11 Eylül 2017 Pazartesi

Irma kasırgası vurdu milyonlar karanlığa gömüldü...

ABD'nin Florida eyaletinde etkili olan ve kuzey batıya doğru ilerleyen Irma kasırgasının şiddetli tropik fırtınaya dönüşmesinin beklendiği bildirildi. Miami'de yağma başladı. Polis 12 civarında yağmacıyı gözaltına aldı.

Florida eyaletininin güney kıyılarını dün saatte 210 kilometre hızla 4'üncü kategoride vuran Irma kasırgasının şiddeti, kuzey batıya doğru ilerledikçe önce 3'üncü, sonra 2'nci kategoriye düştü.
ABD Ulusal Kasırga Merkezinden yapılan açıklamada, kasırganın şiddetinin azaldığı ancak hala tehlikeli bulunan Irma'nın saatte 160 kilometre hızla Florida'nın kuzey batısında yer alan 3 milyon nüfuslu Tampa'ya doğru ilerlediği belirtildi.
Açıklamada, kasırganın yerel saatle sabah saatlerinde Florida'nın kuzeyinde ve Georgia'nın güneyinde tropikal fırtınaya dönüşmesinin beklendiği de ifade edildi.
Geçtiği yerlerlerde büyük hasara, su baskını ve sele yol açan kasırga nedeniyle yaklaşık 4 milyon ev ve iş yerinin elektriği kesildi. Elektrik kesintileri dolayısıyla eyalette sabaha kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Ancak sokağa çıkma yasağı işe yaramadı. Miami'de yağmacılar dükkanlara girmeye başladı. Polis hırsızlık yapmaya çalışan kişileri gözaltına aldı.
Kasırgayla gelen şiddetli rüzgar ağaçların devrilmesine ve evlerin çatılarının uçmasına neden oldu. Şiddetli rüzgarın etkisiyle Miami'de iki, Fort Lauderdale'de ise bir vinç devrildi.
Kasırga nedeniyle eyalette hafta sonu yaklaşık 9 bin uçuş da iptal edildi. Irma kasırgasından zarar gören Uluslararası Miami Havalimanı'nın bugün de kapalı kalacağı bildirildi.

6.5 MİLYON KİŞİ İÇİN TAHLİYE KARARI ALINMIŞTI
Yetkililer, Irma kasırgası nedeniyle üç kişinin öldüğünü açıklamıştı. Kasırga, ABD'ye ulaşmadan önce Karayipler'de 28 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Irma kasırgasının ülke tarihin en büyük tahliyesine yol açtığı açıklanmış, Florida eyaletinde nüfusun yaklaşık üçte biri (6,5 milyon kişi) için zorunlu tahliye kararı alınmıştı.
Kuzey Carolina, Güney Carolina, Georgia ve Virginia eyaletlerinde de kısmen veya eyalet genelinde acil durum ilan edilmişti.
Son dakika Irma kasırgası vurdu milyonlar karanlığa gömüldü... Yağmacılar ortaya çıktı
TARİHİN EN BÜYÜK ATLAS OKYANUSU KASIRGASI
ABD Başkanı Donald Trump, doğal afet ilanı bildirisini imzaladı ve federal acil yardım mekanizmasının harekete geçirilmesi için onay verdiğini duyurdu.
Irma Kasırgası'nın "kocaman canavar" şeklinde tasvir eden Trump, "çok yakında" eyaleti ziyeret edeceğini de söyledi.
Doğal afet ilanı, eyelet sakinlerinin geçici barınaklara yerleştirilmeyi talep edebileceği ve ev ile işyerlerinin tamiri için hibe alabileceği anlamına geliyor.
Florida Valisi Rick Scott, tahliye emri verilen yaklaşık 6 buçuk milyon kişiye "evlerinizi hemen terk edin" uyarısı yapmıştı. Bu sayı, eyalet nüfusunun yaklaşık yüzde 30'una denk geliyor.
Irma, tarihin kayda geçen en büyük Atlas Okyanusu kasırgası. Özellikle Karayipler'de büyük yıkıma neden olan kasırgada, en az 27 kişi hayatını kaybetti.











8 Eylül 2017 Cuma

Bu mahallenin girişi kapıdan

Muğla'nın Marmaris İlçesi'nin Çiftlik Koyu'nda bulunan 53 haneli Ilgın Mahallesi'nin sakinleri, yerleşimi vahşi hayvan ve satıcılardan uzak tutmak için tel örgülerle çevirip girişe de kapı koydu.

Çiftlik Koyu’nda otel ve restoranların arkasında 2 cadde ve 6 sokaktan oluşan 53 haneli, yaklaşık 250 nüfuslu Ilgın Mahallesi, tertemiz caddeleri, bakımlı bahçeleri ve meydanındaki kitaplığıyla dikkat çekiyor. Mahallenin sakinleri, yerleşimi vahşi hayvan ve satıcılardan uzak tutmak için tel örgülerle çevirip girişe de kapı koydu.

Ilgın Mahallesi’ne 200 metre uzaklıktaki Çiftlik Adası’nı 2015’te 30 milyon dolara satın alan işadamı Ali Ağaoğlu’nun komşu olduğu mahalleli, izole ettikleri yerleşimin daha korunaklı ve güvenli olduğunu söyledi.
Mahallede 1974’ten beri yaşayan Gülseren Eroğlu şunları anlattı: “Burayı babam ve arkadaşları keşfetti ve 1974 yılında arsalarımızı aldık. Buraya evler yapılmaya başlandığında karayolu yoktu ve tüm malzemelerimiz denizyoluyla getirildi. 1983’te evler bitti. Elektrik ve su yoktu. Yolunu imece usulüyle burada yaşayanlar olarak yaptık. Suyu da öyle getirdik diyebilirim.”

“Burada yaşayanların sayısı yükselince o zaman köy olan Bayır’a bağlı bir mahalle olduk. Hızla sayımız çoğaldı ve çocuklarımız sokak aralarında oyun oynamaya başlayınca araçların giriş çıkışı, sokak aralarında hız yapmalarından rahatsız olduk. Tüm mahalle yaşayanları olarak birlikte karar alıp çevreyi tel örgülerle çevirdik.”
“Bir de satıcıların sokak aralarında dolaşmasını da istemediğimiz için girişe de kapı koyduk. Evlerin önü zaten plaj ve oradan giriş çıkışlarda sorun yok. Burada yaşayan herkes birbirini tanıdığı için kapı sorun olmadı ve hatta herkes bundan mutlu oldu.”



'ABD'de Çağlayan ve Aslan hakkında tutuklama kararı verildi'

ABD'de tutuklu yargılanan Rıza Zarrab davasına, dün yayınlanan ek iddianameyle 'sanık' olarak eklenen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkında tutuklama kararı verildi.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından dava dosyasına konan ek iddianamede Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın yanı sıra aynı bankanın uluslararası operasyonlardan sorumlu genel müdür yardımcısı Levent Balkan ve Rıza Zarrab’ın çalışanı Abdullah Happani de bulunuyor.
Washington Hattı’nın haberine göre; Sanık sayısının ikisi tutuklu olmak üzere 9 kişiye çıktığı davada, jüri tarafından Zafer Çağlayan ile birlikte Süleyman Aslan hakkında da tutuklama kararı verildiği bildirildi.
Öte yandan davanın hakimi Yargıç Richard Berman, davaya Çağlayan’ın da dahil edilmesiyle ‘dosyanın seyrinin değiştiğini’, söz konusu iddianame ile bir devlet kuruluşu olan Halk Bankası’nın ‘kurum olarak öne çıktığını’ ifade etmişti. Sözcü

İlber Ortaylı: Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır.

Sivas Valiliği ve diğer kamu kuruluşları tarafından organize edilen 6'ncı Sivas Kitap Günleri kapsamından kente gelen ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı Buruciye Medresesi içerisinde okurlarıyla buluştu.

8-14 Eylül arasında düzenlenen Sivas Kitap Günleri kapsamında fuarın onur konuğu olarak kente gelen tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, imza ve söyleşi programında sevenleriyle bir araya geldi. Burada konuşan İlber Ortaylı, "Bu memleket dünyayı tanımıyor. Bizim coğrafya ve tarih kültürümüz çok eksiktir. İnsan bilgimiz eksiktir. Bunları yapamadığımız takdirde ne kendimizi çizebilir ne de kendimizi savunabiliriz. Her zaman böyle bölümlemeler yapılır. Cumhuriyet diyor, Osmanlı milleti diyor.
OSMANLI MİLLETİ DİYE BİR ŞEY YOK
Osmanlı milleti diye bir şey yok. Osmanlılık bir pasaportla verilir. Biz hiçbir şekilde yeni bir dünyada yenisine geçmedik. Böyle Osmanlılıkmış, Türklükmüş bunlar manasız şeyler. Biz Türk'üz. Osmanlı imparatorluğu Türklerin imparatorluğu, Cumhuriyet de Türklerin Cumhuriyeti. Bu kadar açık. Bunun arasında fark yok. Bunları değiştirmeniz mümkün değildir. Biz rejim değiştirdik. Çok önemli bir şey bu yani saltanatın muhtelif aşamaları vardır. Ondan sonra Cumhuriyet'in de kendine göre bir yapılanması vardır. Bunun yapısı çok açık bir şey. Biz bunu konuşuyoruz. Yoksa devlet ortadan kalkar mı? Devlet dediğin kökeni hala tartışılan sosyolojik ve felsefi olarak ama aynı zamanda da varlığı olarak garip bir aparattır. Ve insanlar onun içindedirler. Onunla şekillenirler. Onun için son günlerde bir politikacının yanlış kullandığı bir tabir var 'Biz yeni devlet kuruyoruz' lafı hem etrafta hem de o parti içerisinde tepki uyandırdı. Bazı tabulara çomak sokamazsınız. Soktuğunuz taktirde çok fena felaketler çıkar" dedi.
"Türkiyeli diye bir ırk yoktur"
Anadolu'da birçok kan toplandığını vurgulayarak, "Doktorun biri bir sürü Anadolu'da kan topladı. Bilmiyorum ne yaptı bunları. Hepsinin pratik ticari amaçları vardır dünyada bunları bilmek gerek. Bilim için bu kadar masrafa girmiyor kimse. Hele toplum bilimleri için. Bunlar mümkün değil. Türkiyeli diye bir ırk yoktur. Türk vardır. Bu Türkler de Türkçe konuşurlar. Bu kadar basittir. Bunlar derhal bir araya gelir. Ne yapsanız yapın derhal bir araya gelirler. Ana dili ne konuşuyor? Çok önemli bir şey Ruslaşmadan bahsettiler. Doğrudur, çaresi yoktur. Bir Özbek'le bir Litvanyalı kadın evleniyor. Evde ikisi de bazen Rusları tenkit ediyorlar. Çünkü Litvanyalılar Rusları sevmez Özbekler de sevmez. Ama evde Rusça konuşuyorlar. Tabi biriniz Özbekçe bildiği yok diğerinin de Litvanya'nın dilini konuşacak hali yok. Bunlar Rusça konuşuyor. Çocuklar da Rus olarak büyüyor" şeklinde konuştu.
Söyleşiye Vali Davut Gül, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Burçin Çetinkaya, protokol üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Program sonunda Vali Gül tarafından İlber Ortaylı'ya hediye takdim edilerek günün anısına hatıra fotoğrafı çektirildi. Hürriyet

Meksika'da 8.1'lik deprem

ABD Sismik Araştırmalar Merkezi’nin (USGS) verilerine göre, Meksika açıklarında 8.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Meydana gelen depremin ardından tsunami alarmı verildiği gelen ilk bilgiler arasında. Uyarıların özellikle Orta Amerika kıyıları için yapıldığı bildiriliyor. Tsunami alarmının ardından MekMeksika açıklarında 8.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin ardından Orta Amerika kıyıları için tsunami alarmı verildi. Meksika İçişleri Bakanı depremde en az 5 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Ölenlerin Chiapas eyaletinden olduğu açıklandı.

ABD Jeolojik Araştırma Merkezi (USGS), merkez üssü Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısındaki depremin 33 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıkladı.
8 ÜLKE İÇİN TSUNAMİ ALARMI
Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi,, Mekiska Guatemala, Panama, El Salvador, Costa Rica, Nikaragua, Honduras ve Ekvador ülkelerini tsunamiye karşı hazırlıklı olma çağrısında bulundu.
Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü. 
1985'TEN SONRAKİ EN BÜYÜK DEPREM
Yaşanan deprem, ülkeyi vuran en büyük deprem olarak da bilinen ve binlerce kişinin ölümüne sebep olan 1985’teki depremden sonra en büyük sarsıntı olduğu açıklandı. Reuters haber ajansına konuşan 31 yaşındaki mimar Carlos Briceno, “Başta gülüp geçtim ama depremin bitmemesi ve ışıkların sönmesiyle ne yapacağımı şaşırdım. Neredeyse düşüyordum” dedi.
Meksika İçişleri Bakanı ilk gelen bilgilere göre depremde en az 5 kişinin öldüğünü bildirdi.sika'da dalgaların boyu 0.7 metreye yükseldi.
Başkent Meksiko'da da hissedilen deprem, halk arasında korkuya neden oldu. Başkent sakinleri, panik içinde evlerini terk ederek sokağa döküldü.
Reuters haber ajansına konuşan görgü tanıkları bölgede büyük bir korku ve panik yaşandığını duyururken, depremin merkez üssünün Pijijiapan kentinin 123 kilometre güneybatısı olduğu belirtildi.

3 Eylül 2017 Pazar

Vatandaşlığa geçişte 'ikinci eş' yasaya takıldı

Türk vatandaşlığına alınan ancak ülkelerinde yasal olan ikinci, üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden çocukları olanlar, Nüfus Hizmetleri Kanunu’na takıldı. Meclis’te görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısıyla, aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, ‘velayet ve vesayete’ ilişkin detaylar eklenecek
Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in haberine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin nüfus aile kütüğü kayıtları, velayet ve vesayete ilişkin işlemlerde bazı güçlükler yaşanıyor. Suriyeli, Suudi ya da başka bir ülke vatandaşı olup Türk vatandaşlığına alınan bazı kişilerde, kendi ülkelerinde yasal olan ikinci veya üçüncü evlilikleri ve bu evliliklerden olma çocukları, Türk Medeni Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ve diğer mevzuata takıldı. Şikâyetler üzerine ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak Meclis’e gönderilen Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na sorunu çözmeye dönük maddeler konuldu. Talepler ve öneriler doğrultusunda, Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin sorunlarına çözüm getiriliyor.
UYGULANABİLİR BULUNMADI
İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün tesis edeceği işlemler ve aile kütüklerinde yer alacak bilgilere ilişkin ilgili bakanlıklardan görüş aldı. Aile kütüğünde, “görüş ve öneriler” bölümüne Türk vatandaşlığını sonradan kazanmış kişilerin varsa birden fazla eşi ve bunlardan olma çocuklarının kaydedilmesi önerisi uygulanabilir bulunmadı. Bu konuda yasa değişikliğine gidilmesi kararlaştırıldı.
YENİ TASARIDA ÇÖZÜM
Meclis’e sevk edilen kanun tasarısında bu tür sorunlara çözüm getirilebileceği belirtiliyor. Aksi durumda Türk vatandaşlığına alınmış olanların, eşlerinin ve çocuklarının mağdur olacakları, velayet ve vesayete ilişkin sorunlar çıkacağı, miras haklarından yararlanamayacakları ifade ediliyor. TBMM’de görüşülmeyi bekleyen kanun tasarısının 3’üncü maddesinde; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle aile kütüklerinde yer alacak bilgilere, “velayet ve vesayete” ilişkin detaylar da ilave ediliyor. Bu kayıtlar sadece elektronik ortamda tutulacak.
Yine Kanun’un 8. maddesinde yapılan değişiklikle ikamet izni olmayan yabancılara da kimlik numarası verilmesi ayrıca yabancıların Türkiye’de meydana gelen nüfus olaylarına ilişkin başvuruları üzerine ilgili olay formlarının düzenlenmesi ve formların bir örneğinin kendilerine verilmesi öngörülüyor. Bu formlar özel bir dosyada saklanacak.
ŞARTLARI BAKANLIK BELİRLEYECEK
Kanun tasarısıyla, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10’uncu maddesine eklenen fıkra ile Türk vatandaşlığının sonradan kazanılmasında uygulanacak temel ilke ve esasları, günün değişen şartlarına göre İçişleri Bakanlığı belirleyecek. Milli güvenlik bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri bakanlıkça reddedilebilecek. Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılardan evlilik öncesi genel ahlaka aykırı faaliyetlerde bulunmuş olanların Türk vatandaşlığını kazanmalarını önleme amacıyla “kamu düzeni” kriteri, “kamu düzeni ve genel ahlak” olarak değiştiriliyor.
Mevzuattaki bu boşluk, sonradan Türk vatandaşlığı hakkı kazanmış olan sadece Arap ülkeleri veya Müslüman ülke vatandaşları için söz konusu değil. Aynı cinsle evliliğin yasal olduğu bir Avrupa ülkesi vatandaşının Türk vatandaşlığına geçmesi durumunda, bilgilerin nüfus kaydına ve kütüğüne işlenmesinde yasal engeller var. Bu kimselerin, kendi ülkelerindeki kanunlarla Türk Medeni Kanunu arasında; kazanılmış haklar, uluslararası hukuk ve mütekabiliyet ilkesi açısından aykırılıklar bulunuyor. Türkiye’de tek eşlilik var ve eşcinsel evliliklerin mevzuatta karşılığı yok.

Bilecik'te 3,7 büyüklüğünde deprem

Bilecik'te 3,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem paniğe neden olurken, bazı ailelerin çocuklarıyla birlikte sokakta battaniyelere sarılmış halde bekledikleri görüldü.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Bilecik'te saat 06.23'de 3,7 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Merkez ve ilçe yetkililerinden alınan bilgiye göre, depremde herhangi bir maddi yada yaralamalı olay yaşanmadı. Bazı ailelerin, çocuklarıyla birlikte sokakta battaniyelere sarılmış halde bekledikleri görüldü.
Öte yandan yaşanan 3, 7 büyüklüğünde deprem ardından merkeze bağlı Çakırpınar köyünde 1,7, Bilecik merkeze bağlı Selöz köyünde 1,2 ve Bilecik merkezli 1,7 büyüklüğünde 3 adet artçı deprem daha meydana geldi. Hürriyet

27 Ağustos 2017 Pazar

Usta yazar Muzaffer İzgü hayatını kaybetti

Türkiye’nin en usta kalemlerinden olan 84 yaşındaki Muzaffer İzgü hayatını kaybetti.

Bir süredir hasta olan usta yazar Muzaffer İzgü, İzmir’de hayatını kaybetti.
İzmir’de Temmuz ayında aşırı kilo kaybı şikayetiyle Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü’ye yapılan tetkiklerin ardından kanser teşhisi konulmuştu.
Burada kendisine kanser teşhisi konulan İzgü, tedaviyi kabul etmeyip, evine döndü. 3 çocuk babası Muzaffer İzgü, bugün evinde hayatını kaybetti.
Muzaffer İzgü hastanede yattığı dönem, öldükten sonra kendisi için “Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti” denilmesini istemişti.
‘GÜLMECENİN SON ÜÇLÜSÜNÜ KAYBETTİK’
84 yaşındaki Yazar Muzaffer İzgü’nün oğlu Ahmet Şahin İzgü ile gelini Muhterem İzgü büyük üzüntü yaşadıklarını belirtti.
Türk Edebiyatı’nın gülmecenin son üçlüsünü kaybettiğini söyleyen Ahmet Şahin İzgü, “Türk okurunun başı sağolsun. Sevgili babamızı kaybettik. Babamızı kaybetmemizle gülmecenin son üçlüsünü de kaybetmiş bulunuyoruz. Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü. Cenazeyi Pazartesi öğlen Hocazade Camii’nde kaldırmayı düşünüyoruz. Babamız Doğançay Mezarlığı’nda eşi Gülümser İzgü’nün yanına defnedilecek” dedi.
Ayrıca Muzaffer İzgü’nün yazar dostu Bekir Yurdakul da acılı aileyi yalnız bırakmadı.
PAZARTESİ TOPRAĞA VERİLECEK
Muzaffer İzgü, Pazartesi günü Hocazade Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Doğançay Mezarlığı’nda, eşinin mezarının yanına defnedilecek.
MUZAFFER İZGÜ KİMDİR?
29 Ekim 1933 günü Adana'da doğdu. Babası, Elazığ'ın Dişidi mahallesinden çalışmak üzere Adana'ya gelen ve Adana Kız Lisesi'nde hademelik yapan Şam doğumlu Ahmet İzgü, annesi Antakya'dan Adana'ya gelmiş olan Havva İzgü'dür. Yoksul bir çocukluk geçirdi. İzgü'nün ifadesine göre babası Adana'da ilk gecekonduyu yapan kişidir.

26 Ağustos 2017 Cumartesi

Polis ve bekçi alımı için kadrolar verildi!

Emniyet Genel Müdürlüğü'ne (EGM) 32 bin kadro ihdas edilmesinin ardından gözler, bekçi ve polis alımı duyurusuna çevrildi. OHAL kapsamında Resmi Gazete'de yayımlanan Yeni KHK içerisinde Emniyet Genel Müdürlüğü'ne tahsis edilen 32 bin kişilik kadro, ilan açılmasını bekleyenlerde heyecan uyandırdı. 20 bin polis ve 7 bin 500 bekçi alımı kadrosu için duyuru beklenmeye başlandı. Peki, uzun zamandır açılması beklenen bekçi ve polis alımı duyurusu ne zaman yapılacak? İşte, bazı detaylar

Bekçi ve polis alımı başvurularının ne zaman yapılacağı yüz binlerce vatandaş tarafından en çok merak edilen ve araştırılan konulardan birisi haline geldi. Resmi Gazetede yayınlanan KHK açıklamasıyla birlikte vatandaşlar müjdelerini aldı. KHK tarafından yapılan açıklamayla birlikte Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında ve Genel Müdürlüğün taşra teşkilatında çalışacak binlerce kişi alınacak. Peki, bekçi ve polis alımı başvuruları ne zaman yapılacak? İşte, KHK tarafından yapılan o açıklama.
Polis ve bekçi alımı için vatandaşların sürdürdüğü bekleyiş, Resmi Gazete'de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile netlik kazandı. OHAL kapsamında yayımlanan Resmi Gazete duyurusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarına toplam 32 bin memur alımı yapılacağı yer aldı. 7 bin 500 bekçi ve 20 bin polis alımı dışında, komiser yardımcılığı, özel harekat müdürü gibi pozisyonlar da alım yapılacak alanlar arasında yer alıyor. İşte, bekçi ve polis alımı kadrolarının da arasında yer aldığı kadrolar hakkında detaylı bilgiler..
20 BİN POLİS, 7 BİN 500 BEKÇİ DAHİL 32 BİN KİŞİ ALINACAK
KHK'ya göre, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında bir özel harekat başkanı, 3 özel harekat başkan yardımcısı, bin komiser muavini, 2 bin polis memuru olmak üzere toplam 3 bin 4 kadro oluşturuldu. Genel Müdürlüğün taşra teşkilatına ise 8 özel harekat müdürü, bin 500 komiser muavini, 20 bin polis memuru, 7 bin 500 çarşı ve mahalle bekçisi olmak üzere toplam 29 bin 8 kadro ihdas edildi. Böylece, Emniyet Genel Müdürlüğüne toplam 32 bin 12 kadro verildi.
Alımlar ile ilgili Polis Akademi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ilerleyen süreçte duyuru yapması bekleniyor.
ÖNLİSANS MEZUNU POLİS MESLEK EĞİTİM MERKEZLERİNE ALINACAK
Toplam kontenjanın yüzde 20'sini aşmamak kaydıyla Bakanlıkça belirlenecek sayıda önlisans mezunu, Polis Meslek Eğitim Merkezlerine alınabilecek.
EMNİYET TEŞKİLAT KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI
Emniyet Teşkilat Kanunu’nda değişiklik Emniyet Teşkilat Kanunu’nda yer alan “Görev Unvanları” başlıklı sütuna, “Polis Akademisi Başkanı İbaresi”nden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkanı” ibaresi, “Polis Akademisi Başkan Yardımcısı” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Başkan Yardımcısı” ibaresi gelmesi ve “Havacılık Müdürü” ibaresinden sonra gelmek üzere “Özel Harekat Müdürü” ibaresi eklendi. (hürriyet.com.tr)

Yeni KHK ile çok önemli değişiklikler

Yeni KHK ile ekonomiden askeriyeye, eğitimden yargıya ve sağlığa kadar bir çok alanda çok önemli değişiklikler yapıldı.

ARTIK TSK’DA BEKLEME SÜRESİNE BAKILMAYACAK
Albaylarla rütbe bekleme süresi üç yıldan az olan general ve amiraller, rütbe bekleme süresine bakılmaksızın ve sicil şartı aranmaksızın terfi edebilecek. Kadrosuzluktan emekli edilenler rütbe bekleme sürelerini tamamlamış sayılacak.
CUMHURBAŞKANI’NIN ONAYI İLE HÜKÜMLÜ TAKASI
Türk vatandaşları hariç milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanı’nın talebi, Adalet Bakanı’nın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile hükümlüler başka bir ülkeye iade ya da takas edilebilecek.
BAHİS SORUŞTURMASINA TELEKULAK VE AJAN
Bahis soruşturmalarında telefon dinlenebilecek, gizli soruşturmacı görevlendirilebilecek. Terör ve anayasal suçlarda tutukluluk süresi 7 yıla kadar uzayabilecek. Böylece darbeciler mahkûm olmadan, 7 yıl cezaevinde tutuklu kalabilecek.
SAĞLIKTA YENİDEN TEK ÇATI DÖNEMİ
Sağlık Bakanlığı’nda yeniden tek çatı dönemi başladı. Halk Sağlığı Kurumu ve Kamu Hastaneleri Kurumu, başkanlık düzeyinden genel müdürlük seviyesine indirildi. Aile hekimleri, her yıl bakanlıkça uygun görülmek şartıyla 72 yaşına kadar çalışabilecek.
İADE EDİLEN AKADEMİSYEN BAŞKA ÜNİVERSİTEYE
İhraç edilen akademisyenler iade edilirlerse başka üniversitelerde görevlendirilecek.
Yurtdışındaki memurlar sürelerinin bitiminden itibaren 15 gün içinde dönmezlerse memuriyetten çekilmiş sayılacak. Yurtlarda kayıt dışı öğrenci barındırana ceza geldi. (hürriyet.com.tr)

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok özel fotoğraflar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Twitter adresinden torunuyla fotoğraflarını paylaştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi Twitter hesabından torunu Ömer Tayyip Erdoğan ile çekildiği fotoğraflarını "Bugünkü mesai arkadaşım torunum Ömer Tayyip" notu ile paylaştı.
Erdoğan bugün Cuma namazına torunu Ömer Tayyip Erdoğan'ı da götürmüştü. Torunuyla birlikte Dolmabahçe'deki Bezmi Alem Valide Sultan Camii'nde Cuma namazını kılan Erdoğan daha sonra katıldığı programın ardından Mabeyn Köşkü'nde bulunan çalışma ofisine geçti. Erdoğan burada torunu Ömer Tayyip Erdoğan ile çalışma ofisinde çeklidiği üç kare fotoğrafı resmi Twitter hesabından paylaştı. "Bugünkü mesai arkadaşım torunum Ömer Tayyip" notu ile paylaşılan fotoğraflarda Erdoğan ile torunu Ömer Tayyip masa üzerinde bulunan bir kağıdı inceliyor.


19 Ağustos 2017 Cumartesi

Bayramda çalışanlar dikkat! Bayram izni kime kaç gün, kime ne kadar ödenecek?

Bayramda kamuya verilen idari izin özel sektörü kapsamasa da isteyen firmalar tatili 10 güne çıkarabilir. Bugünleri maaştan kesemez, izinden düşemez. Çalışana ise 5.5 gün mesai var.
Hükümetin kararıyla önümüzdeki Kurban Bayramı'nda kamu çalışanları 10 gün tatil yapacak ve bayramın dışındaki günlerde de idari izinli sayılacak. Bu durum özel sektör çalışanlarını da heyecanlandırıyor ama konunun onlarla direkt ilgisi yok. Özel sektör çalışanları memurların idari izinli sayıldıkları 28-29 Ağustos'ta tam gün 31 Ağustos'ta ise yarım gün çalışmak durumunda. Peki bunun başka bir yolu yok mu? Elbette var.
PATRON İSTERSE…
İsteyen özel sektör firmaları aynen kamuda olduğu gibi çalışanlarına idari izin vererek 10 gün tatil yaptırabilir. Bu durum tamamen firmanın kararına bağlı. Fakat çalışanlar açısından bir tehlike söz konusu. Bazı firmalar bu idari izin verdikleri 2.5 günü maaştan kesmeye kalkabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor.
Öncelikle belirtelim bu izinler çalışanların yıllık izin haklarından düşülemiyor, maaştan da kesilemiyor. Yani 10 gün tatil izni verilen bir özel sektör çalışanı ay sonunda maaşını tam alacak.
MESAİ ÖDENECEK
Sabah'ın haberine göre bunun yanında bayramda çalışma durumunda olanlar için de mesai ücreti ödeniyor. İş Kanunu'na göre çalışanlar bayramda çalışmak zorunda değil. Rızaları ile mesai yapabilirler. Bu durumda da her gün için maaşlarıyla birlikte çift yevmiye hak ederler.
Bu Kurban Bayramı 30 Ağustos Zafer Bayramı ile birleştiği için de toplamda 5.5 günlük bir tatil söz konusu. Bunun tamamını çalışan bir işçi için bu günlerde 11 günlük yevmiye ödenmek zorunda.
NASIL HESAPLANIR?
Bir işçinin net maaşının 1.500 TL olduğu varsayılırsa, günlük kazancı 50 TL olur. Bu işçi, günlük 7.5 saati doldurduktan sonra bayramda da çalışmışsa günlük mesaisi 50 TL günlük+ 50 TL= 100 TL bayram yevmiyesi olarak hesaplanır. AVM'lerde 12 saat çalışanlar yaptıkları 4 saat mesainin ücretini yüzde 50 fazlasıyla alır. Bu mesai bayramda yapılmışsa, ücret bayram mesaisine eklenir.
YILLIK İZİNDE 10 GÜN ŞARTI KALKTI
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nde, izin sürelerinin, tarafların anlaşması halinde bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere "en çok üçe bölünebileceği" ibaresi "bölümler halinde kullanılabileceği" şeklinde değiştirildi. Resmi Gazete yayımlanan yeni yönetmelikte aynı maddeye "Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür" fıkrası eklendi. Sabah

İlber Ortaylı: 'Azeri diye bir millet yok, Stalin hıyarı uydurdu'

Lüleburgaz'da bir etkinliğe katılan tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Sovyetler Birliği'nin liderlerinden Stalin'le ilgili ilginç sözler sarf etti. Ortaylı, "Azerbaycan'lı başka, Azeri başka. Türkler arasında Azeri diye bir millet yoktur. Bunu Stalin hıyarı çıkardı. Stalin cahil bir Gürcü'dür. Milliyetlerden anlamaz, felaket bir heriftir" dedi.

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Kırklareli'de Lüleburgaz Belediyesi'nin kültür etkinlikleri kapsamında "Çınaraltı Sohbetleri" etkinliğinde konuştu.
Burada Lüleburgazlılar ile bir araya gelen Prof. Dr. Ortaylı, "Trakya'nın Tarihi, Siyasal, Ekonomik ve Kültürel Fay Hatları" başlıklı bir oturumda halkla sohbet etti.
Çevre il ve ilçelerden de katılımın olduğu sohbette yoğun ilgiyle karşılaşan Ortaylı, Trakya'nın ve Balkanların tarihi öneminden bahsetti. 20 yıl önce Lüleburgaz'a geldiğini belirten tarihçi "20 yıldan sonra geldiğim şehirde çok sağlıklı bir gelişim gördüm. Sizlerle sohbet ederken kadınların ve erkeklerin katılımını bu kadar eşit oranda görmek beni çok mutlu etti. Tartışmaya açık ve sağlıklı sorular sorabilen bir toplulukla karşılaşmak sevindirici" dedi.

Kurtuluş Savaşı'ndan Osmanlı moderleşmesine, Balkanlar'daki Türk nüfusundan kültürel tarihe kadar pek çok konuda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ortaylı, ailesi Bulgaristan'dan göçen genç bir dinleyicinin, kökenini açıklamaya çalıştığında "Bulgar mısın?" sorusuyla karşılaştığını anlatması üzerine şunları söyledi:
"Azerbaycan'lı başka, Azeri başka. Türkler arasında Azeri diye bir millet yoktur. Komünist şairler bile 'Türk kızları' diye yazar. Bunu Stalin hıyarı çıkardı. Stalin cahil bir Gürcü'dür, milliyetlerden anlamaz, felaket bir heriftir" dedi.
Programlarına örnek ve saygıdeğer bir bilim insanı ile başlamaktan dolayı memnuniyetini belirten Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak da "Bu etkinlikleri Trakya'nın siyasal, ekonomik ve kültürel fay hatları konu başlıkları ve alanında değerli isimlerle devam ettireceğiz" dedi.

18 Ağustos 2017 Cuma

Dövme küçük kızın hayatını zehir etti!

Ailesiyle birlikte Mısır’a tatile giden Madison Gulliver, kaldıkları otelin tasarım salonunda babası Martin ile birlikte geçici kına dövmesi yaptırdı. Guliver’in yüzük parmağından dirseğine kadar uzanan desen yaptırdıktan bir süre sonra ise kaşınmaya başladı...
Ailesiyle birlikte tatilden evine dönen Gulliver’in dövme yerleri şişerek ağrılı kabarcıklar halini aldı. İlkokul öğrencisi olan Gulliver, özel bir yanık ünitesinde ağrılı ve ağır bir tedavi görmek zorunda kaldı.
Geçici dövmelerin renginin daha koyu olması için kullanılan, kınaya siyah bir renk veren ve kısaca PPD olarak geçen kimyasal, özellikle çocuklar üzerinde kullanımında vücutta reaksiyonlara yol açabiliyor.
Küçük kızın vücudunda kalıcı yaralar oluşmasına neden olan dövmenin içerisinde para-phenylenediamine olarak adlandırılan bir kimyasal maddenin olduğu belirlendi.
Uzmanlar, pek çok tatilci tarafından tercih edilen geçici dövmelerin olası tehlikelerine ve yol açabileceği kalıcı hasarlara karşı uyarılarda bulunuyor. Vücudunda yaralar oluşan çocuğunun başına gelenler hakkında konuşan Gulliver’in babası Martin, “Bu olay, dövmelerin olası tehlikesini bilmediğim için bir parça benim suçum ama çocuklar üzerinde tehlikeli kimyasalların uygulanmasına izin veren otel salonunun da suçu var.” dedi.
Olay sonrasında özür dileyen otel yönetimi, dövmenin yapıldığı salonun artık hizmet vermediğini açıkladı. Geçici kına dövmelerinin neden olduğu yaralar daha önce de gündeme gelmişti.
Geçici kına dövmesi yaptıran pek çok tatilci, geçirdikleri rahatsızlıklar sonunda insanları bu dövmelerin olası tehlikelerine karşı uyarmıştı. (hürriyet.com.tr)




16 Ağustos 2017 Çarşamba

Türk soylulara vatandaşlık yolu açıldı, mağduriyetlerin önüne geçilecek

Yeni göç yasasının çıkmasının ardından hükümet Türkiye'de yaşayan Balkan kökenli Türk soyluların mağduriyetlerini ortadan kaldırmak için 'istisnai vatandaşlık' yolunu açtı. Başvuru için Maliye veznesine 10 lira yatırmak yeterli olacak. İstisnai vatandaşlık hakkından yaklaşık 10 bin kişinin yararlanması bekleniyor.
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra 2014’ten itibaren yabancılarla ilgili ikamet izni işlemleri, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Daire Başkanlığı’ndan alınarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne verildi. Yeni uygulama ile haymatlos (vatansız) statüsüne daha önceden sahip olan başta Batı Trakya Türkleri olmak üzere Balkan ülkeleri kökenli Türk soylularına insani ikamet izni uygulamasına geçildi.
Batı Trakya kökenli haymatloslar ile anne babası vatandaş olanlara bile vatandaşlık kazanma yolu dolaylı olarak kapatıldı. Bu durum, Türk soylu Balkan göçmenlerinin mağduriyetine neden oldu. Yunanistan Gümülcine doğumlu olan ve sonradan Türk vatandaşı olan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, milletvekilliği döneminde yaptığı çalışmalar ile bu sorunu hükümet gündemine taşıdı.
Yeni bir formül bulundu
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre Çavuşoğlu’nun girişiminin ardından mağduriyetlerin giderilmesi ve parçalanmış ailelerin birleşmesinin sağlanması için yeni bir formül bulundu. 1 Ocak 2017’den önce Türkiye’ye gelmiş olani ikâmet iznine sahip Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece Türk vatandaşı yakını bulunan kişiler ile bu üleklerin haymatlosu olan kişilere Türk Vatandaşlığı’nın 12. maddesine dayanılarak istisnai Türk vatandaşlığını kazanma hakkı getirildi.
İstisnai vatandaşlık için aranan şartlar
İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile istisnai vatandaşlığa başvurma prosedürü tamamlandı. İstisnai vatandaşlığa başvurabilmek için yabancının şu şartları sağlaması gerekiyor:
- 1 Ocak 2017 tarihinden önce Türkiye’ye gelmiş olmak.
- Yasal bir ikamet izniyle Türkiye’de bulunmak.
- Yunanistan, Bulgaristan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Kosova vatandaşı olup birinci derece (Anne, baba, eş veya çocuk) Türk vatandaşı yakını bulunmak.
- Veya yukarıda sayılan ülke vatandaşlığından çıkmış olup haymatlos (vatansız) statüsüne sahip olmak.
- Başvuru süresi 30 Mayıs 2018 tarihinde sona erecek.
Başvurular başladı
Koşulları sağlayan Türk soylular, bulundukları illerdeki il nüfus müdürlüklerine başvuruda bulunmaya başladı. Bu kişilerden, haymatlos belgesi veya Türk vatandaşı kişilerle aile bağını kanıtlayan nüfus kayıt örneği benzeri belgeler isteniyor. Maliye veznesine yatırılacak hizmet bedeli ise 10 lira olarak belirlendi. Başvurular, Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu’nca ele alınacak. Şartları taşıyan başvurular, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilecek. Değerlendirmenin ardından istisnai vatandaşlık hakkını kazananlar, Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak.
16 milyon göçmen
Bugünkü Türkiye topraklarına Balkanlardan en önemli göç dalgası, Osmanlı-Rus harbi sırasında 1878’de başladı. Bu göçü Balkan Harbi sonrası göç ile 1924 yılında Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması göçleri izledi. 1950 ve 1989 yıllarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye iki önemli göç hareketi oldu. Bunların yanı sıra farklı zaman dilimlerinde Balkan coğrafyasından Türkiye’ye göçler sürekli devam etti. bugün Türkiye’de kökeni Balkanlara dayanan nüfus sayısı, 16-20 milyon civarında tahmin ediliyor. Türkiye’de küçük-orta ve büyük çapta yüzlerce Balkan Türkleri derneği bulunuyor. Bunların içinde kamu yararına dernek statüsüne sahip olanların üye sayısı 150 bin civarında. Bu nüfus arasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı olmayan ve bu sağlanan hak kapsamına giren kişi sayısının yaklaşık 10 bin olduğu tahmin ediliyor. (Kaynak:cnntürk.com.tr)