18 Nisan 2017 Salı

Tunceli'de helikopter düştü... Kahreden haber: 12 şehit

Tunceli'den kara haber... Tunceli'nin Pülümür ilçesinden 11.40'da kalkan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait Sikorsky S-70 Blackhawk tipi helikopter ile Tunceli'deki görev uçuşu sırasında saat 11.50 sıralarında telsiz teması kesildi. İçinde 7 polis, 1 hakim, 1 astsubay ve 3 personel olmak üzere 12 kişinin bulunduğu helikopterin düştüğü belirlendi. Saat 17.00 sıralarında karadan yola çıkan jandarma birliğinin enkaz alanına ulaştığı duyuruldu. DHA'nın son dakika haberine göre helikopterdeki 12 kişi şehit oldu.

Tunceli'de düşen Sikorsky S-70 tipi helikopterdeki 7 polis, 1 hakim, 1 astsubay ve 3 personel şehit oldu. Tunceli Valiliği kriz merkezi yetkililerinden edinilen bilgiye göre; Kocatepe karakolu bölgesinden hareket eden jandarma birliği enkaza ulaştı. 2 helikopterin de enkaz yanına indiği iddia edilmişti. Yoğun sis ve kar nedeniyle kara ekiplerinin enkaza ulaşmakta zorluk yaşadığı duyurulmuştu.
GÖRGÜ TANIKLARI ANLATMIŞTI
Tunceli'nin Pülümür Belediye Başkanı Müslüm Tosun, "Köylüler helikopterin 1-2 sorti yaptığını, sendelediğini ifade ediyorlar. Helikopterin tekrar devam ettiğini, görüş alanının dışına çıktığını söylüyorlar. Köylüler, helikopterin inişe yeltendiğini ve tekrar yükseldiğini anlatıyorlar. Kocatepe köyünün arka kısmı Ovacık ilçesi. Bölge sarp ve kayalık bir alan, halen karla kaplı" demişti.
NELER YAŞANDI? PÜLÜMÜR'DEN HAVALANDI
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Diyarbakır’daki Havacılık Şube Müdürlüğü’ne bugün Tunceli’den gelen talebin ardından, saat 11.00 sıralarında kalkan Sikorsky S-70 Blackhawk tipi genel maksat helikopteri, 3 mürettabatıyla ilk olarak Tunceli kent merkezine gitti. Buradan 1 hakimi alan helikopter, daha sonra Nazimiye İlçesi’ne geçti. Buradan komiserlik sınavına girecek polisleri alan helikopter, yine aynı sınava girecek polisleri almak üzere Pülümür İlçesi’ne geçti. Buradan da polisleri alan helikopter, Ovacık İlçesi’nden de polisleri almak üzere saat 11.40’ta, 1 hakim, 1 astsubay ve 7 polisi aldıktan sonra tekrar havalandı.
10 DAKİKA SONRA BAĞLANTI KESİLDİ
11.40'da kalkan Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait Sikorsky S-70 Blackhawk tipi helikopter ile Tunceli'deki görev uçuşu sırasında saat 11.50 sıralarında telsiz teması kesildi.
7 POLİS, 1 HAKİM, 1 ASTSUBAY, 3 PERSONEL
Tunceli ile Ovacık arasında irtibatı kesilen helikopterde 7 polis, 1 hakim, 1 astsubay ve 3 personel olmak üzere 12 kişinin bulunduğu belirtiliyor. Polislerin Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde görevli olduğu, hakimin ise referandumda ilçe seçim kurulunda görev yaptığı belirtildi. Helikopteri aramak için irtibatın kesildiği nokta olan Ovacık’ın Çambulak mevkiine, Diyarbakır'dan bir askeri ekip ile 10 kişilik AFAD ekibi gönderildi. Ayrıca Barış Kartalı erken uyarı ve kontrol uçağı da yer tespiti için bölgeye yönlendirildi.
HELİKOPTERDEKİLERİN İSİMLERİ
Helikopterde, Hakim Onur Alan, Polis memurları Ekrem Dereli, Sadettin Demir, Candaş Kaplan, Mesut Özdemir, Ahmet Cihan Kilci, Hasan Yıldırım, Azam Gündede, Komiser Pilot Abdullah Ortanca, Polis memuru teknisyen Murat Ködük, sözleşmeli pilot Dilaver Karsavuranoğlu’nun olduğu iddia edilmişti.
VALİLİK'TEN İLK AÇIKLAMA
Helikopterin düştüğü Ovacık'ın Çambulak mevkiinde yoğun sis ve yağmurun olduğu belirtiliyor. Helikopterin düşüşüyle ilgili Tunceli Valiliği'nden yapılan açıklamada kazanın olumsuz hava koşulları nedeniyle meydana geldiğinin değerlendirildiği açıklanmıştı. Açıklamada "18 Nisan 2017 günü saat 11.40 sıralarında Pülümür ilçemizden havalanan Skorsky tipi Polis Helikopterinden kalkışından yaklaşık (10) dakika sonra sinyal alımı kesilmiştir. Söz konusu Helikopterde (7) Polis Memuru (1) hakim, (1) Astsubay ve (3) mürettebat olduğu değerlendirilmektedir. Helikopterin olumsuz hava şartlarından dolayı düştüğü değerlendirilmekte olup, bölgeye çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edilmiş olup gelişmelerden kamuoyuna bilgi verilecektir" denilmişti.
YOLDA HEYELAN OLDU
Arama kurtarma ekipleri karadan helikoptere ulaşmak için çalışmalarını sürdürüyor. Ancak Sarıgül Köyü’ne giden yolda yine yoğun yağmur nedeniyle heyelan meydana geldi. Buraya da iş makineleri sevk edildi. Ekiplerin bölgeye ulaşma çalışmaları sürüyor.
112'YE GELEN YARALI VAR İDDİASI DOĞRU ÇIKMADI
Arama çalışmaları sürerken helikopterin mürettebatından bir kişinin 112’yi telefonla arayıp, "7 yaralımız var" diyerek yardım istediği iddia edilmişti. Tunceli Valilik yetkilileri, helikopter kazasıyla ilgili bölgedeki bir karakoldan "7 yaralı var" diye teyid edilmemiş bir bilginin 112’ye aktarıldığını,ÿbasınla paylaşılan bu bilginin, yapılan araştırma sonucu doğru olmadığını söyledi.
TUNCELİ İL SAĞLIK MÜDÜRÜ: BİZE ÇAĞRI DÜŞMEDİ
Tunceli İl Sağlık Müdürü Sercan Özaydın, Tunceli'de irtibat kesilen helikoptere ilişkin "Bölge itibarıyla 112 çağrısının komşu illerimize de düşmüş olma ihtimali var. Bingöl, Erzincan ve Erzurum ile müşterek değerlendirdik, 112 komuta merkezine olay yerinden düşen bir çağrı yok. Olay yerine dair hiçbir çağrı almadık." dedi.
Özaydın, Tunceli'de polis helikopteriyle irtibatın kesilmesinin ardından 112 komuta merkezine herhangi bir çağrı gelmediğini belirtti.
Basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Özaydın, "Bölge itibarıyla 112 çağrısının komşu illerimize de düşmüş olma ihtimali var. Bingöl, Erzincan ve Erzurum ile müşterek değerlendirdik, 112 komuta merkezine olay yerinden düşen bir çağrı yok. Olay yerine dair hiçbir çağrı almadık." diye konuştu. Özaydın, bölgeye sağlık ekiplerinin de sevk edildiğini dile getirerek "Biz olay duyulduktan 1 dakika sonra 1 Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), 7 tane cip ve ambulans ile 30'u aşkın personelimizle olay yerine ulaşmaya çalışıyoruz." dedi. DHA

Kılıçdaroğlu: Bu seçimi tanımıyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada,"Tarihin "mühürsüz seçim" olarak yazacağı bu seçimi tanımıyoruz, tanımayacağız! Halkın iradesine saygı duyulmalı ve seçim tekrarlanmalıdır!" ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “OHAL koşullarında, baskılara rağmen milletimiz sandıklara gidip, ülkesinin geleceğine sahip çıkmıştır. Bunun için herkese teşekkür ediyorum. 16 Nisan’da hükümet ve YSK iş birliğinde milli iradeye darbe yapılmıştır! Her oyun peşine düşecek, tüm usulsüzlüklerin hesabını soracağız! YSK’nın mühürsüz oyları geçerli sayması, sandıktan “HAYIR” çıktığının açık kanıtıdır! Adalet yerini bulana kadar durmayacağız! Tarihin “mühürsüz seçim” olarak yazacağı bu seçimi tanımıyoruz, tanımayacağız! Halkın iradesine saygı duyulmalı ve seçim tekrarlanmalıdır! ”  DHA

YSK önünde izdiham

Dilekçesini kapan Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) koştu. Başkent Ankara'daki YSK'nin önünde uzun kuyruk oluştu. Çevik kuvvet önlem aldı. 
AK Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Recep Özel'in yaptığı başvuru sonucu referandumda kullanılan mühürsüz zarf ve oyların geçerli sayılması sonrasında tepkiler artarak sürüyor.  Yüzlerce vatandaş itiraz dilekçelerini verebilmek için YSK önünde uzun kuyruklar oluşturarak izdiham yarattı.
Çok sayıda vatandaşın YSK önüne gelmesi üzerine çevik kuvvet bina çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı. Dilekçe vermek için bekleyen vatandaşlar ile polis arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Polis, vatandaşların beşerli gruplar halinde dilekçelerini vermek üzere güvenlik kordonundan geçmesine izin verdi. Yaşanan izdihamdan dolayı YSK görevlileri dilekçeleri, kurum bahçesinde kurulan masada kabul etti.

İPTAL EDİLSİN
Vatandaşlar, hazırlanan matbu dilekçelerinde, YSK’nın, “Sandık Kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar verilmiştir” duyurusunun, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunu’na aykırı olduğu anımsatıldı. Dilekçede, “Hiçbir yasal dayanağı olmamakla hukuken yok hükmündeki bu duyuru esas alınarak yapılan tüm oy sayım ve döküm işlemleri geçersiz olup iptali gerekir” denildi.
VATAN PARTİSİ DE BAŞVURDU
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, halk oylamasının iptal edilmesi istemiyle YSK’ya başvurdu.

MİMARLAR, MÜHENDİSLER, DOKTORLAR  KUYRUKTA ONLAR DA VAR
YSK'ye itiraz kuyruğunda bekleyenler arasında  Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bilgisayar Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Ankara Tabip Odası, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı, Halkevleri,  Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Çankaya Kent Konseyi, Kavaklıderem Derneği, Çiğdemim Derneği, Yargıçlar Sendikası, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, sanatçılar, siyasi parti ile sivil  toplum kuruluşu temsilcileri de bulunuyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, YSK önünde yaptığı açıklamada itirazlarını şöyle sıraladı:

“Şaibeli seçim sonuçlarını kabul etmiyoruz. Yüksek Seçim Kurulunun mühürsüz zarf ve oy pusulalarını geçerli sayma kararı yasalara ve hukuka aykırıdır. YSK, AKP yetkilisinin başvurusu üzerine henüz oylama sonuçlanmadan ve bir itiraza konu edilmeden ‘TERCİH’ yerine kullanılan ‘EVET’ mühürlerinin kullanılmasını, ayrıca mühürsüz zarf ve oy pusulalarının da geçersiz sayılmayacağını açıklamıştır. Bilinmelidir ki seçimlerin yargıç denetiminde yapılmasından amaçlanan şey seçimlerin şaibeden arındırılması, dürüstlük kurallarına, Anayasa ve yasalara uygun, güvenli bir biçimde yapılmasını sağlamaktır. Yüksek Seçim Kurulunun Sandık Kurulu mührü taşımayan zarf ve oy pusulalarını geçerli sayması kararı tam kanunsuzluktur. Gelinen durum seçimlerin güven ve dürüstlük kuralları içinde yapılmasını denetlemekle görevli Yüksek Seçim Kurulunun Anayasa değişikliği halkoylamasını verdiği tam kanunsuzluk hükmündeki kararla şaibeli hale getirmesi halidir." Hürriyet

Avrupa referanduma soruşturma istedi

Avrupa, referandumda mühürsüz zarflarla verilen oyları gündemine taşıdı. Avrupa Komisyonu, Türkiye'ye 'şeffaf soruşturma' çağrısı yaptı.

Avrupa Komisyonu Türkiye'deki referandum sonuçlarına ilişkin ortaya atılan iddiaların ardından yetkililere ‘seçim usulsüzlükleri hakkında şeffaf soruşturma’ çağrısı yaptı.
Reuters'ın haberine göre; Komisyon sözcüsü Margaritis Schinas, “Türk yetkilileri bundan sonraki adımlarını çok dikkatli değerlendirmeye çağırıyoruz. Referandum sonrasında geniş kapsamlı ulusal konsensüsün sağlanması çok önemli" dedi.
Şeffaf soruşturma çağrısı
Günlük basın toplantısında konuşan sözcü, AGİT raporuna ve mühürsüz zarflarla verilen oyların geçerli sayılması kararına dikkat çekerek, “Aynı zamanda yetkilileri bu usulsüzlük iddiaları hakkında şeffaf bir soruşturma başlatmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı. (Reuters)

CHP, referandumun iptali için başvuru yaptı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, YSK Başkanı Sadi Güven ile görüştü. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Aksünger, 'Biz sadece hayırın hakkını değil, toplumun hakkını arıyoruz' dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da öğlen saatlerinde referandumun iptal edilmesi için YSK'ya başvurdu. Tezcan, "Baskı ve tehditle alınamayan sonuç YSK devreye sokularak alınmaya çalışılmıştır. Bu seçim meşrutiyeti olmayan bir mühürsüz seçimdir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, YSK'ya geldi.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Aksünger şunları söyledi: İtirazlarımızı yapıyoruz. Öğleden sonra dilekçelerimiz ulaşacak. Bugün aslında bizim nelere itiraz ettiğimizi konuştuk. YSK mutlaka toplanıp karar verecek. Bizim birinci amacımız bize göre burada şaibe şüpheleri yüksek olan konular var. Bunlar tamamen içerik yönünden. Ama bizim en önemsediğimiz günü seçim günü yapılan kanunsuzluklar. Doğu ve Güneydoğu'da yaşanmış bir sürü sıkıntı var. Bu sıkıntıları belgelemiş durumdayız. Toplum bu meşru mu bunu merak ediyor, biz toplumun hakkını aramak için geldik sadece hayırın hakkını aramak için gelmedik. 240 hayır oyu Çankaya'da çıktı ama mühürsüzdü, onların da iptalini istedik.
Referandumun iptalini istedi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, referandum iptal edilmesi için YSK'ya başvurdu. Tezcan, "Baskı ve tehditle alınamayan sonuç YSK devreye sokularak alınmaya çalışılmıştır. Bu seçim meşruiyeti olmayan bir mühürsüz seçimdir" dedi.
Kampanya sürecinin OHAL şartları altında yapıldığını dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan, "'Hayır' propagandasının yasak, 'Evet' propagandasının serbest olduğu bir ortamda yapıldı. 'Evet' kampanyası devlet, 'Hayır' kampanyası millet haline dönüştü. Millet kampanyası aslında devlet kampanyasına galip geldi. Ancak kampanya dönemi boyunca uygulanan hukuksuzluklar kampanyadan sonra oy kullanma günü ve sayımında devam etti. Devlet kampanyası yürütenler baskı ve tehditler ile alamadıkları sonucu en son oy kullanma, sayım döküm sırasında YSK'yı devreye sokarak almaya gitmiştir. Bu seçim tarihimize bir yeni seçim türünü eklemiştir. O da mühürsüz olarak anılacaktı.
Bu seçim meşrutiyeti olmayan mühürsüz seçime dönüşmüştür. Sonuçlar gayri meşrudur. İşte bu sebeple sonuçlar kesinleşmeden bütün hukuk yollarını kullanmak üzere YSK'ya itiraz dilekçesi verdik. Halk oylamasının iptalini istiyoruz. Halk oylamasının meşrutiyeti, tek şey bu oylamanın iptalidir" diye konuştu. Hürriyet

AGİT'den bir referandum iddiası: 2.5 milyon oy şaibeli

Anayasa Değişikliği Referandumunu gözlemlemek üzere Türkiye’de bulunan uluslararası gözlemcilerden bugün yeni bir açıklama daha geldi. Reuters'ın haberine göre; AGİT’in Avusturyalı üyesi Alev Korun, yaklaşık 2.5 milyon oyun 'şaibeli' olduğunu savundu.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Türkiye’deki referandum sonucuna ilişkin dün yaptığı basın toplantısının ardından bugün de açıklamalarda bulundu.
Reuters'ın haberine göre; AGİT’in Avusturyalı üyesi Alev Korun, Viyana merkezli ORF radyosuna yaptığı açıklamada yaklaşık 2.5 milyon oyun 'şaibeli' olduğunu iddia etti.
Mühürsüz zarf tartışmasını da dile getiren Korun, “Yaklaşık 2.5 milyon oyla oynanmış olabileceğine dair şüphe var” dedi.
Korun ORF Radyosu’na demecinde, “Bunun sebebi, kanunların sadece resmi zarflara izin vermesi. Fakat Yüksek Seçim Kurulu, yasaya aykırı biçimde, resmi mührü olmayan zarfları kabul etti” dedi.
Türkiye'deki referandum sürecine gözlemci gönderen AGİT dün yaptığı açıklamada YSK'nın tavrının hukukla çelişkili olduğunu açıklamış, referandumda  taraflarının "eşit olmayan koşullarda" yarıştığını öne sürmüştü.

Türkiye dahil 18 ülkenin vatandaşları, Rusya’nın doğusuna vizesiz girebilecek

Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev, Türkiye dahil 18 ülkenin vatandaşları için Rusya'nın Uzak Doğu'da bulunan bölgeleri için vize muafiyeti getirileceğini belirtti.

Medvedev, “Birkaç gün önce kolaylıklardan faydalanabilecek ülke listesini onayladım. İş adamları ve turistlere Rusya vizesini almak için geleneksel prosedürü gerçekleştirmeye gerek kalmayacak. Yabancıların kişisel bilgilerini özel internet sayfasında belirtmesi yeter. Uzak Doğuda modern altyapıyı oluşturuyoruz, Mart ayında Vladivostok serbest limanına girme kurallarına ilişkin yasa onaylanmıştı“ dedi.
Turistler ve iş adamları için vize muafiyetinin uygulanmasının Uzak Doğu’nun turizm ve yatırım cazibesini arttıracağından emin olduğunu dile getiren Medvedev, bu bölgeye daha çok turist geldiğinde Uzak Doğunun ek gelir kaynağı oluşturulacağının altını çizdi.
Rusya Hükümeti sayfasından yapılan açıklamada, söz konusu listeye Türkiye, Cezayir, Bahreyn, Brunei, Hindistan, İran, Katar, Çin, Kuzey Kore, Kuveyt, Şam, Meksika, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Suudi Arabistan, Singapur, Tunus ve Japonya olmak üzere 18 ülkenin dahil edildiği bildirildi. DHA

İşte yurt dışı referandum sonuçları

Yurt dışında yaşayan vatandaşların kullandığı oyların sayımı devam ederken, ilk sonuçlar da gelmeye başladı.

Türkiye Anayasa değişikliği referandumu sonuçlarını merakla takip ederken sonuçlara etki eden yurtdışı oyları da açıklanmaya başlandı. Anadolu Ajansı verilerine göre yurt dışı oylarında evet diyenlerin oranı % 60.12, hayır diyenlerin oranı ise yüzde % 39.88 olarak görülüyor.
Sonuçlara göre ABD'de seçmenlerin %84,4'ü hayır derken, evet diyenlerin oranı %15,6'da kaldı.
Kanada'da da %72,8 hayır çıkarken evet, 27,2'de kaldı.
Suudi Arabistan: Evet: % 41,66 Hayır: % 58,34
Almanya: Evet: % 63,11 Hayır: % 36,89
Avusturya: Evet: % 72,34 Hayır: % 27,66
Hollanda: Evet: % 69,98 Hayır: % 30,02

OHAL 3 ay daha uzatılıyor

MGK ardından toplanan Bakanlar Kurulu'ndan alınan karar sonrası OHAL yeniden uzatılması gündeme geldiği ve kararın TBMM gönderildiği açıklandı. OHAL, TBMM'de geçerse OHAL'de 4. dönem başlamış olacak. 3. dönem OHAL süresi 19 Nisan'da sona erecek yeni dönem başlayacak.

Referandumun ardından dün, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği MGK, ardından Bakanlar Kurulu toplandı. Bakanlar Kurulu ardından yapılan açıklamada “OHAL'in bir kez daha uzatılması kararı alındı. Kararın TBMM’ye gönderildiği ifade edildi
OHAL’in uzatılmasına yönelik tavsiye kararının MGK’da alındığı ve Bakanlar Kurulu’nda onaylandığı ifade edildi.
OHAL 20 Temmuz’da ilan edilmiş, Temmuz ve Ekim 2016  ve Ocak 2017’de olmak üzere 3 kez uzatılmıştı. Dün yeniden uzatılmasıyla OHAL’de dördüncü dönem başladı ve Türkiye olağanüstü hal dönemini böylece bir yıl yaşamış olacak.
KURTULMUŞ: TBMM ONAYIYLA OHAL 3 AY DAHA UZATILACAK
Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle;
“Bu seçim kampanyasıyla ilgili 4 temel değerlendirmenin önemli olacağını düşünmekteyim.”
“Katılımın yüksekliği… Yaşlı, çocuk, sakat herkes demokratik bir şekilde katılıma ortak oldular.”
“Türkiye gelişmiş bir şekilde referandum kampanyası geçirdi. Son derece olgun, keyifli, barışçıl bir şekilde kampanya süreci geçirdik. Bu referandumla Türkiye önemli kazanımlar elde etti.”
“Seçim güvenliği ve her sandığın sonuçları alınarak il ve ilçe seçim kuruluna olaysız şekilde ulaştırılmıştır.”
“En çok önemle altını çizerek üstünde duracağım konu Türkiye’de, anayasa yapma ve değişikliği… Hep askerlerin dipçikleriyle önü kesilmiştir. Şimdi bütünüyle sivil iradeyle Türkiye çok önemli yönetim sistemi değişikliği ortaya koydu. Kazanan millettir.”
“Bundan sonraki süreçte TBMM üzerine düşen, uyum sürecini geçirmek. YSK kararından sonra hemen uygulamaya konulacak. Uyum sürecini parlamentonun hızlı çalışarak geçireceğimizi biliyorum. Yeni yönetim sistemimiz Türkiye için hayırlı olsun.”
“Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde MGK toplantısı yaptık. Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra OHAL, Bakanlar Kurulu toplantımızda ele alındı. Bugünden itibaren 3 ay uzatılması için Bakanlar Kurulu’na verildi. İmzalandı. TBMM onayıyla OHAL 3 ay daha uzatılacaktır. Türkiye 15 Temmuz’da darbenin kıyısından dönmüştür. Devletin içine sızmış olan FETÖ’cü eşkıyalar başta olmak üzere terörle mücadeleye girilmiştir. Devletin içine sızmış olan ayaklarının temizlenmesi, finans kaynakları için OHAL’ın uzatılması gerekmekteydi. Terör örgütüyle mücadele sürdürülmeli. Bu sadece hükümetin değil, Tükiye’nin milli güvenlik meselesidir.”
SONUÇLARA GÖLGE DÜŞÜRÜLDÜĞÜ İDDİASI
“Bununla ilgili muhatap YSK’dır.. Bu konuda taraf değiliz. YSK gerekli açıklamayı yapmıştır.”
“RESMİ GAZETEDE YAYINLANDIĞI AN CUMHURBAŞKANI NE ZAMAN İSTERSE AK PARTİ’YE ÜYE OLABİLİR”
“YSK’ya itirazlar olacak tamamlanması süre alır. Sonra YSK resmen seçim sonuçlarını ilan edecek. Resmi gazetede yayınlandığı andan itibaren yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanı isterse Ak Parti’nin üyesi olabilir. Hiçbir engel kalmıyor istediği zaman partiye üye olabilir.”
“18 maddenin bir an evvel yasalaşmasıdır. Bu aziz millet işinin sahibidir. Milletimiz bu süreçte ne şekilde karar verirse, TBMM halleder halledemezse millete gidebilir. Türkiye’nin bundan sonra hakimi de, sahibi de, sözünde sahibi millettir. Zaman zaman belli konularda milletin görüşüne gidilebilir.”
“Bu yapılan parti seçimi değildir. Dolayısıyla herhangi bir şekilde her hangi partinin önceki seçimlere göre kıyaslanması doğru değildir. Bu halk oylamasıdır. Diğer yerel ve genel seçimlerle karıştırmamak lazım.”
AB İLE İLİŞKİLER – VİZESİZ SEYAHAT
“Mayıs ayı içerisinde Avrupa Birliği ile görüşeceğiz. Her gün binlerce ifade edilen göçmenler neredeyse sıfıra inmiştir. Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Avrupa Birliği, Türkiye vatandaşlarına vize olayında ipe un serdiler. Bunları tekliflerimizi Mayıs’ta onlara ileteceğiz, konuşacağız.” Sözcü

17 Nisan 2017 Pazartesi

Fazıl Say: Büyük şehirlerde hayırın kazanması kuvvet verdi

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, referandum sonuçları ardından içinde dikkat çekici tespitler bulunan bir paylaşım yaptı.

Piyanist Fazıl Say, sosyal medya hesabından paylaştığı yazıda şu ifadelere yer verdi: “Biz ‘hayır’ diyenler gerçekte yüzde kaçız bilemiyoruz bile, bize ‘ Yüzde 49’sunuz denmiş, bilmiyoruz, ama şunu merak ediyoruz, bu yüzde 49’u anlayacak ve dinleyecekler mi? Filanca referandum oldu diye kimsenin özü değişmez, değiştirilemez. Bütün büyük şehirlerde ‘Hayır’ın kazanması bize anlamlı bir kuvvet verdi, ama asıl kahramanlar Anadolu’da hayır diyenlerdir. Çalışacağız, üreteceğiz. Yaşayacağız. Ama daha da önemlisi, gerçek bir lider getireceğiz…”

‘Hayır’ rekoru yüzde 93.5 ile bu ilçede

Hatay'ın merkez ilçelerinden Defne Belediye Başkanı CHP'li İbrahim Yaman; 16 Nisan 2017’de yapılan Anayasa Değişikliği Referandumu’nda yüzde 93.5 'Hayır' oyu ile rekor kıran ilçe halkına teşekkür mesajı yayınladı.

Yüzde 89.8 katılım oranı ve yüzde 93.5 hayır oyu ile rekor bir rakama imza attıklarını belirten Başkan Yaman: “Defneliler; Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucuları olduklarını tüm dünyaya bir kez daha kanıtladılar. Sandığa yüksek katılım gösteren, yüzde 93.5 hayır oyu kullanarak Cumhuriyetimize sahip çıkan Defne'nin aydınlık insanlarına, emeği geçen tüm siyasilere teşekkür ediyoruz. Defne farkını bir kez daha göstermiş, bir rekora daha imza atmıştır. Bu rekor, Defne'nin gurur tablosudur” dedi. Pazar günkü referandumda Hatay’da il düzeyinde % 54.4 hayır çıkmıştı. 99 bin 761 seçmenli Defne İlçesi’nde ‘Evet’ oyları 5 bin 761, ‘Hayır’ oyları 82 bin 826 oldu.
‘HALKA DEĞİŞİKLİĞİ İYİ ANLATTIK’
Hatay’ın merkez Defne İlçesi Belediye Başkanı İbrahim Yaman, ilçeden çıkan yüzde 93.5’lik Türkiye rekoru olan ‘hayır’ oylarını değerlendirdi. Yaman açıklamasında şunları söyledi:
“Bu bizim ilk rekorumuz değil belediye seçimlerinde de Türkiye rekoru kırmıştık tabi bunun birkaç tane nedeni var. Defne ilçesi hem eğitimli aydın, insanların çok yoğun olduğu bölge. Bunun yanında gerek biz gerekse CHP yöneticilerimiz bu işi halkımıza iyi anlattık, ilçe örgütümüz de bu değişikliği insanlarımıza çok iyi şekilde anlattı, bunun büyük etkisi oldu. Tabi temelinde vatandaşlarımızın cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına çok bağlı insanlar olması birinci faktör bu konuda tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Hem iyi bir katılım sağladılar hem de Türkiye’de rekor bir hayır oyu çıktı.”

İstanbul'daki kesin seçim sonuçları açıklandı

Yüksek Seçim Kurulu anayasa değişikliğini içeren referandumda İstanbul için kesin sonuçları açıkladı. İşte ilçe ilçe 'evet' ve 'hayır' oyu kullanan kişi sayısı...

Referandum seçimlerinde İstanbul’daki kesin sonuçlar açıklandı. Sonuçlara göre İstanbul'da 4 Milyon 479 Bin 269 seçmen 'evet', 4 Milyon 728 Bin 317 seçmen ise 'hayır' oyu kullandı.
YSK İstanbul İl Seçim Kuruluna ulaşan kesin sonuçlar açıklandı. İstanbul genelinde 9 Milyon 207 Bin 586 seçmenin oy kullandığı belirtilirken, bu seçmenlerden 4 Milyon 479 Bin 269’unun ‘evet’, 4 Milyon 728 Bin 317’sinin ise ‘hayır’ seçeneğini mühürlediği ortaya çıktı. İstanbul’un 39 ilçesinin 21’inden ‘evet ‘ sonucu, 18’inden ise ‘hayır’ sonucu çıktı. İstanbul’da kullanılan 9 Milyon 207 Bin 586 oydan, 132 Bin 619 oy geçersiz sayıldı.
İstanbul’a bağlı 39 ilçedeki oy dağılımı ise şöyle:
1- Adalar: 2 Bin 646 evet, 7 Bin 402 hayır
2- Arnavutköy: 92 Bin 67 evet, 46 Bin 36 hayır
3- Ataşehir: 116 Bin 782 Bin evet, 157 Bin 521 hayır
4- Avcılar: 108 Bin 172 evet, 156 Bin 39 hayır
5- Bağcılar: 270 Bin 470 evet, 172 Bin 518 hayır
6- Bahçelievler: 189 Bin 448 evet, 186 Bin 937 hayır
7- Bakırköy: 33 Bin 474 evet, 116 Bin 804 hayır
8- Başakşehir: 112 Bin 719 evet, 96 Bin 524 hayır
9- Bayrampaşa: 94 Bin 229 evet, 83 Bin 241 hayır
10- Beşiktaş: 21 Bin 932 evet, 106 Bin 648 hayır
11- Beykoz: 86 Bin 718 evet, 76 Bin 654 hayır
12- Beylikdüzü: 76 Bin 537 evet,109 Bin 648 hayır
13- Beyoğlu: 74 Bin 62 evet, 73 Bin 738 hayır
14- Büyükçekmece: 64 Bin 990 evet, 81 Bin 738 hayır
15- Çatalca: 18 Bin 558 evet, 28 Bin 127 hayır
16- Çekmeköy: 76 Bin 699 evet, 69 Bin 741 hayır
17- Esenler: 182 Bin 844 evet, 92 Bin 394 hayır
18- Esenyurt: 209 Bin 980 evet, 321 Bin 860 hayır
19- Eyüp: 116 Bin 399 evet, 123 Bin 812 hayır
20- Fatih: 127 Bin 324 evet, 120 Bin 505 hayır
21- Gaziosmanpaşa: 174 Bin 292 evet, 131 Bin 917 hayır
22- Güngören: 101 Bin 354 evet, 86 Bin 935 hayır
23- Kadıköy: 63 Bin 479 evet, 263 Bin 814 hayır
24- Kağıthane: 151 Bin 199 evet, 128 Bin 255 hayır
25- Kartal: 133 Bin 637 evet, 173 Bin 927 hayır
26- Küçükçekmece: 209 Bin 670 evet, 262 Bin 999 hayır
27- Maltepe: 125 Bin 811 evet, 201 Bin 777 hayır
28- Pendik: 244 Bin 540 evet, 183 Bin 79 hayır
29- Sancaktepe: 117 Bin 270 evet, 109 Bin 483 hayır
30- Sarıyer: 89 Bin 749 evet, 129 Bin 855 hayır
31- Silivri: 43 Bin 357 evet, 64 Bin 627 hayır
32- Sultanbeyli: 129 Bin 661 evet, 54 Bin 265 hayır
33- Sultangazi: 188 Bin 862 evet, 118 Bin 638 hayır
34- Şile: 11 Bin 885 evet, 11 Bin 230 hayır
35- Şişli: 50 Bin 347 evet, 128 Bin 142 hayır
36- Tuzla: 76 Bin 19 evet, 74 Bin 43 hayır
37- Ümraniye: 239 Bin 455 evet, 194 Bin 275 hayır
38- Üsküdar: 167 Bin 748 evet, 191 Bin 496 hayır
39- Zeytinburnu: 84 Bin 884 evet, 81 Bin 913 hayır

Türkiye Barolar Birliği'nden 13 maddelik açıklama

Türkiye Barolar Birliği, anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "YSK'nın yapılan itirazları değerlendirirken, Anayasa madde 79 ile kendisine yüklenen sorumluluğun gereğini yerine getirmesini umuyor ve diliyoruz." denildi.

1-16 Nisan 2017 Halk Oylaması sürecini hep birlikte yaşadık. Bu süreçte görev alarak yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hukukun üstünlüğü için mücadele eden tüm baro başkanlarımız ile meslektaşlarımıza, toplantılarımıza katılan ya da sosyal medyadan izleyen, düşüncelerini paylaşan tüm vatandaşlarımıza, tercihi ne olursa olsun oyunu veren herkese içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
2-Anayasa değişikliği sürecinde, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun kararları çerçevesinde ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 110.maddesi uyarınca, milletvekillerini ve halkımızı bilgilendirmek üzere, üzerimize düşen görevi yerine getirdik.
3-Halk oylaması gününde; Halk Oylamasına sunulan değişikliğin hukuk düzenimizi bütünüyle etkileyecek olması, dolayısıyla böyle bir değişikliğin tam anlamıyla güvenilir bir oylama sonucunda yapılmasındaki üstün kamu yararını dikkate alarak, hukukun üstünlüğünü korunması görevimiz çerçevesinde Türkiye Barolar Birliği'nde Sandık Güvenliği Merkezi kurduk. Konunun uzmanı meslektaşlarımız eliyle, vatandaşlarımızdan gelen soruları telefonla cevapladık, barolarımızı sorunlarla ilgili bilgilendirdik.
4-Sandık Kurullarında temsilci görevlendirmek ise, barolarımızın ve Türkiye Barolar Birliği'nin görev ve yetki alanında değildir. Bu sebeple, oyların sayımına ilişkin tutanakların tutulmasına, toplanmasına ve karşılaştırılmasına dair veriler, halk oylamasında sandıklarda görevli bulundurma hakkına sahip siyasi partilerin elinde mevcut olabilir. Bu nedenle; YSK'nın yalnızca siyasi partilere duyurduğu sandık sonuçlarının toplanan tutanaklarla karşılaştırılması, yine yalnızca siyasi partilerce yapılabilir.
5-Tüm gün boyunca, Türkiye'nin pek çok ilinden gelen telefonların büyük bir kısmı, mühürsüz oy pusulası şikâyetlerini içeriyordu. Avukatlarımızın bu durumda hukuki tavsiyesi, sandıklar açıldığında bu hususun tutanakla tespit edilmesi idi. Çünkü 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'un emredici 101.maddesinin 1.fıkrasının 3.bendi uyarınca, mühürsüz oy pusulaları geçersizdir.
6-Kanunun bu çok açık hükmüne rağmen, oylama devam ederken, “mühürsüz oy pusulalarının dışarıdan getirildiğinin kanıtlanamadığı hallerde, bu pusulaların geçerli olacağıöna karar verildiği, YSK'nın web sayfasına atıf verilerek basın-yayın organlarınca duyuruldu.
7-Oysa aynı YSK, sadece birkaç saat önce, oy pusulalarına mühür basılmış olmasının sebebini “oylamada sahte oy pusulası kullanımını engellemekö olarak duyurmuştu. (bkz.16.04.2017 559 sayılı YSK kararı)
8-YSK'nın bu kararının sonucu olarak; dışarıdan sahte oy pusulası getirilip getirilmediğini kanıtlama imkânı kalmamıştır. Çünkü bir oy pusulasının dışarıdan getirilmiş olduğunun yegâne kanıtı, pusulada mührün bulunmamasıdır.
9-Nitekim Anayasa Mahkemesi'nin 06/02/2014 tarih ve 2013/3912 numaralı bireysel başvuru üzerine verdiği kararında, meslek odalarının seçimlerinde dahi mühürsüz oy pusulalarının geçersiz olacağından söz edilmektedir. Şu halde YSK'nın emredici bu kanun hükmünü herhangi bir gerekçeyle görmezden gelmesi hukuka uygun olamaz.
10-Sandık Güvenliği Merkezine gelen telefonlardan da anlaşıldığı üzere; maalesef oylama devam ederken kanuna aykırı olarak verilen bu karar sebebiyle, mühürsüz oy pusulası kullanıldığına dair tutulması zorunlu olan tutanaklar muhtemelen çoğu sandıkta tutulmamıştır. Çünkü bu hukuka aykırı karar ile sandık kurulları, mühürsüz oy pusulası kullanılmasının usule uygun olduğuna dair hatalı bir kanaate sevk edilmişlerdir.
11-Yine basın aracılığıyla edindiğimiz bilgilere göre, pek çok sandıkta, oylama bittikten sonra, mühürsüz pusulaların arkası, sandık kurullarınca mühürlenmiş, gerekçe olarak da YSK'nın söz konusu kararı gösterilmiştir.
12-Şu halde, YSK'nın, Kanuna açıkça aykırı bu duyurusu hem usulsüzlüğe hem de usulsüzlüğün ortaya çıkmasını sağlayacak tutanakların tutulmamasına neden olmuştur. Seçimlerin yargı güvencesinde yapılacağına ve bunun sağlanmasından da YSK'nın sorumlu olacağına dair Anayasa'nın 79.maddesinin içi, maalesef bizzat YSK tarafından boşaltılmıştır.
13-Bu durumda halk oylamasının sonucunu, mühürsüz oy pusulası kullanılmasından daha da ağır olarak, YSK'nın söz konusu hukuka aykırı kararı etkilemiştir. YSK'nın yapılan itirazları değerlendirirken, Anayasa madde 79 ile kendisine yüklenen sorumluluğun gereğini yerine getirmesini umuyor ve diliyoruz. Aksi takdirde seçimlerin yargı güvencesinde yapıldığından, adil olduğundan ve sonuçların güvenilirliğinden, kısacası hukukun üstün olduğu demokratik bir devlet düzeninden söz edilmesi mümkün olmayacaktır. Üzüntümüz, halk oylamasının sonucuna ilişkin değil, sonucu etkilemeye elverişli açık ve ağır hukuka aykırılıkların görmezden gelinmek istenmesine ilişkindir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." DHA

YSK Başkanından 'Mühürsüz zarf' tartışmasında ilk açıklama

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, referandumda oyların tasnifi sürerken aldıkları mühürsüz oy pusulaları ve zarfların geçerli sayılmasına ilişkin tartışma yaratan kararlarını savundu. Güven, oy pusula ve zarflarını kanun gereği mühürlemek zorunda olan sandık kurullarının ihmali nedeniyle şekli bir hata yüzünden seçmenlerin anayasal haklarını engellememek için oyları geçerli saydıklarını söyledi.

AK PARTİ İTİRAZ ETTİ 
Tartışmalı karar, AK Parti’li Recep Özel’in, oy sayımı başladıktan sonra ülke genelinde gelen şikâyetler üzerine üzerinde mühür olmayan zarf ve pusulaların geçerli sayılması için YSK’ya başvurusu üzerine alındı. CHP’nin YSK temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, bu talebe karşı çıktı. Ancak yapılan tartışmalar sonrasında YSK, 11 üyenin oybirliğiyle AK Parti’nin talebini kabul etti. Kararın tepki görmesi ve YSK önüne gelen bir grubunun protestosunun yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sert tepkisinin ardından gece YSK Başkanı Güven kameraların karşısına geçti.
Güven, sandıklar açıldıktan ancak sonuçlar intikal etmeden önce sandık kurulu mühürüyle oy pusulası ve zarfların mühürlenmediği yönünde Kurul’a yoğun şikayet geldiğini belirtti.  Güven, YSK’nın oybirliği ile sandık kurulu mühürü taşımayan fakat dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça bu oy pusulası ve zarfların geçerli sayılmasına karar verdiğini anlattı. Güven, tercih mühürü yerine evet mühürü dağıtıldığı, arka yüzü yerine ön yüzüne basıldığı şeklindeki şikayetleri de seçmenin iradesini etkileyecek şekilde görmeyerek geçerli saydıklarını da belirtti. Güven, şunları söyledi:
SANDIK KURUL HATASI
“Seçim sabahı ilk kez oy torbaları sandık kurullarına dağıtıldı. Yedi kişilik sandık kurullarının en az 5 tane siyasi parti temsilcileri oy pusulaları ve oy zarflarının arkalarını mühürlemek zorundadır. Ancak sandık sonuçları girilmeden sandık kurullarının ihmali, seçmenden kaynaklanan bir kusur olmaması nedeniyle geçerli olduğuna karar verdik. Bu seçimde 166 bin 679 AK Partili, 166 bin 211 CHP’li, 157 bin MHP’li sandık kurulu üyesi olmak üzere toplam 314 bin 63 bin sandık kurulu üyesi görev yapmıştır. Sandıkların tamamı AK Parti ve CHP’lilerin de bulunduğu üyelerce sayılmış ve ıslak imzalı tutanağa bağlamıştır. Biz kural değiştirmedik. Onların yapmış oldukları hata nedeniyle seçmenimizin anayasal oy verme hakkını engellememek için YSK bu kararı almıştır. YSK kararı ilk kez almamıştır..
6 DAKİKA KESİNTİ
Bir ara 6 dakikalık süre dışında tüm veriler YSK’ca siyasi partilere verilmiştir ve anlık olarak YSK’ya geldiği anda aktarılmıştır.“

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemindeki ilk başlığı açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde referandum sonuçlarıyla ilgili açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu anayasa değişikliği herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve bu çok çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa, tamamen TBMM ve milletimizin iradesiyle böylesine önemli bir değişime milletimiz karar vermiştir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa tamamen sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu bakımdan bu çok çok çok önemli" dedi. Erdoğan, halka yaptığı konuşmada ise "İdam için Sayın Yıldırım ve Bahçeli ile görüşeceğim. Gerekirse bir halk oylaması daha yaparız." diye konuştu. "Bazı televizyonlarda falan, aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var." diyen Erdoğan, "Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
16 Nisan 2017 anayasa değişikliğiyle ilgili sonuçların değerlendirmesine yönelik basın toplantısını ilk defa bu mekanda yapıyoruz. Bu mekan basın toplantısına ev sahipliği yapıyor. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bizleri dinleyen değerli vatandaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum.
Bugün yapılan anayasa değişikliği halk oylaması sonuçlarının, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Milletimiz bir kez daha farklı bir olgunluk içerisinde sandık başına gitmiş, hür iradesiyle TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişikliği konusundaki görüşünü ifade etmiştir. Resmi olmayan sonuçlar, yaklaşık 25 milyon evet oyuyla ve 1 milyon 300 bin farkla anayasa değişikliğinin kabul edildiğini göstermektedir.
'TARİHİ BİR KARAR'
Öncelikle oyunun rengi ne olursa olsun, sandığa giden milletimizin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum.
16 Nisan halk oylaması milletimizin geleceğine sahip çıktığının önemli bir göstergesidir. Ekranları başında bizi izleyen sevgili milletim, bugün Türkiye 200 yıllık tartışma konusu olan yönetim sistemi konusunda tarihi bir karar vermiştir. Bu karar sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir yönetim sistemi üzerindeki dönüşüm kararının verildiği gündür bugün.
Her zaman olduğu gibi bu halk oylamasında mevcudu savunmak kolay, değişimi savunmak zor olmuştur. Hamd olsun bu zoru başardık. Tarihimizin en önemli yönetim reformunu hayata geçiriyoruz. Bilindiği gibi anayasa değişikliği sadece 18 maddeden oluşmasına rağmen, içeriği itibariyle köklü bir değişim arz etmektedir. Bu mesele ülkemizin gündeminde aslında uzun zamandır konuşuluyor.
Son dakika... Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemindeki ilk başlığı açıkladı
'TÜRKİYE 25 MİLYON OYLA EVET KARARI VERDİ'
Örneğin büyükşehir belediye başkanı olduğum dönemden bu yana, sürekli medyanın bana sorduğu sorulardan biri olmuştur. Daha sonra panellerde karşılaştığım sorulardan biri olmuştur. Bu soruyla her zaman karşı karşıya olduk. Şimdiyse, 2015 yılı başında başkanlık sistemine geçiş konusunda verilen desteğin yüzde 25-30’lar düzeyinde olduğunu gösteriyordu. İşte böyle zor bir süreç sonunda, bugün Türkiye 25 milyon evet oyuyla kararını vermiştir.
AK Parti Genel Başkanı Sayın Binali Yıldırım’a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye, STK’lara ve bütün kurumlara teşekkür ediyorum.
'SİVİL SİYASET ELİYLE YÖNETİM DEĞİŞİYOR'
Doğu Güneydoğu’daki oyların önemini vurgulamak isterim. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tüm illerde 10 ila 20 puanlık artışlar olduğunu görüyoruz. İnşallah bu sonuçlar ülkemizin önünde yeni bir dönemin başladığının müjdecisi olacaktır. Gerek halk oylaması sürecinde gerekse sandık başında tercihini evet yönünde ortaya koyan herkese, şahsıma gösterdikleri güven ve teveccüh için şükranlarımı sunuyorum.
Bugün oyumu kullanırken de ifade ettiğim gibi bu anayasa değişikliği herhangi bir değişiklik değildir. Bu farklıdır ve bu çok çok anlamlıdır. Türkiye tarihinde ilk defa, tamamen TBMM ve milletimizin iradesiyle böylesine önemli bir değişime milletimiz karar vermiştir. Cumhuriyet tarihimizde ilk defa tamamen sivil siyaset eliyle yönetim sistemimizi değiştiriyoruz. Bu bakımdan bu çok çok çok önemli.
'TÜM TÜRKİYE'NİN ZAFERİ'
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte yürütme yasama ve yargı erkleriyle arasındaki ilişkiler birbirlerinden tamamen ayrılmıştır. Bu üç organ, aynı ortak hedefe yani tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet amacı doğrultusunda hizmet verecektir. 16 Nisan Evet veya Hayır diyen herkese, 80 milyon nüfusun, tüm Türkiye’nin zaferidir. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız bu zaferin önemli bir mimarıdır. Ve onlar demokrasi mücadelesini gurbette verdiler ama asla demokrasiden taviz vermeden bu mücadeleyi verdiler. Şimdi nihai neticeler açıklandığında, verdikleri bu mücadelenin ne kadar bereketli olduğunu da gördük, görüyoruz.
Halk oylaması bitmiş ve o süreçte yaşanan tartışmalar geride kalmıştır. Ama önümüzde yepyeni bir dönem vardır. Anayasa değişikliğinin tüm maddeleri bir anda yürürlüğe girmiyor. 2019’da yapılması ön görülen seçimle devreye girecektir. Önümüzde pek çok iş var. Artık sadece sloganlarla, belirli değerlerin istismarıyla bu ülkede cumhurbaşkanı seçilip yönetimi üstlenmek mümkün değildir.
Milletimizin gönlünü kazanmanın, geleceği için de söyleyecek sözünüz hayata geçirecek projeleriniz, projelendirilmiş yatırımlarınız olmak zorundadır. Başka türlü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neticeye ulaşmak mümkün değildir. Herkes için hazırlık yapmak için 2019’a kadar önemli bir zaman vardır. Bu sekizinci halk oylamasıydı. Masaya yatırıp ne getirmiştir, ne götürmüştür diye baktığımızda bu referandumun çok çok anlamlı olduğunu göreceksiniz. Çünkü bu gerçekten Türkiye’nin geleceğine, ihya adımı olrak büyük önem arz etmektedir.
Diğer ülkelerin ve kurumların milletin kararlarına saygı duymasını bekliyoruz. Bir kez daha halk oylaması sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Başta YSK olmak üzere, tüm sandıklarda görev alan vatandaşlarıma çok çok teşekkür ediyorum. Sandığa giderek demokrasisine sahip çıkan tüm vatandaşlarıma kalbi şükranlarımı iletiyorum. Sizlere çok çok teşekkür ediyorum.
CUMHURBAŞKANI HALKA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Huber Köşkü'ndeki basına yaptığı açıklamadan sonra Huber Köşkü önünde toplanan halka sesleniyor. Erdoğan'ın buradaki açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;
- Sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum. Gerçekten ir olduk, bir olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. Ve adeta yedi düvel saldırdı. Ama bütün bunlara karşı milletim dik durdu. Bölünmedi, parçalanmadı, yurt içi yurt dışı, işte sandıkları siz patlattınız.
- Sizlerle beraber yapacağımız çok iş var. Ama bilesiniz ki bu bizim burada çıkışımızın ilk anı değil. Biz şu anda zaten yoldaydık, şimdi vites değiştirerek daha hızlı şekilde gideceğiz.
- Bunlar hep bize patinaj yaptırdılar, artık Türkiye'nin kitabında Allah'ın izniyle patinaj olmayacak.
- Ve her alanda Türkiye çok daha önemli adımları, büyük adımları atmak üzere muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak, hiç endişeniz olmasın.
- İşte şurada bir saat içerisinde toplandınız. bu ne büyük bir aşktır?
- Bugüne kadar projesi olmayanlar bizim karşımızda konuştu ama biz projelerimizle konuştuk. Bundan sonra da projelerimizle yol almaya devam edeceğiz. Şimdi biliyorsunuz bugünkü çıkan neticeyle, dikkat edin dünya yüzde 50-55'lerle, bazı yerlerde yüzde 35'lerle seçim yapıyor, bakın biz bugün yüzde 86 ile bir seçim gerçekleştirdik. Böyle bir katılım var mı ya?
"BOŞUNA UĞRAŞMAYIN ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇTİ HABERİNİZ YOK"
- Ve bunun yüzde 51 buçuğunu evet aldı. Ve şimdi bazı televizyonlarda falan, aç tavuk kendini buğday ambarında sanarmış ya, bu neticeyi küçümsemeye gayret edenler var. Boşuna uğraşmayın, atı alan Üsküdar'ı geçti haberiniz yok.
- Bundan sonra birlikte, beraber yapacağımız çok iş var. Birinci safha neydi, parlamento. Anayasa Komisyonu'nda biliyorsunuz pet şişeler nasıl fırlatıldı, engellemek istediler, başaramadılar. Genel Kurul'a geldi, orada ne oldu? Hamd olsun 339'la parlamentodan geçti. AK Parti ve MHP'nin milletvekillerinin dayanışmasıyla.
- Ben buradan öncelikle Sayın Yıldırım'a, Sayın Bahçeli'ye çok teşekkür ediyorum. Dik durdular, gruplarına sahip çıktılar ve böylece Meclis'ten geçti. Ne dedik? Şimdi sıra millette dedik. Milletimizde burada el ele verdi. Sıra dedik millette, millet görevini yaptı mı? Ve millete sopa gösterilmez. Gösterenler cevabını sandıkta aldı mı?
- Şimdi ben diyorum ki, AK Parti'ye gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum, MHP'ye gönül veren kardeşlerime teşekküre diyorum, BBP'ye gönül veren kardeşlerime teşekküre diyorum. HÜDAPAR'a gönül veren kardeşlerime teşekkür ediyorum. Güneydoğu'da çok ciddi değişim dönüşüm yaşandı, bundan sonrası daha iyi olacak. Fakat bu demek değildir ki, diğer siyasi partileri destekleyenlerden destek gelmedi.
- Bundan sonra vites büyüteceğiz. İşimiz çok, yapacağımız çok şey var bu ülkede. İlk iş... ('İdam' sesleri) Hemen bu konuyu Sayın Başbakan ile Sayın Bahçeli ile de görüşeceğim. Meydanlarda hep bununla karşılaştım diyeceğim, zaten Sayın Bahçeli ben desteklerim dedi, Sayın Yıldırım aynı şekilde. Fakat Kılıçdaroğlu da destekleyeceğini söylemişti. Eğer gerçekten destekler de önüme gelirse ben bunu onaylarım. Ha desteklemedi, o zaman yapacağımız şey ne? Bir halk oylaması da bunun için yaparız.