25 Mart 2016 Cuma

1 tutuklama 3 şifre

Reza Zarrab’ın tutuklanmasına neden olan iddianamenin 15 Aralık 2015’ten beri mühürlü tutulduğunun ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna dair en önemli ipucu haline geldi. Cevap bekleyen diğer iki önemli soru ise Zarrab’ın şimdiye kadar ABD Hazine Bakanlığı tarafından neden kara listeye alınmadığı ve ABD vizesini nasıl aldığı.


1-Mühürlü iddianame

2-Kara listeye alınmaması

3-ABD vizesini nasıl aldığı

HAFTA sonu ABD’nin Miami Kenti’ne indiğinde Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yakalanan İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab hakkındaki yasal sürecin üç ay önce başladığının ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna ışık tutacak en önemli detay haline geldi. Hürriyet’in Amerikan Adalet Bakanlığı kayıtlarından elde ettiği belge, Zarrab ve onun suç ortağı oldukları iddia edilen İranlı Kamelya Cemşidi (29) ile yine İranlı Hüseyin Necefzade (65) hakkında 21 Mart 2016 günü Miami mahkemesine sunulan iddianamenin bire bir kopyası.

HAKİM ADI DEĞİŞMEDİ

Buna göre New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Zarrab ve diğer iki zanlı hakkında toplanan dellilerden oluşan 21 sayfalık iddianameyi, Türkiye’deki 17 Aralık 2013 rüşvet soruşturmalarının yıldönümünden iki gün önce New York Güney Bölge federal hâkimi Richard Berman’a sundu. Mahkeme de, Bharara’nın iddianamesini “1:15-cr-00867-RMB-1” dosya numarasıyla kayda aldı. Zarrab’ın Miami’de yargıç karşısına çıkarılacağı 21 Mart 2016 günü, New York’taki sulh hâkimi Andrew Peck dosya üzerindeki mührü kaldırdı. Bharara, New York’taki hâkim Berman’a hitaben hazırlanan ilk iddianameyi, bu ayrıntıyı atlayarak ilgili hâkimin adını bile değiştirmeden olduğu gibi Zarrab’ın dosyasına bakacak Miami’deki federal hâkim John O’Sullivan’a sundu. Miami federal mahkemesinin beşinci katında görülen pazartesi günkü duruşmada hâkim O’Sullivan iddianameyi kabul edip “1:16-mj-02352-JJO-1” dosya numarasıyla kayda işletti. Sonra da Zarrab’ı kefalet olmaksızın tutuklu yargılanmak üzere hapse gönderdi.

4 NİSAN’DA BELLİ OLACAK

Zarrab’ın ABD’ye tutuklanacağını bilerek gidip gitmediği konusundaki varsayımlar halen netlik kazanmamışken, ABD’nin Zarrab’ı üç aydır mühürlü tutulan bir iddianameyle bekliyor oluşu, işin hazırlığının önceden yapıldığını gösteriyor. Zarrab’ın ABD’li yetkililerle bir anlaşma yapıp yapmadığı sorusunun cevabı ise Miami’deki hâkim O’Sullivan’ın 4 Nisan’daki duruşmada Zarrab hakkında vereceği kararlarda yatıyor. Eğer Yargıç O’Sullivan, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karar verirse, üç aydır mühürlü bekleyen iddianame de dikkate alındığında Zarrab’ın FBI ile önceden bir anlaşma yaptığı ihtimali ağırlık kazanacak.

AVUKATLAR KESİNLEŞMEDİ

Yine O’Sullivan’ın 10 gün sonra vereceği karar doğrultusunda ortaya çıkacak, Zarrab’ın New York’ta mı yoksa Miami’de mi yargılanacağı sorusunun cevabı, Zarrab’ın kalıcı avukatlarının kimler olacağını da belirleyecek. Zarrab’ı 21 Mart’taki duruşmada dünyanın en ünlü avukatlık bürolarından Baker&McKenzie’nin Miami ofisindeki ortağı Lee Stapleton ve aynı ofisten Isabella de la Guardia savundu. Her iki avukat da görüşme taleplerimizi geri çevirdi. Ancak davanın New York’a alınması durumunda, büyük çaplı uluslararası bir dava olduğundan hazırlığı yaklaşık 1.5-2 yıl sürmesi beklenen jürili yargılamaya kadar Başsavcı Bharara ile müzakereleri yürütecek avukatların New York merkezli olması ihtimali ağırlık kazanacak.

Kara liste bilmecesi

REZA Zarrab olayıyla ilgili, şimdi hikâyenin üzerindeki esrar perdesini aralayacak, cevap bekleyen iki önemli soru daha var:

1-Zarrab’a yönelik hazırlanan iddianamede Zarrab’ın İran yaptırımlarını ihlal ettiğine dair güçlü deliller olmasına rağmen, Amerikan Hazine Bakanlığı Zarrab’ı bu yüzden neden şimdiye kadar kara listeye almadı? Örneğin Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, bu yüzden 11 Nisan 2013’de kara listeye alınmış ve Zencani’yle ilişkili şirketler sıralanıp ABD vatandaşlarının Zencani’yle iş yapmaları yasaklanmıştı. Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlar konusunu takip eden Terör ve Finansal İstihbarat biriminin sözcüsü Betsy Bourassa, Hürriyet’in bu yöndeki sorusuna cevap vermedi.

2-Zarrab, ABD’ye gelişi için gerekli vizeyi ne zaman ve nasıl aldı? ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce vize konularında mahremiyet gerekçesiyle açıklama yapmadığını duyurdu. Mühürlü iddianame kadar bu iki soru da Zarrab’ın 19 Mart’ta İstanbul-Miami uçağına binmeden ABD’li yetkililerle önceden bir anlaşma yapıp yapmadığının anlaşılmasında en önemli detaylar olarak öne çıktı. Tolga Tanış / Hürriyet

Bharara iki Türk’ün daha peşinde

‘WALL Street Şerifi’ lakaplı New York Bölge Başsavcısı Preet Bharara’nın Reza Zarrab dışında peşinde olduğu iki Türk daha var.

Bunlardan birisi, İran’a uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi satmaya çalışan Murat Taşkıran, diğerinin ise ABD’deki Alman bankası Deutsche Bank ile ABD Eximbank’tan aldığı kredilerde usulsüzlük yapmakla suçlanan Hasan Besneli. Bharara’nın hazırladığı iddianamelerle haklarında dava açılan her iki Türk’te halen Türkiye’de yaşıyorlar.

Başsavcı Bharara’nın isteği ile New York Eyaleti Güney Bölgesi Bölge Mahkemesi, geçtiğimiz ay Türkiye’deki gazetelere verdiği ilanda, Besneli’ye karşı açılan bir davanın olduğu belirtilerek, Besneli’nin belirlenen süre içinde yanıt vermemesi halinde, gıyabında karar verileceği belirtilmişti. Bharara, Hasan Besneli’nin, Alman Deutsche Bank ile ABD Eximbank’dan aldığı 38 milyon dolarlık kredide usulsüzlük tespit etti.

Bharara’nın 22 sayfalık iddianamesinde ‘sahtecilik, dolandırıcılık ve hile’ yapıldığına ilişkin ve kredi fonlarında oynama yapıldığı, malların piyasa değerinin fazla gösterildiği, inşaat bütçesi, ve maliyeti ve KDV hakkında yanlış bilgilendirme gibi çok sayıda iddia yer alıyor. Hasan Besneli’nin söz konusu kredileri, Darüşşafaka Cemiyeti için İstanbul ve İzmir Urla’da yapacağı inşaatlarda kullanacağı bilgisini verdiği kaydediliyor.

40 YIL HAPİS İSTENİYOR

Başsavcı Bharara’nın peşinde olduğu diğer Türk Murat Taşkıran, ABD’ye uranyum zenginleştirmede kullanılan karbon fiber maddesi almak için giriş yaparken Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanları tarafından yakalanan İranlı Hamit Rıza Haşemi’ye aracı olma suçlamasıyla aranıyor. Başsavcı Bharara, Türkiye’de olduğunu tahmin ettiği ve hakkında suç duyurusunda bulunduğu Taşkıran’ın yakalandığı takdirde 40 yıla kadar hapsinin isteneceğini duyurmuştu. 2012 yılında açılan soruşturmada bir ilerleme kaydedilmezken, İran’a satışı yasak olan karbon fiber maddesini teslim almak için JFK havalimanından ABD’ye giriş yapan İranlı Hamit Rıza Haşemi’yi yakalarken, Murat Taşkıran da uranyum zenginleştirmesi için kullanılan karbon fiberi ABD’de temin eden kişi olarak suçlanmıştı. Hamit Rıza Haşemi’yi Avrupa’daki aracı kişiye gönderdiği mesajlardan yola çıkarak yakalayan FBI, Murat Taşkıran’ın ise Türkiye ya da Avrupa’da olabileceğini düşünüyor. Bharara’nın yönelttiği suçlara göre Murat Taşkıran’ın ise yakalandığı takdirde 40 yıl hapis cezası bekliyor. Hürriyet

'Mezdeke'nin dansçısı Aynur Kanbur öldürüldü

Ünlü dans grubu 'Mezdeke'nin dansçılarından Aynur Kanbur (49), Fulya'daki evinde tabancayla öldürülmüş halde bulundu.Kanbur'un vücuduna 5, yüzüne de 1 kurşun isabet ettiği öğrenildi. Kanbur’un ablası ile ünlü dansöz Asena Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı.


Olay, dün saat 20.30'da Şişli Fulya, Narçiçeği Sokak'ta bulunan Mimoza Apartmanı'nın giriş katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kimliği belirsiz bir kişi 'Mezdeke' dans ekibi üyesi Aynur Kanbur'a evinde 6 el ateş etti. Kurşunlardan 5'i Kanbur'un vücuduna, 1'i  de yüzüne isabet etti. Saldırı sonrasında Aynur Kanbur olay yerinde yaşamını yitirdi.


ŞÜPHELİ KAYIPLARA KARIŞTI

Kimliği belirsiz saldırgan ise kayıplara karıştı. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri kaçan katil zanlısını yakalamak için çalışma başlattı.


YAKINLARI VE ARKADAŞLARI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Kanbur'un cinayate kurban gittiğini öğrenen yakınları, sevenleri ve arkadaşları olay yerine akın etti. Abla Dilek Kıymış kız kardeşinin cenazesi evden çıkarılırken sinir krizleri geçirdi. Abla Kıymış ile ünlü oryantal Asena, Adli Tıp Kurumu'na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak uzun süre ağladı.

POLİS ŞÜPHELİNİN PEŞİNDE
Olay yerindeki incelemelerini tamamlayan polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

ASENA TABUTA SARILDI

Mezdeke dans grubu üyelerinden Aynur Kanbur’un cinayate kurban gittiğini öğrenen yakınları ve arkadaşları olay yerine akın etti. Kanbur’un ablası ile ünlü dansöz Asena Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı.


Akşam saatlerinde Şişli’deki evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Mezdeke dans grubu üyesi Aynur Kanbur’un cenazesi savcının incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Haberi alan Kanbur’un yakınları ve sevenleri evin önüne akın etti. Abla Dilek Kıymış kız kardeşinin cenazesi evden çıkarılırken sinir krizleri geçirdi.

Dilek Kıymış ile ünlü dansöz Asena, Adli Tıp Kurumu’na götürülmek üzere cenaze aracına konulan tabuta sarılarak ağladı. DHA

Emekliye 381 TL müjdesi!

Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam eden emeklilerden yapılan yüzde 10'luk Sosyal Güvenlik Destek Primi kesintinin kaldırılması, maaşlara yansımaya başladı.


Halen Bağ-Kur kapsamında çalışan memur emeklileri bu ay kesintisiz maaşlarını aldı. SSK ve Bağ-Kur'dan emekli olup kendi işini yapanlar da kesintisiz maaşlarına Nisan'da kavuşacak.

Maaştan yüzde 10'luk kesinti yapılmayacak, böylece emekliler yüzde 11.1 gelir artışı elde etmiş olacak. Bu düzenleme sayesinde SSK ve Bağ-Kur'dan emekli olup kendi işini kuran emekliler, 87 ile 381 lira arasında gelir artışı sağlayacak. Halen en düşük emekli aylığı (Bağ- Kur tarım) 874 lira 19 kuruş. Bu maaşı alan emeklilerden Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam edenlerin eline kesinti nedeniyle 786 lira 77 kuruş geçiyor.
Kesintinin kalkması ile bu emeklinin eline artık maaşı tam olarak geçecek. En yüksek emekli maaşı
da (SSK) halen 3 bin 814 lira. Ancak bu maaşı alan emeklilerden Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam edenlerin eline kesinti ile 3 bin 431 lira 60 kuruş geçiyordu. Bu kalkınca, emeklinin eline artık her ay 3 bin 814 lira geçmeye başlayacak.

İran uyruklu sevgilisini vuran şüpheli yakalandı

Fatih’te İran uyruklu sevgilisi Akram Naghızdeh’i tabancayla vurarak ağır yaralayan Tamer V. polis tarafından yakalandı. Sevgilisini vurmadan önce dövdüğü öğrenilen şüphelinin sorgusuna Cinayet Büro Amirliği’nde devam ediliyor.


Fatih, Kocamustafapaşa, Şırlağan Sokak’ta bu akşam saatlerinde meydana gelen olayda İran uyruklu Akram Naghıbzdeh isimli kadın sokak ortasında bir kişinin silahlı saldırısı sonucu ağır yaralandı. Ensesinden tabanca mermisiyle vurulan genç kadın çevredekiler tarafından Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı.
SORGUSU SÜRÜYOR
Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayı Akram Naghıbzdeh’in sevgilisi Tamer V.’nin yaptığı tespit etti. Ekipler olaydan sonra kaçan Tamer V.’yi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilen şüphelinin suçunu itiraf ettiği öğrenildi. Şüphelinin olayla ilgili sorgusu devam ediyor.
BİRLİKTE YAŞIYORLARDI
Bu arada görgü tanıklarının ifadelerine göre, yaklaşık bir ay önce bir ev kiralayarak birlikte yaşamaya başlayan sevgililerin sık sık kavga ettikleri öğrenildi. Olay gecesi Tamer V.’nin tartıştığı genç kadını önce dövdüğü daha sonra tabancayla vurarak ağır yaraladığı öğrenildi. DHA

Polisi görünce servis şoförü kaçmış

İstanbul Tuzla’da cansız bedeni bulunan küçük Beratcan’ın cinayet şüphelisi olarak servis şoförü aranıyor. Cep telefonu izinden adına ulaşılan şüphelinin çocuğun annesinin kullandığı servisin şoförü olduğu öğrenildi.

Kartal’da 9 Mart’ta kaybolan ve cesedi önceki gün Tuzla’da bir su kanalında bulunan Beratcan Karakütük’ün (10) öldürülmesiyle ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

Polis, küçük çocuğu okul çıkışı kaçırdıktan sonra öldürüp cesedini su kanalına attığını düşündüğü servis şoförü E.K.’yi, cep telefonunun izini sürerek saptadı.

DİJİTAL AYAK İZLERİ

Polis, şüpheli olarak aranan servis şoförü E.K.’nin cep telefonunun, Beratcan’ın kaybolduğu gün son görüldüğü yerin yakınlarında sinyal verdiğini tespit etti. Daha sonra sürücünün cep telefonu sinyali ve aracındaki GPS’in izi sürülerek talihsiz küçüğün cansız bedeni bulundu.

PANİKLE KAÇMIŞ

Bir ilginç gelişme de bu tespitten sonra yaşandı. Servis şoförünün telefon trafiğini inceleyen dedektifler, E.K.’nin Beratcan’ın annesini tanıdığını belirlediler. Çünkü anne Türkan Karakütük ile Gebze’de çalıştığı fabrikaya servis çeken E.K. arasında çok sayıda telefon görüşmesi saptandı. Bu arada E.K.’nin, iki gün önce evi yakınında operasyon yapan polisleri görünce paniğe kapılıp kaçtığı ortaya çıktı. E.K.’yi yakalamak için Cinayet Büro Amirliği polisleri dün 3 kişinin ifadesine başvurdu.

‘OĞLUMUN KANINI YERDE KOYMAM’

Kartal Yıldız İşcimen İlkokulu 4’üncü sınıf öğrencisi Beratcan Karakütük, dün Kartal’daki evi önünde helallik sonrası toprağa verildi. Yüzlerce mahalleli evin önünde toplandı. Oğlunun tabutuna sarılan anne Türkan Karakütük “Senin kanını yerde koymam, sana bunu yakıştıranları yaşatmam yavrum” diye ağladı. Beratcan’ın cenazesi, Karabük’ün Yenice ilçesi Cihanbey köyünde toprağa verildi. Hürriyet

İlber Ortaylı’dan cahiller için reçete

Ünlü tarihçi ve yazar İlber Ortaylı katıldığı canlı yayında cehalete karşı tavsiyelerini sıraladı.


Prof. Dr. İlber Ortaylı CNN TÜRK’te Duygu Demirdağ ile İnsanlık Hali’nin konuğu oldu. Ortaylı cehaletle ilgili görüşlerini paylaştı. Ünlü tarihçi bir konferanstaki “Cahil olabilirsiniz yarı cahil olmaya hakkınız yok” sözlerine değindi ve “cehaletin ilacını” anlattı. Ortaylı tavsiyelerini şöyle sıraladı: “Kitap sevsinler, sinema sevsinler, tiyatro sevsinler, aynı konuyu mukayeseli okusunlar.”

Reza Zarrab’ı kandıran Amerikalı kim?

Reza Zarrab'ın Amerika'ya girişi ile ilgili 'pürüz'ü 1 milyon dolar vererek ortadan kaldırmaya çalıştığı ancak rüşveti CIA ajanına verdiği iddia edildi.



Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu Reza Zarrab’la ilgili oldukça ilginç bir iddia ortaya attı. İddiaya göre Reza Zarrab, Birleşik Devletler’e girişte sorun yaşamamak için konsolosluk çalışanına 1 milyon dolar rüşvet verdi. Ancak rüşveti verdiği isim CIA ajanı çıkınca ‘girişteki pürüz’ giderilmedi ve Miami’de kıskıvrak yakalandı.

Reza Zarrab’ın, bir süre önce İstanbul’daki Amerikan konsolosluğunda çalışan biriyle arkadaş olduğunu ve ABD’ye giriş engelinin kaldırılması için bir milyon dolar rüşvet verdiği iddialarının kulaktan kulağa dolaştığını belirten Semercioğlu, “Ancak Miami’ye indiğinde görevlilerin yanı sıra ilginç biri de onu karşılıyor: Konsoloslukta çalışan adam” diye yazdı. Semercioğlu, parayı alan kişinin CIA ajanı olduğunun da iddia edildiğini belirtti. İşte Cengiz Semercioğlu’nun yazısının ilgili bölümü:

“Reza Zarrab’ın Miami’de tutuklanmasıyla ilgili çeşitli iddialar ortaya atılıyor… Neden gitti, üstelik kızı ve eşi Ebru Gündeş’le beraber…

Başına gelecekleri bilmiyor muydu…

En çok merak edilen noktalar…

Paris’te de Disneyland var, kızını götürecekse oraya da gidebilirdi…

Neden Miami?

Konuyla ilgili şu sıralar kulaktan kulağa dolaşan bir iddia var…

Şöyle ki:

Reza, bir süre önce İstanbul’daki Amerikan konsolosluğunda çalışan biriyle ahbap oluyor.

Yemeklere gidiyorlar, arkadaşlıkları ilerliyor.

Bir süre sonra Reza, “Ya galiba benim Amerika’ya girişimde sorun varmış bir sordursan, bilgisayardan kontrol etsen” diyor.

Adam da, “Tabii yaparım” diyor.

Bir hafta sonra konsolos çalışanı “Evet, bir pürüz gözüküyor, girişte problem yaşayabilirsin” diyor.

Reza, “Peki halletmek için ne yapmak gerekir” diye soruyor.

Konsolosluktaki adam da 1 milyon dolara bu pürüzü halledebileceğini söylüyor.

Hallediyor da, temiz kağıdının çıkışını Reza’ya veriyor.

İşte Reza bu gönül rahatlığıyla Amerika’ya gidiyor.

Ancak Miami’ye indiğinde görevlilerin yanı sıra ilginç biri de onu karşılıyor:

Konsoloslukta çalışan adam.

“Reza Bey hoş geldiniz” diyor, sonra da ekliyor:

“Sizin bana verdiğiniz para şu an sizin hesabınızda…”

Reza’nın tutuklanmasıyla ilgili son olarak ortaya atılan en güçlü iddia bu…

Hatta Reza’yla arkadaşlık kuran bu adamın CIA ajanı olduğu bile söyleniyor…

Sonuçta birilerinin ‘oyununa’ gelmiş gözüküyor Reza…

Yoksa neden Miami’ye gitsin…”

24 Mart 2016 Perşembe

AK Parti’den ’Reza Zarrab’ açıklaması

AK Parti Sözcüsü Çelik, İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasını "savcı tasarrufu" olarak nitelendirdi. Çelik, "Bu olaylarla Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın ya da AK Parti'nin herhangi bir şekilde yan yana anılması dahi söz konusu olamaz" diye konuştu.


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İran asıllı işadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanmasını "savcının tasarrufu" olarak nitelendirdi.

Bu konuda bir değerlendirme yapmayı düşünmediğini ifade eden Ömer Çelik, şunları söyledi: 

"İbretle izlediğim şudur, ABD'deki bir tasarruf üzerinden Türkiye'nin iç siyasetinin nasıl dizayn edilebileceğine, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bazı arkadaşlarımıza karşı nasıl karşıtlık üretilebileceğine dair hastalıklı bir faaliyet var. Bunun dünden itibaren Türkiye'de haber, yorum yapılma biçimlerine baktığınızda, oradaki açıklamalarla, oradaki bir savcının bir tasarrufu olarak değerlendirilmesi gereken bir olay, Türkiye'nin neredeyse iç siyasetini, Türkiye'nin içindeki bazı olayları dizayn edecek bir tasarrufmuş gibi, hatta aynı kişiler Türkiye, İran, ABD ilişkilerini şekillendirecek bir uluslararası ilişkiler teorisi bile buradan üretmeye kalktılar. Maalesef herhangi bir olayı değerlendirirken nedensellik bağı olmayan ve hastalıklı bir takım muhalif çabalara lojistik unsur üretmeye çalışan gerçek bağlamından koparılmış haber ve yorumlar yapılıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde bir savcı böyle bir tasarrufta bulunmuş. Bununla ilgili yapacağım bir değerlendirme yok benim." 

İş adamı Sarraf'ın tutuklanmasının Türkiye ile ABD ilişkilerini olumsuz etkileyeceği yönündeki haberleri de doğru bulmadığını ifade eden Çelik, şöyle konuştu: 

"Burada olayı anlamak ya da herhangi bir şeyi haberleştirirken onu bağlamından çıkararak başka bir bağlamlara taşımanın bir faydası yok. Maalesef Türkiye'de böyle birşey var. Birbiriyle nedensellik bağı olmayan olayları birbirine bağlayarak Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı hastalıklı bir muhalefet üretmek, AK Parti'ye karşı hastalıklı bir muhalefet üretmek şeklinde bir tutum söz konusudur. Bu olaylarla Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın ya da AK Parti'nin herhangi bir şekilde yan yana anılması dahi söz konusu olamaz." DHA

Ahmet Hakan: Reza kardeş bize racon kesip duruyordun...

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinde Reza Zarrab için bir yazı kaleme aldı.

Ahmet Hakan'ın yazısının ilgili kısmı şöyle...
Eee Reza kardeş… Tekzip yollayıp duruyordun bize… “Sahtekâr değilim” falan diye… Eeee n’oldu şimdi?
Hadi şimdi de New York Times’a falan tekzip yolla… Avukatın Şeyda’ya yazdır metinlerini. ‘Müvekkilim sütten çıkmış ak kaşıktır’ falan yazsın.
Gönderdiğin tekzipleri yayınlamazlarsa… Amerika’da sulh ceza hâkimi falan yok mu yav? Hemen oraya başvurup mahkeme kararı aldır…
Eeeee Reza kardeş… Bize racon kesip duruyordun. Hadi şimdi de FBI’ya falan da racon kessene. Göndersene oğlum bir-iki ajana ayakkabı kutusu falan.

Zarrab’ı tutuklatan ABD’li başsavcı Bharara’dan önemli açıklamalar

Reza Zarrab'ı tutuklatan ABD'li savcı Preet Bharara, ABD finansal sistemine karşı gerçekleştirilen siber saldırıların İran merkezli olduğunu açıkladı.


Reza Zarrab’ın hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, özellikle İran merkezli hackerlar tarafından ABD finansal sistemini hedef alan siber saldırılar hakkında açıklamalarda bulundu. Başsavcı Bharara, açıklamalarında İran asıllı Türk iş adamı Reza Zarrab’a değinmedi. Siber suçlar hakkında konuşan Bharara, “Suçlular dünyanın neresinde olursa olsunlar, İran’da da olsalar, onları yakalayacağız” demekle yetindi.

Konuşmada ilk sözü alan ABD Başsavcılarından Loretta E. Lynch, Brüksel’deki terör saldırılarıyla ilgili açıklama yaptı ve Belçika halkının yanında olduğunu belirtti. Lynch, ABD’ye karşı büyük bir terör saldırısı beklemediklerini açıkladı.

ABD’ye karşı sanal saldırı altında olduklarını açıklayan Savcı Lynch, özellikle finansal sistemlerinin tehdit altında olduklarından bahsetti.

Amerikan ulusal güvenliğine ve özel ya da kamusal şirketlere karşı tehdit oluşturan ve siber saldırılarla alakalı olan tüm kişi ve/veya kişiler hakkında yasal işlem başlatılacağını duyurdu.

“SUÇLULAR İRAN’DA BİLE OLSA YAKALAYACAĞIZ”

ABD Federal Soruşturma Bürosu FBI Direktörü James B. Comey ise, ”İnsanlar bize, ‘Bu kişiler İran’da, onları nasıl yakalayacaksınız’ diyor. Dünya küçük ve bizim hafızamız çok güçlü! Nerede olursa olsunlar, bu suçlular yakalanacaktır!” şeklinde konuştu.

New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, New York merkezli finansal sistemi hedef alan siber saldırılarla ilgili olarak onlarca kuruma karşı gerçekleştirilen siber saldırılarda, 7 İranlı’nın tutuklandığını açıkladı. Savcı Bharara açıklamasında kısaca şunları söyledi:

“ABD finansal sistemi daha çok New York merkezli konuşlanıyor. Bunlar sıradan saldırılar değil. Saldırılar daha çok İran kaynaklı ve İslam Devleti tarafından yapılıyor. New York her zaman bu tip saldırıların merkezinde olacak çünkü dünya finansal sisteminin merkezi New York’tur. Bu saldırılar daha çok “DDoS saldırıları” olarak adlandırılıyor. Ve bu saldırılar şirketlere milyon dolar zararlar verebiliyor.”

“Sizlere iyi ve kötü haberlerim var. Bu hackerler İran’da bulunuyor. Bunlar tıpkı bir film sahnesini hatırlatıyor ancak bu suçlar gerçek kişiler tarafından, gerçek kişiler tarafından işleniyor. Ancak artık küreselleşmiş bir dünyada yaşıyoruz. Siber saldırılar hakkında alt yapılarımıza güvenmenizi istiyorum. Suçlular dünyanın neresinde olursa olsunlar, onları yakalayacağız.”

AÇIKLAMAYI TWITTER’DAN DUYURDU

Adı Türkiye’de yolsuzluklara karışan İran asıllı iş adamı Reza Zarrab’ı tutuklatan ABD’li savcı Preet Bharara, Twitter hesabı üzerinden, Türkiye saati ile 16:00′da açıklama yapacağını duyurmuştu.

BHARARA’YA TÜRK KULLANICILARDAN TWEET YAĞMURU

Reza Zarrab’ın hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, binlerce Türk tarafından tweet yağmuruna tutulmuştu.

2013 yılında, 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun merkezinde yer alan İran asıllı Türk iş adamı Reza Zarrab, Barış Güler ve Kaan Çağlayan ile birlikte tutuklanmış, 70 gün hapis cezasının ardından serbest bırakılmıştı.

ABD’ye gidince İran yaptırımlarını ihlal ederek ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekarlığı ve karapara aklama suçlamalarından FBI tarafından Miami’de 19 Mart Cumartesi günü yakalandı. Zarrab, pazartesi günü de yine Miami’de mahkeme tarafından tutuklandı.


Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon istifa etti!

31 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı kanlı terör saldırılarının ardından, Belçika İçişleri Bakanı ile Adalet Bakanı istifa etti.

Türkiye’de ardarda meydana gelen terör saldırılarından sonra olmayan, Belçika’da oldu; Brüksel’de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıların ardından, Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon ve Adalet Bakanı Koen Geens istifa etti.

Brüksel’deki terör saldırılarının ardından Belçika İçişleri Bakanı Jan Jambon ve Adalet Bakanı Koen Geens, başbakana istifalarını sundu. Başbakan Charles Michel’in ise istifaları kabul etmediği açıklandı.

Brüksel’deki saldırganlardan birinin Türkiye tarafından daha önce yakalanarak sınır dışı edildiği fakat Belçika makamlarının bu kişiyi takip etmediği öne sürülmüştü.

Türkiye’de son dönemde Suruç’ta, üç kez Ankara’da,iki kez de İstanbul’da, Brüksel’deki saldırılara benzer saldırılar oldu. Ancak istifa eden olmadı.


İSTİFA SORULARI TÜRK BAKANI GÜLDÜRMÜŞTÜ
Hatta istifa edip etmeyeceği sorulan bakanlardan biri, seçim döneminin Adalet Bakanı Kenan İpek, soruları alaycı bir gülümsemeyle yanıtlamıştı. Sözcü

İsveçli kızın otobüste yaşadığı olay sosyal medyayı salladı

İsveçli bir genç kızın otobüste yaşadıkları viral oldu. İşte binlerce kez paylaşılan o hikaye...



Sosyal medyada başına gelenleri anlattıktan sonra paylaşımı hızla yayılan 19 yaşındaki Tina’nın gece evine dönmek için otobüse bindi. Birden otobüs durdu. Şoförün neden durduğunu anlayınca ise boğazı düğümlendi.

İşte Tina’nın başından geçenler:

“Sanırım az önce dünyadaki en iyi otobüs şoförüyle karşılaştım. Belalı birkaç tip ve bir kadın otobüsten indikleri sırada ben hala otobüste oturuyordum. Şoförün, otobüsü belli bir süre beklettiğini gördüm ve nedenini sordum. Şoför ise, otobüsten inen kadının eve girdiğini görene kadar rahat edemeceğini söyledi. Dediğini de yaptı. Kadın evine girip, belalı tipler başka yöne gidene kadar otobüsü bekletti.

Ayrıca, şoför aynı şeyi bana da yaptı. Evime en yakın yerde beni indirerek, eve sağ salim ulaşmamı sağladı. Ne kadar iyi bir adam! Görevinden fazlasını yapıp inisiyatif kullanarak, insanlık görevini yerine getiren şoföre teşekkür etmek istedim sadece”

Nusaybin’de hain saldırı: 3 şehit!

Nusaybin'de askerlerin operasyon yaptıkları bir binaya girişi sırasında yaşanan patlamada 3 asker şehit oldu.

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde PKK’lı teröristleri etkisiz hale getirmek ve bazı mahallelerde kazdıkları hendeklerin kapatılması, barikatların kaldırılması amacıyla sürdürülen operasyon sırasında, bir binada tuzaklanan patlayıcı infilak ettirildi. Patlamada 3 asker şehit oldu, 9 asker yaralandı.
Nusaybin İlçesi’nde 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile birlikte operasyonunun 11′inci gününde, Jandarma Özel Harekat timleri bugün bir binaya girdikleri sırada PKK’lı teröristler tarafından binada tuzaklanan patlayıcı infilak ettirildi.

ŞEHİT SAYISI 3′E ÇIKTI

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde operasyonlar devam ederken, şehit sayısı 3′e, yaralı sayısı da 9′a çıktı. İlçenin Otogar Kavşağı’nda saat 12.20 sıralarında meydana gelen olayda, PKK’lı teröristler önceden tuzakladıkları patlayıcıyı askerlerin geçişi sırasında infilak ettirdi. Patlamada 2 asker şehit oldu, 5 asker yaralandı. Bazılarının durumu ağır olan yaralılar hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Sabah da 1 askerin şehit olduğu, 4 askerin yaralandığı Nusaybin’de şehit sayısı 3′e, yaralı sayısı 9′a yükseldi.

Asya'dan haber var

Beyoğlu'nda geçtiğimiz cumartesi gerçekleşen terör saldırısında yaralanan 2,5 yaşındaki Asya bu sabah uyandırıldı. Yoğun bakımda tedavisi süren Asya Başaran'ın bir gözünü kaybetme ihtimali olduğu öğrenildi.

Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde geçtiğimiz cumartesi günü yaşanan terör saldırısı sonrası 4 kişi hayatını kaybetmiş, Adana'da İstanbul'a gezmeye gelen Başaran ailesinin 2,5 yaşındaki kızları Asya Başaran, ağır yaralanarak Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılmıştı.

Asya'nın bu sabah uyandırıldığı öğrenildi. Yoğun bakımda tedavisi süren Asya'nın yoğun şekilde geçirdiği yüz ve göz tramvası nedeniyle bir gözünü kaybetme ihtimali olduğu öğrenildi.