Sosyal medya şu sıralar ‘sahte psikolog’ iddiası ile çalkalanıyor. Özel bir üniversitenin psikoloji-sosyoloji bölümünde mezun olduğunu söyleyen Çağla Düvenci Sönmez, bu unvanla televizyon programlarına katıldı, bir çok ünlü firmaya ait ürünün tanıtımını yaptı.
hurriyet.com.tr'de yer alan habere göre Sosyal medyanın etkin bir kullanıcısı olan Sönmez’in Instagram’da takipçi sayısı 190 bine yakın. Sönmez, üyesi olduğu tüm sosyal medya alanlarında kendisini ‘psikolog-sosyolog’ olarak tanıtıyor. Danışmanlık hizmeti için fatura kestiğini belirten Sönmez, bir kadının, yemek problemi olan yakını için yönelttiği soruya, yüz yüze görüşmede 250 TL+KDV ücret aldığını belirtiyor.
Yine Sönmez’in paylaşımlarına göre, özellikle bebek ve çocuklara yönelik üretim yapan firmaların ürün tanıtımlarını yaptığı anlaşıldı. Ancak Sönmez ile ilgili yapılan araştırmalarda psikoloji bölümü mezunu olmadığı anlaşılıyor. Bilgi Üniversitesi Öğrenci İşleri’nden alınan yanıta göre Sönmez 27 Ocak 2010’da Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Okulun verdiği bilgiye göre Sönmez’in diploma numarası ise 127.. olarak kayıtlara girdi.
Başbakanlığa bildirdiler
Aralarında Sönmez’in takipçilerinin de olduğu çok sayıda kişinin BİMER başvurusunda, Sönmez hakkında gerekli araştırmanın yapılması istendi. Başvurularda, durumdan haberi olmayan çok sayıda kadının kandırıldığı öne sürüldü. Öte yandan, Sönmez ile bazı takipçileri arasında da sosyal medya hesapları üzerinde tartışmaların yaşandığı anlaşıldı. Sönmez’in, kendisini eleştiren bazı takipçilere ‘şişko’, ‘şizofren’ gibi ağır ifadeler kullandığı anlaşıldı.
Faturayı kestim vergiyi ödedim
Sönmez, Instagram hesabı üzerinden önceki akşam yaptığı açıklamada ise “Aklıselim bir insan psikolojik danışmanlık almadığı birinin diplomasını neden bu denli sorgular? Bugüne kadar benden danışmanlık almış kişiler danışmanlık şirketim tarafından faturalandırılmış, vergisi ödenmiş. 2 yıldır bloggerlığa ağırlık vermem sebebiyle danışmanlık da vermiyorum. Ben bloggerım. Şirketim var mı vergi borcum var mı merak eden girip ticaret odasından arayabilir. Geri kalan kısım çalıştığım markalarla beni ilgilendirir. Kimseye ispatlayacağım bir durum yok” dedi.
Psikologlar Derneği'ne iletildi
Öte yandan konu ile ilgili Türk Psikologlar Derneği’ne de başvurulduğu öğrenildi. Derneğin etik kurulunun konu ile ilgili bilgilendirildiği anlaşıldı. Konu ile ilgili Hurriyet.com.tr’ye konuşan psikologlar ise “Ne yazık ki, başka meslek gruplarında olduğu gibi bizim meslekte de bu noktada sorun var. Psikoloji mezunu olmayan bu konuda eğitimi olmayan kişilerin, çocuk psikolojisi gibi hassas bir alanda ‘hizmet’ veriyor olmaları oldukça sorunlu. Danışmanlık hizmeti ada altında alınan ücret de kesilen fatura da suç oluşturuyor” dedi.
20 Aralık 2016 Salı
150 bin emekli memura ikramiye farkı
Yeni çıkacak yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için ikramiye ödenecek. Noyan Doğan Hürriyet gazetesinde yeni düzenlemeyi ele aldı.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Ek ikramiyenin 7 bin 500 liraya kadar olan kısmı, yasanın çıkması halinde ocak ayından itibaren 3 ay içinde, kalanı ise 2018’de ödenecek. En düşük memur emeklisi 10 bin liradan fazla ikramiye alabilecek.
Yıllardır memur emeklilerinin ne büyük sorunu, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar 30 hizmet yılından fazla ikramiye alamamalarıydı. Daha açık şöyle anlatayım. Memur emeklisi, ister 35 yıl çalışsın, ister 40 yıl, isterse de 45 yıl; emekli olduğunda 30 yıl üzerinden ikramiyeye hak kazanabiliyor; 10-15 yılı, hatta 20 yıllık çalışmasının karşılığını alamıyordu. Neden, diyecek olursanız; kanun böyleydi de ondan.
2015’in başında ise Anayasa Mahkemesi, kanunda yazan, ‘emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz’ maddesini iptal etti. Böylece yıllardır süren haksız uygulama son buldu. Bu tarihten sonra emekli olanlar, kaç yıl çalıştılarsa o süre üzerinden ikramiye aldılar. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), mahkeme kararının geçmişe yönelik uygulanamayacağını gerekçe göstererek, 2015 öncesi emekli olanların, ikramiye farkı için yaptığı başvuruları geri çevirdi. Hal böyle olunca da emekliler birer birer dava açmaya başladı.
Ne kadar ikramiye alacaksınız
Şimdi ise hem mahkemelerde yaşanan sorunların çözümü hem de geçmişte emekli olanların hak kayıplarının telafisi için hükümet harekete geçti. Önümüzdeki günlerde çıkması beklenen torba yasa ile 30 yıldan fazla hizmeti olan memur emeklilerine, çalıştıkları her fazla yıl için emekli ikramiyesi ödenecek. Yasanın yıl sonuna yetişmesi halinde, emeklilere 2017’nin Ocak ayında ikramiyeleri ödenmeye başlayacak.
Peki, ne kadar fark ödenecek? Emekli memurlar, ikramiye farklarını, emekli oldukları yıldaki maaş katsayısı üzerinden alacaklar. Çok basit bir örnekle anlatayım: 35 yıllık memuriyetiniz var, 2010 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye alabildiniz. Diyelim ki, ikramiyeye konu olan maaşınız da o tarihte, 1200 lira. Alacağınız ikramiye farkı 6 bin liraya yakın olacak.
Ödemeler iki yılda yapılacak
Yasa çıktıktan sonra, bir yıl içinde başvuran emeklilere, alacakları ek ikramiyenin 7500 liraya kadar olan kısmı, başvuru tarihinden itibaren 3 ay içinde ödenecek. Kalan kısım ise, ertesi yılın aynı ayı içinde kanunu faiziyle birlikte ödenecek. Bunu da örnekleyeyim. Diyelim ki, 13 bin liralık ek ikramiye alacaksınız, 2017’nin Ocak ayında başvurdunuz. Bunun 7500 lirasını üç ay içinde SGK size ödeyecek, kalan 5500 lirayı da yasal faiziyle birlikte 2018’nin Ocak-Mart döneminde alacaksınız.
Daha iyi anlaşılması adına bir örnek daha vereyim. 40 yıllık hizmet yılınız var, 2000 yılında emekli oldunuz ve 30 yıllık ikramiye aldınız. Yeni düzenleme çerçevesinde, 2000 yılındaki maaşınıza göre hesaplanan emekli ikramiyesine göre siz ya da hak sahipleri 10 yıllık daha ikramiye alabilecek.
Bu haktan en düşük kademedeki memurdan en yüksek makamdaki memura kadar tüm emeklileri yararlanacak. Yasa ile çıkacak düzenlemenin ise yaklaşık 150 bin memur emeklisini ilgilendireceği tahmin ediliyor.
Meksika'da patlama: 29 ölü, 70'ten fazla yaralı
Meksika'nın ünlü havai fişek pazarında patlama meydana geldi. Olayda ilk belirlemelere göre 29 kişi hayatını kaybetti.
Meksika'nın başkenti Mexico City'de bir havai fişek mağazasında yaşanan patlamada en az 29 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı bildirildi. Meksika Federal Polisi, kent merkezine 32 kilometre mesafedeki SanPablito bölgesinde bir havai fişek mağazasında patlama olduğunu açıkladı.Polis, ilk belirlemelere göre 29 kişinin hayatını kaybettiğini, 70 kişinin yaralandığını duyurdu. Patlama nedeniyle çevredeki binaların zarar gördüğünü de aktaran yetkililer, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediyor. cnntürk
Meksika'nın başkenti Mexico City'de bir havai fişek mağazasında yaşanan patlamada en az 29 kişinin öldüğü, 70 kişinin yaralandığı bildirildi. Meksika Federal Polisi, kent merkezine 32 kilometre mesafedeki SanPablito bölgesinde bir havai fişek mağazasında patlama olduğunu açıkladı.Polis, ilk belirlemelere göre 29 kişinin hayatını kaybettiğini, 70 kişinin yaralandığını duyurdu. Patlama nedeniyle çevredeki binaların zarar gördüğünü de aktaran yetkililer, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ediyor. cnntürk
AVM’lere sivil polis kontrolü
Terör nedeniyle güvenliği en üst seviyeye çıkaran alışveriş merkezlerinde yeni bir uygulama daha başladı. AVM’lere müşteri gibi giden sivil polisler, güvenlik açıklarını tespit edip AVM yönetimlerine rapor sunuyor.
Hürriyet'in haberine göre son dönemlerde yaşanan terör saldırıları sonrası alışveriş merkezleri (AVM) de güvenlik önlemlerini arttırdı. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü ile de işbirlikleri yapıldığını anlatan İstinyepark Genel Müdürü Uğur Berk, “Bir yıl önce AVM’lerde güvenlik önlemleri azaltılsın tartışmaları vardı. Ancak artık bu alana yapılan yatırımlar da arttı. AVM’lerde güvenlik özel şirketler tarafından sağlanıyor. Ancak sivil polisler de müşteri gibi girip güvenlik zafiyetlerini tespit ediyor. Bunları AVM’lere rapor olarak sunuyor. Biz de bu raporlar doğrultusunda çalışma yapıyoruz” dedi.
Ziyaretçi sayısı
Türkiye’deki gelişmelerin sektöre etkisini değerlendiren Uğur Berk, şunları söyledi: “Özellikle terör saldırılarının olduğu dönemde AVM ziyaret sayılarında düşüş görüldü ancak ortalama sonuçlara baktığımızda seneyi normal seviyelerde tamamladık. AVM’deki güvenlikçilerin alanında uzman kişilerden seçiyoruz. Eski özel harekatçılar ve askerler tercih ediliyor. Bu gelişmeler Türkiye’de mağaza açmak isteyen yabancı markaları da etkiledi. Eskiden yabancı markalar İstinyepark’ta mağaza açmak için sıraya girerdi. Artık sadece yerli markalar sırada.”
Ciro arttı
Berk, şöyle konuştu: “Yıllık 16.5 milyon ziyaretçi sayısıyla İstinyepark İstanbul’da lüks tüketimin en önemli merkezlerinden biri konumunda. AVM’deki turist sayısı bu yıl yüzde 30 düştü ancak ciro yıl boyunca yüzde 4 arttı. Yerli tüketici de lüks ürünlere yöneldi. Özellikle genç nüfus indirimler sayesinde lüks ürünleri tercih etti. Kasım ayında ciro bir önceki yıla oranlar yüzde 15 arttı.”
AVM’deki C&A mağazasıyla ilgili de bilgi veren Berk, “Bu marka Defacto bünyesine geçti ancak mağaza LC Waikiki oldu” dedi.
Liraya geçmediler ama kuru sabitlediler
Son dönemlerde AVM ve perakendeciler arasında yaşanan kira tartışmalarını da değerlendiren Uğur Berk, şöyle konuştu: “Markaların ciroları arttı ama bunda kampanyaların etkisi büyüktü. Bu yüzden de karlılıklar düştü. Biz 4 ay önce kuru sabitledik. Doları 2.75 TL, Euro’yu ise 3.00 TL’ye sabitledik. Biz bu konuda her zaman markaların yanında olduk.” Berk, İzmir’de 250 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen, İzmir İstinyepark’ın 2018’de açılacağını bildirdi.
Hürriyet'in haberine göre son dönemlerde yaşanan terör saldırıları sonrası alışveriş merkezleri (AVM) de güvenlik önlemlerini arttırdı. Bu konuda Emniyet Genel Müdürlüğü ile de işbirlikleri yapıldığını anlatan İstinyepark Genel Müdürü Uğur Berk, “Bir yıl önce AVM’lerde güvenlik önlemleri azaltılsın tartışmaları vardı. Ancak artık bu alana yapılan yatırımlar da arttı. AVM’lerde güvenlik özel şirketler tarafından sağlanıyor. Ancak sivil polisler de müşteri gibi girip güvenlik zafiyetlerini tespit ediyor. Bunları AVM’lere rapor olarak sunuyor. Biz de bu raporlar doğrultusunda çalışma yapıyoruz” dedi.
Ziyaretçi sayısı
Türkiye’deki gelişmelerin sektöre etkisini değerlendiren Uğur Berk, şunları söyledi: “Özellikle terör saldırılarının olduğu dönemde AVM ziyaret sayılarında düşüş görüldü ancak ortalama sonuçlara baktığımızda seneyi normal seviyelerde tamamladık. AVM’deki güvenlikçilerin alanında uzman kişilerden seçiyoruz. Eski özel harekatçılar ve askerler tercih ediliyor. Bu gelişmeler Türkiye’de mağaza açmak isteyen yabancı markaları da etkiledi. Eskiden yabancı markalar İstinyepark’ta mağaza açmak için sıraya girerdi. Artık sadece yerli markalar sırada.”
Ciro arttı
Berk, şöyle konuştu: “Yıllık 16.5 milyon ziyaretçi sayısıyla İstinyepark İstanbul’da lüks tüketimin en önemli merkezlerinden biri konumunda. AVM’deki turist sayısı bu yıl yüzde 30 düştü ancak ciro yıl boyunca yüzde 4 arttı. Yerli tüketici de lüks ürünlere yöneldi. Özellikle genç nüfus indirimler sayesinde lüks ürünleri tercih etti. Kasım ayında ciro bir önceki yıla oranlar yüzde 15 arttı.”
AVM’deki C&A mağazasıyla ilgili de bilgi veren Berk, “Bu marka Defacto bünyesine geçti ancak mağaza LC Waikiki oldu” dedi.
Liraya geçmediler ama kuru sabitlediler
Son dönemlerde AVM ve perakendeciler arasında yaşanan kira tartışmalarını da değerlendiren Uğur Berk, şöyle konuştu: “Markaların ciroları arttı ama bunda kampanyaların etkisi büyüktü. Bu yüzden de karlılıklar düştü. Biz 4 ay önce kuru sabitledik. Doları 2.75 TL, Euro’yu ise 3.00 TL’ye sabitledik. Biz bu konuda her zaman markaların yanında olduk.” Berk, İzmir’de 250 milyon dolarlık yatırımla gerçekleştirilen, İzmir İstinyepark’ın 2018’de açılacağını bildirdi.
FETÖ’nün emniyet şeması ortaya çıktı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan özel ekip tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanmasının şeması ortaya çıkarıldı.
15 Temmuz hain Darbe Girişimin ardından İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla özel 100 kişilik ekip kurularak, Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanması ortaya çıkarılması için çalışma başlatılmıştı. Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında örgütün sözde ‘Abi’ ve ‘İmam’ konumundaki örgüt yöneticileri belirlenerek bir şema oluşturuldu.
Fetullah Gülen’in Kainat İmamı olarak gösterildiği şemada, Türkiye İmamı Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil, Polis memurları Türkiye İmamı’nın ise Süleyman Uysal olduğu öğrenildi. Şemada Rütbeliler Türkiye İmamı olarak görev yapan kişinin kimliğinin henüz belirlenemediği öğrenildi. Ayrıca şemada FETÖ’nün bölgelere ayrıldığı değerlendirilen çalışmada Polisler Marmara İmamı olarak ‘Mehmet’ kod adını kullanan Muhammet Alıç, altında bulunan Polisler Marmara Bölge Sekreteri olarak ‘Mesut’ kod adıyla Bülent Ecevit Bahadır’ın bulunuyor. Bülent Ecevit Bahadır’a bağlı olan kısımda ise evlilik imamı ‘Hasan’ kod adlı Hüseyin Sarı, Bilişim İmamı ‘Sinan’ kod adlı Salih Cömert ile Arayapıcı imam ‘Ali’ kod adlı Ahmet Şahsuvaroğlu’nun bulunduğu görülüyor.
Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan 456 polis çıkartıldıkları mahkemeler tarafından tutuklanırken, 550 polis hakkında yürütülen soruşturmaların ise devam ettiği öğrenildi. Öte yandan yürütülen çalışma kapsamında emniyet ağabeyliği yaptığı tespit edilen 166 kişiden 105’i tutuklanırken, 61’inin ise yurt dışında olduğu öğrenildi. cnntürk
15 Temmuz hain Darbe Girişimin ardından İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla özel 100 kişilik ekip kurularak, Fetullahçı Terör Örgütü’nün emniyet yapılanması ortaya çıkarılması için çalışma başlatılmıştı. Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında örgütün sözde ‘Abi’ ve ‘İmam’ konumundaki örgüt yöneticileri belirlenerek bir şema oluşturuldu.
Fetullah Gülen’in Kainat İmamı olarak gösterildiği şemada, Türkiye İmamı Kozanlı Ömer olarak bilinen Osman Hilmi Özdil, Polis memurları Türkiye İmamı’nın ise Süleyman Uysal olduğu öğrenildi. Şemada Rütbeliler Türkiye İmamı olarak görev yapan kişinin kimliğinin henüz belirlenemediği öğrenildi. Ayrıca şemada FETÖ’nün bölgelere ayrıldığı değerlendirilen çalışmada Polisler Marmara İmamı olarak ‘Mehmet’ kod adını kullanan Muhammet Alıç, altında bulunan Polisler Marmara Bölge Sekreteri olarak ‘Mesut’ kod adıyla Bülent Ecevit Bahadır’ın bulunuyor. Bülent Ecevit Bahadır’a bağlı olan kısımda ise evlilik imamı ‘Hasan’ kod adlı Hüseyin Sarı, Bilişim İmamı ‘Sinan’ kod adlı Salih Cömert ile Arayapıcı imam ‘Ali’ kod adlı Ahmet Şahsuvaroğlu’nun bulunduğu görülüyor.
Özel ekip tarafından yürütülen çalışma kapsamında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan 456 polis çıkartıldıkları mahkemeler tarafından tutuklanırken, 550 polis hakkında yürütülen soruşturmaların ise devam ettiği öğrenildi. Öte yandan yürütülen çalışma kapsamında emniyet ağabeyliği yaptığı tespit edilen 166 kişiden 105’i tutuklanırken, 61’inin ise yurt dışında olduğu öğrenildi. cnntürk
Beşiktaş saldırısında 1 şehit daha
Beşiktaş'ta meydana gelen terör saldırısında ağır yaralanan Çevikkuvvet polisi Ufuk Bozgeyik tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Saldırıda şehit olanların sayısı 45 oldu. Bozgeyik Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu.
Saldırıda şehit olanların sayısı 45 oldu. Bozgeyik Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu.
ALS hastaları nefessiz kalmayacak!
ALS hastaları için düzenlenen “Yaşatmak İçin Adım At” projesi hayata geçti. Proje kapsamında ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alın
ALS-MNH Derneği, 38. İstanbul Maratonuyla başlattıkları “Yaşatmak İçin Adım At” projesini tamamladı. Yaklaşık iki ay süren kampanya ile ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alındı. Cihazların teslim töreni, kampanyanın her aşamasında destek ve emeklerini esirgemeyen koşucu ve destekçilerle birlikte gerçekleştirildi.
ALS Derneği Başkanı İsmail Göçek, hastaların ilerleyen safalarda solunum cihazlarına bağlandığını ve elektrik kesintilerinin ALS hastaları için ölümcül olabildiğini hatırlattı. Göçek, “Yaşamak İçin Bir Adım At” projesi kapsamında kendilerine destek veren 215 koşucu ve 639 bağışçı ile 53 bin TL’lik bağış topladıklarını söyledi. Bağışlarla, 20 jeneratör ve 10 taşıma lifti alındığını belirtti. Göçek, kampanyaya ve kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
ALS MNH Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nilüfer Şeftalicioğlu, hastaların yaşam kalitesini arttırmak için çalıştıklarını, hedeflerinin bir bakım merkezi kurmak olduğunu söyledi. Şeftalicioğlu derneklerinin, anne-babası ALS hastası olan çocuklara burs verdiğini de belirtti.
Törende, Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği; İstanbul Fizik, Tedavi, Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi; İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi; Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Bağcılar Belediyesi; Kemerburgaz Üniversitesi; Küçükçekmece Rehberlik ve Araştırma Merkezi; Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi; Gaziosmanpaşa Belediyesi; Başakşehir Devlet Hastanesi; Maltepe Beledeyisi; Kartal Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Unilever temsilcilerine ALS Hastaları adına koştukları için teşekkür edilerek plaketleri ve madalyaları teslim edildi.
ALS Nedir?
Kaslarda erime ve güç kaybına neden olan ALS, Stephen Hawking hastalığı olarak da biliniyor. Birkaç yıl “Ice Bucket Challenge” adlı buz dökme kampanyasıyla hastalığın tüm dünyada bilinirliliği arttı. Hastalığın kökeninde, beyin sapı ve omurilikte bozulma yatıyor. Hastalık, bir süre sonra kaslarda erime ve güç kaybına neden oluyor. ALS hastaları tek başlarına hareket etmekte güçlük çekiyor, yatarak ya da tekerlekli sandalyede yaşamlarını sürdürüyorlar. Hastalığın ilerleyen aşamasında solunum kasları güçsüzleşiyor. Nefes alıp vermede güçlük çeken hastalar, aynı zamanda yeterli şekilde beslenemiyor. Solunum cihazlarına bağlı yaşayan hastalar için elektrik kesintileri hayati önem taşıyor.
ALS-MNH Derneği, 38. İstanbul Maratonuyla başlattıkları “Yaşatmak İçin Adım At” projesini tamamladı. Yaklaşık iki ay süren kampanya ile ALS hastaları için jeneratör ve hasta taşıma lifti alındı. Cihazların teslim töreni, kampanyanın her aşamasında destek ve emeklerini esirgemeyen koşucu ve destekçilerle birlikte gerçekleştirildi.
ALS Derneği Başkanı İsmail Göçek, hastaların ilerleyen safalarda solunum cihazlarına bağlandığını ve elektrik kesintilerinin ALS hastaları için ölümcül olabildiğini hatırlattı. Göçek, “Yaşamak İçin Bir Adım At” projesi kapsamında kendilerine destek veren 215 koşucu ve 639 bağışçı ile 53 bin TL’lik bağış topladıklarını söyledi. Bağışlarla, 20 jeneratör ve 10 taşıma lifti alındığını belirtti. Göçek, kampanyaya ve kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
ALS MNH Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nilüfer Şeftalicioğlu, hastaların yaşam kalitesini arttırmak için çalıştıklarını, hedeflerinin bir bakım merkezi kurmak olduğunu söyledi. Şeftalicioğlu derneklerinin, anne-babası ALS hastası olan çocuklara burs verdiğini de belirtti.
Törende, Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği; İstanbul Fizik, Tedavi, Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi; İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi; Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi; Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Bağcılar Belediyesi; Kemerburgaz Üniversitesi; Küçükçekmece Rehberlik ve Araştırma Merkezi; Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi; Gaziosmanpaşa Belediyesi; Başakşehir Devlet Hastanesi; Maltepe Beledeyisi; Kartal Belediyesi, Kadıköy Belediyesi ve Unilever temsilcilerine ALS Hastaları adına koştukları için teşekkür edilerek plaketleri ve madalyaları teslim edildi.
ALS Nedir?
Kaslarda erime ve güç kaybına neden olan ALS, Stephen Hawking hastalığı olarak da biliniyor. Birkaç yıl “Ice Bucket Challenge” adlı buz dökme kampanyasıyla hastalığın tüm dünyada bilinirliliği arttı. Hastalığın kökeninde, beyin sapı ve omurilikte bozulma yatıyor. Hastalık, bir süre sonra kaslarda erime ve güç kaybına neden oluyor. ALS hastaları tek başlarına hareket etmekte güçlük çekiyor, yatarak ya da tekerlekli sandalyede yaşamlarını sürdürüyorlar. Hastalığın ilerleyen aşamasında solunum kasları güçsüzleşiyor. Nefes alıp vermede güçlük çeken hastalar, aynı zamanda yeterli şekilde beslenemiyor. Solunum cihazlarına bağlı yaşayan hastalar için elektrik kesintileri hayati önem taşıyor.
İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor
Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde 6 yaşındaki Yasin Efe Kabasakal'ın boğaz ağrısı şikayetiyle gittiği sağlık ocağında yapılan iğnenin ardından kalbinin durduğu iddia edildi.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık İlçesi'nde 6 yaşındaki Yasin Efe Kabasakal'ın boğaz ağrısı şikayetiyle gittiği sağlık ocağında yapılan iğnenin ardından kalbinin durduğu iddia edildi. Yapılan müdahaleyle yaşama döndürülen Yasin Efe Kabasakal, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.
İlkokul birinci sınıf öğrencisi Yasin Efe Kabasakal, dün sabah okula gittikten sonra rahatsızlanınca annesi Neslihan Kabasakal tarafından Pazarcık 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Boğazı ağrıyan küçük çocuğu muayene eden doktor İ.E., iğne yazarak anneden eczaneden almasını istedi. Neslihan Kabasakal, iğneyi alıp Aile Sağlığı Merkezi'ne tekrar geri döndü. İddiaya göre hemşire minik Yasin'e iğneyi yaptı. Ancak kısa süre sonra çocuğun dudakları morarıp kusmaya başladı, ardından da kalbi durdu. Hemen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan Yasin Efe Kabasakal, ambulansla Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada da kalbi duran minik Yasin daha sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Beyin oksijensiz kalmış
Hastanede, iyi haber almayı bekleyen 2 çocuk babası Beytullah Kabasakal, oğlunun yoğun bakımda olduğunu ve doktorların kendilerinden her an her şeye hazırlıklı olmalarını istediğini söyledi. Doktorların kendisine olayla ilgili adli işlem başlatıldığını ifade eden baba Kabasakal, "Tek isteğim oğlumun sağlığına kavuşması. İyileşirse şikayetçi de olmam" dedi.
Okulda rahatsızlanmış
Oğlunun sadece boğazının ağrıdığını onun dışında hiçbir sağlık probleminin olmadığını belirten Beytullah Kabasakal, yaşadıklarını söyle anlattı:
"Sabah okula gitmişti, daha sonra öğretmeni beni arayarak 'Yasin rahatsızlandı, annesini arayın gelsin' dediler. Ben de annesini aradım, o da okula giderek çocuğu alıp sağlık ocağına gitti. Orada doktor bir iğne yazıyor. İğneyi eczaneden alıyor ve çocuğa vurulunca çocuk orada ölüp gidiyor. Ambulansı arıyorlar ama 20- 25 dakika beyin oksijensiz kalmış. Daha sonra Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürülüyor ve orada tekrar kalbi duruyor. Şu an çocuğum yoğun bakımda ölümle pençeleşiyor. Doktorlar 'Her an her şey olabilir, beyin ölümü gerçekleşebilir her şeye hazırlıklı olun' diyorlar."
5 / 5 İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor Öte yandan Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri ailenin yanlış iğne yazmakla suçladığı doktor İ.E. hakkında idari soruşturma başlatıldığını bildirdi. DHA
İlkokul birinci sınıf öğrencisi Yasin Efe Kabasakal, dün sabah okula gittikten sonra rahatsızlanınca annesi Neslihan Kabasakal tarafından Pazarcık 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'ne götürüldü. Boğazı ağrıyan küçük çocuğu muayene eden doktor İ.E., iğne yazarak anneden eczaneden almasını istedi. Neslihan Kabasakal, iğneyi alıp Aile Sağlığı Merkezi'ne tekrar geri döndü. İddiaya göre hemşire minik Yasin'e iğneyi yaptı. Ancak kısa süre sonra çocuğun dudakları morarıp kusmaya başladı, ardından da kalbi durdu. Hemen sağlık görevlileri tarafından ilk müdahalesi yapılan Yasin Efe Kabasakal, ambulansla Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada da kalbi duran minik Yasin daha sonra Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Beyin oksijensiz kalmış
Hastanede, iyi haber almayı bekleyen 2 çocuk babası Beytullah Kabasakal, oğlunun yoğun bakımda olduğunu ve doktorların kendilerinden her an her şeye hazırlıklı olmalarını istediğini söyledi. Doktorların kendisine olayla ilgili adli işlem başlatıldığını ifade eden baba Kabasakal, "Tek isteğim oğlumun sağlığına kavuşması. İyileşirse şikayetçi de olmam" dedi.
Okulda rahatsızlanmış
Oğlunun sadece boğazının ağrıdığını onun dışında hiçbir sağlık probleminin olmadığını belirten Beytullah Kabasakal, yaşadıklarını söyle anlattı:
"Sabah okula gitmişti, daha sonra öğretmeni beni arayarak 'Yasin rahatsızlandı, annesini arayın gelsin' dediler. Ben de annesini aradım, o da okula giderek çocuğu alıp sağlık ocağına gitti. Orada doktor bir iğne yazıyor. İğneyi eczaneden alıyor ve çocuğa vurulunca çocuk orada ölüp gidiyor. Ambulansı arıyorlar ama 20- 25 dakika beyin oksijensiz kalmış. Daha sonra Pazarcık Devlet Hastanesi'ne götürülüyor ve orada tekrar kalbi duruyor. Şu an çocuğum yoğun bakımda ölümle pençeleşiyor. Doktorlar 'Her an her şey olabilir, beyin ölümü gerçekleşebilir her şeye hazırlıklı olun' diyorlar."
5 / 5 İğne yapılınca fenalaşan minik Yasin, yaşam mücadelesi veriyor Öte yandan Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri ailenin yanlış iğne yazmakla suçladığı doktor İ.E. hakkında idari soruşturma başlatıldığını bildirdi. DHA
YÖK'e 19 üniversite için 358 kişi rektör adaylığı başvurusu yaptı
Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) 19 üniversitenin rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
Yükseköğretim Kuruluna (YÖK), 19 üniversite rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
YÖK'ten yapılan açıklamada, YÖK üyelerinin rektör ataması yapılacak üniversiteleri gruplar halinde ziyaret ettiği, bu üniversitelerin öğretim üyelerinin yanı sıra araştırma görevlileri, idari personeli ve öğrencileri ile de ayrı ayrı görüştüğü ifade edildi.
Kurul üyelerinin bu ziyaretlerinde ayrıca o ilin valisi, sanayi ve ticaret odası başkanları, kalkınma ajansı temsilcileri ile de görüştüğü, bu temaslarını bir rapor haline getirerek YÖK'e sunduğu bildirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreç, adaylar ile görüşme maksadını taşımamaktadır. Rektör ataması yapılacak üniversitelerin tüm bileşenlerinden alınan görüşleri içeren bu rapor neticesinde üniversitenin ihtiyaçlarına uygun bir rektör profili ortaya çıkarılmıştır. Bu profile göre başvuru yapan adaylar arasından bir seçim yapılacaktır. Süreç sağlıklı bir şekilde yürütülmektedir."
YÖK'e toplam 19 üniversite için 358 kişi, rektör aday adaylığı başvurusu yaptı.
43 başvurunun geldiği İzmir Demokrasi Üniversitesi en fazla, 4 başvurunun yapıldığı Siirt Üniversitesi ise en az rektör aday adaylığı başvurularını alan üniversiteler oldu.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine 12, Ardahan Üniversitesine 13, Artvin Çoruh Üniversitesine 15, Bartın Üniversitesine 18, Batman Üniversitesine 10, Bitlis Eren Üniversitesine 9, Çankırı Karatekin Üniversitesine 30, Gümüşhane Üniversitesine 15, Hakkari Üniversitesine 8, Iğdır Üniversitesine 22, İzmir Bakırçay Üniversitesine 28, İzmir Demokrasi Üniversitesine 43, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine 19, Kırklareli Üniversitesine 20, Kilis 7 Aralık Üniversitesine 8, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine 26, Osmaniye Korkutata Üniversitesine 18, Siirt Üniversitesine 4, Yalova Üniversitesine 40 rektör aday adaylığı başvurusu geldi.
Yükseköğretim Kuruluna (YÖK), 19 üniversite rektör aday adaylığı için 358 başvuru yapıldı. İzmir Demokrasi Üniversitesi 43 başvuru ile en fazla, Siirt Üniversitesi ise 4 başvuru ile en az rektör aday adaylığı başvurularının yapıldığı üniversiteler oldu.
YÖK'ten yapılan açıklamada, YÖK üyelerinin rektör ataması yapılacak üniversiteleri gruplar halinde ziyaret ettiği, bu üniversitelerin öğretim üyelerinin yanı sıra araştırma görevlileri, idari personeli ve öğrencileri ile de ayrı ayrı görüştüğü ifade edildi.
Kurul üyelerinin bu ziyaretlerinde ayrıca o ilin valisi, sanayi ve ticaret odası başkanları, kalkınma ajansı temsilcileri ile de görüştüğü, bu temaslarını bir rapor haline getirerek YÖK'e sunduğu bildirildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreç, adaylar ile görüşme maksadını taşımamaktadır. Rektör ataması yapılacak üniversitelerin tüm bileşenlerinden alınan görüşleri içeren bu rapor neticesinde üniversitenin ihtiyaçlarına uygun bir rektör profili ortaya çıkarılmıştır. Bu profile göre başvuru yapan adaylar arasından bir seçim yapılacaktır. Süreç sağlıklı bir şekilde yürütülmektedir."
YÖK'e toplam 19 üniversite için 358 kişi, rektör aday adaylığı başvurusu yaptı.
43 başvurunun geldiği İzmir Demokrasi Üniversitesi en fazla, 4 başvurunun yapıldığı Siirt Üniversitesi ise en az rektör aday adaylığı başvurularını alan üniversiteler oldu.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine 12, Ardahan Üniversitesine 13, Artvin Çoruh Üniversitesine 15, Bartın Üniversitesine 18, Batman Üniversitesine 10, Bitlis Eren Üniversitesine 9, Çankırı Karatekin Üniversitesine 30, Gümüşhane Üniversitesine 15, Hakkari Üniversitesine 8, Iğdır Üniversitesine 22, İzmir Bakırçay Üniversitesine 28, İzmir Demokrasi Üniversitesine 43, Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine 19, Kırklareli Üniversitesine 20, Kilis 7 Aralık Üniversitesine 8, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine 26, Osmaniye Korkutata Üniversitesine 18, Siirt Üniversitesine 4, Yalova Üniversitesine 40 rektör aday adaylığı başvurusu geldi.
19 Aralık 2016 Pazartesi
Avrasya Tüneli ücreti güzergahı | Bugün açılıyor
Avrasya Tüneli ücreti, güzergahı ve konu başlıkları: İstanbul'un trafiğini rahatlatacak en önemli projelerden biri olarak gözüküyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açacağı tünel, trafiğe 21 Aralık'ta açılıyor. Tünel projesi ilk ne zaman gündeme geldi, tünelin temeli hangi tarihte atıldı, inşaata dair önemli bilgiler nelerdir, depreme ne kadar dayanıklı, Asya ve Avrupa kıtasında girişler ne tarafta, güvenlik sistemi hangi düzeyde olacak? Tünele dair tüm sorular ve cevaplar haber içeriğimizde...
Avrasya Tüneli bugün (20 Aralık 2016) açılıyor. Özel projeye dair en güncel sorular ve cevaplar... Tünelin web sitesinde yeni kurulan "ihlalli geçiş ödemesi" yarından itibaren aktif olacak.
Proje ilk ne zaman oluştu?
Osmanlı padişahlarından Sultan Abdulmecit’in hayali, Sultan Abdülhamit’in projesi olan tünelin ilk çizimleri 150 yıl öncesine dayanmaktadır. 1902 yılında Amerikalı mühendisler tarafından projenin adı Tünel-i Bahri olarak konuldu. Proje hazırdı; Tünel Salacak’tan başlayacaktı, Sarayburnu’nda sona erecekti. Denizin içindeki tüneli koruyacak 16 sütunun çizimleri çizilmişti. Bu proje Abdülhamit zamanında rafa kaldırıldı.
Tünelin temeli ilk ne zaman atıldı?
Şubat 2011’de başlayan tünel inşaatı, 20 Aralık 2016 tarihinde sona eriyor.
Tünel ne zaman, kim tarafından açılacak?
20 Aralık 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak.
Tünel projesinin inşaatına dair genel bilgiler nelerdir?
Proje, Avrupa’yı ve Asya’yı deniz altından karayolu tüneli bile birbirine bağlıyor.
Tünel, İstanbul’un en yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattının üzerine kurulu.
Tünelin toplam uzunluğu 14.6 kilometre. 5.4 kilometrelik bölümü ise deniz altında kurulu. Deniz altında gidiş ve geliş yönleri ise iki katlı. Deniz altındaki kısım haricindeki toplam uzunluk ise 9.2 kilometrelik alan.
Tünelin güvenlik durumu nasıl?
24 saat güvenlik tarafından korunacak; trafiğin aksaması uğramaması için hummalı bir çalışma ortamı meydana getirelecek. Projede önemli vurgu ise 600 metrede bir araçların karşısına çıkacak olan emniyet şeritleri olacak. Tünel iki katlı olacağından ötürü, acil durumlarda katlar arası geçişi sağlayan acil tahliye sistemi olacak. Projede güvenlik üst düzey olduğundan ötürü, her noktada haberleşme ihbar sistemi kurulacak. 24 saat aktif olan kameralarla gözetim altında tutulacak. Proje yangına dayanıklı yüzey kaplamasından ötürü, yangın gibi acil durumlarda özel yangın sistemleri aktif olarak tutulacak.
Fay hatlarına yakın olan tünelde deprem tehlikesi var mı?
Proje fay hatlarına yakın olduğundan ötürü, deprem güvenlik açısından tünelde birinci sırada yer alıyor. Teknolojik açısından 9 şiddetine dayanacak durumda meydana getirildi.
Tünelde güzergah zamanı ne kadar iniyor?
Kazlıçeşme-Göztepe hattı üzerine kurulu tünel bilindiği üzere 14.6 kilometre uzunluğunda. Bir saat 40 dakikalık yol, tünel sayesinde 15 dakikaya kadar iniyor.
Marmaray ile arasındaki fark nedir?
Marmaray’da raylı sistem kullanılmaktadır. Tünelde ise karayolu sistemi mevcuttur.
Tünelde günde kaç araç geçmesi bekleniliyor?
120 bin araç.
OGS – HGS sistemi var mı?
Evet, toplam 8 gişe bulunacak ve gişelerde OGS HGS sistemi kurulacak.
Avrasya Tüneli ücreti ne kadar olacak?
Tünelden geçiş 17 Türk Lirası olarak bekleniliyor.
Bu ücret araç üzerinden mi yolsa yolcu üzerinden mi alınacak?
Yolcu sayısına bakılmaksızın araç üzerinden alınacaktır.
Tünelden hangi araçlar geçecek?
Otomobil ve minibüs geçecek. Diğer araç türleri, tüneli kullanamayacak.
Tünel çift yönlü mü tek yönlü mü olacak?
İki katlı olacağından ötürü tek yönlü olacak; acil durumlarda tahliye sistemi üzerinden çift yönlü olma durumuna sahip.
Sis ve buzlanma durumunda ne olacak?
En üst düzeyde teknolojilik imkanlarda yararlanan tünelde sis ve buzlanma olmaksızın akıcı bir şekilde araçlar gidebilecek.
Tünel sayesinde trafikte nerelerde rahatlanma bekleniliyor?
Tarihi yarımadanın doğusu, Boğaziçi, Galata, Unkapanı, Kazlıçeşme ve Göztepe.
Tünele girişler nasıl olacak?
Asya kıtasından giriş Harem Üsküdar tarafından olacak; Avrupa kıtasından giriş ise Çatladıkapı Fatih tarafından.
Proje ilk ne zaman oluştu?
Osmanlı padişahlarından Sultan Abdulmecit’in hayali, Sultan Abdülhamit’in projesi olan tünelin ilk çizimleri 150 yıl öncesine dayanmaktadır. 1902 yılında Amerikalı mühendisler tarafından projenin adı Tünel-i Bahri olarak konuldu. Proje hazırdı; Tünel Salacak’tan başlayacaktı, Sarayburnu’nda sona erecekti. Denizin içindeki tüneli koruyacak 16 sütunun çizimleri çizilmişti. Bu proje Abdülhamit zamanında rafa kaldırıldı.
Tünelin temeli ilk ne zaman atıldı?
Şubat 2011’de başlayan tünel inşaatı, 20 Aralık 2016 tarihinde sona eriyor.
Tünel ne zaman, kim tarafından açılacak?
20 Aralık 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak.
Tünel projesinin inşaatına dair genel bilgiler nelerdir?
Proje, Avrupa’yı ve Asya’yı deniz altından karayolu tüneli bile birbirine bağlıyor.
Tünel, İstanbul’un en yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattının üzerine kurulu.
Tünelin toplam uzunluğu 14.6 kilometre. 5.4 kilometrelik bölümü ise deniz altında kurulu. Deniz altında gidiş ve geliş yönleri ise iki katlı. Deniz altındaki kısım haricindeki toplam uzunluk ise 9.2 kilometrelik alan.
Tünelin güvenlik durumu nasıl?
24 saat güvenlik tarafından korunacak; trafiğin aksaması uğramaması için hummalı bir çalışma ortamı meydana getirelecek. Projede önemli vurgu ise 600 metrede bir araçların karşısına çıkacak olan emniyet şeritleri olacak. Tünel iki katlı olacağından ötürü, acil durumlarda katlar arası geçişi sağlayan acil tahliye sistemi olacak. Projede güvenlik üst düzey olduğundan ötürü, her noktada haberleşme ihbar sistemi kurulacak. 24 saat aktif olan kameralarla gözetim altında tutulacak. Proje yangına dayanıklı yüzey kaplamasından ötürü, yangın gibi acil durumlarda özel yangın sistemleri aktif olarak tutulacak.
Fay hatlarına yakın olan tünelde deprem tehlikesi var mı?
Proje fay hatlarına yakın olduğundan ötürü, deprem güvenlik açısından tünelde birinci sırada yer alıyor. Teknolojik açısından 9 şiddetine dayanacak durumda meydana getirildi.
Tünelde güzergah zamanı ne kadar iniyor?
Kazlıçeşme-Göztepe hattı üzerine kurulu tünel bilindiği üzere 14.6 kilometre uzunluğunda. Bir saat 40 dakikalık yol, tünel sayesinde 15 dakikaya kadar iniyor.
Marmaray ile arasındaki fark nedir?
Marmaray’da raylı sistem kullanılmaktadır. Tünelde ise karayolu sistemi mevcuttur.
Tünelde günde kaç araç geçmesi bekleniliyor?
120 bin araç.
OGS – HGS sistemi var mı?
Evet, toplam 8 gişe bulunacak ve gişelerde OGS HGS sistemi kurulacak.
Avrasya Tüneli ücreti ne kadar olacak?
Tünelden geçiş 17 Türk Lirası olarak bekleniliyor.
Bu ücret araç üzerinden mi yolsa yolcu üzerinden mi alınacak?
Yolcu sayısına bakılmaksızın araç üzerinden alınacaktır.
Tünelden hangi araçlar geçecek?
Otomobil ve minibüs geçecek. Diğer araç türleri, tüneli kullanamayacak.
Tünel çift yönlü mü tek yönlü mü olacak?
İki katlı olacağından ötürü tek yönlü olacak; acil durumlarda tahliye sistemi üzerinden çift yönlü olma durumuna sahip.
Sis ve buzlanma durumunda ne olacak?
En üst düzeyde teknolojilik imkanlarda yararlanan tünelde sis ve buzlanma olmaksızın akıcı bir şekilde araçlar gidebilecek.
Tünel sayesinde trafikte nerelerde rahatlanma bekleniliyor?
Tarihi yarımadanın doğusu, Boğaziçi, Galata, Unkapanı, Kazlıçeşme ve Göztepe.
Tünele girişler nasıl olacak?
Asya kıtasından giriş Harem Üsküdar tarafından olacak; Avrupa kıtasından giriş ise Çatladıkapı Fatih tarafından.
Erdoğan ve Putin'den son dakika açıklamaları
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin çok önemli açıklamalarda bulundu. İki lider de provokasyon vurgusunda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biliyoruz ki bu Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşme sürecini özellikle bozmaya yönelik bir provokasyondur ama bu provokasyona gelmeyecek kadar Rusya yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimi de irade sahibidir." ifadelerini kullandı.
Putin: Provokasyondur
cnntürk'e göre; Rus lider Putin de, "Rus Büyükelçiye yapılan saldırı,Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de ilerlettiği iyi ilişkilere yönelik bir provokasyondur" diye konuştu.
Putin, Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi'nin öldürülmesinin Türkiye'yle iyi ilişkileri ve Suriye'deki çözümü bozma yönünde yapılan bir provokasyon olduğunu belirtti.
Büyükelçi Karlov'un öldürülmesine karşılık Rusya'nın teröre karşı mücadeleyi güçlendireceğini ifade eden Putin, "Rus Büyükelçiye yapılan saldırıya verilecek cevap, terörizme karşı savaşı güçlendirmektir" diye konuştu.
'Bunun tek bir yanıtı olabilir…'
Karlov'un ailesine başsağlığı dileyen Putin sözlerine şöyle devam etti:
"Bir cinayet gerçekleştirildi. Bu elbette Rus-Türk ilişkilerinin normalleşmesini bozmaya yönelik bir provokasyon. Ayrıca Rusya, Türkiye, İran ve Suriyeli taraflar arasındaki çatışmanın çözümüne ilgi duyan diğer ülkelerin aktif olarak savunduğu Suriye'deki barış sürecini bozmaya yönelik bir provokasyon. Bunun tek bir yanıtı olabilir, teröre karşı mücadeleyi güçlendirmek. Haydutlar bunu hissedecek."
'Parlak bir diplomattı'
Karlov'un kültürlü ve iyi kalpli bir insan olduğunu söyleyen Putin, "O, parlak bir diplomattı, bulunduğu ülkede çok iyi bir imaja sahipti, Türk yönetimi ve diğer siyasi güçler ile iyi ilişkileri vardı, onların saygısını kazanmıştı" dedi. Karlov'u şahsen tanıdığını belirten Putin, "Türkiye'ye son ziyaretim boyunca bana eşlik etmişti" diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biliyoruz ki bu Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşme sürecini özellikle bozmaya yönelik bir provokasyondur ama bu provokasyona gelmeyecek kadar Rusya yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimi de irade sahibidir." ifadelerini kullandı.
Putin: Provokasyondur
cnntürk'e göre; Rus lider Putin de, "Rus Büyükelçiye yapılan saldırı,Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de ilerlettiği iyi ilişkilere yönelik bir provokasyondur" diye konuştu.
Putin, Rusya'nın Türkiye Büyükelçisi'nin öldürülmesinin Türkiye'yle iyi ilişkileri ve Suriye'deki çözümü bozma yönünde yapılan bir provokasyon olduğunu belirtti.
Büyükelçi Karlov'un öldürülmesine karşılık Rusya'nın teröre karşı mücadeleyi güçlendireceğini ifade eden Putin, "Rus Büyükelçiye yapılan saldırıya verilecek cevap, terörizme karşı savaşı güçlendirmektir" diye konuştu.
'Bunun tek bir yanıtı olabilir…'
Karlov'un ailesine başsağlığı dileyen Putin sözlerine şöyle devam etti:
"Bir cinayet gerçekleştirildi. Bu elbette Rus-Türk ilişkilerinin normalleşmesini bozmaya yönelik bir provokasyon. Ayrıca Rusya, Türkiye, İran ve Suriyeli taraflar arasındaki çatışmanın çözümüne ilgi duyan diğer ülkelerin aktif olarak savunduğu Suriye'deki barış sürecini bozmaya yönelik bir provokasyon. Bunun tek bir yanıtı olabilir, teröre karşı mücadeleyi güçlendirmek. Haydutlar bunu hissedecek."
'Parlak bir diplomattı'
Karlov'un kültürlü ve iyi kalpli bir insan olduğunu söyleyen Putin, "O, parlak bir diplomattı, bulunduğu ülkede çok iyi bir imaja sahipti, Türk yönetimi ve diğer siyasi güçler ile iyi ilişkileri vardı, onların saygısını kazanmıştı" dedi. Karlov'u şahsen tanıdığını belirten Putin, "Türkiye'ye son ziyaretim boyunca bana eşlik etmişti" diye ekledi.
Etiketler:
ankara,
haber,
putin,
recep tayyip erdoğan,
rusya
İran ve ABD'den Türkiye kararı
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a yapılan suikastin ardından İran ve ABD, bugün temsilciliklerini açmayacak.
İran’ın Ankara Büyükelçiliği bir bildiri yayımlayarak, İstanbul, Erzurum ve Trabzon Başkonsoloslukları 20 Aralık Salı günü kapalı olduğunu duyurdu.
Fars Haber Ajansı'nın haberine göre, İran’ın Ankara Büyükelçiliği bir bildiri yayımlayarak, İstanbul, Erzurum ve Trabzon Başkonsoloslukları salı günü kapalı olduğunu duyurdu.
İran Büyükelçiliği, vatandaşlarından bugün bu mekanlara başvurmaktan kaçınmalarını istedi.
Öte yandan ABD Ankara Büyükelçiliği, İstanbul Başkonsolosluğu ve Adana Konsolosluğu'nun bugün kapalı olduğu öğrenildi. cnntürk
İran’ın Ankara Büyükelçiliği bir bildiri yayımlayarak, İstanbul, Erzurum ve Trabzon Başkonsoloslukları 20 Aralık Salı günü kapalı olduğunu duyurdu.
Fars Haber Ajansı'nın haberine göre, İran’ın Ankara Büyükelçiliği bir bildiri yayımlayarak, İstanbul, Erzurum ve Trabzon Başkonsoloslukları salı günü kapalı olduğunu duyurdu.
İran Büyükelçiliği, vatandaşlarından bugün bu mekanlara başvurmaktan kaçınmalarını istedi.
Öte yandan ABD Ankara Büyükelçiliği, İstanbul Başkonsolosluğu ve Adana Konsolosluğu'nun bugün kapalı olduğu öğrenildi. cnntürk
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov kimdir?
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, bir sanat sergisini ziyareti sırasında suikaste uğrayarak hayatını kaybetti.
Ankara'daki Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde katıldığı bir sergide uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 2013 yılından bu yana Ankara'da görev yapıyordu.
Moskova'da 1954 yılında doğan Karlov, 1976'da Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsünden, 1992 yılında ise Diplomasi Akademisi'nden mezun olarak yüksek öğrenimini tamamladı. Karlov, 1976'dan beri diplomatik alanda çalışmalarını sürdürüyordu.
SSCB, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı merkez teşkilatının yanı sıra yurtdışı temsilciliklerinde, özellikle 1976-1981 ve 1984-1990 yıllarında SSCB'nin Kuzey Kore'deki büyükelçiliğinde, 1992-1997 yıllarında da Rusya'nın Güney Kore Cumhuriyeti'ndeki büyükelçiliğinde farklı görevlerde çalıştı. Karlov, 2001-2006 döneminde ise Kuzey Kore'de büyükelçi olarak görev yaptı.
Karlov, 2007-2013 döneminde de ülkesinin Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdürü olarak görev yaptı. Büyükelçi Karlov, 2013 yılının Temmuz ayından bu yana Rusya'nın Ankara Büyükelçisi olarak görevini sürdürüyordu. Korece ve İngilizce bilen Karlov, evli ve bir çocuk babasıydı.
Ankara'daki Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde katıldığı bir sergide uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, 2013 yılından bu yana Ankara'da görev yapıyordu.
Moskova'da 1954 yılında doğan Karlov, 1976'da Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsünden, 1992 yılında ise Diplomasi Akademisi'nden mezun olarak yüksek öğrenimini tamamladı. Karlov, 1976'dan beri diplomatik alanda çalışmalarını sürdürüyordu.
SSCB, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı merkez teşkilatının yanı sıra yurtdışı temsilciliklerinde, özellikle 1976-1981 ve 1984-1990 yıllarında SSCB'nin Kuzey Kore'deki büyükelçiliğinde, 1992-1997 yıllarında da Rusya'nın Güney Kore Cumhuriyeti'ndeki büyükelçiliğinde farklı görevlerde çalıştı. Karlov, 2001-2006 döneminde ise Kuzey Kore'de büyükelçi olarak görev yaptı.
Karlov, 2007-2013 döneminde de ülkesinin Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdürü olarak görev yaptı. Büyükelçi Karlov, 2013 yılının Temmuz ayından bu yana Rusya'nın Ankara Büyükelçisi olarak görevini sürdürüyordu. Korece ve İngilizce bilen Karlov, evli ve bir çocuk babasıydı.
RTÜK'ten Andrey Karlov suikastine yayın yasağı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un saldırıya uğramasına ilişkin Başbakanlık tarafından geçici yayın kısıtlaması getirildiğini duyurdu.
Kuruldan yapılan yazılı açıklamada, "Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun"un 7'nci maddesinde "Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olduğu durumlarda" geçici yayın yasağı getirilebileceğinin öngörüldüğü belirtildi.
Saldırının da bu hüküm çerçevesinde olduğunun değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, olayla ilgili Başbakanlığın yazısıyla geçici yayın yasağı getirildiği kaydedildi.
Açıklamada, "Resmi Makamlarca yapılan açıklamalar dışında tüm medya hizmet sağlayıcıların haber, görüntü ve yorumlara yer vermemesini kapsamaktadır." ifadesine yer verildi. cnntürk
Kuruldan yapılan yazılı açıklamada, "Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun"un 7'nci maddesinde "Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olduğu durumlarda" geçici yayın yasağı getirilebileceğinin öngörüldüğü belirtildi.
Saldırının da bu hüküm çerçevesinde olduğunun değerlendirildiği ifade edilen açıklamada, olayla ilgili Başbakanlığın yazısıyla geçici yayın yasağı getirildiği kaydedildi.
Açıklamada, "Resmi Makamlarca yapılan açıklamalar dışında tüm medya hizmet sağlayıcıların haber, görüntü ve yorumlara yer vermemesini kapsamaktadır." ifadesine yer verildi. cnntürk
İşte Rus Büyükelçisi'ni vuran suikastçi
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a Ankara'da silahlı saldırı düzenlendi. Saldırı, büyükelçinin bir sanat sergisine katılımı sırasında gerçekleşti. Anadolu Ajansı saldırganın düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Rus Büyükelçi Andrey Karlov'u vuran saldırganın olay yerindeki görüntüsü ortaya çıktı.
Büyükelçiyi vuran saldırganın olay anında 'buradan ölmeden çıkmayacağım, bana yaklaşmayın' diye bağırdığı belirtiliyor.
Saldırganın, Rus Büyükelçi’ye ateş ettikten sonra bir elini havaya kaldırarak ‘Tekbir’ getirdiği ve ‘Halep’i unutmayın, Suriye’yi unutmayın’ dediği belirtildi.
Saldırganın Arapça, Türkçe ve Rusça konuştuğu da gelen bilgiler arasında. (cnntürk.com.tr)
Büyükelçiyi vuran saldırganın olay anında 'buradan ölmeden çıkmayacağım, bana yaklaşmayın' diye bağırdığı belirtiliyor.
Saldırganın, Rus Büyükelçi’ye ateş ettikten sonra bir elini havaya kaldırarak ‘Tekbir’ getirdiği ve ‘Halep’i unutmayın, Suriye’yi unutmayın’ dediği belirtildi.
Saldırganın Arapça, Türkçe ve Rusça konuştuğu da gelen bilgiler arasında. (cnntürk.com.tr)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)