27 Mart 2016 Pazar

Nusaybin'den acı haber: 2 şehit, 6 yaralı

Mardin’in Nusaybin ilçesinde PKK’lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için operasyonlar devam ederken, polis memuru Coşkun Nazilli patlamada, uzman çavuş Vedat Aykut keskin nişancı ateşiyle şehit düştü. Bölgede devam eden operasyonlarda 6 güvenlik görevlisi de yaralandı. Şehit Coşkun Nazilli'nin, yurt dışında özel görevde iken dilekçe ile Mardin Nusaybin'e gönüllü olarak gittiği öğrenildi. Şehit polis Nazilli’nin, Mardin Midyat’ta 8 Ağustos 2015 tarihinde şehit olan 4 yıllık polis memuru Abdullah Ümit Sercan ile arkadaş olduğu ve o dönem arkadaşının cenazesini Alanya’ya taşıyan uçakta gönüllü olarak bulunduğu belirtildi. Sosyal medyada paylaşılan ve şehidin çocuklarına ait olduğu belirtilen bir mektup ise dikkati çekti.


Nusaybin İlçesi’nde 14 Mart günü uygulanan sokağa çıkma yasağı ile birlikte PKK’lı teröristleri etkisiz hale getirmek, kazılan hendekleri kapatmak ve barikatları kaldırmak amacıyla başlatılan operasyonlara bugün de devam edildi.
Jandarma ve polis özel harekat polisinin ortak yürüttüğü operasyonda bu sabah PKK’lı keskin nişancı ateşiyle uzman çavuş 28 yaşındaki Vedat Aykut ağır yaralandı. Nusaybin Devlet Hastanesi’ne kaldırılan uzman çavuş Vedat Aykut, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.



Nusaybin’de operasyonların devam ettiği bir başka bölgede, PKK’lı teröristlerin tuzakladığı patlayıcıyı infilak ettirmeleri sonucu özel harekat polisi 40 yaşındaki Coşkun Nazilli ağır yaralandı. Polis Coşkun Nazilli kaldırıldığı Nusaybin Devlet Hastanesi’nde şehit oldu.
Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
"27 Mart 2016 Pazar günü Mardin ili Nusaybin ilçesinde devam eden operasyonlar esnasında, bölücü terör örgütü mensubu teröristlerce yapılan silahlı saldırı sonucu bir kahraman silah arkadaşımız ve bir kahraman polisimiz ağır şekilde yaralanmış, derhal hastaneye sevk edilmiş, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuşlardır. Ayrıca devam eden operasyonlar esnasında bir kahraman silah arkadaşımız ve beş kahraman polisimiz yaralanmış ve derhal hastaneye sevk edilerek tedavi altına alınmışlardır. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, şehitlerimizin değerli ailelerine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatımızın mensupları ile Yüce Türk Milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşımıza ve polislerimize acil şifalar temenni ediyoruz."
ALANYA'YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ
Şehit olan Özel Hareketçı polis memuru Coşkun Nazilli'nin, Antalya'nın Alanya ilçesindeki baba ocağına ateş düştü. İHA'nın geçtiği habere göre şehit Coşkun Nazilli'nin, yurt dışında özel görevde iken dilekçe ile Mardin Nusaybin'e gönüllü olarak gittiği öğrenildi.
Alanya'da yaşayan Coşkun Nazilli'nin ailesine acı haber yetkililer tarafından verildi. Acı haberi duyan aile fertleri gözyaşlarına boğulurken, fenalık geçiren yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti.

ŞEHİT ARKADAŞININ CENAZESİNİ GETİRMİŞTİ
Şehit polis Coşkun Nazilli’nin, Mardin Midyat’ta 8 Ağustos 2015 tarihinde şehit olan 4 yıllık polis memuru Abdullah Ümit Sercan ile arkadaş olduğu ve o dönem arkadaşının cenazesini Alanya’ya taşıyan uçakta gönüllü olarak bulunduğu belirtildi. Yaklaşık 7 ay arayla şehit olan Coşkun Nazilli ile Abdullah Ümit Sercan’ın, Konya’nın Hadim İlçesi’ne bağlı Dedemli Köyü nüfusuna kayıtlı olduğu, hem aileleri hem de kendilerinin uzun süredir görüştüğü kaydedildi.
ÇOCUKLARININ MEKTUBU PAYLAŞILDI


Öte yandan sosyal paylaşım sitelerinde  Coşkun Nazilli’nin şehit haberinin ardından paylaşılan bir mektup dikkati çekti. Mektupta, şu ifadeler yer aldı:
"Vatan sevgisi imandan, onun tek amacıdır. Dünya hayatı oruç, ölüm anı iftardır. Dağlar taşlar mekanı, toprak yorganıdır. Sevgiliye kavuşmak, onun için vuslattır. Bırak güneş kavursun, kar yağsın ne çıkar. Hain mermiler geceleri yıldız gibi yağar. Rüzgar eken hain, elbet fırtına biçer. Alperenim, yiğidim sen bu yolda devam et. Sen bir efsanesin derman özel harekat. Dağların kartalısın ferman özel harekat. Terörün kabusu yılmaz özel harekat. Şehitlerin mirasçısı polis özel harekat. Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır. Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü, bir cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü. Özel harekatçı Coşkun Nazilli’ye. Çocukların; Göktürk Nazilli, Gökçe Nazilli. Seni özledik ve seni çok seviyoruz baba."

DİYARBAKIR'DAKİ BABA OCAĞINDA YAS VAR
PKK'lı teröristlere yönelik operasyonda şehit düşen Uzman Çavuş Vedat Aykut'un Diyarbakır'daki babaevine de acı haber ulaştı. Oğlunun şehit haberini alan baba Ali ve anne Ayşe Aykut ile yakınları, gözyaşı döktü. Fenalaşan şehit yakınlarına sağlık ekiplerince müdahale edildi. 
Şehidin eşi Yasemin Aykut ise eşinin silah arkadaşları tarafından askeri törenin düzenleneceği Mardin'e götürüldü. Mahalleli, şehidin babaevinin önünde toplanarak aileye taziyelerini iletti. Vatani görevini tamamladıktan sonra sınava girerek uzman çavuş olan şehit Aykut'un biri 40 günlük diğeri 3 yaşında iki çocuk sahibi olduğu öğrenildi. Ayrıca, baba Ali Aykut'un nefes darlığı sebebiyle bir süre yoğun bakımda tedavi gördüğü ve kısa süre önce hastaneden taburcu edildiği belirtildi. DHA

Pakistan'da patlama: Çok sayıda ölü var

Pakistan'ın Lahor şehrindeki bir lunaparkta patlama meydana geldi. Pencap eyaletindeki Başbakanlık kaynakları, "Gülşen İkbal" adlı lunaparktaki bombalı saldırıda, 55 kişinin yaşamını yitirdiğini, 200'den fazla kişinin de yaralandığını belirtti. Kurbanların çoğunun çocuk ve kadın olduğu belirtildi.
Pakistan'nın Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da bir lunaparkta düzenlenen saldırıda en az 55 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Pencap eyaletindeki Başbakanlık kaynakları, "Gülşen İkbal" adlı lunaparktaki bombalı saldırıda, 55 kişinin yaşamını yitirdiğini, 200'den fazla kişinin de yaralandığını belirtti.
CANLI BOMBA SALDIRISI
BBC'ye konuşan bir polis yetkilisi, patlamanın intihar saldırısından kaynakladığını söyledi.
3 GÜNLÜK YAS İLAN EDİLDİ
Pakistan Başbakanı Navaz Şerif de saldırının ardından üç günlük yas ilan etti.
Lahor'daki saldırının canlı bomba tarafından gerçekleştirildiği ve pazar tatili nedeniyle lunaparka eğlenmeye gelen halka yönelik düzenlendiği duyuruldu.
Gülşen el İkbal Parkı'nın çıkış kapısının hemen dışında ve salıncaklardan birkaç metre uzaklıkta yaşanan intihar saldırısı, henüz hiçbir grup tarafından üstlenilmedi. Hedefin Paskalya için dışarıya çıkan Hıristiyan aileler olduğu yönünde spekülasyonlar da var.



Bölgedeki tüm büyük hastaneler alarm durumuna geçti.

Lahor, Pakistan'ın en büyük ve en zengin eyaleti Pencap'ın başkenti ve Başbakan Nevaz Şerif'in seçmenlerinin büyük bir bölümü bu bölgeden.

Pakistan son dönemde Taliban'ın benzer saldırılarına maruz kaldı. Hürriyet

İstanbul'da elektrik kesintisi

İstanbul Anadolu Yakası'ndaki 3 ilçeye 29 Mart'ta elektrik verilemeyecek.


Beykoz, Pendik ve Sancaktepe'nin bazı mahallelerinde 29 Mart'ta elektrik kesintisi uygulanacak.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ'den yapılan açıklamaya göre, Beykoz'da 09.00-17.00'de, Paşabahçe Mahallesi, Sunazırı ve Gözlemeci sokakları, Sancaktepe'de 14.30-16.30'da, Yenidoğan Mahallesi, Çınar, Bahçelievler, Şevval ve Ender sokaklarında elektrik kesintisi yapılacak.
Pendik'te 11.00-15.00'te, Kurna Mahallesi, Anadolu, Sera, Cuma, Formula sokakları, 09.00-15.00'te, Çamlık Mahallesi, Akasya, Fesleğen, Leylak, Dural, Meşe, Piri Reis, Semerkant ve Yonca sokaklarına elektrik verilemeyecek.

Mülteci geçişleri azaldı

TÜRKİYE- AB arasında 20 Mart’ta yürürlüğe giren anlaşmadan 1 hafta sonra Yunanistan’a gelen mülteci ve göçmen sayısı önemli ölçüde azaldı.

Göçmen Krizi İçin Koordinasyon Kurulu, 20 Mart’tan itibaren Ege adalarına gelen mülteci sayısı ile ilgili şu rakamları verdi: Dün Ege adalarına 78 göçmen geldi. Yine dün itibariyle Yunanistan’da bulunan toplam mülteci sayısı 50 bin 236 oldu. Bunların 4 bin 807’si hâlâ adalarda bulunuyor.

TÜRK MEMURLAR TAKİPTE

Yunan medyası, Türkiye-AB arasındaki anlaşma çerçevesinde geçen hafta Midilli, Leros, Sakız, Sisam ve İstanköy adalarına gelen 25 Türk irtibat memurunu neredeyse adım adım takip ediyor. Haftalık Real News gazetesi, adalardaki Türk memurların yemek için gittikleri lokantaların adlarını bile yazdı. Hürriyet

Kanada hükümetinden Ankara için terör uyarısı

Kanada hükümeti resmi internet sitesinden 24-25 Mart tarihleri için Ankara'daki vatandaşlarına uyarıda bulundu: "Ulus ve Kızılay bölgelerinden uzak durun"


Kanada hükümeti, resmi internet sitesinden Ankara'daki vatandaşlarına Ulus ve Kızılay bölgeleri için zorunlu olmayan ziyaretten kaçınmalarını duyurdu. Gerekçe olaraksa terör tehdidini gösterdi.
Duyuruya Türkiye genelindeki terör saldırılarında ve devam eden gösterilerde oluşabilecek tehdit için vatandaşlarına genel bir uyarı yaparak başlayan Kanada, daha sonra ise şehri şehir ve bölge bölge vatandaşlarının uzak durması gereken yerleri açıkladı.

İşte Kanada hükümetinin uyarısı:

Suriye sınırına 10 km mesafede kalan yerlerden uzak durun.

Hakkari, Siirt, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Kilis, Tunceli, Batman, Muş, Diyarbakır ve Hatay'da zorunlu olmayan seyahatlerinizi erteleyin.

Ankara'daki Kızılay ve Ulus bölgelerinden terör saldırılarına karşı uzak durun.


Bu sabah saatlerinizi kontrol ettiniz mi?

Saatler ne zaman ileri alınacak sorusunun yanıtı Bakanlar Kurulu'nun yönergesi ile belli olmuştu. Yaz saati uygulaması kapsamında saatler bu sabaha karşı 03.00'da 1 saat ileri alındı. Saatlerin ileri alınmasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişiyor.


Gün ışığından yararlanma süresini arttırmak ve bu şekilde daha fazla enerji tasarrufu sağlamak için Resmi Gazete'de yayınlanan 16 Mart tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla bu gece saat 03.00'te saatler bir saat ileri alındı.

Türkiye'de ilkbaharda başlayan yaz saati uygulaması sonbaharın ortasında bitiyor.
Bu yıl 30 Ekim Pazar günü saatler 04.00'ten itibaren 1 saat geri alınacak.

Yaz saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişecek. İstanbul Valiliği, kış saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatlerini 08.00-12.00 ile 12.30-16.30 olarak belirlemişti. 2016 yaz saati uygulamasıyla birlikte çalışma saatleri 28 Mart Pazartesi gününden itibaren 08.30-12.30 ile 13.00-17.00 arasında olacak.

Tasarruf yaklaşık 1 milyar kilovatsaat     

Türkiye'de, 1925'te çıkarılan Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun'a dayalı olarak uygulanan yaz saati uygulaması 27 Mart Pazar günü başladı. Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla 8 Kasım 2015 Pazar günü 04.00'dan itibaren 1 saat geri alınan saatler, 27 Mart Pazar günü 03.00'dan itibaren 1 saat ileri alınmış oldu.

Saat değişiminden beklenen fayda ve tasarruf yaz saati uygulamasında gerçekleşiyor. Bütün bu değişimler, AB'deki saat düzenlemesine birlikte yapılıyor. İlkbaharda başlayıp sonbaharın ortasında biten 7 aylık uygulama ile 800 milyon-1 milyar kilovatsaat arasında elektrik tasarrufu yapıldığı tahmin ediliyor. Bu tasarruf miktarı orta ölçekli bir hidroelektrik santralin yıllık üretimine karşılık geliyor.    

SAATLERİN İLERİ ALINMASIYLA MESAİ SAATLERİ DEĞİŞECEK

Saatlerin ileri alınmasıyla birlikte memurların mesai saatleri de değişecek. İstanbul Valiliği kış saati uygulamasıyla birlikte memurların mesai saatlerini 08.00-12.00 ile 12.30-16.30 olarak belirlemişti. Yaz saati uygulamasıyla birlikte çalışma saatleri 28 Mart Pazartesi gününden itibaren yeniden 08.30-12.30 ile 13.00-17.00 arasında olacak.

SAATLERLE OYNAMA FİKRİ BENJAMIN FRANKLIN'DEN ÇIKTI

Günışığından daha çok faydalanmak için ortaya çıkan yaz/kış saati uygulaması fikri 1700'lü yıllara dayanıyor.

Benjamin Franklin, Amerika Birleşik Devletleri'nden Fransa'ya elçi olarak yollandığı sırada, Paris halkının mum israfını önlemesi ve gün ışığından daha çok yararlanması için The Journal of Paris adlı gazetede imzasız bir mektup yayımladı.

PANJURLU EVLERE EK VERGİ PAKETİ BİLE ÖNERMİŞTİ

Hatta daha sonra bu mektubundaki önerileri 1784 yılında Fransa hükümetine israfı önlemesi için yeni bir vergi paketi olarak önerdi. Panjurları vergilemek, mumları karneye bağlamak ve insanları gün doğumu sırasında kilise çanları ve top ateşiyle uyandırmak gibi öneriler içermekteydi. Sonradan ABD'ye döndüğünde saatlerin kışın geri alınması yazın da ileri alınmasıyla gün ışığından daha çok faydalanılacağını ispatlayarak bu işin mucidi olarak tarihe geçti.

İLK OLARAK ALMANYA'DA BAŞLADI

Gün ışığından daha çok faydalanmak için yaz/kış saati uygulamasına ilk geçen ülke 1916 yılında Almanya oldu. ABD'de ise ilk olarak 1918'de Başkan Woodrow Wilson tarafından yürürlüğe sokuldu.

26 Mart 2016 Cumartesi

Atilla Taş Reza Zarrab’la ilgili paylaştı

Atilla Taş'tan Reza Zarrab soruşturmasıyla ilgili paylaşım.


Reza Zarrab’ın Amerika’da tutuklanmasının ardından tüm Türkiye’nin gözü kulağı Savcı Bharara’nın yürüttüğü soruşturmaya çevrildi. Geride bıraktığımız gün savcının soruşturmasında iki de Türk’ün adının geçtiğine dair haberler çıkması üzerine, yaptıkları hükümet yanlısı yayınlarla dikkat çeken gazeteler, neredeyse birbirinin aynı başlıklarla çıkarak Savcı Bharara’yı karalamaya yönelik haberler yaptı. Son derece ciddi suçlamaların da bulunduğu o haberler Atilla Taş’ın da dikkatinden kaçmamış. Muhalif kimliği ve sivri diliyle öne çıkan Atilla Taş, gazetelerdeki başlıkları bir araya getirerek, “O değil de, birileri çok fena tutuşmuş, şimdiden yer yapıyorlar!” yorumunda bulunmuş.


BELA OKUDULAR

Atilla Taş ayrıca olay ilk patlak verdiğinde Reza Zarrab’ı tanımadıklarını ilan edenler hakkında da şu paylaşımı yapmış: “İktidar ve çevresi,tam bi suçlu psikozuyla hareket ediyor. Reza’yı,önce tanımadılar, Sonra bela okudular, şimdi sahip çıkmaya başladılar!”

Davutoğlu’ndan “Karaman’daki cinsel istismar” yorumu

Davutoğlu: "Paralel yapının öncülüğünde bir algı operasyonu yapılıyor. Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize hizmet ettiğine şahitlik ediyoruz.”


Başbakan Ahmet Davutoğlu Manisa’daki toplu açılış töreninde konuştu. Tüm Türkiye’nin kanını donduran Karaman’daki “çocuklara cinsel istismar” olayı ile ilgili açıklamalarda bulunan Davutoğlu “Karaman’da yaşanan olaydan haberimiz var. Biz bu cani sapığın hak ceza ne yazık ki kanunlarımızda yok ama biz en ağır cezanın verilmesi için takipçisi olacağız. Vicdanımızı yaralayan çocuk istismarı konusunda tek bir aydınlatılmamış nokta kalmayacak. Bir sapık üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışanlar var. Paralel yapının öncülüğünde bir algı operasyonu yapılıyor. Biz Ensar Vakfı’nın insanlığa ve ülkemize hizmet ettiğine şahitlik ediyoruz” dedi.

Reza, kara parayı böyle akladı!

İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanmasıyla birlikte gözler İran’a yönelik uluslararası ambargonun nasıl delindiğine çevrildi.


Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, İran’da ‘devletin parasını çaldığı’ gerekçesiyle idama mahkum oldu. Türkiye, Reza Zarrab’ın ilişki ağını ve İran’ın yasadışı petrol satışından elde ettiği gelirleri, işadamı üzerinden nasıl akladığını üzeri kapatılan 17-25 Aralık soruşturmaları döneminde öğrenmişti. O dönemde hazırlanan iddianameler, “paralel yapı darbesi” olarak nitelendirilip ortadan kaldırılmasına rağmen, Reza Zarrab ve ilişkileri Türk insanının hafızasına kazındı.

İşte 17-25 Aralık döneminde iddianamelerle ortaya çıkan Zarrab’ın kara para ve ambargo delme sistemi:

Türkiye’de 10 paravan şirket kuruldu, bu şirketler adına banka hesapları açıldı.

Bu şirketler, sahte evrakla “ihracat yapmış” gibi gösterildi. Olmayan bu ihracatın bedeli olarak şirketlerin hesabına yüklü miktarda döviz havalesi yapıldı.

Sahte gümrük beyannameleri ve buna uygun düzenlenen faturalarla, bankalardan döviz satım belgeleri alındı.

Ardından bankalara yatan paralar çekildi, bavullarla Rusya’ya gönderildi, oradan da yeniden Türkiye’ye sokuldu.

Benzer bir sistem Çin’le de oluşturuldu; Çin’de paravan şirketler kuruldu.

Çin’deki paravan şirketlerin banka hesaplarına İran’dan havaleler yapıldı. Bunlar olmayan ihracatların bedelleri gibi gösterildi. Hayali ihracatlar için sahte evrak düzenlendi. Çin’e gönderilen bu paralar, Türkiye’ye aktarıldı.

Türkiye’ye aktarılan paraların bir bölümü altına çevrildi, bir bölümü yeniden İran’a havale yoluyla gönderildi, bir bölümü de çekildi.

Çekilen paralar bavullara koyularak, kuryelerle doğrudan ya da Dubai üzerinden İran’a gönderildi.
Altına çevrilen paralar yine sahte belgelerle Türkiye-Dubai-İran arasında havale edildi. Havaleler için ise sahte ihracat belgeleri üretildi. Sonunda para İran’a “aklanmış” olarak girdi. Aracılar da “aklanan” her para için komisyon aldı. (Kaynak:sözcü.com.tr)


Atları dört nala götürmüş

Zarrab, tutuklanmadan önce iki yarış atını yurtdışına çıkardı. Jokey Kulübü kayıtlarına göre Zarrab, safkanlardan 1 milyon 846 bin 100 lira kazanmıştı.



Geçen hafta tatil için gittiği Miami’de tutuklanan Reza Zarrab hakkındaki iddianameyi hazırlayan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, işadamının mal varlığına el konulmasını istedi. Yaklaşık 500 milyon liralık mal varlığı bulunduğu öne sürülen Reza Zarrab’ın binlerce lira değerindeki yarış atlarından ikisini kısa süre önce Türkiye’den götürdüğü ortaya çıktı.

EBRU GÜNDEŞ’E HEDİYE ETTİ

İran asıllı işadamı, atçılık dünyasına, 2012’de Kitapçı ekürisinden Dutyfree adlı yarış atını 800 bin liraya alarak giriş yapmıştı. Zarrab bu atı eşi şarkıcı Ebru Gündeş’e armağan etmişti. 4 yaşında satın alınan İngiliz safkan Dutyfree, Zarrab’a, kazandığı 5 ve dereceye girdiği 14 koşuyla 1 milyon 47 bin 700 lira kazandırdı.

Zarrab, Dutyfree’den 2 ay sonra, kendisine 552 bin 800 lira daha kazandıracak 2 yaşındaki El Ganador isimli tayı satın aldı. Zarrab ardından Forget Me Not, Dayım Benim ve Sadio isimli İngiliz taylarını da ekürisine kattı. Türkiye Jokey Kulübü kayıtlarına göre Zarrab, bu safkanlardan kısa sürede 1 milyon 846 bin 100 lira kazandı. Zarrab’ın tutuklanmasından kısa süre önce ekürisinin en kaliteli iki safkanı Dutyfree ve El Ganador’u yurtdışına götürdüğü öne sürüldü.



YDS'ye gireceklere 'yaz saati' uyarısı

ÖSYM'den, yarın YDS'ye girecek adaylara, yaz saati uygulaması nedeniyle saatlerin bir saat ileri alınacağı hatırlatmasında bulunuldu.

ÖSYM'den, yarın yapılacak ilkbahar dönemi Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) için yaz saati uyarısı yapıldı.

ÖSYM'den yapılan duyuruya göre, YDS, saat 9.30'da başlayacak ve 2,5 saat sürecek. Sınava başvuran adayların, sınava girecekleri bina ve salonlara atanma işlemleri tamamlandı.

Adayların, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren sınava giriş belgesini, TC kimlik numaraları ve aday şifreleri ile ÖSYM'nin "https://ais.osym.gov.tr" internet adresinden edinmeleri gerekiyor.
Duyuruda, yaz saati uygulaması kapsamında yarın saatlerin 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınacağı hatırlatıldı.

YDS, Almanca, Arapc?a, Bulgarca, C?ince, Danimarkaca (Danish Dili), Ermenice, Farsc?a, Fransızca, Gu?rcu?ce, Hollandaca (Dutch Dili), I?ngilizce, I?spanyolca, I?talyanca, Japonca, Korece, Lehc?e, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusc?a, Sırpc?a, Ukraynaca ve Yunanca dillerinden yapılacak.

25 Mart 2016 Cuma

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 300 şehit verdik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, Yozgat'taki toplu açılış töreninde vatandaşlara seslendi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

"Allah yolunda ölenlere öldürülenlere ölüler demeyin. Teröre yönelik operasyonlarında Yozgat şehadet mertebesine ulaşarak 7'si asker, 3'ü polis, 10 kişiyi şehit verdi. Buradan şehit olan Osman Berkaya kardeşimize rahmet, yakınlarına hemşehrilerine başsağlığı diliyorum."

"Operasyonlarda ülke genelinde verdiğimiz şehit sayısı 300'ü geçti. Teröristlerin verdiği kayıplar bunun en az 10 katı. Şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Milletimiz bayrağımız vatanımız, devletimiz saldırı altındayken, 'haydi yavrum git ya gazi ol ya şehit diyerek' evlatlarını vazifeye gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum."

"Bakıyorsunuz Pensilvanya’dan beddualar yolluyor. Tutmaz, tutmaz o salladığın beddualar, tutmaz. Samimi değilsin çünkü, bu ümmeti parçaladın. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz, böyle bilinsin. Ama bakıyorsunuz o dediyse doğrudur mantığıyla hareket edenler var."

"Terörle son ana kadar sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Yozgat'ta topla yatırım tutarı 321 milyon lira olan projelerin açılışını gerçekleştireceğiz."

''Vatandaşlarımıza doğdukları yerde iş ve aş imkanlarını oluşturmak durumundayız. Tarımıyla, ticaretiyle Sorgun parlayan yıldızlardan biri haline gelecektir. Var mıyız gece gündüz çalışmaya? Entresan bir şey yazmışlar burada pankarta... Güneydoğu’ya çukurlar hendekler kazdılar. ‘Hendek sahipleri helak edildi.’ Oraları halkıma zindan edenler bunun bedelini ödedi, ödeyecek. Biz dünyaya sesleniyoruz; Dikkat edin diyorduk, bedel ödedik yanlış yapıyorsunuz dedik. Ama bunlar teröristlere çadır kurduruyorlar. Eee ne oldu? 2 gün sonra ne oldu? Alma mazlumun ahını… Böyle…Yazık oldu o insanlara... Bu tür aciz yönetimler, yakaladık gönderdik beyefendiler teröristi serbest bıraktılar. Hadi bakalım şimdi verin hesabını... Terör sadece belli bir ülkenin değil dünyanın sorunudur.''
''Yeni Türkiye yolundaki yürüyüşümüzü, önümüze çıkan engellerin tepesine basa basa devam ettireceğiz'' DHA

Bir haftada 26 şehit!

Son bir haftada Hakkari,Mardin, Şırnak ve Diyarbakır'da 11'i polis 15'i asker olmak üzere 26 güvenlik görevlisi şehit oldu, onlarcası da yaralandı.


Son bir yıldır Türkiye’yi alev alev yakan terör ateşi; polis,asker, sivil demeden  gencecik fidanları toprağa düşürmeye devam ediyor. Ankara Kızılay ve İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıların şokunu yaşayan Türkiye’de Güneydoğu’dan da hemen her gün acı haberler geliyor. Öyle ki son bir haftada 11′i polis, 15′i asker 26 güvenlik görevlisi şehit düştü.
İşte kanlı haftanın bilançosu;

18 MART: 1 POLİS ŞEHİT 6 POLİS YARALI

Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Mardin Nusaybin’in Dicle Mahallesi’nde polis ekibine bombalı saldırı yapıldı. Saldırıda, 1 özel harekat polisi şehit oldu, 6 özel harekat polisi de yaralandı.

19 MART: 2′Sİ ASKER 1′İ POLİS 3 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde yürütülen operasyon sırasında PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada 1 polis memuru ile 1 asker şehit oldu. Akşam saatlerinde de Fırat Mahallesi’nde yaşanan çatışmada 1 uzman çavuş daha şehit düştü.

20 MART: 2′Sİ POLİS 1′İ ASKER 3 ŞEHİT

Şırnak’ta barikat ve hendeklerin kaldırılması ve il merkezinde bulunan PKK’lıların etkisiz hale getirilmesi için başlatılan operasyon devam ederken, Yeşilyurt mahallesinde çıkan çatışmada 1 asker ve 1 polis şehit oldu.

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde de PKK’lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu 1 özel harekat polisi şehit oldu, 7 güvenlik görevlisi de yaralandı.

21 MART: 2′Sİ POLİS 4′Ü ASKER 5 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde sürdürülen operasyonlarda, Dicle Mahallesi’nde zırhlı aracın geçişi sırasında teröristlerin yerleştirdiği patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu zırhlı araç içerisindeki 2 özel harekat polis memuru şehit oldu. Bu hain saldırının ardından devam eden operasyonlarda, teröristlerle sıcak temas sağlandı. Çıkan çatışmada, PKK’lıların patlayıcı ve silahlı saldırısında 3 asker daha şehit oldu.

22 MART : 3′Ü ASKER 3′Ü POLİS 6 ŞEHİT!

Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen terör saldırısında 2’si polis 3 kişi şehit oldu, 1’i polis 9 kişi de yaralandı. Aynı gün Mardin’in Nusaybin ve Mazıdağı ilçelerinde düzenlenen kalleş saldırılarda da biri polis 2′si asker 3 güvenlik görevlisi şehit oldu.

24 MART: 2′Sİ POLİS, 3′Ü ASKER 5 ŞEHİT

Mardin’in Nusaybin İlçesi’ndeki operasyonlarda 3 asker şehit düştü. Şırnak merkezde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada ise 2 Özel Harekat polisi şehit oldu.

25 MART: 3 ŞEHİT

Son olarak bugün, Diyarbakır’da Mermerli Jandarma Karakolu’na bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda  3 asker şehit oldu, 24 asker de yaralandı.
(sözcü.com.tr)

Mültecilerin ayaklarını yıkayıp öptü

Papa Françesko, pazar günü kutlanacak Paskalya Yortusu öncesi ayak yıkama ritüeli için Roma yakınlarındaki Castelnuovo di Porto’da 900 kadar mültecinin bulunduğu kampı seçti.



Papa, Müslüman, Hindu, Kıpti ve Katolik Hıristiyan’ın da bulunduğu  12 göçmen ve 1 İtalyan’ın ayaklarını yıkadı, havluyla kurulayıp tek tek öptü. Konuşmasında Brüksel’deki terör saldırılarına değinen Papa Françesko şunları söyledi: “Bugün burada, hep bir aradayız. Kardeşiz, barış içinde yaşamak isteyen aynı Rabbin çocuklarıyız. Bu olayın arkasında (Brüksel’deki saldırı), kan isteyen silah tüccarları var. Onlar savaş istiyor.”

1 tutuklama 3 şifre

Reza Zarrab’ın tutuklanmasına neden olan iddianamenin 15 Aralık 2015’ten beri mühürlü tutulduğunun ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna dair en önemli ipucu haline geldi. Cevap bekleyen diğer iki önemli soru ise Zarrab’ın şimdiye kadar ABD Hazine Bakanlığı tarafından neden kara listeye alınmadığı ve ABD vizesini nasıl aldığı.


1-Mühürlü iddianame

2-Kara listeye alınmaması

3-ABD vizesini nasıl aldığı

HAFTA sonu ABD’nin Miami Kenti’ne indiğinde Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yakalanan İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab hakkındaki yasal sürecin üç ay önce başladığının ortaya çıkması, ABD’ye neden geldiği sorusuna ışık tutacak en önemli detay haline geldi. Hürriyet’in Amerikan Adalet Bakanlığı kayıtlarından elde ettiği belge, Zarrab ve onun suç ortağı oldukları iddia edilen İranlı Kamelya Cemşidi (29) ile yine İranlı Hüseyin Necefzade (65) hakkında 21 Mart 2016 günü Miami mahkemesine sunulan iddianamenin bire bir kopyası.

HAKİM ADI DEĞİŞMEDİ

Buna göre New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Zarrab ve diğer iki zanlı hakkında toplanan dellilerden oluşan 21 sayfalık iddianameyi, Türkiye’deki 17 Aralık 2013 rüşvet soruşturmalarının yıldönümünden iki gün önce New York Güney Bölge federal hâkimi Richard Berman’a sundu. Mahkeme de, Bharara’nın iddianamesini “1:15-cr-00867-RMB-1” dosya numarasıyla kayda aldı. Zarrab’ın Miami’de yargıç karşısına çıkarılacağı 21 Mart 2016 günü, New York’taki sulh hâkimi Andrew Peck dosya üzerindeki mührü kaldırdı. Bharara, New York’taki hâkim Berman’a hitaben hazırlanan ilk iddianameyi, bu ayrıntıyı atlayarak ilgili hâkimin adını bile değiştirmeden olduğu gibi Zarrab’ın dosyasına bakacak Miami’deki federal hâkim John O’Sullivan’a sundu. Miami federal mahkemesinin beşinci katında görülen pazartesi günkü duruşmada hâkim O’Sullivan iddianameyi kabul edip “1:16-mj-02352-JJO-1” dosya numarasıyla kayda işletti. Sonra da Zarrab’ı kefalet olmaksızın tutuklu yargılanmak üzere hapse gönderdi.

4 NİSAN’DA BELLİ OLACAK

Zarrab’ın ABD’ye tutuklanacağını bilerek gidip gitmediği konusundaki varsayımlar halen netlik kazanmamışken, ABD’nin Zarrab’ı üç aydır mühürlü tutulan bir iddianameyle bekliyor oluşu, işin hazırlığının önceden yapıldığını gösteriyor. Zarrab’ın ABD’li yetkililerle bir anlaşma yapıp yapmadığı sorusunun cevabı ise Miami’deki hâkim O’Sullivan’ın 4 Nisan’daki duruşmada Zarrab hakkında vereceği kararlarda yatıyor. Eğer Yargıç O’Sullivan, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılmasına karar verirse, üç aydır mühürlü bekleyen iddianame de dikkate alındığında Zarrab’ın FBI ile önceden bir anlaşma yaptığı ihtimali ağırlık kazanacak.

AVUKATLAR KESİNLEŞMEDİ

Yine O’Sullivan’ın 10 gün sonra vereceği karar doğrultusunda ortaya çıkacak, Zarrab’ın New York’ta mı yoksa Miami’de mi yargılanacağı sorusunun cevabı, Zarrab’ın kalıcı avukatlarının kimler olacağını da belirleyecek. Zarrab’ı 21 Mart’taki duruşmada dünyanın en ünlü avukatlık bürolarından Baker&McKenzie’nin Miami ofisindeki ortağı Lee Stapleton ve aynı ofisten Isabella de la Guardia savundu. Her iki avukat da görüşme taleplerimizi geri çevirdi. Ancak davanın New York’a alınması durumunda, büyük çaplı uluslararası bir dava olduğundan hazırlığı yaklaşık 1.5-2 yıl sürmesi beklenen jürili yargılamaya kadar Başsavcı Bharara ile müzakereleri yürütecek avukatların New York merkezli olması ihtimali ağırlık kazanacak.

Kara liste bilmecesi

REZA Zarrab olayıyla ilgili, şimdi hikâyenin üzerindeki esrar perdesini aralayacak, cevap bekleyen iki önemli soru daha var:

1-Zarrab’a yönelik hazırlanan iddianamede Zarrab’ın İran yaptırımlarını ihlal ettiğine dair güçlü deliller olmasına rağmen, Amerikan Hazine Bakanlığı Zarrab’ı bu yüzden neden şimdiye kadar kara listeye almadı? Örneğin Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, bu yüzden 11 Nisan 2013’de kara listeye alınmış ve Zencani’yle ilişkili şirketler sıralanıp ABD vatandaşlarının Zencani’yle iş yapmaları yasaklanmıştı. Hazine Bakanlığı’nın yaptırımlar konusunu takip eden Terör ve Finansal İstihbarat biriminin sözcüsü Betsy Bourassa, Hürriyet’in bu yöndeki sorusuna cevap vermedi.

2-Zarrab, ABD’ye gelişi için gerekli vizeyi ne zaman ve nasıl aldı? ABD Dışişleri Bakanlığı, daha önce vize konularında mahremiyet gerekçesiyle açıklama yapmadığını duyurdu. Mühürlü iddianame kadar bu iki soru da Zarrab’ın 19 Mart’ta İstanbul-Miami uçağına binmeden ABD’li yetkililerle önceden bir anlaşma yapıp yapmadığının anlaşılmasında en önemli detaylar olarak öne çıktı. Tolga Tanış / Hürriyet