3 Eylül 2015 Perşembe

Dünyayı yasa boğdu

Avrupa'ya kaçarken Bodrum'da batan botları nedeniyle kıyıya cansız bedenleri vuran Suriyeliler Avrupa'nın gündemine bomba gibi düştü.

Muğla’nın Bodrum ilçesi Akyarlar Mahallesi Aspat mevkisinden Yunanistan’ın Kos Adası’na (İstanköy) yasadışı yollarla geçmeyle çalışan Suriye uyruklu 17 kişinin içinde bulunduğu lastik bot, uluslararası sularda battı.
Zainb Ahmet (11), kardeşi Hayder Ahmet Hadi’nin (9) de olduğu 8 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Bölgede devriye görevini yürüten sahil güvenlik ekiplerinin fark ettiği 7 göçmen kurtarılırken, 2 kişi de kayboldu. Göçmenlerin insan tacirleriyle 2500 Euro’ya anlaştığı öğrenildi. Bu sırada 2 metrelik botla denize açılan Pakistan uyruklu 9 göçmen, ekiplerin uyarıları üzerine geri döndü.

FOTOĞRAFLARI DÜNYAYI SARSTI
Bodrum sahillerine vuran minik bedenlerin görüntüleri dış basında da yankı buldu. İngiliz Daily Mail ve Independent gazeteleri, yayın kuruluşu BBC, Financial Times, ABD’li NBC TV, Huffington Post, Washington Post, New York Times, yaşamını yitiren küçük çocukların fotoğraflarına haberlerinde yer veren önemli yayın organları.
THE GUARDIAN
Avrupa’daki göçmen krizinin şoke eden, korkunç gerçekliği. Gazete Bodrum yakınlarında çekilmiş fotoğrafın, Avrupa Birliği’nin göçmen politikasına yönelik soru işaretlerini artırdığını belirtiyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron dün bir kez daha ülkesinin Orta Doğu’da savaştan kaçan insanlardan daha fazlasını topraklarına almaması gerektiğini söylemişti. Guardian’ın siyaset editörü Patrick Wintour haberinde, Cameron’ın bu sözleri sonrası “kalpsizlikle” suçlanabileceğini yazıyor.
INDEPENDENT
Gazete fotoğrafın altında dün yaşananlar ve İngiltere’nin göçmen politikası ile ilgili görüşlerini aktarıyor:
“İnsanlık Avrupa’da güvenlik arıyor, umutsuzluk dalgası büyüyor. Dünün kurbanları arasında, ailesi Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışırken boğulan Suriyeli bu çocuk da var. AB tıkanmış durumda. Başbakanımız gerçekleri inkar ediyor. Dev bir insani felaket gözler önüne seriliyor. Gerçekten bunun bizim sorunumuz olmadığına inanıyor muyuz?” Independent başyazısında ise “Avrupa’nın görevi” diyor ve ekliyor:
“AB üyesi ülkeler artık bir araya gelmeli ve mültecileri paylaşmalarına yönelik bir kota sistemi oluşturmalı.”
THE TIMES: AVRUPA BÖLÜNDÜ
Gazete Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük göç akınının yaşandığını, Aylan’ın yürekleri parçalayan fotoğrafının göçün insani maliyetini gözler önüne serdiğini vurguluyor. Times Avrupalı liderlerin ise göçmen kotları ile ilgili krizde çözümden daha da uzaklaştıklarını ve adeta felç olduklarını belirtiyor.
Daily Mail: “Binlerin umutsuzluğunu sembolize eden minik çocuğun trajedisi: Ailesinin Avrupa’ya ulaşmaya çalışmasının ardından boğulmuş bir Suriyeli çocuğun cansız bedeni Türk sahiline vurdu.”

THE SUN
Hayat ve ölüm… Bay Cameron, tatil bitti… Şimdi Avrupa’nın II. Dünya Savaşı’ndan bu yana karşılaştığı en büyük krizle ilgilenme zamanı.

DAILY MAIL: BİR İNSAİ FELAKETİN MİNİK KURBANI

DAILY MIRROR: DAYANILMAZ

THE NATIONAL: AVRUPA’NIN ARTIK AKSİYON ALMASINI GÖSTEREN GERÇEK
WASHINGTON POST: “Ölmüş bir bebek Akdeniz’deki mülteci krizinin şimdiye kadarki en trajik sembolü oldu.”

Yunanistan basını da bu çarpıcı fotoğrafı manşete taşıdı…

Yunanistan göçmenlerin Avrupa’ya geçişteki ilk durağı olarak değerlendiriliyor.

Göçmen krizini doğrudan yaşayan ve neredeyse hiçbir adım atmayan İtalya ise, yaşanan trajedi karşısında üç maymunu oynuyor…
  sözcü.com.tr

Aynada selfie öldürdü

ABD’nin Teksas eyaletinde Deleon Alonso Smith adlı genç, aynanın karşısında dolu bir silahla selfie çekmek isterken kendini öldürdü.

İki çocuk babası 19 yaşındaki talihsiz genç, poz verirken yanlışlıkla tetiğe bastı ve kurşun boğazına isabet etti.

Olayın gerçekleştiği sırada evin başka odasında olan kuzeni polise haber verdi.

Smith’in büyükannesi Alma Douglas, “Dün benim doğum günümdü ve kutlamaya gelmişti ve şimdi de böyle bir haber” diyerek şaşkınlığını ve üzüntüsünü dile getirdi. (mynet)

2 Eylül 2015 Çarşamba

Ege Denizi'nde art arda göçmen faciası: 12 ölü

Bodrum’dan yasa dışı yollarla Yunanistan’a geçmek için iki saat arayla denize açılan kaçakların içinde bulunduğu iki ayrı lastik bot batarken çifte facia yaşandı. İlk botta 2’si çocuk 8, ikinci botta ise 3’ü çocuk 4 kişi olmak üzere toplam 12 kişi öldü. 9 kişinin Kurtulduğu olayda; suda kaybolan 2 kişinin bulunması için arama kurtarma çalışması başlatıldı. 3 yaşındaki Aylan ve 5 yaşındaki Galip kardeşlerin kıyıya vuran minik bedenlerini görenler, gözyaşlarını tutamadı. Suriyeli çocukların yakınları cesetleri teşhis ederken sinir krizi geçirdi.


Akyarlar Mahallesi Aspat Mevkii'nden Yunanistan'ın İstanköy Adası (Kos Adası) yasa dışı yollarla geçmeyle çalışan Suriye uyruklu 16 kişinin içinde bulunduğu lastik bot, uluslararası sularda battı. Suya düşen kaçaklardan sekizi boğularak yaşamını yitirdi. Bölgede devriye görevini yürüten sahil güvenlik ekiplerinin fark ettiği kaçaklar, kurtarıldı. İki kaçağın kayıp olduğunun öğrenilmesi üzerine; Sahil Güvenlik ekipleri bir helikopter, bir uçak ve beş bot ile bölgede arama kurtarma çalışması başlattı. Bu sırada iki metrelik botla denize açılan dokuz Pakistan uyruklu kaçak, ekiplerin uyarıları üzerine geri döndü. Karaya çıkan kaçaklar, sudaki cesetlerin toplanmasını izledi.
MİNİK BEDENLER YÜREKLERİ DAĞLADI
İlk olayın şoku atlatılmadan Bodrum'dan ikinci facianın haberi geldi. Yine İstanköy'e gitmek üzere lastik botla yola çıkan bu kez içinde Suriye uyruklu altı kişinin bulunduğu lastik bot battı. Bu olayda; yaşları 3-8 arasında değişen üçü çocuk ve biri kadın olmak üzere dört kişi yaşamını yitirdi. Ölenlerin cesedi, saat 06.00'da, Ali Hoca Burnu Plajı'ndan karaya vurdu. Çocukların üstlerinde de can yeleği olmadığı görüldü. Karaya vuran çocukların minik bedenlerini su sporları işletmecileri bularak jandarmaya haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma, inceleme yaptı.

Faciada hayatını kaybeden çocuklardan birinin annesi sinir krizi geçirdi
Minik bedenlerin kıyıda öylece hareketsiz yattığını görenler dram karşısında gözyaşlarını tutamadı. Ölenlerin cesetleri, Bodrum Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Sağ kurtulan iki kişi ise yarı baygın halde Ali Hoca Burnu'ndan karaya vurdu. Yine su işletmecileri tarafından bulunan yarı baygın kaçaklar, ambulansla hastaneye kaldırılıp tedaviye alındı. Ölenleri teşhis etmek için Bodrum Devlet Hastanesi morguna gelen yakınları olayda kardeş olan iki çocuğun 3 yaşındaki Aylan Kurdi ile 5 yaşındaki Galip Kurdi olduğunu belirledi. Morg önünde gözyaşları sel oldu. Gözyaşı döken çocukların yakınları, sinir krizi geçirdi.
 
BÖLGEDE GEÇİŞLER İÇİN HAREKETLİLİK GECE BAŞLIYOR
Kaçakların bölgeyi kullandıklarını belirten Su sporları görevlisi Kaan Cingisiz, "Tesisin yan tarafındaki dere yatağının içinde gece saatlerinden itibaren hareketlilik başlıyor. Botlarını burada şişiriyorlar ve hızlı bir şekilde denize taşıyarak kısa bir sürede de denize açılıp, gidiyorlar. Elimizden bir şey gelmiyor. Bazılarını uyarıyoruz ama bazıları dinlemeden yollarına devam ediyorlar. Büyük ihtimalle bu botlar arızalı veya patlak olabilir, çünkü hava çok düzgün ve fırtına rüzgar yoktu" dedi. 
Öte yandan; Sahil Güvenlik ekipleri; gece boyunca İstanköy'e geçmek isteyen 100'ü aşkın kaçağın kurtarıldığını kaydetti.


Bölgeden gelen görüntüler yürekleri yaraladı 
Yaşar ANTER - Osman URAS / DHA / Fotoğraf: Nilüfer DEMİR (DHA)

Bebeğinin babasını arıyor

AVUSTRALYA’nın gözde tatil beldesi Mooloolaba’da geçirdiği tatilin son gecesinde yaşadığı tek gecelik ilişki sonucunda hamile kalan Fransız turist Natalie Amyot, bebeğinin babasını bulmak için bu ülkeye geri döndü.

26 yaşındaki Amyot “ilk görüşte aşık olduğu” adamın telefon numarasını aldığını, ancak daha sonra cep telefonunu kaybettiğini ve bu nedenle ona ulaşıp bebekten bahsedemediğini söyledi.

Genç kadın bebeğinin babasının “mavi gözlü, sarı saçlı, bronzlaşmış, 183 cm boyunda çok tatlı bir adam olduğunu” söyledi.

Amyot, aradığı kişiyi bulabilmek için bir de Facebook grubu kurdu.
Amyot eğer bebeğinin babası onunla görüşmek istemezse bunu anlayışla karşılayacağını ve evine geri döneceğini de söyledi. Hürriyet

Bir kadının çığlığı: Beni öldüren katilimi bilin

Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşayan 22 yaşındaki Kübra Yılmaz, uzun bir süredir erkek arkadaşı tarafından darp edildiğini ve dayak yediğini söyledi. Kendi adına açtığı blogdan yaşananları anlatan Yılmaz, erkek arkadaşı için birçok kez şikayette bulunduğu halde işlem yapamadığını anlattı.

Antalya’nın Alanya İlçesi’nde oturan 22 yaşındaki Kübra Yılmaz, eski sevgilisinden gördüğünü iddia ettiği şiddeti güvenlik kamera kaydı ve fotoğraflar eşliğinde kendi blog sayfasında anlattı. Defalarca şikayetçi olduğu adam hakkında hiçbir işlem yapılmadığını savunan Kübra Yılmaz, "Bir kere bile olsun mahkemeye çıkmadı. Öldürülmekten korkuyorum, adliyeye ve markete bile gidecek cesaretim kalmadı" diye yazdı.   
Alanya’da oturduğunu belirten Kübra Yılmaz, blog sayfasında paylaşımlarıyla eski sevgilisinden gördüğü şiddeti ve çaresizliğini paylaştı. Yardım talebinde bulunan Kübra Yılmaz, "Bu yazıyı buraya yazmamın bir ikinci nedeni ise eğer bugün evden dışarı markete giderken, sokakta öldürülürsem ya da yine darp edilirsem ve eve gelemeden, morga gidersem, beni öldüren katilimi bilin, çünkü defalarca gittiğim jandarma karakolu beni ciddiye almadı ve bana yardım etmedi" diye belirtti.
 
’APARTMANIN ÖNÜNDE DARP EDİLDİM’
Günlerdir evden dışarı çıkamadığını, çok korktuğunu ve canının yandığını aktaran Kübra Yılmaz, geçen hafta oturduğu apartmanın önünde dövüldüğünü iddia etti. Jandarmanın konuyla ilgili hiçbir şey yapmadığını savunan Kübra Yılmaz, "Kamera kayıtlarını almalarını istedim ama almadılar. Beni darp eden adamı nezarethaneye koymadılar ve hatta ifadesini bile almadılar. Mahkemeye bile çıkmadı. Bana aylardır yaptığı tüm kötülüklerin hesabını vermedi" diye yazdı.
 
’ARTIK TAHAMMÜL EDEMİYORUM’
Alanya’da yalnız yaşadığını ve açıköğretimde okuduğunu belirten Kübra Yılmaz, ailesinin ise yurtdışında yaşadığını anlattı. Geçen yıl tanıştığı Serdar D.’nin eski erkek arkadaşı olduğunu kaydeden Kübra Yılmaz, "Kendisinden ayrılmama rağmen benim peşimi bırakmıyor. Beni dışarıda darp ediyor, hakaretler ve tehditler ediyor, evime zorla giriyor, beni rehin alıyor evimde, taciz ediyor, telefonumu ve paramı çalıyor, kapıyı açmadığım için kapımın önüne işeyip gidiyor. Artık tahammül edemiyorum hiçbir şeye. Jandarma bana yardım etmiyor. Serdar D. denetimli serbestlikte olduğu için ve haftanın birkaç günü karakola gidip imza attığı için oradaki komutanları tanıdığı için, ona kimse bir şey demiyor. Adliyeye bile korkudan gidemiyorum çünkü sürekli dışarıda beni bekliyor" diye belirtti.
’KARAKOLDA KORUMA TALEP ETTİM’
Yazısında yaşadığı darp olaylarını anlatmak için fotoğraflar da paylaşan Kübra Yılmaz, tarihleriyle eski sevgilisinden gördüğü şiddeti anlatmaya çalıştı. Serdar D.’nin kendisini rahatsız ettiği ve tehditlerle bulunduğu için karakola gidip koruma talep ettiğini kaydeden Kübra Yılmaz, kendisine ’Hiçbir şeyin yok, neden şikayetçi olacaksın, biz onunla konuşuruz ve artık seni rahatsız etmez’ denildiği için şikayetçi olmadığını vurguladı.
 
"BENİ ÖLDÜREN KATİLİMİ BİLİN"
Kübra Yılmaz, 'Alanya'da bir kadına işkence' başlığıyla yazdığı blog'unda, "Eğer bugün evden dışarı markete giderken, sokakta öldürülürsem ya da yine darp edilirsem ve eve gelemeden, morga gidersem, beni öldüren katilimi bilin, çünkü defalarca gittiğim Jandarma karakolu beni ciddiye almadı ve bana yardım etmedi." diye yazdı.
 
’SAHUR ZAMANI UĞRAŞTIRMA DİYE KIZDILAR’
Emniyette hakkında şikayetçi olduğu sıralarda Serdar D.’nin evine gidip kapıcıdan yedek anahtarı alarak parasını çaldığını öne süren Kübra Yılmaz, 3 Temmuz 2015 günü yaşadıklarını şöyle paylaştı:
"Beni arabaya bindirmeye zorladı, tokat attı, canım çok yandı. Jandarma çağırdım ama beni hastaneye götürmediler. Ramazan ayı olduğu için, sahur zamanı olduğu için, ’bizi uğraştırma’ diye kızdılar."
 
’SENİ TOPLUMA KAZANDIRMAYA ÇALIŞTIM’
Kübra Yılmaz, yazısının son bölümünde şu ifadelere yer verdi:
"Zorla güzellik olmaz, ben seni zamanında çok sevdim ama olmadı ve anlaşamadık ve ayrıldık. Hayatımda gördüğüm en nankör insansın sen. Sana hakkımı helal etmiyorum ve yaptığım tüm iyi şeyleri de zaten Allah biliyor, Allah rızası için yaptım, sen değerini kıymetini bilmesen de olur. İnsan aylarca kaldığı, yemek yediği evin kapısının önüne defalarca işer mi? Ben çok yapıcı bir insan oldum hayatımda, seni topluma kazandırmaya çalıştım. Hırsızlık yapma, kimseyi dolandırma, sinirli olma, hakaret etme, iyi bir insan olman için çok mücadele verdim ama sen asla değişmezsin. İnşallah hak ettiğin yere, bir kapalı ceza infaz kurumuna gidersin."
"EVİME ZORLA GİRİYOR, REHİN ALIYOR..."
22 yaşında olduğunu ve Alanya'da yalnız yaşadığını bildiren Yılmaz, ailesinin yurtdışında olduğunu kendisinin ise açıköğretimde okuduğunu yazdı. 2014 yılında Serdar D. ile tanışıp sevgili olduklarını söyleyen Kübra Yılmaz, ayrılmalarına rağmen Serdar D.'nin peşini bırakmadığını hatta ölüm ile tehdit ettiğini iddia etti.
 
"Beni dışarıda darp ediyor, hakaretler ve tehditler ediyor, evime zorla giriyor, beni rehin alıyor evimde, taciz ediyor, telefonumu ve paramı çalıyor, kapıyı açmadığım için, kapımın önüne işeyip gidiyor. Artık tahammül edemiyorum hiçbir şeye." diye yazan Kübra Yılmaz, yaşananların ardından jandarma karakoluna gidip şikayetçi olduğunu fakat görevlilerin kendisine yardım etmediğini iddia etti.
"Serdar D. denetim serbestlikte olduğu için ve haftanın birkaç günü karakola gidip imza attığı için, oradaki komutanları tanıdığı için, ona kimse bir şey demiyor." diyen Kübra Yılmaz, "Adliyeye bile korkudan gidemiyorum şimdi evimden çıkıp, çünkü sürekli dışarıda beni bekliyor." dedi.
"SESİMİ DUYURABİLMEK İÇİN..."
Kübra Yılmaz, "Maalesef sesimi duyurabilmek için, başımdan geçen olayı ve hâlâ bir çözüm bulmaya çalıştığım bir derdimi, burada sosyal medyada yayımlamak zorunda kaldım." diye yazdı.
ÇHD İDDİALARI ARAŞTIRIYOR
Antalya Barosu Alanya Kadın Hakları Kurulu Başkanı ve Çağdaş Hukukçular Derneği Alanya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Halime Şenli, "İddiaları araştırıyoruz. Kübra Yılmaz’ın evine giderek kendisiyle konuşacağız. Ardından jandarma karakolu ve polis merkezinden Kübra Yılmaz’ın konuya ilişkin başvurularını isteyeceğiz. Konuyla ilgili yaptıkları soruşturmaları değerlendireceğiz. İddialar doğruysa Kübra Yılmaz için savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunacağız" dedi. Avukat Şenli, jandarma ve polisin bir kusuru varsa onlar hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti.
ÇHD DEVREYE GİRDİ
Kübra'nın paylaştıklarının sosyal medyada hızla yayılmasının ardından Çağdaş Hukukçular Derneği Alanya şubesi Twitter'dan ihbar üzerine Kübra ile temasa geçtiklerini ve bu sabah evinden alıp, savcılığa gideceklerini belirtti.
Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)

1 Eylül 2015 Salı

Belediye'yi Whatsapp'tan yöneten başkana tutuklama

Brezilya'da belediye başkanı olduğu kasabayı WhatsApp mesajlarıyla yöneten 25 yaşındaki Lidiane Leite için tutuklama emri çıkartıldı.


Brezilya'da bir kasabanın belediye başkanı eğitim sisteminden zimmetine para geçirmek ve belediyeyi uzaktan WhatsApp mesajlarıyla yönetmekle suçlandı.

EYALETİN BAŞKENTİNDE LÜKS YAŞANTI

Savcılar 25 yaşındaki Belediye Başkanı Lidiane Leite'nin Maranhao eyaletinin başkentinde lüks içinde yaşadığını iddia etti.

WHATSAPP YÖNETİMİ

Bom Jardin kasabasının Belediye Başkanı olan Leite'nin kasabayla tek ilişkisinin, kabinesine günlük yolladığı WhatsApp mesajları olduğu kaydedildi. Leite ve başdanışmanlığı görevini yürüten erkek arkadaşı hakkında tutuklama emri çıkartıldı. Avukatları ise Leite'nin herhangi bir usulsüzlük iddiasından haberi olmadığını savundu. Hürriyet

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Baba ve oğulları aynı anda nikah kıydılar

Kahramanmaraş'ta bir baba ve 2 oğlu, Suriyeli eşleriyle nikah kıydırdı.



Merkez Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Duraklı Mahallesi'nde ikamet eden ve eşinden boşanan 46 yaşındaki Yakup Ulus, bir arkadaşı vasıtasıyla, Suriye'nin İdlip kentinden 3 yıl önce Kahramanmaraş'a sığınan 34 yaşındaki Nevahit Bevabil ile tanıştı. Ulus, 1,5 yıl önce Bevabil ile dini nikahla evlendi. Çiftin bu süreçte bir kız çocukları dünyaya geldi.


Mutlu bir yaşam süren Ulus, geçtiğimiz günlerde askerden gelen 22 yaşındaki Onur ve 21 yaşındaki Orhan Ulus'u eşinin yeğenleri 22 yaşındaki Fatma ve 21 yaşındaki Muhasin Sevvabil ile evlendirdi.


Suriyeli eşleriyle Dulkadiroğlu Belediyesinde nikah kıydıran baba ve oğulları, tercüman eşliğinde yapılan törende ömür boyu mutluluk için "evet" dedi. Yakup Ulus, Suriyeli eşiyle mutlu bir yaşam sürdüğünü söyledi. Suriyeli eşiyle bir arkadaşı sayesinde tanıştığını aktaran Ulus, şöyle konuştu:


"Eşimden ayrıldıktan sonra Nevahit hanımla tanıştım ve bir süre görüştükten sonra evlenmeye karar verdim. İki oğlum var, ikisi de askerdi. Askerden gelince eşimin yeğenleriyle evlendirdik. 'Ben memnunum oğullarım için de niçin olmasın' dedim. Gelin adayları da oğullarıma yakışır. Durumu eşime anlattım. Kendisi de onay verince iki oğluma iki kız kardeş aldım, yani çocuklarım bacanak oldular."

Evlilikten bir de çocuklarının olduğunu dile getiren Ulus, "Ona da annemin ismini koyduk Meliha diye. 2,5 aylık oldu. Bir yıldır resmi nikah için uğraşıyordum. Evrakları yaptırmak çok zordu. En sonunda Allah'ın izniyle başardım. Bugün ilk işim çocuğuma kimlik çıkartacağım."

Nevahit Ulus ise Türkiye'de evlendiği için çok mutlu olduğunu belirtti. Yeğenleriyle nikah masasında mutluluk için bir araya geldiklerini vurgulayan Ulus, "Çok şükür her şey güzel. Beraber mutluyuz. Türkiye zaten çok güzel. Burada olmaktan mutluyuz. Yeğenlerimle eşimin çocukları evlendi daha da güzel oldu. Hep beraber büyük bir aile olduk" diye konuştu. Hürriyet

30 Ağustos 2015 Pazar

Kız 10 erkek 14 yaşındaydı...

Çocuk evlilikleri tartışmalarının alevlendiği son günlerde dünyayı şoka uğratan yeni bir gelişme daha yaşandı. İran'da 14 yaşındaki bir erkek ile 10 yaşındaki bir kız çocuğu evlendirildi.

14 Ağustos'ta evlendirildikleri belirtilen çocukların yaşları İran yasalarına göre yasal sınırın altında...

Ancak evlilik işleminin çocukların ailelerinden ve yetkili makamlardan izin alındıktan sonra gerçekleştiği belirtiliyor.

Ailelerinden izin alındığı takdirde İran'da kız çocukları 13 yaşında, erkek çocuklarıysa 15 yaşında evlendirilebiliyor.

İran'da sosyal politikalar kapsamında nüfus artışı hedefleyen yönetimin önündeki en büyük engellerden biri de hızla artan boşanmalar.



Bu durumun çocuk yaşta evliliklerin de önünü açtığı belirtiliyor.

FOTOĞRAFLAR TARTIŞMA YARATTI

Evlendirilen çocukların sosyal medyada yayınladığı fotoğraflarsa tartışma konusu oldu.

Zira fotoğraflarda erkek çocuğu gri bir takım elbise giyerken, kız çocuğununsa gelinlik giydiği ve abartılı bir makyaj yaptığı görülüyor. (hürriyet.com.tr)


Büyük facia! Kral eş seçecekti...

Afrika’nın güneyindeki Svaziland’ın başkenti Mbabane yakınlarında meydana gelen kazada 38 kadın öldü, 20’si ise yaralandı.

Svaziland Kralı'nın düzenlediği geleneksel festivale gitmek için yola çıkan ve yaklaşık 50 kadını taşıyan kamyonet, karşı yönden gelen bir kamyon ile çarpıştı. Daha sonra ise kadınların bulunduğu kamyonete arkadan gelen başka bir kamyon çarptı.

Times of Swaziland'ın haberine göre; bir kamyonet iki kamyonun karıştığı kazada kadınlar, Ludzidzini Kraliyet Konutu’na geleneksel olarak düzenlenen dans festivaline gidiyordu. Görgü tanığının ifadesine göre polisler otoyoldan kamyoneti çekerken yaptıkları gözlemde ilk kamyonun Toyota marka kamyonete arkadan çarptığını tespit etti.

Kazadan sağ kurtulan Siphelele Sigudla (18) şunları söyledi: “İlk kamyon bize çarptığında kamyonetin kasasında elli kişiydik, daha sonra arkamızdan bizi takip eden kamyon da bize çarptı”

Svaziland Birliği sözcüsü Luck Lukhele kazada 38 genç kadının öldüğünü, 20’den fazla kişinin ise yaralandığını açıkladı ve şunu ekledi : “Beklenildiği üzere medya ve polisin bu kaza hakkında geniş bilgi vermesi yasaklandı”

Kral III. Mswati geleneksel olarak düzenlenen bu dans festivalinin ertesi günü katılanların arasından kendine yeni bir eş seçiyor. Kralın hali hazırda 15 karısı var. Bu olay üzerine kraliyet ailesinin düzenlediği dans festivali iptal edildi. DHA

28 Ağustos 2015 Cuma

Egzema için çamaşır suyuyla banyo yaptı

Avustralya’nın Sydney şehrinde yaşayan 29 yaşındaki Sarah Cole egzama hastasıydı. Bu nedenle cildindeki yaraları iyileştirecek farklı çözümler deniyor, farklı doktorlara ve uzmanlara danışıyordu. Ne olduysa ondan sonra oldu!



Kendisini muayene eden bir 'uzmanın' önerisi cildindeki yaraları iyileştirmek bir yana genç kadını az kalsın öldürüyordu.

Sarah Cole’un tavsiye amaçlı ziyaret ettiği bir uzman(!) banyo suyuna bir ölçü çamaşır suyu karıştırmasını önerdi. İlk başta öneriye şiddetle karşı çıkan kadın, uzmanın ‘Dene, farkı göreceksin.’ demesi üzerine öneriye uymaya karar verdi. Uzman birinin önerisinin böylesine kötü sonuçlara sebep olacağını tahmin edemeyen Cole banyo suyuna bir ölçü çamaşır suyu karıştırdı. Banyo sırasında cildinde batma hissi oluşsa da asıl sonuçlar iki gün sonra kendini gösterdi.


Titremeye başlayan genç kadın yürüme ve konuşma yetisini kaybetti. Daily Telegraph’ın haberine göre vücudunun %98’i yanıklarla kaplı olan Cole şuanda hastanede kontrol altında tutuluyor. İyileşme sürecinde olan genç kadının giderek artan hastane masraflarının karşılanması amacıyla yakınları tarafından internet üzerinden bağış kampanyası başlatıldı. (hürriyet.com.tr)