suçlamaları reddettikleri öğrenildi.
Savunmalarında benzer ifadeler kullanan öğrencilerin sorguda, 15 Temmuz 2016 tarihinde okulda yalnızca bütünleme sınavı olan öğrencilerin bulunduğunu, diğer öğrencilerin ise velilerinin aranarak, “Okulda saat 15.00'te kokteyl olacak. Sizin çocuğunuzun da katılmasını uygun bulduk” denildiğini söyledikleri öğrenildi.
Bu çağrı üzerine öğrencilerin saat 15.00'de okulda oldukları ancak kokteylin önce 18.00'e daha sonra 21.00'e ertelendiğinin duyurulduğu aktarıldı. Saat 20.30 sıralarında bütün öğrencilere kamuflajlarınızı giyin tatbikat olacak şeklinde duyuru yapıldığı, aralarında daha önce hiç silah tutmamış olanların da bulunduğu öğrencilere boş şarjörlü G3 silahı dağıtıldığı ifade edildi. Hatta bazı öğrencilere, tatbikatta başarılı olurlarsa bütünleme sınavından geçecekleri sözü verildi.
Tam teçhizatlı olarak hazırlanan öğrencilerin bir kısmı Küçüksu'ya bir kısmı ise Beykoz'a gönderilirken, 11'inci sınıf öğrencilerinin okulu korumakla görevlendirildikleri aktarıldı. Halkın okul önünde toplanması üzerine komutanları öğrencileri geri çektiği, kalabalığın dağılması için yarbay ve askerlerin havaya ateş ettiği kaydedildi.
Olayların büyümesi üzerine öğrencilerin okula geri sokulduğu, öğrencilerin darbe girişimi olduğunu Cumhurbaşkanının bir televizyon kanalına yaptığı görüntülü bağlantısını izledikten sona öğrendikleri belirtildi. Komutanların televizyonu kapatarak öğrencilere yatmalarının, sabah da erken kalkmalarının emredildiği ifade edildi.
Ertesi sabah uyanan öğrencilere evlerine gitmeleri yalnızca bütünleme sınavına girecek olan öğrencilerin okulda kalmaları duyurulduğu ifade edildi. Evlerine gitmek için okuldan çıkan öğrenciler, Kuleli Askeri Lisesi'nin 200 metre ilerisinde diğer öğrenciler ise okulun içinde gözaltına alındıkları belirtildi.
Nöbetçi hakimlik 62 öğrencinin tamamını, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “Anayasal düzen ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından tutuklandı. Kararda, şüphelilerin serbest kalmalarının, suçun hiçbir karanlık nokta kalmadan tüm unsurlarıyla ortaya konulması suretiyle aydınlatılması ve böylece şüpheliler hakkında açılması muhtemel kamu davasının selametle sonuçlandırılması bakımından sakıncalı olacağı ifade edildi. Adli kontrol hükümlerinin hiçbirinin bu sakıncaları giderme ve ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçları bertaraf edebilme niteliğine sahip olmadığı kaydedildi.
Kararda, FETÖ üyeliği ile suçlanan şüpheli ve sanıkların kaçtıkları hatırlatılarak, “Soruşturmaya konu olaylarla ilgili olarak şikayetçi ve mağdurların tam olarak tespit edilerek, henüz şüpheliler hakkındaki şikayet ve beyanların alınamamış olması, delil toplama işlemlerinin halen devam etmesi nedeniyle delilleri karartacakları gibi, soruşturmaya konu eylemleri yeniden gerçekleştirebilecekleri yolunda hakimliğimizde kuvvetli şüphe uyandırmıştır” denildi.
Yaşları 14 ile 17 arasında değişen 62 askeri lise öğrencisi tutuklama kararının ardından cezaevlerine gönderildi. Sözcü
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen darbe girişimine ilişkin soruşturmasında Nöbetçi Hakimliğe sevk edilen 62 askeri öğrencinin sorgusu sona erdi. Kuleli Askeri Lisesi'nde okuyan ve yaşları 14 ile 17 arasında değişen 62 öğrencinin sorgu esnasında suçlamaları reddettikleri öğrenildi.
Savunmalarında benzer ifadeler kullanan öğrencilerin sorguda, 15 Temmuz 2016 tarihinde okulda yalnızca bütünleme sınavı olan öğrencilerin bulunduğunu, diğer öğrencilerin ise velilerinin aranarak, “Okulda saat 15.00'te kokteyl olacak. Sizin çocuğunuzun da katılmasını uygun bulduk” denildiğini söyledikleri öğrenildi.
Bu çağrı üzerine öğrencilerin saat 15.00'de okulda oldukları ancak kokteylin önce 18.00'e daha sonra 21.00'e ertelendiğinin duyurulduğu aktarıldı. Saat 20.30 sıralarında bütün öğrencilere kamuflajlarınızı giyin tatbikat olacak şeklinde duyuru yapıldığı, aralarında daha önce hiç silah tutmamış olanların da bulunduğu öğrencilere boş şarjörlü G3 silahı dağıtıldığı ifade edildi. Hatta bazı öğrencilere, tatbikatta başarılı olurlarsa bütünleme sınavından geçecekleri sözü verildi.
Tam teçhizatlı olarak hazırlanan öğrencilerin bir kısmı Küçüksu'ya bir kısmı ise Beykoz'a gönderilirken, 11'inci sınıf öğrencilerinin okulu korumakla görevlendirildikleri aktarıldı. Halkın okul önünde toplanması üzerine komutanları öğrencileri geri çektiği, kalabalığın dağılması için yarbay ve askerlerin havaya ateş ettiği kaydedildi.
Olayların büyümesi üzerine öğrencilerin okula geri sokulduğu, öğrencilerin darbe girişimi olduğunu Cumhurbaşkanının bir televizyon kanalına yaptığı görüntülü bağlantısını izledikten sona öğrendikleri belirtildi. Komutanların televizyonu kapatarak öğrencilere yatmalarının, sabah da erken kalkmalarının emredildiği ifade edildi.
Ertesi sabah uyanan öğrencilere evlerine gitmeleri yalnızca bütünleme sınavına girecek olan öğrencilerin okulda kalmaları duyurulduğu ifade edildi. Evlerine gitmek için okuldan çıkan öğrenciler, Kuleli Askeri Lisesi'nin 200 metre ilerisinde diğer öğrenciler ise okulun içinde gözaltına alındıkları belirtildi.
Nöbetçi hakimlik 62 öğrencinin tamamını, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “Anayasal düzen ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından tutuklandı. Kararda, şüphelilerin serbest kalmalarının, suçun hiçbir karanlık nokta kalmadan tüm unsurlarıyla ortaya konulması suretiyle aydınlatılması ve böylece şüpheliler hakkında açılması muhtemel kamu davasının selametle sonuçlandırılması bakımından sakıncalı olacağı ifade edildi. Adli kontrol hükümlerinin hiçbirinin bu sakıncaları giderme ve ortaya çıkabilecek olumsuz sonuçları bertaraf edebilme niteliğine sahip olmadığı kaydedildi.
Kararda, FETÖ üyeliği ile suçlanan şüpheli ve sanıkların kaçtıkları hatırlatılarak, “Soruşturmaya konu olaylarla ilgili olarak şikayetçi ve mağdurların tam olarak tespit edilerek, henüz şüpheliler hakkındaki şikayet ve beyanların alınamamış olması, delil toplama işlemlerinin halen devam etmesi nedeniyle delilleri karartacakları gibi, soruşturmaya konu eylemleri yeniden gerçekleştirebilecekleri yolunda hakimliğimizde kuvvetli şüphe uyandırmıştır” denildi.
Yaşları 14 ile 17 arasında değişen 62 askeri lise öğrencisi tutuklama kararının ardından cezaevlerine gönderildi. Sözcü
Erdoğan’dan medya kuruluşlarına teşekkür!
Bakanlar Kurulu sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan çok kritik açıklamalarda bulundu. 3 ay süreyle Olağanüstü hal ilan edildiğini açıklayan Erdoğan, 15 Temmuz'da darbe girişimine karşı olan medya kuruluşlarının tamamına teşekkür etti.
Erdoğan yaptığı açıklamada, “Valiliklerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere darbe girişimini haber aldıkları andan itibaren tüm imkanlarıyla, tüm güçleriyle devletlerinin ve milletinin yanında yer alan kurumlarımızın yöneticilerini de tebrik ediyorum. Milletimizin yanında olanlara teşekkür ediyorum. Aynı şekilde darbe teşebbüsü karşısında millet iradesinin yanında saf tutan tüm medya kuruluşlarımıza ve sivil toplum örgütlerimize de şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Erdoğan yaptığı açıklamada, “Valiliklerimiz ve belediyelerimiz başta olmak üzere darbe girişimini haber aldıkları andan itibaren tüm imkanlarıyla, tüm güçleriyle devletlerinin ve milletinin yanında yer alan kurumlarımızın yöneticilerini de tebrik ediyorum. Milletimizin yanında olanlara teşekkür ediyorum. Aynı şekilde darbe teşebbüsü karşısında millet iradesinin yanında saf tutan tüm medya kuruluşlarımıza ve sivil toplum örgütlerimize de şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Dicle Üniversitesi Rektörü Saraç gözaltına alındı
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.
YÖK tarafından, "Yürütülen bazı soruşturmaların selameti açısından" açığa alınan Dicle Üniversitesi Rektörü Saraç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, rektörlük makamında gözaltına alındı. Saraç, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.
Saraç'ın açığa alındığının YÖK tarafından açıklanmasının ardından, bazı belgelerin kaçırılacağı ihbarını alan polis, rektörlük binasında arama başlattı. Aramada, bazı belge ve dokümanlara el konuldu.
Ekiplerin binadaki arama çalışmaları sürüyor.
Öte yandan bazı vatandaşlar, Rektörlük binası önünde FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstererek, slogan attı. Hürriyet
YÖK tarafından, "Yürütülen bazı soruşturmaların selameti açısından" açığa alınan Dicle Üniversitesi Rektörü Saraç, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, rektörlük makamında gözaltına alındı. Saraç, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürüldü.
Saraç'ın açığa alındığının YÖK tarafından açıklanmasının ardından, bazı belgelerin kaçırılacağı ihbarını alan polis, rektörlük binasında arama başlattı. Aramada, bazı belge ve dokümanlara el konuldu.
Ekiplerin binadaki arama çalışmaları sürüyor.
Öte yandan bazı vatandaşlar, Rektörlük binası önünde FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstererek, slogan attı. Hürriyet
Dünya Türkiye'deki OHAL kararını nasıl gördü?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 3 aylık OHAL kararı uluslararası basında yankı uyandırdı.
Reuters
Reuters Haber Ajansı haberi 'son dakika gelişmesi' olarak geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine yer veren Reuters haberi 'Erdoğan Türkiye'de 3 ay OHAL ilan edildiğini açıkladı' başlığıyla duyurdu.
AFP
3 aylık OHAL kararı AFP tarafından da 'son dakika' olarak duyuruldu. AFP haberi Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye'deki darbenin ardından 3 ay süreli OHAL ilan edildiğini açıkladı' başlığıyla yayınladı.
Associated Press
'Başarısız olan darbe girişiminin ardından 3 aylık OHAL ilan edildi.' başlığıyla okuyucularına ulaştırdı.
Haaretz
İsrail'in Haaretz Gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı OHAL kararını 'son dakika' olarak duyuran yayın organlarından biri oldu.
SKY News
'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de üç aylık olağanüstü hal ilan etti' başlığıyla duyurulan haberde Cumhurbaşkanı'nın sözlerine de yer verildi.
CNN
ABD'nin CNN kanalı da OHAL kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri aracılığıyla duyurdu. CNN haberi 'Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: 3 ay süreyle OHAL ilan edilmiştir.' başlığıyla duyurdu.
El Arabiya
El Arabiya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine yer vererek '3 aylık OHAL kararının hukuk devletine ve özgürlüklere karşı olmadığını' duyurdu.
Independent
Independent, internet sitesindeki haberinde, "Darbe girişiminin ardından, Erdoğan 3 ay olağanüstü hal ilan etti" şeklinde duyurdu. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk demokrasisine tehdit nedeniyle önlemler alındığını ifade ettiğini yazdı.
Independent, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Güvenlik Kurulu ile yaptığı toplantının yaklaşık 5 saat sürdüğünü ifade ederek, Erdoğan’ın "Ülkemizde insan hakları ve özgürlüğüne olan bu tehdidi en kısa zamanda ortadan kaldırmak için Olağanüstü Hal’e ihtiyaç var. Olağanüstü hal ilanı demokrasi ve hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması değil, aksine korunmasına yönelik bir tedbirdir" sözlerine yer verdi.
Gazete, olağanüstü hal ilanın, Cumhurbaşkanı ve kabinenin parlamentonun onayını almadan yeni kanunları kabul edebileceği ve gerekli görüldüğü takdirde insan hakları ve özgürlüklerin kısıtlanmasına gidebileceği anlamına geldiğini ifade etti.
Guardian
Guardian gazetesi de internet sitesinde "Erdoğan, darbe girişimin ardından Türkiye’de 3 ay süresince OHAL ilan edildiğini duyurdu. Açıklama, Ankara’da MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından sonra yapıldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu kararı Anayasanın 121. maddesi uyarınca aldığını hatırlatan gazete, Erdoğan’ın "Olağanüstü hl ilanı demokrasi ve hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin korunmasına karşı değildir. Demokrasiden ödün verilemez" sözlerine yer verdi.
Rus basını Türkiye'deki OHAL ilanını böyle gördü
Russia Today
Rusya'nın Russia Today yayın organı 'darbe girişiminin ardından Türkiye'de 3 aylık olağanüstü hal ilan edildi' başlığıyla duyurdu.
Kommersant: Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de OHAL ilan etti
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkede üç ay sürecek OHAL rejimi ilan etti. Erdoğan, askeri darbe girişimi ile bağlantılı olarak vatandaşların hak ve özgürlüklerini en etkili ve hızlı biçimde güvence altına alacak adımlar atılması için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildirdi" diye yazan Kommersant, Türkiye Cumhurbaşkanının, askeri darbe girişiminin arkasında yabancı ülkelerin olabileceğini söylediğini aktardı.
İnterfaks: Tehditlere karşı hızla mücadele edilecek
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkede üç ay sürecek OHAL rejimini duyurdu. OHAL kararı ülkedeki başarısız darbe girişiminden sonra alındı. Erdoğan, Ankara’da hükümet ile görüşmesinin ardından OHAL’i açıkladı. Ona göre, üç ay sürecek olağanüstü hal, tehditler ile olabildiğince hızlı mücadele etmek için hareket imkanı sağlayacak" ifadelerini kullanan İnterfaks ayrıca, isyancılar ile mücadelede hayatını kaybedenleri "şehit" olarak niteledi.
Komsomolskaya Pravda: Erdoğan; Avrupa Birliği’nin OHAL’i eleştirme hakkı yoktur
"Türkiye Cumhurbaşkanı, bu kararın demokrasiyi sadece güçlendireceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri darbe girişimi sonrası OHAL ilan ettiği için Avrupa Birliği’nin eleştirmemesi gerektiğini söyledi."
Lenta.ru: Türkiye’de OHAL açıklandı
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri darbe girişimi ile bağlantılı olarak ülkede olağanüstü durum ilan etti. Darbenin terörist unsurlar içerdiğini belirten Erdoğan, anayasanın 120. maddesine dayanarak, isyanın sonuçlarını hızlıca ortadan kaldırmak için üç ay süreyle OHAL ilan ettiğini söyledi."
İzvestia: Erdoğan, Hak ve özgürlüklerin zarar görmeyeceğini söyledi
"Türkiye lideri ülkede üç ay süreliğine olağan üstü hal ilan etti. Türkiye yönetimi bu kararı ülkedeki başarısız askeri darbe ile ilgili olarak aldı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu ülkede alınan üç ay süreli OHAL kararından sonra Erdoğan, Avrupa Birliği’nin bu karardan dolayı Türkiye’yi eleştirmeye hakkı olmadığını söyledi. Türk lider olağanüstü hal rejimi ile Türkiye’de hak, özgürlükler ve demokrasinin zarar görmeyeceğinin, aksine güçlü hale geleceğinin altını çizdi."
TASS: Erdoğan, Türkiye’de üç aylık olağanüstü hal rejimi ilan etti
"Türkiye’de darbe girişiminden sonra üç aylığına OHAL rejimi açıklandı. Milli Güvenlik Kurulu, terörist gurupların eylemlerine hızlı cevap verebilmek için hükümete üç aylığına OHAL ilan etmesi tavsiyesinde bulundu."
Argumenti i Faktı: Türkiye’de üç aylığına OHAL rejimi açıklandı
"Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine göre bu karar, terörist grupların eylemlerine hızlı cevap verebilmek için gerekliydi."
Reuters
Reuters Haber Ajansı haberi 'son dakika gelişmesi' olarak geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine yer veren Reuters haberi 'Erdoğan Türkiye'de 3 ay OHAL ilan edildiğini açıkladı' başlığıyla duyurdu.
AFP
3 aylık OHAL kararı AFP tarafından da 'son dakika' olarak duyuruldu. AFP haberi Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Türkiye'deki darbenin ardından 3 ay süreli OHAL ilan edildiğini açıkladı' başlığıyla yayınladı.
Associated Press
'Başarısız olan darbe girişiminin ardından 3 aylık OHAL ilan edildi.' başlığıyla okuyucularına ulaştırdı.
Haaretz
İsrail'in Haaretz Gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı OHAL kararını 'son dakika' olarak duyuran yayın organlarından biri oldu.
SKY News
'Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de üç aylık olağanüstü hal ilan etti' başlığıyla duyurulan haberde Cumhurbaşkanı'nın sözlerine de yer verildi.
CNN
ABD'nin CNN kanalı da OHAL kararını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri aracılığıyla duyurdu. CNN haberi 'Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan: 3 ay süreyle OHAL ilan edilmiştir.' başlığıyla duyurdu.
El Arabiya
El Arabiya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerine yer vererek '3 aylık OHAL kararının hukuk devletine ve özgürlüklere karşı olmadığını' duyurdu.
Independent
Independent, internet sitesindeki haberinde, "Darbe girişiminin ardından, Erdoğan 3 ay olağanüstü hal ilan etti" şeklinde duyurdu. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk demokrasisine tehdit nedeniyle önlemler alındığını ifade ettiğini yazdı.
Independent, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli Güvenlik Kurulu ile yaptığı toplantının yaklaşık 5 saat sürdüğünü ifade ederek, Erdoğan’ın "Ülkemizde insan hakları ve özgürlüğüne olan bu tehdidi en kısa zamanda ortadan kaldırmak için Olağanüstü Hal’e ihtiyaç var. Olağanüstü hal ilanı demokrasi ve hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması değil, aksine korunmasına yönelik bir tedbirdir" sözlerine yer verdi.
Gazete, olağanüstü hal ilanın, Cumhurbaşkanı ve kabinenin parlamentonun onayını almadan yeni kanunları kabul edebileceği ve gerekli görüldüğü takdirde insan hakları ve özgürlüklerin kısıtlanmasına gidebileceği anlamına geldiğini ifade etti.
Guardian
Guardian gazetesi de internet sitesinde "Erdoğan, darbe girişimin ardından Türkiye’de 3 ay süresince OHAL ilan edildiğini duyurdu. Açıklama, Ankara’da MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından sonra yapıldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu kararı Anayasanın 121. maddesi uyarınca aldığını hatırlatan gazete, Erdoğan’ın "Olağanüstü hl ilanı demokrasi ve hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklerin korunmasına karşı değildir. Demokrasiden ödün verilemez" sözlerine yer verdi.
Rus basını Türkiye'deki OHAL ilanını böyle gördü
Russia Today
Rusya'nın Russia Today yayın organı 'darbe girişiminin ardından Türkiye'de 3 aylık olağanüstü hal ilan edildi' başlığıyla duyurdu.
Kommersant: Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de OHAL ilan etti
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkede üç ay sürecek OHAL rejimi ilan etti. Erdoğan, askeri darbe girişimi ile bağlantılı olarak vatandaşların hak ve özgürlüklerini en etkili ve hızlı biçimde güvence altına alacak adımlar atılması için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildirdi" diye yazan Kommersant, Türkiye Cumhurbaşkanının, askeri darbe girişiminin arkasında yabancı ülkelerin olabileceğini söylediğini aktardı.
İnterfaks: Tehditlere karşı hızla mücadele edilecek
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ülkede üç ay sürecek OHAL rejimini duyurdu. OHAL kararı ülkedeki başarısız darbe girişiminden sonra alındı. Erdoğan, Ankara’da hükümet ile görüşmesinin ardından OHAL’i açıkladı. Ona göre, üç ay sürecek olağanüstü hal, tehditler ile olabildiğince hızlı mücadele etmek için hareket imkanı sağlayacak" ifadelerini kullanan İnterfaks ayrıca, isyancılar ile mücadelede hayatını kaybedenleri "şehit" olarak niteledi.
Komsomolskaya Pravda: Erdoğan; Avrupa Birliği’nin OHAL’i eleştirme hakkı yoktur
"Türkiye Cumhurbaşkanı, bu kararın demokrasiyi sadece güçlendireceğini söylüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri darbe girişimi sonrası OHAL ilan ettiği için Avrupa Birliği’nin eleştirmemesi gerektiğini söyledi."
Lenta.ru: Türkiye’de OHAL açıklandı
"Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri darbe girişimi ile bağlantılı olarak ülkede olağanüstü durum ilan etti. Darbenin terörist unsurlar içerdiğini belirten Erdoğan, anayasanın 120. maddesine dayanarak, isyanın sonuçlarını hızlıca ortadan kaldırmak için üç ay süreyle OHAL ilan ettiğini söyledi."
İzvestia: Erdoğan, Hak ve özgürlüklerin zarar görmeyeceğini söyledi
"Türkiye lideri ülkede üç ay süreliğine olağan üstü hal ilan etti. Türkiye yönetimi bu kararı ülkedeki başarısız askeri darbe ile ilgili olarak aldı. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu ülkede alınan üç ay süreli OHAL kararından sonra Erdoğan, Avrupa Birliği’nin bu karardan dolayı Türkiye’yi eleştirmeye hakkı olmadığını söyledi. Türk lider olağanüstü hal rejimi ile Türkiye’de hak, özgürlükler ve demokrasinin zarar görmeyeceğinin, aksine güçlü hale geleceğinin altını çizdi."
TASS: Erdoğan, Türkiye’de üç aylık olağanüstü hal rejimi ilan etti
"Türkiye’de darbe girişiminden sonra üç aylığına OHAL rejimi açıklandı. Milli Güvenlik Kurulu, terörist gurupların eylemlerine hızlı cevap verebilmek için hükümete üç aylığına OHAL ilan etmesi tavsiyesinde bulundu."
Argumenti i Faktı: Türkiye’de üç aylığına OHAL rejimi açıklandı
"Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine göre bu karar, terörist grupların eylemlerine hızlı cevap verebilmek için gerekliydi."
14 yıl sonra OHAL.. Peki neler değişecek?
Yoğun gündemden son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. Türkiye'de 3 ay süre ile OHAL ilan edildiği dün gece Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. OHAL gece yarısı 02:00 sularında Resmi Gazete'de yayınlandı. Darbe girişiminden 5 gün sonra alınan kararla OHAL 14 yıl sonra yeniden Türkiye’nin hayatına girdi. Peki OHAL ne anlama geliyor? OHAL ile birlikte iktidara sınırsız kararname yetkisi, valilere süper yetki verildi. Ayrıca OHAL'de kamu düzeni veya kamu güvenini bozabilecek kişilerin belli bölgelere girişi yasaklanabilecek.
PKK terörüne karşı 19 Temmuz 1987’de Güneydoğu’da ilan edilip, 30 Kasım 2002’de de sona eren OHAL’in en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetlerin ‘yasal düzenleme gerektirmeden’ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sınırlandırılabilmesi olarak biliniyor. Bu aşamada önemli olan bir yanı da OHAL sırasında gözaltı süreleri uzatılabiliyor.
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar dün gece Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa’nın OHAL ile ilgili maddeleri şöyle:
HAK VE HÜRRİYETLERE SINIRLAMA
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlanacak ve ardından Meclis’in onayına sunulacak.
Anayasa’nın ilgili maddeleri şöyle:
OHAL, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) da görüşü alınarak ilan edilebiliyor. Hükümetin aldığı OHAL kararı, ülkenin bir ya da birden fazla bölgesinde ya da bütününde 6 ayı geçmemek üzere ilan edilebilebiliyor. Yasaya göre, OHAL uygulamasına, tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinden birinin veya birden fazlasının görülmesi durumunda, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde gidilebiliyor. Yasaya göre, genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla şunlar yapılabilecek:
SINIRSIZ KARARNAME YETKİSİ
OHAL süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91. maddesindeki “Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez” şeklindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnamemeler (KHK) çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
SÜPER YETKİLİ VALİLER
Süper yetkili valilerin de görevlendirildiği OHAL’de koordinasyon, Başbakanlık ya da Başbakanın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacak. Bunun için OHAL ilanına neden olan konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden oluşan OHAL Koordinasyon Kurulu’nun yanı sıra bölge OHAL kurulları da öngörülebilecek. OHAL valileri güvenlik konularının yanı sıra yerel yönetimlere ilişkin de önemli yetkilere sahip olacak. Buna göre, bölge valileri, OHAL’in gerektirdiği durumlarda yerel yönetimlerin organlarınca alınacak kararların uygulanmasında da yetkili olacak. OHAL’in bir ilde ilanı halinde bu konudaki karar alma yetkisi ise il valisinde bulunacak.
GÖZALTI SÜRESİ UZATILABİLİYOR
Anayasa’nın, “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesinde, gözaltı sürelerinin OHAL döneminde uzatılabileceğine ilişkin hüküm bulunuyor. Maddede, “Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir” deniliyor.
OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER
Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmaları ve toplanmaları, araçların seyirleri yasaklanabilecek. Kişilerin, üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el konulabilecek. Olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti getirilebilecek.
YAZILI VE GÖRSEL BASIN YASAKLARI
Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması, çoğaltılması, yayımlanması ve dağıtılması, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulması ve dağıtılması yasaklanabilecek. Yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuat toplatılabilecek. Söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Her nevi sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak gündeme gelebilecek.
TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARI
Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların belli bölgelere girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak sözkonusu olabilecek. Belli bölgelerde güvenliğin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı yasaklamak gündeme gelebilecek. Kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak veya toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yer ve zamanı tayin, tespit ve tahsis etmek, izne bağladığı her türlü toplantıyı izletmek, gözetim altında tutmak veya gerekiyorsa dağıtmak mümkün olavak. Dernek faaliyetlerini, her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak sözkonusu olacak.
OTUZ GÜN İÇİNDE MECLİS’TE
Meclis içtüzüğünün 128’inci maddesine göre, TBMM, olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini otuz gün içinde görüşüp sonuçlandırmak zorunda. TBMM, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim KHK’sini reddedebilecek, aynen veya değiştirerek kabul edebilecek. TBMM olağanüstü hâl KHK’sini reddetmiş ise bu KHK, ret kararının Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkacak. TBMM’nin olağanüstü hâl KHK’leri üzerindeki onay, değiştirerek onay ve ret işlemleri parlamento kararıyla değil, kanunla yapılabilecek.
VURMA EMRİ YETKİSİ
OHAL uygulamasında teslim ol emrine itaat edilmemesi veya silahla mukabeleye yeltenilmesi veya güvenlik kuvvetlerinin meşru müdafaa durumuna düşmeleri halinde görevli güvenlik kuvvetleri mensupları doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilecekler. Güvenlik güçleri hakkında bu nedenle açılan soruşturma işlemleri de tutuksuz yapılacak. Hürriyet
PKK terörüne karşı 19 Temmuz 1987’de Güneydoğu’da ilan edilip, 30 Kasım 2002’de de sona eren OHAL’in en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetlerin ‘yasal düzenleme gerektirmeden’ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sınırlandırılabilmesi olarak biliniyor. Bu aşamada önemli olan bir yanı da OHAL sırasında gözaltı süreleri uzatılabiliyor.
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar dün gece Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa’nın OHAL ile ilgili maddeleri şöyle:
HAK VE HÜRRİYETLERE SINIRLAMA
Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlanacak ve ardından Meclis’in onayına sunulacak.
Anayasa’nın ilgili maddeleri şöyle:
OHAL, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) da görüşü alınarak ilan edilebiliyor. Hükümetin aldığı OHAL kararı, ülkenin bir ya da birden fazla bölgesinde ya da bütününde 6 ayı geçmemek üzere ilan edilebilebiliyor. Yasaya göre, OHAL uygulamasına, tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinden birinin veya birden fazlasının görülmesi durumunda, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde gidilebiliyor. Yasaya göre, genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla şunlar yapılabilecek:
SINIRSIZ KARARNAME YETKİSİ
OHAL süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91. maddesindeki “Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez” şeklindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnamemeler (KHK) çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.
SÜPER YETKİLİ VALİLER
Süper yetkili valilerin de görevlendirildiği OHAL’de koordinasyon, Başbakanlık ya da Başbakanın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacak. Bunun için OHAL ilanına neden olan konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden oluşan OHAL Koordinasyon Kurulu’nun yanı sıra bölge OHAL kurulları da öngörülebilecek. OHAL valileri güvenlik konularının yanı sıra yerel yönetimlere ilişkin de önemli yetkilere sahip olacak. Buna göre, bölge valileri, OHAL’in gerektirdiği durumlarda yerel yönetimlerin organlarınca alınacak kararların uygulanmasında da yetkili olacak. OHAL’in bir ilde ilanı halinde bu konudaki karar alma yetkisi ise il valisinde bulunacak.
GÖZALTI SÜRESİ UZATILABİLİYOR
Anayasa’nın, “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesinde, gözaltı sürelerinin OHAL döneminde uzatılabileceğine ilişkin hüküm bulunuyor. Maddede, “Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir” deniliyor.
OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER
Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmaları ve toplanmaları, araçların seyirleri yasaklanabilecek. Kişilerin, üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el konulabilecek. Olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti getirilebilecek.
YAZILI VE GÖRSEL BASIN YASAKLARI
Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması, çoğaltılması, yayımlanması ve dağıtılması, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulması ve dağıtılması yasaklanabilecek. Yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuat toplatılabilecek. Söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Her nevi sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak gündeme gelebilecek.
TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARI
Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların belli bölgelere girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak sözkonusu olabilecek. Belli bölgelerde güvenliğin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı yasaklamak gündeme gelebilecek. Kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak veya toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yer ve zamanı tayin, tespit ve tahsis etmek, izne bağladığı her türlü toplantıyı izletmek, gözetim altında tutmak veya gerekiyorsa dağıtmak mümkün olavak. Dernek faaliyetlerini, her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak sözkonusu olacak.
OTUZ GÜN İÇİNDE MECLİS’TE
Meclis içtüzüğünün 128’inci maddesine göre, TBMM, olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini otuz gün içinde görüşüp sonuçlandırmak zorunda. TBMM, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim KHK’sini reddedebilecek, aynen veya değiştirerek kabul edebilecek. TBMM olağanüstü hâl KHK’sini reddetmiş ise bu KHK, ret kararının Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkacak. TBMM’nin olağanüstü hâl KHK’leri üzerindeki onay, değiştirerek onay ve ret işlemleri parlamento kararıyla değil, kanunla yapılabilecek.
VURMA EMRİ YETKİSİ
OHAL uygulamasında teslim ol emrine itaat edilmemesi veya silahla mukabeleye yeltenilmesi veya güvenlik kuvvetlerinin meşru müdafaa durumuna düşmeleri halinde görevli güvenlik kuvvetleri mensupları doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilecekler. Güvenlik güçleri hakkında bu nedenle açılan soruşturma işlemleri de tutuksuz yapılacak. Hürriyet
20 Temmuz 2016 Çarşamba
Tüm askeri hakim ve savcılar hakkında soruşturma açıldı
Milli Savunma Bakanlığınca askeri yargıda görevli tüm askeri hakim ve savcılar hakkında soruşturma başlatıldı, bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcı görevden uzaklaştırıldı.
Milli Savunma Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, askeri yargıda görevli tüm askeri hakimler hakkında soruşturma başlatıldı. Bakanlık bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı. Hürriyet
Milli Savunma Bakanlığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, askeri yargıda görevli tüm askeri hakimler hakkında soruşturma başlatıldı. Bakanlık bu kapsamda 262 askeri hakim ve savcıyı görevden uzaklaştırdı. Hürriyet
Yıllık izinden çağrılan memurlara müjde!
Başbakanlık Genelgesi ile ikinci bir emre kadar yıllık izinleri kaldırılan kamu çalışanlarından paket tur alanların sözleşmeden dönme hakları bulunuyor.
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kamuda çalışanların tüm izinlerinin ikinci bir emre kadar kaldırıldığını anımsattı.
İzinler iptal edildiği için tatil planları yapan ve paket tur sözleşmesi imzalayan tüketicilerin zor durumda kaldığını kaydeden Mumcuoğlu, tüketicilerin paket tur sözleşmelerinde hakları olduğunu ifade etti.
Mumcuoğlu, "Paket Tur Sözleşmesi Yönetmeliği"nin, "Sözleşmenin Feshi" başlıklı 16. maddesinde bunların düzenlendiğini belirtti.
Mumcuoğlu, şunları kaydetti:
"Sözleşmede 'Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan
bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir. Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur' hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, katılımcı gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngörülmeyen bu durum karşısında (darbeye teşebbüs nedeni ile izinlerin iptal edilmiş olması)
sözleşmeden dönme hakkına sahiptir."
TÜROFED: Hakları korunacak
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakanlık'ın 18 Temmuz 2016 tarihinde 1. Mükerrer Resmi Gazetesi'nde yayınlanan genelgesine istinaden TÜROFED olarak, tatilini erken kesip geri dönen kamu personeline, konaklama yapmadığı gün sayısı bedelinin hiçbir kesintiye uğramadan iadesinin yapılacağını kaydetti.
İleriye dönük rezervasyon yaptırmış kamu personellerinin önceden ödemiş oldukları tatil bedellerinin de hiçbir kesintiye uğramadan ve herhangi bir no-show bedeli (Müşterinin yer ayırttığı halde otele gelmemesi durumunda oda fiyatının tazmin edilmesi) iadesinin yapılacağını vurgulayan Ayık, sözlerine şöyle devam etti:
"Münferit seyahat edenlerin yaptırmış olduğu münferit veya bir acente üzerinden paket tur alarak yaptırmış oldukları rezervasyonlar için de aynı uygulama geçerli. Bu şekilde rezervasyon yaptırmış misafirlerin tatillerini ertelemek istemeleri durumunda, yine herhangi bir bedel ve kesinti talep edilmeden ertelemelerin yapılması hususlarında gereği yapılacak." cnntürk
Adana Barosu Tüketici Hakları Komisyonu Başkanı Turgay Mumcuoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, kamuda çalışanların tüm izinlerinin ikinci bir emre kadar kaldırıldığını anımsattı.
İzinler iptal edildiği için tatil planları yapan ve paket tur sözleşmesi imzalayan tüketicilerin zor durumda kaldığını kaydeden Mumcuoğlu, tüketicilerin paket tur sözleşmelerinde hakları olduğunu ifade etti.
Mumcuoğlu, "Paket Tur Sözleşmesi Yönetmeliği"nin, "Sözleşmenin Feshi" başlıklı 16. maddesinde bunların düzenlendiğini belirtti.
Mumcuoğlu, şunları kaydetti:
"Sözleşmede 'Katılımcının gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan
bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir. Bu madde kapsamında yapılacak bedel iadelerinin, fesih bildiriminin paket tur düzenleyicisi veya aracısına ulaşmasından itibaren on dört gün içerisinde katılımcıya yapılması zorunludur' hükmü yer almaktadır.
Görüldüğü gibi, katılımcı gerekli tüm özeni göstermesine rağmen öngörülmeyen bu durum karşısında (darbeye teşebbüs nedeni ile izinlerin iptal edilmiş olması)
sözleşmeden dönme hakkına sahiptir."
TÜROFED: Hakları korunacak
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başbakanlık'ın 18 Temmuz 2016 tarihinde 1. Mükerrer Resmi Gazetesi'nde yayınlanan genelgesine istinaden TÜROFED olarak, tatilini erken kesip geri dönen kamu personeline, konaklama yapmadığı gün sayısı bedelinin hiçbir kesintiye uğramadan iadesinin yapılacağını kaydetti.
İleriye dönük rezervasyon yaptırmış kamu personellerinin önceden ödemiş oldukları tatil bedellerinin de hiçbir kesintiye uğramadan ve herhangi bir no-show bedeli (Müşterinin yer ayırttığı halde otele gelmemesi durumunda oda fiyatının tazmin edilmesi) iadesinin yapılacağını vurgulayan Ayık, sözlerine şöyle devam etti:
"Münferit seyahat edenlerin yaptırmış olduğu münferit veya bir acente üzerinden paket tur alarak yaptırmış oldukları rezervasyonlar için de aynı uygulama geçerli. Bu şekilde rezervasyon yaptırmış misafirlerin tatillerini ertelemek istemeleri durumunda, yine herhangi bir bedel ve kesinti talep edilmeden ertelemelerin yapılması hususlarında gereği yapılacak." cnntürk
15 bin 200 Milli Eğitim personeli açığa alındı
15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 15 bin 200 kamu personeli açığa alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin 200 kamu personelinin açığa alınarak, haklarında soruşturma başlatıldığını duyurdu. MEB’in resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, bakanlık olarak ‘FETÖ örgütü’ ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü bağlantılı cuntacı bir grup ülkemizin demokratik hukuk düzenine ve kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişine yönelik bir darbe teşebbüsünde bulunmuş, bu teşebbüs devletimizin ve milletimizin ortaya koyduğu ortak dayanışma ve üstün gayret sayesinde bertaraf edilmiştir. Bu olay da göstermiştir ki, mezkûr terör örgütüyle bağlantılı tüm kişi, kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde mücadele edilmeli ve bu örgütün bütün faaliyet alanları ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığı olarak, bu yapıya ait tüm özel eğitim kurumları ve okullar ile barınma merkezlerinin yanı sıra, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında görev yapan FETÖ örgütüyle irtibatlı kamu personeline yönelik olarak kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.” DHA
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 15 bin 200 kamu personelinin açığa alınarak, haklarında soruşturma başlatıldığını duyurdu. MEB’in resmi internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, bakanlık olarak ‘FETÖ örgütü’ ile irtibatlı kamu personeline yönelik kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü belirtilerek, şöyle denildi:
“Bilindiği üzere, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY terör örgütü bağlantılı cuntacı bir grup ülkemizin demokratik hukuk düzenine ve kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişine yönelik bir darbe teşebbüsünde bulunmuş, bu teşebbüs devletimizin ve milletimizin ortaya koyduğu ortak dayanışma ve üstün gayret sayesinde bertaraf edilmiştir. Bu olay da göstermiştir ki, mezkûr terör örgütüyle bağlantılı tüm kişi, kurum ve kuruluşlarla etkin bir şekilde mücadele edilmeli ve bu örgütün bütün faaliyet alanları ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda Millî Eğitim Bakanlığı olarak, bu yapıya ait tüm özel eğitim kurumları ve okullar ile barınma merkezlerinin yanı sıra, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında görev yapan FETÖ örgütüyle irtibatlı kamu personeline yönelik olarak kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Bugün itibarıyla, Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 15 bin 200 kamu personeli açığa alınmış, bu kişiler hakkında soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Bakanlığımızın bu yöndeki çalışmaları devam etmekte olup, kamuoyu gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.” DHA
İstanbul’da 992 asker tutuklandı
15 Temmuz darbe girişiminin ardından İstanbul'da gözaltına alınanlardan 992'si tutuklanırken, 121 kişi 'adli kontrol hükmü' uygulanarak salıverildi. Şüphelilerden 58'i ise serbest bırakıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki FETÖ/PDY üyelerince gerçekleşen darbe kalkışmasında, İstanbul’da gözaltına alınan askerlerden, şu ana kadar bin 161 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 992’si tutuklanırken, 121 kişi ‘adli kontrol hükmü’ uygulanarak salıverildi.Şüphelilerden 58’i ise serbest bırakıldı. Sözcü
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki FETÖ/PDY üyelerince gerçekleşen darbe kalkışmasında, İstanbul’da gözaltına alınan askerlerden, şu ana kadar bin 161 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 992’si tutuklanırken, 121 kişi ‘adli kontrol hükmü’ uygulanarak salıverildi.Şüphelilerden 58’i ise serbest bırakıldı. Sözcü
Fuat Avni yakalandı iddiası
Twitter jurnalcisi Fuat Avni'nin yakalandığı iddia edildi.
Başbakanlık Ek Binası’na dün gece düzenlenen operasyonda, ‘Fuat Avni’ olarak bilinen Twitter hesabını yöneten kişinin yakalandığı iddia edildi.
Milliyet Gazetesi Ankara temsilcisi Tolga Şardan, CNN Türk canlı yayınında “Dün gece Ankara’da Başbakanlık ek binada bir operasyon düzenlendi ve kamuoyunda Fuat Avni olarak bilinen kişiyle ilgili gözaltılar yapıldı. 9 kişi ve bu hesabın başındaki kişi gözaltına alındı” diye konuştu.
İşte Fuat Avni isimli hesaptan atılan son tweet:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)