Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da duyulan esrarengiz sesin kaynağı çok tartışıldı. İşte duyulan sesin kaynağı...
İstanbul’da geçtiğimiz günlerde duyulan esrarengiz sesin ne olduğu herkes tarafından merak ediliyor. Gece yarısından hemen sonra Maslak, Kadıköy ve Bahçelievler başta olmak üzere bir çok semtte duyulan ses internette paylaşıldıktan sonra herkesi ürkütmüştü.
Duyulan esrarengiz sesin ne olduğu ile ilgili yetkililerden resmi bir açıklama gelmezken, sosyal medyada sesin radara yakalanmadan uçan bir Rus uçağı olduğu, kıyamet anında çalınacak olan Sur olduğu gibi iddialar dolaştı. Biz de sizler için bu sesin neler olabileceğini değerlendirdik…
GÖKDELENLER UĞULTU OLUŞTURMUŞ OLABİLİR
İstanbul’da yaşanan olumsuz hava şartları sebebiyle Maslak’ta duyulan sesin, Kuzey Ormanları üzerinden gelen sert rüzgarların aniden gökdelenlerle karşılaşması sonucunda oluşturabileceği sanılıyor. Daha önce de İngiltere’nin Manchester ve ABD’nin New York şehrinde de buna benzer sesler duyulmuş ve New Scientist dergisinde bu seslere yol açan tasarım hataları nedeniyle mimarlar suçlanmıştı.
HAVA KOŞULLARI SEBEBİYLE BU SES DUYULMUŞ OLABİLİR
Yüksek binaların yer almadığı bölgelerde duyulan ses olumsuz hava koşullarından dolayı yaşanmış olabilir. Kar yağarken şimşek çamkası ve gök gürültüsünün duyulması da ender olarak yaşanan bir olay olmasına rağmen, İstanbul 2 gündür bu doğa olayını tecrübe ediyor. Gök gürültüsü sesi, sıcak ve soğuk hava katmanlarının ve basınç alanlarının konumuna göre, çok daha geniş veya dar bir alanda duyulabiliyor. Bu şartlarda çakan bir şimşeğin yarattığı radyo dalgaları da kulağa “korkunç” gelebiliyor. Sözcü
2 Ocak 2016 Cumartesi
Çin’de ‘tek çocuk’ devri bitti!
Pekin yönetimi, Çin’de çiftlerin ikinci çocuğa sahip olmasına izin veren yasayı resmi olarak onayladı. Uygulama 1 Ocak 2016 itibariyle yürürlüğe girdi.
Çin Halk Cumhuriyeti’nde, 1980 yılından beri uygulanan tek çocuk politikası 2016 itibariyle son buldu ve ikinci çocuğa izin verdi.
İktidardaki Komünist Parti geçtiğimiz Ekim ayında ’tek çocuk’ politikasının değiştirilip ’iki çocuk’ yapılacağını duyurmuştu. Bu değişikliğin 1 Ocak itibariyle uygulanacağı bildirildi.
Çin hükümeti aile planlaması ve nüfusun hızlı artışının önüne geçmek için 1970’li yıllarda tek çocuk uygulamasına geçmişti ve ikinci çocuğu olan ailelere ağır cezalar veriliyordu. İstatistik uzmanları bu uygulama ile 400 milyon doğumun önüne geçildiğini söyledi.
Çin’i 40 yılı aşkın bu politikayı değiştirmeye zorlayan iki ana sebep ise nüfustaki cinsiyet dengesizliği ve işgücünün azalması. Çünkü nüfus hızla yaşlanıyor. Uzmanlar bu kararın verilmesinde geç kalındığının altını çiziyor ve bu sebeple 2050 yıllarına doğru Hindistan’ın Çin’in tahtını sallayacağı tahmin ediliyor. DHA
Çin Halk Cumhuriyeti’nde, 1980 yılından beri uygulanan tek çocuk politikası 2016 itibariyle son buldu ve ikinci çocuğa izin verdi.
İktidardaki Komünist Parti geçtiğimiz Ekim ayında ’tek çocuk’ politikasının değiştirilip ’iki çocuk’ yapılacağını duyurmuştu. Bu değişikliğin 1 Ocak itibariyle uygulanacağı bildirildi.
Çin hükümeti aile planlaması ve nüfusun hızlı artışının önüne geçmek için 1970’li yıllarda tek çocuk uygulamasına geçmişti ve ikinci çocuğu olan ailelere ağır cezalar veriliyordu. İstatistik uzmanları bu uygulama ile 400 milyon doğumun önüne geçildiğini söyledi.
Çin’i 40 yılı aşkın bu politikayı değiştirmeye zorlayan iki ana sebep ise nüfustaki cinsiyet dengesizliği ve işgücünün azalması. Çünkü nüfus hızla yaşlanıyor. Uzmanlar bu kararın verilmesinde geç kalındığının altını çiziyor ve bu sebeple 2050 yıllarına doğru Hindistan’ın Çin’in tahtını sallayacağı tahmin ediliyor. DHA
Akşener, 2015’in son bombasını patlattı
Kurultay için gerekli 275 imzayı geçtik...
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, 2015’in son dakikalarında gönderdiği kutlama mesajında, MHP kurultayı için gerekli “yeterli sayının çok üzerinde” imza toplandığını söyledi ve müracaat sürecini başlatacaklarını açıkladı. ankarareview.com’da yer alan habere göre Meral Akşener, kutlama mesajında 2016 yılına azim ve umutla girdiğinin altını çizerek şöyle dedi: “Olağanüstü Kurultay talebi çalışmalarımız tamamlanma safhasına gelmiştir. Bu aşamadan sonra, diğer imza toplayan genel başkan adayı arkadaşlarımızla, kararlaştırabileceğimiz bir takvime göre, elimizdeki imzaları birleştirerek, müracaat sürecini başlatabiliriz. Göstermiş olduğunuz cesaret ve çalışkanlık ile kısa sayılabilecek bir bir sürede yeterli sayınının çok üzerinde imza toplanmasını sağlayan siz Ülküdaşlarıma sunar, bu vesileyle yeni yılınızı kutlarım.”
HEYECAN DORUKTA
MHP’de olağanüstü kurultay için 275 delegenin imzası gerekiyor. Genel Başkan adaylığı için MHP’den ihraç edilen ancak yargı kararıyla partiye geri dönen Iğdır eski Milletvekili Sinan Oğan ile MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeşi’in doktoru Selim Kaptanoğlu daha önce adaylıklarını açıkladı. Meral Akşener net bir biçimde ‘adayım’ demedi ancak “Ben ve arkadaşlarım ülkücü iradenin üzerimize yükleyeceği her türlü sorumluluğu almaya hazırız” sözleriyle işaretini verdi. Sözcü
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, 2015’in son dakikalarında gönderdiği kutlama mesajında, MHP kurultayı için gerekli “yeterli sayının çok üzerinde” imza toplandığını söyledi ve müracaat sürecini başlatacaklarını açıkladı. ankarareview.com’da yer alan habere göre Meral Akşener, kutlama mesajında 2016 yılına azim ve umutla girdiğinin altını çizerek şöyle dedi: “Olağanüstü Kurultay talebi çalışmalarımız tamamlanma safhasına gelmiştir. Bu aşamadan sonra, diğer imza toplayan genel başkan adayı arkadaşlarımızla, kararlaştırabileceğimiz bir takvime göre, elimizdeki imzaları birleştirerek, müracaat sürecini başlatabiliriz. Göstermiş olduğunuz cesaret ve çalışkanlık ile kısa sayılabilecek bir bir sürede yeterli sayınının çok üzerinde imza toplanmasını sağlayan siz Ülküdaşlarıma sunar, bu vesileyle yeni yılınızı kutlarım.”
HEYECAN DORUKTA
MHP’de olağanüstü kurultay için 275 delegenin imzası gerekiyor. Genel Başkan adaylığı için MHP’den ihraç edilen ancak yargı kararıyla partiye geri dönen Iğdır eski Milletvekili Sinan Oğan ile MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeşi’in doktoru Selim Kaptanoğlu daha önce adaylıklarını açıkladı. Meral Akşener net bir biçimde ‘adayım’ demedi ancak “Ben ve arkadaşlarım ülkücü iradenin üzerimize yükleyeceği her türlü sorumluluğu almaya hazırız” sözleriyle işaretini verdi. Sözcü
1 Ocak 2016 Cuma
Çalışanlar dikkat! Yüzde 37 zam geldi
Asgari ücert 1300 liraya çıkınca asgari geçim ücreti de zamlandı. Geçtiğimiz hafta asgari ücretin net olarak 1300 lira olduğu açıklanması üzerine, çalışanlara verilen asgari geçim indirimi oranları da artış gösterdi.
*Evli olmayan çalışanlara geçen yıl verilen 90′lik asgari geçim indirimi bu yıl, yüzde 37 artışla 123,53 liraya yükseldi.
*Eşi çalışmayan ve evli olan kişilere aylık ücret yüzde 37 artışla 108 liradan 148 liraya çıktı.
*Eşi sigortalı olan çalışanlara verilen ücret ise aylık 90 liradan 123 liraya yükseldi.
*Eşi emekli olan kişilere verilen AİG ise aylık 108 liradan 148 liraya yükseldi.
AGİ ücretleri çalışanların bekar, çocuklu, evli olmasına göre farklılık gösteriyor.
Muğla’dan kahreden haber! Yanarak can verdiler
Muğla Seydikemer'de sobadan çıkan yangın sonucu 7 yaşındaki Zeynep Aykır ile kardeşi 2.5 yaşındaki Bilal yanarak can verdi.
Seydikemer’e bağlı Kumluova Mahallesi’nde bir serada çalışan Kamuran ve Pınar Aykır çifti, gece hava sıcaklığının düşmesi üzerine kaldıkları evin yakınındaki serada don nöbetine gitti. Bu sırada çocukları Zeynep, Bilal ve 4 yaşındaki Yusuf evde kaldı. Anne ve baba serada soba yakarak ürünlerin donmaması için uğraşırken, bir süre sonra Yusuf da yanlarına geldi. Zeynep ve Bilal Aykır evde uyuduğu sırada saat 02.30 sıralarında yangın çıktı. Elektrikli ısıtıcıdan çıkmış olabileceği tahmin edilen yangın bir anda tüm evi sardı.
ALEVLERİ GÖRÜNCE KOŞARAK EVE GELDİLER
Yangını fark eden anne ve babayla komşular koşarak eve geldi. Çevredekiler büyüyen yangına müdahale etmeye çalışırken, Seydikemer İtfaiye Grup Amirliği ile çevre ilçelerden de takviye ekip istendi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen yangının ardından evde Zeynep ve Bilal Aykır kardeşlerin yanmış cesetleri bulundu.
Olayın ardından anne ve baba fenalaşırken, iki kardeşin cenazesi savcının incelemesinin ardından otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Yangının çıkış nedenini belirlemek için çalışmaların sürdürüldüğü kaydedildi. DHA
Bu ürünleri sakın almayın
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen, aralarında et, süt ürünleri ile içeriğinde ilaç etken maddesi tespit edilen takviye edici gıda, bitkisel yağ, alkolsüz içecek, bitkisel çay, baharat, çikolata ve kahvenin yer aldığı 57 parti ürün kamuoyu ile paylaşıldı.
Taklit ve tağşiş yaptığı belirlenen işletmeler ve ürünlerinin parti numaraları, Bakanlığın internet sitesinde açıklandı.
Buna göre, piyasa gözetimi ve denetimi kapsamında geçen yıl 724 bin 379 resmi kontrol gerçekleştirildi.
Birinci grupta taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen ürünlerle ilgili firmalara 14 bin 649'ar lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
Birinci grupta taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen ürünlerle ilgili firmalara 14 bin 649'ar lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.
İkinci grupta ise laboratuvar analizleri sonucunda sağlığı tehlikeye düşürebilecek şekilde içeriğinde ilaç etken maddesi tespit edilen ürünler açıklandı.
Bu ürünler, masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılacak ve ürünlerin mülkiyeti kamuya geçirilecek. Ayrıca söz konusu ürünleri üreten veya piyasaya arz edenler hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunuldu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca et ve süt ürünleri, takviye edici gıdalar ve benzer ürünler, bitkisel yağ, alkolsüz içecekler, kahve çikolata, baharat ve bitkisel çay üretiminde taklit ve tağşiş yapan işletmeler ile ürünler açıklandı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca et ve süt ürünleri, takviye edici gıdalar ve benzer ürünler, bitkisel yağ, alkolsüz içecekler, kahve çikolata, baharat ve bitkisel çay üretiminde taklit ve tağşiş yapan işletmeler ile ürünler açıklandı.
SÜT ÜRÜNLERİNDE BİTKİSEL YAĞ
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının internet sitesinde yer alan duyuruya göre, kontroller sonucunda süt ve süt ürünlerinde taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 10 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği 7'si yoğurt, 4'ü tulum peyniri, 1'i tereyağı olmak üzere bu ürünlere ait bilgiler kamuoyu ile paylaşıldı. Süt ürünlerinde bitkisel yağ, nişasta ve jelatin tespit edildi.
Bunun yanı sıra et ve et ürünlerinde de laboratuvar tahlilleri sonucunda taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 13 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği aralarında lahmacun içi harcı, köfte, kıyma, dana sucuğun aralarında bulunduğu ürünlere ait bilgiler duyuruldu.
Örnek olarak köftede kanatlı eti, sakatat ve soya, dana sucukta tükürük bezi tespit edildiği aktarıldı.
Bunun yanı sıra et ve et ürünlerinde de laboratuvar tahlilleri sonucunda taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 13 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği aralarında lahmacun içi harcı, köfte, kıyma, dana sucuğun aralarında bulunduğu ürünlere ait bilgiler duyuruldu.
Örnek olarak köftede kanatlı eti, sakatat ve soya, dana sucukta tükürük bezi tespit edildiği aktarıldı.
Açıklamada, takviye edici gıdalar ve benzer ürünlerde de kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten veya satan 5 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği ürünlere ait bilgiler de yer aldı.
Örnek olarak, bitkisel karışımlı macun ve ginsengli cinsel sağlık setinin içinde sıklıkla ilaç etkin maddesi "Sildenafil"e rastlandığı bildirildi.
Örnek olarak, bitkisel karışımlı macun ve ginsengli cinsel sağlık setinin içinde sıklıkla ilaç etkin maddesi "Sildenafil"e rastlandığı bildirildi.
Bitkisel yağlarda taklit ve tağşiş yaptığı kesinleşen 20 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği içinde olmaması gereken yağ asitlerinin bulunduğu ürünlere ait bilgiler paylaşıldı.
SAĞLIĞI TEHLİKEYE DÜŞERECEK KADAR BOZUK
SAĞLIĞI TEHLİKEYE DÜŞERECEK KADAR BOZUK
Alkolsüz içeceklerde kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten veya satan 5 gıda işletmesi ve bu işletmelerin ürettiği ürünler, kahve, bitkisel çay, baharat ve çikolatada da 1'er gıda işletmesinin ürünlerine ait bilgiler kamuoyuna duyuruldu.
Gıdalarda taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi bulunduğu tespit edilen ürün,firma ve markaların bulunduğu listeye "www.tarim.gov.tr" adresinden ulaşılabiliyor.
Gıdalarda taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi bulunduğu tespit edilen ürün,firma ve markaların bulunduğu listeye "www.tarim.gov.tr" adresinden ulaşılabiliyor.
Bu kez öz anne dehşeti
Türkiye'nin kanını donduran Kayseri'deki üvey anne dehşetinin ardından bu kez de Konya'dan korkunç görüntüler geldi. Konya’da, iki yıl önce ayrıldığı sevgilisinden dünyaya gelen 4 ve 5 yaşındaki çocuklarına şiddet uygulayan kadının "insan öz çocuğuna bunu nasıl yapar" dedirten dehşet verici görüntüleri ortaya çıktı.
Olay, Konya’nın Selçuklu İlçesi Yazır mahallesinde bir evde meydana geldi. Cumhuriyet Polis Merkezine giden Havva K. (36)’nin yakınları 4 ve 5 yaşındaki çocuklarına sürekli şiddet uyguladığı ihbarında bulundu.
İki yıl önce ayrıldığı, birlikte yaşadığı kişiden dünyaya getirdiği oğlu Ş.A.(5) ile kızı M.A. (4)'yı zaman zaman yakınlarının yanında döven kadın, yakınlarının ihbarı üzerine gözaltına alındı.
Havva K. poliste “oğlum itince düştü, alnındaki kızarıklık bu nedenle oluştu” diye ifade verdi. Bunun üzerine Havva K., ifadesi alındıktan sonra cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.
KALBİNİ YUMRUKLUYOR
Serbest kaldıktan sonra çocuklarına şiddet uygulamaya devam eden cani annenin oğlu Ş.A.’yı darp ederken yakınları tarafından kaydedilen görüntüleri ortaya çıktı.
Görüntülerde, kadın kanepede oturan oğluna yaklaşarak yumruk atıyor. Ağlayarak acılar içinde kıvranan çocuğuna şiddet uygulamaya devam eden kadın oğlunun kalbine “öl” diyerek yumruk vuruyor. Başka bir görüntü de ise zanlı "yeter bıktım" diyerek oğlunu sopayla darp ediyor. Bu esnada yanında oturan başka bir kadının da "vurma korkut. Senden yüz buluyor, şımarıyor" dediği duyuluyor.
Olay, Konya’nın Selçuklu İlçesi Yazır mahallesinde bir evde meydana geldi. Cumhuriyet Polis Merkezine giden Havva K. (36)’nin yakınları 4 ve 5 yaşındaki çocuklarına sürekli şiddet uyguladığı ihbarında bulundu.
İki yıl önce ayrıldığı, birlikte yaşadığı kişiden dünyaya getirdiği oğlu Ş.A.(5) ile kızı M.A. (4)'yı zaman zaman yakınlarının yanında döven kadın, yakınlarının ihbarı üzerine gözaltına alındı.
Havva K. poliste “oğlum itince düştü, alnındaki kızarıklık bu nedenle oluştu” diye ifade verdi. Bunun üzerine Havva K., ifadesi alındıktan sonra cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı.
KALBİNİ YUMRUKLUYOR
Serbest kaldıktan sonra çocuklarına şiddet uygulamaya devam eden cani annenin oğlu Ş.A.’yı darp ederken yakınları tarafından kaydedilen görüntüleri ortaya çıktı.
Görüntülerde, kadın kanepede oturan oğluna yaklaşarak yumruk atıyor. Ağlayarak acılar içinde kıvranan çocuğuna şiddet uygulamaya devam eden kadın oğlunun kalbine “öl” diyerek yumruk vuruyor. Başka bir görüntü de ise zanlı "yeter bıktım" diyerek oğlunu sopayla darp ediyor. Bu esnada yanında oturan başka bir kadının da "vurma korkut. Senden yüz buluyor, şımarıyor" dediği duyuluyor.
Acı dolu bir yıl
Hürriyet’in geleneksel yılbaşı testinde geçen defa ‘felaketlerden uzak, umut dolu bir yıl’ temenni etmiştik. Maalesef 2015 zor ve acı dolu bir yıl oldu. Yıla Avrupa umuduyla yola çıkan mültecilerin dramı, savaş ve terör eylemleri damgasını vurdu. Terör örgütü IŞİD’in kanlı saldırıları, hacdaki facialar, Paris katliamı, Rusya ile uçak krizi en çok konuşulan olayların başında geldi. Yeni umutlarla, yeni yıla ‘Merhaba’ demişken 2015 ile ilgili hafızanızı test etmeye ne dersiniz?
1- O fotoğraftan önce de neredeyse her gün mülteci faciası haberi ajanslara düşüyordu. Ancak DHA muhabiri Nilüfer Demir’in 2 Eylül’de çektiği fotoğraf dünyayı sarstı. Aylan Kurdi’nin (3) Bodrum sahiline vurmuş cansız bedeni karşısında dünya Suriyeli mültecilere daha fazla ‘duyarsız kalamadı’. Aylan, Suriye’nin hangi şehrinde son yolculuğuna uğurlandı?
a) Kobani
b) Humus
c) Halep
b) Humus
c) Halep
2- Fransa bu yıl terör saldırılarıyla sarsıldı. Paris katliamından önce 7 Ocak’ta siyasi hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya ve bir Yahudi koşer markete terör saldırıları düzenlendi.12 kişinin öldüğü saldırıyı El Kaide’nin Yemen kolu düzenledi. 40’dan fazla dünya lideri, saldırıları protesto etmek için düzenlenen Cumhuriyet Yürüyüşü’ne katılarak kol kola yürüdü. Bu yürüyüşe katılmadığı için ülkesinde tepki çeken lider kimdi?
3- Önce 11 Eylül’de Kâbe’deki vinçlerden birinin düşmesiyle 107 hacı adayı korkunç şekilde can verdi. Bu kazadan sadece 13 gün sonra, Kurban Bayramı’nın ilk gününde bu kez Mina’da izdiham felaketi yaşandı. Suudi yetkililere göre izdihamda 769 hacı adayı öldü. Ancak yabancı ajanslara göre Suudi yetkililer gerçekleri gizliyor ve can kaybı en az 2411. En çok vatandaşı ölen ülke hangisiydi?
a) Endonezya
b) Mali
c) İran
b) Mali
c) İran
4- 24 Mart günü Alman GermanWings’e ait Airbus A320 tipi uçak, Barcelona’dan Düsseldorf’a giderken Fransız Alpleri’ne çakıldı. 150 kişinin öldüğü facia, daha önceki uçak kazalarına benzemiyordu ve günlerce konuşuldu. Uçağın düşme nedeni neydi?
a) Co-pilot intihar amaçlı uçağı kasten düşürdü
b) Teknik arıza
c) Terör olayı
b) Teknik arıza
c) Terör olayı
5- Sesi muazzam. Çıkış parçasıyla tüm dünyada fırtınalar estirdi, video klibi YouTube’da izlenme rekoru kırdı. Türkiye’de ayrıca Ahmet Kaya’nın ‘Acılara Tutunmak’ adlı şarkısından alıntı yaptığı iddiaları günlerce konuşuldu. İngiliz şarkıcı Adele’in üçüncü stüdyo albümünün adı nedir?
a) Hello
b) 25
c) Don’t You Remember
b) 25
c) Don’t You Remember
6- NASA’nın gözü Mars’ta. Belki bir astronotun Mars’a ayak basmasına daha 15-20 yıl var ama bu yıl basın toplantısıyla açıklanan keşif, tarihe “insanlık için dev adım” olarak geçti. Tüm dünyada heyecan yaratan, Mars’la ilgili “yılın bilim olayı” neydi?
a) Akan su izleri bulundu
b) Patates büyütülecek
c) Cam kalıntıları bulundu
a) Akan su izleri bulundu
b) Patates büyütülecek
c) Cam kalıntıları bulundu
7- Paris katliamını gerçekleştiren ve planlayan sekiz saldırgandan en az dördü, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki bu semtten. Brüksel’in en fazla yabancı kökenli barındıran, işsizlik oranının en yüksek olduğu yerleri arasında. Cihatçıların yuvası haline gelen, “Avrupa’nın Rakka’sı” başlıkları atılan semtin adı nedir?
a) Molenbeek
b) Saint-Denis
c) Saint-Gilles
a) Molenbeek
b) Saint-Denis
c) Saint-Gilles
8- 31 Ekim’de Rus Metrojet A-321 yolcu uçağı, Mısır’da Sina yarımadasında düştü. Çoğu Rus yolcu 224 kişi öldü. Terör örgütü IŞİD, “uçağı biz düşürdük” açıklaması yaptı. Rus yetkililer, başta kabul etmeseler de olayın terör saldırısı olduğunu, uçağa bomba konulduğunu açıkladılar. Peki büyük güvenlik açığının yaşandığı uçağın havalandığı, Kızıldeniz kıyısındaki turizm cennetinin ismi nedir?
a) Hurgada
b) İskenderiye
c) Şarm El-Şeyh
9- 2015’in Kasım ayı, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesiyle patlak veren krize sahne oldu. “Türkiye hava sahamız ihlal edildi” açıklaması yaptı. Rus yetkililer, “Uçağın Türkiye’nin hava sahasını ihlal etmediğini gösteren kanıtlara sahibiz” iddiasında bulundu. İki ülke arasında özellikle Putin-Erdoğan dostluğuyla şekillenen iyi ilişkiler, tepetaklak oldu. Türkiye’nin düşürdüğü savaş uçağının modeli neydi?
a) F-16
b) Su-24
c) MiG-17
10- Mardin’de doğdu Aziz Sancar, DNA onarımı alanındaki çalışmalarıyla 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü aldı. Etnik kökeni, bir zamanlar ülkücü olduğu haberleri tartışılırken Sancar, röportajlarında Cumhuriyet’in imkânları ile okuduğunu, devletin kendisine sağladığı olanaklara müteşekkir olduğunu söyledi. Sancar ödülünü hangi meslektaşlarıyla paylaşmıştı?
a) Tomas Lindahl/ Paul Modrich
b) Eric Betzig/ Stefan W. Hell
c) Martin Karplus/ Arieh Warshel
a) Tomas Lindahl/ Paul Modrich
b) Eric Betzig/ Stefan W. Hell
c) Martin Karplus/ Arieh Warshel
11- IŞİD’e karşı mücadele etmek için kurulan ABD öncülüğündeki koalisyondaki hangi Avrupa ülkesi Suriye’de terör örgütüne yönelik hava saldırıları düzenlemiyor?
a) Fransa
b) İngiltere
c) Almanya
a) Fransa
b) İngiltere
c) Almanya
12- Avrupa bu yıl göçmen akınına sahne oldu. Avrupa’ya giriş yapan göçmen sayısının yüzbinleri bulmasıyla Avrupa Birliği içerisinde büyük kriz yaşanırken, üye ülkeler arasında mültecilere kapılarını kapayıp “Türkiye’ye gitsinler” sesleri yükseldi. Göçmen krizini görüşmek üzere, ekim ayında Türkiye’ye kritik ziyarette bulunan, Time dergisinin “Avrupa’nın borç ve mülteci krizlerinde gösterdiği liderlik” nedeniyle “yılın kişisi” seçtiği lider kim?
a) Angela Merkel
b) David Cameron
c) François Hollande
a) Angela Merkel
b) David Cameron
c) François Hollande
13- İngiliz Prensi William’ın Kate Middleton ile evliliği büyük ses getirmişti. Prens George’un (2) doğumu da en az düğün kadar konuşulmuş, basın mensupları hastane önünde canlı yayın yapmıştı. İngiliz basının manşetlerinden düşmeyen aileye bu yıl yeni bir üye daha katıldı. İngiltere tahtının dördüncü sırasına yerleşen 7 aylık Prenses’in ismi nedir?
a) Catherine
b) Charlotte
c) Caitlyn
a) Catherine
b) Charlotte
c) Caitlyn
14- İran ve P5+1 ülkeleri,14 Temmuz’da Viyana’da nükleer anlaşmaya vardı. Ortadoğu’da dengeleri değiştiren anlaşmaya göre, İran’ın nükleer programı konusunda sorumluluklarını yerine getirmesi durumunda uluslararası toplum da ülkeye yönelik yaptırımları kaldıracak. Diplomasi yeteneğiyle müzakerelerin başarıyla sonuçlanmasında büyük rol oynadığı yazılan, ülkesinde kahraman gibi karşılanan, Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen İran’ın Dışişleri Bakanı’nın adı nedir?
a) Abbas Arakçi
b) Cevad Zarif
c) Ali Laricani
a) Abbas Arakçi
b) Cevad Zarif
c) Ali Laricani
15- 13 Kasım... Bir cuma akşamı... Dünya, Fransa’nın başkenti Paris’te art arda meydana gelen IŞİD saldırılarıyla dehşete düştü. 130 kişinin katledildiği katliamda en büyük can kaybı Bataclan konser salonunda yaşandı. Üç intihar bombacısı, Kalaşnikof silahlarıyla konsere gelenlere kurşun yağdırdı, bombalarını patlattı, 89 kişi yaşamını yitirdi. O akşam kan gölüne dönen salonda sahneye çıkan grubun adı nedir?
a) Eagles of Death Metal
b) U2
c) Goodbye to Gravity
a) Eagles of Death Metal
b) U2
c) Goodbye to Gravity
16- Suriye’de 15 bin kadar militanı bulunduğu tahmin edilen İslam Ordusu’nun lideri, geçen hafta ordunun düzenlediği hava saldırısında öldü. Suriyeli muhalifler yas ilan ederken, BM destekli siyasi çözüm çabalarının darbe alacağı yorumları yapıldı. Fatih Camii’nde gıyabi cenaze namazı da kılınan muhalif liderin adı nedir?
a) Zehran Alluş
b) Ebu Hammam el Buveydani
c) Ömer El Şişani
a) Zehran Alluş
b) Ebu Hammam el Buveydani
c) Ömer El Şişani
17- Star Wars hayranlarının bekleyişi 14 Aralık’ta sona erdi. Ve sinema tarihinin kült serisi Star Wars’ın yeni filmi ‘Güç Uyanıyor’, dünya çapında 1 milyar dolarlık hasılat elde ederek sinema tarihinde bu rakama en hızlı ulaşan film oldu. Karakterlerin oyuncakları, maskeleri, giyim eşyalarıyla dev bir ekonomi oluştu. Yapımcılar için bile bu ilgi sürpriz oldu. ‘Güç Uyanıyor’, serinin kaçıncı filmi?
a) 6
b) 7
c) 5
a) 6
b) 7
c) 5
18- Donald Trump... ABD’de Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı. Meksikalılara, Suriyeli mültecilere yönelik yaptığı ırkçı açıklamalar anketlerde oy olarak geri döndü. Oyu arttıkça daha da ileri gidip “Müslümanların ABD’ye girişi yasaklansın” çağrısı yaptı. Sadece Müslümanlardan değil, tüm dünyadan tepki çekse de rakipleriyle arasındaki farkı yüzde 19’a çıkardı. 2016 yılında adından daha çok söz ettireceği kesin. Siyasette “yeni” olan Trump’ın babadan kalma asıl mesleği ne?
a) Emlakçılık
b) Oyuncu
c) Avukat
b) Oyuncu
c) Avukat
19- Sadece Suriye ve Irak’ta değil, Avrupa’da da büyük katliamlar gerçekleştiren Irak Şam İslam Devleti’nin bu yıl elindeki toprakların yüzde 14’ünü kaybettiği açıklandı. Aşağıdaki şehirlerden hangisi bu yıl IŞİD’in kontrolü kaybettiği şehirlerden biri değil?
a) Ramadi
b) Tel Abyad
c) Palmira
b) Tel Abyad
c) Palmira
20- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye basının her zaman ilgisini çekmiştir. Sadece siyasi gelişmeler değil, Putin’in ne kadar atletik olduğu bile gazete sayfalarını süslüyor. Ancak bu yılın son birkaç ayında neredeyse her gün Putin’i konuştuk. Putin’in açıkladığı, kendisine göre 2015 yılının en önemli olayı nedir?
a) Rusya’nın Suriye’de hava saldırıları başlatması
b) Türk uçağının düşürülmesi
c) Zafer Günü’nün 70’inci yıldönümü.
b) Türk uçağının düşürülmesi
c) Zafer Günü’nün 70’inci yıldönümü.
CEVAP ANAHTARI
1) a
2) a
3) c
4) a
5) b
6) a
7) a
8) c
9) b
10) a
11) c
12) a
13) b
14) b
15) a
16) a
17) b
18) a
19) c
20) c
2) a
3) c
4) a
5) b
6) a
7) a
8) c
9) b
10) a
11) c
12) a
13) b
14) b
15) a
16) a
17) b
18) a
19) c
20) c
110 TL desteğe 99 TL vergi
Bugün itibariyle 1300 TL’ye çıkacak olan asgari ücrette, devlet işverene teşvik olarak verdiği 100 TL’lik desteğin önemli bir bölümünü işçiden vergi olarak geri alacak. İşçinin alacağı asgari ücretten 99 TL hem gelir vergisi hem de damga vergisi kesintisi yapılacak.
Son iki aydır tartışılan ve önceki günkü ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ toplantısıyla birlikte resmiyet kazanan 1300 TL’lik yeni asgari ücret için, işverene işçi başına aylık 110 TL’lik destek verileceği açıklanmıştı. Söz konusu destek SGK primleri üzerinden olacak ve Hazine tarafından karşılanacak. Böylece SGK’nin prim gelirinin azalmaması ve açığının büyümemesi hedefleniyor. Ancak işverene verilecek aylık 110 TL’lik desteğe karşın, devlet de her ay 100 TL’ye yakın bir kaynağı işçiden vergi olarak kesecek. 2016 yılında her ay 1300 TL’lik asgari ücretten gelir vergisi kesilecek, bu tutar da aylık 86,46 TL olacak. Asgari ücretten yüzde 07.59’luk damga vergisi kesintisi de aylık 12,50 TL olacak. Böylece devletin her işçiden aylık alacağı vergi tutarı 98.96 TL olacak.
DÜZENLEME OLMAZSA...
Ekim ayına gelindiğinde ise, şu anki sistem geçerli olursa gelir vergisi dilimi değişecek. Bu tarihten itibaren asgari ücretli yüzde 15 yerine yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine girecek. Bu da asgari ücretten alınan Gelir Vergisi’ni 86 TL’den 156 TL’ye çıkarırken; asgari ücretin de 70 lira düşmesine neden olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ise, gelir vergisi diliminin asgari ücretliler için değişmemesi ve ücretlerde düşüş olmaması için Ekim ayından önce Maliye Bakanı Naci Ağbal’la görüşüp ortak bir çalışma yapacaklarını açıkladı. Bu çalışmanın sonucuna göre gelir vergisi diliminin değişip değişmeyeceği netleşecek.
KIDEM İÇİN DÜZENLEME
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise, asgari ücretteki artışın kıdem tazminatlarına yansımaması için düzenleme yapılmasını istedi. Hükümetin asgari ücretteki ekstra artıştan kaynaklanan yükün yüzde 40’ını üstlendiğini belirten Özdebir, “Ancak işin bir başka boyutu var. Asgari ücretteki artış kıdem tazminatlarına da yansıdı ve kıdem tazminatı yükü yüzde 30 düzeyinde arttı. Bu çok ağır bir tazminat yükü anlamına geliyor. Bu konuda bir düzenleme yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
İŞVERENE MALİYETİ
Asgari Ücret: 1.647,00 TL
SGK Primi (Yüzde 15.5) (Teşvikle birlikte işveren payı): 255,29 TL
İşveren İşsizlik Sigortası Fonu Yüzde 2: 32,94 TL
İşverene toplam maliyet: 1.935,23 TL
Son iki aydır tartışılan ve önceki günkü ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ toplantısıyla birlikte resmiyet kazanan 1300 TL’lik yeni asgari ücret için, işverene işçi başına aylık 110 TL’lik destek verileceği açıklanmıştı. Söz konusu destek SGK primleri üzerinden olacak ve Hazine tarafından karşılanacak. Böylece SGK’nin prim gelirinin azalmaması ve açığının büyümemesi hedefleniyor. Ancak işverene verilecek aylık 110 TL’lik desteğe karşın, devlet de her ay 100 TL’ye yakın bir kaynağı işçiden vergi olarak kesecek. 2016 yılında her ay 1300 TL’lik asgari ücretten gelir vergisi kesilecek, bu tutar da aylık 86,46 TL olacak. Asgari ücretten yüzde 07.59’luk damga vergisi kesintisi de aylık 12,50 TL olacak. Böylece devletin her işçiden aylık alacağı vergi tutarı 98.96 TL olacak.
DÜZENLEME OLMAZSA...
Ekim ayına gelindiğinde ise, şu anki sistem geçerli olursa gelir vergisi dilimi değişecek. Bu tarihten itibaren asgari ücretli yüzde 15 yerine yüzde 20’lik gelir vergisi dilimine girecek. Bu da asgari ücretten alınan Gelir Vergisi’ni 86 TL’den 156 TL’ye çıkarırken; asgari ücretin de 70 lira düşmesine neden olacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ise, gelir vergisi diliminin asgari ücretliler için değişmemesi ve ücretlerde düşüş olmaması için Ekim ayından önce Maliye Bakanı Naci Ağbal’la görüşüp ortak bir çalışma yapacaklarını açıkladı. Bu çalışmanın sonucuna göre gelir vergisi diliminin değişip değişmeyeceği netleşecek.
KIDEM İÇİN DÜZENLEME
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise, asgari ücretteki artışın kıdem tazminatlarına yansımaması için düzenleme yapılmasını istedi. Hükümetin asgari ücretteki ekstra artıştan kaynaklanan yükün yüzde 40’ını üstlendiğini belirten Özdebir, “Ancak işin bir başka boyutu var. Asgari ücretteki artış kıdem tazminatlarına da yansıdı ve kıdem tazminatı yükü yüzde 30 düzeyinde arttı. Bu çok ağır bir tazminat yükü anlamına geliyor. Bu konuda bir düzenleme yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
İŞVERENE MALİYETİ
Asgari Ücret: 1.647,00 TL
SGK Primi (Yüzde 15.5) (Teşvikle birlikte işveren payı): 255,29 TL
İşveren İşsizlik Sigortası Fonu Yüzde 2: 32,94 TL
İşverene toplam maliyet: 1.935,23 TL
9 villalı lüks dergah
‘Dini duyguları istimar’ davasının tutanaklarına göre aralarında bir dekanın da bulunduğu mağdurlar “Anneni cehennemden çıkaralım” ya da “Hacı babam arsa almazsa üzülecek” gibi ifadelerle kandırılmış.
Aralarında bir üniversitenin dekanı S.G.A.’nın da bulunduğu onlarca yüksek eğitimli kişiyi dolandırmaktan yargılanan ve “dini istismar suretiyle dolandırıcılık” suçundan 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan emekli anaokulu öğretmeni Türkan Budak ve aynı davada beraat eden “Büyük hacı baba” lakaplı Zekeriya B.’nin dava dosyasına giren tanık beyanları, tezgâhın içyüzünü gün ışığına çıkarıyor.
Tutanaklara yansıyan bazı ifadeler özetle şöyle:
‘200 BİN LİRA YARDIM ETTİM’
Yardımcı doçent M.T.: 2005 yılında annemizi kaybettik. Annem aracılığıyla tanıştığım Zekeriya K.’ya bu vesileyle hayır maksadı ile toplam 200 bin TL yardımda bulundum. 1999’da dergâha otobüslerle giderdik, şimdi İzmit’in Uzuntarla mevkisinde 7 villadan oluşan bir dergâh kurdular.
‘EVLATLIKTAN REDDETTİRDİ’
A.R.A. (32): Kendimi bildim bileli bunların içindeyim, anneannem vesilesi ile bu tarikatla tanıştım. Annem, anneannemi sürekli uyarıyordu ‘Yanlış yapıyorsunuz birçok insanın hakkı alınıyor, karşılıksız para toplanıyor’ diye. Bu süreç içerisinde şüpheli Türkan Budak devreye girdi. Anneannemden, annemi evlatlıktan reddetmesini istedi ve anneannem de annemi evlatlıktan reddetti. ‘ANNEMİN HAYRI NİYETİNE...’S.T.: Şüpheli Zekeriya K.’yı rahmetli annem vasıtası ile tanıdım. Diğer şüpheli Türkan Budak sağ kolu gibidir. ‘Hacı babam dergâh yapacak, arsayı almazsa çok üzülecek’ denilerek para istenirdi. Eski eşimle aramızda yaşadığım şiddetten dolayı annem yanımda kalp krizi geçirip vefat etti. Annemin ölümü nedeniyle vicdan azabı duyduğum için hayır amaçlı yüklü bir miktar para verdim. Sonra şüpheliler sürekli beni aradılar ‘Hacı baba dua eder annen cennete gider’ diye. 2009 yılında 80 bin TL verdim. Şu an ben yetim aylığı ile geçiniyorum. Verdiğim paraları geri istedim ancak tehdit edildim.
ANNENİ CEHENNEMDEN ÇIKARACAĞIZ
E.A.: Küçük yaşta bu cemaatin içine girdim. 8 sene önce ayrıldım. Dini duygularını sömürerek, cennet ve cehennemle korkutarak insanların paralarını aldılar, aile düzenini bozdular. ‘Senin ölen annen cehenneme girmiş oradan çıkaracağız’ veya ‘Senin oğlun sınavı kazanacak, şu kadar hayır parası vereceksin’ diyorlar. Onlar dese ki öleceksiniz evet, seve seve ölüme gideriz.
Cenazede dekana evini sattırdılar
C.Ü.: Dekan hanımın kızı vefat etti. Karşıyaka Mezarlığı’nda daha cenaze defnedilmemişti. Sanık Türkan yanıma gelerek ‘Hacı baba’dan mesaj aldığını, çocuğun öbür tarafta rahat etmesi için dekan hanımın bir dairesini satarak ‘Hacı baba’ya vermesi gerektiğini, bu taahhüdü de cenaze toprağa defnedilmeden hemen önce yapması gerektiğini söyledi. Dekan hanım, kızının acısı içinde o anki psikolojik durumundan dolayı taahhüdü kabul etti. Cenazenin defininden sonraki günlerde dekan hanım dairesini 240 bin TL’ye satmış. Parayı banka havalesi ile göndermiş.
Aralarında bir üniversitenin dekanı S.G.A.’nın da bulunduğu onlarca yüksek eğitimli kişiyi dolandırmaktan yargılanan ve “dini istismar suretiyle dolandırıcılık” suçundan 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan emekli anaokulu öğretmeni Türkan Budak ve aynı davada beraat eden “Büyük hacı baba” lakaplı Zekeriya B.’nin dava dosyasına giren tanık beyanları, tezgâhın içyüzünü gün ışığına çıkarıyor.
Tutanaklara yansıyan bazı ifadeler özetle şöyle:
‘200 BİN LİRA YARDIM ETTİM’
Yardımcı doçent M.T.: 2005 yılında annemizi kaybettik. Annem aracılığıyla tanıştığım Zekeriya K.’ya bu vesileyle hayır maksadı ile toplam 200 bin TL yardımda bulundum. 1999’da dergâha otobüslerle giderdik, şimdi İzmit’in Uzuntarla mevkisinde 7 villadan oluşan bir dergâh kurdular.
‘EVLATLIKTAN REDDETTİRDİ’
A.R.A. (32): Kendimi bildim bileli bunların içindeyim, anneannem vesilesi ile bu tarikatla tanıştım. Annem, anneannemi sürekli uyarıyordu ‘Yanlış yapıyorsunuz birçok insanın hakkı alınıyor, karşılıksız para toplanıyor’ diye. Bu süreç içerisinde şüpheli Türkan Budak devreye girdi. Anneannemden, annemi evlatlıktan reddetmesini istedi ve anneannem de annemi evlatlıktan reddetti. ‘ANNEMİN HAYRI NİYETİNE...’S.T.: Şüpheli Zekeriya K.’yı rahmetli annem vasıtası ile tanıdım. Diğer şüpheli Türkan Budak sağ kolu gibidir. ‘Hacı babam dergâh yapacak, arsayı almazsa çok üzülecek’ denilerek para istenirdi. Eski eşimle aramızda yaşadığım şiddetten dolayı annem yanımda kalp krizi geçirip vefat etti. Annemin ölümü nedeniyle vicdan azabı duyduğum için hayır amaçlı yüklü bir miktar para verdim. Sonra şüpheliler sürekli beni aradılar ‘Hacı baba dua eder annen cennete gider’ diye. 2009 yılında 80 bin TL verdim. Şu an ben yetim aylığı ile geçiniyorum. Verdiğim paraları geri istedim ancak tehdit edildim.
ANNENİ CEHENNEMDEN ÇIKARACAĞIZ
E.A.: Küçük yaşta bu cemaatin içine girdim. 8 sene önce ayrıldım. Dini duygularını sömürerek, cennet ve cehennemle korkutarak insanların paralarını aldılar, aile düzenini bozdular. ‘Senin ölen annen cehenneme girmiş oradan çıkaracağız’ veya ‘Senin oğlun sınavı kazanacak, şu kadar hayır parası vereceksin’ diyorlar. Onlar dese ki öleceksiniz evet, seve seve ölüme gideriz.
Cenazede dekana evini sattırdılar
C.Ü.: Dekan hanımın kızı vefat etti. Karşıyaka Mezarlığı’nda daha cenaze defnedilmemişti. Sanık Türkan yanıma gelerek ‘Hacı baba’dan mesaj aldığını, çocuğun öbür tarafta rahat etmesi için dekan hanımın bir dairesini satarak ‘Hacı baba’ya vermesi gerektiğini, bu taahhüdü de cenaze toprağa defnedilmeden hemen önce yapması gerektiğini söyledi. Dekan hanım, kızının acısı içinde o anki psikolojik durumundan dolayı taahhüdü kabul etti. Cenazenin defininden sonraki günlerde dekan hanım dairesini 240 bin TL’ye satmış. Parayı banka havalesi ile göndermiş.
9 villalı lüks ‘dergâh’
ÇEKTİĞİ fotoğrafları delil olarak sunan dekanın avukatı Nebahat Onan, “Hiçbir şeyi olmayan ilkokul mezunu bir marangoz Zekeriya K., kandırdığı insanlardan yetimlere, öksüzlere, aç ve açıkta kalanlara yardım yapılacağı yalanlarıyla topladığı paralarla lüks içinde yaşıyor. Lüks ciplere biniyor, kendilerine dergâh adı altında lüks villalar yaptırabiliyor” dedi. Onan’ın tespitlerine göre Zekeriya K.’nın Kocaeli, Kartepe’de değerli arsada 9 villası, Adapazarı Kuzuluk mevkisinde binalar ve evleri, villa bahçesinde lüks otomobilleri var. (hürriyet.com.tr)
Vatandaşla anayasa anketi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan dönüşünde soruları yanıtladı. Erdoğan, yeni anayasa konusunda giderken söylediği “halkla arama konferansı yapılabileceği” sözlerine de açıklık getirdi: “Yani seçeceksiniz, ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz ama burada vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesiyle ilgili düşüncesi nedir, ne diyor, bunları halkla irtibat kurmak suretiyle...”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’ndeki basın toplantısında bir gazetecinin, “Suudi Arabistan’a giderken, yeni anayasa konusu gündeme gelmişti. Siz, ‘En son süreçte halkla arama konferansı yapmak yoluna da gidebiliriz’ demiştiniz ama ne anlama geldiğini soramamıştık. Şimdi açıklarsanız sevinirim” sorusunu yanıtladı:
“Arama konferanslarını biliyorsunuz diye açıklamadım. Arama konferansları akademisyenler arasında veyahut da o konuyla ilgili dağarcığında bir şeyler olanların katıldığı toplantılardır. Bunu daha geniş planda tutup, halkla bu arama konferansını yapabileceğiz. Yani seçeceksiniz, ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz ama burada vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesiyle ilgili düşüncesi nedir, ne diyor, bunları halkla irtibat kurmak suretiyle... Öyle ufak rakamlar değil yani 500 bin değil sayıyı daha da artırmak suretiyle. Dolayısıyla toplumsal bir mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı çok ciddi bir zemin oluşturacaktır. Bu düşünceyle bunu sizlere ifade etmiş oldum.”
HALKIN ARADIĞI BELLİ, ADALET
Erdoğan, “Sayın Davutoğlu ‘Üniter devletlerde de başkanlık sistemi olabilir’ dedi. Sizin görüşünüzü alabilir miyiz?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Doğru. Yani ‘Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur’ diye bir şey yok. Şu anda bunun zaten dünyada örneği var, geçmişten bu yana da var. Yani Hitler Almanyası’na baktığınızda orada da bunu görürsünüz, daha sonra değişik ülkelerde yine aynı şekilde bunun örneklerini görürsünüz. Bütün mesele, o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı olmasın, karakteri olmasın. Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı, beklediği nedir, adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz. Türkiye’nin böyle bir sisteme girmesiyle çok daha güçlü adımlar atmamız mümkün olacaktır.”Hürriyet
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’ndeki basın toplantısında bir gazetecinin, “Suudi Arabistan’a giderken, yeni anayasa konusu gündeme gelmişti. Siz, ‘En son süreçte halkla arama konferansı yapmak yoluna da gidebiliriz’ demiştiniz ama ne anlama geldiğini soramamıştık. Şimdi açıklarsanız sevinirim” sorusunu yanıtladı:
“Arama konferanslarını biliyorsunuz diye açıklamadım. Arama konferansları akademisyenler arasında veyahut da o konuyla ilgili dağarcığında bir şeyler olanların katıldığı toplantılardır. Bunu daha geniş planda tutup, halkla bu arama konferansını yapabileceğiz. Yani seçeceksiniz, ondan sonra telefonlarla vatandaşla bu irtibatları kurmak suretiyle, yani bir nevi kamuoyu araştırması da diyebiliriz ama burada vatandaşın diyelim ki anayasanın o maddesiyle ilgili düşüncesi nedir, ne diyor, bunları halkla irtibat kurmak suretiyle... Öyle ufak rakamlar değil yani 500 bin değil sayıyı daha da artırmak suretiyle. Dolayısıyla toplumsal bir mutabakatın sağlanabileceği bir anayasanın oluşmasına bu arama konferansı çok ciddi bir zemin oluşturacaktır. Bu düşünceyle bunu sizlere ifade etmiş oldum.”
HALKIN ARADIĞI BELLİ, ADALET
Erdoğan, “Sayın Davutoğlu ‘Üniter devletlerde de başkanlık sistemi olabilir’ dedi. Sizin görüşünüzü alabilir miyiz?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Doğru. Yani ‘Üniter devlette başkanlık sistemi yoktur’ diye bir şey yok. Şu anda bunun zaten dünyada örneği var, geçmişten bu yana da var. Yani Hitler Almanyası’na baktığınızda orada da bunu görürsünüz, daha sonra değişik ülkelerde yine aynı şekilde bunun örneklerini görürsünüz. Bütün mesele, o başkanlık sisteminin uygulamada halkını rahatsız eden bir yapısı olmasın, karakteri olmasın. Uygulamada siz eğer adalet dağıtıyorsanız, halkın aradığı, beklediği nedir, adalettir. Bu olduğu anda zaten sıkıntı olmaz. Türkiye’nin böyle bir sisteme girmesiyle çok daha güçlü adımlar atmamız mümkün olacaktır.”Hürriyet
Elektriğe yüzde 6,8 oranında zam
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) elektrik fiyatlarını yüzde 6,8 oranında artırdı.
Edinilen bilgiye göre, elektrik perakende satış fiyatlarındaki artış 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Elektrik dağıtım şirketlerinin yapması gereken zorunlu yatırım ve işletme giderleri, iletim yatırım ihtiyacı ve enerji maliyetlerindeki artış sebebi ile bir fiyat ayarlaması yapmanın zorunlu hale geldiğini belirten EPDK yetkilileri, yapılan hesaplamalar sonucu perakende elektrik satış fiyatlarının yüzde 6.8 oranında artırıldığını kaydetti.
Yeni döneme ilişkin dağıtım şirketlerinin yatırım ve işletme gideri bütçelerinin onaylandığını da ifade eden yetkililer, dağıtım şirketlerinin bu bütçeleri kullanarak vatandaşa daha kaliteli hizmet sunacağını belirtti.
"ELEKTRİKTEKİ ARTIŞIN VATANDAŞA HİZMET OLARAK DÖNMESİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Eskiyen dağıtım hatlarını yenilemenin, yeni yerleşim birimlerinin elektrik talebini karşılamanın ve özellikle de elektrik kesintilerini minimuma indirmenin büyük önem taşıdığına dikkati çeken EPDK yetkilileri şöyle konuştu:
"Vatandaşın bina girişine kadar ki bütün elektrik şebekesinden ve sayaçlarından dağıtım şirketleri sorumlu. Bu şebekelerdeki arızalar vatandaştan hiçbir bedel alınmadan giderilecek. EPDK, elektrik fiyatlarında artışa neden olan yatırım ve işletme gideri bütçelerinin vatandaşa hizmet olarak dönmesinin takipçisi olacak. Bu hususta hiçbir gevşekliğe ve suistimale izin verilmeyecek."
EPDK geçtiğimiz günlerde dağıtım şirketlerinin şebeke üzerinden elde ettiği reklam ve kira gelirlerinin yanı sıra danışmanlık hizmetlerinden kaynaklanan gelirlerinin tüketiciye indirim olarak yansımasını öngören bir karar almıştı. Bu kararın önümüzdeki süreçte elektrik fiyatlarında indirim olarak tüketiciye yansıması bekleniyor.
Edinilen bilgiye göre, elektrik perakende satış fiyatlarındaki artış 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Elektrik dağıtım şirketlerinin yapması gereken zorunlu yatırım ve işletme giderleri, iletim yatırım ihtiyacı ve enerji maliyetlerindeki artış sebebi ile bir fiyat ayarlaması yapmanın zorunlu hale geldiğini belirten EPDK yetkilileri, yapılan hesaplamalar sonucu perakende elektrik satış fiyatlarının yüzde 6.8 oranında artırıldığını kaydetti.
Yeni döneme ilişkin dağıtım şirketlerinin yatırım ve işletme gideri bütçelerinin onaylandığını da ifade eden yetkililer, dağıtım şirketlerinin bu bütçeleri kullanarak vatandaşa daha kaliteli hizmet sunacağını belirtti.
"ELEKTRİKTEKİ ARTIŞIN VATANDAŞA HİZMET OLARAK DÖNMESİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Eskiyen dağıtım hatlarını yenilemenin, yeni yerleşim birimlerinin elektrik talebini karşılamanın ve özellikle de elektrik kesintilerini minimuma indirmenin büyük önem taşıdığına dikkati çeken EPDK yetkilileri şöyle konuştu:
"Vatandaşın bina girişine kadar ki bütün elektrik şebekesinden ve sayaçlarından dağıtım şirketleri sorumlu. Bu şebekelerdeki arızalar vatandaştan hiçbir bedel alınmadan giderilecek. EPDK, elektrik fiyatlarında artışa neden olan yatırım ve işletme gideri bütçelerinin vatandaşa hizmet olarak dönmesinin takipçisi olacak. Bu hususta hiçbir gevşekliğe ve suistimale izin verilmeyecek."
EPDK geçtiğimiz günlerde dağıtım şirketlerinin şebeke üzerinden elde ettiği reklam ve kira gelirlerinin yanı sıra danışmanlık hizmetlerinden kaynaklanan gelirlerinin tüketiciye indirim olarak yansımasını öngören bir karar almıştı. Bu kararın önümüzdeki süreçte elektrik fiyatlarında indirim olarak tüketiciye yansıması bekleniyor.
31 Aralık 2015 Perşembe
Erdoğan’dan yeni yıl mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni yıl nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Erdoğan, yeni yıl mesajında terörle mücadeleye vurgu yapması dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör örgütünün üstesinden gelecek güçte olduğunu belirten Erdoğan, “dağları, şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyoruz temizlemeye devam edeceğiz” dedi.
2015 yılını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı şu şekilde:
” Ülkemiz ve milletimiz açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığı 2015 yılını geride bırakıyor, yeni ümitler ve heyecanlar eşliğinde 2016 yılına giriyoruz. Yeni yılın, aziz milletimiz başta olmak üzere, tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi, 2015 yılında, 2 milletvekili genel seçimi yaşadık. 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan durum, hamd olsun ki çok kısa sürdü. Koalisyon hükümetinin kurulamayacağı netleşir netleşmez, Cumhurbaşkanı olarak Anayasa’dan aldığımız yetkilerimizi kullanarak, nihai sözü milli iradenin söylemesini sağlayacak süreci işlettik. Yaşananları çok iyi değerlendiren milletimiz de, 1 Kasım seçimlerinde, tercihini, istikrar ve güven ortamının devamından yana kullandı. Bu vesileyle, seçim sonrası kurulan yeni hükümetimize, Sayın Başbakan’a, Sayın Bakanlara başarılar diliyorum. Türkiye’nin, inşallah 2019 yılına kadar sürecek bu yeni döneminin, hayırlı hizmetlerle, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda atılacak önemli adımlarla dolu dolu geçmesini temenni ediyorum”
“TOPLAM 2,5 MİLYON İNSANI MİSAFİR EDİYORUZ”
“Suriye merkezli olarak bölgemizde yaşanan hadiseler, bölücü terör de dâhil olmak üzere, pek çok sorunun kaynağıdır.
Türkiye, 5. yılına giren Suriye meselesinde, en başından beri, insani, ahlaki, mağdurun ve mazlumun yanında bir duruş sergilemektedir. Bu ilkeli duruşumuz, Irak, Mısır, Libya gibi diğer ülkeler için de geçerlidir. Ülkemizin hiçbir devletin toprağında, egemenliğinde gözü yoktur. Biz sadece, tarihi ve kültürel olarak kardeşlerimiz olan bölge insanlarının huzur ve güven içinde yaşamalarını istiyoruz. Türkiye, Irak’taki, Mısır’daki, Libya’daki, Filistin’deki olayların müsebbibi olmadığı gibi, Suriye’deki olayların da sorumlusu değildir. Bizim, bölgede yaşayan kardeşlerimizin güvenliğinden ve huzurundan başka bir gayemiz yoktur, olmayacaktır.
İşte bu anlayışla, bugün ülkemiz toprakları içinde 2,2 milyonu Suriye’den, 300 bini Irak’tan olmak üzere, toplam 2,5 milyon insanı misafir ediyoruz. Özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu büyük kitle içinde her inançtan, her kökenden, her meşrepten, her mezhepten insan vardır. Çünkü bizim için kapımıza gelenin insan olması yeterlidir. Bu yaklaşım bizim için, hem ecdadımızın mirasıdır, hem de inancımızın bir gereğidir”
“EGEMENLİK HAKLARIMIZIN İHLALİNE DE GÖZ YUMAMAZDIK”
“Suriye’de, 400 bin masum insanı katleden, 12 milyon insanı evinden, yurdundan eden zalim Esed rejiminin ve destekçilerinin, son hedeflerinden biri de Bayır-Bucak Türkmenleri olmuştur. Bu öz kardeşlerimize sahip çıkmak, Türkiye olarak, millet olarak bizim boynumuzun borcudur. Suriye sınırımızda bir süredir devam eden gerginlik, sınırlarımızı ihlal eden, uyarılara aldırmayan, aidiyeti de belli olmayan bir uçağın düşürülmesiyle sonuçlandı. Türkiye olarak bizler hiç bir zaman, gerilimden yana olmadık. Ancak, gerilimin had safhada olduğu bir bölgede, egemenlik haklarımızın ihlaline de göz yumamazdık”
“ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİN 100′Ü BULMUŞTUR”
“Bölücü terör örgütü, Türkiye’ye karşı husumet besleyen tüm devletlerin, tüm karanlık kurumların bir kuklası, bir taşeronu haline dönüşmüştür. Türkiye’nin bu meseleyi çözmeye en çok yaklaştığı bir dönemde yeniden silahlı eylemlere başlayan terör örgütünün, kesinlikle bölge halkının hakkını, taleplerini savunmak gibi bir derdinin olmadığı, yaşanan süreçte tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölücü terör örgütünün üstesinden gelecek güce, imkâna ve kararlılığa sahiptir. Güvenlik güçlerimiz, hem dağları, hem de şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyor, temizlemeye devam edecek. 2015 yılı içinde ülke içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 100′ü bulmuştur. Bu dönemde şehit verdiğimiz 200 güvenlik görevlimiz ve olaylarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız, en büyük üzüntü kaynağımızdır. Bir kez daha şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum”
“TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİNE ULAŞMASINI ENGELLEME AMACIYLA AÇILDIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
“Buradan tüm vatandaşlarımıza, terör örgütüyle, onun güdümündeki kişi ve kuruluşlarla mücadelemizin sonuna kadar süreceğini özellikle ifade etmek istiyorum. İlçelerde, mahallelerde kazılan hendeklerin, o bölgeye girişi zorlaştırmanın ötesinde, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını engelleme amacıyla açıldığını çok iyi biliyoruz. Türkiye, devleti ve milletiyle birlik içinde, bu engellerin hepsini de, Allah’ın izniyle aşacaktır. Bu duygularla bir kez daha 2016 yılının ülkemiz, milletimiz, bölgemizdeki kardeşlerimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, sağlık, güvenlik ve refah içinde geçmesini temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor, selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.” DHA
Erdoğan, yeni yıl mesajında terörle mücadeleye vurgu yapması dikkat çekti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör örgütünün üstesinden gelecek güçte olduğunu belirten Erdoğan, “dağları, şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyoruz temizlemeye devam edeceğiz” dedi.
2015 yılını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı şu şekilde:
” Ülkemiz ve milletimiz açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığı 2015 yılını geride bırakıyor, yeni ümitler ve heyecanlar eşliğinde 2016 yılına giriyoruz. Yeni yılın, aziz milletimiz başta olmak üzere, tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bilindiği gibi, 2015 yılında, 2 milletvekili genel seçimi yaşadık. 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya çıkan durum, hamd olsun ki çok kısa sürdü. Koalisyon hükümetinin kurulamayacağı netleşir netleşmez, Cumhurbaşkanı olarak Anayasa’dan aldığımız yetkilerimizi kullanarak, nihai sözü milli iradenin söylemesini sağlayacak süreci işlettik. Yaşananları çok iyi değerlendiren milletimiz de, 1 Kasım seçimlerinde, tercihini, istikrar ve güven ortamının devamından yana kullandı. Bu vesileyle, seçim sonrası kurulan yeni hükümetimize, Sayın Başbakan’a, Sayın Bakanlara başarılar diliyorum. Türkiye’nin, inşallah 2019 yılına kadar sürecek bu yeni döneminin, hayırlı hizmetlerle, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda atılacak önemli adımlarla dolu dolu geçmesini temenni ediyorum”
“TOPLAM 2,5 MİLYON İNSANI MİSAFİR EDİYORUZ”
“Suriye merkezli olarak bölgemizde yaşanan hadiseler, bölücü terör de dâhil olmak üzere, pek çok sorunun kaynağıdır.
Türkiye, 5. yılına giren Suriye meselesinde, en başından beri, insani, ahlaki, mağdurun ve mazlumun yanında bir duruş sergilemektedir. Bu ilkeli duruşumuz, Irak, Mısır, Libya gibi diğer ülkeler için de geçerlidir. Ülkemizin hiçbir devletin toprağında, egemenliğinde gözü yoktur. Biz sadece, tarihi ve kültürel olarak kardeşlerimiz olan bölge insanlarının huzur ve güven içinde yaşamalarını istiyoruz. Türkiye, Irak’taki, Mısır’daki, Libya’daki, Filistin’deki olayların müsebbibi olmadığı gibi, Suriye’deki olayların da sorumlusu değildir. Bizim, bölgede yaşayan kardeşlerimizin güvenliğinden ve huzurundan başka bir gayemiz yoktur, olmayacaktır.
İşte bu anlayışla, bugün ülkemiz toprakları içinde 2,2 milyonu Suriye’den, 300 bini Irak’tan olmak üzere, toplam 2,5 milyon insanı misafir ediyoruz. Özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu büyük kitle içinde her inançtan, her kökenden, her meşrepten, her mezhepten insan vardır. Çünkü bizim için kapımıza gelenin insan olması yeterlidir. Bu yaklaşım bizim için, hem ecdadımızın mirasıdır, hem de inancımızın bir gereğidir”
“EGEMENLİK HAKLARIMIZIN İHLALİNE DE GÖZ YUMAMAZDIK”
“Suriye’de, 400 bin masum insanı katleden, 12 milyon insanı evinden, yurdundan eden zalim Esed rejiminin ve destekçilerinin, son hedeflerinden biri de Bayır-Bucak Türkmenleri olmuştur. Bu öz kardeşlerimize sahip çıkmak, Türkiye olarak, millet olarak bizim boynumuzun borcudur. Suriye sınırımızda bir süredir devam eden gerginlik, sınırlarımızı ihlal eden, uyarılara aldırmayan, aidiyeti de belli olmayan bir uçağın düşürülmesiyle sonuçlandı. Türkiye olarak bizler hiç bir zaman, gerilimden yana olmadık. Ancak, gerilimin had safhada olduğu bir bölgede, egemenlik haklarımızın ihlaline de göz yumamazdık”
“ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 3 BİN 100′Ü BULMUŞTUR”
“Bölücü terör örgütü, Türkiye’ye karşı husumet besleyen tüm devletlerin, tüm karanlık kurumların bir kuklası, bir taşeronu haline dönüşmüştür. Türkiye’nin bu meseleyi çözmeye en çok yaklaştığı bir dönemde yeniden silahlı eylemlere başlayan terör örgütünün, kesinlikle bölge halkının hakkını, taleplerini savunmak gibi bir derdinin olmadığı, yaşanan süreçte tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölücü terör örgütünün üstesinden gelecek güce, imkâna ve kararlılığa sahiptir. Güvenlik güçlerimiz, hem dağları, hem de şehirleri, karış karış teröristlerden temizliyor, temizlemeye devam edecek. 2015 yılı içinde ülke içinde ve dışında yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 100′ü bulmuştur. Bu dönemde şehit verdiğimiz 200 güvenlik görevlimiz ve olaylarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız, en büyük üzüntü kaynağımızdır. Bir kez daha şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum”
“TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİNE ULAŞMASINI ENGELLEME AMACIYLA AÇILDIĞINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”
“Buradan tüm vatandaşlarımıza, terör örgütüyle, onun güdümündeki kişi ve kuruluşlarla mücadelemizin sonuna kadar süreceğini özellikle ifade etmek istiyorum. İlçelerde, mahallelerde kazılan hendeklerin, o bölgeye girişi zorlaştırmanın ötesinde, Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını engelleme amacıyla açıldığını çok iyi biliyoruz. Türkiye, devleti ve milletiyle birlik içinde, bu engellerin hepsini de, Allah’ın izniyle aşacaktır. Bu duygularla bir kez daha 2016 yılının ülkemiz, milletimiz, bölgemizdeki kardeşlerimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, sağlık, güvenlik ve refah içinde geçmesini temenni ediyorum. Tüm vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor, selamlarımı, saygılarımı sunuyorum.” DHA
'Ölmeyi seçiyorum dedi ve gitti'
3 aylıkken teşhis koyuldu, doktorlar uzun süre yaşayamayacağını söyledi. Ailesinin de onun da işi zordu. Annesi ilkokula bile başlayamayacağını düşünüyordu, o ise savaştı, uzun yıllar direndi.
Kirsty Bridges'ın hikayesi ise unutulmayacak derecede acı bir şekilde bitti.
"ŞU ANDA YAPABİLECEĞİM TEK SEÇİM KALDI O DA TEDAVİYİ BİTİRİP ÖLMEYİ DİLEMEK"
Genç kadın aşağıdaki sözleri Facebook hesabında paylaştıktan sonra tedaviyi bırakarak hayatını kaybetti, "5 yıldızlı bir otelde bile olsam hayatım berbat. Yaşayabilmem için birinin ölmesini, sevdiklerinden ayrılmak zorunda olması çok acı verici. Bunu dilemek benim için çok zor. Şu anda yapabileceğim tek bir seçim kaldı o da tedaviyi bitirip ölmeyi dilemek."
Kristy Bridges ağır akciğer hastasıydı. Doğuştan kronik rahatsızlığı ile doğan Kristy, 28 yaşına kadar savaştı. Tedavisi yoktu ama eğer kadavradan akciğer nakli olursa yaşayabilirdi. 5 yıl boyunca uygun bir akciğer çıkmasını ve ona bağış yapılmasını bekledi.
"ANNE TAMAM ARTIK LÜTFEN DOKTORU ÇAĞIR BİTSİN İSTİYORUM"
Annesi, Jacqueline Jones kızının hastalığını müebbet hapis yatmaya benzetiyordu. Jones kızı için şunları söyledi, "Kızım çok güzeldi. Yüzünde oksijen maskeleriyle gezerken bile insanlar güzelliğine hayran kalırdı. Ama 3 yaşından beri onun ölmesini bekliyorum. Bu çok acı verici bir şey. Yine de birlikte bu kadar zaman geçirebildiğimiz için mutluyum. Ölmeden hemen önce bana dönüp 'Anne tamam artık. Lütfen doktoru çağır. Bunun bitmesini istiyorum, çabuk olmasını istiyorum' dedi. Kahroldum ama bunun onun için en iyisi olduğunu biliyordum. Doktorlar da bizimle aynı fikirdeydi. Onu cihazlardan ayırdılar ve 36 saat içinde öldü."
Güzellik uzmanı olan Kristy aynı zamanda modellik de yapıyordu. Ölmeden önce de Facebook hesabında şunları paylaştı, "Artık acı çekmek istemiyorum. Hayat benim için çok zor ve benim gibi organ bağışı bekleyen birileri için verici olabilirsem bu benim için bir onurdur. Hepinizi seviyorum ama bir melek olmaya ve sizi uzaktan izlemeye karar verdim. Bana nakil yapılsa bile hayatım çok zor. Hoşçakalın"
Öğrencisi tarafından ihbar edilen öğretim görevlisi ders çıkışında gözaltına alındı
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Ç.A., dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden söz ettiği sırada bir öğrencisi tarafından ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla polise ihbar edildi. Ç.A., ders bitiminde amfiden çıktığı sırada polis tarafından gözaltına alındı.
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi, Eğitim-Sen ve Sosyal Haklar Derneği üyesi olan Ç.A., kendi dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden bahsetti.
Öğretim görevlisi Ç.A.'nın hak ihlalleriyle ilgili konuşması sırasında bir öğrencisi 155 polis imdat hattını arayarak ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla ihbarda bulundu. İhbar üzerine fakülteye gelen polis ekipleri, ders bitiminde Ç.A.'yı amfiden çıktığı sırada gözaltına aldı.
Amasya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Cumhuriyet savcısının talimatı ile Ç.A.'nın evinde ve Amasya Üniversitesi’ndeki kendisine ait çalışma odasında da arama yaptı.
Polisler aramada çalışma ofisinde bulunan dökümanların ve bilgisayarında bulunan verilerin kopyasını aldı.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. DHA
Amasya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi’nde öğretim görevlisi, Eğitim-Sen ve Sosyal Haklar Derneği üyesi olan Ç.A., kendi dersinde sosyal hak ve insan hakları ihlallerinden bahsetti.
Öğretim görevlisi Ç.A.'nın hak ihlalleriyle ilgili konuşması sırasında bir öğrencisi 155 polis imdat hattını arayarak ’terör propogandası’ yaptığı iddiasıyla ihbarda bulundu. İhbar üzerine fakülteye gelen polis ekipleri, ders bitiminde Ç.A.'yı amfiden çıktığı sırada gözaltına aldı.
Amasya Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Cumhuriyet savcısının talimatı ile Ç.A.'nın evinde ve Amasya Üniversitesi’ndeki kendisine ait çalışma odasında da arama yaptı.
Polisler aramada çalışma ofisinde bulunan dökümanların ve bilgisayarında bulunan verilerin kopyasını aldı.
Polisin olayla ilgili soruşturması sürüyor. DHA
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)